Çevreyi temizlemek ve güzelleştirmek için neler

advertisement
3 Aşamalı Model Örneği
Bu 3 Aşamalı Model örneği, Tuğçe Öztürk, Meltem Arslan ve Kübranur Sarı tarafından Öğretim
Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Dersi kapsamında hazırlanmıştır.
1)GİRİŞ
HER YERİMİZ ÇÖP DOLU DÜNYAMIZ ÇÖP KUTUSU MU?
Bu modül,
1)Giriş
2)Öğrenci Etkinlikleri
3)Öğretmen Notları
4)Önerilen Öğretmen Yaklaşımlar
5)Değerlendirme bölümlerinden oluşmuştur.
Ortaöğretim 4.Sınıf Fen Bilimleri Dersi İçin Öğrenme-Öğretme Modülü
Öğrenme Alanı: Canlılar ve Hayat
Ünite: Canlılar Dünyasını Gezelim, Tanıyalım
Öğrenci Kazanımlar:
 Yaşam alanlarının insan faaliyetlerinin olumsuz etkisinden korunması gerektiği çıkarımına yapar.
 Yakın çevresindeki kirliliği fark eder ve bu kirliliğe neden olan maddeleri listeler.
 Çevreyi temizlemek amacı ile basit yöntemler geliştirir.
 Çevreyi korumak amacı ile yapılan birçok faaliyete gönüllü olarak katılır.
 Çevreyi korumak ve geliştirmek için bireysel sorumluluk bilinci kazanır.
 Atatürk’ün çevre ile ilgili yaptığı çalışmalara örnekler verir.
Açıklamalar:
-Çevreyi temizlemek veya güzelleştirmek amacı ile geliştirilebilecek basit yöntemler olarak; ağaç dikmek,
çiçek ekmek, okul bahçesini geliştirmek, çöp toplama kampanyası vb. etkinlikler düşünülebilir.
-Kariyer bilinci geliştirmek amacı ile canlı ve cansızlarla ilgilenen mesleklere örnekler verilebilir.
-Atatürk’ün çevre ile ilgili çalışması örnek olarak, ‘’Yürüyen Köşk: 1930 yılında bir çınar ağacının tek dalını
kestirmemek için Yalova’daki Köşkü 4.80 metre kaydırarak yaptırması, Atatürk’ün insan sevgisi ile
bütünleşen doğa sevgisinin bir ağaç dalında vücut bulan yaşam felsefesidir.’’ verilebilir.
2)ÖĞRENCİ ETKİNLİKLERİ
SENARYO:
4.sınıf öğrencisi olan Bekir Özcan her gün okula farklı yollardan gitmeyi seviyor. Çünkü Bekir doğanın bir
mucize olduğunu düşünüyor ve bir doğa hayranıdır. Farklı yollardan okuluna giden Bekir çevresini
keşfetmiş oluyor. Gel zaman git zaman geçtiği birçok yolda onu rahatsız eden bir durum olduğunu fark
eder ve evine mutsuz bir şekilde dönmektedir. Durumu fark eden annesi sorar:
Oğlum canın neden sıkkın? Seni bu kadar mutsuz eden nedir?
Bekir cevap verir:
Anne, okula giderken çok üzücü bir olayla karşılaştım. Geçtiğim yolların çoğunda pis kokular
geliyordu. Bu kokunun nedenini araştırdığımda kokunun etrafa atılan çöplerden geldiğini fark ettim. Anne,
Dünya çöp kutusu mu?
Öğretmenin Görevleri
 Öğretmen sınıfı 6’şar kişilik gruplara ayırır.
 Etkinlik 1’de öğrenciler için çevre kulübü oluşturulur.
 Etkinlik 1’deki öğrencilerden okul ve çevresindeki kirliliklerin sebepleri tespit edilmesi istenir.
 Etkinlik 2’ de öğrencilerin çevreyi yeşillendirmesi için güdülemede bulunur.
 Öğrenciler etkinlikleri yaparken onlara yol gösterir. “Gazete ve dergilerden faydalanarak
ülkemizde faaliyet gösteren gönüllü çevre kuruluşları ile ilgili gazete kupürlerini toplayalım’’ ve ‘’
Dikili bir ağacınız var mı?” gibi dikkat çekici cümlelerle rehberlik eder.
 Öğretmen önerilerde bulunur.
 Öğretmen gözlem problemi çeken öğrencilere yardım eder ve etkinliği birlikte yaparlar.
Öğrencilerin Görevleri
 Gruplar kendi içinde etkinliği nasıl yapabileceklerini sorgulayarak tartışırlar.
 Öğretmenin önerilerini denerler ve hangisinin daha iyi bir sonuç vereceğini sorgularlar.
 Etkinlik 2 için fidan dikerler.
 Öğrenci etkinlik sırasında kendi gözlem becerisini geliştirir ve öğretmeni ile işbirliği yapabilir.
ETKİNLİK 1:
BEN NE YAPABİLİRİM?
BİRLİKTE YAPALIM
• Bir çevre kulübü oluşturalım.
• Bu çevre kulübüne başkan, başkan yardımcısı, yazıcı ve sekreter seçelim.
• Okul ve çevresindeki kirlilik sebeplerini tespit edelim.
Bu kirliliği ortadan kaldırmak için ne tür kampanyalar düzenleyebileceğimize kulüp olarak karar verelim.
Kampanyamız ağaç dikmek, çiçek ekmek, okul bahçesini düzenlemek vb. şeklinde olabilir.
• Gazete ve dergilerden faydalanarak ülkemizde faaliyet gösteren gönüllü çevre kuruluşları ile ilgili
gazete kupürlerini toplayalım.
• Kampanya sırasında destek alabileceğimiz gönüllü kişi ve kuruluşları öğretmenimizin yardımıyla
belirleyelim.
• Kampanyanın tanıtım broşürünü hazırlayalım. Bu broşürün bir sayfasına kirliliğin sebeplerini diğer
sayfasına ise bu kirliliği ortadan kaldırmak ve çevreyi güzelleştirmek için yapılacakları yazalım.
• Gazete kupürlerini ve hazırladığımız broşürleri sınıf panosunda sergileyelim. Ayrıca kampanya broşürünü
okuldaki öğrencilere dağıtalım.
NE OLDU?
• Çevremizde nerelerde kirliliğe rastladık?
• Bu kirliliğin sebepleri nelerdir?
• Gönüllü çevre kuruluşlarının faaliyetleri hakkında neler öğrendik?
• Çevreyi temizlemek ve güzelleştirmek için neler yaptık?
• Sizce çevreyi temizlemek ve güzelleştirmek için teknolojiden nasıl faydalanılabilir?
ETKİNLİK 2:
DİKİLİ BİR AĞACINIZ VAR MI?
Öğretmen öğrencilere “Dikili bir ağacınız var mı?” sorusunu yönelterek ağaç dikmenin önemine dikkat
çeker. Okul idaresi ve ailelerle iş birliği yaparak düzenlenen veya TEMA vb. vakıfların düzenlediği ağaç
dikimi ve bakımı kampanyalarına öğrencilerin katılımını sağlar.
3)ÖĞRETMEN NOTLARI
TEORİK BİLGİ:
‘‘CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM, TANIYALIM’’
Anahtar Kavramlar
• yaşam alanı
• çevre kirliliği
A) ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM
1. 1. CANLI DEYİNCE NE ANLIYORUZ?
1. 2. BİTKİ VE HAYVANLARIN CANLILIK ÖZELLİKLERİ
1. 3. GÖZLE GÖRÜLEMEYECEK KADAR KÜÇÜK CANLILARI TANIYALIM
1. 4. UYUYAN CANLILARI UYANDIRALIM
B) YAŞADIĞIMIZ ÇEVRE
1. 1. YAŞAM ALANLARI
1. 2. ÇEVREMİZDEKİ KİRLİLİK
1. 3. İNSAN VE KİRLİLİK
1. 4. ÇEVREMİZİ KORUYALIM.
A) ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM
 Ders çalışırken, yürürken, çevremize baktığımızda birçok varlık görürüz. Çevremize baktığımızda
gördüğümüz canlı ve cansız varlıkların bütününe doğa denir.
 Cansız varlıklar cansız doğayı, canlı varlıklar canlı doğayı oluştururlar.
1. 1. CANLI DEYİNCE NE ANLIYORUZ?
 Canlı ve cansız varlıklar arasında bazı farklılıklar vardır.
 Canlı varlıklar hareket eder fakat cansız varlıklar edemez
 Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle beslenir
ve enerjiye ihtiyaç duyarlar.
 Cansız varlıklar solunum yapamaz ve beslenemezler. Yani enerji üretemez tüketemezler.
 Canlılar elde ettikleri enerji ile büyür ve çoğalırlar, canzsız varlıklar bu olayı yapamazlar.
**CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ**
Þ Büyürler ve gelişirler.
Þ Beslenirler.
Þ Hareket ederler.
Þ Solunum yaparlar.
Þ Boşaltım yaparlar.
Þ Uyartı alır ve tepki verirler.
Þ Çoğalırlar.
1. 2. BİTKİ VE HAYVANLARIN CANLILIK ÖZELLİKLERİ
 Çevremiz birçok canlı ve cansızdan meydana gelir.
 Canlılar orman, deniz, hava gibi pek çok alanda yaşayabilirler.
 Evremizde gözle gördüğümüz pek çok canlı varlığı hayvanlar ve bitkiler oluşturur.
 Bitki ve hayvanların pek çok farklı özellikleri olmasına rağmen ortak özellikleri de vardır.
**BİTKİ VE HAYVANLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ**











Ø BÜYÜME VE GELİŞME
Bütün canlılar büyürler ve gelişirler, hayvanlarda büyüme sınırlıdır.
Hayvanlar dünyaya geldiklerinde çok küçüktürler, zaman içerisinde büyür ve gelişirler.
Kurbağa yavruları yumurtadan çıktığında küçüktür, büyüyp ergin kurbağa olunca büyümesi durur.
Bitkilerde büyüme süreklidir ve farklıdır.
Bitkiler bir tohumun toprakta çimlenmesi ile fidan olur.
Fidanın gelişmesiyle ergin bitkiler oluşur. İlkbaharda ekilen fasulye fideleri büyüyüp gelişir ve
fasulye bitkisini oluşturur.
Ø BESLENME
Bütün canlılar hareket debilmek büyüyüp gelişebilmesi için beslenirler.
Canllılar gerekli olan enerjiyi besinlerden elde ederler.
Yani bütün canlılar beslenirler ama bütün canlıların beslenmeleri farklı farklıdır.
Ø HAREKET
Canlılar hareket ederler.
Hayvanlar yer değiştirerek aktif hareket ederler.
Hayvanlar yüzgeç, kanat, bacak gibi hareket organları vardır.
Kuş, kelebek gibi hayvanlar uçarak kanatlarıyla hareket ederler.
Balıklar yüzerek hareket ederler.
Bitkiler kökleriyle toprağa tutunduklarından yer değiştiremezler.
Pasif hareket ederler.
Bitkilerin açması, güneşe doğru yönelmesi, köklerinin topraktaki suya doğru uzaması pasif harekettir.

Ø SOLUNUM
Canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için beslenmeleri gerektiğini öğrenmiştik. Bu
enerjinin açığa çıkması için ise solunuma ihtiyçları vardır.
Canlıların çoğu solunumyaparken dışardan aldıkalrı oksijeni kullanırar. Bu osijenle besinleri
parçalayarak enerji elde ederler.
Canlılarda solunum organları farklılık gösterir.
Memelilerin, kuşalrın, sürüngenlerin solunum organı akciğerleridir.

Balıkların solunum organı solungaçlarıdır.
Solucanların özel solunum organları yoktur. Islak derileri ile dışarıdan oksijen alırlar.
Bitkilerin solunum organları yapraklarıdır. Bitkiler yaprakları ile dışarıdan oksijen alırlar.
Ø BOŞALTIM
Canlılar çeşitli faaliyetler sonunda vücutlarında oluşan artık maddeleri dışarı atarlar.
İnek, aslan, kuş gibi varlıkların boşaltım organları böbrektir.
Böbrekler vücutta biriken zararlı maddeleri dışarı atarak boşaltıma yardımcı olurlar.
Bitkiler yaprakları ile terleme yaparak fazla suyu dışarı atarlar ve boşaltımı gerçekleştirirler.

Ø UYARTI ALABİLME VE TEPKİ VEREBİLME
Bitkiler ve hayvanlar çevreden gelen uyarılara farklı şekilde tepki verirler.
Köpeğimiz sesimizi duyunca yanımıza gelir
Kedi fareyi görünce koşar
Tavuklara yem atınca toplaşırlar.
Bazı bitkiler çiçek ve yapraklarını güneş ışığına doğru çevirirler.







Ø ÜREME
Her canlı olgunlaşınca kendine benzeyen canlılar meydana getirir. Bu olaya üreme adı verilir.
Canlıların üreme şekilleri farlı farklıdır.
Memeli canlılar doğurarak çoğalırlar.
Bazı hayvanlar yumurta ile çoğalırlar.
Bitkiler ise tohumla çoğalırlar. Tohumlar uygun şartlarda çimlenerek yeni bitki oluştururlar.
1. 3. GÖZLE GÖRÜLEMEYECEK KADAR KÜÇÜK CANLILARI TANIYALIM
Canlılar sadece bitki ve hayvanlardan oluşmazlar. Gözle görülemeyecek kadar küçük canlılar vardır.
Bunlara mikroskobik canlılar denir. Gözle görülemeyecek kadar küçük olan canlıları mikroskop yardımıyla
görebiliriz. Mikroskobik canlılar hava, toprak, su gibi tüm ortamlarda bulunabilir. Kek, ekmek, poğaça,
mayalanmış hamurdan yapılır. Hamurun kabarmasını sağlayan mikroskobik canlıdır. Sütün, peynirin ve
yoğurdun oluşmasında, üzüm suyunun sirke olmasında, turşunun yapılmasında mikroskobik canlılar etkilidir.
Penisilin denen öldürücü ilaç peynir küfünden yapılır.
Bu canlıların olumlu etkisi olduğu gibi olumsuz etkileri de vardır.
Besinleri küflendiren ve ekşiten mikroskobik canlılardır. Mikroskobik canlıların bazıları insanlara bazıları
da diğer canlılarda hastalıklara neden olur. Mikroskobik canlıların neden olduğu hastalıkların bazıları
şunlardır: insanlarda; kolera, verem, dizanteri, sıtma gibi hastalıklara bu canlılar neden olur. Bazı
mikroskobik canlılar toprağa karışarak canlı atıklarını tüketirler ve çevre kirliliğini önlemiş olurlar.
1. 4. UYUYAN CANLILARI UYANDIRALIM
 Ø Evimizde kullandığımız yumurta, fasulye, mercimek gibi varlıklar canlıdır.
 Ø Bu canlılar uygun koşullar olmadığından uyku halindedirler.
 Ø Uygun koşullar oluşturulunca uykudan uyanır canlılık özelliği kazanırlar.
 Ø Fasulye tohumu yeteri kadar su hava ve güneşle buluşturulduğunda fasulye bitkisi oluşur.
C) YAŞADIĞIMIZ ÇEVRE
Bir canlının bulunduğu ortama çevre denir.
Çevre çeşitli canlı ve cansız varlıklardan oluşur.
Çevremizde canlıların yaşayabileceği farklı yaşam alanları vardır.
Hayatın devam edebilmesi için çevreyi korumamız gerekmektedir.
1. 1. YAŞAM ALANLARI
Doğadaki canlılar farklı ortamlarda yaşarlar.
Canlıların kendi özelliklerine göre doğal yaşama alanları vardır.
Canlıların yaşaması belli sıcaklık gerekir.
Canlıların yaşam alanları hava, su ve kara alanlarıdır.
Su ortamda pek çok canlı yaşar.
Mikroskobik canlılar genellikle suda yaşarlar.
Balıkların bir kısmı tatlı suda bir kısmı da tuzlu suda yaşarlar.
Yengeç, ıstakoz, midye, mürekkep balığı suda yaşar ve sudaki çözünmüş oksijenlerden yararlanırlar.
Güneş ışınları deniz diplerine kadar inemediğinden canlı çeşitliliği de azalır.
Canlıların birçoğu karada yaşar.
Orman çayır göl dağ gibi alanlarda yaşarlar.
Kurbağa, suaygırı, timsah, su kaplumbağası, kunduz gibi canlılar hem karada hem de suda yaşarlar.
İnsan eliyle oluşan yaşam alanları da vardır. Bunlar doğal olmayan yaşama alanlarıdır. Örneğin
akvaryum, tarla, saksı, havuz gibi…
1. 2. ÇEVREMİZDEKİ KİRLİLİK
Canlıların içinde yaşadığı doğal ortam onların çevresidir. Canlılar, çevrede birbirleriyle uyum içinde
yaşar. Bitkiler, hayvanlar ve mikroskobik canlılar birbirlerinin yaşam alanlarına zarar vermez.
Orman, deniz ve göl gibi yaşam alanları çevrenin birer parçasıdır. Ancak çevre denilince sadece bu yaşam
alanları akla gelmemelidir.
Sınıf, okul bahçesi, ev ve iş yerleri de çevrenin bir parçasıdır. Bu ortamlar insanların yakın çevresini
oluşturur.
İnsanların pet şişeleri, teneke kutuları, meyve kabukları ve kullandıkları kâğıtları etrafa atmaları
çevrenin kirlenmesine sebep olur.
Yerlere atılmış sigara izmaritleri, ağzı açık bırakılmış ve sokak kenarına konmuş çöp poşetleri, yerlere
atılmış meyve kabukları insanları rahatsız eder.
Çevre kirliliği mikropların çoğalmasına sebep olacağı için insanların sağlığını da tehdit eder.
1. 3. İNSAN VE KİRLİLİK
Çevre kirliliğinin en büyük sebebi insan faaliyetleridir.
Teknoloji ve sanayinin gelişmesi, olumlu etkilerinin yanında bazı sorunları da ortaya çıkarmıştır. Düzensiz
kentleşme ve kaçak yapılaşma çevre kirliliğinin artışına katkıda bulunmuştur.
Çevre kirliliğine sebep olan etmenleri genel olarak şöyle sıralayabiliriz:
Araçların egzozlarından, binaların ve fabrikaların bacalarından çıkan zehirli gazlar,
Deterjanlar ve fabrikalardan çevreye bırakılan kimyasal atıklar.
Etrafa atılmış çöpler ve piller,
Ormanlık alanların yok edilmesi ve düzensiz şehirleşme,
Tarım ilaçları ve suni gübrelerin bilinçsiz kullanımı,
Yetersiz kanalizasyon sistemi.
Teknolojik gelişmeler insanlara yaşamlarını kolaylaştıran ürünler sunmuştur.
Sabunlar, deterjanlar, deodorantlar ve piller teknolojik gelişmeler sonucunda üretilen ürünlerden
bazılarıdır. Ancak bu ürünlerin yanlış kullanımı ve artıklarının bilinçsizce çevreye bırakılması, kirliliğe
sebep olur.
Pillerin yapısında zararlı kimyasal maddeler vardır. Bitmiş piller toprak ya da suya atıldığında
parçalanarak ortama karışır. Bu durumda toprak ve su kirlenir. Piller özel toplama kutularına atılmalıdır.
Fabrikalarda kullanılan suların arıtılmadan akarsu, göl ve deniz gibi ortamlara bırakılması sebep olur. Su
kirliliği, su alanlarında yaşayan canlıların toplu ölümlerine sebep olur.
Kirlenmiş su kaynakları, bu kaynakları kullanan insan ve hayvanlarda da hastalıklara ve ölümlere yol
açabilir.
Deodorantların içerdiği bazı maddeler atmosferde ozon tabakasının incelemesine sebep olmaktadır. Ozon
tabakası Dünya’yı Güneş’in zararlı ışınlarından koruyan bir tabakadır.
Bacalardan ve egzozlardan çıkan zehirli gazlar havayı kirletir.
Ormanlar pek çok canlının yaşam alanıdır. Ormanlar havayı temizleyip, oksijen üretmesi yönüyle
Dünyamızın akciğerleri gibidir.
İnsanlar ormanların önemi konusunda bilinçlenmeli ve ağaç dikme kampanyalarına katılmalıdır.
**ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ**
& Çevreye atılan çöpler
& Kanalizasyon sisteminin eksikliği
& Tarım ilaçlarının kontrolsüz kullanımı
& Nüfus artışı ve düzensiz kentleşme
& Deterjanlar, deodorantlar, piller
& Ev ve fabrika bacalarından çıkan dumanlar
& Motorlu taşıtlardan egzozundan çıkan zehirli gazlar
1. 4. ÇEVREMİZİ KORUYALIM.
Çevre kirliliğine neden olan etkenleri öğrendik
Bu kirlilikler çevremizdeki bütün canlılara zarar verir
Çevre kirliliğini önlemek bizim elimizdedir.
****YAŞADIĞIMIZ ÇEVREYİ TEMİZ TUTMAK İÇİN****
Þ Sınıflarımızı temiz tutmalıyız
Þ Kâğıt artıklarını ve çikolata poşetlerini çöpe atmalıyız.
Þ Okul bahçesini temiz tutmalıyız.
Þ Evimizin önünü temiz tutmalıyız
Þ Ağaçlandırmaya özen göstermeliyiz.
Þ Kâğıt, plastik, cam gibi geri dönüşüm imkânı olan maddelerin geri dönüşümünü sağlamalıyız.
Þ Parfüm ve deodorant kullanımına dikkat etmeliyiz.
GERİ DÖNÜŞÜM
Yeniden değerlendirilme imkanı olan atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerden geçirilerek
ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine geri dönüşüm denir. Diğer bir
tanımlamayla herhangi bir şekilde kullanılarak kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerin
çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılması olarak
tanımlanabilir. Tabii kaynakların sonsuz olmadığı, dikkatlice kullanılmadığı takdirde bir gün bu doğal
kaynakların tükeneceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu durumu farkına varan ülke ve üreticiler kaynak israfını
önlemek ve ortaya çıkabilecek enerji krizleri ile baş edebilmek için atıkların geri kazanılması ve tekrar
kullanılması için çeşitli yöntemler aramış ve geliştirmişlerdir. Kalkınma çabasında olan ve ekonomik
zorluklarla karşı karşıya bulunan gelişmekte olan ülkelerin de tabii kaynaklarından uzun vadede ve
maksimum bir şekilde faydalanabilmeleri için atık israfına son vermeleri, ekonomik değeri olan maddeleri
geri kazanma ve tekrar kullanma yöntemlerini uygulamaları gerekmektedir. Geri dönüşümde amaç;
kaynakların lüzumsuz kullanılmasını önlemek ve atıkların kaynağında ayrıştırılması ile birlikte atık çöp
miktarının azaltılması olarak düşünülmelidir. Demir, çelik, bakır, kurşun, kağıt, plastik, kauçuk, cam,
elektronik atıklar gibi maddelerin geri kazanılması ve tekrar kullanılması, tabii kaynakların tükenmesini
önleyecektir. Bu durum; ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ithal edilen hurda malzemeye ödenen
döviz miktarını da azaltacak, kullanılan enerjiden büyük ölçüde tasarruf sağlayacaktır. Örneğin kullanılmış
kağıdın tekrar kağıt imalatında kullanılması hava kirliliğini %74-94, su kirliliğini %35, su kullanımını %45
azalttığı ve bir ton atık kağıdın kağıt hamuruna katılmasıyla 8 ağacın kesilmesi önlenebilmektedir.
Evlerimizde, iş yerlerinde, okul ve hastane gibi devlet kurumlarında ürettiğimiz atıkların neler olduğunu
düşünelim. Paketleme malzemeleri, şişeler, plastik, kaplar, artık yiyecekler, piller, boya artıkları,
gazeteler, eski giysiler, bozuk aygıtlar, hatta eski mobilyalar…
Peki, bizler okulumuzda hangi tür ve miktarda atıklar üretiyoruz?
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ ???
 Bir insan, sadece biyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için günde yaklaşık 2 kg atık meydana getirir. Bu
miktar 20 kg’a kadar çıkabilir. Ülkemizde yaşayan yaklaşık 70 milyon kişinin oluşturacağı atık
madde miktarını hesaplayabilir misiniz? Acaba dünyada yaşayan tüm insanlar ne kadar atık üretir?
 Bir insanın bir yıl boyunca oluşturduğu çöpün kütlesi, kendi kütlesinin yaklaşık yedi katıdır.

YAŞAM ALANLARI TEHLİKEDE!
Bir parka ya da piknik alanına gittiğimizde etrafımızda neler görüyoruz? Ağaçlar, kuşlar, karıncalar,
kelebekler, çiçekler ve insanlar görebileceğimiz canlı varlıklardır. Parklarda “Çiçekleri koparmayınız.”,
piknik yaptığımız alanlarda “Burada ateş yakmayınız.” gibi uyarılar görebiliriz. Bu uyarılar neden yapılıyor?
Dünyada sayısını bilemediğimiz kadar canlı yaşıyor. Bu canlıların okyanustan dereye, toprağın altından bir
ağacın tepesine kadar farklı yaşam alanları var. Doğa, bir düzen içinde canlı ve cansız varlıkları
bünyesinde barındırmaya devam ediyor. Hepimiz doğanın bu düzeninin bozulmaya başladığını son yıllarda
gazetelerde, televizyonda sıklıkla duyuyoruz.
ATATÜRK VE ÇEVRE
Atatürk’ün doğayı, ağacı sevmesinin en belirgin örneklerinden birisi de kuşkusuz Atatürk Orman Çiftliği
(AOÇ)’dir. Atatürk, 1925 yılında kendi maaşından ödeyerek çiftliğin bugünkü yerini satın almıştır.
Atatürk’ün önderliğinde dikilen ağaçlar büyümüş, Ankaralılar için çiftlik, bir dinlenme yeri hâline
gelmiştir. Atatürk Orman Çiftliği, tabiat güzellikleriyle örnek bir yer olmuştur.
Atatürk, çiftlik ile ilgili çalışmalar sırasında sık sık Söğüt özü’ ne gelir dinlenirmiş. Söğüt özü, Ankara
yakınlarında, o zaman yaklaşık seksen tane söğüt ağacının olduğu yerdir. Bir gelişinde düşündüğünü sesli
olarak aktarmış; “Ah! Burada bir kulübem olsaydı keşke”. Oradaki görevliler “Ya Paşa’m istediğin bir
kulübe olsun hemen yaparız şuraya!” demişler. “Buradaki ağaçlara ne olacak peki?”. “Paşa’m buradakiler
söğüt ağacı; sökeriz başka bir yere dikeriz, mutlaka tutar.” demişler. Bir an durmuş, “Bir tek şartla kabul
ederim.”demiş. “Buradan yetecek kadar söğüt ağacını kendi ellerimle sökeceğim, kendi ellerimle
dikeceğim, önce tuttuklarını göreceğim, sonra kulübe yapımına izin vereceğim.” Mustafa Kemal Atatürk
Söğüt özü’ ndeki ağaçların başka bir yere dikildiğinde tuttuğunu bizzat kendisi gördükten sonra oraya bir
kulübe yapılmasına izin verdi. Bu süreçte kendi elleriyle diktiği ağaçların tuttuğunu gözlemlemek için
makamını burada kurduğu çadıra taşıdı. Kabullerini, devlet işlerini hasır serili çadırda yaptı. Atatürk,
bugün de mesajı olağanüstü büyük olan küçük kulübenin, “Atatürk Kulübesi”nin yapılmasına izin verdi.
Ankara’yı Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti yapan ve bir bozkır kasabasında modern bir şehir kuran
Atatürk, bu yönüyle günümüzdeki şehircilik, çevre ve tabiat güzelliği kavramlarına, 1920’li yılların şartları
içinde ışık tutan bir dehadır. Bu kavramların bilinmediği ve konuşulmadığı o yıllarda, şehircilik uzmanlarını
getirterek Cumhuriyetin başkenti Ankara’yı düzene sokan, burada ağaç diktiren, bulvarlar açtıran, çiftliği
kuran, elçilik bahçelerinde yeşilliğe imkân veren Atatürk, diğer yönleriyle olduğu gibi bu yönüyle de her
zaman örnek alınması gereken büyük bir önderdir.
4)ÖNERİLEN ÖĞRETME YAKLAŞIMLARI
 İlk olarak yapılması gereken öğrenciler için (2 ya da 3 kişi olmak üzere gruplarla) toplumsal yani
sosyal, günlük hayatlarında yaşadıklarına dair bağlantı kurabildikleri bir konu bulunmalıdır.
 Bu konuya ait ilginç bir başlık ile dikkat çekilerek sınıfta buna ait bir senaryo okunduğunda ardında
yatan bilimsel konunun farkındalığı oluşturulmalıdır. Başlık için örnek verecek olursak: ” Elektrik
faturasından memnun muyuz?”.
 Senaryodaki bu farkındalığın oluşturulduğu bilimsel konular için araştırma türleri başlatılır. Bu
yöntem araştırmaya dayalı fen öğretimine girmektedir.
 Araştırma sonucunda ulaşılan fene ait bilgileri kavramsal açıdan uygulanarak fen dersinin öğretimi
pekiştirilir.
 Sosyo- bilimsel ya da diğer karar alma süreçlerinde öğrencilerin ilgisini çekecek şekilde senaryoyu
tekrar derinlemesine düşünme ve sosyal ya da günlük yaşam çerçevesi içerisinde düşünmelidir.
5)DEĞERLENDİRME
1)Yakın çevrenizin kirlenmesine yol açan maddeleri listeleyerek bu kirliliğin önlenmesi için hangi önlemleri
alabileceğinizi belirtiniz.
2)Aşağıdakilerden hangisi çevre kirliliğine sebep olur?
A)Kanalizasyon yetersizliği
B)Nüfus artışı ve düzensiz kentleşme
C)Tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanımı
D)Bitmiş pillerin çöpe atılması
3)‘’TEMA vakfı niçin kurulmuştur?’’ diye soran öğretmene, öğrencilerin verdiği aşağıdaki cevaplardan
hangisi doğrudur?
A) Su kirliliği ile mücadele için
B) Nesli tükenen hayvanları korumak için
C) Erozyonla mücadele için
D) Toprak kirliliği ile mücadele için
4)Çevre kulübünde çalışan öğrenciler, kalıcı kirliliğe neden olan atıkları toplayacak. Aşağıdakilerden
hangisi bu atıkların içinde yer almaz?
A) Teneke kutular B) Ağaç yaprakları C) Pet şişeler D) Naylon poşetler
5)Aşağıdakilerden hangisi hava kirliliğine karşı alınacak önlemlerden değildir?
A) Fabrika bacalarına filtre takmak.
B) Toplu taşıma araçlarını tercih etmek.
C) Doğal gaz kullanmak.
D) Kişisel araç kullanımını artırmak.
6)Çevre kirliliğine neden olan temel etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) insanlar B) plansız şehirleşme C) sanayileşme
D) küresel ısınma
7)Aşağıdakilerden hangisi çevre sorunları içerisinde yer almaz?
A) toprak
B) su
C) hava
D) deprem
8)Çevreyi korumada alınabilecek en önemli teknolojik önlem aşağıdakilerden hangisidir?
A) doğal hayatı korumak
B) geri dönüşümü sağlamak
C) fabrikaları kapatmak
D) şehirleşmeyi engellemek
9)Türkiye’de erozyonla mücadele eden sivil kuruluş aşağıdakilerden hangisidir?
A) TEMA
B) MTA
C) AKUT
D) TMO
10)Aşağıdaki atıklardan hangisinin geri dönüşümü mümkün değildir?
A) kağıt
B) naylon
C) demir
D) odun
11)Aşağıdakilerden hangisi bir çevre sorununa neden olmaz?
A) ormanların yok olması
B) hızlı nüfus artışı
C) barajlar yapma
D) hızlı sanayileşme
Download