Geleneksel SanatlarımızSLAYT

advertisement

El Sanatları insanoğlu var olduğundan beri tabiat
şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların
ihtiyaçlarını karşılamak, örtünmek ve korunmak
amacı ile ilk örneklerini vermiştir. Daha sonra
gelişerek çevre şartlarına göre değişimler
gösteren el sanatları, ortaya çıktığı toplumun
duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel
özelliklerini yansıtır hale gelerek geleneksel vasfı
kazanmıştır.Geleneksel Türk El Sanatları,
Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden gelen
çeşitli uygarlıkların kültür mirasıyla, kendi öz
değerlerini birleştirerek zengin bir mozaik
oluşturmuştur.








Halı – kilim
Çini - seramik
Minyatür
Hat - tezhip
Ebru Sanatı
Ağaç oyma,
Kakma sanatı,
Madeni eserler

Türkler, Anadolu’ya geldiklerinde (MS 1071) kendilerinde
yüzyıllar önce bu topraklara yerleşen uygarlıkların temelini
atmış oldukları ileri seviyede bir dokumacılık
bulmuĢlardır.1962 yılında Çatalhöyük kazılarında elde edilen
Neolitik devre ait (MÖ 6000) dokuma parçaları, Anadolu’da
dokumacılık tarihinin çok çok eski olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Bu olay dünya dokumacılığının başlangıcını
tahminlerin de ötesine götürmektedir.

Çini: Çiniler, genellikle yapıların içinde ve dışında duvar kaplaması
olarak kullanılır. Asıl maddesi temiz ve iyi cins kuvarslı kil olan
çiniler, genelde iki türe ayrılır: büyük levhalar hâlinde olan çiniler,
küçük parçalardan (mozaik) oluşan çiniler. Büyük çiniler, yapıların iç
bölümlerinde ve düz duvar yüzeylerinde; küçük parça çiniler ise
yapıların düz ya da eğik yüzeylerinde kullanılabilir. Çiniler kaplama
malzemesi olmanın yanı sıra yıllarca birçok cami, medrese, türbe,
saray, köşk gibi yapılarda önemli bir süsleme ögesi olmuştur.
Yüzyıllar boyunca bol malzeme ortaya koyan Türk çini sanatında
çeşitli teknikler kullanılmıştır.

Minyatür: Küçük boyutlu resimlere verilen addır. Resim yapma
tekniklerinin ve üslubunun ilk örnekleridir. Bu teknikte yapılan resimler
saraylarda, resim atölyelerinde çalışan nakkaşlar tarafından yapılan
eserleri süslemek için tercih edilmiştir. Minyatürlerin çizim anlayışında
genel bir şemalaştırma eğilimi vardır.Resmi yapılan kişilerin yüzleri
belirgin olduğu hâlde herhangi bir anlam verilmesine çalışılmaz. Dağlar,
kayalar, çiçekler, çeşitli hayvan figürleri çok doğal ama stilize edilmiş
biçimde verilir. Gölge kullanılmaz. Minyatür resminde perspektife önem
verilmez. Arkaya doğru uzaklaştıkça figürlerin küçülmesi gereğine dikkat
edilmez. Önemli figürler diğerlerinden daha büyük çizilerek dikkatin
onlara çekilmesi sağlanır.

Hat Sanatı: Arap harflerini kullanarak yapılan ve resimsel
bir değer taşıyan yazı sanatıdır. Hat sözcüğü, Arapçada
çizgi ya da bir satır yazı anlamına gelir. Hat sanatı İslam
kültürünün ilk dönemlerinde olduğu kadar, daha sonraki
dönemlerde de mimariye karışan süsleyici bir öge olarak
kullanılmıştır. Ayrıca el yazması kitaplarda, duvara asılan
levhalarda, fermanlarda, diplomalarda, mezar taşlarında,
halı bordürlerinde, vazo ve tabak gibi günlük eşyalarda da
kullanılan bir sanat dalı olmuştur.

Tezhip Sanatı: Karahanlılar ve Gaznelilerde de örnekleri
görülen tezhip, Selçuklu ve Osmanlılar zamanında
yaygınlık kazanan sanatlardan olmuştur. Anadolu Selçuklu
yazmalarında tezhip daha çok kitapların sayfalarında ve
başlıklarda kullanılmıştır. Altın, lacivert, mavi, mor, yeşil,
beyaz ve kahverengiye çalan bir kırmızının kullanıldığı
tezhiplerde geometrik motifler, palmet ve rumili kıvrık
dallar görülür.

Ebru Sanatı: Ebru, yoğunlaştırılmış su üstünde özel
hazırlanmış boyalarla oluşturulan desenlerin kâğıt
üzerine geçirilmesi yoluyla yapılan bir süsleme sanatıdır.
Yapılırken kullanılan malzeme ve oluşturulan biçimlere
göre çeşitlere (taraklı ebru, çiçek ebrusu, bülbül yuvası
gibi) ayrılır. Ebru sanatı Batı’da Türk kâğıdı adıyla
tanınır. Bu sanat, adını ebri kelimesinden almıştır. Ebri
bulutumsu, bulut gibi anlamına gelir. Ebru tekniği ile
yapılan kâğıt süslemelerde bulutu andıran renk kümeleri
oluşmaktadır.

Ağaç Oyma Sanatı: Ahşap, şekil vermesi kolay bir
malzeme olduğundan, ahşap oyma sanatının geçmişi
çok eski çağlara dayanmaktadır. Ahşap oyma sanatı
günümüzde varlığını sürdüren geleneksel el
sanatlarımızdan biridir. Bugün Düzce,
Kahramanmaraş, Bursa, Zonguldak gibi illerde ahşap
oymacılığı çeşitli ustalar eliyle varlığını sürdürmeye
çalışmaktadır. Ceviz, çam, şimşir, ıhlamur, sedir,
elma gibi ağaçlardan yapılan eşyalar yaşam
alanlarımızı süslemeye devam etmektedir.

Kakma Sanatı: Çok eski bir süsleme biçimi olan
kakma, bir taş üzerine mermer parçaları; abanoz,
ceviz gibi değerli ahşap eşya ve gereçler üzerine
altın, gümüş, sedef, fil dişi, kemik gibi maden ve
maddelerle yapılır. Ayrıca bakır, tunç, pirinç gibi
madenlerden yapılmış eşya üzerine gümüş ve altın
gibi değerli madenlerle de yapılabilir.
Download