2009 hibe programı öyküleri

advertisement
2009
HİBE PROGRAMI ÖYKÜLERİ
1
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
İÇİNDEKİLER
Önsöz ....................................... 3
İzmir ......................................... 4
Kars .......................................... 14
Nevşehir .................................. 32
Şanlıurfa .................................. 46
Trabzon .................................... 66
Van ............................................ 80
Proje Hakkında ......................... 94
Editör: İnanç Mısırlıoğlu
Tasarım ve baskı: YAZIHANE
Ekim 2010, İSTANBUL
Kapak Foto¤rafı: Ufuk Teksoy
Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu Sanatçısı (AFIAP) ve
İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği Üyesi
Kitapta yeralan fotoğraflar Sabancı Fotoğraf Topluluğu üyelerinden
Ahmet Barcıgil, Hasan Özenç,
İsmet Örs, Lale Çizmeci,
Mukaddes Salaz, Önder Yıldız,
Özgür Mutlu, Semiha Ceylan,
Serra Atasoy, Sevim Vardar,
Teoman Aydın, Yeliz Yanık
tarafından çekilmiştir.
Bu yayın, Birleşmiş Milletler Kadın ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı, Sabancı Vakfı Hibe
Program› kapsamında hazırlanmış ve basılmıştır.
2
ÖNSÖZ
Sabancı Vakfı olarak, 2006 yılında İçişleri Bakanlığı ve Türkiye’deki tüm
Birleşmiş Milletler kuruluşları ile önemli bir ortaklığa imza attık. Adı
“Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi
Ortak Programı” olan bu ortaklık ile dört yılda toplumsal cinsiyet eşitliğinin
sağlanmasına yönelik çok önemli gelişmeler kaydedildi.
Ortak Programın uygulandığı İzmir, Kars, Nevşehir, Trabzon, Şanlıurfa ve
Van’da yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmasıyla,
kadınların sorunları tanımlanarak “Yerel Eşitlik Eylem Planları” hazırlandı.
Bu eylem planlarının yerel yönetimlerin stratejik planlarında yer almasıyla ve
bünyelerinde yeni kurulan eşitlik birimleriyle, toplumsal cinsiyet çalışmalarının
kurumsallaşması sağlandı. Bu programın Türkiye çapında yaygınlaşması için
İçişleri Bakanlığı, Şubat 2010’da 81 ilin Valiliğine genelge gönderdi. Sabancı
Vakfı olarak, elde edilen bu kazanımların kurumsallaşması ve yaygınlaştırılması
için İçişleri Bakanlığının desteği ile halen çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Diğer taraftan, Sabancı Üniversitesi tarafından yürütülen Mor Sertifika
Programı ile eğitim sisteminde toplumsal cinsiyet bilincinin yerleşmesine
katkıda bulunmayı amaçladık. Dört yıldır Ortak Programın uygulandığı illerde
verilen toplumsal cinsiyet eşitliği seminerlerine 1552 lise öğretmeni katıldı,
206 lise öğretmeni Mor Sertifika aldı. Program, Milli Eğitim Bakanlığı Talim
ve Terbiye Kurulu Başkanlığı bünyesinde müfredatın toplumsal cinsiyet
perspektifiyle incelenmesini amaçlayan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu
kurulmasında önemli rol oynadı.
Ortak Programın bir diğer ana faaliyeti olarak başlattığımız Sabancı Vakfı Hibe
Programı kapsamında bugüne kadar altı ilde toplam 34 projeyi destekledik.
Yerel Eşitlik Eylem Planlarının hayata geçmesine destek sağlamak amacıyla
yürütülen projelerin yerel yönetimlerce sahiplenilmesi ve sürdürülmesiyle
doğrudan 13 bin, dolaylı olarak 300 bin kişiye ulaşıldı. Kadınlar ve kız çocukları
için daha eşit bir toplum yaratılması amacıyla çalışan tüm sivil toplum
kuruluşlarına, yerel yönetimlere ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür
ediyorum.
Hibe programımız ile sağladığımız maddi desteğin yanı sıra projeleri yerinde
ziyaret ederek etkilerini değerlendiriyor, proje yürütücüsü kurumların
kapasitelerini geliştirmeye katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Projelerden umut
veren kareleri yakalamak için 2010 yılında Sabancı Topluluğu Gönüllü Fotoğraf
Kulübü üyelerini de yanımıza aldık. Bu kitapta yer alan fotoğrafları çeken
Fotoğraf Kulübü üyelerine katkıları için ayrıca teşekkür ediyorum.
Elinizdeki hibe öyküleri kitabında daha iyi yarınlar için bize ümit veren 2010
yılında tamamlanan 13 proje yer alıyor. Her biri kadın ve kız çocuklarının
daha erişilebilir bir toplumda yaşaması için özverili çalışmalara imza attı.
Paylaştığımız bu başarı öykülerinin okuyan herkese ilham vermesini diliyorum.
Güler Sabancı
Sabancı Vakfı
Mütevelli Heyeti Başkanı
3
İZMİR
Öğretmenler, toplumsal cinsiyet eşitliğini
gelecek nesillere taşıyor
Meltem Çiçeklioğlu
6
Proje Sorumlusu
Projenin Adı:
Büyük ve gelişmiş bir kent olmasına karşın
İzmir’de kadın - erkek eşitliği konusunda birçok
sorunla karşılaşılmaktadır.
Geniş Ufuklar - Öğretmenlere Yönelik
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitici Eğitimi
Yürütücü Kuruluş:
BİANET’in1 1 Ocak – 30 Kasım 2009 tarihleri
arasında tüm Türkiye’yi kapsayan verilerine
göre aile içi şiddet, namus, cinsel saldırı ve diğer
nedenlerle 41 kadın yaralanmış, 228 kişi hayatını
kaybetmiştir.
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları
Araştırma ve Uygulama Merkezi
Projenin Amacı:
Rakamlar, aynı dönem içinde Ege Bölgesi’nde
yaşanan şiddet olaylarının Türkiye ortalamasının
altında olduğunu düşünenlerin yanıldığını
söylüyor. Çünkü aynı verilere göre ölümlü
vakaların % 12’si, taciz / tecavüz vakalarının
% 10’u, yaralama olaylarının ise % 19,5’i Ege
Bölgesi’nde gerçekleşmiştir. Bu şiddet olaylarının
neredeyse tamamına yakını ise İzmir Merkez ve
İlçelerinde gerçekleşmiştir.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda
farkındalık yaratıp tutum değişikliği
kazandırarak ataerkil bakış açısını
zayıflatmak için öğretmenlerin toplumsal
cinsiyet ve aile içi şiddet konusunda
eğitici eğitimi almasıdır.
Proje Ortakları:
İzmir Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü
Kadın olarak yaşadığımız sorunları kaderimiz
olarak görüyoruz. Ne yazık ki bu eğitim ve kültür
düzeyimizle çok fazla değişiklik göstermiyor,
sadece şiddeti farklılaşıyor, ancak içimizde
yarattığı acı, çaresizlik duygusu aynı.
Aile içi şiddet ve hiyerarşik toplumsal
örgütlenmelerin kaynağı ataerkil sistemdir.
Bu sistemin işleyişi ve toplum üzerindeki
etkilerini ortaya koyabilmek adına geliştirdiğimiz
projemizin katılımcıları ilköğretim ve lise
öğretmenleriydi. Kadınların yaşadığı sorunların
kader olmadığının farkına varmaları için önce
öğretmenlerin bilinçlenmeleri gerektiğini
düşündük. Projenin hedef grubu olan
1
Bahsedilen Bianet araştırması ile Türkiye’de basına yansıyan kadına yönelik
şiddet haberlerinin kaydı tutulmaktadır.
Halk Eğitim Başkanlığı, İzmir Büyükşehir
Belediyesi Sosyal İşler Daire Başkanlığı
Ulaşılan Sonuçlar:
Eğitici eğitimi verilecek Mor Sertifikalı
(Sabancı Üniversitesinin yürüttüğü
program) 45 öğretmen seçilmiştir.
Projenin tanıtımı için basın toplantısı
gerçekleştirilmiştir. 40 öğretmen
eğitimlerini başarıyla tamamlayarak
Formatör Eğitici Belgesi almaya hak
kazanmıştır.
7
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
güven ile yürüyorum” diyerek duygularını ifade
etmiştir.
Canan Özdemir Yaprak ise “Kadınlık konusu
Freud’un da söylediği gibi bir kıtadır. Daha
keşfedilecek çok şey olduğunu düşünüyorum.
Yeni şeyler keşfetmenin keyfini çıkardığımı
ve yeni keşifler için heyecan duyduğumu
söyleyebilirim. Bu eğitimden kesinlikle daha da
güçlenerek çıktım” demiştir.
öğretmenler, gençlerle çok yakın ilişkide
olduklarından farkındalık ve duyarlılık yaratmak
istediğimiz en önemli kitleydi.
Toplumsal dönüşümü gerçekleştirecek olan
gençlere bu öğretmenlerimiz yoluyla ulaşıp,
bu eğitimin yaygınlaşması için önemli bir adım
attığımızı düşünüyorum. 5’er günlük eğitimler
sonrası öğretmenlerimizden aldığımız geri
bildirimler hemen hepsinin bu eğitim modülünü
uygulama konusunda yetkin ve istekli olduğunu
göstermiştir.
Katılımcılarımızdan Leman Sam; “Eğitim
sonrasında toplumda değişim yaratabileceğimizi
bilmek bana güç verdi. Bu değişim sürecinin bir
parçası olmak, insanlarda farkındalık yaratmak
için çalışmak heyecan verici. En önemlisi de
insanlara nasıl ulaşacağımı bilmenin verdiği
8
Ahmet Akçil, ise duygularını şöyle ifade etmiştir;
“En büyük kazanımım yaşadığımız ve soluk
aldığımız toplum içinde gelenek, görenek başlığı
altında kalıplara sokulmuş cinsiyetçiliğin farkına
varmak oldu. Toplumun tüm yükünü çekmesine
rağmen hak ettiği yeri alamayan kadının kendisini
muhakkak ifade etmesi gerekliliğinin farkına
vardım.”
Sedat Subaşı: “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği
bağlamında düşündüklerimle davranışlarım
arasındaki tutarsızlıkların farkına vardım. Kişisel
olarak yeniden yapılandırma süreci yaşadığımı
çok rahatlıkla söyleyebilirim” diyerek eğitimin
kendisinde yarattığı değişikliği ifade etmiştir.
Proje ortakları ve proje ekibimiz dışında en büyük
destekçimiz, eğitimlerimize katılan öğretmenlerdi.
Yaptığımız işin önemini ve çabalarımızın boşa
olmadığını sözleriyle ve davranışlarıyla her
fırsatta gösterdiler. Ayrıca projeye eğitici olarak
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Proje kapsamında eğitimlere katılan öğretmenler, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda sunum yaptılar.
katılan Nurdan Tekgül, Sevgi Binbir, Nazan
Sakallı ve Şerife Yalçınkaya eğitimlerde sürekli
bizlerleydi.
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz
ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Atilla Silkü
desteklerini sürekli olarak hissettirdiler.
Bu proje ile çok önemli dostluklar kuruldu.
Bir arada olunca ve aynı dili konuşunca
çalışmaların daha zevkli hale geldiğini gördük.
Kadın sorunlarının çözümü için ümitlerimiz
arttı. Projede yer alan öğretmenlerin bu
konudaki istek ve enerjisi motivasyonumuzu
artırdı. Yürüttüğümüz proje, aynı zamanda
Ege Üniversitesi Kadın Araştırma ve Uygulama
Merkezinin tanıtımını sağladı. Merkezimiz,
Üniversite Yönetimi, proje ortaklarımız (Valilik,
İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir
Belediyesi) ve diğer kadın sivil toplum kuruluşları
tarafından daha fazla görünür hale geldi.
Aslında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak
devletin en önemli görevlerinden biridir.
Toplumda var olan potansiyeli ortaya çıkarmak
için hepimizin destek vermesi gerekiyor.
Özellikle kadın sorunları konusunda Sayın Güler
Sabancı’nın desteğinin bu noktada çok kıymetli
olduğunu düşünüyorum. Bu yerel deneyimlerin
istenen amaca ulaşabilmesi için ulusal politikalar
haline getirilmesi sürecinde de katkılarının
devam edeceğini düşünüyorum. Katılımcı geri
bildirimlerinden elde ettiğimiz bilgiler ışığında
gönül ister ki bu gibi çalışmalar sadece proje
9
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
kapsamında kalmasın ve sürekliliğini sağlayıcı
düzenlemeler ile yaygınlaştırılabilsin. Bu konuda
proje ekibimizin hayalleri;
Sena Beliner: “Bu projenin devamı olarak
formatör öğretmenlerin diğer öğretmenlere ve
il düzeyinde bürokratlara bu eğitimi vermesini
sağlayacak bir çalışma yapmayı çok istiyoruz.
Aynı zamanda benzer bir eğitim süreci İzmir İl
Müftülüğü işbirliği ile camii imamlarına yönelik
planlanabilir.”
Hale Kolay: “İzmir Kadın Dayanışma Derneği’nin
liselerde yürüttüğü eğitim çalışmalarında eğitici
olarak görev almaya devam etmeyi planlıyorum.”
Meltem Çiçeklioğlu: “Türkiye Aile Planlaması
Vakfı ve Bornova Belediyesi ile ortaklaşa
Proje eğitmenleri ve katılımcıları eğitim sonrasında hatıra fotoğrafı çektirdi.
10
11
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
düzenleyeceğimiz “Lider Kadın Eğitimleri”
aracılığıyla kadının insan haklarına yönelik
faaliyetlerimi sürdürmeyi düşünüyorum.
Ayrıca proje kapsamında oluşturulan eğitim
programının Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile
yaygınlaştırılması sürecinin takipçisi ve destekçisi
olacağım.”
Derya Şaşman Kaylı: “EKAM çalışanı olarak,
Geniş Ufuklar Projesi kapsamında kurduğumuz
ortaklıkları benzeri desteklerle yaygınlaştırmak
istiyorum. Projeyi genişleterek eğitimlerin, tüm
Ege Bölgesindeki öğretmenlerle devamına yönelik
çalışacağım.”
12
Kuruluşun Adı:
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve
Uygulama Merkezi
Kuruluş Yılı: 1996
Kuruluş Hedefleri:
Toplumda kadının sosyo - ekonomik statüsünü
yükseltmek, toplumsal ve kamusal duyarlılığı
artırmak amacıyla kurum ve kuruluşlarla işbirliği
içinde olmak, uygulanabilir projeler üretmek ve
bilimsel araştırmalar yaparak toplumsal cinsiyet
ayrımcılığının ortadan kaldırılmasıdır.
Telefon: (0 232) 373 31 28
Proje kapsamında düzenlenen atölyelerde öğretmenler, toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili yazdıkları hikayeleri canlandırdılar.
13
KARS
Sarıkamış’ta veliler bilinçleniyor,
kız çocukları okullu oluyor
Atakan Karabağ
16
Proje Sorumlusu
Sarıkamış İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 20072008 eğitim-öğretim yılı istatistiklerine göre,
ilköğretimden mezun 412 kız öğrenciden 284’ü
ortaöğretime devam etmiştir.
Bu proje çalışması, sayısal verilerden yola çıkarak,
ilköğretimden mezun olmuş kız öğrencilerimizin
hepsinin neden ortaöğretime devam etmediği
sorunu üzerine yoğunlaşmıştır.
Projenin Adı:
Bugünün Öğrencisi, Yarının Annesiyim
Yürütücü Kuruluş:
Sarıkamış İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
Projenin Amacı:
Kars Sarıkamış ilçe merkezinde
ortaöğretime devam edemeyen genç
İlköğretimin bütün çocuklarımız için zorunlu
olmasına karşın ortaöğretime devam konusu
öğrenci ve velinin tercihine bırakılmıştır. Ailelerin
çocuklarını okula devam ettirmeleri için bir tercih
yapmaları gerektiğinde kız çocukları yerine,
erkek çocukların okula devam ettirildikleri
görülmektedir.
Kız çocuklarının okula kayıtlarının yaptırılmaması
veya kayıt olan kız öğrencilerin bir süre sonra
okula gönderilmemesi problemine Sarıkamış’ın
kırsal bölgelerinde sıkça rastlanmaktadır.
kızların eğitime teşvik edilmesidir.
Proje Ortakları:
Sarıkamış Kaymakamlığı, Sarıkamış
Belediyesi, Sarıkamış İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü
Ulaşılan Sonuçlar:
Basın toplantısıyla proje yerelde
kamuoyuna duyurulmuştur. Proje
kapsamında Armutlu, Karaurgan ve
İlçemiz genelinde birçok aile, kız çocuklarının
okumasının onlara fayda sağlamayacağı
görüşündedir. Kız çocukları 8 yıllık zorunlu
eğitimin ardından tıpkı anneleri gibi ailesinin
uygun gördüğü bir eş adayı ile evlendirilerek
eğitim hakkından vazgeçmek zorunda
kalmaktadır. Bizler yaşanan bu sorunlardan yola
çıkarak kız çocuklarını ilköğretimin ardından
ortaöğretime kazandırmak için bu projeyi hayata
geçirdik. Bu geleneksel yaklaşımı yıkma yolunda,
Sarıkamış İlçe Merkezi ve köylerinde bulunan kız
çocuklarına eğitimlerine devam etme olanağı
Karakazık köylerinde veli bilinçlendirme
toplantıları yapılmıştır. Düzenlenen
toplantılarla 456 kız öğrenci velisine
ulaşılmıştır. İlköğretim son sınıfta okuyan
200 kız öğrenci ve ailelerine ortaöğretime
geçiş için destek verilmiştir. Sarıkamış
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı tüm
ilköğretim okullarında bilinçlendirme
çalışması yapılarak 10.000 öğrenciye
ulaşılmıştır.
17
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
tanıyarak öğretimde cinsiyetler arasındaki eşitliği
sağlamayı hedefledik.
Sarıkamış’ın Armutlu, Karaurgan ve Karakazık
köylerine ziyaretler düzenleyerek tanıtım ve
bilgilendirme seminerleri yaptık. Toplam 174
öğrenci velisine ulaştık. Projemiz kapsamında
ilköğretim son sınıfta okuyan 100 kız öğrenci ve
ailelerine ortaöğretime geçiş için destek olduk.
Projemizi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı
olarak çalışan 3 öğretmen ve bir Avrupa Birliği
Projeler Koordinatöründen oluşan ekibimizle
yürüttük. Projemizin her türlü çalışmasını,
tanıtım faaliyetlerini, veli seminerlerini ekibimiz
gerçekleştirdi. Çalışmalarımızda İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü, Sarıkamış Kaymakamlığı, Sarıkamış
Belediyesi bize destek oldu.
Yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde kız
çocuklarının ortaöğretime devamlarının
önemi ile ilgili kamuoyu oluştu. İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğümüzün konuya duyarlılığı daha büyük
kitlelere ulaşılmasını sağladı. Sarıkamış İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullar bünyesindeki
öğrenci yurtlarına ait görüntülerle beraber,
okul hakkında bilgilerin verilmesiyle velilerimiz
çocuklarının güvenli, temiz, huzurlu ortamda
barınacağını gördüler. Köylerde yaptığımız
sohbetlerden birinde bir annenin azminden çok
etkilendik. Bu öğrenci velisinin anlattıklarını
sizlerle paylaşmak istiyoruz.
18
İlçe merkezine çok yakın mesafede olan ve
geleneksel tutumların yoğun görüldüğü Alisofu
köyünde 5 çocuğundan ikisi kız olan Cevriye
Hanım büyük kızını yetiştirirken yaptığı hataların
pişmanlığını şöyle anlattı: “İki kızım var. Büyük
kızım, çocuklarımın en büyüğü, okulu çok istedi
ama benim elimden bir şey gelmedi. Bizim burada
kadınların söz söylemesi ne mümkün! Babalar
karar verir; biz uyarız. Kızın da isteyeni vardı,
‘başına bir iş gelmeden evlendirin’ dedi büyükler.
Eşim de onların sözünü dinledi evlendirdik.
Evlenmek istemedi kızım. Kendi çocuktu bana
göre ama o da çocuk doğurdu. Erkenden evi,
yuvası, başında sahibi olsun dediler. Evlendi
ne oldu sanki? Aynı ben, benim bahtım! Çocuk
büyütüp koca eline bakıyor. Onu gördükçe
üzülüyorum. Küçük kızım böyle olmayacak.
İnşallah okuyacak. Sizlerin sayesinde babası da
ikna olacak.
Siz buralara kadar gelip okumanın güzelliğini
anlatıyorsunuz. Sizi görünce benim kızım da böyle
olur mu diye umutlandım. Keşke…” Dinlediğimiz
bu kısacık isyan bile tamamlanamayan bir
“keşke” ile bitti. Bizleri görünce umutlanan
bir anne görmek; kız çocuklarının geleceği
için uğraşmamız gerektiğini bize bir kez daha
gösterdi. Bu umutla yolumuza devam ettik.”
Sadece öğrenci velileri değil kız öğrencilerimize
de ulaşarak onlara eğitimini başarıyla tamamlayıp
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
iş hayatına atılmış kadınlardan örnekler verdik.
İçlerindeki okuma, meslek sahibi olma isteğinin
artmasını sağladık.
Veli toplantılarına katılan anneler, proje
ekibindeki kadın öğretmenlerimizi kızları gibi
görerek, kendi kızlarının da onlar gibi hayatta
başarılı meslek sahibi bireyler olmalarını dilediler.
Projemizin geleceğin kadınlarının hayatında bir
fark yaratacağına inanıyorum. Genç kızların önce
ortaöğretime başlamaları ardından üniversite
hayatına atılmaları ve geleceğin çağdaş, eğitimli,
güçlü bireyleri haline gelmeleri için çalıştık.
Ülkemizde kadının ailede, iş hayatında, toplumda
karşılaştığı sosyal, ekonomik ve kültürel eşitsizlik
bu denli devam ederken kadınların ve kız
19
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Kuruluşun Adı:
Sarıkamış İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
Kuruluş Hedefleri:
Sarıkamış İlçesindeki öğrencilere Türk
Milli Eğitiminin temel ilkelerinden olan
fırsat eşitliğini sağlayacak imkânların
sunulmasıdır.
Telefon: (0 474) 413 40 13
çocuklarının insan haklarının korunmasına yönelik
yapılan her çalışmanın çok büyük önemi olduğunu
düşünüyorum. Bu konuda Sabancı Vakfı’nın ve
Sayın Güler Sabancı’nın çalışmalarının kadınların
sosyal hayatında bir devrim niteliğinde olduğuna
inanıyorum.
20
Bilinçlendirme toplantılarına veliler ilgi gösterdi.
21
Kadınlar kentsel hizmetleri öğreniyor
Yrd. Doç. Dr. Aysel Güven
22
Proje Sorumlusu
Kars, çevresi dokuz ayı kar altında geçen, yaşam
koşullarının zor olduğu bir şehirdir. Ekonomik
göstergelerin zayıf olduğu bölgede kadın
sorunları da yoğun olarak yaşanmaktadır.
Bölgedeki kadınların erkek egemen bir toplumda
yaşıyor olmaları sebebi ile temel haklarından
yoksun kalması en öncelikli sorunumuz. Kendi
sosyal ihtiyaçlarını karşılayamayan, okullaşma
oranının düşük olduğu bölgelerde okur-yazar
olmayan kadın ve kız çocuklarının öncelikli olarak
bilinçlendirilmesi gerektiği düşüncesinden yola
çıkarak kapsamlı bir eğitim programı hazırladık.
Kadınların gerek sağlık alanında gerek kamu
hizmetlerinin verildiği diğer kurumlarda
iş ve işlemlerinin takibini kendi başlarına
yapabilmelerini sağlamak, kadınlara Anayasanın
ne olduğunu, yaşadıkları ülkenin kanunlarını
bilmenin onlara neler kazandırabileceğini
anlatarak bilinç seviyesini yükseltmek
istedik. Yaşadıkları aile içi şiddete karşı neler
yapabileceklerini anlatarak kadınların sağlıklı bir
aile ortamında yaşamalarını amaçladık.
Kafkas Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma
ve Uygulama Merkezi (KASAUM) olarak Kars’ın
Susuz İlçesinde Susuz Kaymakamlığı, İlçe Emniyet
Amirliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığıyla
“Adım Adım Eşitliğe Yürüyoruz” projesini hayata
geçirdik.
Çalışmalarımızı Kafkas Üniversitesi Rektörlüğüne
bağlı akademik uzmanlar, Susuz Kaymakamlığı,
Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı
Projenin Adı:
Adım Adım Eşitliğe Yürüyoruz
Yürütücü Kuruluş:
Kafkas Üniversitesi Kadın Sorunları
Araştırma ve Uygulama Merkezi
(KASAUM)
Projenin Amacı:
Susuz ilçesinin köylerinde kadının insan
hakları, kadına yönelik şiddet, kamusal
hizmetler, miras konularına yönelik
eğitimler verilmesiyle bilinç düzeyinin
geliştirilmesidir.
Proje Ortakları:
Susuz Kaymakamlığı, İlçe Emniyet
Amirliği, Milli Eğitim Müdürlüğü
Ulaşılan Sonuçlar:
Eğitim programı geliştirilmiştir. Projeyi
tanıtmak amacıyla Susuz ilçesinin
köylerine (Aksu, Çıyrıklı, Ermişler,
Kırçiçeği, Porsuklu) hane ziyaretleri
yapılmıştır. Eğitimlerle kadının insan
hakları, kadına yönelik şiddet, kamusal
hizmetler, miras konularına yönelik
bilinç geliştirilmiştir. Toplamda 200’ün
üzerinde kadının katılımıyla eğitimler
gerçekleştirilmiştir.
23
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünden oluşan
kalabalık bir ekip ile yürüttük.
Kadına yönelik şiddet türleri, gelenekler ve
kadın, kamu kurumları ve görevleri gibi konuların
ele alındığı eğitimleri, 5 köyden (Aksu, Çıyrıklı,
Ermişler, Kırçiçeği, Porsuklu) 200’ün üzerinde
kadının katılımıyla gerçekleştirdik.
Kadınlar eğitimlere yoğun ilgi gösterdi. En
önemlisi de hayatlarını değiştirebilecek bilgiler
edindiler. Kadınlardan aldığımız tepkiler de bizi
çok gururlandırdı. Bir kadın yanıma gelerek
“Hocam şimdiye kadar nerelerdeydiniz. Önceden
bu eğitimleri alsaydım başka bir hayatım olurdu”
dedi. Bu beni çok etkiledi.
Proje ile kadının kendi hak ve özgürlük
kavramlarını bilmesi ve ne ile mücadele etmesi
gerektiğinin farkında varması bizim için
çok önemliydi. Kadınlar, eğitimlerle kentsel
hizmetlerden faydalanmayı öğrendi. Artık kendi
başlarına sosyal güvenlik kurumlarına giderek
haklarını talep edebiliyorlar. Kafkas Üniversitesi
Tıp Fakültesi tarafından proje eğitimlerine
katılan kadınlara ücretsiz sağlık hizmeti sağlandı.
Bu sağlık hizmetinden faydalanan kadınlarda
sağlığını koruma bilinci de gelişti.
Eğitimlere katılan kadınların eğitimlerden sonra
söylediklerinden birkaçını sizlerle paylaşmak
istedim.
24
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
yeni eğitimler olsun, yeni bilgiler de öğreneyim
istiyorum.”
Çığrıklı Köyünden Emine Yazar: “Sık sık sağlık
sorunlarım olurdu ama nasıl doktora gideceğim
diye düşünürdüm. Kaymakamlığa başvurarak
yeşil kart çıkarılabileceğini öğrendim. En kısa
zamanda başvuru yapacağım.”
KASAUM olarak bundan sonra bu tip projeler
üretmeye ve uygulamaya devam edeceğiz.
Amacımız Kars’ın kent merkezi ve bütün
köylerinde kadınları eğitim, sağlık ve yerel
yönetimlere katılma konularında daha bilinçli hale
getirmek.
Kuruluşun Adı:
Kafkas Üniversitesi Kadın Sorunları
Araştırma ve Uygulama Merkezi
(KASAUM)
Aksu Köyünden Dilek Yahşi: “Bu eğitimlerle
bilmediğimiz birçok konuda bilgi sahibi olduk.
Kendimizin farkına vardık. Sağlık ya da diğer
konularda sorunlarımız olduğunda çaresiz
olmadığımızı çalabileceğimiz kapılar olduğunu
öğrendik.”
Çığrıklı Köyünden Leyla Zinderen: “Biz kadınların
da miras haklarının olduğunu bilmiyordum.
Eğitimlerde öğrendim. Öğrenmek çok güzel, şimdi
Kuruluş Yılı: 2007
Kuruluş Hedefleri:
Üniversitenin ilgili bölüm ve anabilim
dallarıyla işbirliği yaparak tüm Türkiye’de
ve Kars’ta kadın sorunlarıyla ilgili her
alanda araştırmalar yürütmek ve eğitime
yönelik faaliyetlerde bulunmaktır.
Telefon: (0 474) 212 88 50/3075
25
Kadınlar haklarını öğreniyor,
özgürleşiyor
Coşkun Eliş
26
Proje Sorumlusu
Bölgemizde kadınların miras haklarından
haberdar olamamaları, kamu hizmetlerinden
yeteri kadar faydalanamamaları, yerel
yönetimlerde söz sahibi olamamaları gibi
sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu sorunların ana
kaynağı erkek egemen bir toplumda yaşıyor
olmamızdır.
Sorunun çözümü için ilk olarak kadınların
bilinçlendirilmesi ve daha katılımcı olabilmeleri
için öncelikle eğitim almaları gerektiğini
düşündük.
Özellikle kendi sosyal ihtiyaçlarını
karşılayamayan, okullaşma oranının düşük olduğu
bölgelerde okur-yazar olmayan kadınlara da
ulaşmak istiyorduk. Kars Barosundan Avukat
Subutay Tarım, Kafkas Üniversitesi Kadın
Sorunları Araştırma Merkezinden Yrd. Doç.
Dr. Aysel Güven ve Milli Eğitime bağlı çevre
okullardan öğretmenlerle haklar, kadına yönelik
şiddet ve miras konularından oluşan bir eğitim
programı hazırladık.
Böylece ilçemizde yaşayan kadınlar, kendi
ailesinin gerek sağlık alanında, gerek kamu
hizmetlerinin verildiği tüm kurumlarda,
işlemlerinin takibini kendi başlarına
yapabileceklerdi. Kadınlara Anayasanın ne
olduğunu, yaşadıkları devletin kanunlarını
bilmenin onlara neler kazandırabileceğini
anlatarak güçlenmelerini hedefledik. Yaşanan aile
içi şiddet olaylarında neler yapabileceklerini fark
etmeleri ve sağlıklı bir aile ortamı sağlamalarına
destek olmak da projemizin hedefleri arasındaydı.
Projenin Adı:
Hakkımızı Bilelim Kendimize Güvenelim
Yürütücü Kuruluş:
Akyaka Kaymakamlığı
Köylere Hizmet Götürme Birliği
Projenin Amacı:
Akyaka ilçesinin 15 köyünde yaşayan
(Büyükduran, Camuşlu, Demirkent,
Duraklı, Esenyayla, Geçit, İncedere,
Karahan, Kayaköprü, Küçükduran,
Kürekdere, Sulakbaşı, Şahnalar, Üçpınar,
Yerlikavak) ilk ve ortaöğretim mezunu
18-50 yaş arası kadınların haklar, kadına
yönelik şiddet ve miras konularında bilgi
sahibi olmalarıdır.
Proje Ortakları:
Kafkas Üniversitesi Kadın Sorunları
Merkezi, Kars Barosu
Ulaşılan Sonuçlar:
Projenin eğitimlerine katılan 360 kadının
haklar, kadına yönelik şiddet ve miras
konularında bilinç düzeyi geliştirilmiştir.
27
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
özgürlükleri bağlamında bilinçlendiler. Geçmişte
kamu kurumlarındaki işlerini çekinerek yapmaya
çalışan daha çok maddi yardım talebiyle gelen
kadınlar, proje çalışmalarından sonra miras
hakları, istihdam talepleri, aile içi şiddet gibi
sorunlarıyla ilgili danışma ve destek almak
amacıyla kurumumuza başvurmaya başladılar.
Eğitimler sonrasında kadınlar, ilçemizdeki kamu
kurumlarından daha fazla yararlanmaya başladı.
Projemizin eğitimlerine yeni başladığımızda
yaşadığımız bir olay bu konuya verilebilecek güzel
bir örnek:
Eğitimlere başladığımızda kadınlar, eğitimlere
çekine çekine geldiler. Fatma Polat isimli bir
katılımcımız vardı. Eğitimin ilk günü el kaldırarak
söz aldı. “Hocam, eşimden çok çekiniyorum.
Buraya geldiğimi söylemesek olur mu?” dedi.
Projemizi tanıtmak amacıyla Akyaka ilçesinin
15 köyünde (Büyükduran, Camuşlu, Demirkent,
Duraklı, Esenyayla, Geçit, İncedere, Karahan,
Kayaköprü, Küçükduran, Kürekdere, Sulakbaşı,
Şahnalar, Üçpınar, Yerlikavak) hane ziyaretleri
gerçekleştirdik. Dağıttığımız broşür ve el
kitaplarıyla projemizi anlattık.
Eğitimlerimiz, kadınlar tarafından büyük ilgi
gördü. Proje kapsamında Akyaka’ya bağlı 15
köyden 250 kişiye ulaşılmasını hedeflemiştik.
Eğitimlerimize toplam 360 kadın katıldı. Bölgede
yaşayan 18-50 yaş arası kadınlar, temel hak ve
28
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Kendisine bunun doğru olmayacağını
söyledik. Projenin eğitimleri için köyde
duyurular yapmış, Muhtarlık aracılığıyla
bilgilendirme toplantıları düzenlemiştik.
Fatma Hanımın eşinin de bu eğitimlerden
haberdar olması gerekiyordu. Üstelik
eğitimlerimiz için erkeklerden destek
almak bizim için çok önemliydi. Tam
Fatma Hanım ile bu konuyu konuşurken
kocası içeri girdi! Kendisine “Eşini
eğitime göndermek istemiyormuşsun
doğru mu?” diye sorduk. Aldığımız
cevap bizi çok şaşırttı: “Eşim özgürdür!
Dilediği gibi eğitimlerinize katılabilir”
dedi. Fatma Hanım, eğitimlerimize çok
düzenli bir şekilde devam etti. En güzeli de
öğrendiklerini hızlıca uygulamaya başladı.
İlk yaptığı Akyaka Kaymakamlığına bağlı
Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfına
dilekçe vererek devlet hastanelerinde
ücretsiz muayene imkânı sağlayan yeşil
kartını çıkartmak oldu.
Proje sonunda kadınlar artık kamu kurumlarından
daha fazla hizmet almaya başladılar.
Kısa bir süre içinde böylesi bir başarı
yakalayan projemiz kapsamında eğitim alan
kadınların, eğitimlere katılamayan kadın
komşuları ve akrabalarıyla öğrendiklerini
paylaşmaları sayesinde uzun vadede daha
geniş kitlelere ulaşılacağını düşünüyoruz.
Kuşkusuz bu projenin ulaşabildiği
kadınların ailelerinin ve genç kızların
ileride kuracakları hayatlarda bu projeden
29
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
öğrendikleri bilgileri özellikle aile içi şiddet, yasal
hak ve özgürlükler, resmi nikâh ve nüfus kayıt
işlemleri konularında yararlanmalarını umut
ediyoruz.
Proje ile elde ettiğimiz başarıların daha fazla
yaygınlaştırılması için Eğitim programını
sürdürmeyi planlıyoruz.
Kuruluşun Adı:
Akyaka Kaymakamlığı - Köylere Hizmet Götürme
Birliği
Kuruluş Yılı: 1988
Kuruluş Hedefleri:
Akyaka İlçesinin köylerine kamusal hizmetleri
ulaştırarak halkın yaşam kalitesini yükseltmektir.
Telefon: (0 474) 261 23 00
30
Eğitimlere katılan kadınlar, haklarına yönelik taleplerini dile getirdi.
31
NEVŞEHİR
Toplumsal cinsiyet eşitliği için
erkek rol modeller yetişiyor
Yrd. Doç. Dr. Ömür Karaca
34
Proje Sorumlusu
Projenin Adı:
Nevşehir’de kadınlar cinsiyetlerine özgü
yaşadıkları sorunların farkında değiller.
Farkında olmamaları bunun doğal bir süreç
olduğunu düşünmeleri hem çözüm arama
faaliyetlerinden yoksun kalmalarına hem
de yaşadıkları sorun karşısında kendilerini
çaresiz, suçlu ve güçsüz hissetmelerine
neden olmaktadır. Bu projeyi tasarlarken
çıkış noktamız, kadınların yaşadığı sorunların
erkekler olmadan çözülemeyeceği oldu. Bu
noktadan hareketle erkeklerde toplumsal
cinsiyet eşitliği bilincinin artması gerektiğini
düşündük.
Cinsiyet Eşitliği Bakış Açısı
Kazandırmada Erkek Eğitimi
Yürütücü Kuruluş:
Nevşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama
ve Araştırma Merkezi (NEVSEM)
Projenin Amacı:
Nevşehir Üniversitesinde görev yapan 35
erkek ve 11 kadından oluşan toplam 46 öğretim
elemanı ile yine aynı üniversitede öğretim
gören 1600 kadın ve erkek öğrenciye toplam 30
Projemizin içeriği erkeklerde farkındalık
geliştirme olduğu için ekipte çoğunlukla
üniversite erkek öğretim elemanları ile çalıştık.
Bu kadınlar açısından farklı bir deneyim oldu.
Erkeklerin kadın sorunlarına yaklaşımı ve
bakış açıları çok farklı, çoğu zaman erkeklerin
tepkisel davranışları ile karşılaşsak da ortak
çözümler bulduk.
Proje ekibine en çok desteği kadın
kuruluşlarından aldık. Tüm etkinliklerimize
katıldılar.
saatlik toplumsal cinsiyet eğitimi verilerek bilinç
geliştirilmesidir.
Proje Ortakları:
Nevşehir Belediyesi, İl Emniyet Müdürlüğü,
Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği, Nevşehir
Kadın Derneği, Türk Kadınlar Birliği Nevşehir
Şubesi
Ulaşılan Sonuçlar:
Nevşehir Üniversitesi’nden 6 erkek 2 kadın
Anadolu’da bir üniversite olan Nevşehir
Üniversitesinde cinsiyet eşitliği gibi bir konunun
gündeme gelmesi bu konuda çalışmalar
yapılması akademik personel ve öğrenciler için
kadın-erkek birlikte bu konunun tartışılması,
erkekten erkeğe eğitimlerin verilmesiyle çok
güzel deneyimler edindik. Erkek eğitimlerinde,
kadına yönelik şiddet gibi bir sorunun üniversite
öğretim elemanı eğitici eğitimi aldı. Proje
kapsamında toplam 40 öğretim elemanı (30
erkek, 10 kadın) toplumsal cinsiyet eşitliği ve
kadının insan hakları konularında 30 saatlik
eğitim aldı. Bu öğretmenler 1600 öğrenciye
ulaşarak aynı eğitimi aktardı. 42 kişilik üye ile
Toplumsal Cinsiyet Kulübü kuruldu, faaliyet
planları hazırlandı.
35
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
çevresinde olmadığı, bu sorunun yoksul, köyde
yaşayan ve alkol kullanan çevrelerde görüleceği
gibi yanlış bir algılama olduğunu fark ettik.
Eğitimler sırasında katılımcılar, aile içinde
yaşanan sorunlarını birbirlerine aktarırken aslında
eğitimli insanların da şiddet konusuna uzak
olmadıklarını, farklı biçimlerde kendi ailelerinde
şiddete tanık olduklarını gördüler.
Proje kapsamında Nevşehir Üniversitesi Cinsiyet
Eşitliği Kulübü’nü kurarak öğrencilerimizle
toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha
kapsamlı çalışmalar yürütmeye başladık.
Kulüp, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Flört
Şiddeti” konusunda slayt gösterimi ve konferans
düzenledi. Kulübün 28’i kadın, 14’ü erkek olmak
üzere 42 üyesi bulunmaktadır.
Okulumuzun bahar şenliklerinde tüm kulüp
üyelerinin katılımıyla kulüp standı açıldı. Stantta
birebir öğrencilerle görüşmeler yaparak tanıtım
faaliyetleri gerçekleştirdiler. Etkinlikte flört
şiddeti ile ilgili broşür ve kokartlar dağıttılar.
Üniversitede çalışan akademik personel özellikle
taşra şehirlerinde bilgisi ve yaşantısı ile örnek
olabilecek pozisyona sahiptir. Erkek öğretim
elemanlarının cinsiyet eşitliği sağlanması
konusunda çalışmalar yapması kamuoyunda
özellikle erkekler arasında pozitif bir etki yarattı.
Erkek hocalarımızdan birinin eğitim sırasında
paylaştığı anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
36
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Eğitimlere katılan üniversitemiz
akademisyenlerinden biri evinin balkonunda
çamaşır seriyormuş. Bunu gören kadın
komşusu, duruma çok şaşırdığını, ilk defa
bir erkeğin çamaşır serdiğini
gördüğünü söylemiş. Akademisyen
arkadaşımızın eşi de “kocam
üniversitede bu konuların eğitimini
alıyor, tabii yapacak” diyerek
gülmüş. Komşu da “üniversitede
olmak başka bir şey, keşke benim
beyi de göndersem de onu da
eğitseler” demiş. Bu proje ile erkeklerin kadın
sorunlarına yönelik bakış açılarını öğrendik.
Projemizi yürütürken erkeklerin kadın sorunları
ile ilgili tepkisel davranışlarının değişmesi için
kadın çalışmalarında daha fazla sorumluluk
almaları gerektiğini gördük.
Bundan sonraki süreçte kadın
hareketinde de çok gündeme
gelmeyen fakat genç kadınlar
açısından önemli bir sorun
olan flört şiddeti konusunda
çalışmalar yapmak istiyoruz.
Ayrıca yeni kurduğumuz cinsiyet
eşitliği kulübünün diğer üniversitelerdeki hatta
yurtdışındaki kulüplerle etkileşimini sağlamak
ve Anadolu’daki diğer üniversitelere cinsiyet
37
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
eşitliği kulübü kurulması konusunda destekleyici
çalışmalarda bulunmak yapmak istediğiniz
çalışmalar arasında bulunmaktadır.
Ülkemizde daha düne kadar kadın çalışmaları ya
da feminizm dendiğinde sadece marjinal grupların
sahiplendiği ve bu grupların da erkek düşmanlığı
yaptığı konusunda önyargılı tutumlar mevcuttu.
Toplumsal bilincin değişmesi ve önyargıların
kırılması açısından Sayın Güler Sabancı gibi
önemli kanaat önderlerinin cinsiyet eşitliğinin
sağlanması için göstermiş olduğu çabaların çok
değerli olduğunu düşünmekteyiz.
Kuruluşun Adı:
Nevşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama
ve Araştırma Merkezi (NEVSEM)
Kuruluş Yılı: 2009
Kuruluş Hedefleri:
Kamu ve özel sektöre, ulusal ve uluslararası
kuruluş ve kişilere ihtiyaç duydukları alanlarda
danışmanlık hizmeti vermek, bilimsel
araştırma, inceleme, proje ve uygulama
çalışmaları yürütmektir. Ayrıca kamu ve özel
sektöre, ulusal ve uluslararası kuruluş ve
kişilere ihtiyaç duydukları alanlarda kurslar,
sertifika programları, seminerler, konferanslar,
kongreler, sempozyumlar, paneller, eğitim ve
geliştirme programları düzenlemek NEVSEM’in
hedefleri arasında yer almaktadır.
Telefon: (0 384) 215 23 80
38
Üniversiteli gençler, Nevşehir Üniversitesi’nin düzenlediği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine katıldı.
39
Kadın sorunlarını
Nevşehir’de sahneye taşıdılar
Nermin Gürsoy
40
Proje Sorumlusu
Birleşmiş Milletler Kadın ve Kız Çocuklarının
İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi
Ortak Programının ilk yılında (2006) Prof. Dr.
Ayşe Ayata tarafından yapılan ve yayımlanan
kamuoyu araştırması verilerine göre Nevşehir’de
kadınların %56,6’sı kendilerinin toplumda
bir değeri olmadığını düşünürken, erkeklerin
%28,7’si bu düşünceye katılmaktadır. Bu verinin
ışığında şehrimizde yaşayan kadın ve erkeklerin
toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının insan hakları
konusunda yaygın biçimde bilinçlendirilmesi
gerektiğine karar verdik.
Genellikle Nevşehir’de kadınların sorunlarına
yönelik teorik projeler yani eğitim projeleri
uygulandı. Biz proje ekibi olarak ulaşmak
istediğimiz hedef kitleye en etkili biçimde nasıl
ulaşabileceğimizi düşündük. Kadın ve erkeklerde,
toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet,
kadının insan hakları konularında, etkili bir
öğrenme yöntemi olabilecek tiyatro aracılığıyla
farkındalık yaratmak için projemizi hayata
geçirdik.
Proje kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliği, aile
içi şiddet, kadının insan hakları konularında teorik
eğitim alan gönüllü ve amatör oyuncu ekibimiz,
sahne sanatları ve oyunculuk konusunda da üç
aylık bir eğitim aldı. İçlerindeki sanatsal yönün
farkına varan amatör oyuncularımız çevrelerinde
yaşanan veya kendi yaşadıkları olayları kâğıda
dökerek hep beraber senaryoyu oluşturdular.
Oyuncular arasında öğretim üyesi, dernek
başkanı, ev kadını, hemşire ve öğretmen gibi
farklı meslek gruplarından kadınlar da vardı.
Projenin Adı:
Sinyalizasyon - Biz de Varız - Nevşehirli
Kadınlar Amatör Tiyatro Topluluğu
Yürütücü Kuruluş:
Nevşehir Belediyesi
Projenin Amacı:
Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik
şiddet, kadının insan hakları konularında
kadın ve erkeklerde etkili bir öğrenme
yöntemi olabilecek tiyatro aracılığıyla
farkındalık yaratmaktır.
Proje Ortakları:
Türk Kadınlar Birliği Nevşehir Şubesi
Ulaşılan Sonuçlar:
Gönüllü oyuncu olmak için yapılan
başvurular arasından 18 kişi seçildi. 18
amatör oyuncu, toplumsal cinsiyet, şiddet ve
oyunculuk konusunda eğitim aldı. Oyunculuk
eğitimi alanların yedisi oyunda yer aldı.
Aralarında kadın kuruluşu başkanı, öğretim
görevlisi ve ev kadını bulunmaktadır.
Nevşehir, Kapadokya, Gülşehir, Derinkuyu ve
Acıgöl’de gerçekleştirilen oyunu 1.760 kişi
izledi.
41
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Gösterim programını sadece Nevşehir Merkez için
değil Nevşehir’in İlçelerini de kapsayacak şekilde
hazırladık. İl ve ilçelerde yaptığımız duyurular ve
afişleme çalışmalarıyla geniş kitlelere ulaşmayı
başardık. Kadınların yaşadığı sorunları sahneye
taşıyan oyunumuzu Kapadokya, Gülşehir,
Derinkuyu ve Acıgöl’de 1.760 kişi izledi.
İlçelerimizde belki de tiyatro ile ilk defa
tanışan kişiler olmuştu onların heyecanlarını
görebiliyorduk. Oyunun sonunda onlarla
röportajlar yaptık. Tiyatroda sergilenen bazı
sahnelerin kendilerinin de başlarından geçtiğini
itiraf edenler oldu. Aslında tiyatroda değinilen
42
konuların çoğu günlük yaşantılarında kadınların
başlarından geçen konulardı. Bazı kadınlar,
sözel şiddeti farkında olmadan kendilerinin de
uyguladıklarını itiraf ettiler.
Tiyatroyu izledikten sonra böyle bir hatayı
kendilerinin de yaptıklarını fark ettiklerini
paylaştılar. Fiziksel şiddete komşusunun maruz
kaldığını, bazıları ise eşlerinden zamanında
fiziksel şiddet gördüklerini dile getirdiler.
Oyunun yönetmeni Serap Şahin, yoğun bir
tempoda çalıştıklarını ancak ortaya çıkan
sonuçtan ve oyun aracılığıyla verdikleri
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
mesajlardan mutluluk duyduklarını belirtti.
İzleyicilerden oyunla ilgili görüşler aldık.
Bazılarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği Başkanı,
Hayriye Demirbilek: “Şiddeti bu kadar çarpıcı
biçimde sergileyen bir oyun daha izlememiştim.
Amatör bir tiyatro topluluğu olmasına rağmen
profesyonel bir oyun sergilediler. Beni en çok
mutlu eden erkek izleyici katılımının yüksek
olmasıydı. Özellikle Nevşehir’de tiyatro izleme
olanaklarının kısıtlı olduğunu düşünürsek bu
girişim çok önemli bir adım oldu.
Gelecekte bu deneyimden yola çıkarak Nevşehir
Belediyesinin bir tiyatro kurmasını diliyorum.
Bence tiyatro en etkili anlatım yöntemlerinden
birisidir. Nevşehir ve ilçelerinde anlatılmak
istenen mesajın yerine ulaştığını düşünüyorum.
Bu oyun tüm Türkiye’de izletilmeli.”
Nevşehir Üniversitesi Sağlık Meslek Sağlık
Yüksek Okulu Okutmanı ve Nevşehir Valiliği
Eşitlik Birimi Sorumlusu Dilek Güven:
“Nevşehir’de kurulmuş bir tiyatro olmaması bu
etkinliğini önemini artırıyor. Birçok ilçe ilk kez
tiyatro ile tanıştı. Nevşehir’de oyun aracılığıyla
kadının insan hakları ve şiddet konusuna dikkat
çekildi. Oyun tüm ilçelerden çok olumlu tepkiler
aldı. Proje ile yaygın bir bilinçlendirme çalışması
yapıldığına inanıyorum.”
43
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Nevşehir Belediyesi olarak kadınlara yönelik
projeler üretmeye devam ediyoruz. Şu anda
erken yaşta evlilik konusu ile ilgili proje
çalışmaları yürütmekteyiz. Avrupa Birliği’ne
bu konu hakkında bir proje hazırlıyoruz. Belki
de Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi
de erken yaşta evlilik ve çocuk yaşta anne
olunmasıdır.
Kuruluşun Adı:
Nevşehir Belediyesi
Kuruluş Yılı: 1954
Kuruluş Hedefleri:
Farklı bir hizmet anlayışı ile sosyal
belediyeciliğe öncülük ederek kadınlara,
gençlere, yaşlılara ve engellilere öncelik
tanımak ve tüm belediyecilik hizmetlerini
eksiksiz yerine getirmektir.
Telefon: (0 384) 213 82 83
44
Tiyatro oyununu her yaştan, farklı kesimlerden kadın ve erkek ilgiyle izledi.
45
ŞANLIURFA
Mevsimlik tarım işçisi gençler
önce öğrendi sonra paylaştı
Doç. Dr. Zeynep Şimşek
48
Proje Sorumlusu
Şanlıurfa il merkezindeki alt sosyo-ekonomik
düzeydeki 33 mahallenin yaklaşık yarısını
mevsimlik tarım işçileri oluşturmaktadır.
Mevsimlik tarım işçiliği, kentsel alanların dışında
tarlalarda, çadırlarda bir yaşamdır. Onlar
“görünmeyenler - duyulmayanlar” olarak kentsel
yaşamın ve sunduğu hizmetlerin uzağında
yaşarlar. Başta tuvalet, elektrik, temiz içme
suyunun olmayışı nedeniyle yaşam koşulları çok
zordur. Durmadan göç ederler. Yılda ancak 3-4 ay
ikamet adreslerinde yaşarlar.
Tarım ilaçları, aşırı sıcak ve soğuk, böcek, yılan
sokmaları gibi birçok tehlike hayatlarını tehdit
eder. İshalli hastalıklar başta olmak üzere tüm
bulaşıcı hastalıklar, kronik hastalıklar, kazalar ve
yaralanmalar ile intiharlar bu grupta daha çok
ortaya çıkar. Dolayısıyla, kentsel hizmetlerden
uzakta olmak, eğitimsizlik ve kötü barınma
koşulları birçok hastalığa zemin hazırlayarak
erken ölümlere neden olur.
Projenin Adı:
Gençten Gence Paylaşım Projesi
Yürütücü Kuruluş:
Mevsimlik Tarım İsçilerinin Haklarının
Korunması ve Geliştirilmesi Derneği
(METİDER)
Projenin Amacı:
15-20 yaşları arasında mevsimlik tarım işçisi
25 gencin, akran eğiticisi olarak “toplumsal
cinsiyet eşitliği”, “sağlıklı yaşam koşullarının
oluşturulması”, “üreme sağlığı”, “şiddet”
konularında ailesini ve çevresindeki gençleri
eğitmesidir.
Proje Ortakları:
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk
Bu sorunlardan en çok etkilenen kadınlardır.
Çünkü onlar hem yapılması gereken tarla işlerini
yaparlar, hem de ailenin temel ihtiyaçlarını
karşılarlar. Özellikle 15-49 yaşlar arasında olanlar
ya gebe ya da lohusadır. Bu nedenle daha çok
hastalanırlar ve ölme riski ile karşı karşıya
kalırlar.
Mevsimlik Tarım İşçilerinin yaşam koşullarının
iyileştirilmesi, bu yönde bilinç geliştirmeleri için
15-20 yaşları arasında mevsimlik tarım işçisi 25
genci akran eğiticisi olarak yetiştirdik.
Sağlığı Anabilim Dalı
Ulaşılan Sonuçlar:
Proje kapsamında 26 tarım işçisi genç,
“sağlık”, “toplumsal cinsiyet eşitliği”, “eğitim
olanaklarına ve sosyal hizmetlere erişim”
“haklar” ve “kamu hizmetleri” konularında
eğitilmiştir. 5 gün süren eğitimleri
tamamlayan gençlerin her birinin ortalama
25’er gence öğrendiği bilgileri anlatmasıyla
toplam 652 gence ulaşılmıştır.
49
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Projemizi Mevsimlik Tarım İşçilerinin Haklarının
Korunması ve Geliştirilmesi Derneği (METİDER)
olarak Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk
Sağlığı Anabilim Dalı işbirliği ile yürüttük. Proje
kapsamında, eğitim alan 26 genç derneğimize
üye oldu. Proje sayesinde derneğin tanınırlığı
sağlandı ve üye olan mevsimlik tarım işçileri onlar
için de bir şey yapılmaya çalışıldığını gördükleri
için güven kazandılar. Ben de proje sayesinde
tarım işçisi gençleri daha yakından tanıma olanağı
buldum. Sivil Toplum Kuruluşu (STK) – Kamu
Üniversitesi arasında güzel bir işbirliği örneği
verilmiş oldu.
Projenin etkilerini görmek için onlardan duygu
ve düşüncelerini, proje ile hayatlarında nelerin
değiştiğini yazmalarını istedik. Fark ettik ki
50
projemizin eğitimleri hepsinin hayatında önemli
değişimler yaratmış. Bu başarı öykülerinden birisi
de eğitimlerimize katılan Songül’e ait. Çok başarılı
bir genç kız olan Songül’ü, (açık lise mezunu)
hastanede bilgi işlemci olarak işe başlattık. Bu
gelişme diğer katılımcılarımızı da motive etti.
Hepsinin amacı en azından dışarıdan liseyi
bitirmek oldu.
Katılımcılarımız çevrelerini de harekete geçirerek
kurslara başladılar. Bu eğitimden sonra genç
kızların hepsi okuma yazma kurslarına açık
ilköğretim ve açık liselere kayıt yaptırdılar.
İçlerinde dikiş nakış, bilgisayar, çocuk gelişimi gibi
meslek edinmeye yönelik eğitimlere başlayanlar
da oldu. Erkeklerden de açık ilköğretim ve açık
liseye kaydolanlar oldu.
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Proje katılımcılarından Songül’ün Paylaştıkları…
Adım Songül, on sekiz yaşındayım, evin ikinci
büyük kızıyım. Yedi kardeşim var. Yılın çoğunu
okuldan uzak pamuk, soğan, kayısı toplayarak ve
tarlalarda ot yolarak geçiriyorduk. Sırf okuluma
devam edebilmek için annemle uzak şehirlere
çalışmaya gidiyorduk.
Çalıştığımız yer büyük bir kayısı bahçesiydi,
erkeklerin ağacın üstüne çıkıp, ağaçları
sallamaları gerekiyormuş ki kayısılar yere düşsün.
Ama ne kötü kader ki en büyük erkek kardeşim 12
yaşındaydı, o ağaç sallayacak kadar büyümemişti
daha. Ben çıktım ağaca, mecburen ama ben
bile sallayamıyordum elimden geleni yaptığım
halde, olmuyordu. Annem ve küçük kardeşlerim
kayısıları kasalara dolduruyordu. Her aileden
bir erkek kayısı kasalarını traktöre taşımak ve
“simli” adı verilen kapalı kükürt yakılan bir odaya
taşımak zorundaydılar. Bizim ailede erkek olarak
ben yapacaktım. Ne zaman o odaya taşıma
zamanı gelse, ölmek istiyordum.
Her gün kendi kendime sabret, biter elbet
unutursun bu günleri diyerek teselli vermeye
çalışıyordum. Hiç hatırlamak bile istemiyorum, o
odaya girişimde kükürt kokusunun vermiş olduğu
acıdan gözyaşlarımla annemin yanına gidiyordum.
“Ne olur eve gidelim dayanamıyorum anne, ne
olur gidelim” diyordum. Annem üzüldüğü için
benim yerime o gitti birkaç defa ama çavuş izin
vermiyordu. Annem zayıftı, hem de yaşlıydı. Ben
Eğitimlerini tamamlayan gençler sertifikalarını aldı.
dayanmaya çalıştım. Bu çektiğim onca eziyetin
karşılığı sadece günde 15 TL ücretti.
Malatya’da kayısı bittikten sonra Ankara’nın
Polatlı ilçesinin bir köyüne soğan toplamak için
göç ettik. Orada da çok zor koşullar altında
çalıştık. İki ay daha bu kahrı çektikten sonra
güzelim Urfa’ya geldik. Geldiğimiz gibi de
pamuk toplamaya gittik. Hayat nedir? Bu mudur
hayat dedikleri şey? Sözde çalıştıktan sonra
okuyacaktım kaldığım yerden. Pamuk işimiz
42 gün sürdükten sonra bitti. Okullar çoktan
açılmıştı. Gelmek bile istemiyordum çünkü
derslerden ve hayattan hep geri kalıyordum.
Gezici tarım işçisi oldun mu, şansın açıktan
okumaktır. İkinci sınavlara hazırlanmıştım ama
51
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
tarla yüzünden giremedim, derslerden kaldım.
Her şeye rağmen ümidimi yitirmemiştim.
Okuduğum İlkokulda Müdür Yardımcısı Bahar
Melik diye bir hocam vardı. Bana Songül yanıma
gelsin diye haber göndermişti. Ben de kalktım
gittim. Bana bir projenin başlayacağını söyledi,
beni de bu projenin öğrencisi olarak yazdı. Ablamı
da yazmasını söyledim kabul etti.
“Nedir acaba? Ne yapacağım, nasıl olacak?”
gibi birçok soru vardı aklımda. Zeynep Hocayla
eğitim başlamadan tanışmıştım. Sohbet etmiştik,
beni rahatlatmıştı. Eğitimi onun sayesinde
kabul ettim. 21 Aralık günü hepimizi servisle
alacaklardı. İlk kez servise binecektim o yüzden
çok heyecanlıydım.
Harran Üniversitesi Eyyübiye Kampüsü’ne gittik,
çok üzgündüm. Benim üniversitede okuma şansım
olmamıştı. İlk Evin Hocayla tanıştık, daha sonra
doktor olacak, tıp okuyan son sınıf öğrencileriyle
tanıştık. Tanışmak çok güzel bir oyunla
gerçekleşti. Çok hoşuma gitmeye başladı. Sonra
bize sağlık hakkında bilgi vermeye başladılar.
Kendimizi tanımaya başladık. Bazı konuları
dinleyemiyordum, utanıyordum. Sonra alıştık.
Meğerse bilmediğim ne çok şey varmış.
25 Aralık gününün gelmesini hiç istemedim.
Çünkü hayatımın en güzel günleri bitecekti.
52
Doktorlarla arkadaş gibiydik. Bu benim çok
hoşuma gitmişti. Ben bu eğitime başlamadan
önce hayattan kopmuştum, kendime olan
güvenim tekrar geldi. 25 Aralık günü bize
belgemizi verdiler. Aldığımız eğitimlerin bizim gibi
gençlere anlatılması istendi. Tam benlik bir şeydi.
Çok hoşuma gitti. Sabırsızlanıyordum bu eğitimi
vermeye çünkü ben de onlar gibiydim. Onları çok
iyi anlardım ve öğreten kişi olmak da çok hoştu.
Hele onlara faydalı şeyleri anlatmam onların da
ilgisini arttırır.
Her gün bir arkadaşımın evine sohbet amaçlı gidip
öğrendiklerimi anlatıyordum. Onlar da çok merak
ettikleri için dinliyorlardı, sorular soruyorlardı.
Sohbetimiz çok güzel geçiyordu. Ben bu proje ile
yeniden doğmuş gibi oldum. Hayatımın en güzel
günlerini yaşadım, yaşıyorum ve yaşamak da
istiyorum.
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Hayatımda birçok değişiklik oldu, bilgisayar,
resim ve muhasebe kurslarına başladım ve tekrar
okuma kararı aldım. Sonra hayatım tamamen
değişti. Şimdi Doğum Hastanesinde Yenidoğan
Yoğun Bakım Servisinde bilgi işlemci olarak
göreve başladım. Bu bana verilen en büyük ve en
güzel hediyeydi.
Bu eğitimler, sadece benim değil arkadaşlarımın
da hayatına çok güzel yön verdi, büyük destek
oldu hepimize. Şimdi çalışarak kardeşlerimin
okuldan geri kalmalarına engel oluyorum.
Onların okul masraflarını karşılayacağım, okula
devam etmelerini çok istiyorum. Bu projeyi
hazırlayanlara ve Sabancı Vakfı’na ne kadar
teşekkür etsem azdır.
Kuruluşun Adı:
Mevsimlik Tarım İsçilerinin Haklarının
Korunması ve Geliştirilmesi Derneği
(METİDER)
Kuruluş Yılı: 2008
Kuruluş Hedefleri:
Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin
sosyal ve ekonomik konumlarını
güçlendirmek, mevsimlik tarım işçiliğinin
beraberinde getirdiği sorunlarla mücadele
etmeye yönelik araştırma, toplumsal
savunu, eğitim, danışmanlık ve hizmet
modeli geliştirmektir.
Telefon: (0 414) 312 94 04
53
Şanlıurfa’da güçlenen lider kadınlar
Meral Sepetçioğlu
54
Proje Sorumlusu
Projenin Adı:
Kadınlar El Ele, Kadın Dostu Kent Şanlıurfa’ya
Şanlıurfa gerek göç gerekse yüksek
doğurganlık oranı nedeniyle nüfus artış hızı
Türkiye’nin en yüksek 2’inci ildir. İl, eğitim
göstergeleri değerlendirildiğinde ortalama
70’inci sırada, sağlık göstergeleri açısından ise
53. sıradadır.
Eğitim göstergelerinin düşük olmasında kız
çocukların okula gönderilmemesi ve mevsimlik
tarım işçiliği en önemli faktördür. Sağlık
göstergeleri açısından ana-çocuk sağlığı
sorunlarının temelinde doğum öncesi ve
doğum sonrası hizmetlerden zamanında etkin
olarak yararlanmama dikkati çekmektedir.
Eğitim düzeyinin düşüklüğü yanı sıra aile
içi şiddetin de yaygın olduğu bilinmektedir.
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı
Ana Bilim Dalı tarafından 2006 yılında il
merkezinde yapılan bir araştırmada kadınların
%60,4’ü, çoğunluğu eşinden olmak üzere,
fiziksel, sözel ve ekonomik şiddete maruz
kaldıklarını bildirmişlerdir.
Kadınların yerel karar alma mekanizmalarına
aktif olarak katılımında geleneksel
yapıdan kaynaklanan nedenlerle sorunlar
yaşanmaktaydı. Örneğin Sabancı Vakfı Hibe
Programı 2008 kapsamında yürütülen Muhtar
Eğitimi Projesinde mahalle ve köy muhtarı
eğitimlerinde, muhtarlarda en az bir kadın
azaları olması konusunda istek ve farkındalık
yaratılmıştır. Kadın muhtar azası seçilmesi
konusunda gerek 30-50 yaşları arasında
ilkokul mezunu gönüllü kadın bulamamaları,
Yürütücü Kuruluş:
Şanlıurfa Belediyesi
Projenin Amacı:
Projeyle, kadınların yerel karar
mekanizmalarına katılım, kentsel hizmetler,
kamu hizmetleri, eğitim ve sağlık
konularında eğitilerek yerel hizmetleri
talep edip doğru kullanır hale gelmeleri
amaçlanmıştır.
Proje Ortakları:
Şanlıurfa Belediyesi
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı
Anabilim Dalı- Sağlık Yüksekokulu, 67 Mahalle
Muhtarlığı, Kent Konseyi Kadın Meclisi, Sağlık
Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Şanlıurfa İŞKUR Müdürlüğü
Ulaşılan Sonuçlar:
Proje kapsamında kadınlara yerel karar
mekanizmalarına katılım, kentsel hizmetler,
kamu hizmetleri, eğitim, sağlık ve şiddet
konularında eğitimler verilmiştir. Eğitimlere
Şanlıurfa’nın 50 farklı mahallesinden 311 kadın
katılmıştır. Katılımcı kadınlara 5 Şubat 2010’da
sertifikaları verilmiştir. 91 kadın, Kent Konseyi
Kadın Meclisi’ne üye olarak kaydedilmiş. 50
kadın da “Mahalle Lideri” olarak Belediye’nin
Kadın Merkezlerinde görevlendirilmiştir.
55
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
gerekse kadınların yönetim işlevlerini “erkek”
işi olarak görmeleri nedeniyle istenilen düzeyde
katılım olmamıştır. Oysa mahalle temsilcisi olarak
bu alanlarda yetiştirilmiş kadınlar hazır bulunmuş
olsaydı, bu seçimlerde süreç daha olumlu
yönde geliştirilebilecekti. Bu fikirden hareketle
kamu hizmetlerinden haberdar olan, temel
sağlık bilgilerine sahip, mahallesinde yaşanan
sorunlara karşı duyarlı, toplumsal cinsiyet eşitliği
konusunda bilgi sahibi kadın liderler yetiştirmeye
karar verdik.
Böylece her mahalleden eğitimlere katılan
kadınlar, yerel karar mekanizmalarına katılım,
kentsel hizmetler, kamu hizmetleri, eğitim,
sağlık, şiddet konularında eğitilerek yerel
hizmetleri talep edip, doğru kullanır hale geldiler.
Şanlıurfa’nın toplam 50 mahallesinden 311 kadın
eğitimlere katıldı. Eğitimlere katılan 91 kadın Kent
Konseyi Kadın Meclisi’ne üye olarak kaydedilmiş;
50 kadın ise Şanlıurfa Belediyesinin Sosyal
Araştırma Planlama Koordinasyon Birimi’nde
“Mahalle Lideri” olarak görev almıştır.
Eğitim alan lider kadınların paylaştıkları
deneyimler: Ayşe Efe (Yaş: 20) Açıköğretim’de
bankacılık okuyorum. Aldığımız eğitimlerle
çevremizdeki kadınlara yardım ediyoruz. Bizi
mahalleli bildikleri için bize kapıyı açıp dertlerini
anlatıyorlar. Hemşirelerin çocuklara zarar
vereceklerini düşünüyorlar. Tek tek kapıyı çalıp
hamile ya da lohusa var mı diye soruyorum.
56
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Hemşireye yok, bize
var diyorlar. Hemşire,
“çocuğun göbeğine
kına yakma zararlı”
deyince inanmıyor
ama biz söyleyince
kendi mahallesinden
onunla aynı dili
konuştuğumuzdan bize
inanıyor.
Suna Çiçek (Yaş: 19)
Aldığımız eğitimler
sayesinde hayata
tutundum. Önceden
yapacak hiçbir şeyim
olmadığı için bunalıma
giriyordum. Şimdi
başka kadınlara yardım
etmek kendimi daha
çok sevmemi sağlıyor.
Kadınlar tetanos
aşısı olurlarsa kısır olacaklarından korkuyorlar.
Ama mahalleden arkadaşları olduğumuz için
bize güveniyorlar. Her mahallede bu sorunları
halledersek, zaten bütün bir şehrin sorununu da
hallederiz.
Emine Aslan (Yaş: 44) Büyüklerimiz bize “Çok
çocuk yaparsanız kocalarınız başkasına gitmez”
dediği için çocuk yaptık. Eşim ne yapsa sesimi
çıkarmıyordum. Dayak yediğimde, kocama karşı
çıktığımda önce mahalledeki başka kadınlar
bana karşı çıkıyordu. Biz ezildik, başka kadınlar
ezilmesin diye eğitimlere katıldım. Bizi başlık
parasıyla satmak ahlaklı da, eğitim almamız mı
ahlaksızlık? Şimdi mahalle lideri olmak bana
yetmiyor, okuyup profesör de olacağım, doktor
da...”
Projemiz kapsamında kadınlarda yaşanan hızlı
zihniyet değişikliği bizi çok heyecanlandırdı.
57
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Kadınların kendilerine olan güvenleri ve güçleri
bu çalışmalara devam etmemiz için bize cesaret
verdi. Kadınlardan aldığımız güç ile kadınların
gündelik yaşam koşullarını iyileştirmek ve
sosyal statüsünü yükseltmek için çalışmalarımızı
sürdüreceğiz.
Kuruluşun Adı:
Şanlıurfa Belediyesi
Kuruluş Yılı: 1908
Kuruluş Hedefleri:
Katılımcı, şeffaf ve paylaşımcı bir yönetim anlayışı
ile belediye hizmetlerinin sağlanmasıdır.
Telefon: (0 414) 313 32 58
58
Eğitimleri Şanlıurfa’nın 50 farklı mahallesinden 300’ün üzerinde kadın takip etti.
59
Kamu hizmetleri planlanırken
kadınlar artık unutulmayacak!
Nazif Dağ
60
Proje Sorumlusu
Projenin Adı:
Şanlıurfa’da kadınların ve kız çocuklarının
eğitim düzeyi, ekonomik katılım
oranları gibi göstergeler incelendiğinde
Şanlıurfa’nın Türkiye genelinde alt sıralarda
yer aldığı görülmektedir. Valilik olarak
yürüttüğümüz kampanyalar sayesinde
okuryazarlık oranı giderek artmakla birlikte
eğitim seviyesi hala düşüktür. Bunun
yanında verilen kentsel hizmetlerde kadın
ve erkekler arasında önemli farklar olduğu
görülmektedir. Örneğin spor alanındaki
hizmetlere baktığımızda; erkeklerin
kullanımı için Şanlıurfa’da birçok halı saha
varken kadınların kullanabileceği spor
alanları çok sınırlıdır.
Bu göstergeler kamu kaynaklarından
kadınlara ve kız çocuklarına daha fazla
kaynak ayrılması gerektiğini çarpıcı
biçimde ortaya koymaktadır. Kamu
kaynaklarının paylaşımında toplumsal
cinsiyet eşitliği perspektifinin göz önünde
bulundurulması, paylaşımın eşitlik ilkelerine
uygun olmasının gerekliliğinden yola
çıkarak Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan
Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi
Ortak Programı’nın 4 yıldır önemli yerel
aktörlerinden biri olarak projemizi hayata
geçirmeye karar verdik.
Belediye Meclis üyelerinin eğitim, sağlık,
sosyal hizmetler, kentsel hizmetler, ulaşım,
kentleşme vb. konularda aldığı kararlar
kadınların hayatına doğrudan etki eden,
kent politikasına yön veren kararlardır.
Şanlıurfa Yerel Eşitlik Birimi Güçlendirme ve
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması
Yürütücü Kuruluş:
Şanlıurfa Valiliği
İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Yerel Eşitlik Birimi
Projenin Amacı:
Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeleri toplumsal
cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyete duyarlı
bütçeleme eğitimi almaları ve önümüzdeki 5 yıl
görev yapacak meclis üyelerine kadın bakış açısının
kazandırılmasıdır.
Proje Ortakları:
Şanlıurfa Eşitlik Biriminde aktif olan kurumlar (İl Özel
İdaresi, Sağlık Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü,
Merkez ve İlçe Belediyeleri, Kaymakamlıklar),
Şanlıurfa’da Çalışma yürüten kadın kuruluşları
(KA-MER, Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği, Kadın
Aile Eğitim Kültür Yardımlaşma Derneği, Şanlıurfa
Girişimci Kadınları Destekleme Derneği)
Ulaşılan Sonuçlar:
Proje kapsamında düzenlenen eğitimlere Şanlıurfa
Merkez ve ilçelerden (Akçakale, Birecik, Bozova,
Ceylanpınar, Halfeti, Harran, Hilvan,Siverek, Suruç,
Viranşehir) 42 Belediye Meclis Üyesi, 52 Sivil Toplum
Kuruluşu temsilcisi ve 62 Yerel Eşitlik birimi görevlisi
olmak üzere toplam 156 kişi katılmıştır. Eğitim
alanların %53,2’sini kadınlar oluşturmuştur.
61
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Bu grup üzerinde oluşacak farkındalığın, çarpan
etkisi yüksek olacaktır. Önümüzdeki 5 yıl
(2009 - 2013) görev yapacak meclis üyelerine
kadın bakış açısının kazandırılması, kentin
% 50’sini oluşturan kadınların da hakları ve
talepleri olduğunun hatırlatılması ve kaynakların
cinsiyetler arasında adil dağılımının sağlanması
için eğitimler planlamaya başladık.
Eğitimler iki ana başlıkta toplandı: Toplumsal
cinsiyet ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme.
Eğitimler, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
uzmanları ve Harran Üniversitesi Halk Sağlığı
Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Zeynep Şimşek
tarafından verildi. Eğitimlere, 42 belediye meclis
üyesi, 52 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcisi,
Şanlıurfa Merkez ve ilçelerden (Akçakale,
Birecik, Bozova, Ceylanpınar, Halfeti, Harran,
Hilvan,Siverek, Suruç, Viranşehir) 62 Yerel Eşitlik
Birimi görevlisi katıldı. Toplam 156 kişi eğitim aldı.
Eğitim alanlarının %53,2’sini kadınlar oluşturdu.
Çalışmalarımızın her aşamasında kadın sivil
toplum kuruluşlarının desteğini aldık. Projenin
tüm faaliyetlerini onlarla beraber yürüttük.
Yaratılan sinerji, kadın kuruluşlarının da
aralarındaki diyalogu artırarak birbiriyle daha
fazla dayanışma içinde olmalarını sağladı.
Projeye Şanlıurfa İlçelerinin de dahil olmasıyla
kadın – erkek eşitliği konusunda yürüttüğümüz
çalışmalara kaymakamlıkların da aktif olarak
katılmaları sağlandı. Şanlıurfa merkezde
62
çalışmalar yürüten kadın kuruluşlarının ilçelerde
de faaliyet gösterebilmeleri için uygun zemin
hazırlanmış oldu.
Projemiz sayesinde kamuoyunda toplumsal
cinsiyet eşitliği konusuna dikkat çekilmiş
oldu. Verdiğimiz eğitimlerle özellikle yerel
yönetimlerde kadın temsiliyetinin az olması
konusunda, yerel yönetimler farkındalık kazandı.
Belediye Meclis Üyeleri bir sonraki seçimde
kadın meclis üye sayısının artması gerektiğini
savundular.
Eğitimlere katılan meclis üyeleri, kadın kuruluşu
ve kamu kurumu temsilcilerinin görüşleri:
El Birliği Derneği Başkan Yardımcısı Sevinç Aslan:
“Eğitimler sayesinde sivil toplum kuruluşları
olarak bir araya gelmemiz bizi kaynaştırdı.
Özellikle ilçe ziyaretlerinde dikkatimizi çeken,
Şanlıurfa’da hiçbir ilçede kadın derneğinin
olmayışıydı. Bunun üzerine yoğunlaştık. Böylece
birkaç ilçede kadın derneği kuruldu. Keşke
projenin devamı olsa da bu derneklere destek
olunsa ve diğer ilçelerde de kadın dernekleri
kurulsa. Sivil toplum demek ‘paylaşım, empati,
bazı konuları dile getirmek, birilerinin yarasına
merhem olmak, bir şeyler başarmak, ben de
varım!’ diyebilmek. Bir dernekte veya vakıfta
olmadan bunları yaşamak mümkün mü?
Derneklerinin kurulması için Sabancı Vakfı ve
Şanlıurfa Valiliğinin verdiği desteklerin devamını
dileriz.”
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Şanlıurfa Valiliği Mahalli İdareler Müdürlüğü
Eşitlik Birimi Sorumlusu, Serkan Elmas: “Sabancı
Vakfı Hibe Programı tarafından desteklenen proje
kapsamında yapılan Yerel Eşitlik Birimi eğitim
toplantısı sonunda birçok konuda farkındalık
düzeyim gelişti. İlimizde özellikle kadınlara
karşı tüm alanlarda pozitif ayrımcılık yapılması
gerektiği, kadınların sosyal statüleri ve konumları
bakımından toplumda bir bilinç yaratmak ve
tüm kurumlara toplumsal cinsiyet eşitliği bakış
açısının kazandırılması gerektiğini düşünüyorum.
Bu projenin orta ve uzun vadede daha başarılı
olacağına inanıyorum.”
Kadın Aile Eğitim Kültür Yardımlaşma Derneği
Başkanı, Müzeyyen Şansal: “Proje kapsamında
yapılan faaliyetler derneğimizin çalışmalarına
çok önemli bir katkı sağladı. Şanlıurfa’da
faaliyet gösteren diğer kadın kuruluşları ile
birlikte ilçe kaymakamlıklarını, belediyelerini,
kadın kuruluşlarını, belediye meclis üyeleri
ve halk eğitim müdürlüklerini ziyaret ettik.
Şanlıurfa Merkezde toplumsal cinsiyet eşitliğini
sağlamaya yönelik çalışmalarda kazandığımız
deneyimleri ilçede benzer çalışmalar yapan
kurumlara aktarma olanağına sahip olduk.
İlçelerde kurumlarla yaptığımız görüşmelerden
bizler de çok yararlandık. Şanlıurfa’da kadınların
yaşadıkları sorunlara ve çözümlere daha
bütüncül bakabildik. Onlardan aldığımız bilgiler
hazırladığımız projeleri de etkiledi. Nitekim AB
çerçevesinde açılan bir hibe programına ilçe
kaymakamlıkları ile ortak olarak başvurduk.
Bu proje çerçevesinde ilçelerde şube açma
hedeflerimiz de bulunuyor. Tüm bu süreç
çalışmalarımız açısından çok faydalı oldu.”
Sivil toplum ve kamu kuruluşlarının birlikte eş
63
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
güdüm içinde çalışması açısından da önemli
kazanımlar elde ettik. Şanlıurfa Sosyal Hizmetler
İl Müdürlüğü olarak yerel yönetimler ve kadın
kuruluşları ile ilişkilerimiz güçlendi. Bunun
yanında Sosyal Hizmetler Birimi’nin kadınlara
yönelik hizmetleri konusunda, yerel yönetimler
de bilgi sahibi olmuş oldu. Elde ettiğimiz en
önemli kazanımlardan biri de kurumumuzu ve
yürüttüğümüz çalışmaları daha yakından tanıtma
fırsatı yakalamamızdır. Şanlıurfa’da (il merkezi ve
ilçelerde) herhangi bir sorunu olan kadının bilgi
alabileceği ve yönlendirilebileceği kadın danışma
merkezlerinin açılması ihtiyacının olduğunu fark
ettik. Bu yönde çalışmalar yapmak istiyoruz.
Sayın Güler Sabancı’nın kadın sorunlarına
göstermiş olduğu duyarlılık, özen ve kadının
sosyal statüsünü iyileştirme çabaları ülke çapında
duyarlılığa yol açmıştır. İlimizde yürütülen bu
projeler sayesinde yüzlerce kadının hayatı olumlu
yönde değişmektedir. İsimsiz binlerce kadın adına
kendisine şükranlarımızı sunarız.
64
Kuruluşun Adı:
Şanlıurfa Valiliği - İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü
Yerel Eşitlik Birimi
Kuruluş Yılı: 2006
Kuruluş Hedefleri:
Birleşmiş Milletler Kadınların ve Kız Çocuklarının
İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak
Programı kapsamında hazırlanan Şanlıurfa Yerel
Eşitlik Planının uygulanması, kadınların ve kız
çocuklarının insan haklarına yönelik çalışmalar
yürütülmesidir.
Telefon: (0 414) 313 11 61
65
TRABZON
Toplumsal cinsiyet eşitliğine
duyarlı bir medya için el ele
Alev Özyurt
68
Proje Sorumlusu
Projenin Adı:
Cinsiyetçi Dile Karşı Medya-İzleyici El Ele
Türkiye’de çoğu ilimizde olduğu gibi
Trabzon’da da birçok konuda arka planda
kalmış, emeğinin karşılığını görememiş
ve haklarının farkında bile olmayan, olsa
bile hakkını aramayı bilmeyen kadınlar
var. Yöremizde en çok rastlanan hak
eşitsizliklerinden birine örnek vermek
gerekirse; miras paylaşımını söyleyebiliriz.
Miras paylaşımında bile kadına pay
verilmemekte; paylaşım sadece erkek
kardeşler arasında yapılmaktadır.
İlimizde daha kırsal yerleri
düşündüğümüzde yapılacak bütün ağır
işleri kadınlar yapar. Bunu sorgulamazlar
bile. Bu durumdan tabii ki erkekler de
hoşnuttur, başka bir seçeneği düşünmezler.
Kadınların yaşamını kolaylaştıracak,
ekonomik ve sosyal gelişimini sağlayacak,
yaşam kalitesini yükseltecek politikaların
tartışılmasında, kadınların emeğinin
görünür kılınmasında, kadın sorunlarının
tartışılması ve çözümü noktasında çaba
harcanmasında medya da önemli bir role
sahiptir.
Yürütücü Kuruluş:
Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği
Projenin Amacı:
Trabzon’daki yerel medya mensupları, kadın kuruluşu
temsilcileri ve iletişim fakültesi öğrencilerine yönelik
toplumsal cinsiyet ve medya eğitimleri verilerek
konuya ilişkin duyarlılığı artırmaktır.
Proje Ortakları:
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti, Karadeniz Teknik
Üniversitesi
Ulaşılan Sonuçlar:
Projenin tanıtım toplantısı Posta Gazetesi köşe
yazarı Yazgülü Aldoğan’ın katılımıyla yapılmıştır.
Toplantıya, 20 üniversite öğrencisi, 20 kadın
kuruluşu temsilcisi, 20 basın mensubu ve 65 yerel
yönetim ve siyasi partilerin kadın kolları temsilcisi
katılmıştır. Proje kapsamında düzenlenen ve
medyada cinsiyet eşitliği konulu eğitimlere 24 iletişim
fakültesi öğrencisi, 31 kadın kuruluşu temsilcisi ve
Kentimizde kadın sorunları yerel medya
tarafından yeterince dile getirilmemekte ya
da kullanılan dil ve söylem erkek egemen
anlayışı yansıtmaktadır. Kadınlarla ilgili
haberler yerel medyada yer alamamakta
ya da kadını yok sayan geleneksel bakış
açısına uygun haber yapılmaktadır.
Yoksulluğun derinleştiği kentimizde, işsizlik
9 basın mensubu katılmıştır. Medya izleme birliği
kurulmuştur. Oluşturulan medya izleme birliği
gazete ve televizyonları aylık olarak takip ederek,
sonuçları Trabzon Gazeteciler Cemiyeti tarafından
aylık çıkartılan “Manşet” adlı yayında yayınlanmıştır.
Araştırmanın sonuçlarını özetleyen kitapçık basılmıştır.
Toplumsal cinsiyete duyarlı haber yarışması
düzenlenmiştir. 3 gazeteciye ödül verilmiştir.
69
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Eğitimlerde medya ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda uzun tartışmalar yapıldı.
ve yoksulluğun kadınlara etkisi, eğitim hakkından,
sosyal ve kültürel haklardan kadınların eşit ve
yeterince yararlanamadığı ile ilgili haber veya
programlar yerel medyada hiç yer almamaktadır.
Bu sorunlardan yola çıkarak projemizle, yerel
basının güçlü olduğu Trabzon’da basın mensupları
arasında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda
zihniyet değişikliği yaratabilmek, bu sayede
toplumun tüm kesimlerine hitap eden görsel ve
yazılı medyadaki cinsiyetçi dilin önüne geçmeyi
amaçladık.
Projemizin ana faaliyetleri arasında yerelde çıkan
haberlerin izlenmesi ve analiz edilmesi, basın
mensuplarına, iletişim fakültesi öğrencilerine ve
70
kadın kuruluşlarına toplumsal cinsiyet eğitimleri
verilmesi, yerel medya mensupları arasında
düzenlenen bir yarışma ile toplumsal cinsiyete
duyarlı basın çalışanlarının ödüllendirilmesi gibi
faaliyetler yer aldı. Düzenlenen eğitimlere 24
öğrenci, 31 kadın kuruluşu temsilcisi ve 9 basın
mensubu olmak üzere toplam 64 kişi katıldı.
Düzenlediğimiz “Cinsiyetçi Söylem Kullanılmayan
Haber Yarışması”nda 3 yerel basın mensubu
ödüle layık görüldü. Zigana TV ana haber
bülteninde yer alan “Karadeniz Kadını” haberiyle
Tolga Karakum birinci, Hizmet Gazetesi’nde yer
alan “Her Alanda Eşitlik” haberiyle Cansel Şahin
ikinci, Anadolu Ajansı’ndan “Umut Her Şeydir”
haberiyle Tuncay Bekâr ise mansiyon ödülüne
layık görüldü.
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Karadeniz Kadın Dayanışma
Derneği olarak projemizi
tüm çalışanlarımızla hep
beraber aynı sorumluluk
duygusuna sahip olarak
yürüttük. Birbirimizle fikir
alışverişi yaparak, ortak
kararlar vererek, birbirimize
destek olarak çalışmalarımızı
tamamladık.
Derneğimizin yöneticileri
ve üniversite öğrencileri de
gönüllü olarak projemizin
faaliyetlerine destek verdi.
Bu çalışmaları yaparken,
proje ortaklarımızdan
Karadeniz Teknik
Üniversitesi İletişim
Fakültesi Halkla İlişkiler ve
Reklamcılık Bölümü’nden
Yrd. Doç. Dr. Şahinde Yavuz,
medya izleme raporlarının
hazırlanmasında çok etkili oldu. Yine Trabzon
Gazeteciler Cemiyeti de projenin duyuruları için
bize destek verdi. Trabzon Valiliğinden İl Basın
ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü de bizi destekleyen
kurumlar arasında yer aldı.
Proje kapsamında verdiğimiz eğitim çalışmalarına
kadınların ilgisi görülmeye değerdi. Hatta
eğitim sırasında, çalışmalarımızı yaptığımız
otelin önündeki bez
afişi okuyup merak edip
eğitimimize katılan kadınlar
oldu. Sonrasında dernek
çalışmalarımıza da katılıp
derneğimize üye olmak
isteyenler de var.
Atölye çalışmalarımızda
gazete ve televizyonlara
farklı bir açıdan bakmayı
öğrenen, okuyup artık yorum
yapabilmenin farkına varan
kadınların bundan sonra
gerek günlük hayatlarında
gerekse katılacakları başka
eğitimlerde kendilerini daha
iyi ifade edebileceklerini
düşünüyorum.
Şunu da söylemek istiyorum;
aslında bu çalışmalar sadece
kadınlar üzerinde değil
erkekler üzerinde de farkındalık yaratıyor.
Bir gün projenin davetiyeleri için gittiğim bir
kırtasiyede, dükkân sahibi bey, davetiyemizi
inceledi ve bu çalışmaların devamında katılımcı
olmak istediğini söyledi. İnsan hakları özellikle
kadın haklarının daha ön plana çıkarılması
gerektiğini düşündüğünü söyleyerek yöremizde
kadınlara karşı yapılan haksızlıklardan ve
71
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
ayrımcılıktan şikâyet etti. Bunu duymak beni
çok mutlu etti ve Trabzon’da yürüttüğümüz
çalışmaların gerçekten amacına ulaştığını
hissettirdi. Bu proje sayesinde kadınların
yaşadığı temel sorunların neler olduğunu daha
iyi görebilme şansı yakaladık. Proje basınla iç
içe olduğu için yerel basının bu tür çalışmalara
72
ne derece yer verdiğini, yaşadığımız şehrin
kadınlarının sorunları ile ne derece ilgilendiklerini
de görmüş olduk.
Yaptığımız faaliyetlerle birçok yeni Sivil Toplum
Kuruluşu ve Kadın Dernekleri ile tanışma fırsatı
bulduk. En önemlisi de istedikten sonra kadınların
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
her şeyi yapabileceğini bir kez daha anladım. Bu
gücü hissetmek en büyük kazanım zaten.
Ayrıca proje faaliyetleri sırasında eğitimlerimize
katılan geleceğin medya mensupları öğrencilerin
konuya ilişkin duyarlılık kazanmaları beni çok
mutlu etti. Hem destek verdiler hem de bundan
sonraki çalışmaların içinde olmak istediklerini
belirttiler.
Kadınlarla ilgili çalışmalar yapmaya başladığımız
zamandan itibaren eksikliğini şiddetle
hissettiğimiz bir konu vardı. Trabzon’da
hatta Karadeniz bölgesinde kadınlarla ilgili
verilere ulaşamıyor, bu nedenle de yaptığımız
çalışmaların bir yanı sürekli eksik kalıyordu. Bu
problemi gidermek, hem biz kadınlar hem kadın
alanında çalışan akademisyenler için önemli
bir kazanım olacaktır. Bunun için bölgede bir
“Kadın Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi”
kurulmasına yönelik proje yürütmek istiyoruz.
Projenin gerçekleşmesi durumunda Karadeniz
kadını ile ilgili yazılı, sözlü, görsel materyallere
ulaşılacak ve bu merkezde araştırma birimleri
kurularak yeni ürünler ortaya çıkacaktır. Umarız
bu hayalimizi gerçekleştirecek bir proje yapma
fırsatı buluruz.
Kuruluşun Adı:
Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği
Kuruluş Yılı: 2008
Kuruluş Hedefleri:
Kadınların ekonomik, sosyal, bireysel,
yasal, toplumsal ve politik anlamda
güçlenmelerine katkıda bulunmak;
insan hakları ve kadınların kendi hakları
konusunda bilinç geliştirmelerini sağlamak;
sosyalleşmeleri amacıyla çalışmalar
yürütmek, kadının her türlü platformda
yaşam kalitesinin yükseltilmesi çalışmaları,
genel ve yöresel sorunlarına yönelik
araştırmalar yapmak ve çözüm önerileri
getirmektir.
Telefon: (0 462) 326 81 24
73
Bir yol hikâyesi
Cavidan Yılmaz
74
Proje Sorumlusu
Projenin Adı:
Trabzon’un köylerinde Türk Anneler
Derneği Trabzon Şubesi adına bir proje
yürüttüm. Kadınlara yönelik bir projeydi.
Kırsalda yaşayan kadınların ve erkeklerin
kadın hakları ile ilgili zihniyet değişikliğini
hedefliyordu.
Köyleri tespit ederken alan araştırması
yaptık. Alan araştırmasında; anket
çalışması, birebir görüşmeler, yetkili
kurum ve kuruluşlarla görüşmeler de vardı.
Araştırmadan elde edilen en çarpıcı sonuç
kadınların %50’sinin şiddet gördüğüydü.
Karşımıza çıkan diğer önemli bulgular,
kadınların sağlık hizmetlerine erişimlerinin
zorluğu, aile planlaması konusunda bilinç
düzeyinin düşük olmasıydı. Bu sorunların en
yoğun olduğu köyleri tespit ettik. Bu köylere
gitmeye karar verdik. Dernekten arkadaşım
Zehra Temel ile birlikte ilk olarak Maçka’ya
gittik. Maçka’ya yakın mesafede bulunan
Ocaklı Köyü Seyranlık Mahallesine adeta
tırmandık. Köy yolu çok kötü durumda, iki
yerde dere yola akıyor, dereden geçmek
gerekiyordu. Köye ulaştığımızda minik bir
okul çıktı karşımıza, “köy burası ve yol bitti!”
dediler.
Araçtan inip çevreye şöyle bir baktım.
Sonbaharın tüm güzelliğini görmek
mümkündü. Okula girdik. Bir şaşkınlık da
orada yaşadık. 1.sınıftan 5. sınıfa kadar
tüm sınıflar bir arada ve geçici görevli bir
öğretmen 25 öğrenci ile ders yapmaya
çalışıyordu. Köy halkıyla görüştük, projeyi
Kadın Dostu Köylere Yolculuk
Yürütücü Kuruluş:
Türk Anneler Derneği Trabzon Şubesi
Projenin Amacı:
Trabzon’un iç kesimlerinde bulunan ilçelerde
yaşayan kadınlara 8 ay süreyle gezici araç ile
ulaşarak hakları konusunda bilinçlendirme çalışması
yapılmasıdır.
Proje Ortakları:
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Trabzon Barosu
Kadın Hakları Komisyonu, Sağlık Müdürlüğü,
Emniyet Müdürlüğü, Yerel Eşitlik Birimleri, İlçe
Kaymakamlıkları, İlçe Belediye Başkanlıkları
Ulaşılan Sonuçlar:
Trabzon’a bağlı Araklı (Taştepe Köyü), Düzköy (Çal
Köyü) ve Maçka (Ocaklı Köyü) ilçelerinin belirlenen
köylerinde düzenlenen eğitimlerde 500 kadın ve
150 erkeğe üreme sağlığı, aile içi ilişkiler ve kadının
insan hakları konusunda eğitimler verilmiştir.
İlçelerde, psikolojik ve hukuki desteğe ihtiyacı
olan 20 kadın saptanarak Trabzon Valiliğinin ilgili
birimine bilgi verilmiştir. Projenin sonuç raporu
hazırlanarak Trabzon Valiliği, İl Özel İdaresi, İlçe
Kaymakamlıkları ve Belediye Başkanlıkları, kadın
kuruluşları ve yerel medyaya gönderilmiştir.
Projenin saha değerlendirmesi raporu yerel TV
kanallarında yayınlanmıştır.
75
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
anlattık. Çevrede kadın göremedik. “Kadınlar
nerede?” diye sorduğumuzda, “ köyde kadın ve
erkekler ormanda çalışır, ancak, yağışlı ve karlı
havada çalışmazlar” dediler.
Dönüşte kafamda sorular, gözlerimin önünde
köy vardı. Projenin hedef kitlesine burada
ulaşamayacağımız düşüncesini arkadaşlarıma
açtığımda, “Deneyelim olmazsa başka bir köy
daha projeye ekleriz” dedik. Son karar eski adıyla
Salonay’a yol göründü…
Projenin toplu eğitimleri başladığında soğuk
kış günüydü. Minik okul dersliğine zor sığdık.
Eğitime 5-6 kadın beklerken 60 kadın katıldı. Biz
projenin gidişi için güzel bir katılım görmenin
sevincindeydik.
76
Ya gelen kadınların bu ilgileri nedendi?
Çaresiz yaşamlarında bizi çare mi gördüler?
Birinci eğitim, ikinci eğitim derken kadınlar
dertlerini anlatmakla bitiremiyorlardı. Sorun
büyüktü…
Aile Planlaması anlatılıyor. “YOL” diyorlar.
Engelli ve yaşlılar anlatılıyor. “YOL” diyorlar.
Miras ve Kadın Hakları anlatılıyor.”YOL” diyorlar.
Sonuçta yazmalarını istedik. Bize talepleriyle
ilgili mektuplar yazdılar. Maçka Ocaklı Seyranlık
mahallesinde yaşanan bir yol sorunuydu!
Projenin amacına yönelik olarak kadınlarda
bir farkındalık yaratmak istiyorduk. Projedeki
diğer köylerden farklı bir yerde olduğumuzun
bilincindeydik. O kadar severek gidiyorduk ki
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
köydeki halk da yolumuzu gözler olmuştu. Biz
araçla gidip, minik okulda uzmanlarımızla toplu
eğitimler verdik. Daha sonrasında hane ziyaretleri
planlamıştık. Kadınları evde bulmak için kış ayını
seçmiştik. Ancak, hane ziyaretini öylesine kötü
bir havada gerçekleştirdik ki sisten göz gözü
görmüyor, bir yandan da yağmur yağıyordu.
Yolun bittiği yerden yukarı tırmanmaya başladık.
Daha ilk adımlarda kayıp düşenler bizden
ayrıldılar. Yağmur sularının geçtiği taşların
arasından yürüdük. Çünkü gideceğimiz 40 haneye
yakın bir yerleşim yeriydi, patika yolu bile yoktu.
Hem tırmanmaya çalışıyor hem de kadınları
düşünüyordum. Köyün en altında bulunan
derenin kenarındaki değirmenden 50 kg. un
çuvalını sırtında taşıyan kadını düşündükçe daha
da kızıyordum. Kızgınlığım ev denen barakaları
görünce arttı. Göçer gibi yaşayan bu insanları
şimdiye kadar gören, duyan olmadı mı?
Bu köydeki yaşam 50 yıl geride kalmış.
Yoksulluk mu?
Çaresizlik mi?
Kadınlar, yaşlılar, engelliler, çocuklar ve bedenen
ormanda çalışan erkekler bu çaresizliğe nasıl
boyun eğdiler?
Maçka Ocaklı Seyranlık mahallesinin köy yolu için
ilgili kurumlara konuyu ilettik. Yıllarca süren bu
çaresizlikten kurtulmaları için yol bekliyoruz, tüm
köy halkı bekliyor. Bu yol hikâyesinin kadınlar
adına mutlu sonla bitmesini çok istiyorum.
Harika köy manzarasını, candan insanlarını
görmek için bir kez daha Salonay’a (Ocaklı)
gideceğim ama yeni yol yapılınca…
77
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Trabzon Valisi Recep Kızılcık’ın da katıldığı köylerde düzenlenen eğitimler yoğun ilgi gördü.
Kuruluşun Adı:
Türk Anneler Derneği Trabzon Şubesi
Kuruluş Yılı: 1992
Kuruluş Hedefleri:
Kadınların, kız çocuklarının ve özellikle
annelerin haklarını korumak, yetiştirecekleri
çocuklarının topluma faydalı bireyler
olmaları konusunda onları desteklemek.
Telefon: (0 462) 326 85 79
78
79
VAN
Gevaş’ta genç kızlar
eğitim haklarına sahip çıkıyor
Erhan Işık
82
Proje Sorumlusu
Gevaş ilçesi merkez ve köylerinde kadınların,
bölge geneline paralel olarak, eğitim süreçlerine,
ekonomik ve toplumsal hayata yeterince
katılamaması, iş olanaklarının azlığı, yüksek
doğurganlık, muhtarlar ve imamlar gibi
toplum önderlerinin toplumsal cinsiyet eşitliği
konusundaki bilgisizliği, kadına yönelik şiddet
ve sivil toplum kuruluşlarının yeterince etkin
olmaması gibi sorunlar yaşanmaktadır.
Bölgemizde kadınların zorunlu olan ilköğretime
katılımı %90’ın üzerindedir. Fakat daha
üst öğrenim kurumlarına katılım oranları
%10’lara kadar düşmektedir. Orta öğretim ve
yüksek öğretim kurumlarının zorunlu öğretim
kapsamında olmayışı, köylerde yaşayan kız
çocuklarının eğitim için aileden ayrılmak zorunda
olmaları, erken yaşta evlendirilmesi, yaşanan
maddi sıkıntılar ve toplumun okuyan ve çalışan
kadına olumsuz bakışı ilköğretimden sonraki
süreçlerde kadınların eğitim kurumlarına dâhil
olma oranlarını çok aşağılara düşürmektedir.
Kadınların ilköğretim sonrasında okullaşmasında
yaşanan zorluklar projemize kaynaklık eden
ana unsurlar olmuştur. Bu sorunların çözümü
için toplumsal cinsiyet eşitliği konusu başta
olmak üzere kadının insan ve eğitim hakları
konularının anlatıldığı projemizi anlatan afişler
ve kitapçıklar bastık. Proje kapsamında 240
öğretmen, 34 imam, 40 genç kız ve 100 kadına
seminerler düzenledik. Eğitimlerde çocukların
okula gitmesinin önemi, toplumsal cinsiyet eşitliği
konuları işlendi. Köylere yaptığımız ziyaretler
ve bilgilendirme çalışmalarıyla 100 kadın ve
Projenin Adı:
Açıkta Kalma Açıköğretimli Ol
Yürütücü Kuruluş:
Gevaş Köylere Hizmet Götürme Birliği
Projenin Amacı:
Van İli Gevaş İlçesi Merkez ve Köylerinde
yaşayan, öğrenim sürecinin dışında
kalmış genç kızların örgün ve yaygın
eğitim kurumlarına geri kazandırılması
amaçlanmaktadır.
Proje Ortakları:
Van Halk Eğitim Merkezi
Ulaşılan Sonuçlar:
Gevaş İlçesine bağlı 30 köyden 100 genç
kız tespit edilerek açıköğretime kayıt
yaptırılmış ve masrafları karşılanmıştır.
Proje kapsamında 240 öğretmen,
34 imam, 40 genç kız ve 100 kadına
toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının insan
hakları konusunda seminerler verilmiştir.
83
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
genç kızın açık öğretim kurumlarına kaydını
gerçekleştirdik.
Öncelikle kadının belki de ilk defa toplumsal
bir aktivite için evinden çıkması sağlandı. Beş
gün boyunca ilçe merkezinde köylerden ve
merkezden gelen kadınlar toplu olarak bir yerde
seminer aldılar. Bu etkinlikler kadınlarda özgüven
oluşturdu.
Bu projeyle hayatlarında birçok ilk gerçekleşti.
İlk defa sinemaya film izlemeye gittiler. İlk defa
kendi başlarına kayıt olma ve sınava girme
heyecanı yaşadılar. Her attıkları adım bir yenisi
84
için cesaret verdi. Kitap okuma kampanyalarına
katıldılar. Cumhurbaşkanına mektup yazıp
taleplerini ilettiler. Etkinliklerde konuşmacı
oldular. Projeye köyden katılan bir kadın
sinemaya kocasından “izinsiz” gelmiş. Bizim de
haberimiz yok tabii; yolda ağzından kaçırdı. Biz
de sıkıntı yaşar diye telaşlandık. Ertesi gün köyün
okulunu aradım ve öğretmeninden kadının bir
sıkıntı yaşayıp yaşamadığını öğrenmesini rica
ettim. Eşinden izinsiz sinemaya gelen kadın bize
haber yolladı. ‘Erhan Hoca’ya söyleyin korkmasın.
Benimki kızacak oldu ben de ‘adam olsaydın da
beni koluna takıp sen sinemaya götürseydin
dedim’ demiş.
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Projenin kuruluşumuza en büyük
katkısı bu güne kadar ilçedeki bütün
çalışmaların erkekler üzerinden
yürütülmesi geleneğini kırmak oldu.
En basit şekli ile örnek vermek
gerekirse mülki amirler köylere
gittiklerinde sadece erkeklerin
olduğu bir grupça karşılanır ve
sorunlar sadece erkekler tarafından
dile getirilirdi. Dolayısı ile sadece
erkeklerin sorunları ya da öncelikleri
konuşulurdu. Herhangi bir kamu
kurumuna çalışan alınacağı zaman
sadece erkeklerin işe alınması
akla gelirdi. Oysa bölgenin en çok
dezavantajlı olan kesimi kadınlardı.
Kadınların bu kurumlardan kolaylıkla
hizmet alabilmeleri için kendilerinden
birilerini bu kurumlarda görmeleri
gerekiyordu. Projeden sonra ilk
defa ilçede okullara ve resmi
dairelere kadın çalışanlar yönetici
oldu. Sorunun temelinde kadının
eğitimsizliği olduğu fikri benimsendi.
Projemiz tamamlandığı halde
ilçemizde kadın ve genç kızların
açıköğretime kayıtları katlanarak
devam ediyor. Bugüne kadar açık
öğretime kayıt yaptıran kadın ve
genç kızların sayısı 40’a yükseldi.
85
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Kuruluşun Adı:
Gevaş Köylere Hizmet Götürme Birliği
Kuruluş Yılı: 1984
Kuruluş Hedefleri:
Köylere ait hizmetlerin yürütülmesine
yardımcı olmak, bizzat yapmak, yaptırmak
ve kırsal kalkınmayı sağlamaktır.
Telefon: (0 432) 612 20 15
86
Halk Eğitim Merkezi’nin Gevaş Merkez ve Köylerinde açtığı kurslar büyük ilgi gördü.
87
Kadınlar karar alma süreçlerine
daha aktif katılıyor
Saime Sürme
88
Proje Sorumlusu
Van, 1980’li yılların sonundan itibaren ilçe ve
köyler ile çevre illerden yoğun göç almaya
başlamıştır. Göçle gelen aileler, çoğunlukla, kentin
kenar mahallelerine yerleşmiş; göçün yarattığı
yoksulluk ve bu mahallelerin kent merkezine
uzaklığı nedeniyle sosyal, kültürel ve ekonomik
yaşamın dışına itilmişlerdir.
Bu faktörlere ek olarak, mevcut ataerkil yapı
kadınların, erkek bireylere kıyasla, kentsel
yaşamın dışında kalmalarına neden olmuştur.
Göçle gelen ailelerin erkek bireyleri, iş aramak,
çalışmak, nüfus müdürlüğü ve benzeri kamu
kurumlarında resmi işlemler yapmak ya da
sadece kahvelerde okey oynayıp çay içmek için
kent merkezine görece sıklıkla gelebilmektedir.
Kadınlar için ise bu olanaklar, geleneksel kadınerkek rollerinin hâkimiyeti nedeniyle kısıtlıdır.
Düzyol, Hacı Bekir1 , Süphan gibi, göçle gelen
ailelerin yerleştikleri mahallelerde yaşayan
kadınlar için kent merkezine (“çarşı”ya) sadece
bir erkek akraba ile inilebilir; muhtarlıklar2 da
dahil kamu kurumlarında yapılması gereken
işlemler kadınların yanlarındaki erkek akrabalar
aracılığıyla yapılır.
Kadınlar, oylarıyla seçilmiş yöneticilerle yüz yüze
iletişim kurma, kendileri ve aileleri adına hizmet
talep etme ve kentin genelinde uygulanan mevcut
yerel politika ve planların sonuçlarını (kendi
mahallelerindeki hizmetlerle de kıyaslayarak)
görme ve izleme olanağına sahip değildir. Oysa
kent nüfusunun yarısını oluşturan kadınların
kentsel yaşama dair kadınlara özgü sorunları ve
1
Hacı Bekir Mahallesinin nüfusunun 65-70 bin civarında olduğu ve mahalle
nüfusunun yaklaşık % 95’ini göçle gelenlerin oluşturduğu tahmin edilmektedir.
2
Van’da mahalle muhtarlıkları, mahallelerde değil, kent merkezindedir.
Projenin Adı:
Van’da Kadınlar da Hemşehri
Yürütücü Kuruluş:
Mavi Göl Kadın Derneği
Projenin Amacı:
Projeyle, göçle gelen mahallelerde
yaşayan kadınların kentte kadın olarak
yaşama, mevcut hizmetleri izleme ve
yeni hizmetler talep etme bilinçlerinin
geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Proje Ortakları:
Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme
Kooperatifi (YAKA-KOOP)
Ulaşılan Sonuçlar:
Düzyol ve Hacıbekir Mahallelerinde 60
hane ziyareti gerçekleştirilmiş, yaklaşık
100 kadın ile görüşülmüştür. 18 - 35 yaş
arası 25 kadına 2’şer saatlik 7 oturumdan
oluşan eğitimler verilmiştir. Kadınlar
“Yerel Karar Organları: Belediye ve İl
Genel Meclisleri”, “Muhtarların Görev
ve Sorumlulukları”, “Kent Konseylerinin
İşlevleri ve Üyelik Prosedürü”, “Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği” ve “ Van Yerel Eşitlik
Eylem Planı” hakkında bilgi sahibi
olmuştur.
89
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Eğitimlere katılan kadınlar yerel yönetimlerin işleyişi hakkında bilgi aldı.
hizmet talepleri bulunmaktadır. Örneğin, sokak
aydınlatması kadınların kentsel alandaki güvenliği
için birincil öneme sahiptir; çamurlu sokaklar
kadınlar için evlerin içinin, çocukların giysi ve
ayakkabılarının daha sık temizlenmesi anlamına
gelir. Toplu ulaşımın kalitesi, şüphesiz kentteki
herkesi ilgilendirir. Ancak kadınların toplu
ulaşımdan daha sık yararlandığı düşünüldüğünde,
toplu taşıma araçlarının güzergâhları ve sayıları
kadınları daha doğrudan etkilemektedir.
Bu proje, göçle gelen mahallelerde yaşayan
kadınların kentte kadın olarak yaşama, mevcut
90
hizmetleri izleme ve yeni hizmetler talep etme
bilinçlerinin gelişmesi ihtiyacından doğdu. Proje,
aynı zamanda, yerel yöneticilerin, yerel karar
alıcıların ve Van kamuoyunun kadınların da bu
kentte hemşehri olduğu, kentsel alanda cinsiyete
özgü sorunlar yaşadıkları ve bu sorunların
çözümüne ilişkin hizmet talepleri olduğu
konusunda farkındalığın gelişmesi ihtiyacını
karşılamayı hedefledik.
Projemizin ana faaliyeti olan eğitimlerimize
başlamadan önce Düzyol ve HacıBekir
Mahallelerinde 60 hane ziyareti gerçekleştirdik.
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
Yaklaşık 100 kadın ile görüştük. Kadınların
eğitimlere katılabilmeleri için önce eşlerini ikna
etmemiz gerektiğini anladık. Yaşadığımız en
büyük sorun erkekleri ikna etmek oldu. Bu güven
ortamını yaratmak uzun zaman aldı. Mahalle
sakinlerinin bize güvenmeye başladığını başımıza
gelen bir olayla fark ettik.
Çalışma yaptığımız bir akşam saat 24:00’te eve
döneceğiz. Otomobilimize geldik ancak aracı bir
türlü çalıştıramadık. Mahalleli yardıma geldi. Hep
beraber aracı yolun kenarına çektik. El birliğiyle
aracın arızasını bulup tamir ettiler. Vedalaşırken
hepsine çok teşekkür ettik. “Kusura bakmayın
rahatsız oldunuz” dedik. Aldığımız cevap tüm
yorgunluğumuzu unutturdu: “Önemli değil; sizler
de bizim için çalışıyorsunuz” dediler. Demek ki
hiçbir çabamız boşa gitmiyormuş.
Proje kapsamında 18 - 35 yaş arası 25 kadına
2’şer saatlik 7 oturumdan oluşan kadının insan
hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri
verdik. Bu temel eğitimlerin ardından kadınlar,
yerel yönetimlerin yapısı ve Van Yerel Eşitlik
Eylem Planı hakkında 2’şer saatlik 8 seminere
daha katıldı.
Projenin bir diğer çalışması ise verilen eğitimlerle
kadınların yerel meclisleri izleme ve Kent
Konseyinde yer alma kapasitelerinin geliştirilmesi
oldu. Yerel yöneticilerin, karar alıcıların ve genel
olarak Van kamuoyunun, kadınların da kentsel
91
SABANCI VAKFI
2009 H‹BE PROGRAMI ÖYKÜLER‹
hizmet talepleri olduğu ile ilgili farkındalığının
gelişmesi için başta Valimiz Sayın Münir Karaloğlu
olmak üzere yerel yönetimlere ziyaretler
gerçekleştirdik. Projemiz ve diğer çalışmalarımız
hakkında detaylı bilgi verdik.
Yürüttüğümüz bu projenin kurumumuza da
büyük katkıları oldu. Kadın kuruluşlarıyla ve yerel
yönetimlerle ilişkilerimiz gelişti. Kurumumuza
duyulan güven arttı. Üye sayımız her geçen
gün yükseliyor. Proje çalışmalarına başlamadan
önce 25 olan üye sayımız şu anda 38’e yükseldi.
Eğitimlerimize katılan kadınları karar verici
mekanizmalarda çalışırken görmek en büyük
hayalimiz.
Kuruluşun Adı:
Mavi Göl Kadın Derneği
Kuruluş Yılı: 2007
Kuruluş Hedefleri:
Kadınlara özgü sorunlarla ilgili ekonomik,
sosyal, bireysel, kültürel, yasal, toplumsal ve
politik anlamda güçlenmelerini sağlayarak,
kadınların dayanışmaları ve yardımlaşmaları
için gereken zemini oluşturmaktır.
Telefon: (0 432) 214 68 75
92
Çocuklar da anneleriyle beraber seminerlere katıldı.
93
Download