2Giriş

advertisement
Kavramsal Çerçeve
Mezhep:Arapça Z-H-B kökünden ism-i zaman, ism-i mekan, masdar-ı
mîmî sîgasında türeyen bir kelime olup “gidilen yer, yol, gitme
zamanı, gitmek” gibi anlamlara gelir.
Terim Olarak yapılan tanımlar:
Mezhep: Bir takım siyasî, içtimaî, iktisadî ve diğer
hadiselerin tesirlerinin mezhep kurucusu sayılan insan ile
ona uyanlardaki fikrî, dinî, siyasî tezahürüdür.
Mezhep:Din anlayışındaki farklılaşmaların kurumlaşması
sonucu ortaya çıkan dinî nitelikli beşerî oluşumlar olup,
dinin anlaşılma biçimleriyle ilgili siyasî-itikâdî veya fıkhîamelî tezahürlerdir.
Mezhep: Dinin anlaşılması ve algılanmasından, dînî
farklılaşmadan kaynaklanan dinî gruplardır.
Mezhep: İnsanların yaşadıkları sosyal çevrenin içinde dinin
ana kaynaklarını anlama ve uygulamasında ortaya çıkan
farklılıkların kurumlaştığı dinî gruptur.
Din-Mezhep İlişkisi


Din Nedir?
Din,








insanın insanlığını en iyi şekilde gerçekleştirebilmesi;
birey ve toplum planında fıtrata uygun,
insan onuruna yaraşır, ahlaklı bir hayat imkanının sağlanması;
insanın, kendi özüne yabancılaşmasının önlenmesi;
özellikle aşkın alan hakkında doğru bilgilenmenin temin edilmesi;
değerler alanında keyfiliğin imkanlar nispetinde ortadan
kaldırılması için vardır.
Din, amaç değil araçtır. Amaç insandır.
İslam, Allah katından gelen vahyin etrafında şekillenmiş bir
din olup Hz. Muhammed 'in sağlığında tamamlanmıştır.
Maide, 3


Din olarak İslam, akıl sahibi olan insanoğlunu, kendi hür
iradesiyle hayırlara sevk eden ilahi ilkeler bütünüdür.
Hz. Peygamber'in sağlığında ortaya çıkan din anlayışı, bir
bütün olarak, daha sonraki dinî nitelikli oluşumların
istikametinin belirlenmesi açısından bir kıstas özelliği
taşımaktadır.
Din-Mezhep İlişkisi



İslam → İslamlaşma → İslamiyet:
Hz. Muhammed'in sağlığında, sadece
Müslüman insan vardır; herhangi bir mezhep,
tarikat, cemaat ya da din anlayışını merkeze
alan bir zümreleşme, bir örgütlenme söz konusu
değildir.
Mezhep bir dinin mensupları için alt kimlik
ifadeleri olarak tezahür eder. Din, mezhebe
göre üst kimliği tanımladığı için daha kapsamlı
bir anlamı muhtevîdir.
Din-Mezhep İlişkisi
Daireye Göre;
 Ehli Sünnet ≠ İslam
 Mutezile ≠ İslam
 Şîa ≠ İslam vs.
Ancak;
 Şîî İslam
 Sünnî İslam
 Mutezîlî İslam
 Haricî İslam
vs. denilebilir.

İSLAMİYET
Ehli Sünnet
Şia
Mutezile
Hariciyye
Mürcie
vd.
Din-Mezhep İlişkisi

Mezhep hiçbir zaman dinin kendisi değildir.

Mezhepler, dinin kişiler tarafından algılanan, sübjektif
yorumlanma biçimleridir. Bu yorumların bazı müştereklerde
veya karizmatik bir liderde birleşmeleri mezhep gruplarını
oluşturmuştur.
Beşeri nitelik taşıyan bütün olgu ve oluşumlar, tabiatı gereği,
her türlü tahlil ve tenkide açık olacağı için, her ne sebeple
olursa olsun, dinin anlaşılma biçimlerinin din gibi mütalaa
edilmesi, geleneğin din haline getirilmesi, dinin etkinlik alanının
daraltılması anlamına gelecektir.
Bu durum, din anlayışının geçmişe göre şekillenmesine yol
açacağı için, İslam'ın evreselliği ile bağdaşmayacaktır.
Fırka ve mezhepler, her dinin tarihinde yaşanan tarihsel bir
olgudur. Dinin özünü teşkil etmezler
Bu sebeple mezheplerin dinle özdeşleştirilmesi doğru değildir.




Din-Mezhep İlişkisi

73 Fırka Hadisi:
Yahudiler yetmiş bir veya yetmiş iki, Hırıstiyanlar
yetmiş bir veya yetmiş iki fırkaya ayrılmıştır.
Benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır.
Ey Muhammed, Fırka fırka olup dinlerini parçalayanlarla
senin hiç bir ilgin olamaz. Onların işi Allah’a kalmıştır”,
Enam,159
Dinde doğru dürüst olun ve onda fırkalara ayrılıklara
düşmeyin”. Şûrâ, 13
Nihayet milletler dinleri konusunda aralarında parçalara
bölündüler. Her fırka kendi din ve mezhebine güveniyor,
hak olduğuna inanıyor. Mü’Minûn, 53.
Din-Mezhep İlişkisi

Mezhepler din farklılığını değil yaklaşım farklılığını
ifade ederler.

Bu farklılıklar,






mutlaklık iddiasında bulunmadıkça;
kendilerini İslam'ın temsilcisi görmedikçe;
kendilerinin dışındakileri “öteki” olarak algılamadıkça
birer zenginlik olarak kabul edilebilir.
Bu yüzden farklı mezhepleri, tarikatları, cemaatleri;
hak-batıl, doğru-yanlış, sapık-bidat ve benzeri
sınıflandırmalara tabi tutmak yerine,
insan doğasından kaynaklanan ve toplumsal yapıyla
kurumlaşan farklı bilgi sistemleri veya zihniyet biçimleri
olarak algılamak daha doğrudur.
Hiçbir mezhep veya din anlayışı, mutlak doğru veya
mutlak yanlış değildir.
Bu nedenle her mezhebin şöyle veya böyle İslam
Düşüncesine katkısı vardır.
İslam Mezhepleri Tarihi Nedir?



İslam Mezhepleri Tarihi, İslam düşüncesinin veya başka bir
ifadeyle "fırkalaşma" veya " zümreleşme" faaliyetlerinin
gelişme seyrini göstermeyi esas alan" bir bilim dalıdır.
İslam Mezhepleri Tarihi, siyasi ve itikadi gayelerle vücut
bulmuş "İslam'ın Düşünce Ekolleri" diyebileceğimiz beşeri
oluşumları, bilimsel yöntemlerle inceleyen bir bilim dalıdır.
İslam Mezhepleri Tarihi, İslam düşüncesinde dînî
farklılaşmadan kaynaklanan beşerî nitelikli grupların oluşum
süreçlerini bilimsel metotlarla inceleyen bir bilim dalıdır.
İslam düşüncesindeki farklılaşma olgusuna,
 Bu olgunun beşerî niteliğine,
 Oluşumun tarihi arka planından başlayarak gelişim ve değişim
sürecine ,
 Bilimsel metot olgusuna
vurgu yapılmıştır.

İslam Mezhepleri Tarihi Nedir?

İslam Mezhepleri Tarihi, geçmişte ve günümüzde ortaya
çıkmış "İslam Düşünce Ekolleri" diyebileceğimiz beşeri ve
toplumsal oluşumların,








doğdukları ortamı,
doğuş sebeplerini,
teşekkül süreçlerini,
fikirlerini,
mensuplarını,
edebiyatını,
yayıldığı bölgeleri,
İslam düşüncesine katkılarını
kendi eserlerinden hareketle zaman-mekan bağlamında ve
fikir-hadise irtibatı çerçevesinde deskriptif/betimleyici
metotla ve tarafsız bir gözle inceleyen bir bilim dalıdır.
İslam Mezhepleri Tarihinin Konusu ve Tasnifi

Bir grup;
Ana bünyeden ayrılarak ve/veya
farklılaşarak sosyalleşmişse,
 Bu sosyalleşmeyi kurumsallaşmaya
dönüştürmüşlerse,
 Belli bir metodoloji etrafında fikir ve
pratiklerini tutarlı bir doktrinle
açıklayabiliyorlarsa,
 Bu doktrin üzerinden literatür
oluşturmuşlarsa
Mezhep hüviyeti kazanmışlardır.

İslam Mezhepleri Tarihinin Konusu ve Tasnifi
Şehristani’nin konulara göre mezhep tasnifi:




1. Tevhid ve Sıfatlar:
 Eşariye, Kerramiyye, Mücessime, Mutezile
2. Kader ve Adl:
 Kaderiyye, Neccariyye, Cebriyye, Eşariyye,
Kerramiye
3. Va’d, Va’îd, esmâ ve ahkam:
 Mürcie, Vaîdiyye, Mutezile, Eşariyye, Kerramiyye
4. Sem, akıl, risalet ve imamet:
 Şîa, Hariciler, Mutezile, Kerramiyye, Eşariyye
Dört ana mezhep vardır:
Kaderiyye – Sıfatiyye – Havaric – Şîa
Bunların alt grupları olan fırkaların sayısı ise pek
çoktur.
İslam Mezhepleri Tarihinin Konusu ve Tasnifi


Günümüzde yapılan bazı çalışmalarda mezhepler, siyasî
ve itikâdî olarak nitelendirilmiş olmakla birlikte,
biz bu tasnifin sunî olduğuna inanıyoruz.

Çünkü herhangi bir mezhebin siyasî tavrı, fikirleri,
kabulleri olduğu kadar itikâdî hatta amelî tercihleri ve
kabulleri de söz konusudur.

Öte yandan fırkaların doğuş nedenlerini esas alarak
böyle bir tasnif yapma imkanını da her zaman bulamayız.
Zira, çoğu kere bir fırkanın doğuşu ve menşe’i hakkında
birbirine zıt fikirlere rastlanmaktadır.

Kaldı ki, sosyal hadiselerin karmaşık ve girift yapılarına
bağlı olarak tek sebepli olmadığı aşikar iken, sosyal bir
gerçek ve olgu olan mezhep zümreleşmelerini tek nedenli
bir olgu olarak ele almak ilmi verilere uygun düşmez.
İslam Mezhepleri Tarihinin Konusu ve Tasnifi






Bize göre İslâm tarihinde ortaya çıkan fırkalar büyük ölçüde dünyevî,
siyasî saikler ile ortaya çıkmış ve fakat Müslümanlar arasında
meşruiyetleri sağlayabilmek için dinî, itikâdî motiflere sarılmıştır.
Müslümanlar arasında tezahür eden problemlerde önce hadiselerin
gidişine göre bazı çözüm yolları üretilmiş, görüşler beyan edilmiş
daha sonra bunların doğruluğuna dair dinin aslî kaynaklarından delil
aranmıştır.
Yani fikir önce gelmiş, fikri destekleyen deliller onu takip etmiştir
Böylece zamanla fırkalar kendilerini dinî bir muhteva ile sunma imkanı
bulmuş ve fırkayı oluşturan siyasî ve dünyevî sebepler arka planda
kalmış, unutulmuş veya tali dereceye düşmüştür.
Hz. Peygamber’in şahsında dinî ve dünyevî liderliklerin birleşmesi
Müslümanların bazen dinî ve dünyevî işleri birbirine karıştırmasına yol
açmıştır.
Gelişen ve değişen sosyal şartlar içinde Müslümanlar kendilerinden
önce gelenleri taklit edip, çoğu kere yüceltip tabulaştırdıkları için fikrî
dinamizm yerini statik bir yapıya bırakmış, İslâm tarihinin ilk
dönemlerinde (yaklaşık beş asır) şekillenen mezhebî oluşumlar,
birbirlerine hasım bir zihniyet ve tavır ile varlıklarını devam
ettirmişlerdir.
İslam Mezheplerinin Tasnifi
İnsanlar sahip oldukları zihniyet biçimleriyle, din ve dünya
görüşleriyle olayları algılamışlardır.
 Zihniyet: olguların, hadiselerin, şeylerin belli bir biçimde
görülmesini, dolayısıyla bu anlayışla uyumlu tepkiler ve
davranışlar gösterilmesini mümkün kılan şeydir.
 Dindarlık: Belli bir dinin muayyen zaman ve şartlarda
belli bir kişi veya grup ya da toplum tarafından
yaşanmasını ifade eder.
Dindarlık: insanın iman-amel temelinde ortaya koyduğu
dinî tutum, deneyim ve davranış biçimi, yani dinî
yaşantısı” demektir.
Tanımlar çerçevesinde şöyle bir tasnif yapılabilir:
 1) Tepkisel-Kabilevi Din Söylemi: Haricilik
 2) Akılcı-Hadari Din Söylemi:Mutezile, Mürcie
 3) Gelenekçi-Muhafazakar Din Söylemi: Ehl-i Hadis
 4) Politik-Karizmatik Liderci Din Söylemi: Şîa, Mehdici
hareketler
 5) Keşifci-İnzivacı Din Söylemi:Tasavvuf ekolleri

Mezhepler Tarihi İle İlgili Terimler








Mezhep
Makale
Nıhle
Fırka
Zümre/ Hizip/ Grup/ Hareket
Ekol /Akım/Oluşum
Cemaat
Tarikat
İlgili Terimler ve Kaynaklar
Makale/Makâlât:
İslam toplumunda ortaya çıkan tartışmalar ve meselelerden biri veya
bir kaçı hakkında kişisel yada mensubu bulunduğu fırkanın görüşlerini
açıklamak, mezhebini savunmak; veya başkasının yada diğer
fırkaların görüşlerini reddetmek, kötülemek ve eleştirmek amacıyla
kaleme alınan eserlere Makale denilmektedir.
Ebu’l-Hasan Ali b. İsmail el-Eş’arî (324/936),
Kitâbu Makâlâti’l-İslâmiyyîn ve’htilâfi’l-Musallîn:
Sistematik ve müellifin ifade ettiği gibi objektif olarak
hazırlanmış olan bu eser üç kısımdan oluşur:
a- Konulara göre fırkalar ve görüşleri: Şîa, Havâric,
Murcie, Mutezile, Mücessime, Cehmiye, Dırâriyye,
Neccâriyye, Bekriyye, Hüseyniyye, Ashab-ı Hadis ele alınır.
b- Kelâmî problemler ve Mutezile’nin dinî ve felsefî
görüşleri
c- Allah’ın isim ve sıfatları hakkındaki görüşler ile fırkaların
Kur’an hakkındaki görüşleri ele alınmıştır.

İlgili Terimler ve Kaynaklar
Mille/Milel: Allahın peygamberler yoluyla insanlara
inanmaları için gönderdiği kitaplı din demektir.
Nıhle/Nihal: Semavî olmayan beşeri kökenli inanç ve
düşünce yapılanmaları demektir.
“Nıhle/Nihâl” terimi, “Mille/Milel” ile birlikte
diğer dinleri ve onların alt grupları olan
mezhepleri içine alan daha geniş bir anlamı
muhtevi olarak kullanılmıştır. Nitekim İslâmî
literatürde yer alan “Milel ve Nihâl” kitapları
sadece Mezhepler Tarihi değil, Dinler Tarihi,
Felsefe Tarihi, İslâm Felsefesi Tarihi gibi bilim
dalları için de ilk kaynak olma özelliğine
sahiptirler.
İlgili Terimler ve Kaynaklar
Ebû’l-Feth Muhammed b. Abdilkerîm eş-Şehristânî
(548/1153),
Kitâbu’l-Milel ve’n-Nihal:
Bir mukaddime ile kitabına başlayan müellif, “73
fırka” hadisini esas alarak mezhepleri tasnife gayret
eder. Fırkaları Sıfatıyye, Kaderiyye, Havâric, Şîa,
şeklinde dört başlıkta toplamakla beraber bunların
dışındaki fırkaları da anlatır. En önemli kaynağı
Eş’arî’nin Makâlât’ı olduğu için önemli ölçüde objektif
bir tavra sahiptir.
 Ebû Muhammed Ali b. Hazm el-Endelûsî (456/1063),
Kitâbu’l-Fasl fi’l-Milel ve’l-Ehvâ ve’n-Nihal:
İtikâdî meseleleri esas alarak mezhepleri bu konulara
isnat ettiren ve fırkalar hakkında detaylı bilgi veren
müellif eserini Zahiri mezhebini müdafaa için kaleme
aldığını ifade eder. Fırkaları, Ehl-i Sünnet, Mutezile,
Murcie, Şîa, Havâric olarak beş başlıkta anlatır.

İlgili Terimler ve Kaynaklar
Fırka:




Fırka çoğulu Fırak” terimine gelince F-R-K kökünden
türeyen ve “bir grup insan, takım, parti” gibi anlamlara
gelen kelime,
terim olarak; siyasî ve itikâdî ayrılıkları ifade eden
gruplar için mezhep kelimesinin eş anlamlısı olarak
kullanılmıştır.
Türkçe’de fırka kelimesi yerine mezhep kelimesi daha
yaygın bir kullanım alanı bulmuştur.
Bununla birlikte klasik kaynaklarda mezhep ve fırka
kelimesinin kullanımında bazı nüanslar görülmektedir.
İlgili Terimler ve Kaynaklar
Makale/Makâlât:
Ebû Muhammed el-Hasan b. Mûsa en-Nevbahtî
(300/912),
Kitâbu Fıraki’ş-Şîa:
Eser Mutezile, Havâric, Murcie, Cehmiye,
Gaylaniye, Ashab-ı Hadis ve Ashab-ı Rey’i kısaca
anlattıktan sonra Şîî fırkalarını daha geniş ve
detaylı olarak açıklar.
 Sa’d b. Abdillah Ebî Halef el-Eş’arî el Kummî
(301/913),
Kitâbu Makâlât ve’l-Fırak:
Nevbahtî’nin usulünün takip edildiği bu eser, onun
genişletilmiş bir versiyonunu andırır.

İlgili Terimler ve Kaynaklar
Ebû Mansur Abdulkâhir b. Tâhir el-Bağdâdî (429/1037),
el-Fark Beyne’l-Fırak:
Günümüzde kabul edilen şekliyle İslâm Mezhepler Tarihi bilim dalının
konularını muhtevî mezheplerin tasnifi yapan ilk eserdir.
 Tasnifte “73 fırka” hadisi esas alınmıştır. Müellif eserinde her mezhebin
kendine has fikirlerini, bunların içlerindeki ayrılıkları, fikirlerini yaymak
için söyledikleri şiirleri, kendi aleyhlerinde söylenen reddiyeleri açıklar
sonunda kendi fikrini ve eleştirilerini dile getirir. Beş bölümdür;
 1-“73 fırka” hadisinin açıklanması; 2- Müslüman arasındaki ihtilafler ve
sebepleri; 3- Fırak-ı Dâlle: Ravâfız, Havâric, Mutezile, Murcie,
Neccâriyye, Cehmiyye, Kerramiyye, Müşebbihe; 4- İslâm Nispet Edilen
Fakat İslâm’dan Sayılmayan Fırkalar; 5- Ehl-i Sünnet.
Fahreddin Râzî (606/1209),
İtikâdu’l-Fıraki’l-Müslimîn ve’l-Müşrikîn:
73 fırka hadisinden bahsetmekle beraber Müslümanlar arasındaki
fırkalaşmanın bundan çok daha fazla olduğunu beyan eden müellif,
ana fırkaları Mutezile, Havaric, Ravafız, Müşebbihe, Kerramiye,
Cebriye, Mürcie, Sufiler olarak sıralar ve Müşriklerin fırkalarını da ele
alır.
İslam Mezhepleri Tarihinin Metodu





İslâm Mezhepleri Tarihi alanında çalışanlar tarih ilminde
takip edilen bilimsel usullerden yararlanmakla beraber,
din sosyolojisi, sosyal psikoloji ve antropoloji gibi bilimlerin
metotlarından istifade ile kendine has bir metodoloji
geliştirme gayreti içindedirler.
Bu nedenle günümüz araştırmacıları, klasik kaynakların
takip ettikleri metotların çok ötesinde aktüel ve bilimsel
teknikler kullanmaktadır.
Çünkü bir mezhebin ortaya çıkması ve oluşması, basit bir
inanç kabullenilişinin ve onun pratiğe dökülüşünün
ötesinde, onun doğduğu dinî ve millî kimlik, sosyal çevre
(iklim ve coğrafi çevre de buna dahil), kültür ortamı,
geçmiş din ve kültürlerin etkisi, o toplumun hayat şartları
ve yaşayış biçimiyle doğrudan ilgilidir.
Dolayısıyla mezhebî oluşumlarda din, âdeta toplulukların
kendi gelenek ve göreneklerine uygun olarak mevcut
sosyal şartlar çerçevesinde algılanış ve uygulanış biçimleri
olarak tezahür etmektedir. Bu şekliyle de teolojik bakış
açısı bazen sosyo-antropolojik bakış açısıyla örtüşen bir
görünüm arz etmektedir.
İslam Mezhepleri Tarihinin Metodu

Bir mezhebin incelenmesinde takip edilen metodu ana hatlarıyla
şöyle açıklayabiliriz:

İslâm Mezhepleri Tarihi normatif değil deskriptif bir bilim dalıdır. Bir
mezhep veya görüş hakkında araştırma yapanlar olanı olduğu gibi
tespite gayret ederler. Konular hakkında kendi sübjektif yorumlarını
katarak göreceli ifadeler kullanmaktan kaçınırlar.
1- Konuyla ilgili kişiler ve görüşleri üzerinde yoğunlaşmalıdır.
2- Mezhep adının üzerinde durulmalı, ismin verilişi, birilerinin bazı
dini grupların çeşitli adlandırmalarının arka planı araştırılmalıdır.
3- Mezheple ilgili ilk kaynaklar, özellikle ilgili mezhep mensupları
tarafından yazılmış kaynaklar esas alınmalı; muhalifler tarafından
fırka hakkında verilen bilgiler titizlikle tetkîk edilmelidir.
4- Bir dinî gruba ya da kişiye nispet edilen görüş ve inancı, ele
alınan dönemdeki sosyal çevreyle; tarihî ve siyasî şartlarla
ilişkilendirmek gerekir. Fikir-hadise-mekan irtibatı da diyebileceğimiz
bu ilişkilendirme çabasıyla, inançların ortaya çıktığı toplumun tarihî
gelişimi, çeşitli coğrafyalarda yaşadıkları değişim süreçleri, sosyopsikolojik yapıları, kısaca fikrin tarihî arka planı irdelenerek onun
oluşum süreci belirginleşecek, toplumda kabul görmesinin zemini
ortaya çıkacaktır.




İslam Mezhepleri Tarihinin Gayesi




Bize göre, İslâm Mezhepleri Tarihi dersi okumanın
gayesi;
günümüze kadar ortaya çıkmış mezheplerin, çıkış
sebeplerini, sosyal ve iktisâdî yapılarını, dinî
aktivitelerini ve dinamik unsurlarını objektif olarak ele
alıp analiz etmek;
günümüz Müslümanlarının küreselleşen dünyada dinini
en iyi şekilde yaşayabilecek bir zihniyet ve dünya
görüşü oluşturmalarına, dinini en doğru şekilde algılayıp
temsil etmelerine, birlik ve beraberlik içinde
yaşayabilmelerine katkı sağlamaktır.
Böylece, XXI. asrın eşiğinde dünyayı kucaklamaya aday
yeni nesillerimize, savunmacı tavrın ötesinde, neticesiz
polemiklerden uzak, karşılıklı hoşgörüye dayalı bir
yaklaşımla Allah’ın Kitab’ını, Rasul’ünün tebliği ışığında
anlamaya ve yaşamaya çalışma ufku sunabiliriz.
Download