HASTANE KAYNAKLI ÜRİNER SİSTEM ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Oğuz KARABAY Hastane infeksiyonu; hastaneye yatış sırasında infeksiyonun klinik bulguları olmayan ve Enfeksiyonun kuluçka dönemi yatış tarihini içine almayan veya taburcu edilen kişilerde kuluçka dönemi hastanede bulunduğu dönemi içeren infeksiyondur. Üsi Üriner sistem enfeksiyonları tüm hastane enfeksiyonlarının yaklaşık %40’ından fazlasını oluşturması nedeniyle en sık görülen hastane enfeksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Hastane kaynaklı üriner sistem enfeksiyonlarının çoğu mortalite, morbidite ve hastane masraflarını belirgin olarak etkilememesine karşın, bu enfeksiyonların kümülatif etkisi göz önüne alındığında ortaya çıkan sonuçlar azımsanamayacak ölçüde yüksektir. Üriner sistem enfeksiyonları aynı zamanda mortaliteyi yaklaşık %15-25 arasında arttıran ürosepsis gibi hastane kaynaklı kan dolaşım enfeksiyonlarının en sık ikinci nedenini oluşturur. Epidemiyoloji Hastane kaynaklı üriner sistem enfeksiyonları hastaneden hastaneye ve klinikten kliniğe göre değişmekle birlikte %40 oranı ile en sık görülen hastane kaynaklı enfeksiyondur. Bunların ◦ %80 inden üretral katater kullanımı, ◦ %20’sinden ise ürolojik enstrumentasyon sorumludur. Hastaneye yatırılan hastaların en az %10 una çeşitli nedenlerle sonda takılmakta ve kateterize edilen hastaların %3-10’unda bakteriüri gelişmektedir. Bakteriüri gelişen hastaların %10-25’inde semptomatik üriner sistem enfeksiyonu görülmekte ve bunları %1-3 ü bakteriyemi ile seyretmektedir. Hastane kaynaklı üriner sistem enfeksiyonu Risk Faktörleri -Bayan cinsiyet -Diabetes mellitus -Malnutrisyon -Uzun süreli hastanede yatış öyküsü bulunan hastalar(uzun süreli kateterizasyon) -Diğer sistemlerinde aktif enfeksiyonları olan hastalar -Drenaj torbalarında bacteriyel kolonizasyon -Kateter bakımının yetersizliği -Potansiyel üropatojenlerle periüretral kolonizasyon -Serum kreatinin düzeyinin yüksekliği Katetere bağlı bakteriüriden sıklıkla kişinin kolon florası sorumludur.Bu bakteriler perineumdan periüretral alana gelir. Eksojen mikroorganizmalar direk olarak ya da kişinin, hastane personelinin elleri ile kolonize olabilirler. Kateter takılması sırasında katater lümeninden yada kataterin dış yüzü ile mukoza arasından bulaşma olabilir. Üretra alt ucunda normalde bakteri bulunur, kateterizasyon sırasında bir miktar bakteri mesaneye taşınabilir. Kateterin çıkarılması sonrasında 24 saat içinde de bakteriüri gelişebilir.Kateter kolonizasyonunda spesifik ve nonspesifik adherans mekanizmaları rol oynar. Non spesifik mekanizmalardan glikokaliks veya biyofilm bakteriyi çevreleyerek, antibiyotiklerin etkisinden ve konak savunma mekanizmalarından korur.Spesifik olarak fimbriyalar bakterinin epitelyum hücrelerine ve katatere tutunmasını sağlar. Gerçek üriner sistem enfeksiyonlarının yanısıra, hastane ortamında karşılaşılan asemptomatik bakteriüriler de, yanlışlıkla ÜSE tanısı alan ve gereksiz yere antibiyotik kullanımına neden olan sorunlardan biridir.Bu nedenle asemptomatik bakteriüri ve semptomatik üriner sistem enfeksiyonu ayırıcı tanısı iyi yapılmalıdır. Asemptomatik bakteriüri tanısı için aşağıdaki kriterlerden biri olmalıdır 1)İdrar kültürü alınmadan 7 GÜN öncesine kadar üriner kateter bulunan bir hastada ateş >38C, pollaküri,dizüri veya suprapubik hassasiyetin olmaması ve idrar kültüründe >105 cfu/ml üreme saptanması ve en çok iki tür bakterinin bulunması, 2)İlk idrar kültürü alımının 7 GÜN öncesine kadar, üriner kateter bulunmayan hastada ateş>38C,pollaküri,dizüri veya suprapubik hassasiyetin bulunmaması ve idrar kültüründe >105 cfu/ml üreme olması ve en çok iki tür bakteri bulunması Semptomatik Üriner Sistem Enfeksiyon Tanısı Tanı için aşağıdaki kriterlerden biri bulunmalıdır: 1)Ateş, pollaküri, dizüri ya da suprapubik duyarlılık bulgularından biri olan hastada idrar kültüründe >105cfu/ml üreme olması ve en fazla iki tür bakteri üremesi, 2)Ateş, pollaküri, dizüri yada suprapubik hassasiyet bulgularından ikisinin ve aşağıdaki kriterlerden en az birinin bulunması; a)Dipstick testinin lökosit esteraz ve/veya nitrat için pozitif olması, b)Piyüri, c)Santifürüj edilmemiş idrarın Gram yaymasında bakteri görülmesi, d)Miksiyon yoluyla alınmamış iki idrar kültüründe>105cfu/ml aynı üropatojenin üremesi, e)Uygun antibiyotik alan bir hastada üropatojen bir mikrooorganizmanın>105cfu/ml saf olarak üremesi, f)Doktorun üriner enfeksiyon tanısı koyması, g)Doktorun uygun antimikrobiyal tedaviye başlama zorunluluğunu hissetmesi 3)On iki aylıktan küçük bebeklerde ateş>38C, hypotermi>37C, apne, bradikardi,dizüri,letarji veya kusma bulgularından biri ve aşağıdaki kriterlerden en az birinin bulunması; a)Dipstick testinin lökosit esteraz ve/veya nitrat için pozitif olması, b)Santifirüj edilmemiş idrarın Gram yaymasında bakteri görülmesi, c)Miksiyon yoluyla alınmamış iki idrar kültüründe>100cfu/ml aynı üropatojenin üremesi, d)Uygun antibiyotik tedavisi alan bir hastada üropatojen bir mikroorganizanın >105cfu/ml üremesi, e)Doktorun üriner enfeksiyon tanısı koyması, f)Doktorun uygun antimikrobiyal tedaviye başlama zorunluluğunu hissetmesi Üriner sistemin (böbrekler, üreter, mesane, üretra veya retroperitoneal ya da perinefritik boşluklardaki dokular) diğer enfeksiyonları için aşağıdaki kriterlerden biri bulunmalıdır: 1)İlgili taraftaki sıvı (idrar dışında) veya doku kültüründe mikroorganizma izole edilmesi, 2)Doğrudan doğruya muayenede, ameliyatta veya histopatolojik inceleme sırasında abse veya başka bir enfensiyon bulgusu saptanması, 3)Ateş>38C, ilgili tarafta lokalize ağrı veya hassasiyetten ikisi ve aşağıdakilerden birinin olması; İlgili taraftan pürülan drenaj, Kan kültüründe mikroorganizma izole edilmesi, Enfeksiyonun radyolojik belirtileri, Doktorun enfeksiyon tanısı, Doktorun uygun antimikrobiyal tedaviyi başlaması. 4)12 aylıktan küçük bebeklerde ateş>38C, hypotermi<37C, apne ,bradikardi, letarji veya kusmadan birinin ve aşağıdakilerden birinin bulunması: İlgili taraftan pürülan drenaj, Kan kültüründe mikroorganizma izole edilmesi, Enfeksiyonun radyolojik belirtileri, Doktorun enfeksiyon tanısı. ETKEN MİKROORGANİZMALAR Yapılan çalışmalarda ;yatan hastalara ait idrar örneklerinden izole edilen gram olumsuz çomakların %43’ünün E.coli,%22.6’sının non fermantatifler,%19.2’sinin Klebsiella cinsi, %19.2’sinin Enterobakter cinsi, %4.8 ‘inin Citrobacter cinsi bakteriler olduğu saptanmıştır. Aynı hastanede ayaktan takip edilen hastalarda bu oranlar E. Coli için %68.2 , Klebsiella için %12.7, non fermantatifler için %8.7, proteus için % 5.9 olarak bulunmuştur. Yatan ve ayaktan takip edilen hastalarda E.coli her ikisinde de ilk sıradadır. Ancak yatan hastalarda ikinci sırayı hastane enfeksiyonlarından sık soyutlanan non fermantatifler almıştır. KISA SÜRELİ KATATERİZASYON Bir-otuz gün arasında uygulanan üriner kateterizasyon için kullanılır.Daha çok postoperatif dönemdeki hastalarda kullanılır ve ortalama kalış süresi birkaç günü geçmez.Hastalara kataterin ilk takılması ile yaklaşık %1-10’unda bakteriüri gelişir.Bu oran ilk haftanın sonunda %10-40’a kadar yükselir. Kataterizasyon uygulanım süresi dışında uygulama sayısı da bu oranı arttırmaktadır.Katatere bağlı bakteriürili hastaların yaklaşık %10-30’unda klinik bulgular tabloya eşlik etmektedir.Erken dönemde kateterizasyonun sonlandırılması, bakteriürinin ortadan kaldırılmasında etkili olur. UZUN SÜRELİ KATETERİZASYON Otuz günden daha uzun süreli kateterizasyon için kullanılır.Hastalar çoğunlukla nörolojik defekti bulunan hastalar olup tabloya inkontinans ya da mesane boynu obstruksiyonu gibi nöroanatomik bozukluklar eklenir. Bu hastaların hemen hemen tümünde bakteriüri gelişmektedir.Enfeksiyonların yanı sıra taş oluşumu, obstruksiyon yada abse oluşumu da sık görülebilir.Hastalara aralıklı kataterizasyon uygulamaları komplikasyonların azaltılması açısından yararlı olabilir. Kısa süreli Uzun süreli -E. Coli - E. Coli -Eterokoklar -P. Auroginosa -P. Auroginosa - P.mirabilis -Klebsiella pneumonia -Providencia spp. -Enterobacter spp. -Morganella morgani -Stafilococcus epidermidis -Stafilococcus aureus TEDAVİ Uzun süre sondası olan hastalarda ortaya çıkan bakteriürilerin tedavi edilmesinde esas kriter hastada bakteriüriye ateş, akut pyolonefrit,bakteriyemi gibi bulguların eşlik ediyor olmasıdır. Üriner sistem enfeksiyonu belirtileri olmadan verilen antibiyotiklerin semptomların ortaya çıkmasını ve komplikasyonları engelleyici etkisi yoktur.Bu yanlış uygulama dirençli bakterilerin insidansını arttırır. Hangi tip kateterizasyon olursa olsun ‘‘asemptomatik bakteriüri’’ tedavi edilmez. Antibiyotik tedavisi sadece semptomatik üriner sistem enfeksiyonlarında endikedir. En önemli noktalardan biride sonda ile ilişkili bakteriürilerin idrar sondası ortadan kaldırıldıktan sonra tedavi edilmesidir. Tedavi öncesi;idrar kültürü kan kültürü idrarın gram boyalı incelemesi mutlaka yapılmalısır. Gram negatif basillerin tedavisinde 3. kuşak sefalosporinler veya florokinolonlar kullanılabilir. Eğer psoudomonas auroginosa şüpheli ise ciprofloksasin ile tedaviye ceftazidim veya cefepime eklenebilir. Gram + koklar için de vankomisin tedavide kullanılabilir. Tedavide genellikle parenteral antibiyotikler tercih edilmelidir ve 7-10 günlük süre yeterlidir. Tedavi duyarlılık testlerine göre belirlenmelidir. Kandidüri Genellikle asemptomatiktir.İnsidansı kataterizasyon süresi, hastanede kalış süresi ve antibiyotik kullanımı ile yakından ilişkilidir.Akut ve kronik ciddi hastalığı olanlarda kandidüri sistemik kandidiyaz için risk oluşturabilir. Semptomatik üriner kandida enfeksiyonlarının tedavi edilmesi gerekmektedir.Kandida sistiti için 7-14 GÜN oral olarak nadiren de ıv olarak flukonazol, invaziv fungal sistitin eradikasyonunda 5 gün süreyle amfoterisin B önerilmektedir. Önlemler -Üriner sistem enfeksiyonlarından korunma yöntemleri arasında en önemlisi, gereksiz üriner kateter kullanımından kaçınmak yada kataterizasyon süresini mümkün olduğunca kısa tutmaktır. -Prezervatif katater erkek hastalar için kalıcı olmayan katatere oranla iyi bir alternatif olup bakteriüri riskini önemli ölçüde azaltmaktadır.Bununla birlikte uzun süreli prezervatif sondaların üriner enfeksiyona yatkınlığı arttırabileceği belirtilmektedir. -Aralıklı mesane kateterizasyonu da kalıcı olmayan kateterle karşılaştırıldığında spinal kord travmalı hastalarda ÜSE insidansını belirgin olarak düşürdüğü gösterilmiştir. -Suprapubik kateterlerin hastalarda normal mesane kateterizasyonuna oranla kullanımının daha kolay ve bakteriüri insidansının daha az olduğu belirtilmiştir. Kalıcı olmayan kateter yerleştirileceği zaman, aseptik tekniklerin uygulanması oldukça önemlidir.Bunlar; -El yıkama -Steril eldiven kullanımı -Steril örtü ve aseptik solüsyon kullanımını içermektedir. Uygun çaplı kateter kullanılmalı, Balonlu kateter ise 8-10 ml steril sıvı ile balon şişirilmeli, Çekilme ve hareketi önlemek için kadınlarda bacağa, erkeklerde karın alt kısmına flasterlerle sabitlenmelidir. Sistemik antibiyotik profilaksisi kısa süreli kateterizasyon uygulanan hastalarda ÜSE riskini azaltabilir,ancak bu uygulamalar daha uzun dönemde çoğul dirençli bakteri kolonizasyon riskini ve seçilme riskini arttırarak hastane ve YBÜ’de dirençli flora etkinliğine neden olabilir. Sistemik antibiyotik profilaksisi ÜSE gelişimini engelleyemeyeceğinden rutin uygulanımından kaçınılmalıdır. Asemptomatik bakteriürinin tedavisi de febril atakları engellememektedir. KAYNAKLAR -Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi ( Prof. Dr. Ayşe Willke Topçu, Prof. Dr. Güner Söyletir, Prof. Dr. Mehmet Doğanay) -Up To Date (Ürinary tract infection associated with uretral catheters;Thomas Fekete, Stephen B Calderwood, Allyson Bloom) -Sağlıkta Birikim (Hastane kaynaklı Üriner sistem enfeksiyonları;Prof Dr.Bilal Gümüş,Uz. Dr Oktay Üçer) -Türkiye Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Cep Kitabı