Hormonların görevi nedir?

advertisement
On5yirmi5.com
Hormonların görevi nedir?
Hormonların yapı, görev ve salgılandığı organlar hangisidir? Hormonal bozukluklar ve
tedavi yöntemleri nelerdir?
Yayın Tarihi : 22 Ekim 2012 Pazartesi (oluşturma : 10/9/2017)
Hormon Sistemi:Organların çalışmalarını yavaş, zayıf ve uzun süreli olarak etkileyen sistemdir.
Organların çalışmasını ürettiği hormonlar yardımıyla düzenler. Üzerinde özel mesaj taşıyan protein
ve yağ yapılı maddelere hormon denir. Hormonlar özel salgı bezlerinde üretilirler. İhtiyaç anında
belli miktarda salgılanıp kanla tüm vücuda yayılırlar. Hormonlar belirli orgaların çalışmasını bir süre
etkiler. Hormonların az ya da aşırı miktarda salgılanması hastalık oluşmasına etkide bulunur. Her bir
hormonun yapı ve etkisi birbirinden farklıdır. İnsanda hormon üreten organlar ve görevleri
birbirinden farklıdır.
1. Hipofiz Bezi
Beynin alt kısmında bulunan küçük bir bezdir. Sinir sistemi ile hormonal sistem arasındaki bağlantıyı
sağlar. Çok çeşitli hormonları salgılar ve vücudu yönetir. Hipofiz bezi yardımıyla insan vücudunda;
– Diğer salgı bezlerinin çalışması yönetilir.
– Yaşa uygun büyüme ve gelişme sağlanır.
– Vücutta tutulacak su miktarı belirlenir.
– Damarlardaki kan basıncının kontrolü sağlanır.
– Doğum öncesi süt bezlerinin gelişmesi sağlanır.
– Sperm ve yumurta üretiminin düzenlenmesi sağlanır.
2. Epifiz Bezi
Beyin yarım kürelerinin arasında bulunur. Çalışması ışık miktarından etkilenir. Epifiz bezi yardımıyla
canlılarda;
– Ergenlik dönemine kadar eşeysel gelişme önlenir.
– Günlük uyku, uyanıklık peryodu düzenlenir.
– Hayvanların mevsimsel üreme davranışları düzenlenir.
3. Tiroit Bezi
Gırtlağın sağında ve solunda bulunur. İki parçalı olup iki çeşit hormon salgılar. Tiroit bezi yardımıyla
insan vücudunda;
Tiroksin hormonu salgılanır. Bu hormon hücrelerdeki enerji üretim hızını etkiler. Besin ve oksijen
kullanımını artırır.
Kalsitonin hormonu salgılanır. Bu hormon kandaki kalsiyum ve fosfat miktarını düzenler. Kemiklerin
sertleşmesini sağlar.
4. Böbrek Üstü Bezi
Vücudun arka tarafında bel hizasında bir çift olarak bulunur. Böbreğin üzerinde bağımsız olarak
çalışır. İki çeşit hormon salgılar. Böbrek üstü bezi yardımıyla insan vücudunda;
Adrenalin hormonu salgılanır. Bu hormon korku, çoşku, heyecan, öfke anlarında :-):-):-)bolizmanın
hızlanmasını sağlar.
Aldosteron hormonu salgılanır. Bu hormon kandaki mineral oranını ayarlar. Fazlasının idrara
geçmesini sağlar.
5. Pankreas Bezi
Hem hormon hem de sindirim enzimi üretebilen karma bir bezdir. Midenin hemen altında bulunur. İki
çeşit hormon salgılar ve kan şekeri seviyesinin sabit değerde kalmasını sağlar. Pankreas yardımıyla
insan vücudunda;
Glukagon hormonu salgılanır. Bu hormon hücrelerde depolanmış glikojenin eritilerek kana geçmesini
ve kan şekerinin artmasını sağlar.
İnsülin hormonu salgılanır. Bu hormon kandaki şekerin hücrelere geçerek depolanmasını ve kan
şekerinin azalmasını sağlar.
6. Eşey Bezleri
Cinsiyetle ilgili olup erkeklerde testis, dişilerde yumurtalık şeklinde bulunur. Bazı eşey
karakterlerinin oluşması ve üreme faaliyetinin yapılmasını sağlar. Eşey bezleri yardımıyla insan
vücudunda;
– Sperm ve yumurta hücrelerinin üretimi sağlanır.
– Erkek ve dişilerde ilgili cinsiyet karakterlerinin oluşması sağlanır.
İnsanlarda hormonal sistem bozuklukları ve tedavi
Vücudumuzun pek çok noktasında bulunan ve üretimleri beynimiz tarafından kontrol edilen
hormonlar, sağlığımız üzerinde büyük etkiye sahiptir. Örneğin, hormon bozuklukları kilo
problemlerine neden olabilir.
Hormonlar vücudun pek çok noktasında bulunan endokrin bezlerde üretilir ve üretimleri beyin
tarafından kontrol edilir. Temel hormonlar yumurtalık ve testisler tarafından üretilen cinsiyet
hormonları, metabolizmayı kontrol eden tiroit hormonları, stresi, su ve mineral dengesini
düzenleyen adrenal bezlerden salgılanan hormonlar ve kan şekerini ayarlayan pankreastan
salgılanan hormonlardır.
Dişilik hormonları
Östrojen ve progesteron yumurtalıklardan salgılanan dişilik hormonlarıdır. Bir kadının iyi bir
hormonal sağlığa sahip olması açısından östrojen ve progesteron dengesi önemlidir. Bu denge
çeşitli nedenlere bağlı olarak dönem dönem değişebilir. Örneğin östrojenin hormonun baskın olduğu
durumlarda, özellikle adet döneminde kilo artışı, su tutulması, göğüs şişmesi, depresyon, libido
kaybı, ağrılı ve ağır kanamalar, tatlı krizleri gibi problemlerle karşılaşılır.
Böyle bir durumda yapılması gerekenler şunlardır:
Plastikler ve ev gereçleri gibi östrojen içeren çevresel kimyasallara daha az maruz kalınmalı.
Fitoöstrojen bakımından zengin soya fasulyesi, tofu, miso, nohut, mercimek, sebze ve meyve gibi
besinlerin tüketimi artırılmalı.
Sebze, meyve ve tam tahıllar gibi lifli besinlerin tüketimi artırılmalı.
Mümkün olduğu kadar organik beslenmeli.
Erkeklik hormonu
Kadınlar erkeklik hormonu olan testosterona nasıl düşük miktarlarda sahipseler erkekler de dişilik
hormonu östrojene az miktarda sahiptir. Erkeklerde de bu denge örneğin obezite gibi bir durumda
bozulabilir.
Obez erkeklerde karın bölgesinde yağ birikir, göğüslerde gelişme görülür çünkü yağ hormonal bir
bezdir ve yağ dokuları karında testosteronu östrojene dönüştürür. Obez bireyler yedikleri besinlere
bağlı olarak yeterli düzeyde testosteron yapamayıp östrojen seviyelerini daha da artırırlar.
Erkeklerde hormon dengesini sağlamak için dikkat edilmesi gerekenler:
Öncelikle fazla kilolar verilmeli.
Diyetteki doymuş yağlar azaltılmalı.
Tavuk, yumurta, balık, tofu, baklagiller gibi protein kaynakları haftada en az iki gün tercih edilmeli.
Vücut yağlarının yakılmasını destekleyen antioksidan bakımından zengin sebze ve meyve
tüketimine ağırlık verilmeli.
Alkol tüketiminden sakınılmalı çünkü alkol östrojenin artmasına ve testosteronun azalmasına neden
olur.
Haftanın dört günü yarım saat süreyle düzenli egzersiz yapılmalı.
Tiroit hormonları
Tiroit vücut metabolizmasını düzenler, vücut ısısını ayarlar ve vücudun kalori yakma hızını belirler.
Tiroit bezleri iki temel hormon salgılar: T3 ve T4. İşlevleri için iyot, çinko ve selenyuma ihtiyaç
duyarlar, bu nedenle bu mineralleri yeterli düzeyde almak çok önemlidir:
Diyetinizle yeterli düzeyde iyot (iyotlu tuz, deniz ürünleri ve sarmısak) aldığınızdan emin olun.
Selenyum seviyesini dengede tutmak için mercimek, mantar, ayçekirdeği ve susam tüketin.
Çinko bakımından zengin badem, tofu, istiridye, yengeç, tavuk ve hindi tüketin.
Düzenli egzersiz yapın.
Adet düzensizliği, tüylenme, gebe kalamama, zor gebe kalma, kilo alma, sivilcelenme...
Bu sorunlardan bir veya birkaçını yaşıyorsanız ve bilgi almak istiyorsanız doğru yerdesiniz.
Polikistik Over Sendromu yaklaşık %5 kadında görülen ve etkili bir şekilde tedavi edilebilen bir
durumdur.
polikistik over: "çok sayıda kist içeren yumurtalık dokusu"
Polikistik over sendromu (veya hastalığı) nedeni kesin olarak aydınlatılamamış olan bir yumurtlama
bozukluğudur. Hastalıkta her adet döngüsünde gelişerek çatlaması gereken folikül (yumurta
hücresini içeren sıvı keseciği), gelişmesinin yarıda kalması nedeniyle yumurtalık dokusu içinde 3-10
milimetre çapında bir kiste dönüşür.
Yumurtalık dokusu, bu kistler sayıca arttığında "polikistik" yani çok sayıda kistik oluşum içeren bir
yapıya dönüşür.
Kadında bu türdeki sürekli bir yumurtlama bozukluğu aşağıdaki sonuçları beraberinde getirir:
* Yalnızca yumurtlama olduğunda üretilebilen progesteron hormonu üretiminin aksaması, adet
döngüsünün uzamasına, yani adet gecikmelerine veya düzensiz adet kanamalarına yol açar.
* Çatlayamayan foliküller fazla miktarlarda testosteron ("erkeklik hormonu") üretir. Kadında
fazladan üretilen erkeklik hormonu tüylenme ve sivilcelenme gibi kozmetik sorunlar yaratır.
* Yumurtlama olmaması kadını zor gebe kalma veya gebe kalamama sorunuyla, gebe kalınması
durumunda ise artmış düşük yapma riskiyle başbaşa bırakır.
* Kan şekerinin düzenlenmesinden sorumlu olan insülin hormonu salgısının bu hastalıkta bozulması
kilo alma sorununa veya ileri yaşlarda şeker hastalığına yakalanma riskinde artışa neden olur.
* Uzun dönemde ortaya çıkabilen sorunlardan en önemlisi rahim iç tabakasını östrojen hormonunun
kalınlaştırıcı etkisinden koruyucu özelliği olan progesteron hormonunun eksik kalması nedeniyle
ortaya çıkan artmış rahim kanseri riskidir.
* Diğer bir uzun vadeli sorun da testosteron hormonunun sürekli olarak yüksek kalmasına bağlı
olarak kan yağlarının seviyesinin yükselmesidir. Bu durum uzun vadede kadının çeşitli kalp
hastalıklarına yakalanma riskini artırır.
muhteva.com/mailce.com
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Hormonların görevi nedir?
Download