Renal anomaliye yol açan genler

advertisement
NEFROLOJİ KONU SUNUMU
19.03.2009
DR. NİHAL MADAK
ÇOCUKLARDAKİ KONJENİTAL RENAL
MALFORMASYONLARININ HOXA11 VE HOXD11
GEN MUTASYONLARIYLA İLİŞKİSİ

ÖZET
Deneysel çalışmalar homeobox genlerin (HOXA11
ve HOXD11) üriner sistem ve böbreklerin
gelişiminde önemli olduğunu göstermiştir. Hoxa11
ve hoxd11 çift mutasyon taşıyan farelerde renal
agenezi ve hipoplazi gelişmiştir. Bu zamana kadar
hoxa11 ve hox11d genlerinin insanlardaki konjenital
renal ve üriner sistem anomalileri üzerindeki etkisi
çalışılmamıştır. Bu çalışmada nonsendromal renal
malformasyonlarla bağlantısı incelenmiştir.


Bu çalışmaya birbirinden bağımsız 26’sı
unilateral renal agenezisi olan, 20 renal
hipodisplazi, 13 multikistik displastik böbrekli
çocuğun DNA örnekleri dahil edilmiştir.
PCR yöntemiyle bakılan exonlarda Hoxa11
ve hoxd11 gen çiftlerinden 12 oligonükleotide
rastlanmıştır. 59 örneğin hepsi SSCP (singlestrand conformation polymorphysim)
yöntemiyle çalışılmıştır.

Çalışmamızda hox11a ve hox11d gen
mutasyonların insanlarda nonsendromik renal
parenkimal hastalıkla bağlantılı olduğunu
desteklemediği görülmüştür. İleride yapılacak
çalışmalar bu genlerin nefrogenez üzerindeki
etkilerinin genetik ve gelişimsel faktörlerden
etkilenip etkilenmediğinin açıklığa
kavuşturulmasını sağlayacaktır.
Giriş

İnsan metanefrozunun şekillenmesi 5.
gestasyonel haftada mezonefrik duktustan
üreter epiteli tomurcuklandığında görülmektedir.
Renal mezankimin yoğunlaştığı yerde nefronlar
ve diğer toplayıcı kanallar oluşmaktadır. Bu
gelişim basamaklarındaki bir aksama konjenital
renal ve üriner yolların anomalisine
(CAKUT=congenital anomalies of the kidney
and urinary tract) yol açmakta ve bu nedenle
bazı çocuklarda kronik böbrek yetmezliğine
gidiş görülmektedir.

Unilateral renal agenezi, renal hipodisplazi,
ve multikistik displastik böbrek gibi renal
parenkimal anomaliler CAKUT adı altında
toplanır. TCF2, PAX2, EYA1, SALL1 ve
SAX1 genleri kronik renal yetmezlikte ve non
obstruktif renal hipodisplazide identifiye
edilmiştir. Vakaların %23’ünde multiorgan
anomalileri saptanmıştır.

Hastaların çoğunda renal parenkimal
hastalıkla birlikte sendromik fenotip
görülmemektedir. Çoğunluğu sporadik olarak
görülse de, ailesel olarak rapor edilen non
sendromik renal anomaliler de vardır.

Homeobox genleri üriner sistemin birçok
hücresinde eksprese edilir. Mutasyonu
taşıyan iki paralel grupta benzer fenotip
görülmüştür. Homozigot mutant Hox11a veya
hox11d genleri taşıyan farelerin normal
böbreklere sahip olduğu görülürken, çift
homozigot mutant olan farelerde renal
agenezi, hipoplazi ve displazi gelişmiştir.

HOX11A/HOX11D genleri insan
CAKUT’unda daha önceden çalışılmamıştır.
İnsan ve fare nefrogenezi benzerlik gösterdiği
için sonuçların insan üzerinde
yorumlanabileceği düşünülmüştür
METOD

Şubat 2001 den Aralık 2006 ya kadar renal
diplazi, hipoplazi ve multikistik displastik
böbrekli hastalar çalışmaya alındı. Hastaların
hikayesi, fizik bakı bulguları ve laboratuar
verileri kaydedildi. Görüntülemeler USG,
DMSA, VCUG ve IVP ile yapıldı.

Unilateral renal ageneziler ve multikistik
displastik böbrek hastaları USG ve DMSA ile
belirlendi. Renal hipodisplazilere tanı 6 ayın
üzerindeki çocuklarda histolojik olarak veya
USG ve DMSA da kortikomedüller
diferansiyasyonun azalması ile konuldu.
SONUÇLAR

59 (36 erkek, 23 kız) radyolojik olarak
konjenital renal parenkimal hastalık ve
ipsilateral normal alt üriner sistem taşıyan
hastaların örnekleri üzerinde çalışıldı.
Çalışmada 26 unilateral renal agenezili
çocuk, 20 non obstruktif- non reflüksif renal
hipodisplazili çocuk ve 13 multikistik
displastik böbrekli çocuk vardı. 8 çocuk KBY
idi.ortalama tanı yaşı 2.9 +- 3.4 yaş (0.1-18
yaş) idi.


2 hastanın CAKUT açısından pozitif aile
hikayesi vardı. Bilateral renal hipodisplazi
olan bir kız çocuğunun babası ve
büyükbabasında aynı hastalık mevcuttu.
Unilateral renal agenezili bir erkek çocuğun
annanesinde aynı hastalık mevcuttu.
Hastalar arasında jel elektroforezinde SSCP
yöntemiyle hox11a ve hox11d gen
bölgelerindeki mutasyon ve polimorfizm
açısından bir özellik saptanmadı.
TARTIŞMA

İncelenen 59 hastanın tamamında bu
genlerde mutasyona rastlanmadı. Bu sonuca
göre bu genlerin CAKUT’un önemli bir nedeni
olmadığı düşünüldü. Bir olasılık yanlış
negatiflik olabilir. Çünkü, kullanılan tek metod
olarak SSCP yöntemiyle bu mutasyona
rastlamamış olunabilir. Eğer çift yöntemle
çalışılmış olsa %97 güvenirlilik sağlanmış
olacaktı. İntron bölgesi olarak RNA ya
dönüştürülmemiş HOX genleri de olabilir.

Ayrıca bir çok araştırmacı insanlarda HOX
geni mutasyonuna rastlanamayacağına
inanmakta, mutasyona uğramış olan
embriyoların erken embriyonik dönemde
kaybedildiği görüşünde dirler. Diğer bir
ihtimalde belki de bu mutasyonun insanlarda
kliniğe yansımayan minor bulgularla gittiği
şeklindedir.

Thompson ve Nguyen isimli araştırmacılar
konjenital amegakaryositik trombositopeni ve
radioulnar sinostozu olan yeni bir katılımsal
aktarılan sendrom tanımlayıp HOXa11 geninde
bir nokta mutasyona rastlamışlardır. Ek olarak el
ayak genital sendromu olarak adlandırılan
dominant geçişli nadir bir hastalıkta
ekstremitelerin distalinde anomalileri ve alt
genitoüriner sistem malformasyonunda HOXa13
geninde mutasyona rastlanmıştır.


Bu çalışmadaki olgular sadece CAKUT idi,
çoğu KBY bile değildi, ne sendromik bir
görünüm ne de diğer organsal patolojilere
sahiptiler. Belki de bu genlerin mutasyonu
multi organ disgenezisi ile ilişkilidir.
Ayrıca farelerde Vitamin A eksikliği, renal
anomalili olguların çoğunda HOX genlerinin
expresyon regulasyonu ile birliktelik
göstermektedir.

Sonuç olarak CAKUT gelişiminde başka
genlerin rolü, gelişimsel ve çevresel faktörler
rol oynamaktadır. İnsandaki gelişimsel renal
hastalığın etyolojisini anlamak için bu konuda
daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.
Download