28. Aristoteles, var olaný var olan olarak ele alan felsefe 30. Ontoloji (varlýk felsefesi), var olan her þeyi, ne türde disiplinini “ilk felsefe” olarak adlandýrýr. Bu felsefe disiplininin, varlýðý bir bütün olarak ele aldýðýný ve varlýðýn ilk ilke ve nedenlerini ortaya koyduðunu söyler. olursa olsun, genel olarak ele alýr. Varlýðýn temel ögelerini, ilkelerini ve kategorilerini (ortaklýklarýný) ortaya koyar. Ontoloji, iþe varlýktan þüphe etmeyle baþlar ve “Varlýk var mýdýr?” diye baþlayan bir dizi soruya yanýt arar. Hemen hemen ayný alanla ilgili olan metafizik (fizikötesi) ise iþe varlýðýn var olduðu ön kabulüyle baþlar ve “Varlýðýn temel ilkeleri nelerdir?” ile baþlayan bir dizi soruya yanýtlar arar. Bu parçaya göre, Aristoteles’in ilk felsefe olarak adlandýrdýðý felsefe disiplini aþaðýdakilerden hangisidir? A) Ontoloji B) Epistemoloji D) Estetik C) Etik E) Mantýk Bu parçadan hareketle aþaðýdaki yargýlardan hangisine ulaþýlamaz? A) Varlýk felsefesinde, varlýðýn varlýðýndan da þüphe edilebilir. B) Metafizikte, varlýðýn varlýðýndan emin bir tutum sergilenir. C) Metafizik, yalnýzca fiziksel olarak gözlenebilenleri var saymaktýr. D) Varlýk felsefesiyle metafizikte, ayný alana yönelik sorgulamalar gerçekleþtirilir. E) Varlýk felsefesinde nesneler ve idealar dünyasý ele alýnýr. (2015-2016 11. Sýnýf / DNM - 4) 1 29. Bir masal kahramaný olan "deniz kýzý"nýn var olduðu ya 43. St. Exupery "Ýnsanlarýn Topraðý" adlý eserinde þöyle da olmadýðý bilgisini doðru kabul etmem için bu bilgiye yalnýz baþýma benim sahip olmam pek de önemli deðildir. Fakat "deniz kýzý"nýn denizde var olan bir varlýk olduðu bilgisini benim dýþýmdaki kiþiler de doðru kabul ediyorsa ancak o zaman bu bilginin doðruluðundan söz edebilirim. demektedir: "Ýnsan için doðru, onu bir insan yapan þeydir. Doðru, beni geliþtiren, baðýmsýzlýða kavuþturan, gerçekleþtiren þeydir. Doðru, hiç de kanýtlanan þey deðildir. Eðer baþka bir toprakta deðil de bu toprakta portakal aðaçlarý güçlü köklerle geliþiyor ve meyve veriyorlarsa portakal aðaçlarýnýn doðrusu, bu topraktýr. Eðer diðerleri deðil de bu din, bu kültür, bu deðerler sistemi insanýn olgunlaþmasýný destekliyor, onda büyük bir soylu varlýðýn ortaya çýkmasýna, özgürlüðüne kavuþmasýna yardýmcý oluyorlarsa bu, bu deðerler sisteminin, bu kültürün, insanýn doðrusu olduklarýný gösterir." Bu parçada görüþlerini dile getiren kiþi aþaðýdakilerden hangisini bilginin doðruluk ölçütü olarak kabul etmektedir? A) Apaçýklýk B) Yarar D) Uygunluk C) Tutarlýlýk E) Tümel uzlaþým Bu parçaya göre, doðrunun ölçütü aþaðýdakilerden hangisidir? A) Olgusal olandýr. B) Akla uygunluktur. C) Deneye karþýlýk gelendir. D) Ýnsanlaþmada iþlevli olandýr. E) Doðayla uyumluluktur. (2015-2016 YGS / ÖRDEK) 2 30. Berkeley, maddenin varlýðýný niçin yadsýmýþtýr? Berkeley’nin gerçek bir dil araþtýrmasýna tabi tutarak sýký bir yoklamadan geçirdiði þey, "maddenin kendisi" deðil de "madde" sözcüðü, bunun kullanýlýþý ve anlamýdýr. Bu tavrýyla o, düþünmeye bir yöntem deðiþikliði getirir. Çünkü bir anlam taþýyormuþ gibi görünen, anlamdan yoksun ifadeler olabileceðini görmüþtür. Bu parçada sözü edilen yaklaþým, aþaðýdakilerden hangisiyle iliþkilendirilebilir? A) Analitik felsefe B) Fenomenolojik yöntem C) Metodik þüphe D) Tümevarýmcý yaklaþým 7. Berkeley gibi bazý idealistlerin, maddenin varlýðýný reddetmeye varan tutumlarý ve idealizmin öne sürdüðü gibi düþünceler ancak zihinde bulunabilecek þeylerse o zaman düþünceden ayrý bir maddeden söz edilemez. Olsa olsa maddeyi ve maddi þeylerin yalnýzca düþüncemizde olduðu söylenebilir. Bu yaklaþýmdan yararlanarak “idealizm” aþaðýdakilerin hangisiyle açýklanabilir? A) Varlýðý, insan zihninden baðýmsýz bir gerçeklik saymayla B) Hiçbir þeyin bilinemeyeceðini savunmayla C) Varlýðý salt düþünceye indirgemeyle D) Varlýðý madde ve ruhun birleþimi saymayla E) Var olan her þeyi madde olarak görmeyle E) Pragmatik yaklaþým (2015-2016 YGS / K.Ö S.B.) 3 31. Deðiþmez bir insan doðasý yoktur. Ýnsaný var eden sadece kendi eylemleridir. Yani, insan önce var olur ve ardýndan kendi eylemleri ile kendi özünü ve doðasýný oluþturur. Bu özü oluþtururken yapabileceði eylemleri kýsýtlayan, kendi iradesi dýþýnda hiçbir güç yoktur. Bu durumun en önemli sonuçlarýndan biri, insanýn eylemlerinde tamamen özgür olduðu gerçeðidir. Bu parçadaki düþünceler, aþaðýdaki görüþlerden hangisine yakýndýr? 6. "Ýnsan yalnýz kendisine karþý sorumlu olan özgür bir varlýktýr. Varlýk bilincine ya da özüne ulaþmak için kendisiyle hesaplaþýr, toplumdaki ve evrendeki yerini sorgulayarak kiþilik geliþtirir." J.P. Sartre bu düþüncesi ile aþaðýdakilerden hangisinin önemini yadsýmaktadýr? A) Toplum kurallarýna boyun eðmenin B) Bireysel özgürlüklerin C) Kiþilik oluþturma sürecinin A) Hobbes'un bencilliðine B) Sartre'ýn varoluþçuluðuna D) Bireysel sorumluluðun E) Bireyin varoluþ sürecinin C) Epiküros'un hazcýlýðýna D) Proudhon'un anarþizmine E) Bergson'un sezgiciliðine 4 (2015-2016 YGS / K.Ö S.B.) 32. Ýnsanlarýn mecbur olmadýklarý, baþka türlü davranabile- 43. Kant’a göre, ahlak yasasý; doða yasasý gibi, olaný deðil, cekleri hâlde belli bir þekilde davrandýklarý için alkýþlandýklarý veya mahkûm edildikleri, ödüllendirildikleri ya da cezalandýrýldýklarý genelgeçer ahlakýmýzýn tamamý sorumluluk kavramýný içerir; sorumluluk ise siyah ile beyaz, haklý ile haksýz, haz ile ödev arasýnda seçim yapma özgürlüðünü içerir. Böyle bir seçim yapma özgürlüðümüz olmasaydý hiç kimseye "Onu yapmak zorunda mýydýn? Onu hangi ihtiyaçtan ötürü yaptýn?" diyemezdik. Bu tür sorularýn gerisindeki varsayým kiþinin onu yapmayabileceði veya baþka bir þey yapabileceðidir. olmasý gerekeni içermelidir. Bu yasalar, dýþýmýzdaki bir etken dolayýsýyla deðil, içimizdeki iradeyle gerçekleþtirilmektedir. Bu otonomidir. Otonomi, “Yasasý, kendi içinde olmaktýr.” Bununla birlikte özgürlük ortaya çýkar. Bu, ahlaki eylemin temel þartýdýr. Bu ahlak yasasýna uymak, bir zorunluluk deðil, ödevdir. A) Determinizmi B) Ýndeterminizmi Bu parçada savunulanlar; C) Fatalizmi D) Otodeterminizmi I. determinizm, Bu görüþüyle Kant, aþaðýdaki ahlaki özgürlük anlayýþlarýndan hangisini savunmuþtur? E) Liberteryanizmi II. indeterminizm, III. otodeterminizm özgürlük anlayýþlarýndan hangilerine uygundur? A) Yalnýz I B) Yalnýz II D) I ve III (2015-2016 YGS / TÜRKÝYE GENELÝ) C) I ve II E) II ve III 5 33. Tanrýnýn varlýðýný açýkça reddetmediði hâlde açýkça 11. Huxley'e göre, duyularýmýzýn kavrayamadýðý þeyler var- kabul de etmeyen, “Tanrý vardýr.” veya “Tanrý yoktur.” diyebilmek için bilgimizin yeterli olmadýðýný öne süren ve bu nedenle tanrýnýn varlýðý veya yokluðu üzerine ontolojik bir kanýtlamanýn mümkün olmadýðýný iddia eden görüþ, aþaðýdakilerden hangisidir? dýr, bunlar arasýnda Tanrý ve Tanrý ile insan iliþkisi de vardýr. Tanrý duyusal deneylerimizin dýþýnda kaldýðý, Tanrý'yý duyularýmýzla algýlayamadýðýmýz için, Tanrý'nýn var olup olmadýðý konusunda bir yargý veremeyiz. A) Ateizm B) Teizm D) Deizm Huxley'in Tanrý'ya iliþkin bu görüþü aþaðýdaki anlayýþlardan hangisi içinde ele alýnabilir? C) Agnostisizm E) Panteizm A) Agnostisizm B) Ateizm C) Panteizm D) Teizm E) Deizm (2015-2016 YGS / K.Ö. S.B.) 6 34. Doðanýn bedensel ve zihinsel yetenekleri daðýttýðý 12. Hobbes ve Rousseau'da devlet, insanlarýn sonradan doðal durumda insanlar arasýnda saf bir eþitlik vardýr. Bedensel olarak güçlü ve hýzlý düþünen bir insanla, zayýf ve yavaþ düþünen insan arasýndaki fark, birinin diðerine üstünlük iddiasýný doðrulayacak kadar fazla deðildir. Çünkü bedensel ve zihinsel olarak zayýf olan kiþi, yeteri kadar insanla veya bir hile ile güçlü olaný öldürmeye yetecek kadar güçlü sayýlýr. Bu doðal eþitlik güçlü, zayýf herkesin ölüm korkusu yaþamasýna ve diðer insanlara karþý güvensizlik hissetmesine neden olur. Bu güvensizliðin sonucu ise herkesin herkese karþý daimî bir savaþ hâlinde olmasýdýr. Bunu engellemek için insanlar kendi aralarýnda yaptýklarý bir sözleþme ile bazý haklarýný devlete devrederler. oluþturduklarý bir varlýktýr. Güvenlik içinde yaþamak için, insanlar sözleþerek devleti ortaya koymuþlardýr. Thomas Hobbes'un görüþlerini yansýtan bu parçaya dayanarak aþaðýdakilerden hangisi söylenemez? Buna göre aþaðýdakilerden hangisi söylenebilir? A) Devlet doðal düzenin devamýdýr. B) Devlet yapma bir varlýktýr. C) Devlet özel mülkiyetin koruyucusudur. D) Devlet bir uygarlýk basamaðýdýr. E) Devlet ideal yaþantýyý oluþturandýr. (2015-2016 YGS / K.Ö. S.B.) A) Ýnsanlar barýþý saðlamak için devletle sözleþme yaparlar. B) Ýnsanlar doðuþtan eþit olduklarý için bir otoriteye ihtiyaç duyarlar. C) Toplumsal yaþama geçiþle insanlar arasýndaki eþitlik güvensizliðe neden olur. D) Devlet kendi baþýna bir amaç deðil, barýþý saðlamak için bir araçtýr. E) Devlet insanlar arasýndaki sözleþmenin sonucudur. 7 35. Þimdiye kadar gördüðümüz tüm kuðularýn beyaz 35. Bugüne kadar gördüðümüz bütün kuðularýn beyaz tüylü olmasýndan çýkardýðýmýz “Tüm kuðular beyazdýr.” sonucu, gelecekte göreceðimiz tüm kuðularýn beyaz olacaðýný ifade eder. Ancak, biz geleceði henüz yaþamadýk ve gelecekte siyah bir kuðu görmeyeceðimizi bilmiyoruz. olmasý, bundan sonra beyaz tüyleri hiç olmayan bir kuðuyu göremeyeceðimiz anlamýna gelmez. Bilimde de bugüne kadar açýklayýcý olmuþ bir bilimsel yasanýn yanlýþlanarak ondan daha açýklayýcý bir bilimsel yasanýn ortaya çýkmayacaðý düþünülemez. Karl Popper’ýn bu gerekçeyle, pozitivist bilim anlayýþýnda karþý çýktýðý temel ölçüt, aþaðýdakilerden hangisidir? A) Doðrulanabilirlik B) Yanlýþlanabilirlik C) Uygulanabilirlik D) Açýklanabilirlik Bu parçada, bilimsellik açýsýndan aþaðýdakilerden hangisinin “kaçýnýlmazlýðý” öne sürülmüþtür? A) Mantýk ilkelerine uygunluðun B) Kesinliðin E) Sýnanabilirlik C) Seçiciliðin D) Dinamikliðin E) Gözleme ve deneye dayanmanýn (2015-2016 YGS / TÜRKÝYE GENELÝ) 8 41. Çoðu zaman günlük deneyimlerimiz, baþlýca bilgi kay- 32. Benim savunduðum kuþkuculuk þundan ibarettir: Uz- naðýmýz olan duyularýn bizi yanýlttýðýný göstermiþtir. Ancak insanlýk tarihine baktýðýmýzda da bizim bugün apaçýk yanlýþ olduðunu kabul ettiðimiz birçok þeyin geçmiþte yanýlmaz doðrular olarak benimsendiðini görürüz. Bu durum felsefe tarihinde, doðru bilginin imkânýndan þüphe eden filozoflarýn ortaya çýkmasýna yol açmýþtýr. manlar bir görüþte hemfikir ise bunun tersinin doðru olduðundan emin olunamaz. Uzmanlarýn hemfikir olmadýðý bir görüþ, uzman olmayanlarca kesin doðru olarak kabul edilemez. Bütün uzmanlar, doðru olmasý için yeterli neden bulunmadýðýný kabul ediyorlarsa sýradan bir kimsenin karar vermekte çekingen davranmasý akýllýca olur. Bu parçada sözü edilen filozoflar aþaðýdakilerden hangisiyle nitelendirilir? Bu görüþe göre, doðrulukla ilgili aþaðýdakilerden hangisi söylenebilir? A) Septikler A) Her birey doðruya ulaþabilir. B) Empiristler D) Pozitivistler C) Rasyonalistler E) Entüisyonistler B) Bilgiler insana göredir. C) Uzmanlar her konuda görüþ bildirir. D) Bilgi, uzmanlarca onaylanmadýkça doðru deðildir. E) Günümüz koþullarýnda kuþkudan söz edilemez. (2015-2016 YGS / ÖRDEK) 9 42. Thales “Gerçekten var olan sudur.” diyordu. “Su” ile 2. anlatýlmak istenen neydi? Her þeyin kaynaðý su mudur? Yoksa Thales algýlanabilir dünya ile evrenin algýlanamayan nedeni arasýnda metafizik bir ayrým mý yapýyordu? Thales için “su” yalnýzca madde deðildir; o ayný zamanda yaþamdýr, devinimdir, ruhtur. Ýlk filozoflardan Thales, özellikle gökyüzünde ve yeryüzünde ortaya çýkan olaylarý açýklamaya çalýþmýþ ve bu olaylarda suyun çok önemli bir rol oynadýðýný görmüþtü. Bundan dolayý, var olanlarýn oluþumunda ve çeþitli olaylarýn kaynaðýnda deðiþmez bir ana madde olarak suyun bulunduðunu ileri sürdü. Buna göre “su” için aþaðýdakilerden hangisi söylenemez? Thales, bu açýklamasýný aþaðýdaki yollardan hangisini izleyerek yapmýþtýr? A) Evreni oluþturan unsurlardan biridir. A) Önceki filozoflarýn görüþlerini özümseyerek B) Evrenin temelindeki yaratýcý ilkedir. C) Evrenin ana maddesidir. D) Her þeyin ilk maddesidir. B) Gözlem verilerine dayanýp genelleme yaparak C) Dini açýklamalarý anlayýp kavrayarak D) Sezgi ve duygularýný temele alarak E) Kendi kültürü dýþýndaki kültürleri inceleyerek E) Görünen her þeyin ardýndaki görünmeyen ilkedir. (2015-2016 YGS / K.Ö. S.B.) 10 44. Platon’a göre bir sanat eserinin güzelliði, ideasýndan aldýðý pay ile doðru orantýlýdýr. Yani onlar aslýnda gerçek güzelliðin kopyalarýdýr. Bu parçadan aþaðýdaki yargýlarýn hangisine ulaþýlabilir? A) Gerçek güzel, sanat eseridir. B) Güzelin varlýðý sanatçýya baðlýdýr. C) Güzel, herkes tarafýndan beðenilendir. D) Güzel, toplum için faydalý olandýr. E) Sanat eserinden baðýmsýz bir güzel ideasý vardýr. 4. Platon'a göre, tek tek güzel olarak adlandýrdýðýmýz duyusal nesneler aslýnda güzel ideasýndan pay aldýklarý için güzeldir. Mükemmel güzel, ancak idealardýr. Ýdea ise düþünsel ve akýlsal olandýr. Ýnsan sanatsal etkinlik anýnda idealarýn yansýmasý olan doðal gerçekliði taklit ederek güzelliðe ulaþmaya çalýþýr. Bu açýklamaya göre, aþaðýdaki yargýlardan hangisi Platon'un sanat anlayýþý için söylendiðinde yanlýþ olur? A) Sanat, idealarýn taklidinin taklididir. B) Estetik yargýlarýn kaynaðý idealar dünyasýdýr. C) Sanatçý doðadaki güzelliði yansýtarak eserini oluþturur. D) Sanatçý doðada var olmayan bir güzelliði hayal gücüyle oluþturur. E) Bir eser idealardan pay aldýðý ölçüde güzellik deðeri taþýr. (2015-2016 YGS / K.Ö. S.B.) 11