Mekke`nin Fethi

advertisement
‫السالم على‬
ّ ‫احلمد هلل احلمد هلل حنمده ونستعينه ونستغفره ونتوب اليه و‬
ّ ‫الصالة و‬
‫حممد وعلى اله وصحبه امجعني ونعوذ ابهلل من شرور انفسنا ومن سيّئات‬
ّ ‫رسولنا‬
‫مضل له ومن يضلل فال هادى له نشهد ان ال اله اال‬
ّ ‫اعمالنا من يهد هللا فال‬
‫هللا وحده ال شريك له ونشهد ان سيّدان حممدا عبده ورسوله اللهم صلى على‬
‫سيدان حممد وعلى ال سيدان حممد ّاما بعد فياعباد هللا اوصيكم بتقوي هللا‬
‫الرجيم‬
ّ ‫وطاعته ا ّن هللا مع الذين اتقوا والّذين هم حمسنون اعوذ ابهلل من‬
ّ ‫الشيطان‬
ِ‫بسم هللا الرمحن الرحيم إِذَا جاء نَصر ه‬
‫هاس يَ ْد ُخلُو َن ِِف‬
َ ْ‫اَّلل َوالْ َف ْت ُح َوَرأَي‬
َ ‫ت الن‬
ُْ َ َ
ّ
ّ
ِ‫ِدي ِن ه‬
ِ
ِ
ِ
‫استَ غْف ْرهُ إِنههُ َكا َن تَ هو ًاًب صدق هللا العظيم‬
َ ِ‫سبِ ْح ِبَ ْمد َرب‬
ْ ‫ك َو‬
ً ‫اَّلل أَفْ َو‬
َ َ‫اجا ف‬
ِ
ُ‫ إِ هَّنَا ُه َو ا ْْلِ َهاد‬،‫وقال رسول هللا (صلى هللا عليه وسلم) ال ه ْج َرةَ بَ ْع َد الْ َف ْت ِح‬
.‫َوالنِيهةُ"صدق رسول هللا فيما قال او مما قال‬
MEKKE’NİN FETHİ
Mühterem Müslümanlar!
İslam tarihinin dönüm noktalarından biri de,
önümüzdeki Perşembe günü yıl dönümü olan
Mekke’nin fethidir. Mekke yeryüzünde Tevhidin
timsali olan bir şehir. Kur’an-ı Kerim’de şehirlerin
anası diye zikredilen, her türlü saldırıdan korunmuş
saygın ve güvenli yer ve insanların manen temizlenip
arındığı ve Sevgili Peygamberimizin dünyayı
şereflendirdiği şehirdir. Allah’ın Resulü Mekke’den
Medine’ye hicret ederken “Ey Mekke! sen yeryüzünün
en hayırlı ve bana en sevimli yerisin Eğer çıkmak
zorunda bırakılmasaydım, senden ayrılmazdım’’
diyerek Mekke’ye olan sevgisini dile getirmiştir
Değerli Müminler!
Hicretin 8. yılında İslâm, yeryüzüne yayılmaya
başlamıştı. Bir taraftan; Bedir'de müşrikler mağlup
edilmiş, Uhud’da geri püskürtülmüş, Hendek’te
hezimete uğratılmış, diğer taraftan, büyük bir zafer olan
Hudeybiye Antlaşması ile müslümanlar
güç
kazanmıştı. Daha sonra müşriklerin barışı bozmalarıyla
Efendimiz (s.av) savaş hazırlıklarını tamamladı ve 12
bin kişilik muazzam bir orduyla Mekke'ye doğru
hareket etti. Neticede Mekke, savaş olmadan fethedildi.
Öğle namazı vakti girdiğinde Efendimiz (s.a.v)’in
emriyle, Hz. Bilâl (r.a) Kâbe'nin üzerine çıkarak ezan
okumaya başladı. Îmânlı gönüllerde bir sevinç, bir
canlılık, îmânsız gönüllerde ise üzüntü ve yıkılış vardı.
Seneler önce boynuna ip takıp sokak sokak
dolaştırdıkları, akla hayale
gelmedik eziyet ve
işkencelere maruz bıraktıkları Hz Bilâl, (r.a) şimdi
Kâbe'nin üzerinde gür sesiyle şirk ehlini çatlatırcasına
Tevhidi ilân ediyordu.
Aziz Müslümanlar!
Mekke’nin Fethi’nden çıkarmamız gereken dersleri
özetle
şöyle
sırayabiliriz:
Mekke’nin
Fethi
Müslümanlar için çok büyük fetihlerin başlangıcı olan
bir zaferdir. Böylece Allah’ın Hz Peygamber’e (s.a.v.)
vadi gerçekleşti, zafer ve fetih müyesser oldu. Allah’ın
yardım ve zaferiyle müminler feraha kavuştular. Fakat
bütün bunlar 20 yıl süren uzun ve meşakkatli bir
mücadele, cihad ve sabırdan sonra gerçekleşti. Bu olay
bize dünya ve ahiret işlerimizde ihlas, samimiyet, sabır
ve tahammül olmadan, mücadele verip çile çekmeden,
başarıya
ulaşmamızın
mümkün
olmayacağını
öğretmektedir. Mekke’nin fetih günü: müşrikler, bizim
yaptığımız işkenceleri, eziyetleri, onlar da bize yapacak
mı, bizden intikam alacak mı? endişesi içindeydiler
Oysa Rasülullah (s.a.v) onlardan intikam almamış,
aksine onlara; “Bugün size ceza yoktur. Allah sizi
bağışlasın.” diyerek onları bağışlamış. Arkadaşlarına
da; “Sabredin, onları cezalandırmayın.” demiştir. Bu
olay, kendimize veya ailemize, bazı haksızlıklar yapılsa
bile eğer bir maslahat söz konusu ise karşı tarafı
affetmeyi öğretmektedir. Mekke’nin fetih günü Allah
Rasulü (s.a.v)
putların yıkılmasını ve Kabe’nin
onlardan temizlenmesini emreti. Kabe’nin etrafında
bulunan 360 putun tamamı yıkıldı. Bu bize, şirk ile
tevhid inancının, küfür ile imanın birbirine denk
olmayacağını, hak gelince batılın zail olup gideceğini
bildirmaktedir. Mekke’nin fetih hadisesi, yapılan 10
yıllık Hudeybiye antlaşmasını müşriklerin bozması ve
müslümanlara zarar vermesi sonucu gerçekleşmiştir. Bu
hadise bize, verilen sözlerin yerine getirilmesi
gerektiğini ve yapılan antlaşmalarla can ve mal
güvenliğinin sağlanması gerektiğini bildirmektedir.
Fetih günü Peygamber Efendimiz (s.a.v) Mekke’ye
girdiğinde mağrur ve kibirli değil, son derece mütevazı
bir halde, başı secde eder gibi devenin boynuna doğru
eğilmiş, tespih tehlil ile ilahi nimete şükrederek binek
üzerinde Fetih Suresi’ni okuyarak girmiştir. Bu olay
bize başarı elde ettiğimizde gururlanmamamız,
insanlara karşı mütevazı olmamız, verilen nimetlere
şükretmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır.
Muhterem Müminler!
Bir fethin ebedileşmesi için, kazanılan topraklar kadar,
o topraklarda yaşayacak olan insanlara kazandırılması
gereken değerler de önemlidir. Özünü İslam'ın yüce
değerlerinden alan fetih ruhu, bugün artık daha çok,
bilgi ve inançla çalışıp üreterek İslam’a ve insanlığa
yararlı olmak şeklinde algılanmalıdır. Her ferdin
sorumluluk bilinciyle vazifesini en güzel biçimde
yapması bu anlayışın gereğidir. Gerçek ve kalıcı fetih,
gönülleri fethetmek olduğu bilinciyle hareket ederek,
gelecek nesillerimizi İslamî değerlerle donatıp bu ruh
ve anlayışa sahip olmalarını sağlamaktır. Hutbemizi
Nasr suresinin mealiyle bitirmek istiyorum: “Allah’ın
yardımı ve fetih geldiğinde ve insanların bölük bölük
Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd
ederek tespihte bulun ve O’ndan bağışlama dile. Çünkü
O tövbeleri çok kabul edendir.”
Related documents
Download