enerji kablolarında dağınık optik fiberli sensörlerle sıcaklık algılama

advertisement
YÜKSEK GERİLİM KABLOLARINDA
OPTİK FİBERLİ SENSÖRLERLE GERÇEK ZAMANDA
SICAKLIK ALGILAMA UYGULAMASI
Güneş YILMAZ
Sait Eser KARLIK
Türk Pirelli Kablo ve Sistemleri A.Ş.
AR-GE Bölümü
Mudanya/BURSA
Uludağ Üniversitesi
Mühendislik Mimarlık Fakültesi
Elektronik Mühendisliği Bölümü
Görükle/BURSA
E-mail: [email protected]
E-mail: [email protected]
Abstract
Existence of high temperature regions along
the cable axis limits the transmittable load capacity
in underground power cables. It is very difficult to
determine and control these ‘hot spots’. This results in
either an additional cost in cable construction or a
contraction in the life of the cable. Optimum use of
power cables and optimum control of the temperature
profile along the cable before and during loading
process without taking any risk need rapid collection
and evaluation of temperature data. Various methods
have been developed to meet these requirements.
In this paper, distributed temperature sensing
of power cables with optical fibers is examined and
compared with other techniques. Examples of
practical measurements are given and results of these
measurements are interpreted. Also applications of a
SCADA based system called Real-Time Thermal
Rating (RTTR) that evaluates the data collected by
distributed temperature sensing method are explained.
1. Giriş
Yüksek gerilim enerji iletim ve dağıtım
sistemlerinin kurulması büyük yatırımlar gerektirdiği
için kablo sistemleri en azından 25-30 yıllık bir zaman
dilimi boyunca ekonomik ve güvenilir şekilde çalışma
yeteneğine sahip olmalıdır. Kablonun belirtilen süre
içerisinde planlanan elektrik gücünü iletmesi ve
problemsiz hizmet verebilmesi, kablo sıcaklığıyla
yakından ilgilidir. İletken sıcaklığının yüksek olması,
kablo yalıtkanında büyük hasarların oluşmasına yol
açabilir. Ayrıca, belirli bir gerilim seviyesinde
iletilebilecek maksimum yük, yaşlanmadan dolayı
yalıtkanda oluşan kayıplar, maksimum akım ve buna
bağlı olarak çalışma sıcaklığıyla sınırlandırılmıştır.
Metal iletkenin yüzeyi kablodaki en sıcak bölge
olacağından, yalıtkanı korumak için iletkenin yüzey
sıcaklığının sınırlandırılmasının gerektiği açıktır.
Enerji kablosu üretiminde en çok tercih
edilen yalıtkan, XLPE kısaltmasıyla anılan çapraz
bağlı polietilendir. XLPE, normal polietilene göre
yüksek
sıcaklıklarda
daha
kararlı
davranış
göstermektedir. Yüksek sıcaklıklara dayanabilmesi,
büyük akımların taşınmasına imkan sağlamaktadır.
90C’de sürekli çalışabilmesi ve kısa sürelerde de
250C’ye dayanabilmesi, XLPE’nin kısa devre
durumlarındaki yüksek sıcaklıklara da dirençli
olduğunu göstermektedir.
XLPE yalıtkan malzemesinin yaşlanma
süresinin en iyi ifadesi Zhurkov modelinde
açıklanmıştır [1].
 U  E 
   0 . exp 0


kT

(1)
Burada, U0 aktivasyon enerjisi, 0 malzeme
moleküllerinin ters titreşim frekansı,  yapısal
parametre, E uygulanan elektrik alan, k Boltzman
sabiti ve T sıcaklıktır.
(1) formülünden de açıkça görüldüğü gibi,
kabloda oluşan ısı miktarının ve ısı dağılımının
bilinmesi büyük önem taşımaktadır..
Kablonun tümleşik ısıl davranışı kablo
boyunca belirli noktalarda termokuplörler vasıtasıyla
yapılan ölçümler dikkate alınarak, farklı yük
büyüklükleri ve mevsim şartları için ancak bazı
varsayımlar altında tahmin edilebilmektedir. Kesin bir
ısıl davranışı belirlemek oldukça zordur.
Sonlu elemanlar yöntemi gibi matematiksel
modellerle elde edilen sıcaklık değerleri gerçek
değerlere en fazla %80-90 civarında yaklaşmaktadır.
Hesaplamalarda iyimser varsayımlar kullanıldığında,
öngörülen yükte çalışan kablonun ısıl nedenlerden
dolayı zamanla arızalanma riski yüksektir. Kötümser
varsayımlar ise, var olan kapasiteyi sınırladığından,
ekonomik
açıdan
optimum
yararlanmayı
engellemektedir.
Teorik hesaplamaların ve simülasyonların
pratikte karşılaşılan çevresel değişiklikleri tam olarak
öngörmesi çok zordur.
Noktasal ısı ölçüm sistemi adı verilen
geleneksel algılama sisteminde, her bir ölçüm noktası
için bir termokuplör ya da platin direnç probu
gerekmektedir. Bu nedenle, kablo uzunluğu boyunca
sağlıklı bir sıcaklık profili çıkarabilmek için çok
sayıda sensöre ve fiber bağlantısına ihtiyaç duyulur.
“Dağınık algılama” ifadesi, sadece bir sensörün kablo
boyunca binlerce bağımsız ölçüm noktasından veri
toplayabildiği bir tekniği tanımlar. Dağınık sıcaklık
algılama (DTS) yönteminde, kuvars fiberin kendisi
sensör görevini üstlenmiştir. Bu nedenle, geleneksel
yöntemdeki veri toplama elemanlarına gerek
kalmamakta, fiberin karakteristik özelliklerinden
faydalanılmaktadır. Ölçümde kullanılan kuvars
fiberler, genellikle haberleşme uygulamalarında
kullanılan fiberlerin aynısıdır. DTS’in geleneksel
algılamaya göre avantajları şunlardır:
 Düşük maliyet
 Eşzamanlı çalışan çok sayıda ölçüm noktası
 Verilerin sadece bir işlemci tarafından toplanması
 Büyük kablo uzunluklarında ve değişen coğrafik
özellliklere sahip geniş alanlarda, sıcaklık
ölçümlerinin yanısıra konum bilgisi de sağlaması
 Kurulumun ve bakımın basit olması
Optik
fiberin
algılama
elemanı
olarak
kullanılması, elektriksel ve kimyasal açıdan risk
taşıyan ortamlarda güvenilirlik, elektromagnetik
girişime bağışıklık, aşınmalara karşı yüksek direnç ve
kanıtlanmış, uygun fiyatlı iletim ortamı gibi fiberin
doğasından gelen çeşitli avantajlara sahiptir.
2. Ölçme Yöntemi
Optik fiberli DTS, haberleşme alanında da
yaygın şekilde kullanılan optik zaman domeni
yansıma ölçme (OTDR) yöntemine dayanır. OTDR,
fiberde geri-yansıyan ışığın şiddetindeki değişimi,
ışığın katettiği mesafenin fonksiyonu olarak belirler.
Işık, fiber içinde yayılırken, bir kısmı saçılır
ve geriye doğru yansır. Bu saçılma, yoğunluk ve
malzeme yapısının oluşturduğu Rayleigh saçılması ile
moleküler ve hacimsel titreşimlerin oluşturduğu
Raman ve Brillouin saçılmalarının bileşimidir.
Rayleigh saçılması, sıcaklık değişimlerine çok az
duyarlı olup daha çok kayıpların, kırılmaların ve
inhomojenliklerin belirlenmesinde kullanılır. Raman
ve Brillouin saçılmaları, sıcaklığa duyarlıdır. Geniş
sıcaklık bağımlılığı olmasına karşın, Brillouin
saçılmasını Rayleigh saçılmasından ayrıştırmak kolay
değildir. Bu durum, algılayıcının maliyetini arttırır.
Raman saçılması ise, DTS’de kullanılabilecek kadar
güçlü ve ayrık bir saçılmadır [2].
Raman saçılması, Stokes (düşük foton
enerjisi) ve anti-Stokes (yüksek foton enerjisi)
yayınımlarından oluşan bileşenler üretir. Geri saçılan
ışığın anti-Stokes yoğunluğunun Stokes yoğunluğuna
oranı olan Rr,

Rr   s
 a
Şekil 1. Raman ve Brillouin Saçılmaları
Kablonun sıcaklık profili çıkarılırken,
sıcaklık ölçümünün yanısıra, ölçüm bilgisini gönderen
noktanın konumunun da bilinmesi gerekir. OTDR
yönteminde, ışığın yansıma süresinin ölçülmesiyle
saçılma noktasının belirlenmesi mümkündür. İleri ve
geri yönde ışığın yayılma zamanı t ise, ışığın aldığı
yol,
d
c.t
2n
formülüyle bulunabilir. Burada; c ışığın boşluktaki
hızı ve n fiberin kırılma indisidir. Günümüzde, ticari
sistemler 10 km uzunluklu 50/125 m çok modlu
fiberin sıcaklığını 1 metrelik uzamsal (spatial)
çözünürlük ve 1C’lik sıcaklık çözünürlüğüyle ölçme
yeteneğine sahiptir.
3. Ölçme Düzeneği ve Performans Parametreleri
DTS ölçme düzeneğinde Neodimium katkılı
lazer, 1064 nm dalga boylu <10 ns süreli darbeler
üretmektedir. Yönlü kuplör, üretilen darbeleri geriyansıyan işaretten ayırır. Optik fiberde saçılan Raman
işareti filtrelenir ve bir fotodiyot tarafından algılanır.
Daha sonra bu işaret kuvvetlendirilip yüksek hızlı bir
analog-sayısal çeviriciden geçirilir. İşaret-gürültü
oranı arttırılarak gösterge ünitesine ve/veya ilgili
sistem arabağdaşımlarına gönderilir. Çalışmada
kullanılan düzenek Şekil-2’de gösterilmiştir.
4

hcv 
 exp


 kT 

(3)
(2)
ile verilir. Burada, h Planck sabiti, c ışık hızı, v
ölçümün yapıldığı frekanstaki (pompalama frekansına
göre) kayma, k Boltzmann sabiti ve T (K cinsinden)
sıcaklıktır. Bu oran, oda sıcaklığında  0.15 kadar
olup 0 - 100C aralığında  %0.8 / C’lik sıcaklık
bağımlılığına sahiptir.
Raman ve Brillouin saçılmaları Şekil-1’de
gösterilmiştir.
Şekil 2. DTS Ölçme Yöntemi
Şekil-2’de gösterilen DTS ölçme yönteminde
performansı etkileyen parametreler şunlardır:
 Fiber Uzunluğu (Uzamsal Aralık) : Uzamsal
aralık,
istenilen
performans
kriterlerinin
sağlandığı maksimum fiber uzunluğu şeklinde
tanımlanabilir. Fiberin her iki yöndeki toplam
kaybı ile belirlenir. Bu belirlemede, sistemdeki
bağlantı elemanları ve problar da dikkate
alınmalıdır.
 Uzamsal Çözünürlük ve Örnekleme Aralığı:
Uzamsak çözünürlük, sıcaklık-mesafe grafiğinde
sıcaklık değişiminin %10’u ile %90’ı arasındaki
uzaklıktır. DTS’in bölgesel sıcaklık değişimine
verdiği cevap bu parametrenin yardımıyla
belirlenir. Sıcaklık değişimi DTS uzamsal
çözünürlüğünden daha küçük bir bölgede
oluşuyorsa, ölçülen sıcaklık gerçek sıcaklıktan
sıcaklık değişim aralığı/uzamsal çözünürlük oranı
kadar daha düşük olacaktır.
Örnekleme aralığı, iki ölçüm noktası
arasındaki mesafe olup fiber sensördeki toplam
ölçüm noktası sayısını belirler. Uzamsal
çözünürlükten daha küçük aralıklarla örnekleme
yapılarak sıcaklık değişim noktalarının yerleri
daha kesin bir şekilde belirlenebilir.
 Sıcaklık Çözünürlüğü: Ölçülen değerlerin
tutarlılığının göstergesi olup ölçümün bir standard
sapmasında tanımlanır.
 Ölçüm Süresi: Bir fiber sensör çevriminin belirli
bir çözünürlükteki sıcaklık profolini elde etmek
için gereken zaman aralığına ölçüm süresi denir.
Bu süre, geri-yansıyan işaretin algılanmasını ve
işlenmesini içerir.
 Isıl Cevap Süresi: Kablo ve kılıf yapısının
yanısıra sensör ile sıcaklığı ölçülecek cismin ısıl
bağlantı kalitesiyle yakından ilgilidir. Fiberde ısıl
cevap süresi <0.5s’dir.
entegrasyonu Şekil-3’te gösterilmiştir. Bu şekildeki
fiber entegrasyonu, kablonun üretim ve kurulum
süreçlerine bağımlı olmadığından, kablonun standard
tasarımında başka bir değişikliğe gerek kalmamakta
ve ihtiyaç duyulduğunda tüplerin içindeki fiberlerin
yenileriyle değiştirilmesi mümkün olmaktadır.
Şekil 3. Optik Fiberin 154 kV Enerji Kablosuna
Entegrasyonu
120 metre uzunluğundaki 154 kV XLPE
enerji kablosu üzerinde optik fiberli DTS yöntemi
kullanılarak yapılan ölçümlerden elde edilen sıcaklık
grafiği Şekil-4’te verilmiştir.
4. Ölçüm Sonuçları
DTS ile sıcaklık ölçme yönteminde yüksek
gerilim kablolarına fiberin en uygun biçimde
yerleştirilmesi büyük önem taşır. İdealde fiber, kablo
iletkeninin
mümkün olduğu kadar
yakında
bulunmalıdır. Ancak iletkene erişebilmek için kablo
yalıtkanını yarmak gerektiğinden bu yaklaşım pratik
değildir.
Karar verilmesi gereken önemli bir nokta,
fiberin yüksek gerilim kablo konstrüksiyonuna dahil
edilip edilmemesidir. Bu durumda fiberin, çeşitli
bükme ve yüksek sıcaklık işlemlerini de kapsayan
yüksek gerilim kablosu üretim süreçlerine dayanması
gerekliliği ortaya çıkabilir.
Çalışmada, optik fiberlerin enerji kablolarına
entegrasyonu, fiberlerin yüksek gerilim kablolarında
ekran tellerinin arasına konulan özel nonmanyetik
tüpler içerisine, orta gerilim kablolarında da dolgu
malzemesi içerisindeki plastik tüplerin bünyesine
yerleştirilmesiyle
gerçekleştirilmektedir.
Optik
fiberlerin 89/154 kV yüksek gerilim kablosuna
Şekil 4. 154 kV XLPE Deney Kablosunda Elde
Edilen Sıcaklık Grafiği
Şekil-4’ten görüldüğü gibi test süresinin ilk
16 saatinde kabloya akım verilmiş ve 48 saat süresince
kablodaki sıcaklık değişimleri izlenmiştir. I, III, V ve
VI ile işaretlenmiş grafik parçaları toprak içindeki
kablonun, II ve IV ile işaretlenmiş grafik parçaları ise
bir boru içine yerleştirilmiş kablonun sıcaklık profilini
göstermektedir. Her durumda, kablo sıcaklığı
XLPE’nin tipik maksimum çalışma sıcaklığı olan
90C’yi aşmadığı gibi bu sıcaklık değerlerine sadece
boru içindeki kablolar ulaşmıştır. Topraktaki kablonun
eriştiği maksimum sıcaklık ise 80C civarındadır.
5. Gerçek Zamanda Isıl Sınıflama (RTTR)
Gerçek zaman verilerinin manuel olarak
değerlendirilmesi
yoluyla
kablo
sisteminin
kapasitesinin
ve
yüklenme
performansının
belirlenmesi pratik bir yol olmadığı için sıcaklık
ölçümü tek başına fazla bir anlam taşımamaktadır. Bu
nedenle, geliştirilmekte olan SCADA tabanlı Gerçek
Zamanda Isıl Sınıflama (RTTR) yöntemi ölçülen
sıcaklık ve yükleme verilerinin işlenmesinde karmaşık
yazılımlar kullanmaktadır [3]. RTTR’ın temel
hedefleri şu şekilde sıralanabilir:
 Sistemdeki sıcak noktaların tespiti
 Sistemin yüklenme kapasitesinin gerçek zamanda
hesaplanması
 Kısa süreli aşırı yük kapasitesinin hesaplanması
 Kablo sistemleri arasındaki yük akışının
optimizasyonu
 Öngürülemeyen aşırı yüklenmelerde alarm işareti
üretimi
Yer altı kablolar, havai hatlar, tünel kabloları ve
deniz altı kabloları gibi çok çeşitli kablo
uygulamalarında kullanılabilen RTTR ölçme yöntemi
Şekil-5’te gösterilmiştir.
Şekil 5. RTTR Ölçme Yöntemi
Şekil-5’te görüldüğü gibi RTTR sistem
mimarisi kablo sistemi yakınındaki alan birimleri ve
kontrol merkezindeki merkezi birim olmak üzere iki
ana bölümden oluşmaktadır. Alan birimleri,
sensörlerden verileri toplar, bu veriler ışığında ilkel
analizler gerçekleştirir ve bunları modem vasıtasıyla
merkezi birime gönderir. Merkezi birim ise alan
birimlerinden gönderilen verileri işler.
Merkezi birimdeki
Kullanıcı - Makine
Arabağdaşımı
(MMI),
Grafiksel
Kullanıcı
Arabağdaşımı (GUI), alarm ünitesi ve geçmiş veri
göstergelerinden oluşur.
GUI, kullanıcı uygulamaları için ayrılmış
olup mevcut şartlar altında sistemin kapasitesiyle ilgili
bilgilerin sunumunun yanısıra, kablo sistemindeki
değişikliklerin algılanmasını da sağlar. GUI’dan,
mevcut yük (ölçülen akım), mevcut şartlar altında
(toprak sıcaklığı ve ısıl direnç) iletilebilecek
maksimum sürekli yük, belirli zaman dilimlerinde
iletilebilecek maksimum aşırı yük, iletken sıcaklığı,
mevcut yük altında izin verilen iletken sıcaklığına
erişim süresi ve optik fiberdeki maksimum sıcaklıkla
ilgili veriler elde edilebilir.
Alarm ünitesi, tehlikeli ya da beklenmeyen
durumlarda kullanıcıyı uyarmak için grafiksel ve
görsel alarmlarım üretiminde ve yönetiminden
sorumludur.
Son olarak geçmiş veri göstergeleri,
depolanmış bilgiler üzerinde on-line ve off-line
analizler yapabilme imkanı sağlamaktadır. Tüm veri
erişimleri bir kullanıcı-hizmet ünitesi çevresinde
gerçekleştiğinden, kullanıcı dial-up bağlantı yoluyla
herhangi bir veri ya da veri topluluğunu görebilmekte,
analiz edebilmekte ve kendi uç birimine
indirebilmektedir.
1.2m derinlikte ve 20C ortam sıcaklığındaki
154kV bakır iletkenli XLPE yer altı deney kablosunda
GUI kullanılarak yapılan RTTR ölçümleri, kablo
sisteminde kararlı halde iletilebilecek maksimum
yükün %60’ı kadar bir ön yük mevcutken 15 dakika
süreyle kararlı haldeki yükün %700’ü kadar bir aşırı
yükün iletilebileceğini göstermiştir.
6. Sonuç
Bu çalışmada, 154 kV XLPE kabloya optik
fiber entegrasyonu ve DTS yöntemi uygulanarak
sıcaklık
ölçümü
gerçekleştirilmiştir.
Sıcaklık
ölçümünde fiberdeki Raman saçılmasının sıcaklık
bağımlılığından yararlanılmıştır. 120 metre deney
kablosunda elde edilen sonuçlar, kilometrelerce
uzunlukta yüksek gerilim kablolarının daha verimli
işletilmesini sağlayacak çalışmalara ışık tutacak
niteliktedir.
Raman
saçılmasının
mekanik
stres
bağımlılığı da bulunmaktadır. Benzer algılama
mekanizmaları kullanarak kablo üzerindeki mekanik
stres ve sıcaklık değerlerinin eşzamanlı olarak elde
edilmesi teorik açıdan mümkündür. Böyle bir
uygulamanın başarılmasıyla kablonun yaşlanmasına
etki eden tüm faktörlerin eşzamanlı denetimi
sağlanacaktır.
120 metre deney kablosu üzerinde yapılan
RTTR testlerinden elde edilen sonuçlar da gelecekte
daha uzun mesafeli kablo sistemlerinin bir merkezi
birimden kontrol edilebilmesi konusunda yardımcı
olacaktır.
Kaynaklar
[1] Aras F. and Varol H.S., “Correlation of ampacity
and insulation life time of XLPE power cable under
thermal/electrical stresses”, Proceedings of 6th
International Conference on Dielectric and Related
Phenomena, September 2000, Spala, Poland, p. 97
[2] Distributed Temperature Sensing Systems (Fiber
Optic), York Sensors Ltd., November 1999, pp. 1-5
[3] Donazzi F. and Gaspari R., “Method and System
for the Management of Power Cable Links”,
Proceedings of CIGRE 1998, Paris, pp. 203-209
Download