BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ AKŞAM

advertisement
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
AKŞAM- Ufuk ULUTAŞ
BAŞLIK: “ Sorun Arap Baharı’nda değil; statüko bekçilerinde ”
KONUSU: Arap Baharı- Suriye
Yazısında Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ da Arap Baharı olarak
başlayan süreci “ geniş coğrafyada değişim yanlılarıyla yüzyıllık statükoyu
envaı çeşit makyajla hayatta tutmayı amaçlayanlar arasında derin bir
kutuplaşmayı ortaya çıkarırken; statüko bekçilerinin tüm imkanlarını seferber
ettiği, anlamlı değişim kapılarını kapatmak için yüzbinleri öldürmeyi göze aldığı
ve değişim aktörlerine karşı askeri ve istihbari operasyonlar çektiği bir dönem de
başlamış oldu.” sözleriyle tanımlayan Ulutaş, bu değişimin Suriye’ de ki
etkilerine değinmiştir.
“ Sorun Baas zulmüne karşı sokakta gösteri yapan ve canını korumaya
çalışan Suriyelilerde değil, bu gösterilerde toplu katliamlar yapan Esed rejiminde,
Suriye’yi yabancı teröristlerle dolduran İran ve Rusya’daydı.”
18.12.2015 Cuma
1|Sayfa
HABERTÜRK- Nihal Bengisu KARACA
BAŞLIK: “ Demirtaş’tan gizli Erdoğan propagandası”
KONUSU: HDP
Karaca yazısında
açıklamaları ele almıştır.
HDP
liderinin
son
dönemde
yaptığı
“Sadece bir buçuk yıl önce Kürt siyasi hareketinin yeni
aktörlerinin eli silahlı militanlar değil, Meclis’te siyaset yapacak
vekiller olduğunu muştuluyor, kutluyorduk. Ne oldu böyle?” diyorlar.
HDP’ye oy veren Kürtler her gün, HDP’de siyaset yapanlar ara sıra
kapalı kapılar ardında nasıl bir oyuna geldiklerini konuşuyor.
Demirtaş ise haliyle rahatsız. Külahını önüne koyup düşüneceği yerde
kendince strateji geliştiriyor. Şöyle diyor: “HDP’de Erdoğan sevdalısı
bir damar her zaman vardı. Bunlar gizli Erdoğancılardı aslında.
Bizden çok Erdoğan’ı sevip sayarak, AKP’ye neredeyse yalakalık
yaparak sorunun çözüleceğine inanıyordu bu tipler.”
18.12.2015 Cuma
2|Sayfa
HÜRRİYET – Taha AKYOL
BAŞLIK: “ Yeni sistem?”
KONUSU: Başkanlık Sistemi- Yeni Anayasa
Akyol yazısında başkanlık sistemine değinmiş, yeni anayasa
hakkında ki görüşlerini ise şu şekilde ifade etmiştir;
“ Anayasa yapabilmek politik olgunluk ve uzlaşma gerektirir.
Çatışmacı kültürlerde ve siyasi çatışmaların etkisinde anayasa yapmak
çok zordur, bunu yaşadık da. Hatta anayasa yapma sürecinde bu
yüzden siyasi çatışmaların büsbütün derinleştiğini bilimsel
araştırmalar gösteriyor. Bilhassa AK Partililer bunun vebalini iyi
düşünmelidir. Robert Dahl ve Henna Lerner gibi siyaset bilimciler,
kutuplaşmış toplumlarda anayasa yapmanın sıkıntılarını yazmışlardır.
Uzlaşmayı kolaylaştıracak kavramlar, değerler ve sistem tanımlarından
yola çıkarak yeni bir anayasa yapabiliriz ancak. Cumhurbaşkanı ile
Başbakan arasındaki bu besbelli görüş farklılıklarından kimse bir kriz
beklemesin. Konu, uzlaşmanın parlamenter sistemde mümkün olacağını
göstermek bakımından önemlidir. ”
18.12.2015 Cuma
3|Sayfa
RADİKAL- Oral ÇALIŞLAR
BAŞLIK: “ Çözüme dönebilmek...”
KONUSU: Terör
Çalışlar yazısında çözüm sürecinin sonlanmasının ardından
Güneydoğu’ da artan terör olaylarını ve bu olaylar üzerinden HDP’ nin
politikalarını değerlendirmiştir.
“ 7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan "özyönetim"
ilanlarının, hendeklerle, barikatlarla ve silah zoruyla kabul
ettirilmesinin imkansızlığı, başından belliydi. Öfkeli gençlerin tepkileri
etrafında örgütlenen ve PKK tarafından planlandığı anlaşılan bu
çıkışın, başarı şansı olmadığını, Kürtlerin özgürlük davasına zarar
vereceğini, tahmin etmek zor değildi. Bu açmazı en iyi anlayabilecek
olanlar, HDP'liler. Böylesine bir tablonun, uzun süre
sürdürülemeyeceği belli. Endişelerimizin her geçen gün yoğunlaştığı
bir düzlemdeyiz. Çok ağır sonuçları olabilecek yeni bir sürecin
başlangıcındayız...”
18.12.2015 Cuma
4|Sayfa
SABAH- Burhanettin DURAN
BAŞLIK: “ Teröre karşı İslam ittifakı neyi amaçlıyor?”
KONUSU: Suriye
Duran yazısında Suriye’ de yaşanan gelişmelerde bölge
ülkelerin politikalarına değinmiş, Suudi Arabistan’ın öncülüğünde
oluşturulan “ Teröre Karşı İslam projesini” değerlendirmiştir.
“ Bence Suriye-Irak denkleminde en zorda olan aktör
S.Arabistan. Her bölgesel aktör gibi Riyad da DAİŞ ile mücadele
kartına sıkı sıkıya sarıldı. Suud öncülüğünde 34 ülkenin katılımıyla
kurulan "Teröre Karşı İslam İttifakı" projesini Riyad'ın bölgesel
denklemde kalma gayreti olarak okumak lazım. Nitekim Kral Selman iç
siyasi liderlik kapışmaları üzerinden tasfiye edilme tehlikesi ile karşı
karşıya. Bu "ittifak" girişimiyle hem iç bütünlüğünü korumaya, hem de
Suriye- Irak masasında kalmaya çalışıyor. "Sünni bloklaşma"
yorumları ise sakil değerlendirmeler. "İttifak"ın kısa vadede etkili bir
askeri güce kavuşması çok zor. ”
18.12.2015 Cuma
5|Sayfa
STAR- Yiğit BULUT
BAŞLIK: “ Rusya ‘tasfiye olmuyormuş!’ ”
KONUSU: Petrol Fiyatları
Bulut düşen petrol fiyatlarının dünyanın güçlü ekonomilerine
yansımalarını değerlendirmiştir.
“ Bence “aynı gerçekleri onlar da görüyor” ve düşen petrol
fiyatının değiştireceği dünya denklemi ile birlikte krizin boyutlarının
ağırlaşacağını net olarak biliyorlar... Sevgili dostlar, görünen yol tarif
gerektirmez! dünya değişiyor ve Rusya gibi “katma değersiz-markasız”
ekonomiler düşen petrol fiyatı eşliğinde tasfiye olma kavşağını
döndüler!Burada asıl soru; bu coğrafyalarda başlayacak sosyal
dalgalanmalar nasıl bir iç-dış etki tetikleyecek? Kimbilir; belki de
hayırlı olur ve Petro’nun “batı hayranlığı ile bozduğu” Rusya özündeki
“Cengizhan’ın hizmet devleti” modeline döner! Bu soruyu düşünelim
ve tartışmaya devam edelim...”
18.12.2015 Cuma
6|Sayfa
STAR- Beril DEDEOĞLU
BAŞLIK: “ Türkiye’nin terör sorunu olmasaydı ”
KONUSU: Terör- Suriye
Dedeoğlu yazısında terörün olmadığı bir süreçte Türkiye’ nin
Suriye ile ilgili politikalarını daha sağlıklı yönetebileceğini
savunmuştur.
“ Terör olmasaydı, Türkiye sınırına duvar örmek yerine sınırda
güvenli bölge inşa edebilir; otoriter yönetimler altında yaşayan tüm
halklar için referans kaynağı haline gelebilirdi. Bu durumda Esad’ın
zaaflarından yararlanan İran’ın bölgede bu denli gücünü artırması,
halkları ve hatta devletleri birbirine düşürecek işler başarması mümkün
olmazdı. İran etkisini bu kadar genişletmeseydi, Suudi destekli örgütler,
yabancı istihbarat kuruluşları bölgeye yerleşmez, her birinin bir yana
çekiştirdiği halklar da canlarını kurtarmak için Ege’nin serin sularına
açılmak zorunda kalmazlardı.”
18.12.2015 Cuma
7|Sayfa
YENİ ŞAFAK- İbrahim KARAGÜL
BAŞLIK: “ Bir adım öne çıkın, kuşatmaya direnin”
KONUSU: Suriye
Karagül yazısında Suriye’ de yaşanan savaşın Türkiye üzerindeki
etkilerine şu sözlerle değinmiştir;
“ Suriye toprakları Rusya ve İran eliyle açık cepheye döndü.
Güney sınırlarını bize kapatıyorlar. Bir adım ileri gitmemize, elimizi
bir metre uzatmamıza izin vermiyorlar. Suriye'de Türkiye karşıtı bir
“Doğu Cephesi” inşa edildi. Şimdi Rusya üzerinden, neredeyse nükleer
tehdit üzerinden bize meydan okuyorlar. Putin'in dünkü sözlerine bakın,
“Uçaklarınız gelir gelmez vuracağız” diyor. Bir İslam toprağı, İran ve
Rusya eliyle bize kapatılıyor. Moskova Suriye üzerinde Moskova'daki
egemenlik hakkı gibi egemenlik kuruyor, İran liderliği bu işgale
dualarla, militanlarla, örgütlerle, örtülü operasyonlarla destek veriyor.
”
18.12.2015 Cuma
8|Sayfa
YENİ ŞAFAK- Ali BAYRAMOĞLU
BAŞLIK: “Güvenlik bölgeleri...”
KONUSU: Terör- Güvenlik
Bayramoğlu yazısında terör eylemleri nedeniyle Güneydoğu’ nun
bazı illerinin belirli bölgelerinde sokağa çıkma yasağı uygulamasını;
“Yürütülen operasyonlar nedeniyle can ve mal güvenliğinin
korunması. Süre: Operasyonlar boyunca, valiler eliyle ilan edilirse en
fazla 15 gün. Yetki ya da kısıtlama: Bu alana giriş çıkışların izne tabi
olması… Kimileri bu uygulamanın anayasa aykırı olduğunu söylüyor.
Ancak bu, pek mantıklı bir iddia değil. Zira, eğer sorun özel güvenlik
alanlarındaki tedbirler ise, onların kaynağı başka bir yasa. 5442 sayılı
İller İdaresi Kanunu.. Valiler terör ve şiddet eylemlerine karşı gerekli
tedbirleri bu kanunun kendilerine verdiği yetkiye dayanarak alıyorlar ”
sözleriyle ele almıştır.
18.12.2015 Cuma
9|Sayfa
Download