ASTROLOJİ VE OYUNCULUK SANATI İLİŞKİSİ ATİLLA ALPAR ÖZET Astroloji ile ilgili yıllardır süren bir fal mı yoksa bir bilimdalı mı?Tartışması günümüzde de devam etmektedir.Ancak Bilimsel anlamda kadim birçok uygarlığın astrolojiden faydanlanması fal olmadığının göstergesidir.Astroloji bilimsel bir bulgu haline getiren en önemli etken istatiksel verilerdir.Bu istatiksel veriler ışığında elle tutulur nötr bir takım bilgilere ulaşmak mümkündür.Astrolojiyi bir bilimdalı olduğunu kanıtlamak ve sosyal bilimlere ait olan oyunculuk tekniğinin astroloji ile direkt bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmaktır. Astrolojinin temel hedefi insandır,oyunculuk sanatı insanın fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü ele aldığına göre, astrolojinin bize verdiği bilgileri kullanması gerekmektedir. Oyunculuk sanatının yüzyıllar içinde sosyal,kültürel değişimi sonucunda şuanda bambaşka bir hal alması ve bu durumun astroloji ile gözlemlenmesi önemli ipuçları sunmaktadır.Günümüz oyunculuk sanatında oyunculuk tekniğinin kullanılması psikolojiden faydalanması, belli deneyler sonucunda ispatlanması bir bilimdalı olduğunu göstermektedir.. Bu araştırmanın amacı zodyak burçlarının yöntemi ile monolog bulgularının üzerinden oyuncuya,yönetmene ve oyuncu eğitmenine referans noktası oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler:Astroloji,Oyunculuk,Sanat,”Atilla ALPAR” Yüksek Lisans Öğrencisi,Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü/Radyo,Tv Sinema Bölümü/ Sinema Anabilimdalı ,[email protected] ABSTRACT Is astrology scientific or is it a fortune-telling technique ( superstition da denilebilir??) that has been going on for years? It’s still discussed today. Ancient civilizations that used astrology are a scientific proof that it is not just fortune-telling. The most important factor that makes astrology a scientific finding is the statistical data. By the help of this data, it’s possible to reach neutral and concrete evidence. Proving astrology as a field of science reveals the direct connection between astrology and acting technique which is a socials sciences. The main aim of astrology is human being and since acting deals both with human spirit and physical integrity, it should use the data astrology provides. Due to the cultural and social changes in the art of acting for centuries resulted in a completely different form of acting and observing these changes by astrology enables important clues. It proves that art of acting is scientific since it benefits from psychology and evidenced by certain experiments. The aim of this research is to create a reference point to the actor, director and actor education with the help of monologue evidence by zodiac sign technique. Keywords:Astrology,Acting,Art,’’Atilla ALPAR” GİRİŞ Oyunculuk eğitiminde kuramsal olarak olarak tarih,felsefe,psikoloji,edebiyat gibi sosyal bilimlerden faydanılmaktadır.Astrolojinin insan doğasını incelemesi ve deşifre etmesi oyunculuk eğitiminin tarihsel sürecinde hiç değinilmemiştir.Bu bağlamda,astrolojinin oyunculuk eğitminde karakter analizinde ne kadar önemli olduğu Zodyak yöntemi ve bulguların monologlar eşliğinde ortaya çıkmaktadır.Evren de canlı bir varlık organik bir bütündür,onun içinde var olan hiçbirşey soyutlanmamıştır aksine herşey birbirine bağlıdır.Sürekli değişim halinde olmakla beraber bu değişimi sağlayan en önemli araçlar gezegenlerdir.Gezegenlerin manyetik enerjisi varlık hiyerarşisinde önemli bir yerde olan insanı davranışlarını doğrudan etkilemektedir.İnsan davranışlarının etkilenmesi doğrudan oyunculuk sanatının değişimine yol açmıştır. YÖNTEM Evrende mevcut olan her şey dört ana elementin farklı oranlardaki karışımından meydana gelmiştir. Bu dört ana element sırasıyla ateş, toprak, hava ve sudur. Astrolojide burçların 4 elemente ayrılması sonucu her elementin 3 temsilcisi ortaya çıkmaktadır. Aynı elementi temsil eden 3 burç arasında 120'şer dakikalık açılar bulunmaktadır. Üçgen açının getirdiği uyum içerisindeki enerji akımı sonucu bu burçlar, birbirini bütünleyen uyumlu temaları içermektedirler (Asımgil, 2006). Astrolojinin ilk dönemlerinden itibaren burçlar da bu dört elemente göre sınıflandırılmışlardır (Asımgil, 2006): Ateş: Koç, Aslan, Yay = Hareketlilik ve enerji. Toprak: Boğa, Başak, Oğlak = Sağlamlık ve sahip olma. Hava: İkizler, Terazi, Kova = Entelektüellik ve iletişim. Su: Yengeç, Akrep, Balık = Duygusallık ve sezgiler. Hiç kimse saf anlamda tek bir element altında toplanamayacağı için, bu dörtlünün farklı derecelerde bir araya gelmesi insanın içindeki bütünlüğü açıklamaktadır. G. Cari Jung, dört temel kişilik özelliği saptamıştır. Sezgi (intuition), Düşünme (thinking), Duyumsama (sensation), Hissetme (feeling)(JUNG,1997) BURÇ İSİMLERİ VE ÖZELLİKLERİ Yunanlı gökbilimci Hipparchus zamanında ilkbahar ılımı Aries (Koç) takımyıldızında bulunduğundan, burçlar kuşağının ilk burcu da Koç olmuştur. Bundan sonra ilkbahar noktasından doğuya doğru olmak üzere geriye kalan burçlar da isimlendirilmiştir. 12345- Aries (Koç) Taurus (Boğa) Gemini (İkizler) Cancer (Yengeç) Leo (Aslan) 6- Virgo (Başak) 7- Libra (Terazi) 8- Scorpius (Akrep) 9- Sagittarius (Yay) 10- Capricornus (Oğlak, Teke) 11- Aquarius (Kova, Saka) 70 12- Pisces (Balıklar) Güneş, en kuvvetli karakter belirleyicisidir. Kişi doğduğunda güneş hangi burçta bulunuyorsa o şahıs o burcun insanıdır. Güneş'in, Koç, Boğa İkizler burcu, v.b. gibi belirli bir burçta aldığı tam pozisyon astronomlar tarafından hesaplanmaktadır ve buna Astronomik Takvim denmektedir. Bir kimse bir burcun ilk ya da son gününde doğmuşsa, o sırada Güneş'in burç değiştirip değiştirmediğini anlamak için o insanın doğduğu saati ve dakikayı, doğduğu yerin enlem ve boylam derecelerini tam olarak bilmesi gerekmektedir. Zodyak burçlarının öz simgesi belirli bir fiil ile nitelendirilmesi ise şu şekildedir (Asımgil, 2006): Koç : Varım Terazi : Bağdaştırıyorum Boğa : Sahibim Akrep : Kuşkulanıyorum İkizler : Düşünüyorum Yay : İnanıyorum Yengeç : Hissediyorum Oğlak : Yararlanıyorum Aslan : İstiyorum Kova : İcat ediyorum Başak : Ayrıştırıyorum Balık : Düşlüyorum Her gök cismiyle Zodyak burçları arasında bir tür uyumlu titreşim vardır. Her burcun yöneticisi olarak bir gezegen seçilmiştir. Ama Merkür, Venüs ve Mars'a geleneksel olarak ikişer burç tahsis edilmiş bulunmaktadır.Mars, birinci burç olan Koç burcunun ve bir de sekizinci burç olan Akrep burcunun yöneticisidir.Venüs, ikinci burç olan Boğa ile yedinci burç olan Terazi'yi yönetmektedir.Merkür de üçüncü burç olan İkizlerle, altıncı burç Başak'ın yöneticisidir. Ay, dördüncü burç olan Yengeç'i yönetir.Güneş, beşinci burç olan Aslan'ın yöneticisidir.Jüpiter'in yönettiği burç dokuzuncu burç olan Yay'dır. Satürn'ün yönettiği burç ise onuncu burç olan Oğlak'tır. Uranüs, on birinci burcu, yani Kova burcunu yönetmektedir.Neptün de on ikinci ve son burç olan Balık burcunun yöneticisidir (Goodavage, 1987: 65). KOÇ BURÇLARI Koç burçları, öncü ruhlu, inatçı ve içgüdüleriyle hareket ederler. Dediğini kabul ettiren, içinden geldiği gibi hareket eden, sabırsız kişilerdir. Adalete, özgürlüğe ve bireysel kararlılığa karşı büyük bir sevgileri vardır. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Öncülük ve macera ruhu, girişkenlik, yüksek enerji, sınırlamalardan nefret etmek. Negatif Özellikleri: Egoizm, daima kendini öne sürmek, ileriye çıkartmak, alaycılık, çabuk isyan etmek ve her şeyi hemen anında istemek. BOĞA BURCU Boğa burçlarının en önemli özellikleri çok sabırlı olmalarıdır. Boğalar; işler yolunda giderken yumuşak huylu ve boyun eğen, ama tahrik edildiğinde kızan, çileden çıkan, sakinleştirilmesi zorlaşan bireylerdir. Yapıcı, sistemli, hareketlerini karar vererek yapan, fakat fazla orijinal şeylere eğilimi olmayan kişilerdir. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Pratiklik, güvenilirlik, mesleğe uyum göstermek, tahammül gücü, güçlü değer yargıları, sanat ilgileri, kararlılık, kuvvetli arzular, sıcak kalplilik, sadakat. Negatif Özellikleri: Tembellik, kendine düşkünlük, sıkıcılık, statik fikirler, esneklik eksikliği, orijinalite eksikliği, oburluk, inatçılık, alınganlık; marazi ve musallat olucu huy ve alışkanlıklar. İKİZLER BURCU İkizler Burcu Bu burçta doğan pek çok kimse hayatta muhaberatla, yazı yazmayla ilgili ya da fikirlerin aktarılması veya değiş tokuş edilmesinin önemli olduğu alanlarda çalışırlar. Çabuk heyecanlanan, hareketli zihne sahip, yenilmesi zor kişilerdir. Her şeyi kendi istedikleri biçimde yapmakta direnirler. Hem sağ hem de sol elini kullanabilen, değişken uyanık tiplerdir. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Adapte olabilmek, çok iş bilirlik entelektüellik; nüktecilik ve mantık; canlılık, konuşkanlık ve sohbetlerde güldürücülük. Yazı ve konuşma zekâsı. Genç kalabilmek. Negatif Özellikleri: Değişkenlik, yerinde duramazlık, açıkgözlülük, meraklılık, kararsızlık ve ikiyüzlülük. Asabî enerjiyi kontrol edememek. Sathilik ve dedikoduculuk. YENGEÇ BURCU Yengeç burcunun yöneticisi, gök cisimlerinin en hızlı hareket edeni, yani Ay'dır. Güneş Yengeç durumundayken doğanlar duygulu, değişken ve çekingen olurlar. Ruhsal durumları sık sık değişir. Garip tutkularından biri, yanı başında yiyecek içecek bir şey bulundurmaktır. Çok tedbirli ve çalışkanlardır. Yengeç burcundan olanların belleği çok güçlü olduğundan, söylenen iyi veya kötü bir sözü asla unutmazlar. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Nezaket, hassasiyet, sempatiklik, kuvvetli tahayyül; analık veya babalık insiyakı; istek ve muhafaza, ihtiyat, vatanseverlik, ısrar, beceriklilik. Negatif Özellikleri: Aşırı hissi oluş, uyuşturucu derecede hassasiyet, dağınıklık, değişkenlik, zayıf karakter, kendine acıma meyli, sabit olmamak, karşısındakinin gururunu okşayıcı tarzda konuşmak, düzensizlik. ASLAN BURCU Aslan Burcu Bu burcun yöneticisi, Güneş'tir; simgesi de krallar gibi görkemli Aslan'dır. Açık sözlü, içi dışı bir, cömert, hayır işlerine yatkın bireylerdir. Yapısında sabit bir burcun durgun nitelikleriyle, ateş unsurunun o faalliğinin yarattığı bir çelişki vardır. Aslan burcu, kalbi ve sevgileri yönetir.Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Yüce gönüllülük, eli açıklık, yaratıcılık, sevklilik, iyi organizasyon, geniş zihinlilik, oyunculuk hissi. Negatif Özellikleri: Akidelere aşırı bağlılık, zorbalık, tantana, züppelik, toleranssızlık, sabit fikirler, kuvvet deliliği, kendini beğenmişlik. BAŞAK BURCU Başak da İkizler gibi Merkür gezegeninin yönetimindedir ve zihinsel faaliyetlerin burcudur. Yazılı ve sözlü kelimelere yeteneklidirler. Ciddi, düşünceli, alçak gönüllü ve çalışkanlardır. En büyük isteği bilgi edinmek ve zihinsel kalite düzeyine ulaşmaktır. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Analizcilik, titizlik, alçakgönüllülük, temiz giyinmek. Negatif Özellikleri: Lüzumsuz meşguliyet, acelecilik, aşırı tenkitçilik, aşırı titizlik, kolay beğenmemek. Geleneklere anormal bağlılık, aşırı meraklılık. TERAZİ BURCU Terazi Burcu Alçakgönüllü, sanat eğilimli, tertipli ve özenlidirler. Sanatlarını çoğunu, tüm kültürel zevkleri ve eğlenceleri severler. Doğuştan barış getirici, uzlaştırıcı, ara bulucudurlar. Çatışma ve anlaşmazlık ortamı içine düştüklerinde tümüyle mutsuz olurlar. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Sevimlilik, uyumluluk, letafet, kolay mizaç; romantik, diplomatik, idealist, incelik. Negatif Özellikleri: Kararsızlık, alınganlık, değişebilirlik, flört ruhu; diğer kişilere kolay elde edilir gibi görünmek, aldatabilirlik. AKREP BURCU Akrep Burcu Kuşkucu, güvensiz, eleştirici, içe dönük ve hesapçı kişilerdir. Rekabete açık mesleklerde, örneğin politikada ve hukukta çok saldırgan olabilirler. Meydan okumaya yatkındırlar. Denizi ve denizle ilgili tüm faaliyetleri sonsuz derecede ilginç bulurlar. Bir yandan tutumlu, hemen hemen hasis, diğer yandan lükse meraklıdırlar. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Mükemmelleştirme, yeniden meydana getirme, güçlü sezgi. Negatif Özellikleri: İnsafsızlık, bilinmeyen istekler. YAY BURCU Yay Burcu Diğer burçlara oranla, özgürlüğüne daha fazla düşkündürler. Patronlardan, diktatörce davranışlardan nefret ederler. Kendine güvenen, görüşlerinde samimi, açık sözlü ve yargılarını saklamayan kişilerdir. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Keyiflilik, neşelilik, çok iş bilirlik, açık zihinlik, adapte olabilmek, iyi yargılayabilmek, iyi felsefe; hürriyet aşkı, dışa dönüklük, Negatif Özellikleri: Gözü kapalılık, körce iyimserlik, gürültücülük, sorumsuzluk, kapris. OĞLAK BURCU Oğlak Burcu Tıpkı bu sağlam küçük hayvan gibi amaçlarına doğru giderken yollarının üzerine birçok engeller çıktığını görürler. Ama azim, sabır ve konsantrasyonla sonunda başarıya giden yoldaki bütün bu engelleri aşmayı becerirler. Sık sık hayal kırıklığına uğrar, ama cesaretinizi asla tam olarak kaybetmezler. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); 78 Pozitif Özellikleri: Güvenilirlik, kararlılık, isteklilik, sabır, sebat, ihtiyatlılık; mizah ve disiplin hisleri. Negatif Özellikleri: Eğilmez dışa bakış, ihtiras, kötümserlik, basmakalıplık, cimrilik. KOVA BURCU Kova Burcu İdealist yapıya sahiptirler. Özgürlüklerine düşkündürler. Genellikle kararlı, sessiz, sabırlı, ilişki kurulması kolay kişilerdir. Ama buna rağmen dikkatli ve tedbirlidirler. Akıl yürütme yetenekleri çok iyi olmakla birlikte sezgileriniz de güçlüdür. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: İnsancıllık, bağımsızlık, dostluk, ilerletici durumlara hazır olmak, orjinalite; mucit ve reformcu ruh, vefakârlık, sadakat, idealist, entelektüellik meyli. Negatif Özellikleri: Umulmadık gariplikler, isyan, muhalefet, sabit fikirler, gelenekleri zorlamak. BALIK BURCU Balık Burcu Balık burcu birçok bakımdan en mistik, en esrarengiz ve doğa üstüne yakın burçtur. Bu burçtan olanların merhamet duygusu bir kusur sayılacak kadar fazla olur, başkalarının acı çekmesini görmeye hiç dayanamazlar. Hayvanlara, çocuklara ve çaresizlik içindeki 79 insanlara karşı iyi ve anlayışlıdırlar. Bu burcun pozitif ve negatif özellikleri şu şekildedir (Asımgil, 2006); Pozitif Özellikleri: Alçak gönüllülük, şefkat, sempatiklik, hassasiyet, çabuk adapte olabilmek, tesirlilik, anlayışlılık, nezaket, sezgi. Negatif Özellikleri: Belirsizlik, ihmalcilik, gizlilik, kolay dağılmak, zayıf arzular, kararsızlık hayatın sert yanları ile kolay mücadele edememek. BULGULAR GUZİN (50’li yaşlarındaki,evi iki yetişkin çocuğu olan Güzin’in,rantiye olarak geçinen kız kardeşi Güzide,bir ev satışından sonra ablasına,eniştesine ve yeğenlerine birer hediye almak ister.Hepsi istediklerini söyler,Güzin’e sıra gelince o bir daktilo makinesi ister.Kocası ve çocukları bu isteğe hayret ederler,hatta alay bile etmeye kalkışırlar;güzin,onlara kızgınlıkla cevap vermektedir.) (önce sessiz bir öfkedir,sonra coşkulu bir öfke) Çok mu gülünç oluyorum sizce?Edebiyata meraklı bir ev kadını,bir anne alay konusu olabilir ancak,öyle değil mi?Acıklı romanlar okuyup ağladığı için gülüp geçtiğiniz bir kadın,yazı yazmak istiyor.Gülünç…Asıl işi,ütü,çamaşır,bulaşık olan bir kadının yazı yazmak istemesi ne saçma..Üstelik başaramaz da…Öyle değil mi?Yıllar yılı sebze ayıklayan,sökük diken parmaklar,makinenin tuşlarında,Gülünç…Tüm başarılar sizler için.Master yapmak,labaratuvarın başına geçip araştırmaları yürütmek,büyük bir işadamı olmak.Hep sizler için…Sizlerin düşleri olabilir.Bense ancak ve ancak sizin düşlerinize katılabilirim.Benim için düş kurmak gülünç…Benim kendi düşlerim olamaz(ÖĞÜT,2014) ***Yukarıdaki Ülker Köksal’ın yazmış olduğu “Ademin Kaburga Kemiği” adlı tiyatro oyununda Güzin karakterinin monoloğu, bir anne olarak çocukları için ne kadar büyük fedekarlıklar yaptığını ve yazı yazmakta olan haklılığını dile getirmesini ele alıyor. Sözcüklerin bize verdiği şifreler ve zodyak burçlarının öz simgesi belirli bir fiil ile nitelendirilmesi ise şu şekildedir Sahibim ve sahip olma! fiili bu karakterin toprak grubu elementi olduğunu açıkça göstermektedir.Yuvasına bağlı olması, çocukları için fedekarlık yapması sanata olan duyarlılığı ve iş üretmedeki hırsı ile boğa burcu kadını olduğunu göstermektedir. (DR.Stockmann’ın evi gece taşlanmıştır.Bir gün önceki toplantıda üstü başı hırpalanmıştır.Stockmann sabah kalkmış,çalışma odasında kırık pencere cam parçaları arasında taş arar ve bir taş parçası bulur.Karısı ile konuşmaktadır.) STOCKMANN Ödlek bunlar,hepsi birlikte ödlek bunların.Neyse artık çekip gidiyoruz buradan,yeni dünyaya…Yok,burada kalamayız.Bana halk düşmanı dedikleri, beni teşhir direğine bağlayıp evimin camlarını şangır şungur indirdikleri bir yerde kalamayız.Şuraya bak Katrin, güzelim siyah pantalonumu ne biçim yırttılar.Eee,demek ki,gerçeğin ve özgürlüğün kavgasını vermek üzere dışarı çıkarken en iyi pantalonunu giymeyeceksin.Neyse canım,asıl üzüldüğüm bu değil,pantolon nihayet örülüp onarılır.Ama beni o ayaktakımının hırpalamaya cüret etmeleri yok mu,işte bunu bir türlü hazmedemiyorum.Aman boşver,bırak havlasın köpekler.Asıl bela bu değil.Asıl bela,bizim ülkemizin her yerinde tüm insanların tek bir tarafın köleleri oluşu.Tabii,herhalde hür Batıda da pek farklı değildir. Bu durum;orada da aynı sıkı çoğunluk,,aynı liberal kamuoyu ve rezillikler egemen.Ama koşullar biraz daha hoşgörülü orada;yani insanı bir kedere öldürüverirler orada,ama hiç değilse buradaki gibi ağır ağır gırtlağına basıp boğmazlar herhalde;özgür bir varlığı,bizdeki gibi cendereye sokup sıkıştırmazlar.Katrin,çocuklarımızın böyle bir ortamda yetişmeleri seni daha mı çok memnun ederdi ha?Dün akşam kendin demedin mi?Buradaki ahalinin bir yarısı hepten aklını peynir ekmekle yemiş,öteki yarısıysa,yiyecek akılları hiç olmadığından yiyememiş aptallar diye? Dediklerim doğru değil mi?Burada tüm kavramlar baş aşağı durmuyor mu?Burada hak ve haksızlık çorba gibi karışmamış mı?Ben neye gerçek diyorsam,burada hepsi yalan sayılmıyor mu?En harikası da, sürüyle yetişkin liberal beyler,hem kendilerine hemde başkalarına,kendilerini özgür düşünceli diye yutturuyorlar yahu!Böylesi görülmüş işitilmiş şey mi Katrin? Böyle bir çirkefin içinde daha fazla yaşanmaz artık.Haydi tez elden toparlanalım Katrin.Buradan ne kadar erken kurtulursak o kadar iyidir.(ÖĞÜT,2014) ***Yukarıdaki örnek Henrik İbsen’in Bir Halk Düşmanı adlı eserinde DR.Stockman karakterinin monoloğudur.Karakterin Zodyak burçlarının öz simgesi belirli bir fiil ile nitelendirilmesi ise şu şekildedir: İNANIYORUM! Artık yaşadığı yerde hiçbir şekilde yaşamayacağına inanmaktadır.Materyalizme önem vermemesi,dürüstlüğü,cesareti ayrıca özgürlük vurgusu ve felsefi sorgulamalara girmesi statik kalmaması sürekli içinde yaşadığı enerji ve hareketliliği ateş elementi bir yay burcu olduğunu göstermektedir. YERMA (Kocası ve kocasının iki kız krdeşi il birlikte bir evde yaşamakta olan YERMA,bir ara yalnız kalınc çocuk doğuramamsının derdiyle düşüncelere dalar.Bu arada kapıdan çocuğu ile geçen komşusu Maria,kucağında çocuğu ile gerçekten onu içeri çağırır ve onunla konuşur.) (Yalnız.Düş aleminde gibi) Ay bu ne acı veren bir köy!Ay güzelliklere kağanmış bir kapı!Ben bir evlat istedikçe,rüzgarlar bana uyuyan aydan çiçek getiriyorlar.Ilık süt pınarı vücudumun derinliklerine inen at çiftesi gibi üzüntümün üstüne darbe indirir.Ay giysilerimin altında duran urumuş göğüslerim!Beyaz olmaya kör güvercinler!Ay hapsolan kanımın verdiği acı beni ensemdn sokan eşekarısı gibi!Ama sen gelmelisin yamacıma aşkım,bebeğim.Çünkü su tuz verir,toprak da meyve… ve içimizde barınır sevgili yavrumuz bulutların yağmur taşıması gibi. (Kapıya doğru bakar) Maria!Niçin kapımın önünden hızla geçiyorsun?Çocuğun kucağında diyemi…Benimki gıpta etmek değil;bahtsızlık.Seni ve diğer kadınları içinizde açan çiçeklerle görüp nasıl yakınmayayım.Kendimi ise bunca güzellik ortasında işe yaramayan bir kadın olarak görüyorum! (Çocuğu alır kucağına) Çocuk doğurmayan köylü bir kadın bir demet diken gibi yararsızdır.Hatta zararlıdır ve Tanrı’nın yüzüstü bıraktığı zararlı bir atık gibidir. (Maria Çocuğu almak ister gibi haml yapınca ona) Sen tut onu,seninle daha mutlu olur.Benim anne gibi ellerim yok.Bıktım artık.Bana ait olmayan bir şeyi elime almaktan bıktım artık.Buğdayların başak verdiğini,pınarların aralıksız su verdiğini koyunların yüzlerce kuzu yavruladığını gördükçe kendimi küçülmüş,aşağılanmış,horlanmış gibi hissediyorum.Göğsümde bir bebeğin ağzı yerine çekiç darbeleri duyarken,tüm toprağın ayaklanmış bana yavrularını göğüslerinde uyuyan bebelerini gösterdiklerini görür gibi oluyorum.Kadınlar evlat sahibi olduktan sonra evladı olmayan kadınları düşünmezler.İçiniz huzurlu,başkalarından habersiz.Tatlı suda yüzen bir susuzluğu ne bilir ki… Her geçen gün daha çok istiyorum,ama umudum azalıyor.Kocam,görümcelerim,iç huzuru olmayan insanların yaptıklarını yapıyorlar.Başka bir erkeğe kapılacağımı sanıyorlar.Halbuki bilmiyorlar ki başkasından hoşlansam bile benim gibi bir için önce namus gelir.Önümde duran taşlar gibi onlar.Bilmiyorlar ki,eğer istersem sel suları gibi sürükler götürürüm onları.(Öğüt,2014) ***Yukarıdaki bölümde Federico Garcia Lorca’nın YERMA adlı tiyatro eserinden bir monolog yer lamkatadır.Bu monologtaki Zodyak fiili HİSSEDİYORUM!Yerma adlı karakterin pin kodu üst düzeyde Analık insiyakı ve kuvvetli tahayyül ile duygusallık ve sezgi gücü ile birleşmesi ile SU ELEMENTİ olan tipik bir yengeç burcu olarak karşımıza çıkmaktadır. CALİGULA (Yalnız) Ben imparatorum.Ben tanrıyım!Kendime yakarırım!Kendi çevremde dönen bir dünyayım ben.Ne?Neden dönüyorum?Ben,imparatorum.Tanrıyım ben.Ben olmayınca ben kimim?Zavallı insanların tapmasımı beni tanrısallaştırıyor?Hayır,tanrısl varlık bana yaklaşıyor.Tek tanrı..Bütün kuşkuların üstünde olan tek tanrı benim.Evet,ben,tek ve değerli olan benim…öbür yanda,hep yalnız olanda benim.Evet!Hayır!Buraya kadar herşey açık ve seçik anlaşılıyor…Şuraya,tahrıma çıktığım zaman(tahta çıkar)Burdan insancıkları kabu ettiğim zaman…Lütufkarlıkla…bütün gücümle…yok edici tanrısal kızgınlığımla kabul ettiğim zaman… onlar da bana olan bağlılıklarını…bana olan saygılarını sürünerek ışığa dönen pervaneler gibi göstermeye çalışırlar…Kendi kendilerini yok edici bir saygıyla yaklaşırlar…Sonra ben tahtımın önüne inerim(iner)Ve yukarı kendi tanrısal benliğime bakarım…Sonra kendi doğ üstü gücümün önünde yere kapanırım(kapanır) ve kendime saygılar sunarım…Kendime yalvarırım…Kendi önümde inler, sızlanırım…Ahlayıp oflarım…Ama yine de kendi sınırsız büyüklüğümün görünüşüne ulaşamam…Görünüşüne mi?Hiç bir şey görmem ki…Hayır!Kalk!Ayağa kalk!(Ayağa Kalkar)Biraz önce orada yukarda Tanrı’nın tahta oturduğunu gördüm.Büyüklüğü,parlaklığı ve Hikmeti emsalsizdi Kimdi o?Ben mi?Nereye gitti?Ben nereye gittim?Ben olan o nereye gitti?Yoksa tanrı kullarını yalnız mı bıraktı?Ben beni yalnız mı bıraktı?Ben olan o beni yalnızmı bıraktı?Hayır!(Bağırır)Ben ben değilim.Ben de ben değilim.Öyleyse ben benim.Ben olmaya yanızca ben layığım,çünkü ben olmak için beni vareden benim ya dabunun tersi…Benim varlığım ikiz!Tamam işte şimdi herşey apaçık anlaşılıyor!Bir anda herşey aydınlığa çıktı!Ben kendimin ikizkardeşiyim.Bunu dünya bilmiyor daha!Ben bnle aynı anadan olmuşuz…Aynı babadan olmuş olmamızda bir ihtimal…(Hay,1991) ***Yukarıdaki örnek Macar yazar Gyula Hay’ın AT adlı eserinden bir monolog.Temsil ettiği Zodyak fiili DÜŞÜNÜYORUM!Çok çabuk heyecanlanması,hareketli bir zihne sahip olması ve sürekli değişken hali Hava grubu elementi,İkizler burcu oluğunu belgelemektedir. SONUÇ Zodyak burç kuramı,belli sayıda olasılıkları söyler.İnsan karakterini Zodyak ile inceler ve analiz yapar.Oyunculuk sanatı sosyal bilimlerden beslenmektedir ve bunun yanısıra metafiziksel bir alandır.Bir aktör ve oyuncu eğitmeni bir karakter yorumlayacağı zaman astrolojiden faydalanabilir.Astrolojinin insan doğasını deşifre etmesi ile sanatçıya önemli derecede faydası olacaktır.Astrolojinin sahip olduğu bilgiler ile insan doğasını oyunculuk sanatı üzerinden deşifre edilebilmektedir.Oyunculuk eğitiminde salt diğer sosyal bilimlerden(edebiyat,sosyoloj,tarif,felsefevs…)faydanılmasının yanısıra sosyal ve istatiksel verilere sahip astrolojiden de aynı şekilde oyunculuk sanatının beslenmesi ile beraber aslında oyunculuk sanatının değişmez büyük bir parçası olduğu görülmektedir. Bu araştırmanın sonucunda Zodyak burçlarının oyuncuya,yönetmene,dramaturga karakter deşifrasyonu konusunda önemli bir kılavuz olmuştur. Astolojinin astronomiye dayanan hesaplama, mantık, zamana bağımlı düşünme ve analiz metotlarını biçimsel algılama, bütüncülük, analog ve sembolik düşünme, zaman bağımsızlığı ve sezgilerle birleştirerek, bir bütün oluşturmaktadır.Sonuş olarak;monologlardaki karakterleri incelediğimizde ates,hava,su ve toprak elementlerinin insanın tinsel enerjisini yansıtması ve bu noktada ilk örneğimizin sırası ile GÜZİN-OĞLAK,STOCKMANN-YAY,YERMA-YENGEÇ ve CALİGULA-İKİZLER olduğu ortaya çıkmıştır.Böylelikle oyuncu bir karakter inşa ederken astroloji ile yakından bağı olması gerektiği ispatlanmıştır. KAYNAKÇA ASIMGİL, S., Doğu Kaynaklarının Bakış Açısıyla Burçlar Nedir, Danış Kitabevi, 2006 GOODAVAGE, J. F., Siz Astroloji ve Hayatınız, Çeviren: Belkıs Çorakçı, Yayınevi: Odvi Özel Eğitim Hizmetleri, İstanbul, 1987 HAY,G.,AT,Kabalcı Yayınevi,İstanbul,1991 ÖĞÜT,Y.,100 Monolog cilt 1-2,Mitos Boyutları Yayınları,İstanbul 2014 JUNG,C.,Analitik Psikoloji,Payel Yayınevi,1997