böbrek nakli ve hemşirelik bakımı

advertisement
BÖBREK NAKLİ VE
HEMŞİRELİK BAKIMI
Hem.Melike ATİK
Transplantasyon ünitesi
BÖBREKLER VE GÖREVLERİ
İnsan vücudunda, bel kemiğinin sağ ve sol
tarafına yerleşmiş iki adet börek vardır.
Böbrekler 12 cm uzunluğunda ve 150 gr
ağırlığında, yaklaşık bir milyon nefronun (küçük
süzme üniteleri) bulunduğu yapılardır.nefronlar,
damarlar vasıtasıyla kendilerine gelen kanı süzerek temizler, süzülen kandaki atıklarla idrar
meydana gelir.
BÖBREKLER VE GÖREVLERİ
İdrar öncelikle böbreğin orta kısmı olan
pelvise buradan da üreterler aracılığıyla
mesaneye taşınır.
Mesane dolduğunda idrar yapma isteği
doğar, böylelikle idrar dışarı atılır.
Böbreklerin görevleri





Böbrekler vücudu zararlı atıklardan temizler. (üre,
kreatin ürik asit vb.)
Vücudun su-tuz dengesinin ve kan basıncının
ayarlan- masına yardımcı olur.
Kan yapımında kemik iliğini uyarıcı rol oynar.
Kemikler için gerekli olan D vitaminini yapmak, fazla
olan kalsiyumu ve fosforu vücuttan uzaklaştırmak.
Vücudun kimyasal dengesini sağlar.
( Hormonların zararlı etkilerini önlemek vb.)
Kullanılan ilaçların artakalan kısımlarını vücuttan
uzaklaştırır.
BÖBREKLER
İnsan vücudunda, normalde iki
böbrek bulunur; ancak, sağlıklı olan ve
yeterli çalı- şan tek bir böbrek de
vücudun tüm gereksinimlerini rahatlıkla
karşılayabilir.
Kronik böbrek hastalığı
Tam iyileşmenin sağlanamadığı böbrek
hastalıklarıdır. Kronik pyelonefrit, kronik
glomerulonefrit , diyabet gibi hastalıklar,
ilaçlar ve zehirli maddeler kronik böbrek
hastalığına yol açar.
Kronik böbrek hastalığında çoğu kez
böbrekler fonksiyonlarını iyi bir şekilde
sürdürür.
Kronik böbrek yetersizliği

Böbrekler fonksiyonlarını yerine
getiremez Hastalar bu tablo içinde uzun
süre yaşaya- bilir , ancak problemin
çok ilerlemesi ile böbrekler işlevlerini
tamamen kaybeder ve üremi tablosu
ortaya çıkar.
Üremi belirtileri


Atık maddelerin vücutta birikmesiyle;
ağızda kötü koku, bulantı, kusma, ishal,
karın ağrısı, halsizlik, iştahsızlık ,
kan basıncı artışı, nefes darlığı, göğüs
ağrısı, öksürük, balgam,inatçı kaşıntı,
psikolojik bozukluklar ve uykuya eğilim gibi
şikayetler ortaya çıkar.
Ardından üremik koma gelişebilir.
Üremi belirtileri





Vücutta biriken su ve tuza bağlı olarak yaygın
ödem, ilerleyen dönemde akciğer ödemi
Anemi ve buna bağlı olarak halsizlik,baş
dönmesi,çarpıntı
Kemiklerde kolay kırılma ve çocuklarda boy
kısalığı,gelişim geriliği
Hiperpotasemiye bağlı ileri halsizlik,felç hatta
kardiak arrest
Multipl organ yetmezliği
Tedavi



Sürekli hemodiyaliz
Sürekli periton diyalizi
Canlı veya kadavra vericilerden yapılan
böbrek transplantasyonu
Hemodiyaliz



Hemodiyaliz, hemofiltrasyon cihazı aracılığı ile
hastanın kanının özel bir filtreden geçirildiği ve
içindeki zararlı etkenlerin temizlendiği bir tedavi
şeklidir.
Diyaliz makinalarına takılan filtreler aracılığıyla,
hastadan pompa yardımıyla çekilen kandaki üre,
kreatinin, potasyum gibi zararlı maddeler dışarı
alınır, temizlenmiş olarak çıkan ise vücuda geri
verilir.
Hemodiyaliz, hatanın 3 günü ve ortalama
4’er saatlik süreler ile uygulanır.
Periton Diyalizi
Kanı zararlı atıklardan temizlemek için
hastanın peritonu (karın zarı) filtre olarak
kullanılabilir ve bu yöntem periton diyalizi olarak
adlandırılır.
Hastanın karın boşluğuna yerleştirilen kateter
aracılığıyla ,özel hazırlanmış diyaliz sıvıları hastanın
karnına verilir.
Diyaliz sıvısı karında kaldığı sürece zararlı
maddeler sıvıya geçer, kirli olan bu sıvı kateter
yardımıyla tekrar vücuttan uzaklaştırılır. İşlem
birkaç defa tekrarlanabilir.
DİYALİZ!
Diyaliz tedavileri hastaya rahat bir
yaşam imkanı sunar,ancak hem tıbbı
hem de sosyal yönden bazı problemlere
neden olur;
*Diyaliz merkezine bağımlı olmak
*Diyet
*Enfeksiyon
*Hormanal fonksiyonlarda eksiklik
BÖBREK NAKLİ


Böbrek nakli ;
Canlı verici: Aralarında kan bağı olan
akrabalardan,
Kadavra verici: Beyin ölümü gerçekleşmiş
bireylerden, alınan böbrek ile gerçekleşebilir.
Böbrek Nakli
Canlı verice ile planlanan ameliyatlarda
hasta ve böbrek vericisi önceden ayrıntılı
olarak hazırlanır ve en uygun şartlar
oluşturulduğunda nakil gerçekleştirilir.
Canlı vericilerden yapılan naklin başarı
şansı daha fazla ve ameliyat riski kısmen
daha azdır.
Canlı verici
Canlı verici fizyolojik ve psikolojik yönden
dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
Canlı vericide aranan bazı kriterler;
 Yaş 12-60 yaş arasında olmalı
 Önemli bir hastalık olmamalı
 Emosyonel durum normal olmalı
 Verici ve alıcı arasında histokompatibilite uygun
olmalı,
 Üriner sistem fonksiyonları değerlendirilmiş olmalı,
Kadavra verici
Kadavra verici olarak, beyin travması, subaraknoidal
kanama yada ani gelişen bir nedenle ölen, daha önceden
sağlıklı olan kişiler kabul edilebilir.
Kadavra verici seçiminde esas alınan kriterler;
 Yaş 1-55 yaş arasında olmalı,
 Böbrek fonksiyonu normal olmalı
 SSS dışında malign hastalık bulunmamalı
 Yaygın enfeksiyon bulunmamalı
 DM ve HT gibi patolojik durumlar bulunmamalı
 Böbrekler cerrahi olarak çıkarılıncaya kadar, hastanın
solunum ve kardiyak fonksiyonu normal olmalı
Kadavra verici
Kadavra böbreği bekleyen bireylerin ise nakil
ünitelerine başvurması sonrasında tüm tetkikleri
ayrıntılı olarak yapılır.
Naklin başarı şansı yeni ilaçların uygulamaya
girmesiyle canlı vericilerden yapılan nakillere
yaklaşmıştır.
Verici ve Alıcı Uygunluğu
Verici (donör) ve alıcı arasında genetik
benzerlik arttıkça transplantasyonun başarısı da
artmaktadır.
Genetik uygunluğu araştırmak için bazı
histokompatibilite (doku uygunluğu) testleri yapılır.
ABO Kan Grubu
ABO Kan Grubu :
Kan transfüzyonlarında olduğu gibi alıcı ve
verici arasında uygunluk aranır.
HLA (Human Lökosit
Antijenler)



Periferal lenfositler,
Renal tübüler hücreler
Deri fibroblasları yüzeylerinde saptanabilen
’’ dokular arasında benzerlik’’ antijenleridir.
MLC ( Miks lenfosit Kültürleri)
İki farklı bireyin lenfositleri kültüre
yerleştirildikleri zaman birbirlerindeki antijenleri
saptayıp reaksiyon verirler.
MLC ile HLA dan farklı bir antijen dizisi saptanır.
Bu test için 5-6 gün gerektiğinden kadavra
transplantosyonları için uygun değildir.
Sitotoksinler;
Lenfositleri yok edebilen antikorlardır.
Eğer alıcıda sitotoksinler varsa vericinin
antijenlerine karşı sitotoksik bir etki sonucu
nakil edilen organ süratle harab olur.
Bunu önlemek için transplantasyondan
önce rutin olarak alıcı serumunu, verici
lenfositleriyle karşılaştırılması yapılmalıdır.
Böbrek nakli
Böbrek nakli yapılan hastalarda çoğu kez üç
böbrek bulunur;Kendine ait çalışmayan iki böbrek
ve nakledilmiş bir böbrek.
Yeni böbrek kasığın sağ ya da sol üst kısmına
yerleştirilir. Nakil edilen böbreğin atardamarı karın
alt kısmında bulunan büyük bir atardamara,toplar
damarı ise büyük bir toplar damara dikilir, üreterde
mesaneye ağızlaştırılır.
Böbrek nakli tarihçesi
Böbrek transplatasyonu girişimleri 1910 lu
yıllarda hayvanlarda denenmekle birlikte, ilk başarılı
böbrek transplatasyonu 1950 li yılların başlarında
gerçekleştirilmiş ve transplantasyon, son dönem
böbrek hastalığı tedavisine en uygun seçenek
olarak benimsenmiştir.
Ülkemizde ilk böbrek transplantasyonu 1967
yılında yapılmıştır.
1975 yılında Hacettepe Genel Cerrahi
Bölümünde yapılan ilk akrabalar arası böbrek
transplantasyonuyla ülkemizde bu alanda çığır
açılmıştır.
Transplantasyon ameliyatlarının yapılması 1979
tarihli 2238 sayılı organ ve doku saklanması ve nakli
hakkındaki kanun ve bu kanunun bir maddesinde
değişiklik yapan 1982 tarihli 2594 sayılı kanunla belli
kurallara bağlanmıştır.
NAKİL ÖNCESİ PRE-OP HASTA
HAZIRLIĞI



Psikolojik Hazırlık
Verici ve alıcının ameliyat sonrası gelişebilecek
psikolojik reaksiyonlara yönelik olarak hazırlanmaları
çok önemlidir.
Transplantasyona hazırlanma aşamasında genellikle
verici ve alıcı arasında güçlü duygusal bağlar oluşur.
Verici transplantosyonun başarılı yada başarısız
olmasından kendini sorumlu tutabilir.
NAKİL ÖNCESİ PRE-OP HASTA
HAZIRLIĞI

Kalan böbreği koruma ihtiyacı kişide öfke
duygusunun gelişmesine neden olabilir.

Alıcıyla ailenin daha fazla ilgilenmesi vericinin
kendini terkedilmiş hissetmesine neden olabilir.


Bir başkasının yaşamını kurtarmış olmak vericiye,
uzun bir süre olumlu yönde de etkileyerek mutluluk
duymasına neden olabilir.
Alıcı için en büyük yıkım böbrek rejeksiyonudur.
Fizyolojik Hazırlık


Canlı verici ve alıcının ameliyat öncesi hazırlığı,
genel ameliyat öncesi hazırlığının tamamını kapsar.
Transplantasyon öncesinde alıcıya diyaliz
uygulanmalı, tüm enfeksiyonlar, gastrointestinal
ülser ve alt üriner sistem fonksiyon bozukluğu varsa
tedavi edilmelidir.


İmmünosupresif tedaviye en az 24 saat önce
başlanmalı koruyucu olarak pnömokok aşısı
yapılabilir.
Gerekirse vericiye özel kan tranfüzyonu
uygulanmalı.
Nakil sonrası hasta bakımı
Transplantasyon sonrası hemşirelik bakımı
komplikasyonların önlenmesine, erken
devrede tanınmasına, tedavi edilmesine,
böbrek fonksiyonunun en üst düzeyde
sürdürülmesine yöneliktir.
1- İmmünosüpresif tedavi nedeniyle gelişebilecek
enfeksiyona yönelik bakım:
Hasta enfeksiyona duyarlı olduğu için koruyucu izolasyon
uygulanmalı, çevredeki enfeksiyon kaynaklarından hastayı
korumak için önlemler alınmalı (maske takılması gibi)
Pnömoni ciddi ve sık görülen bir sorun olduğu için
hastalarda hemen deri solunum ve öksürme egzersizlerine
başlanmalı, yara bakımlarında aseptik ilkelere kesinlikle
uyulmalı.
Hastalarda sıklıkla stomatit geliştiğinden ve hasta belli bir
süre oral yolla beslenemeyeceğinden, ağız hijyeni
sağlanmalıdır.
2.
Renal Fonksiyona Yönelik Bakım
Ameliyat sonrasında renal fonksiyonun ve sıvı elektronik
dengesinin izlenmesi çok önemlidir.
Hastanın yaşam bulguları, santral venöz basıncı, kilosu,
yarım saatlik yada saatlik idrar atılımı ve aldığı sıvı miktarı
ölçülmeli.
Hemoglobin, hematokrit, BUN, kreatinin, elektrolit ve
trombosit değerleri yakından izlenmeli.
İntravenöz sıvılar intravenöz olarak verilen sıvı miktarını
belirlerken bir önceki saat yapılan idrar miktarı esas alınmalı
ve üretral kateterin tıkanmamasına dikkat edilmeli.
3. Hastanın beslenmesi:
Transplantasyondan sonra sıklıkla paralitik ileus
geliştiğinden, hasta ağız yoluyla beslenmeye bağırsak
hareketleri başlandığında geçmeli.
Hastada rejeksiyon yada hipertansiyon gelişmediyse
diyette sınırlama yapılmaz. Bununla beraber steroid
tedavisinin yan etkilerini önlemek amacıyla az tuzlu, az
karbonhidratlı ve biyolojik değeri yüksek olan proteinden
zengin diyet önerilmeli.
Hasta oral almaya başladığında antiasit tedavisine de
başlanmalıdır.
4. Hastanın psikolojik yönden desteklenmesi :
Hastanın yeni böbreği kendi bedeninin bir parçasıymış
gibi kabullenmesi belli aşamalarda gerçekleşir.
* Hasta önceleri, bedeninde kolay tahrip olabilir, dikkatlice
korunması gereken yabancı bir organ taşıması gerektiğini
hisseder.
*Hasta giderek organı benimser ve organa ilgisi azalır.
*Daha sonra hasta organı tamamen kabullenir ve bir
başkası hatırlatmadıkça organın farkında değildir.
Bununla birlikte hastaların hepsi bu aşamalardan
geçmeyebilir.
Rejeksiyon olasılığı, hastaların çoğunda depresyona
neden olabilir.
Rejeksiyon gelişirse hastada kızgınlık, öfke, suçluluk ve
umutsuzluk reaksiyonları görülebilir, hastanın ailesi ve
arkadaşları da aynı duyguları yaşayabilir.
EVE DÖNÜŞ-YENİ YAŞAM
Böbrek nakli sonrasında eve dönüş genellikle çok mutlu
ve duygusal bir olaydır.
Ancak bu dönüşün hemen ardından bazı hastalarda
yaklaşık bir ay süren depresyon dönemi görülebilir.
Bu dönemi en hafif şekilde atlatabilmek için ağır
olmayan fiziksel egzersizler,el işleri,kitap okuma vb.
faaliyetler normal psikolojiye kavuşmada yardımcı olabilir.
Ameliyattan yaklaşık üç ay sonra tamamen iyileşmiş
olarak iş ve sosyal yaşantıya geri dönülür.
Günlük yaşantıda dikkat edilecek
noktalar;


Vücut temizliği ve el hijyeninin önemi
hakkında bilgilendirilmeli .
Kullanılan ilaçlar ve tadavi saatleri, vital
bulgu takibi, aldığı-çıkardığı sıvı takibi
konusunda bilgilendirilmeli ve mutlaka kayıt
altına alması sağlanmalı.



Vital bulgu takibi ilk günlerde günde iki defa, iyileşme
döneminin sonuna doğru ise günde bir defa yapılabilir.(TA
135-75/mmhg,NB 60-100 /dk olması normaldir.
Baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik hissedildiğinde tansiyon
ölçümleri sıklaştırılması ve gerekirse hekime haber vermesi
söylenir.)
Nakilden üç ay sonra ateş ve aldığı- çıkardığı takibini
sonlandırabileceği ancak herhangi bir ateşli hastalık gelişirse
hekime haber vermesi gerektiği söylenir..


İlaçların nasıl kullanılacağı ayrıntılı ve doğru olarak
öğretilmeli ve verilen eğitimin etkinliği mutlaka test
edilmelidir.
Hastaya ilaçlarını hiç aksatmadan alması gerektiği ve bunun
önemi konusunda bilgi verilmeli, poliklinik kontrollerinde
yapılan değişiklikleri de özenle takip etmesi söylenmeli.
Poliklinik Kontrolleri




Hastaların ilk 2ay; hafta da bir
3-4 aylarda; iki haftada bir
Daha sonrası için; ayda bir
Transplantasyon yapılan böbreğin çalışmasını ve bireylerin
genel sağlık durumlarını gözden geçirmek için poliklinik
kontrollerine gelmeleri gerekmektedir.Ancak acil durumlarda
muayene tarihini beklemeden mutlaka hekime başvurmaları
istenmeli.
Acil durumlar











İki günden fazla süren yüksek ateş
Nefes darlığı
Öksürük,balgam
Birkaç kez yineleyen bulantı,kusma,ishal
İlaçlarını alamamış olmak
Ciltte yeni ortaya çıkan döküntü,kaşıntı,kızarıklık
İdrar yaparken yanma ve sızlama,sık idrara çıkma
Kabakulak,kızamık,suçiçeği geçirmekte olan biri ile yakın
temas
Sıra dışı halsizlik, baş dönmesi
Ameliyat bölgesinde ağrı,kızarıklık ,şişme,hassasiyet
Hematüri
Diyet

Nakil sonrasında iştah artışı yaşanabilir. Bunun nedenleri
sağlıklı bir yaşamın geri gelmesi, kullanılan ilaçların yan
etkileri (ödem, iştah artışı, doyma hissinin azalması,
kilo artışı vb.) olabilir.
Kilo alımını engellemek için;
1-İştahını olabildiğince baskılamak için ayrıntılı ve özentili
sofralardan kaçınması gerekir.Yemekten yarım saat önce
kalorisi az olan sebzeler yiyerek açlık baskılanabilir.Yemek
arasında su ve kalorisi az içecekler tüketilmelidir.
Diyet
2-Diyeti az tuzlu olmalıdır. (Nakil sonrası hipertansiyona
eğilimin artması ve kortizon içeren ilaçların vücutta tuz
tutması.)
3-Mümkünse basit kalori hesabı öğretilmelidir.
4-Diyetinde vücut için gerekli olan protein, karbonhidrat, yağ,
vitamin ve minarellerin yeterli miktarda bulunmasına dikkat
edilmelidir.



Protein,vücutta yapı taşıdır ve vücut direncini
arttırır.
Nakil sonrası kullanılan kortizon içerikli ilaçlar ve
ameliyatın etkisiyle vücutta protein yıkımını artar.
Bireylerin 1-1,5 gr/kg protein tüketimi yeterli olur.



Karbonhidrat; Kilo durumuna göre yenilebilecek
karbonhidratlı gıda miktarı ayarlanmalıdır.
Kurubaklagiller önemli karbonhidrat kaynağıdır ve
protein de içerdiğinden günlük protein hesabı
yapılırken bu gıdalarda dikkate alınmalıdır.
Hiperglisemili hastalarda karbonhidratlı gıdalar ve
şeker dikkatli tüketilmelidir.


Yağ; Kilo durumuna göre alınan yağ miktarı
ayarlanmalı.
Kolestrol düzeyini arttıran gıda tüketimi
kısıtlanmalıdır.

Vitamin ve minareller; Günlük gereksinim
sebze ve meyvelerden karşılanabileceği gibi
gerekirse ilaç desteğiyle de karşılanabilir.


Su; Günlük ortalama 3 litre su-sıvı gıda
tüketimi önerilir.
Genelde hastalardan çıkardığı + 1000cc sıvı
tüketmesi istenir.
Potasyum; Hastaların diyalize girdiği
dönemde kan K düzeyi yüksektir, nakil
sonrası normale döner ve K kısıtlaması
yapılmaz.
Daha sağlıklı bir yaşam için …
1-Genel sağlık önlemleri
 Yeterli miktarda dinlenmeli ve düzenli bir yaşam
sürmeli
 Yaşadığı ortamın temizliğine özen göstermeli
,özellikle banyo ve mutfak çok temiz tutulmalı.
 Vücut ve el hijyenine dikkat etmeli.
 İlk üç ayda ağır iş ve spor faaliyetlerinden
kaçınmalı,halka açık-kalabalık yerlere gitmemeli
2-Cilt bakımı

Deri bakımına dikkat etmeli,kesik ve yaralanmalardan
olabildiğince kaçınmalı

Cilt kuru ise çatlak olan alanlardan bakteri girişi kolaylaşır,
nemlendirici losyonlar kullanılabilir.

Nemli ise bakteri üremesi için elverişli bir ortamdır,cilt
olabildiğince kuru tutulmalı ve pamuklu ince giysiler tercih
edilmeli.

Akne varsa kesinlikle koparılmamalı,gerekirse hekim önerisi
ile ilaç tedavisi başlanmalı.

Saç dökülmeleri ve vücutta tüylenme olabilir.

Cilt sağlığı için güneşte fazla kalınmamalı,tercihen sabah ve
akşam saatlerinde sokağa çıkmalı.
3-Ağız ve diş bakımı
 İdeal olan ameliyat öncesi tüm hastaların diş
tedavilerini yaptırmış olmaları ve ameliyatı takip
eden ilk 6 aylık dönemde diş tedavisi gereksinimini
en aza indirgemeleridir.
 Nakil sonrası diş ve diş eti bakımı çok önemlidir.Gün
de en az bir kez yapılmalı, özellikle gece yatmadan
önce mutlaka dişler fırçalanmalı.
4-Cinsel yaşam

Nakil sonrası erkek ve ve kadın hastaların cinsel
sorunları diyaliz dönemine kıyasla önemli ölçüde
azalır.( İmpontinans,adet düzensizliği vb )
5-İçki ve sigara kullanımı


İlk 2 ay içinde kesinlikle alkol
kullanılmamalı.Daha sonraları hekime
danışılarak ara sıra az miktarda tüketilebilir.
Sigara içmek içmek nakledilen böbreğin
ömrünü kısaltır, kesinlikle tüketilmemelidir.
İş ve sosyal yaşantı
1-İşe dönüş; Ameliyatı izleyen ve sağlıklı geçen 2-3
aydan sonra tekrar çalışmaya başlanabilir.
Ancak yapılacak iş hakkında mutlaka hekime bilgi
verilmeli.


Nakil sonrası ömür boyun sürecek ilaç tedavisi
kullanılır. Bu ilaçlar oldukça pahalıdır ve ilaçların
sürekli temini için hastaların sosyal güvencelerinin
devam etmesi önemli bir yere sahiptir.
Bazen hekimler iş değişikliği önerebilir.
2-Sosyal yaşam; Başarılı bir nakil sonrası,
hastalanmadan önceki sosyal yaşantıyı sürdürmek
mümkündür.
 Bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu mevsimlerde ,
nakil sonrası ve red tedavisini izleyen ilk 3 ay
kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır.
 Hastalar taburcu olduktan sonra aile, akraba
ziyaretlerine katılabilirler.




Tatile ve seyahat öncesinde hekimin görüşü alınmalı ve
ilaçlarını da eksiksiz olarak almalı,ilaç alımını aksatmamalıdır.
Nakilden 1ay sonra,çok uzun mesafeli olmamak koşuluyla
araba kullanılabilir kullanılan bazı ilaçlar uykuya eğilimi
arttırır,dikkatli olunmalıdır.
Denize güneşten korunmak,uzun süreli ve öğle saatlerin de
olmaması koşuluyla girilebilir.
Evcil hayvan beslemek,toprak işleri ile uğraşmak enfeksiyon
riski nedeniyle önerilmez.
Böbrek nakli yapılan hastalarda
sıklıkla kullanılan ilaçlar
Nakil ameliyatı sonrasında uzun süreli ilaç kullanımı
zorunludur.
Tedavinin aksamaması için hastalar;
 Her ilacı adı ve ne amaçla kullanıldığı
 İlaçlarını ne zaman ve ne şekilde alacağı
 İlaçlara ne kadar süre ile devam edeceği
 Her ilacın başlıca yan etkileri
Böbrek nakli yapılan hastalarda
sıklıkla kullanılan ilaçlar




Bir doz almayı unutursa hekimle iletişim kurması gerektiği
İlaçların ne zaman biteceğini ve reçetesini ne zaman
yazdıracağını
İlaçlarını nasıl temin edeceğini
İlaç kullanılırken yapılmaması gerekenler(alkollü ,içki
kullanımı, araba kullanımı vb.) hakkında bilgilendirilmelidir.
Böbrek nakilli hastalarda
genellikle 2 grup ilaç kullanılır;
1- Nakil edilen böbreğin rejeksiyonunu
önleyen ilaçlar (immunosupressifler)
2-Diğer ilaçlar
1-İmmunosupressif ilaçlar
Böbrek nakli nakli aslında vücut için çok yararlı
ameliyattır.
Ancak, vücut tıpatıp kendisine benzemeyen her
türlü doku veya organı yabancı olarak tanır,
reddetmeye çalışır, buna rejeksiyon adı verilir.
Nakledilen böbrek ile vücut arasındaki bu savaş
hep sürer.
Rejeksiyonun değişik şekilleri
vardır;



Hiperakut rejeksiyon;Böbreğin nakil edildiği anda ,hemen
ameliyat masasında redde uğramasıdır.
Tedavisi yoktur,ancak hiperakut rejeksiyon hangi hastada
ortaya çıkabileceği önceden saptanabildiği için nakil iptal
edilir.
Onun için günümüzde bu problem hemen hiç görülmez.
Rejeksiyonun değişik şekilleri
vardır;



Akut rejeksiyon, ameliyattan sonraki ilk 3 ay içerisinde
görülür. Hastaların yaklaşık %10-15’in de görülme olasılığı
vardır.
Kronik rejeksiyon;nakilden yıllar sonra görülür.
Red olayı başladıktan aylar veya yıllar sonra böbreğin
çalışması tamamen durur ve hasta diyalize geri döner.
Tedaviye,kısa bir süre için bile olsa, ara vermek
veya ilaçları düzensiz kullanmak organ reddine yol
açabilir.
Hastalar rejeksiyon belirtilerini öğrenmeli ve
bunlardan herhangi birini farkettiği anda zaman
kaybetmeden hastaneye başvurmalıdır.
Rejeksiyon belirtileri








Nakil edilmiş böbreğin üzerinde ağrı hassasiyet ve
şişlik olması
Yüksek ateş
Hipertansiyon
Hızla kilo alınması(1kg/gün,3-4 kg/hafta)
Ödem
Oligüri
Halsizlik,iştahsızlık yaygın vücut ağrısı, kendini iyi
hissetmeme,bulantı kusma
Üre kreatinin düzeyinin artması


İmmunosupressif ilaçlar vücuda çok zarar vermeden
savunma sistemini baskılamaya ve organ reddini önlemeye
yöneliktir.
Bu ilaçlar ömür boyu hekimin tavsiyeleri doğrultusunda
kullanılmalıdır,aksi halde naklin üzerinden kaç yıl geçerse
geçsin rejeksiyon gerçekleşebilir.


İlaç alımından sonraki ilk 2 st içinde kusma olursa doz
tekrarlanmalıdır.2 saatten sonra olursa doz tekrarına gerek
yoktur.
İlaçlar vücut direncini azalttığı için enfeksiyona eğilim
artırır,yeni tümör gelişimini uyarabilir.ancak ilaç düzeylerinin
kontrolü ve hastaların yakın takibi ile bu problemler
kolaylıkla tedavi edilebilir.
Rejeksiyonun önlenmesinde
kullanılan ilaçlar



Sandimmun Neoral (siklosporin); Lökositlerin görev
yapmasını engeller ve böylece vücudun savunma sistemini
baskılar. Piyasada sıvı ve kapsül olmak üzere iki şekilde
bulunur.
Prograf(takrolimus); Etki mekanizması yönünden
Sandimmun’a benzeyen çok güçlü bir ilaçtır. Lökositlerin
görev yapmasını engellediği gibi akut rejeksiyon ataklarının
geri döndürülmesinde kullanılır.
İmuran; Vücutta lökositlerin sayısını azaltır.
Rejeksiyonun önlenmesinde
kullanılan ilaçlar


CellCept-Myfortic;Etkisini lökositlerin çoğalmasını önleyerek
gösterir. Akut red olaylarını önlemenin yanısıra kronik
dönemdeki reddi de yavaşlatabilir.
Deltacortil-Prednol (kortizon içeren ilaçlar); Kortizon organ
reddinde rol alan hücrelerin fonksiyonlarını bozar ve
sayılarını azaltır.
Bağışıklığı baskılayan diğer ilaçlar;Nakil ameliyatlarından
hemen önce ya da bir süre sonra kullanılan ilaçlardır.
Organ reddini yada red ataklarını önlemeye yöneliktir.
( SİMULECT,ZENAPAX,ALG gibi.)


İmmunsupressif ilaçlar ikili ya da üçlü olarak
kullanılır. ( Sandimmun+CellCept+Prednol
gibi)
2-Diğer ilaçlar
 Antibiyotikler
 Hipertansifler
 Diüretikler
 Hiperlipidemikler
 Antikoagülanlar
 Antiasitler
 Vitamin ve minareller
Nakil sonrası kalp hastalıkları ve
korunma önlemleri





Kesinlikle sigara içilmemeli
Kilo kontrolü yapılmalı kilo alımından
kaçınılmalı
Önerilen diyete uyulmalı
Tüm ilaçların alımı titizlikle takip edilmeli
Düzenli egzersiz yapılmalı
Nakil Sonrası Bulaşıcı hastalıklar
ve korunma önlemleri



Diş el ve vücut hijyenine özen göstermeli eller çok sık
yıkanmalı
Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için, özellikle ilk aylarda
koruyucu önlemlere dikkat edilmeli(maske kullanımı gibi)
Bulaşıcı hastalığı olan kişilerle temastan kaçınılmalı
Nakil Sonrası Bulaşıcı hastalıklar
ve korunma önlemleri



Hazır gıda ve temizliğinden emin olunmayan gıdalar
tüketilmemeli
Diş çekimi, herhangibir ameliyat vb girişim yapılacağı zaman
hekime danışılarak koruyucu antibiyotik kullanılmalı
Aşı yapılacaksa mutlaka hekime danışılmalı
Nakil Sonrası Kanser Erken
Tanı ve Tedavi
Rejeksiyonu önlemek için uygulanan immunosupresif
tedaviler vücut savunmasını zayıflattığı için nakilli hastalarda
kansere daha sık rastlanır.
Ancak hastalar yakın hekim kontrolünde oldukları için,
belirtiler erken dönemde fark edilir ve kullanılan ilaçlarda
gerekli doz ayarlamaları yapılarak kanserin ilerlemesi
durdurulabilir.
Nakilli hastalarda görülen tümörlerin tedavisi diğerlerine
göre hem daha kolay hem de çok daha etkindir.
Kanser tedavisinde
en önemli tedavi erken tanıdır.
Kansere işaret edebilecek
belirtiler










İyileşmeyen yaralar
Koltuk altı ve kasıklarda büyüyen bezeler
Dışkılama ve idrar yapma alışkanlıklarında değişlikler
olması, hematüri, melena vb
Normal olmayan kanamalar
Özellikle göğüslerde veya vücudun diğer yerlerinde kitle
veya renk değişikliği
Yutma güçlüğü, hazımsızlık
Kilo kaybı, iştahsızlık,
Siğil veya benlerde fark edilen herhangibir değişiklik
İnatçı öksürük, ses kısıklığı
Peteşi, pupura
Organ naklinden sonra görülen
diğer problemler



İlaçlara bağlı diyabet(kortizon,prograf gibi)
Göz sorunları(göz iltihapları,katarakt,göz tansiyonu
gibi)
Kemik,eklemde kas sorunları(aseptik nekroz,
osteoporoz,kas güçsüzlüğü, vücutta yaygın eklem
ağrısı gibi)
Ölüm Nedenleri
Ölümlerin yaklaşık % 50 si ilk yıl içinde görülür.
Ölüm nedenleri arasında :
*Sepsis % 40
*Kardiyovasküler hastalık % 20
*Gastrointestinal hastalık % 10-15
*Malignite % 10-15 oranında yer alır.
TEŞEKKÜRLER….
Download