Kadınları Şiddetten Korumak için Neler Yapılmalı?

advertisement
Kadınları Şiddetten Korumak için Neler Yapılmalı?
SİMA Psikolojik danışmanlık merkezinden Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo
Falay ile giderek büyüyen ve toplumu yaralayan kadına şiddet üzerine
açıklamalarda bulundu.
Ülkemizde kadına yönelik şiddet olayları giderek artmakta ve son olarak Kayseri’de
lise öğrencisi Cansel’in matematik öğretmeninin tecavüzü sonrası dayanamayıp
intihar etmesinin ardından gündemin üst sıralarına yerleşti. Yine geçen sene bu
zamanlar Özgecan Aslan cinayeti ile gündem sarsılmıştı. Tabi ki bu yaşananlar
maalesef ne ilk ne de son kadına yönelik şiddet olayı, basına yansıyan ve belki de
daha fazlası ile yansımayan pek çok şiddet olayı yaşanmakta.
Giderek artan kadına şiddet olayları hakkında konuşan Uzman Psikolog Sibel Deniz
Toledo Falay:
“Toplumda sadece kadına yönelik olarak değil genel olarak şiddet olaylarında bir artış
gözlemlemektedir. Sosyal medya hayvanlara yapılan şiddet görüntüleri ile dolu.
Araştırmalar da ortaya koymaktadır ki bir insan hayvana şiddet uyguluyorsa, canlıya
merhamet duymuyorsa çok yüksek olasılıkla bir sonraki adımı insana aynı şekilde
şiddet uygulamaktır. Şiddeti önleyecek en önemli duygular; sevgi, merhamet ve
empati duygularıdır. Toplum olarak bu duygularımızın şiddi şekilde yara aldığını
düşünüyorum. Giderek daha öfkeli bir toplum haline dönüşmekteyiz. Ayrıca bir diğer
önemli noktada hayatı içeresinde ezilmiş, kötü muamele bir bireyin eline fırsat ve güç
geçtiğinde bunu yaşadıklarının acısını çıkarmak istercesine kötüye kullanmasıdır.
İster evde olsun ister okulda disiplin ve eğitim sistemimiz maalesef şiddet
içermektedir. Kocasından dayak yiyen kadın çocuğunu disipline etmek için dayağa
başvurabilmektedir. Bu da dayağı normalize etmektedir. Çocuğun gördüğü rol model,
kadına şiddet uygulamanın normal olduğudur. Ayrıca anne babanın diğer insanlara,
çocuklara, yaşlılara, hayvanlara, doğaya karşı davranışları çocuk için örnek olacaktır.
Olumsuz örnekler ile büyüyen bir çocuğun yetişkinliğinde olumsuz davranışlar
sergilemesi çok yüksek olasılıktır." dedi.
Kadına yönelik şiddet örnek alınabilecek bir davranış mıdır?
“Şiddetin genel olarak örnek alınabilecek bir davranış olduğunu düşünüyorum.
Ailesinde, çevresinde şiddet gören bir çocuğun şiddet uygulaması çok büyük
olasılıktır. Ayrıca şiddet davranışı örneğin bir tartışma sırasında arkadaşına bir tane
patlatması büyükleri tarafından hoş görülen hatta teşvik edilen çocuk şiddetin doğru
bir davranış olduğunu öğrenecektir. Özellikle erkek çocuklar kendini savunma adına
şiddete daha büyük bir şiddetle karşılık vermesi gerektiği yoksa erkek sayılmayacağı
yönünde yönlendirildiğinde sorunları çözme yolunun şiddet olduğunu kodlayacaktır”
Şiddette suçlu kimdir? Burada toplumun rolü nedir?
Bir şiddet olayında suçu sadece failde görmenin son derece kolaycı bir tutum
olacağını söyleyen Uzm. Psk. Sibel Deniz Toledo Falay, “şiddeti doğuran etkenleri iyi
incelemek gerekir. Kişinin aile yaşamı, eğitim durumu, sosyo-ekonomik seviyesi,
psikolojik durumu, alkol ve madde kullanımı belirleyici faktörler olarak karşımıza
çıkmaktadır. Ayrıca içinde yaşadığı çevre, genel tutum ve inanışları, örnek aldığı rol
modellerin tutum ve davranışları çok önemli etkenlerdir. Şiddet içinde büyümüş,
çaresizlik yaşamış, kendisi ile hiç empati kurulmamış bir çocuğun sağlıklı bir yetişkin
olması çok zordur.
Bunun yanında toplumsal öğretiler ve kabuller de maalesef özellikle kadına yönelik
şiddeti destekler niteliktedir; kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik
etmeyeceksin, kocandır döver de sever de, öğretmene teslim ederken: ‘eti senin
kemiği benim, kadın kuyruk sallamasa erkek bakmaz’ gibi söylemler şiddeti hak ve
meşru göstermektedir. Aileler erkeklerin pek çok davranışlarına daha hoş görülü
davranmaktadır. Fakat diğer yandan kadın bir olaya maruz kaldığında mağdur
olduğunu ispatlama ihtiyacı hissetmektedir. Hatta sırf bu yüzden başına bir olay
geldiğinde susmaktadır. Taciz, tecavüz, dayak her ne olursa olsun bunu uygulayan
erkek en büyük gücüde kadının bu suskunluğundan almaktadır. Çünkü yaptıklarının
sonucu yanına kar almakta bu yüzden de yapamaya devam etmektedir."
açıklamasında bulundu.
Şiddet olaylarını engellemek, kadınları şiddetten korumak için neler yapılmalı?
"Öncelikle en önemli çözüm hukuki düzenlemelerle kadına, çocuğa, yaşlıya, hayvana
şiddete, tacize, tecavüze gereken cezaları hafifletici sebepleri işletmeden, affı
olmadan verilmesini sağlamak olmalıdır. Böylelikle kanun önünde hiç kimse
yaptığının yanına kar kalabileceğini aklından geçirmemelidir.
Bir kadın kocasının şiddetinden şikâyetçi olduğunda karı-koca arasına girilmez gibi
bir tutum yerine durumu ciddiye alıp gereken önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Aile
mutlaka koşulsuz bu noktada kızının arkasında olmalı koruyup kollamalıdır. Gelinlikle
çıktığın bu eve ancak kefeninle dönersin yaklaşımı kadınları maalesef kocalarının
şiddetine boyun eğmek zorunda bırakmaktadır.
Aile kızlarına güvenmeli ve arkasında olduğunu hissettirmelidir. Başına bir şey
geldiğinde nedenleri sorgulamak yerine koşulsuz olarak mağdur görüp desteklemeli
ve gerekli mercilere şikâyet etmek konusunda sonuna kadar arkasında olmalıdır.
Unutmayın suçu işleyen kişi en büyük gücü mağdurun suskunluğundan almaktadır.
Erken yaşlardan itibaren çocuklara tüm canlılara karşı sevgi ve merhamet duygusunu
aşılamalı ve anne babalar bu anlamda çocuklarına olumlu rol model olmalıdır.
Çocuklarına yaşam hakkına saygı duymayı mutlaka öğretmeliler. Hayvanlara zarar
vermesine asla göz yummamalı ve bu konuda gerekirse bir uzmandan destek
almaktan çekinmemeliler.
Hiç bir şiddet olayını normalize etmemek veya üstünü örtmeye çalışmamak oldukça
önemlidir.
Şiddet, taciz, tecavüz mağduru kadın ve çocuklar için mutlaka destek grupları
oluşturulmalı ve bu kişiler bu gruplara yönlendirilmeli.
Basın, medya ve sosyal medya mağdurları değil failleri teşhir etmeli böylelikle
mağdur kişinin toplum içerisinde kendisini daha fazla kötü hissetmesine engel
olunmalıdır."
Uzm. Psk. Sibel Deniz Toledo Falay sözlerini “Şunun altını kalın harflerle çizmek
isterim ki şiddetin sebebini anlamaya çalışmak şiddeti mazur göstermek demek
değildir. Ancak bir problemi çözmek istiyorsanız önce problemi yaratan nedenleri
ortaya çıkararak bu nedenleri ortadan kaldıracak önlemler almanız doğru ve kalıcı bir
yol olacaktır.” diyerek bitirdi.
Download