Manşetlerde Haftalık İhracat Risk Görünümü

advertisement
Euler Hermes
Ekonomik
Araştırmalar
Haftalık
İhracat Risk
Görünümü
26 Nisan 2017
Haftanın Verisi
112,9
Almanya
Nisan ayı Ifo İş
Çevreleri Güven
Endeksi
Manşetlerde
Fransa: İnşaat sektörü iyiye gittiğinde ekonomi de iyiye gidiyor
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tur sonuçlarından sonra Fransız tahvil marjları (10 yıllık devlet tahvilleri)
baş aşağı giderken hisse fiyatları tırmanışa geçti. Seçimden hemen sonraya dair şok korkuları azaldı. Mart
ayında 104,2 olan iş dünyası güven endeksi Nisan ayında 104 puan seviyesine gerilemiş olsa da uzun dönemli
ortalamasının (100) hayli üzerinde. Alt endekslere bakıldığında imalat sanayii sektörü güven endeksinin Nisan
ayında 108 seviyesine çıkarak Temmuz 2011’den beri en yüksek seviyeye ulaştığını ve en güçlü artışı sergilediğini
görüyoruz (Mart ayında 105 ile kısa dönemli bir zayıflık göstermişti. Şubat ayında 107 seviyesindeydi). Ancak,
reel faaliyetlere yansımada bir gecikme izleniyor. Aralık ayında iş dünyası güven endeksinde keskin bir artış
olmasına rağmen imalat sanayii üretiminde henüz bir hızlanma yaşanmadı ve Şubat ayında hâlâ yıllık %0,5’le
(3 aylık ortalama) düşük bir seviyedeydi. Bu kopukluk, şirketlerin üretimde artışa gitmeye hazır olduğuna ancak
hâlâ talepte bir artış olmadığı için buna çekindiklerine işaret ediyor. Ancak, bir dönüm noktasına gelinmiş olabilir:
İnşaat sektörü anketinin faaliyetlerle ilgili beklentiler alt endeksi ciddi olarak toparlanarak 10,3 seviyesine çıktı
(Mart 2008’den beri görülen en iyi seviye ve 3 ay öncesinin 15 puan üstü). Bu da sağlam siparişler (yaklaşık 7
aydır) efektif üretime dönüşüyor demek.
ABD: Konut sektöründe hızlanma, güven endekslerinde düşüş var
Konut sektöründe hızlanma var. Mart ayında yıllıklandırılmış mevcut konut satışları 5,7 milyon adetle toparlanma
döneminin en yüksek seviyesine ulaştı. Fiyatlarda yıllık %5,3’lük artış var ve arz 3,8 ay ile sıkı seyretmeye devam
ediyor (7 aylık ortalamaya göre). Yeni ev satışları yıllıklandırılmış olarak 621bin adet ile toparlanma döneminin
en yüksek ikinci seviyesini gördü (Temmuz 2016’da 622 bini görmüştü). Fiyatlar değişkenlik göstermekle birlikte
Ekim 2010’daki dip seviyeye göre yıllık %6,9 artış gösterdi ve arz da ortalama 5,9 aya göre 5,2 ayık seviyede sıkı
seyrediyor. Yeni konutlar için olan pazar mevcut konut pazarının sadece %10’u kadar olsa da adet başına –
yeni bir ev çok daha fazla materyal ve istihdam gerektirdiği için- ekonomiye daha fazla canlılık kazandırıyor.
Tüketici güveni –belki de politika değişikliğinde bir durgunluk var gibi göründüğü için- 124,9 seviyesinden 120,3
seviyesine geriledi ama hâlâ 16 yıldan fazla bir sürenin en yüksek ikinci seviyesinde. Tüketim için güven unsuru
önemli olsa da tek başına yeterli değil. Tüketicilerin gelir ve ücretlerinde de artışa ihtiyaçları var. Bunlarda bir
artış oluncaya kadar tüketici harcamaları hayal kırıklığı yaşatmaya devam edebilir ve 1.Ç. GSYH’sine katkısı çok
zayıf kalabilir.
Almanya: Ekonomik güven endeksi yüksek seyretmeye
devam ediyor
Nisan ayında Alman yöneticiler arasında güvende biraz daha artış oldu. Mart ayında 112,4 olan Ifo İş Çevreleri
Güven Endeksi 112,9 puana çıkarak 2011 ortasından beri en yüksek seviyesine ulaştı. İş ortamının mevcut
durumunda belirgin iyileşme var ama şirketler altı aylık görünümle ilgili biraz daha az iyimser. Bu haftanın Ifo
anketi Cuma günkü flash PMI verileriyle (hafif kötüleşme sinyali vermekle birlikte hâlen yüksek seviyedeydi)
biraz çelişkili sonuçlar gösteriyordu. Ancak, kapsamlı Ifo anketi Alman ekonomisi için PMI’a göre daha güçlü
tahmin niteliğine sahip ve bu anket daha fazla güçlenmeye işaret ediyor. Başlıca gelişmekte olan ülkelerde
ekonomik istikrarın artması ve Euro Bölgesinde yukarı yönlü giderek sağlamlaşan eğilim Alman endüstrisinin
yükselişinin ardındaki önemli etkenler. Ancak, enflasyonun artışa geçerek %2 civarına gelmesi reel gelir
büyümesine zarar veriyor ve bu da özel tüketim harcamalarının geçtiğimiz iki yıla göre bu yıl büyümeyi daha
az destekleyici olabileceği anlamına geliyor. Ancak, genel olarak bakıldığında 2017 yılında reel GSYH’nin artarak
%1,7 büyüyeceğini öngörüyoruz.
www.eulerhermes.com.tr
Euro Bölgesi: Bankalardan kredi talebinde artış var
AMB’nin son Banka Kredi Anketi’ne (BKA) göre 2017 yılının ilk çeyreğinde kredilere talepte artış devam etti
ve 2.Ç. için de beklentiler olumlu. Devam eden rekabet baskısı altında borç verme koşullarının gevşemesi
talepte artış sağladı. Hatta; kurumsal krediler, konut alımına yönelik hane halkına sunulan krediler ve tüketici
kredilerinde kredi standartları gevşedi. 2.Ç.’te kurumsal krediler için şartlarda hafif bir sıkılaşma olabilir ama
hane halkı için aynı koşullar devam edecektir. Düşük faiz oranları, konut piyasasının olumlu görünümü ve daha
yüksek tüketici güveni nedeniyle 1.Ç.’te; kurumsal krediler, konut kredileri ve tüketici kredilerine olan talep arttı.
Ülke bazında bakıldığında kurumsal kredilere talep; İspanya ve Almanya’da arttı, Fransa da istikrara kavuştu ve
İtalya ve Hollanda’da düştü. 2.Ç.’te bankalar kurumsal krediler, konut kredileri ve tüketici kredilerine olan net
talebin genel olarak artmasını bekliyor. Ayrıca, ankete katılan bankalar AMB’nin genişletilmiş varlık satınalımı
programının likidite ve finansman koşulları üzerinde olumlu bir etki yaptığını ama faiz marjları üzerinde etkinin
olumsuz olduğunu belirtti.
Mercekteki Ülkeler
Amerika
Venezuela: Acı öfkeye dönüştüğünde
Venezuela sokakları geçtiğimiz haftalarda hükümet karşıtı şiddetli protestolara şahit oldu ve bu gösterilerde 20’den fazla kişi
hayatını kaybetti. Muhalefet destekçileri Devlet Başkanı Maduro’yu demokrasiyi aşındırmakla suçluyor ve erken seçim istiyor.
Kriz 29 Mart’ta Anayasa Mahkemesi’nin muhalefetin kontrolünde olan Ulusal Meclis’in yetkilerini devralmak istemesiyle
başlayıp 7 Nisan’da muhalefet lideri Henrique Capriles’e 15 yıllık siyasi yasak getirildiğinin açıklanmasıyla zirveye ulaştı.
Başkaldırı ülkede alarm veren ekonomik duruma da bir isyan niteliği taşıyor. Petrole bağımlı ekonomi 2015 yılında petrol
fiyatlarının baş aşağı gitmesiyle çökmüştü. Sosyal refahın ortadan kalkması ve şaha kalkan enflasyon işsizlik ve yoksulluğu
daha da kötü hâle getirdi. GSYH, 2016 yılında neredeyse %10 daralarak resesyonun dördüncü yılını tamamladı ve 2005 yılı
seviyesine düştü. 2017 yılında ekonomide kötüye gidişin devam etmesini ve hiperenflasyonun ekonomiyi tehdit etmeyi
sürdürmesini bekliyoruz.
Avrupa
Polonya: 1.Ç.’de güçlenen ivme
Şubat ayında yıllık %1,1’lik zayıf bir artış gösteren sanayi üretimi Mart ayında tırmanışa geçerek %11,1 arttı ve 2016 yılının son
çeyreğinde sadece yıllık %1,5 olan büyümeyi bu yılın ilk çeyreğinde %7,3’e taşıdı. Bu güçlü artışı sürükleyen Mart ayında yıllık
%12,7 yılın ilk çeyreğinde de %8,1 artan imalat sanayii üretimi oldu. Buna ek olarak, 2016 yılı boyunca ve Şubat ayında (yıllık
-%5,3) düşüşte olan inşaat sektörü faaliyetlerinin aynı dönemde yeniden toparlanması ve Mart ayında yıllık %17,2’ye fırlaması
da (ilk çeyrek üretim artışını yıllık %3,9’a taşıdı) destekleyiciydi. Ayrıca, reel perakende satışları Mart ayında ve 1.Ç.’te sırasıyla
yıllık %7,9 ve %7,1 artarak 2016 yılı boyunca devam eden çeyreklik artış eğilimini korudu (2016 yılı son çeyreğinde yıllık
%6,5’ti). Tüm bu veriler 2016 yılı son çeyreğinde yıllık %2,5 olan reel GSYH büyümesinin bu yılın ilk çeyreğinde hızlandığına
işaret ediyor. İleriye bakıldığında, Nisan ayı için hem öne çıkan tüketici güven endeksi göstergesinde hem de; sanayi, inşaat,
ticaret ve hizmetler sektörlerindeki iş eğilimleri anketlerinde aylık iyileşmeler var. Büyümenin 2017 yılında %2,9 olmasını
bekliyoruz (2016 yılında %2,7’ydi).
Afrika ve Orta
Doğu
Tunus: Dinar değer kaybediyor ve kaybetmeye devam edecek
görünüyor
18 Nisan’da Maliye Bakanı’nın Merkez Bankası’nın para birimini aşamalı olarak değer kaybı için serbest bırakacağı
açıklamasından birkaç gün sonra TND %6 değer kaybetti. Bu açıklama IMF’in Tunus değerlendirmesinin bitmesine az kaldığını
(300 milyon dolarlık kaynak sağlanacak) duyurmasından kısa bir süre sonra geldi. Paranın değer kaybetmesi Tunus’un
dış dengesinin daha da kötüleşmesine neden oldu. Ticaret açığı ilk çeyrekte %57 arttı (daha çok petrol fiyatlarının ithalat
üzerindeki etkisinden dolayı) ve döviz rezervlerinin ithalatı karşılama oranı 3,3 aya kadar geriledi. Dış ticaret açığının yarattığı
doğal dolar çıkışları ve bu çıkışları dengelemek ve kamu finansmanını garantiye almak için taze sermaye girişlerini çekme
niyeti kura müdahaleleri azaltma ve dinarın aşamalı olarak değer kaybetmesine izin verme kararının alınmasında etkili oldu.
2017 yılında bütçe ve cari işlemler açıklarının GSYH’ye oranlarının sırasıyla %5,6 ve %7,5 olmasını bekliyoruz. Böylece hükümet
büyük ihtimalle (buna gerek olduğu için) ekonomiyi yeniden dengeye getirecek daha fazla reformu devreye sokabilecektir.
www.eulerhermes.com.tr
Asya Pasifik
Japonya: Yıldızlar sıralanıyor mu?
Çin, ABD ve Batı Avrupa’da artan talepten destek alan Japon ihracatı Mart ayında artmaya devam etti (yıllık %12). Sektörler
bazında bakıldığında ihracat artışı geniş bir tabana yayılmıştı. Otomobil, elektrikli makineler ve kimya gibi ana endüstriler
güçlü performan sergiledi. Diğer yandan Mart ayında ithalatta da artış oldu (yıllık %16) ve bu da 1.Ç.’te yurtiçi talebin
güçlendiğine işaret etti. Bankaların verdiği krediler (Şubat ayında yıllık %2,8 artmışken Mart ayında %3 arttı) ve artan makine
araçları siparişleri (yıllık %22,6) cesaretlendirici diğer olumlu sinyaller arasındaydı. Önümüzdeki dönem için iş çevreleri
beklentileri 2.Ç.’te ivmelenmenin devam edeceğine işaret ediyor. Nikkei flash İmalat sanayii PMI’ı –artan yeni siparişler,
üretim ve daha güçlü istihdam artışıyla- Nisan ayında 52,8 puana çıktı (Mart ayındaki 52,4 seviyesinden). Bu çerçevede, 2017
yılında reel GSYH büyümesinin hızlanarak %1,2 olmasını bekliyoruz (2016 yılında %1’di).
Takvim / Neleri Takipte Olacağız?

27 Nisan
Almanya Nisan ayı enflasyon (ilk)

27 Nisan
Güney Kore 1.Ç. GSYH

27 Nisan
ABD Mart ayı dayanıklı mal siparişleri

27 Nisan
ABD Mart ayı dış ticaret

28 Nisan
Belçika 1.Ç. GSYH

28 Nisan
Kanada Şubat ayı GSYH

28 Nisan
Fransa 1.Ç. GSYH

28 Nisan
Rusya Merkez Bankası toplantısı

28 Nisan
İngiltere 1.Ç. GSYH

28 Nisan
ABD 1.Ç. GSYH

01 Mayıs
ABD Mart ayı inşaat harcamaları

01 Mayıs
ABD Mart ayı kişisel gelir ve harcamalar

01 Mayıs
ABD Nisan ayı imalat sanayii ISM

03 Mayıs
Euro Bölgesi 1.Ç. GSYH

03 Mayıs
Türkiye Nisan ayı TÜFE

03 Mayıs
ABD Fed politika kararı
www.eulerhermes.com.tr
FERAGATNAME
Bu değerlendirmeler, her zaman aşağıdaki feragatnameye tabidir.
Bu materyal, bir Allianz şirketi olan Euler Hermes SA tarafından yayınlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır, tavsiye amaçlı
değerlendirilmemelidir. Bu bilginin alıcıları, kendi bağımsız değerlendirmelerini yapmalıdır ve sadece bu bilgilere dayanarak harekete
geçmemelidir. Bu materyal, bizim onayımız olmaksızın çoğaltılmamalı ve hiçbir belgeye eklenmemelidir. Yasaklanmış olabileceği hiçbir yargı
alanında dağıtımına kalkışılmamalıdır. Bu bilginin güvenilirliği bağımsız olarak Euler Hermes tarafından doğrulanmamıştır ve bilginin doğruluğu
ile tamamlığı hakkında Euler Hermes, hiçbir şekilde (söyleyerek veya ima yoluyla) temsil veya garantide bulunmamakta, bu bilgiye güvenmek ve
onu kullanmak aracılığıyla doğabilecek hiçbir sorumluluk ve yükümlülüğü kabul etmemektedir. Aksi belirtilmedikçe, sadece Euler Hermes Finans
Departmanı’nın tüm görüş ve tahminleri bu tarihten itibaren hiçbir bildirim olmaksızın değiştirilebilir. Euler Hermes SA, Fransa Mali Pazar Yetkilisi
tarafından yetkilendirilmiş ve düzenlenmiştir.
Bu değerlendirmeler aşağıdaki feragatnameye tabidir.
Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu: Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına
dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya
olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra, “olabilir”,
“olacaktır”, “olmalıdır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklemektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”,
“öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya
olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik
koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere
finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri,
(vi) kredi temerrütlerinin boyutu (vii) faiz oranları, (viii) Euro-Dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri,
(x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı
hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel
rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana
gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir. Burada bahsi geçen konular zaman zaman Allianz SE’nin ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar
Komisyonu’na sunduğu dosyalarda açıklanan riskleri ve belirsizlikleri de içerebilir. Grup, burada yer alan geleceğe dair bilgilerin güncellenmesi
konusunda hiçbir yükümlülük üstlenmemektedir.
www.eulerhermes.com.tr
Download