T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ YZ Cnc COŞKUN DEĞİŞENİNİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Fizik Anabilim Dalı Tezin Sunulduğu Tarih: 15/01/2014 Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Gülnur GÜN ÇANAKKALE YÜKSEK LİSANS TEZİ SINAV SONUÇ FORMU İHSAN BARGAN tarafından YRD. DOÇ. DR. GÜLNUR İKİS GÜN yönetiminde hazırlanan “YZ Cnc COŞKUN DEĞİŞENİNİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ” başlıklı tez tarafımızdan okunmuş, kapsamı ve niteliği açısından bir Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Yrd. Doç. Dr. Gülnur İKİS GÜN Danışman Prof. Dr. İsmail TARHAN Doç. Dr. İbrahim BULUT Jüri Üyesi Jüri Üyesi Sıra No : Tez Savunma Tarihi: 15/01/2014 ii İNTİHAL (AŞIRMA) BEYAN SAYFASI Bu tezde görsel, işitsel ve yazılı biçimde sunulan tüm bilgi ve sonuçların akademik ve etik kurallara uyularak tarafımdan elde edildiğini, tez içinde yer alan ancak bu çalışmaya özgü olmayan tüm sonuç ve bilgileri tezde kaynak göstererek belirttiğimi beyan ederim. İhsan BARGAN iii TEŞEKKÜR Çalışmalarım süresince tecrübe ve birikimlerini cömertçe bizlerle paylaşan, mesleğine bağlılığı ve hayata bakış açısıyla bizlere örnek olan, güler yüzü ile etrafa sevgi ve muhabbet yayan saygı değer danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Gülnur İKİS GÜN hanımefendiye sonsuz şükranlarımı sunarım. Yüksek Lisans programım boyunca emekleri geçen kıymetli hocalarım Prof. Dr. İsmail TARHAN’a, Prof. Dr. Ahmet ERDEM’e, Doç. Dr. Vildan BİLGİN’e, Yrd. Doç. Dr. Melis ULU DOĞRU’ya sonsuz şükranlarımı sunarım. Yüksek lisans çalışmalarımda yardımlarını esirgemeyen ve üzerimde büyük emeği olan Yrd. Doç. Dr. Mustafa SARISAMAN’a, Mukadder İĞDİ ŞEN’e, Araş. Gör. Dr. Naci ERKAN’a ve Zübeyde GÜNEŞ’e sonsuz şükranlarımı sunarım. Birlikte çalışmaktan büyük zevk aldığım yüksek lisans arkadaşlarıma ve tüm dostlarıma sonsuz şükranlarımı sunarım. Bu günlere gelmemde büyük pay sahibi olan, maddi ve manevi her türlü desteğini aldığım aileme de sonsuz şükranlarımı sunarım. GÜLEN YÜZÜNÜZ SOLMASIN. İhsan BARGAN iv SİMGELER VE KISALTMALAR h Planck sabiti 6.626 × 10 −34 Js ν Frekans Hz λ Dalgaboyu c Işık hızı 2.998 × 10 8 ms −1 L Işınım gücü erg s −1 σ Stefan-Boltzmann sabiti T Sıcaklık K ∈ν Yayılım oranı Wm −3 Hz −1 nH , N H Nötr hidrojen kolon yoğunluğu k Boltzmann sabiti λm Maksimum dalgaboyu γ Lorentz faktörü B Manyetik alan me Elektron kütlesi ne Elektron sayı yoğunluğu ni Ze yükündeki iyonların sayı yoğunluğu g (V , T ) V ve T’ye bağlı Gaunt faktörü ∈ Toplam yayılım oranı g Ortalama Gaunt faktörü DL Işınım gücü uzaklığı DA Kaynağa olan açısal çap uzaklığı Bλ (T ) Planck faktörü e Elektron yükü νs Senkrotron frekansı νc Siklotron frekansı L1 İç Lagrange noktası L2 Dış Lagrange noktası m 5.67 × 10 −8 Wm −2 K −4 1.38 × 10 −23 JK −1 9.11 × 10 −31 kg m −3 1.602 × 10 −19 C v m −3 M1 Birincil yıldız kütlesi M2 İkincil yıldız kütlesi R1 Birincil yıldız yarıçapı R2 İkincil yıldız yarıçapı RRL Roche şişiminin yarıçapı RD Yığılma diskinin dış yarıçapı Pyör Yörünge periyodu MΘ Güneş kütlesi mν , V Görsel parlaklık M Yığılma oranı M bc Beyaz cüce kütlesi Rbc Beyaz cüce yarıçapı Pc Merkezi basınç ar Radyasyon sabiti ρ Yoğunluk Tbc Beyaz cüce sıcaklığı κ Elektron saçılması Lbc Beyaz cücenin ışınım gücü Tc Merkezi sıcaklık q M 2 / M 1 oranı G Evrensel çekim sabiti a Yarı büyük eksen ρΘ Güneşin yoğunluğu Lhalka Halkanın ışınım gücü Tdisk Diskin sıcaklığı Tmax Maksimum sıcaklık Lacc Yığılma diskinin ışınım gücü Tbr Bremsstrahlung sıcaklığı Tkc Karacisim sıcaklığı 1.99 × 10 30 kg 4σ / c = 7.56 × 10 −16 Jm −3 K −4 m 2 kg −1 vi Tşok Şok sıcaklık Tsd Serbest düşmedeki sıcaklık Tgöz Gözlemsel sıcaklık Ls Sert x-ışın ışınım gücü M E Eddington kütle aktarım oranı τ es Elektron saçılmasının optik derinliği α Sağ açıklık δ Dik açıklık ν1 Radyal hız K1 Dairesel hız RΘ Güneş yarıçapı m−M Uzaklık modülü MJ Optik parlaklık MH Yakın kızılötesi parlaklık MK Mutlak parlaklık χ2 ki-kare (chi-squared) Fx X-ışın akısı Lx X-ışın ışınım gücü Te Etkin sıcaklık i Eğim açısı re Reynold sayısı H Optik olarak ince sınır tabakanın yükseklik ölçeği f Beyaz cücenin x-ışınlarıyla aydınlatılan yüzey oranı LHx Beyaz cüce üzerine gelen x-ışın ışınım gücü a1 Birincil yıldızın kütle merkezine olan uzaklığı a2 İkincil yıldızın kütle merkezine olan uzaklığı RL1 Birincil yıldızdan L1 noktasına olan uzaklık 6.95 × 10 8 m vii AAVSO Amerikan Değişken Yıldız Gözlemcileri Derneği AOCS Konum ve Yörünge Kontrol Sistemi ARF Yardımcı Yanıt Dosyası AXAF Gelişmiş X-ışın Astrofizik Tesisi CCD Işığa Duyarlı Elektronik Dedektör CCF Güncel Düzenleme Dosyası CHANDRA Chandra X-ışın Teleskobu CIF Düzenlenen Dizin Dosyası EPIC Avrupa Foton Görüntüleme Kamerası ERMS EPIC Işınım Gözleme Sistemi ESA Avrupa Uzay Ajansı EXOSAT Avrupa X-ışın Gözlem Uydusu FITS Esnek Görüntü Taşıma Sistemi FM Uçuş Modülü FOV Görüntü Alanı FPA Odaksal Düzlem Topluluğu FWHM Yarı Maksimumdaki Tam Genişlik GTI İyi Zaman Aralığı GUI Grafiksel Kullanıcı Arayüzü HEAO Yüksek Enerji Astronomi Gözlemevi HEASARC (NASA) Yüksek Enerji Astrofizik Bilim Arşivi Araştırma Merkezi HEW Yarı Enerji Genişliği HRI Yüksek Çözünürlüklü Görüntüleyici IR Kızılötesi MCP Mikro Kanal Plaka MOS Metal Oksit Yarı İletken CCD Kamera MPE Max Planck Enstitüsü MSP Ayna Destek Platformu OM Optik Monitör PI Proje Yürütücüsü PPS İletim Süreci Altsistemi PSF Nokta-Yayılma Fonksiyonu QE Kuantum Verim Oranı RFC RGS Odaklayıcı Kamera RFS Yenilenen Çerçeve Belleği viii RGA Yansıtıcı Izgara Dizisi RGS Yansıyan Görüntü Izgara Tayf Ölçeri RMF Yeniden Dağılım Matris Dosyası ROSAT Röntgensatellit X-ışın Teleskobu SAS Bilimsel Analiz Sistemi SM Servis Modülü SOC XMM-Newton Bilimsel Operasyon Merkezi SSC Araştırma Bilim Merkezi UHURU İlk X-ışın Uydusu UV Morötesi XMM Çok Aynalı X-ışın Teleskobu XSA XMM-Newton Bilim Arşivi ix ÖZET YZ Cnc COŞKUN DEĞİŞENİNİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Danışman: Yrd. Doç. Dr. Gülnur GÜN 15/01/2014, 155 Bu çalışmada YZ Cnc sisteminin 0.3-10 keV enerji aralığında XMM-Newton x-ışın uydusu tarafından sistem durağan evresinde (15.2 kadir) iken 5 Ekim 2002’de 36906 s boyunca yapılan gözleminde elde edilen verisinin tayf analizi yapılmıştır. Öncelikle uydunun her üç kamerası için x-ışın görüntüleri ve ışık eğrileri elde edilmiştir. Daha sonra x-ışın tayfı görüntülenerek tayf model eşleşmesi yapılmıştır. Bu eşleşme sonucunda sistemle ilgili özellikler elde edilmiştir. Yapılan tayf model eşleşmesi sonucu Mekal tabanlı çok sıcaklıklı plazma emisyon modeli olan Cemekl en iyi uyumu sağlayan teorik model olarak bulunmuştur. Modelin bize verdiği sıcaklık T ~ 10 8 K civarındadır. Ayrıca model bağımlı olarak bulunan sınır tabakası kütle aktarım oranı ~ 1015 g s −1 mertebesindedir ki bu da bu tür sistemler için kritik değer kabul edilen M ≈ 2 × 1016 g s −1 ’den küçüktür. Bu değerden az kütle aktarım oranları optik olarak ince bir sınır tabakası oluşmasına neden olmaktadır. YZ Cnc sistemi için bu çalışmanın verdiği sonuç yayınlanan sert x ışınlarının optik olarak ince ve dolayısıyla sıcak gaza sahip sınır tabakasından geldiğidir. Ayrıca bu çalışmada bu çift yıldız sistemi için literatürde bulunmayan yörünge parametreleri de hesaplanmıştır. Anahtar sözcükler: Kataklismik (Coşkun) değişenler, Cüce novalar, YZ Cnc, Sınır tabaka, XMM. x ABSTRACT X-RAY SPECTRAL ANALYSIS OF CATACLYSMIC VARIABLE YZ Cnc İhsan BARGAN Çanakkale Onsekiz Mart University Graduate School of Natural and Applied Sciences Master of Science Thesis in Physics Advisor : Assist. Prof. Dr. Gülnur GÜN 15/01/2014, 155 In this study, the data of YZ Cnc in 0.3-10 keV energy band taken by XMMNewton satellite along 36906 sec were analysed spectroscopically. The system was in quiescent state (15.2 magnitude) when the observation done (5 October, 2002). First of all, the x-ray images and the light curves of the system for three camers of the satellite were obtained. Then the x ray spectrum was extracted and spectral analysis was done. At the end, using the results of the spectral analysis, the system characterisctics were decided. The spectral analysis is shown that Cemekl is the best fitted spectral model to the spectrum of the system. The resulting temperature is T ~ 108 K. The mass accretion rate found depending on the spectral model is ~1015 gs-1 which is less than the critical mass accretion rate value M ≈ 2 × 1016 gs-1 for such kind of systems. The values less than the critical value cause the optically thin boundary layer in dwarf novae. The result of this study for YZ Cnc system is that the emitted hard x rays are originated from optically thin and very hot boundary layer. In addition, the parameters of the YZ Cnc’s orbit which had not in the literature were calculated. Keywords: Cataclysmic variables, Dwarf novae, Boundary layer, XMM, YZ Cnc. xi İÇERİK Sayfa YÜKSEK LİSANS TEZİ SINAV SONUÇ FORMU............................................................ii İNTİHAL (AŞIRMA) BEYAN SAYFASI.......................................................................... iii TEŞEKKÜR.......................................................................................................................... iv SİMGELER VE KISALTMALAR ....................................................................................... v ÖZET ..................................................................................................................................... x ABSTRACT.......................................................................................................................... xi BÖLÜM 1 - GİRİŞ ............................................................................................................... 1 1.1. Genel Bakış ................................................................................................................ 1 1.1.1. Elektromanyetik tayf ......................................................................................... 1 1.2. X-ışın Astronomisi .................................................................................................... 3 1.2.1.Kozmik x-ışınlarının gözlemi ............................................................................. 4 1.2.2. X-ışın üretim mekanizmaları ............................................................................ 5 1.2.2.1. X-ışın akıları ................................................................................................ 6 1.2.2.2. X-ışın ışınım gücü........................................................................................ 6 1.2.2.3. X-ışını yayan mekanizmalar ve tayf modelleri......................................... 7 1.2.2.3.1. Termal (Isısal) emisyon ....................................................................... 7 1.2.2.3.2. Termal Bremsstrahlung (Isısal Frenleme) ışınımı ............................ 7 1.2.2.3.3. Raymond-Smith modeli ....................................................................... 8 1.2.2.3.4. Karacisim radyasyonu ......................................................................... 9 1.2.2.3.5. Relativistik elektronların senkrotron ışıması .................................. 11 1.2.2.3.6. Ters Compton saçılması .................................................................... 11 1.2.2.3.7. Siklotron radyasyonu ........................................................................ 11 1.3. Coşkun (Kataklismik) Değişenler.......................................................................... 12 1.3.1. Coşkun değişen nedir?..................................................................................... 12 1.3.2. Roche şişimi geometrisi ve kütle transferi ..................................................... 13 1.3.3. Coşkun değişenlerin evrimi............................................................................. 15 1.3.4. Coşkun değişenlerin sınıflandırılması ............................................................ 19 1.3.4.1. Klasik novalar ........................................................................................... 19 1.3.4.2. Tekrarlayan novalar ................................................................................. 19 1.3.4.3. Cüce novalar .............................................................................................. 20 1.3.4.4. Nova benzeri değişenler............................................................................ 21 1.3.4.5. Kutupsallar ................................................................................................ 21 1.3.4.6. Orta Kutupsallar....................................................................................... 22 xii 1.3.5. Manyetik olmayan coşkun değişenlerde yığılma .......................................... 23 1.3.6. Coşkun değişenlerin x-ışın gözlemleri............................................................ 23 1.4. Cüce Novalar ........................................................................................................... 26 1.4.1. Cüce novanın bileşenleri ................................................................................. 28 1.4.1.1. Beyaz cüce .................................................................................................. 28 1.4.1.2. İkincil yıldız ............................................................................................... 31 1.4.1.3. Yığılma diskleri ......................................................................................... 33 1.4.1.3.1. Sıcaklık profili ve ışınım gücü........................................................... 34 1.4.2. Cüce novalarda x-ışınları ................................................................................ 37 1.4.2.1. Işınım Gücü ve uzay yoğunlukları .......................................................... 38 1.4.2.2. X-ışın tayfları ve geçici davranışı ............................................................ 38 1.4.2.2.1. AM Her yıldızları (Kutupsallar) ...................................................... 38 1.4.2.2.2. DQ Her yıldızları (Orta Kutupsallar) .............................................. 39 1.4.2.2.3. Diğer coşkun değişenler..................................................................... 39 1.4.2.3. Teori ........................................................................................................... 40 1.4.2.3.1. X-ışın emisyonunun nitel görüntüsü ................................................ 40 1.4.2.3.2. Manyetik olmayan yıldızlar .............................................................. 41 1.4.2.3.2.1. Tayflar.......................................................................................... 41 1.4.2.3.2.2. Tayfsal sıcaklık ve ışınım gücü arasındaki bağıntı .................. 42 1.4.2.3.3. İyonizasyon yapısı ve çizgi özellikleri............................................... 46 1.4.2.3.3.1. İyonizasyon yapısı ....................................................................... 46 1.4.2.3.3.2. Emisyon çizgileri ......................................................................... 46 1.4.2.3.3.3. Soğurma çizgileri ........................................................................ 46 1.4.2.3.3.4. Tayflar.......................................................................................... 47 1.4.2.3.4. Nükleer yanma ................................................................................... 48 1.4.2.3.4.1. Manyetik olmayan yıldızlar ....................................................... 48 1.4.3. Cüce novaların patlama ve durağan durumundaki teorileri....................... 49 BÖLÜM 2 - YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ ................................................... 50 2.1. YZ Cnc (Cancri – Yengeç) ..................................................................................... 52 2.1.1. YZ Cnc’nin genel görünüşü ............................................................................ 52 2.1.2. Optik gözlemler ................................................................................................ 53 2.1.3. X-ışın gözlemleri .............................................................................................. 55 2.1.4. Morötesi (UV) gözlemler ................................................................................. 61 BÖLÜM 3 - XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ .................. 63 3.1. XMM-Newton X-ışın Çok Aynalı Uydu Gözlemevi............................................. 63 xiii 3.1.1. XMM-Newton uzay aracı ................................................................................ 63 3.1.2. XMM-Newton uydu bileşenleri (payload) ..................................................... 65 3.1.3. Temel özellikler ................................................................................................ 67 3.1.3.1. Isısal kısıtlamalar ...................................................................................... 69 3.1.4. Ayna modülleri ................................................................................................. 70 3.1.5. X-ışın teleskopları ve aynalar ......................................................................... 74 3.1.5.1. Optik dizayn .............................................................................................. 77 3.1.5.2. Ayna performansı ..................................................................................... 78 3.1.5.2.1. Görüntü kalitesi x-ışın nokta-yayılma fonksiyonu ......................... 78 3.1.5.2.2. XMM aynalarının etki alanları ........................................................ 78 3.1.5.2.2.1. On-axis (eksen doğrultusundaki) etki alanı ............................. 78 3.1.5.2.2.2. Off-axis (eksen doğrultusu dışında) etki alanı ......................... 79 3.1.5.2.3. Kaçak ışığın geri çevrilmesi .............................................................. 80 3.1.6. Avrupa Foton Görüntüleme Kamerası (European Photon Imaging Camera, EPIC) ........................................................................................................... 80 3.1.6.1. EPIC MOS ve PN kameralarının odak düzlem yapılarının kıyaslaması ............................................................................................................. 81 3.1.6.2. EPIC kameraların iki türü: MOS ve PN ................................................ 82 3.1.6.2.1. MOS CCD kameralar ........................................................................ 82 3.1.6.2.1.1. EPIC MOS çip geometrisi .......................................................... 82 3.1.6.2.2. PN CCD kamera ................................................................................ 84 3.1.6.2.2.1. EPIC PN çip geometrisi .............................................................. 84 3.1.6.3. EPIC kameraların bilimsel davranış şekli.............................................. 85 3.1.6.4. EPIC kuantum verim oranları ................................................................ 88 3.1.6.5. EPIC filtreleri ............................................................................................ 89 3.1.6.6. EPIC arkaplanı ......................................................................................... 91 3.1.7. RGS - Yansımalı kırınım ızgarası tayf ölçeri (Reflection grating spectrometer) .............................................................................................................. 91 3.1.7.1. RGA - Yansımalı kırınım ızgara dizisi (Reflection grating array) ...... 92 3.1.7.2. RFC - RGS odaklayıcı kameralar (RGS focal camera) ........................ 94 3.1.7.2.1. RFC (RGS odaklayıcı kamera) çip dizisi ......................................... 95 3.1.7.3. RGS ızgara sıralanışı ................................................................................ 96 3.1.8. Optik Monitor (OM) ........................................................................................ 96 3.1.8.1. OM teleskobu ............................................................................................ 97 3.1.8.2. OM dedektörü ........................................................................................... 99 xiv 3.1.8.2.1. OM ile görüntüleme ......................................................................... 101 3.1.9. XMM destek aygıtları .................................................................................... 101 3.1.9.1. Davranış ve yörünge kontrol sistemi (Attitude and orbital control system, AOCS) ..................................................................................................... 101 3.1.9.2. EPIC Işınım izleme altsistemi (EPIC Radiation Monitor System, ERMS)................................................................................................................... 102 3.1.10. XMM-Newton’nun diğer x-ışın uyduları ile kıyaslanması ...................... 102 3.1.10.1. XMM’in AXAF ile kıyaslanması ......................................................... 102 3.1.11. XMM-Newton gözlemi ................................................................................ 103 3.1.11.1. XMM-Newton yörüngesi ...................................................................... 103 3.1.11.2. Yer İstasyonu ........................................................................................ 104 3.1.11.3. Davranış ölçümü ................................................................................... 104 3.1.12. Coşkun Değişenlerin incelenmesinde XMM-Newton ............................... 105 3.2. XMM-Newton Veri Analizi .................................................................................. 105 3.2.1. XMM-Newton Bilimsel Analiz Yazılımı (Science Analysis Subsystem, SAS) ........................................................................................................................... 105 3.2.1.1. SAS ile etkileşimli XMM Veri Analizi .................................................. 106 3.2.1.2. Ximage ..................................................................................................... 106 3.2.1.3. Xspec ........................................................................................................ 107 3.2.2. Veri hazırlama................................................................................................ 107 3.2.2.1. XMM verisinden pipeline oluşturma .................................................... 107 3.2.2.2. XMM bilimsel verisi ve analize hazırlık .............................................. 107 3.2.2.3. ODF (Gözlem veri dosyası) .................................................................... 108 3.2.2.4. CCF (Güncel kalibrasyon dosyaları) .................................................. 108 3.2.3. Uzaysal analiz ( Spacial analysis) ................................................................. 108 3.2.4. Tayfsal analiz (Spectral analysis) ................................................................. 109 3.2.4.1. Tayf (Spectrum) ...................................................................................... 109 3.2.4.2. Tayfsal Eşleşmeler (Spectral Fits) ......................................................... 110 BÖLÜM 4 - YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ ................................................... 112 4.1. YZ Cnc’nin XMM-Newton Gözlemi ................................................................... 112 4.1.1. Kaynak belirleme ........................................................................................... 114 4.1.2. YZ Cnc’nin tayf analizi ................................................................................. 116 4.1.3. YZ Cnc’nin tayfı ve tayf - model eşleştirmeleri .......................................... 137 BÖLÜM 5 - SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................... 151 KAYNAKLAR ................................................................................................................. 153 xv Çizelgeler .............................................................................................................................. I Şekiller ................................................................................................................................. II Özgeçmiş ............................................................................................................................ IX xvi BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN BÖLÜM 1 GİRİŞ 1.1. Genel Bakış XMM-Newton (X-ray Multi-Mirror Mission), Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından 10 Aralık 1999’da Ariane 504 ile uzaya fırlatılmıştır. XMM-Newton, ESA’nın Horizon 2000 Bilim Programının ikinci temel taşıdır. XMM-Newton, geniş etkin alanı ve optik monitörü ile üç yüksek x-ışın veri teleskopunu taşıyan ilk uçan x-ışın gözlemevidir. Geniş toplama alanı ve kesintisiz pozlama yeteneğiyle oldukça duyarlı gözlemler sağlamaktadır. Bu tezde, XMM-Newton uydusu tarafından gözlenen, SU UMa türü cüce nova olan YZ Cnc’nin x-ışın tayf analizi yapılmıştır. Bölüm 1’de x-ışın astronomisi ve astrofizik hakkında bilgiler verilmektedir. Bölüm 2, YZ Cnc sistemi üzerine daha önce yapılmış çalışmaları kapsamaktadır. Bölüm 3, XMMNewton uydusunun bileşenleri, çalışma prensibi ve analiz sürecini açıklamaktadır. Bölüm 4’te durağan halde bulunan YZ Cnc sisteminin x-ışın tayf analizi yer almaktadır. Bölüm 5 ise yapılan analizin sonuçlarını içermektedir. 1.1.1. Elektromanyetik tayf Beyaz ışık, prizmadan geçtiği zaman dalgaboyu sırasına göre mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renkli ışınlara ayrılır. 1666’da İngiliz bilim adamı Isaac Newton beyaz rengin bileşenlerine ayrılmasının sebebinin, bu ışığın farklı dalgaboylarına sahip farklı renkli ışıklardan oluşması ve her dalga boyunun kırılma açısının farklı olması gerçeğiyle açıklanabileceğini ifade etmiştir. Kırılma miktarı ışığın dalgaboyuna bağlıdır. Dalga boyu ne kadar küçük ise kırılma da açısal olarak o kadar büyük olur. Radyo dalgalarından gama ışınlarına kadar bütün ışıma elektromanyetik yapıdadır ve tüm bu elektromanyetik dalgaları içeren dizilime “elektromanyetik tayf” denir (Şekil 1.1). BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.1. Elektromanyetik tayf diyagramı (Yücel E., http://akat.org/sizin_icin/elektromagnetik_tayf.pdf) Elektromanyetik Tayf Bileşenleri; • Gama ışınları: 0.01 nm’den daha küçük dalgaboylarıyla bir atom çekirdeğinin çapından daha küçük olup, elektromanyetik tayfın en yüksek enerjili ve frekanslı bölgesidir. Pulsar, karadelik, nötron yıldızları ve kuasarlardaki yüksek derecede nükleer tepkimeler sonucu meydana gelirler. Bununla beraber süpernova patlamaları ve karadelikleri çevreleyen yığılma diskinden karadeliğin içine düşen materyalin aşırı ısınması nedeniyle de oluşabilirler. • X Işınları: Dalgaboyları 0.01 ile 10 nm arasındaki ışınlardır ki bir atomun boyuyla eşdeğerdir. Alman fizikçi Wilhelm Conrad Roentgen tarafından 1895’te keşfedilmiştir. • Morötesi (UV) ışınım: Dalgaboyu 10 ile 400 nm arasındaki ışınımdır (aşağı yukarı bir virüs boyutunda). Genç, sıcak yıldızlar bol miktarda UV ışık üreterek yıldızlararası uzaya yayarlar. • Görünür ışık: Elektromanyetik tayfın insan gözü tarafından algılanabildiği aralıktır ve bu aralık ortalama olarak 400 ile 700 nm arasındaki dalgaboylarını içerir. Bu dalgaboylarını içeren renkler ise mor ile başlayıp kırmızı ile biten renklerdir. 2 BÖLÜM 1 – GİRİŞ • İhsan BARGAN Kızılötesi (IR) ışınım: 700 nm ile 1 mm arasındaki dalgaboylarını içeren ışınımdır (iğne ucundan küçük bir tohum büyüklüğü uzunluğundadır). Tüm sıcak ve soğuk maddeler tarafından meydana getirilirler. Işınım, hangi maddenin atomu tarafından emilirse o maddeyi ısıtır, bu yüzden ısı radyasyonu da denmektedir. 37 C sıcaklığa sahip olan vücudumuz 900 nm IR ışıma yapmaktadır. • Mikrodalga radyasyonu: 1 mm ile 1 m arası dalgaboylarını içerir. “Mikrodalga” kelimesi elektromanyetik dalganın dalgaboyunun 1 m’den daha kısa olduğu telefonlarında, frekansları tanımlamaktadır. Radarlarda, cep mikrodalga fırınlarda, kablosuz internet erişiminde, bluetooth kulaklıklarda, mağaza güvenlik sistemlerinde mikrodalga frekansları kullanılmaktadır. • Radyo dalgaları: 1 m’den uzun dalgaları kapsamaktadır. Elektromanyetik tayf sıralamasında en uzun dalgaboylarına sahip olurken en düşük enerji, frekans ve sıcaklığa da sahiptirler. Radyo dalgaları her yerde bulunmakla beraber arkaplan ışınımı, yıldızlararası gaz ve toz bulutları, süpernova patlamalarının soğuk kalıntılarında da bulunabilir. Radyo dalgaları elektrik titreşimlerinden kaynaklanmaktadır. (Yücel E., http://akat.org/sizin_icin/elektromagnetik_tayf.pdf) 1.2. X-ışın Astronomisi Astronomik nesnelerden yayınlanan x-ışınları yeryüzüne ulaştıklarında iyonosfer tarafından soğurulur. Gelen x-ışınlarını alabilmemiz için yeryüzü atmosferinin tamamen üzerine bir x-ışın teleskopu göndermek gereklidir. Yeryüzü dışında varolan x-ışın sinyalleri ilk defa hareket eden bir roketteki Geiger sayaçları tarafından alınmıştır (Giacconi va., 1962). Küçük Astronomik Uydu 1 (SAS 1) olarak da bilinen Uhuru uydusu, tamamen göksel x-ışın astronomisine atfedilen ilk uydu oldu ve 12 Kasım 1970’de Kenya’daki San Marco platformundan fırlatıldı. 1999’da yörüngeye oturtulan Chandra Xışın Gözlemevi, önceki x-ışın teleskoplarının herhangi birinden çok daha net x-ışın görüntüleri sergileme yeteneği göstermektedir. X-ışınları sadece sıyrılma açısı ile geldiği zaman metal yüzeylerden yansır (aksi halde metaller içerisinden geçer). Bundan dolayı x-ışın teleskopları optik teleskoplardan çok farklı tasarlanmıştır. Şekil 1.2, x-ışın teleskobunun içerisinde x-ışınlarının sıyrılma açılarıyla iki yansımadan sonra bir noktaya toplandığını göstermektedir. Ayrıca x-ışın teleskoplarındaki aynalar, x-ışın dalgaboyları küçük olduğu için optik teleskoplardaki 3 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN aynalardan çok daha küçüktür. Nitekim güçlü bir x-ışın teleskobu yapmak, zorlu bir teknolojik çaba gerektirir. Şekil 1.2. X-ışın teleskobunun optik şematik gösterimi. X-ışınları sıyırma açısıyla gelerek iki ardışık yansıma ile bir noktada toplanır (Choudhuri, 2010). X-ışınları, çoğunlukla astronomik sistemlerde çok sıcak gazlar tarafından yayılır. Astronomik x-ışın kaynaklarının en önemlilerinden biri ikili yıldız sistemleridir; bu sistemlerde birincil yıldız, şişmiş olan ikincil yıldızdaki gazı gravitasyonel olarak çeken yoğun bir yıldızdır (Choudhuri, 2010). 1.2.1.Kozmik x-ışınlarının gözlemi Bilimciler tarafından 1960’lı yıllarda Güneş dışında kozmik x-ışın kaynaklarının tespitinden bu yana çok sayıda kaynak keşfedilmiştir (Tucker, 1967). İnce pencereli Geiger sayaçları veya orantılı sayaçlar 50’li ve 60’lı yıllarda kullanılmıştır. Geiger sayaçları gaz hacminde kaynaklardan gelen ve alette soğurulan her bir fotonu tespit etmiş fakat enerjileri hususunda bir bilgi vermemiştir; orantılı sayaçlarda her bir foton vasıtasıyla üretilen elektriksel sinyal, fotonun enerjisiyle orantılı olmuştur. Geiger sayaçları ve orantılı sayaçlar, 1970’de ilk x-ışın gözlemevi “UHURU” ve 1977’de “Yüksek Enerji Astronomik Gözlemevi-A (HEAO-A)” de NRL ve AS&E keşif uçuşlarında kullanılmıştır. Bu detektörlerin duyarlılığı arkaplan ışınımı tarafından sınırlanmıştır, bu nedenle duyarlılık sadece alanın karekökü ile arttırılabilir. HEAO-A’a ait 100 metrekarelik detektörü UHURU’nun 2 metrekare detektöründen sadece 7 kat daha duyarlıdır. X-ışın astronomisindeki önemli buluşlardan birisi, Cambridge, Massachusetts’de AS&E grubu tarafından x-ışınının sıyırarak teleskoba odaklanmasının geliştirilmesiyle meydana gelmiştir. Özellikle gruptaki Leon Van Speybroeck ve Giuseppe Vaiana, giderek artan yüksek açısal çözünürlüklü x-ışın teleskoplarının tasarımı ve yapımında başarılara imza atmışlardır. 1968’de Güneşin ilk yüksek çözünürlüklü 4 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN görüntüsü (5 yay saniyesi) AS&E grubu tarafından bir roket uçuşunda elde edilmiştir. 1973’te aynı grup, ilk insanlı uzay istasyonu SKYLAB’da 30 cm çapındaki teleskoplarla tam bir güneş rotasyonu boyunca uzanan fotoğraf dizisinde eşit çözünürlük elde etmişlerdir. Güneş’ten farklı kaynakların x-ışın astronomisi için boyut ve çözünürlüğünü arttırarak görüntüleme yapan x-ışın teleskopları, 1978’de Giacconi’nin CFA grubu tarafından “EINSTEIN” gözlemevi (60 cm, 4 yay saniyesi), 1990’da Max Planck Enstitüsü’nde J. Trümper tarafından ROSAT (80 cm, 5 yay saniyesi) ve 1999’da CHANDRA üzerinde (120 cm, 16 × 16 yay dakika alanının merkezinde 0.5 yay saniyesi) fırlatıldı. XMM-Newton tutarlı bir çözünürlükte (~ 10 yay saniyesi) Wolter optiği içerir. Diğer sıyırarak odaklayıcı sistemler, x-ışın akısı, açısal çözünürlük ve görüş alanının değişen yoğunlaşma derecelerini elde etmek için ideal konik optiği yaklaşımları kullanmışlardır. Bu teleskopların odak düzleminde bulunan detektörleri, orantılı görüntüleme sayaçları, fotoelektrik yüksek çözünürlüklü görüntüleme channeltron cihazları ve son yıllarda optik alanında kullanılan bunlara benzer birleştirilmiş yük cihazları şeklinde olmuştur. CHANDRA ile en derin araştırmalarda Sco X-1’in (ilk keşfedilen kaynak) belirlenen akısı 3 × 10 −17 ergcm −2 s −1 iken bu teknik gelişmelerin kombinasyonu ile 3 × 10 −7 ergcm −2 s −1 ’lik bir akı tespit edilerek 10 mertebelik bir artışla sonuçlanmıştır (Giacconi ve Rosati, 2008). 1.2.2. X-ışın üretim mekanizmaları Foton, Einstein tarafından ortaya konan ışık birimidir ve herhangi bir durağan kütleye sahip değildir. Foton hem dalga hem de parçacık özelliği gösterir. Fotonlar boşlukta hareket ederlerken tıpkı bir dalga gibi frekans ve dalgaboyları olan, bu frekans ve dalgaboylarına bağlı olarak enerji taşıyan parçacıklardır. Bir fotonun enerjisi dalgaboylarıyla ters orantılıdır ve dalgaboyu azaldıkça enerji artmaktadır. Dalganın enerjisi, E = hν = hc λ (1.1) denklemi ile ifade edilir. h (Joule.s), Planck sabiti; ν (Hz), frekans; λ (m), dalgaboyu ve c ( m s −1 ) ışık hızıdır. 5 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.3’te de görüldüğü gibi x veya t ’nin sabit tutulmasıyla bir dalgada sinüsoidal bir değişim elde edilir ve böylece dalga hem zamana hem de konuma göre periyodik olur. Bu konum periyoduna veya daha basit olarak iki tepe arasındaki uzaklığa “dalgaboyu” denir (Hecht, 2005). Şekil 1.3. Aynı fazla herhangi iki nokta arasında ölçülmüş sinüsoidal bir dalganın dalgaboyu (http://m.teachastronomy.com/astropedia/article/The-Doppler-Effect). 1.2.2.1. X-ışın akıları Genel olarak “Akı”, birim yüzeyden birim zamanda geçen (giren veya çıkan) madde veya ışınımı ifade eder. Astrofizikte ise, Dünya atmosferi üzerindeki herhangi bir astronomik kaynaktan gelen ışınım miktarıdır. F ile gösterilir ve birimi erg cm −2 s −1 ’dir. 1.2.2.2. X-ışın ışınım gücü Işınım gücü, bir cismin birim zamanda yayınladığı enerji miktarıdır. L = 4πd 2 F = 4πd 2σT 4 (1.2) (1.2) eşitliğinde görüldüğü üzere yıldızın ışınım gücü L ( erg s −1 ), yıldızın yarıçapı d (cm) ve sıcaklığı T (K) ile ilişkilidir. F akı yoğunluğu ve σ ise Stefan-Boltzmann sabiti olup değeri 5.67 × 10 −5 ergcm −2 s −1 K −4 ’tür. Bu eşitlik aynı zamanda gözlemciden d (cm) uzaklığındaki bir cismin gözlemciye ulaşan ışınım gücünü hesaplamak için de kullanılır. 6 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN 1.2.2.3. X-ışını yayan mekanizmalar ve tayf modelleri 1.2.2.3.1. Termal (Isısal) emisyon Sıcak bir gazdaki atomlar sıcaklığın artması ile kinetik enerjileri arttığından daha hızlı hareket ederler. Bu atomlar arasında oluşan çarpışmalar, elektronların çekirdekten daha uzaktaki yüksek enerji seviyelerine uyarılmasını sağlar. Atomlar, tam yüksek enerji seviyelerinin gerektirdiği enerjili radyasyonu soğurarak daha yüksek enerji seviyelerine uyarılmış elektronlara sahip olabilirler. Elektron tekrar en düşük enerji seviyesine geldiğinde, aynı miktarda enerjiyi açığa çıkartır. Açığa çıkan bu enerji belirli aralıklara sahip tayfsal çizgiler şeklinde görünür. Bu uyarılma çarpışma neticesinde oluşursa (sıcak gazlarda olduğu gibi) gözlemlenen emisyon çizgileri gazın sıcaklığını temsil eder, çizgilerin yoğunluğu ise atomların miktarını gösterir (yani gazın neden oluştuğunu). Daha sıcak gazlarda, daha fazla çarpışma olur ve dış kabuklardaki elektronlar atomdan kopma eğilimi gösterirler. Bu şekilde atom iyonlaşır ve daha içteki elektron kabukları ortaya çıkar. Eğer gaz yeteri kadar sıcaksa, daha fazla çarpışma oluşur ve bu içerideki elektronlarda uyarılır. Elektron çekirdeğe ne kadar yakınsa, onu en düşük enerjili durumda tutmayı sağlayan elektromanyetik kuvveti yenmesi o kadar zordur. Elektronu uyarabilmek için daha fazla enerji gereklidir ve bu içteki elektronlar da uyarılınca ve sonuçta geri gelirse açığa çıkan fotonun da daha fazla enerjisi olur. Çekirdeğe gelmeden önce daha fazla elektron kabuğu olan daha ağır elementler, en yüksek sıcaklık hariç tamamen iyonlaşmazlar (Bank, 2004) 1.2.2.3.2. Termal Bremsstrahlung (Isısal Frenleme) ışınımı Almanca “brems” kelimesi frenleme ve “strahlung” da ışınlama anlamına gelmektedir. Bu termal emisyon atomların iyonlaştığı çok sıcak gazlarda meydana gelir. Eğer gaz, milyon derece mertebesinde bir plazmaysa o zaman plazmadaki yüklü parçacıklar, aralarındaki karşılıklı Coulomb etkileşimleri nedeniyle hızlandığı veya yavaşladığı zaman tüm atomlar dağılır ve radyasyon üretir (Bank, 2004). Bu gibi radyasyon “Bremsstrahlung (Frenleme)” olarak isimlendirilir ve Güneş benzeri yıldızların koronaları veya galaksi kümelerindeki sıcak gaz gibi birçok astrofiziksel sistemlerde gözlenir. Böyle aşırı sıcak plazmalardaki radyasyon çoğu kez tayfın x-ışın bölgesinde görülür. Yüklü bir parçacık ivmelendirildiğinde bir ışın salınımı oluştuğu bilinmektedir. Frenleme durumunda, yüklü parçacık iyonlaşmış bir atomun çekirdeği etrafında ivmelendiği için bir emisyon oluşur. Güçlü elektromanyetik çekimi yüklü parçacığın 7 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN hareketini etkiler. Elektronlar, iyonlardan çok daha hafif olduğu için iyonlarla Coulomb etkileşimi sırasında çok daha fazla hızlanacaklardır ve frenleme için başlıca etkisi olan bu elektronlardır. Bir Coulomb etkileşimi için etki parametresi b ile ivme için yaklaşık bir ifade, gravitasyonel etkileşimler için yazılabilir. İvmenin Fourier dönüşümü alınmasıyla ω frekansıyla ilişkili bir ivme bulunabilir. O zaman elektrodinamiğin standart sonuçları frekans halinde yayılan radyasyonun oranını verir. Sonuç olarak, etki parametresi b ’nin farklı değerlerini ve farklı olası hızları üzerinden bir ortalamayı göz önünde bulundurmalıyız (Maxwell dağılımını varsayarak). Yayılım oranı ∈ν ( Wm −3 Hz −1 biriminde), ∈ν = 6.8 × 10 −51 n e ni Z 2 T e − hν / κ BT g (ν , T ) (1.3) yukarıda verilen eşitlikle bulunabilir. Burada T , sıcaklık; ne , elektronların sayı yoğunluğu ( m −3 biriminde); ni , Ze yükündeki iyonların sayı yoğunluğu ( m −3 biriminde) ve g (ν , T ) , oldukça zayıf bir şekilde ν ve T ’ye bağlı olan Gaunt faktörü olarak bilinen, boyutsuz birim mertebe faktörüdür. Toplam yayılım oranı ∈ ’yi bulmak için, tüm frekanslar üzerinden ∈ν ’nin integrali alınır. Bu, ∈= 1.4 × 10 −40 T ne ni Z 2 g ( Wm −3 biriminde) (1.4) eşitliğini verir. g ortalama Gaunt faktörüdür. Formül (1.3) ve (1.4) astrofiziksel literatürde, çok sıcak plazmalardaki radyasyonu hesaplamak için kullanılmaktadır (Choudhuri, 2010). 1.2.2.3.3. Raymond-Smith modeli Raymond ve Smith (1977) bu modeli, koronal dengede optik olarak ince, termal bir plazmaya uygun varsayımlar kullanarak oluşturmuşlardır. Normalizasyon genliği cm −5 biriminde, A= 10 −14 4πDL 2 ∫nn V e H dV ’dir. (1.5) 8 BÖLÜM 1 – GİRİŞ Bu eşitlikte ∫nn V e H İhsan BARGAN dV , emisyon ölçümünü ve DL = D A (1 + z ) ışınım gücü mesafesini ifade eder. D A , kaynağa olan açısal çap uzaklığı, z kırmızıya kaymadır. ne , n H ve dV ’nin birimleri sırasıyla cm −3 , cm ve cm −3 birimindedir. 1.2.2.3.4. Karacisim radyasyonu Isınan maddenin rengi sadece onun sıcaklığına bağlıdır, maddenin ne olduğu ile ilgili değildir. Bu radyasyon ısısal radyasyon olarak adlandırılır. İdeal bir ısısal radyasyon kaynağı karacisimdir. Fiziksel olarak bir karacisim, bir kapalı ortamda içeriye herhangi bir ısı ve radyasyon akışı olmadığında (muhafazalı bir halde), termodinamik denge durumunda bulunan bir ışık kaynağıdır. İdeal ışık kaynağı duvarında ufak bir delik bulunan mükemmel yalıtılmış kapalı bir kutu ile temsil edilen gazla dolu bir hacim şeklinde açıklanabilir. En sonunda bu kutu içerisindeki gaz termodinamik denge durumuna ulaşır ve küçük delikten dışarıya çıkan radyasyon bir karacisim radyasyonudur. Atomik düzeyde düşünürsek termodinamik denge, detaylı bir dengelenme halidir. Burada bir enerji düzeyinden diğerine herhangi bir emisyon geçişi, onun zıt soğurma geçişi ile tam aynı frekansda meydana gelir. Böyle dengelenme atomlardaki, iyonlardaki veya moleküllerdeki olası geçişlerin tamamında gerçekleştiği zaman bu gaz detaylı bir şekilde dengelenmiştir. Bu detaylı dengelenme nedeniyle tayfsal çizgiler gibi atomik özellikler kaybolur ve sonrasında kara cisim radyasyonu tamamen sürekli radyasyondan ibaret kalır. Karacisim radyasyonunun dalgaboyu dağılımı Planck fonksiyonu Bλ (T ) olarak adlandırılır ve Denklem (1.6)’daki gibi sıcaklığın bir fonksiyonu olarak ifade edilir. Bλ (T )dλ = Buradaki 2πhc 2 λ 5 ışık 1 e hc / λkT −1 hızı dλ (1.6) c = 2.998 × 1010 cm s −1 , Boltzmann sabiti k = 1.380 × 10 −16 erg K −1 ve Planck sabiti h = 6.626 × 10 −27 erg s −1 fiziksel sabitlerdir. Birkaç örnek sıcaklık için tayfsal enerji dağılımları Şekil 1.4’te gösterilmiştir. 9 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.4. Planck fonksiyonunun tayfsal enerji dağılımı. Ordinat dalgaboyu birimi (cm) başına radyasyon enerjisini verir (erg cm −2 s −1 ) ve yatay koordinat dalgaboyudur ( A ) (Kogure ve Leung, 2007). Planck fonksiyonundan birkaç iyi bilinen radyasyon kanunu türetilebilmektedir. Şekil 1.4’te görüldüğü gibi Planck fonksiyonu, ∂Bλ / ∂λ = 0 koşuluyla elde edilen λ m dalgaboyunda maksimum yoğunluğa sahiptir. Sonuç olarak, λ mT = 2890 ( µmK ) (1.7) denklemi elde edilmiştir. Bu, maksimum yoğunluktaki dalgaboyunun Kelvin sıcaklığıyla ters orantılı olduğu gösteren Wien’in kayma yasasıdır. Denklem (1.6)’da tüm dalga boyu aralığında Bλ (T ) ’nin integrali alınırsa toplam radyasyon enerjisi E türetilmektedir (Denklem 1.8). E = ∫ Bλ dλ = 2k 4T 4 h 3c 2 ∞ x3 4 −2 −1 ∫0 e x − 1 dx = σT (erg cm s ) (1.8) Burada σ = 2π 5 k 4 /(15c 2 h 3 ) = 5.67 × 10 −5 erg cm −2 s −1 K −4 , Stefan-Boltzmann sabitidir. Bu, karacisimden yayılan toplam enerjinin Kelvin sıcaklığının dördüncü kuvvetiyle orantılı olduğunu belirten Stefan-Boltzmann yasasıdır. Burada (1.6)’dan (1.8)’e kadar olan 10 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN denklemler, yazarların (2.3.1)’den (2.3.3.)’e kadar olan denklemleridir (Kogure ve Leung, 2007). 1.2.2.3.5. Relativistik elektronların senkrotron ışıması Frenleme’deki gibi elektronlar (yüklü parçacıklar), manyetik alan çizgileri etrafında ivmelendirildiğinde senkrotron ışıması oluşur. Işımanın x-ışın tayf alanında olması için, elektronların relativistik hızlarda hareket etmesi gerekmektedir (ışık hızına yakın hızlarda). Böylece daha yüksek enerjiye sahip olduğundan izlemiş oldukları yolu değiştirerek daha yüksek enerji açığa çıkartırlar. Eğer relativistik hızlarda hareket varsa (fermi ivmesi bu hızlara çıkartmada yardımcı olur), relativistik etkiler ışımanın manyetik alan çizgileri yönündeki dar boşlukta sıkışmasını sağlayarak ışıma meydana getirir (Bank, 2004). νs = Denklem γ 2 eB 2πme c (1.9), (1.9) http://casa.colorado.edu/~wcash/APS3730/chapter6.pdf adresinden alınmıştır. Bu denklemde ν s senkrotron frekansı, e elektron yükü, B manyetik alan, me elektron kütlesi, c ışık hızıdır ve γ Lorentz faktörüdür. 1.2.2.3.6. Ters Compton saçılması Relativistik bir elektron yavaş hareket eden bir fotona çarparsa (örneğin kozmik mikrodalga arkaplan fotonu) enerjisinin bir kısmını ayrıştırarak fotonu daha yüksek enerjilere ivmelendirebilir. Bu işleme “Ters Compton Saçılması” denir ve elektron enerjisinin bir kısmını yavaş hareket eden fotona verebilmektedir. Ters Compton saçılmasında meydana gelen x-ışınları yaygın olarak süpernovalarda ve aktif galaktik çekirdeklerde görülür (Bank, 2004). 1.2.2.3.7. Siklotron radyasyonu Bu radyasyona manyetik bir alanda yüklü parçacıklar sıkışıp kaldığı zaman rastlanır. Lorentz kuvveti, alana dik hareket eden yüklü parçacıklara bir ivme kazandırarak manyetik alan çizgilerinin hepsine dik hareket eder ve bu ivmelenme radyasyon oluşturur. 11 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.5. Manyetik bir alanda dairesel bir yörüngede hareket eden parçacık. Siklotron, düzgün bir manyetik alan içinde dairesel yörüngelerde dönen (Şekil 1.5) yüklü parçacıkların sergilendiği radyasyondur. Başka bir deyişle parçacıklar, siklotron yörünge frekansında dar bir emisyon çizgisi yayar. (http://casa.colorado.edu/~wcash/APS3730/chapter5) νc = Denklem eB 2πme c (1.10), (1.10) http://casa.colorado.edu/~wcash/APS3730/chapter5.pdf adresinden alınmıştır. Burada ν c siklotron frekansı, e elektron yükü, B manyetik alan, me elektron kütlesi ve c ışık hızıdır. 1.3. Coşkun (Kataklismik) Değişenler 1.3.1. Coşkun değişen nedir? Birbirine yakın iki yarı ayrık yıldızın etkileşmesiyle ani parlamalar gösteren sisteme “Coşkun Değişenler” denir. Coşkun değişenlerin farklı aktivitelerdeki kalıpları ortaya çıkmasına rağmen, bunların tümünü genel olarak Şekil 1.6’da gösterilen soğuk bir yıldız ve beyaz cüce ikilisinin etkileşmesi özetler. Temel süreç, soğuk yıldızdan beyaz cüce üzerine gaz akışının, beyaz cüce yüzeyinde veya beyaz cüce etrafındaki yığılma diskinde bir patlamaya yol açmasıdır. Aktivite kalıplarına dayanarak coşkun değişenler genelde dört kategoride sınıflandırılmıştır: 1. Klasik Novalar 12 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN 2. Tekrarlayan Novalar 3. Cüce Novalar 4. Nova Benzeri Değişenler (Kogure ve Leung, 2007). Şekil 1.6. Yörünge düzleminde coşkun değişenlerin şematik görüntüsü. Soğuk yıldız, beyaz cücenin gravitasyonel etkisiyle şişmeye başlar ve Roche şişimini doldurur. Gaz, beyaz cücenin yığılma diski üzerine akar (Kogure ve Leung, 2007). Şekil 1.7. İkili sistemin yörünge düzleminde Roche eş potansiyel eğrileri. (Kogure ve Leung, 2007). 1.3.2. Roche şişimi geometrisi ve kütle transferi Yakın ikili sistemlerde Roche şişimi denilen eş potansiyel yüzey, onların dinamik yapılarında önemli bir rol oynamaktadır. İkili sistemde bir noktadaki küçük bir kütle üç etkiye maruz kalacaktır: yıldızların her birine doğru gravitasyonel çekim ve sistemin kütle merkezi etrafında yörünge hareketi nedeniyle merkezkaç ivmesi. Eş gravitasyonel 13 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN potansiyelin konumları, Roche eş potansiyel yüzeyler olarak bilinirler. Birincil yıldıza veya ötekine bağlı olan materyalin içinde olduğu kritik yüzeyler, Şekil 1.7’de gösterildiği gibi yörünge düzlemi üzerinde eş potansiyel eğrilerle temsil edilen Roche şişimleridir. Birbiri ile kesişen en içteki Roche şişimleri arasındaki nokta L1 , iç Lagrange noktası olarak adlandırılır. Dış Lagrange noktası denilen ( L2 ), geçiş noktası boyunca dış uzaya açılan başka eş potansiyel yüzeylerle bağlantılır. G, sistemin kütle merkezidir. İkili bir sistemde ikincil yıldızdan yığılma akışı iki yolla ortaya çıkar: Roche şişiminin taşması ve kütle kaybeden yıldızda meydana gelen yıldız rüzgarı. Yakın ikili sistemlerin evriminde eğer ikincil yıldız Roche şişimini doldurmuşsa bu yıldız Roche şişimi taştığında kütle kaybetmeye başlar. Bu kütle akışı ikincil yıldıza iç Lagrange noktası L1 boyunca sağlanır. Bu akış birincil yıldız etrafında bir yığılma diski formuna dönüşür. Bu tip yığılma akışı Algol tipi örten ikililer, coşkun değişenler ve x-ışın ikililerinde görülebilir. Bu şekilde oluşan yığılma disklerinin yapısını göstermek için Şekil 1.8’de 3boyutlu nümerik hesaplamalar sonucu bulunan simülasyon verilmiştir. Roche şişimi akışı, y ekseninin merkezine yerleştirilmiş olan Lagrange noktasından başlar. Simülasyonda diskin yörünge (x-y) ve dikey (x-z) düzlemlerindeki görüntüleri alınmıştır. Yığılma disklerinin boyutu ikili sistemin tipine ve kütle oranına bağlıdır. Tutulma gösteren 35 Coşkun Değişende, Roche şişim yarıçapı RRL ’ye bağlı olarak yığılma disklerinin dış yarıçapları RD ’leri hesaplanabilmektedir. Coşkun değişenler bir beyaz cüce ile onun eşinden oluşan ve yığılma diski eş tarafından gizlendiği zaman tutulmanın meydana geldiği yakın ikililerdir. Bu tutulmadaki ışık eğrisinin biçiminden diskin boyutu tahmin edilebilmektedir. Bu şekilde, nova benzeri değişenlerde RD / RRL oranının 0.61 değerine sahip olma eğiliminde olduğunu ve tekrarlayan novaların 0.80’i aşan RD / RRL oranıyla çok büyük disklere sahip oldukları bulunmuştur (her iki durumda da bazı istisnalar olmasına rağmen). Cüce novaların patlama sırasında 0.6 veya daha yüksek bir disk oranına sahip olmaları onların disklerini nova benzeri değişenlerin disklerine benzer yapmaktadır. 14 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.8. Yakın ve düşük kütleli x-ışın ikilisinin yörünge düzlemi (x-y) ve dikey düzlemdeki (x-z) yığılma diskinin model hesabı. İkili sistemin Lagrange noktası L1 sol taraftaki ordinatın merkezinde konumlandırılmıştır (Kogure ve Leung, 2007). İkili bir sistemde kütle kaybeden yıldız OB tip yıldızlar gibi güçlü bir yıldız rüzgar kaynağı olduğu zaman birincil yıldız bu yıldız rüzgarı sayesinde kütleyi kendisine çekerek etrafında bir yığılma diski oluşturabilir. Genellikle ikincil yıldız Roche şişimini tam doldurmaz. Rüzgar hızı küçük olduğu zaman, hareket halindeki gaz Lagrange noktası L1 ’den geçerek birincil üzerine yığılır. Rüzgar hızı artarken yığılma, Lagrange noktası civarında daha geniş bir bölgede meydana gelir. Yüksek hızdaki rüzgarda hareket halindeki gazın sadece bir kısmı birincil tarafından çekilir ve gazın çoğu ikili sistemin dışına doğru akar (Kogure ve Leung, 2007). 1.3.3. Coşkun değişenlerin evrimi Eğer kütle transfer oranı düşükse ve yığılma diskinin dış kısımları soğuksa o zaman disk yığılması kararsız olur ve bir cüce nova aktivitesi ve bazı geçici x-ışın dalgalarına sebebiyet verir. Bazı orta düzeyli kütle transfer oranlarında disk ya kararlı ya da kararsız olabilir ve ikili sistem, Z Cam benzeri gibi görünebilir. Yüksek kütle transfer oranında disk kararlıdır ve ikili, nova benzeri olarak sınıflandırılabilir. Yoğun yıldız üzerine nükleer yakıt yığılımı çeşitli fenomenlere sebebiyet verir. Eğer yığılma oranı çok yüksek ise o 15 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN zaman madde bu gibi oranlarda nükleer yanma yoluyla işlenemez ve genişleyen bir dış kabuk oluşur. Sonuç olarak birbirine bağlantılı olan ikili, daha sonra bilinen bir kabuk ikilisine dönüşür. Oran hala daha düşükse nükleer yanma dengesiz olur ve kabuk parlamaları, nötron yıldızı üzerine yığıldığında x-ışın patlamalarına ve beyaz cüce üzerine yığıldığında nova patlamalarına sebebiyet verebilir. Bu tip evrim, ya kaynağa madde aktarabilecek bir ikincil bileşen kalmaması ya da birincil bir beyaz cüce ise Chandrasekhar limitinin, bir nötron yıldızı ise Oppenheimer-Volkoff limitinin üzerinde kütleye sahip olması veya iki yıldızın aşırı açısal momentum kaybı ile birleşmesi sebepleriyle sonlanabilir. Periyotları 6 veya 8 saati aşkın olan coşkun değişenler, evrimleri nükleer yanmayla gerçekleşen, yeterince büyük kütleli ikincil yıldızlara sahiptirler. Daha kısa periyotlardaki coşkun değişenler, düşük kütleli ikincil bileşenlerine sahiptir ki onların nükleer zaman ölçekleri Galaksi yaşından daha uzundur. Devamlı bir kütle transferini olası kılabilmek için bu tür coşkun değişenlerde açısal momentum kaybı olmalıdır. Periyotları 80 dakika ile 2 saat arasında olan çiftler için kütle çekimsel radyasyon açısal momentumun baskın kaynağıdır. Periyotları 3 ve 6 saat arasında olan coşkun değişenler açısal momentum kaybı için olasılıkla manyetik rüzgar olabilecek daha yeterli araçlara ihtiyaç duyarlar. 18 ve 50 dakika arasında periyotlara sahip olarak bilinen bazı ikililerin evrim süreçleri belli değildir. Bu ikililerden en azından ikisinin hidrojene sahip olmadığı ve diğerlerinin hidrojen bollukları hakkında hiçbir şey bilinmediği vurgulanabilir. Coşkun ikililerin periyotlarında 2 ve 3 saat arasında iyi bilinen bir boşluk vardır. Bu “periyot boşluğu” olarak bilinir. Çok inandırıcı olmasa da bu boşluk için önerilen birçok açıklama olmuştur. 1983 yıllarındaki en şık açıklama, bu boşluk içinde yer alacak periyoda sahip sistemler için yüksek açısal momentum kaybı gerekmesidir ki bu ikincili anakol yıldızları için geçerli olan kütle - yarıçap ilişkisinden ayıracaktır. Gravitasyonel radyasyon düzeyine açısal momentum kayıplarının ani düşüşü kütle transferini durdurur, ikincili anakol yarıçapına geri çeker ve ikiliyi ayrık çift yıldız yapar. Gravitasyonel radyasyon yıldızları kütle transferini yeniden mümkün kılacak kadar yaklaştırdığı zaman coşkunluk aktivitesi birkaç milyar yıl sonra yeniden başlayabilir. O zaman ikilinin periyodu iki saattir (Paczynski, 1983). Coşkun değişen haline gelecek olan yıldızlar, yörünge periyotları ~ 10 yıl olan, birkaç yüz Güneş yarıçapında ayrık ikililer olarak doğarlar. Birincil olan daha büyük kütleli yıldız, daha hızlı gelişmektedir, çünkü onun daha büyük kütleli çekirdeği, daha yüksek bir sıcaklık ve daha hızlı bir termonükleer evrime neden olan basınç temin eder. Birincil yıldız evrimleşirken Roche şişimini doldurarak ve nihayetinde L1 noktasından 16 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN geçecek şekilde ikincil üzerine doğru taşarak bir dev haline gelmektedir. İkili aralığının küçülmesine neden olan madde, ikincile doğru ikilinin kütle merkezinden uzağa taşındığından dolayı kararsız kütle transferi gerçekleşir. İkincil, yüksek kütle transfer oranını barındıramaz ve ikili bir bulut halinde örtülünceye kadar madde birikir. Bu yaygın örtülme evresinde, ikincil bileşen etkin biçimde eşi olan kırmızı deve doğru yaklaşan bir yörünge izlemektedir. Örtülme içerisindeki yörünge gelişimi, enerji ve açısal momentum harcayan dinamik sürtünmeyle ilerler. Nitekim ikili, yörünge enerjisini ikilinin içeriye doğru kademeli sarmallığına yol açan örtüyü atmak için kullanır. Bu evrim süreci sırasında yörünge ayrımı 100 katı kadar düşebilir. Şekil 1.9, bu sürecin grafiksel gösterimidir. Eğer, yaygın örtülme evresinden sonra ikilinin yörünge aralığı, bir anakol yıldızı olan ikincilin kendi Roche şişimiyle temas halinde olabilmesi için çok büyükse o zaman sistem ayrıktır. İkili aralığı düşerken ve ikincil kendisinin Roche şişimiyle temas haline gelirken madde, bir yığılma diski oluşturarak ikincilden birincile L1 noktasından geçerek taşınacaktır. Coşkun değişen evrimi, daha uzun periyotlu sistemler (P >3 saat) için manyetik frenleme yoluyla sağlanır. İkililer ikincil yıldızın tamamen konvektif olduğu düşünüldüğü noktada P~3 saatten daha az yörünge periyotlarına doğru manyetik frenleme yoluyla evrimleşir, bundan sonra manyetik frenlemenin daha fazla etkili olmadığı ve kesildiği varsayılır. İkilinin gelişimini gerçekleştiren mekanizma ile açısal momentum artık yok edilemez hale gelir ve ikincil kendisini kütlesi için çok büyük bir yarıçapta iken denge durumundan ayrılmış halde bulur. İkincil Roche şişimi ile temas sağlayamayarak daha fazla kütle transferini engelleyip küçülür. Kütle transferinin yeniden başlaması için yörünge ayrımının azalması ve böylece Roche şişiminin boyutlarının azalarak ikincilin yüzeyi ile yeniden temas haline geçmesi gerekir. Manyetik frenleme ortadan kalkınca, sistem, açısal momentumu yok edip yörüngenin küçülmesini sağlayarak gravitasyonel radyasyonla gelişir. Pyör ~ 2 saat olduğunda Roche şişimiyle tekrar temas sağlanır ve kütle transferi başlar. 17 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.9. Yakın ikili sistemin oluşumu. Başlangıçta ayrık olan iki yıldız bağımsız bir ikili meydana getirerek yaygın bir örtülme evresi boyunca birbiriyle temas halinde gelişir. Açısal momentum kaybı, temas halinde olan bağımsız ikilinin oluşmasına neden olacaktır (Collins, 2010). İkili sistem çok daha kısa periyotlara ulaştığında gözlemlenen minimum Pyör ~78 dakika olur. İkincil yıldızın kütlesi ise hidrojen füzyonunun durduğu düşük kütle (~ 0.08M Θ ) değerine ulaşır. Bu noktada çok düşük ikincil kütlesi dejenere olur ve kütle kaybı yıldızın genişlemesine neden olur. Bu ise ikili ayrımının artmasına sebep olur ve periyodu arttırır. Sonuç olarak ikincilin kütlesi o kadar düşer ki ikilinin gelişiminin yavaşlamasına neden olarak, bir kahverengi cücenin beyaz cüce etrafında yörüngede dönmesini gözlemlemenin zorlaşmasına sebebiyet verir (Collins ve oradaki ref., 2010). 18 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN 1.3.4. Coşkun değişenlerin sınıflandırılması 1.3.4.1. Klasik novalar Nova, patlaması tarihte sadece bir kez kaydedilmiş ve parlaklığı 6 ile 19 kadir arasında değişen yıldızlardır. Onların ışık eğrileri maksimum ışıktan sonra azalan ışık hızlarıyla aşağıdaki gibi sınıflandırılır: Hızlı novalar; yükselişleri çok diktir, ışık maksimumu bir ya da çoğunda birkaç gün sürer ve maksimum altına 3 kadir düşmesi 100 gün civarında veya genel olarak çok çabuk olur. Yavaş novalar; 3 kadir düşmesi 100 günden daha fazla sürer. Birçok durumda derin ve geniş bir geçici minimum, maksimumdan sonra birkaç ayda meydana gelir. Bu minimumdan sonra, bu süreç olmasa sistemin sahip olacağı kadire çıkıldıktan sonra sistem düşüşüne yeniden devam eder. Çok yavaş novalar; orjinali RT Ser yıldızıdır. Bu yıldız 1915’te yavaşça 10.5 kadire yükselmeye başlamış, neredeyse 10 yıl bu seviyede kalmıştır ve ondan sonra 1942’de çok yavaş bir şekilde 14 kadire ulaşarak ortadan kaybolmuştur. Bu tipteki yıldız sayısı azdır ve onların P Cyg değişimleri veya simbiyotik novalarla ilişkili olduğu konusunda bazı olasılıklar vardır (Kogure ve Leung, 2007). 1.3.4.2. Tekrarlayan novalar İsminden de anlaşılacağı gibi patlamaları tekrar eden yıldızlar tekrarlayan nova olarak isimlendirilir. Zaman aralığı yaklaşık 20 ile 80 yıl arasında ve bir patlamadaki büyüklük aralığı ise yaklaşık 7 ile 11 kadir arasındadır. Onların hızları çok hızlıdan (örneğin U Sco, T Crb) yavaşa (T Pyx) doğru değişir ve ikili yörünge periyoduna direk olarak bağlı değildir. Bozunma süresi olarak bilinen, maksimumdan 3 kadir inmesi için alınan zaman, T CrB’de 6 gün ve RS Oph’de 9 gün olmuştur. Tekrarlayan nova T Pyx, yavaş novaya benzer bir ışık değişimi göstermiştir. Tekrarlayan nova T CrB, şimdiye kadar gözlenen tekrarlayan novalar arasında en parlak maksimum aydınlatma gücünü göstermiştir. Bu nova 1866’daki patlama sırasında mν = 2 değerine ve 1946’da mν = 1.8 değerine ulaşmıştır. Basitçe patlamaların zaman aralığına göre klasik novalardan ve cüce novalardan ayırt edilebilen tekrarlayan novaların gözlemsel davranışlarına göre çok heterojen bir nesne sınıfı oluşturduğu açıktır. Webbink va. (1987), onların çeşitliliğine rağmen tekrarlayan sınıflandırılabildiğini novaların patlama göstermiştir: beyaz mekanizmalarına cüce eşleri göre iki üzerindeki tip halinde termonükleer reaksiyonlarla etkili olanlar (T Pyx, RS Oph ve U Sco) ve kırmızı bir devden eşine yığılma ile etkili olanlar (T CrB). Klasik novalar, beyaz cücelerin yüzeyinde termonükleer 19 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN reaksiyonlar ile etkiliyken cüce novaların ise yığılma olayları bakımından etkili olduğu dikkate alınmalıdır. Bunun aksine tekrarlayan novaların her iki tip patlama mekanizmasına sahip olduğu varsayılmaktadır. Bu tipler aşağıdaki gibi özetlenmiştir: Termonükleer reaksiyonlar yoluyla oluşan tekrarlayan novalar. Bu tip için gereksinimler: i) çok ağır beyaz cüceler (Chandrasekhar limitine yakın) ve ii) kısa tekrarlama süresi üretmek için yılda M ≥ 10 −8 M Θ olacak şekilde yüksek yığılma oranlarıdır. Eğer yığılma oranı ve beyaz cüce kütlesi büyükse, Chandrasekhar limit kütlesine kadar birincilin kütlesini yükseltmesi için süre azdır, öyle ki göreceli olarak küçük ölçekli patlamalar tekrarlanır. Her ne kadar bunların arasında patlama özelliklerinde önemli farklılıklar olmasına rağmen T Pyx, RS Oph ve U Sco bu tipe aittir. Gözlemsel olarak U Sco patlamaları çok şiddetlidir ve daha yüksek püskürtme hızlarına sahiptir. Bu farka rağmen bu yıldızlar, tekrarlayan nova veya klasik nova türünün kendi ışık eğrileri ile güçlü yığılma tiplerinden, patlamaların içindeki ve dışındaki renk değişimlerinden ve CNO elementlerinin bolluklarından ayırt edilebilir. Yığılma etkisine göre tekrarlayan novalar; T CrB bu türe aittir. RS Oph bazen bu tür içerisinde sınıflandırılır. Her iki sistem yörünge periyodunda ( ≈ 230 gün), ikincil yıldız tipinde (M türünde bir dev) ve patlama boyunca tayfsal evriminde çok benzerdir. Onlar bazen maksimum ışığı izleyen koronal emisyon çizgileri gösterirler. Durağan aşamada onların tayfları, M devi ve büyük ölçüde simbiyotik yıldızların uyarılmış emisyon çizgi özelliklerini sergiler. Bunlar ancak yüksek hızlarda şok tipi dinamik kütle fırlaması ve pürüzsüz bir düşüş tarafından takip edilen son derece hızlı bir artış sergileyen ışık eğrileri ile ayırt edilirler. Bu türdeki patlamaların, kararsızlığın yığılma akımları içinde mi yoksa eş bileşen etrafındaki yığılma diskinde mi oluştuğu açık olmamasına rağmen, kararsızlık yoluyla eşi üzerine kırmızı dev tarafından yığılma akımları oluşturulması sonucu meydana geldiği farz edilir (Kogure ve Leung, 2007). 1.3.4.3. Cüce novalar Cüce novalar tekrarlayan novalar gibi tekrarlayan patlamalar gösterirler ancak bunların özellikleri aşağıdaki gibi daha küçük ölçeklidir: patlama ölçeği tipik olarak 2-5 kadir, patlama aralığı 10 ile birkaç yüz gün ve patlama süresi 2 ile 20 gün arasındadır. Bu sistemler durağan aşamada, güçlü morötesi sürekliliği ve Balmer emisyon çizgileri sergiler. Patlama anında emisyon çizgileri zayıflar veya çoğu kez kaybolur ve bazen bunun yerine He II çizgisi görünür. Cüce novalar aşağıdaki gibi üç alt türde sınıflandırılır: U Gem türü veya SS Cyg türü. Patlamadan patlamaya olan aralık birkaç gün ile 20 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN birkaç yıl arasında değişir. Sistem, 2 ile 8 kadir arasındaki ani bir parlamadan sonra bir iki gün maksimumda kalır ve birkaç gün veya birkaç hafta boyunca düşüş halinde olur. Z Cam türü. Bu tip, duraklama fenomeniyle (parlaklığında sabitlenme) nitelendirilir; örneğin patlama döngüsü, patlama maksimumu ve minimumu arasında aşağı yukarı sabit bir duraklama parlaklığında kesilir. Duraklamadaki süre, birkaç gün ile bir yıldan daha fazla süre arasında olup, aynı yıldızın farklı durumlarında ve yıldızdan yıldıza büyük ölçüde değişir. SU UMa türü. Bu tür içinde, patlamaların iki farklı türü vardır: genel olarak birkaç gün süren normal patlamalar; üç ile on normal patlamadan sonra meydana gelen ve daha büyük genliklerle yaklaşık iki hafta süren süper patlamalar. Yörünge periyotları çok kısadır ve çoğunlukla yaklaşık 2 saat civarındadır (Kogure ve Leung, 2007). 1.3.4.4. Nova benzeri değişenler Coşkun değişenler arasında patlama olayları göstermeyen bazı gruplar vardır. Bunlar nova benzeri değişenler olarak adlandırılır ve emisyon tayflarının görünümü bakımından aşağıdaki gibi iki alt tür halinde sınıflandırılır: RW Tri türü. Yıldızlar, birkaç soğurma çizgisiyle adeta saf emisyon tayflarını ortaya çıkarır. UX UMa türü. Yıldızlar merkezi dar emisyon bileşenli geniş soğurma çizgileri tarafından karakterize edilir. Bu dört nova sınıfı dışında manyetik coşkun değişenler olarak adlandırılan önemli bir grup da vardır. Bu tip, beyaz cüceler güçlü bir manyetik alana sahip olduğu zaman meydana gelir ve gaz alanın manyetik kuvvet çizgileri boyunca (yığılma kolonlarından) beyaz cüce üzerine yığıldığından kutupsallar olarak adlandırılır. Bu sistemlerde yığılma diski oluşmaz. Manyetik alan biraz daha zayıf olduğunda manyetik kuvvet çizgileri beyaz cüceden belirli bir uzaklığa kadar ulaşabildiklerinden, buradan itibaren bir yığılma diskine de sahip olan sistemler ise orta kutupsallar olarak adlandırılır (Kogure ve Leung, 2007). 1.3.4.5. Kutupsallar Birincil yıldız beyaz cüce, 10 ile 80 MG arasında güçlü bir manyetik alan kuvvetine sahiptir. Emisyon, optik dalgaboylarında güçlü bir şekilde polarize olmuştur (hem dairesel hem de doğrusal olarak). 21 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.10. Manyetik bir beyaz cüce üzerindeki yığılma (ED, eşzamanlı dönme)(Lerrahn, 2002). İkincil yıldızdan birincile doğru yığılma akışı, beyaz cücenin etrafını ince bir yol şeridi halinde çevreler ve ondan sonra manyetik alan etkisinde kalarak alan çizgilerini takip etmeye başlar. Kutuplardan materyal, manyetik alan çizgileri boyunca çekildiğinden yığılma diski oluşmaz. Yığılan materyal birincilin yığılma bölgesi üzerinde bir demet veya bir yığılma kolonu oluşturur ve birincil eşzamanlı olarak dönmektedir. Bu kategoriye AM Her, AR UMa, ST LMi, VV Pup sistemleri örnek olarak verilebilirler (Lerrahn, 2002). 1.3.4.6. Orta Kutupsallar Birincil yıldız beyaz cüce, 1 ile 10 MG arasında bir manyetik alan kuvvetine sahipse orta kutupsallar olarak adlandırılırlar. Emisyon genel olarak polarize olmamıştır. Orta kutupsallarda materyal L1 noktasını geçtikten sonra giderek beyaz cüceye yaklaşır ve yığılma diski manyetik alan kuvvet çizgilerinin etkin olduğu bölgeye kadar inebilir, daha sonra manyetik alan nedeniyle diskte kesilme meydana gelerek madde kuvvet çizgileri boyunca kutuplara doğru akmaya başlar. Birincil eşzamanlı olarak dönmez. DQ Her, V2400 Oph, EX Hya, V1025 Cen orta kutupsallar kategorisine girmektedir (Lerrahn, 2002). 22 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.11. Orta kutupsal cüce nova diyagramı. Madde ikincil yıldızdan beyaz cüce etrafındaki yığılma diski içine akmaktadır, fakat disk alan kuvvetiyle orantılı bir mesafede beyaz cücenin manyetik alanı tarafından bozulur (http://en.wikipedia.org/wiki/Intermediate_polar). 1.3.5. Manyetik olmayan coşkun değişenlerde yığılma Beyaz cücenin manyetik alanı, yığılma akış dinamiğine hakim olabilecek kadar güçlü olmadığında manyetik olmayan coşkun değişenler sınıfına girer. Bu sistemlerde yığılan materyal, beyaz cüce etrafında bir yığılma diski oluşturur. Hareketleri detaylı bir şekilde gözlemlendiğinde onların disklerinin, kolaylıkla erişilebilen günlük ve haftalık zaman ölçeklerinde geliştiği görülmektedir. Manyetik olmayan coşkun değişenler, 10 30 − 10 32 ergs −1 ’lik ışınım gücüyle oldukça parlak x-ışın kaynağı olma eğilimindedir. Tutulma gösteren gözlemleri, x-ışın emisyonunun, en azından durağan evrede beyaz cüceye çok yakın noktalardan kaynaklandığını göstermiştir. Büyük olasılıkla x-ışınları, yığılma diski ve beyaz cüce arasındaki dar bir sınır tabakada gazın ani ısınması sonucu yayılır. Burada yığılan materyal kinetik enerjisini verir ve beyaz cüce yüzeyi üzerine düşer. Bu nedenle manyetik olmayan coşkun değişenlerin x-ışın gözlemleri yığılma diski sayesinde yığılma oranına ve iç yığılma diskindeki koşullara bağlıdır (Baskill ve ark., 2005). 1.3.6. Coşkun değişenlerin x-ışın gözlemleri İlk cüce nova ve onun alt sınıfının ilk örneği olan U Gem, 1855’te Hind ve Hansen tarafından keşfedilmiştir. Durağan evre sırasında 14 kadir ve patlama anında 9 kadir değerinde optiksel büyüklüklere sahiptir. Sistemin yüksek eğimi, x-ışın emisyonu ve 23 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN fiziksel disk yapısının kaynağını çalışmayı mümkün kılan ışık eğrilerindeki soğurma çukurlarını oluşturur. Ayrıca U Gem’de x-ışınları patlama sırasında daha parlak görünür ve gözlemi ilginç yapan, diğer cüce novalarda görüldüğü gibi yatışmamasıdır. Aynı sınıfa ait SS Cygni, 1896’da keşfedilmiştir ve amatör astronomlar sürekli olarak son yüzyıl içerisinde atlanmış tek bir patlama olmaksızın SS Cygni’yi gözlemişlerdir. Bu durum genellikle, mν ~ 12 − 8 kadirlik optiksel aralıkla U Gem cüce nova sınıfının en parlak sistemi olma gerçeğine dayanır. Onların çok yakın oluşu (U Gem için 96.4 ± 4.6 pc, SS Cygni için 166.2 ± 12.7 pc) ve 50 ile 100 gün arasındaki düzenli patlamaları her iki sistemi de üzerinde çalışmak için ideal adaylar yapmıştır. SU Ursae Majoris’de (SU UMa) kendi alt sınıfının ilk örneğidir ve 1908’de Ceraski tarafından keşfedilmiştir. U Gem ve SS Cygni sistemlerinin aksine bu sistem, Porb = 109.9 ± 0.1 dakikalık bir yörünge periyoduyla periyot boşluğu altında bulunur. Ayrıca U Gem tipi patlamalar sergileyen SU UMa, süper patlama ve süper tümsek fenomenlerini de göstermektedir. Onun değişimleri SS Cygni ve U Gem sistemlerinin her ikisinden daha kısa zaman ölçeklerinde meydana gelir. Kısa patlamalar 1-3 gün arasında sürerek her 11 ile 17 gün arasındaki zaman zarfında tekrarlanır. Süper patlamalar 3-10 adet arası normal patlama aşamasından sonra meydana gelir. Diğer bir deyişle yaklaşık olarak 10-18 gün sürmekte ve her 153 ile 260 gün arasında tekrarlanmaktadırlar. Tipik olarak SU UMa’nın parlaklığı 15 kadirlik minimum değerinden süper patlama aşamasında 10.8 kadirlik maksimum değerine kadar değişmektedir. Bu sistemlerde gözlenen patlamaların, birincil yıldız olan beyaz cüceyi çevreleyen yığılma diskindeki termal viskoz kararsızlığının tetiklemesinden meydana geldiği düşünülmektedir. Kritik bir yoğunluk değerine ulaşıldığında viskozite çok hızlı artar ve gazı beyaz cüce üzerine hızla yığar. Bu taşınım sırasında kaybolan kütle çekimsel enerji cüce nova patlamalarını meydana getirmektedir. Düşük yığılma oranlarında disk daha soğuktur ve viskozite gelen maddeyi disk boyunca taşıyacak kadar büyük değildir, buna durağan evre denir. SS Cygni x-ışın bandında tespit edilen ilk cüce novadır. Rappaport ve ark. (1974) tarafından bir roketle tarama sırasında 0.15-0.28 keV ve 0.4-0.85 keV arasında yumuşak xışınlarında tespit edilmiştir. Heise ve ark. (1978) tarafından sonra tekrar saptanmıştır ve bu gözlemde yumuşak (0.016-0.284 keV) ve sert (1-7 keV) x-ışın bileşenlerini yaydığı görülmüştür. Sert x-ışınlarının eşit olarak kuvvetli ters bağıntılı olmasına ve durağan düzeylerden aşağıda tamamen ortadan kalkmasına rağmen daha detaylı x-ışın görüntüleri yumuşak x-ışın emisyonunun optik patlamayla oldukça bağlantılı olduğunu göstermiştir. 24 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Bir patlamanın en eksiksiz çoklu dalgaboyu bilgisi, Wheatley ve ark. (2003) tarafından sunulmuştur ki patlamanın meydana gelişini inceleyerek tam bir patlama boyunca akı gelişimini analiz etmişlerdir. Yazarlar x-ışınını kullanarak, uç morötesi (EUV) ve optik bantlarını, optik ile EUV’nin arasındaki bağıntıyı ve bunların sert x-ışınlarıyla bağlantılı olmadığını ayrıntılı olarak görmüşlerdir. Gözlenen durağan parlaklık, Disk Kararsızlığı Modelinin öngördüğünden yaklaşık bir buçuk iki büyüklük mertebesinden daha yüksek bir yığılma oranına karşılık gelmiştir. Ginga ve ASCA uydularından alınan SS Cygni arşiv çalışmasında Done ve Obsorne (1997), veriyi temsil eden yansıma bileşenli ve çizgi emisyonlu tek ve çok sıcaklıklı plazma modellerini bulmuştur. Onlar, daha yumuşak patlama tayfını desteleyen modellerin ki burada iç disk kesilmektedir, yansıma bileşeninden katkının daha büyük olduğunu iddia etmişlerdir. Durağan evrede örten sistem HT Cas gözlemleri sınır tabakadan kaynaklanan sert x-ışınları için kanıt sağlamıştır. Gözlenen x-ışın tutulmaları, kısa ve beyaz cücenin <1.15 katı büyüklüğünde bir x-ışın emiyon bölgesi belirterek toplam tutulmalarla uyumlu olarak bulunmuştu. Şu anda sert x-ışınlarının patlamadan meydana geldiği bilinmez. Patterson ve Raymond (1985), sert x-ışınlarının optik olarak kalın sınır tabakayı çevreleyen optik olarak ince bir bölgede üretildiğini öngörmektedirler. Süper patlama aşamasındaki OY Car gözlemleri, genişleyen x-ışın kaynağı için yumuşak x-ışın bandında kanıt sağlayan bir tutulmayı belirleyememiştir. Heise ve van der Woerd (1987) tarafından bir iki aylık periyodu boyunca yapılan VW Hyi gözlemlerinde, akısı iki büyüklük mertebesi değişmiş olmasına rağmen patlama aşamasında tayfsal şeklini oldukça sabit olarak bulmuşlardır. Gözlemlerinin birden fazla bileşenle oluşan bir tayfla, muhtemelen beyaz cüceyi çevreleyen optik olarak ince genişleyen bölgedeki emisyonla tutarlı olduğu sonucuna varmışlardır. Einstein uydusuyla gözlenen 32 coşkun değişenin tayfsal parametreleri Eracleous ve ark. (1991) tarafından belirlenmiştir. Optik olarak ince ısısal frenleme modeli, x-ışını yayan bölgenin sıcak, optik olarak ince sınır tabaka bölgesi olduğunu göstermektedir. Daha sonra, ROSAT PSPC arşivindeki mevcut tüm manyetik olmayan coşkun değişenler, van Teeseling ve ark. (1996) tarafından incelenmiş ve sıcaklık ve x-ışın ışınım gücü, emisyon ölçümü veya x-ışın ışınım gücü arasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır. Bu çalışmaya göre x-ışınları sınır tabakadan yayınlanıyorsa bunu açıklamak zordur. Ayrıca x-ışın akısının UV+optik akısına oranının yığılma oranıyla bağlantılı olmadığı bulunmuştur ki bu yığılma oranı basit sınır tabaka modelleriyle tutarlı değildir. Ancak x-ışınlarında gözlemlenebilir emisyon ölçümü ile yörünge eğimi arasında bir ilişki bulunmaması, yayınlayan bölgenin beyaz cüceye çok yakın olduğunu göstermektedir. 25 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN SS Cygni ve U Gem verileri üzerinde Yoshida ve ark. (1992), durağan evrede ısısal frenleme sürekliliğiyle yeniden oluşturarak enerji tayfını bulmuştur. Baskill ve ark. (2005) SS Cygni, U Gem ve SU UMa’yı içeren durağan ve patlama evresinde manyetik olmayan 34 coşkun değişeni sunmuştur. SS Cygni benzeri daha parlak sistemlere, nötr demirden 6.4 keV’taki bir emisyon çizgisinin eklenmesi tercih edilmiştir. Cüce novadaki patlama emisyonu, ağırlıklı olarak daha düşük sıcaklıklara doğru bulunmuştur. Yüksek Enerji İletimi Süzgeci (High Energy Transmission Grating, HETG) kullanılarak Chandra uydusundan alınan yüksek çözünürlüklü veriler ile Mukai ve ark. (2003), güçlü H ve He benzeri iyon emisyonuna sahip olan tüm sistemlerle, hem soğuyan akış modeli hem de fotonların iyonlara dönüşme (photoionised) sürekliliğinde en iyi uyumu gösteren yedi sistem bulmuştur. Altı cüce novanın tayfında, iyonların geniş bir aralığından pek çok termal emisyon çizgilerinin ve demir floresan çizgisinin varlığı Rana ve ark. (2006) tarafından bulunmuştur. Birçok manyetik olmayan coşkun değişende görünen belirgin floresan demir çizgisi önemli yansıma bileşeninin varlığını belirtmektedir. Bu çizginin eşdeğer genişliği yansımanın kaynağıyla da tutarlıdır. 6.7 keV’taki güçlü Fe XXV üçlüsünün varlığı manyetik olmayan coşkun değişenlerin sert x-ışın tayflarında yaygın bir özelliktir. Üçlü, ≥ 3× 10 7 K ’lik plazma sıcaklığını gösteren patlama ve durağan evrelerinde mevcuttur. Fe XXVI/XXV çizgilerinin oranı durağan evrede patlama evresindekinden daha yüksek iyonizasyon sıcaklığı gösterir. İyon sayısındaki H ve He benzeri emisyon Okada ve ark. (2008) tarafından da bulunmuştur ve çizgilerin sınır tabakanın girişinde ortaya çıktığı öngörülerek, emisyon çizgileri, durağan evrede daha dar olarak bulunmuştur. XMM-Newton kullanılarak durağan evrede gözlenen on coşkun değişendeki çizgi emisyonu, x-ışını yayarak genişleyen koronanın varlığı hariç, x-ışınlarının beyaz cüce üzerine yığılarak soğuyan plazmadan yayıldığını göstermektedir (Collins, 2010). 1.4. Cüce Novalar Karakteristik olarak cüce novalar patlama evresinde parlaklıkları 2 ile 6 kadir arasında değişmektedir, patlama evresi ise yaklaşık 5 ile 20 gün arasında sürmektedir. Bu patlamalar, 30 ile 300 günde bir meydana gelmektedir. Cüce novanın diski boyunca kütle transfer oran tahminleri, farklı dalgaboylarında serbest kalan enerji miktarının teorik modellerle karşılaştırılmasıyla elde edilmiştir. Görünürde, uzun durağan aralık boyunca kütle yığılma oranı; M ≈ 1012 − 1013 kgs −1 ≈ 10 −11 − 10 −10 M Θ yl −1 iken, bir patlama evresinde; 26 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN M ≈ 1014 − 1015 kgs −1 ≈ 10 −9 − 10 −8 M Θ yl −1 değerine yükselmektedir. Çünkü disk parlaklığı M ile orantılıdır, 10-100’lük bir katsayıyla kütle transfer oranındaki bu artış sistemlerin gözlenen aydınlanmasıyla tutarlıdır. Astronomlar tarafından çözümlenemeden kalan sır, bir patlama evresinde cüce novanın diski boyunca artan kütle transfer oranının kaynağıdır. Makul açıklamalar, ya ikincilden birincil yıldıza kütle transfer oranındaki kararsızlıkta ya da kendi yığılma diskindeki kararsızlıkta odaklanır ki bu kararsızlık periyodik olarak frenlenir ve onun üzerinden akan gaz serbest kalır. Kütle transfer oranının değişimi, iç lagrange noktası L1 içinden geçen kütle akışının detaylarına bağlı olmalıdır. Tek ihtimal, periyodik olarak Roche şişiminin taşmasına neden olan ikincil yıldızın dış katmanlarındaki kararsızlıktır. Böyle bir kararsızlık, frenlenen ve enerjisi serbest kalan hidrojenin kısmi iyonlaşma bölgesi ( T ≈ 10000 K ) tarafından güçlendirilebilmektedir. H II iyonlarının bir kilogramı serbest elektronlarla yeniden birleştiği zaman 1.3 × 10 9 J kadar enerji serbest kalır. Eğer iyonizasyon bölgesi ikincilin yüzeyine yeterince yakın meydana gelseydi bu, L1 noktasından geçen yüksek miktardaki yıldız materyalinin birazını itmek için yeterli olabilir ve bir cüce nova patlaması meydana gelebilirdi. Bununla birlikte, ikincil yıldızın genellikle G veya geç tayfsal tipten bir anakol yıldızı olduğunu hatırlanırsa, bu durumda kararsızlığı üretmek için iyonizasyon kuşağı çok büyük bir derinliğe iniyor olabilir. Yığılma diskinin dış kısmındaki kararsızlığı kapsayan alternatif açıklama, hidrojenin kısmi iyonizasyon bölgesine de yarar sağlamaktadır. Disk materyalinin viskozitesi, disk boyunca kütlenin düzenli bir şekilde düşmesinde etkili rol oynar. Daha düşük viskozite, disk gazlarının yörünge hareketi için daha düşük dirençtir; materyalin içeriye doğru akıntısı azalır ve diskte daha fazla madde birikir. Eğer viskozite periyodik olarak düşük bir değerden yüksek bir değere ulaşırsa, yığılan materyal içeriye doğru akacak ve oluşan bu dalga cüce novada gözlenen diskin aydınlanmasına neden olacaktır. Yığılma disklerindeki viskozite kaynağına rağmen az anlaşılmış, düşük ve yüksek viskozite arasındaki değişimin, periyodik iyonizasyon ve diskin dış kısmındaki ( T ≈ 10000 K ) hidrojenin yeniden birleşmesini kapsayan bir kararsızlıkla üretilebildiği öngörülmüştür. Bu gibi bir senaryoda viskozite kabaca, sırayla disk materyalinin opaklığına bağlı olan disk sıcaklığıyla orantılıdır. Akıl yürüterek 10 4 K altında makul bir dizi; nötr hidrojen → düşük opaklık 27 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN → etkin soğuma → düşük sıcaklık → düşük viskozite → dış diskte tutulan kütle. Diğer taraftan 10 4 K üzerinde; iyonlaşmış hidrojen → yüksek opaklık → etkisiz soğuma → yüksek sıcaklık → yüksek viskozite → disk boyunca içe doğru akan kütle. İkincilden madde akışının soğuk bir şekilde diske dahil olması, yığılmış olan madde birikiminin dış diski ısıtmasını geciktirir yani yavaşça ısıtır. Bu yüzden de kararsızlık meydana gelir. Bu mekanizma sadece düşük yığılma oranları ( 1012 kgs −1 ≈ 10 −11 M Θ yl −1 ) için kullanılmaktadır, bunun gibi cüce nova patlamaları daha büyük M değerlerindeki sistemler için meydana gelmez. Bu limit, gerçekte gözlenmiş ve çoğu astronomların, cüce nova patlamalarındaki kararsız disk açıklamalarını destekleyen tek gerekçedir (Carroll ve Ostlie, 2007). 1.4.1. Cüce novanın bileşenleri 1.4.1.1. Beyaz cüce Beyaz cüceler, yaklaşık olarak Dünya boyutuna ve Güneş kütlesine sahip yıldızlardır. Güneşin etrafında yıldızların dörtte birinin beyaz cüce olma olasılığına rağmen bu sönük yıldızların ortalama karakteristiklerini belirlemek zordur. Çünkü 2007 yılına kadar elde edilen tüm örnekler Güneşin 10 pc civarı içindedir. Şekil 1.13, beyaz cücelerin H-R diyagramında dar bir şerit işgal ettiğini göstermektedir, kabaca anakola paralel ve onun alt bölgesinde bulunmaktadırlar. Beyaz cüceler tipik olarak normal yıldızlardan daha beyaz ise de kendi isimleri yanlış şekilde ifade edilmiştir. Çünkü 5000 K’den daha az yüzey sıcaklığından 80000 K’den daha yüksek sıcaklıklara kadar değişerek tüm renklerde olabilirler. Tayfsal tipi D olan (“cüce” için), birçok altbölümlere sahiptirler. DA beyaz cüceler olarak adlandırılan en büyük grup (Sirius B’yi içeren toplam sayının yaklaşık üçte ikisi kadar) sadece tayflarında basınçla genişleyen hidrojen soğurma çizgilerini gösterir. Hidrojen çizgileri DB beyaz cücelerde (toplamın %8’i) bulunmaz, sadece helyum soğurma çizgilerini içerir, DC beyaz cüceler (toplamın %14’ü) hiçbir şekilde çizgileri göstermez (sadece özelliklerinden yoksun bir süreklilik). 28 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Öteki tipler, tayflarında karbon özellikleri gösteren DZ beyaz cüceleri ve metal çizgileri gösteren DQ beyaz cüceleridir. Şekil 1.12. Cüce nova bileşenlerinin şematik gösterimi (http://steves-astrocorner.blogspot.com/2011/01/it-is-never-dull-moment-withcataclymic.html). Sirius B için değerler kullanılarak (kütle M bc ve yarıçap Rbc ) bir beyaz cüce merkezindeki koşullar tahmin edilebilir. Merkezi basınç ( Pc ) kabaca, 2 2 Pc ≈ πGρ 2 Rbc ≈ 3.8 × 10 22 Nm − 2 3 (1.11) değerinde olup, Güneş merkezindeki basınçtan yaklaşık 1.5 milyon kat daha büyüktür. 29 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.13. Hertzsprung - Russell diyagramı. Kesikli çizgiler sabit yarıçaplı çizgileri belirtmektedir (Carroll ve Ostlie, 2007). Merkezi sıcaklığın kabaca tahmini, 3 κ ρ Lr dT =− 4a r c T 3 4πr 2 dr (1.12) Tbc − Tc 3 κρ Lbc =− 4a r c Tc 3 4πRbc 2 Rbc − 0 (1.13) veya denklemlerinden elde edilebilir. Burada a r radyasyon sabiti, ρ yoğunluktur. Yüzey sıcaklığı Tbc ’nin merkezi sıcaklıktan çok daha küçük olduğunu varsayarak ve elektron saçılması için κ = 0.02m 2 kg −1 kullanılarak, 3κρ Lbc Tc ≈ 4a r c 4πRbc 1/ 4 ≈ 7.6 × 10 7 K (1.14) değeri bulunur. Böylece beyaz cücenin merkezi sıcaklığı 10 7 K ’nin birkaç katıdır. 30 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN (1.11)’dan (1.14)’a kadar olan formüller Carroll ve Ostlie (2007)’nin (16.1) sayılı denklemleridir. Hidrojen kabaca, evrenin görünür kütlesinin %70’ini oluşturmasına rağmen bir beyaz cücenin yüzey tabakaları altında sezilebilir miktarda mevcut olamaz. Aksi halde yoğunluk ve sıcaklık üzerinde nükleer enerji üretim oranlarındaki bağlılığı, gerçekte gözlenenlerden birkaç mertebe daha büyük beyaz cüce parlaklıkları üretilirdi. Diğer reaksiyon kollarına uygulanan benzer düşünceler, termonükleer reaksiyonların beyaz cüce tarafından yayılan enerjinin üretilmesiyle ilişkili olmadığını ve bu nedenle merkezlerinin parçacıklardan oluşması gerektiğini (ki bu yoğunluk ve sıcaklıklarda füzyon yetersiz kalır) ima etmektedir. Beyaz cüceler, H-R diyagramının asimptotik dev bölgesinde onların yaşamlarının sonuna yakın, düşük ve orta kütleli yıldızların (anakolda 8-9 M Θ altında başlangıç kütlesiyle) çekirdeklerinden ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık 0.5 M Θ ’ni aşan bir helyum çekirdeği kütlesiyle bir yıldız füzyona uğrayacağından çoğu beyaz cüce ilk olarak tamamen iyonlaşmış karbon ve oksijen çekirdeklerinden meydana gelir. Yaşlanan dev, gezegenimsi bir nebula gibi yüzey tabakasını dışarı atarken çekirdek, orijinal bir beyaz cüce olarak açığa çıkar. DA beyaz cüce kütlelerinin dağılımı, % 80’i 0.42 M Θ ve 0.70 M Θ arasında bulunurken, 0.56 M Θ ’de keskin bir zirveye ulaşır (Şekil 1.14). Daha önce bahsedilen büyük anakol kütleleri göstermektedir ki kütle kaybının önemli bir kısmı ısısal ritimler ve süper rüzgarları içeren asimptotik dev bölgesi üzerindeyken gerçekleşmektedir (Carroll ve Ostlie, 2007). 1.4.1.2. İkincil yıldız Sadece AM Her sistemlerinde tespit edilen anakol eşleri, geç M tayfsal tipindedirler ve < 0.2 M Θ ’lik kütlelere karşılık gelebilirler. Orada, ikilinin periyodu, ortalama yığılma oranı ve ikincil yıldız kütlesi arasında güçlü bir ilişki olarak görünür. Tam doğru olmasa da yıldız kütleleri belirlendiğinde en azından bize ikincil yıldızlar için kütle, tayfsal tip, sıcaklık ve yarıçap ilişkileri üzerinde küçük bilgiler verirler. Fakat düşük kütleli, manyetik alanlı cücelerle karşılaştırıldığında, AM her ikincil yıldızları güçlü yüksek enerji akı kaynağı tarafından aydınlatılan, bozulmuş, hızlıca dönen yıldızlardır. Hatta aydınlatan kaynak sönse bile, bunların Einstein gözlemevi tarafından bulunan göreceli olarak en güçlü x-ışın kaynakları olan RS coşkun değişenleri gibi çok kuvvetli kromosferik aktivite göstermeleri beklenebilir. Özellikle M türünde bir yıldızın davranışı, düşük yığılma düzeyindeki (neredeyse ayrık) sistemlere ait özelliklerle ilgili 31 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN olabilir. Şekil 1.14. H-R diyagramı üzerinde DA beyaz cüceler. Düz çizgi 0.50 M Θ ’li beyaz cücelerin konumlarını belirtir ve anakolun bir bölümü sağ üsttedir (Carroll ve Ostlie, 2007). M türü bir yıldız AM Her radyo patlamasının kaynağı olabilir ve durağan evre radyasyonunu üreten enerjik, yüklü parçacıkları da temin edebilir. İkincil güçlü bir manyetik alana (Güneş türünde) sahiptir (~ 10 3 G ). Yıldızlararası bölgede veya ikincilin kendi manyetik alan ilmekleri içerisinde manyetik yeniden bağlanma o zaman elektronsiklotron maser patlamasına sebep olur (Lamb ve Patterson, ve oradaki referanslar, 1983). İkincil yıldızın parlaklık sınıfı ve tayfsal tipi, aşağıdaki gibi Kepler’in üçüncü yasasından tahmin edilebilir. 1+ q 4π 2 a 3 = M 1 + M 2 = M 2 2 GP q (1.15) Burada q = M 2 / M 1 ’dir. G evrensel çekim sabiti, P periyot, a yarı büyük eksen değeridir. 32 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Roche şişiminin eşdeğer hacim yarıçapının yaklaşık değeri, q R2 = 0.47 a 1+ q 1/ 3 (1.16) ile bulunabilir. Bu ilişki, Paczynski (1971) denkleminin çok az değiştirilmiş bir şeklidir ve coşkun değişenler için ilgili kütle oran aralığı üzerine %3’ten daha az doğru olduğu bulunmuştur (0.01< q <1.0). (1.15) ve (1.16) denklemlerinin birleşimi periyot-yoğunluk ilişkisini vermektedir. ρ M 2 R2 = ρ Θ M Θ RΘ −3 = 75.5 P − 2 (saat) (1.17) Bu denklem yaklaşık %6 oranında doğrudur. (1.15), (1.16) ve (1.17) denklemleri Smith ve Dhillon (1998)’da (1), (2) ve (3) numaralı denklemlerdir (Smith ve Dhillon, 1998). 1.4.1.3. Yığılma diskleri Yarı ayrık bir ikilinin yörünge hareketi, şişen ikincil yıldız kütlesinin direk olarak beyaz cüce üzerine düşmesini engellemektedir. Birincilin hareketi iç Lagrange noktasından kıvrılarak gelen gazın izlediği yolu kendisinden yeteri kadar uzak tutabilecek şekildedir. Eğer birincil yıldız yarıçapı ikili aralığı a ’nın yaklaşık olarak %5’inden daha az ise, kütle akışı birincilin yüzeyine çarpamayacaktır. Kütle akışı, birincil etrafında sıcak gazdan ince bir yığılma diski oluşturarak yörünge düzlemine gitmektedir. Doğrudan toplu akan kütlenin kinetik enerjisini, rasgele termal harekete çeviren, bir iç sürtünme olan viskozite, enerjiyi kademeli olarak azaltarak gazların yörüngede dönmesine ve spiral şeklinde yavaşça birincile doğru yaklaşmasına neden olur. Yığılma disklerindeki viskoziteden sorumlu olan fiziksel mekanizma, henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Parçacıklar arası kuvvet nedeniyle yaygın moleküler viskozite etkin olmaktan oldukça uzaktır. Diğer olasılıklar, diferansiyel olarak dönen diskle etkileşen manyetik alanlardaki manyetohidrodinamik kararsızlık veya termal konveksiyon nedeniyle oluşan disk materyalindeki türbülans gibi rasgele gaz hareketleridir. Mekanizma ne olursa olsun, kayıp yörünge enerjisi termal enerjiye dönüşürken gaz, giderek daha yüksek sıcaklık değerlerine doğru, birincil üzerine düşüşü süresince ısınmaktadır. Sonunda düşen gaz, yıldızın yüzeyinde yolculuğunu bitirmiş olur (Carroll ve Ostlie, 2007). 33 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN 1.4.1.3.1. Sıcaklık profili ve ışınım gücü M 1 kütleli ve R1 yarıçaplı birincil yıldızın merkezinden bir r mesafesindeki yığılma disk modelinin sıcaklığını tahmin edebilmek için, disk gazlarının içe doğru radyal hızlarının onların yörünge hızı ile karşılaştırıldığında küçük olduğunu varsayalım. İyi bir yaklaşım için gazların dairesel Kepler yörüngelerini izlediğini ve disk içerisinde hareketlenen viskoz kuvvetlerinin detaylarının ihmal edilebilir olduğunu varsayalım. Ayrıca diskin kütlesi birincilin kütlesiyle kıyaslandığında çok küçük olduğundan yörüngede dönen materyal sadece merkezde olan birincil yıldızın çekimini hisseder. Yörüngede dönen m kütleli gazın toplam enerjisi (kinetik ve potansiyel toplamı), (1.18) denklemiyle verilmektedir. E = −G mm M m Mµ = −G 1 2 = −G 1 2a 2a 2r (1.18) Gaz içe doğru spiral şeklinde hareket ederken toplam enerjisi E daha negatif olur. Kaybolan enerji diskin sıcaklığını korur ve nihayetinde karacisim radyasyonu formunda yayılır. Şekil 1.15’te gösterildiği gibi r yarıçaplı ve dr genişlikli dairesel bir halka olduğunu düşünürsek, eğer ikincilden birincile transfer olan kütle oranı sabit bir M ise Şekil 1.15’te gösterilen dairesel halkanın dış sınırından t zamanda geçen m kütlesinin miktarı M t ’dir. Kararlı durumdaki bir diskin zamanla değişmediği düşünülürse halka içerisinde kütle artmasına izin verilmez. Bu nedenle bu süre içinde M t kütle miktarı, halkanın iç sınırı boyunca da ayrılabilmektedir. 34 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.15. Yığılma diskini oluşturan dairesel halkalardan biri (sanal) (Carroll ve Ostlie, 2007). Enerji korunumu, t zamanda halkadan yayılan dE enerjisinin, halkanın iç ve dış sınırları boyunca geçen kütlelerin oluşturduğu iç ve dış enerji farklarına eşit olmasını gerektirir: dE = M m M M t dE d dr = − G 1 dr = G 1 2 dr dr dr 2r 2r (1.19) Burada m = M t , halkaya giren ve halkadan ayrılan kütle için kullanılmıştır. Eğer halkanın ışınım gücü dLhalka ise o zaman halkadan t zamanda yayılan enerji, dLhalka t = dE = G M 1 M t dr 2r 2 (1.20) olmak üzere dLhalka ile ilişkilidir. Halkanın yüzey alanı için A = 2(2πrdr ) ile birlikte L = AσT 4 formunda Stefan-Boltzmann kanununu kullanarak ve t ’yi iptal (1 s alarak) ederek halkanın ışınım gücü için, 35 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN dLhalka = 4πrσT 4 dr =G (1.21) M 1 M dr erg s −1 2r 2 (1.22) eşitlikleri elde edilmektedir. r yarıçapındaki disk sıcaklığı için T yalnız bırakıldığında, GM 1 M T = 3 8πσR 1/ 4 R1 r 3/ 4 (1.23) eşitliği elde edilmektedir. Daha ayrıntılı bir analiz, hızlı bir şekilde yörüngede dönen disk gazlarının birincil yıldızın yüzeyine çarptığı zaman üretilmesi gereken ince türbülanslı sınır tabakayı dikkate alacaktır. Disk sıcaklığının daha iyi bir tahmini halinde bu sonuçlar, 3GM 1 M T = 3 8πσR R = Tdisk r 1/ 4 R r 3/ 4 (1 − R / r )1 / 4 (1.24) 3/ 4 (1 − R / r )1 / 4 (1.25) olacaktır. Burada Tdisk 3GM 1 M ≡ 3 8πσR 1/ 4 (1.26) diskin karakteristik bir sıcaklığıdır. Gerçekte Tdisk , maksimum disk sıcaklığının yaklaşık iki katıdır: Tmax 3GM 1 M = 0.488 3 8πσR 1/ 4 = 0.488Tdisk (1.27) Bu da r = (49 / 36) R ’de meydana gelmektedir. r >> R olduğu zaman Denklem (1.25)’in sağ tarafındaki son terim ihmal edilebilir. Yani, 36 BÖLÜM 1 – GİRİŞ 3GM 1 M T = 3 8πσR İhsan BARGAN 1/ 4 R r 3/ 4 R = Tdisk r 3/ 4 ( r >> R ) (1.28) Bu, 31 / 4 = 1.32 ’lik bir faktörle yazarların yaptığı basit tahminlerden farklıdır. Her bir halkanın ışınım gücü için r = R ’den r = ∞ ’a Denklem (1.22)’nin integralinin alınması, diskin ışınım gücü için bir ifade elde etmemizi sağlamaktadır: Ldisk = G M 1 M 2R (1.29) Bununla beraber yığılmanın ışınım gücü (kinetik enerjisini kaybederek birincil yıldıza doğru aktığı oran), iki kat daha büyüktür: Lacc = G M 1 M R (1.30) (1.18)’ten (1.30)’a kadar olan denklemler Carroll ve Ostlie (2007)’nin (18.15)’ten (18.24)’e kadar olan denklemleridir. Nitekim mevcut yığılma enerjisinin yarısı, disk boyunca gazlar düzenli bir şekilde düşerken etrafa yayınlanırsa o zaman kalan yarısı yıldız yüzeyinde birikmelidir (veya hızlıca dönen disk ve daha yavaş dönen birincil yıldız arasında türbülanslı sınır tabakada) (Carroll ve Ostlie, 2007). 1.4.2. Cüce novalarda x-ışınları Yumuşak ve sert x-ışınları, SS Cyg’a ek olarak en iyi bilinen U Gem, EX Hya ve GK Per gibi coşkun değişenlerden 1970’li yılların sonlarına doğru tespit edilmiştir. O yıllardan bugüne coşkun değişenler üzerine yapılan incelemelerde pek çok x-ışın kaynağı bulunmuştur. Dejenere, cüce x-ışın kaynaklarının çoğu güçlü manyetik alanlarda sıcak yoğun plazma fiziğini keşfetmek için bir laboratuar meydana getirebilir (parametre rejimi gerçekte plazma füzyon reaktörlerindekine benzerdir). Dejenere cücelerin kütleleri, iç yapıları ve manyetik alanları hakkında çok miktarda bilgi edinilebilmektedir. Gürültü ölçümleri yığılma süreci, x-ışınlarının ikincil yıldızdan yansıması ve korona gibi 37 BÖLÜM 1 – GİRİŞ yapılardan yeniden İhsan BARGAN yayınlanması gibi konularda derinlemesine araştırmak için kullanılabilir, ayrıca ikili sistem geometrisi için ipuçları sağlamaktadırlar ve zaman gecikme eğrileri, ikilinin parametreleri ve dolayısıyla onun oluşumu ile evrimi hakkında fikir vermektedirler (Lamb, 1983). 1.4.2.1. Işınım Gücü ve uzay yoğunlukları Büyük olasılıkla tüm coşkun değişenler x-ışın kaynaklarıdır. 1982’ye kadar tespit edilenlerin x-ışın ışınım gücü L ≈ 10 31 − 10 33 ergs −1 arasındadır. Parlak galaktik x-ışın kaynaklarından ( L ≈ 10 36 − 10 38 ergs −1 ) hiçbiri dejenere cücelerle tespit edilmemiştir. Yani bildiğimiz yığılan dejenere cüce x-ışın kaynakları atma (puls) yapan nötron yıldızlarından ≈ 10 5 kat daha sönüktür fakat sıradan bir yıldızdan ≈ 10 3 kat daha parlaktır. En yakın coşkun değişen x-ışın kaynakları d ≈ 75 − 100 pc mesafelerde bulunmaktadır. Bu da, n ≈ 3 × 10 −7 (d / 100 pc) −3 pc −3 değerindeki bir uzay yoğunluğunu vermektedir. Galaksi genelinde düzgün bir kaynak dağılımı olduğunu ve galaktik hacmin V ≈ 1 × 1012 pc 3 olduğunu varsayarak, yukarıdaki uzay yoğunluğu galaksideki toplam kaynak sayısının N ≈ 3 × 10 5 (d / 100 pc) −3 olduğunu göstermektedir. Böylece galaksideki dejenere cüce x-ışın kaynaklarının toplam sayısı bir milyonu aşabilmektedir. Bu, ≈ 100 olan parlak nötron yıldız kaynaklarının ( L ≈ 10 36 − 10 38 ergs −1 ) toplam sayısıyla kıyaslanabilir (Lamb, 1983). 1.4.2.2. X-ışın tayfları ve geçici davranışı Yığılan dejenere cüce x-ışın kaynakları arasında manyetik dejenere cücelerle ilgili bilinen iki sınıf vardır: AM Her ve DQ Her yıldızları. Kalan sistemler, manyetik bir alanı açıkça ortaya koymaz (Lamb, 1983). 1.4.2.2.1. AM Her yıldızları (Kutupsallar) Artan periyot sırasına göre 1982 yılına kadar EF Eri, E1114+182, VV Pup, E1405451, E1013-447, H0139-68, PG1550+191, CW1103+254, AN UMa, AM Her ve E2003+225 olmak üzere 11 tane AM Her yıldızı bilinmekteydi. Bu yıldızlar, kızılötesi ve görünür ışıkta güçlü ( > %10 ) dairesel ve doğrusal polarizasyon göstermektedir ve bu yıldızların yığılan manyetik dejenere cüceler olduğuna inanılır. Bu yıldızların tipik olarak x-ışın tayfları iki farklı bileşene sahiptir: Tkc < 100eV ile bariz bir karacisim bileşeni ve Tbr > 10keV ile frenleme bileşeni. Ölçülen yumuşak x-ışın akısı, çoğu kez 10 veya daha 38 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN fazla kat sert x-ışın akısından daha büyüktür. Bu kaynakların frenleme tayfları, ~ 7 keV ’ta demir çizgisi emisyonunu gösterir. Bu sistemlerde polarize olmuş ışığın periyotları, optik, x-ışın ve yörünge hız eğrileri hepsinde aynıdır. Ayrıca dejenere cücenin rotasyon periyodu, eş yıldızla dejenere cücenin manyetik alanının etkileşiminden dolayı, ikili sistemin yörünge periyoduyla eş zamanlıdır (Lamb, 1983). 1.4.2.2.2. DQ Her yıldızları (Orta Kutupsallar) 1970’li yılların sonlarına kadar artan periyot sırasına göre AE Aqr, V533 Her, DQ Her, V1223 Sqr, H2252-035, 3A0729+103, H2215-086, EX Hya ve TV Col olmak üzere dokuz sistem bu tip yıldız sınıfına dahil edilmiştir. Bu sınıfın ilk örneği olan DQ Her’ün, yığılma yapan manyetik bir dejenere cüce olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte bu sistem kızılötesi ve görünür ışıkta, eğer varsa, az miktarda polarizasyon gösterir. Bu sistem 1934’te bir nova patlaması geçirmiştir ve 71 s’de uyumlu küçük genlikli optik titreşimler göstermiştir, bu 71 s’nin, dejenere cücenin rotasyon periyodunu temsil ettiğini varsayılmaktadır. Bu sınıfın üyelerinden diğer ikisi V533 Her ve AE Aqr’dir. V533 Her, 63 s’de AE Aqr ise 33 s’de uyumlu küçük genlikli optik titreşimler göstermektedir. Ritimli x-ışınları, 33 saniye optik periyotta bu sınıfın üçüncü üyesi AE Aqr’den tespit edilebilmiştir. Birkaç sönük galaktik x-ışın kaynağı optik olarak coşkun değişenlere benzer sistemlerle belirlenmiştir. Bunlar, yığılan manyetik yıldızların rotasyon periyodunu temsil ettiği varsayılan ≥ 1000 s’lik periyotlarla büyük genlikli optik ve x-ışın titreşimleri göstermektedirler. H2252-035 kaynağı, optik olarak belirlenen bu sitemlerin ilkidir ve bu sistemler onun tanınan karakterine sahiptirler. Açıkça görünür ışık, 859 s’lik bir periyottaki optik salınımlar göstermektedir, bu 859 s’lik periyodun 805 s’i x-ışın salınımlarının tekrar işlenmesiyle üretilmekte olduğu düşünülmektedir. Sert x-ışın tayfı ~ 7 keV ’ta demir çizgisinin emisyonunu sergilemektedir (Lamb, 1983). 1.4.2.2.3. Diğer coşkun değişenler 1982’lerde 44 coşkun değişen x-ışın kaynağı bilinmekteydi. Bunlar arasında ilk bilinenler, her ~ 100 günde patlamaya uğrayan U Gem ve SS Cyg cüce novalarıdır. Durağan aşamada her ikisi, Tbr ~ 10 − 20keV ile sert x-ışın tayfı sergilemektedir. Patlama aşamasında sert x-ışın ışınım gücü ilk olarak artar ve ondan sonra düşer, sert x-ışınlarının tayfsal sıcaklığı düşer, Tkc < 100eV sıcaklığındaki yoğun karacisim bileşeni yumuşak xışınları halinde görünmektedir. Tayftaki belirgin düşük veya yüksek enerji kesilmesinin 39 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN olmaması, bu davranışını patlama aşamasında daha büyük bir soğurma veya optik derinliğe saçılma nedeniyle olmadığını gösterir. Bu yüzden bu davranışın kaynağı henüz anlaşılmış değildir. Kalan coşkun değişenlerin çoğu sadece sert x-ışın bileşenini göstermektedir. Bunun durağan evre sırasında veya hatta bazı kaynaklarda patlama sırasında yumuşak x-ışını bileşeninin gözlenmesindeki başarısızlıktan mı yoksa gerçekten yayınlanmadığından mı veya yumuşak x-ışınlarında gözlenememesine sebep olan düşük tayf sıcaklığından mı kaynaklandığı bilinmemektedir. Aslında bunların hepsi, genellikle patlama başlangıcı sırasında küçük genlikli yarı periyodik veya uyumlu optik salınımlar gösterirler. SS Cyg’deki ~ 8-10 s’lik atmalar patlama aşamasında fazlasıyla yumuşak x-ışınları halinde mevcutturlar, hatta onların uyumu sadece 3-5 atma periyodu boyunca sürer (Lamb, 1983). 1.4.2.3. Teori 1.4.2.3.1. X-ışın emisyonunun nitel görüntüsü Yığılan dejenere cücelerdeki x-ışın emisyonu hakkındaki temel görüş, yıldızın derin gravitasyonel potansiyel kuyusuna düşen maddenin, enerjinin büyük miktarını karşılamasıdır. Varılan enerji üretim oranı veya ışınım gücü neticesi, Lacc = GMM R = 8 × 10 32 ( M / M Θ )( R / 10 9 cm) −1 ( M / 10 −10 M Θ yl −1 ) erg s −1 (1.31) M ve R , yıldızın kütlesi ile yarıçapı ve M , kütle yığılma oranıdır. Maddenin maksimum olası şok sıcaklığı ( Tşok ) ve bu nedenle de oluşan radyasyon, 3 Tşok = Tsd = 2 × 10 8 ( M / M Θ )( R / 10 9 cm) −1 K . 8 (1.32) Tsd , serbest düşmedeki sıcaklığıdır. Diğer taraftan x-ışın emisyonu bir karacisim olarak yayınlanırsa sonuç olarak oluşan radyasyon sıcaklığı, Tkc = (4πR 2σ )1 / 4 40 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN = 3 × 10 4 ( M / M Θ )1 / 4 ( R / 10 9 cm) −3 / 4 ( M / 10 −10 M Θ yl −1 )1 / 4 K . (1.33) Bu nedenle üzerine madde aktarılan dejenere cüce bir x-ışın kaynağı ise öncelikle yumuşak veya sert x-ışını yayınlayıp yayınlamaması, kritik olarak düşen maddenin kinetik enerjisinin radyasyona dönüşmesine bağlıdır. (1.31)’den (1.33)’e kadar olan denklemler Lamb (1983)’in (1)’den (3)’e kadar olan denklemlerdir (Lamb, 1983). 1.4.2.3.2. Manyetik olmayan yıldızlar Yığılma meydana gelen, manyetik olmayan dejenere cücelerdeki x-ışın emisyon çalışmaları, pek çok yazarın hesaplamalarını içerir. Bu hesaplamalar, yığılma akışı yaklaşık olarak radyal olduğu sürece ve bresstrahlung soğuması, x-ışın emisyon bölgesinde siklotron soğumasına karşı baskın olduğu sürece, manyetik alan mevcut olsa bile uygulanabilir (Lamb, 1983). 1.4.2.3.2.1. Tayflar Manyetik olmayan dejenere cüceler üzerine madde yığılmasıyla üretilen x-ışın ve UV tayfı genel olarak üç bileşene sahiptir: 1) sıcak, şok sonrası emisyon bölgesi tarafından üretilen sert x-ışın frenleme bileşeni, 2) yıldız yüzeyi tarafından soğurulup yeniden yayınlanan frenleme fotonları tarafından üretilen yumuşak x-ışın karacisim bileşeni ve 3) şok üzerine düşen maddenin Compton ısınmasıyla üretilen ikincil radyasyon. Bu bileşenler, Şekil 1.16’da (tüm yığılma oran aralığı boyunca yayılan altı tayfı gösterir) açıkça görünmektedir. Şekil 1.17, nükleer yanma yığılma oranında meydana geldiği zaman üç benzer tayfı karşılaştırmaktadır. Düşük yığılma oranlarında τ es < 1 ’dir ( τ es , elektron saçılmasının optik derinliği) ve gözlenen sert x-ışın tayfı emisyon bölgesinde üretilenle aynıdır. Yığılma oranı artarken τ es , bir birim sınırını aşar ve tayfı aşağıya doğru yönlendirecek (indirgeyecek) Compton saçılması başlar. O zaman karacisim bileşeni, yığılan maddeyle geri saçılan ve yıldız yüzeyiyle soğurulan frenleme fotonlarından bir katkı alır. Frenleme fotonlarının Compton saçılması yapmasıyla ısınan maddenin yığılmasıyla ortaya çıkan ikincil radyasyon, sadece frenleme indirgemesi mevcut olduğu zaman önemlidir. Yığılma oranı daha da artarken bu indirgeme daha şiddetli olur. Son olarak indirgemenin birleşik etkileri ve radyasyon basıncı tarafından şokun zayıflaması nedeniyle frenleme bileşeni tamamen kaybolur. O zaman yıldız sert x-ışın kaynağı (yani tayfsal x-ışın sıcaklığı Tgöz > 2keV ) olmaktan çıkar. Şekil 1.16, manyetik olmayan dejenere cücelerdeki x-ışın emisyonunun iki önemli 41 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN özelliğini göstermektedir. İlki, yoğun karacisim yumuşak x-ışın bileşeni her zaman mevcuttur. İkincisi, yüksek yığılma oranlarındaki Compton indirgemesi, yüksek kütleli yıldızlar için bile düşük tayfsal sıcaklıklara yol açar (Lamb, 1983). 1.4.2.3.2.2. Tayfsal sıcaklık ve ışınım gücü arasındaki bağıntı Şekil 1.18, yüksek yığılma oranlarındaki tayfsal sıcaklıkta ortaya çıkan etkileyici değişimi ve tayfsal x-ışın sıcaklığı Tgöz ( ‘göz’ gözlenen kelimesinin kısaltmasıdır) ile ışınım gücü Ls (‘s’ sert x ışını anlamındadır) arasındaki belirgin bağıntıyı göstermektedir. Şekil 1.19, nükleer yanma yığılma oranında meydana geldiği zaman, bu bağıntıyı kıyaslamak için gösterilmiştir. Teki üst soldan alt sağa hareket ederken eğriler boyunca yığılma oranı artmaktadır. Bu nedenle şeklin alt sağında bulunan kaynaklar için Tgöz ve Ls parametrelerindeki artış, yığılma oranındaki düşüşe eşdeğerdir: daha küçük yığılma oranı, sert x-ışın tayfının Compton indirgemesini azalttığı için Tgöz ve Ls artmaktadır (Lamb, 1983). 42 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.16. Altı farklı yığılma oranı için 1M Θ ’li bir yıldız üzerine yığılma ile üretilen x-ışın ve UV tayfları. Eğriler, madde yığılması süresince optik elektron derinliğinin değeriyle sınıflandırılır. Kesikli çizgi Compton indirgemesi nedeniyle kesilme değişimini gösterir (Lamb, 1983). 43 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.17. Yığılma oranında nükleer yanma ile (koyu çizgiler) ve nükleer yanma olmaksızın (kesikli çizgiler) 1M Θ ’li bir yıldız üzerine madde yığılmasıyla üretilen tayfların kıyaslanması. Eğriler, madde aktarımı süresince optik elektron derinliğinin değeriyle yeniden sınıflandırılır (Lamb, 1983). 44 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.18. 0.2 − 1.2 M Θ ’li yıldızlar için Tgöz ve Ls arasındaki ilişki. Kesikli çizgiler, Ls karacisim bileşenini içerdiği zamanki bağıntıyı vermektedir (Lamb, 1983). Şekil 1.19. 0.2, 0.6, 1.0 ve 1.2 M Θ ’li ve yığılma oranında nükleer yanma olan yıldızlar için Tgöz ve Ls arasındaki ilişki. Kesikli çizgiler, karacisim bileşen dağılımı ihmal edildiğinde oluşan bağıntıyı göstermektedir (Lamb, 1983). 45 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN 1.4.2.3.3. İyonizasyon yapısı ve çizgi özellikleri 1.4.2.3.3.1. İyonizasyon yapısı Dejenere cüce x-ışın kaynaklarını çevreleyen iyonizasyon yapısı bazı yazarlar tarafından hesaplanmış, bu hesaplamalarda, küresel simetri olduğu ve soğurma için optik derinliğin küçük olduğu varsayılmıştır. Bu yazarlar tarafından kendilerinin önceki detaylı hesaplamalarına dayanan sert ve yumuşak x-ışın ışınım gücü değerlerini alarak yaptıkları hesaplamalar göstermiştir ki karacisim yumuşak x-ışın akısı, ikilinin tipik aralığıyla (ikisi arasındaki uzaklık) kıyaslandığında büyük dış mesafelerde H ve He’yi iyonize etmektedir. Yüksek kütleli yıldızlar ve düşük yığılma oranları için frenleme sert x-ışın akısı dikkate değer dış mesafelerde ağır elementleri iyonize etmektedir (Lamb, 1983). 1.4.2.3.3.2. Emisyon çizgileri Dejenere cüce x-ışın kaynaklarının x-ışın emisyon bölgesindeki sıcaklıkları, önemli eşdeğer genişliklerle ~ 7 keV ’ta Fe’yi içeren termal emisyon çizgilerini üretmek için yeteri kadar ( > 10keV ) yüksektir. Emisyon çizgileri, x-ışın emisyon bölgesi üzerinde yığılan maddedeki floresan olayı ile de üretilebilir. Floresan olayında yüksek enerjili x-ışın fotonları ortamdaki atomlar ile çarpışarak daha düşük enerjili fotonlar halinde yeniden yayınlanırlar. Floresan emisyon çizgileri, x-ışınlarının emisyon bölgesini çevreleyen yıldız yüzeyi, disk yüzeyi ve hatta eş yıldızın yüzeyi ile çarpışmasıyla üretilebilmektedir. Emisyon çizgileri, termal Doppler genişlemesi, Compton saçılması ve toplu akış hızları nedeniyle Doppler genişlemesi tarafından genişleyebilmektedir (Lamb, 1983). 1.4.2.3.3.3. Soğurma çizgileri Yazarların analitik hesaplamalarına göre, yığılma oranı yaklaşık 3 × 10 −3 M E ’yi aştığı zaman, güçlü elementlerin iyonizasyon kenarlarındaki optik soğurma derinliği hızlı bir şekilde artar. Buradaki M E Eddington kütle aktarım oranı olup M E = 5.6 × 10 20 ( R / 5 × 10 8 cm) gs −1 değerindedir. Ayrıca bu hesaplamalar, soğurmanın büyük bir kısmı göreceli olarak yıldızdan uzakta meydana gelirken, Compton saçılmasının ve varılan sert x-ışın tayfının indirgemesinin yıldıza yakın meydana geldiğini de göstermektedir. Böylece indirgeme miktarı, yıldız etrafında yığılan maddenin dağılımına daha az hassasken soğurma miktarı ise daha çok hassastır (Lamb, 1983). 46 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.20. Foto-soğurmalarının etkileri göz önüne alınarak 0.090 M E ’lik ( τ = 6 ) bir yığılma oranında 1M Θ ’li yıldız tarafından üretilen x-ışın ve UV tayfı (Lamb, 1983). 1.4.2.3.3.4. Tayflar Bazı yazarlar, üç farklı yığılma oranı için 1.0 M Θ ’li bir yıldız tayfının detaylı nümerik hesaplamaları üzerine çalışmıştır. Bu hesaplamalar, atom fiziğini dikkatli kullanmayı gerektirir ve büyük soğurma optik derinlikleri için bile geçerlidir. Şekil 1.20 ve 1.20’de, τ es = 6 ile τ es = 10 için tayf sonuçları gösterilmiştir. O VIII (0.87 keV), Si XIV (2.7 keV), Fe XXI-XXVI (8.2 - 9.3 keV) ve emisyon çizgileri nedeniyle K kenarlarının soğurulması; O VIII’nın K α çizgileri (0.65 keV), Si XIV (2.0 keV) ve Fe XXV (6.7 keV) nedeniyle Compton saçılması tarafından genişleme not edilmiştir (Lamb, 1983). 47 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN Şekil 1.21. 0.15M E ( τ = 10 ) yığılma oran değeri için Şekil 1.20’nin aynısı (Lamb, 1983). 1.4.2.3.4. Nükleer yanma 1.4.2.3.4.1. Manyetik olmayan yıldızlar Manyetik olmayan dejenere cücelerde meydana gelen x-ışın emisyonundaki nükleer yanma etkileri yazarlar tarafından tartışılarak ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Yığılan madde, sıcak x-ışın emisyon bölgesinde yanmaz, fakat yıldızın kılıfının çok daha derinlerinde yanabilir. Böylece serbest kalan enerji yıldız yüzeyine taşınır ve yumuşak xışınları halinde karacisim akısını arttırır. Bu yumuşak x-ışın fotonlarının akısı, ters Compton saçılmasıyla x-ışın emisyon bölgesini soğutur. Sonuç olarak çoğu kez sert x-ışın ışınım gücü, nükleer yanma yokluğunda olabileceğinden daha az büyüklük mertebesindedir, sert x-ışın tayfı daha yumuşaktır ve yumuşak x-ışın ışınım gücü, sert xışın ışınım gücünün 100 katı olabilir. Şekil 1.17, 1M Θ ’li yıldız için yığılan madde yığılma oranında yandığı zaman ve yanmadığı zamanki x-ışın tayflarını kıyaslamaktadır. Üç tayf, tüm yığılma oran aralıklarının kapsamaktadır. Şekil 1.19, nükleer yanma yığılma oranında meydana geldiği zaman Tgöz ve Ls arasındaki bağıntıyı göstermektedir. Bu eğriler nükleer yanma olmadığı varsayılan Şekil 1.18’deki eğrilerle kıyaslanabilir (Lamb, 1983). 48 BÖLÜM 1 – GİRİŞ İhsan BARGAN 1.4.3. Cüce novaların patlama ve durağan durumundaki teorileri İkili sistemin arasındaki mesafe oldukça küçük ise (ikincil yıldızın çapından küçük ise) gravitasyonel kuvvetten dolayı büyük bir gel-git kuvveti meydana gelir ve her bir yıldız aşırı periyodik hızlarından dolayı yüksek bir açısal momentuma sahip olurlar. İki yıldızın arasındaki mesafe sınırlı olup, bu sınır aşıldığında yoğun yıldız olan birincil üzerine kütle transferi başlar ve birincili çevreleyen disk bölgesinde yoğunlaşır. Kütle diskin en dış tabakalarına akar ve sıcak noktanın oluşmasına neden olur. Sıcak noktanın ışınım gücü ikincil yıldızın kütle transfer oranına bağlıdır ve çoğu kez sabittir. Ancak, birincil etrafında oluşan diskin dağılımı her yerde aynı (homojen) değildir. Bu dağılımın kararlı olabilmesi için kütle transferinin ya çok yüksek ya da çok düşük olması gereklidir. Orta seviyede olduğunda disk, her iki denge durumu arasında ani geçiş yapmaya zorlanır. Coşkun değişenlerde sert ve yumuşak x-ışını salma durumlarına göre iki çeşit kütle akım geometrisi oluşturulmuştur. Birincile akan madde hızlı periyodik hareketleri nedeniyle yığılma diskinde aşırı yayılmaya zorlanır ve böylece yığılma diskinde x-ışını üretilir. Diğer durum ise, kütlenin ikincil yıldız üzerine hızlı bir şekilde akması kütlenin kinetik enerji kazanmasına neden olur ve bu enerji yığılma diskinde serbest kalmasıyla kuvvetli şoklar meydana getirir. Bunun sonucunda da etrafa x-ışınları yayılır. Bu yumuşak ve sert x-ışın yayılımları kütle akım pozisyonu ve miktarına göre değişebilmektedir (Esenoğlu, 2010). 49 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN BÖLÜM 2 YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ Çeşitli tayf bölgelerinde yapılan çalışmalar sonucunda sisteme ait elde edilen özellikler Çizelge 2.1’de verilmiştir. Çizelge 2.1. Yapılan tüm çalışmalar sonucunda YZ Cnc sistemi için bulunan özelliklerin özeti YZ Cnc Sistem Özellikleri Yörünge periyodu Pyör 2.0832 ± 0.0480 saat (2) ~2.086 saat (5) Optik ve UV geçişlerde 2.08 saat (7) X-ışın geçişlerinde 2.21 saat (7) 2.086176 saat (11) 2.0832 saat (14) Sağ açıklığı α 08 sa10 dk 56.63 s (1) Dik açıklığı δ + 28 08′33.5′′ (1) YZ Cnc sisteminin uzaklığı d 320 ± 40 pc (3) 222 +−50 42 pc (4) 130 pc (10) 265 pc (14) X-ışın ışınım gücü L x (0.1-10 keV) 1.4 × 10 32 erg s −1 (5) Soğurulma göz önüne alınmadan (0.1-2.5 keV) 31 erg s −1 (10) 0.24 +−00..05 06 × 10 Kütle oranı q = M 2 / M 1 0.226 ± 0.005 (6) Radyal hız ν 89 ± 5 km s −1 (6) Eğim i < 60 (6) ~ 30 − 35 (5) 41 (14) Dairesel hız κ 41 ± 20 km s −1 (6) 50 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN Tipi SU UMa Görsel parlaklığı V Durağanda ~14.5 kadir (8) Patlamada ~10.5 kadir (8) Beyaz cüce (birincil) kütlesi M 1 0.8M Θ (14) İkincil kütlesi M 2 (0.176 ± 0.038) M Θ (9) Beyaz cüce (birincil) yarıçapı R1 6.19 × 10 8 cm (15) İkincil yarıçapı R2 (0.216 ± 0.016) RΘ (9) Uzaklık modülü m − M 7.54 ± 0.29 kadir (9) Optik parlaklık M J 5.64 ± 0.29 kadir (9) Yakın kızılötesi parlaklığı M H 5.40 ± 0.29 kadir (9) Mutlak parlaklık M K 5.31 ± 0.29 kadir (9) Hidrojen kolon yoğunluğu N H 21 2 +−23 cm −2 (10) 2 × 10 8 +−20..02 × 1019 cm −2 (5) X-ışın akısı Fx Soğurulma göz önüne alınmadan (0.1-2.5 keV) −11 Fx = 0.12 +−00..03 erg cm −2 s −1 (10) 03 × 10 Soğurulma göz önüne alınarak (0.1-2.5 keV) Fx = 0.29 × 10 −11 erg cm −2 s −1 (10) (0.2-10 keV) (9.24 ± 0.4 ) × 10 −12 erg s −1 cm −2 (5) Sayım oranı (50-201 kanal) 0.249 ± 0.014 sayım s-1 (11) (50-201 kanal) 0.27 sayım s-1 (13) (50-201 kanal) 0.1 sayım s-1 (12) Etkin sıcaklık Te 23000 K (14) Yığılma oranı M 1 × 10 −10 M Θ yl −1 (14) Beyaz cücenin akıya katkısı %24 (14) Diskin akıya katkısı %76 (14) Metal bolluğu (Güneş) 1.5 ± 0.1 (5) Bolometrik akı (1.21 ± 0.05) × 10 −11 erg s −1 cm −2 (5) Parantez içindeki sayılar referans numaralarıdır. Sayılara karşılık gelen referanslar: (1), Heasarc arşivi NASA; (2), Shafter ve Hessman (1988); (3), Harrison ve ark. (2003); (4), Thorstensen (2003); (5), Hakala ve ark. (2004); (6), Patterson ve ark. (2005); (7), Warner (2004); (8), Zhao ve ark. (2005); (9), Knigge (2006); 51 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN (10), Eracleous ve ark. (1991); (11), Verbunt ve ark. (1999); (12), Bortle (1990); (13), van Teeseling ve Verbunt (1994); (14), Urban ve Sion (2006); (15), Lynden-Bell ve O’Dwyer (2001)’deki bağıntılardan R1 bulunmuştur. 2.1. YZ Cnc (Cancri – Yengeç) 2.1.1. YZ Cnc’nin genel görünüşü YZ Cnc, von Arend (1952) tarafından yaklaşık 60 yıl önce keşfedilmiştir (Pezzuto ve ark., 1992) fakat SU UMa cüce nova sınıfına ait olduğu daha sonra Patterson (1979) tarafından belirlenmiştir ve yazar bu sistemin ışık eğrisinde süper tümsekleri keşfetmiştir. Yörünge periyodu 2.0832 ± 0.0480 saattir (Shafter ve Hessman, 1988). Koordinatları sağ açıklık α = 08 sa10 dk 56.63 s ve dik açıklık δ = +28 08′33.5′′ şeklindedir (Heasarc arşivi, NASA). Harrison ve ark. (2003), HST FGS paralaks gözlemlerini kullanarak YZ Cnc’ye 320 ± 40 pc’lik bir mesafe belirlerken, Thorstensen (2003), yer merkezli paralaks ölçümlerinden 222 +−50 42 pc’lik bir uzaklık değeri elde etmiştir. Yazarlar x-ışın ışınım gücünü 1.4 × 10 32 ergs −1 olarak ölçmüşlerdir (Hakala ve ark., 2004). Cüce nova YZ Cnc’nin M 2 / M 1 kütle oranı q = 0.226(5) , beyaz cücenin dikine (radyal) hızı ν 1 = 89(5)km / s , eğimi i < 60 ve beyaz cücenin dairesel hızı K 1 = 41(20)km / s olarak hesaplanmıştır (Patterson ve ark., 2005). Hızlı optik ve morötesi geçişlerde gözlenen tipi “cüce nova”, yörünge periyodu 2.08 saat ve daha uzun periyotlardaki cüce nova salınımı ~90 s olmuştur. X-ışınlarında hızlı salınımlardaki tipi yine “cüce nova” yörünge periyodu 2.21 saat, hızlı salınım periyodu 222 s’dir (Warner, 2004). YZ Cnc iki tür patlama gösterir, durağan aşamada ~14.5 kadir ve patlama aşamasında ~10.5 kadir değerinde görsel büyüklüğe sahiptir. Bununla birlikte tepeden tepeye 0.75 kadir olan büyük titreşme genliğinden dolayı en aktif coşkun değişenlerden biridir. Yaklaşık 11.3 günlük çok kısa bir yinelenme zamanı vardır (Zhao ve ark., 2005). Knigge (2006), başka yazarlar ve kendisi tarafından oluşturulan empirik ve teorik denklemleri kullanarak süper tümsek periyotlarından tahmini olarak hesaplanmış yörünge periyodunu 2.0832 saat, ikincil yıldız kütlesini M 2 = (0.176 ± 0.038) M Θ , ikincil yıldız yarıçapını R2 = (0.216 ± 0.016) RΘ değerlerinde bulmuştur ve bu tahmini değerler bağımsız olmayıp R2 / RΘ = 0.2361Pyör 2/3 makaledeki (6) numaralı denklem olan ( M 2 / M Θ )1 / 3 ile ilişkilidir. Yörünge periyodu 2.083 saat ve uzaklık modülü m − M = 7.54 ± 0.29 kadir olarak hesaplanmıştır. Yazar, JHK parlaklık 52 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN değerlerini CIT sisteminden optik parlaklığı M J = 5.64 ± 0.29 kadir, yakın kızılötesi parlaklığı M H = 5.40 ± 0.29 kadir, mutlak parlaklığı ise M K = 5.31 ± 0.29 kadir olarak almıştır. 2.1.2. Optik gözlemler Woods ve ark. (1992), 19 ve 20 Kasım 1988’de YZ Cnc’nin ortalama optik parlaklığını belirlemek için (Şekil 2.1) verilen grafiği kullanmışlar ve optik ve IUE (International Ultraviolet Explorer - Uluslararası UV Keşfi) gözlemlerinin zamanlarını bu grafik üzerinde işaretlemişlerdir. Optik verilerin patlama öncesinde ve patlama sırasında alındığı sonucuna varmışlardır. IUE gözleminin ise optik maksimumdan sonra yapıldığı açıktır. Radyal hızları belirlemek için Shafter ve Hessman (1988) tarafından bulunan Pb = 0.0868 gün olan ikili periyodunu almışlar ve Shafter, Szkody ve Thorstensen (1986) tarafından tanımlanan metodu kullanmışlardır. Bu metotta emisyon çizgilerinin kollarını kullanmışlar; bu kolların, beyaz cüceye yakın olan yüksek hızdaki maddeden kaynaklandığını ve çizgi merkezinden daha kesin olarak beyaz cüce hızını belirttiğini ifade etmişlerdir. He I λ 4471 için ~ 1800kms −1 ve Hγ için ~ 2700kms −1 ’de iki Gaussian arasındaki ayrışmalarda minimum χ 2 bulmuşlardır. Bununla birlikte kırmızıdan maviye radyal hız geçiş fazı (Heliosentrik Julian Date) HJD 2 447’de 488.0495 ± 0.0060 olarak bulmuşlardır ki bu sayının hatası başlıca optik gözlemlerin döneminin IUE gözlemlerininkine dönüştürülmesinden dolayıdır. Pezzuto ve ark. (1992), ayrıntıları Çizelge 2.2’de verilen gözlemleri sonucunda YZ Cnc’nin optik bant hız fotometrisi güç tayfında ve 11 Mart 1989’daki periyodogramında 26 s’lik cüce nova salınımları (hızlı parlaklık artışları) bulmuşlardır. Sistemin optik dalgaboylarında alınmış bir görüntüsü Şekil 2.2’de görülebilir. 53 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN Şekil 2.1. YZ Cnc’nin AAVSO’dan alınmış Kasım 1988 gözlem verisidir. IUE gözlem zamanı noktalı çizgilerle sınırlanmıştır. Makalede kullanılan optik gözlemlerin zamanları düz çizgilerle sınırlanmıştır (Woods ve ark., 1992). Şekil 2.2. YZ Cnc’nin optik dalgaboyundaki görüntüsüdür, sistem yuvarlak içine alınarak gösterilmiştir (Heasarc arşivi, NASA). 54 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN Çizelge 2.2. Gözlem bilgisi. AAVSO verilerinden ışık eğri fazı (Pezzuto ve ark., 1992) Yıldız Tarih Başlangıçta JD Veri Örnekleme Işık Eğri Hedef Kıyas (g/a/y) UT (saat) (-2447000) noktaları Zamanı(s) Fazı sym s-1 YZ 10/03/89 21.9842* 596.4160 512 10 m 2030 2473 Cnc 11/03/89 20.8225 597.3676 1024 10 d (~mak) 2645 1739 12/03/89 19.8597 598.3275 738 10 d 3876 2432 17/02/90 21.6365* 940.4015 1000 8 d 6832 13040 (* simgesi, UT hedef yıldızı işaret eder, d= iniş fazı, m=orta faz) Yz Cnc 5 Ekim 2002’de XMM-Newton kullanılarak gözlenmiştir. XMM-Newton gözlemlerinden önce, AAVSO tarafından elde edilen gözlemler, YZ Cnc’nin iki hafta boyunca patlama halinde olduğunu göstermiştir. XMM-Newton gözlem gününde alınan AAVSO gözlemi CCD V bandı, YZ Cnc’nin durağan haliyle tutarlı ve 15.2 kadir değerini vermektedir (Hakala ve ark., 2004). Zaman çözünürlüğü 12 s olan R bandı (Bessell filtresi) verisi, Atina Ulusal Gözlemevi Kryoneri istasyonunda 1.2 m’lik teleskopla 9 Ekim 2002’de (XMM-Newton gözleminden 4 gün sonra) elde edilmiştir. Toplamda ikili yörüngenin 0.9’unu kapsayan 390 CCD görüntüsü alınmıştır. Bir kıyaslama yıldızı görüş alanı içerisinde yer aldığından diferansiyel fotometri elde edebilmişlerdir. Görüntüleri standart yöntemle indirgemişlerdir. Bununla birlikte YZ Cnc’nin AAVSO gözlemleri XMM-Newton gözlemlerinden 1-2 gün sonra alındığından sistemin parlamaya başladığı dönemi içermektedir ve R bandı gözlem gününde sistem parlaklığı V= 12.2’ye ulaşmıştır (Hakala ve ark., 2004). 2.1.3. X-ışın gözlemleri Cordova ve Mason (1984), 8 Nisan 1979’da yaptıkları gözlemde 0.050 ± 0.007 sayım s-1’lik bir Einstein IPC sayım oranını 1779 s’de elde etmişlerdir. Bu sırada sistemin görsel parlaklığının 14 kadir olduğunu ifade etmişlerdir. Periyot aralığı olarak 75-95 s alarak yaptıkları analizlerde olumlu sonuç elde edemezken aralığı geniş aldıklarında 222 s’lik bir değerde periyot tespit etmişlerdir. Tayf analizi sonuçları hakkında herhangi bir bilgi vermemişlerdir. Eracleous ve ark. (1991), 8 Nisan 1979’da Einstein orantılı sayaç görüntüleyicisiyle gözlenen YZ Cnc’nin tekrar işlenmiş ham verilerini, optik olarak ince ısısal bremsstrahlung tayfıyla eşleştirerek tayfsal x-ışın parametrelerini belirlemişlerdir. Veriler, 0.16 – 4.47 keV enerji aralığını kapsayan 3′ yarıçap değerindeki bir daireden toplanmıştır. Yapılan gözlem sonucu sistemin uzaklığı 130 pc olan bir cüce nova olduğu sonucuna 2 varmışlardır. Buldukları tayfsal parametreler ve tahmini ışınım gücü ise; χ min = 1.44 , 55 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN +23 −2 21 , soğurulma hesaba katılmadan kT = 1.2 +∞ − ∞ keV, hidrojen yoğunluğu N H = 2 − 2 × 10 cm −11 gözlenen akı (0.1 – 3.5 keV aralığında) Fx = 0.12 +−00..03 ergcm −2 s −1 , soğurulma göz 03 × 10 önüne alınarak akı değeri aynı enerji aralığında Fx = 0.29 × 10 −11 ergcm −2 s −1 ve aynı enerji aralığında soğurulma göz önüne alınmadan hesaplanan ışınım gücü −1 31 değerlerindedir. Bunun yanında kaynak oldukça serttir (sert x L x = 0.24 +−00..05 06 × 10 ergs ışını fotonlarının yumuşak x ışını fotonlarına oranı 1’den büyüktür). Elde edilen kolon yoğunluğu değeri Lyα çizgisi kullanılarak Güneş’ten 1 kpc uzaklıktaki sistemler için elde edilen kolon yoğunluğu-uzaklık ilişkisi ile de uyumludur. Ayrıca 21 cm çizgisinin ölçümlerinden elde edilen HI kolon yoğunluğu değeri ile de uyumludur ki bu sonuçta soğurmanın tamamen yıldızlararası ortamdan kaynaklandığını göstermektedir. X-ışın ışınım gücü geç tip yıldızlardaki koronal x-ışın emisyonundan oldukça büyüktür. Bu son derece, büyük x-ışın emisyonunun yığılmadan olduğunu ve de eş yıldızın koronasından çok küçük bir katkının geldiğini gösterir. Verbunt ve ark. (1999), ROSAT X-ışın Teleskobu PSPC (Trümper ve ark., 1991) ile aynı anda yüksek çözünürlüklü kamera (HRI, David ve ark., 1995) kullanarak iki tam patlama aşamasını kapsayan, 6 ile 24 Nisan 1998 tarihleri arasında yaptıkları parça parça gözlemlerden toplamda iki günlük gözlem verisi elde etmişlerdir. Veri indirgemesini, EXSAS Genişletilmiş Bilimsel Analiz Sistemi (Zimmermann ve ark., 1996) ile yapmışlardır. YZ Cnc’yi, nokta gözlemde tespit etmişler ve sayım oranını (50-201 kanallar arası) 0.249 ± 0.014 sayım s-1 olarak belirlemişlerdir. Patlama verisi için her bir ROSAT yörüngesindeki ortalama sayım oranını belirlemişler, durağan evrelerde yüksek sayım oranı elde etme için 256 s’lik paketlemeler (bins) kullanmışlardır. Işık eğrisinde durağan ve patlama aşamasının her ikisinde de önemli değişim mevcut olmakla birlikte normal patlamaların erken evrelerinde değişim uzun süreli düşüşle baskın olmuştur. Yörünge değişimi herhangi bir patlama verisinde bariz değildir. Durağan aşamada, verilen bir yörünge fazındaki akı düzeyi tüm değişim kadar değişmiştir. Yazarlar 0.086924 günlük yörünge periyoduyla ışık eğrisini katlamışlar fakat durağan veya patlama aşamasında önemli bir değişim bulamamışlardır. istemin uydu ile gözlemi sırasında optik gözlem sonuçlarını gösteren ışık eğrisi Şekil 2.3’te görülmektedir. Küçük noktalar göz ile yapılan tahminleri gösterir; büyük semboller CCD ölçümlerini gösterir. Şekilde, HRI sayım oranları (sağdaki logaritmik ölçek) haç şeklinde gösterilmiştir, yatay ve dikey uzunluklar sırasıyla gözlem periyodunu ve 1 − σ hata aralığını göstermektedir. 56 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN Şekil 2.3. Nisan 1998’de YZ Cnc’nin optik ve x-ışın ışık eğrisi (Verbunt ve ark., 1999) ROSAT PSPC ile nokta kaynak gözlemleri van Teeseling ve Verbunt tarafından, 3 Nisan 1991’de optik patlama maksimumundan hemen önce 2452 s boyunca 0.641 sayım s-1’lik ve 7-11 Ekim 1993’te sistem durağan evrede iken 1869 s boyunca 0.464 sayım s-1’lik sayım oranları (50-201 kanalda) bulunmuştur. Yazarlar 1991 verisine en iyi uyan tayf modelini χν2 = 1.86 (16 dof) ile Mewe olarak bulmuşlardır. Model bağımlı olarak buldukları galaktik soğurma katsayısı n H = (8.4 −+10..08 )x1019 cm-2, sıcaklığı T = 3.2 +−10..89 keV ve sistemin uzaklığını 290 parsek alarak ışınım gücünü ( ) L = 8.6 +−00..64 x10 31 erg s −1 bulmuşlardır. İkinci veri setine ise hem Mewe hem de ısısal frenleme mekanizmaları uyum sağlamıştır. Mewe model eşleşmesi için χν2 = 0.78 (16 dof) olarak galaktik soğurma katsayısı n H = (5.3 +−11..23 )x1019 cm-2, sıcaklığı T = 2.0 +−00..94 keV ve sistemin uzaklığını 290 parsek alarak ışınım gücünü L = (5.6 +−00..46 )x10 31 erg s −1 bulmuşlardır. Aynı veri setine ısısal frenleme modelini uyguladıklarında elde ettikleri değerler ise şöyle olmuştur : χν2 = 1.06 (16 dof), n H = (7.9 +−12..81 )x1019 cm-2, T = 3.2 +−10..27 keV ve L = (6.1+−00..57 )x10 31 erg s −1 . Yaptıkları analizlere dayanarak yazarlar sistemdeki x ışınlarının ya çok genişlemiş ve yığılma diski kadar sıcak bir sınır tabakasından geldiğini ya da sınır tabakasının önemli kısmının yıldız rüzgarları ile yok olduğunu söylemektedirler.Yazarlara göre bu x ışınlarını yayınlayan ortam sınır tabakasından ziyade yığılma diski olmalıdır ki bu sonuç cüce novalardan yayınlanan x ışınlarını açıklayan teorik modellemelerle uyumsuzdur (van Teeseling ve Verbunt ve oradaki ref., 1994). 27 Ekim ve 13 Kasım 1983 arasında EXOSAT LE (Düşük Enerji detektöründe) (3000 Lexan filtresi ile) gözlenen sayım oranları, durağan sırasında yaklaşık 0.01 sayım s-1 57 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN ve patlamada 4 faktör daha düşük olmuştur. N H = 1019 − 10 20 cm −2 aralığında farzedilen kolon için 0.1 sayım s-1’lik bir HRI sayım oranı, EXOSAT LE (3000 Lexan) için 0.02-0.01 sayım s-1’lik bir sayım oranını göstermektedir. Yazarlar varsayılan kolona bağlı olarak, EXOSAT gözlemlerinin böylece hem ROSAT PSPC tarafından gözlenmiş olan daha yüksek x-ışın ışınım gücüyle ve hem de ROSAT HRI’nin biraz daha düşük ışınım gücü ile uyumlu olduğunu ifade etmişlerdir (Verbunt ve ark., 1999). Şekil 2.3’deki optik ışık eğrisi için Verbunt ve ark., (1999), JD 2450912 (8 Nisan 1998) ve JD 2450921 (17 Nisan 1998) ’de meydana gelen sıradan patlamaların maksimumlarını, JD 2450930 (26 Nisan 1998) civarındakinin de bir süper patlama maksimumunu gösterdiğini ifade etmişlerdir. Yazarlar, optik ışık eğrileriyle ROSAT x-ışın sayım oranları karşılaştırıldığında Şekil 2.3 için üç özellik belirtmişlerdir. Birincisi, HRI sayım oranlarının, optik patlamalar sırasında durağan aralıklardakinden daha düşük olduğu, ikincisi, dahil ettikleri her iki durağan aralıktaki sayım oranlarının ikinci aralık için daha düşük olduğu ve üçüncüsü ise dahil ettikleri her iki patlamada sayım oranlarının ikinci patlamada daha düşük olduğudur. HRI’ın enerji kanalları üzerindeki fotonlarının dağılımı patlama sırasında, durağan evre sırasında yapılan gözlemler ile aynı olmuştur. Sonraki patlama (10 ve 18 Nisan) sırasındaki gözlemler ile ilk patlama (8 ve 16 Nisan) sırasındaki gözlemler için elde edilen dağılımın kıyaslaması, x ışınlarındaki düşüşün marjinal olarak daha düşük enerjilerde daha az olduğunu göstermiştir. Bu bulgular doğrultusunda patlama aşaması sırasında HRI sayım oranlarındaki değişiklik Verbunt ve ark. (1999) tarafından başlıca keV fotonları yayan gazın miktarındaki değişikliğe bağlanmıştır, bu miktarın durağan evre sırasında kademeli, patlama başlangıcında daha etkili ve patlama ilerledikçe tekrar kademeli olarak düştüğünü ifade etmişlerdir. Verbunt ve ark. (1999) morötesi kaynağın sürekli tayfı ve yeryüzü arasında var olan değişken soğurma kolonu açısından YZ Cnc’deki morötesi rezonans çizgi profillerindeki belirgin değişimin x-ışın akısında meydana gelen çok daha az belirgin değişimle karşılaştırılabilir olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Kozmik bolluklu soğuk bir gaz için, ≤ 10 %’luk yörünge zaman ölçeklerindeki x-ışın değişkenliğinde üst limit kolondaki N H ≤ 10 20 cm −2 ’lik bir üst limite karşılık gelmektedir. Hakala ve ark. (2004), elde ettikleri EPIC PN X-ışın tayfından ki bu Şekil 2.4 verilmektedir, tayfın şeklinin tipik bir cüce nova tayfı gibi olduğunu görmüşlerdir. Bu tayfı, soğurulmuş (basit nötr soğurucu) tek sıcaklıklı ısısal plazma modeliyle eşleştirmişlerdir: bu kötü bir uyum vermiştir, χν2 = 4.95 (578 dof). Bundan sonra iki ve üç sıcaklıklı plazma modellerini denemişler, sırasıyla χν2 için 1.87 (576 dof) ve 1.47 (575 58 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN dof) değerleri ile daha iyi bir uyum elde etmişlerdir. Ardından teorik tayf modelindeki metal bolluğu değerlerini Güneş değerlerinden başlayarak değişime bırakmışlar ve 1.5 güneş bolluğuyla χν2 =1.37’lik (573dof) bir uyum elde etmişlerdir. Kısmi örtme bileşeniyle nötr soğurma modelini uyguladıkları zaman, uygun küçük bir düzelme olmuştur (bir f testi kullanılarak %99.4 düzeyinde daha iyi, χν2 =1.35 (571dof)). Güç yasasıyla dağılım gösteren emisyon miktarlı, çoklu sıcaklıklı teorik modelle tayfı eşleştirdikleri zaman çok benzer bir uyum bulmuşlardır (XSPEC’te Cemekl, χν2 =1.37, 574dof). Çizelge 2.3. YZ Cnc’nin XMM-Newton gözleminden gözlem özellikleri (Hakala ve ark., 2004) Kamera A / B /C Filtre / * Gözlem tarihi Gözlem Süresi (s) EPIC PN tam çerçeve ince 35506 EPIC MOS tam çerçeve ince 36837 EPIC RGS tam çerçeve ince 36977 hızlı UVW1 29700 V 09.10.2002 * 1 sa 50 dk OM Optik (A:Gözlem görüş alanı (EPIC MOS, PN ve RGS için)/ B: Veri alım hızı(OM için)/ C: Gözlem bandıdır) (Optik için) Hakala ve ark. (2004), YZ Cnc sisteminde UV ışınlarının x-ışını fotonlarından 100 s sonra yayınlandığını tespit etmişlerdir ve bu ters bağıntının önemi üzerinde durmuşlardır. Çünkü bu tür başka sistemlerde (örn. VW Hyi) UV değil x-ışınlarının yayınlanma zamanında gecikme olduğuna ilişkin gözlemler vardır ve bu beyaz cüce etrafında sınır tabakasından kaynaklanan korona modeli ile açıklanmaktadır. Çizelge 2.4. Nötr soğurma modeliyle üç-sıcaklıklı termal plazma modeli kullanılarak birleşik EPIC PN tayfları için uyumu (Hakala ve ark., 2004) NH 8 +−20..02 × 1019 cm −2 kT1, kT2, kT3 (keV) 0.7 +−00..55 , 2.0 +−00..12 , 8.3 −+00..55 Metal Bolluğu (Güneş) 1.5 ± 0.1 Gözlenen Akı (0.2-10 keV) (9.24 ± 0.4) × 10 −12 erg Bolometrik Akı (1.21 ± 0.05) × 10 −11 erg s −1 cm −2 s −1 cm −2 59 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN Şekil 2.4. YZ Cnc EPIC PN tayfının üç-sıcaklıklı model ile eşleşmesi (Hakala ve ark., 2004). Ayrıca Şekil 2.4’teki uyuşmaya göre artıkları da göstermişlerdir: artıklar Fe Kα çizgisi etrafında belirgindir. Bilhassa 6.7 keV çizgisi, modele göre daha yüksek enerjilerde ortaya çıkmaktadır. Bu çizgiyi model uyumu sağlama çalışmasında kırmızıya kaymayı serbest bırakarak daha fazla inceleyip enerji aralığını 5-8 keV ile sınırlamışlardır. 1200 km/s’lik bir maviye kayma ile önemli ölçüde daha iyi bir uyum ( χν2 =1.18, 62dof) elde edilirken sıfır kırmızıya kayma ile kötü bir uyum ( χν2 =2.31 63dof) elde etmişlerdir. (% 90 güvenilirlik seviyesinde aralık -1100 ile -1500 km/s’dir). Modele 6.4 keV’ta bir Gauss çizgisi gibi herhangi bir floresan çizgisi eklediklerinde bu, modeli (%90 güvenilirlik seviyesinde 35 eV, 15-53 eV eşdeğer genişlik verilerek) daha iyi bir uyuma ulaştırmıştır ( χν2 =1.04 61dof). Olayları yörünge periyoduna göre fazlara ayırmışlar ve dört adet faza göre çözülmüş tayf elde etmişlerdir: bunların hepsi maviye kayma göstermiş fakat hata limitleri içerisinde kayma hızlarında önemli bir fark görmemişlerdir. Bu maviye kaymanın fiziksel olmadığını ve aletin ayar etkileri nedeniyle olduğunu göz önüne almışlardır. Nitekim birleşik EPIC MOS verilerini yukarıda anlatılan şekildeki gibi incelemişlerdir. En iyi maviye kayma değeri -630 ile +340 km/s hız aralığı için %90 güvenilirlik seviyesinde sıfıra yakındır. Bu nedenle EPIC PN ve MOS arasındaki 6.7 keV çizgisi için kırmızıya kaymadaki fark 2σ ’dan daha az olmuştur. EPIC PN verilerindeki bu gibi “aletsel maviye 60 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN kayma etkileri” daha önce rapor edilmemiştir (Frank Haberl, özel konuşma). Yazarlar, “Eğer biz maviye kaymayı bir fiziksel süreç sonucu olarak gözlemliyorsak bu büyük olasılıkla diskten dışarı doğru bir akımın olduğunu ortaya koyar, bu da diskten kaynaklanan bir rüzgar veya jettir” ifadesini kullanmışlardır. Hakala ve ark. (2004), YZ Cnc’nin nispeten düşük bir eğime sahip olduğunu ( i ~ 30 − 35 ) ve daha büyük eğimli sistemlerin daha düşük maviye kaymalar göstermesi beklendiğini belirtmişlerdir. Yazarlar, Harrison ve ark. (2003)’nın, HST FGS paralaks gözlemlerini kullanarak YZ Cnc için verdikleri 320 ± 40 pc’lik mesafeyi ve Thorstensen (2003)’in, yer merkezli paralaks ölçümlerinden elde ettiği 222 +−50 42 pc’lik uzaklık değerini göz önüne almışlar ve xışın ışınım gücünün ortalama 300 pc’lik bir mesafeden geldiğini varsayarak, yaklaşık olarak 1.4 × 10 32 ergs −1 değerinde bir ışınım gücü hesaplamışlardır (Hakala ve ark., (2004). Hakala ve ark. (2004), x-ışın RGS tayfındaki en belirgin özelliğin 0.65 keV’taki bir emisyon çizgisi olduğunu ve bunun da O VIII Lyman α olduğunu belirtmişlerdir. Yazarlar, sinyal/gürültü oranı nispeten düşük olmasına rağmen Fe XVII (0.73keV), Fe XIX,XX (0.73keV), Fe XI (1.02keV) ve Fe XXIV (1.16keV) içeren diğer emisyon çizgileri için kanıtlar olduğunu ve bu gibi farklı iyonizasyon değer aralıklarının sistemde farklı sıcaklıklı bölgeler olması gerektiğini gösterdiğini ki bunun da EPIC verisinin tayfının çok sıcaklıklı bir model ile temsil edilmesini açıklayacağını belirtmişlerdir. 2.1.4. Morötesi (UV) gözlemler Hakala ve ark., (2004), zaman değişiminin daha detaylı gözlemini yapmak için 0.24 keV enerji bandında bir ışık eğrisi elde etmişlerdir. Standart Lomb-Scargle güç tayf analizlerini kullanmışlardır. Lomb-Scargle metodu, aralıklı bozuk verilerde periyodik sinyalleri seçip çıkarmak ve bunlara değer biçmek için kullanılan bir metottur. Işık eğrisinde en belirgin tepeyi 0.11 gün (9300 s anında) olarak tespit etmişlerdir. İkinci bir yaygın özelliği 7000 s’de görmüşlerdir. Bu tepelerin 35 ks’lik gözlem süresi nedeniyle oldukça geniş olduğunu ve böylece onların yörünge geçişi ile gözlem pencere süresi arasındaki vuru (beat) periyodu olduğunu ve yörünge geçişine bağlı olmasıyla tutarlı olduğunu belirtmişlerdir. Lomb-Scargle metodunu kullanarak UV ve optiksel veri üzerinde benzer bir analiz uygulamışlar, UV verilerinin yörünge periyodu için herhangi bir kanıt göstermediğini belirtmişler ve bu yüzden sadece daha kısa periyotların analizlerini makalelerinde sunmuşlardır. UV periyodogramındaki en keskin sivriliğin 1530 s yakınındaki sivrilik olduğunu göstermişlerdir. 61 BÖLÜM 2 – YZ CNC SİSTEMİNİN GÖZLEMLERİ İhsan BARGAN Urban ve Sion, (2006), IUE ile gözlenme tarihi 1979 olan YZ Cnc’nin yörünge periyodunu 2.0832 saat, uzaklığını parsek cinsinden 265π ( π sadece paralax yöntemiyle bulunduğunu ifade etmektedir, yani 265 pc) değerlerinde bulmuşlardır. Bununla beraber bu çalışmada beyaz cüce etkin sıcaklığı Te = 23000 K , beyaz cüce kütlesi M bc = 0.80 M Θ , eğim açısı i = 41 , yığılma oranı M = 1 × 10 −10 M Θ yıl-1, beyaz cücenin akıya katkısı %24 ve diskin akıya katkısı %76 olarak bulunmuştur. 62 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN BÖLÜM 3 XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ 3.1. XMM-Newton X-ışın Çok Aynalı Uydu Gözlemevi XMM-Newton, 10 Aralık 1999’da saat 14:32’de (UT) Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından Ariane 504 roketi tarafından fırlatılmıştır. On yıl boyunca çalışacağı öngörülmüş olmasına rağmen uydu 2013 yılında hala gözlem yapabilmektedir. Uydu ismini İngiliz Bilim Adamı Isaac NEWTON’dan almıştır ve atmosferin yaklaşık 110 000 km yukarısında bulunmaktadır. Sönük kaynakların yüksek kalitede x-ışın tayfının alınması 1990’ların x-ışın görev serisinin büyük bir adımı olarak belirlenmiştir. ESA tarafından geliştirilen "geniş alanlı xışın ayna modülleri" projenin anahtar teknolojisidir. İlk zamanlarda yerden yapılan aygıtın yörünge kontrolü, kapsamlı çalışmalarla doğrulanmıştır. XMM-Newton x-ışın uydusunun temel amacı, 0.1- 10 keV geniş enerji aralıklarındaki x-ışın kaynaklarının tayfını net olarak elde etmektir. XMM-Newton uydusunun diğer uydulardan farkı, yörüngesinde hareket ederken gözlem yapabilmekte ve gözlemlediği nesnelerden aldığı verileri hareket halindeyken yeryüzüne transfer edebilmektedir. Uyduya yeryüzünden bilgisayarlar vasıtasıyla ayrıntılı sinyaller gönderilerek nereyi gözlemleyeceği ve hangi kameraları kullanması gerektiği bildirilmektedir. Uydu üzerinde güneş panelleri bulunduğundan fazla enerji harcamadan hareket edebilmektedir ve çok geniş bir alanı gözlemleyebilmektedir (XMM-Newton uydusu 30 açıdakika, ASCA uydusu 24 açıdakika, ROSAT uydusu ve CHANDRA uydusu ~30 açıdakika) (İğdi Şen, 2008). 3.1.1. XMM-Newton uzay aracı Uydunun genel görüntüsü Şekil 3.1’deki gibidir, görülen üç x-ışın teleskobu gökyüzünün aynı alanını eş zamanlı olarak taramaktadır. Bunun yanında sağ altta, daha küçük çaplı bir Optik Monitor (OM) bulunmaktadır, bu 30 cm’lik optik/UV teleskobudur. Şekil 3.2, XMM-Newton’un yörünge halindeki görüntüsüdür. 63 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.1. XMM-Newton uydusunun birbirine paralel yerleştirilmiş üç x-ışın teleskobu. Şekil, Dornier Satellitensysteme GmbH’nin izniyle yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 4 ton ağırlığında ve 10 m uzunluğundaki XMM-Newton uydusu, o zamanda ESA tarafından fırlatılan en büyük uydudur. XMM-Newton aşağıda belirtilen üç çeşit kamerayı kullanmaktadır: 1- Avrupa Foton Görüntüleme Kamerası (European Photon Imaging Camera, EPIC): Orta çözünürlükte tayf ve x-ışınlarının ölçümü için üç CCD kamerası (iki tür EPIC kamerası: MOS (MOS1, MOS2) ve PN) bulunmaktadır. 2- Yansımalı Kırınım Izgara Tayf Ölçeri (Reflection Grating Spectrometer, RGS): Yüksek çözünürlükte x-ışın tayfı sağlamaktadır. 3- Optik Monitor (Optical / UV Monitor, OM): Optik/UV görüntüleme ve grism tayfı sağlamaktadır (İğdi Şen, 2008). 64 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.2. Afrika üzerinden XMM uydusunun geçişi (İğdi Şen, 2008). 3.1.2. XMM-Newton uydu bileşenleri (payload) XMM-Newton uydusu dört ana parçadan oluşmaktadır. • Odaksal Düzlem Topluluğu (Focal Plane Assembly), odaksal düzlem araçlarını taşıyan bir platformdan oluşur. Bu platformda iki tane Izgaralı Yansıtıcı Tayfölçer (Reflections Gratings Spectrometer-RGS) çıktı kamerası, bir adet EPIC PN (Avrupa Foton Görüntü Kamerası-European Photon Imaging Camera) ile iki adet EPIC MOS görüntüleme kamerası ve kameralar için veri işleme ile birlikte güç dağıtım birimlerini içerir. RGS aygıtlarının radyatörleri bulunmaktadır, bunlar CCD dedektörlerini soğutmak için kullanılır (Şekil 3.4). • Teleskop Tüpü (Telescope Tube), karbondan yapılmış bir tüptür. İki büyük yük taşıma modülü yani Odaksal Düzlem Topluluğu (FPA) ve Ayna Destek Platformu (MSP) arasında bağlantı sağlar. Teleskop tüpü 6.80 m uzunlukta olduğundan dolayı fiziksel olarak üst ve alt tüp olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. • Ayna Destek Platformu (Mirror Support Platform, MSP), kendi platformu içinde bulunan üç ayna topluluğu (Ayna Modülleri, giriş ve çıkış engelleyicisi (baffle), kapılar, iki Yansımalı Kırınım Izgarasi Tayfölçeri (RGS) ızgara kasası), optik monitörden ve iki yıldız takipçisinden oluşur. • Servis Modülü (Service Module-SM), Optik Monitor aygıtı yıldız takipçileri, üç xışın Ayna Modülü, uzay aracının alt sistemlerini ve uydu için gerekli kaynakları bulunduran diğer birimleri taşır. Ayrıca servis modülüne iki adet güneş kanadı, 65 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN teleskop güneş kalkanı ve ana kollarında S-bantlı antenler servis modülünün iki yanına bağlıdır (Şekil 3.5) (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.3. XMM uzay aracının payload’u (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.3’te RGA’lı iki X-ışın teleskobu solda görülmektedir. Topluluğun sağında, odaksal x-ışın aygıtları görülmektedir: EPIC MOS kameralar radyatörleri (yeşil/gri koni şeklinde), radyatörü ile EPIC PN kamera (mor) ve RGS kameraları (turuncu). Alttaki siyah kutu ise gaz boşaltım aygıtıdır. Fotoğraf Dornier Satellitensysteme GmbH nin izniyle yayınlanmıştır. XMM MOS kameralara ait olan, koni şeklindeki (yeşil/gri) iki radyatör, iki MOS teleskobun birincil odak düzlemine yerleştirilmiştir. RGS kameralarına ait termal radyatörler, aynı x-ışın kameralarının (MOS1 ve MOS2) ikincil odaklarında yer almaktadır. Yuvarlak delikli aygıt EPIC PN kameradır ve bu üçüncü x-ışın teleskobuna ait tek aygıttır. Şekil 3.3’te, sol alttaki servis modülü, çeşitli teleskopları ve güneş panellerini taşımaktadır. Bu kısım sağdaki odaksal düzlem topluluğuna bağlıdır. XMM yük taşıma modüllerinin şematik çizimi Şekil 3.3’te görülmektedir. XMM üzerinde bulunan toplam altı bilimsel aygıt, kısıtlanmadığı sürece eş zamanlı çalışmaktadır. Aygıtlar birbirinden bağımsız olarak ve farklı veri toplama modlarında çalışabilmektedir (İğdi Şen, 2008). 66 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.4. XMM Odaksal düzlem topluluğu. Altta koni şeklindeki radyatörleri ile EPIC MOS kameralar görülmektedir. Fotoğraf Dornier Satellitensysteme GmbH’nin izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 3.1.3. Temel özellikler XMM in önemli özellikleri Çizelge 3.1 de görülmektedir. XMM’in temel özellikleri: - Tüm bilimsel aygıtların eş zamanlı çalışması Tüm XMM bilimsel aygıtları eş zamanlı ya da birbirinden bağımsız çalışabilmektedir (her bilimsel cihazın pozlamalarının aynı zamanda başlaması ya da bitmesi gerekmemektedir). - Yüksek duyarlılık XMM, en büyük etki alanlı x-ışın teleskobudur. 1 keV enerjide toplam ayna geometrik etki alanı her bir teleskop için 1150 cm2’dir. - İyi açısal çözünürlük XMM’in yüksek duyarlılığı, herbir x-ışın teleskobundaki iç içe geçmiş 58 ince ayna kabuğu kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Yarı maksimumdaki tüm genişlik (FWHM) 6'' (açısaniye) ve Yüksek enerji genişliği (HEW) 15'' (açısaniye) dir. - Orta ve yüksek tayfsal çözünürlük 67 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.5. XMM servis modülünün arka kısmındaki XMM ayna modülleri. (İğdi Şen, 2008). EPIC CCD kameraları orta tayfsal çözünürlüğe (ayırma gücü E/∆E = 20- 50), RGS tayf ölçerleri ise daha yüksek tayfsal çözünürlüğe sahiptir (ayırma gücü E/∆E = 200- 800). - Eş zamanlı optik/UV gözlemleri Optik/UV teleskopları ile gözlemler, etraftaki alan görüntülendiği gibi x-ışın teleskopları tarafından görüntülenen kaynakları izleme ve tanımlama imkanı sağlamaktadır. - Uzun süreli hedef gözlemi Oldukça eliptik bir yörüngeye sahiptir, bilimsel gözlemler için seçilen minimum yükseklik 40 000 km’dir ve 40 saatten daha fazla süre ile hedefin sürekli gözlenebilmesine imkan sağlamaktadır. Böylece kaynak değişimi incelenmekte ve gözlem verimliliği artmaktadır (İğdi Şen, 2008). Çizelge 3.1. XMM’in özellikleri Aygıt EPIC MOS EPIC PN RGS OM Bant aralığı 0.1-15 keV 0.1-15 keV 0.35 – 2.5 keV 160-600 nm 5-145 ks 5-145 ks 5-145 ks ~10-14 ~8 x 10-5 24 kadir Yörüngesel hedef 5-145 ks görünürlüğü (yörünge başına) Hassasiyet ~10-14 68 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN erg s-1 cm-2 Görüş alanı (FOV) 30' 30' ~5' 17' PSF(FWHM/HEW) 6'' / 15'' 6'' / 15'' N/A ~1'' piksel büyüklüğü 40 µm (1.1'') 150 µm (4.1'') 81 µm (9 x 10-3 Ao) 0.5'' Zamanlama 1 ms 0.03 ms 16 ms 50 ms 57 eV 67 eV 0.04/0.025 Ao 0.5/1.0 nm çözünürlüğü Tayfsal çözünürlük 3.1.3.1. Isısal kısıtlamalar Isısal-elastik deformasyonları kısıtlamak amacıyla uzaysal maksimum sıcaklık değişimi ±2oC ile, ayna modüllerindeki ayna kabuklarının ortalama sıcaklığı 20oC’de sabitlenmiştir. Bu nedenle sistem ±2oC’den daha az sıcaklık sapmaları ile hemen hemen izotermal (aynı sıcaklıklı) olarak korunmaktadır. Diğer taraftan Servis Modül ekipmanları oldukça standart sıcaklık aralıkları göstermektedir ve özenli bakım ile birlikte çoğunlukla kolaylık ve güvenirlik sağlanmaktadır. XMM’nin ısısal dizaynı, güneş görüş açısının kısıtlı değişimi (±20o) ile XMM’in yüksek irtifası ve uzun periyotlu yörüngesi tarafından sağlanan sabit çevre koşullarının bütün avantajını kullanmaktadır. Gerçekten Dünya albedosu ve kızılötesi ısı akıları, XMM’nin yüksek irtifalı yörüngesinin çok büyük bir kısmı boyunca ihmal edilebilmektedir ve XMM yalnızca yörüngesinin yeryüzüne en yakın olan noktasından geçerken (7000 km yüksekliğine indiği zaman) ısısal kararlılığı Dünya' dan etkilenmektedir. Maksimum 1.7 saatlik bir sürede uydu Güneş enerjisini alamadığı için, tutulma zamanı boyunca en büyük ısısal tedirginlikler oluşmaktadır. Bununla birlikte tutulmalar daima, gözlem için gereken minimum yüksekliğin (40 000 km) altında olmaktadır. Kalan zaman uzay aracının sıcaklık dengesini yeniden kurması için gereklidir. Tutulmanın sebep olduğu sıcaklık düşüşünü geri kazanmak için gereken zamanı azaltmak amacı ile, tutulma öncesi ve sonrası destekleyici ısıtma yapılmaktadır. Tüm yörüngesel tedirginlikler ve uydu davranış değişiklikleri ile başa çıkmak amacıyla, teleskop tüpü dış çevreden tamamen izole edilmiştir. Değişiklikleri karşılamak için de sürekli olarak içerinin sıcaklığını ısıtıcı gücü ayarlamaktadır (İğdi Şen, 2008). 69 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.4. Ayna modülleri Önceki x-ışın teleskoplarına (ör: Einstein ile ROSAT) benzerlik göstermeyen XMM’nin Şekil 3.3’teki şematik görünüşünden, yer kaplamayan, çok iyi tasarlanmış aynalar görülmektedir. Büyük bir toplama alanı elde etmek için ayna yansıtma tekniği kullanılmaktadır (Şekil 3.6 ve Şekil 3.7). Bu işlemde, ince nikel kabuklar oldukça parlak miller üzerine elektrolizle konumlandırılmıştır. Her bir ayna kabuğu, parabolik ve hiperbolik bölümden oluşmuştur. Bu şekilde Wolter I tasarımını oluştururlar. Altın kaplı 58 eş merkezli kabuk, aynı odaklı ve aynı eksenli üç ayna modülünün her birinde aynı şekilde iç içe yerleştirilerek dizilmiştir. İki aynanın (parabolik ve hiperbolik) kullanılması, teleskopların odak uzaklığını oldukça kısaltmaktadır ( 30 m’den 7.5 m’ye). Aynı zamanda iki ayna, astigmatı minimize etmektedir. Wolter tasarımı, optikte Cassegrain tasarımının x-ışın karşılığıdır. Ayna kabukları Media Lario/Kayser Threde şirketi tarafından İtalya’da üretilmiştir. Şekil 3.6. Wolter 1 teleskobu birincil odak (İğdi Şen, 2008). 70 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.7. Wolter 1 teleskobu ikincil odak (İğdi Şen, 2008). Ayna millerinin bazı örnek fotoğrafları aşağıda görülmektedir (Şekil 3.8 ve Şekil 3.9). Fotoğraflarda Belçika’da yapılmış Centre Spatial de Liege (CSL) FMx ayna modülü olarak adlandırılan uçuş modüllerinden (flight modules, FM) biri gösterilmiştir. Şekil 3.8. XMM Ayna Modülü arkadan görünüşü. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team’in izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 71 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.8, XMM ayna modülünün arkadan görüntüsüdür. Üzerinde 58 ayna kabuğu monte edilmiş çark (spider) görülmektedir. Şekil 3.9. XMM Ayna Modülü (yakın görünüş). Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team’in izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.9, XMM aynalarının yakın görüntüsüdür. Teleskop giriş penceresinin büyük bir bölümünü açık bırakmak için, her bir ayna kabuğunun fazla kalın olmadığı görülmektedir. Ayna kabuklarının kalınlığı, 0.5 mm’den (içteki) 1 mm’ye (dıştaki) kadar değişmektedir. Kabuklar arasındaki uzaklık, örneğin her bir kabuk üzerine gelen ışınım için serbest açıklık 1.8 mm (içteki) ile 4 mm (dıştaki) arasındadır. Şekil 3.10’da, ayna modülleri 60 cm uzunluk ve 70 cm çaptadır. Engelleyici (baffle) ile birlikte uzunluğu 80 cm’dir. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team’ın izni ile yayınlanmıştır. Ayna montajı Medialario Tesisinde yapılmıştır. Ayna üretim süreci birkaç adımı içermektedir: - Miller, elektrolize ederek biçimlendirme banyolarında katı nikelli ayna kabuklarını üretmek için kullanılmaktadır. - Mil, başta altın yüzeyle kaplanmaktadır. Elektrolizle biçimlendirme banyosunda, milin üzerine konulacak nikelin, iç gerilmenin minimuma indirileceği güvenli oranı, kontrollü bir şekilde yapılmaktadır. 72 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.10. XMM Ayna Modülü (yandan görünüş) (İğdi Şen, 2008). - Miller oluştuktan sonra, her bir teleskobun 58 ayna kabuğu tek bir çarkın (spider) 16 çapraz teline giriş açıklığından bağlanmaktadır. Şekil 3.11. Media Lario da Ayna Modülünün tek bir çark (spider) üzerinde bir araya getirilmesi. Tüm ayna kabuklarının 2/3’ü bir araya getirilmiş olarak görülmektedir. Fotoğraf Media Lario’nun izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 73 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.11’de, tek bir çark (spider) üzerinde bir araya getirilmekte olan Ayna Modülü gösterilmiştir Testler Max Planck Panter Test Tesisinde yapılmıştır. 1997’de ilk ışık alınmıştır (İğdi Şen, 2008). 3.1.5. X-ışın teleskopları ve aynalar XMM-Newton teleskobunda aşağıda belirtilen birimler bulunmaktadır. Teleskobun teknik özellikleri Çizelge 3.2’de belirtilmektedir. Teleskobun şematik gösterimi Şekil 3.12’den görülmektedir; • Ayna topluluğu kapısı, optikleri birleşme, fırlatma ve yörüngeye ilk girerken korumaktadır. • Giriş engelleyicisi; 47o’den daha geniş açılarda görülen kaçak ışınları tutmayı sağlamaktadır. • XMM-Newton kaçak x-ışın engelleyicisi (baffle), dairesel şeritlerden yapılmış iki elek-levha şeklindedir. Ayna sistemlerin önündedir. Levhalar, 58 ayna kabuklarının ön açıklık kesiti ile aynı hizalı ve aynı eksenli şekilde yerleştirilmiştir, tekyansımalı ışını bloke etmektedir fakat iki yansımalı ışınları bloke etmemektedir. Her bir elek-levha, 59 dairesel şeritli ve 16 merkezden çıkan telli, 1 mm kalınlığında bir disktir. Ayna sisteminin önünden iki elek-levhanın offset’i sırasıyla 385 mm ve 439 mm’dir. Ayna sistemlerinin önünde bulunmaktadır. Odak düzlem kameralarının görüş alanı içinde kaçak ışık miktarını önemli derecede düşürmektedir ve yönlendirici (kolimatör) gibi davranmaktadır. • Ayna modülü, • Elektron engelleyicisi (baffle). Çıkış açıklığında bulunur. Düşük enerjili elektronların aynalar yoluyla yansıtılarak Odaksal Düzlem topluluğuna ulaşmasını engelleyen bir çevrimsel manyetik alan oluşturmaktadır. • İki teleskopta (MOS1 ve MOS2), Yansıtmalı Kırınım Izgara Dizisi (Reflection Grating Array-RGA) bulunmaktadır. • Çıkış engelleyicisi (baffle), uygun bir ısısal ortam oluşturmaktadır. 74 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.12. Teleskop konfigürasyonu (İğdi Şen, 2008). XMM-Newton, 7.5 m odak uzaklıklı aynı hizalı üç x-ışın teleskobu taşımaktadır. Xışın astronomisinde XMM’den önceki hiçbir uydu, onun kadar geniş toplama alanına sahip değildir. Çizelge 3.2. XMM-Newton teleskobunun özellikleri Teleskop odak uzunluğu 7500 mm Teleskop başına ayna sayısı 58 En dıştaki ayna yarıçapı 350 mm En içteki ayna yarıçapı 153 mm Eksenel ayna uzunluğu 600 mm En dıştaki ayna kalınlığı 1,07 mm En içteki ayna kalınlığı 0,47 mm Minimum paketleme uzaklığı 1 mm Ayna alt malzemesi Nikel Yansıtan kaplama Altın 75 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Çizelge 3.3. XMM-Newton x-ışın teleskoplarının görüntüleme kalitesi Teleskop FWHM HEW FWHM 1.5 keV HEW 8 keV FM2 - PN 6.6'' 15.1'' 6.6'' 14.8'' FM3 - MOS1 6.0'' 13.6'' 5.1'' 12.5'' FM4 - MOS2 4.5'' 12.8'' 4.2'' 12.2'' Herbir teleskop ayna modülü, görünen ve x-ışın kaçak ışığını tutan engelleyiciler ve saptırılan yumuşak elektronlar için elektron engelleyicisinden (baffle) oluşmuştur. Teleskopların ikisi, RGA taşımaktadır. XMM-Newton x-ışın teleskoplarının görüntüleme kalitesi 1.5 keV ve 8 keV enerjileri için Çizelge 3.3’de görülmektedir. XMM’nin üç x-ışın teleskobu, ~1'’den daha da iyi doğrulukla yerleştirilmiştir. Teleskopların biri (PN) Şekil 3.13’de görülen ışık yolunu izlemektedir. Gelen fotonlar küçük açılarda iki kez yansıyarak (ilk önce parabolik sonra hiperbolik aynada) ikinci aynanın odak düzleminde odaklanmaktadır. MOS1 ve MOS2, ışığının yolunda yer alan ızgaraya (RGA) sahiptir (Şekil 3.14). Gelen ışığın %45’i yüksek çözünürlüklü tayf için ikincil odaktaki kamera üzerine gönderilmektedir. Çok katmanlı ızgaralı aynalar tarafından odaklanarak gelen ışığın %42’si, birincil odaktaki kamera üzerine yönlendirilmektedir. Burası gelen ışınımın EPIC kamera ile kaydedildiği yerdir. Kalan %13 ise, RGA destek yapısı tarafından soğurulmaktadır. Optik topluluğun iki farklı türünün şematik gösterimi aşağıdaki Şekil 3.13 ve Şekil 3.14’te gösterilmiştir (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.13. RGS’siz bir XMM X-ışın teleskobunda (PN) ışığın yolu (İğdi Şen, 2008). 76 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.14. Izgaralı (RGS) iki XMM teleskobunda (MOS1 ve MOS2) ışığın izlediği yol (İğdi Şen, 2008). 3.1.5.1. Optik dizayn Optik dizayn, 7 keV bölgesindeki önemli parçacıklar ile geniş bir enerji aralığındaki en muhtemel etki alanını elde etme gereksiniminden ortaya çıkar. Böylece ayna sistemi, yüksek enerjilerde yeterli yansımayı sağlamak için 30 açı-dakikalık dar yansıma açısı kullanmaktadır. Normal aynalar x-ışınlarını yansıtmada oldukça kullanışsızdır. Bunun yerine eğri aynalar kullanılmaktadır. X-ışınları bir seri boyunca odaklanmış olan eğri aynalara dokunarak hızla geçerek odaklanırlar. Bunu başarmak zordur. X-ışınlarının sadece küçük bir kısmı teleskoba girerek eğri aynalardan yansımaktadır ki bu yüzden uzaydaki xışınlarının detaylı bir fotoğrafını elde etmek zordur. Ayna etki alanı 17 ile 42 açıdakika aralığındadır, böylece ayna modülleri 17-42 açıdakikalık çok dar yansıma açıları kullanmaktadır ve bu, yüksek x-ışın enerjilerinde geniş etki alanı sağlamaktadır. Altın kaplı aynalar, 31-70 cm çap aralığındadırlar. Herbir teleskobun etki alanı 1 keV‘ta, 1400 cm2‘dir. Yansıtma etkili optiklerde, bir miktar ayna gömülerek etki alanı arttırılmakta ve böylece en olası şekilde ön açıklık doldurulmaktadır. Daha ince ayna kabukları ile daha dar kabuklar aralıklı dizildiğinde toplama alanı genişlemektedir. En küçük aynanın kalınlığı 0.47 mm iken ve bu aynanın çapı 306 mm’dir. 700 mm çaptaki aynanın kalınlığı 1.07 mm’dir. Bitişik kabuklar arasındaki minimum radyal ayrılma 1 mm’dir. Daha fazla kabuk ekleme, daha da verimsiz toplama alanı oluşturmaktadır (İğdi Şen, 2008). 77 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.5.2. Ayna performansı Her bir ayna modülünün performansı; görüntü kalitesi, etki alanı ve kaçak ışığı engelleme verimine bağlıdır (İğdi Şen, 2008). 3.1.5.2.1. Görüntü kalitesi x-ışın nokta-yayılma fonksiyonu XMM’nin esas güçlü noktalarından biri görüntü kalitesidir: on-axis nokta-yayılma fonksiyonlu (PSF) merkez, dardır ve çok geniş enerji aralığı (0,1 - 10 keV) üzerinde az miktarda değişmektedir (Dahlem, M., 1999). Teleskop görüş alanının ortasındaki genişlemiş kaynaklar, 5'' açı saniyesi uzaysal çözünürlükle incelenebilmektedir (İğdi Şen, 2008). 3.1.5.2.2. XMM aynalarının etki alanları Ayna performansının ikinci kritik ölçüsü, etki alanıdır, Ae, yani farklı foton enerjilerinden gelen ışınımı toplamak için aynaların yansıtma gücüdür. XMM-Newton teleskoplarının tasarımcıları, yüksek enerjilerde (7 keV) alan çıkarmaksızın, düşük enerjilerde (2 keV) maksimum alan elde etmektedirler. XMM aynaları 0.1-10 keV aralığında daha çok verimlidir. 1.5 keV civarında maksimum verim ve 2 keV’a yakın kısım güçlü kenardır. Bu tasarımın amacı her bir teleskop için 10 keV’da 350 cm2, 7 keV’da 900 cm2, 2 keV’de 1500 cm2 ve 150 eV’a kadar enerjiler için 1900 cm2 bir toplama alanı elde etmektir (İğdi Şen, 2008). 3.1.5.2.2.1. On-axis (eksen doğrultusundaki) etki alanı On-axis kaynaklar için, yüksek enerji fotonları, teleskobun içteki ayna kabuklarının yakınında odaklanmaktadır. XMM’deki üç ayna modülünün on-axis etki alanı birleştirilerek, diğer x-ışın uydularından birkaçının toplam ayna etki alanlarının karşılaştırılması Şekil 3.15 ve Şekil 3.16’da gösterilmiştir. XMM aynalarının 0.1-10 keV enerji aralığında daha etkili olduğu şekillerden anlaşılmaktadır. On-axis gözlemde kaynak dedektörün merkezindedir. İki MOS un etki alanları PN’inkinden daha düşüktür, çünkü bu dedektörler üzerine gelen ışınımın bir kısmı RGA’lar tarafından engellenmektedir (İğdi Şen, 2008). 78 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.15. XMM ayna modüllerinin etki alanının diğer x-ışın uyduları ile kıyaslaması (lineer ölçek) (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.16. XMM ayna modüllerinin etki alanının diğer x-ışın uyduları ile kıyaslaması (logaritmik ölçek) (İğdi Şen, 2008). 3.1.5.2.2.2. Off-axis (eksen doğrultusu dışında) etki alanı X-ışın PSF’lerin sadece şekli değil, aynı zamanda aynaların etki alanı da, aynaların 30' görüş alanı içindeki off-axis açısının fonksiyonudur. Artan off-axis açısı ile, teleskoba giren fotonların daha da azı odak düzlemine ulaşmaktadır. Off-axis açısı, dedektör merkezi ile kaynak arasındaki açıdır (İğdi Şen, 2008). 79 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.5.2.3. Kaçak ışığın geri çevrilmesi Ayna performansının üçüncü kritik parametresi yukarıda belirtildiği gibi, kaçak ışığın engellenme verimidir. Görüş alanı dışından 20' ve 80' arasındaki off-axis açıdaki kaynağın x-ışınları, hiperbolün son kısmından tekil yansıma ile odaklayıcı düzlem topluluğunda duyarlı alana ulaşabilmektedir. Parabollerin herhangi birinden sadece birkez yansıyan ışınlar, ayna kabuklarının yakın dizilişinden dolayı ayna topluluğunu terk edemezler. Elek-levha sisteminin verimi, ışını ortaya çıkarır ve odak düzlemindeki konuma bağlı olarak kaçak ışık seviyesini gösterir. XMM ayna modülleri, x-ışın engelleyicisi olmasaydı, tüplere kaçak x-ışın ışığının girmesini engelleyemeyerek kaliteyi düşürecekti. Bu etki, gökyüzünün 30'’lık alanının görüntüsünün bu alanın dışında kalan x-ışın kaynakları tarafından üretilen dağınık arkaplan ışığı nedeniyle kirlenmesidir. EPIC’de x-ışın kaçak ışığı, hiperbol aynadan geçerek tek tek yansıyan ışınlar ve kameranın duyarlı alanına ulaşan odaklanmamış ışınlar sebebiyle üretilmektedir. X-ışın engelleyicisi bu yansıyan ışınları engeller. Eş merkezli halka şeklinde delikten yapılmış iki elekten oluşan x-ışın engelleyicisi, 85 mm ve 145 mm’de aynaların önünde yer almaktadır. Bu tasarım, her bir aynanın halkalı açıklığına, on-axis ışınların engellenmeden girebileceği şekildedir. Geniş off-axis açılı ışınların çoğu engellenmektedir ve tek tek hiperbol aynadan yansıma yolu ile dedektörlere ulaşamamaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.1.6. Avrupa Foton Görüntüleme Kamerası (European Photon Imaging Camera, EPIC) XMM-Newton uzay aracı Teleskopların odak düzleminde Avrupa Foton Görüntüleme Kamerası (EPIC, European Photon Imaging Cameras ) içeren en iyi odaklı üç x-ışın CCD kamerası taşımaktadır. XMM-Newton uzay aracının iki x-ışın teleskobu, EPIC MOS ön aydınlatmalı yedi tane Metal Oksit Yarı-iletken (Metal Oxide Semiconductor) CCD çip dizisi (MOS kameralar olarak adlandırılmaktadırlar) ve üçüncü kamera ise EPIC PN olarak isimlendirilen farklı CCD kamerası bulunmaktadır. EPIC PN hızlı veri çıktılı ve yüksek algılama sağlayan arka aydınlatmalı PN-CCD dizisidir. X-ışın fotonu CCD’ye çarptığında, gelen fotonun enerjisi ile orantılı miktarda çukurlar ve elektron çiftleri oluşmaktadır. CCD’nin veri çıktısı, ortaya çıkan her bir x-ışın fotonunun varış zamanını, konumunu ve enerjisi bilgisini vermektedir. XMM EPIC kameraları 30'’lık (açı dakikalık) görüş alanı (FOV, Field of view) ve 0.1-15 keV’luk enerji aralığı, orta tayfsal ayırma gücü (E / ΔE ~20 – 50) ve iyi açısal ayırma gücü ile oldukça hassas görüntülü 80 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN gözlem sağlamaktadır. Görüntüleme modunda zaman çözünürlüğü, MOS için 0.3-2.6 s, PN için ise 6-200 ms’dir. MOS kameralar, x-ışın teleskoplarının ikisinin (MOS1 ve MOS2) arkasına yerleştirilmiştir ve bunlar Yansımalı Kırınım Izgarası Tayf Ölçerlerinin (RGS) ızgaraları ile donatılmıştır. RGS’lerden dolayı gelen akının sadece ~ % 42’si MOS kameralara ulaşırken, üçüncü x-ışın teleskobundan (PN) geçen ışık engellenmeden CCD kameraya ulaşmaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.1. EPIC MOS ve PN kameralarının odak düzlem yapılarının kıyaslaması Şekil 3.17. EPIC kameraların iki türünün görüş alanı. EPIC MOS (soldaki) ve EPIC PN (sağdaki). Taralı daireler 30' çaplı alanı göstermektedir. Şekil 3.17’de, dedektörlerin yerleşimi ve x-ışın teleskop görüş alanı gösterilmiştir. Taralı daireler 30' açı-dakikası çaplı alanı göstermektedir. EPIC MOS kameraları herbiri 10.9 x 10.9 açı dakikası alanına sahip 7 CCD’den; EPIC PN kamerası her biri 13.6 x 4.4 açı dakikası alanına sahip 12 CCD’den oluşmaktadır. - XMM’de bulunan iki EPIC MOS kamerası birbirlerine göre 90o dönebilmektedir. - MOS çip setleri arasındaki renksiz bölgeler, dedektör kenarlarından dolayı kullanılmayan alanlardır. - Tüm EPIC CCD’ler foton sayım modunda çalışmaktadır ve olay (event) listeleri üretmektedirler. Bir olay (event) listesi, alınan fotonun X ve Y pozisyonlarını, alış zamanını ve enerjilerini satır satır yazan bir tablodur (İğdi Şen, 2008). 81 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.6.2. EPIC kameraların iki türü: MOS ve PN EPIC kameranın iki çeşidi de farklı yapıdadır. Sadece PN ve MOS’un çiplerinin dizilişi değil, aynı zamanda çıktı zamanları da birbirinden farklıdır. PN’nin çiplerinin çıktısı MOS kameralarınkinden daha hızlıdır, kendi çıktı düğümüne (node) sahiptir. Başka bir önemli fark, MOS çipleri ön aydınlatmalıdır. Bu dedektör kuantum verimini etkilemektedir (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.2.1. MOS CCD kameralar MOS Kamera, Leicester Üniversitesi (CCD’ler ve kamera başı), Birmingham Üniversitesi (Isı kontrol sistemi) ve CEN Saclay Astrofizik Merkezi tarafından (kontrol ve olay tanımlama elektronikleri) ortaklaşa yapılmıştır. Herbir kamera 600 x 600 piksel olan 7 CCD çip dizisinden oluşmaktadır. Çipler yapılıp Şekil 3.18’de görülen kalıp içine tek tek yerleştirilmektedir. Bu, XMM’nin ilk odağındaki geniş görüş alanını sağlamaktadır. Merkezi çip, çevresindeki 6 çipten daha da geride bulunmaktadır (sadece birkaç milimetre) (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.2.1.1. EPIC MOS çip geometrisi Şekil 3.18’de görüldüğü gibi, MOS dizisi 7 tane özdeş, ön aydınlatmalı çipten oluşmaktadır. Her bir CCD eş düzlemli değildir, ancak birbirine göre dengelidirler. Wolter teleskoplarının odak düzlemi çok az eğridir. Merkezdeki CCD on-axis’tir ve etrafındaki 6 CCD, merkezdeki CCD’ye daha iyi yaklaşmak için, eğri odak düzlem yüzeyine yerleştirilmiştir. Her bir CCD, topluluktan kolayca çıkarılabilmektedir. Şekil 3.18’den ayrıca, CCD’yi dıştaki elektroniğe bağlamak için kullanılan kolay bükülür baskılı devre de görülmektedir. EPIC MOS çip dizisinin numaralandırılmış şeması, her bir çipin dizilişini ve dedektör koordinatlarının yönlerini belirtmektedir (Şekil 3.19). Şekil 3.19 aynı zamanda, MOS çipleri, bir sonraki pozu almadan önce çip dinleniyorken, çıktı düğümleri (node) içinden bilgi gönderilmeden önce geçici veri depolama için tasarlanmış bir bellek bölgesine sahiptirler. MOS kameraları RGS aygıtlarını da taşıyan x-ışın teleskoplarının üzerinde monte edildiği için, gelen ışığın sadece %42’sini almaktadır (İğdi Şen, 2008). 82 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.18. XMM EPIC MOS CCD çip dizisi. MOS CCD dizilerinin mekanik yerleşimi görülmektedir. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team ın izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.19. EPIC MOS kamerası içindeki koordinat sistemi tanımlaması ile numaralandırma (İğdi Şen, 2008). 83 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.6.2.2. PN CCD kamera PN kamera CCD, tek bir yonga üzerinde 6 x 2 çipli olarak üretilmişlerdir. MOS kameradaki gibi daha sonra birleştirilmemiştir. Her çip 64 x 200 piksellidir, PN kamera 7 MOS çipe benzer boyutla kare görüş alanı sunmaktadır. Çip dizisi kamera elektroniğini taşıyan elektronik ana kart içine gömülüdür (Şekil 3.20 ve Şekil 3.21). EPIC PN kamera Max-Planck Enstitüsü ve Tübingen Enstitüsü tarafından imal edilmiştir (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.20 . XMM EPIC PN CCD’leri. Herbiri 64x200 piksel olan, 6x2 çipli XMM EPIC PN tek yongalı CCD dizisi. Fotoğraf, MPE Halbleiter-Labor, Garching’in izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.2.2.1. EPIC PN çip geometrisi PN çip dizisi, 12 CCD çipi taşıyan tek bir yonga üzerinde bulunan kameradır. PN çip dizisinin numaralanmış şeması, her bir çipin koordinat yapıları ve dedektör koordinatlarının yönlerini göstermektedir (Şekil 3.22) (İğdi Şen, 2008). 84 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.21. PN CCD’si (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.22. EPIC PN kamerası içindeki koordinat sistemi tanımlaması ile numaralandırma (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.3. EPIC kameraların bilimsel davranış şekli EPIC kameralar, çeşitli veri toplama modlarına imkan sağlamaktadır. Merkezdeki MOS CCD bağımsız olarak çalışabilmekte iken, 6 CCD’li dış yapı MOS standart görüntüleme modunda çalışmaktadır. PN kamera CCD lerde, tüm çeyrek bölümler ortak çalışabilmekte veya bir çeyrekteki tek bir CCD bağımsız olarak çalışabilmekte ve böylece tüm CCD’ler her zaman veri toplayabilmektedir (İğdi Şen, 2008). 85 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Çizelge 3.4. Bilimsel veri toplama modları 1- Tüm pencere Tüm CCD lerin tüm pikselleri bilgi göndermekte, böylece tüm görüş alanı gözlenebilmektedir. EPIC kameraların her iki türü için, CCD lerin biri bilimsel veri toplamanın Kısmi Pencere 2- farklı modunda çalışabilmektedir. CCD çipinin sadece o bölgesi veri göndermektedir. İki- boyutlu görüntüleme yapılmamaktadır, fakat CCD çipinin üzerinde 3- Zamanlama önceden tanımlanmış bir alanda, bir boyutlu satıra yüksek hızda veri gönderilerek birikmektedir. Patlama (sadece 4- PN) EPIC PN kameranın, çok yüksek zaman çözünürlüğü, fakat çok düşük iş çevrimi ile çalışmaktadır, zamanlama modunun özel bir türüdür. Çizelge 3.5. EPIC’in Bilimsel veri toplama modları Tanım EPIC MOS Modu 1- Tüm pencere 2- Kısmi Pencere Tüm 7 çip üzerinde tüm görüş alanı; düşük zaman çözünürlüğü (3 s.) Merkezi çipin bir kısmı 2-D modda veri göndermekte; çeşitli kısmi pencere büyüklükleri mümkündür. Merkezi çip 2-D modda veri göndermemekte, fakat veri hızlı ışık ölçümü 3- Zamanlama (1.5 ms’ye kadar) için kullanıcı tanımlı piksel alanı üzerinde tek boyutlu satır olarak birikmektedir. EPIC PN Modu 1- Tüm pencere 2- Kısmi Pencere 3- Zamanlama Tanım Tüm çipler üzerinde tüm görüş alanı; oldukça düşük zaman çözünürlüğü (70-250 ms.) Artan zaman çözünürlüğü ile dizi kısımları üzerinde 2-D görüntü çıktısı; çeşitli kısmı pencere büyüklükleri mümkündür. Bir çipten bilgi, çıktı gönderilmeden önce 1-D satır içine yığılmaktadır; 30 µs’lik maksimum zaman çözünürlüğü Oldukça yüksek zaman çözünürlüğü ile (7 µs’ye kadar), 4- Patlama (sadece PN) zamanlama modunun özel bir durumudur, fakat aynı zamanda %3 çalışma zamanı ile çok düşük bir iş çevrimidir. 86 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Çizelge 3.6. EPIC in bilimsel Modları için temel sayılar Maksimum Sayım MOS (Merkez CCD; piksel) Zaman Maksimum Sayım Oranı Oranı Çözünürlüğü (total ) [s - 1 ] (Akı) nokta,kaynak [ s-1 ] ([mCrab)] Tüm Pencere (600x600) Tüm Pencere 2 düğüm (600x600) Tüm Pencere (100x100) Tüm Pencere (300x300) Tüm Pencere (600x600) Yenilenen frame belleği Kısmi Pencere (100x100) Kısmi Pencere (300x300) Zamanlama 2.5 s 700 0.70 {0.24} 1.4 s 1250 1.30 {0.45} 0.4 s 125 0.9 s 500 1.8 {0.6} 0.2 s 9000 10 {3.5} 0.2 s 250 10 {3.5} 0.7 s 600 2.5 {0.9} 1.5 ms N/A 100{35} 5 {1.7} 1 ms -2.8 s Maksimum Sayım Pn (dizi yada 1 Zaman CCD: pixels) Çözünürlüğü Maksimum Sayım Oranı (total ) [s -1 ] Oranı (Akı)nokta,kaynak [ s-1 ] ([mCrab)] Tüm Pencere (400x384) Tüm Pencere extended Büyük kısmi 73.4 ms 1000(total) 0.28 s 300 1500 6 ms 1500 0.03 ms N/A 45 (200) 7 µs N/A 60000 (6300) Pencere (64x64) Zamanlama Patlama 2 (0.26) 48 ms Pencere (200x256) Küçük kısmi 8 (0.9) 20 (2.1) 130 (14) 87 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN EPIC’in Bilimsel veri toplama modları Çizelge 3.4’te açıklanmaktadır. EPIC MOS ve PN’nin bilimsel veri toplama modları Çizelge 3.5’te ayrı ayrı belirtilmektedir. Çizelge 3.6’da EPIC MOS ve PN’nin bilimsel modları için temel sayılar verilmektedir. Çizelge 3.7’de gözlem sırasında kullanılan pencere boyutları ve zaman çözünürlükleri hakkında bilgi verilmektedir. MOS CCD’nin her bir frame’inde ~2 foton ve her bir PN CCD frame’inde ise 0.5 foton bulunmaktadır. Kameraların iki türü arasındaki büyük farklardan biri PN çip dizisinin yüksek zaman çözünürlüğüdür. Hızla değişen hedeflerin yüksek hızlı fotometrisi bu kamera ile yapılabilmektedir. Zamanlama modunda 30 µs. ve Patlama modunda 7 µs. minimum zamanına inebilmektedir (İğdi Şen, 2008). Çizelge 3.7. XMM’de gözlem sırasında tercih edilen pencere boyutları ve zaman çözünürlükleri Pencere 1 Pencere2 Pencere3 Pencere4 Pencere5 Pencere6 Zaman Çözünürlüğü (saniye) Adı Pencere Boyutu (Aktif Pikseller) Tüm Pencere 2 Nodes 600x600 1.4 100x100 0.4 300x300 1.5 600x600 Seçilebilir (1 ms-2.8 s) 100x100 0.1 300x300 0.6 Küçük Pencere 1 Node Büyük Pencere Yenilenen frame Belleği (ölü zamanla) Küçük Pencere l Node Serbest Çalışma Büyük Pencere l Node Serbest Çalışma Açıklamalar: Yenilenen frame belleği (RFS): İçerdeki CCD’nin (600 x 600) tümünden veri toplamak gerektiğinde kullanılmak üzere tanımlanmıştır. Ancak, belirgin yığılmadan dolayı foton akı oranı çok yüksektir, bu nedenle Yenilenen frame belleği moduna başvurulabilir (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.4. EPIC kuantum verim oranları EPIC kameraların etki alanı belirlendiği zaman hesaba katılması gereken faktörlerden biri, onların kuantum verim oranıdır (QE). EPIC CCD nin her iki türünün 88 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN QE’si foton enerji fonksiyonu olarak Şekil 3.23’te görülmektedir. PN kamera 15 keV’luk yüksek verimli fotonları saptayabilmektedir (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.23. EPIC CCD çiplerinin (PN ve MOS) iki türünün foton enerjisi fonksiyonuna göre Quantum etkileri (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.5. EPIC filtreleri Özellikle geçiş bandının düşük enerjili kısımlarında, EPIC etki alanındaki önemli olan bir diğer faktör ise ışığı bloke eden filtrelerdir. EPIC CCD’ler sadece x-ışın fotonlarına duyarlı olmadığı için, aynı zamanda kızılötesi (IR), görünen ve morötesi (UV) ışığa da duyarlı olduğundan filtreler kullanılmaktadır. Bu nedenle, bir astronomik hedef yüksek x-ışın akı oranına sahip olabilir ancak; alınan x-ışın sinyalinin diğer dalga boyundaki fotonlar tarafından kirlenmiş olma olasılığı vardır. Böylece verinin analizinin sonucu çeşitli hatalara neden olabilecektir. Bu gibi hataları önlemek için EPIC kameralar filtreler içermektedir. Şekil 3.24 MOS kameraların, Şekil 3.25 ise PN kameralarının her iki türünün yumuşak x-ışın cevabına farklı filtrelerinin etkisini göstermektedir. Ölçümlerdeki tüm senaryolar için, optik ışık kirliliğini minimuma indirecek olan “kalın” bloke etme filtresinin kullanımı, yumuşak x-ışın enerji cevapları için gerekli olmaktadır. Her bir EPIC kamerada dört farklı filtre kullanılabilmektedir. Kalın, orta, ince ve açık. -Kalın Filtre: Hedefin beklenen görülebilir parlaklığı, EPIC’in çözünürlüğünü ve enerji ölçeğini azaltacaksa kullanılmaktadır. Oldukça kırmızı ya da oldukça mavi renkler (örneğin M tayf türü yıldızları) parlaklıkta 3 kadir kadar sönüklük meydana getirir. 89 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN -Orta Filtre: Kalın filtreden yaklaşık 103 daha az verimlidir, bundan dolayı bu filtrenin kullanımı mv=8-10 kadir gibi parlak nokta kaynaklardan optik kirliliği önlemede faydalıdır. -İnce Filtre: Kalın filtreden yaklaşık 105 daha az verimlidir, bundan dolayı bu filtrenin kullanımı, kalın filtre sınırlarına uygun olandan daha sönük, yaklaşık mv=14 kadir optik parlaklıklı nokta kaynaklar ile sınırlıdır. -Açık Filtre: Geçiş bandındaki çok yumuşak fotonları tespit etmek amacı ile kullanılmaktadır. Yaygın burçlar ışığı bile ölçülebilir optik ışık kirlenmesine yol açmaktadır. Bu nedenle açık pozisyonda gözlem SOC tarafından önerilmemektedir. Genelde seçilen filtre, birçok gözlem için daha duyarlı olan ince filtredir (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.24. Optik bloke etme filtrelerinin her biri ve açık (filtresiz) pozisyon için EPIC MOS etki alanı (İğdi Şen, 2008). 90 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.25. Optik bloke etme filtrelerinin her biri ve açık (filtresiz) pozisyon için EPIC PN etki alanı (İğdi Şen, 2008). 3.1.6.6. EPIC arkaplanı EPIC arkaplanı, iki kısma ayrılmaktadır: Kozmik x-ışın arkaplanı (dıştaki x-ışınları) ve cihaz arkaplanıdır (iç). Cihaz arkaplanı dedektör gürültü kısmına girer, dedektör ve dedektörlerin çevresindeki yapıların etkileşimi nedeniyle oluşabilmektedir, düşük enerjilerde (200 eV altında) önemlidir. Arkaplanlar duyarlılığı etkilemektedirler (İğdi Şen, 2008). 3.1.7. RGS - Yansımalı kırınım ızgarası tayf ölçeri (Reflection grating spectrometer) XMM x-ışın teleskoplarının ikisi (MOS1 ile MOS2) RGS birimi içermektedir. XMM bilimsel aygıtları arasında RGS, 0.35 – 2.5 keV (5-35 Ao) enerji aralığındaki yüksek çözünürlükte (E/∆E = 200-800) x-ışın tayfı sağlamaktadır. RGS’nin bulunduğu enerji aralığında özellikle x-ışın emisyon çizgileri çok sık bulunmaktadır, böylece RGS salınan maddenin bileşimini araştırmak için birçok teşhis imkanı sağlamaktadır. Ör: Fe ve Ni gibi ağır elementlerin L kabuk geçişleri ile N, O, Ne, Mg ve Si gibi daha hafif elementlerin K kabuk geçişleri. 91 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Çizelge 3.8. RGS aygıtlarının performansları RGS 1 Etki Alanı (cm2) -1 Çözünürlük (kms ) Dalgaboyu Aralığı 10 Å 15 Å 35 Å 10 Å 15 Å 35 Å 1. Sıra 51 61 21 53 68 25 2. Sıra 95 15 31 19 1. Sıra 1700 1200 1900 1400 2. Sıra 1000 700 1200 800 Birim Büyüklüğü (bin size) [3x3 (27µ)2 piksel] 600 1. Sıra 5 - 38 Å (0.35 – 2,5 keV) 2. Sıra 5 - 20 Å (0.62 – 2,5 keV) Dalgaboyu Kesinliği Dalgaboyundaki Sapma RGS 2 700 ±8 mÅ + 1.5 mÅ -1.6 mÅ 2.5 açı saniyesi (dağılma yönüne karşı) 7 - 14 mÅ (dağılma yönünde, 1.sıra) RGS, RGA (Yansımalı Kırınım Izgara Dizisi (Reflection Grating Arrays)) ve RFC’leri (RGS Odaklayıcı Kameralar (RGS Focal Cameras, RFCs)) içermektedir. Bir RGS, 5 açı-dakikalık görüş alanı kaplamaktadır. İki RGS’nin 15 Ao (0.83 keV) civarında, etki alanı yaklaşık 150 cm2’dir. RGS1 ve RGS2’nin etki alanı, cözünürlük, dalgaboyu bilgileri Çizelge 3.8’de verilmektedir (İğdi Şen, 2008). 3.1.7.1. RGA - Yansımalı kırınım ızgara dizisi (Reflection grating array) RGA’larda ızgara tabakalar, ortalama 1 mm’de 645.6 çizgi içermektedir. RGA’lar birincil odaklarındaki EPIC MOS kameralarla birlikte x-ışın teleskobunun ışık yolunda yer almaktadırlar. Herbir RGA, ayna modülü tarafından odaklanmış toplam x-ışınlarının ~%58’ini engellemektedir. XMM, RGA’lar bulunan ilk uydudur. Şekil 3.26 ve Şekil 3.27, XMM – RGA’nın (Yansımalı Kırınım Izgara Dizisi) bir görünüşüdür. RGA, ayna modülünün arkasındaki çıkıntılar üzerine yerleştirilmiştir. XMM‘nin iki teleskobunun taşıdığı iki RGS içindeki ışık, RGA’lar ile ayna modülleri arkasında durdurulmaktadır. RGA’lardaki arka taraftan aydınlatma, fotoğrafik olarak, iyi bir gökkuşağı modeli üreten ızgaraların ayırma gücünü arttırır (İğdi Şen, 2008). 92 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.26. Ayna modülü üzerine yerleştirilmiş RGA. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team ın izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.27. Optik ışık ile aydınlatılmış RGA. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team’in izniyle yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 93 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.7.2. RFC - RGS odaklayıcı kameralar (RGS focal camera) RFC’ler, 9 MOS CCD çipli doğrusal diziden oluşurlar (EPIC MOS kameralardaki gibi), RFC’ler RGA’ların doğrultusu boyunca yer almaktadır. Optik ve UV ışığı engellemek amacıyla, görüntü alınan (açık) kısmı alüminyum kaplanmıştır. 1024 x 768 (27 µm)2 piksele sahiptir, yarısı (1024 x 384) gökyüzünü pozlamaktadır, diğer yarısı depolama yeri (bellek) olarak kullanılmaktadır. RGS Odaklayıcı Kameranın (RFC) Testi, Panter tesislerinde yapılmaktadır. RFC’lerin sıcaklık kontrolü, onun mekanik ve termal yapısının sonundaki radyatör ile yapılmaktadır. Radyatörüler, fotoğraflarda gri yüzeyler olarak görülmektedir. Şekil 3.28, XMM-RGS mekanik/termal yapısını göstermektedir. Yapının üstündeki koyu gri kısım radyatörüdür. CCD dedektörleri, ortadaki sarı renkteki kutu içinde yer almaktadır. Giriş açıklığı aşağıdan olan engelleyici (baffle), alttaki koyu mavi kutudur (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.28. RGS’nin Yapısal Termal Modeli (Structural Thermal Model (STM)). Fotoğraf Paul Scherrer Institut’un izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 94 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.29. RGS’nin şematik gösterimi (İğdi Şen, 2008). 3.1.7.2.1. RFC (RGS odaklayıcı kamera) çip dizisi Şekil 3.30. MOS CCD’li RFC çip dizisi (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.29, RGS’nin şematik gösterimidir. Şekil 3.30 ise, RFC’deki çip geometrisinin şematik görünüşüdür. Her bir CCD’nin yarısı gökyüzünü pozlarken diğer yarısı depolama (bellek) alanı olarak kullanılmaktadır. On-axis gözlenen bir kaynağın -1. sırasının tayfı, soldaki çip üzerinde başlar. Uzanım yönü z-ekseni yönüdür. Böylece daha yüksek enerjiler daha büyük Z değerlerinde yer alır. Sol yandaki çip, 1 değerine sahiptir (koordinat 95 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN ekseninin solundaki düşük Z’li), sağ yandaki çip ise 9 değerine sahiptir. Bir on-axis kaynak için, her bir çip Çizelge 3.9’da listelenen enerji aralıklarını kapsar (İğdi Şen, 2008). Çizelge 3.9. Bir on-axis kaynak için RGS çiplerinin kapladığı dalgaboyu ve enerji aralığı Çip no Enerji Aralığı (eV) Dalgaboyu aralığı (Ao) -1. sıra -2. sıra -1. sıra -2. sıra 1 328.2 - 374.3 656.4 - 748.7 37.78 - 33.12 18.89 - 16.56 2 374.9 - 432.4 749.9 - 864.8 33.07 - 28.67 16.53 - 14.34 3 433.1 - 506.1 866.3 - 1012.3 28.62 - 24.50 14.31 - 12.25 4 507.1 - 602.2 1014.2 - 1204.5 24.45 - 20.59 12.22 - 10.29 5 603.5 - 731.6 1207.0 - 1463.1 20.54 - 16.95 10.27 - 8.47 6 733.3 - 913.2 1466.6 - 1826.4 16.91 - 13.58 8.45 - 6.79 7 915.7 - 1183.5 1831.4 - 2367.0 13.54 - 10.48 6.77 - 5.24 8 1187.4 - 1622.0 - 10.44 - 7.64 - 9 1628.6 - 2440.2 - 7.613 - 5.08 - 3.1.7.3. RGS ızgara sıralanışı Çizelge 3.10. RGS’nin farklı ızgara sıralarındaki enerji aralıkları (2.5 keV üst limittir) Sıra Enerji aralığı (keV) -1 0.35 - 2.5 -2 0.62 - 2.5 -3 1.20 - 2.5 RGS’nin kapladığı enerji aralıkları Çizelge 3.10’da ızgara sırasına bağlı olarak listelenmektedir. X-ışınları, yüksek verimlilik için, önce -1 sonra -2 tayfsal sırası ile yansımaktadırlar, böylece gözlemlerin çoğunluğundan yararlı veri üretilmektedir. -3. sıradaki sayma oranları, -2’dekinden yaklaşık 8 kat daha azdır. Bir kaynağın tayfının, RGS CCD çipleri üzerindeki kesin yeri, x-ışın teleskoplarının görüş alanı içindeki kaynağın yerine bağlı olarak değişir (İğdi Şen, 2008). 3.1.8. Optik Monitor (OM) XMM aynı zamanda, x-ışın teleskopları ile aynı doğrultulu, küçük ancak güçlü 30 cm’lik Optik/UV teleskobu bulundurmaktadır. Bir bölgeyi x-ışınları ve Optik/UV ile eş zamanlı gözleyebilme imkanı sağlayan ilk X-ışın gözlemevidir (önceki uydu 96 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN gözlemevlerinde bulunmayan). OM’nin önemli özelliklerinin bir kısmına Çizelge 3.11’de yer verilmiştir. Küçük boyutuna rağmen uzayda atmosferik sönümleme ve kırınımın bulunmayışı nedeniyle etkili bir cihazdır. X-ışın kaynaklarının düşük çözünürlüklü grism tayfı veya yüksek zaman çözünürlüklü ışık ölçümü elde edilebilmektedir. Dedektörlerin oldukça hassas olmasından dolayı, OM optik 10 kadir’den daha parlak kaynakların gözlemleri için kullanılamaz (İğdi Şen, 2008). Çizelge 3.11. Optik Monitörün (OM) özellikleri Toplam Band Genişliği 180 - 600 nm (optik ve UV dalgaboyları) Tayfsal Band Genişliği 180 - 600 nm Hassaslık Seviyesi 24 kadir Görüş Alanı 17' (açıdakika) Piksel Büyüklüğü 0.476513 açısaniye/pixel PSF (FWHM) (açısal çözünürlük) 1'' (açı saniye) Zamansal Çözünürlük 0.5 s Tayfsal Çözünürlük 0.5/1 nm Parlaklık limiti mv=10 kadir 3.1.8.1. OM teleskobu OM teleskop tüpü, 2 m uzunluğundadır. OM teleskobu f /12.7 odak oranı ve 3.8 m odak uzaklığı ile değişiklik yapılmış 30 cm’lik Ritchey-Chretien teleskobu ve mikrokanallı güçlendirilmiş CCD’den oluşmaktadır (Şekil 3.31). Gelen ışık, birinci ayna üzerine düşmekte ve buradan, birincinin gerisinde bulunan 45o açıyla eğimli düz aynalı ikincinin üzerine yansımaktadır. Bu eğimli ayna da, ışığı iki dedektörden birine (yukarıda görüldüğü gibi) yansıtmaktadır. Dedektör üzerine dedektörün önünde, bir filtre çarkı monte edilmiştir. Bu sadece filtreler içermez, aynı zamanda diğer optik elemanları da (grism ve magnifier (büyüteç) içerir. Böylece elde edilen büyük odak uzunluğu ile gökyüzünde daha yüksek çözünürlük meydana gelir. Şekil 3.32, montajı tamamlanmış OM teleskobunun engelleyici (baffle) tüpü ve OM dedektör elektronik aksamının yandan görüntüsüdür. Şekil 3.33, OM teleskobunun (metal gri) ve engelleyicinin (baffle) (pirinç rengi) yandan görünüşüdür (İğdi Şen, 2008). 97 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Elektronik aygıtlar Teleskop Güç Kaynağı Şekil 3.31. XMM optik/UV, OM teleskobundan ışığın izlediği yol (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.32. Montajı tamamlanmış OM teleskobu. Fotoğraf İngiltere’deki Mullard Space Science Laboratory izniyles yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 98 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.33 . Denemedeki engelleyicili (baffle) OM teleskop tüpü. Fotoğraf İngiltere’deki Mullard Space Science Laboratory izni ile yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 3.1.8.2. OM dedektörü Dedektör optik ile UV filtrelere ve aynı zamanda düşük çözünürlüklü tayf için iki grisms’e sahiptir. 800-5000 s’de görüntüler almaktadır. OM, bir foton-sayma aygıtı olarak çalışmaktadır. OM dedektörlerinin herbiri, gökyüzünde 2048x2048 piksel ve herbiri 0,5''x0,5''’yi gözlemektedir. OM, 0.5 s zaman çözünürlükle 10 açı-saniyeli pencerede her bir foton için varış zamanları verir. Işığa duyarlı yüzeyi, morötesi ve mavi ışık için uygun hale getirilmiş S20 fotokatottur. Bu 160 nm’den 600 nm’ye kadar duyarlılık sağlamaktadır Dedektörlerin çözünürlüğü dalgaboyuna bağlıdır, kırmızıda 15 µm’den, ~ 250 nm’de 32 µm’dir. Dedektörlerin iç gürültüsü çok azdır ve diğer kozmik kaynak arkaplanları ile kıyaslandığında ihmal edilmektedir. OM, sadece 30 cm çapı ile, 24. kadire kadar duyarlıdır. Yüksek çözünürlük için, klasik dedektör teknolojisi yeterli değildir. Bu nedenle OM, özel dedektörler taşımaktadır. Bunlar güçlendirilmiş CCD’ler kaplı mikro kanallı yapılardır (MCP). Birbirinin ardında yer alarak gelen sinyalin şiddetini CCD’ye çarpmadan önce 100 000 kez güçlendiren üç MCP vardır. Dedektör ve filtre çarkı Şekil 3.34 ve Şekil 3.35’de görülmektedir. Gelen ışık, filtre çarkı üzerindeki filtrelerden geçmektedir. 45o ayna üzerine gelen ışık dedektör üzerine yansıtılır. Dişli çark OM filtre çarkıdır. Fotoğraf İngiltere’deki Mullard Space Science Laboratory izniye yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 99 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.34. OM teleskop tüpü- önden görünüş (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.35. OM filtre çarkı. Fotoğraf İngiltere’deki Mullard Space Science Laboratory izniyle yayınlanmıştır (İğdi Şen, 2008). 100 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Şekil 3.36. OM mikro-kanal kaplamalı güçlendirilmiş CCD (MIC) dedektörünün şematik gösterimi (İğdi Şen, 2008). 3.1.8.2.1. OM ile görüntüleme Şekil 3.36, OM mikro-kanal kaplamalı güçlendirilmiş CCD (MIC) dedektörünün şematik bir görüntüsüdür. Işık üstten OM dedektörüne girer sonra bir giriş penceresinden geçer ve dedektör giriş penceresinin arkasındaki fotokatota çarpar. Fotokatottan çıkan, ardarda gelen üç MCP tarafından toplamda yaklaşık 100 000 kez gücü arttırılmış sinyalin elektronları önce fosfor tabakasına çarpar ve buradan geçen foton CCD üzerinde görüntülenir. Dedektöre giren fotonun tespiti CCD bilgisinin iletilmesi ile yapılmaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.1.9. XMM destek aygıtları Davranış ve Yörünge Kontrol Sistemi (Attitude and Orbital Control System, AOCS) ve EPIC Işınım İzleme Sistemi (EPIC Radiation Monitor System, ERMS) XMM’de "Bilimsel Olmayan Aygıtlar" olarak yer almaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.1.9.1. Davranış ve yörünge kontrol sistemi (Attitude and orbital control system, AOCS) XMM Uzay aracı yörüngede iken onun davranışını, XMM’nin iki yıldız takipçisi ve güneş sensörü yardımıyla tespit edilmektedir. Her 10 saniyede bir “Davranış Geçmişi Dosyası”na (Attitude History File) bilgi kaydedilmektedir (İğdi Şen, 2008). 101 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.9.2. EPIC Işınım izleme altsistemi (EPIC Radiation Monitor System, ERMS) EPIC Işınım İzleme Altsistemi (ERMS), uydunun tüm çalışması boyunca toplam sayım oranını ve XMM’deki ve bilimsel aygıtlarındaki etkili arkaplan ışınımındaki temel tayfsal bilgiyi kaydetmektedir. Bu yolla, ERMS XMM’nin maruz kaldığı toplam radyasyonu izlemektedir. Radyasyon seviyesi belirli bir seviyeyi aştığında, Uçuş veri yöneticisine bildirilir. ERMS moda bağlı olarak çalışmaktadır. 512 saniyede bir (yavaş modda) ya da 4 saniyede bir (hızlı modda) arkaplan ışınım bilgisini günceller. Ayrıca xışın aygıtlarındaki arkaplanı bildirmek için kullanılmaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.1.10. XMM-Newton’nun diğer x-ışın uyduları ile kıyaslanması XMM’in AXAF, ROSAT ve ASCA ile ayna etki alanlarının temel kıyaslaması Şekil 3.15 ve Şekil 3.16’da görülmektedir. Diğer önemli özellikler, ör: PSF’ler Çizelge 3.12’de belirtildiği gibidir. Burada XMM ve AXAF‘ın tamamlayıcı nitelikleri ve atalarına göre çok gelişmiş özelliklere sahip olarak x-ışın uydularının yeni neslini oluşturdukları görülmektedir. XMM’nin bazı özellikleri: - Yüksek zaman çözünürlüklü EPIC PN kameraya sahiptir. - EPIC PN yüksek enerjilerde yüksek duyarlılığa sahiptir. - 0.1 keV’a inen çok iyi düşük enerji cevabı bulunmaktadır. - Genişlemiş kaynaklara çok iyi duyarlılık göstermektedir. - Orta çözünürlüklü tayf (EPIC’den) ile yüksek çözünürlüklü tayfın (RGS’den) eş zamanlı alınabilmekte ve EPIC görüntüleme ve Optik/UV gözlemleri (OM) eş zamanlı yapılabilmektedir (İğdi Şen, 2008). Çizelge 3.12. XMM’nin diğer x-ışın uyduları ile kıyaslaması Uydu PSF Ayna PSF Enerji aralığı Ayna FWHM ('') 1 keV daki etki Yörüngesel hedef alanı(Ae) (cm2) HEW ('') net görüş süresi (saat) XMM 6 15 0.1 - 15 4650 40 AXAF 0.2 0.5 0.1 - 10 800 50 ROSAT 3.5 7 0.1 – 2.4 400 1.3 ASCA 73 174 0.5 - 10 350 0.9 3.1.10.1. XMM’in AXAF ile kıyaslanması - XMM’de bulunan tüm aygıtlar kısıtlanmadıkça eş zamanlı çalışmaktadır, ancak 102 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN AXAF’da bir o bir öteki (tek tek) çalışır. - Ayna etki alanı Şekil 3.15 ve 3.16’dan görülmektedir (İğdi Şen, 2008). 3.1.11. XMM-Newton gözlemi XMM’nin tüm aygıtları kısıtlanmadığı sürece eş zamanlı çalışabildiği gibi, tüm aygıtlar birbirlerinden bağımsız da çalışabilmektedir (herbirinin poz süreleri birbirlerine bağlı değildir). Ayrıca gözlemciler tüm bilimsel aygıtların bilimsel verilerini, gözlem sırasında alabilmektedirler (İğdi Şen, 2008). 3.1.11.1. XMM-Newton yörüngesi XMM’nin yörüngesi oldukça eliptiktir. Yere en uzak (apogee) 114 000 km ve en yakın (perigee, yerberi) 7000 km’dedir. Bilimsel gözlemler için en düşük yükseklik 40 000 km’dir (Şekil 3.37). Yörünge eğimi 40o, çıkış düğümünün sağ açıklığı 260o ve "argument of perigee" 50o’dir. Bu yörünge güneş gök yarıküresinde en iyi görüş netliği sağlar. 48 saatlik eliptik yörüngesinin 40 saatini, dünyanın radyasyon kuşağı dışında bilimsel gözlemler için kullanmaktadır. X-ışın kaynaklarını 70 000 saniyeye kadar devamlı olarak gözleyebilmektedir. Seçilen yörünge, sadece hareketsiz radyatörü kullanarak beş ana x-ışın kamerasını 80 C ile -100oC arasında soğutabilmek için seçilmiştir (İğdi Şen, 2008). o Şekil 3.37. XMM’nin oldukça eliptik yörüngesinin şematik görünümü. Şekil, Dornier Satellitensysteme GmbH tarafından çizilmiştir (İğdi Şen, 2008). 103 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.1.11.2. Yer İstasyonu Normal operasyonlar sadece iki yer istasyonu olan Perth ve Kourou ile yapılmaktadır. Uzay aracının 1 saatlik en uzak noktasına yakın olduğu zaman hiçbir bilimsel operasyon yapılmamaktadır. ~65 ks’lik sürekli pozlar o sırada alınmaktadır. Şekil 3.38. XMM-Newton’un yerdeki veri akış özeti (İğdi Şen, 2008). Şekil 3.38’de XMM-Newton’un yere gönderdiği verinin işleyişi görülmektedir. Altı aygıttan bilimsel veri paketleri yere 64 kbit/s hızla nakledilmektedir. Uydu Operasyonları Merkezine yer haberleşme linkleri yoluyla iletilmektedir. MOC gerçek zamanlı olarak uydu gözlemevinin bileşenlerinin işleyişini izlemekte, operasyonların komutlarını yerine getirmektedir ve her bir bilimsel gözlemde Davranış Geçmişi Dosyaları için uzay aracının analizini sağlamaktadır. Bilimsel veri ayrıca hızlı bakış analizinin yapıldığı yer olan Villafranca’daki Bilimsel Operasyonlar Merkezine gönderilmektedir. SOC daha sonra veriyi, bilim topluluğuna iletilmek için Gözlemsel Veri Dosyalarına (ODF) dönüştürmektedir (İğdi Şen, 2008). 3.1.11.3. Davranış ölçümü Uzay aracı servis modülü 4 açı-saniyelik ölçüm yapan yıldız takipçisi içermektedir. İlk analiz, uzun periyodlar süresince uzay aracı bazen rehber yıldız bir an için kaybolduğu zaman rapor edilen birkaç açı-saniyelik geçici geziler hariç, yıldız takipçinin ölçme 104 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN gürültüsünün dışına çıkmayacak şekilde, uzun periyodlar boyunca uzay aracının sabit olduğunu gösterir. Bu kısa gezintiler de aynı şekilde kaydedildiğinden analiz yazılımı bu gibi olayları doğrulamaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.1.12. Coşkun Değişenlerin incelenmesinde XMM-Newton Coşkun değişenler, x-ışın ışınım gücü 1031 – 1033 erg s-1 aralığındaki tipik olarak zayıf x-ışın kaynaklarıdır. XMM-Newton yüksek sinyal/gürültü oranında zayıf coşkun değişenlerin tayfını ve yüksek zaman çözünürlüğünde daha parlak coşkun değişenlerin gözlemlerini yapabilmektedir. Bilimciler tarafından, çok yoğun çift sistem olan GP Com’un beyaz cücesinden emisyon çizgileri tespit edilmiş, ayrıca RGS tayfındaki çizgilerden yoğun, sıcak, çarpışmalı iyonize plazmadan oluştuğunu, karbon ve oksijen içermediğini ve bir yığılma oranı bulunduğu saptanmıştır. X-ışınlarının, yığılmakta olan beyaz cüce etrafında bulunan optik olarak ince sınır tabakasından yayıldığı anlaşılmaktadır. Yazarlar, EPIC kullanarak durağan haldeki bazı cüce novaların incelemesini yapmışlardır. Tayfın izobarik bir soğumalı akış modeli ile çok iyi uyduğunu görmüşler ve buradan x-ışınlarının nedeninin beyaz cüce (WD) üzerine soğuyarak çöken plazma olduğu sonucuna varmışlardır. Ayrıca, yığılmakta olan beyaz cüce sınır tabakası için modelin doğru olduğunu belirlemişlerdir (İğdi Şen, 2008). 3.2. XMM-Newton Veri Analizi Uydudan elde edilen bir astrofiziksel kaynağın işlenmemiş verisi, eğer uygun analiz yazılımı kullanılırsa çok verimli sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. XMM Newton’un, EPIC PN CCD dedektörü ve iki EPIC MOS CCD detektöründen oluşan Avrupa Foton Görüntüleme Kamerası (European Photon Imaging Camera, EPIC) aygıtından alınan x-ışın gözlem veri dosyaları (The Observation Data Files (ODF)), Linux (UNIX) tabanlı bir işletim sistemi ve bu işletim sistemi içinde çalışan bazı programlar (XMM-Newton Science Analysis Software (SAS), SAS altında çalışan Ximage ve Xspec paket programları) yardımıyla analiz yapılabilmektedir (İğdi Şen, 2008). 3.2.1. XMM-Newton Bilimsel Analiz Yazılımı (Science Analysis Subsystem, SAS) XMM Bilimsel Analiz yazılımı (SAS), tüm bilimsel aygıtlardan (EPIC MOS ve PN, RGS ve OM) kaynağın görüntülenmesi, ışık eğrileri, kaynak belirleme ve tayfı oluşturmak için, XMM verisinin indirgenmesine yarayan bir yazılım paketidir. Tüm kişisel bilgisayarlarda çalışabilen bir yazılımdır. SAS ile tüm XMM bilimsel verisi 105 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN işlenebilmektedir. Yazılım, XMM Araştırma Bilim Merkezi (Survey Science Center, SSC) ve XMM Bilimsel Operasyon Merkezi (Science Operations Centre, SOC) tarafından üretilmektedir. Pipeline (standart veri sonuçları) üretmek için sabit konfigürasyonda çalışır. SAS, linux işletim sistemi yüklü bir makinada çalışmaktadır. XMM SSC, İngiltere'de 8 kuruluşun, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, Japonya, Amerika ve İngiltere’den ortaklaşa çalışan bilim adamları ile birlikte uluslararası işbirliği çalışmasıdır. XMM’deki SSC’nin ana görevleri: - Yerden izleme / teşhis programı yoluyla XMM incelemelerinin düzenlenmesi. - XMM Bilimsel analiz yazılımının (SAS) XMM SOC tarafından geliştirilmesi. - Tüm XMM gözlemlerinin pipeline’larının oluşturulması. SAS, hareket halindeki kalibrasyon gözlemlerinin analizinde çok fazla kullanılmaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.2.1.1. SAS ile etkileşimli XMM Veri Analizi SAS, komut satırından çalıştığı gibi bir GUI (Guest User Interface) arayüzünden de çalışmaktadır. SAS’daki etkileşimli analiz için temel aşamalar şunlardır: -Tüm bilimsel ve bilimsel olmayan veriyi elde etmek. -Veriyi hazırlama (ör: verinin çıkarılması, durumla bağlantılı olay seçimi). -Veri kalibrasyonu (ör: tek tek node enerjisinin dönüştürülmesi). -Veri işleme (veri görüntüsü, tayf ve zaman serileri gibi sonuçların oluşturulması) ve veri analizi (kaynak belirleme, görüntüleme, ışık eğrisi, tayf ve zaman analizleri gibi). - Veri görüntüleme ve çıktısı. - Veri nitelik kontrolleri. Etkileşimli veri görüntüleme ve filtreleme aracı, kullanıcıya olay (event) listelerini görsel olarak inceleme imkanı sağlar. Veri filtrelenebilir. Görüntüler ve tayf, SAS’la elde edilebilir (İğdi Şen, 2008). 3.2.1.2. Ximage SAS’ın alt paket programıdır. Görüntü oluşturma, görüntüler üzerinde değişiklik yapma ve görüntülerin son haline getirilmesi için kullanılır (İğdi Şen, 2008). 106 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 3.2.1.3. Xspec SAS’ın alt paket programıdır. Çalışılan kaynağın tayfını oluşturmak ve tayfa model fit etmek için kullanılmaktadır (İğdi Şen, 2008). 3.2.2. Veri hazırlama 3.2.2.1. XMM verisinden pipeline oluşturma Pipeline, tüm XMM bilimsel gözlemleri için standart veri sonuçları üretmektedir. Süreç, Pipeline oluşturan alt sistemle (the Pipeline Processing Subsystem (PPS) yapılır. PPS, XMM veri arşivine aşağıdaki dosyaları oluşturur: -Gözlem özeti, EPIC düzenlenmiş olay listeleri, - EPIC görüntüleme, tayf ve zaman serileri verisi üretimi - EPIC kaynak listesi ve görüntü analiz sonuçları - EPIC zamanlama analiz sonuçları - EPIC PPS özet sonuçları - RGS ayarlanmış olay listeleri - RGS görüntü ve tayfsal sonuçlar - RGS PPS özet sonuçları - OM görüntü, zaman serileri ve kaynak listesi sonuçları - OM PPS özet ve çeşitli (miscellaneous) (housekeeping ve izleme tarihi) sonuçlar - Katalog ve arşiv sonuçları (İğdi Şen, 2008). 3.2.2.2. XMM bilimsel verisi ve analize hazırlık Analizi yapılacak kaynağın ham verisi (event/olay dosyası) NASA’nın (http://heasarc.nasa.gov/db-perl/W3Browse/w3browse.pl) internet sitesinden bilgisayara indirilir. İndirilen ham veri “Linux ve SAS” programlarının bazı komutları kullanılarak analize hazır hale getirilir. Gözlemsel Veri Dosyalarını (ODF) oluşturmak amacıyla, bilimsel analiz için düzenlenmiş Güncel Ayarlama Dosyası (Current Calibration File, CCF) olarak adlandırılan veri seti kullanıcıya verilmektedir. Veri sadece ayarlanmış veri setlerine ODF’lerin oluşmasını sağlamaz, aynı zamanda gerekli veriyi bilimsel olarak oluşturur (cevap matrisleri oluşturur, fotometrik doğrulamalar yapar vs.). XMM bilimsel verisi, Gözlem Veri Dosyaları olarak adlandırılan (Observation Data File, ODF) dosyalar grubunda tutulmaktadır. Gözlenen veri alınır alınmaz XMM gözleminin her bir PI’ı (PI Principal Investigator) içine pipeline (standart veri sonucu) 107 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN üretilmektedir. Sonraki veri: - Gözlemin ODF’i - Uygun CCF - Gözlem için üretilmiş tüm PPS veri sonuçları - Kalibre edilmiş (ayarlanmış) olay listelerinden oluşur (İğdi Şen, 2008). 3.2.2.3. ODF (Gözlem veri dosyası) Gözlem veri dosyası (ODF), bir bilimsel gözlem sırasında tüm XMM aygıtlarından elde edilen veri dosyalarının bir setidir (İğdi Şen, 2008). 3.2.2.4. CCF (Güncel kalibrasyon dosyaları) XMM veri kalibrasyonu Güncel Kalibrasyon Dosyalarının (CCF) kullanımına dayanmaktadır. CCF, belirli bir zamanda XMM bilimsel cihazları ile yapılmış bilimsel verinin ayarlanması için tüm ayarlama dosyalarının toplamıdır. CCF’yi oluşturan her bir kalibrasyon dosyası, yayımlanma numarası ve benzersiz tanımlanmış geçerlilik-başlangıç tarihine sahiptir. Her bir ODF ile gözlemciler buna uygun CCF alırlar (İğdi Şen, 2008). 3.2.3. Uzaysal analiz ( Spacial analysis) a) "evselect" komutunu kullanarak, XMM-Newton tarafından gözlenen kaynağın gökyüzü (sky) koordinatlarındaki görüntüsü elde edilir. Bu işlemde kaynağın x-ışın ham verisinin tamamı kullanılır. Analizini yaptığımız YZ Cnc bir nokta kaynak olarak ele alındığı için, X ve Y yönlerindeki her 20 nokta, 1 nokta gibi gösterilir (yani 1 açı saniye). Genişlemiş kaynaklar için (ör: galaksiler) her 100 nokta tek bir nokta olarak alınabilir. Elde edilen görüntüyü, SAS programına ait bir alt komut olan “ds9” ile görüntülenir. Böylece kaynak hakkında genel bilgi alınmış olur. b) Daha sonra SAS programının “evselect” komutunu kullanarak ışık eğrisi oluşturulur. Burada da ilk ham veri kullanılmaktadır. Her 20 nokta bir araya getirilir ve tek bir nokta şeklinde gösterilerek bu işlem yapılır. Oluşan ışık eğrisi SAS’ın "fplot" komutu ile görüntülenir ve çalışılan kaynağa ait en uygun aralık belirlenir. Böylece gürültü ya da kaynağımıza ait olmayan veri tespit edilir. Sonra bir kısıtlama dosyası oluşturulur. Bu aynı zamanda GTI (en iyi zaman aralığı, Good Time Interval) dosyasıdır. Bu dosyanın oluşturulmasındaki amaç, alınan ham veri içinden yalnızca analizi yapılan kaynağa ait olan verinin çıkartılmasıdır. Oluşturulan GTI dosyası ile, ham veri filtrelenmiş olur. Daha sonra, 108 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN filtrelenmiş veriden temiz bir görüntü yine "evselect" komutu kullanılarak elde edilir. Bu görüntü, SAS “ds9” komutuyla görüntülenir. c) SAS altında çalışan “Ximage” paket programıyla temizlenmiş veriden elde edilen kaynağımızın görüntüsü görüntülenir ve düzenlemeler yapılır. Temizlenmiş veriden farklı enerji aralıklarında yumuşak (0.3-1.0keV), orta (1.0-1.6keV), sert (1.6-10.0keV) ve geniş (0.3-10.0keV) görüntüler (image) oluşturulur (İğdi Şen, 2008). 3.2.4. Tayfsal analiz (Spectral analysis) Temizlenmiş (filtrelenmiş) veriden elde edilen görüntü SAS’ın "ds9" komutu ile görüntülenerek, tayf verisi ve arkaplan için analiz yapılan sistemi içine alan daire (gökyüzü piksellerinde) seçilmektedir. Arkaplan bölgesi için seçilen dairenin yarıçapı, MOS ve PN’de seçilenle aynı büyüklükte alınmaktadır. Arkaplan verisi YZ Cnc’ye yakın bölgede, aynı çip üzerinde seçilmelidir ve başka bir x-ışın kaynağı içermemesine dikkat edilmelidir. Analizi yaparken, kaynaktan gelen net ışınımı bulmak için, arka plandan gelen ışınımı kaynağımızdan gelen ışınımdan çıkarıyoruz. Gözlem süresince, kaynağımızın herhangi bir cisim tarafından örtülüp örtülmediğini ışık eğrisindeki kesintiler ya da süreklilikten anlayabiliriz (İğdi Şen, 2008). 3.2.4.1. Tayf (Spectrum) Kaynağın x-ışın tayfı, filtrelenmiş veriden elde edilmektedir. Bu, tayfsal modellerin fit edildiği tayftır. Temizlenmiş veriyi Xspec programında çalışabilir hale getirmek için, dört farklı dosyaya ihtiyaç duyulur (.pi, .rmf, .arf ve arka plan). Bu dosyalar aşağıdaki şekilde oluşturulurlar: 1- “evselect” komutunu kullanarak filtrelenmiş veri dosyasından kaynak ve arkaplan tayfı seçilir. pi uzantılı dosya oluşturulur. Seçimi yaparken kaynağı içine alan, dairesel alanını verisi MOS1 ve MOS2 için 0-11999 tayfsal kanal aralığında (channel range), 0-12 aralığındaki desenli (pattern) (tekli, ikili, üçlü ve dörtlü piksel olayları) ve tayfsal biraraya getirme ölçüsü 15 alınarak seçilir. PN için ise 0-20479 tayfsal kanal aralığında, 0-4 aralığındaki desenli (pattern) (tek, ikili piksel olayları) ve tayfsal biraraya getirme ölçüsü 5 (spectralbinsize) alınarak seçilir. Belirtilen kanal aralıkları dedektörlerin duyarlı olduğu aralıklardır. Sonra kaynak ve arkaplan bölgesinin alanı “backscale” komutu ile hesaplanır. 2- “rmfgen” komutu ile seçilen kaynak tayfı için, pi uzantılı dosyanın dedektör cevap matrisi (detector response file RMF (Redistribution Matrix File)) oluşturulur. 3- “arfgen” komutu ile seçilen kaynak tayfı için, pi uzantılı dosyanın ikincil (yardımcı) cevap matrisi (effective area ARF (Ancillary Response File)) oluşturulur. 109 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN 4- “grppha“ komutuyla tayfsal fit için gerekli olan arkaplan dosyası, pi, rmf ve arf uzantılı dosyalar istatistiksel hesaplamalar için ilişkilendirilir (biraraya getirilir) (İğdi Şen, 2008). 3.2.4.2. Tayfsal Eşleşmeler (Spectral Fits) Xspec11 programı çalıştırılıp tayf görüntülenir ve tayfsal model fit edilir. Analizimizde tayfsal fit için kullanılan, XSPEC paketinde yer alan modeller aşağıda açıklanmıştır. 1- Mekal modeli Liedahl tarafından Fe L hesaplamalı Mewe ve Kaastra’nın model hesaplamalarını temel alan sıcak yayılan gazdan emisyon ölçümüdür. Model çeşitli elementlerden çizgi emisyonları içermektedir. Switch parametresi, mekal koduyla her sıcaklık için model tayfının hesaplanıp hesaplanmayacağını veya model tayfının önceden hesaplanmış bir tablodan alınıp alınmayacağını belirtir. İlki daha yavaştır fakat daha doğrudur. par1 = keV olarak plazma sıcaklığı par2 = cm-3 deki hidrojen kolon yoğunluğu, n H par3 = C, N, O, Ne, Mg, Si, S, Ar, Ca, Fe, Ni için metal bollukları (He kozmik değerdedir). par4 = kızıla kayma, z par5 = switch : 0-hesapla, 1- tablodan al K = (10 −14 /(4π ( D A (1 + z )) 2 )) ∫ ne n H dV , D A kaynağa cm biriminde uzaklığın açısal değeri, ne ve n H elektron ve hidrojen yoğunluklarıdır (cm-3 olarak) (İğdi Şen, 2008). 2- Cemekl modeli Mekal kodundan oluşturulmuş, çok sıcaklıklı plasma emisyon modelidir. Emisyon ölçümleri sıcaklık yönünden powerlaw’ı benimser. T sıcaklığındaki emisyon ölçümü (T/par2)par1 ile orantılıdır. Switch parametresi, mekal koduyla her sıcaklık için model tayfının hesaplanıp hesaplanmayacağını ya da model tayfının önceden hesaplanmış bir tablodan alınıp alınmayacağını belirtir. İlki daha yavaştır ancak daha doğrudur. Par1: Power-law salım-gücü fonksiyonu indeksi Par2: maksimum sıcaklık 110 BÖLÜM 3 – XMM-NEWTON UYDUSU VE VERİ ANALİZ YÖNTEMİ İhsan BARGAN Par3: n H (cm-3) Par4: güneş bollukları Par5: kızıla kayma Par6: switch : 0-hesapla, 1- tablodan al K : normalizasyon (İğdi Şen, 2008). 111 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN BÖLÜM 4 YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ 4.1. YZ Cnc’nin XMM-Newton Gözlemi NASA Heasarc araştırma arayüzünden alınan bilgiye göre YZ Cnc, XMM-Newton uydusuyla 5 Ekim 2002’de (Şekil 4.1, JD 2452552) saat 07:02:40 UT itibaren 36906 s gözlenmiştir (Heasarc arşivi, NASA). Şekil 4.1. YZ Cnc için, AAVSO’dan alınan kadir biriminde parlaklık-zaman ışık eğrisi. Okun gösterdiği yer gözlem başlangıç tarihidir (AAVSO). Ekvatoral koordinatlar (özel ekinoks 2000 için) sağ açıklığı 08 sa10 dk 56.65 s , dik açıklığı + 28 08′33.5′′ ; galaktik koordinatları L=194.083823, B=28.808973; eliptik koordinatları ise boylamı 118.778456, enlemi 7.915133’dir. Bu değerler NASA’nın Heasarc sitesinden alınmıştır ve diğer değerler ekvatoral değerlere göre temin edilmiştir. XMM-Newton uydusuyla gözlenen sistemin verileri ODF olarak bilgisayara indirilmiş MOS1, MOS2 ve PN kameralarından elde edilmiş veriler ayrıştırılarak analiz edilmiş ve bu analiz sonucunda aşağıda sunduğumuz görüntü ve grafikler elde edilmiştir. 112 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.2. PN’in ham verisinden elde edilen görüntüsü. Şekil 4.3. YZ Cnc’nin temizlenmiş PN görüntüsü. Şekil 4.2’de PN görüntüsünde var olan çizgi teleskobun kaynak doğrultusuna yönlendirilmesi sırasında CCD’nin algıladığı fotonları kayda geçirmesiyle tek bir doğrultudan almış gibi göstermesi sonucu oluşan parlak çizgidir. Bunun sebebi teleskobun doğrultusu düzeltilirken CCD’yi kapatacak bir kalkanın bulunmamasıdır. Bu hataya “out of time (OoT)” olayı denir. Analizde gerekli ayarlar yapılarak temizlenen görüntü Şekil 4.3’de yer almaktadır. 113 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN 4.1.1. Kaynak belirleme Kaynak belirlemede kullanılan “edetect_chain” sas komutu, EPIC veri setleri üzerinde kaynakları tespit etmek için güçlü bir araçtır. EPIC kaynak belirleme sürecinin son çıktısı, oluşturulan kaynak listesi dosyasıdır (.fits uzantılı) ki bu diğer parametreler arasında kaynağı tanımlama sayısını, algılandığı aleti ve enerji bandını, kaynak sayımlarını, kaynak pozisyonunu ve boyutunu, kaynak akısı ve sayım oranı yanı sıra sertlik oranlarını listeler (tespit edilen her kaynak için). Bu komut ayrıca tüm enerji aralıklarında (yumuşak, normal, sert) alınan görüntülerin birleştirilerek kaynakların görüntülenmesini sağlar. Oluşturulan bu görüntüler her üç kamera için aşağıdaki şekillerde ds9 programı ile görüntülenmiştir. Kaynağımız dışında x-ışın akılarında fazlalık olan bölgeler de daire içerisinde gösterilmiştir. Bunlar kendi kaynağımız gibi başka kaynaklar da olabilir veya arkaplan x-ışın akısının yoğunlaştığı bölgelerdir. Şekil 4.4. MOS1 kamerasının tespit ettiği x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar. 114 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.5. MOS2 kamerasının tespit ettiği x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar. Şekil 4.6. PN kamerasının tespit ettiği x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar. 115 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.7. PN kamerasından alınmış görüntünün kaynağa daha yakın bölgelerindeki x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar. 4.1.2. YZ Cnc’nin tayf analizi XMM-Newton uydusu tarafından elde edilerek aşağıda gösterilmiş olan ışık eğrileri 36906 saniyelik tüm gözlem zamanını içermektedir. Analizde ışık eğrileri çizdirilirken sistemimiz için “timebinsize=20” olarak ayarlandı. Bu işlem 20 s’de gelen fotonları tek bir okuma gibi veya her 20 s’deki veriyi tek bir veri gibi göstermektir. Bununla birlikte her bir kamera için 20 s olarak ayarlanan eğriler çok sıkışık görüntülendiğinden zamansal olarak enine genişletilerek birbirini takip eden dört ayrı şekil olarak sunulmuştur. Ayrıca MOS1, MOS2 ve PN için detaylı olmasa da tüm gözlem zamanını tek bir şekilde görebilmek için de “timebinsize=100” alınarak bir şekil elde edilmiştir. Bu şekillere bağlı olarak MOS1 için 0.1-0.6 foton sayısı, MOS2 için 0.1-0.6 foton sayısı ve PN için ise 0.1-2.2 foton sayısı aralığı ortalama sayım oranı değerleri olarak belirlenmiştir. 116 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.8. MOS1 verisinden elde edilen 100 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (tüm gözlem zamanı). Şekil 4.9. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150189000 - 150198000 s). 117 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.10. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150198000 - 150207000 s). Şekil 4.11. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150207000 - 150216000 s). 118 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.12. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s’lik paketler olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150216000 - 150225000 s). Şekil 4.13. MOS2 verisinden elde edilen 100 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (tüm gözlem zamanı). 119 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.14. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150189000 - 150198000 s). Şekil 4.15. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150198000 - 150207000 s). 120 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.16. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150207000 - 150216000 s). Şekil 4.17. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150216000 - 150225000 s). 121 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.18. PN verisinden elde edilen 100 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (tüm gözlem zamanı). Şekil 4.19. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150190000 - 150198000 s). 122 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.20. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150198000 - 150207000 s). Şekil 4.21. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150207000 - 150216000 s). 123 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.22. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150216000 - 150225000 s). Aşağıda SAS-ximage programı kullanılarak YZ Cnc’nin MOS1 (Şekil 4.23), MOS2 (Şekil 4.24), PN (Şekil 4.25) kameraları ve her üçünün birleşimi olan EPIC (Şekil 4.26 ve Şekil 4.27) için yumuşak (0.3 - 1.0 keV), orta (1.0 – 1.6 keV), sert (1.6 – 10 keV) ve tüm enerji aralıklarında (0.3 - 10 keV) elde edilen x-ışın görüntüleri elde verilmektedir. Her üç kamera için çizdirilen görüntüler 600 × 600 piksel, EPIC görüntüleri ise 600 × 600 ve 1800 × 1800 piksel olmak üzere iki çeşit gösterilmiştir. Burada da yine 20 veri noktasının tek bir nokta halinde görüntülenmesi sağlanmıştır. PN ve EPIC şekillerinde, kaynağın hemen alt kısmında bulunan görüntü hatası CCD’ler arasındaki boşluktan kaynaklanmaktadır. Bu hatayı Şekil 4.27’de EPIC SERT ve EPIC TÜM ENERJİ ARALIĞI için çizdirilen görüntülerden daha iyi görebiliriz. 124 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN MOS1 YUMUŞAK MOS1 ORTA 125 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN MOS1 SERT MOS1 TÜM ENERJİ ARALIĞI Şekil 4.23. YZ Cnc’nin MOS1 kamerasından yumuşak, orta, sert ve tüm enerji aralıklarındaki görüntüleri ( 600 × 600 ). 126 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN MOS2 YUMUŞAK MOS2 ORTA 127 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN MOS2 SERT MOS2 TÜM ENERJİ ARALIĞI Şekil 4.24. YZ Cnc’nin MOS2 kamerasından yumuşak, orta, sert ve tüm enerji aralıklarındaki görüntüleri ( 600 × 600 piksel). 128 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN PN YUMUŞAK PN ORTA 129 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN PN SERT PN TÜM ENERJİ ARALIĞI Şekil 4.25. YZ Cnc’nin PN kamerasından yumuşak, orta, sert ve tüm enerji aralıklarındaki görüntüleri ( 600 × 600 piksel). 130 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN EPIC YUMUŞAK EPIC ORTA 131 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN EPIC SERT EPIC TÜM ENERJİ ARALIĞI Şekil 4.26. YZ Cnc’nin MOS1, MOS2 ve PN kameralarının üst üste konularak birleştirilmiş EPIC görüntüleri ( 600 × 600 piksel). 132 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN EPIC YUMUŞAK EPIC ORTA 133 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN EPIC SERT EPIC TÜM ENERJİ ARALIĞI Şekil 4.27. YZ Cnc’nin MOS1, MOS2 ve PN kameralarının üst üste konularak birleştirilmiş EPIC görüntüleri ( 1800 × 1800 piksel). 134 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Kaynaktan gelen net ışınımı bulmak için, arkaplan ışınımının kaynaktan gelen ışınımdan çıkarılması gerekmektedir. Eğer çıkarılmazsa arkaplan değeri ile kaynağın değeri birlikte toplanmış olur ve bu da kaynağımızın gerçek ışınım değerini vermez. Bunun için kaynağı içine alan bir daire ve bu daire ile aynı çapta bir arkaplan bölgesi seçilmiştir. Arkaplan bölgesini seçerken aynı çip üzerinde olmasına ve başka bir x-ışın kaynağı içermemesine özen gösterilmiştir. YZ Cnc kaynak bölgesi için seçilen bölgelerin parametreleri aşağıdaki Çizelge 4.1’de gösterilmiştir. Çizelge 4.1. YZ Cnc kaynak ve arkaplan bölgesinde seçilen parametreler Detektör Kaynak Bölgesi (x,y,r) Arkaplan Bölgesi (x,y,r) MOS1 25252, 23969, 830 18596, 28340, 830 MOS2 25316, 23925, 850 18747, 26274, 850 PN 25230, 23990, 900 20314, 35778, 900 (x ve y piksel cinsinden merkez koordinatları, r ise yine aynı cinsten yarıçap değeridir) Şekil 4.28. MOS1 kamerasında belirlenen, daire içerisinde kaynak ve arkaplan görüntüsü. 135 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.29. MOS2 kamerasında belirlenen, daire içerisinde kaynak ve arkaplan görüntüsü. Şekil 4.30. PN kamerasında belirlenen, daire içerisinde kaynak ve arkaplan görüntüsü. 136 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN 4.1.3. YZ Cnc’nin tayfı ve tayf - model eşleştirmeleri YZ Cnc’nin filtrelenmiş verisinden elde edilen, aşağıdaki şekillerde verilen, tayflar ve sonraki bölümdeki tayf-model eşleşmeleri SAS-xspec programı kullanılarak elde edilmiştir. Çalışmamızda MOS1 ve MOS2 için 0-12, PN için ise 0-4 pattern’li sağlam foton olayları alınmıştır. Dedektörlerin duyarlı olduğu kanal aralıkları (specchannelmax) MOS1 ile MOS2 için 0-11999 ve PN için 0-20479 olduğundan bu aralıklarda analiz edilmiştir. Her bir tayfsal paketleme boyutu (spectralbinsize) eV cinsinden MOS1 ve MOS2 için 15, PN için 5 alınmıştır (Şekil 4.31, Şekil 4.32 ve Şekil 4.33). Şekil 4.31. MOS1 dedektörüne ait tayf. 137 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.32. MOS2 dedektörüne ait tayf. Şekil 4.33. PN dedektörüne ait tayf. 138 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Çıkarılan tayflara xspec programında bulunan ve sisteme fiziksel açıklama getirebilecek teorik modeller uygulanmıştır. Bunlar, Cemekl, Cflow, Raymond, Cevmkl, Bremss ve bu modellerle beraber teorik olarak exponansiyel azalmayı temsil eden Expdec modeli birleştirilmiştir. Ancak bunların içinde en tutarlı eşleşmeyi veren model Cemekl ile Expdec modelinin bileşimi olmuştur (Şekil 4.34, Şekil 4.35 ve Şekil 4.36). Diğer modeller yüksek χ 2 değeri verdiğinden bu çalışmada gösterilmemiştir. Cemekl modeli, Mekal modelinden türetilen çok sıcaklıklı plazma emisyon modelidir. Emisyon ölçümleri, (dEM = (T / Tmax ) α −1 dT / Tmax ) sıcaklığın bir güç yasasına uymaktadır. Burada Tmax plazmanın maksimum sıcaklığıdır. Cemekl modeli içinde verilen değişim parametresi, ya Mekal modelinin her bir sıcaklık için tayf modelini hesaplamak için kullanılacağına veya tayf modelinin önceden hesaplanmış tablodan itibaren oluşturulacağına karar verir. Mekal modeli ise Liedahl’ın hesaplamalarından elde edilen Demir L çizgisi içeren Mewe ve Kaastra’nın model hesaplamalarına dayanır. Bu model optik olarak ince plazmadan yayınlanan emisyon için oluşturulmuştur. Şekil 4.34. Cemekl-Expdec modelinin MOS1 tayfı ile eşleşmesi. 139 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Şekil 4.35. Cemekl-Expdec modelinin MOS2 tayfı ile eşleşmesi. Şekil 4.36. Cemekl-Expdec modelinin PN tayfı ile eşleşmesi. 140 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Çizelge 4.2. Tayfa uygulanan Cemekl-Expdec modelinin parametre değerleri Parametre ve KAMERALAR (0.1-15 keV) Birimleri Eşdeğer MOS1 MOS2 PN 5.07E-2 4.41E-2 3.24E-2 ± 6.85E-3 ± 5.87E-3 ± 2.67E-3 0.8841 0.8939 3.250 ± 0.0054 ± 0.0057 ± 0.012 1 1 1 12.37 ± 0.53 11.69 ± 0.37 12.24 ± 0.28 9.2E-12 9.32E-12 9.16E-12 4.48E-12 4.69E-12 4.63E-12 6.29E-12 6.49E-12 6.37E-12 1.88E-12 1.85E-12 1.81E-12 1 1 1 12.27 ± 1.33 15.67 ± 1.76 19.90 ± 1.52 1.53 1.41 1.22 297 288 844 hidrojen kolon yoğunluğu ( n H ) atomcm −2 ( 10 22 ) Sayım oranı (sayım s ) -1 Güç yasası emisyon fonksiyon indeksi ( α ) kTmax (keV) Akı ( erg cm −2 s −1 ) 0.1-10 keV Akı ( erg cm −2 s −1 ) 0.1-2.5 keV Akı ( erg cm −2 s −1 ) 0.16-4.47 keV Akı ( erg cm −2 s −1 ) 5-8 keV Bolluk (Güneş) Exponansiyel faktör χ2 istatistiği serbestlik derecesi ve Patterson ve Raymond (1985) makalesindeki formüllerden ve modelin verdiği parametre değerlerinden (Çizelge 3.6) faydalanarak, her bir kamera için kütle yığılma oranı, optik olarak ince sınır tabakanın yükseklik değeri, beyaz cücenin x-ışınları tarafından aydınlatılan yüzey oranı, beyaz cüce üzerine gelen x-ışın ışınım gücü değeri, 141 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN beyaz cücenin etkin sıcaklığı hesaplanmıştır. Denklem (4.1)’de birincil yıldızın kütlesi M = 0.8M Θ (Urban ve Sion, 2006) ve kT değerleri ise modelin verdiği değerlerdir. re çalkantılı bölgenin 10 3 ’lük birimde Reynolds sayısıdır, Patterson ve Raymond (1985) tarafından verildiği şekilde kolaylık olsun diye re = 1 alınmıştır. Her bir kamera için yığılma oranı M değerleri formül (4.1) kullanılarak hesaplanmıştır. Kütle ifadesi olan M 0.7 = M / 0.7 M Θ şeklindedir, birincilin kütle değeri M M Θ cinsinden alınmalıdır, yığılma oranı ifadesi olan M 16 = M / 1016 gs-1 şeklinde tanımlanmaktadır ve diğer alt indisli denklemlerde buna benzer şekilde hesaplanmaktadır. kT = 1.3 ( M 0.7 ) 3.6 2 M r keV (4.1) 16 e 15 M MOS1 ≅ 1.70 +−00..10 g s −1 07 × 10 15 M MOS 2 ≅ 1.79 +−00..07 g s −1 05 × 10 15 M PN ≅ 1.72 +−00..04 g s −1 04 × 10 Model eşleşmesinden elde ettiğimiz kT sıcaklık değerlerini Boltzmann sabitine böldüğümüzde bize K cinsinden sıcaklık değerlerini verir ve her bir kamera için aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır. TMOS1 = 1.43 × 10 8 K TMOS 2 = 1.36 × 10 8 K TPN = 1.42 × 10 8 K Bu değerler sistemde sınır tabakasının sıcaklığının 108K mertebesinde olduğunu göstermektedir. Bir sistemin sıcaklığı ~ 10 8 K ise teorik modellere göre disk optik olarak incedir ve x-ışınları ısısal frenleme mekanizması ile oluşur (Patterson ve Raymond, 1985). Gerçekten de elde edilen gözlemsel tayfa en iyi uyumu veren cemekl modeli ısısal frenleme mekanizmasını temel alan bir x ışın üretim mekanizması modelidir. 142 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Tayf analizi sonucunda elde ettiğimiz kütle aktarım oranları kullanılarak aşağıdaki sistem parametreleri hesaplamıştır. H , optik olarak ince sınır tabakanın yükseklik ölçeğidir. H = 3.85 × 10 8 M 00..71 M 15−0.5 cm (4.2) 8 H MOS1 ≅ 2.99 +−00..06 08 × 10 cm 8 H MOS 2 ≅ 2.91+−00..04 05 × 10 cm 8 H PN ≅ 2.97 +−00..03 03 × 10 cm f , beyaz cücenin x-ışınları tarafından aydınlatılan yüzey oranıdır. f = 0.55M 00..79 M 15−0.5 (4.3) f MOS1 ≅ 0.475 +−00..010 013 f MOS 2 ≅ 0.463 +−00..006 050 f PN ≅ 0.472 +−00..005 005 LHx , beyaz cüce üzerine gelen x-ışın ışınım gücü değeridir. LHx = 3.4 × 10 31 M 01..78 M 151.0 erg s −1 (4.4) 1 31 LMOS ≅ 7.35 −+00..43 erg s −1 Hx 30 × 10 2 31 LMOS ≅ 7.74 +−00..30 erg s −1 Hx 22 × 10 143 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN +0.18 31 LPN erg s −1 Hx ≅ 7.43 − 0.17 × 10 Te , beyaz cücenin etkin sıcaklığıdır. f , 1’den küçük olduğu için Denklem (4.5) kullanılmıştır. Te = 17800 M 00..762 M 150.37 f −0.25 K = 17600 M 00..785 M 150.25 K ⇒ f < 1 ise (4.5) ⇒ f > 1 ise (4.6) TeMOS1 ≅ 28344 +−456 243 K TeMOS 2 ≅ 29076 +−530 0.0 K TePN ≅ 28512 +−168 272 K Yukarıda Denklem (4.1)’den (4.6)’ya kadar verilmiş olan altı formül Patterson ve Raymond (1985) makalesinde yazarlar tarafından verilmiş olan sırasıyla (6), (17), (18), (19) ve (22) numaralı formüllerdir. Gözlemlerde x-ışınları için kT > 1 olması bu ışınların yüksek sıcaklıkta bir kaynaktan geldiğini göstermektedir. Bu nedenle x-ışın emisyonunun sert bileşeninde düşüş gözlenmez. Ancak M 16 ~ 2 ’i ( M ~ 2 × 1016 g s −1 ) aştığında sert x-ışını bileşeninin sıfıra düştüğü gözlenir (Patterson ve Raymond, 1985). Yani yığılmanın artması, x-ışınlarının yığılan materyallere çarparak enerjisini yitirmesini sağlar ve etrafa yumuşak x-ışınları olarak yayılırlar. Bizim sistemimiz olan YZ Cnc’nin yığılma oran değerleri MOS1, MOS 15 15 15 ve PN için sırasıyla 1.70 +−00..10 g s −1 , 1.79 +−00..07 g s −1 , 1.72 +−00..04 g s −1 ’dir 07 × 10 05 × 10 04 × 10 ve 1015 < 1016 olduğundan YZ Cnc düşük kütle yığılma oranlı bir sistemdir. Bu gibi sistemlerde ısınan beyaz cüce belirgindir ve anlaşılması zor değildir, disk diğerlerine nispeten sönüktür. Bunun yanında sistemimiz kT değeri de yüksek olduğundan sert xışınları yaymaktadır. Bunu, her bir dedektöre ait tayf şekillerinden de görebiliriz (Şekil 4.31, Şekil 4.32 ve Şekil 4.33). Ayrıca YZ Cnc gibi düşük kütle yığılma oranlı sistemlerde sınır tabakasından yayınlanan x-ışınlarının yarısının beyaz cüce yüzeyi tarafından soğurulup, yüzeyin sıcaklığının ~104 K’e yükselmesi ve morötesi bölgede ışınım yapması beklenir (Patterson ve Raymond, 1985). 144 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Cüce novalarda Beyaz cüceden gelen ışınımın gözlenebilmesi için sistemin durağan evrede iken gözlenmesi gerekir (Gänsicke ve Koester, 1999). YZ Cnc’de XMM-Newton ile durağan evrede gözlendiğinden beyaz cüce etkin sıcaklığı ile ilgili hesaplamalar yapılabilir. Beyaz cüce özellikle optik ve mor ötesi bölgede ışınım yaptığından Urban ve Sion (2006)’nun, IUE ile gözledikleri YZ Cnc’nin etkin sıcaklığını Te = 23000 K olarak hesapladıkları çalışma göz önüne alınmıştır. Yukarıda sonuçları verilen hesaplamalardan beyaz cüce yüzeyinin ortalama 0.47’lik kısmının x-ışınları tarafından aydınlatıldığı ve bu bölgelerin sıcaklığının ortalama 28644 K = 2.8644 × 10 4 K olduğu görülmektedir. Yani elde edilen sonuçlar tam olarak teoriler ile uyumludur. Dolayısı ile YZ Cnc’nin sınır tabakasından yayınlanan x-ışınlarının beyaz cüceyi ısıttığı ve mor ötesi bölgede ışınıma sebep olduğu sonucuna varılabilir çünkü 104 K sıcaklığındaki bir gaz ancak mor ötesi bölgede ışınım yayabilir. Modelin verdiği akı değerini kullanarak Denklem (4.7)’den ışınım gücü L bulunmuştur. Sınır tabakanın yarısı beyaz cüce arkasında kaldığı için elde edilen değer 2 ile çarpılır. YZ Cnc sistemi için çeşitli yazarlar farklı uzaklık değerleri vermektedirler. Bu değerler, 130 pc (d= 400.92 × 1018 cm )( Eracleous ve ark., (1991)), Thorstensen (2003)’in yer merkezli paralaks ölçümlerinden gelen 222 +−50 42 pc ve Harrison ve ark. (2003)’nın ise HST FGS paralaks gözlemlerini kullanarak elde ettikleri 320 ± 40 pc’dir. Bu sebeple literatürdeki tüm uzaklık değerleri için ışınım gücü değerleri hesaplanmıştır. Hesaplamalarda kullanılan akı değerleri ise Çizelge 3.6’dan alınmıştır. L = 2 × 4πd 2 F (4.7) MOS1, MOS2 ve PN için x-ışın ışınım gücü (d=130 pc alınarak); LMOS1 ≅ 3.716 × 10 31 erg s −1 LMOS 2 ≅ 3.765 × 10 31 erg s −1 LPN ≅ 3.700 × 10 31 erg s −1 olarak hesaplanmıştır. MOS1, MOS2 ve PN için x-ışın ışınım gücü (d= 222 +−50 42 pc alınarak); 145 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN 32 LMOS1 ≅ 1.084 +−00..543 erg s −1 372 × 10 32 LMOS 2 ≅ 1.098 +−00..550 erg s −1 376 × 10 32 LPN ≅ 1.079 +−00..541 erg s −1 370 × 10 MOS1, MOS2 ve PN için x-ışın ışınım gücü (d= 320 ± 40 pc alınarak); 32 LMOS1 ≅ 2.252 +−00..598 erg s −1 528 × 10 32 LMOS 2 ≅ 2.281+−00..606 erg s −1 534 × 10 32 LPN ≅ 2.242 +−00..596 erg s −1 525 × 10 Bunların yanında Hakala ve ark. (2004) x-ışın ışınım gücünü hesaplamak için ortalama bir değer olarak 300 pc almışlardır. Aşağıda uzaklık değerini 300 pc alarak yazarların bulduğu x-ışın ışınım gücü değeriyle kıyaslamak için tekrar ışınım gücü değerleri hesaplanmıştır. MOS1, MOS2 ve PN için x-ışın ışınım gücü (d=300 pc alınarak); LMOS1 ≅ 1.98 × 10 32 erg s −1 LMOS 2 ≅ 2.0 × 10 32 erg s −1 LPN ≅ 1.97 × 10 32 erg s −1 bulunmuştur. Literatürde sistem için verilen uzaklık değerleri çok geniş bir aralıkta yer aldığından bunlara bağlı olarak hesaplanan ışınım gücü değerleri de doğal olarak 1031 ile 1032 erg s −1 mertebelerinde yayılmıştır. 146 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Ortak kütle merkezi etrafında dönen iki yıldız arasındaki aralık ya da iki yıldızın yörüngelerindeki yarı büyük eksen a ile ifade edilmektedir. YZ Cnc sisteminde birincil ve ikincil yıldızın arasındaki mesafeyi hesaplamak için Denklem (4.8) kullanılmıştır (Hellier, 2001). Yer çekimi sabiti G = 6.674 × 10 −11 m 3 kg −1 s −2 , birincil kütlesi M 1 = 0.8M Θ , ikincil kütlesi M 2 = 0.176 M Θ ve yörünge periyodu Pyör = 125.17 dk değerlerinde alınarak hesaplanmıştır. a = 3 G ( M 1 + M 2 ) Pyör 2 4π 2 (4.8) a = 1.942 × 10 9 m Birincil yıldızın ortak kütle merkezine olan uzaklığı a1 , ile ikincil yıldızınki ise a 2 ile tanımlanır. Denklem (4.9)’da yine aynı değerler kullanılarak a1 değerini, Denklem (4.10)’da a 2 değerini elde ederiz. M + M2 a = a1 1 M2 (4.9) a1 = 0.35 × 10 9 m a = a1 + a 2 (4.10) a 2 = 1.592 × 10 9 m Kütle oranı q , ikincil kütlesinin birincilin kütlesine oranını ifade etmektedir. q = M 2 / M 1 = 0.176 M Θ / 0.8M Θ = 0.22 (4.11) Birincil yıldızdan L1 noktasına (materyalin aktığı nokta) olan uzaklık RL1 Denklem (4.12) ile hesaplanmıştır. 147 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ RL1 = a (0.500 − 0.227 log q ) ⇒ İhsan BARGAN 0.1 < q < 10 için (4.12) RL1 = 1.26 × 10 9 m (4.8)’den (4.12)’ye kadar olan denklemler Hellier (2001)’in 18, 19 ve 24 numaralı sayfalarındaki denklemlerdir. Lynden-Bell ve O’Dwyer (2001)’in makalesindeki bağıntılardan bulunan birincilin tahmini yarıçapı R1 = 6.19 × 10 8 cm’dir. 0.5 RL1 > R1 bağıntısı, sınır tabaka ile birincil arasında bir boşluk olduğunun kanıtıdır (Hellier, 2001). Aksi halde materyal beyaz cüce üzerine yığılmış vaziyette olurdu. YZ Cnc sistemi için bu bağıntının verdiği sonuç 0.5 RL1 = 0.63 × 10 9 m = 630 × 10 8 cm > R1 = 6.19 × 10 8 cm şeklindedir ve Beyaz cücenin dış sınırı ile L1 Lagrange noktası arasında 623.81x103 km’lik bir uzaklık olduğunu göstermektedir. Bu hesaplanan sayılarla sistemin yörüngesi, bileşenleri ve büyüklüğü hakkında genel bir görüşe sahip olmak mümkündür. Eracleous ve ark. (1991), Einstein x-ışını uydusu verileri ile yaptıkları çalışmada, elde ettikleri tayfa uyum gösteren model χν2 = 1.44 ile optik olarak ince ısısal frenleme tayfıdır ve x-ışın verisi 0.16-4.47 keV enerjili fotonlardan oluşmaktadır. Yani yazarlar bu çalışmada kullanılan x-ışınlarından daha yumuşak bölgede çalışmışlardır. Verdikleri sayım değeri ve gözlem süresini kullanarak elde edilen sayım oranı değeri ~0.041 sayım s-1’dir. Hidrojen kolon yoğunluğunu 0.1-3.5 keV enerji aralığında analiz etmişler ve −2 20 N H = 2 +−23 2 × 10 cm bulmuşlardır. Neticede buldukları akı değeri Fx = 2.9 × 10 −12 ergcm −2 s −1 ’dir. Bizim çalışmamızda 3.250±0.012 sayım s-1 sayım oranı değerli veri ile en iyi eşleşmeyi sağlayan ( χν2 = 1.22 ) PN kamerasının parametre değerleri 20 göz önüne alındığında hidrojen kolon yoğunluğu N H = (3.240 +−00..267 cm −2 ’dir. 267 ) × 10 Sayım oranları arasında 3.2 sayım s-1’lik bir fark vardır. Bunun sebebi verilerin farklı enerji aralıklarını içermesidir. Bunun yanında 0.1-10, 0.1-2.5, 0.16-4.47 ve 5-8 keV enerji aralıklarında akılar Çizelge 3.6’daki gibi hesaplanmıştır. Tüm enerji aralığında (0.1-10 keV) aldığımız akının yazarların akı değerinden yüksek çıkması normaldir. Çünkü Şekil 4.33’ten de, bu çalışmada sert x-ışınlarının (x-ışın>3.5 keV) belirgin olduğu görülebilir. Fazladan sayımın varolması akıya pozitif bir değer kazandırır. Yumuşak x-ışınları için hesapladığımız akı (0.1-2.5 keV aralığında) yazarlarınkine kıyasla (0.1-3.5 keV aralığında) daha düşük bir değer olması gerekirken çalışmamızda bulunan daha yüksek bir değerdir. 148 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN Ancak en iyi eşleşme sağladığımız PN kamerasına göre, ki-kare istatistiğimiz yazarlarınkinden daha iyi bir sonuca ulaşmıştır. Ki-karenin farklı olması serbest parametre değişkenin farklılığından kaynaklanmaktadır. Bu parametrelerle çıkan tayf-model eşleşmesine göre de farklı akılar hesaplanmaktadır. Bulmuş olduğumuz değerlerin, diğer yazarların değerlerinden farklılığı da bu şekilde açıklanabilir. Ayrıca Eracleous ve ark. (1991)’da bulunan N H değeri, hatası kendisinden çok fazla büyük olduğundan doğru kabul edilmesi mümkün değildir. Doğru bir sonuç olabilmesi için hata değerlerinin gerçek değerden düşük olması gerekir. Hakala ve ark. (2004), XMM-Newton x-ışın uydusunun 0.15-10 keV enerji aralığında 3.4 sayım s-1 sayım oranlı EPIC-PN verisi ile yaptıkları çalışmada χ 2 = 1.37 kikare istatistiği ile soğurma içeren tek sıcaklıklı plazma modelini (apec) aynı veri seti için apec + apec + apec şeklinde uygulayarak ve metal bolluklarını 1.5 Güneş bolluğu alarak üç sıcaklık değeri elde etmişlerdir. Ayrıca cemekl modelini uyguladıklarında da aynı istatistik değerini bulmuşlardır. Daha sonra 5-8 keV aralığında üç sıcaklıklı ısısal plazma modeli ile uyumu için χ 2 = 1.18 değerini, aynı modele 6.4 keV’ta bir Gauss çizgisi gibi bir floresan çizgisi eklediklerinde χ 2 = 1.04 değerini elde etmişlerdir. Bu aralıkta yaptıkları aslında Fe çizgisine bir model eşleştirmeye çalışmaktır. Galaktik soğurma değerini N H = 8 +−20..02 × 1019 cm −2 ve çalışmamızdaki değere en yakın kT değerini 8.3 +−00..55 keV , akı değerini ise Fx = (9.24 ± 0.4 ) × 10 −12 ergcm −2 s −1 olarak bulmuşlardır. Sistemin uzaklığını 300 pc kabul ederek ışınım gücü Lx = 1.4 × 10 32 erg s −1 bulmuşlardır. Bizim çalışmamızda 0.8841±0.0054 sayım s-1, 0.8939±0.0057 sayım s-1 ve 3.250±0.012 sayım s-1 sayım oranlı veri ile her üç CCD için Cemekl modeli en iyi eşleşmeyi vermiş ve χν2 = 1.22 , N H = (3.24 ± 0.26) × 10 20 cm −2 , akı değeri Fx = 9.16 × 10 −12 ergcm −2 s −1 ve ışınım gücü ortalama 300 pc için Lx = 1.9 × 10 32 erg s −1 bulunmuştur. İki çalışmanın akı değerleri hemen hemen aynıdır ve doğal olarak aynı uzaklık değeri alınarak hesaplanan ışınım güçleri arasında da pek bir fark yoktur. Bu çalışmada aynı veride aynı modelle daha iyi bir istatistik elde edilmiştir. Dolayısı ile üç sıcaklıklı model yerine tek sıcaklıklı model ile sistemden yayınlanan x-ışını radyasyonu açıklanabilir olduğu açıktır. Sayım oranları arasında PN kamerası ile elde ettiğimiz fark 0.15 sayım s-1’dir. Bu farklar analizin başlangıcında filtreleme ve temizleme işlemleri sırasında özellikle arka plan için fotonların farklı bölgelerden alınmasından kaynaklanabilir. Hakala ve ark (2004) çalışmalarında mor ötesi bölge fotonları ile x-ışınları fotonlarının yayınlanma zamanları arasında 100 s’lik bir 149 BÖLÜM 4 – YZ CNC’NİN X-IŞIN TAYF ANALİZİ İhsan BARGAN fark bulmuşlar ama bu konuyu açıklayamamışlardır. Çünkü literatürde bu bulgunun tersine genelde x-ışınlarının yayınlanmasının mor ötesinden sonra gerçekleştiği örnekler vardır. Biz bu çalışmada sınır tabakasından yayınlanan sert x-ışınlarının beyaz cücenin yaklaşık % 50’sini aydınlattığını ve bu bölgelerin sıcaklığını 104 K civarına yükselttiğini hesapladığımızdan mor ötesi yayınımın beyaz cüceden geldiği sonucuna varmış bulunuyoruz. Bu da demektir ki x-ışınları sınır tabakasından yayınlandıktan sonra aradan geçen zamanda beyaz cüce ısınmakta ve mor ötesi yayınım yapmaktadır yani mor ötesi ışınımın x-ışınlarında sonra gecikmeli olarak yayınlanması bu şekilde açıklanabilir. Bu çalışmada sınır tabakası ile Beyaz cüce arasında ~6.24x105 km’lik bir uzaklık olduğu hesaplanmıştır. Buradan x-ışınlarının ~2 s’de beyaz cüceye ulaşacağı hesaplanabilir. Geriye kalan 98 saniye x-ışınlarının soğurulması, yüzeyin ısınması ve mor ötesi bölgede yeniden yayınlanması için gereken süre olmaktadır. Van Teeseling ve Verbunt (1994), ROSAT PSPC ile yapılan nokta gözlemlerinde, optik patlama maksimumundan hemen önce 0.4 sayım s-1’lik ve durağanda 0.27 sayım s-1’lik sayım oranlarını (50-201 kanalda) vermiştir. ROSAT veri setlerine uyguladıkları tayf analizinde 0.1-2.4 keV enerji aralığında ısısal frenleme ve mewe (ki temel olarak ısısal frenleme mekanizmasına dayanan ama metal bolluk değerleri içeren bir modeldir) tayf modelleri ile en iyi sonucu elde etmişlerdir. Bizim çalışmamızda uyguladığımız Cemekl modeli de ısısal frenleme mekanizmasını temel alan bir modeldir. Yazarların çalışması yumuşak x-ışınlarını içermekte iken bizim çalışmamızdaki x-ışınları hem yumuşak hem de serttir. Sadece yumuşak x-ışınlarına uyum sağlayan bir model elde edememiş olduğumuzdan elde edilen sayısal değerler açısından bu çalışma ile bir karşılaştırma yapmak çok sağlıklı olmayacaktır. Verbunt ve ark., (1999), sayım oranını (50-201 kanal) 0.249(14) sayım s-1 bulmuşlardır. EXOSAT LE (Düşük Enerji detektöründe) (3000 Lexan filtresi ile) ile gözlenen sayım oranları, durağan sırasında yaklaşık 0.01 sayım s-1 ve patlamada 4 faktör daha düşük olmuştur. N H = 1019 − 10 20 cm −2 aralığında farzedilen kolon için 0.1 sayım s-1’lik bir HRI sayım oranı, EXOSAT LE (3000 Lexan) için 0.02-0.01 sayım s-1’lik bir sayım oranını göstermektedir. Bizim çalışmamızda MOS1, MOS2 ve PN için sayım oranları sırasıyla 0.8841 ± 0.0054 sayım s-1, 0.8841 ± 0.0054 sayım s-1 ve 3.25 ± 0.012 sayım s-1’dir. Yukarıda yazarlar 0.5 ile 2 keV enerji aralıklarında sayım oranları bulmuşlar ve daha önce belirtildiği gibi patlama sırasında diskin fotonları engellemesinden sayımlar azalmıştır. Bizim sayım oranlarımız 0.1-10 keV arasında olmuştur ki yazarların sayım oranları içerisinde 2-10 keV arasındaki sayımları kapsayan bir veri yoktur. 150 BÖLÜM 5 – SONUÇ VE ÖNERİLER İhsan BARGAN BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER Bu çalışmada YZ Cnc sisteminin 0.3-10 keV enerji aralığında XMM-Newton x-ışın uydusu tarafından sistem durağan evresinde (15.2 kadir) iken 5 Ekim 2002’de 36906 s boyunca yapılan gözleminde elde edilen verisinin tayf analizi yapılmıştır. Öncelikle uydunun her üç kamerası için x-ışın görüntüleri ve ışık eğrileri elde edilmiştir. Daha sonra x-ışın tayfı görüntülenerek tayf model eşleşmesi yapılmıştır. Bu eşleşme sonucunda sistemle ilgili özellikler elde edilmiştir. Yapılan tayf model eşleşmesi sonucu Mekal tabanlı çok sıcaklıklı plazma emisyon modeli olan Cemekl ve Cevmkl, Soğumalı Akış Modeli (Cflow), Raymond Smith Modeli (Raymond), ve Isısal Frenleme Modeli (Bremss) kullanılmıştır. Bu modellerden Cemekl ve Cevmkl modeli dışındaki modeller makul olmayan yüksek istatistik değerleri vermiştir ( χ 2 > 2 ). Cemekl ve element bolluklarını bir alarak Cevmkl modeli yalnız uygulandığında 2 χ MOS 1 = 1.58 ( 299dof ) , 2 χ MOS 2 = 1.47 ( 290dof ) ve 2 = 1.32 (846dof ) χ PN değerleri bulunmuştur. Daha sonra Cemekl modeline Expdec modeli eklenmiş ve bunun sonucunda 2 2 2 ve χ PN χ MOS χ MOS = 1.22 (844dof ) değerlerinde 2 = 1.41 ( 288dof ) 1 = 1.53 ( 297 dof ) , daha iyi bir sonuç elde edilmiştir. Cemekl-Expdec tayf-model eşleşmesi sonucu bulduğumuz akılar 0.1-10 keV enerji aralığında ve erg cm −2 s −1 biriminde FMOS1 = 9.2 × 10 −12 , FMOS 2 = 9.32 × 10 −12 ve FPN = 9.2 × 10 −12 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca (0.1-2.5), (0.16-4.47) ve (5-8) keV kısmi enerji aralıklarında da akılar bulunmuştur (Çizelge 3.6). Literatürdeki birbirinden çok farklı uzaklık değerleri alınarak, ışınım gücü olarak 1031 – 1032 erg s −1 ’lik değerler elde edilmiştir. Modelin bize verdiği kT değerleri ise (kT ) MOS1 = 12.37 ± 0.53 , (kT ) MOS 2 = 11.69 ± 0.37 , (kT ) PN = 12.24 ± 0.28 ’dir. Patterson ve Raymond (1985)’a göre kT > 1 olması kaynak plazmanın yüksek sıcaklıkta olduğunu ve sert x-ışın yaydığını göstermektedir. Dolayısıyla bizim sistemimizde bu özelliklere sahiptir. Ayrıca sistemin bu sıradaki sınır tabakası kütle aktarım oranı ~1015 gs-1 mertebesindedir ki bu da bu tür sistemler için kritik değer kabul edilen M ≈ 2 × 1016 gs-1’den küçüktür. Bu değerden az kütle aktarım oranları optik olarak ince bir sınır tabakası oluşmasına neden olmaktadır. Ek olarak sert x ışınlarının yayınlanabilmesi için bu yayınımı yapan gazın optik olarak ince olması gereklidir. Aksi halde yayınlanan yüksek enerjili x ışınları ( > 2 keV enerjili) gazın 151 BÖLÜM 5 – SONUÇ VE ÖNERİLER İhsan BARGAN kendisi tarafından soğurulup, enerjisi düşmüş şekilde yumuşak x ışınları olarak yayınlanır. Yani YZ Cnc sisteminde sınır tabakası optik olarak ince gazdan oluşmaktadır. YZ Cnc sistemi, Liedahl tarafından Fe L hesaplamalarıyla Mewe ve Kaastra’nın model hesaplamalarına dayalı sıcak gazdan yayılan bir emisyon tayfıyla uyumludur. Model elementlerin çizgi emisyonlarını içerir ki bunlardan biri MOS1, MOS2 ve PN tayfında belirgin olan 6.7 keV demir çizgi emisyonudur. Ayrıca bu çalışmada bu çift yıldız sistemi için literatürde bulunmayan yörünge parametreleri de hesaplanmıştır. Sistemde yayınlanan x ışınları beyaz cüceyi de ısıtmakta ve beyaz cücenin mor ötesi bölgede yayınım yapmasına sebep olmaktadır. Yalnız x ışınlarının beyaz cüce yüzeyini ısıtması ve mor ötesi fotonların yayınlanması için 100 s kadar bir süre geçmektedir. Her sistem için olduğu gibi YZ Cnc için de bundan sonra mümkünse tüm tayf bölgelerini kapsayan eş zamanlı (hem patlama evresinde hem de durağan evrede) gözlemler yapılması sistemin tüm bileşenlerinden aynı zamanlı gelen fotonların incelenip sistemin yapısının anlaşılması açısından çok faydalı olacaktır. 152 KAYNAKLAR AAVSO, Işık Eğrisi Oluşturucusu (LCG). www.aavso.org/data/lcg. Cash W., (b.t.). Astrophysics 1. Colorado Üniversitesi Ders Notları. http://casa.colorado.edu/~wcash/APS3730/chapter5. Bank S. H. R., 2004. X-ray Productions Mechanisms. Wisconsin Üniversitesi REU Astrofizik Yaz Okulu. http://www.astro.wisc.edu/~bank/. Baskil D. S., Wheatley P. J. ve Obsorne J. P., 2005. The Complete Set of ASCA X-ray Observations of Non-Magnetic Cataclysmic Variables. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society, vol. 357, Issue 2. 626-644. Carroll B. W. ve Ostlie D. A., 2007. An Introduction to Modern Astrophysics (2nd Ed.). Addison-Wesley. Choudhuri A. R., 2010. Astrophysics for Physicists. The Edinburgh Building, Cambridge CB2 8RU, UK. Collins D., 2010. X-ray Observations of Cataclysmic Variables. A Thesis Submitted for the Degree of PhD (Doktora Tezi). The University of Warwick, UK. Cordova F. A. ve Mason K. O., 1984. X-ray Observations of a Large Sample of Cataclysmic Variable Stars Using the Einstein Observatory. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society (ISSN 0035-8711), vol. 206, Feb. 15, 1984. 879-897. Eracleous M., Halpern J. ve Patterson J., 1991. X-ray Spectra of Cataclysmic Variables from the Einstein Observatory. Astrophysical Journal, Part 1 (ISSN 0004-637X), vol. 382, Nov. 20, 1991. 290-300. Esenoğlu H. H., 2010. Novaların Evrimi. “Yakın Çift Yıldızların Yapısı ve Evrimi” Çalıştayı, İzmir. 217-229. Gänsicke B.T. ve Koester D., 1999. SW Ursae Majoris, CU Velorum and AH Mensae: Three More Accreting White Dwarfs Unveiled? Astronomy and Astrophysics, vol. 346. 151-157. Giacconi R. ve Rosati P., 2008. Cosmic X-ray Sources. Scholarpedia, 3(4):4391, doi:10.4249/scholarpedia.4391. http://www.scholarpedia.org/article/Cosmic_X-ray_sources. Hakala P., Ramsay G., Wheatley P., Harlaftis E. T. ve Papadimitriou C., 2004. XMMNewton Observations of the Dwarf Nova YZ Cnc in Quiescence. Astronomy and Astrophysics, vol. 420. 273-281. Heasarc Arşivi, NASA. http://heasarc.nasa.gov/db-perl/W3Browse/w3browse.pl. 153 Hecht E., 2005. Optik. Akadaemi Yayın Hizmetleri, 2. Basım. Adelphi Üniversitesi. 22 p. Hellier C., 2001. Cataclysmic Variable Stars: How and Why They Vary. Praxis Publishing, Chichester, UK. 18-24. İğdi Şen M., 2008. XMM-Newton Uydusu ile VW Hyi’nin X-ışın Veri Analizi. Yüksek Lisans Tezi. Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, Türkiye. Kogure T. ve Leung K. C., 2007. The Astrophysics of Emission Line Stars. Science+Business Media LLC, Newyork, USA. Knigge C., 2006. The Donor Stars of Cataclysmic Variables. Monthly Notices of the Astronomical Society, vol. 373, Issue 2. 484-502. Lamb D. Q., 1983. X-ray Emission from Cataclysmic Variables. Proceeding of the 72nd Colloquium of the International Astronomical Union “Cataclysmic Variables and Related Objects” Edited by Mario Livio and Giora Shaviv, Haifa, İsrael. 299-322. Lamb D. Q. ve Patterson J., 1983. Spin-up and Magnetic Fields in DQ Her stars. Proceeding of the 72nd Colloquium of the International Astronomical Union “Cataclysmic Variables and Related Objects” Edited by Mario Livio and Giora Shaviv, Haifa, İsrael. 229-236. Lerrahn C., 2002. Polars and Intermediate Polars. IAAT Tübingen. Lynden-Bell D. ve O’Dwyer S. P., 2001. One Mass-Radius Relation for Planets, White Dwarfs and Neutron Stars. eprint arXiv: astro-ph/0104450. Paczynski B., 1983. Evolution of Cataclysmic Binaries. Proceedings of the 7th North American Workshop “Cataclysmic Variables and Low-Mass X-ray Binaries” Edited by Lamb D. Q., and Patterson J., Cambridge, Massachusetts, USA. 1-10. Patterson J. ve Raymond J. C., 1985. X-ray Emission from Cataclysmic Variables with Accretion Disks. I-Hard X-rays. II-EUV/Soft X-ray Radiation. Astrophysical Journal, Part 1 (ISSN 0004-637X), vol. 292, May. 15, 1985. 535-558. Patterson J., Thorstensen J. R. ve Kemp J., 2005. Pulsations, Boundary Layers and Period Bounce in the Cataclysmic Variable RE J1255+266. The Publications of the Astronomical Society of the Pasific, vol. 117, Issue 831. 427-444. Pezzuto S., Barnacca P. L. ve Stagni R., 1992. Rapid Oscillations in the Dwarf Nova SY Cancri, YZ Cancri and AH Herculis. Astronomy and Astrophysics (ISSN 0004-6361), vol. 257, no. 2. 523-530. Raymond J. C. ve Smith B. W., 1977. Soft X-ray Spectrum of a Hot Plasma. Astrophysical Journal Supplement Series, vol. 35, Dec. 1977. 419-439. Shafter A. W. ve Hessman F. V., 1988. A Time-Resolved Spectroscopic Study of the SU Ursae Majoris Dwarf Nova YZ Cancri. Astronomical Journal (ISSN 0004-6256), vol. 154 95, Jan. 1988. 178-189. Smith D. A. ve Dhillon V. S., 1998. The Secondary Stars in Cataclysmic Variables and Low-Mass X-ray Binaries. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society, vol. 301, Issue 3. 767-784. Urban J. A. ve Sion E. M., 2006. The Dwarf Novae During Quiescence. The Astrophysical Journal, vol. 642, Issue 2. 1029-1041. The Doppler Effect. Teach Astronomy Web Sayfası. http://m.teachastronomy.com/astropedia/article/The-Doppler-Effect. van Teeseling A. ve Verbunt F., 1994. ROSAT Observations of Cataclysmic Variables. The Evolution of X-ray Binaries, Proceedings of a Conference Held in College Park, MD. 1993. Edited by Steve Holt and Charles S. Day. New York: American Institute of Physics Press. AIP Conference Proceedings, vol. 308, 1994. p. 189. Verbunt F., Wheatley P. J. ve Mattei J. A., 1999. X-ray Observations Through the Outburst Cycle of the Dwarf Nova YZ Cnc. Astronomy and Astrophysics, vol. 346. 146-150. Warner B., 2004. Rapid Oscillations in Cataclysmic Variables. The Publications of the Astronomical Society of the Pasific, vol. 116. 115-132. Woods J. A., Verbunt F., Collier C. A., Drew J. E. ve Piters A., 1992. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society (ISSN 0035-8711), vol. 255, March 15, 1992. 237242. Yücel E. Işık, Renk ve Elektromanyetik Tayf. (b.t). http://www.akat.org/sizin_icin/elektromagnetik_tayf.pdf Zhao Y., Li Z., Wu X. ve Peng Q., 2005. Spectroscopic Study of SU UMa-type Dwarf Nova YZ Cnc During Its 2002 Superoutburst. Chinese Journal of Astronomy and Astrophysics, vol. 5, Issue 6. 601-609. 155 ÇİZELGELER Sayfa No Çizelge 2.1. Yapılan tüm çalışmalar sonucunda YZ Cnc sistemi için bulunan özelliklerin özeti………………………………………………….... 50 Çizelge 2.2. Gözlem bilgisi. AAVSO verilerinden ışık eğri fazı …………......... 55 Çizelge 2.3. YZ Cnc’nin XMM-Newton gözleminden gözlem özellikleri……... 59 Çizelge 2.4. Nötr soğurma modeliyle üç-sıcaklıklı termal plazma modeli kullanılarak birleşik EPIC PN tayfları için uyumu……………........ 59 Çizelge 3.1. XMM’in özellikleri………………………………………………... 68 Çizelge 3.2. XMM-Newton teleskobunun özellikleri…………………………… 75 Çizelge 3.3. XMM-Newton x-ışın teleskoplarının görüntüleme kalitesi……….. 76 Çizelge 3.4. Bilimsel veri toplama modları…………………………………….. 86 Çizelge 3.5. EPIC’in Bilimsel veri toplama modları……………………………. 86 Çizelge 3.6. EPIC in bilimsel Modları için temel sayılar……………………….. 87 Çizelge 3.7. XMM’de gözlem sırasında tercih edilen pencere boyutları ve zaman çözünürlükleri………………………………………………. 88 Çizelge 3.8. RGS aygıtlarının performansları…………………………………... 92 Çizelge 3.9. Bir on-axis kaynak için RGS çiplerinin kapladığı dalgaboyu ve enerji aralığı………………………………………………............... 96 Çizelge 3.10. RGS’nin farklı ızgara sıralarındaki enerji aralıkları (2.5 keV üst limittir)……………………………………………………………... 96 Çizelge 3.11. Optik Monitörün (OM) özellikleri………………………………... 97 Çizelge 3.12. XMM’nin diğer x-ışın uyduları ile kıyaslaması………………….. 102 Çizelge 4.1. YZ Cnc kaynak ve arkaplan bölgesinde seçilen parametreler…….. 135 Çizelge 4.1. Tayfa uygulanan Cemekl-Expdec modelinin parametre değerleri… 141 I ŞEKİLLER Sayfa No Şekil 1.1. Elektromanyetik tayf diyagramı……………………………………… 2 Şekil 1.2. X-ışın teleskobunun optik şematik gösterimi. X-ışınları sıyırma açısıyla gelerek iki ardışık yansıma ile bir noktada 4 toplanır………………………………………………………………. Şekil 1.3. Aynı fazla herhangi iki nokta arasında ölçülmüş sinüsoidal bir dalganın dalgaboyu…………………………………..……………… 6 Şekil 1.4. Planck fonksiyonunun tayfsal enerji dağılımı. Ordinat dalgaboyu birimi (cm) başına radyasyon enerjisini verir (erg cm −2 s −1 ) ve yatay koordinat dalgaboyudur ( A )……………………....…………. 10 Şekil 1.5. Manyetik bir alanda dairesel bir yörüngede hareket eden parçacık…... 12 Şekil 1.6. Yörünge düzleminde coşkun değişenlerin şematik görüntüsü. Soğuk yıldız, beyaz cücenin gravitasyonel etkisiyle şişmeye başlar ve Roche şişimini doldurur. Gaz, beyaz cücenin yığılma diski üzerine akar………………………………………………………………….. 13 Şekil 1.7. İkili sistemin yörünge düzleminde Roche eş potansiyel eğrileri……... 13 Şekil 1.8. Yakın ve düşük kütleli x-ışın ikilisinin yörünge düzlemi (x-y) ve dikey düzlemdeki (x-z) yığılma diskinin model hesabı. İkili sistemin Lagrange noktası L1 sol taraftaki ordinatın merkezinde konumlandırılmıştır……………………………………………….… 15 Şekil 1.9. Yakın ikili sistemin oluşumu. Başlangıçta ayrık olan iki yıldız bağımsız bir ikili meydana getirerek yaygın bir örtülme evresi boyunca birbiriyle temas halinde gelişir. Açısal momentum kaybı, temas halinde olan bağımsız ikilinin oluşmasına neden olacaktır…... 18 Şekil 1.10. Manyetik bir beyaz cüce üzerindeki yığılma (ED, eşzamanlı dönme) 22 Şekil 1.11. Orta kutupsal cüce nova diyagramı. Madde ikincil yıldızdan beyaz cüce etrafındaki yığılma diski içine akmaktadır, fakat disk alan kuvvetiyle orantılı bir mesafede beyaz cücenin manyetik alanı tarafından bozulur……………………………………………............ 23 Şekil 1.12. Cüce nova bileşenlerinin şematik gösterimi………………………… 29 II Şekil 1.13. Hertzsprung - Russell diyagramı. Kesikli çizgiler sabit yarıçaplı çizgileri belirtmektedir……………………………………………..... 30 Şekil 1.14. H-R diyagramı üzerinde DA beyaz cüceler. Düz çizgi 0.50 M Θ ’li beyaz cücelerin konumlarını belirtir ve anakolun bir bölümü sağ üsttedir………………………………………………………….......... 32 Şekil 1.15. Yığılma diskini oluşturan dairesel halkalardan biri (sanal)………..... 35 Şekil 1.16. Altı farklı yığılma oranı için 1M Θ ’li bir yıldız üzerine yığılma ile üretilen x-ışın ve UV tayfları. Eğriler, madde yığılması süresince optik elektron derinliğinin değeriyle sınıflandırılır. Kesikli çizgi Compton indirgemesi nedeniyle kesilme değişimini gösterir……………………………………………………………..... 43 Şekil 1.17. Yığılma oranında nükleer yanma ile (koyu çizgiler) ve nükleer yanma olmaksızın (kesikli çizgiler) 1M Θ ’li bir yıldız üzerine madde yığılmasıyla üretilen tayfların kıyaslanması. Eğriler, madde aktarımı süresince optik elektron derinliğinin değeriyle yeniden sınıflandırılır 44 Şekil 1.18. 0.2 − 1.2 M Θ ’li yıldızlar için Tgöz ve Ls arasındaki ilişki. Kesikli çizgiler, Ls karacisim bileşenini içerdiği zamanki bağıntıyı vermektedir………………………………………………………….. 45 Şekil 1.19. 0.2, 0.6, 1.0 ve 1.2 M Θ ’li ve yığılma oranında nükleer yanma olan yıldızlar için Tgöz ve Ls arasındaki ilişki. Kesikli çizgiler, karacisim bileşen dağılımı ihmal edildiğinde oluşan bağıntıyı göstermektedir... 45 Şekil 1.20. Foto-soğurmalarının etkileri göz önüne alınarak 0.090 M E ’lik ( τ = 6 ) bir yığılma oranında 1M Θ ’li yıldız tarafından üretilen x-ışın ve UV tayfı…………………………………………………………... 47 Şekil 1.21. 0.15M E ( τ = 10 ) yığılma oran değeri için Şekil 1.20’nin aynısı…... 48 Şekil 2.1. YZ Cnc’nin AAVSO’dan alınmış Kasım 1988 gözlem verisidir. IUE gözlem zamanı noktalı çizgilerle sınırlanmıştır. Makalede kullanılan optik gözlemlerin zamanları düz çizgilerle sınırlanmıştır……………. 54 Şekil 2.2. YZ Cnc’nin optik dalgaboyundaki görüntüsüdür, sistem yuvarlak içine alınarak gösterilmiştir…………………………………………… III 54 Şekil 2.3. Nisan 1998’de YZ Cnc’nin optik ve x-ışın ışık eğrisi………………... 57 Şekil 2.4. YZ Cnc EPIC PN tayfının üç-sıcaklıklı model ile eşleşmesi………… 60 Şekil 3.1. XMM-Newton uydusunun birbirine paralel yerleştirilmiş üç x-ışın teleskobu. Şekil, Dornier Satellitensysteme GmbH’nin izniyle yayınlanmıştır…………………………………………………….…. 64 Şekil 3.2. Afrika üzerinden XMM uydusunun geçişi…………………………… 65 Şekil 3.3. XMM uzay aracının payload’u……………………………………….. 66 Şekil 3.4. XMM Odaksal düzlem topluluğu. Altta koni şeklindeki radyatörleri ile EPIC MOS kameralar görülmektedir. Fotoğraf Dornier Satellitensysteme GmbH’nin izni ile yayınlanmıştır…………………. 67 Şekil 3.5. XMM servis modülünün arka kısmındaki XMM ayna modülleri……. 68 Şekil 3.6. Wolter 1 teleskobu birincil odak……………………………………… 70 Şekil 3.7. Wolter 1 teleskobu ikincil odak………………………………………. 71 Şekil 3.8. XMM Ayna Modülü arkadan görünüşü. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team’in izni ile yayınlanmıştır………………………... 71 Şekil 3.9. XMM Ayna Modülü (yakın görünüş). Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team’in izni ile yayınlanmıştır………………………... 72 Şekil 3.10. XMM Ayna Modülü (yandan görünüş)……………………………... 73 Şekil 3.11. Media Lario da Ayna Modülünün tek bir çark (spider) üzerinde bir araya getirilmesi. Tüm ayna kabuklarının 2/3’ü bir araya getirilmiş olarak görülmektedir. Fotoğraf Media Lario’nun izni ile yayınlanmıştır………………………………………………………... 73 Şekil 3.12. Teleskop konfigürasyonu……………………………………………. 75 Şekil 3.13. RGS’siz bir XMM X-ışın teleskobunda (PN) ışığın yolu…………… 76 Şekil 3.14. Izgaralı (RGS) iki XMM teleskobunda (MOS1 ve MOS2) ışığın izlediği yol…………………………………………………………… 77 Şekil 3.15. XMM ayna modüllerinin etki alanının diğer x-ışın uyduları ile kıyaslaması (lineer ölçek)…………………………………………… IV 79 Şekil 3.16. XMM ayna modüllerinin etki alanının diğer x-ışın uyduları ile kıyaslaması (logaritmik ölçek)………………………………………. 79 Şekil 3.17. EPIC kameraların iki türünün görüş alanı. EPIC MOS (soldaki) ve EPIC PN (sağdaki). Taralı daireler 30' çaplı alanı göstermektedir…. 81 Şekil 3.18. XMM EPIC MOS CCD çip dizisi. MOS CCD dizilerinin mekanik yerleşimi görülmektedir. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team ın izni ile yayınlanmıştır……………………………………… 83 Şekil 3.19. EPIC MOS kamerası içindeki koordinat sistemi tanımlaması ile numaralandırma……………………………………………………... 83 Şekil 3.20. XMM EPIC PN CCD’leri. Herbiri 64x200 piksel olan, 6x2 çipli XMM EPIC PN tek yongalı CCD dizisi. Fotoğraf, MPE HalbleiterLabor, Garching’in izni ile yayınlanmıştır…………………………... 84 Şekil 3.21. PN CCD’si…………………………………………………………... 85 Şekil 3.22. EPIC PN kamerası içindeki koordinat sistemi tanımlaması ile numaralandırma……………………………………………………... 85 Şekil 3.23. EPIC CCD çiplerinin (PN ve MOS) iki türünün foton enerjisi fonksiyonuna göre Quantum etkileri………………………………… 89 Şekil 3.24. Optik bloke etme filtrelerinin her biri ve açık (filtresiz) pozisyon için EPIC MOS etki alanı……………………………………………. 90 Şekil 3.25. Optik bloke etme filtrelerinin her biri ve açık (filtresiz) pozisyon için EPIC PN etki alanı……………………………………………… Şekil 3.26. Ayna modülü üzerine yerleştirilmiş RGA. Fotoğraf 91 D. de Chambure, XMM Project Team ın izni ile yayınlanmıştır………….. 93 Şekil 3.27. Optik ışık ile aydınlatılmış RGA. Fotoğraf D. de Chambure, XMM Project Team’in izniyle yayınlanmıştır……………………………… 93 Şekil 3.28. RGS’nin Yapısal Termal Modeli (Structural Thermal Model (STM)). Fotoğraf Paul Scherrer Institut’un izni ile yayınlanmıştır... 94 Şekil 3.29. RGS’nin şematik gösterimi………………………………………….. 95 Şekil 3.30: MOS CCD’li RFC çip dizisi………………………………………… 95 Şekil 3.31. XMM optik/UV, OM teleskobundan ışığın izlediği yol…………….. 98 Şekil 3.32. Montajı tamamlanmış OM teleskobu. Fotoğraf İngiltere’deki Mullard Space Science Laboratory izniyles yayınlanmıştır………… V 98 Şekil 3.33. Denemedeki engelleyicili (baffle) OM teleskop tüpü. Fotoğraf İngiltere’deki Mullard Space Science Laboratory izni ile yayınlanmıştır………………………………………………………... 99 Şekil 3.34. OM teleskop tüpü- önden görünüş…………………………………... 100 Şekil 3.35. OM filtre çarkı. Fotoğraf İngiltere’deki Mullard Space Science Laboratory izniyle yayınlanmıştır…………………………………… Şekil 3.36. OM mikro-kanal kaplamalı güçlendirilmiş CCD 100 (MIC) dedektörünün şematik gösterimi…………………………………….. 101 Şekil 3.37. XMM’nin oldukça eliptik yörüngesinin şematik görünümü. Şekil, Dornier Satellitensysteme GmbH tarafından çizilmiştir…………….. 103 Şekil 3.38. XMM-Newton’un yerdeki veri akış özeti…………………………… 104 Şekil 4.1. YZ Cnc için, AAVSO’dan alınan kadir biriminde parlaklık-zaman ışık eğrisi. Okun gösterdiği yer gözlem başlangıç tarihidir…………... 112 Şekil 4.2. PN’in ham verisinden elde edilen görüntüsü…………………………. 113 Şekil 4.3. YZ Cnc’nin temizlenmiş PN görüntüsü………………………………. 113 Şekil 4.4. MOS1 kamerasının tespit ettiği x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar………………………………………………………………... 114 Şekil 4.5. MOS2 kamerasının tespit ettiği x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar………………………………………………………………... 115 Şekil 4.6. PN kamerasının tespit ettiği x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar…. 115 Şekil 4.7. PN kamerasından alınmış görüntünün kaynağa daha yakın bölgelerindeki x-ışın akılarında fazlalık olan noktalar……………….. 116 Şekil 4.8. MOS1 verisinden elde edilen 100 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (tüm gözlem zamanı)…………………………………………… 117 Şekil 4.9. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150189000 - 150198000 s)…………………………………………... 117 Şekil 4.10. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150198000 - 150207000 s)…………………………………... 118 Şekil 4.11. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150207000 - 150216000 s)………………………………..…. VI 118 Şekil 4.12. MOS1 verisinden elde edilen, 20 s’lik paketler olarak ayarlanmış xışın ışık eğrisi (150216000 - 150225000 s)…………………………. 119 Şekil 4.13. MOS2 verisinden elde edilen 100 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (tüm gözlem zamanı)…………………………………………. 119 Şekil 4.14. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150189000 - 150198000 s)…………………………………... 120 Şekil 4.15. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150198000 - 150207000 s)…………………………………... 120 Şekil 4.16. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150207000 - 150216000 s)…………………………………... 121 Şekil 4.17. MOS2 verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150216000 - 150225000 s)…………………………………... 121 Şekil 4.18. PN verisinden elde edilen 100 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (tüm gözlem zamanı)………………………………………………... 122 Şekil 4.19. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150190000 - 150198000 s)…………………………………………. 122 Şekil 4.20. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150198000 - 150207000 s)………………………………………… 123 Şekil 4.21. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150207000 - 150216000 s)…………………………………………. 123 Şekil 4.22. PN verisinden elde edilen, 20 s olarak ayarlanmış x-ışın ışık eğrisi (150216000 - 150225000 s)…………………………………………. 124 Şekil 4.23. YZ Cnc’nin MOS1 kamerasından yumuşak, orta, sert ve tüm enerji aralıklarındaki görüntüleri ( 600 × 600 )……………………………… 126 Şekil 4.24. YZ Cnc’nin MOS2 kamerasından yumuşak, orta, sert ve tüm enerji aralıklarındaki görüntüleri ( 600 × 600 piksel)………………………. 128 Şekil 4.25. YZ Cnc’nin PN kamerasından yumuşak, orta, sert ve tüm enerji aralıklarındaki görüntüleri ( 600 × 600 piksel)………………………. 130 Şekil 4.26. YZ Cnc’nin MOS1, MOS2 ve PN kameralarının üst üste konularak birleştirilmiş EPIC görüntüleri ( 600 × 600 piksel)………………….. 132 Şekil 4.27. YZ Cnc’nin MOS1, MOS2 ve PN kameralarının üst üste konularak birleştirilmiş EPIC görüntüleri ( 1800 × 1800 piksel)………………... 134 Şekil 4.28. MOS1 kamerasında belirlenen, daire içerisinde kaynak ve arkaplan görüntüsü……………………………………………………………. VII 135 Şekil 4.29. MOS2 kamerasında belirlenen, daire içerisinde kaynak ve arkaplan görüntüsü…………………………………………………………….. 136 Şekil 4.30. PN kamerasında belirlenen, daire içerisinde kaynak ve arkaplan görüntüsü. 138……………………………………………………….. 136 Şekil 4.31. MOS1 dedektörüne ait tayf………………………………………….. 137 Şekil 4.32. MOS2 dedektörüne ait tayf…………………………………………. 138 Şekil 4.33. PN dedektörüne ait tayf……………………………………………... 138 Şekil 4.34. Cemekl-Expdec modelinin MOS1 tayfı ile eşleşmesi………………. 139 Şekil 4.35. Cemekl-Expdec modelinin MOS2 tayfı ile eşleşmesi………………. 140 Şekil 4.36. Cemekl-Expdec modelinin PN tayfı ile eşleşmesi…………………... 140 VIII ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı : İhsan BARGAN Doğum Yeri : İstanbul Doğum Tarihi : 05.11.1984 EĞİTİM DURUMU Lisans Öğrenimi : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrenimi : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bildiği Yabancı Diller : İngilizce İLETİŞİM E-posta Adresi : [email protected] IX