birinci dünya savaşı`nda izmir limanı ve bombardımanı birinci dünya

advertisement
Tarih Kürsüsü
BD NİSAN 2017
Prof. Dr. Kemal Arı
BİRİNCİ DÜNYA
SAVAŞI’NDA
İZMİR LİMANI VE
BOMBARDIMANI
A
lmanlar’a ait iki geminin,
Türk boğazlarını geçerek
Rusya’nın Karadeniz’deki önemli
limanlarını bombalaması üzerine,
Osmanlı Devleti Sadrazam
Sait Halim
Paşa buna Rus
donanmasının
neden olduğunu belirtti. Bu
amaçla İtilaf
Devletleri’nin
İstanbul’daki
Sait Halim
elçilerine bir
Paşa
nota vererek;
bundan böyle donanmanın Karadeniz’e çıkmamasına karar verildiğinden, Rus donanmasının da
Türk sularına gelmemesini istedi1,
Daha sonra Osmanlı Hükümeti’in
St. Petersburg, Londra, Paris ve
Roma büyükelçilikleri kanalıyla
İtilaf Devletleri’ne verilen notada da
aynı görüş yinelendi ve “Olay esef
vericidir. Fakat Ruslar sorumludur.
Dost kalmak isteriz” denildi.2
Ancak bütün bunlar çare olmadı.
30 Ekim günü Ruslar Doğu Beyazıt
bölgesinden Türkler’e saldırdı.3
Denizlerden geceleri gelecek tehlikelere karşı Osmanlı Hükümeti,
57
BD NİSAN 2017
Osmanlı kıyılarındaki bütün deniz
fenerlerinin söndürülmesi buyruğunu verdi.4 İngiliz Deniz Bakanı
Churchill de Akdeniz Filo komutanlığına, Türkiye’ye karşı harekete
hemen geçilmesi yolunda emrini
verdi.5
hat, ardından da bu iki hatta bağlanan öteki hatlarla, Anadolu’nun en
ıssız köşelerine kadar gönderilebiliyor; yine en ıssız yerlerden İzmir
Limanı’na gelip yığılan mallar,
dünyanın dört bir yanına dağılıyorlardı. Devletler birbirlerine karşı savaşırlarken, önemli askeri tesislerin
rtık dünya büyük bir savaşın
ve mevzilerin yanı sıra; limanları ve
içine girmişti. O tarihlerde
limanları çevreleyen kentleri de heOsmanlı Devleti’nin öne çıkan
def almışlardı. Limanların bombalimanlarından biri de İzmir Limalanması; tahrip edilmesi; gemi gidiş
nı’ydı. Limanın bulunduğu konum
gelişinin engellenmesi ve böylelikle
açısından önemli bir jeostratejik
mal taşımacılığının felce uğratılması; karşı tarafa
vurulacak büyük
bir darbe olarak
görülüyordu.
Daha savaşın
ilk günlerinde, 1
Kasım 1914 günü
bir İzmir filosu
İzmir açıklarına
gelerek İzmir
Limanı’nı bombaladı.6 Aynı gün
Akabe ve Gazze
1900'lü yılların başında İzmir Limanı
de bombalanmaktaydı.7 İzmir’i
önemi vardı. Beyrut, Port Said,
bombalayan filonun bir kısmı
Marsilya, Tulon, Trieste gibi büyük bölgede kalırken, büyük kısmı da
Liman kentlerine gidip gelen büyük 3 Kasım 1914’ten sonra Çanakkale
acentelere bağlı ticaret gemilerinin
Boğazı’na doğru yola çıktı.
yoğun biçimde uğradığı limanlardan
Osmanlı Devleti savaş başladıkbiri de İzmir Limanı’ydı. Limana
tan bir süre sonra İzmir Limanı’nı
Anadolu’nun en kılcal damarlarına
ticarete kapattı. Açık bir denize bakdek uzanan yaygın bir demiryolu
ması nedeniyle, dışarıdan gelecek
ağı bağlanmıştı. Bu demiryolunun
tehlikelere karşı korunaksızdı. Sonen önemli parçaları ise İzmir Aydın radan yaşanan olayların da etkisiyle,
ve İzmir Kasaba demiryoluydu.
bu durum savaş sonuna dek sürdü.
Limana yığılan mallar, önce bu iki
Limanın kapatılmış olmasıyla,
A
58
BD NİSAN 2017
limanın çevresinde dönen ticari
etkinlikler büyük bir darbe yedi.
Limanın işleyişi ve ticari hareketlilik azaldı. Ticari hareketlilik, İzmir
Limanından Bandırma limanına
kayar gibi oldu. İzmir Limanı’ndan
daha önceleri ticareti yapılan incir,
üzüm gibi dış ticaret ürünlerinin
taşınabilmesi için ürünler önce
demiryolu ile Bandırma’ya götürülüyor; oradan gemilere yüklenerek,
İstanbul’a aktarılıyordu. İstanbul’a
uğrayan yabancı işletmelere ait gemilerle dışarıdaki yabancı limanlara
gönderiliyorlardı.
O tarihlerde İzmir Valisi ünlü
İttihatçı Rahmi Bey’di. Onun kimi
önlemler alma çabalarına karşın,
savaşın ilerleyen aylarında da İzmir
Limanı İngiliz gemi ve toplarının
hedefi olmaktan kurtulamadı. 4
Mayıs 1914’te İzmir’in Yenikale
istihkâmları İngiliz donanmasınca
İzmir Valisi
Rahmi Bey
güce karşı bir varlık gösteremedi.
Bu arada halk büyük bir panik içinde kenti terk ediyor; daha
güvenli yerlere göç etmeye
çalışıyorlardı.
Bombardıman ise
aralıksız biçimde günlerce
sürdü. Bu geçen zaman
içinde halk da büyük ölçüde sakinleşmiş; ilk günkü
panik halini yitirmiş; daha
durağan bir ruh haline bürünmüştü.
Liman, Yenikale ve öteki mevkiler
bombalanırken, bombaların aynı yoğunlukta kent merkezine düşmediği
anlaşılmıştı. Bunun nedeni kentte
olan Osmanlı yurttaşı olmayan
yabancılar olduğu düşünüldü. İngilizler’in bu kişilerin de yaşamları
tehlikeye gireceği için, İzmir’i bom-
İngiliz donanmasının
4 Mayıs 1914’te İzmir’in
Yenikale istihkâmlarını
top atışına tutmasıyla,
İzmir ahalisi büyük bir
panik yaşadı.
topa tutuldu. Top atışıyla birlikte,
İzmir ahalisi büyük bir panik yaşadı. Yenikale önlerine yerleştirilmiş
eski toplarla, İngiliz donanmasına
karşı kenti korumak için atışlar yapıldı. Ancak İngiliz toplarının hem
menzili çoktu hem de vuruş gücü
fazlaydı. Bu nedenle artık kullanım
ömrünü doldurmuş toplar, bu üstün
59
BD NİSAN 2017
bardımanda daha dikkatli davrandığı anlaşılıyordu. Gemilerden atılan
gülleler karaya vurduğunda siyah
renkte sütunlar yaratırcasına toprağı
havaya savuruyordu. Aynı biçimde denize düşen gülleler de suları
minare boyu kabartıyorlardı. Halk
Kireçlikaya, Şavlaka ya da Mevlevi
Tekkesi gibi yerlerden denizdeki
çarpışmaları izliyordu. Bir süre
sonra Avusturya’dan getirilen toplar
gizlice Yenikale’ye yerleştirildi. Bu
topların menzili uzun, yıkıcı gücü
de fazlaydı. Bu topların devreye
Kordon'da
tren katarı
girmesiyle İngilizler’in durumu
güçleşti. Hatta bu topların ateşiyle
kimi İngiliz gemileri kullanılamayacak ölçüde yara aldı. Yine
İzmir’deki bombardıman sırasında,
durumu görmek için Enver Paşa’nın
gizlice İzmir’e gelerek, Kızlarağası
Hanı’nın üst katındaki odalardan
birinde misafir edildiği; bunu haber
alan İngiliz donanmasının özellikle
o bölgeyi hedef aldığı, ancak Enver
Paşa’nın kurtulduğu yönünde söylentiler de kentte yayıldı.
İngiliz filosundan Colonel Deeds, İngiliz uyruğundaki tüccar Eric
60
Whitthal aracılığıyla, İzmir Valisi
Rahmi Bey’e bir haber göndererek
görüşmek istediğini iletti. Deeds,
İngiliz gizli servisinin de bir elamanıydı. Rahmi Bey öneriyi aldıktan
sonra, onunla görüşmeyi kabul etti.
R
ahmi Bey’in görüşmeyi kabul
ettiğini öğrenince, Deeds,
Karaburun’a bir tekneyle ayakbastı. Buradan yaylı araba eşliğinde
Urla’ya gidecek ve orada Rahmi
Bey’le görüşecekti. Ayrıca Vilayet Yabancı İşler Müdürü Charles
Karabiber ile Eric
Whitthall de bir faytona binerek Urla’ya
geldiler. Deeds’le
Rahmi Bey Urla’da
bir araya geldiler.
Deeds, Rahmi Bey’e
kendilerinin İzmir
ve çevresine asker
çıkaracaklarını, buna
karşılık verilmemesini istemekteydi.
Bu isteğinden sonra Deeds,
Rahmi Bey’e ilginç bir öneride de
bulunuyordu: Bu yapıldığı takdirde,
İzmir bir Prenslik olacak, Rahmi
Bey de bu prensliğin başına getirilecekti. İngilizler’in bu önerilerinin,
insanların ağzına birer parmak
bal sürerek, Osmanlı Devleti’nin
dağılmasına gidecek yolu açmak
istemekteydi. Rahmi Bey ise her
şeyin farkındaydı. O, aynı oyunun
İngilizler tarafından Arabistan’da da
oynandığını biliyordu. Bu düşünceler içinde Colonel Deeds’e şu
karşılığı verdi:
BD NİSAN 2017
Vali Rahmi Bey:“İzmir’i cayır
cayır yakarım da size
teslim etmem. Bu
davranışınızla İzmir’deki
Hıristiyanların hayatlarını
da tehlikeye atıyorsunuz.”
“İzmir’i cayır cayır yakarım da
size teslim etmem. Bu davranışınızla İzmir’deki Hıristiyanların hayatlarını da tehlikeye atıyorsunuz.”
Bundan sonra kentte olağanüstü bir hazırlık dönemi başladı.
Kordonboyu’na kum torbaları
yerleştirildi. Bunların arasına ateşe
hazır durumda toplar yerleştirildi.
Kentin içindeki sivil halktan kadın
ve çocuklar öncelikli olmak üzere,
valinin emriyle trenler aracılığıyla
yakın il ve ilçelere yerleştirildi. Yine
İzmir’in yakın yerleşim alanlarında
da bir yerleştirmeler yapıldı. Kentin
kendi içinde, riskli yörelerden nüfus
alınarak, başka yörelere yerleştirildi.
Askeri yığınak yapıldı ve gereken
emirler verildi. Bu günlerde halk
açısından zorlukların yaşandığı
yıllardı.
Kuşatma altındaki İzmir’e kolaylıkla deniz yoluyla ürün gelmediği için, yokluklar başladı. En temel
tüketim maddeleri bile bulunamıyordu. Halk sabahtan akşama kadar
fırınların önünde ekmek bekliyordu.
Ekmek yapılan hamura buğday ya
da arpa unu yanında; bakla unu,
palamut tozu ve süpürge tohumu
gibi değişik katkı ürünleri katılmaya
başlandı. Şeker bulunmuyordu. Pek-
mez ve keçiboynuzundan çıkarılan
ballar, şeker yerine tüketiliyordu.
Bu arada İngilizler, İzmir’e yoğun
biçimde yapılacak bombardıman sonucunda, Türk ve Müslümanlar kadar Hristiyanlar ve öteki cemaatlerin
de zarar görebileceğini anladılar.
Bunun üzerine İzmir kuşatmasından
cayarak, Yenikale istihkâmlarından ayrılarak, Çanakkale’ye doğru
hareket ettiler.
Bu bombardımanlardan kentin tamamı olduğu gibi, liman ve
çevresi de etkilendi. Bunun yanı
sıra Basmane ve Alsancak garları da
hedef alınıyordu. Bu bombardımanlar nedeniyle, bu bölgelerde oturan
halk, buralardan göç etmişti. •
[email protected]
1-Kazım Karabekir, Cihan Harbi’ne Neden Girdik Nasıl
Girdik Nasıl idare Ettik, C. II, İstanbul, 1937, s. 430.
2-Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, C. I, Gnkur. ATASE
yay., Ankara, l973, s. 89-90; Yusuf Hikmet Bayur, Türk
İnkılabı Tarihi, C. III/I , TTK yay., Ankara, l957, s. 257.
3-Hayat Tarih Mecmuası, VI/(74), s. 42; Mufassal Osmanlı
Tarihi, VI, Güven yay., İstanbul, 1963., s. 3521; İsmail Hami
Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, IV, Türkiye
yay., İstanbul, l96l, s. 420. 4- Karabekir, a.g.e., s. 428.
5-B Davıd Fromkın, Barışa Son Veren Barış: Modern Ortadoğu Nasıl Yaratıldı? (l914-1922), (çev. Mehmet Harmancı),
Sabah yay., İstanbul, 1994, s. 63.SVB, 63 6-Selahattin Osman
Tansel, “İngilizler’in Gözüyle Çanakkale Muharebeleri”,
Askeri Tarih Bülteni, XII/23 (l987), s. 66; Birten Çelik,
“Çanakkale Savaşı’nın ilk Evresinde İzmir Basını: 2 Ağustos
l9l4-l8 Mart l915)”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları
Dergisi, II/ 4-5 (l994-l995), s.5. 7-Mufassal Osmanlı Tarihi,
s. 3521-3530; Danışmend, a.g.e., C. IV, s. 420; Hayat Tarih
Mecmuası, VI/(74), s. 42; Şehir ve Kasabaların Harp Bölgeleri Bombardıman İşgal ve Kurtuluş Tarihleri (l9ll-l922),
GnKur. Harp Tarihi Bşk yay., Ankara, l977., s. 132; Birinci
Dünya Harbinde Türk Harbi, C. IV, s. 126.
61
Download