ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER

advertisement
2. ALUNIT








Alunit (şap) bir sulu potasyum-alüminyum-sülfat minerali olup, yaygın alunitin
kimyasal bileşimi KAl(SO4)2(OH)6 şeklindedir.
Teorik olarak kimyasal bileşiminde % 11.4 K2O bulunur. Ancak saf alunite ender
rastlanır. Genellikle kil ve silis tarafından kirletilmiştir.
Alüminyumun yerini tamamen veya kısmen Fe, Cr, Mn, Co, Ga, Ti, W, ir metallerinden
biri alabilir.
Potasyumun yerine ise sodyum, sezyum, gümüş, rubidyum, talyum veya lityum
geçebilir.
Saf alunitin rengi beyazdır. Gri veya pembemsi olanları da vardır.
Alunit, değerli bir potasyum kaynağıdır. Ayrıca alüminyum sülfat ve fosfat içeren
gübrelerin üretiminde kullanılan önemli bir hammaddedir.Yüksek AI2O3 içeriği,
alunitin aynı zamanda alüminyum cevheri olarak da değer kazanmasını sağlamaktadır.
Alunitin çimento üretimi için gerekli olan silisyum ve alüminyum içerikleri de
kireçtaşı, dolomit, magnezit, barit ve viterit ile karıştırılarak değişik özelliklere sahip
çimento üretimini mümkün kılmaktadır.
Seramik sanayi ve refrakter malzeme üretiminde de alunit giderek önem
kazanmaktadır (Kırıkoğlu, 1990). Kağıt, dericilikte, tekstil sanayiinde, yangın
söndürme aletlerinde, boya ve vernik üretiminde, şehir sularının arıtılmasında da
alunitten faydalanılmaktadır (Önem, 1996).

Dünya rezervlerinin önemli bir kısmının sırasıyla Rusya, Çin, Avustralya, Kore, Japonya,
Fransa, İtalya, İspanya, Macaristan, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu
bilinmektedir.

En büyük alunit rezervi İtalya'daki Tolga yatağındadır.

Türkiye'deki en büyük yataklar Şebinkarahisar (Giresun), Gediz (Kütahya) ve Yeni Foça
(İzmir) yörelerinde bulunmaktadır

Yeni Foça'daki yatakları 13. yüzyılda ve dünyada ilk defa işletilmiş alunitlerdir.

Günümüzde sadece Gediz'de üretim yapılmakta ve burada bir şap fabrikası
bulunmaktadır.

Şebinkarahisar'daki alunit yatağının tenoru % 7.5 K2O olup, 4 milyon ton görünür
(Kınkoğlu, 1990) ve 4 milyon ton muhtemel (Önem, 1996) rezerve sahiptir.
Tablo 4. Türkiye Alunit Rezervleri (bin ton)
Yatak
Rezerv
Çeşidi
Cevher
Şebinkarahisar
(Giresun)
8000
Gör +muh.
Alunit
Yeni Foça (İzmir)
5000
Gör. + muh.
Alunit
Gediz (Kütahya)
7200
Gör. + muh.
Alunit
Mustafakemalpaşa
(Bursa)
10000
Alunitli Kaolin
Altıntaş
1200
Alunitli Kaolin
Aksaray
1000
Alunitli Kaolin
Gevekseydi (Kütahya)
800
Alunitli Kaolin
Toplam
33200
3 - ASBEST (AMYANT)



Asbest veya amyant terimleri endüstride yüksek sıcaklık ve kimyasal etkilere
karşı dayanıklı bütün mineraller için kullanılmaktadır.
Jeolojik olarak ise kimyasal ve fiziksel özellikleri ile birbirinden ayrılan,
bükülebilen ve sağlam lifler halinde bulunan bir grup serpantin ve
amfibol minerallerine asbest (amyant) adı verilmektedir.
Mineralojik özelliklerine göre asbestin serpantin grubu krizotil ile, amfibol
grubu ise krokidolit, amozit, tremolit, aktinolit, ve antofıllit ile temsil
edilmektedir.
ASBEST (Amyant)
Asbest veya amyant terimleri endüstride yüksek sıcaklık ve kimyasal etkilere
karşı dayanıklı bütün mineraller için kullanılmaktadır.
Jeolojik olarak ise kimyasal ve fiziksel özellikleri ile birbirinden ayrılan,
bükülebilen ve sağlam lifler halinde bulunan bir grup serpantin ve
amfibol minerallerine asbest (amyant) adı verilmektedir.
Lifsi yapıya sahip, sağlam ve esnek silikat mineralleri, genel anlamda,
“asbest” olarak adlandırılmaktadır.
Asbest grubu mineraller, mineralojik özelliklerine göre;
- Amfibol Asbestler,
- Serpantin Asbestler,
olmak üzere iki ana grupta yer almaktadırlar.
Bu ana gruplar da kendi içlerinde alt gruplara ayrılmaktadır.
ASBEST MİNERALLERİ
-Amfibol Asbestler
- Krokidolit (Crocidolite) Asbest (mavi asbest) Na2Fe2+3Fe3+2Si8O22(OH)2
- Amosit (Amosite) Asbest (kahve rengi asbest) (Mg,Fe)7Si8O22(OH)2
- Tremolite Asbest
Ca2Mg5Si8O22(OH)2
- Anthophyllite Asbest
(Mg,Fe)7Si8O22(OH)2
- Actinolite Asbest
Ca2(Mg,Fe)5(Si8O22)(OH)2
-Serpantin Asbestler
- Krizotil (Chrysotile) Asbest (beyaz asbest)
(Fe,Mg)3(Si2O5)(OH)4
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ticari anlamda, Krokidolit, Amosit ve Krizotil Asbest önemlidir.
Krokidolit Asbest (mavi asbest)
Na2Fe2+3Fe3+2Si8O22(OH)2
Krokidolit Asbest (mavi asbest)
Na2Fe2+3Fe3+2Si8O22(OH)2
Amosit Asbest (kahve rengi asbest)
(Mg,Fe)7Si8O22(OH)2
Krizotil Asbest (beyaz asbest)
(Fe,Mg)3(Si2O5)(OH)4
Krizotil Asbest (beyaz asbest)
(Fe,Mg)3(Si2O5)(OH)4
ASBEST YATAKLARI
Krizotil Asbest (beyaz asbest)
(Fe,Mg)3(Si2O5)(OH)4
ÖNEMLİ YATAK TİPLERİ ve OLUŞUM SÜREÇLERİ
Serpantinleşme süreci ile oluşan yataklar
- Dolomitlerin serpantinleşmesi
- Ultramafik kayaçların serpantinleşmesi
Hidrotermal ve Metamorfik süreçlerin etkisi ile oluşan yataklar
ASBEST YATAKLARI
Serpantinleşme süreci ile oluşan yataklar
Krizotil asbest yataklarının tamamı bu süreç ile oluşmaktadır.
- Dolomitlerin serpantinleşmesi ile ilişkili yataklar
Sokulum kayaçları ile dolomitlerin dokunaklarında gelişen tepkimelerin
sonucunda oluşan serpantin mineralleri hidrotermal çözeltilerin etkisi ile
krizotil liflerini oluşturmaktadır.
- Ultramafik kayaçların serpantinleşmesi ile ilişkili yataklar
Serpantinleşen ultramafik kayaçların hidrotermal çözeltiler ve/veya yüksek
basınç süreçleri etkisi altında kalması ile krizotil lifleri oluşmaktadır. Lifler,
içlerinde bulundukları çatlağa dik veya açı yapar konumdadır.
ASBEST YATAKLARI
Hidrotermal ve Metamorfik süreçlerin etkisi ile oluşan yataklar
Amfibol asbest yataklarının tamamı bu süreç ile oluşmaktadır.
Yatakların oluşumunda hidrotermal çözeltilerin Na bakımından zengin
(Krokidolit asbest için) ve basınç etkisinin yoğun olduğu metamorfik
süreçlerin etkin rol aldıkları düşünülmektedir. Yataklar, asit magmatik
kayaçlar ile ultramafik kayaçların dokunaklarında da oluşabilmektedir.
ASBEST YATAKLARI
Dünya Asbest Üretimi
2007 yılı rakamlarına göre, Dünya' da asbest üretici en önemli ülkeler;
Rusya, Çin, Kazakistan, Brezilya ve Kanada
olarak sıralanmaktadır.
----------------------------------------------------Yunanistan’ ın 2004 yılına karki üretimi dışında, 30 AB ülkesinde asbest üretimi, görünmemektedir.
ASBEST YATAKLARI
ASBEST YATAKLARI
Türkiye Asbest Yatakları
Ülkemizde işletilmekte olan herhangi bir asbest yatağı bulunmamaktadır.
Ancak,
ülkemiz coğrafyasında ultramafik kayaçların geniş dağılımları ile uyumlu,
çok yaygın krizotil asbest oluşumları vardır.
Bunların da en önemlileri;
Bursa-Orhaneli,
Sivas-Celalli-Beypınarı,
Erzincan-İliç,
Hatay-Kızıldağ,
yörelerindedir.
Ayrıca;
Eskişehir-Mihalıççık,
Bilecik-Pazaryeri,
Uşak-Gökçebelde,
yörelerinde ise amfibol asbest oluşumları
yaygındır.
Kullanım Alanları
Asbest liflerinin insan sağlığı üzerindeki çok olumsuz etkisi nedeni ile
kullanımı giderek azalsa da,
İnce lifler haline gelebilmeleri, bükülebilmeleri, sağlamlıkları, asit ve
bazlardan etkilenmemesi, ısı ve elektrik izolasyonu sağlaması gibi
özellikleri ile 3000’ den fazla malzemenin üretilmesinde kullanılmaktadır.
Bunların başlıcaları;
Tekstil, Asbestli çimento,
Kağıt, Çatı Kaplaması ve Pano oluşturmaktadır.
Balata, Conta,
Asbest liflerinin özellikle;
Lif uzunluğu ve sağlamlığı kullanım alanlarını belirleyen
özelliklerin başında gelmektedir.
3.3 - ASBESTİN KULLANIM ALANLARI







Krizotil tipi lifler : Bükülme özelliğine sahip ise iplik imalinde kullanılır. Bu
iplikten ateşe dayanıklı tekstil malzemeleri dokunur.
Tekstil tipi lifler : İplik üretimi, asbestli çimento, fren balataları, conta, kağıt,
elektrolitik diyagram ve izolasyon maddelerinin yapımında kullanılır.
Çimento asbesti lifleri : Asbestli çimento, yer karoları, plastik tecrit
maddeleri, tutkal, boya, oluklu ve düz levha, macun, boru, mahya gibi
malzemelerin yapımında, ateş, ses ve manyetik izolasyon için gemi ve bina
çeperlerinde kullanılır.
Kağıt lifleri : Asbestli çimento, oluklu veya düz levha, boru, pano, kağıt, karton,
fren ve debriyaj balataları, plastik ve izolasyonlu prefabrik bloklarının yapımında
kullanılır.
Sıva lifleri ve kısa lifler : Asbestli karton ve kağıt, izolasyonlu prefabrik
blokları, kaynak çubuğu kılıfları, cam macunu, plastik, boya ve yol levhalarında
dolgu maddesi olarak tüketilmektedir.
Asbestin bünyesinde magnezit bulunması ateşe karşı direnci, kalsit ve brusit
bulunması ise sağlamlığı ve kimyasal etkilere karşı direnci azaltmaktadır.
Asbestin kalitesini belirlemek için Quebec standart testi (QST), Bauer McNett testi, yıkama, yüzey alanı tesbiti, yaş hacim, direnç birimi, fîltrasyon,
magnetizma, elek analizi, renk analizi gibi birçok test uygulanmaktadır.
3.2 - ASBEST YATAKLARININ
PROSPEKSİYONU




Ultrabazik kayaçların serpantinleşmesi ve krizotil oluşumu
sırasında bir miktar ikincil manyetit oluşumu da gerçekleştiğinden
jeofizik prospeksiyonlarında manyetik metod sonuç vermektedir.
Bunu yarma, sondaj ve diğer madencilik çalışmaları izlemelidir.
Sondajlar maksimum 60 m olmalıdır.
Alınan numunelerin teknolojik incelemelerinden sonra sahanın
asbeste göre eş-kalite eğrileri çizilmeli ve yatağın geometrisi
ortaya konulmalıdır. Buna göre rezerv hesaplamaları yapılmalı ve
fizibilite çalışmalarına geçilmelidir.
Asbest lifleri anakayacının içinde çatlak ve boşluklarında dolgu
olarak bulunur.
Liflerin içinde bulunduğu çatlağa göre konumu bakımından asbest yatakları
üçe ayrılır.
1. Çapraz lifli (Cross fıbre)
2. Geçme lifli (Slip fıbre)
3. Kütle lifli (Mass fıbre)
• Asbestin işletme tenoru, asbest liflerinin kalitesine göre % 3 ile %
5 arasında değişmektedir.
• Asbest genellikle açık işletme yöntemiyle ocaktan alınır. Çıkan
parçalar blok büyüklüğünde olduğundan bunlar kırılır.
• Lifleri iri kum ve tozlardan ayıklamak için eleme yapılır.
• Sonra lifler emme (aspiratör) yöntemi ile bir yerde toplanarak
açma ve sınıflandırmaya tabi tutulur.
3.4 - DÜNYA ASBEST YATAKLARI VE ÜRETİM






Kanada'daki Quebec
Urallar'daki Bejenova, Latigorin, Kicmboven
Sibirya'daki Molodejnova, Yavhey
Endonezya'daki Shabani, Mashaba
Kanada'daki Thatform, Blacklake
Kıbrıs'taki Trodos
3.5 - TÜRKİYE ASBEST YATAKLARI VE
ÜRETİM







Bursa - Orhaneli Bölgesi: Stokwork tipi krizotil yataklarının tenörü % 9 - 10, lif uzunluğu
3-12 mm, görünür rezervi 200 bin ton, muhtemel rezervi 200 bin ton'dur.
Sivas - Celalli - Beypınarı Bölgesi : Serpantinleşmiş peridotitlerin içindeki tabular
(levhamsı) krizotil asbest yatağının tenörü % 3 - 12, lif uzunluğu 0.1 mm ile 3 cm, görünür
rezervi 13 milyon ton'dur.
Erzincan - İliç Bölgesi : Serpantinleşmiş harzburj itlerin içindeki stokvvork tipi krizotil
asbest yatağının tenörü % 2 - 5, lif uzunluğu 1-10 mm, görünür rezervi 5 000 ton, mümkün
rezervi 11 000 ton'dur.
Hatay - Kızıldağ Bölgesi : Serpantinleşmiş harzburjitlerin içindeki krizotil asbest yatağının
görünür rezervi 1.6 milyon ton, muhtemel rezervi 2.2 milyon ton ve mümkün rezervi 1.3
milyon ton'dur.
Bunların dışında Urfa, Marmaris (Muğla), Cumaçay (Ağrı), Armutalan (İzmir), Amasya, Bitlis,
Şabanözü (Çankırı) ve Baykan-Destuni (Siirt) (Öztürk ve Sabaz, 1984) krizotil asbest
yatakları bulunmaktadır.
Amfibol asbest yatakları ise Mihaliçcik (Eskişehir) (Özkaya, 1976), Pazaryeri (Bilecik) ve
Eldeniz-Gökçebelde (Uşak) yörelerinde yeralmaktadır.
Türkiye'de oldukça geniş rezervler bulunmasına rağmen, asbest üretimi çok sınırlı
kalmaktadır. İç talebin % 70'i ithal edilmekte, yerli asbest ise bunun yanında dolgu olarak
kullanılmaktadır. Üretim kapasitesi 50 000 ton/yıl olan ülkemizde 1982 yılında 23 000 ton
üretim yapılmış ve 55 000 ton asbest ithal edilmiştir (Kuşçu, 1991).
4 - ASFALTLI KUM (ASFALTİT)




Asfaltlı kum, basit yöntemlerle ayrılamayan hidrokarbon bileşikleri
ile çimentolanmış kumtaşlarına denilmektedir.
Buradaki hidrokarbonların bileşikleri bitümden meydana
gelmektedir. Taneler genellikle silistir.
Karbonat tanelerinin çimentolanması ile oluşmuş asfaltlı kum
yatakları da bulunmaktadır.
Hidrokarbon bileşiklerinden dolayı asfaltlı kumların rengi siyah,
yeşil ve kahverenginin değişik tonları şeklindedir.
4.1 - ASFALTLI KUMLARIN OLUŞUMU






Asfaltlı kumların çimentosunu meydana getiren bitümün petrol artığı olduğu
düşünülmektedir.
Petrolden bitümün türemesi mekanizması ise tartışmalıdır.
Bir görüşe göre, petrolün göçü sırasında veya petrol kapanlarının parçalanması ile hafif
uçucu bileşenler ortamdan uzaklaşırken geriye kalan ağır bileşenler kum tanelerinin
arasını doldurmaktadır.
Bilinen büyük rezervli birçok yatağın kumtaşlarının içinde dayk veya sil şeklinde
bulunması bu oluşum mekanizmasına delıl olarak gösterilmektedir.
Diğer bir görüşe göre de, delta ve tatlı su çökellerinin içinde oluşan petrolün bakteri
faaliyetleri ile polimerize olarak ağır hidrokarbon bileşiklerine dönüşmesi ve
kumtaşlarını çimentolaması ile asfaltlı kumlar oluşmaktadır.
Birçok büyük rezervli asfaltlı kum yatağının delta ve tatlı su enamlarında oluşmuş olması
bu teoriyi desteklemektedir.
4.2 - ASFALTLI KUMLARIN KULLANIM ALANLARI





Asfaltlı kumların esas kullanım alanı yol kaplamalarının hammaddesi olan asfalt
eldesidir.
Ayrıca sentetik petrol eldesi için asfaltlı kumlardan faydalanma çalışmaları
sürmektedir.
Sentetik petrol üretebilmek için tenorun en az % 8 olması gerekir. Asfaltlı
kumdan önce distilasyon ve ön hazırlama ile bitümlü kısım ayrılır.
Daha sonra bitümlü kısım r-aiif bileşenlerine ayrılarak akaryakıt ve kullanılabilir
yan ürünleri elde edilir.
Bileşim olarak yakın olduğundan asfaltlı kumlardan kazanılan ham
hidrokarbonlar normal petrol rafinerisinde işlenebilmektedir.
4.3 - DÜNYA ASFALTLI KUM YATAKLARI VE
ÜRETİM





Dünyanın birçok yerinde asfaltlı kum yatağı bulunmaktadır.
Bilinen büyük rezervli yataklar ise daha çok Kuzey Amerika ve Avrupa
kıtalarında toplanmış durumdadır.
Diğer bölgelerde ise bu konuda yeterli çalışma yapıldığı söylenemez.
Bilinen yatakların toplam rezervi 915 milyar varil + 124 milyar ton ham petrole
eşdeğerdir.
Dünya ham petrol rezervleri ise 65 milyar ton kadardır.
4.4 - TÜRKİYE ASFALTLI KUM YATAKLARI











En büyük yataklar Siirt, Mardin ve Sırmak il sınırlan içinde bulunmaktadır.
Ayrıca Dinar (Afyon), Bergama (İzmir), Gediz (Kütahya) ve Finike (Antalya)
yörelerinde henüz detay etüdleri yapılmamış yataklar yer almaktadır.
Şırnak yataklarının zengin kısımları örtü kayaçlarının içinde damarlar
şeklindedir.
Toplam rezerv 34 milyon ton'dan fazladır. Isı değeri 3000 - 5600 kcal/kg
arasındadır.
Damarlar önemli miktarlarda Ni, Mo, Ti ve U ihtiva etmektedir.
Türkiye'de henüz sentetik petrol üretimi için asfaltlı kumlardan faydalanmak
konusunda çalışma bulunmamaktadır.
Siirt, Sımak ve Mardin
illerinde yöre halkı
asfaltlı kumları
Sobalarda yakıt olarak
kullanmaktadır.
5 - AŞINDIRICILAR







Yüksek Sertlikteki Aşındırıcılar :
Elmas, korund, zımpara, stavrolit vb.
Orta Sertlikteki Aşındırıcılar :
a - Silis Grubu : Çakmaktaşı, kalsedon, flint(çakmaktaşı), novakulit,
kuvars, kuvarsit, kumtaşı vb.
b - Diğer Kayaçlar ve Mineraller : Killi kireçtaşı, bazalt, feldispat,
granit, mikaşist, perlit, pomza, konglomeratik kuvars vb.
Düşük Sertlikteki Aşındırıcılar :
Apatit, kalsit, dolomit, kireçtaşı, tebeşir, kil, talk, diyatomit (tripoli),
demiroksitler, şeyi vb.
6-BARİT YATAKLARI
BARİT (BaSO4)
Metalik olmayan mineraller arasında yoğunluğu en yüksek (~ 4,5 gr/cm3)
mineraldir.
Sertliği 2,5 ile 3,5 arasında değişmekte olup, çakı ile kolayca çizilebilmektedir.
Opak veya yarı şeffaf görünüştedir. Rengi, genellikle beyaz ve beyazın
tonlarında olmakla birlikte, kırmızı, siyah, sarı veya mavi renk ve çeşitli renk
tonlarında gözlenebilmektedir.
Çoğunlukla camsı veya yağlımsı parlaklıktadır.
Suda çözünmeyen barit kalsitten özgül ağırlığı ve seyreltik HCl ile tepkimeye
girmemesi, kuvarstan ise daha düşük sertliği ve kolay kırılganlığı ile
ayrılmaktadır.
Toz haline getirilen barit, derişik sülfürik asitte çözünmektedir.
BARİT
(BaSO4)
BARİT YATAKLARI
BARİT
(BaSO4)
BARİT YATAKLARI
ÖNEMLİ YATAK TİPLERİ ve OLUŞUM SÜREÇLERİ
Barit, geç magmatik süreçlerde oldukça geniş bir oluşum aralığına sahiptir.
Birçok sedimanter ve metamorfik oluşum içinde de barite rastlamak
mümkündür.
Volkanik ve Volkano-Sedimanter Kayaçlarla İlişkili Yataklar
Hidrotermal Yataklar
Plaser Tipi Yataklar
Sedimanter Yataklar
BARİT YATAKLARI
Volkanik ve Volkano-Sedimanter Kayaçlarla İlişkili Yataklar
Volkanik faaliyetlerle veya plütonik sokulumlar ile ilişkili, Ba bakımından
zengin hidrotermal çözeltilerin ürünlerini sulu ortamlar içine boşaltmaları
sonucu oluşmuş yataklardır. Tabakalı yapı yaygındır.
Yan kayacı volkanik birimler olan ve/veya volkanik faaliyetlerle eş zamanlı
olarak oluşan yataklar volkano-sedimanter barit yatakları şeklinde,
volkanik faaliyetin durduğu dönemlerde oluşan ve/veya volkanik
malzemelerin bulunmadığı yerlerde gözlenen yataklar ise eksalatif
sedimanter barit yataklar olarak tanımlanmaktadırlar.
Hidrotermal Yataklar
Plütonik sokulumlardan veya bunların etkisi ile ısınan döngü halindeki
suların kayaçlardan çözdükleri bazı eser elementleri, uygun yerlerde
depolamaları ile oluşan ve çoğunlukla da damar biçiminde gözlenen
zenginleşmelerde barit birikimleri de gelişebilmektedir.
Cevherleşmelerde, nadiren de olsa, damar uzunlukları birkaç kilometreye,
kalınlıkları ise birkaç metreye ulaşabilmektedir.
Plaser Tip Yataklar
Yüzeysel ortam koşullarında kimyasal faaliyetlere oldukça dirençli ve
yoğunluğu da yüksek olan barit kristalleri birlikte bulundukları minerallerin
çözünerek uzaklaşması ile kalıntı biçiminde veya kısa mesafelerde taşınarak
plaser tipi zenginleşmeleri oluşturabilmektedirler.
Bu tip oluşumların karbonatlı kayaçların karstik ceplerinde biriken
örneklerine “karstik yataklar” da denilmekledir.
Sedimanter Yataklar
Yüzeysel ortamlarda, sedimantasyon havzalarına kadar taşınabilen Ba
iyonları bu ortamlardaki sülfatla reaksiyona girerek barit şeklinde
çökelmektedir. Bu tip barit yatakları tabakalı olup, tipik sedimanter yapılar
sunmaktadırlar. Çoğunlukla kimyasal sedimanter karbonatlı kayaçlarla
ardalanmalı veya şeyllerin içinde mercek ve yumrular şeklinde
bulunmaktadırlar. Yan kayaçları ile dokunaklarında herhangi bir hidrotermal
alterasyon izi gözlenmemektedir.
Dünya Barit Üretimi
2007 yılı rakamlarına göre, Dünya’ da barit üretici en önemli ülkeler;
Çin (% 53), Hindistan, Fas, ABD, Kazakistan, İran, Meksika ve Türkiye
olarak sıralanmaktadır.
BARİT YATAKLARI
BARİT YATAKLARI
Türkiye Barit Yatakları
Dünya kaliteli barit rezervlerinin % 8‘ inin Türkiye’ de bulunmasına karşın,
ülkemizin, Dünya barit üretimindeki payı % 1.8’ de kalmaktadır.
Ülkemizin önemli barit zenginleşmeleri;
Antalya - Gazipaşa - Karalar
Konya - Hüyük
Eskişehir - Sivrihisar
Isparta - Şarkikaraağaç
Giresun - Harşit - Köprübaşı
Niğde - Ulukışla
Muş - Bilir
Kullanım Alanları
Baritin en önemli kullanım alanı sondaj sektörüdür.
Dünya barit üretiminin % 70 – 80’ i bu sektör tarafından kullanılmaktadır.
Sondaj
çamuruna katılan barit, çamurun özgül ağırlığını artırarak
kırıntıların yukarı taşınmasını kolaylaştırmakta ve bunun yanı sıra, ani
basınç değişimlerinde dengeleyici rol oynamaktadır.
Sondaj sektörünün yanı sıra, Barit ve çeşitli Ba bileşikleri esas olarak;
metalürjide, makine yağlarında, cam yapımında, tuğlacılıkta, muşamba
üretimi ile fotoğrafçılık gibi alanlar ile kağıt, plastik, kauçuk gibi
malzemelerin üretiminde dolgu malzemesi olarak, patlayıcı yapımında, ilaç
ve şeker sanayilerinde tüketilmektedir.
6.2 - BARİTİN KULLANIM ALANLARI




Sondaj sektörü
Kimya sektörü
Dolgu maddesi
Diğer sektörler
6.4 TÜRKİYE BARİT YATAKLARI VE ÜRETİMİ
7 - BAZALT VE DİYABAZ







Bazalt ve diyabazlar plajiyoklas ve piroksen (ojit) ve hiperstenden meydana gelir. Bazaltlar
bünyelerinde az veya çok volkanik cam bulundururlar (Çoğulu, 1976).
Birim fiyatları düşük olduğundan ocakların tüketim alanlarına yakınlığı (en fazla 10 - 15 km) büyük
önem taşır. Ocaklardan kırma taş olarak çıkartılır. Kırma taş şeklinde yol yarmalarında veya duvar
yapımında kullanılır. Mıcır boyutunda kırılarak kara yolu yapımında ve barajlarda dolgu maddesi,
demir yolu balastı, çimento harcı gibi alanlarda tüketilir.
Ayrıca nükleer reaktörlerin duvarlarında kullanılan çimentoya yüksek yoğunluklu harç olarak
katılır. Ocaklar elverişli ise diyabazlardan blok taş çıkartılarak granitle aynı alanlarda tüketilebilir.
Bazalt ve diyabazların yoğunluğu yapıtaşı olarak kullanılması için uygundur.
Ayrıca patlayıcı ile kolay parçalanmaları, kimyasal ve mekanik etkilere karşı dayanıklı olmaları
aranan özelliklerdir. Buna karşı rayoaktivite ölçümlerinin yapılması, asbest gibi lifli mineraller ve
zeolit bulundurmamaları istenir.
1987 istatistiklerine göre Amerika Birleşik Devletleri'nde yapı taşı olarak işletilen kayaçların (4
milyar ton) ancak % 10'unu bazalt ve diyabazlar meydana getirmektedir (Önem, 1996).
Türkiye'de bazalt ve diyabazların yayılımı oldukça fazladır. Karayolu inşaatlarının hızlanmasına
paralel olarak bu kayaçlann işletilme ve pazarlarıma hacmi de artmaktadır. Diyarbakır, Elazığ,
Eskişehir, Gaziantep, Kastamonu, Kahramanmaraş, Divriği (Sivas), Muratlar (Çorlu - Tekirdağ), Urfa,
Van, Manisa, Toprakkale (Adana) ve Kızılcahamam (Ankara) yörelerinde işletilen bazalt ve
diyabazlar bulunmaktadır.
Download