Slayt 1 - Fen kurdu

advertisement
HAZIRLAYAN:DİLEK KOÇYİĞİT
SINIF ÖĞRETMENİ
Bulutsuz bir günde gökyüzüne
baktığımızda Güneş’i, gece ise Ay ve
yıldızları görürüz. Güneş, Dünya, Ay ve
bütün yıldızlar uzay adı verilen sonsuz bir
boşluk içinde bulunmaktadır. Günümüzde
Güneş, Dünya ve Ay’ın küreye benzediğini
biliyoruz.
Geçmişte insanlar Güneş, Dünya ve Ay’ın
şekilleri hakkında değişik görüşler ortaya
atmışlardır. Anaximenes’e göre (M.Ö. 585525) Dünya düz bir tepsi gibi olup hava
içinde yüzer, Güneş ise ince bir yaprak gibi
gökyüzünde hareket edermiş. Mısırlı bilim
adamları da Dünya’nın tepsi biçiminde
olduğunu, ortasında verimli bir çukurluk
çevresinde yüksek dağlar olduğunu ve bu
tepsinin suda yüzdüğünü ortaya aymışlar.
Yukarıdaki düşüncelerden de anlaşıldığı
üzere insanlar meraklarını gidermek
amacıyla sürekli araştırmalar yapmışlardır.
Bilim insanları, uzay ve gök cisimlerinin
gizemini çözmek amacıyla gözlem evleri
kurmuş, teleskopu icat etmişlerdir.
Teleskop, gök cisimlerini gözlemek
amacıyla kullanılıp Güneş, Dünya ve Ay’ın
bilinmeyen birçok yönünü çözmemizi
sağlamıştır.
Yapılan gözlemlere göre, Ay’ın çapını 1
birim olarak kabul edersek Dünya’nın çapı
4 birim, Güneş’in çapı ise 400 birimdir.
Diğer bir ifade ile Güneş’in çapı: Dünya’nın
çapının 100, Ay’ın çapının ise 400 katıdır.
DÜNYA: Güneşin çevresinde dolanan bir
gezegendir. Dünyanın katmanlardan
oluşan bir küreye benzediğini dördüncü
sınıfta öğrenmiştik.
• DÜNYANIN ŞEKLİ
• Dünyamızın Ekvatorda şişkin, Kutuplarda
basık olan kendine has şekline GEOİD
denir.
Dünyamızın yuvarlak olduğunu nasıl
ispatlarız?
Ay, Dünya’dan yaklaşık 348 bin km uzaklıkta,
Dünya’ya en yakın gök cismidir. Güneş ise çok
uzaktadır. Güneş, Dünya’ya Ay’dan 400 kez daha
uzaktadır. Güneş, Ay’dan çok büyük olmasına
rağmen, Dünya’ya olan uzaklıklarının farklı
olması nedeniyle aynı büyüklükteymiş gibi
görünür. Camdan dışarı baktığınızda uzaktaki bir
arabayı, yakındaki bir arabadan daha küçük
görürsünüz. Çünkü cisimler uzaklaştıkça gerçek
boyutlarından daha küçük görünürler. Aslında
gerçekte aralarında bu kadar büyüklük farkı
yoktur. Siz de benzer örnekler verebilir misiniz?
Gece ve Gündüz Nasıl Oluşur?
Çok eskiden insanlar gökyüzündeki Güneş
ve Ay’ın, Dünyanın çevresinde döndüğüne
inanılırdı. Günümüzde ise Dünya’nın,
Güneş’in etrafında döndüğünü biliyoruz.
Dünya aynı zamanda sürekli olarak kendi
etrafında da dönmektedir.
Bir el feneri Güneş olarak düşünülürse, önüne
konulan topun bir tarafı aydınlanırken, diğer
tarafı karanlık kalır.
Bu durumda sizce gündüz nasıl geceye, gece
nasıl gündüze dönüşür?
Dünya’mızın kendi ekseni etrafında dönmesiyle
gece ve gündüz oluşur.
Konuşmalarımızda “Güneş doğdu.” , “Güneş battı.”
sözlerini sıkça kullanırız. Bu sözlerden ne anlıyorsunuz?
• Dünya’nın, kendi etrafındaki dönüş hareketinin yönü
batıdan doğuya doğrudur.
• Dünya’nın kendi etrafındaki bir tam dönüşünü
tamamladığı süreye bir gün adı verilir.
• Bir günlük süre içinde bir kez gündüz, bir kez gece olur.
• Dünya’nın ışık alan bölümlerinde gündüz, ışık almayan
bölümlerinde ise gece yaşanır.
• Gece ve gündüzden oluşan bir günlük süre, Dünya’nın
kendi etrafındaki bir tam dönüş hareketinin tamamlandığı
doğa olayıdır.
• Saat ise insanların, Dünya’nın bu hareketini tamamladığı
bir günlük süreyi, 24 zaman dilimine ayırmasıyla
oluşturduğu bir zaman süresidir.
• İnsanlar bir günlük süreyi 24 saat kabul etmişlerdir.
Tarih boyunca insanlar, zamanı gittikçe
daha küçük parçalara bölüp
ölçmüşlerdir. Zamanı günlere bölmek
tarlalarda çalışanlar ve avcılar için
önemliydi. Sonraları, fabrikada çalışanlar
için ücretlerini belirlemede saatler ön
plana çıkmıştır. Günümüzde ise bilim
adamları, dakika, saniye ve daha küçük
zaman dilimleri kullanmaktadır. Tüm bu
ölçüler, dönemin şartlarına göre değişim
göstermektedir. Saat, dakika, saniye ve
diğer ölçüler, insanlar tarafından şartlara
göre belirlenmiştir
Güneş mi Yoksa Dünya mı Hareket Ediyor?
Hepiniz çeşitli taşıtlarla yolculuk etmişsinizdir.
Hızlı hareket eden bir otomobilde ya da trende
yolculuk yaparken yol kenarındaki ağaçlar ve
telefon direkleri, hızla hareke ediyorlarmış gibi
görünür. Oysa siz hareketli, ağaçlar ve direkler
ise hareketsizdir.
Dünya dönmekte ve Güneş’in etrafında
dolanmaktadır. Buna rağmen biz, bunu
hissetmez; yeryüzü sabit, Güneş’i
hareketliymiş gibi hissederiz.
Artık biliyoruz ki hareket eden Güneş değil,
Dünya’dır. Güneş’i hareketliymiş gibi
hissetmemizin nedeni ise Dünya’nın kendi
etrafında dönmesidir.
Dünya’mızın hareketlerini bir topacın
dönüşüne benzetebiliriz. Topaç kendi
ucunda dönerken zemin üzerinde de
daireye benzer bir yol üzerinde dolanır.
Dünya’mızın Güneş etrafındaki hareketi
de, topacın dönerken yerdeki
dolanımına benzer. Dünya kendi
çevresinde dönerken bir yandan da
Güneş’in çevresinde dolanır.
Dünya bu dolanımını ne kadar sürede
tamamlar?
Resimde Dünya’nın Güneş’in çevresindeki dolanımını görüyorsunuz.
• Dünya, kendi etrafında dönerken aynı
zamanda güneşin çevresinde de dolanır.
• Bu dolanımı hayali bir çizgi üzerinde
gerçekleştirir.
• Dünya’nın Güneş etrafındaki dolanımına
dönme ya da devir adı verilir.
• Dünya, Güneş etrafındaki bir tam
dolanımını 365 günde tamamlar.
• Bu süreye 1 yıl adı verilir.
• Dünya’nın kendi ekseni etrafında hareketi ve
Güneş’in etrafındaki hareketi olmak üzere iki
türlü hareketi vardır.
KENDİ EKSENİ ETRAFINDA DÖNMESİ
SONUCUNDA;
• Gece gündüz olayı ardalanır (birbirini takip eder).
• Güneş ışınlarının düşme açısı günün her saatine
göre değişir.
GÜNEŞ’İN ETRAFINDAKİ HAREKETİ SONUCUNDA
İSE;
• Mevsimler oluşur.
Dünyanın da bir gezegen olduğu ancak 16.yüzyılda
Kopernik zamanında anlaşılmıştır.
Dünya, güneşten 150 milyon km.
uzaklıkta 3.gezegendir. Güneşin
etrafındaki turunu tamamlaması
365.256 gün alır. Kendi etrafında tam
bir tur ise 23.9345 saat sürer. 12,765
km çapında Venüs'den sadece
birkaçyüz km daha büyüktür.
Atmosferi %78 azot, %21 oksijen ve
%1 diger gazlardan oluşur.
Dünya,Güneş sisteminin canlı
barındıran tek gezegenidir.
Galileo uzay aracının
Jupitere ilk gidişi sırasında,
11 Aralık 1990'da
çektiği bu resimde,
tam ortada,
bulutlar arasından,
güney amerika
kıtası görülebilmekte.
GÜNEŞ SİSTEMİ
• GÜNEŞ: Çok sıcaktır ve yanmakta olan
gazlardan oluşan ateşten bir topa benzer.
Çok güçlü bir ısı ve ışık kaynağıdır. Güneşin
güçlü ışığı gözlerimiz için çok zararlıdır. Bu
nedenle hiçbir zaman güneşe çıplak gözle,
özellikle de teleskop ve dürbün ile
bakılmamalıdır.
Güneş, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gök
cismidir. Çok sıcak ve yanmakta olan bazı
gazlardan oluşur. Bu nedenle, yüzeyinde
her saniyede milyonlarca atom bombası
patlamasına eşit güçte patlamalar olur. Bu
patlamalarda boyu Dünyamız'ın
büyüklüğünün 40-50 katı olan alevler
fışkırır.
Ateşten bir topa benzeyen Güneş,
yüzeyinden çok büyük bir ısı ve ışık yayar.
Eğer, Güneş olmasaydı, her zaman gece
olurdu ve her yer buzla kaplı olurdu. En
önemlisi daha önce söylemiştik ya!
Dünya'da yaşam yani biz olamaz.
Çünkü, uzay (uzay filmlerinden de
hatırlarsınız) karanlık bir yerdir. Dünyamız
da bu karanlık yerdeki bir gök cismidir. Bu
karanlık yerin içinde Dünyamız'ı Güneş'ten
başka aydınlatabilecek ve ısıtabilecek bir
gök cismi yoktur.
Ancak, Güneş'ten yayılan ışık çok parlaktır.
Havanın açık olduğu bir günde Güneş'e bakmayı
denemişsinizdir. Hatırlayın bakalım. Birkaç
saniye bakınca gözleriniz kamaşmıştı, değil mi?
Aslında, Güneş'e bu parlak ışık nedeniyle
doğrudan bakmak çok tehlikelidir. Gözlerimize
bu parlak ışık zarar verebilir. Ayrıca, yazın uzun
süre Güneş'te kalmak da tehlikelidir. Hatta,
cildimizde uzun bir tedaviyi gerektirecek çok
ciddi yanıklar oluşabilir. Çünkü, Güneş'ten
yayılan ısı özellikle yazın çok yüksek olur. Oysa
Güneş, Dünya'ya milyonlarca kilometre
uzaktadır ve uzaya yaydığı ısının sadece binde
ikisi Dünyamız'a ulaşır.
Peki Güneş'ten çok uzakta olmasına
rağmen, Dünyamız'da sıcaklık bu kadar
yükselebiliyorsa, acaba Güneş'in
üzerindeki sıcaklık ne kadardır?
Bilim adamları, bu konuda yaklaşık sayılar
verebilirler. Ama bu sıcaklığı, bildiğimiz herhangi
bir şeyin sıcaklığıyla karşılaştırarak anlamak
mümkün değildir. Güneş bize biraz daha yakın
olsaydı, Dünya üzerindeki her şey sıcaktan
kavrulur kül olurdu. Ancak, biraz daha uzakta
olsaydı, bu sefer de her şey buz tutardı. Tabi ki
her iki şekilde de yaşam mümkün olmazdı.
Aslında, benzer şekilde Güneş'in ısısını daha az
alan kutup bölgeleri devamlı bir buz tabakası ile
kaplı; daha çok alan Ekvator bölgeleri ise
devamlı sıcaktır. Allah, bu bölgeleri bizlere örnek
olsun diye yaratmıştır. Diğer yerler ise canlıların
yaşamına en uygun şartlarda yaratılmıştır. Bu
Allah'ın bize olan şefkatini gösterir. Çünkü, Allah
Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığı şu anki gibi
en uygun şekilde yaratmasaydı, Dünya'daki
yaşam çok daha zor olurdu. Hatta olmayabilirdi.
GEZEGENLER
Güneş sistemi; güneş, dokuz gezegen, bu
gezegenlere ait yaklaşık doksan tane
uydu, cok sayıda kuyruklu yıldız ve
asteroid, ve madde içeren gezegenler arası
ortamdan oluşmuştur. Ayrıca yeni
keşfedilmiş ancak resmen
isimlendirilmemiş pek çok uydu da
içermektedir.
Sistemin iç bölgesi, Güneş, Merkür,
Venüs, Dünya ve Mars gezegenlerini,
dış bölgesi ise Jüpiter, Satürn, Uranüs,
Neptün ve Pluton gezegenlerini içerir.
EN BÜYÜK GEZEGEN JUPİDER,EN KÜÇÜK
GEZEGEN PLUTON’DUR.
GEZEGENLER
GEZEGENLER
DÜNYA'NIN UYDUSU AY
Ay dünyanın tek doğal uydusudur.
Gökyüzünde güneşten sonraki en
parlak cisimdir. Ay, her ay dünya
çevresinde dönerken, Dünya Ay ve
Güneş arasındaki açılar değişir ve, bu
olay Ay'ın değişik fazlarının
oluşmasına yol açar.
AY: Küre biçiminde bir gök cismidir. Ay’dan
gelen ışığın kaynağı Güneş’tir. Ay’ın kendi
ışığı yoktur. Bu nedenle dürbün ve
teleskopla bakılabilir.
AYIN EVRELERİ
• Ay'a ilk kez inen uzay aracı 1959'da Luna2
•
sovyet uzay aracı olmuştur. Halen
insanların ziyaret edebildiği tek uzay
cismidir.Ay'a ilk insanlı iniş 20 temmuz
1969'da ve sonuncusu da 1972 aralığında
gerçekleşmiştir. Ay, yüzeyinden örnekler
toplanarak dünyaya getirilen tek cisim
olma özelliğini de halen korumaktadır.
1994 yazında Clementine ve 1999'da da
Lunar Prospector uzay araçları aracılığı ile
Ay'ın son derece detaylı haritaları elde
edilmiştir.
Ay'ın atmosferi yoktur. Ancak
Clementine uzay aracının bulguları
Ay'ın güney kutbundaki, güneş
görmeyen bazı derin kraterler içinde
su buzu bulunduğunu göstermiştir.
Çok yakın zamanda Lunar Prospector
uzay aracı da bunu hem güney hem
de kuzey kutbu için doğrulamıştır.
AY YÜZEYİNE ÇARPAN BİR METEOR.
• AY VE ÖZELLİKLERİ
• Ay dünyamızın 1/50’si kadardır. Bu sebeple
Ayda yerçekimi azdır (dünyadakinin 1/6’sı
kadardır).
• Ayda atmosfer yoktur. Bunun sonucunda;
hava ve su yoktur. Meteorolojik olay (iklim)
görülmez. Meteorlar doğrudan ay yüzeyine
düşer. Sonuçta büyük krater çukurlukları
oluşmuştur. Günlük sıcaklık farkı fazladır.
Bu sebeple mekanik çözülme fazladır. Canlı
hayatı yoktur. İç ısısını kaybetmiştir.
Bundan dolayı volkanik olay görülmez.
• AYIN HAREKETLERİ
• 1) Kendi ekseni çevresindeki hareketi
• 2) Dünya çevresindeki hareketi
• 3) Dünya ile birlikte güneş çevresindeki
hareketi
• *** Ay hem kendi hem de dünya
çevresindeki bir turunu aynı sürede (29,5
gün) tamamladığı için dünyadan ayın
sürekli aynı yüzeyi görülür.
• Diğer Gök Cisimleri
• Güneş Sistemi'ndeki diğer bazı gök cisimleri de
kuyruklu yıldızlar, göktaşları ve meteroitlerdir.
Bunlar, bundan yaklaşık 4 ya da 6 milyar yıl önce
içinde Güneş Sistemi'nin de oluştuğu bulutsudan
geriye kalan gök cisimleridir.
Kuyruklu yıldız
Meteoritler kuyruklu yıldızlardan kopan parçacıklardır.
Meteroitler genelde göktaşları ya da kuyruklu
yıldızlardan kopan, küçük taş ya da taş ve demir
karışımı parçalardır. Dünya, bir kuyruklu
yıldızdan arta kalan toz bulutunun içinden
geçtiğinde toz bulutunun içindeki cisimler
atmosferde yanarlar. Dünya atmosferine
girdiklerinde ısınır ve ince bir çizgi bırakırlar.
Buna meteor denir. Ama bazı meteorlar
tamamen yanıp tükenmediklerinden yeryüzüne
düşerler. Yeryüzüne ulaşan bu meteorlara
göktaşı ya da meteroit denir.
Download