ANKARA KALES - 5.4.2017

advertisement
ANKARA KALESİ – 5.4.2017 - ANAYURT GAZETESİ
İNGİLTERE YENİ DÜNYA DEVLETİ KURUYOR .
Prof.Dr.ANIL ÇEÇEN
S-1- İngiltere’nin Brexit kararı alarak Avrupa Birliğinden çıkmasını nasıl karşılıyorsunuz . ?
c-1- İngiltere Avrupa Birliğinin kurucu üyesi değildir . Almanya ve Fransa birlikteliği ile kurulmuş olan
Avrupa Birliği , bu iki büyük devletin çevresinde yer alan küçük devletlerin bir araya getirilmesiyle
8’ler adı verilen Avrupa devletlerinin öncülüğünde kurulmuştur . 8 devletin öncülüğünde kurulmuş
olan Avrupa Birliği bugün 28 devletin çatısı altında yer aldığı bir kıtasal devletler birliği yapılanmasına
dönüşmüştür . İngiltere bu büyük birlikteliğe sonradan girmiş ama para sistemi ile birlikte ortak
sınırlar uygulamasının dışında kalarak , Almanya ya da Fransa gibi iki ezeli rakibinin denetimi altına
girmekten kaçınmıştır .Her zamanki gibi diğer devletlerden farklı bir tavır geliştirerek , kuruluşuna
katılmadığı Avrupa Birliğine bir süre içine girerek gelişmeleri içeriden izlemiş ama bu birlikteliğin
ekonomisi Alman kontroluna girince , kıtasal yönetimde ise Fransa öne geçince , İngiltere
Avrupa’dan uzaklaşarak, gene eskisi gibi okyanuslara açılmayı ve denizler üzerinden oluşturduğu yeni
dünya devleti oluşturma projesine öncelik tanıyarak, Brexit kararı ile Avrupa Birliğinden ayrılmıştır .
Bu durum , yarım yüzyıllık Avrupa Birliği projesinin duraklamasına ve giderek bir iç tartışma sürecinin
öne çıkmasına neden olmuştur .
S-2- Brexit kelimesi ne anlama gelmektedir . ?
C-2-İki İngilizce kelimenin birleştirilmesiyle Brexit kavramı ortaya çıkmıştır . Kelimenin ilk yarısı İngiliz
imparatorluğunun resmi adı olan Britanya kavramından gelmektedir . İngilizlerin elli beş ülkeyi bir
çatı altında topladığı eski sömürge imparatorluğunun resmi adı olarak Britanya İmparatorluğu ismi
kullanılmıştır . İkinci hece ise İngilizce de çıkış anlamına gelen “exit” kavramından alınmıştır . Böylece
İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılmasının adı resmen Brexit kavramı ile ifade edilmeye
başlanmıştır . Avrupa kıtasının dışında bir ada devleti olarak İngiltere, her zaman kendi kafasına göre
takılmış ve kıtasal birliktelik içerisinde erimemek üzere , okyanuslar üzerinden bir büyük dünya
imparatorluğunun hazırlayıcısı olmuştur . Avrupa kıtasının her zaman dışında kalan İngiltere , bir
anlamda günümüzde dünyayı yönetmekte olan Atlantik insiyatifinin Amerika Birleşik Devletleri ile
birlikte kurucusu olmuştur . İngiltere’nin para ve sınır birliği politikalarına karşı çıkarak ayrılma yoluna
gitmesi , birlik içindeki politikalar yüzünden iflas etme noktasına gelen İtalya,Yunanistan,İspanya
,Portekiz gibi Akdeniz ülkelerinin de ayrılmayı düşünmeye başladıkları görülmektedir . Özellikle tek
para politikası yüzünden iflas aşamasına gelmiş olan Avrupa devletlerinin , İngiltere gibi ayrılarak
gene eskisi gibi kendi ulusal paralarını basmak istemesi , tek kıta parası olarak yürürlüğe konulmuş
olan Euro alanından bir an önce çıkma isteklerini öne çıkarmıştır . İtalya kendisi için tıpkı İngiltere
gibi bir “İtexit “ politikasını, alacağı ayrılma kararı ile önümüzdeki dönemde gündeme getirebilir . Le
Pen daha iktidara gelmeden ,şimdiden Fransa’daki milliyetçiler bir “Frexit “ kararını tartışmaya
başlamışlardır . Bu açıdan “Brexit” için Avrupa Birliğinin sonu açıklamaları yapılmaktadır .
S-3-Türkiye açısından “Brexit “ ne anlama gelmektedir . Brexit’ten başlayarak bir “Trexit “ çıkışı
gündeme gelebilir mi ?
C-3-Türkiye daha Avrupa Birliğine tam olarak girmediği için ,bu birlikten İngiltere gibi ayrılması
mümkün değildir . Türkiye Cumhuriyeti , yirminci yüzyılın ortalarında tam üyelik için başvurmasına
rağmen bekleme odasında tutulmuş ve içeriye tam üye olarak girmesine izin verilmemiştir . Tam
üyelik olmadığı için bir “Trexit kararı uygulamasını gündeme getirmek pek mümkün görülmemektedir
. Ne var ki ,tam üyelik süreci devam ederken , Avrupa Birliği standartlarının görüşüldüğü müzakare
süreci karşılıklı taraflarca sürdürülmekte ve Türkiye’nin Avrupa macerası bir türlü istenen çizgide
sonuçlanamamaktadır .Türkiye için “Trexit “ uygulaması gerçekleşmemiş olan tam üyelik üzerinden
değil ama halen devam etmekte olan aday üyelik süreci açısından gündeme gelmektedir . Bu
aşamada hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Avrupa Birliğinin , yarım yüzyıllık sonuçsuz kalan
girişimleri dikkate alarak yeni politikalar geliştirmesi ve belki de bir “Trexit” kararı alarak, birbirini
aldatma oyununa dönüşmüş olan , müzakere sürecini yeni komikliklerden kurtarmasında yarar
bulunmaktadır . Brexit aşamasına gelmiş olan Avrupa Birliğinin üyelerinin beklentilerini
karşılayamadığı bu aşamada , yeni “exit” yani çıkış kararları ile karşılaşması mümkündür . Türkiye
Cumhuriyeti de İngiltere gibi yeniden bağımsız bir uluslararası statüye yönelerek kendisi için bu
Brexit” kararından yararlanabilir . Brexit’ten Trexit’e geçişi Türkiye’nin düşünmesi gerekmektedi
S-4-İngiltere Avrupa Birliğinden ayrılırken , nasıl bir alternatif yola yönelmektedir ?
C-4- Bu sorunun yanıtı tarihin derinliklerinde saklı bulunmaktadır . Rönesans ve Reform sonrasında
Avrupa devletleri dünyaya açılırken , İngiltere en güçlü devlet olarak , beş kıta üzerinden bir dünya
imparatorluğu oluşturmaya çalışmıştır .Bunun adını ortak refah anlamına gelen “Common wealth”
kavramı ile ortaya koymaya çalışan İngiltere ,Birleşmiş Milletler örgütünün kurulmasından sonra
bütün eski sömürgelerini serbest bırakmış ve bu devletler dünya uluslar ailesi içinde kendilerine yer
bulmaya yönelmişlerdir . Ne var ki , aynı İngiltere eski sömürgelerini bütünüyle özgür bırakmamış ve
bu “Common wealth “ örgütü çatısı altında hepsini toplayarak ,geleceğin dünya devleti oluşumunun
temellerini atmaya çalışmıştır . Bir anlamda,Britanya İmparatorluğu bütün eski İngiliz sömürgelerini
ayrı devletler halinde böylesine bir oluşumun içerisine alırken , bir ortak yarar düzeninden yola
çıkarak, hepsini kapsayıcı bir dünya devleti oluşumunun çatısı altında bir araya getirmiştir.
Avrupa Birliği dönemi , İngiltere’nin kendi dünya devleti projesine ara verilmesine neden
olmuş ve Britanya İmparatorluğu Avrupa Birliği kararları doğrultusunda yolunda ilerlemiştir . Ne var
ki , bu kıtasal birliği ekonomik açıdan Almanya’nın ,siyasal açıdan da Fransa’nın yönlendirmesi ile
İngiltere üçüncü planda kalarak ayrılma kararını vermiştir . Avrupa Birliği üyesiyken dünyanın beş
kıtası üzerindeki sömürgelerini ortak refah düzeni içinde tutan İngiltere , yeni dönemde Avrupa
kıtasına sırtını dönerek, gene eskisi gibi okyanuslar ve denizler üzerinden bir yeni dünya devleti
düzeni kurmaya öncelik verecekmiş gibi görünmektedir . Ortak refah hedefinde eski sömürgelerini
bir arada tutan Britanya İmparatorluğu bir ortak dünya devletine giderken , Atlantik insiyatifini bütün
dünya kıtalarına egemen kılabilmenin arayışı içerisine girmiştir . Eski rakipleri Fransa ve Almanya’yı bir
kenarda bırakan İngiltere geleneksel imparatorluk siyasetine yönelirken , vazgeçmediği kendi parası
aracılığı ile dünya ekonomisini de bir düzene kavuşturmanın arayışındadır . İngiltere eski sömürgesi
olan Amerika Birleşik Devletleri ile de ,yeni bir Atlantik hegemonyasının arayışı içine girmiş ama , bu
büyük devletin içine sürüklenmiş olduğu iç kavgalar nedeniyle , eskisi gibi bir ABD ve Birleşik Krallık
birlikteliğini öne çıkaramamıştır . Kraliçe yönetimi , bu durumda işin başa düştüğünü görünce , gene
eskisi gibi bir Atlantik egemenliğini , eski sömürgeleri ve “Common wealth “ yapılanması üzerinden
öne çıkararak , Siyonist küresel sermayenin dünya çapında imparatorluk arayışının önünü kesmeye
yönelmiştir . Birleşik Devletler üzerinden bir dünya devleti , İsrail yüzünden kurulamayınca ,bu kez
Birleşik Krallık üzerinden bir dünya devleti oluşturma projesine geri dönülmüştür . Bu yüzden birinci
dünya savaşı öncesi bir konjonktür ile dünya karşı karşıya gelmiştir .
S-5- Bugünün koşullarında Birleşik Krallık Avrupa Birliğinden bağımsız nasıl bir yol izleyebilir ?
C-5- Önümüzdeki dönemde , İngiltere öncelikli olarak hiç terk etmediği sömürgelerindeki eski
yapılanmasına dönerek bu siyasal yapılar üzerinden bir ortak dünya devleti oluşumunu öne çıkarmaya
çalışacaktır . Birinci dünya savaşı sonrasında Türkiye’ye resmen girmiş olan İngiliz emperyalizmi ,
Türkiye’nin batı dünyasının ya da Atlantik insiyatifinin çıkarları doğrultusunda bir yerde olmasına
dikkat etmiştir . İngiltere’nin tam Avrupa Birliğinde çıkışı aşamasında Türkiye’nin bu birliğin patronu
konumundaki Almanya ile kavga etme noktasına gelmesi bir rastlantı değildir . Kendisi Avrupa ile
bütünleşmeyen Birleşik Krallık , Türkiye’nin de bu kıtasal birliğe tam üye olarak girmesini
engellemiştir . Almanya kıtasal birlik patronluğu için , Fransa ise İsrail’in Akdeniz hegemonyası
projeleri doğrultusunda Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı çıkarken İngiltere hepten Türkiye’yi
Avrupa kıtasının dışında tutmaya çalışmıştır . Şimdi İngiltere Avrupa’yı dışlayarak yeni bir dünya
açılımına yönelirken , merkezi coğrafyanın tam ortasında yer alan Türkiye’den işe başlamaktadır .
Kendisi Brexit’e yönelirken Türkiye’yi de Trexit’e doğru yönlendirerek ,Avrupa Birliği’ni dışlayan yeni
bir küresel insiyatifi , orta dünyada Türkiye üzerinden öne çıkarmaya yönelmektedir .
ABD merkezli küreselleşme dönemi biterken , Almanya ve Fransa patronajında bir Avrupa
yapılanması da geride bırakılmakta , Rusya’ya karşı bir tampon devlet olarak oluşturulan Ukrayna ile
Osmanlı uzantısı olan Türkiye , iki ülke arasındaki vizelere son verilerek yakınlaştırılırken ,Rusya’nın
güneye inerek , İsrail’in kuzeye çıkarak ,İran’ın Orta Doğu’ya yayılarak ya da Avrupa Birliği’nin doğuya
açılarak merkezi coğrafya da hegemonya kurmalarının yolu da , gene Ukrayna –Türkiye hattı
üzerinden Birleşik Krallık tarafından kesilmeye çalışılmakta ve bu Atlantik çizgisi daha sonra eski
İngiliz sömürgeleri olan Hindistan ve Avustralya da devreye sokularak , Yeni Zellanda’ya kadar
Britanya İmparatorluğunun oluşturduğu dünya devleti yapılanması ,“Common wealth “ örgütlenmesi
üzerinden tamamlanmak istenmektedir . Böylece , Londra yeniden dünyanın merkezi olurken New
York ve Washington geride bırakılacak , Londra ile İstanbul arasında bir geçiş köprüsü kurulacaktır .
Bugünkü dünya düzeninin eski kurucusu olarak İngiltere , ABD yi kendi içindeki kaos ile baş başa
bırakmakta ve geçmişten gelen ortak refah düzeni üzerinden yeni bir ortak dünya devleti oluşumunu
öne çıkarmaktadır . Tüm dünya ülkeleri ve bölgeleri ile elinde büyük bir bilgi birikimi olan Britanya
İmparatorluğunun ,sonradan olma Amerika Birleşik Devletleri , ya da Almanya , Fransa ,
Rusya,Çin,İsrail ve İran gibi ülkelerin yeni yayılma stratejilerini merkezi bölgede, Ukrayna –Türkiye
yakınlaşması üzerinden önlemeye yönelmesi, eskisinden çok farklı bir yeni tür küreselleşmeyi öne
çıkarmaktadır . Büyük İsrail’i kurmaya çalışan Siyonist lobiler ABD’yi karıştırırken ve bölünmeye doğru
sürüklerken , İngiltere eskisi gibi dinamik bir politika ile yeni bir alternatife yönelmiştir .
S-6- Türkiye böylesine bir yeni durum karşısında ne yapmalıdır ?
c-6-Acilen Türkiye’nin bir durum tespiti yapması gerekmektedir . Şimdiye kadar Büyük Avrupa,Büyük
İsrail,Büyük Orta Doğu , Büyük Rusya,Büyük İran projeleri ile uğraşarak kendini korumaya çalışan Türk
devleti , yeni dönemde kendi Büyük Türkiye projesini ortaya koyabilmelidir . Hiçbir biçimde Osmanlı
dönemine geri dönüşü gerektirmeyecek bir yeni yaklaşım , tıpkı İngiltere’nin yaptığı gibi Türkler
tarafından da merkezi coğrafya da geliştirilmeli , Britanya İmparatorluğunun dünya hegemonyası
uğruna ,Türkiye gene eskisi gibi komşu devletler ile savaşma çıkmazına sürüklenmemelidir . Osmanlı
bu yüzden batmıştır ama bu aşamada , Türkiye Cumhuriyeti yaşanan olaylardan ders alarak dünya
barışı için yoluna bir güvenlik devleti olarak devam edebilmelidir . Yurtta ve dünyada barış ilkesi daha
eskimemiştir ve Türklere ile insanlığa halen yol göstermeye devam etmektedir .
Download