VII. sınıflar için - e

advertisement
İlinka Taneva
BİYOLOJİ
VII. sınıflar için
Sekiz yıllık ilköğretim eğitimi
Editör:
MAKEDONYA CUMHURİYЕТİ EĞİTİM VE
BİLİM BAKANLIĞI
Ul. Mito Haci-Vasilev Jasmin, bb. Üsküp
Denetleyenler:
Lenka Cvetanovska - başkan
Magdalena Vlaisavleviç - üye
Mr. Slacana Stamenkova - üye
So Re{enie na Ministerot za obrazovanie i nauka
na Republika Makedonija br 10-1625/1 od 19.06.2009
godina, ovoj u~ebnik se odobruva za upotreba.
Makedonya Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanı’nın,
10-1625/1 sayılı ve 19.06.2009 tarihli kararnamesiyle,
ders kitabı olarak kullanılmasına izin verilmiştir.
Kitabı nasıl kullanacaksınız
VII. sınıf biyoloji kitabında hayvanlar dünyasını öğreneceksiniz. Yedinci sınıf sekiz yıllık
eğitimi biyoloji ders kitabında tüm konular, alt konular ve ders içeriği öngörülmüş plan ve
programa göre yazılmıştır.
Bu ders kitabıyla amacımız öğrencinin yorum yeteneğini artırmak, bilimsel değerlendirme
becerisini oluşturmak ve var olan biyoloji olayları ile ilgili bilgilerini genişletmektir.
Her dersin giriş bölümünün içerikliğinde kısa yönergeler verilmektedir. Bu yönergeler
yardımı ile önceden öğrenilmiş bilgileri yeni bilgilerle bağdaştırmaktır.
Bu kitap gözetlemeyle, araştırmayla, alıştırmalarla, diseksiyonla, metni resim
yardımıyla kıyaslamayla, deneylerle, koleksiyon toplamakla, tabelalarla sizi aktif öğrenmeye
yönlendirecektir.
Aşağıda ki resimde kitapta bulunan ders içeriği ve etkinliği ile ilgili bir örnek verilmiştir.
Her ders sonunda daha koyu renkle verilmiş olan bölümleri: ‘Etkinlikler ve cevapla’,
‘Ben öğrendim’, ‘Biliyor musunuz ki’ daha çok dikkat ederek özen gösteriniz.
Kendi başına çalışınız ve belli sonuçlara varcaksınız. En önemli noktaları anımsayarak
ilginç veriler bulacaksınız.
KONU 1
HAYVANLAR VE BİTKİLER
ARASINDA
BENZERLİKLER VE
FARKLILIKLAR
1. CANLI VARLIKLARIN YAŞAM
ORTAMINDA Kİ İLİŞKİLERİ
VE ORTAMA UYUM SAĞLAMALARI
2. HAYVANLAR VE BİTKİLER
ARASINDA BENZERLİK VE
FARKLILIKLAR
Konu 1
CANLI VARLIKLARIN YAŞAM ORTAMINDA Kİ İLİŞKİLERİ
VE ORTAMA UYUM SAĞLAMALARI
Hatırlayınız!
- Hangi yaşam ortamlarını biliyorsunuz?
- Yeryüzünde canlı dünya çeşitliliğini neye borçludur?
Hatırlayacağınız gibi, yeryüzünde tüm ekoloji faktörler canlı organizmaları ve insanı
etkileyen, yaşama, beslenme, büyüme ve çoğalmalarını sağlayan yaşam ortamıdır. Her bir
yaşam ortamı özel ekoloji faktörlerden: besin, su, hava, ışık, sıcaklık, sığınak vb. faktörler
ile özelleştirilmiştir. Yeryüzünde üç büyük yaşam ortamı vardır: su, hava ve kara. Canlı
organizmalar yaşam ortamının değişkenliğine farklı yollarla uyum sağlamışlardır.
Ekoloji faktörler-yaşam ortamındaki şartlar sabit değildir değişkendir. Resmi gözetleyiniz!
Ne fark ettiniz?
Susuz ve kuraklık bölgelerde yaşayan bitkiler-kaktüs
Çöl bitkileri yaşam ortamına farklı yollarla uyum sağlamışlardır. Uyum sağlama
şekillerinden birkaç örnek:
- Yaprakların üst yüzey kısmının azalması
- Yapraklar dikenlere ve kalın üst deriye (kutikula) dönüşmesi
- Kılcal stoma
- Gövdelerinde su depolanması
Hayvanlar yaşadıkları ortamın birçok şartlarına uyum sağladıklarını fark edebiliriz.
Karada yaşayan hayvanlar çok farklı yollarla bu ortamda yaşamaya uyum sağlamışlardır,
çünkü sıcaklık, güneş, besin, su ve başka farklı şartlar sunmaktadır.
6
Hayvanlar ve bitkiler arasında
benzerlikler ve farklılıklar
En verimli yaşam şartlarını tropikal bölge verir ve bundan dolayı zengin çeşitleriyle canlı
dünyanın en yoğun yerleşim yeridir.
Buna aykırı olarak çöllerde en az yaşam şartları vardır: yüksek dereceler, büyük
kuraklıklar ve az miktarda su buna neden olmaktadır. O yüzden hayvanlar hayatta kalabilmek
için farklı yollarla uyum sağlamışlardır. Bundan dolayı geceleri hareket eder, gündüzleri ise
mağaralarda ve deliklerde sığınırlar.
Verilen resmi gözetleyiniz! Devenin sırtında besini depolamak için bir ya da iki
kamburu olduğunu fark ediyor musunuz? Çöllerde uzun yollculuklarda deve suyu ve besini
kamburlardan alır.
Deve
Deve kuşu
Zebra
Su yaşam ortamında su hayvanları ve bitkiler yaşar. Suyun üst bölümünde güneş
ışınlarının düştüğü yere kadar yosunlar-algler yaşarlar. Hücrelerinde yeşil pigment-klorofil
olduğu için fotosentez olayını gerçekleştirir.Su ortamında yaşayan hayvanlar çok farklı
yollarla yaşama uyum sağlamışlardır. Bu gruptan birkaç örnek:
- Balıklar vücutları hidrodinamik şekli olan su omurgalı hayvanlardır.
- Yüzgeçlerle hareket eder, solungaçlarla solunum alırlar, derileri salyamsi ve
pulcukludur.
- Çoğu açık mavi renkte olup, yaşadıkları ortamda gizlenebilmek için şekil ve renkleriyle
değişiklik yapmaktadırlar.
Derisi dikenli hayvanlar denizin dibinde yaşarlar ve çok zayıf hareket eden hayvanlardır.
Dış iskeleti kireç plakcıklardan oluşmuş ve dış ortamdaki tehlikelerden korunmak için
dikenleri vardır.
Bunlar yaşam ortamına uyum sağlayan organızmalardan sadece birkaç örnektir. Daha
fazlasını okuma yılı içinde öğreneceksiniz.
7
Konu 1
HAYVANLAR VE BİTKİLER ARASINDA
BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
Hatırlayınız!
- Tüm canlı organizmalar neyden yapılmıştır?
- Altıncı sınıfta okuduğun bitkiler ve hayvanlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları
hatırlayınız ve canlı hücrelerde hangi süreçler gerçekleşir?
Tüm canlı organizmaların hücrelerden yapıldıklarını herhalde hatırladınız.
Canlı organizmalarda ve her hücrede, beslenmek, hareket etmek, solunum almak,
duyarlılık, büyümek ve gelişmek, çoğalmak (üremek), salgılamak ve başka yaşam süreçleri
gerçekleşir. Fakat bunlara rağmen bitkileri ve hayvanları ayırt etmek için aralarında benzerlik
ve farklıklar vardır.
Tüm yeşil bitkiler ototrof organizmalardır – ışığın etkisi altında bitkinin
yeşil bölümlerden kendileri organik besin üretir ve bunun yardımıyla fotosentez olayını
gerçekleştirilir. Bu grup organizmalara üreticiler denir.
Hayvanlar besin tüketicileridir. Bu tür beslenmeye heterotrof beslenme, hayvanlara ise
heterotrof organizmalar denir. Hayvanlar besinlerine daha kolay ulaşabilmeleri için görme,
duyma ve koku alma organları, hareket etmek için ise: memelilerde ve kurbağagilerde
bacaklar, böceklerde ve kuşlarda kanatlar, balıklarda ise yüzgeçler gelişmiştir.
Hayvanlar besinlerini özel sindirim organları olan ağız, midde ve bağırsaklardan
alırlar. Burada besin ufalanır ve hücrelere ulaşmak için parçalanır.
Hayvanlar ve bitkiler arasında fark olduğunu biliyor musunuz, bu farklar çok küçük
olduğu için arasında özel bir sınır çekilemez.
Bunlardan birkaç örnek:
- Suda hareket eden yosunlardan başka bitkiler aktif olarak hareket etmezler.
- Hayvanlar aktiv olarak hareket ederler, süngerler ve mercanlar ise yaşamlarını birbirine
bağlı olarak sürdüren hayvanlardır.
- Bitkiler ototrof canlı organizmalardır, mantarlar ise heterotrof-parazit ve saprofit
şeklinde beslenen bitkilerdir.
Demek ki, canlı organizmalarda görülen farklılıklar dış ortama uyum sağlamak içindir.
Ben öğrendim ki...
Farklı yaşam şartlarından dolayı yeryüzünde bitkiler ve hayvanlar çok çeşitlidir.
Yeryüzünde en yoğun yerleşim yeri tropikal bölgedir, en az yaşamı olan bölge ise çöllerdir.
Su ortamında bitkiler (yosunlar-algler) ve çok farklı hayvan türlerine rastlanır (deniz
salyangozu, deniz yıldızı ve deniz kestanesi, balıklar ve başka).
8
KONU 2
HAYVANLARDA
HÜCRELERİN, DOKULARIN
VE ORGANLARIN YAPIS
1. HAYVAN HÜCRELERİN YAPISININ
TEMEL ÖZELLİKLERİ VE GÖREVLERİ
2. HAYVAN VE BİTKİ HÜCRELERİ
ARASINDA BENZERLİK VE
FARKLILIKLAR
3. HAYVANLAR HÜCRELERDEN,
DOKULARDAN, ORGANLARDAN,
ORGAN SİSTEMLERİNDEN OLUŞMASI
VE ONLARIN UYUMU
Konu 2
HAYVAN HÜCRELERİN YAPISININ TEMEL
ÖZELLİKLERİ VE GÖREVİ
Hatırlayınız!
- Tüm canlı organizmalar neyden yapılmıştır?
- Hücrelerin temel bölümleri hangileridir ve onların görevi nedir?
Tüm canlı organizmaların hücrelerden yapıldıklarını herhalde hatırladınız.
Hücre, her canlı organizmanın temel yapı ve fonksionel birimidir. Beslenme, solunum,
boşaltım, gelişme, çoğalma, üreme, ölüm ve yaşam için gerekli olan tüm süreçleri
gerçekleştirmektedir.
HÜCRENİN ŞEKLİ VE BÜYÜKLÜĞÜ
Hücreler şekil ve büyüklük bakımından farklılık göstermektedir. Bulundukları yere göre
hücreler, dikdörtgen, plakçıklar ve silinder (epitel-deride), uzatılmış (kaslarda), yıldızımsı
(kemiklerde), dallanmış (sinirlerde) ve yuvarlık (kanda) şeklinde olabilirler. Hayvan hücreleri
bitki hücrelerinden daha küçüktür. Ancak bazı özel hücreler ise daha büyüktür, örneğin
kuşların yumurtaları olduğu gibi. Deve kuşunun yumurtası 1,5 kilogram ağırlığa kadar
ulaşabilir.
1
2
4
5
3
6
Deve kuşunun yumurtası
7
Hayvan hücrelerinin şekli ve büyüklüğü
10
Hayvanlarda hücrelerin, dokuların
ve organların yapısı
HÜCRE YAPISI
Kan, deri, kastan alınmış örnekleri mikroskop altında gözetleyiniz ve aşağıda verilen
resimle kıyaslayınız. Ne sonuca vardınız?
Gördüğünüz gibi, hücre: sitoplazma, çekirdek ve hücre zarından yapılmıştır.
Her hücre, hücre zarı ile kaplıdır. Hücreyi dış ortamdan ayıran, ince, elastik, seçici ve
geçirgen canlı yapıdır. Besin maddelerinin ve artık maddelerin hücreye giriş ve çıkışını da
ayarlar. Zarın bileşik yapısında lipo protein (yağlar ve proteinler) bulunduğundan dolayı
Hücre ya da sitoplazma zarı
Kofuller (Vakuoller)
Glikojen
Çekirdek (nukleus)
Çekirdekçik (nukleola)
Çekirdek zarı
Sitoplazma
İnsan hücresinin yapısı
11
Konu 2
bu süreç gerçekleşmekte. Sitoplazma dış ortamla iletişimi sitoplazma yapısında bulunan
gözenekler yardımıyla yapmaktadır.
Sitoplazma tanemsi yapısı ve yarı sıvı bir maddedir. Su ve mineral tuzlardan, organik
ve inorganik maddeler: şekerler, yağlar ve proteinlerden oluşmuştur. Hücrenin yaşamsal
olayların gerçekleştiği yerdir. Sitoplazmanın içerisinde çeşitli canlı yapılar (organeller)
bulunur.
İçinde bulunan genel organeller şunlardır:
- Çekirdek, her hücrede bulunan organeldir. Çekirdek, gözenekli bir yapıya sahip
olan çekirdek zarı ile kaplıdır. Hücrenin genetik bilgilerin çoğu, hücre çekirdeğin içinde
kromozomlarda bulunur. Genlerde farklı yaşam süreçlerini yönetmek için kontrol
mekanizmaları vardır.
- Kofullar (Vakuoller) yedek maddeleri; su, yağ hücrelerinde bulunan yağları ve diğer
organik maddeleri depolayan küçük torbacıklardır. Kofuller, aynı zamanda hücrelerden
gerekmeyen maddeleri dışa atmak için kullanılmaktadır. Genelde bunlar tek hücreli
organizmalarda bulunmaktadır.
- Glikojen, hücre sitoplamasında yedek şeker gibi depolanan bileşik şekerdir. Bitkisel
hücrelerde sitoplazmada nişeste tanecikleri gibi, hayvan hücrelerinde ise bileşik şekerglikojen olarak bulunmaktadır.
HÜCRE BÖLÜNMESİ
Organizmanın gelişmesini, büyümesini ve
yaraların iyileşme olayları hücre bölünmesi
ve
çoğalması sayesinde gerçekleşir. Hücreler bölünmeye
başlamadan önce, çekirdeğin tanemsi kromozom
maddesi yoğunlaşmaya başlar ve kromozomları
oluşturur. Bundan sonra sitoplazma bölünerek ve
ana-hücresi gibi aynı kromozom sayısı olan iki yeni
hücre oluşur. Bu olaya mitoz bölünme denir. Üreme
hücrelerinden başka vücutta tüm hücreler mitozla
bölünürler. Üreme hücrelerin bölünmesi sırasında
iki değil yarım kromozom sayısı olan dört yeni hücre
oluşmaktadır. Bu bölünmeye mayoz bölünme denir.
Hücre bölünmesi
12
Hayvanlarda hücrelerin, dokuların
ve organların yapısı
Cevapla
- Hazır ya da anında alınmış bir hücre örneğini gözetleyiniz ve verilen resimle
kıyaslayınız!
- Ne buldunuz? Ne sonuca vardınız?
- Eğer alınan hücre örneğini lugola ya da iyodla boyarsan, çekirdek ve organelleri fark
edeceksiniz. Onların görevlerini açıklayınız.
- Mitoz ve mayoz bölünme nedir ve hücrelerde nasıl gelişir?
Ben öğrendim ki...
-Hücre çekirdekten, sitoplazmadan ve hücre zarından oluşmuştur. Hücrede organeller
yaşam süreçlerini sürdüren canlı yapılardır. Sitoplazmada en bilinen organeller:
mitokondriler, endoplazmatik retikulum, Golci aygıtı ve lizozomlardır.
- Hücrelerin görevine bağımlı olarak farklı şekil ve büyüklükleri olabilir.
- Tek hücreli organizmalarda çoğalma basit bölünme ve bileşik bölünme-mitoz ile
gerçekleşmektedir.
HAYVAN VE BİTKİ HÜCRESİ
ARASINDA Kİ BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
Hatırlayınız!
Canlı organizmalar neyden yapılmıştır?
Hücrelerin temel bölümleri hangileridir?
Organeller nedir? Bitki ve hayvan hücresinde hangi organelleri biliyorsunuz?
Tüm canlı organizmaların hücrelerden yapılıdığını hatırladın herhalde. Hayvan ve bitki
hücreleri arasında yapı ve fonksiyonlarında benzerlik ve farklılıklar görülmektedir. İşte
bunlardan birkaçı:
Çekirdek, hayvan ve bitki hücrelerinde ortak özelliktir. Hücrenin yaşam süreçlerini
düzenleme ve kalıtsal maddeleri taşıma görevi vardır.
Hücre zarı, her iki hücre de de bulunmaktadır. Hücreyi sarmakta, ona şekil ve biçim
vermektedir. Hücre zarın yardımıyla gerekli maddeler alınmakta gereksiz olanlar ise hücre
dışına atılmaktadır. Aynı zamanda koruyucu görevi vardır.
13
Konu 2
Sitoplazma
(hayvan ve bitki)
hücreyi doldurmakta ve organeller adını
taşıyan canlı yapılar bulunmaktadır. Bitki
hücrelerinde plastidler (kloro-plastlar ve
krmoplastlar) vardır ve onların yardımıyla
fotosentez
olayı
gerçekleşmektedir.
Hayvan hücrelerinde plastidler yoktur ve onlarda fotosentez olayı gerçekleşmemektedir.
Bitkisel
hücrelerde
hücre zarı vardır, hayvan hücrelerinde
ise yoktur. Bitkisel hücrelerde kofuller
(vakuoller) hücre sıvısyla doludur. Hayvan
hücrelerinde ise kofullere (vakuoller) çok
nadir rastlanmaktadır.
Hayvanlar duyu hücreleri yardımıyla
dış ortamdan gelen uyarıları kabul eder ve
uygun bir şekilde onlara tepki gösterir.
Kas hücrelerinde bulunan kas kılcıkları
yardımı ile vücutta ki kasların kasılmasını
ve gevşemesini sağlamaktadır. Böylece
vücudun hareketini sağlar.
Saydığımız hayvan ve bitki hücreleri
arasında ki benzerlik ve farklılık özelliklerinden sadece birkaçıdır. Bu farklılıklar
sadece dış ortama uyum sağlamak için
gelişen özelliklerdir.
Çekirdek zarı
Sitoplazma
Kofuller
(Vakuoller)
Kromatin
Çekirdek
Çekirdek
Hücre zarı
Sitoplazma
Kofuller
(Vakuoller)
Çekirdek zarı
Çekirdek
Çekirdekçik
Hücre duvarı
Hücre zarı
Kloroplast
Hayvan ve bitki hücresinin
genel şeması
Etkinlikler
Ven diyagramını doldurunuz. A çemberinde bitki hücrenin bölümlerini yazınız, B
çemberinde ise hayvan hücresinin bölümlerini yazınız. A ve B çemberlerin kesişen
bölümünde ortak özelliklerini yazınız. Bunun yardımıyla bu iki hücrelerin ortak ve
farklı özelliklerini öğreneceksiniz.
A
14
В
Hayvanlarda hücrelerin, dokuların
ve organların yapısı
HAYVANLAR HÜCRELERDEN, DOKULARDAN,
ORGANLARDAN, ORGAN SİSTEMLERİNDEN OLUŞMASI
Hatırlayınız!
- Doku nedir ve nasıl oluşur?
- Organ nedir ve hayvanlarda bulunan bir kaç organı sayarmısınız?
Hayvanlar hücrelerden oluşmuştur.
Resmi gözetleyiniz. Gördüğün gibi dokular döllenmiş
yumurta hücresinden-zigotan
oluşmaktadır.
Bölünmeye
devam ederek morula ya da
doku başlangıcı adı verilen
Zigot küçük
hücrelere
büyük grup hücreler oluşmaktadır. Bu
bölünür
durumda hücrelerin diferensiyali, doku
ve organların çoğalması başlamaktadır.
Dokuların
yapısında
hücrelerden
başka hücre arası denilen madde de
Morula şeklinde
hücre toplamı
bulunmaktadır, kıkırdaklarda ve damarlarda
elastik, kemik dokularda sert ve kan dokusunda
akıntılı olan yapısı vardır.
Şekil, büyüklük ve yapısı benzer olan hücre
Gelişmiş
toplamına ve bellirli yerde bulunan, aynı ya da
embrion
benzer görevi yapana doku denir. Doku, şekil,
büyüklük ve yapı bakımından benzer olup, aynı
Zigottan embriona kadar
vazifeyi gören, birbiriyle bağı olan aynı kökten
gelen hücrelerin topluluğudur.
Resmi gözetleyiniz ve bazı hayvan dokularını öğreniniz:
Hayvan organizmasında dört temel doku çeşidi bulunur:
- Epitel doku (epitel-deri) – deri koruma görevi olan vücudun dış örtüsüdür.
- Bağ dokusu (damar, kıkırdak, kemik, kan ve yağ dokuları)
- Kas dokusu (kemik dokusuyla beraber destek verir ve vücudun hareketini sağlar)
- Sinir dokusu (tüm organların çalışmalarını kontrol eder).
Hayvan dokuları
15
Konu 2
ORGANLAR VE ORGAN
SİSTEMLERİ
Aynı görevi yapan dokular organ
oluştururlar.
Resimde gördüğün organlar:
kalp-kan
dolaşımını
sağlayan
kas, epidel, kan, damar ve sinir
dokularından oluşmuştur. Mide
kas mukozundan, sinir ve kan
dokusundan oluşmuştur. Midenin
görevi alınan besini sindirmektir.
Böbrek epitel, kan , bağ, ve sinir
dokularından oluşmuştur. Böbreğin
görevi ise, su ve zararlı maddeleri
vücuttan dışarıya atmasıdır. Kaslar
bağ, kas, kan ve sinir dokularından
oluşmuştur.
Kaslar
vücudun
hareketini sağlar.
Kalp
Soluk borusu
yemek borusu
Akciğer
Karaciğerr
Safra kesesi
Pankreas
Bağırsakk
Testislerr
Kalın bağırsak
Sinir sistemi
Mide
Böbrek
İdrar kesesi
Kertenkelenin anatomi yapısı
Aynı görevi yapan organlar ise
organ sistemlerini oluştururlar. Hayvanlarda tanınmış organ sistemleri şunlardır: sindirm,
solunum, boşaltım, dolaşım, sinir, üreme ve endokrin sistemleridir. Organ sistemlerinin
gruplaşmasıyla ve çalışmalarındaki bağlılıklarıyla canlı organizmalar oluşur. Organlar
sistemlerinin bir araya gelmesiyle organizma oluşur.
ORGANİZMANIN-ORGAN SİSTEMİNİN UZLAŞTIRILMASI
Hayvanlarda tüm organlar ve organ sistemleri uzlaştırılmış ve bir bütün- organizma
olarak çalışır. Bu çalışmayı her hücreye dokunan sinir sistemi, kan ve vücut sıvıları ile
düzenlenir.
Vücuda besinli maddeleri, su ve oksijeni tüm hücrelere kadar taşıyan, ve gerekmeyen
ve zararlı maddeleri organizmadan atan kan ve vücut sıvılarıdır.
Sinir sisteminin görevi, vücudun-organların çalışmalarını yönetmektir. Sinir sistemi, tüm
organların uygun, zamanda ve uyumlu çalışmalarını kontrol eder ve uzlaştırmaktadır.
Omurgalılarda sinir regülasyonundan başka, hormonal regülasyonda vardır. Kana özel,
iç salgı bezleri adlandırılan bezlerden salgılanan hormonların etkisi altında gerçekleşir.
Organda, hücrede madde ve enerji değişimini yapan ve fonksiyonları düzenleyen ve teşvik
eden hormonlardır.
16
KONU 3
HAYVAN GRUPLARI VE
ADLANDIRILMALARI
1. HAYVANLARIN AKRABALIKLARINA
GÖRE SINIFLANDIRILMASI VE
ADLANDIRILMASI
2. İLKEL HAYVAN KRALLIĞI (PROTİSTA):
İLKEL HAYVANLAR
3. HAYVANLLAR KRALLIĞI-OMURGASIZ
HAYVANLAR
4. OMURGALI HAYVANLAR
Konu 3
HAYVANLARIN AKRABALIKLARINA GÖRE
SINIFLANDIRILMASI VE ADLANDIRILMASI
Hazırlanınız!
Okula çeşitli türde hayvanlar getirmeye çalışınız: böcekler, solucanlar,
salyangozlar veya okulda bulunan hayvan koleksiyonunu kullanınız.
Getirdiğiniz
hayvanları
gözetleyiniz. Büyük farklılığın
yanı sıra hayvanlarda benzerlikler görüldüğüne göre daha
küçük ve daha büyük grupların
bulunduğunu
söyleyebiliriz.
Aynı organizmaların en küçük
grubuna tür denir. Aynı türden
olan hayvanlar, örnekte olduğu
gibi evcil kedi ile yaban kedi,
aslan, kaplan, daha büyük
gruplara gruplanırlar - cins
kediler. Evcil köpeklerden (lesi,
dalmaçyalı, kangal), tilki ve kurt
köpek cinslerini oluştururlar. İki
cins arasında ki farkın yanı sıra
kediler ve köpekler arasında
benzerliklerde vardır. Onlardan
birkaç örnek:
Krallık: hayvanlar
Alem: kordalılar
Sınıf: memeliler
Takım: etoburlar
Aile: köpekler
Cins: köpekler
Tür: Lupus köpeği
Canlı organizmaların sınıflandırılması ve gruplanması
- Et ile beslenirler, iyi gelişmiş köpek dişleri ve parmaklarında pençeleri vardır.
- İyi gelişmiş duyuları vardır: koku tad, işitme ve görme.
- Onlar hızlı hareket eden hayvanlardır.
Kedi ve köpek cinsleri daha büyük vahşi aile grubunu oluştururlar.
Daha çok aile grubunun birleşmesiyle örneğin: vahşi hayvanlar aile grubu, toynaklı
aile grubu vb. plasentalı memeliler takım grubunu oluştururlar. Plasentalı ve plasentasız
memeliler takım grubu ise memeliler sınıfını oluştururlar.
Filogenetik sıralama açısından hayvanlarda en basit yapıdan en bileşik yapıya kadar
sınıflandırır.
18
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
İLKEL -TEK HÜCRELİ HAYVANLAR
Öglen
Amip
Paramesyum
ÇOK HÜCRELİ HAYVANLAR
Omurgasız hayvanlar
Süngerler
(Sünger)
Haşlamlılar
Solucanlar
(Haşlamlılar)
(Yer solucanı)
Yumuşakçalar
(Salyangoz)
Derisi dikenliler
(Deniz kirpisi)
Omurgasız eklembacaklı hayvanlar
Yengeçler
(Yengeç)
Örümcekgiller
(Örümcek)
Böcekler
Çokayaklılar
(Çekirge)
(Çokayakalılar)
Omurgalı hayvanlar
Balıklar
(Orkinos)
Kurbağagiller
Sürüngenler
(Kurbağa)
(Yılan)
Kuşlar
(Serçe)
Memeliler
(Tavşan)
19
Konu 3
İLKEL HAYVAN KRALLIĞI (PROTİSTA): İLKEL HAYVANLAR
Hazırlanınız ve hatırlayınız!
- Hangi hayvanlara tek hücreli hayvanlar denir?
- Bir bardağın içine su birikintisinden aldığın suyla doldurunuz. Bunun içine biraz
ot (çayır otu) koyunuz. Bardağı birkaç gün oda sıcaklığında bekletiniz. Bir kaç gün
sonra bardağın yüzeyi gri renkte boz bir kabuk oluştuğunu göreceksininiz. Bir pipet
yardımıyla bardaktan bir kaç damla alıp küçük bir (lam cam) cam üzerine damlatınız.
Mikroskop altında bunu inceleyiniz.
İncelediğiniz bu su damlasında tek hücreli yapılı ilkel hayvanları – (protista) göreceksiniz.
Tek hücreleri hayvanların yapılarında bir ya da daha çok çekirdeği vardır. Sitoplazmanın dış
yüzey tabakasına ektoplazma denir. İç tabakası daha kalın, homojen yapıya sahip olan ve
tanecikler içeren kısıma endoplazma denir. Bu iki kısımda organeller bulunur. Organellerde
sindirim, solunum, boşaltım vb. gibi tüm yaşam sürecleri gerçekleşir.
Az sayıda tek hücreli hayvanlarda amipte olduğu gibi sitoplazma (protoplazma) zarı
olmadığı için korunmamıştır. Diğer hayvanlarda ise sitoplazma (protoplazma) elastik bir
zarla ya da daha kalın kutikula ile kaplıdır.
İlkel hayvanlarda beslenme heterotrof ve ototrof olabilir, örneği yeşil öglenada olduğu
gibi.
Biyoloji biliminde yaklaşık olarak otuzbine yakın ilkel hayvan türü bilinmektedir. Onlardan
birkaçı: kamçılılar (öglena), parazit hayvanlar (plazmodyum), kirpikliler (paramesyum ve
amip).
ÖGLENA-KAMÇILILAR
Mikroskop altına gözetlenen bir damla suda mekik biçiminde vücudu olan tek hücreli
organizmaları göreceksiniz. Vücudun ön kısmında bir ya da daha çok kamçısı olan ve
bunların yardımı ile hareket eden organizmalara kamçılılar denir. Yeşil öglena iki şekilde
beslenmektedir ototrof ve heterotrof olarak. Yeşil öglende
, vücudun ön kısmında kamçının yanında yer alan ve
ışığa karşı tepki veren benek göz bulunur. Öglena suyun
daha üst kısmında bulunduğu zaman sitoplazmada klorofil
oluşturur ve ototrof şeklinde beslenir. Karanlık ortamda ise,
klorofili ni kaybederek kofullerinde sindirimi gerçekleştirerek
heterotrof olarak beslenmeye başlar.
Öglen
20
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
AMİP
Mikroskop altına gözetlenen bir damla suda tek
hücreli organizmaların psodopatlar denilen yalancı Sitoplazma
ayaklarla hareket ettikklerini göreceksiniz. Bu tek
hücreli organizma Amiptir. Bu ilkel hayvanların
Çekirdek
hücre zarları yoktur. Amip çeşitli küçücük bir hücreli
bitkilerle, bakterilerle ve bazı bitki kalıntılarıyla
beslenir. Yalancı ayakları ile dokunduğu besleyici
maddeleri alıp içine sitoplazmaya alır. Besinlerin
sindirimi, sindirim kofulunda gerçekleşir.
Amip
Yalancı
ayakçıklar
Bir kaç tür amip vardır onlarda: tatlı su biriktilerinde ve bataklıklarda yaşayan tatlı su
amipi, insan bağırsaklarında parazit olarak yaşayan ve bulaşıcı hastalıklara sebep olan
dizenteri amipidir.
PARAMESYUM
Mikroskop altında diğer tek hücreli organizmaları da heralde fark ettiniz. Onlar kirpiklilerdir.
Kirpikliler en gelişmiş tek hücreli organizmalardır. En tanınmış kirpikliler: paramesyum,
opalina vb. organizmalardır.
Paramesyum (terliksi hayvan) terliğe benzeyen uzunumsu şekline
göre adını almıştır. Paramesyumun sitopalzmasında bulunan hücre
ağzı yardımıyla besini almakta, sindirim kofuluya sindirimi yapar ve
gereksiz maddeleri kontraktil kofulla dışarıya atar. Paramesyumun orta
kısmında biri büyük diğeri küçük olmak üzere iki çekirdeği vardır (makro
ve mikro nukleus).
Paramesyum enine ayrılarak basit bölünme ile eşeysiz ve eşeyli
çoğalır.
Cevapla
- Su biriktisinde bulunan ilkel hayvanları gözetleyiniz. Gördüklerinizi çiziniz ve verilen
resimle kıyaslayınız.
- Hangi hayvanlara kirpikliler, hangilerine ise kamçılılar denir?
- Organel nedir ve onların görevini açıklayınız?
Ben öğrendim ki...
- En basit tek hücreli organizmalar ilkel hayvanlar-protislardır. Bu grubu amip, öglena,
paramesyum vb. oluşturmaktadır.
- Genelde tüm ilkel hayvanlar suda yaşarlar.
- Hepsinde yaşam görevlerini gerçekleştirmek için organelleri bulunmaktadır.
21
Konu 3
HAYVANLAR KRALLIĞI - OMURGASIZ
HAYVANLAR- İNVERTEBRATA
Düşünün ve hazırlanınız!
- Hangi hayvanlara omurgasız hayvanlar denilmektedir? Bildiğin birkaç hayvanı sayınız.
- Dışarıda bir solucan bularak bataklıkla dolu bir cam kavanoza koyunuz.
Yaptığın bu deneyi okula getirip, gözetleyiniz. Okul koleksiyonundan yararlanınız.
Omurgasız hayvanlar çok hücreli hayvanlar olduğunu herhalde hatırladınız. Vücutları
doku ve organlardan oluşmuştur fakat omurgaları yoktur. Omurgasız hayvan gruplarına
süngerler, haşlamlılar, solucanlar, yumuşakçalar, eklembacaklılar ve derisi dikenli hayvanlar
düşmektedir.
SÜNGERLER
Doğal sünger ya da okul koleksiyonundan bir sünger bularak gözetleyiniz. Süngerler su
hayvanları olup genellikle denizlerde yaşarlar. Küçük bir bölümüne ise tatlı sularda da rastlanır.
Suların dibinde bulunan kayalara ve diğer cisimlere yapışık olarak yaşarlar. Şekil bakımından
süngerler: yuvarlak - ohri gölü süngeri (endemik tür), turuncu deniz süngeri - turuncu renkte
yuvarlak şekinde, kabuksu sünger-taşlara yapışık şekilde yaşayan sünger (Ohri gölünde
bulunur) çeşitleri görülmektedir. Günümüzde beşbine yakın sünger türü bulunmaktadır.
Sünger
Süngerlerin vücudu dış deri ektoderm ve
iç deri endoderm olmak üzere iki tabakadan
yapılıdır. Bu iki tabaka arasaında birçok görevi
olan canlı hücreli peltemsi bir madde bulunur.
Bu görevlerden bazıları: süngerin rengini veren
pigment salgılar vb.
Süngerlerin vücutlarında çok sayıda küçük
delikler ve bir büyük ana deliği bulunmaktadır.
Süngerler, doku ve organları olmayan basit
yapılı organizmalardır.
HAŞLAMALILAR VEYA SÖLENTERLER
Okul koleksiyonunda medüz, hidra ve mercanların iskelet resimleri varsa onları
gözetleyiniz.
Vücutları kadeh şeklinde olan, ağız etrafında dizilen dokunaçları bulunur. Vücutlarının
dış kısmı epitel hücrelerle sarıktır buna ekdoderm denilir. Ektodermde, epitel hücrelerden
başka duyu yani yakıcı hücreleri vardır. Yakıcı hücrelerde kabarcık içinde salyamsı zehirli bir
22
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
sıvı ve bunu dışarıya atan uzun yakıcı iplikleri vardır. Bu iplikle avına saldırıp felç yaparak
öldürür. Öldürdüğü bu hayvancıkları dokunaçları yardımıyla ağzına atarak karnın boşluğuna
alır ve enzimler yardımıyla besin burada sindirir.
Haşlamlılar dokulardan oluşmuş bileşik yapılı hayvanlardır. Bunlarda epitel, kas ve
duyu dokuları vardır. 9000 haşlamalı türü bulunmaktadır ve bir kaç grupta toplanmışlardır.
Tatlı su (hidra) ve deniz su haşlamlıları (medüz ve mercanlar) olarak ayırabiliriz.
Medüzler. Adriyatik denizinde
yaşayan kırmızı medüz, 30 metre
yüksekliğe kadar ulaşan Kuzey
denizinde
Aktinya
cianea
en
tanınmışları arasındadır.
Mercanlar. Altı bin tür mercan
görülmektedir. En tanınmışları kırmızı
mercandır, bundan çeşitli süs eşyaları
ve
mücevherler
yapılmaktadır.
Ayrıca 20 santimetre uzunluğunda
Mercan, medüz ve hidra
olan ve kuş tüyüne benzeyen deniz
tüyü (pene) mercanı ve Adriyatik
ve tropikal denizlerde yaşayan madeporni mercanlarıda en tanınmış mercanlardır. Bunlar
zamanla çoğalıp deniz suyu üzerine çıkıp adalar yaratırlar. Bunlara mercan adaları adı verilir.
SOLUCANLAR
Solucanlar uzun, ince, yumuşak yapılı olan ve birkaç milimtreden birkaç metreye
kadar uzanan yası vücutları vardır. Vücutları bir sıra epitel hücrelerle sarık kutikul denilen
bir kabuk ile korunmuştur. Epitel hücreleri altında vücudu hareket ettirmek için yarayan
Yer solucanı
Tenya
kas dokusu bulunmaktadır.
Bunun
altında
vücut
boşluğu
bulunmaktadır. Burada sindirim, boşaltım,
kan dolaşım organları ile sindirim sistemi
yerleşmiştir. Parazit solucanlarında ise tüm
bu organlar basitleştirilmiş bir şekildedir.
Tanınmış solucan grupları: halkalı
solucanlar (anelida) bu gruba yer solucanı,
sülük ve birkaç deniz solucanı düşmektedir.
Yassı solucanlar (planarya) ve yassı
parazit solucanları grubuna ise köpek
tenyası (ekinokok), domuz tenyası (trihina),
sığır ve metil tenyası denilen solucanlar
bulunmaktadır.
23
Konu 3
YUMUŞAKÇALAR
Hazırlanınız!
Canlı salyangoz ve kabuklarını, daha önceden topladığın ya da okul koleksiyonunda olan
midye, deniz yıldızı, deniz kestanesini alınız.
Birkaç salyangozu topla ve kabuğundan ayaklarını çıkarabilmesi için sıcak su içine koyunuz.
Onların bazısını bütün vücudunu kabuğundan çıkarmaya çalışınız ve gözetleyiniz. Ne fark
ettiniz?
Salyangoz
Yumuşakçaların vücudu nazik ve yumuşak
olduğundan dolayı yumuşakçalar adını almışlardır.
Yumuşakçaların vücutları üç kısımdan oluşmuştur.
Bunlardan baş kısmında ağzı ve duyu organları, vücut
kısmında ise iç organları yerleşmiştir. Son olarak da
taban kısmında hareket etmesini sağlayan kaslı organ
bulunur. Yumuşakçalıarın taban ve vücut arasında
örtenek manto denilen bir zarla örtülüdür. Bunların
vücudu tek sıra epitel hücrelerle örtülüdür. Epitelde
Midye
salyamsı madde salgılayan bezler bulunmaktadır.
Bunların yanı sıra sert kabuğu meydana getiren kalkerli-kireçli bir madde salgılar.
Yumuşakçaların vücudu, dıştan çeşitli
şekil ve yapısı olan evcikle (kabuk)
korunmuştur.
Yumuşakçalar en kalabalık hayvan
gruplarından biri sayılmaktadırlar.
Suda yaşarlar bunlardan karada
yaşamaya uyum sağlamış olanları
da vardır. Yumuşakçaların grubuna:
salyangozlar, midyeler ve kafadan
bacaklılar düşmektedir.
Bağ salyangozu, deniz kulağı ve
tatlı su salyangozları en tanınmışlarıdır.
Kafadan bacaklılardan en tanınmışları ise: mürekkep balığı, ahtapot
Kabuksuz salyangoz
ve notilus’tur.
24
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
DERİSİ DİKENLİLER
Derisi dikenliler
Tüm
derisidikenliler
deniz hayvanlarıdır. Bunlardan
bazıları
kıyılarda
bazıları ise dört bin metre
denizin
derinliklerinde
yaşamaktadırlar.
Derisi
dikenlilerin vücutları dıştan
ince bir deriyle sarılıdır.
Derisi
altında
diziler
halinde sıralanan ve kireçli
plaklardan oluşan kalkerli
bir iskelet bulunur. Kalkerli
plakalardan
başlayan
ve derisini delip vücudu
yüzeyine
çıkan
çeşitli
dikenler sebebinden tüm bu
hayvanlara derisi dikenliler
denir. Dikenleri ve ambulak
ayacıkları yardımıyla harket
eder, çelitli bitki ve küçük
hayavancıklarla beslenirler.
Etkinlik
- Çokhücreli hayvanları cins ve sınıflara göre gruplaştırınız.
- Bulabilirsen mercan ve süngerlerin iskelet yapılarını gözetle. Kısaca tasvir ett.
- Mercan, midye ya da salyangoz kabuğunu % 10 hidroklorik asit içine koyunuz.
Ne sonuca vardınız?
Ben öğrendim ki...
Omurgasız hayvanlarda destekleyici omurgaları yoktur. Yumuşakçalar,derisidikenliler
ve eklem bacaklılarda dıştan koruyucu kabukla örtülüdürler. Süngerler, doku ve
organları olmayan basit yapılı organizmalardır. Yassı solucanlar, plakçıklı parazit
solucanları ve halkalı solucanlar en sık rastlanan solucan türleridir.
25
Konu 3
EKLEMBACAKLILAR
Hazırlanınız!
Çeşitli böcekler, tatlı su istakozu, örümcekler ve çokayaklılar toplayınız veya okul
koleksiyonundan alınız.
Topladığınız hayvanların dış yapılarını gözleyip aralarında kıyaslayınız. Ne gibi
sonuca varıyorsunuz?
Eklembacaklıların vücutları eklemsi bölütlerden yapıldığını fark ettin mi? Vücudunun
dış kısmı derinin salgıladığı kitin‘den olan sert bir tabaka ile korunmuştur. Kitin eklemler
arasında yumuşak ve esnektir. Bundan dolayı vücudun kolaylıkla hareket etmesini sağlar.
Kitin iskeletinin koruyucu rolü sayesinde eklembacaklıların çoğu su ortamını terkederek
kara ortamında yaşamaya uymuşlardır. Hayvanların büyüme esnasında kitin kabuk
gerilmediği yüzünden zaman zaman yırtılıp eski kabuk atılarak yenisi büyüğü salgılanır. Bu
olaya hayvan deri değiştirmek denir.
Eklembacaklıların halkaları yer yer birbirinden farklılaşıp vücudun belirli yerlerinde
gruplaşarak yandan kolay farkedilebilen baş, göğüs ve karın kısımları meydana gelmiştir.
Eklembacaklıların baş kısmında antenler göz ve ağzı, göğüs kısmında ise bacakları gelişmiştir.
Bazı eklembacaklılarda ise böceklerde uçma organları olarak kanatları gelişmiştir..
KABUKLULAR (YENGEÇLER)
Akvaryumunuz varsa tatlı su istakozunu akvaryum dibinde nasıl hareket ettiğini ve
beslendiğini dikkatle gözleyiniz.
Çok kalabalık bir grubu oluşturan deniz ve tatlı sularda yaşayan kabuklular yaklaşık
olarak 30.000 türü vardır. Kabukluların vücutları 10-15 bölütten oluşmuştur. Bu bölütler baş,
göğüs veya kaynamış olan halkalar bağ-göğüs kısmını ve karın bölgesini oluştururlar.
Kabuklular
Avını yakalamk için baş bölgesinde iki çift anteni ve üç çift ağızı bulunmaktadır. Bazı
eklembacaklılarda ise göğüs kısmından hareket etmesi için ayakları (yüzmek ya da hareket
etmek) gelişmiştir. Karın bölgesinde yelpaze denilen kısımla ise yüzmektedir. En tanınmış tatlı
su yengeçleri: tatlı su istakozu,ciklops’tur.
26
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
Denizde yaşayan en tanınmış kabuklulr: karides, deniz istakozu vb. insanların yemek
için kullandıkları saydığımız tüm bu kabuklulların çok büyük ekonomik önemi vardır.
BÖCEKLER
Hazırlanınız!
Önceden toplanmış olan böceklerin veya okul böcek koleksiyonundaki böceklerin
dış vücut yapısını gözle ve verilen resimle kıyaslayınız. Ne gibi sonuca vardın?
Böceklerin vücutları üç kısımdan oluşmuştur. Başlarında görme, duyu (bileşik yapılı
gözler), ve tad alma organları vardır. Böceklerin beslenme tarzına bağlı olarak emme,
kemirme, sokucu ağız yapıları vardır. Göğüs kısmında bulunan üç çift ayakları yürümek,
zıplamak ve yüzmek için kullanılır. Arka kısımlarında deri uzantıları olan kanatları ile uçma
yeteneğine sahiptirler. Karın bölgesi daha az kitinli halkalardan yapılmıştır.
Böcekler
Eklembacaklılar arasında en kalabalık grup böceklerdir. 1.000.000 kadar böcek türü
vardır. Onlar hava , su , toprak gibi çeşitli koşullar altına yaşamaya uyum sağlamışlardır. Hatta
hayvan ve bitkilerin vücutlarında yaşayan türleri de vardır. Örneğin: bitkisel bitler, uyuz böceği,
kenedir. En tanınmış böcekler ise: kelebek, arı, çekirge, sinek, mayıs böceği vb. böceklerdir.
Bazı böceklerin önemi büyüktür çünkü besin aramaları sırasında bitkileri tozlaştırırlar.
27
Konu 3
ÖRÜMCEKGİLLER
Ömürcekgiller grubunu örümcekler, keneler ve akrepler oluşturur.
Akrepler sıcak iklim bölgelerde, örümcekler ise her yerde ralayabiliriz. Köpek kenesi ve
uyuz böceği deri altında parazit şeklinde yaşaralar. Tarantula en tanınmış zehirli örümcektir.
Çokayaklılar taşların altında yaşar ve küçük hayvanlarla beslenirler. Onlardan bazıları
zehirli olabilir.
Örümcek
Etkinlikler
- Farklı böcekler, yengeçler, örümcekler toplayınız ve onları dış görünüşlerine
göre gruplandırarak strafor üzerine yerleştiriniz. Böylece kendinize güzel bir böcek
koleksiyonu yapmış olacaksınız.
Ben öğrendimki...
- Eklem bacaklıların vücudu eklemsi bölütlerden oluşmuştur ve eklemler yardımı ile
hareket ederler.
- Vücutları baş, göğüs ve karın kısmına ayrılır.
- Vücutları koruma görevi olan kitin ile örtülüdür.
OMURGALI HAYVANLAR - VERTREBRATA
Omurgalı hayvanlardır yeryüzünde en bileşik yapılı ve en çeşitli hayvan grupunu
oluşturmaktadır. Bundan dolayı tüm yaşama ortamlarına yerleşmeye başarmışlardır
(suda, havada ve karada).
Omurgalılarda vücutlarına destek veren omurgaları olduğu için omurgalı hayvanlar
denir. Baş kemikleri, kaburgalar ve ayak kemikleri omurgaya bağlanırlar.
28
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
BALIKLAR - PİSCES
Hazırlanınız!
Küçük balık ya da balık akvaryumun varsa okula getiriniz. Balıkların hareklerini ve
dış yapılarını gözetleyiniz.
Balıkların suda daha kolay yüzmelerini iğ biçiminde ya da kayıksı vücutları sağlar.
Balıkların vücutları üç kısıma ayrılmıştır. Bunlarda: baş, vücut ve kuyruk kısmıdır. Tatlı ve
tuzlu sularda yaşarlar. Büyüklükleri birkaç santimetreden birkaç metreye kadar olabilir.
Balıların derileri birkaç katmandan oluşur. Vücudun nemli ve salyamsı olması , onun derisi
altındaki bezler salyamsı madde salgılandığından ileri gelir. Derilerinde koruma görevi olan
plaklarla (pullarla) örtülüdür.
Vücudunun hareket etmesinde en etkin rölü kaslı kuyruğu ile kuyruk yüzgeçi
oynamaktadır. Yüzmesini sağlayan diğer yüzgeçler şunlardır: tek arka yüzgec, tek anüs
yüzgeci, göğüs ve karın yüzgeçleridir. Balıklar solungaçlar yardımi ile solunum alır.
İki büyük grup balıklar vardır. Onlardan kıkırdaklı balıklar ve kemiksi balıklardır.
Kıkırdaklı balıklar
Köpek balığı ve vatozlar kıkırdak
balıklar grubunu oluşturular. Bu tür
balıkların karakteristik özelliği kıkırdak
iskeletidir. Birkaç santimetreden 20
metreye kadar büyüklükte olabilen
ve 500 tür kıkırdak balığı vardır.
Balık ve diğer deniz hayvanları ile
beslenidikleri için etoburlar olarak
bilinmektedirler. Tanınmış kıkırdak
balıkları: gök köpek balığı (6-7 metre),
kedi balığı (6 metre), vb.
Yassı ve yaprak şeklinde vücutları olan ve denizin dibinde yaşayan
balıklar vatozlardır.
Köpek balığı
Kemikli balıklar
Kemikli balık grubunu 20000’e yakın
balık türleri oluşturur. Bu tür balıkların kemiksi
iskeletler vardır. Vücut şekillerine, renklerine
ve büyüklüklerine göre farklılık gösterirler.
Orkionos balığı
29
Konu 3
Tanınmış kemiksi balıklar şunlardır: deniz balıkları (sardalya, uskumru, ) orkinos vb .
Tatlı sularda yaşayan kemiksi balıklar ise, sazan balığı, alabalık, somon balığı vb. balıklardır.
Tüm balıkların büyük ekonomik önemi vardır. Balıkların eti protein, organik asitlerleomega 3, viatmin A ve vitamin D ile zengindir.
KURBAĞAGİLLER (İKİ YAŞAMLILAR)-REPTİLİYA
Kurbağagiller hem karada hem de suda yaşayan hayvanlardır. Yavru şeklinde (iribaş) suda
yaşayıp solungaçlarla solunum yaparlar. Büyüdükleri zaman karada yaşayıp akciğerlerle
solunum alırlar. Bazı durumlarda suda ya da nemli yerlerde yaşayabilirler. Kurbağaların
karakteristik olan yapıları kısa, kuyruksuz ve şişman vücutlarıdır. Baş kısmında iri gözleri
vardır. Oysa zayıf görür. Arka bacakları çok kuvvetli olup zıplamak için yararlar. Vücudu
buruşuk, esnek ve her zaman nemli ve saylamsı bir deri ile örtülüdür. En tanınmış kurbağa
türleri: bataklık kurbağası, kara kurbağası, kızıl kurbağadır vb. Kuyruksu kurbağalar ise:
benekli semender, taraklı semender ve mağara semenderi (insan balığı) sayılabilir.
Kurbağalar
SÜRÜNGENLER- REPTİLİYA
Hatırlayınız!
Doğada ya da okul koleksiyonundan kertenkele, yılan veya kaplumbağa bulunuz.
Onların yapılarını gözetleyiniz. Sürüngenleri hangi grup hayvanlar oluşturduğunu
hatırlayınız.
Kertenkele, yılan, kaplumbağa ve timsah hayvanları sürüngenler grubunu oluşturduğunu
herhalde hatırladınız. Sürüngenler ilk karada yaşayan omurgalı hayvanlardır.
Gözlediğin sırada onların iki çift kısa bacaklar yardımı ile hareket ettiğini ve vücudun alt
tarafıyla toprak üzerinde süründüğünü fark ettmişinizdir. Bu nedenden ötürü sürüngenler
adını almışlardır.
Bu hayvanların derileri kuru olup kurak ortamda, vücudu buharlaşmadan korunması
için bazı boynuzsu pullarla örtülüdür. Kaplumbağada ise daha sert kabuk ile örtülüdür.
Sürüngenler akciğerlerle solunum almaktadırlar.
Yaşam koşullarına-ortamına bağlı olarak şekilleri, büyüklükleri ve deri rengi farklılık
göstermektedir.
30
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
Bu gün 6000 tür sürüngen bilinmektedir. Yarısından fazlasını kertenkeleler ve çok az
bir kısmını ise yılanlar oluşturur. Bunlardan geri kalanı 260 tür kaplumbağa ve 25 tür timsah
oluşturmaktadır.
KERTENKELELER
En tanınmış kertenkeleler: Gri kertenkele kurak bölgelerde ve kayalıkarda yaşar. Yeşil
kertenkele çayırlarda ve çalılıklarda yaşarlar. Varan kertenkelesi Afrika ve Güneydoğu
Asya’da yaşayan aynı zamanda bu tür kertenkeleler 3 metre uzunluğa kadar ulaşabilir.
Bukalemun kertenkelesi ise bulundukları ortama göre renk değiştirebilme yeteneği ile
bilinmektedir. Bu tür kertenkele Afrika, İspanya ve Amerika’da yaşamaktadır.
Kertenkeleler
YILANLAR
Yılanlar iki gruba ayrılmıştır: zehirli ve zehirli olmayanlar.
En tanınmış zehirli yılanlar: boynuzlu engerek (çöl yılanı) «boynuzlu» denmesinin nedeni
burun ucunun gergedan boynuzu gibi küçük ve yukarıya doğru olmasındandır. Çıngıraklı
engerek yılanını sırtı boyunca uzanan yassı büyük ve koyu renkte çizgisinden çok kolay
tanılabilir. Kobra genelde Asya ve Afrika’da yaşar. Genellikle 2 metre uzunluğuna kadar
ulaşabilir, kraliçe kobrası ise 5,5 metre uzunluğunda olabilir. Karakteristik özelliklerinden biri
ise gözleri etrafında beyaz renkte halkaların oluşmasıdır.
En tanınmış zehirsiz yılanlar ise anakonda, piton, boa ve kimi başka türleri yaygındır.
Bu yılanlar 5-10 metre uzunluğa kadar ulaşabilirler. Yaşadığı yerler: Afrika, Asya ve Amerika
kıtalarıdır.
Yılanlar
31
Konu 3
Kaplumbağalar
Kaplumbağalar karada ve suda yaşarlar. En tanınmışları ise bataklık kaplumağası, orman
kaplumbağası ve deniz kaplumbağalarıdır. Deniz kaplumbağaları en büyük olanlarıdır, 300
kg ağırlığa kadar ulaşır ve 300 yıl kadar yaşayabilirler.
Kaplumbağalar
Timsahlar
Timsahlar suda ve karada yaşarlar. Onlar etobur hayvanlardır. Ağızdan büyük çeneleri,
besinlerini parçalamak için kuvvetli ve sivri dişleri vardır. En tanınmış timsahlar: Nil timsahı
8 metre uzunluğunda ve Afrika’da yaşarlar. Amerika ve Asya’da ise aligator ve kayman
timsahları yaşamaktadır. Gavial (gagalı timsah) Asya kıtasında yaşar.
Timsahlar
Dinozorlar 180 milyon yıl önce meydana gelmişlerdir. Onlar bugünkü sürüngenlerin
atalarıdır ve en büyük kara hayvanlarıdır. Dinozorların bazıları 25 m uzunluğa kadar
ulaşabilir. Brontosaurus ve diplodokus dinozorları su birikintisi ve bataklıklarda
yaşayarak otla beslenen ilkel hayvanlardır.Tiranosaurus 14 m uzunluğunda ve 8 m
boyunda bir dinozordur. Değişik iklim koşullarından dolayı dinozorlar dayanamayıp
nesli tükenmiş bulunmaktadır. Günümüzde sadece fosil kalıntılarına rastlamktayız.
32
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
Fosil kalıntıların yardımı ile onların yaşadıkları zamanı, yeri ve onların yaşama
şekillerini öğrenmekteyiz.
Cevapla
- Hangi tür hayvanlara omurgalı hayvanlar denir? Neden?
- Balığın omurga kısmını alınız ve gözlemleyiniz. Ne sonuca vardınız?
- Omurgalı hayvanlarda omurganın görevi nedir?
- Birkaç kıkırdak ve kemikli balıklar sayınız!
- Kurbağagiller hangi tür hayvanlardır ve adını neye göre almışlardır?
- Hangi grup sürüngenleri biliyorsunuz?
- En tanınmış zehirli ve zehirli olmayan birkaç yılan sayınız!
Ben öğrendim ki...
- Balıklar, kurbağagiller, sürüngenler, kuşlar ve memeliler omurgalı hayvanlardır.
Hepsinde destekleyici omurga bulunur. Omurgaya tüm kaslar ve kemikler bağlıdır.
Balıklar suda, kurbağagiller karada ve suda, sürüngenler ise çoğunlukla karada
yaşayan hayvanlardır.
KUŞLAR-AVES
Hatırlayınız!
Okul koleksiyonundan bir kuş bulmaya çalışınız.
Kuşun dış yapısnı gözetleyiniz? Ne fark ettiniz? Ne sonuca vardınız?
Aerodinamik vücutlara sahip olan ve en iyi uçan hayvanlar kuşlardır. Vücudun ön kısmı
uçmak için yarayan kanatları, arka kısmı ise yürümeye yarayan bacakları vardır. Kuşların
vücutları tüylerle kaplıdır. Tüylerin vücut sıcaklığını koruma görevi vardır. Kuşlar sıcak kanlı
ve sabit vücut sıcaklığı olan homoterm hayvanlardır.
Kuşların derileri kuru ve bezsizdir. Çene kısımları gagaya dönüşmüştür ve dişleri
olmayan hayvanlardır.
Tanınmış kuş türleri:
Uçucu kuşlar- en büyük sayıda olan ve çeşitli kuş türleri içeren gruptur:
33
Konu 3
1. Tüm kıtalarda rastlanır. Uçucu kuşlar farklı büyüklüklerde ve tüyleri farklı renklerde
olabilir. Tanınmış uçucu kuşlar: kolibri (sinek kuşu olarak ta bilinen, 2 cm büyüklükte olan en
küçük kuştur), albatros (kanatları 3 m büyüklükte olabilir). Bu grubu kartal, şahin, pelikan,
martı, serçe vb. kuşlar oluşturur.
1.
Tüm kıtalarda rastlanır
2. Koşucu kuşlar - çöllerde ve Avustralya, Amerika ve Afrika kıtasında yaşıyan deve
kuşudur. Deve kuşların en büyük kuş türlerinden olup uçucu olmayan kuştur. Uzun bacakları
ve iki ya da üç parmağı vardır. Tanınmış deve kuşu türleri: Afrika deve kuşu, Avustralya
emusu ve Amerika kazuarıdır.
3. Yüzücü kuşlar - kutup deniz bölgelerinde yaşayan kuşlar penguenlerdir. Kanatları
uzun telek tüylerinden yoksun olup, kırılmadığı için uçamazlar. Kanatlarını yüzgeçler olarak
kullanırlar. İyi yüzen ve dalan kuşlar penguenlerdir. Penguenlerin 18 türü bilinmektedir. En
tanınmış penguen kral penguenidir.
Kuşların büyük önemi vardır. Kuşların bazı türlerini insan besin olarak kullanır, bazı
kuşlar ise böcek sayısının dengesini sağlarlar.
Uçucu kuşlar
34
Deve kuşu penguen
Hayvan grupları ve
adlandırılmaları
MEMELİLER-MAMMALIA
Hazırlanınız!
Doğada ya da okul koleksiyonundan bir memeli bulmaya çalışınız.
Onların dış yapılarını gözetleyin. Ne fark ettiniz? Ne sonuca vardınız?
Memeliler en bileşik yapıları olan hayvanlardır. Memelilerin vücutları kalın ve elastik bir
deri ile kaplıdır. Vücutları genellikle kıllarla örtülüdür. Kıllar ısı yalıtkanlığını sağlar. Memeliler
sıcak kanlı, homoterm hayvanlardır. Derisi altında ter, yağ ve süt bezleri bulunur. Dişi memeli,
yavrusunun gelişimi için gerekli maddeleri içeren zengin içerikli süt bezlerinden salgılanan
süt ile besler. Bundan dolayı bu hayvanlara memeliler denir. Embriyon annenin karnında
gelişir. Bu grup memelilere plasentalı memeliler denir. Plasentalı memelileri daha çok aile
grupları oluşturur. Onlardan birkaç örnek: böcek yiyen hayvanlar aile grubu (köstebek, kirpi,
tavşan, fare), vahşi aile grubu (kedi, köpek, aslan, vaşak, kaplan), çift toynaklar aile grubu
(keçi, koyun, domuz, sığır) ve primatlar aile grubu (maymunlar ve insan).
İkinci grup memeliler plasentasız memelilerdir. Bu grubu gagalı memeliler ve keseliler
oluşturur. Keseli memlilerden en tanınmış hayvan kangurudur. Dişi kangur yavrusunu fazla
gelişmemiş bir şekilde doğurur. Yavru kese içinde gelişimine devam eder (kese karın deri
büküntüsü olduğu için keseliler olarak adlandırılır).
Kanguru
Koala
35
Konu 3
Üçüncü konuda daha tanınmış hayvan gruplarını ve onların yaşam yerlerini öğrendiniz.
Tüm bu canlı organizmalar aralarında bağlı oldukları için doğadaki denge sağlanır.
İklim ya da biyolojik şartların değişmesi ile biyolojik dengede bozulur.
İnsan yaşam ortamını kirleten ve biyolojik dengeyi bozan en büyük suçludur. Yaşam
ortamının kirlenmesi fiziksel ve kimyasal olabilir. Fabrika ve araba dumanları, tüm asitler,
kimyasala maddeler, fabrika zehirleri yaşam ortamını kirleten sebeplerdir. Son elli yıl içinde,
bu kirlilik artığı için bazı hayvanların daha hızlı yok olup nesilerinin tükenmesine sebep olur.
Her devletin ve bireyin hayvanların nesli yok olmamamsı için koruma sorumlulukları
vardır.
Okullarda çevreyi korumak ve desteklemek için ekoloji bölümleri kurulur.
Şu görevlere hep beraber katılıp yerine getirelim:
-Nadir ve nesli tükenmekte olan hayvanları avlamayınız.
-Doğal zenginlikler: su, elektrik, ağaçları bilinçli kullanınız.
-Atıkları seçiniz çünkü onlardan bazıları geridönüşümlüdür.
-Gereksiz yerde suları kirletmeyiniz.
-Yangınlar çıkarmayınız.
-Gereksiz yerde ağaçları kesmeyiniz.
-Kış aylarında hayvanları ve kuşları besleyiniz.
Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur.
Cevapla
- Memelilerin ve kuşların özelliklerini sayınız?
- Kuş gruplarını sayınız. onların özelliklerini açıklayınız!
- Memeliler kaç grupa ayrılır?
- Birkaç memeli aile gruplarını sayınız. Onların en tanınmış grupları hangileridir?
Biliyor musunuz ki...
- Yeryüzünde deve kuşları en büyük kuşlardır.
- Deve kuşunun yumurtası 1.5 kg ağırlığında olabilir.
- Deve kuşları saate yaklaşık olarak 50’den 70 kilometrelik bir hıza laşabilmektedir.
- Kolibriler (sinek kuşu) 2cm uzunlukta ve onlardan 1cm uzunlukta gagası olan kuş türüdür.
-Mavi balina en büyük memelidir.
36
KONU 4
HAYVANLARDA
DIŞ ÖRTÜ
1. HAYVANLARDA DIŞ ÖRTÜ
2. OMURGALI HAYVANLARDA
DIŞ ÖRTÜ
Konu 4
HAYVANLARDA DIŞ ÖRTÜ
Hazırlanınız!
Ders için önceden topladığınız veya okul koleksiyonunda bulunan kabuklu salyangoz,
böcek veya deniz salyangozu, midye, yengeçler, deniz kestanesi ve yıldız örneklerini
getirmeye çalışınız.
Hayvanlarda dış örtüsü-deri olduğunu ve vücudu dış etkenlerden koruduğunu
biliyorsunuz (nemden, kuraklıktan, ışınlardan vb.). Bazı hayvanlarda deride kutikul, kitin,
pullcuklar, tüyler, kıllar ve başka yapılar vardır.
Haşlamlıların
vücudu
koruma görevi olan tek sıra
epitel hücrelerden oluşmuştur
ve epidermis (üst deri) olarak
adlandırılır. Epitel hücrelerden
başka kabarcık şeklinde olan
yakıcı hücreler de bulunur.
Bu kabarcık içinde salyamsı
zehirli bir sıvı bulunur, bunu
dışarıya atan uzun yakıcı ipliği
vardır, bu ipliklerin yardımıyla
küçük hayvancıklara saldırır
ve öldürür.
Solucan
Yakıcı
vücut
Solucanların vücudu çok fonksiyonu olan bir deri
ile örtülüdür. Solucanın daha kolay hareket etmesi için
derisinde salyamsı bir madde salgılayan bezler bulunur.
Aynı zamanda deride ışığı algılayan duyu hücreleri
bulunmaktadır. Solucanlar nemli derisi ile solunum alır.
Gerekmeyen su ve zararlı maddeler deriden dışarı atılır.
Bazı deri hücreleri özel maddeler salgılayarak vücudunun
yüzeyünde koruyucu kutikul tabakasını oluşturur.
Yumuşakçaların derileri kireçli madde salgılar ve
koruma görevi vardır.
Eklembacaklılarda vücutları tek tabakadan oluşmuş
ve kitin olarak adlandırılmış sert bir tabaka ile korunmuştur.
Kitin tüm vücutta aynı kalınkta değildir. Vücudun bazı
kısımların hareket etmesine yardım eden eklemler arasında
daha incedir ve elastiktir. Kitin vücudu mekanik hasarlardan,
su kaybından korur, ve aynı zamanda kasların tutuldukları
dış iskeleti oluşturmaktadır.
Böcekler
38
Hayvanlarda
dış örtü
Araştırma
Öğretmenin yardımıyla şu deneyi yapınız: bir bardak al ve 10% hidroklorik asitle bardağı
yarıya kadar doldur ve içinde salyangoz kabuğu veya midye koyunuz. Ne fark ediyorsun ve
ne öğrendin?
Kabuktan kabarcıkların çıktığını fark ediyormusunuz? Çıkan kabarcıklar karbondioksittir
(CO2). Kabuğun yavaş yavaş daha ince ve daha küçük olduğunu , ve üç-dört dakika sonra
kabuğun tamamen eridiğini göreceksiniz. Çünkü kabuk kalsiyum karbonatta (kireçten) eriyen
hidroklorik asitten yapılmıştır.
OMURGALI HAYVANLARDA
DIŞ ÖRTÜ-DERİ
Hazırlanınız!
Balıkların pullcuklarını, kuş tüyleri ve memelilerden kıllarla deri örneklerini bulup
getirmeye çalışınız.
Öğretmenin yardımıyla mikroskop
altında bazı memeliden deri kesitinin
hazır örneklerini incele ve verilen
resimle kıyaslayınız. Gördüğün gibi
memelilerin derisi çok tabakalıdır.Genel
olarak memelilerde deriyi iki tabakaya
ayrılabiliriz: dış daha ince tabaka, deri altı
ya da epidermis ve daha kalın iç tabakagerçek deri ya da derma (alt deri) olarak
adlandırılmıştır. Bu tabaka altında bazı
organlar yerleşmiştir.
Epidermis
Kıl
Gerçek deri
(derma)
Deri kesiti
BALIKLAR. Balıkların vücudu çok
tabakalı deriden oluşmuştur. Suda daha
kolay yüzmebilmeleri için derideki bezler
salyaması madde salgılarlar.
Balıkların yüzeyi farklı şekil ve
büyüklükleri olup ve koruma görevi olan
kireç pullcuklarla kaplıdır.
Pulcuklar
Balığın derisi kireçli pulcuklarla örtülüdür
39
Konu 4
KURBAĞAGİLLER (İKİ YAŞAMLILAR). Kurbağagillerin nemli, salyamsı
ve buruşuk derileri vardır. Derileri
yardımıyla suyu içine emiyor ve onun
yardımıyla solunum alır.
SÜRÜNGENLER.
Sürüngenlerin
derileri kuru ve bezsizdir. Vücudun buharlaşmasını önleyen boynuzsu pullarla
örtülüdür.
Kaplumbağalarda pullcuklar aralarında bağlanarak koruyucu kabuğu
Nemli, salyamsı ve buruşuk kurbağa derisi
oluşturur.
Deride pigment hücreleri bulunur bundan
dolayı bazı sürüngenlerde deri renkleri daha
canlı ve belirgindir.
KUŞLAR. Kuşların derileri ince, narin
ve kurudur. Deri bezlerinden sadece
kuyruğunda bulunan yağ bezleri gelişmiştir.
Tüylerin yağlanması için yağ maddeleri
salgılar.
Sürüngenlerin derilerinde boynuzsu pullcuklar bulunuyor
Kuşların derileri tüylerle örtülüdür
Getirdiğiniz tüyleri gözetleyiniz. Ne sonuca
vardınız?
- Kuşların derileri farklı renk, şekil ve
büyüklükleri olan tüylerle-boynuzsu yapılarla kaplıdır. Vücudun sıcaklığını tutmak için
koruma görevleri vardır.
- Kuşların bacakları boynuzsu kabuklarla
örtülüdür. Parmakları tırnak ya da kancalara
dönüşmüştür. Ağızları aynı öyle boynuzsu
madde ile uzanıp gagayı oluşturur.
40
Kuşların ayakları boynuzsu kabuklarla örtülüdür
Hayvanlarda
dış örtü
MEMELİLER. Getirdiğin derileri (postları) gözetleyiniz. Ne fark ettiniz?
Ne sonuca vardınız?
-Memelilerin vücutları güçlü, elastik ve kalın deri ile örtülüdür. Üç çeşit bezler bulunur
Memelilerin vücutları kıllar ile örtülüdür.
onlarda: ter, yağ ve süt bezleri.
- Memelilerin vücutları kıllar ile örtülüdür. Kıllı yüzey ısı kaybına karşı mükemmel bir
sıcaklık yalıtkan - izolatör kaynağıdır. Bu hayvnalar hemeotermdirler (sıcak kanlı hayvanlar).
Kıllardan başka, tırnaklar, kancalar ve toynaklar da boynuzsu maddeden oluşmuşturlar.
At, eşek, zebra ve başka hayvanlarda parmakların uclarında toynaklar bulunur.
Domuz, sığır, koyun, zürefa vb. hayvanların parmak uclarında koruma görevi olan çift
toynaklı hayvanlardır. Boynuzlar koyun, keçi ve sığıların başlarında bulunan ve herangi bir
saldırıya karşı korunmalarını sağlayan sert deriyle kaplı kısımlarıdır.
Deride boynuzsu yapılar
41
Konu 4
Cevapla:
Balık ve sürüngenlerde derideki epitel ne tür yapıyı oluşturur ve onların görevi
nedir?
Kuşların derilerindeki boynuzsu yapıları sayınız!
Memelilerin derilerindeki boynuzsu yapıları sayınız!
Hangi hayvanlara hemeoterm hayvanlar denir? Sıcaklıklarını nasıl ve ne ile
sağlarlar?
Tüy dökmek nedir?
Ben öğrendim ki
Omurgasız hayvnalarda derileri ince tek tabakadan oluşmuştur ve onlardan
solucanlarda koruyucu kutikul, yumuşakçalarda-kireçli örtü-kılıf, eklem bacaklılardakitin, derisi dikenlilerde-dikenli kireçli örtü bulunur. Tüm bu yapıların koruma göreveleri
vardır. Omurgalılarda deri iki tabakalıdır, üst deri epidermis ve gerçek deri –derma
olarak adlandırılmıştır. Epidermisin üst yüzeyinde ölü hücrelerden oluşan boynuzsu
yapılar oluşmaktadır ve onlarda: balık ve sürüngenlerde-pullcuklar; kuşlarda-tüyler,
kabuklar, tırnaklar ve gaga; memelilerde – kıllar, tırnaklar, kancalar, toynaklar ve
boynuzlardır.
42
KONU 5
HAYVANLARDA HAREKET
1. HAYVANLARDA HAREKET
ORGANLARI
2. SUDA HAYVANLARIN HAREKETİ
3. HAYVANLARIN KARADA VE
HAVADA HAREKETİ
Konu 5
HAYVANLARDA HAREKET ORGANLARI
Hazırlanınız!
-Hayvanların hareket etme nedenlerinden birkaçını sayınız!
Eğer balık akvaryumunuz varsa, balıkların dış yapılarını ve hareketlerini
gözetleyiniz.
Hayvanlar özel organlarla tüm yaşam ortamlarında: suda, karada ve havada, hareket
etmeğe uyum sağlamışlardır. Hayvanlarda bacaklar, kanatlar, yüzgeçler vb. hareket etme
organlarıdır.
Hareket etmek kaslara ve kemiklere bağlıdır. Kemikler vücuda kuvveti ve desteği verir.
Yumuşak ve elastik bölümler gibi kaslar kemiklere bağlıdırlar. Kasların kasılma ve gevşemeleri
ile, kemikleri ve tüm vücudu hareket ettirirler. Hayvanlarda kemikler eklemlerle bağlıdır.
Kaslar hücrelerde organik maddelerin yanmasıyla elde edilen enerjiyle çalışmaktadır.
Kemikler, kaslar, eklemler
SUDA HAYVANLARIN HAREKETİ
Su ortamında basit tek hücreli hayvanlardan en bileşik omurgalılara-memelilere kadar
hayvanlar yaşar ve hareket ederler.
Kamçılı tek hücreli hayvanlar kamçılarıyla hareket ederler.
44
Hayvanlarda hareket
Siller (kirpikliler)
– paramesyum hücre
zarı yüzeyinde bulunan
küçük kirpiklerle harek
eder.
İleri için vuruş
Arka için vuruş
Enbasit tekhücreli hayvanlarda hareket
Haşlamlılar – hidra suyun dibinde yaşama yerini dönerek ve sürünerek değiştirir.
Yassı solucanlar – planarya deri altında bulunan kasların yardımıyla sürünür. Planarya
kirpikler yardımıyla suda yüzer.
Yumuşakçalar kaslı taban yardımı ile yerde sürünürler.
Yumuşakçalarda hareket
Eklembacaklılarda hareket
Eklembacaklılar – yengeçler.
Okul akvaryumunda ırmak yengeçi de yetiştirebilirsiniz. Akvaryumun dibinde nasıl
hareket ettiğini ve yüzdüğünü gözetleyiniz. Irmak yengeci bacaklarıyla zeminde hareket
etmeye uyum sağlamışlardır. Onlar yelpaze olarak adlandırılmış kuyruk bölümüyle de
yüzebilirler.
Derisi dikenliler tüp bacakların yardımyla hareket ederler. İnce boru şekileri vardır, suyla
doldukları zaman bacakları uzamaktadır.
45
Konu 5
Balıklar su hayvanlarıdır. Suda daha kolay yüzebilmeleri için iğ biçiminde ya da kayıksı
vücutları vardır. Kaslı kuyruğumsu yüzgeçinin en büyük önemi vardır. Yüzgeçlerin yardımıyla
dengeyi ve hareketi sağlar.
Balıklarda hareket
Su memelileri (balina, yunus balığı). Bu memeli hayvanların vücutları uzunlamasına
oval (simetrik eğik) şeklindedir.
KARADA VE HAVADA HAYVANLARIN HAREKETİ
Hatırlayınız!
Önceden okuduğun hayvan grupları ve karadaki hareketlerini hatırlayınız.
Doğada ya da okul koleksiyonunda solucanları, böcekleri, kertenkeleleri, kuşları ve
diğer karada ki hayvanları gözetleyiniz. Nasıl hareket ederler?
Yer solucanı. Yer solucanı bulunuz. Kağıt
üzerine bırakınız. Hareket etmesini bekleyiniz. Ne
fark ettiniz?
Yer solucanının vücudu durmaksızın kasılıp
uzar. Buna kaslar ve kitin kılları yardım eder.
Derisi altında dairesel kaslar ve bunun altında da
boyuna kaslar vardır. Solucan, onların kasılması ve
uzamalarıyla hareket eder.
Böcekler. Getirdiğin böcekleri gözetleyiniz ve
verilen resimle kıyaslayınız. Gördüğün gibi arka
kısmında ikinci ve üçüncü eklem arasında iki çift
kanat yani damarcıklar ağından oluşan ince deri
uzantıları vardır. Bu uzantılar böceklerin uçmalarını
Böceklerin hareketi
46
Hayvanlarda hareket
sağlar. Bacakların yardımıyla hareket ederler.
Karadaki omurgalılar: kurbağagiler (iki yaşamlılar), sürüngenler, kuşlar ve memeliler
bacaklarla hareket ederler.
Getirdiğin kurbağayı gözetle ve verilen resimle kıyaslayınız. Diğer karada yaşayan
omurgalılar gibi, kuşlardan başka, kurbağanında iki çift (arka ve ön) bacakları vardır. Arka
bacakları daha aktif görevi olduğu için daha iyi gelişmiştir. Omurgalıların bacakları uzun
ve kısa kemiklerden oluşmuştur ve birbirleri ile eklemlerle bağlıdırlar. Kemikler kaslarla
örtülüdür. Kasların kasılma ve gevşemeleri ile bacakları hareket ettirme özelliği vardır.
Atlamayı sağlayan arka bacakların
kemikleri daha büyüktürler
Kurbağalarda hareket
Kuşlar hava yaşam ortamına uyum
sağlamışlardır. Ondan dolayı kuşların
vücut yapılarında büyük değişmeler
olmuştur.
Bu özelliklerden birkaçı:
tüylerle örtülü aerodinamik vücutları
vardır, kuşların kanatlarında büyük tüyler
örtülmüştür, böylece onların yüzeyleri de
büyüktür.
Göğüs kemiği (karina) iyi gelişmiştir.
Kanatları hareket ettiren göğüs kaslarına
bağlıdır. Uçan kuşların kemikleri plömatik
Uçan kuşlar
(içi boş) havayla doludur. Karada yaşayan
kuşlar bacaklarıyla hareket ederler. Yaşam biçimlerine göre bacaklarında parmak sayısı
farklıdır. Çoğunlukla 3 ya da 4 parmaklı hayvanlara rastlayabiliriz, Afrika deve kuşunda ise
tabana benzeyen iyi gelişmiş iki parmağı vardır.
47
Konu 5
Memeliler dört bacaklı hayvanlardır. Memeli hayvanlarda hareket organları yaşama
şartlarına ve hareket şekillerine göre çok gelişmiştir. Örneğin: yırtıcı hayvanlar hızlı
hayvanlardır, avına daha çabuk gelebilmeleri için kuvvetli ve güçlü bacakları vardır. Ön
bacaklarında dört parmaklı pençeleri vardır. Daha uzun ve daha kuvvetli olan arka bacaklarda
ise beş parmak ve pençeleri vardır. Toynaklı hayvanlarda ise parmak ucları toynak denilen
kalın bir boynuzsu kılıfla örtülmüştür, bacakları uzun olup tek parmaklıdır.
Etkinlikler
Tek hücreli hayvanlarda hareketi sağlayan organelleri sayınız.
Solucanın hareketini açıklayınız.
Eklembacaklılarda – yengeçlerde ve böceklerde hareket etme organları hangileridir?
Balıklar suda hareket etmeye nasıl uyum sağlamışlardır?
Karadaki omurgalılar nasıl ve ne ile hareket ederler?
Biliyor musun ki...
Kuşlar en hızlı uçan hayvanlardır. En hızlı uçan kuşlardan Şahinler saate 300 km hıza
ulaşabilir. Deve kuşu ise 120 km saatta en hızlı koşan kuş türüdür, saate 120 km'ye ulaşan
gepard ise en hızlı memelidir. Kuşlarda en uzun bacaklı hayvan deve kuşudur, memelilerde
ise – zürafadır.
48
KONU 6
HAYVANLARDA
BESLENME
1. HAYVANLARDA BESLENME VE
BESLENME ÇEŞİTLERİ
2.OMURGASIZ HAYVANLARDA
BESLENME VE SİNDİRİM ORGANLARI
3. OMURGALI HAYVANLARDA
BESLENME VE SİNDİRİM ORGANLARI
Konu 6
HAYVANLARDA BESLENME VE BESLENME ÇEŞİTLERİ
Hatırlayınız!
Canlı varlıkların beslenmesi ile ilgili konuları beşinci ve altıncı sınıfta okudunuz.
- Beslenme nedir ve hayvanlar nasıl beslenirler?
Hatırlayacağına göre bitkiler kendi besinini kendileri üretebildikleri için bunlara üreticiler
(ototrof) denir. Hazır organik besini kullanan hayvanlar ise tüketici (heterotrof) denir.
Yaşam için gerekli besinlerin vücuda alınmasına beslenme denir. Hayvanlar (canlılar)
besin yardımıyla vücutlarına çeşitli organik ve organik olmayan maddeler (bileşikler)
tüketmektedirler. Organik maddelerden: şeker, yağ ve vitaminler, organik olmayanlardan
(inorganik) ise su ve mineral tuzları almaktadır.
Hayvanların tüketiği besin türüne ve beslenme çeşitlerine göre 3 grupa ayırmaktayız.
Otoburlar (otçular), etoburlar (etçiller) ve herşey yiyenler (hem otobur hem etobur).
Otçullar daha çok bitkisel kaynaklı besinlerle beslenirler (ot, kök, yaprak, tohumlar vb.).
Bu grup hayvanlardan bazıları ise: koyun, zebra, at, karaca, sığır vb.
Otobur hayvanlar
Etobur hayvanlar ise hayvanların etleriyle ve
kanlarıyla beslenenlerdir. Bu tür hayvanlar atak,
hızlı,keskin sivri dişleri, pençeleri kuvvetli ve
tırnakları keskindir, koku alma ve görme duyuları
iyi gelişmişti. Bu gruba: aslan, kaplan, sansar, kurt,
tilki vb. örnek verilebilir.
Herşey yiyen hayvanlar (etçiller ve otçullar)
hem bitkisel hem de hayvansal besinle beslenirler.
Bu grubu birçok hayvan oluşturmaktadır. Onlardan
birkaçı: yengeç, ayı, kuşlar, kurbağalar vb.
Etobur
50
Hayvanların beslenmesi
Herşey yiyen hayvanlar
Parazitler: Dış ve iç parazitler olmak üzere 2 gruba ayrılırlar. Dış parazitler deri
üzerinde yaşayanlardır örneğin: bit, pire, sivrisinek, kene, sülük. İç parazitler ise hayvanların
(canlıların) içinde yaşayan parazitlerdir, onlarda: bağırsaklarda tenya (domuz, sığır ve çocuk
solucanı), kara ciğerde-köpek tenyası ve metil parazitleridir. Bu parazitler vücuttaki öz suyu
ve sindirilmiş besinleri emerek bunlarla beslenirler.
Metil
Tenya
OMURGASIZ HAYVANLARDA BESLENME
VE SİNDİRİM ORGANLARI
Hazırlanınız!
- Besinlerin sindirilmesi nedir?
- Hayvanlarda bulunan birkaç sindirim organı sayarmısınız?
Hayvanlar besini bir kaç şekilde sindirdiğini biliyormusunuz? Bunlardan bazıları besini
çiğneyerek bazıları ise yutarak besini sindirmektedir. Besinlerin organizmaya alınması 2 tür
aşamadan geçmektedir. Bu da mehanik ya da besinin doğranması (besinin küçük parçalara
ayrılması) ve kimyasal yolla ya da besinin küçük yapı taşlarına, enzimlerin yardımıyla bileşik
51
Konu 6
organik maddelerden daha basit yapı taşlarına parçalanması demekti.
Hayvanlarda (canlılarda) genel anlamda 2 çeşit
sindirim yapılır, hücre içi ve hücre dışı sindirimi.
Hücre içi sindirim tek hücreli organizmalarda
ve basit yapılı çok hücreli organizmalarda hücre
sindirimi görülmektedir. Resimi inceleyiniz! Amip’in
hareket ettiği zaman yalancı ayaklar denilen hücresel
uzantılar bıraktığını fark ediyormusunuz. Ayakların
yardımıya besini sitoplazmaya alır. Sitoplazmanın
besin parçacıkları etrafında sindirim kofulu oluşur,
Yalancı
ayaklar
Amip: besinin alınışı
besinler enzimlerin yardımıyla burada sindirilir. Sindirilmemiş besinler ve gerekmeyen
maddeler özel kabarcık şeklinde olan kontraktil kofulu yardımıyla dışarıya atılır.
Bir bardağın içine su birikintisinden aldığın suyla doldurunuz. Bunun içine biraz ot (çayır
otu) koyunuz. Bardağı birkaç gün oda sıcaklığında bekletiniz. Bir kaç gün sonra bardağın
yüzeyi gri renkte bir kabuk oluştuğunu göreceksiniz. Bir pipet yardımıyla bardaktan bir kaç
damla alıp küçük bir (lam cam) cam üzerine damlatınız. Mikroskop altında bunu inceleyiniz.
Bu deneyden ne fark ettiniz? Ne gibi sonuca vardınız?
İncelediğin bu su damlasında tek hücreli organizmaların
yanında paramesyumuda göreceksiniz. Paramesyum vücudun
üzerinde bulunan kirpiklerle hareket eder. Vücudun batık
yerinde besinini alabilmesi için yarayan daha uzun titrek tüyleri
bulunur. Besin olarak bakteriler, tek hücreli organizmalar ve
organik parçaları kullanır. Besin parçacıklarını hücre ağzı
ve hücre yatağı denen kısımlarıyla alır. Besin parçacıkları
etrafında besini sindirdiği için sindirim kofulu meydana gelir.
Sindirilmeyen maddeler kontraktil kofulu yardımıyla dışarı
atılır. Paramesyumda kontraktil kofulu kabarcık şeklinde ek
olarak yanlardan özel borucukları vasıtasıyla suyun dolup
boşalmasıyla gereksiz maddeleri suya atmaktadır.
Haşlamlılarda ağızdan alınan besin sindirimi torba biçimli
organizmalarda karın kısmında ki torbada gerçekleşmektedir.
Besinini kamçıları yardımıyla almakta yakıcı hücrelerle
ise öldürmektedir. Besleyici maddeler endoderm hücreleri
tarafından emilir burdan sitoplazmaya geçerek sindirim devam
eder. Demek ki bu tür organizmalarda hücre dışı karında ve
hücre içi hücrelerde 2 tür sindirim şekli görülmektedir.
52
Paramesyum besini kirpikleri
yardımı ile almaktadır
Hayvanların beslenmesi
Enzimlerin yardımıyla alınan besin parçalara bölünerek karnında- torbada sindirilir.
Çoğu solucanlarda sindirm sistemi yer solucanında olduğu gibi boru şeklindedir. Solucanda
sindirim organları ağız, yutak, mide, bağırsak ve anüs deliğinden oluşmuştur. Besin mide ve
bağırsakra sindirilir. Yer solucanı çürük yapraklarla beslenir.
Yutak
Mide
Kaslı mide
Bağırsak
Ağız
Yer solcanının sindirim sistemi
Eklembacaklılarda
(böcekler
ve
yengeçler) çok karmaşık sindirim sistemi
bulunmaktadır. Besin türüne bağlı olarak
farklı ağız çeşitleri bulunur: sivri sineklerde
delmek, ekmek böceklerinde ısırmak,
kelebeklerde ve arılarda yalamak ve emmek
için olarak değişmektedir. Eklembacaklılarda
sindirim sistemi yer solucanında olduğu gibi
boru şeklindedir.
Eklembacaklıların sindirim sistemleri
ağız, yutak, mideden oluşmaktadır. Midede
öz suyun ve enzimlerin yardımıyla besinlerin
ıslatılması (yumuşatılması) yapılır. Bundan
sonra besinler kaslı mideye geçerek burada
besinlerin küçültürülmesi, besinin tamamen
sindirimi bağırsak enzimi ve karaciğer enzimi
ile bağırsaklarda oluşmaktadır.
Tükürük bezi
Yemek borusu
Kalın
bağırsak
Rektum
Mide
İnce bağırsak
Arıda sinidirm sistemi
Cevapla
- Besin sindirimi nedir? Besin ne tür değişiklikler oluşur ?
- Hangi sindirime hücre sindirimi denir ve nerede gerçekleşir?
- Hangi sindirime hücre dışı sindirim denir ve nerede gerçekleşir?
- Sindirim sisteminde besinde ne tür değişiklikler gerçekleşmektedir?
Ben öğrendim ki...
- Besinler sindirim organlarına alınması 2 aşamadan geçmektedir. Bu da mehanik
ya da besinin doğranması (besinin küçük parçalara ayrılması) ve kimyasal yolla ya
da besinin küçük yapı taşlarına, enzimlerin yardımıyla bileşik organik maddelerden
daha basit yapı taşlarına parçalanması demektir.
- Hücre içi sindirimi besin kofulunda gerçekleşmektedir.
- Hücre dışı sindirim sindirim organlarında gerçekleşmektedir.
53
Konu 6
OMURGALI HAYVANLARDA BESLENME
VE SİNDİRİM ORGANLARI
Hazırlanınız!
Kasaptan koyunun sindirim organlarından bağırsak ve mide alınız. (halk arasında
işkembe olarak bilinmektedir).
Önceden bildiğin gibi omurgalı hayvanlar grubuna: balık, kurbağagiller, sürüngenler,
kuşlar ve memeliler düşmektedir. Omurgalı hayvanlarda farklı beslenme çeşitleri
bulunmaktadır. Bundan dolayı basit ve bileşik sindirim sistemleri vardır.
Balıklar
Öğretmeniniz getirdiğin balığı diseksiyonla sindirim organlarını yavaşça çıkartıp bir
strafor üzerine yerleştirip aynılarını verilen resimle karşılaştırınız.
Karacgiğer
Yemek borusu
Yutak
Ağız
Kloaka
Düz bağırsak
Bağırsak
Mide altı salgı
bezi
Mide
Balıklarda sindirim organları
Balıklarda besini alan ilk sindirim organı ağızdır (ağız boşluğu). Balıklarda üst çene
hareketsizdir. Bunun üzerinde gıdasını aradığı esnada dokunma organı olarak kullandığı
ağzın üst çenesinde bıyıklar bulunmaktadır. Hareket eden alt çenede bazı balıklarda dişler
bulunmaktadır. Bununla sadece besini parçalamak için değil yemi tutmak için yaramaktadır.
Sıradaki sindirim organı yutak gelmektedir buradan solungaç dişleri yardımıyla besini
parçalamakta. Besinler yutaktan sonra yemek borusuna ve buradan da mideye inmekte.
Burada besinin parçalanıp orta-ince bağırsakta bağırsakların ve karaciğerin salgıladığı
öz suları yardımıyla besinin sindirimi tamamlanmaktadır. Oradan geçerek düz bağırsağa
devam eder.
Balıkların çoğu herşey yiyen canlılardır. Fakat sadece etle beslenen balıklar da
bulunmaktadır onlar da kıkırdak balıklarıdır.
54
Hayvanların beslenmesi
Kurbağagiller ve sürüngenler.
Kurbağagillerde ve sürüngenlerde sindirim sistemi balıklara benzer şekildedir. Bu iki
hayvan grubunda ağız boşluğunda uzun yapışkan dilleri vardır. Bunun yardımıyla dillerini
dışarıya doğru çıkardıklarında kolaylıkla çeşitli böcekler, solucanlar vb. yakalayabilmektedirler.
Kuşlar.
Kuşlarda sindirim gagasında (dişsiz ağız) başlar. Ondan ötürü kuşlar besini çiğnemeden
yutarlar. Besin buradan yutağa doğru ilerleyerek yemek borusuna iner burada kursak
adında bir genişlik bulunmaktadır. Besin bu kısımda toplanıp yumuşatma yapılır. Bundan
sonra besin 1. mideye (bezli- ön mide) iner burada zengin mide öz suyu ve enzimleri ile
eritilip kaslı mideye (taşlık) geçiş yapar. Burada besin kuşların çok güçlü kasların yardımı
ile katı maddelerin parçalanması olmaktadır. Kuşlar tane ve tohumlu besinler yedikeri için
mide boynuzumsu bir zar ile sarılmıştır. Çünkü bu zar mideyi besinin sindirimi esnasında
zeddelenmelerden korumaktadır.
Böyle iyice yumuşatılmış ve
Ağız boşluğu
küçültülmüş besin bağırsaklara
geçerek
burada
bağırsak,
Gaga
pankreas, öd (safra) ve kara
ciğer öz suların yardımı ile
besinler
sindirilir.
Sindirilmiş
organik maddeler bağırsak duvarı
Yemek
borusu
yardımıyla emilerek sindirilmeyen
maddeler artıklar ise anüsten
dışarı atılır. Bağırsağın son bitiş
Kursak
Katı kaslı mide (taşlık)
kısmına ise kloak adı verilir.
Mide (bezli mide)
Oniki parmak
Karaciğer
bağırsak
Memeliler.
Safra kesesi
İnsan iskeltinde bulunan ağız
Mide altı bezi
boşluğunu inceleyiniz.
İnce bağırsak
Düz bağırsak
Ağız boşluğunda çenenin
Kloak
üstünde dişlerin bulunduğunu
Kör bağırsak
fark ediyormusunuz. Dişler alveol
Kuşlarda sindirim organları
denilen çenelerin özel çukurlarında yerleşmiştir. Memelilerde dişlerin şekli, sayısı besin türüne ve beslenme şekline
bağlıdır. Başlıca şu üç diş türü ayırt edilir: kemirici-kesici (ön) dişler besinin kemirmek ve
parçalara bölmek için yarar. En gelişmiş kesici-kemirici dişler: tavşan, sıncap, kunduz vb
hayvanlarda bulunur. Köpek dişleri hayvanların avının etini yırtmak parçalamak için yarar.
Vahşi hayvanlarda bu dişler en gelişmiştir onlardan bazıları: kedi, aslan, vaşak, kaplan vb.
Ön azılar ve arka azılar ise besinin öğütmeye yardımcı olan dişlerdir.
Memelilerin ağzında besini ıslatan üç çift tükürük bezleri vardır. Besinin sindirilmesi için
diğer organlar: yutak, yemek borusu, mide, on iki parmak bağırsak, ince bağırsak, kalın
bağırsak ve anüs deliğidir.
Besinin sindirimi için yardımcı olan salgı bezleri ise karaciğer ve pankreas bezleridir.
55
Konu 6
Getirdiğin kuzunun midesini gözetleyiniz!
Kuzunun midesi besinin parçalanmasında yardımcı olan kasılan ve gevşeyen kaslardan
yapıldığını fark ediyor musunuz?
Mukozdan salgılanan öz sular
yardımıyla
besinin
sindirimine
yardımcı olur.
Geviş
getiren
hayvanların
mideleri (koyun, keçi, sığır, antilop)
4 kısıma ayrılmıştır. İlk önce
çiğnenmemiş besin midenin en
büyük işkembe ve börkenek denilen
kısmında toplanır. Daha sora besin
bölüm bölüm ağıza geri getirilerek
çiğnenir. Buradan besin midenin
üçüncü kısmına kırkbayıra sonradan
da midenin son kısmı olan şirdene
geçer. Burada besinler enzimler
ve midenin öz suyu yardımıyla
yumuşayarak kimyasal parçalanma
olup besinden organik maddelerin
ayrılmasını sağlar.
Sindirilmiş besinler mideden
sonra bağırsaklara geçer. Diğer
memelilerde de olduğu gibi besinin
sindirimi aynı şekilde devam eder.
1
2
3
6
7
9
4
1. Tükürük bezi
2. Dil
3. Yemek borusu
4. Mide
5. On iki parmak bağırsak
6. Karaciğer
7. Safra kesesi
8. İnce bağırsak
9. Kalın bağırsak
10. Düz bağırsak
11. Kör bağırsak
5
11
10
8
9
İnsanda sindirim
organları
İnsan ağzında dişler
Ben öğrendim ki...
- Omurgalılarda sindirim sistemi ağız boşluğu, yutak, yemek borusu, mide ve
bağırsaklardan oluşmuştur. Besinin bağırsaklarda sindirilmesine yardımcı olan salgı
bezleri pankreas ve karaciğerdir.
- Bazı omurgalı hayvanlarda besini tutmak için ağız boşluğunda dişleri bulunmaktadır
(balıklar, ikiyaşamlılar ve sürüngenler)
- Kuşların dişleri olmadığı için besinlerine yutmaktadırlar.
- Memelilerde kesici dişler, köpek dişleri, ön ve arka azı dişleri bulunmaktadır.
Biliyormuydunuz?
Köpekbalığının ağız boşluğunda 10.000 diş bulunur.
Atın ağzında 40 tane diş vardır. Ancak köpek dişleri yoktur.
Yetişkin bir insanda 16’sı alt 16’sı üst çenede olmak üzere 32 diş bulunur.
56
KONU 7
BESİN VE GAZLARIN
TAŞINMASI
1. KAN-DOLAŞIM SIVILARIN YAPISI
VE GÖREVLERİ
2. DOLAŞIM SİSTEMİN YAPISI
VE GÖREVLERİ
3. OMURGASIZ HAYVANLARDA
KAN DOLAŞIM SİSTEMİNİN YAPISI
VE GÖREVLERİ
4. OMURGALI HAYVANLARDA KALBİN
YAPISI VE GÖREVLERİ
5. BÜYÜK VE KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI
Konu 7
DOLAŞIM SİSTEMİN YAPISI VE GÖREVLERİ
VÜCUT SIVILARI
Beslenmek, solunum alma, büyüme, gelişme vb. hayat süreçlerin gerçekleşmesi için,
hücrelere oksijen ve su gerekmektedir.
Te khücreli ve çok hücreli basit yapılı suda yaşayan hayvanlarda besin maddeleri vücu
sıvısı ile herbir hücreye ulaşır. Vücut sıvısı oksijeni, besini ve gerekli olan diğer maddeleri
hücrelere taşır ve oradan ise karbondioksit ve zararlı maddeleri alarak dışarı atar. Bu sıvı
hidrolenf olarak adlandırılır.
Bazı omurgasız hayvanlarda solucanlarda, yumuşakçalarda ve eklembacaklılarda
hemolenf ya da kan dolaşımı farkedilir. Kan hücreleri, akyuvarlar ve kan plazmasında bulunan
hemoglobin hemolenfi oluşturur. Hemoglobinin yapısında bakır bulunur ve kanın mavi
rengini vermektedir. Hemoglobinin görevi oksijeni hücrelere kadar taşımak ve hücrelerden
karbondioksidi atmaktır.
Lenf doku sıvısından oluşan ve lenf damar sisteminde dolaşan bir sıvıdır. Lenf sistemi
dokulardan başlayan lenf kılcal damarlardan oluşmaktadır. Lenf kılcaları gittikçe büyüyen
lenf damarlarına bağlanır ve kan kalbe girmeden önce toplardamarlara geçmektedir. Lenf,
akyuvar içeren, kan plazmasına benzeyen renksiz bir sıvıdır. Lenf’te toplardamarlar gibi
kanda bulunan gereksiz, zararalı maddelleri ve karbondioksidi salgı ve solunum organlarına
kadar taşıma ve organizmadan dışarı atma görevi vardır.
KAN- DOLAŞIM SIVILARIN YAPISI VE GÖREVLERİ
Hatırlayınız!
- Kan ne tür dokudur ve onun görevi nedir?
Eğer mümkünün varsa koyun ya da ineğin kanını bir kaba toplayarak birkaç saat durmasını
bırakınız. Kabda duran
Plazma
kanın üst kısmında
sarımsı yapışkan bir
Akyuvarlar
sıvı
göreceksiniz.
Alyuvarlar
Bu kan plazmasıdır.
%55 Plazma
(yandan görünümü)
Aşağıdaki kısımda ise
çökelmiş kan hücreleri
Akyuvarlar
(önden görünümü)
% 45 Kan
bulunu.
hücreleri
Kan pulcukları
Kanın yapısı
58
Besin ve gazların
taşınması
Kan plazması, en çok %79-82 oranda su, kalan kısmında ise proteinler, yağlar, şekerler,
vitaminler, mineral tuzlar, karbondioksid, oksijen vb. bulunmaktadır. Kırmızı kan hücreleri
(eritrositler), beyaz kan hücreleri (lökositler) ve kan pulcukları (trombositler) olan hücreler
kan plazmasında yer almaktadır.
Alyuvarlar
(kırmızı
kan
hücreleri)
4-5 litre kanda
%45 kan
hücreleri:
Pulcuk
%55 plazma:
Önden
görünümü
Yandan
görünümü
Akyuvar
(beyaz kan hücreleri)
Kırmızı kan
hücreleri
Beyaz kan
hücreleri
Kan
pulcukları
%90 su
%8 proteinler iyonlar, şekerler,
yağlar, mineraller,
vitaminler, hormonlar
Eğer fırsatın varsa hazır olan kan örneğini mikroskop altında inceleyiniz. Gördüklerini
verilen resimle kıyaslayınız! Ne sonuca vardınız?
Kanın yapısında şu hücreler bulunur: akyuvarlar, alyuvarlar ve kan pulcuklardır.
Eritrositler kanda en fazla bulunan kan hücreleridir. Eritrositlerin sayısı insanda bir
santimetre küp (1cm3) içinde 4-5 milyon, at’ta ise 5’ten 6 milyon civarında bulunur.
Eritrositlerin sitoplazmasında hemoglobin denilen özel bir protein vardır, öyleki kanın kırmızı
rengini vermektedir. Hemoglobin yapısında demir içerir. Demirin temel görevi oksijeni ve
karbondioksidi taşımaktır.
Lökositlerin 1cm3 kanda 6-10 bin civarında bulunan beyaz kan hücreleridir.
Lökositlerin hücre zarı olmadığı için kendi şeklini değiştirir ve yalancı ayaklarla hareket
ederek bakterileri yakalayarak yok eder.
Demek ki, organizmanın koruma görevinde bulunmaktadır.
Trombositler (kan pulcukları) yaralanma sırasında kanın pıhtılaşması için gereklidirler.
Kanın görevi.
Kanın görevi, besin maddeleri ve oksijeni tüm hücrelere dağıtarak taşıma görevinde
bulunur. Hücrelerde organik maddelerin yanması (ayrışması) sırasında su, mineral tuzlar,
karbondioksid, zararlı olan zehirli maddeler elde edilir.
Bu zararalı ve gereksiz maddeleri kan, boşaltım organı olan böbreklere kadar taşır
ve organizmadan dışarı atılmasını sağlar. Elde edilen karbondioksidi ise akciğerlerin
yardımıyla dışarı atma görevinde bulunmaktadır. Kanın koruma görevi vardır, aynı zamanda
organizmayı da hastalıklardan korur. Kan, sürekli olarak kuşlarda ve memelilerde vücuttaki
sıcaklığın denge ayarını da sağlamaktadır.
59
Konu 7
KAN DAMARLARI
Kan, kalp, atardamar, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde
dolaşan akıcı bir sıvıdır.
Atardamarlar:
Atardamarların duvarları elastiktir. Dıştan bağ dokudan oluşmuştur. Kan damarları
etrafındaki dokular, orta kas yüzeyi ile iç epitel yüzey yardımıyla bağlıdır. Böylece kalpten
diğer organlara doğru kanın hareketini sağlar. Kalpten çıkan en büyük atardamar aort adıyla
bilinir. Tüm atardamarlar oksijenli (oksitleşmiş) kan ile zengindir.
Toplardamarlar:
Daha ince olan kan damarlardır. Kanı kalbe getiren damarlardır. Kan toplardamarlardaki
kasların kasılıp gevşemesiyle
hareket eder. Tüm toplardamarlar (akciğerlerdeki
toplardamarlar ise hariç) karbondioksit (kirli kan) ile zengin olan kanı kalbe taşır.
Toplardamar
Atardamar
Toplardamar
Kapakçıklar
Kas
Toplardamarlarda ve atardamarlarda kanın hareketi
Kılcal damarlarda gazların alış-verişi (değişimi)
Kapalı kan dolaşımı olan hayvanlarda , atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlar
bulunmaktadır. Kılcal damarların duvarları tek sıra epitel hücrelerinden oluşmuştur. Kan ve
hücreler arasında besin maddeleri, karbondioksid ve oksijen alış-verişini (değişimi) sağlar.
Cevapla
- Mikroskop altında hazır kan örneğini inceleyiniz! Kan hücrelerini bulunuz.
Gördüklerini defterine çizerek kısaca bilgi veriniz.
- Kanın yapısını tasfir et ve onun görevlerini sayınız!
Ben öğrendim ki...
Kan kırmızı yapışkan bir sıvıdır. Kan plazmasından ve kan hücrelerinden oluşmuştur.
Kanın, besin madellerini ve gazları taşıma görevi vardır.
Aynı zamanda kanın koruma görevi de vardır.
60
Besin ve gazların
taşınması
OMURGASIZ HAYVANLARDA KAN DOLAŞIM
SİSTEMİNİN YAPISI VE GÖREVLERİ
Hatırlayınız!
- Sindirilen besin ve oksijeni hücrelere kadar taşınma nasıl olur?
- Hücrelerdeki besinle ne olur ve ne elde edilir?
Biliyor musunuz ki, sindirilmiş besin maddeleri, oksijen ve su hücrelere beslenme, soluk
alma, büyüme, gelişme vb. yaşam süreçlerin gerçekleşmesi için yardımcı olur.
Tek hücreli hayvanlar ve basit yapılı çok hücreli hayvanlar ( haşlamlılar, yassı solucanlar)
kan dolaşımı ile gereken maddeleri osmos ve difüzyon olayların yardımıyla bir hücreden
başka bir hücreye taşıma görevindedir.
Halkalı solucanlarda besin ve oksijen kan dolaşım sistemi yardımıyla olur. Sırt ve
karında bulunan iki temel kan damarlarından oluşmuştur.
Her iki kan damarı ön ve arka kısımıda ağ şeklinde kılcal damarlarla birleşip kapalı
dolaşım sistemini oluşturu.
Kalp
Solucanlarda kan dolaşım sistemi
Yumuşakçalarda kan dolalaşım sistemi
Eklembacaklılarda kan dolalaşım sistemi
Yumuşakçalarda ve eklembacaklılarda
kan dolaşım sistemi açıktır. Kalp bir sırt kan
damarından yapılıdır. Yumuşakçalarda kalp
tek karınçıktan ya da en çok iki kulakçıktan
oluşmuştur.
Eklembacaklılarda kalp borucuk şeklindedir ve daha fazla karıncıktan oluşmuştur.
Açık kan dolaşım sisteminde ise kan uç kısımları açık olan kan damarlarında hareket
eder. Kan vücuttaki boşluklara doğru dökülür ve organlar kan sıvıs içinde yüzerler. Hücre
zarın yardımıyla hücrelerde maddelerin alış-verişi gerçekleşir.
61
Konu 7
OMURGALI HAYVANLARDA KALBİN
YAPISI VE GÖREVLERİ
Omurgalılarda kalp, atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlardan oluşan
sisteme, kapalı kan dolaşım sistemi denir.
Balıklar. Kalp balıklarda solungaçların arka kısmında yer alır. Bu bir kulakçıktan ve bir
karıncıktan oluşmuştur.
Balıklarda, kalpten geçen karbondioksit ile zengin olan kan ilk önce kulakçığa sonra ise
karıncığa geçmektedir. Solungaç atardamarı ile kan karıncıktan solungaçlara karbondioksidi
taşır oksijeni ise almaktadır. Solungaçlardan oksitlenmiş (temiz) kan atardamarlar ve kılcal
damarların yardımı ile bütün organlara taşınmaktadır. Baş ve karın toplardamarların yardımı
ile kan kalptaki kulakçığa taşınır.
İki yaşamlılarda ve sürüngenlelerdeki kan dolaşım sistemi balıklardaki kan dolaşımım
sistemine benzer. Onlarda kalp iki kulakçık ve bir karıncıktan yapılmıştır. Karıncık odası
bir yarım perde ile iki kısıma bölünmüştür. Bu perde sadece timsahlarda tamamlanarak
kalbinde iki karıncık meydana gelmiştir.
Kuşlarda
ve
memelilede
kalp, kaslı içi boş bir organdır.
Kalp duvarları sağ ve sol kısımlara
ayrılmaktadır. Enine kesidine ise, iki
kulakçık ve iki karıncıktan oluşmuştur.
Karıncıklar ile kulakçıklar arasında açık
kısmında kapakçıklar bulunmaktadır.
Bunlar deliklerin açılıp kapanmasına
yardımcı olur. Kapakçıklar, kalpteki
kanı sadece tek yöne kulakçıklardan
– karıncıklara doğru hareket etmesini
sağlar. Karıncıkların devamında ise,
atardamarların yardımı ile kalpten
dışarı atılmaktadır. Kalbin sol yarısı
oksitlenmiş kanla, bol oksijen ile
zengindir. Sağ kısmı ise kirli kan,
karbondioksid ile zengindir.
Aort
Üst ana toplardamar
Akciğer atardamarı
Sol kulakçık
Perikard
Sağ kulakçık
Sağ karıncık
Sol karıncık
Kalp
62
Besin ve gazların
taşınması
Üst ana toplardamar
Aort
Akciğer atardamarlar
Akciğer toplardamarı
Akciğer atardamar
Sol kulakçık
Duvar kasları
Sağ kulakçık
Kapakçıklar
Kapakçıklar
Sol karıncık
Sağ karıncık
Kalp kasları
Alt ana toplardamar
Memelilerde kalbin yapısı
BÜYÜK VE KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI
Kan damarlar sisteminde, kanın devinimine dolaşım denir.
Büyük kan dolaşımı. Bu sistemin kan damarları bütün dokulara besleyici madde
ve oksijen taşıyarak onları zararlı madellerden arındırır. Kuşlarda ve memelilerde büyük
kan dolaşımı vücudun en büyük atardamarı olan aortun çıktığı sol karıncıktan başlar,
atardamarlar ve kılcal damarlara devam ederek hücrelere besin ve oksijenin taşımasını
sağlamaktadır. Gereksiz ve zararlı maddeleri ise toplardamarlar kılcalların yardımıyla kana
girirler. Aynı zamanda toplardamarlar kanı kalpteki sağ kulakçığa geri taşır.
Şematik biçimde şöyle gösterilmiştir:
Sol karıncık
Aort
atardamarı
Doku ve organlar
Toplardamar
Sağ kulakçık
Küçük kan dolaşımı. Kuşlarda ve memelilerde küçük kan dolaşımı vücudun sağ
karıncıktan çıktan kan akciğer atardamarların yardımıyla akciğerlere kadar gazların alışverişini sağlamaktadır. Oksitleşmiş kan akciğer toplardamarların yarımıyla kalbin sol
kulakçığına geri taşınır.
Şematik biçimde şöyle gösterilmiştir:
Sağ karıncık
Akciğer
atardamarı
Akciğer
Akciğer
Toplardamarı
Sol kulakçık
63
Konu 7
Üst ana toplardamar
Aort atardamarı
Akciğer atardamarı
Akciğer toplardamarı
Alt ana toplardamar
Kalp
Toplardamarlar
Atardamarları
Kılcal sssdamarlar
Dolaşım sistemin şematik olarak gösterilmesi
Ben öğrendim ki...
Kan dolaşım sistemini kan ve kan damarları (kalp, atardamarlar, toplardamarlar ve
kılcal damarlar) oluşturur.
Yumuşakçalar, eklembacaklılar ve tüm omurgalı hayvanlarda kalp bulunmaktadır.
Kuşlar ve memelilerde en bileşik yapılı kalp ve dolaşım sistemi vardır.
Biliyor musunuz ki...
Fillerin kalbi 1dakikada 25 kez çarpmaktadır. İnsanlarda 60-80 kez, kanarya kuşunda
ise 1 dakikada 1000 kez çarpmaktadır.
64
KONU 8
HAYVANLARDA
SOLUNUM
1. HÜCRE SOLUNUMU VE SOLUNUM
2. SU ORTAMINDA Kİ HAYVANLARDA
SOLUNUM ORGANLARI VE SOLUNUM
ŞEKLİ
3. HAVADA VE KARADA YAŞAYAN
HAYVANLARDA SOLUNUM
ORGANLARI VE SOLUNUM ŞEKLİ
Konu 8
HÜCRE SOLUNUMU VE SOLUNUM
Hatırlayınız!
- Hayvanlarda solunum sürecini hatırlayınız.
- Solunum nerde ve nasıl gerçekleşir?
Oksijen havadan alınıp hücrelere kadar taşınması; yanma sonucu olan karbondioksidin
vücuttan atılması olayına solunum denir. Solunum, organik maddelerin-şekerlerin, oksijen
etkisi altında, enerji, karbondioksit ve su serbest eden bir süreçtir. Her canlı hücrede
gerçekleşen bu tür solunuma hücre solunumu ya da hücre içi solunumu denilmektedir.
Taslakta gösterildiği gibi:
Organik
maddeler
+
Oksijen
Yavaş yavaş
ayrılması
(yanması)
Sıcaklık enerjisi
karbon dioksit
su ve mineral tuzları
Taslağı gözetleyiniz ve hayvanlarda ki solunum sürecinin ne önem taşıdığını cevaplayınız.
Solunum sürecinin temel önemi hayvanlarda yaşam süreçlerinin: hareket etmek,
beslenme, büyüme, gelişme vb. çalışmaları için gerekli olan enerji serbest etmektir. Enerji,
sıcak kanlı hayvanlarda (kuşlar ve memeliler) vücudu ısıtmak için sıcaklığa dönüşür.
Tek hücreli ve basit yapılı hayvanlarda karbondioksit dışarıya tüm vücutla – deri yardımıyla
atılır, bileşik yapılı hücrelerede ise solunum organları tarafından dışarıya atılmaktadır.
Solunum organlarıyla dış ortamdan gaz alış-verişine dış solunum denir. Solunum
organlarına kadar kanla getirilen karbondioksit dış ortama atılır, kan dolaşım sistemiyle
oksijen hücrelere kadar taşınmaktadır.
Canlı hücrelere ve tüm organizmaya enerji gerektiği için solunum sürekli olarak
gerçekleşmektedir. Hayvanlar uyudukları ya da kış uykularına daldıkları zaman organların
çalışması yavaşlamakta ve bundan dolayı solunum da yavaşlamaktadır. Hayvanlar koştukları
zaman daha hızlı solunum almaktadırlar.
66
Hayvanlarda
solunum
SU ORTAMINDA Kİ HAYVANLARDA SOLUNUM
ORGANLARI VE SOLUNUM ŞEKLİ
Hazırlanınız!
-Okulda balık akvaryumu varsa balıkların nasıl solunum aldıklarını gözetleyiniz.
Su ortamında büyük sayıda ilkel hayvanlar yaşamaktadır. Bazılarını yedinci sınıfın
başlangıcında okudunuz. Tüm hayvanlarda özel solunum organları yoktur. Bazı hayvanlar
oksijeni difüzyon yoluyla tüm vücuduyla alır. Onlar da tek hücreli hayvanlardır.
Solucanlarda solunum organları yoktur, ama onlar nemli derileriyle solunum alırlar.
Suda
yaşayan
yumuşakçalarda,
yen-geçlerde ve derisi dikenli hayvanlar
solungaçlarla solunum alırlar. Yengeçlerde
solungaçlar bacakların baçlangıç kısımında,
yumuşakçalarda ise vücut boşluğunda bulunur.
Getirdiğin balığın başının iki tarafında
bulunan solungaç kapaklarını çımbız yardımıyla
kaldır. Gördüğünüz gibi solungaçlar kırmızı
kılcal kan damarlarıyla zengin olan püskülü ince
yaprakçıklar şeklindedirler. Balıklar ağızlarını
açtığı sırada su girer ve solungaç yaprakları
Solungaçlar
arasından geçerek böylece solunum olayı
gerçekleşir. Bu durumda kılcal damarlarda
oksijen ve karbondioksit değişimi gerçekleşir
(oksijenin kana alınması karbondioksitin kandan
atılması). Solungaç kapakçıların kaldırılmasıyla
CO2 ve su dışarı atılır.
Kurbağagillerde (iki yaşamlılarda) vücutları
buruşuk, elastik ve herzaman nemli ve salyamsı
bir deri ile kaplıdır. Vücuda oksijenin girmesini
sağlayan kılcal damarlarla zengindir. Karada ki
kurbağalar akciğerlerle solunum alırlar.
Balıkta solungaçlar
67
Konu 8
Etkinlikler ve cevapla
- Biyoloji kabinetinde balık akvaryumun varsa balıkların nasıl solunum aldıklarını
gözetleyiniz.
Araştırma. Getirdiğin balığın solungaçlarını gözetleyiniz. Öğrendiğinizi defterinize
yazınız ve verilen resimle kıyaslayınız.
- Yumuşakçalar ve yengeçler nasıl solunum alır?
- Hangi solunuma iç solunum denir ve neden?
- Hangi solunuma dış solunum denir ve neden?
Ben öğrendim ki
- İlkel hayvanlar (protistler) tüm vücutlarıyla solunum almaktadırlar.
- Solucanlar deri ile solunum alırlar.
- Yumuşakçalar, yengeçler ve balıklar solungaçlarla solunum alırlar.
HAVADA VE KARADA YAŞAYAN HAYVANLARDA
SOLUNUM ORGANLARI VE SOLUNUM ŞEKİLLERİ
Hazırlanınız ve hatırlayınız!
Kuzu ya da danadan alınmış akciğerin bir bölümünü ya da bütününü okula getiriniz.
Hangi solunuma akçiğer solunum denir ve neden?
Karada ve havada yaşayan omurgasız hayvanlardan böcekler en büyük grubu
oluşturmaktadırlar. Böceklerde solunum trakeler vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Trakeler
kitin borucuklarıdır, deriden oluşmuş ve dallanarak vücuta ki organ ve dokulara kadar
Trakeler
Hava torbacıkları (keseleri)
Solunum borucukları
Çekirgenin solunum sistemi
68
Hayvanlarda
solunum
yayılmaktadır. Hücre ve dokulara kadar okjiseni taşımaktadırlar. Trakelerin vücut yanlarında
havanın girdiği ve sürekli açık olan delikleri (ağızcıklar) vardır. Böcekler karınlarını gerdikleri
zaman trakeler hava ile doluyor-solunum alırlar, karınlarını topladıkları zaman ise havayı
dışarı atarlar.
Tüm omurgalılar (balıklardan madda) akciğerlerle solunum alırlar. Havayı burun
boşluğundan, gırtlak ve solunum borusundan akciğerlere taşırlar.
Kurbağagillerin (iki yaşamlılar) en basit akciğer yapısı vardır. Akciğer kanatları gazların
değişimi gerçekleşen, kılcal damarlarla kaplı iki baloncuğa benzemektedir. Kurbağalar nemli
derileriyle solunum alırlar.
Sürüngenler sadece akciğerlerle solunum alırlar. Akciğerleri daha iyi gelişmiştir.
Derileri kuru olduğu için solunum deri üzerinden gerçekleşmemektedir.
Kuşlarda akciğerlerin sünger gibi yapısı vardır ve çok sayıda kan damarlarla kaplı
olan hava kanalcıkları-bronşlardan oluşmuştur. Solunum bronşlarda gerçekleşir. Kuşalarda
bronşların devamı olan ve organların arasına kadar yayılan, hatta kemiklerin içine kadar
giren özel karakteristiği hava keseleridir. Bu tür kemiklere pnömatik kemikler denir. Hava
baloncukları doldukları zaman, kuş daha hafif olur ve uçabilir.
Getirdiğin kuzu ya da başka bir memeliden akciğeri gözetleyiniz.
Gördüğün gibi akciğerler sağ ve sol olmak üzere iki tanedir. Sünger gibi yapıları, hafif
ve pempemsi renkleri vardır.
Akciğerlere, burun boşluğundan, boğaz, gırtlak, solunum borusu ve iki bronş
kanadından hava dolmaktadır. Hava burun boşluğunda temizlenir, ısıtılır ve nemlendirilir.
Böylece havanın geçişi boğazdan gırtlağa devam eder. Gırtlak, soluk borusunun ön kısmında
bulunup, solunum yolundan başka sesin oluşumuna yarayan organdır.
Soluk borusu nal şekli olan kıkırdaktan oluşan, son köşeleri toplanmasını ve
genişlemesini sağlayan bağ dokusu ile bağlı olan bir kanaldır.
Akciğerlere giren soluk borusu bronş denilen iki kola ayrılır. Son bronşçuklarda
alveol olarak adlandırılmış küçük hava kesesi grupları bulunur. Alveoller bir sıra epitel
hücrelerinden oluşmuş ve kan damarcıklarıyla kaplı olan bir yapıya sahiptir. Onlarda gaz
değişimi gerçekleşir. Alveollerden oksijen kan damarlarından geçer ve dolaşım sistemiyle tüm
hücrelere taşınır. Karbondioksit ise hücrelerden toplardamarlara girip kan damarıyla-toplar
damarla, akciğerlere götürülüp alveollerden ve solunum yolarıyla dışarı atılır. Akciğerlerde
soluk alma-verme olayı diyafragma ve kaburga kasları yardımıyla gerçekleşir.
69
Konu 8
Burun
boşluğu
Gırtlak
Soluk borusu
Akciğer
Bronşlar
Diyafragma
Alveoller
Araştırma
Bir akciğer parçasını kesiniz ve bir bardak suya koyunuz. Akciğerin suda yüzdüğünü
fark edeceksiniz. Akciğerler hava ile dolu oldukları için hafiftirler.
Ben öğrendim ki:
Balıklardan başka tüm omurgalılar akciğerlerle solunum almaktadırlar.
Memelilerin en bileşik akciğer yapıları vardır.
Kuşlarda gazların değişimi bronşlarda, memelilerde ise akciğer baloncuklarında
gerçekleşmektedir.
70
KONU 9
HAYVANLARDA
BOŞALTIM
1. HAYVANLARDA BOŞALTIM
2. OMURGASIZ HAYVANLARDA
BOŞALTIM ORGANLARI
VE ONLARIN GÖREVİ
3. OMURGALI HAYVANLARDA
BOŞALTIM ORGANLARI VE
ONLARIN GÖREVİ
Konu 9
HAYVANLARDA BOŞALTIM
Hatırlayınız!
- Boşaltım nasıl bir süreçtir ve organizmadan (vücuttan) ne boşaltır?
- Boşaltım organları hangileridir?
- Hücre solunumu nedir ve bu süreç esnasında oluşan solunum maddeleri hangileridir?
Hücrelerde organik maddelerin durmadan oksijen yardımıyla ayrıldığını ve bu ayrılma
sonucundan karbondioksit, enerji, su ve zararlı maddeler elde edilmektedir. Bunlar vücuttan
dışarıya attılmazsa zehirlenme olabileceğini herhalde hatırlamışsındır. Oluşan bu zehirli
maddeler suda eritilmiş çeşitli tuzlar, idrar asidi, ürik asidi, amonyak va başka maddelerdir.
Bunlar idrarın yapısını oluştururlar.
Zaralı maddelerin ve suyun (idrar) vücuttan atılmasına boşaltım denir. İdrarı atan
organlara boşaltım organları denir.
OMURGASIZ HAYVANLARDA BOŞALTIM
ORGANLARI VE ONLARIN GÖREVİ
Paramesyumda sindirim sırasında elde edilen gereksiz maddeler bütün vücutan
gözenekler ya da kontraktil koful ile dışarı atılır. Kofuller yıldızımsı şeklindedirler. Kofullere,
suyun içeri girmesini ve çıkmasını borucuklar yardımı ile sağlanır. Bu şekilde sürekli kofullerin
dolması ve zaralı maddelerin boşaltılması gerçekleşir. Bu yüzden kofullere nabızlı kofuller
denir.
Sol borucuklar
Yan kanalcık
Toplar kanalar
Planaryada borumsu bir boşaltım sistemi gelişmiştir ve zararlı
maddeler gözeneklerden dışarıya atılmaktadır.
Sol borucuklar
Borucuklardan oluşan boşaltım organları
Gözenek
Planaryada boşaltım
organları
72
Halkalı solucanlarda boşaltım küçük çift borucukalarla vücudun
yan tarafından bir delikten gerçekleşir. Bu borucuklara (malpighi) sol
Hayvanlarda boşaltım
borucuklar denir. Borucukların başlangıç bölümleri geniş ve kirpiklidir. Kirpikler içeriye doğru
titredikleri için suyun ve zararlı maddeleri boruya girmelerine engel olur.
Malpighi
tüpleri
Eklembacaklılarda vücut boşluğunda malpighi
tüpleri adını taşıyan boru boşaltım sistemi vardır. Bu
malpighi tüplerinden idrar arka bağırsaktan dışkı ile
dışarı atılır.
Yumuşakçaların boşaltım organları-böbrekleri
vardır. Başlangıç kısmında kirpikler bulunan huni
şeklinde kanalcıklardan yapılmış böbrekleri vardır.
Tüm kanalcıklar vücut ve taban arasında bulunan
tek bir delikle bitmektedir.
Böceklerde boşaltım organları
OMURGALI HAYVANLARDA BOŞALTIM
ORGANLARI VE ONLARIN GÖREVİ
Hazırlanınız!
Kuzu ya da koyun böbreğini bulmaya çalışınız ya da okul koleksiyonundan
böbrek modelini kullanınız.
Omurgalılarda su ve zararlı maddeler boşaltım organları olan: böbrekler, idrar
borusu, idrar kesesi ve idrar kanalı ile dışarı atılır.
Tüm omurgalılarda aynı boşaltım sistemi yoktur.
Balıklarda omurganın iki tarafında, iki uzatılmış koyu kırmızı renginde şeritler şeklinde
iki çift böbreği bulunmaktadır. Her böbrek idrar kanalıyla idrar kesesine bağlıdır. İdrar, anüs
deliği arkasında bulunan idrar kanalından bir delikten dışarı atılır.
Kurbağagilerin, sürüngenlerin ve kuşların balıklara benzeyen boşaltım sistemleri vardır.
Bu grup hayvanlarda, böbrekler daha kısa olup idrar keseleri yoktur. İdrar, idrar kanalıyla
bağırsağın genişlemiş bölümünden-kloakadan dışarı atılır. İdrar dışkı ile beraber dışarı atılır.
Memelilerin en bileşik boşaltım sistemi vardır.
Okul koleksiyonundan böbrek modelini gözetlerken, böbreğin fasulye şeklinde koyu
kırmızı renginde olduğunu fark edeceksiniz. Çukurumsu bölümünde iki kan damarı ve idrar
borusunun çıkışı görünür.
73
Konu 9
Boyuna kesit böbrek modelinde gördüğün gibi dışarıdan böbrek daha koyu renkte
ve tanemsi yapısı vardır. Bu böbrek kabuğudur (korteks). Bu küçük tanelere nefronlar ya
da malpighi bölümcükleri denir.
Bunlar kılcal damarlarla zengindir.
1
2
Malpighi bölümcükleri malpighi
borucuklarına devam eder ve
onların gruplaşmalarıyla 10’dan
3
12’ye kadar böbrek piramidleri
oluşturmaktadırlar. Böbrek piramitleri böbreğin ikinci tabakasını yani
böbrek özünü (medula) oluşturmakta.
4
9
Böbreğin üçüncü tabaksı boştur,
1.Böbrek
şekli düzgün olmayan ve sarımtrak
2. Böbrek zarı
8
rengi olan böbrek leğenidir.
3.Böbrek bardağı
4.Böbrek leğeni
Nefronlarda kanın temizlenmesi
5
5.Piramitlerle böbrek
ve süzülmesi (filtre edilmesi) ile idrar
özü (medula)
7
elde eder, böbrek leğeninde toplanıp
6.Böbrek kabuğu
(korteks)
idrar borusundan idrar kesesine
6
7.İdrar borusu
taşınır. İdrar kesesinden idrar kanalı
8.Böbrek
toplar
damarı
yardımıyla idrar dışarı atılmaktadır.
9.Böbrek aortası
İdrar sarımtrak sıvıdır, tadı tuzlu
ve hoş olmayan kokusu erimiş amonyaktan ve diğer maddelerden gelmektedir. Suyun ve
zaralı maddelerin bir bölümü deriyle yani terlemekle dışarı atılmaktadır. Terin idrara yakın
bileşik bir yapısı vardır.
Ben öğrendim ki
- Omurgalılarda su ve zararlı maddeler böbreklerden boşaltılır.
- Omurgasızlarda boşaltım nefron boruları adı taşıyan boru sistemi yardımıyla
olmaktadır.
- Boşaltım organlarından vücut dışına atılan sıvı idrardır.
74
KONU 10
HAYVANLARDA DUYULAR
VE YAŞAM ORTAMIYLA
BAĞLANTILARI
1.HAYVANLARDA DUYU
ORGANLARIN ÖNEMİ
2. HAYVANLARDA DUYU ORGANLARI
- GÖRME DUYU ORGANI
- İŞİTME DUYU ORGANI
- KOKU ALMA DUYU ORGANI
- TAD ALMA DUYU ORGANI
- DOKUNMA DUYU ORGANI
3. HAYVANLARDA SİNİR
SİSTEMİNİN YAPISI VE GÖREVİ
Konu 10
HAYVANLARDA DUYU ORGANLARIN ÖNEMİ
Hatırlayınız!
Hangi organlara duyu organları denir ve görevleri nedir?
Hayvanlardan bazı duyu organlarını sayınız.
Hayvanların hayatta kalabilmeleri ve mücadele etmeleri yaşam ortamın verdiği şartlara
bağlıdır. Yaşam ortamı hayvanlara yaşamları için gereken besini, suyu, barınağı vb. sağlar.
Hayvanlar kendi yaşam ortamlarında nasıl uyum sağlarlar?
Hayvanların dış çevre ile bağı özelleştirilmiş organlar yardımı ile olur. Bu organlar
görme, işitme, koku, tad alma ve dokunma duyu organlarıdır. Duyu uyartıları koku, tad, ses,
ışık ve sıcaklıktır.
Hayvanların kendi yaşam ortamlarında besin, yaşama yeri, kendilerine eş bulmak,
düşmanlardan kaçmak, olumsuz şartlardan korunabilmek için duyu organların önemi
büyüktür.
Hayvanlar yaşam ortamında neler olduğunu, duyu organları ve beyin bağlantıları
sayesinde uygun tepki vermesini öğrenirler.
HAYVANLARDA DUYU ORGANLARI
GÖZ - GÖRME DUYU ORGANI
Hatırlayınız!
- Görme duyu organı ne tür uyartılar algılar ve hayvanlar için yararı nedir?
- İmkanınız varsa kuzu ya da başka memeliden diseksiyon için göz getirmeğe çalışınız.
Görme duyu organı ışık uyartılarını algılar. Işık, karanlık, şekil, büyüklük, renk, hareket
vb. özellikleri tanımak gözün yardımı ile gerçekleşir.
Yeşil öglende, vücudun ön kısmında
kamçının yanında yer alan ve ışığa karşı tepki
veren benek göz bulunur. Öglen suyun daha üst
kısmında bulunduğu zaman sitoplazmada klorofil
oluşturur ve ototrof şeklinde beslenir. Karanlık
ortamda ise, klorofilini kaybederek heterotrof
olarak beslenmeye başlar.
Benek göz
Öglende kırmız benek göz
76
Hayvanlarda duyular ve
yaşam ortamıyla bağlantıları
Daha basit yapılı hayvanlarda, duyu hücreleri organizmanın belirli yerlerinde gruplaşarak
görme duyu organlarını-gözü oluştururlar.
Gözün yapısı basit ve bileşik olabilir. Örneğin planaryada ve bazı deniz solucanlarında
basit yapılı göz ışığı algılamak için yarar.
Yumuşakçalarda,
eklembacaklılarda
Büyük
ve tüm omurgalılarda bileşik göz yapısına
gözler
rastlamaktayız.
Kafadan
bacaklılarda,
yengeçlerde ve böceklerde göz optik
mercekelerden (lenslerden) oluşmuştur. Her
mercek (lens) cismin sadece bir bölümünü
Benek
görebilir, hepsi bir arada ise beyinde cismin
göz
gerçek görüntüsünü oluştururlar.
(merceklen)
Omurgalıların en bileşik göz yapıları
vardır.
Böceklerde
Böceklerde büyük
Balıklarda göz bir göz merceğinden
benek gözler
gözler
oluşmuş ve balonumsu şekli vardır. Göz
merceği ileri-geri gidebilme yetenği ile cismin keskinliğini sağlar. Balıklarda olduğu gibi
sürüngenlerde ve kurbağagillerde aynı göz yapısı vardır.
Memeliler ve kuşlar en bileşik göz yapılarına sahiptirler. Kuşların gözleri daha uzak
mesafede görebilmeleri için daha iyi gelişmiş göz akomodasyonu vardır.
Getirdiğin kuzu gözünü gözetleyiniz. Gördüğün gibi göz yuvarlak yapıda, beyaz renkte
ve ön kısmında saydam tabaka (kornea) olduğunu fark ediyormusunuz? Sonra bir gözün
kesitini yapınız. İç kısmında daha koyu renk ile kaplı olan ağ tabakası (retina) bulunur. Ağ
tabakası (retina) duyu hücrelerinden oluşmuştur. Duyu hücrelerinden başlayarak beyin
merkezine kadar görme siniri uzanır.
Ağ tabakası ön kısmında ışınları kıran ve saydamsı yapısı olan göz merceğine (lensine)
dönüşür. Burdan sonra ışınlar ağ tabakası sarı benek olarak adlandırılan ve görüntü oluşan
bölgeye yönlendirilir. Göz akı ve ağ tabaka arasında kılcal damarlarla zengin olan ve gözü
besleyen
damar
tabakası
Sert tabaka (göz akı)
Ağ tabakası (retina)
bulunur. Damar tabakanın ön
kısmında iris olarak bilinen,
Konyuktiv
Damar tabakası
renkli kısım bulunur. İrisin
renginden göz rengi belirlenir.
Mercek –lens
Böylece göz siyah, mavi, yeşil
Dairesel kas
vb. renkte olabilir. İrisin tam
ortasında ışığın girdiği yerde
Göz bebeği
göz bebeği yer alır. Camsı cisim
Göz siniri
gözün iç kısmını dolduran,
Saydam tabaka
(kornea)
yuvarlak şeklini sağlayan, yumuşak jelatinimsi maddedir.
Renkli kısım
(iris)
Gözün kısımları
77
Konu 10
Nasıl görüyoruz?
Resmi gözetleyiniz! Ne buldunuz?
Görüntü oluşturabilen gözün ışınları kırabilme mekanizmaları ile ışık kaynağından
gelen ışınları toplar. Işık uyartıları merceklerden geçerler. Işınları mercekler toplar, kırar
ve gözün arka kısmında bulunan sarı benek olarak adlandırılmış kısımda küçük ve ters
görüntü oluşturur. Göz sinirleri ile algılanan uyartılar, cismin gerçek şekli ve boyutu görme
merkezine taşınır.
Cevapla
- Hangi organlara duyu organları denir ve görevleri nedir?
- Uyartı nedir ve ne tür uyartılar biliyorsunuz?
- Kuzu ya da buzağının gözünü diseksiyon ile yapısını inceleyiniz.
Verilen resimle karşılaştırınız ve gözün kısımlarını bulmaya çalışınız.
Ben öğrendim ki...
Görme duyu organı gözdür. Gözün basit ve bileşik yapısı vardır.
Omurgalılarda gözün en bileşik yapısı vardır. Gözler üç tabakadan oluşmuştur,
onlarda: göz akı ile kornea, damar tabaka ile iris ve göz merceği ile retinadır. Camsı
cismi ve göz siniri gözün diğer kısımlarıdır.
Biliyormusun ki...
Dış ortamdan gelen bilgilerden %85’i göz ile algılanır. Böceklerin gözlerinde 3000’e
kadar mercek bulunabilir.
KULAK - İŞİTME DUYU ORGANI
İşitme duyu organı ne tür uyartılar algılar ve görevleri nedir?
Hayvanlar işitme organı ile farklı sesleri algılarlar.
Omurgasız hayvanlardan böcekler ve yengeçlerin en basit yapılı duyu organları vardır.
Ön bacaklarında bulunan kılcıklar yardımı ile ses dalgalarını algılarlar.
Omurgalı hayvanlarda işitme organı kulaktır. En gelişmiş kulak yapısı memelilerde
vardır. Memelilerde kulak üç kısıma ayrılır. Dış kulağı kulak yolu, kulak zarı ve memelilerde
kulak kepçesi oluşturur. Orta kulak birbirine bağlı olan üç kemikçikten oluşmuştur. İç kulak
ise lenf sıvı ile doludur. Bu sıvıda iki baloncuk, üç yarımdaire kanalları ve salyangoz bulunur.
Salyangozun iç kısmında duyu hücreleri yerleşmiştir. İşitme uyartıları işitme siniri yardımı ile
büyük beyin kabuğuna taşınır ve burada sesin türü belirlenir.
78
Hayvanlarda duyular ve
yaşam ortamıyla bağlantıları
4
6
7
1
2
3
Kulak kısımları
5
Sesin oluşması
1.Kulak kepçesi 2. Kulak kanalı 3. Kulak zarı 4. Kulak kemikçikleri 5. Salyangoz
6. Yarımdaire kanalları 7. İşitme siniri
Sesin oluşması?
Memelilerde ses dalgaları dış işitme yolundan girip kulak zarını titretirler. Bu titreşim
kulak zarından kulak kanalı yardımı ile orta kulakta bulunan salyangoza iletilir. Burada
bulunan duyu hücrelerinden algılanan ses dalgaları işitme siniri yardımı ile beyine iletilir.
Biliyor musunuz ki...
İnsanda en küçük kemik 3 mm uzunluktadır ve orta kulakta bulunur.
Ses güçlüğü desibel ile ölçülür. 90 desibelden kuvvetli olan ses dalgaları kulakta ağrılar,
130 desibelden daha kuvvetli olan ses dalgaları ise ve zedelemelere yol açabilirler.
İnsanda ise sağırlığa neden olur.
KOKU ALMA DUYUSU
Koku alma organından koku uyartıları alınır. Koku hücreleri havada gaz halindeki
koku maddelerin uyartıyı alabilen özelleştirilmiş hücrelerdir. Koku maddeleri burnun mukoz
sıvısında eriyerek koku hücrelerini uyarıp koku hissedilir.
Eklembacaklılarda koku alma duyusu vücudu kaplayan kılcıklarda yerleşmiştir.
Antenlerin kılcıkları en duyarlıdır.
Balıklarda koku alma duyusuı ağız
ve ağız boşluğunda yerleşmiştir.
Karada yaşayan omurgalıların
koku alma duyusu burun boşluğunun
ön
kısmında
bulunan
epitelde
yerleşmiştir.
Somon balığında koku alma duyusu (bıyıkları)
79
Konu 10
Koku sinirini oluşturan duyu
hücrelerinin bir ucunda duyu kılcıkları
diğer ucunda ise uzun sinir kılcıkları
vardır. Koku siniri aldığı uyartıları
beyindeki koku merkezine iletir.
Aldığımız uyartılara göre güzel
-hoş ve kötü kokular vardır. Büyük
sayıda hayvanlar koku duyusu ile
besini seçer ve çiftleşmek için eşini
bulabilir.
Koku soğancığı
Burun kemiği
Koku alma siniri
Koku zarı
Burnun kısımları
TAD ALMA DUYUSU
Tad alma duyusu, besinlerin hoş olup olmadıklarını, tad uyartıları yardımı ile gerçekleşir.
Kokuda olduğu gibi tad maddeleri de eritildikten sonra algılanır. Erimiş maddeler tad alma
duyu hücrelerini uyarır. Tad alma sinir hücrelerin yardımı ile erimiş maddeler büyük beyin
kabuğundaki koku merkezine iletilir. Böylece besinin tadı algılanır.
Eklembacaklılarda tad alma duyusu tüm vücudu kaplayan kılcıklarında bulunur.
Antenlerde ki kılcıklar en duyarlıdır.
Balıklarda tad alma duyusu dudaklarda, ağız boşluğunda ve bıyıklarında yerleşmiştir.
Kıl şeklinde
tomurcuklar
Mantar şeklinde
tomurcuklar
Bardak şeklinde
tomurcuklar
Acı
Tuzlu
Bardak şeklinde
tomurcuklar
Mantar şeklinde
tomurcuklar
Kıl şeklinde
tomurcuklar
Ekşi
Tatlı
Dilde tad alma kısımları
80
Dilde tad tomurcukları
Hayvanlarda duyular ve
yaşam ortamıyla bağlantıları
Karada ki omurgalılarda duyu hücreleri tomurcuk şeklinde dilde, boğazda ve damakta
yerleşmiştir. Besinin tadı tuzlu, tatlı, ekşi ve acı olabilir. İnsanda olduğu gibi, hayvanlar da tad
alma duyusu yardımı ile besinlerini seçerler.
Araştırma.
Kuzu ya da buzağı dilini bulmaya çalışınız ve onu gözetleyiniz. Dilin üzerindeki
tomurcukları bulmaya çalışınız. Tomurcukların büyüklüklerini ve yoğunluklarını açıklayınız.
Gördüklerinizi defterinize yazınız ve arkadaşlarınıza sununuz.
DOKUNMA DUYUSU
Dokunma duyusu deride yer almıştır. Tüm deri yüzeyi dokunuşa duyarlıdır. Bazı
hayvanlarda bazı vücut kısımları daha duyarlıdır. Örneğin böceklerin ve salyangozların
antenleri en duyarlıdır.
Balıklarda yanal çizgi sisteminde dokunma duyu hücreleri yerleşmiştir.
Kuşların gagaların uc kısımları dokunuşa en duyarlıdır.
Memelilerde ise parmak
Dokunma
ucları, avuçlar, pençe ve dudareseptörü
klar en duyarlı kısımlarıdır.
Dokunma duyusu
ile
cisim ve besinlerin şekilerini,
ağırlıklarını, pürüzlü olup olmaBasınç reseptörü
dıklarını algılarlar.
Memelilerde dokunma duyusu
Cevapla
- Duyu uyartıları nedir ve ne tür uyartılar biliyorsunuz?
- Hayvanlarda duyu organlarını sayınız?
- Hayvanlarda duyu organların önemi nedir?
Ben öğrendim ki...
Hayvanlar koku, tad, sıcaklık, ses, ışık ve dokunma uyartılarını algılayabilir.
Duyu uyartıları duyu hücreleri ve organları tarafından algılanır.
Memelilerde duyu organları en gelişmiştir.
81
Konu 10
HAYVANLARDA SİNİR SİSTEMİNİN
YAPISI VE GÖREVİ
Hatırlayınız!
- Uyartı nedir ve hayvanlar uyartıları nasıl algılarlar?
- Uyartılar beyine nasıl iletilir?
- Hayvanlarda sinir sistemi neyden yapılmıştır ve görevi nedir?
Hayvanlarda dış ortamından gelen farklı uyartıları duyu organları yardımı ile beyine kadar
taşıdığını ve orada ne tür uyartı olduğunu ve nasıl tepki vereceğini herhalde hatırladınız.
Hayvanlar yaşam ortamıyla bağını koruyabilmek için sinir sisteminin büyük önemi vardır.
Sinir sistemi tüm iç organların çalışmalarını yönetir ve kontrol eder. Organizmanın
bir bütün olarak çalışması için imkan sağlar.
SİNİR SİSTEMİN YAPISI
Sinir sistemin temel yapı ve görev birimi sinir hücresidir (nörondur).
Resmi gözetleyiniz ve sinir hücresinin yapısını ve fonskiyonunu öğreniniz.
Sinir hücresinin-nöronun şekli düzgün
değildir. Hücrenin ortasında çekirdek bulunur.
Hücrenin sitoplazmasında iki çeşit uzantı vardır.
Dendritler kısa ve dallanmış uzantılardır. Nöritler
(aksonlar) ise uzun uzantılardır. Sinirler birçok
sinir hücrelerden çıkan aksonların birleşmesi
ile oluşur. Uyartıları beyine taşıyan nöronlara
sensör ya da duyu nöronları denir. Uyartıları
beyinden kaslara ve salgı bezlerine taşıyan sinir
hücrelerine motor nöronları denir.
Tüm hayvanlarda sinir sistemi sinir
hücrelerinden oluşmuştur.
Hücre vücudu
Çekirdek
Dendritler
Miyelin kılıfı
Akson ya da nörit
Aksonun dallanması
Sinir hücrenin yapısı-nöron
Hidrada ağsı
sinir sistemi
82
Daha basit yapılı hayvanlarda sinir sistemi vücudun
tüm kısımlarında düzgün olmayan bir şekilde yerleşmiştir
ve ağ şekline benzediği için ağ sinir sistemi denir. Bu tür
sinir sistemi haşlamlılarda (hidrada) rastlanır.
Hayvanlarda duyular ve
yaşam ortamıyla bağlantıları
Ön ganglionlar
Gangliyon
Arka ve karın ipi
Solucanlarda ip merdiven
sinir sistemi
Yassı solucanlarda (planarya) sinir sistemi
birçok enine telçiklerle birbirine bağlı olan iki iyon
sinir telinden yapılıdır.
Halkalı solucanlarda sinir sistemi ganglion
şeklindedir. Halkalar arasında sinir kılcıkları ile
bağlı olan birer çift ganglion bulunur.
Yumuşakçalarda ve eklembacaklılarda sinir
sistemi ön kısmında beyin halinde gruplaşmış
ganglion zincirden oluşmuştur.
OMURGALILARDA SİNİR SİSTEMİ
Omurgalılarda boru sinir sistemi olarak adlandırılan en bileşik sinir sistem yapısına
sahiptirler. Sinir borusu omurilik olarak bilinen omurga kanalında yerleşmiştir. Omurilik öne
doğru genişleyerek beyini oluşturur. Beyin beş kısımdan oluşmuştur onlardan: büyük ya da
ön beyin, küçük ya da arka beyin, ara beyin, orta beyin ve omurilik soğanıdır. Bu sinir sistemi
merkezi sinir sistemi olarak bilinir. Çevresel sinir sistemi ise merkezi sinir sisteminin dışında
bulunan tüm sinirlerden oluşmuştur.
Memelilerin en gelişimiş sinir sistemi vardır. En iyi gelişmiş ön beyin olarak bilinen büyük
beyindir.
Ara beyin
Orta
beyin
Sol
yarım küre
Sağ
yarım küre
Büyük beyin
Omurilik
soğanı
Küçük beyin
Omurilik
Büyük beyinin üst kısmı
Memelilerde beyinler
83
Konu 10
Büyük beyin iki yarım küreden (iki hemisferden) oluşmuştur. Sağ ve sol yarım küreleri
birbirine bağlıdırlar. Memelilerde büyük ve küçük beyinin kabuğu buruşuktur ve çok sayıda
girinti ve çıkıntıları vardır. Büyük beyinin kabuk kısmında dış ortamdan gelen uyartılara
karşı daha kolay ve daha hızlı tepki vermek için çok sayıda merkezler bulunur.
Etkinlikler-araştırma
Kasaptan kuzu, buzağı ya da başka memeliden bir beyin alınız. %5 formalin ya da alkole
bırakınız (dondurabilirsiniz de). İki üç gün sonra gözetleme için kullanınız. Öğretmenin
yardımı ile büyük beyin, küçük beyin ve omurilik soğanını bulmaya çalışınız.
Büyük ve küçük beyinin dış kısmını gözetleyiniz. Öğrendiğin herşeyi defterinize yazınız.
Enini olarak büyük beyinin bir yarım küresini kesiniz. Öğretmenin yardımı ile beyin kabuğunu
gözetleyiniz ve kısa bir açıklama yapınız.
Beyinin iç kısmı ak madde ile doludur.
Biliyor musunuz ki...
İnsanda büyük beyin 12 milyondan 14 milyona kadar sinir hücresinden
oluşmuştur.
Büyük beyinin yüzeyi 2200cm3’tür kalınlığı ise 1’den 5 mm’ye kadardır.
Beyin %85 sudan oluşmuştur.
84
KONU 11
ÜREME (ÇOĞALMA)
VE GELİŞME
1. HAYVANLARDA ÜREME
(ÇOĞALMA) VE GELİŞME
2. OMURGASIZ HAYVANLARDA
ÜREME ORGANLARI VE
GELİŞME SÜRECİ
3. OMURGALI HAYVANLARDA
ÜREME ORGANLARI VE
GELİŞME SÜRECİ
Konu 11
HAYVANLARDA ÜREME (ÇOĞALMA) VE GELİŞME
Hatırlayınız!
Hayvanlar nasıl çoğalırlar?
Kadın ve erkek üreme organlarının adları nedir?
Üreme (çoğalma) nedir? Gelişme nedir?
Hatırlayacağınıza göre hayvanlarda çoğalma biyolojik özlliklerinden biri olup, ebeveynlerin
ölümünden de sonra onların nesil devamlılığını sağlayacak bir olaydır.
Çoğalma: eşeyli ve eşeysiz olabilir.
Eşeysiz üreme (çoğalma) şekli tek hücreli ve basit yapılı çok hücreli organizmalarda
görülmektedir. Eşeysiz üreme sıradan basit hücrelerin bölünmesiyle çoğalır. Tek bir hücreden
iki eşit hücreye bölünerek çoğalır. Bu tür çoğalmayı tek hücreli organizmalarda görmekteyiz.
Amip
Planaryanın bölünmesi
86
Paramesyum ve amipin bölünmesi (çoğalması)
Planaryada
eşeysiz
üreme
fragmantasyon (parçalara bölünme) olarak bilinmektedir. Planarya
enine bölünerek her paçadan yeni
bir planarya meydana gelir.
Haşlamlılar
ve
süngerler
tomurcuklanma
ile
çoğalırlar.
Ana canlının vücudunda tomurcuk
şeklinde çıkıntılar oluşmaktadır.
Hidrada
tomurcuklar
büyüyüp
glişince
anasının
vücu-dundan
ayrılarak gelişimini bağımsız bir
biçimde
sürdürür.
Süngerlerde
ise çoğalan tomurcuklar anasının
vücudu üzerinde kalarak koloniler
(koloni birliğini) oluşturarak beraber
yaşamaya devam ederler.
Paramesyum
(Terliksi hayvan)
Tomurcuk
Hidra
Üreme ve gelişme
OMURGASIZ HAYVANLARDA ÜREME
ORGANLARI VE GELİŞME SÜRECİ
Üreme nesil devamlılığı sağlamak için iki üreme hücresinin birleşimiyle oluşmaktadır.
Hayvanlarda erkek ve dişi üreme organları ayırt etmekteyiz. Erkek üreme organlarıtestis, bunlar spermatozoid denilen erkek üreme hücreleri üretmektedir.
Dişi üreme organı yumurtalık, yumurta hücreleri denilen dişi üreme hücreleri üretmektedir.
Sperm hücresi yumurta hücresi ile birleştiği zaman döllenme oluşmaktadır. Döllenmiş
yumurta hücresine zigot denilir.
Halkalı solucanlar (yer solucanı) ve yumuşakçalar erselik (hermafrodit) özelliği taşıyan
hayvanlardır. Demek oluyor ki onların vücutlarında erkek ve dişi üreme organları ve hücreleri
gelişmiştir. Döllenme iki varlık arasında oluşmaktadır. Burada döllenen yumurta hücresinden
ebeveynlere benzeyen yavrular gelişir.
Eklembacaklılar (yengeç ve böcekler) eşeysel üreyen canlılardır. Dişi ve erkek canlıları
olmak üzere ayırt etmekteyiz. Böceklerde ve tüm omurgalılarda çoğu zaman erkekler
dişilerden bazı dış özellikleriyle farklılaşırlar. Bu duruma cinsel dimorfizm denilmektedir.
Böceklerin çoğalması yumurta ile olmaktadır. Yumurtaların döllenmesi erkeklerin
ve dişilerin çiftleşmesi ile olur. Dişi böcek döllenmiş yumurtayı yumurtlayarak dışarıya
bırakmaktadır.
Verilen resmi inceleyiniz. Böceklerde embriyonel ve postembriyonel sürecin gelişimini
açıklayınız.
Böceklerde gelişme süreci
87
Konu 11
OMURGALI HAYVANLARDA ÜREME
ORGANLARI VE GELİŞME SÜRECİ
Hatırlayınız!
Omurgalı hayvanlar nasıl ürerler (çoğalırlar)?
Erkek ve kadın üreme organlarının adları nedir?
Üreme nedir? Çoğalma nedir?
Ergin (yetişkin)
kurbağa
Yavru (genç) Yumurta
kurbağa
İribaş iç
solungaçlar
Larva
İribaş dış
solungaçlar
Kurbağanın üreme ve gelişme süreci
Belli bir süreden sonra dişi canlı embriyonu
yumurta kabuğu ile kaplanarak dışarı çıkartılır.
Bu olaya
yumurtlama denir. Sürüngenler
yumurtalarını sıcak kuma gömerler. Kuşlar ise
yumurtalarını önceden hazırladıkları yuvalarda
yumurtlarlar. Kuşlar kendi vücut sıcaklıklarıya
yumurtayı ısıtırlar bu olaya kuluçkaya yatmak
denilmektedir.
Verilen resmi inceleyip embriyonun gelişimi
bir kaç etaptan gerçekleştiğini göreceksiniz.
Embriyonun gelişimi sürdüğü sürece, embriyon
yumurta sarısının besleyici maddelerinden
beslenmektedir. Solunumunu ise kabukta ki
gözenekler yardımıyla gerçekleşmektedir.
88
Hatırlayacağına göre omurgalılar
eşeyli üreyen hayvanlardır. Erkek üreme
organı testisler spermatozoid denilen
erkek üreme hücrelerini oluştururlar.
Balıklarda ve kurbağagillerde spermatozoid hücreleri testis kanallarından
geçerek suya atılırlar (bırakılır). Dişi
canlı da yumurta hücrelerini suya bırakır
ve döllenme burada gerçekleşmektedir.
Bu tür döllenme organizmanın dışında
gerçekleştiği için buna dış döllenme
denilmektedir.
İç döllenme sürüngen, kuş ve
memelilerde görülür. Sürüngenlerde ve
kuşlarda döllenme yumurta hücresinin
içinde kloaka kanalında oluşmaktadır.
Yumurta akı
Yumurta
sarısı
Yumurta
kabuğu
Embriyon
(civciv)
Gelişmede
olan kanat
Amniyon zarı
Hava (odası) boşluğu
Civcivin gelişim süreci esnasında yumurta kesiti
Üreme ve gelişme
Civciv
Kabuk zarı
Civciv üzerindeki
kabuğu itmekte
Kabuk
Kabuk
Kabuk
Göz
Gaga
Sivri gaga ucu
Civcivin gagası ile oluşmuş çatlaklar
Çatlamanın tüm yumurta
etrafında oluşması
Çatlamanın tüm yumurta etrafında oluşması
Kabuğun atılması
Embriyon geliştikten sonra yumurta kabuğunu kırarak dışarıya çıkmaktadır. Embriyonun
dışarıya çıkmasından sonra ki gelişme ise post embrioynel gelişme olarak bilinmektedi.
Yılanın üremesi
Memelilerde üreme
Kurbağagillerde
ve
sürüngenlerde
yavrular
başlık
boyun
kılcal zar
kuyruk
bireysel yaşam sürdürorta kısım
mektedirler.
Yaşadıkları
sitoplazma
kamçı
çekirdek
çevrede (ortamda) yiyecek,
son yüzük
su, barınma vb. her şeyi
kendileri
bulmaktadırlar.
Bu hayvanlara kıyasen
Yumurta hücresi
Spermatozoid
kuşlar ve memeliler kendi
yavrularını onların yanlız başına yaşamaya hakim oluncaya kadar bakıp beslerler.
Memelilerin hepsinde iç döllenme görülür. Testislerde oluşan spermatozoid hücreleri
erkek üreme penise doğru inmektedir. Onun ardımıyla spermatozoidler vajinaya ya da
akrozom
Baş
89
Konu 11
1. Spermatozoidin
yumurta hücre
duvarına dayanması
2. Spermatozoidin
yumurta hücresine
girmesi
Spermatozoidle döllenmiş
yumurta
hücresi
3. Diğer spermatozoidlerin girmesini engellemek için yumurta hücre
duvarının yenilenmesi
4. Spermatozoid
kuyruğunun kopması
ve yumurta hücresine
sadece başın girmesi
Zigottun dört blastomere ayrılışı
Döllenmeden dört
gün sonra morulanın
oluşumu
Ana rahminde
blastulanın kesiti
Morula ve blastulanın oluşumu
yumurta kanallarına geçerek (boşaltırılarak) burada
yumurta hücreleriyle birleşerek zigot (döllenmiş
yumurta hücresi) oluşur. Dölenmiş yumurta hücresi
yumurta kanalından ana rahmine doğru hareket
eder. Burada plasenta ve göbek bağı yardımıyla ana
rahmin duvarına tutunarak gömülür ve embriyon
oluşmaya başlar. Embriyonun gelişimi için gerekli
Yumurta hücresinin ve spermatozoidin döllenmesi
olan tüm besinler ve oksijen annenin kanından
almaktadır. Tüm memelilerde embriyonun sayısı,
gelişimi ve büyümesi farklıdır, örneğin: insandaki gelişme 280 gün, farede 15 gün, filde ise
2 yıl sürmektedir.
Bütün memeliler doğumdan sonra yavrularını süt ile beslerler. Süt, süt bezleri tarafından
salgılanmaktadır.
Göbek bağı ile plasenta
Embriyonun ana rahminde gelişmesi
Cevapla
- Üreme nedir ve hangi üreme türlerini biliyorsun?
- Erkek üreme organının adı nedir ve hangi üreme hücrelerini salgılarlar?
- Dişi üreme organının adı nedir ve hangi üreme hücresini salgılarlar?
- Hangi gelişmeye embriyonel hangisine ise postembriyonel gelişme denir?
Biliyor musunuz ki...
Dişi kurbağa bir defada 9000, sazan 800.000, morina 2.000.000 yumurta suya bırakmaktadır.
Balıklar (erkek) 30 kez daha çok spermatozoid hücresi suya bırakmaktadır.
Mayıs böceği larva olarak 4-5 yıl yaşayabilir. Bir canlı olarak ise sadece birkaç hafta
yaşayabilir.
90
KONU 12
KALITIM, YAŞAM
MÜCADELESİ VE
SELEKSİYON
1.HAYVANLARDA KALITIM ÖZELLİKLERİ
NASIL AKTARILIR
2.ORGANİZMALARIN DEĞİŞKENLİĞİ
3.HAYVANLARDA YAŞAM MÜCADELE
SAVAŞI
4. DOĞAL VE YAPAY SELEKSİYON
Konu 12
HAYVANLARDA KALITIM ÖZELLİKLERİ NASIL
AKTARILIR
Üreme sırasında yeni organizma döllenmiş yumurta hücresinden (zigottan) gelişir.
Demek oluyor ki, her iki ebevyinin kalıtsal faktörleri zigotta bulunmaktadır. Bir organizmanın
tüm hücrelerinde aynı sayıda kromozomlar vardır. Üreme hücrelerinde iki defa daha az
kromozomlar vardır. İnsanda, hücrelerde bulunan çekirdekte 23 çift kromozom ya da
46 kromozom, üreme hücrelerinde ise sadece 23 kromozom vardır. Erkek ve dişi üreme
hücrelerin birleşmesi sırasında, kromozom sayısı iki kat artar. Demek ki döllenmiş yumurta
hücresi-zigotta 46 kromozom vardır (23’er kromozom iki ebeveyinden).
DNA’nın iki dizesi
Kromozomlar
bileşik
protein
maddesinden,
kalıtım
özelliklerini
taşıyan DNA deoksiribonükleik asitten
oluşmuştur. Hollandalı bilim adamı
Yohansen buna gen adını vermiştir.
Hücrenin yani organizmanın sahip olduğu
tüm genlere genotip denir.
Hücre dinlendiği zaman, kalıtsal genetik madde kromatin adını
taşıyan tanemsi yapısı vardır. Hücre bölünmeye başlamadan önce,
kromatin koyulaşmaya, kalınlaşmaya şekillenmeye başlayarak böylece
kromozomu oluşturur. Tüm hayvanalarda kromozom sayısı aynı değildir.
Örneğin: meyve sineğinde 8 kromozom, keçide 60 kromozom,
ceylanda 70 kromozm, insansa ise 46 kromozom vardır. Kromozomlar
her zaman çiftirler (ikişer), sadece üreme hücrelerde tektirler.
Eğer kromozomu elektronik
mikroskop
altında
incelersek,
genlerin bulundukları yer iki spiral
Meyve sineğinin
kromozomları
olarak bükülmüş şerit şeklindedir.
Genlerde kalıtsal özellikler bulunur.
Her bir özellik için bir gen ya da daha fazla gen görevlidir.
Bir ebeveyinin geni etkisini gösterirse ona dominant
(baskın), etkisini göstermeyen gene ise resesif (çekinik)
gen denir. Resesif genler ikinci nesile de taşınabilir,
çünkü bu genler yok olmazlar.
Genlerde kalıtsal
özellikler yazılmıştır
92
Kalıtım, yaşam mücadelesi
ve seleksiyon
ORGANİZMALARIN DEĞİŞKENLİĞİ
Önceden okuduğumuz gibi nesiler ebeveyinlerine benzemektedirler. Fakat, çocuklar
ebeveyinlerine her ne kadar benzemiş olursa olsun hiçbir zaman tamamen aynı olamazlar.
Çünkü özellikler ebeveynlerde hazır olarak kalıtımla geçmez, onlar zamanla değişirler. Dış
koşullar: ışık, besin, evrensel - kozmik ve kimya ışınlandırma vb. faktörler organizmanın
değişmesine etki eder. Buna göre kalıtımdan başka, organizmanın değişim özelliği de vardır.
Organizmalarda başlıca iki çeşit değişmeler farkedilir: modifikasyonlar ve mutasyonlar.
MODİFİKASYONLAR
Modifikasyonlar organizmanın yaşadığı dış şartları etkisiyle oluşan değişikliklerdir.
Öglena’nın güneşte yeşil olduğunu bitki gibi beslendip fotosentez olayını gerçekleştirdiğini,
karanlıkta ise klorofilini kaybedip ve hayvan gibi beslendiğini biliyorsunuz. Yazın güneşlenen
insan koyu bir renk alır, kışın ise derisi daha açık renktedir. Alp dağlarında yaşayan tavşanda
kışın daha sıkı postu, yazın ise – gri renkte ve daha seyrek postu vardır.
Farklı yaşam şartlarından dolayı organizmada gerçekleşen değişikliklere
modifikasyonlar denir.
Modifikasyonlar kalıtsal değişmeler değildir. Çünkü organizmalar yaşam koşullarını
değiştirince bu özelliklerini kaybeder. Modifikasyonlar yeni nesillere aktarılmazsa da yine de
önemi büyüktür. Genelde pratikte modifikasyon için daha iyi ve daha kaliteli organizmalar
seçilir.
MUTASYONLAR
Organizmalar sadece dış etkenlerin tesirinden değil, ama kalıtsal maddelerde
meydana gelen ve nesilden nesile aktarılan kalıtsal değişmeler sebebinden de değişirler.
Genetik maddenin bu değişimi mutasyon olarak bilinir. Mutasyonlar uyarılmış ve spontan
(kendiliğinden) olabilir. Genellikle doğadan kendiliğinden doğal şartlarla gelişen değişikliklere
spontan mutasyonlar denir. Çoğu değişiklikler için nedenler belli değildir. Mutasyonların %20
’si kendiliğinden bilinmeyen nedenlerden dolayı gerçekleşir. Uyarılmış mutasyon ise çeşitli
kimyasallardan veya fiziksel özelliklerden meydana oluşur. Kromozomların değişmelerine
sebep olabilecek nedenler: son yıllarda çok fazla etkisi olan radioaktiv ve kozmik ışınlar,
sıcaklıklarda ani değişiklikler, kimyasal maddeler, ilaçlar, zehirli gazlar, pestisidler, böcek
ilaçları ve başka faktörlerdir. Böylece kromozomların kimilerinde değişmeler olacak ve
bunun neticesi yeni doğan organizmanın kimi özelliklerini kaybedecek ya da yeni özellikler
kazanacaktır. Eğer o özellik insan için yaralı ise gelecek nesilere aktarılabilir. Demek oluyor
ki mutasyonlar kalıtımsal değişimlerdir ve nesilden nesile aktarılabilir ve yok olmazlar.
93
Konu 12
Cevapla
- Hayvanlarda değişmeler ne gösterir?
- Modifikasyonlar nasıl değişmelerdir ve hayvanlarda birkaç modifikasyon
çeşidini sayınız?
- Hangi değişmelere mutasyonlar denir?
Hayvanlarda mutasyonlar oluşturacak faktörler sayınız?
HAYVANLARDA YAŞAM MÜCADELE SAVAŞI
Yaşam ortamındaki dış etkenler: sıcaklık, su, ışık, hava, besin ve diğerleri her yerde aynı
değildir ve tüm canlı organizmalarda farklılık gösterir. Hayvanlar sürekli dış etkenler etkisi
altındadırlar. Bu gibi etkenler: kuraklık, dongu, bitki ve hayvansal besiniyle beslenen saldırgan
- vahşi hayvanlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Dış etkenler herzaman aynı olmayıp zamanla
değişirler. Bu değişmeleri aynı türden hayvanları farklı şekilde etkilemektedir. Örneğin: sıcak
güneş ve az yağmurlara sadece kalın yaprakları ve kökleri derin olan bitkiler, hayvanlardan
ise sadece derileri kuru olan kertenkele, yılanlar, akrepler vb. bu tür dış etkenleri dayanbilirler.
Neden bazı bitkilerde ilkbaharda ağaçların üzerinde fazla, kimilerinde ise daha az tırtılar
bulunur? Cevabı şudur: kışın sert olmasıyla yumurtaların çoğu tükenir, yumuşak olduğu
takdirde ilkbaharda daha çok sayıda tırtıl olacaktır.
Doğada, tüm bitkiler ve hayvanlar arasında yaşam mücadele savaşı vardır. Etobur
hayvanlar: kurt, tilki, vaşak, aslan vb. otobur hayvanların düşmanlarıdır. Bu savaş içerisinde:
daha güçlü, daha kuvvetli, daha kurnaz ve daha dayanıklı olanlar hayatta kalacak. Böylece
doğa kendisi daha yetenekli olan bireyleri seçer. Doğanın yaptığı bu seçmeye Darvin doğal
seçme adını vermiştir.
Yaşam mücadele savaşı
94
Kalıtım, yaşam mücadelesi
ve seleksiyon
Doğadaki hayvanların çoğu deri renkleri ya da vücut şekileriyle yaşadıkları çevreye
benzedikleri görülür. Bu olaya mimikri denir.
Bilinen birkaç mimikri örneği:
Tırtıl kendi yeşil rengiyle yaprağın rengini taklit etmektedir.
Gece kelebeği kahverengi rengiyle ağaç kabuğunun rengini taklit etmektedir.
Mısır engereği gri rengiyle kum rengini taklit etmektedir.
Hayvanlarda mimikri
YAPAY SEÇME-SELEKSİYON
Hatırlayınız!
Yapay seçim nedir?
İnsan neden çaprazlaşmayı yapar?
İnsan herzaman daha sakin, hızlı büyüyen, daha fazla et, yün ya da yumurta veren
hayvanları seçer. Yararlı özellikleri olan her tür hayvanları seçerek yetiştirmiştir. Şimdiye
kadar insan et, yün, süt için birçok ayrı koyun ırklarını meydana getirmeye başarabilmiştir.
İnsanlar şimdi ki zamanda domuz ya da koşu atlarını yetiştirmeye başlamıştır. İnsanın yaptığı
bu gibi seçime yapay seçme denir.
Merino koyunu
Katkısı büyük olan hayvan türleri
95
Konu 12
Çaprazlama ile insan hayvanların yararlı özelliklerini geliştirmeye uğraşır. Çaprazlama
iki benzer türle yapılır. Örneğin, merino koyunu, yünüyle tanınmış koyun (yumuşak ve uzun
kıları olan), ovçepole ya da şardağı koyunu ile yapılan çaprazlamada merino-melez koyunu
elde edilir. Melez merino koyunu her iki ırkın özelliklerini taşır. Bu tür elde edilmiş koyun
şardağı koyunundan çok daha az sütü, ama daha kaliteli yünü vardır.
Ülkemizde ve dünyada genetik maddeyi değiştirmke için bilimsel enstitüler farklı
metodlar kullanmaktadır. Örneğin: kimi kimyasal maddeleri ile beslenme ya da döllenmeden
önce eşeysel hücrelerinin ışınlanması, kalıtsal özelliklerinde büyük değişmeler meydana
getirebilir. Çoğu zaman bu işlemlerden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilebilir.
Cevapla
- Hangi seçmelere doğal seçme (seleksiyon) denir ve nasıl oluşur?
- Hangi seçmelere yapay seçme (seleksiyon) denir?
- İnsan neden yapay seleksiyonu gerçekleştirir ve insan için ne önemi vardır?
- Çaprazlama ile elde edilmiş bildiğin bir kaç hayvan türünü sayınız.
Ben öğrendim ki...
Doğa daha yetenekli ve daha kuvvetli olan bireyleri seçer buna doğal seçme denir.
(doğal seleksiyon).
İnsanlar seçme (seleksiyonla), çaprazlama ve diğer yöntemler ile daha iyi kalitesi ve
katkısı olan yeni cins ve türler elde eder. Bu seçmelere yapay seçmeler denir.
96
KONU 13
ORGANİZMALAR VE
YAŞAM ORTAMI
1. DOĞANIN ORGANİZASYONU
2. EKOLOJİK FAKTÖRLER VE YAŞAM
TOPLULUĞUN SAĞLANMASI
3. EKOSİSTEMDE BESLENME
ZİNCİRLERİ VE İLİŞKİLERİ
4. DOĞADA EKOLOJİK KONTROL
Konu 13
DOĞANIN ORGANİZASYONU
Çevremizde gördüğümüz herşeye doğa denir. Doğa, canlı va cansız doğaya ayrılır.
Cansız doğayı: su, hava, ışık, sıcaklık, toprak, dağlar, kayalar vb. oluşturur. Burada
hayvanlar ana şartlarını sağlamak ve yaşamaları için gerekli herşeyi bulurlar.
Hayvanlar, bitkiler, mikroorganizmalar ve insan canlı doğayı oluşturur. Hayat ile yerleşen
tüm alana biyosfer denir.
BİYOSFER
Uzaydan bakıldığında Dünya gezegeni, mavi bir top gibidir. Dünyanın üçte ikisini su,
üçte birini toprak ve atmosfer olarak adlandırılmış gaz tabakası oluşturur. Dünya gezegeninin
katı maddesine litosfer denir. Ancak burada canlı varlıklarların sadece çok az bir kısmı yaşar.
Yüzey bölümü, yüzeyin altında birkaç metre derinlikte ve canlı dünyanın gelişmesi için uygun
olan bölüm topraktır. Bu kısımda karadaki hayvanlar ve bitkiler yaşar. Bazı bitkilerin kökleri
su için birkaç metre toprağın derinliğine kadar uzanabilir. Köstebek, yeraltı köpeği, solucanlar
vb. gibi hayvanların bir bölümü yaşamlarının büyük kısmını toprak altında geçirirler.
Yeryüzünü kaplayan su tabakasına
hidrosfer denir. Su kendi özellikleriyle ve
yoğunluğuyla hayvanların gelişmeleri için iyi
bir alandır. Yeryüzünde ışığın düştüğü yere
kadar yaşam vardır. Suda besin üreticilerin
en önemlisi olan yeşil bitkilere yosunlara
(alglere) rastlamaktayız.
Suyun en büyük derinliklerde çeşitli su
hayvanları yaşamlarını sürdürürler. Suda
yaşayan hayvanlar farklı şekilerde yaşamaya
Köstebek
uyum sağlamışlardır.
Birkaç örnek:
- balıkların hareket etmeleri için yüzgeçler;
- hidrodinamik vücut;
- yengeçlerde ve yumuşakçalarda kabukla örtülü vücut;
- iyi gelişmiş dokunma duyusu.
Dünyanın hava tabakasını oluşturan kısıma atmosfer denir. Atmosferin temel yapısında
bulunan oksijen ve karbondioksit yaşamak için imkan sağlar. Deniz üstü seviyesinden beş bin
metreye kadar, gazların yoğunluğu yaşamın gelişimi için uygundur.
98
Organizmalar ve
yaşam ortamı
Daha üst katmanlarda, yoğunluğun azalmasıyla yaşam da azalır.
Biyosfer onbir kilometre yüksekliğe kadar uzanır. Ozon tabakası ise otuzbinden
beşbin metreye kadar ulaşır.
Yaşam yeri
Her eko-sistemde hayvanların yaşayabilecek yerleri bulunur. Yaşam ortamında ekolojik
faktörlerin etkisi altında bulunan ve özel hayvanlar ve bitkilerin yaşadığı yere yaşam yeri ya
da biyotop denir. Biyotop aynı yaşam koşullarına sahip olan (kum, deniz kıyısı, dağ kayaları,
göl genişliği) yaşam alanıdır.
Biyotopun her tipinde özel yaşam topluluklarla yerleşen yere biyosenöz denir.
Biyosenözde yerleşen bir biyotip (örneğin, bataklık) yeryüzünde farklı yerlerinde farklı
canlı organizmalar bulunabilir, ama topluluklar bir bütün olarak organizmaların sayı, şekil
ve miktarı bir biyosenözün çeşitli türlerin farklı fonksiyonları vardır, fakat hepsi bir bütünlük
oluşturmaktadırlar.
99
Konu 13
EKOLOJİK FAKTÖRLER VE YAŞAM
TOPLULUĞUN SAĞLANMASI
Ekolojik faktörler abiyotik ve biyotik faktörler olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Su, hava, toprak, ışık, sıcaklık vb. gibi faktörlere abiyotik ya da ekolojik faktörler olarak
adlandırılır.
Abiyotik ‘cansız’ anlamına gelen abiyos sözünden oluşmuştur.
İklim faktörlerinden başka rölyef, deniz seviye yüksekliği, toprak türleri vb. gibi diğer
abiyotik faktörler de vardır.
Biyotik faktörler, canlı organizmaların, diğer organizmalarla direkt veya endirekt etki
ve tepkilerini kapsar. Canlı organizmaların yaşamaları için gereken ana şartlar: su, hava,
toprak, ışık ve sıcaklıktır. Dolayısıyla bunlara yaşam ya da ekolojik faktörler de denir.
Hayvanlar, bitkiler ve insan susuz yaşayamazlar. Bazı hayvanlar ise daha uzun zaman
susuzluğa dayanabilir (deve, kaktüs, akrepler, yılanlar vb. hayvanalar gibi). Toprak bitkiler
için önemlidir, onlar topraktan suyu ve mineral tuzları alırlar. Karada ki hayvanlar ise toprağın
verdiği yaşam şartlarına uyum sağlamışlardır.
100
Organizmalar ve
yaşam ortamı
Yaşama yerinde yaşayan canlı organizmalar yaşam topluluklarını oluştururlar. Örneğin,
ormanda, ovada, bataklıkta ya da göllerde yaşayan hayvan ve bitkiler yaşam topluluğunu
oluşturmaktadırlar.
Yaşam topluluğu farklı hayvan ve bitkilerin bir arada yaşayıp uyum sağlamaları ile
oluşmuştur.
Ormanlarda, bataklıklarda vb. yerlerde yaşama toplulukları doğal yoldan oluşur. Bunlara
doğal yaşam toplulukları denir. İnsan tarafından yapılmış olan topluluklara yapay yaşam
toplulukları olarak adlandırılır. Örneğin, parklar, meyve bahçeleri vb. gibi yerler.
Yaşam topluluklarındaki ekolojik faktörler yeni hayvan ve bitki türlerinin gelişmesi ve
uyum sağlamaları için sürekli değişim süreçi içerisindedir.
Yaşam topluluklarında hiçbir organizma tek başında yaşayamaz, tüm organizmalar
birbirleri ile bağlıdır ve bu şekilde toplulukların dengesi sağlanır.
EKOSİSTEMDE BESLENME PİRAMİDİ
VE İLİŞKİLERİ
Hatırlayınız!
- Hangi organizmalara besin üreticileri, hangilerine ise tüketiciler denir?
Yeşil bitkilerin organik besin üreticileri olduğunu herhalde hatırladınız. Bitkiler fotosentez
süreçi sırasında güneş enerjisi yardımı ile, oksijeni serbest ederek organik maddeler
(şekerler, yağlar ve proteinler) üretirler. Besinin bir kısmını büyümek, gelişmek, çoğalmak ve
diğer süreçler için harcarlar.
Birincil tüketicileri
101
Konu 13
Eğer daha büyük miktarda organik besin üretilirse, o zaman yedek besin olarak örneğin
şeker pancarı, havuç, patatesin vb. köklerinde; baklagilerin (tahılgilerin) tohumlarında:
fasülye, bezelye, mercimek vb; ve lahananın yapraklarında depolanır.
Yaşam ortamında yaşayan tüketiciler organik besin olarak üreticileri (bitkileri) kullanırlar.
Örneğin: ceylan, koyun, tavşan, öküz, at, zürefa vb. hayvanlar bu grup tüketicilerdir. Bu
hayvanlar bitkisel besin ile beslenirler ve onları otoburlar ya da birincil tüketiciler olarak
bilinirler.
İkincil sınıf tüketicileri (kurt, tilki, vaşak, aslan, kaplan, sırtlan vb. hayvanlar gibi), etoburlar
olarak bilinir. Bu etoburlar birincil sınıf tüketicileri ile beslenirler.
Herşey yiyen hayvanlar hem bitkisel hem de hayvansal besinle beslenirler. Bu grubu
birçok hayvan oluşturmaktadır. Onlardan birkaçı: ayı, balıklar, yengeçler vb. gibi canlılardır.
Bu grup içerisinde insanda bitki ve hayvanla beslenen bir canlı organizmadır.
Beslenme zincirini üreticiler ve çok sayıda tüketiceler oluştururlar.
Canlı organizmalar beslenme zincirinde belli yeri olan bir halkayı oluşturmaktadır.
Ovada yaşayan hayvanlar farklı besinlerle beslenirler. Bununla beslenme zincirinde belli
bir yer alırlar. Ekosisteminde yaşam toplulukları beslenme zincirinde ağsı bir bağ kuraralar.
Beçincil
tüketiciler
Dördüncül
tüketiciler
Üçüncül
tüketiciler
İkincil
tüketiciler
Birincil
tüketiciler
Besin üreticileri
Beslenme piramidi
102
Resmi gözetleyiniz. Üreticiler
beslenme
zincirinde
otoburların besini olan ve
ilk sırada yer alan canlı
organizmalardır. En çok sayıda
olan ve en küçük hayvanlar
otoburlardır. Bunlar piramidin
ikinci sırasını oluşturmaktadırlar.
Üçüncü sırada yer alan daha az
sayıda ve daha büyük olanlar
herşey yiyenlerdir (hepçillerdir).
Pira-midin
tepesinde
çok
kuvvetli ve en az sayıda bulunan
etoburlar
yer
almaktadır.
Piramid ekosisteminde ki yaşam
toplulukların
çeşitliliğini
ve
hayvanların sayısal zenginliğini
göstermektedir.
Organizmalar ve
yaşam ortamı
Ekosistemde madde döngüsü ve enerji akımı
Beslenme zinciri lineer değil döngüseldir. Besini zincire ayrıştırıcılar (çürükçüler)
bağlarlar. Ayrıştırıcılar (çürükçüler) ölmüş organizmaları karbondioksit, su ve mineral tuzlara
kadar ayrıştırırlar. Fotosentez sürecinde bu maddeler tekrardan kullanılır. Fotosentez süreci
içerisinde güneş ışınları organik bileşiklerle bağlanıp besin ile bir tüketiciden diğer tüketicye
taşınır. Bir kısmı yaşam süreçleri içerisinde kullanılır ve sonunda ayrıştırıcılar tarafından
tümü harcanır.
İnsan doğanın bir bölümü olarak yaşam dünyası ile aynı bağımlılık içerisinde bulunur.
Doğanın dengesi insan ve tüm canlı organizmalar tarafından sağlanır.
Etkinlik
Ders için hayvan ve bitki resimleri, yapıştırıcı, beyaz kağıt getiriniz. Beslenme zincirinde
olduğu gibi sıralamaya çalışınız. Beslenme zincirinde sıraladığın hayvan resimleri altında
kısa yazı yazınız. Bilmediğin bazı bilgileri öğretmeninize ya da arkadaşlarına sorunuz.
Arkadaşlarına hazır sunumu gösteriniz (grup olarak ya da kendi başına çalışınız).
DOĞADA EKOLOJİK KONTROL
Doğada hiçbir organizma tek başına yaşayamaz. Tüm organizmalar birbirleri ile
bağlıdır ve bu şekilde denge sağlanır. Her iklim ve biyolojik şartalın değişmeleri sırasında
biyolojik denge de düzensizliğe uğrar.
İnsan doğanın bir parçası olarak ekosistemin verdiği şartlar ve yaşam dünyası ile
aynı bağımlılık içerisinde bulunur. İnsan direkt ya da endirekt olarak doğayı etkiler, onun
Tehlike altında bulunan hayvanlar
103
Konu 13
etkisi ise pozitif ya da negatif olabilir. Vadilerin ağaçlandırılması, ağaçların kesilmemesi,
endüstriyel fabrikalarda filtrelerin yerleştirilmesi, fabrikalardan kirli suların filtre edilmesi vb.
pozitif etkilerden birkaçıdır. Hayvanların ve bitkilerin sayısını artırmak için insan bilinçli etkisini
gösterir. Bir bölgede bazı hayvan türlerin sayısı artarsa ve diğer hayvanlara tehlike olarak
gözükürse, insan bunların sayısını azaltmak için gereken tedbirleri alıp ekolojik dengeyi
sağlar.
Örneğin: eğer kış daha hafif geçerse, ilkbaharda bitkilerde daha çok tırtılar ve bitki
böcekleri bulunabilir. Onları yok etmek için insan gereken tedbirleri alır. Bitkileri kimyasal
maddeler ile ilaçlandırıp böcekleri yok eder. Sonbaharda tavşanların sayısı çoğaldığı zaman
avlanmaya izin verilir. Doğada avcılar ne zaman, nasıl ve hangi hayvanları avlayabilecekleri
gibi durumlar yasa ile avcının görev ve hakları belirlenmiştir.
T
Şehirlerde kullanılan motorlu
taşıtlar ulaştırma araçından başka
zehirli gazların, azotoksit ve karbonmonoksit kaynağıdır.
Araba
üreticileri
bu
tür
zehirlenmeyi azaltmak için kurşunsuz
benzin, katalizatörler ve arıtma filtreleri
üretmeye çaba gösterirler.
Son yüzyılda artan nüfus
sayısı ile yaşama alanı, bunula
birlikte
besin tüketimi ve başka
ihtiyaçlar da artmaktadır. İnsanlar
doğa zenginliklerini yok etmektedirler.
Plansız kesilen ve yok edilen
ormanlar, kurutulan bataklıklar, inşaat
edilen binalar vb., ekosisteminde ki
hayvan ve bitki dünyasının dengesini
bozar.
İnsanlar endüstriyel atıklar ile
(ağır metaler, sülfurik asit, zehirler
vb. atıklar gibi) ırmakları, denizleri
ve okyanusları kirletirler. Ayrıca
hanelerden atılan fekal atıklar, deterjanlar, asitler vb., çevreyi kirletmeye
neden olur.
Kirli sular yüzünden balıkların tükenmesi
104
Organizmalar ve
yaşam ortamı
Son elli yıl içinde tüm tedbirlerin alınmasına rağmen bazı
türlerin yok olma veya azaltılma süreci hızlandırılmıştır.
Binlerce türlerin yok olmaları ve pek çok neslin tehdit
altında olduğu bilinir. Son araştırmalara göre memelilerden
dört türden biri tehlikede ve nesli tehdit altında olduğunu
gösterir. İki yaşamlılardan her üçüncü, kuşlardan ise her
sekizinci türü tehlike altındadır. Bu tür hayvan nesillerinin
tükenmesine sebep olan en büyük suçlu insandır. Türleri
yok olan bazı hayvanlar: boz kartalı, vaşak, yabanı ayı,
yabanı keçi, insansı maymunlar, fil, gergedan, deniz
midilli, panda ve başka hayvanlardır.
Her devletin ve bireyin hayvanların nesli yok olmamamsı için koruma sorumlulukları
vardır. Kurumlar hangi hayvanları, bitkileri, nehirleri, gölleri ve yerleri yasa ile korunmaları
gerektiğini belirtir.
Çevrede hayvanların yok olmalarını önlemek için dünyanın doğal kaynaklarını daha
iyi ve bilinçli kullanmalıyız. Su ve ışığı kullanırken daha sorumlu davranmamız gerekir. Aynı
zamanda atıkların seçimi de önemlidir. Örneğin, cam, alüminyum, plastikler, kağıt gibi bazı
atıklar geri dönüşümlüdürler. Bir ton eski kağıttan dokuz yüz kilogram geri dönüştürülmüş
kağıt elde edilir. Bu çok sayıda ağaçların kesilmekten kurtarılması demektir. Cam ve
alüminyum % 100’e kadar geri dönüşümlüdür.
Okullarda çevreyi korumak ve desteklemek için ekoloji bölümleri kurulur. Sen de
bir birey olarak katıl.
Tüm canlı organizmalar ve insan doğadaki dengeyi sağlarlar.
105
ÖNEMLİ SÖZLER VE KAVRAMLAR
А
D
Anüs deliği – sindirilmemiş besin maddelerin atıldığı son bağırsağın deliği
Dimorfizim - erkek ve dişilerin dış
görünüşlerindeki farklılık
Abiyos – cansız doğa
Diyafragma - memelilerde karın ve
göğüs boşluğu arasındaki kaslı yapı
Alveoller – akciğerlerdeki küçük
torbacıklar, bunun yardımıyla hava ve
kan arasındaki gaz alış-verişi yapılır.
Ana rahim - memelilerde embriyonun
geliştiği kısım
Derisi dikenli hayvanlar - koruma
görevi olan kireçli plak ve dikenlerle
örtülü su hayvanları
E
B
Biyotip (yaşam yeri) – aynı yaşama
koşullarına sahip olan yaşam alanının
kısmı
Biyotik faktör – canlı organizmaların
başka canlı organizmalara etki etme
olayı
Eritrositler - oksijen ve karbondioksidi
taşıyan kırmızı kan hücreleri
Embriyo - döllenmiş yumurtadan elde
edilen canlı organizmanın gelişimdeki
birinci evresi
Etoburlar - et ile beslenen hayvanlar
Börkenek – geviş getirenlerde midenin
bir bölümü (memelilerde)
Bronş ve bronşçuklar – solunum
organlarında hava kanalcıkları
Boynuzlar - korumalarını sağlayan
kafatasının kemiksi çıkıntıları
Beslenme zinciri - besin ile canlı organizmlar arasındaki bağ
Ç
G
Gangliyon – organizmanın yaşam
fonksiyonlarını yöneten aralarında bağlı
olan sinir hücre grupları (topluluğu)
Gen - kalıtım birimi
Geviş getirenler - otu çiğnemeden yutan
ve tekrardan ağıza getiren hayvanlar
H
Çekirdek – ebeveyinlerden nesilere
kalıtım bilgileri taşıyan hücre organelli
Haşlamlılar - yakıcı hücrelerle avını
öldüren su hayvanları
Çift toynaklılar - bazı memelilerde
parmakların son bölütleri boynuzsu tırnak
ile (toynak) örtülmesi
Hücre zarı - hücrenin dış örtüsü
Hepçil (herşey yiyenler) - bitki ve hayvan besini ile beslenen hayvanlar
İ
L
İris - göz bebeği etrafında ki yuvarlak
renkli kısım
Larva - bazı hayvanlarda embriyonel
gelişim evresi
İdrar kanaları - idrarı böbreklerden
dışarıya boşaltan kanallar
Lökositler - organizmada koruma
görevi olan beyaz kan hücreleri
İdrar kesesi - idrarın toplandığı yer
İğ iplikleri – bölünme sırasında
kromozomların hücre ortasında
durmasını ve kutuplara taşınmasını
sağlar
K
Kurbağagiller (iki yaşamlılar) - havada
ve suda yaşayan hayvanlar
M
Malpighi tüpleri - böbreklerde kanın filtre edildiği kısım(idrarın oluştuğu kısım)
Mitoz - ana hücresiyle aynı olan iki yeni
hücrenin oluşmasını sağlayan hücre
bölünme şekli
Mayoz - eşeysel hücrelerin oluşumunu
sağlayan hücre bölünme şekli
Kitin – eklembacaklılarda vücutların dış
koruma örtüsü.
Modifikasyon - hayvanlarda bazı etkenler altında dış görünümdeki kalıtsal
olmayan değişim
Kromozomlar – hücre çekirdeğinde
kalıtsal özellikleri belirleyen genler içeren
ipliksi yapı
Morula - embriyonik gelişiminin çok
erken bir evresindeki emriyona verilen
isim
Kılcal damarlar - maddeleri taşıyan ince
kan damarlar
Mutasyon - çekirdekte genetik maddenin kalıtım değişikliği
Kırkbayır - geviş getirenlerde midenin
bir bölümü (memelilerde)
Kofuller (Vakuoller) – yedek besin depolamak ya da gerekmeyen maddeleri atmak
için küçük torbacıklar (baloncuklar)
Kontraktil koful - tek hücreli organizmalarda zararlı maddeleri dışarıya
atılmasını sağlayan organel
Kornea – gözün ön kısmında yer alan
ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden
korumak için özelleşmiş saydam bir doku
O
Ototrof organizmalar – kendileri inorganik maddelerden organik madde
üretebilen organizmalar
Organel (-ler) - belli görev için
özelleşen hücre kısmı
Organ - iki ya da daha fazla dokudan
oluşan ve belli görevi olan vücut kısmı
Organ sistemi - aynı görevi yapan
organlar
Kulakçık - kanın girdiği kalp boşlukları
Kutikula - bazı solucanlarda epidermisin
yüzeyinde koruma görevi olan ince veya
kalın tabaka
P
Plakcıklar – balık ve sürüngenlerin
derilerindeki boynuzsu kabuklar
R
Retina - görmeyi sağlayan ışığa ve
renge duyarlı hücrelerin bulunduğu göz
tabakası
S
Seleksiyon - seçme. İnsanın daha güçlü
ve daha dayanıklı hayvanları seçmesi
Spermatozoit - erkek eşeysel hücre ya
da gamet
Solunum borusu (trakeler) - havayı
akciğerlere kadar taşıyan boru
Solungaçlar - suda yaşayan hayvanlaın
solunum organı
Sürüngenler – karada ve suda yaşayan
hayvanlar
Ş
Şirden - geviş getirenlerde midenin bir
bölümü (memelilerde)
T
Toynak - memelilerde parmaklarında
bulunan boynuszu yapı
Testisler - erkek cinsel organı
V
Vakuoller (Kofuller) – yedek besin depolamak ya da gerekmeyen maddeleri
atmak için küçük torbacıklar (baloncuklar)
Y
Yer soulcanı - kuyruksu kurbağagil
Yumurta hücresi - dişi üreme hücresi
Yumurtalık - dişi üreme bezi
Yumurta kanalları -yumurta hücrelerin yumurtalıktan ana rahmine taşınan
kanalları
Z
Zigot - döllenmiş yumurta hücresi
İÇİNDEKİLER
Kitabı nasıl kullanacaksınız
3
Konu 1. HAYVANLAR VE BİTKİLER ARASINDA BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
5
1.CANLI ORGANİZMALARIN YAŞAM ORTAMINDA Kİ İLİŞKİLERİ VE ORTAMA UYUM SAĞLAMLARI
2.HAYVANLAR VE BİTKİLER ARASINDA BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
6
8
Konu 2. HAYVANLARDA HÜCRELERİN, DOKULARIN VE ORGANLARIN YAPISI 9
1.HAYVAN HÜCRELERİNDE YAPISININ TEMEL ÖZELLİKLERİ VE GÖREVİ
2.HAYVAN VE BİTKİ HÜCRELERİ ARASINDA BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
3.HAYVANLAR HÜCREDEN, DOKULARDAN, ORGANLARDAN VE
ORGAN SİSTEMLERİNDEN OLUŞMASI VE ONLARIN UYUMU
Konu 3. HAYVAN GRUPLARI VE ADLANDIRILMALARI
1.HAYVANLARIN AKRABALIKLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI VE ADLANDIRILMASI
2. İLKEL HAYVAN KRALLIĞI (PROTİSTA): İLKEL HAYVANLAR
3. HAYVANLAR KRALLIĞI- OMURGASIZ HAYVANLAR
4.OMURGALI HAYVANLAR
Konu 4. HAYVANLARDA DIŞ ÖRTÜ
1.HAYVANLARDA DIŞ ÖRTÜ
2.OMRGALI HAYVANLARDA DIŞ ÖRTÜ
Konu 5. HAYVANLARDA HAREKET
10
13
15
17
18
20
22
28
37
38
39
43
1. HAYVANLARDA HAREKET ORGANLARI
2. SUDA HAYVNALARIN HAREKETİ
3. HAYVANLARIN KARADA VE HAVADA HAREKETİ
44
44
46
Konu 6. HAYVANLARDA BESLENME
49
1. HAYVANLARDA BESLENME VE BESLENME ÇEŞİTLERİ
2. OMURGASIZ HAYVANLARDA BESLENME VE SİNDİRİM ORGANLARI
3. OMURGALI HAYVANLARDA BESLENME VE SİNDİRİM ORGANLARI
50
51
54
Konu 7. BESİN VE GAZLARIN TAŞINMASI
1. KAN- DOLAŞIM SIVILARIN YAPISI VE GÖREVLERİ
2. DOLAŞIM SİSTEMİNİN YAPISI VE GÖREVLERİ
3. OMURGASIZ HAYVANLARDA KAN DOLAŞIM SİSTEMİNİN YAPISI VE GÖREVLERİ
4. OMURGALI HAYVANLARDA KALBİN YAPISI VE GÖREVLERİ
5. BÜYÜK VE KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI
Konu 8: HAYVANLARDA SOLUNUM
1. HÜCRE SOLUNUMU VE SOLUNUM
2. SU ORTAMINDA Kİ HAYVANLARDA SOLUNUM ORGANLARI VE SOLUNUM ŞEKLİ
3. HAVADA VE KARADA YAŞAYAN HAYVANLARIN SOLUNUM ORGANLARI
VE SOLUNUM ŞEKLİ
Konu 9: HAYVANLARDA BOŞALTIM
1. HAYVANLARDA BOŞALTIM
2. OMURGASIZ HAYVANLARDA BOŞALTIM ORGANLARI VE ONLARIN GÖREVİ
3. OMURGALI HAYVANLARDA BOŞALTIM ORGANLARI VE ONLARIN GÖREVİ
57
58
58
61
62
63
65
66
67
68
71
72
72
73
Konu 10: HAYVANLARDA DUYULAR VE YAŞAM ORTAMIYLA BAĞLANTILARI 75
1. HAYVANLARDA DUYU ORGANLARIN ÖNEMİ
2. HAYVANLARDA DUYU ORGANLAR
- GÖRMR DUYU ORGANI
- İŞİTME DUYU ORGANI
- KOKU ALMA DUYU ORGANI
- TAD ALMA DUYU ORGANI
- DOKUNMA DUYU ORGANI
3. HAYVANLARDA SİNİR SİSTEMİNİN YAPISI VE GÖREVİ
Konu 11: ÜREME (ÇOĞALMA) VE GELİŞME
1. HAYVANLARDA ÜREME (ÇOĞALMA) VE GELİŞME
2. OMURGASIZ HAYVANLARDA ÜREME ORGANLARI VE GELİŞME SÜRECİ
3. OMURGALI HAYVANLARDA ÜREME ORGANLARI VE GELİŞME SÜRECİ
Konu 12: KALITIM, YAŞAM MÜCADELESİ VE SELEKSİYON
1. HAYVANLARDA KALITIM ÖZELLİKLERİ NASIL AKTARILIR
2. ORGANİZMALARIN DEĞİŞKENLİĞİ
3. HAYVANLARDA YAŞAM MÜCADELE SAVAŞI
4. DOĞAL VE YAPAY SELEKSİYON
76
76
76
78
79
80
81
82
85
86
87
88
91
92
93
94
95
Konu 13: ORGANİZMALAR VE YAŞAM ORTAMI
97
1. DOĞANIN ORGANİZASYONU
2. EKOLOJİK FAKTÖRLER VE YAŞAM TOPLULUĞUN SAĞLANMASI
3. EKOSİSTEMDE BESLENME ZİNCİRLERİ VE İLİŞKİLERİ
4. DOĞADA EKOLOJİ KONTROLÜ
98
100
101
103
ÖNEMLİ SÖZLER VE KAVRAMLAR
106
Organizmalar ve
yaşam ortamı
Ilinka Taneva: Biologija za VII oddelenie za osumgodi{no osnovno obrazovanie
* Prevod: [enaj Dalip * Lektor: Mr. Jeliz Ahmet * Kompjuterska obrabotka: Olga
Drozjuk, Bla`e Tofilovski * Podgotovka za pe~at-ureduvawe: PROSVETNO
DELO AD ul. Dimitrija ^upovski 15 - Skopje * Pe~ati: Grafi~ki centar - Skopje
* Tira`: 700 primeroci.
BİYOLOJİ - VII. Sınıf Dokuzyıllık İlköğretim Kitabı * Müellifler: İlinka Taneva * Çeviren:
ŞENAY DALİP * Lektör: Mr. Yeliz Ahmet * Bilgisayar Tasarımı: Ollga Drozjuk, Bllazhe
Tofillovski * Baskı - Düzenlenmesi: PROSVETNO DELO A. Ş. Ul. Dimitriya Çupovski 15
- Üsküp * Basım: Grafiçki centar * Tiraj: 700 adet.
CIP - Katologizacija vo publikacija
Nacionalna i univerzitetska biblioteka “Sv. Kliment
Ohridski”, Skopje
373.3.016:57(075.2)=163.3
TANEVA, Ilinka
Biologija za sedmo oddelenie za osumgodi{no osnovno
obrazovanie / Ilinka Taneva. - Skopje : Ministerstvo za
obrazovanie i nauka na Republika Makedonija, 2009. 109 str. : ilustr. vo boja ; 26 sm
Pova`ni zborovi i poimi: str. [108]
ISBN 978-608-4575-59-7
COBISS.MK-ID 79226122
111
Download