çocuklarda yemek yeme alışkanlığı

advertisement
ÇOCUKLARDA YEMEK YEME ALIŞKANLIĞI VE
BESLENME SORUNLARI
Okul öncesi dönemde çocuklar hayatları boyunca kullanacakları birçok
alışkanlığı edinirler. Bunlardan biri de beslenme alışkanlığıdır. Bu dönemde
“çocukların beslenme alışkanlıkları; ailenin sosyal ve ekonomik durumu, eğitim
düzeyi, alışkanlıkları, gelenek ve görenekleri, çevre koşulları gibi çok çeşitli
etkenlerin etkileşimi ile oluşur.” ve bu dönemde kazanılan dengeli beslenme
alışkanlığı hem çocukların büyümeleri için gerekli enerjiyi ve kaloriyi
almalarını, hem de onların hastalıklara karşı dirençli ve sağlıklı olmalarını
sağlar. Anne babaların çocuklara karşı genel olarak tavırları onların bütün
davranışlarını etkilediği gibi yeme tutumlarını da etkiler. Dolayısıyla yemek
konusunda çocukların davranışlarında görülen bir değişimin çok farklı
sebepleri olabilir. Yemek konusunda bir sorun varsa önce sebebinin ne
olabileceği araştırılmalıdır.
Okul öncesi dönemi çocuklarında karşılaşılan yaygın yemek problemleri
arasında yeme miktarında azalma, iştahsızlık, yavaş yemek yemek ya da
yemek seçme gibi davranışlar vardır. Daha önceden bu konuda bir sorun
yaşamayan anne babaların çocuklarının yemek alışkanlıklarında gözlenen bu
tür değişiklikler karşısında endişelenmemeleri ve çocuğa yemek yeme
konusunda baskı yapmamaları gerekmektedir. Unutmamalıdır ki, her yaşın
gelişim özellikleri ve ihtiyaçları farklıdır. Dolayısıyla farklı dönemlerde
çocukların yemek yeme miktarlarında da değişme görülebilmektedir. “Hayatın
ilk yılında bebekler müthiş bir büyüme sergileyerek doğum kilosunu yaklaşık
üçe katlarlar. Bu büyüme hızının devam edebilmesi için de çok yemeleri
gerekir. Öte yandan okul öncesi dönemdeki çocuklar daha yavaş
büyüdüklerinden çok yemeye gereksinim duymazlar.” Nitekim, genellikle 1
yaşından sonra çocukların iştahında belirgin bir düşme gözlenir. Dolayısıyla da
okul öncesi dönemde gözlenen yeme miktarında azalma aslında çocuğun içinde
bulunduğu dönemin gelişim özelliklerinden biri olabilir.
Anne babaların çocukların istediği ve ihtiyaç duyduğu ilgiyi ve sevgiyi
yeterince gösterememesi okul öncesi dönemde çocuklarda ortaya çıkan yemek
probleminin sebeplerinden biri olabilir. Çocuklar sürekli olarak anne babaların
ilgilerinin üzerinde olmasını isterler ve onlara ne kadar ilgi gösterilirse
gösterilsin bu onlara yetmeyebilir. Dolayısıyla özellikle okul öncesi dönemde
görülen yavaş yemek yemek ya da iştahta azalma gibi davranışlar çocukların
istedikleri ilgiyi üstlerine çekmelerinin bir yolu olarak ortaya çıkabilir. Bu
durum özellikle çok yoğun çalışan anne babaların çocuklarında ya da kardeşi
olan çocuklarda görülür. Anne babalarının sürekli kendileriyle ilgilenmesini
isteyen çocuklar yemek yemediklerinde ya da az yemek yediklerinde onlarla
daha fazla ilgilenildiğini fark ederler. Bu durum az yemek yeme ya da yavaş
yeme davranışını pekiştirir. Böylece bazı ailelerde yemek saatleri çok uzar.
Gün boyunca çok yoğun çalışıp yorulan anne babalar da çocukların ağızlarında
yemeklerini biriktirmelerinden ya da yavaş çiğnemelerinden, dolayısıyla da
yemek saatlerinin bu kadar uzamasından, rahatsız oldukları için çocuklarını
yemek yeme konusunda teşvik etmeye çalışırlar. Bu yüzden yemek sırasında
onlara “Hadi, çabuk yer misin?” gibi sözler söylerler. Fakat bu tür durumlarda
söylenen bu sözler ters etki yapar ve ilgi çektiğini fark eden çocuk yavaş
yemek yemeye ya da yemek yememeye devam eder. Yemek konusunda anne
babaların sabırlı olması gerekmektedir. Çocuk ne kadar yavaş yemek yerse
yesin ona tabağındaki yemeği bitirmesi ya da daha hızlı yemesi konusunda
baskı yapılmamalıdır. Ancak anne babaların yemek konusunda aşırı gevşek bir
tutumu da benimsememeleri gerekmektedir. Çünkü böyle bir tutum yemek
sürelerinin bazen saatlerce sürmesine yol açar. Dolayısıyla yemek konusunda
baskı yapmamakla birlikte yemek saatini sınırlandırmak gerekir. Çocuk yemek
için ayrılan süre boyunca yemeğini bitirmesi gerektiğini, aksi takdirde
sofranın kaldırılacağını bilmelidir. Burada göz önünde bulundurulması gereken
konu özellikle yemek yemekten hoşlanmayan fakat çikolata, bisküvi gibi abur
cubur yemeyi seven çocuklara öğün arasında bu tür yiyeceklerin
verilmemesidir. Aksi takdirde çocuklar yemek süresince hiçbir şey yemezler
ve sofra kaldırıldıktan sonra aç oldukları için karınlarını besin değeri düşük
abur cuburla doldurmak isterler. Yine bu durumda tutarlı anne baba tutumu
çocukların yeme alışkanlıklarını bir düzene koymak için önemlidir. Çocuğun
öğün arasında herhangi bir şey atıştırması istenilmiyorsa buna, evde bulunan
diğer yetişkinlerin de saygı göstermesi ve çocuğa çikolata, bisküvi gibi
atıştırmalık ürünlerin verilmemesi gerekmektedir.
Çocukların yemek yeme miktarında
görülen azalmanın başka bir sebebi de
çocuğun içinde bulunduğu durum ve
koşullar olabilir. Başka bir deyişle,
yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da
yemek yemek aynı zamanda onların
psikolojileriyle ilgilidir.
Yemek yeme miktarında aşırı azalma görülen bir çocuğun içinde
bulunduğu koşullar düşünülmeli ve onu mutsuz eden, üzen bir durumun olup
olmadığı araştırılmalıdır. Örneğin kardeş kıskançlığı çeken ve artık eskisi gibi
sevilmediğini düşünen bir çocukta iştahsızlık görülmesi olasıdır. Bu durumun
birbirine bağlı iki sebepten kaynaklanabilir. Birincisi çocuk gerçekten anne
babasının kendisinin eskisi kadar sevmediğini ve onunla yeterince
ilgilenilmediğini düşünebilir. Dolayısıyla yeme alışkanlığında görülen bu değişim
çocuktaki depresif ruh halinin bir parçasıdır ya da, biraz önce de
bahsettiğimiz gibi, çocuk ilgiyi üstüne çekmek için eskisinden daha az yemeye
başlayabilir. Her iki durumda da yeme davranışında görülen değişim aslında
çocuğun duygu durumunun farklı şekilde dışarı yansımadır ve bu konunun
üstüne gidilmesi gerekmektedir.
Çocukların Dengeli Beslenme Alışkanlığı
Gerekenler Davranışlar Nelerdir?
Kazanması
için
Yapılması
Çocuklara yemek yemesi için baskı yapmadan onlara yemek yedirmenin
başka yolları da vardır. Öncelikle yemek yemeyi çocuğunuz için eğlenceli hale
getirmeniz gerekmektedir. Her şeyden önce yemek zamanında neşeli ve mutlu
bir atmosfer yaratarak, bu saatlerin çocuğu mutlu yapan saatler olması
sağlanmalıdır. Buna ek olarak;
 Çocuğunuzun yemek
hazırlanırken size yardımcı
olmasına izin verin.
Böylece çocuğunuzun yeni ve
farklı bir yemeğe ilgi duymasını
da sağlayabilirsiniz.
 Çocuğunuzun sevdiği yemeklerden en azından bir tanesini pişirin.
Yemekte birden fazla seçenek olmalıdır. Fakat çocuğunuzun sevdiğini
bildiğiniz en az bir yemek masada olmalıdır.
 Masanızı renklendirin. Bu çocuğunuzun ilgisini çekecek ve yediği yemek
çeşidini arttıracaktır.
 Yemek yemesini kolaylaştırın. Sosis, vişne, üzüm, havuç gibi yuvarlak
şekilli yiyecekler çocukların boğazına takılabilir. Çocuklarınızın
yemesini kolaylaştırmak için sosisleri dörde bölün, havuçları pişirin.
 Çocuğunuzun masada göstereceği çocukça tavırlara tolerans
gösterin. Çocukların yemek sırasında hiç hareket etmeden durmalarını
beklemeyin; ama normalden daha az hareket etmesi istenilen bir
durumdur. Çocuk yemek yemeyi istemiyorsa ya da yemeğini bitirdiyse
masadan kalkmasına izin verilebilir.
 Yemek yenilen ortam önemlidir. Yemek yerken rahatlık önemlidir. Okul
öncesi çocuğunuza uygun ebatlarda
masa, sandalye, tabaklar
kullanmaya özen gösterin. Dolayısıyla çocuğun kullanacağı kaşık ve çatal
çocuğun eline ve ağzına uygun büyüklükte olmalı, oturuş yüksekliği
masaya göre ayarlanmalıdır.
 Yemekleri belli bir program dahilinde verin. Çocuğunuz çok
acıkmadan, yorulmadan ya da huysuzlaşmadan yemekleri bir programa
koyun. Bir çocuk çocuğun yeterli miktarda besin ve kalori almasını
sağlamak için düzenli olarak yemek yemesi gerekmektedir.
 Birden fazla yemek çeşidi sunun. İhtiyacı olanı yiyecektir.
Çocuğunuz yemeğin bir bölümünü yemişse ya da yemeğine hiç
dokunmamışsa aşırı tepki vermeyin.
 Porsiyonların küçük olmasına özen gösterin. Yemeklerdeki porsiyon
miktarları küçük olmalı ve çocuğun ihtiyacı olduğunda yardım
edilmelidir. Okul öncesi çocuklara uygun porsiyon miktarı genellikle
yetişkin porsiyonunun yaklaşık dörtte biri kadardır. Büyük porsiyonlar
çocuğu sıkabilir ve böylece daha az yemesine neden olabilir. En iyisi
küçük miktarlarda sunmak ve bitirdiğinde, daha fazla isteyip
istemediğini sormaktır.
 Yiyeceği yemeğe ve miktarına çocuğunuzun karar vermesini sağlayın
Tabağındaki yemeklerden hangisini yiyeceğine ve ne kadar yiyeceğine
çocuğunuzun kendisinin karar vermesini sağlayın. Hiçbir şey yemezse,
sorun etmeyin. Bir sonraki öğün de acıkacaktır.
 Yemeğini kendisinin yemesi
gerekmektedir.Fakat
yemek
yerken yetişkinler kadar
becerikli olması beklenmemelidir.
 Dolayısıyla üstüne ve etrafına
dökmesi durumunda çocuğa
olumsuz bir tepki verilmemelidir.
 Sofraya birlikte oturun ve beraber yemek yiyin. Anne babaların her
davranışı çocuklar için önemlidir ve onların davranışlarını taklit
ederler.Yemek konusunda da çocuğumuzun yemek yemesini istiyorsak
diğer konularda olduğu gibi ona model olmalıyız ve birlikte yemek
yemeliyiz. Örneğin anne babanın evde düzenli bir beslenme alışkanlığı
yoksa çocuklarının da dengeli beslenmesi beklenemez. Ya da anne ya da
babası yemek seçen bir çocuğunda benzer davranışlar göstermesi
normaldir. Yemek seçme konusunda çocuğun yemeğin tadını sevmemesi
ya da o yemekle ilgili geçmişte yaşanan olumsuz bir olay da etkili
olabilir ama yine da çocukların her davranışında olduğu gibi beslenme
alışkanlıkları da öğrenmenin etkisi altındadır.
Çocukların Dengeli Beslenme Alışkanlığı
Yapılmaması Gereken Davranışlar Nelerdir?
Kazanmasını
Engelleyen,
Çocuğun her istediğini yaparak ona yemek yedirmeye çalışmayın.
Çocuğa aşırı ilgi göstermek, sonsuz hoşgörü, onun isteklerine boyun
eğmek, ne istiyorsa yapmak, vermek gibi davranışlar çocuğa iyilik değil
kötülüktür. Sınırsız hoşgörü ile, ölçülü, dengeli bir kişilik yapısı
gelişemez.
Çocuğu eğlendirerek yedirmeye çalışmayın. Şarkı söyleyerek, dans
ederek, televizyon seyrettirerek, peşinde dolaşarak ya da benzeri
hareketlerle ilgisini başka yönlere kaydırma yoluyla çocuğa yemek
yedirmeğe çalışmak doğru değildir.
Yemeği çabuk bitirmesi için acele etmeyin ya da oyalanmasına izin
vermeyin. Çocuk yemek yerken çok acele ettirmek ya da gereksiz yere
oyalanmasına göz yummak uygun bir tutum değildir.
Çocuk yemek yerken onu bir yarış içine sokmayın ve başka çocuklarla
kıyas yapmayın. Yeterli yemediği için başka çocuklardan cılız ve
çelimsiz olduğunu, başka çocukların iyi yediğini söylemek, kıskançlık
duyurarak yedirmeye çalışmak gibi davranışlar yanlıştır.
Yemek yerken onunla pazarlık yapmayın. Yemek yemesi için ona
yalvarmayın ya da yemek yediği için onu ödüllendirmeyin. Yemeğini ya
da belirli bir yiyeceği yediği taktirde çocuğa oyuncak, şekerleme, çiklet
almaya söz vermek, istediği bir yere götürmeyi beslenmeyle “pazarlık”
konusu yapmak ve yemesi için yalvarmak gibi davranışlar doğru değildir.
Bir an için olumlu sonuç alınabilirse de, bu ve benzeri yollarla çocuk
eğitilemez. Yemeği, istediğini elde etmek aracı ve pazarlık konusu
yapmaya başlayan, dediğini ailesine yaptıran bir çocuk üzerinde bir
disiplin kurmak bir yana, aile çocuğun tutsağı olmaya başlar. Bir an için
sevinç kaynağı olabilen bu “kolay elde etmeler, kolay ödüller” yaşam
boyu mutsuzlukların, başarısızlıkların, tutarsızlık ve uyumsuzlukların
başlangıcı olur.
Israr etmeyin ve baskı yapmayın. Bu davranışlar beklenenin aksine
çocuğun daha da az yemesine neden olur. Çocuğunuz yemeğinin bittiğini
söylediğinde masadan kalkmasına izin verin. Zamanında ve yeterli
miktarda yemediği, etrafı kirlettiği, çok yediği için ya da başka
nedenlerle çocuğa maddi ve manevi baskı yapmak, bağırmak,
korkutmak, zorla yedirmeye çalışmak, cezalandırmak gibi davranışlar
çocuk üzerinde sonradan düzeltilemeyecek zararlı izler bırakır ve bu
yollarla iyi sonuç alınmaz.
Sofrada yemek yemeyen çocuklara ara öğün vermeyin. Çocuğunuz
yemeğinin bittiğini söylediğinde masadan kalkmasına izin verin, ancak
yemeğinin bıraktığı kısmını telafi etmek amacıyla sevdiği diğer
şeylerden yemesine izin vermeyin.
Yemek yemek yetişkinler için sadece açlığı gidermek için yapılan bir eylem
değildir. Aynı zamanda bir sosyalleşme biçimidir.. Bu yüzden de bize keyif
verir. Dengeli beslenme alışkanlığına sahip çocuklar yetiştirmek isteyen anne
babaların da çocukları için yemek yeme ortamını onların hoşlarına gidecek bir
hale getirmeleri ve onların yemek yemekten keyif almalarını sağlamaları
gerekmektedir. Aksi takdirde çocukların dengeli bir beslenme alışkanlığı
geliştirmesini sağlayamayız.
Psk. Sezin ÖZATA
Yararlanılan kaynaklar: ‘’Çocuğu Tanımak ve Anlamak’’ Prof. Dr. Haluk
YAVUZER
http://www.nncc.org/Nutrition/nutrition.pres.html / Development of the
Preschool Child/ Extension Nutrition Specialist H. Darlene Martin.
Download