cylindrical partition silindirik bölme cylindrical pocket silindirik cep

advertisement
cylindrical partition silindirik bölme cylindrical pocket silindirik cep cylindrical roller bearing silindir makaralı yatak cylindrical roller thrust bearing eksenel silindir makaralı yatak cylindrical slide valve silindirik kızak supap cylindrical slide valve bkz. valve, cylindrical slide cylindrical surface of shear silindirik kayma yüzeyi, dairesel kayma yüzeyi cymba cumba ‐D‐ Daily account günlük hesap Daily output günlük kapasite, günlük çıktı Daily range günlük değişim Daily service tank günlük tank Daily tank günlük tank Daimler coupling kardan kavraması Daimler drive kardan tahrik tertibatı Daisy wheel printer papatya çarklı yazıcı Daisy‐chain papatya dizimi Dam baraj, bent Dam crest baraj kreti(taç, başlık, doruk) Dam failure baraj göçmesi, baraj yıkılması Dam for storage purposes su toplama için baraj Dam foundations baraj temelleri Dam site baraj yeri Dam, base of the bkz. base of the dam Dam, body of a bkz. body of a dam Dam, masonry bkz. masonry dam Dam (a) baraj, set. (b) bir köprü yüzeyinin esneme deji, (esneme eki, genişleme aralığı)nin yapımında kullanılan birbirlerine tırnaklarla kilitli bir çift dökme demir (dökme‐çelik) plaka. Dam/permanent sabit baraj Dam/permanent serbest akışlı baraj DAMA istek güdümlü çoklu erişim Damage hasar Damage zarar vermek Damage tahrip Damage tahribat Damage assessment hasar tespiti Damage claim zarar ziyan talebi Damage factor hasar faktörü (herhangi bir dingil yükünün üstyapıya verdiği hasarın, standart dingilin yola verdiği hasara oranı) Damage pattern hasar modeli Damage potential index hasar potansiyel indeksi Damage, liquidated bkz. liquidated damage Damage, to zarar vermek, örselemek Damaged hasarlı Damaged area bozuk alan (disk) Damming up set yapma, önünü kapama Damp nem Damp dalga sönümlemek, nemlendirmek,titreşim söndürmek Damp nemli, rütübetli Damp 1. nemli, rutubetli, ıslak, nem; 2. sarsıntıyı kesmek, ses kesmek, sarsıntı dolayısıyla ortaya çıkan madeni sese engel olmak Damp (vb) nemlendirmek Damp proof ıslanmaz, su geçirmez, rutubet geçirmez Damp proofing neme karşı yalıtma, tecrit (bir sathı veya yapıyı sıvı haldeki suyun geçmesini güçleştirecek hale getirmek) Damp proofing neme dayanıklılık Damp proofing concrete betonu rutubete karşı yalıtma Damped oscillation sönümlü salınım Damped wave sönümlü dalga Dampen 1. nemlendirmek; 2. gücünü azaltmak Dampen nemlendirmek, titreşim söndürmek Damper damper, amortisör Damper ayar damperi, kısma damperi Damper sönümleyici, damper Damper titreşimi kontrol eden alet, salınım söndürücü, ses boğucu, gürültü kesici, sönümleyici Damper damper, söndürücü Damper sönümleyici Damper actuator damper aktüatörü Damper motor damper motoru Damper winding söndürücü sargı Damper titreşim söndürücü, mekanik sistemlerde enerji kaybını sağlayan cihaz Damper/fire yangın damperi Damper/smoke duman damperi Dampermotor damper motoru Damping sönümleme Damping sönüm, söndürme Damping 1. sönümleme, sönüm; 2. nemlendirme Damping sönümleme Damping (oscillation) azaltma, söndürme, yutma Damping capacity sönüm kapasitesi Damping chamber sönümleme odası Damping circuit amortisör devre (elektrikte) Damping coefficient sönüm katsayısı Damping coefficient sönüm sabiti Damping coefficient/critical sönüm katsayısı Damping effect sönüm etkisi Damping factor sönüm katsayısı Damping factor sönüm faktörü Damping force amortisman kuvveti Damping of vibrations titreşimlerin sönümü Damping ratio sönüm oranı Damping ratio sönüm oranı, sönüm sabitinin kritik sönüm sabitine oranı Damping torque söndürme burusu Damping söndürücü, sönükleştirici, yatıştırıcı Dampness rutubet, nem Dampness nemlilik Dampproof neme dayanıklı Danger tehlike Danger class tehlike sınıfı Danger of sliding kayma tehlikesi Dangerous tehlikeli Dangerous tehlikeli, sakıncalı Dangerous flow path tehlikeli akım çizgisi, tehlikeli akım hattı Dap çentik yuva (ahşapta) Dark current karanlık akımı Dark resistance karanlık direnci Dark spot karanlık nokta Darkness karanlık Dart emniyet parmağı Dash 1. kısa hat, “‐” işareti; 2. vurma, çarpma, hızlı geçiş; 3. sürücü mahalli gösterge tablosu, kumanda tablosu Dash grommet gösterge tablosu lastik şeridi Dash liner gösterge tablosu çerçevesi Dash mounted air cleaner gösterge tablosu üzerine monte edilmiş hava filtresi Dash panel motor bölmesi ile sürücü mahallini ayıran levha Dash panel gösterge panosu Dash radiator sürücü mahallinin ön tarafındaki kalorifer tertibatı Dash rim gösterge tablosu çerçevesi Dashboard gösterge paneli Dashboard göğüs paneli, ön panel Dashed line kesikli çizgi, kesik çizgi Dashpot amörtisör Dashpot devir gezintisi sönümleyici Dashpot devir gezintisi sönümleyici Dashpot amortisör, söndürücü, (a) silindir ve piston dan oluşan içersindeki hidroliğin sürtünme reaksiyonu ile piston hareketi sınırlanan söndürücü, sisteme yay ilave edildiğinde piston hareketi ile orantılı sönüm kuvveti oluşur (b) buhar makinalarında Data veriler (bilgiler) Data access veri erişimi Data acquisition veri edinme Data acquisition veri toplama Data acquisition veri toplamak, veri elde etmek Data adapter unit veri uyarlama birimi Data analysis veri analizi (bilgisayar) Data authentication verinin aslına uygunluğu Data bank veri bankası Data bank veri bankası Data bank bilgi bankası Data base, database (DB) veri tabanı Data bus veri yolu Data button veri tuşu (bilgisayarda) Data capture veri yakalama Data capture veri toplamak (bilgisayarda), veri depolamak Data center veri merkezi Data code veri kodu Data collecting system veri toplama sistemi Data collection veri toplama Data collection terminal veri toplama ucu Data collection terminal veri toplama uç birimi (bilgisayarda) Data collection, data gathering veri toplama Data collector veri toplayıcı Data communication veri iletişimi Data communication veri iletişim Data communucations equipment(DCE) veri iletişim donatımı Data compression veri sıkıştırma Data concealment veri kamuflajı Data continuity verinin sürekliliği Data converter veri çevirici Data converter veri dönüştürücü Data density veri kayıt yoğunluğu Data display mode veri gösterge modu Data display module veri gösterge modülü Data display unit veri göstericisi Data edit veri düzenleme, veri düzeltme, veri biçimleme (bilgisayarda) Data entry veri girişi Data file veri kütüğü (bilgisayarda) Data flow veri akışı Data flowchart, data flow diagram veri akış çizeneği Data fork veri çatalı Data format veri formatı (bilgisayarda) Data fusion veri tümleştirme Data glove [virtual reality] elektronik eldiven Data handling veri kotarma Data highway elektronik otoyol; bilgi otoyolu Data integrity veri bütünlüğü Data interchange format veri değiştokuş biçimi Data interchange format veri değişim biçimi Data label veri etiketi Data leakage veri sızdırılması Data link veri bağlantısı Data link controller veri bağı denetleyicisi Data link layer veri bağı katmanı Data log veri günlüğü Data logging veri depolama Data logging veri kaydetme Data logging system bilgi kayıt sistemi Data management veri yönetimi Data medium veri ortamı Data model veri modeli Data name veri adı Data network veri ağı Data organization veri örgütleşimi Data perenniality verinin kalıcılığı Data presentation bilgi sunuşu (bilgisayarda) Data processing bilgi işlem Data processing veri işleme, bilgi işleme Data processing area veri işlem alanı, veri işlem bölgesi Data processing center veri işleme merkezi Data processing center bilgi işlem merkezi Data sensitive fault veriye duyarlı aksama Date tarih, zaman Date tarih atmak, tarih koymak Date line gün değiştirme hattı Date of completion bitirme tarihi Date of sailing geminin hareket tarihi Dated tarihli Dateless tarihsiz Datum 1. veri (tekil); 2. referans, kıyas kotu (diğer noktalara ait kotların bulunması sırasında baz olarak kabul edilen kot) Datum dimension mukayese düzlemi, çizgisi veya noktasının konumunu tespit eden boyut Datum error of a measuring instrument ölçme aygıtının başlangıç hatası Datum feature bkz. feature Datum level başlangıç düzeyi, dayanak düzeyi Datum level karşılaştırma yüzeyi Datum line kıyas çizgisi, karşılaştırma çizgisi Datum line referans hattı, mukayese hattı Datum plane referans düzlemi, (a) bütün öiçüm boyutlarının ölçüldüğü referans düzlemi (b) krameyer dişlide diş kalınlığı ile diş açıklığının eşit olduğu düzlem Datum point karşılaştırma noktası, başlangıç noktası Daughter board çekme kart Daughter wavelet türetik dalgacık Davits palanga Davits kayıkları kaldırmak, indirmek veya askıyaalmak için kulanılan palangalı eğri veya F şeklindeki dikme, direk Day gün Day extension güç uzaması Daylight gün ışığı, gündüz Daylight envelope günlenme zarfı, kayma zarfı (kaya şev tasarımında kütlelerin süreksizlikler boyunca düzlemsel olarak hareket edeceği varsayılan kritik eğim zonu) Daywork schedule puantajlı çalışma cetveli, günlükiş cetveli Db desibel D‐bit silindir parça DC bkz. direct current DC signalling doğru akımla işaretleşme DC/DC converter DA/DA çevirici DCP bkz. dynamic cone penetrometer DDAS bkz. drowsy driver avoidance system de‐ ayırmak anlamı veren ön ek de‐ mahrum etmek anlamı veren ön ek de‐ tersini yapmak anlamı veren ön ek de laval türbine eski tip tek tekerii bir tesir türbini Deacidification asit etkiyi ortadan kaldırma, asidi nötralize etme Deactivate etkinliğini kaldırmak Dead angle kayar valf tarafından girişin kapatılmasından dolayı stop valfinın açılması anında buhar türbininde makinanın çalışmadığı krankhareketi açısı Dead axle ölü aks Dead axle sabit aks Dead axle üzerinde taşıdığı kasnak ile beraber dönmeyen aks Dead band ölü bölge Dead cable akım geçmeyen kablo, ölü kablo Dead center ölü nokta Dead center ölü noktası, harekette esas etkili kuvvetin sıfır olduğu nokta, piston kursunun en alt ve en üst noktaları, biyel kolu ile krankın aynı düzlemde bulundukları nokta Dead center/bottom ölü nokta/alt Dead center/top ölü nokta/üst Dead end (poppet) kör uç, son uç, torna desteği, bir tornanın hareketsiz mil ve arka purrtayı içeren punta başlığı Dead eye boğata, yatak gövdesi görevini gören hafif tip yatak, burç Dead front axle hareket etmeyen ön aks Dead head karşı takozu, döküm filizi, kulak, baba, tahta şamandra bir takım tezgahında sabit mesnet veya ayna Dead leg çalışmayan kol Dead line akım geçmeyen kablo, ölü kablo Dead load ölü yük, zati yük Dead load ölü yük, sabit yük Dead lock hareketin tamamen durması, kilitlenme, kilit Dead points sabit merkezler, ölü noktalar Dead reckoning gözü kapalı tahmin Dead room ölü oda Dead shoring alt destekleme Dead smooth çok ince Dead spindle hareketsiz mil, ölü mil Dead spot kaplama alanı dışında Dead time ölü süre Dead time durgunluk zamanı Dead time ölü zaman Dead weight hareketsiz yük, ölü yük, zati yük Dead weight dara, dara ağırlığı Dead whee planet dişli sisteminde diğerdişli merkezlerinin etrafında döndüğüdişli çark Dead wire akım geçmeyen elektrik teli Dead‐air pocket rüzgara karşı korunmuş Dead‐beat escapement boşaltma tekerleğini geri getirmesi olmayan, palet tırnakları kilit yüzeyleri palet çubuğu merkezli dairesel yay şeklinde olan maşa Dead‐beat escapement regülatörlerde kullanılan boşaltma tekerleğinde geri tepme olmayan maşa Dead‐centre lathe (a) iş parçasının sadece döndüğü torna tipi (b) küçük iş tornası iş parçası bir kayış kasnak vasıtası ile merkezleme noktaları arasında dönme hareketi yapmaktadır Dead‐centres (dead points) krank biyel mekanizmasında pistonun üst ve alt ölü noktaları Deadline son teslim tarihi, son gün, son ödeme tarihi Dead‐weight safety‐vaive (cowbum valve) genellikle küçük ebatlı ve düşük basınçta çalışan, ağır metal ağırlıklı yüklü, emniyet valfi Deaeration hava alınması, hava alma De‐aeration havanın ayrılması Deaf sağır Dealbation beyazlatma veya beyazlanma Dealer temsilci, mümessil Deallocate serbest bırakmak Debonded strand kılıflı halat Debouncing zıplama önler Debris döküntü, moloz, pislik, enkaz Debris yıkıntı Debris moloz, yıkıntı Debug bozukluğu gidermek Debugger hata ayıklayıcı Debugging program hata bulucu program Decade onkat Decade on yıl Decagon on köşe Decahedron on yüzeyli Decare dekar Decelerating relay yavaşlama rölesi (bağlağı) Deceleration yavaşlatma Deceleration negatif ivme Deceleration yavaşlama, hız kesme Deceleration hız azalması Deceleration lane hız kesme şeriti, yavaşlama şeriti (bir platformdan ayrılacakolan taşıtın hızlı trafik akımındanayrıldıktan sonra ilerdeki kurbagüvenle girmek için yavaşlamasını sağlayanbir hız değiştirme şeriti) Deceleration negatif ivme Decelerator gaz kesme pedalı Decelerator hız kesen Decelerator fren pedalı Decelerator pedal gaz kesme pedalı Decentile, decile onda birlik Decentralization özeksizleştirme, dağıtılmış kılma Decentralized özeksiz, dağıtılmış Decibel desibel (sesin şiddetinin ölçülmesinde kullanılan birim) Decibel logaritmik olarak ölçülen ses seviyesi farkı birimi Decide karar vermek Decimal gauge tel çapı, tel ölçüsü, tel numarası, tel mastarı Decimal number ondalık sayı Decimal tabs ondalık sekmeler Decimal tabstop ondalık sekme durakları Decipher şifre çözmek Decipol desipol Deck güverte Deck deste Deck tabliye, güverte, yüzey, döşeme Deck and luggage compartment otomobilin bagajı Deck compartment floor mat otomobilin bagaj kısmının muşamba veya kauçuk vbden döşemesi, paspas Deck crane güverte kreni Deck culvert tabliyeli menfez Declive iniş, eğik, declivis Declivity iniş, meyil Declutch debriyajı ayırma, debriyaj yapma, kavramayı boşlama Decode kod çözmek Decoder kod çözücü Decompile kaynak koda dönüştürme Decompose parçalamak, parçalara ayırmak, ayrışmak, bozulmak Decompress, to sıkıştırmayı açma Decompression tazyilik veya tazyik eden gücün giderilmesi Decompression dekompresyon Decompression 1. benzinli ilk hareket motoru ile çalışan dizel motorlarında benzin devresinden dizele geçiş; 2. basıncın boşaltılması, yükün kaldırılması, boşaltma Decompression and recompression loop yükleme‐boşaltma eğri grubu Decompression curve şişme eğrisi, boşaltma eğrisi Decompression lever 1. basınç boşaltma kolu;2. benzin marş devresinden dizele geçişmekanizması kolu Decompression mechanism basınç boşaltma düzeneği Decompression modulus boşaltma modülü Decompressor basınç düşürücü Decompressor dekompresör, basınç boşaltma düzeneği Decompressor basınç düşüren Decongestion konjestiyonun giderilmesi Decongestive konjesyonu azaltıcı Deconstruction yapı çözüm Decontaminate kirlilikten arıtmak Decontaminate kirletici maddeden arındırmak, gazdan temizlemek Decontaminating apparatus kirletici maddelerden arındırıcı alet, gaz temizleyici alet Decontamination factor kirlilik giderme faktörü Decrease azaltmak, indirmek, küçülmek, eksiltmek, azalma Decrease azalmak, eksimek Decrease in pressure basınçta azalma, basınç düşmesi Decrease in tension çekme gerilmesinde azalma Decrease in the pore‐water pressure boşluk suyu basıncında azalma Decrease of resistance direnç azalması Decrease of strength mukavemet azalması Decrease, exponential bkz. exponential decrease Decrement eksilme, azalma, özellikle ateşle seyreden hastalıkta ateşin düştüğü veya belirtileringerilediği devre Decrement factor azalma (küçültme) faktörü Decrypt şifre çözmek Dedendum (screw thread) dış dişlide küçük silindir ile diş açıklığı dairesi arasındaki radyal mesafe iç dişlide diş açıklığı dairesi ve büyük silindir arasındakiradyal mesafe Dedendum çark diş dibi Dedentition dişlerin dökülmesi, dişlerin kaybı Dedicated circuit özgül devre Deduction tümdengelim Dedusting toz alma, tozdan arındırma Deep boring derin sondaj Deep compaction derinde sıkıştırma Deep footing derin sömel(temel papucu) Deep foundation derin temel Deep freezing derin dondurma Deep socket buji veya uzun cıvata vs sökmeye ve takmaya yarayan uzun lokma anahtarı Deep sounding apparatus derin penetrasyon aleti, itmeli uç sondası Deep sounding test derin penetrasyon deneyi, itmeli uç sondası deneyi Deep vacuum yüksek vakum Deep well derin kuyu Deep well drainage derin kuyu drenajı, derin kuyulardan pompa ile drenaj Deep well pump derin kuyu tulumbası, derin kuyu pompası Deepen derinleştirmek Deepening reach erozyon bölgesi Deep‐freeze derin dondurucu Deep‐well socket uzun lokma De‐escalate eskalasyon uygulamamak Default ihmal ve kusur Default kusur, hata Default varsayılan, olağan, öntanımlı Default fabrika ayarı Default assignment olağan değer ataması Default option olağan seçenek Default parameter tanımlanmış parametreler (bilgisayarda) Default parameters olağan parametreler Default value olağan değer Default value varsayılan değer Default value tanımlanmış değer (bilgisayarda) Default value hatalı değer Defect kusur Defect arıza, hata Defective bozuk, kusurlu Defective arızalı, bozuk, kusurlu Defective disk track bozuk teker izi Defective material kusurlu malzeme Defective memory area bozuk bellek alanı Defective work kötü iş, bozuk iş Defects liability period kusur sorumluluk süresi Defects of pavement surface üstyapı yüzeyi yetersizlikleri, üstyapı yüzeyi kusurları Defense savunma Deferent 1. ersuyu (sperma) kanalına ait; 2. aşağıya iletme, götürme, deferens Deferred strain geciken şekil değiştirme Defiance karşı koyma, hiçe sayma Definition list tanımlama listesi Deflate havasını boşaltmak Deflate 1. havasını veya gazını boşaltmak, şişirilmiş lastiğin havasını boşaltmak, söndürmek; 2. fiyatları düşürmek Deflecting vane anemometer pervaneli anemometre Deflecting vane anemometer çarklı anemometre Deflection (yön) saptırma Deflection angle sapma açısı (kurp‐larda ardışık aliynmanların oluşturduğu dış açı) Deflection beam defleksiyon kirişi Deflection bowl defleksiyon çanağı Deflection bracketing yan çatalı Deflection bracketing area yan çatalı sahası Deflection coils saptırım bobinleri Deflection current saptırma akımı Deflection curve elastik eğri Deflection knob yan tırtıllı vidası Deflection of a pile bir kazığın deflek‐siyonu Deflection of current akıntının sapması, akıntının yön değiştirmesi Deflection sensitivity saptırma duyarlılğı Deflectometer defleksiyon ölçme cihazı Deflector deflector, saptırıcı, saptırma levhası Deflector saptırıcı, saptırma levhası Deflector saptırıcı Deflector motor, şanzıman, diferansiyel gibi parçaların yağ dolu kısımlarında kendisine çarpan yağı geri atarak dağıtan plaka, deflektör Deflector saptırıcı (yön) Deflector sheave saptırma kasnağı Deflexion büküm yeri, dirsek noktası, sapma, eğrilme, deviyasyon, defleksiyon Defogging buğu çözücü Deformation due to torsion burulma deformasyonu, burulma şekil değiştirmesi Deformed fibre deforme olmuş lif, şekli bozulmuş lif Defragment bütünleştirmek Defrost buz çözme, eritme Defroster vasıtaların ön camının buzlanmasını önleyen ısıtma düzeneği, defroster Defroster blower defroster pervanesi, defroster üfleyicisi, defrosterde sıcak havayı ön camın iç tarafına üfleyen düzenek Defroster control defroster kumandası Defrosting ergime Defrosting buz çözme Defrosting cycle buz çözme çevrimi Defrosting cycle ergime süresi Defrosting process buz çözme işlemi Degeneracy yozluk Deglutition yutma Degree derece Degree of cohesion kohezyon derecesi Degree of curvature eğrilik derecesi (birim uzunluktaki yaya karşılık gelen merkez açı) Degree of drainage drenaj derecesi Degree of freedom serbestlik (erkinlik) derecesi Degree of mechanical compaction mekanik sıkıştırma derecesi Degree of permeability geçirgenlik derecesi Degree of plasticity plastiklik derecesi Degree of porosity porozite derecesi, gözeneklilik derecesi Degree of sensitivity duyarlılık derecesi Delay rötar, tehir Delay gecikme Delay time, latency gecikme süresi Delay valve geciktirme valfi Delays to be encountered in postage postada oluşabilecek gecikmeler Delirium bilincin kaybolması, (epilepsi histeri ve en çok zehirlenmelerde ve yüksek ateşli hastalıklarda, paranoya ve diğer akıl hastalıklarında görülür) Delivery cock benzin veya mazot musluğu Delivery line benzin veya mazot borusu, yakıt taşıma borusu, mazot hattı Delivery period teslim süresi Delivery point besleme noktası Delivery port 1. giriş ağzı, suyun motor soğutma kanallarına girdiği yer, mazotun enjektör plancerine girdiği yer; 2. teslim limanı Delivery temperature teslim sıcaklığı Delivery truck nakliye kamyonu Delivery valva (see discharge valve) tahliye (boşaltma) vanası Delivery valve basma supapı Delivery valve nakil supabı, sıvının bir mekanizmaya girişini düzenleyen supap, besleme valfi Delta connected device üçgen bağlantılı devre Delta modulation delta kodlaması Delta‐wye transformation üçgen yıldız dönüşümü Deluxe lüks Demand inflation talep enflasyonu (toplam talebin ülkenin üretim kapasitesini aşması nedeniyle ortaya çıkan enflasyon) Demineralization demineralizasyon, mineral arıtma Demodulator demodülatör Demolition yıkım, yıkma Demolition bucket yıkma kepçesi Demolition works sökme işleri, yıkma işleri Demountable sökülebilir Demurrage suristarya, zaman aşımı tazminatı Denominator payda Denseness yoğun, yoğunluk, hacim ağırlık, sıkılık Densification yoğunlaşma, sıkılaşma Densimeter yoğunluk veya izafi ağırlığı ölçme cihazı, dansimetre Densitometer 1. dansimetre; 2. et suyu ortamda üretilen bakterilerin gelişme hızını ölçen özel alet Densitometer yoğunlukölçer Density yoğunluk, koyuluk, yağın kalınlığı veya inceliği, trafiğin yoğunluğu (herhangi bir anda yolun birim uzunluğuna düşen kilometre başına taşıt olarak ifade edilen taşıt sayısı) Density kesafet, yoğunluk, dansite Density (a) bir cismin birim hacminin kütlesi, (b) ışık geçiren bir malzemenin ışık geçirmezlik mertebesi, donukluk mertebesi, © donukluk adi logaritması, ışık geçirmezlik adi logaritması Density of traffic taşıma sıklığı, trafik sıklığı, trafik yoğunluğu Deoxygenate oksijenini almak Department bölüm, kısım, daire Department bölüm, departman Department bölüm Departure hareket Departure ayrılma, sapma, hareket, hareket etme, kalkış Deposition depolama, tortullaşma, çökelme çökeltme Deposition çöküntü, tortu tabakası Depot depo, malzeme deposu Depot depo Depreciation amortisman Depression angle alçalma açısı Depressed basıncı alınmış Depth derinlik, derin yer, iç taraf, genişlik, en, çukurluk, dip (a) eş çalışan iki dişli dişinin kesiştiği miktar,(b) kesici dişli diş derinliği Depth factor derinlik faktörü (şev stabilitesinde) Depth gauge derinlik mastarı Depth gauge derinlik ölçeği, derinlik mastarı Depth of beam kiriş derinliği Depth of compaction sıkıştırma derinliği, kompaksiyon derinliği Depth of foundation temel derinliği Depth of freezing don derinliği, don tesir derinliği Depth of penetration of a pile kazık çakma derinliği, çakma derinliği Depth of penetration of a sheet pile palplanşın çakma derinliği, palplanşın gömülü kısmının derinliği Depth of scour oyulma derinliği Depth ratio derinlik oranı (temelde) Depth‐resistance curve of a pile bir kazığın derinlik‐mukavemet eğrisi, kazık çakma cetveli, penetrasyon diyagramı Derivation derivasyon Derrick sehpa vinç, derik, dişli kaldırma tertibatı Derrick derik kreni Derrick sondaj kulesi, vinç dikmesi Derrick barrel ayaklı vinçte halatları sarma tamburu Derrick chains (ropes) vinç kolunun kaldırıldığı veya indirildiği zincirler, halatlar Derrick stone anroşmanlık taş Derrick truck vinçli kamyon Derrick dikme, vinç dikmesi, üçayak dikme, palangalı direk, maçına, kollu vinç, sondaj kulesi, sehpa, sehpa vinci Derricking jip crane direkli vinç dikmeli vinç hareket yarıçapı ayarlanabilen dikmeli kren Derricking time bum kaldırma zamanı Derricking kollu vinç kreninde kolun indirilip kaldırılması Derrickman kren operatörü Desaxe engine piston hareket doğrultusunun krank merkezinden geçmediği pistonlu makine Descale kazan taşı temizlemek De‐scale (vb) kireç, taş tabakasını sökmek Descend inmek, azalmak Desiccant kurutucu Desiccative kurutucu, kurutan Design air flow tasarlanan hava akışı Design air flow proje hava debisi Design analysis proje analizi, tasarım hesapları, hesap detayları, tasarım analizi (belirli bir hizmet düzeyini sağlamak için verilen bir yolun belirli bir kesimindeki şerit sayısını tespit etmek için kapasite analizi yöntemlerinin kullanıl‐ması) Design engineer proje mühendisi Design heat gain proje ısı kazancı Design heat loss ısı kaybı hesabı Design hour factor tasarı saat faktörü (verilen bir yol kesimindeki tasarı saat boyunca oluşan trafiğin 24 saatlik trafik hacmine oranı) Design stress proje gerilmesi, hesap gerilmesi Destroy imha etmek Detachable chain ayrılabilir zincir Detachable link chain çözülür baklalı zincir Detached ayrık Detent germe kolu, bir istikamete çevrilen dişlinin aksi istikamete dönmesine engel olan tetik (dişli krikolar ve cırcır anahtarlarda olduğu gibi) Detent konum kilidi Detent mandal, tetik Detent kilit Detent kilit, tetik Detent cams kilit kertiği içeren büyük kam uydusuna tespit edilmiş küçük yuvarlanan kamlar Detent escapement kronometrede olduğu gibi mandallı maşa Detent escapement mandallı maşa Detent handle tespit mandalı Detent notch kamın çevresel yüzünde aksiyal doğrultuda açılmış kertik Detent pin maşalı pim, kopilya Detent spring germe yayı, kontrol yayı Detent spring retaining screw kontrol yayı tespit vidası Detent spring kronometre maşasında kilitleme paletini taşıyan, mandal dilini mandal dibine birleştiren yassı yay Detent tetik, mandal, kilit Detention basin bekletme havzası (taşkını önlemek için sel suyunu denetimli bir biçimde tutup bırakmaya yönelik havuz ya da depo) Detonations knock dizel motorlarının vuruntusu, detonasyon vuruntusu Detonation sound dizel motorlarının vuruntu sesi, detonasyon vuruntusu sesi Detonation patlama, gürleme, benzin vurması, gürültü Detorsion büküklüğün düzeltilmesi, eğriliğin normal hale getirilmesi Detour servis yolu Detoxicate zehrini çıkarmak Device (apparatus) aygıt Device driver çevre birimi sürücüsü Devitalize cansızlaştırmak Devolve dönmek, yuvarlanmak, hareketi iletmek Dew point çiy noktası, yoğunlaşma noktası Dew point depression çiy noktası düşmesi Dew point hygrometer çiy noktası higrometresi Dewater suyunu almak, suyunu boşaltmak Dewatering kurutma, drenaj, suyunu alma Dewatering of an excavation temel çukurunun suyunun boşaltılması, kuru tutulması veya kurutulması Dewdrop çiy damlası Diagnosis, traffic bkz. traffic diagnosis Diagonal brace ara şasi, çapraz şasi, arabanın iki ana şasisini bağlayan kısa ara şasiler, çolak kol, çapraz bağlantı Dial skala, kadran Dial teker gösterge, kadran Dial cords kadran kordonları Dial foot kadranın dikmeli plakada uygun deliklere tespit edilebilmesi için kadran arkasındaki yuvarlak pimler, ayaklar bazen bu plakaya tutturulur Dial indicator ibreli gösterge, komparatör Dial indicator kadran, gösterge, ölçü saati, komparatör, ibre Dial plate kadran Dial plate kontrol saati kadranı, kadran plakası Dial pulse numara çevirme darbesi Dial test indicator bakınız dial gauge Dial thermometer kadranlı termometre Dial‐up terminal çevirmeli uç birim, telefon bağlantılı uç birim Diameter çap, diametros Diameter of diffraction dağılım çapı, ayrılma çapı Diameter of field of view görüş alanı çapı Diameter of the voids boşluk çapı Diametral normal pitch pi sayısının inç olarak normal diş açıklığına bölümü Diametral pitch diametral hatve, çapsal adım Diametral pitch (manchester principle) kutur diş arası, bir dişlide diş sayısının ara daire kutruna isabeti pi sayısının iki diş arası mesafeye bolümü Diametral pitch gear diametral hatveli dişli, çapsal adım dişlisi Diametral pitch gear cutter çapsal adım dişlisi çark freze bıçağı Diametrical çapla ilgili Diametrically çap boyunca Diamond bit elmas matkap ucu Diamond tool (diamond point) elmas takım, elmas uçlu takım Diamond wheel dresser ucunda elmas kırıntıları bulunan zımpara çarkı, düzeltme kalemi Dibasic iki esası olan Die away motorun yavaş yavaş ağırlaşarak kendiliğinden stop etmesi Die casting kalıp dökümü Die chuck lokma aynası, kalıp aynası Die down motorun kendiliğinden devirden düşmesi Die holder pafta kolu Die nut vida dişlerini temizlemekte kullanılan içersine oyuk açılmış sert çelikten yapılmış kare somun Die stock pafta malzemesi Die kalıp, matris, kalıp dişisi, mühre, lokma, hadde lokması, pafta, zar, damga, dibek Diecasting basınçla kalıplama dökümü Diehead lokma aynası, kalıp başlığı, lokma başlığı Dielectric dielektrik, elektrik geçirmeyen, yalıtkan Dielectric dielektrik Dielectric coefficient dielektrik katsayısı Dielectric constant yalıtkanlık katsayısı Dielectric constant dielektrik katsayısı Dielectric constant dielektrik sabiti Dielectric lens dielektrik mercek Dielectric loss dielektrik kaybı Dielectric strength dielektrik kuvveti Dielectric strength dielektrik dayanım Dielectric strength yalıtkanlık gücü Dielectric thawing dielektriksel eritme Diesel dizel Diesel cycle dizel çevrimi dizel motorlarında dört veya iki zamanlı olabilen sıkıştırma‐ateşleme makinası çevrimi Diesel engine dizel motor (makina) Diesel engine dizel motoru (özel bir ateşleme sistemi olmaksızın yüksek basınçta ısınan gazların kendiliğinden ateşlenmesi sistemine dayanan motor) Diesel engine dizel motoru sıkıştırılmış sıcakhava içersine mazot püskürtülmesi sonucuçalışan dört veya iki zamanlı olabilensıkıştırma‐ateşleme makinası Diesel fuel mazot, motorin, dizel yakıtı Diesel‐electric locomotive dizel elektrikli lokomotif Die‐stock (screw stock) pafta kolu, çakı kolu Differantial diferansiyel Difference in head hidrolik yük, hidrostatik yük Difference in piezometric level piyezometrik seviye farkı Difference of pressure basınç farkı Difference of sets kümeler farkı Differential difransiyel Differential amplifier fark yükselteci Differential band brake diferansiyel bantlı fren Differential banjo housing diferansiyel karpuzu, diferansiyel kutusu, diferansiyel mahfazası Differential bevel gear diferansiyel dişlisi Differential cam diferansiyel kam Differential carrier diferansiyel taşıyıcı Differential case diferansiyel karpuzu, diferansiyel kutusu, diferansiyel mahfazası Differential motion diferansiyel hareket Differential pinion diferansiyel küçük dişlisi, diferansiyel mahruti dişlisi, istavroz dişlisi Differential polar relay diferansiyel kutuplandırılmış röle Differential puiley btock (chain block) ikisi sabit bir tanesi hareketli makaradan oluşan palanga sistemi Differential ratio diferansiyel dişlilerinin oranı, diferansiyel oranı (diferansiyele gelen ve diferansiyelden tekerleklere iletilen devir sayıları arasındaki oran) Differential relay diferansiyel röle Differential ring gear diferansiyel ayna dişlisi Differential screw diferansiyel vida Differential screw (compound screw) diferansiyel vida boyuna hareketle küçük bir güç kullanılarak yüksek basınç elde edilen bu cihaz üzerine diş açılmış bir mil, somun ve vidadan oluşur Differential side bearing diferansiyel yan bilyalı yatakları Differential side gear diferansiyel yan dişlileri Differential signalling ayrımsal sinyalleşme Differential spider gears diferansiyel istavroz dişlileri Differential windlass denksiz vinç, basamaklı vinç, diferansiyel vinç Diffraction spectrum kırınım izgesi Dig out hafretmek, kazmak, toprağı kaldırmak Digging toprağı kazma Digging angle kazma açısı Digging bar ucu yassı küskü, ucu yassı çubuk Digging chisel geniş keski Digging depth kazma derinliği Digging force kazma kuvveti Digging off earth toprağın kazılması, toprağı kazmak Digging out hafriyat, kazı Digilogue channel analog sayısal kanal Digit sayı Digit rakam, hane Digital transmission sayısal aktarma Dilator genişletici faktör veya araç Dim out farları kısaltmak Dimension boyut, ölçü Direct cooling system doğrudan soğutma sistemi Direct current doğru akım Direct drive motorun devrini aynen kardan miline nakleden hız kutusu dişlisi, ekseri arabaların 4 vitesi, direkt hız Direct drive motor doğrudan sürücülü motor Direct exhaust system doğrudan egzoz sistemi Direct expansion doğrudan genleşme Direct expansion coil doğrudan buharlaşma serpantini Direct expansion coil doğrudan genleşme bataryası Direct expansiyon cooler doğrudan genleşmeli soğutucu, direk genleşmeli soğutucu Direct flow valve düz geçişli (iki yollu) vana Direct heating system doğrudan ısıtma sistemi Direct injection (di) direkt püskürtme Direct‐acting engine pistonun hareketini doğrudan kranka ileten buhar makinesi Direct‐contact heat exchanger doğrudan temaslı ısı eşanjörü Direct‐injection pump doğrudan püskürtmeli pompa yakıtı ölçerek doğrudan yüksek bir basınç altında silindirlere püskürten pompa Direction yön Direction for use kullanma talimatı Directional roadway markings yerde yön gösteren işaretler, yer istikamet işaretleri (trafiğin düzenlenmesini kolaylaştırmak için, kaplama üzerinde yön gösteren ve işaretlenen kısmın sembolünden, oklardan ve çizgilerden oluşan işaretler) Directional separator yön ayırıcı, doğrultu separatörü (özellikle karşıt yönlerdeki trafiği ayırmak için kullanılan, bölünmüş yoldaki refüj gibi engel) Directional signal taşıtın dönüş yapacağı yönü işaret eden kol veya ışık, işaret lambası Directional supply air yönlendirilmiş besleme havası Dirt seal pisliklerin girmesini önleyen keçe conta Disassemble sökme, tamir ve temizlik için parçaları ayırma Disassemble sökmek, demonte etmek Disc (disk) (in a valve) disk, plak, plaka, yuvarlak lehva, tabla, ayna, çalpara, tepsi, ayna Disc bearing disk mesnet Disc brake diskli fren Disc clutch kavrama, debriyaj Disc clutch hub diskli kavrama başlığı Disc clutch bakınız clutch Disc coupling diskli kavrama (iki diskin yüzlerinin birbirine sıkı teması vasıtasıyla kuvvet iletmesi) Disc crank (crank plate, balanced crank) krankın, biyelin değişken hareketini dengelemek için kullanılan kısmı Disc face valf kapandığı zaman gövde yatağı ile temasta olan işlenmiş yüz Disc facing ring disk malzemesinden farklı bir malzemeden yapılmış sürekli olarak diskin işlenmiş yüzüne tespit edilmiş olan bilezik, halka Disc feed diskli besleme, takım tezgahlarında kullanılan iki adet besleme diski, disklerden büyük olanı sabit hızda dönüp diğerinin hızı ise büyük diskin merkezinden olan uzaklığa bağlı olarak değişmektedir Disc guide valfin diski veya disk tutucusunu yönlendiren parçası, disk klavuzu Disc guide pin disk klavuzunu tutturan pim Disc guide wings disk sisteminin kanat şeklinde olan ve diski gövde yuvasına süren kısmı Disc loading (a) bir kanadın itme kuwetinin disk alanına (disc area) bölümü, (b) helikopter rotorunun kaldırma kuwetinin disk alanına (disc area) bolümü Disc separator disk ayırıcı, diskli seperator, yatay şaft üzerinde dönen demir diskler yardımı ile değişik boyutta tahılları ayırma makinası, disklerin yüzeylerinde bulunan çok sayıdaki çentik istenmeyen tohumların daha yüksek seviyeden atılmasını sağlarlar Disc spring levha yay Disc valve disk valf, pompalarda veya kompresörlerde emme veya egzoz valfi olarak görev yapan supap yuvasına oturan hafif çelik valf Disc wheel dış çember ile göbeği birbirine birleştiren dolu metal diskten oluşan tekerlek Disc with eyelet u oyuklu pul Disc‐and‐drum turbine (combination türbine, impulse reaction türbine) yüksek basınçlı tesir çarkını takiben orta ve düşük basınç reaksiyon kanatlarının dolap tip rotora tespit edilmesi ile oluşan bir tip buhar türbini Discharge 1. boşaltmak, salıvermek, deşarj etmek, deşarj olma, boşalma, akünün deşarj olması; 2. debi (bir akarsuyun belli bir noktadan belli bir zamanda geçirdiği su); 3. boşaltım (çevreye bırakılan gaz emisyonları, sıvı atıkları gibi kirleticiler) Discharge cock boşaltma musluğu, boşaltma vanası Discharge conduit boşaltma borusu, deşarj borusu Discharge conveyor çıkartıcı konveyör Discharge fitting boşaltma hortumu, radyatör alt hortumu, boşaltma memesi Discharge gauge boşaltma manometresi Discharge shaft boşaltma (egzos) bacası Discharge spout boşaltma oluğu Discharge stop valve boşaltma kesme vanası Discharge stroke boşaltma stroku Discharge valve boşaltma vanası Discharge valve (a) bir boru veya santrifüj pompadan su çıkış miktarını otomatik olarak kontrol eden valf (b) herhangi bir sevk valfi, gönderici valf Disengaging clutch (coupling) ayırma debriyajı eş çalışan dişlileri birbirinden veya dişli çark sistemini saftan ayırma mekanizması Disengaging gear ayırma debriyajını hareket ettiren mekanizma Disengaging nut kullanım veya diş açma gerekmediği zaman avara olan tornadaki kıskaçtı, sıkma somun Dished end bombe başlık Dished end plate bombe başlık plakası Dished end‐plate bombeli uç plakası Dished plate çukur plaka, çukur lehva konveks yüzünün basınç altında rijitiiğini arttırmak için preste veya dövülerek çukur tabak şekline getirilen plaka Disk crusher levhalı kırıcı Disk pile disk kazık Dismounting makinadan iniş Dispersive medium ayırgan ortam Displacement yer değiştirme, ötelenme, deplasman, pistonun eksenel hareketi, pistonun yer değiştirmesi Displacement hareket Displacement piston süpürme hacmi Displacement hacim, sığa Displacement piston süpürme hacmi Displacement çıkarma, taşırma, yerdeğiştirme, yer değişimi, boşluk, su çekimi, taşınma suyu,mahreç, yer açma, açılan yer (a) bir cisim tarafından hareket ettirilen akışkan kütlesi (b) her bir strok veya birim zamanda pompa pistonu tarafından hareket ettirilen akışkan Displacer piston gaz makinalannda silindirlerde kalan artık gazları silindirlerden atmak için kullanılan yardımcı piston Disrepair tamirat isteme Disruptive ayırıcı, yarıcı, çatlatıcı Distance uzaklık, mesafe Distance learning uzaktan eğitim, teleeğitim Distance of percolation sızma mesafesi, sızma yolu Distance piece ara parçası Distribution conveyor dağıtım konveyörü Distribution duct dağıtım kanalı Distributor advance retard pointer distributor avans‐rötar ayar kolu Distributor breaker contact set bkz. distributor contact set Distributor contact arm distribütör platin çekici Distributor drive gear distribütör mili tahrik dişlisi Distributor drive shaft distribütör tahrik mili Distributor firing order distribütör ateşleme sırası Distributor governor distribütör regülatörü Distributor governor weight distribütör regülatör ağırlığı Distributor housing distribütör gövdesi Distributor lead terminal distribütör terminali, distribütör kablo ucu Distributors lock plate distribütör tespit plakası Distributor main cable distribütör göbek kablosu Distributor plate distribütör tablası Distributor point gap distribütör platin açıklığı, distribütör platin aralığı Distributor points distribütör platinleri Distributor rear bearing distribütör uç bilyası, distribütör bilyalı yatağı Distributor rotor distribütör göbeği, distribütör makarası Distributor segment distribütörün kapağı, distribütörün madeni kısmı Distributor shaft distribütör mili Distributor shaft bushing distribütör mili burcu Distributor sub‐plate distribütör alt tablası Distributor system distribütör tertibatı, distribütör sistemi Distributor unit komple distribütör ünitesi (kabloları hariç) Distributor vacuum advance chamber distribütör vakum avans hücresi Distributor vacuum chamber distribütör vakum odası Distributor vacuum chamber tension adjusting washer distribütör vakum odası gerdirme ayar rondelası Distributor valve distribütör supabı, distributor valfi (mazotu ateşleme sırasına göre silindirlere veren supap) Distributor valve block mazot dağıtıcı valf bloğu (distribütör motorlarında dağıtıcı supaplarının bulunduğu blok) Distributor valve tappet distribütör supap iticisi Distributor, asphalt bkz. asphalt distributor Distribütör rollers distribütör merdaneleri baskı makinalannda mürekkep dağıtım silindiri district bölge, mahalle, kaza, ilçe, şube, bakım şubesi district cooling bölgesel soğutma district cooling uzaktan (bölgesel) soğutma ditch side yolun hendek tarafı ditch slope hendek şevi ditching hendek açma, kanal kazma diverter valve ayrıştırma vanası diverting pulley saptırma kasnağı divided (axial) pitch taksimatlı hatve katmerli vida dişlisinde birbiri ardı gelen dişler üzerinde aynı noktaya tekabil eden noktalar arası eksenel aralık, mesafe divided bearing parçalı yatak divided rim parçalı jant divider (torque) bölücü (tork) doble vane pelton türbin kanatlarındaki su jeti çarpışmalarını ayıran ve su yönünü 160° döndürerek çark çıkışını boşaltan talimariı bir çift kepçe dock gemi havuzu, dok, rıhtım dodge chain bir çeşit kablo zinciri dog wheel mandallı çark, mandallı dişli, mandal dişlisi dog ocak demiri, sıpa, mandal, dil, çene, tırnak, diş, çengel, kanca, kenet sürgüsü, kurbağcık, kelepçe, çarık, palamar gözü, papuç şamandra, hadde kıskacı, bağlama çivisi dog‐chuck (jaw chuck) torna aynası çenesi dört hareketli çeneye sahip amerikan aynası dolly bolt karşılama cıvatası, çekme cıvatası taşıtlardaki yaprak yayları delip akslara kadar ulaşan ve U cıvatalarının kaymasını önleyen bir tip cıvata donkey engine donki makinası, özelikle gemilerde hafif iş ve pompalar için kullanılan yardımcı makina donkey machine donki makinesi (özellikle gemilerde kullanılan yardımcı motor veya makine) door kapı door and ignition lock cylinder keys kapı ve kontak anahtarları door handle kapı kolu door inside panel glass frame kapı iç levhası pencere çerçevesi door lock cylinder and key kapı kilidi ve anahtarı door opening kapı deliği door outside handle shank screw kapı dış kolu tespit vidası door outside mirror dış dikiz aynası door striker kapı kilit karşılığı dots per inch inç başına nokta sayısı double‐cylinder engine krank kolu konumu birbirine 90° açı yapar durumda iken pistonlarından birisi yarım diğeri tam strok konumunda olan iki silindirli buhar makinası double‐roller safety action çift makaralı emniyetli hareket, bir tanesi impuls pimini taşıyan diğeri emniyet tırnağı olarak kullanılan iki makaralı manivala maşası double acting compressor çift etkili kompresör double action pump hem aşağı inişinde hem de yukarı çıkışında iş gören pompa double bundle condenser çift demetli kondenser double cards buhar makinesi silindirinin iki ucundan alınan indikatör (gösterge) kartı double clutch çift debriyaj yapmak, çift kavrama (ağır vasıtalarda vitese geçirmek için debriyajı iki kere boşlama) double disc (gate) valve akışkan basıncı olmadan kapanma noktasında paralel iki yuvada efektif sızdırmazlık sağlayacak şekilde ayırma mekanizması ile birbirinden ayrı tutulan iki disk’e sahip sürgülü vana double driver plate dönen iş parçası taşıyıcısına bağlı olup onu tahrik eden iki pimli süriicülü plaka, özel hassasiyet isteyen işler için kullanılır double reduction (final drive) çift redüksiyon (cer) double shoe brake çift pabuçlu fren double sideband çift yanbant double sideband suppress carrier modulation taşıyıcısız çift yanbant kiplenimi double sided iki taraflı double sided diskette çift yüzlü disket double suction compressor çift emişli kompresör double suction fan çift emişli vantilatör double suction riser çift emişli kolon double suction riser çift emiş hattı double surface treatments çift tabaka sathi kaplama double width tooth normal dişlilerin ikisi genişliğinde diş (mazot enjektör pompası kremayerlerinde olduğu gibi) double‐row radial engine çift sıralı radyal motor biri diğerinin arkasında olacak şekilde silindirleri düzenlenen ve krank muyluları arası açı 180° olan radyal motor double‐seated valve çift oturmalı vana double‐threaded sere w (two‐start thread) çift vida, dişli vida hareket miktarında artış sağlar dowel tapa, tıkaç, pim, kama, filiz demiri, çubuk ek demir (ahşapta) downshift vites küçültme downtime makinanın arızadan dolayı yatması dozer dozer, buldozer dozer shovel paletli yükleyici dozing dozerleme dpi inç başına nokta, dpi draft frame çekme şasisi drag conveyor baklaları çıkıntılı veya kanatlı olan sonsuz zincirli dökme malzeme taşıyan konveyör drag link yedekleme çubuğu, koşum çubuğu, çeki çubuğu, (a) bir makinanın ileri geri hareketini kontrol eden valf mekanizması askı çubuğu; (b) eş çalışan (akuplajlı) motorların kranklarını birleştiren veya açan uzuv; (c) buhar makinesinde istim kesmeyi değiştirmek drag plate lokomotif platformunu veya makinist yerini oluşturan döküm kısım drag‐bar vagon çeki demiri, vagon koşum çubuğu drag‐line çekme kepçe ağzı, çeneli ekskavatör dragline bucket halatlı kepçe drain back geri akış drainage area drenaj alanı drainage basin drenaj havzası drainage blanket akaçlama şiltesi, drenaj şiltesi drainage by consolidation konsoli‐dasyonla drenaj drainage by desiccation kuruma ile drenaj drainage by electro‐osmosis elektro‐ozmos ile drenaj drainage by evaporation buharlaşma ile drenaj drainage by frost action don tesiri ile drenaj drainage by pumping from deep wells derin kuyulardan pompalama ile drenaj, derin kuyu drenajı drainage channel drenaj kanalı drainage conduit dren, drenaj borusu, drenaj kanalı drainage curtain drenaj perdesi drainage curve drenaj eğrisi drainage ditch dren çukuru, drenaj kanalı drainage layer akaçlama tabakası, drenaj tabakası drainage of silt siltin drenajı drainage opening drenaj açıklığı drainage path drenaj yolu drainage pipe dren, drenaj borusu drainage plant pompalama tesisi, kurutma tesisi, pompa tesisi, drenaj tesisi drained soil in the field arazide drene edilmiş zemin draining‐off of water su akımı, suyun dışarı akması, suyun boşaltılması, suyun kaçması dram boşaltma drawbar ön şase draw‐bar (drag‐bar) (a) vagon çeki çubuğu, (b) traktörü römorka bağlama çubuğu draw‐bar plate çekme çubuğunun lokomotife bağlandığı yerdeki çapraz ağır plaka drawbar pull cer tertibatı çekme gücü draw‐bar pull çekiş kuweti, cer kuweti, koşum çubuğu çekişi draw‐bar spring çekme çubuğu yayı, çekme çubuğu ile vagon bağlantı yeri arasında bulunan şok yutucu yay draw‐bridge çekilir köprü, çekilerek açılan köprü (büyük gemilerin geçişine izin vermek için köprü açıklığının bütün olarak hareket edebildiği köprü tipi) dredger excavator toprak sahada çalışan kepçeli su altı temizleme makinasına benzer eksavatör drift instability kayma dengesizliği drill matkap drilled delikli, delinmiş drilled adjusting screw delikli ayar vidası drilled shaft foundation delme kazık temel (temel makinesi ile açılarak kazılan kazık temel) drilling depth sondaj derinliği drilling head sondaj başı, sondaj tepesi drilling machine delme makinesi, matkap makinesi, delik tezgahı, matkap gövdesi, burgu makinesi, sondaj makinesi drilling pattern delme düzeni drive bevel gear ayna dişli drive bevel gear ball bearing ayna dişli bilyalı yatağı drive bevel gear bearing ayna dişli yatağı drive bevel gear bearing cage ayna dişli yatak yuvası drive bevel gear dowel bolt ayna dişlisini bağlayan cıvata drive bevel gear hub ayna dişlisi göbeği drive bevel pinion tahrik konik dişlisi drive breaker bar extension hareket kesici ilave kol drive designator, drive designator sürücü göstergesi drive disc tahrik diski, diskli kavramalarda hareketi veren disk drive disc facing tahrik diski balatası drive drum tahrik tamburu drive extension tornavida lokması drive gear tahrik dişlisi, hareket veren dişli drive gear döndüren dişli, tahrik dişlisi drive gear bearing tahrik dişlisi yatağı drive gear bearing spacer tahrik dişlisi yatağı ara parçası drive gear carrier tahrik dişlisi taşıyıcısı drive gear inner bearing tahrik dişlisi iç yatağı drive gear with a key kama oklu tahrik dişlisi drive indicator sürücü göstergesi drive joint aks mafsalı drive letter sürücü adı drive line tahrik hattı drive member hareketi veren kısım, hareket ettiren kısım drive motor tahrik motoru drive pattern hareket ettirme yönü drive petrol gaz drenajı drive pinion tahrik konik dişlisi drive plate tahrik plakası, hareket ettirme plakası drive plate tahrik plakası drive point çakma ucu, sondaj delme ucu drive point sounding cone sondaj konisi çakma (delme) ucu drive pulley tahrik tamburu drive shaft tahrik mili, hareket veren şaft, otomobillerin kardan mili drive shoe çakma pabucu drive tire çeker akstaki tahrik lastiği drive to a high state, to yüksek duruma geçirmek drive, sürmek, kullanmak, hareket ettirmek, tahrik etmek, çalıştırma, işletme, tünel, galeri, dehliz geçit, işietme mekanizması hareket tertibatı, işletici düzen, işietme düzeni, fiil olarak: sevk etmek, yol vermek, hareket ettirmek, tahrik etmek driven shaft gear hareket ettirilen mil dişlisi driven shaft snap ring hareket ettirilen mil hilali, hareket ettirilen mil yaylı bileziği driver sürücü, şöför, tornavida driver motorlu veya motorsuz taşıt sürücüsü, sürücü, şahmerdan, zımba, rayba driving çakma driving axle tahrik dingili driving axle (live axle) yürütücü dingil, tahrik dingili, hareket dingili, güdücü mil driving cap kazık başlığı driving chain tahrik zinciri, işletici zincir, bir şafttan diğerine güç aktaran ve zincir dişli çarklarını birbirine bağlayan zincir driving depth çakma derinliği, kazık çakma derinliği driving drum tahrik kasnağı driving drum tahrik kasnagi, işletme kasnagi, döndurme kasnağı driving energy çakma enerjisi, kazık çakma enerjisi driving fit sokulacak parça delikten büyük olduğundan çekiç kullanarak sokmak driving flange nut lock tahrik flanşı kontra somunu driving flange oil seal tahrik flanşı yağ keçesi driving flange oil seal felt tahrik flanşı yağ keçesi driving front axle hareketli ön aks driving gear tahrik mekanizmasi, tahrik dişlisi, işletme dişlileri, işletme mekanizmasi driving guides şahmerdan kılavuzları, çakma kılavuzları driving license ehliyet, ehliyetname, sürücü belgesi driving member hareket veren eleman, tahrik eden aksam driving mirror dikiz aynası, geriyi görme aynası driving moment devirici moment, kaymada aktif kuvvetlerin momenti driving nut büyük pimlerde döndürme somunu driving of sheet piling palplanş çakma driving piles to refusal refü alınıncaya kadarkazık çakma driving plate, iş parçasını taşiyan mesnet ile bağlantiyi sağlayip onu tahrik eden konsol pimini taşıyan ve torna miline vidalanmiş flanş driving pulley tahrik kasnağı, hareket veren kasnak driving pulley tahrik kasnağı driving pulley tahrik kasnağı driving pulley tahrik kasnaği, hareket ettirici kasnak driving rear axle hareket veren arka aks driving record çakma cetveli, penet‐rasyon cetveli, çakma kaydı driving resistance çakma direnci, kazık penetrasyon direnci, çakmaya karşı direnç driving shaft tahrik mili driving shaft and gear tahrik mili ve dişlisi driving shaft bearing tahrik mili yatağı driving shaft bearing retainer tahrik mili yatağı tutucusu driving sheave tahrik kasnağı driving side kayışın kasnaği hareket ettiren kasnak driving spring tahrik yayı driving spring rod tahrik yayı kolu driving springs zemberek, tahrik yayı, zemberek mili yatak yayı driving wheel tahrik tekerleği driving wheel tahrik tekerleği driving wheel, (a) disli dizileri birinci tahrik dislisi (b) tasit veya lokomotiflerdeki tahrik aksindakitahrik dislisi driving, pile bkz. pile driving dromomania n. avare gezip dolaşma eğilimi, avare dolaşmağa karşı arzu droop hassasiyet droop aşağı dönüş, düşüş droop adjusting hassasiyet ayar cıvatası droop stabilization mechanism hassasiyet ayar mekanizması drooping n. aşağı düşük, sarkık drop düşme, damla drop arm direksiyon dişli kutusundan hareket alan direksiyon milinin dönü hareketini tekerieklerin döndürülmesine dönüştüren kol drop center rim çukur jant drop coil assembly hat uyarı takımı drop hammer (drop stamp) salma şahmerdan, şahmerdanlı kazık çakma makinası drop test, (a) düşme testi; (b) mukavemet testi, jant çapina bağli olarak değişen belirli yüksekliklerden bırakılan çelik bir jantın çelik bir ray üzerine düşmesi şeklinde olan deney drop valve hareketli dişli ve geri dönüş yayı ile hızlı işlem yerine getiren konik yataklı valf drum kampana, tambur drum brake tamburlu fren, drum brake kampanalı fren drum brake davlumbaz fren, tanbur fren drum cooler tambur tipi soğutucu drum shaft kampana mili dry piston compressor kuru pistonlu kompresör dry piston compressor kuru (yağsız) kompresör dry rubble kuru moloz, kuru dere çakılı dry sand kuru kum dry screening kuru eleme dry type air cooler kuru tip hava soğutucu drying kurumak, suyu çekilmek, kurulamak, (a) ıslak katı bir cisimden suyun atılma işlemi, (b) sıvı haldeki keten tohumu yağının oksitlenme işlemi sonucu katı film haline dönüşmesi dtt bkz. direct tension tester dual çift, ikili dual duct system iki kanallı sistem dual effect compressor çift tesirli kompresör dual fuel boiler çift yalıtlı kazan dual fuel burner çift yakıtlı brülör dual tire çifte lastik dual valve çift diskli valf dual wheels kamyonların arkadaki çift tekerlekleri ductwork kanal sistemi ductwork kanal işi dukey (a) yer altında meyilli bir rampada hareket eden vagonlar; (b) tranvaylar ve yeraltı trenleri için otomatik çalışan dik meyillerde alçalabilen dört tekerlek üzerindeki platform dump boşaltma dump body damper dump body kasa (kamyon) dump kick out kepçe boşaltma otomatiği dump truck yükünü kendi boşaltan kamyon, damperli kamyon dumping reach boşaltma yüksekliği dumping valve boşaltma valfi dune kum yığını, kumul, rüzgarın yığdığı kum tepeciği dune sand kumul kumu dungarees kalın tulum dunnage toz, talaş duplex carburetter çift karbüratör, tek bir şamandralı depodan beslenen iki karışım odasına sahip karbüratör duplex pump dubleks pompa duration of the test deney süresi dust fan toz kampanası, toz fanı dust filter toz fitresi dust holding capacity toz tutma kapasitesi dust indicator toz göstergesi dust laying toz kesme, toz yatıştırma (toza engel olmak üzere sıvı asfaltların, sulandırılmış yavaş kesilir tipteki asfalt emülsiyonlarının kaplama yapılmış bir yüzeye püskürtülmesi) dust laying oil toz kesici yol yağı (ön bir ısıtmaya tabi tutulmaksızın uygulanabilecek kadar düşük viskozitede olan bir yağ) dust measurement toz ölçme dust palliatives toz kesiciler (toz kesmek için bir yol yüzeyine basitçe uygulanan toza karşı palyatif önlem olarak kullanılan asfaltik malzemeler) duty cycle iş frekansı d‐vatve d kayar‐vaif dynamic balance dinamik denge, dönme neticesi oluşan santrifüj kuwetlerin volan, rotor, pervane gibi dönel cisimlerin şaftlarında kupul veya bileşke kuwet oluşturmamalar: durumuna dinamik denge denir dynamic data exchange devingen veri alışverişi dynamic load (live load) dinamik yük dynamic resistance dinamik direnç (kazık çakmada) dynamic resource allocation devingen kaynak ayırma dynamic shear modulus dinamik kayma modülü dynamic shear rheometer (dsr) dinamik kesme reometresi dynamic shear strength dinamik kesme dayanımı dysthymia ürkeklik, fobi, marazi melankoli, zihni ıstırap ‐E‐ earth moving toprak kaldırma / taşıma, hafriyat earth cable topraklama kablosu, şase kablosu earth compacting equipment zemin sıkıştırma ekipmanı earth compaction zeminin sıkıştırılması, toprağın sıkıştırılması earth cut toprak yarma earth dam toprak baraj earth dike toprak set earth embankment toprak dolgu earth fault toprak arızası earth flow toprak akması earth foundation toprak temeli earth graded road toprak tesviye yol earth leakage indicator toprak kaçağı göstergesi earth level toprak seviyesi 
Download