tar 101 karşılaştırmalı dünya tarihi - Bülent Ecevit Üniversitesi Tarih

advertisement
TAR 101 KARŞILAŞTIRMALI DÜNYA TARİHİ
Dersi Veren: Yrd. Doç. Dr. Nurşen GÖK
DERSE GİRİŞ
On dört haftalık ders dört bölümden oluşacaktır.
1. BÖLÜM: İnsanlık Tarihinin Yüzde Doksan Dokuzu: Kökenler-Toplayıcılık ve Avcılık
2. BÖLÜM: Büyük Değişim: Prehistoryadan Tarihe-Uygarlığın Doğuşu
3. BÖLÜM: Erken imparatorluklar: Güneybatı Asya-Çin-Hint- Erken Roma-Part
imparatorluğu- Avrasya Dünyası Etkileşimleri
4. BÖLÜM: Büyük İmparatorluklar: İslam İmparatorluğu vd.
Her hafta için birincil kaynak okumaları yapılmaya çalışılacak. Doğrudan ders konuları
ile ilgili belirli konular ve temalara dair kaynaklar tanıtılacak. Her haftanın son
dersinde kısmen birincil kaynaklar yorumlanacak, kısmen haftanın ana temaları ve
sorunları tartışılacak. Konularla ilgili tarihsel filmler veya belgeseller dönem boyunca
öğrencilerle buluşacak.
Kaynakça: Dersin arka planını oluşturmak üzere C. Ponting, Dünya Tarihi, 2.Basım,
İstanbul, 2011 kitabı izlenecek- İkinci ana kaynak, j.Diamond, Çelik Mikrop ve Tüfek,
TUBİTAK Yay., Ankara, 2001; ayrıca her ders ilgili konuya göre öğrenciye ek kaynakça
verilecektir.
HAFTALARA GÖRE DERS PROGRAMI
1. HAFTA
DÜNYA TARİHİ NEDİR?
Giriş: Dünya Tarihi Yazımında Yaklaşımlar
Okuma Araştırma: Clive Ponting, Dünya Tarihi, 2. Basım, İstanbul, 2011, s.xiv,
Dünya tarihi kitabı için lütfen şu soruları yanıtlamaya çalışın:
Giriş bölümünde Yazar Dünya Tarihi yazımı için bize nasıl bir model öneriyor? Bu
konuda siz ne dersiniz?
Yazar Dünya Tarihi yazımında hangi tür yaklaşımları-modelleri reddediyor?
Yazarın Dünya Tarihi için temel savı nedir?
Yazarın bahsettiği tarihçiler arasında size tanıdık gelenler var mı?
dikkatinizi çeken hangi tarihçi oldu?
Özellikle
Okuduğunuz metinde özellikle hangi noktalar dikkatinizi çekti? Yeni ne öğrendiniz?
Daha önce bildiğinizi düşündüğünüz, ancak okuma sonrası hakkındaki düşüncenizi
değiştirdiğiniz konular var mı?
Dünya Tarihinde Yaklaşımlar
Kusurlu yöntem her hangi bir birimi öne çıkaran bakış açısıdır. Bu şimdiye kadar
Batı lehine yapılmıştır. Bu bakış açısına göre iyi ve ilerici ne varsa Batı bunlara örneklik
etmiştir. Bu tür bakış açısı diğer toplulukların rolünü ve önemini görmezden gelir.
Diğer bir yöntem, dünya tarihini bir dizi “uygarlık” etrafında yapılandırmaktır. Dünya
tarihinin ana unsuru olarak uygarlıklara dayanır. Oswald Spengler, Arnold Tonybe, Pitirim
Sorokin, David Wilkinson,William Mc Neill bunlar arasında sayılabilir.
Wallerstein’ın “dünya sistemleri” yaklaşımı ekonomik ve sosyal tarihin rolünü
önemsemeyen bir dünya tarihi yaklaşımın benimser. Avrupa merkezcidir.
Uygarlıkçı Yaklaşımın sorunları:
Bir uygarlığı neler meydana getiriyor. Kaç tane uygarlık var? Belirlemek zor.
(Japon Uzakdoğu’dan ayrı mı?, Minos, Girit’te ayrı bir uygarlık mıdır? Yunan
Uygarlığının habercisi midir? Hıristiyan yada İslam uygarlığı kendilerinden öncekilerin
mirasçısı olmayıp ayrı mıdır? Hititler, Yahudiler gibi gruplar nasıl ele alınacak?)
Toplum, küçük bir elit kesimin sorumlu olduğu “yüksek kültürün belli bazı
özelliklerine dayandırılır. Edebi eserler, felsefe, din sanat sitilleri ön plandadır.Dünya
tarihinde “uygarlıklara” vurgu yapılması, insanlık tarihindeki bu unsurlara büyük önem
atfeder.
Çin ve Batı kendi içinde farklı kültürler üretmiştir, ama daha yakından bakıldığında
her biri kendi içinde de çok farklı kültür ve dillerden oluşur.
Uygarlıkların zaman içinde aktarılan bir ruha sahip oldukları düşüncesi
gerçeklik payı taşır. Ama bu bakış örneğin 19.yy.da Çin ya da Avrupa’nın 2000 yıl
öncesine göre farklı olduğunu göz ardı eder. Zamanla ekonomik, teknolojik, sosyal
gelişmelerin sonucu oluşan bir uygarlığı, binlerce yıl önce var olmuş olanla kıyaslamak doğru
değildir.Bir uygarlığın sadece küçük bir parçası gerçekten uzun zaman dilimlerinin ötesine
taşır.
Uygarlığın sadece entelektüel özelliklerini vurgulayan Uygarlık yaklaşımı, İnsanlık
tarihinin her biri kendi gelişme şekline sahip tüm alanlarını özellikle
Sosyal
Ekonomik
Teknolojik
Askeri
Stratejik olanları ihmal eder.
Clive Ponting Avrupa’nın 18.yy. ortasına kadar Avrupa’nın Asya’da bulunan
toplumlarla, özellikle Hindistan ve Çin’le eşit bir konumda dahi olmadığını savunuyor.
Batı Avrupa’nın ekonomik ve sosyal bakımlardan emsalsiz olduğu düşüncesi sadece
Wallerstein’a ve
mülkiyet hakkı
kişisel girişim
özgürlük
varsıllığın yaratılması, biriktirilmesi ve serbest piyasa kapitalizmi
temsili yönetim ve demokrasinin tüm yararları
tüm bütün bunların Bir Avrupa mucizesi olduğunu iddia eden entelektüel karşıtlarına
özgü değil.
Ponting’e göre 19.yy. Avrupa’da başat olan görüşleri bir çoğunu Marksizm de yansıtır.
Islah olmaz şekilde Avrupa merkezcidir. (ilkel komünizm, köle toplumu, feodalizm ve
kapitalizm –komünizm izleyecek)
Marks’ın
önemi
tüm
insan
toplumlarının
sömürüye
dayanmış
olduğunu
vurgulamasıdır.
Clive Ponting Kitabı “Uygarlık” kavramını şu anlamda kullanır: Uygarlık kavramı ilk
tarım toplumlarının üretici olmayanları-rahipler, hükümdarlar, askerler ve zanaatkârlarbeslemek ve daha karmaşık, yapısal ve hiyerarşik toplumlar yaratmak üzere kullanılabilecek
bir ARTI ÜRÜN yaratmış oldukları olgusuna dayanır.
Zaman içinde değişen şey artı ürünün niteliğiydi. Marks son aşamasına kapitalizm der
ve bunu Avrupa’ya özgü olduğunu söyler. Ponting bu yaklaşımı reddediyor. Ona göre kazanç
hırsı tüm toplumlar için geçerli. İlk büyük ölçeği Çin. Avrupa’da gerçekleşen değişim bu
faaliyetlerin değil fosil yakıt enerjisine yönelmenin ve yeni endüstri teknolojinin gelişmesinin
doğal özelliğinden kaynaklandı.
2.HAFTA
İNSANLIKTARİHİNİN YÜZDE DOKSAN DOKUZU
Kökenler
Toplayıcılık ve Avcılık
Okuma Araştırma: Ponting, s.3-35, Diamond,s.29-52
Zaman Çerçevesi:
Gezegenimizde insan varlığı
2.5 Milyon Yıl Önce Afrika’da
1 milyon yıl önce İnsan Afrika’yı terk eder
400 bin yıl önce Asya ve Avrupa’da ilk insan varlığı yayılmaya başlar
Örneğin Yarım Burgaz Mağarası Küçük Çekmece Gölü Yakınlarında Homo
Erectus’un izleri görülmeye başlar.
İnsanın Afrika’dan Çıkış Tezi- Cennet Bahçesi Kuramı
Son araştırmalar tarafından kuvvetle destekleniyor
Çok Merkezli Evrim kuramı
Anadolu’da Homo Erectus İzleri
DÖNEMLENDİRME
Alet yapımındaki (teknolojideki) gelişmelere bağlı olarak insan varlığının
geleneksel periodu:
•
Kalkolitik ( Taş/ Bakır Çağı),
•
Tunç Çağı,
•
Demir Çağı vb.
•
Bu geleneksel terminolojinin Sorunları: Alet yapımı teknolojisindeki değişiklik sosyal
/kültürel/organizasyonel değişikliklerin göstergesi olmayabilir:
Bronz Çağı zamansal tanımı bölgesel olarak farklılık gösterebilir. Avrupa Tunç
Çağındayken artık Anadolu Tunç Çağı dışındadır.
Dünya Çapında İklim Değişikliği esas Alternatif terminoloji:
Kuvaterner Dönem (gezegenin tarihinin 4. Dönemi)
Pleyistosen (1.6 milyon - 10.000 BP)
Holosen (10.000 BP-günümüz)
3. HAFTA
BÜYÜK DEĞİŞİM: ÇİFTÇİLİK
Büyük Değişim: Tarımsal Dönüşüm ve Üretim Kalıcı Yerleşimler
Neden Tarım?
Çiftçiliğin etkisi
Okuma ve Araştırma: Ponting, s.39-59; Diamond, s.93-149
Jared, Diamond, Çelik mikrop Tüfek, TUBİTAK yay, Ankara, 2009.
Yerleşime Geçme Devrimsel Değil Evrimsel Bir Süreç
Bu döneme ait tarih öncesi verileri analiz edip teoriler geliştiren uzman alanlar şunlardır:
•
Paleograflar, (eski el yazmacıları)
•
Arkeologlar,
•
Antropologlar,
•
Palaeobotanists,(paleontoloji, paleobiyolojinin branşı)
•
Palaeozoologists
•
Biyokimyacılar (DNA çalışmaları)
İnsanlık tarihindeki iki gelişme - geri çevrilemez iki olgu:
•
Tarım
•
Şehir
Bu gelişmeleri nasıl açıklayabiliriz?
•
Kalıcı yerleşim öncesinde tarıma bağlılık
•
Yerleşik hayat sitiline geçiş kalıcı meskenin ve mimarinin gelişimine yol açtı.
•
Neolitik dönemin ilk köyleri avcılık, toplayıcılık ve küçük ölçekte tarım deneyimine
güveniyordu
•
Tarımsal dönüşüm ve tarıma tam güvence Neolitik dönem boyunca yayaş yavaş M.Ö.
10.000-6.000 arasında gelişti.
İnsanlar 1 milyon yıldan daha uzun süre yiyeceklerini doğal ortamdan toplayarak ve
hayvanları avlayarak küçük gezgin gruplar halinde yaşadılar. Kaynaklar izin verdiğinde daha
büyük gruplar haline geldiler. Zengin besin kaynaklarına bel bağlayabildiklerinde yarı
yerleşik hale geldiler.
Son Buzul çağının (tepe noktası M.Ö. 20.000) yaklaşık M.Ö. 10. 000’de son
bulmasıyla bu istikrarlı ve dengeli yaşam biçimi değişmeye başladı. Dünyanın her yerinde
insanlar yavaş yavaş bir yere yerleşmeye, bir yandan az sayıda hayvan ehlileştirirken,
toplanan bitkilerin yerini özel olarak ayrılmış küçük toprak parçasında yetiştirilenler almaya
başladı.
•
(Son buzul çağının sonuna yani M.Ö. 11.000 yılına kadar (günümüzden 13 bin yıl
öncesi) bütün kıtalardaki bütün halklar avcılık ve yiyecek toplayıcılığı ile geçindiler.
Jared Diamond, Tüfek Mikrop ve Çelik, TÜBİTAK yay.., 2002, s.5.
•
Tarih öncesi halklar yiyecek üretimine farklı zamanlarda geçtiler. Bazı halklar
(örneğin Avusturya yerlileri) ise hiç geçmediler. Diamond, s.94.
Yiyecek üretiminin başladığı merkezler. Soru işaretleri söz konusu merkezleride
yiyecek üretiminin gerçekten başka merkezlerden etkilenmeden başlayıp
başlamadığını yada Yeni Gine’deki gibi ilk tarım bitkilerinin neler olduğu konusundaki
belirsizlikleri gösteriyor.
Jared Diamond, Tüfek Mikrop ve Çelik, TUBİTAK yay..,
2002
10.000 yıldan daha kısa zamanda bu yeni yaşam biçimi tüm dünyaya yayıldı.
•
Toplayıcı avcı gruplar giderek çiftçilerin kullanmadığı verimsiz topraklara atılmaya
başladı. Tarım insan ihtiyaçlarına cevap veren seçilmiş bitki ve hayvan türlerinin
evcilleştirilmesi anlamına gelir.
•
Kalıntılarının Türkiye’de tarımın yavaş gelişimini gösteren (toplanan tahıl örnekleri ve
avlanan hayvanların kemiklerinin kalıntılarıyla birlikte) kalıcı yerleşim örnekleri
şöyledir:
•
Çayönü (Diyarbakır): Bereketli Hilal ve Toros ve Zagros Dağlarının yüksek
tepelerinde, tarım ve erken köy hayatının gelişme kökeninin araştırmak için
Türkiye'nin ilk disiplinler arası ortak projesi. Site tarım güven ve mimari gelişimi
[İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı ve Chicago Üniversitesi Oriental
Enstitüsü, Profs tarafından ortaklaşa yönettiği Projesi kademeli değişim izlemek için
izin Neolitik dönem yerleşim ardışık seviyeleri oluşmaktadır. Halet Çambel ve Robert
Braidwood]
Nevali (Urfa): komün kutsal bina ile birkaç ayaklı, dikdörtgen binalar [Alman
Arkeoloji Enstitüsü Proje, Prof Harald Hauptmann tarafından yönetilen] oluşan Çanak
Çömleksiz Neolitik topluluğun köyü
Göbekli tepe (Urfa): bölgesel ölçekte, [Dr Klaus Schmidt tarafından yönetilen Alman
Arkeoloji Enstitüsü Projesi] araştırılması gereken en son site belki avcılar ve
toplayıcılar için kutsal sitesi
•
Tarımın benimsenmesi insanlık tarihindeki en temel değişimdi ve bizim uygarlık
dediğimiz her şeye ve bilinen insanlık tarihine yol açtı.
Neden Tarım?
Şartlarına uyum sağlanmış her zamanki yaşam biçiminde neden bu değişim oldu.?
Toplayıcı avcı gruplarla yapılan çalışmalar bu insanların yaşamının nispeten rahat
olduğunu göstermiştir. Yiyecek az bir gayretle sağlanıyordu. Dengeli besleyici gıda
sağlanıyordu. Serbest zaman eylemleri için bol vakit vardı.
Tarım bazı dönemlerde çok çaba ister. Daha verimli olmasına rağmen az sayıda besine
bel bağlar. Hırsızlığa açık. Kötü geçen mevsim açlık demek.
Bununla birlikte tarım tüm dünyada tercih edildi. Kilit merkezler
Güneybatı Asya
Çin
Mezopotamya
Mezo Amerika
Andlar
Afrika
Güney Doğu Asya’nın tropik bölgeleri
Neden tarım? Tarımın sağladığı avantajlar, uyum sağlamak zorunda kalınacak
derecede açık mıydı?
Basit açıklamaların dünyanın her yerindeki her vakıa için geçerli olmayacağı kesin
gibi görünüyor.
Bir Teori: Avcı toplayıcılar sömürecek yeterli yer bulamayacak seviye gelindiğinde
zorunlu olarak emek verdikleri tarıma geçti.
Bu teori Güneybatı Asya gibi yoğun nüfuslu bölgeler için doğru olabilir. Mezo
Amerika için doğru görünmüyor.
Eski Bir Teori: Geçmişte neolitik devrim, çömlekçiliğin keşfi ev ilk küçük kentlerin
gelişmesiyle ilişkilendirilmişti.. Yine de insan grupları tarımı benimsemeden de yerleşik
olabilirler.(örneğin Deniz kaynaklarından geçinen Pasifik sahilindeki Amerika yerlileri. Diğer
gruplarda çanak çömlek yapımı olmamasına rağmen yerleşme vardı.)
İlk çanak çömlek de Comon toplayıcı ve avcıları tarafından M.Ö. 10.000 dolaylarında
Japonya’da üretilmişti. 10.000 yıl boyunca bir parça bile tarım olmadan yaşamaya devam
edildi.
Tarıma geçilmesine dair değişimler devrimci değildi. Süreç binlerce yıl sürdü. Asgari
geçim ve yaşam biçiminde sadece çok küçük değişikliklerle bir nesilden diğerine devam etti.
Hiçbir grup tarımı icat etmeye girişmedi.
Değişimin en önemli yanı kastonyola etkisiydi. Değişim olunca artık geri dönüşüm
yaşanamıyor?! Gruplar daha fazla yiyecek üretimiyle sonuçlanan değişimleri benimsediğinde,
nüfus daha verimsiz yiyecek elde etmenin verimsiz yollarına geri dönmeyi zorlaştıran
çoğalmaya yöneldi.
Son çalışmalar Tarımın geçmişten ani bir kopuş olarak değil, insanlar,
hayvanlar, bitkiler arasındaki etkileşimin artışını içeren uzun bir evrimsel sürecin
parçası olarak görülmesini içeriyor.
30 bin yıl öncesinden itibaren Avrasya’daki grupların sadece karşılaştıkları sürüleri
gelişigüzel avlayan avcılar olmadıkları açık. (Sürüyü sıkıştırıyor, dişi olanı değil erkek olanı
öldürüyor. Bu insanlara avcı değil çoban denilebilir). Bu evreler geniş ölçekli artıma yönelen
aşamalar olarak görülebilir. (Tarımı benimsemeyip deniz ürünleri ile beslenen Pasifik kıyısı
Amerika yerlileri gibi yerleşik olanlar da var.)
Doğal ortamdan toplanan kabuklu meyveleri tohumları işlemden geçirme
teknolojisinin tamamı (değirmen taşları, havanlar havanelleri) tarımın gelişmesinden 20.000
yıl önce uygulanmaktaydı. Tarım o zamana kadar ilk kez benimsenmiş olmakla beraber süreç
durmadı. Yeni ürünlerin evcilleştirilmesine devam edildi. Dünyaya yayıldı.
Evcilleştirilme sonrası ikincil ürünler (süt, süt ürünleri) için binlerce yıl beklendi.
Tarım devrimi bin yılda tamamlandı – bin yıl sonra 2-3 bin kişilik kalabalık köy
topluluğu haline gelmişlerdi. James.C.Daves, İnsanın Hikayesi, İş Bankası yay, 2009, s.13.
Farklı kıtalardaki halkların çiftçiliğe ve hayvan yetiştiriciliğine geçip geçmeme yada
geçiş zamanlarındaki coğrafi farklılıklar, bu halkların yazgıları arasındaki benzemezliği
büyük oranda açıklar. Diamond, Tüfek Mikrop ve Çelik, 2002, s.95.
Farklı zaman dilimleri ve süreçlerle birlikte evcilleştirilmiş hayvan ve bitkilerin
çeşitliliği, insanlık tarihindeki en temel değişimi bölgesel temelde incelemeyi en iyi duruma
getiriyor.
•
Yiyecek üretimi beş bölgede sıfırdan yöresel bitkilerin bazen de hayvanların
evcilleştirilmesiyle başladı.
•
Başlama şekil ve tarihleri birbirinden farklı
•
Bereketli hilal başı çekiyor
GÜNEYBATI ASYA: Levanttan başlayarak güneydoğu Türkiye boyunca İran’da
Zagros dağlarına kadar uzanan bölge
4.HAFTA
UYGARLIĞIN DOĞUŞU
Uygarlık
Mezopotamya: Uygarlığın kökenleri
Antik Mısır
İndus Vadisi
Okuma ve Araştırma: Ponting,s.60-94; Gılgameş Destanı.
İlk çiftçi toplumlar tarafından üretilen artı ürünün anlamı, neredeyse tüm toplumların
daha hiyerarşik ve dengesiz olmalarıydı.
Reisler ve dini otoriteler artı ürünün büyük bir kısmını kontrol ediyor ve temelde kendi
önceliklerine göre bölüştürüyorlardı. Toplumları içinde yer alan insanlar üzerinde daha çok
kontrol kullanıyorlardı. Diğer gruplarla da arazi egemenliği ve su kontrolü için çatışmaya
giriyorlardı.
Bu gelişme düzeyinde toplumlar binlerce yıl dünyanın hemen her yerinde var oldular.
Son 1000 yıla kadar Avrupa’nın büyük bölümünde
MS 1600’e kadar Avrupalılar tarafından yıkılana kadar Kuzey Amerika’da
19. yy. sonlarına kadar Afrika’nın bazı bölgelerinde
Bazı toplumlar bir avuç yörede, dış etkiler olmaksızın, daha ileri giderek zorba
devletlere dönüştüler. Bizim uygarlık dediğimiz kurumları, örgütlenmeleri ve kültürü
yarattılar. Bu süreç insanlık tarihinde en fazla altı kez ortaya çıktı.
Mezopotamya
İndus vadisi
Çin
Mezo Amerika
Orta Andlar
Mısır ise Mezopotamya etkisine rağmen bu kategoriye dahil edilir.
Bu toplumlar bazı özellikleri nedeniyle ayırt edilebiliyordu:
Başlıca kentlerde yaşayan, vergilendirme ve haraç kuralları yoluyla halkın geri
kalanına karşı güç kullanan, üretken olmayan binlerce kişiden oluşan (rahip, hükümdar,
memur, zanaatkâr, asker) grubun beslenmesi.
Kentlerde görkemli tapınaklar, saraylar, tahıl depoları gibi kamu yapıları.
Ekonomik ve sosyal bakımından erken çiftçi gruplardan daha karmaşık yapı.
Kendilerine ait bölgesel sınırlar
Kayıt tutmak için geliştirilmiş yazı (çoğunluğunda)
Bu değişimler her toplum tarımı benimsediğinde kendiliğinden işleyen süreç
değildi.
Uygarlığı meydana getiren etkenleri birbirinden ayırmak zor.
Mezopotamya: Dicle ve Fırat nehirlerinin taşkın ovası
Çin: Sarı Irmak ve Yangtze nehirleri çevresindeki gelişmeler
İndus Vadisinde : Harappa Uygarlığı
Mısır: çok dar Nil nehri ve onun taşkınlarına bağlı
Peru: ilk uygarlıklar dar sahil vadilerinde, aradaki çöllerle birbirlerinden izoleler
Orta Amerika: körfez sahili ve tropik cangıllar (hiç konuksever değil).
Teknoloji bu değişimlerin merkezinde yer almamış görünüyor. Madenlerin ilk
kullanımları uygarlığın gelişmesinden sonra geldi. Amerika’daki uygarlıklar nerdeyse hiç
maden kullanmadı.
İlk kentlerin kurulması değişimin nedeni değil sonucu.
Tek başına hiçbir neden “uygarlık” a yol açan karmaşık, sosyal, ekonomik, siyasi
değişimleri açıklayamaz.
İlk çiftçilerin üretkenliği çok düşük. Önemli bir yiyecek artışı mümkün değil. O halde
kritik değişim toplumun örgütlenme biçimine bağlı. Bu toplumlarda güç ve otorite
düzeyleri birkaç bin yılda dramatik şekilde yükseldi.
En önemli etkenler çiftçiliğin gelişimindeki gibi kastonyola ve geri bildirimdi. Bir
kez adım atıldı mı geri dönmek zor ve toplumun bir kesiminde meydana gelen değişikliklerin
başka bir yerde, daha da büyüyen bir döngü içinde daha fazla değişim üreten, önemli etkileri
oluyordu.(Pointing, s. 61)
İhtiyaç fazlası yiyecek, dini faaliyetleri ve toplumda sınırlı derecede düzen sağlayan
lideri desteklemek üzere gönüllü olarak verilmiş olabilir. Ancak evrim geçirip daha kompleks
hale geldikçe iç baskının seviyesi daha çok arttı.
Artı ürünün çiftçi olmayanlara paylaştırılmasını sağlayan
Ekonomik
İdeolojik
Askeri
Siyasi kurumlar ve güç tipleri ortaya çıktı.
Dengesizlik arttı. Bazıları toprağı, bazıları dini, askeri, siyasi gücü elinde
bulunduruyordu.
Bu sürecin çok önemli parçası diğer gruplarla girişilen savaşlardı. liderliğe, askeri
güce ihtiyaç vardı. Önemli görülen dini işlevler yerine getiriliyordu.
Evrim süreci sonunda bu uygarlıklar daha karmaşık iç örgütlenme, otorite düzeylerini ve
dengesiz kaynak paylaşımını içeren devletler tarafından farklı kılındılar
Mezopotamya
M.Ö. 3000’de ilk uygarlığın ortaya çıkışı için uygun aday değil. Belki de zor koşullar
yerleşmenin başlangıcından itibaren daha büyük ölçüde sosyal örgütlenmeyi dayattı.
Suyun denetimi depolama ve sulama yapılması merkezi bir devleti değil ama çiftçi
toplulukları arasında nispeten yüksek düzeyde bir iş birliğini gerektiriyordu. (Geniş akraba
topluluk örgütlenmesi).
Asıl gelişmeler Güney’de Sümer olarak bilinen bölgede. M.Ö. 4000 dolaylarına tarihlenen ilk
yerleşim yerleri Eridu, Usayla, Ur (kazı yeri nedeniyle Obeyt olarak adlandırılan bölge) Eridu
en geniş tapınağa sahip. M.Ö. 4500’de Güneybatı Asya’da yer alan Çatalhöyük gibi ilk
kentlerin nüfus büyüklüğüyle aynı.
Tapınaklar çeşitli toplulukların kimliğinde belirleyici ama mezarlar sosyal tabakalaşmayı
henüz göstermiyor.
Eridu Tapınağı
Balage Balogh (The Bible illustration blog) tarafından ön görülen Eridu ve bugünkü Eridu
http://www.youtube.com/watch?v=c__KltEH-vw&feature=related (Youtobe Sümer)
Uruk:
Uygarlığın geliştiği kilit dönem M.Ö. 4000-3000 arasındaki bin yıllık dönem.
İlk defa radikal olarak farklı toplum yaratan eksiksiz bir dizi yenilik bu dönemde
gerçekleşmiştir.
Topraktan elde edilen “artı ürün” yönetici grubun varlığına olanak sağlayan bir vazgeçilmez
Artı ürün yakın yerlerden hammadde temini için takas ediliyor.
Uzmanlaşmanın artması sınıflaşma ve toplum içinde dengesizlik
Elit tabaka hızla büyür. Kentlerde yaşar.
Dini otoritenin yanında, din dışı lider, ordu savaş
Toplumu yönetip işletmeye yardımcı olması için okur ayzar memur sınıfı
Madenleri kalıba dökmenin ilk adımları.
Bu gelişmeler Sümerin en önemli kenti haline gelen Uruk’da izlenir.
M.Ö. 3600 zigurat denilen devasa tapınak.
M.Ö.3400 ilkel yazı.
İlk Hanedanlık
M.Ö. 3000-2300 arasındaki dönem ilk hanedanlık olarak bilinmekte
Uruk ileri gitmekle birlikte M.Ö.3000 dolaylarında yiyecek için yerel halklarına bağımlı,
savunma duvarlarıyla çevrili bir dizi kent devleti var.
Toprak ve su -yaşamın kaynakları üzerine bitmez kavgalar.( M.Ö. 2500 dolayları LagaşUmma arası 150 yıl süren anlaşmazlık)
M.Ö.1800 Sümer krallık listesi, destansı kentler arası hakimiyet dokusu hakkında bilgi
edinmek imkansız. Ancak dünya üzerindeki ilk uygarlığın nasıl yürüdüğünü oraya koyan
yeterli kanıt kalmış durumda.
Krallardan bazıları Kiş unvanına sahip
Tapınak arşivleri.
Her kentin tanrısı var.
Saray “lugal”in yani yöneticinin konutu. Bazı yerlerde tapınağın bir bölümü.
Kentlerin akrabalık temeline dayalı yaşlılar kurulu tarafından yönetildiğine dair kanıtlar var.
Yöneticinin temel işlevi savaş lideri olmaları ve bu muhtemelen din dışı yöneticinin ortaya
çıkmasında başlıca etmen (Pointing s. 66)
Yönetici başlangıçta bir süre savaş lideri olmuş olabilir (belki bu kurul tarafından
seçiliyorlardı).
Ancak 2600’de yöneticilik soydan geçiyordu ve yöneticiler artık hükümdar olmuşlardı.
Otorite sembolleri: şapka (taç) bir sopa (asa) sandalye (taht)
Savaşın Sümer kentlerinde önemli yeri var (silindir mühür, Lagaş’ın akbaba steli (2450)
Ponting, s.67.
Savaş malzemesi: ordu piyade. Balta, keser, deri kalkan, mızrak. Bakır bronzdan keskin kenar
elde edilecek kılıç yok, ilkel hançer kullanılıyor. Yönetici eşek tarafından çekilen araba sahibi
olmakla beraber bu tamamen bir statü sembolü. Savaş esnasında yönetici de yaya.
Toprağa bağımlı kentler işgale karşı savunmasız. Kuşatmada kullanılan koç başları, kuleler
savaşın temel unsuru.
Mezopotamya: yayılma fetih:
Ticaret
İlk imparatorluklar
M.Ö.2400 dolayı gücün tek elde toplanmasına yol açtı. Önce Sümer kentleri: Ur, Uruk,
Umma hükümdarı tarafından 2350’de ele geçirildi. Umma hükümdarı Kuzey Mezopotamya
ve Akdeniz’e yayıldı. Sümer’de ilk dış etki ve dünya üzerinde ilk imparatorluğun kurulduğu
an.
Sümer Akad kralı (Sami) Sargon (gerçek kral-meşru kral anlamında demek ki değil)
tarafından fethedildi.2340-21599
Torunu Naram-Sin 2260-2223 imparatorluğu merkezileştirmek için çaba gösterdi. Ağırlık
ölçüsü standartlaştı. Sami dili egemendi. Akadlı elit vali olarak atandı. Yerliler nadiren vali
olarak atanıyorlardı.
Naram Sin, kendini Akad Tanrısı olarak ilan etti. Yöneticinin muzaffer savaşçı, fatih rolüne
daha fazla yapılan bir vurgu.
M.Ö.2200 Paralı göçerler Guttiler yönetimi ele geçirdi.
Üçüncü ur Hanedanlık dönemi (2112-2000)
2112 Ur valisi Namnu yeni bir hanedan kurdu (100yıl) .Ticari bağlar yeniden kuruldu. Sümer
rönesansı denilmekle birlikte Gutti mirası rededildi. Akadca devam etti. Göçebe diğer paralı
askerlerce ele geçirildi : Amoritler
Üçüncü Ur döneminden elimize geçen bir hayli belge 1000 yıl içinde ortaya çıkan hayli
karmaşık bu dünyanın anlamlı resmini bize sunar.
Mısır Uygarlığı
Nil vadisinde uygarlığın ortaya çıkmasına yol açan süreçler Mezopotamya’dakinden
daha geç başladı, ancak daha yoğundu, Ponting, s.75
Bir çok bakından farklı olmakla beraber, her iki uygarlık da, büyük ölçüde halk
kitlesini sömüren küçük bir elit tabakanın sosyal ve siyasal baskısı üzerine kurulmuştu.
'Nomes' Sistem:
(Yunanca nomos = ilçe, il)
Köyler, kraliyet siteleri ve küçük kasabalarda yerel bir valinin kontrolü altında bölgesel idari
birimler halinde gruplandırılmış. Keyfi Bölünmeler.
Birleşme:
A= Beyaz taç (Yukarı Mısır)
B =Sais ve Butto’nun Kırmızı Tacı (Aşağı Mısır)
C= Topraklarının tamamı üzerinde kuralı belirtmek için Kombinasyon Taç
Mezopotamya Kronoloji:
• Geç Uruk Dönemi 3300-3000
• Erken Hanedanlık Dönemi 2900-2300
Mısır Kronoloji:
• Hanedanlık Öncesi (c. 4650-3150)
• Erken Hanedanlık Dönemi 1 +2 (m.ö.3050-2686)
• Eski Krallık Hanedanları 3-6 (m.ö.2686-2181)
İmhopet Coser’in danışmanı:
mimar, hekim, kamu yöneticisiTarihte ilk büyük adam
İndus Uygarlığı
Basamaklı Piramit (Firavun Coser’e ait)
M.Ö. 2300 Dünya üzerindeki üçüncü gelişme bölgesi.
Yazısı deşifre edilmedi.
M.Ö. 2600 karmaşık toplum ortaya çıktı.
Harappa
Mohenjo-Daro
Güney’de Mohenjo-Daro, Kuzeyde Harappa yerleşmeleri. Sanat ve mimarileri
benzeşiyor. Büyük denetim kurulmuş olabilir.
1000 yıl sonra kent yaşamı kuzey Hindistan’a GANJ Vadisi’ne kaydı.
İndus Uygarlığı yazısı henüz okunamadı
5. HAFTA
AMERİKALAR VE PASİFİK: İZOLASYON
Mezo Amerika
Teotihuacan
Mayalar
Aztekler
Peru ve Andalr
İnkalar
Pasifik
Okuma: Ponting, 95-121
Teotihuacan Kenti. Aztekler öncesinde kurulan uygarlık
Teotihuacan Kenti’nde Ay Pramidi ve ölüler yolu
Teotihuacan Kenti’nde bulunan heykelcik ve masklar
Aztek Tapınağı
Aztek uygarlığı: 14-16.yy.larda bugünkü Meksika bölgesinde
yaşamış olan bir Orta Amerika halkı
1521’de Cortes’in ordularına teslim olundu.
Mayalar
Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın
güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan Mezoamerika
bölgesinde hüküm sürmüştür. MÖ 600 dolaylarında yükselişe geçmiştir. İspanyol işgaliyle
sona erme sürecine girmiştir. Maya uygarlığı birçok bakımdan sona ermişse de, yaygın
inanışın aksine Mayalar yok olmamışlardır, hâlen bu ülkelerde yaşamakta ve Maya
dillerinden bazılarını konuşmaktadırlar
Maya Tapınağı
İnka Medeniyeti (11. yy)
6.HAFTA
ARA SINAV
7. HAFTA
Erken İmparatorluklar M.Ö. 2000-M.S.600
 Erken Avrasya Dünyası: Avrasya Toplumları-Göçebe Dünyası- Etkileşimleri

Etkileşim (M.Ö. 2000-1000): Güneybatı Asya –Hint Avrupalılar- Emperyal Çekişme:
güneybatı Asya: Hititler Kasitler ve Asurlular- Ege’nin Uygarlığa Katılması- Çeperde
Avrupa-Çin
Okuma: Ponting, s.125-169.
Tartışma: Hitit Krallığının ortaya çıkışı Telepinus Fermanı
Telepinus Fermanı: İktidarın kime geçeceğine dair hukuk metni: Birinci dereceden (esin) oğlu
olan prens, kral olsun! Eğer birinci (eşten) bir [pre]ns yoksa kim ikinci dereceden (eşin) oğlu
(ise) kral o olsun! Eğer (yine) de bir prens (ve) erkek çocuk yoksa kim birinci dereceden(esin)
kızı ise ona bir içgüveysi alsınlar ve kral o ol[sun!]”
Hititlerden Önceki Anadolu Halkının Evlilik Hukuku
Kulsia ile evlendi. Ev her ikisinindir. Fakirleşirlerse, zenginleşirlerse
her ikisi için(dir). Eğer Abarasna Kulsia'yı bırakırsa evi her ikisi taksim
edecekler. Öldükleri zaman evi ve alacaklar
"Lâqipum
kızı Hatala ile evlendi. Memlekette ikinci bir zevce alamaz, şehirde
(yani Asufda) bir qadistum ile evlenebilir,,.
"koca ve karı birbirlerini bırakırlarsa beşer mina
gümüş tartacaklar,,
(Kültepe Kazılarından, Sümerolog Dr. Emin Bilgiç, “Hititlerden Önceki Anadolu Halkının Evlilik Hukukunun Orijinal
Tarafları” Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt: 9 Sayı: 3, Ankara, 1951, Sayfa: 227-250)
Ön Bilgi:
M.Ö. 2000 Mısır, İndus vadisi, sonra Çin ilkel devlet ve imparatorluklara evrildi. 3000 yıl
boyunca uygarlık yayıldı. Yeni devlet ve imparatorluklar ortaya çıktı.
•
•
•
•
İlk tarımsal toplumların dayattığı koşullar M.Ö. 1000’de Çin tarafından aşıldı. Sorun
verimlilik düzeyinin azlığı.
Sosyal, ekonomik, ulaşım zorlukları içinde imparatorluklar kırılgan.
M.Ö. 2000’den sonra 1000 yıl (bronz çağı) imparatorluklar arasındaki ortak ritim fark
ediliyor.
Babil’in büyümesi(m.ö. 200-1750), Mısır’ın gücünü sağlaması-Mezopotamya'da iç
sorun (m.ö. 1750-1500) körfez ticaretinin gerilemesi İndus uygarlığının sonu gibi.
İlk imparatorlukların sorunları özellikleri:
• Nüfus yavaş artıyor
• Teknoloji ve ilerlemeye dayalı ilerleme az
•
•
•
•
•
Her toplumda küçük elit tabaka köylüden farklı yaşıyor. Dili çoğu kez farklı.Kira,
vergi, haraç, iş gücünü çekip alıyor.
Elit kentte yaşıyor. Ezici çoğunluk tarım.
Kentler m.s. 6.yy Çinin kanal yapımına kadar su kenarında. Demek ki ulaşım sorunu
var.
Ordu için yapılmış yol dışında ulaşım yetersiz. Gemicilik zayıf.
Ticaret elite yönelik.Tüccar sosyal açıdan değersiz
Erken imparatorluklar aynı aşamaları izliyorlar
yetenekli lider fetih ve yayılma. Yayılmada güçlü doğal engeller var. Bir süre bazen uzun
süre düzen ama nihai kaçınılmaz son çöküş.
İlk hükümdarların üç ana sorunu:
• Adamlarını nasıl ödüllendirecek.
• Fethedilen topraklar nasıl kontrol edilecek
• Ordu nasıl beslenecek.
• Ponting, s.130
Erken İmparatorlukların hiç biri Avrasya’yı tamamen kontrol edemiyor. Mesafeler
uzun. Bölgesel imparatorluklar var.
Üç Kilit bölge (her biri uygarlığın ilk çekirdeğini oluşturan)
• Güneybatı Asya (Mezopotamya-Mısır)
• Hindistan (Ganj Nehri ovası-İndus etkisi kayboldu)
• Çin (Yatzke ve Sarı Irmak)
Ticaret çeper bölgede önemli siyasi birimler ortaya çıkardı. Yerel hükümdarlar
ticareti kontrol edip güç kazandı. Uygarlık yayıldı.
• M.Ö. 15000 Yunanistan
• M.Ö. 1000 Doğu Rusya
• Benzer şekilde Çin’de iki ırmak arasından Güneye
• Hindistan, üç bölge: Kuzey Ganj ovası, dekkan yaylası, En güneydeki devletler.
Maurya, Gupta, Babür dışında kıtanın tamamına hükmeden devlet yapısı ortaya
çıkmıyor. (132)
• Daha kuzeyde Orta Asya’daki devletler: Baktriya (amuderya civarı), Sogdiya,
Fergana, Harezm, Kaşgar: Batı’da İran,İndus, doğu’da Çin’le bağlantılı. Güneybatı
Asya-Çin arasındki ticarette önemli rolü var.
• Ponting, s.133
•
•
•
•
•
Mücadele üç yolun kontrolü için
16.yy’da her üçüne sadece devamlı olarak Osmanlı hakim olur.
Akdeniz’i Hint ticaret merkezine bağlayan Nil ve Kızıl deniz koridoru.
Suriye’nin Akdeniz sahilinden Kuzey Mezopotamya’ya (Menphis, İskenderiye, Kahire
kontrol ediyor her biri imparatorluk başkenti) oradan biri körfeze aşağıya, Hint
okyanusuna diğeri Orta Asya’ya giden yol.
Ege’den Çanakkale boğazını geçerek Karadeniz’e ve oradan da Orta Asya’ya çıkan
karayolu (Troya önemli ancak Konstantinopolis-İstanbul bu yola hakim oldu.
Pointing, s.133
Hititler
Tunç Çağında Anadolu
Terminoloji
Kaniş, Karum, Vabartum (karumlara oranla daha küçük çaptaki ticari merkezler
bulunur ve bunlara "vabartum" adı verilirdi)
Hattuşa, Hitit, Hatti
Sosyal tabakalaşma
Kara-senet tablet
Contalar ve mühür baskıları

Şimdiye kadar keşfedilen Okuryazarlık yok. Bu nedenle dil / ler bilinmemektedir

Hayat çoğunlukla köylerde yer alır

Yerleşim hiyerarşilerinin başladığı büyük merkezler mevcut = Yerleşim ağı

Sosyal tabakalaşmanın artışı / yerleşim ve mezarlıklarda yansıyor

Anıtsal yapılarla Siteler yani Troia, Beycesultan, Kaniş belirmeye başlar

Kentler sur duvarları ve kuleleri ve kapısı yolu var

Kuru Tarım

Hayvancılık (koyun, keçi)

Metal işleme (bronz, bakır, gümüş, altın, elektrum

Bazı bölgelerde uzun mesafeli ticaret

Yönetim: mühürler ve mühür baskıları

Örgün Mezarlık

Karmaşık ikonografi
İnandık vazosu:
Betimleme
Nesne nedir, neye benziyor, ne için yapılmış, hangi döneme aittir?
Nerede yapılmıştır, nerede bulunmuştur, neden bu adı almıştır?
Çözümleme
Nesne nasıl yapılmıştır, kim yapmış olabilir, nesne nasıl kullanılmıştır, nesnenin üzerindeki
motifler ne anlatıyor?
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
1. friz: sağdan sola:
Tören için çanak çömlek hazırlayan erkek figürü
Bir sunağın iki tarafında oturan iki tanrı figürü
Lir çalan erkek figürü, lirin üst uçları ördek alt uçları aslan figürlü
Karşılıklı ayakta duran ve dua eden iki figür (rahip ve rahibe)
Kaide üzerinde duran ve tören için hazırlanmış üç adet kap (amphora) bunlar 3. frizde
kullanılanlarla aynıdır ve tören için hazırlanmıştır
Tören için yiyecek hazırlayan kadın
2. friz
Kaide üzerinde boğa heykeli(fırtına tanrısını sembolize eder)
Sunağın üzerinde diz çökmüş kurbanlık boğayı hazırlayan erkek
Elinde hançer tutan ve boğayı kurban etmeye hazırlanan erkek
Elinde kulplu kapla boğa kanı sunan diğer eliyle dua eden küpeli erkek (rahip)
lir çalan erkek
Bir eliyle dua eden ve geriye uzattığı eliyle üç erkeği törene getiren erkeke (baş rahip)
figürlerden üçüncüsü bir ritön tören kabı taşımakta
Ellerinde sunak taşıyan erkek figürleri
Taburede oturan elinde kadeh tutan tanrı
Sunak
Elinde gaga ağızlı kapla tanrıya içki sunan (kap mabettekiyle aynı) küpeli erkek
(rahip)
İki eliyle lir çalan erkek liri alttan tutan küçük figür
3.friz
Nakışlı ve ağaçtan ayaklı kutsal izdivaç yatağında oturan tanrı ve tanrıça. Tanrıçanın
elbisesi siyah, iç çamaşırı daha ince, ayakkabısı kırmızı, tanrının elbisesi krem renkli
Yatağın önünde sunak ve büyük sunak
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Kerpiçten yapılmış mabed ve çatısında duran saz çalan erkek, birisi çalpara çalan iki
kadın figürü
Ellerinde kılıç tutan iki erkek. Mabede ilerleyen alayı takip ediyorlar. Bunlar kılıç
tanrısı.
Lir çalan erkeke ve arkasından törene hediye getirenler. 8ağır tabla üzerinde hediyeler
ve asa)
Çalpara çalan tören alayına katılan iki figür
4. friz
Çalpara çalan kadın
Saz çalan küpeli erkek
Çalpara çalan küpeli kadın
Biri büyük biri küçük (havada) akrobat
Çalpara çalan kadın lir çalan erkek
1. Friz
Lütfen Frizdeki resimleri inceleyerek aşağıdaki soruları cevaplayınız:
1-Bu firizde ne görüyorsunuz? Gördüğünüz figürleri tanımlayınız.
2-Bu firizden Hitit figürüne ilişkin neleri öğrenebiliriz, neleri öğrenemeyiz?
Bu firizde görülen kültür unsurları bugünkü kültür unsurlarına benzemekte midir? Neden?
8.HAFTA
ERKEN İMPARATORLUKLAR (Devam)
Genişleme (M.Ö.1000-200): Demir Teknolojisi- İlk Merkezi Devlet Çin-ilk Hint
İmparatorluğu- Güneybatı Asya’da Asur Üstünlüğü- Fenikeliler- Ahameniş imparatorluğuYunanistan (Atina-Sparta)- Makedonya İmparatorluğu- İtalya’nın Uygarlığa Katılması (Erken
dönem Roma)- Çeperde Avrupa.
Okuma: Ponting, s.170-240
Ön Bilgi:
•
M.Ö.1000’e kadar Avrasya toplumlarının ana madeni bakır ve bronz..altın ve gümüş
lüks maddeler için kullanıldı.
•
Demir M.Ö. 2000 tesadüfen üretildi. 1000 yıl büyük ölçekli üretim için teknoloji
gelişti.
•
Demir kullanımının geliştirilmesi bir çok merkezde gerçekleşti. Ancak Demir
kullanımındaki ilk yayılım güneybatı Asya’dan yavaş yavaş oldu.
•
100 yıl içinde tarımda kullanıldı.
Birleşik Çin’e Giden Yol
Demirin iki yönlü etkisi:
1-Aristokrasinin savaş denetimini yok etti. Artık aristokrat değil köylü savaşçıydı.
2- Demir alet yeni tarım alanı açtı-bu daha çok insan demek; yeni savaş biçiminin
talep ettiği daha çok köylü sağlandı.
Çin: merkezi devletin kurulması
Savaşın doğasının değişimi sosyal siyasi sistemin değişimi
Demir-Piyade-savaşta aristokrat tekelinin kırılması
Demir-daha çok toprağın tarıma açılması-daha iyi devlet organizasyonuyla daha çok
toprağın işlenmesi ve vergilendirme artan gelir
Hükümdarlar aristokrasiye daha az, hem yerel düzeyde hem de merkezdeki işlerin
idare edilebilmesi için devlete memur sağlayabilen ikinci dereceden toprak sahiplerine
daha çok muhtaç olmaya başladılar. Ponting, s. 177.
Çin etkili bir bürokrasi geliştiren dünyadaki ilk bölge oldu. Akrabalığa ve aile
bağları sistemine dayanan eski otorite bağının yerini, hükümdarların ve onun yerel
temsilcilerinin egemen olduğu bir “kamu düzeninin” yaratılması yer aldı.
Akrabalık sistemine verilen önem azaldı. Köylü aileleri ve onların kendi atalarına
saygıyla sınırlı kaldı.
Pirinç tarımı
Pirinç tarımı ve Asya tarihinde toplumsal yaşam
•
Huang Ho, Sarı Irmak
Yangtze Nehri
Yoğun Emek Tarım
Sulama
Ortak Yaşam
Karşılıklı Sorumluluk ve Sosyal Uyum
•
İlk İmparator Ordusu İlk imparator Qin hanedanı Shi Huang/ Ordu Terra Cotta Heykeller
•
İlk İmparator Türbesi
İlk Hint İmparatorluğu
•
M.Ö 1700 İndus Uygarlığının çöküşü..1000 karanlık dönem..
•
Hayati gelişme demir ve demirin tarımda kullanımıyla..cangılda pirinç yetiştirilebildi.
•
Toplumsal sınıflar: Brahmanlar-savaşçılar-köylüler-hizmetkarlar- toprak köleleridokunmazlar (dericilikle uğraşıyor):
•
Sınıflamanın altında meslek yatıyor, sadece Hindistan’a özgü değil, değişim her
toplumda çok sınırlı
•
Budacılık-Caynacılık
•
Sidarta M.Ö. 563 Budacılığın temelini attı
•
Maurya İmp: M.Ö. 500
Yunanistan
Atina
Sparta
Karanlık çağlar sonrası değişiklikler ve Yunan demokrasisine katkıları
POLIS’in yükselişi
Hoplite (ağır zırhlı piyade askeri) falanks’ın yükselişi
kolonilerin yükselişi ve ticari genişleme (yazının yükselişi ile birlikte, sanat ve mimaride
değişiklikler)
Demokrasiden önce Atina:
Büyükler Konseyi
• İcra yetkilileri (baş yargıçlar)
• Halk meclisi
1. Hoplite-Ağır zırhlı piyade askeri
2. Hoplite Phalanx
Yunan ve Fenike Kolonileri (M.Ö.550)
1. Latince
2. Yunanca
3. Fenike
4. İbranice
5. Arapça
1. Mısır Heykeli
2. Yunan Heykeli
• Demokrasiye Doğru Atina atağı:
• Solon reformları (600’den sonra)
- Çiftçilerin borçlarının yükünü hafifletme
- Yabancı tüccarlar ve zanaatkarlar a vatandaşlık hakları vermek
- Halk Meclisi yoksullara açıldı ve yetkileri yükseldi
• Cleisthenes 'reformları ( 500’den sonra)
- Gücün tek kaynağı olarak halk meclisinin oluşumu
Atina Demokrasisi:
• Meclis
500’ler konseyi
• mahkemeler
Sparta Siyasi Sistem:
• Çift krallar
• Büyükler Konseyi
• Ephorlar
• Halk meclisi
1.Perikles
2. Atina’da Akropolis
1.Atina Akropolisi üzerinde Parthenon
2. Nashville’de Parthenon, Tennessee, ABD
1-Polykleitos, Disk
tutucu, M.Ö.5. yüzyılda
2. Myron, Disk atıcı,
M.Ö 5. yüzyılda.
3. Praxiteles, Venüs,
M.Ö.4. yüzyılda
Peloponnesos Savaşları (431-404 M.Ö.):
Peloponnesos Ligi Delos ligine karşı
M.Ö. 435 Atinalı Ligi & Peloponez Savaşı
İskender İmparatorluğu
İskender’in Rüyası
1- Pompei’den duvar resmi, Italya
2- Pierre Narcisse Guérin (Fransız ressam, Paris 1774 -Roma 1833).
Helenistik Dünya ve Klasik Yunandan Farklılıkları:
• Politik yapı
• Ekonomi ve ticaret
• Kentsel yaşam
• Kültür ve sanat
1- Öklid’in Elementler Kitabı (m.ö. 330-275-İskenderiyeli matematikçi)
2- Hipparchus Yunan'lı matematikçi ve astronomdur
İnanç Dünyası

M.Ö. 800 Budacılık Caynacılık –Hindistan dini gittikçe karmaşıklaşır.
Upanişadlar (Hint kutsal metinleri)

Hindistan ve Mezopotamya Arasında İran: Zoroastercilik

Mezopotamya Mısır Arasında Filistin: Musacılık

Hıristiyanlığın yükselmesi
Alman filozof tarihçi Karl Kaspers M.Ö.600-300 arasındaki yılları, birbiriyle ilişkisi
olmayan, birbirinden uzak halkların entelektüel ve manevi gelişimleri açısından “mihver”
dönemi olarak nitelendirmiştir. Bu dönem İran’da Zerdüşt’ün ve önemli havarilerinin,
İsrail’de peygamberlerin, eski Yunan’da filozofların, Hindistan'da Budanın Çin’de
Konfüçyüs’ün ve Lao-Tse’nin birbirlerini tanımadan yaşadıkları yıllardır.. Hindistan'dan
gelen Budistler Ortadoğu’da bir takım etkinliklerde bulunmuşlar ama tanınıp etkili
olamamışlardır.
Kiros ve sonrasında Pers ve Museviler arasında karşılıklı iyi ilişkiler kurulmuştur.Bu
halefler topraklarını Küçük Asya’nın Ege kıyılarına kadar genişletmişler, Yunanlılarla olan
ilişkileri ve çatışmaları sayesinde, Pers İmparatorluğu’nun ortaya çıkmaya başlayan çeşitli
halklarıyla Yunan uygarlığı arasında köprü kurulmuştur. Yunan uygarlığının din yerine
bilime ve felsefeye dayanmasına rağmen (!) (Doğu uygarlığının rasyonel olmayana
dayanırken Batı uygarlığının kökeni olarak algılanan Yunan uygarlığının bilim ve
felsefeye dayandığına dair taraflı vurguya bir örnek N.Gök)Yunan bilim adamı ve
filozoflarının fikirlerinin, Ortadoğu’nun dahası dünyanın dini uygarlıkları üzerinde çok
önemli etkileri olmuştur (Bernard Lewis, Ortadoğu, Arkadaş Yayınları, 3.baskı, 2003, s.3132.)
9. HAFTA
ERKEN İMPARATORLUKLAR (Devam)
Avrasya Dünyasının ilişkilenmesi (M.Ö. 200-M.S.200): Çin-Hindistan- Roma
İmparatorluğu- Part imparatorluğu- Avrasya Bağlantısı ipek Yolu ve deniz YollarıKriz: Hastalık-Çin ve Roma dağılma- Budacılığın yayılması-Paganizm- Erken
Hıristiyanlık- Doğu Avrasya Çeperinin (Kore-Japonya) Uygarlığa Katılması- Hindistan Gupta
İmparatorluğu- Doğu Roma İmparatorluğu’nda canlanma- Roma ve Sasani Çekişmesi
Okuma: Ponting, s.240-272
Mısır’ın Julius Caesar tarafından fethinden sonra, Roma’da gerçek bir mali
sisteminin gelişiminden bahsedilebilir. Roma o zamana kadar vergilendirmeyi bilmeyen,
vergi toplamayan bir devletti. Mısır’ın istilasıyla, ziraatı takip eden, toprağı ölçmeyi,
ürünü hesaplamayı bilen bunları vergiye döken bir medeniyetle karşılaşan Roma gerçek
bir mali sisteme sahip oldu. Mezopotamya’yla, Suriye’yle karşılaşan Roma’nın dini ve
medeni dünyası değişti. Roma’daki en güçlü kültlerden biri Kibele kültüydü (Anadolu).
Ayinler bugünkü Vatikan’ın tepesinde icra edilirdi. En makbul kült Mısırlı İsis’ti.
Yunanca bilmek zorundaydılar. İmparatorluğu devam ettirmek için. (İlber Ortaylı, Avrupa
ve Biz, seçme eserler:1,İş Bankası yayınları, 5.baskı, ekim 2008, s.184.)
Uygarlığa ve tarihe Roma’nın istilasıyla adım atan Batı Avrupa’nın tersine Doğu
aynı şekilde değildir. Roma Doğu’ya istilacı olarak gelmiştir.İdareci olarak gelmiştir. Asıl
önemlisi barışın kurucusu olmuştur.Ama medeniyet öncüsü olarak gelmemiştir. Roma
geldiğinde burada diller vardı, medeniyetler vardı, kayıtlar vardı, Roma’nın kendisini
etkileyen tanrı kültleri vardı; toplumları bir kimlik, teşkilat sahibiydiler.( İlber Ortaylı,
Avrupa ve Biz, seçme eserler:1,İş Bankası yayınları, 5.baskı, 2008, s.184)
10. HAFTA
BÜYÜK İMPARATORLUKLAR
İslamiyet’in Yükselişi
Bizans Devleti’nin Kurulması
Çin: Suiler ve Tanglar
Orta Asya’da Emperyal Çekişme: Türkler, Tibet İmparatorluğu
Japonya ve Güneydoğu Asya
Avrasya’nın Çeperi Avrupa: İberya Britanya- İtalya-Frank İmparatorluğu
İslam’ın Yükselişi ve Bu Dönemde Bizans Devletinin Kurulması, Çin: Suiler-Tanglar,
Orta Asya Emperyal Çekişme: Türkler-Tibet imparatorluğu-Çin-Araplar, Çeper Bölge:
Japonya-güneydoğu Asya-Avrupa
Okuma: Ponting, s.277-306
Ön Bilgi:
Hıristiyanlığın, Roma’yı miras alması gibi, İslamiyet de başlangıç dönemlerinde, en
eski uygar insan ve halklar kavşağı olan Yakındoğu’yu ele geçirdi. Bu çok büyük sonuçları
olan bir olgudur: İslam uygarlığı, kentsel biçimlerin, kurumların, alışkanlıkların, ritüellerin,
eski inanma ve yaşama biçimlerinin, kökü derinlerde olan emirlerini kendi hesabına geçirdi.
Fernand Braudel, Uygarlıkların Grameri, İmge Kitabevi yayınları, İstanbul, 2001, s.75-76.
Hz. Muhammet ve Fetihler (Dört Halife ve Emevi) Dönemi (750’ye kadar)
1-Batı Avrupa ve Doğu Roma İmparatorluğu 526
2-Batı Avrupa ve Doğu Roma İmparatorluğu 533-600
11. HAFTA
BÜYÜK İMPARATORLUKLAR (devam)
M.S. 750’de Dünya:
İslam :Abbasi İmparatorluğu-Fatimiler
Bizans Dünyası
Doğu Avrasya Sorunlar: Çin-Tibet-Uygurlar
Batı Avrasya Sorunlar
Okuma: Ponting,
12.HAFTA
BÜYÜK İMPARATORLUKLAR (Devam)
M.S. 1000’de Dünya
Geç Dönem Avrasya Dünyası:
İslam Dünyası (Avrasya Ticaretinin Merkezi)
Hint Okyanusu Dünyası
Ticaret
Bilim ve Teknoloji
Çin yüzyılı (1000-1250)
Çeper Bölge: Kore-japonya-Avrupa
Bizans İmparatorluğu’nun Sonu
Okuma: Ponting, s.321-398
12.yy.da Avrupa
13.HAFTA
BÜYÜK İMPARATORLUKLAR (devam)
Moğol İmparatorluğu
Osmanlıların Yükselişi
Okuma: Ponting
Moğol askerleri
14. HAFTA.
Genel Değerlendirme
SON SINAV
Download
Study collections