(Walter Veltroni) KONUŞMA – ANAYASA'NIN İMZALANMASI ROMA, 29 EKİM 2004 Sayın Cumhurbaşkanları, saygıdeğer Başbakanlar, saygıdeğer Bakan Hanımlar ve Beyler, muhterem Avrupa ve İtalyan Kuruluşlarının Başkanları! 25 Mart 1957 tarihinde, Roma Anlaşması'nın imza törenlerinde Paul-Henri Spaak, Avrupa'nın entegrasyonuna giden yolda büyük bir etaba nihayet varılmış olduğunu söylemişti. Spaak, kendi jenerasyonundan olan De Gasperi ve Adenauer, Schuman, Monnet ve Spinelli gibi şahısların rüyalarının gerçekleşmesi için daha uzun bir yolun katedilmesi gerektiğini de sözlerine ayrıca eklemişti. Bugün bu yolun büyük bir kısmı katedilmiş ve bu rüyanın büyük bir kısmı gerçek olmuştur. Bundan 47 sene önce dışarıdaki Konservatörler Palası'nın önünde 6 bayrak dalgalanmaktaydı. Bugün ise Kapitol üzerinde, aralarında 450 milyondan fazla Avrupa vatandaşını temsil eden Avrupa Bayrağı'nın da bulunduğu 25 bayrak dalgalanmaktadır. Bu bayrakların temsil ettiği insanlar, Anayasa Sözleşmesi'nin imzalanması ile yakında ortak ilkeleri ve değerleri benimseyecek olan insanlardır. Şehrimiz ve ülkemiz, kutlamaların burada, Roma'da yapılmasını teklif ettiğinde, derhal hatiplerin ve yöneticilerin o tarihte kullanmış oldukları salonu düşündük. Bu salon bir sembol ve hayra alamet teşkil etmektedir. Bu, İtalya için büyük bir şereftir. Bu, böyle bir günde Avrupa'nın evi olmaktan gurur duyan Roma için büyük bir onurdur. Avrupa, bunlar senin şehirlerindir. Avrupa tarihi, Fernand Braudel'in yazdığı gibi ”Dünya Şehirleri'nin“ tarihi olup, bu şehirler, medeniyetin ve bilginin, insan düşünce ve hareketlerinin beşiğidir. Bugün şehirlerimiz açık olup, birbiriyle iletişim içerisinde bulunmakta ve yoğun bir mübadele, kooperasyon programları ve bilgi ağının birer parçasını oluşturmaktadırlar. Bu şehirlerde Avrupa'nın yeni Bay ve Bayan vatandaşları yetişmekteler. Bu insanlar artık sadece güdülmek istemiyorlar. Bu insanlar, bilgi, katılım ve kendi kaderleri için daha fazla sorumluluk taşımak istiyorlar. Avrupa'nın geleceği, sorunlara getirdiği çözümlerin muhtevasında da bulunmaktadır. Herşeyden önce gençliğe yönelik çözümlerinde. Bu çözümler, Avrupa`nın yapılandırıldığı kültürde, okullarda ve yüksek okullarda aranmalıdır. Bu alanlarda başarılı olmak zorundayız. Anahtar; eğitimde, araştırmada, kendinizi meslek hayatına hazırladığınız esnada elde edebileceğiniz yabancı dil öğrenme projelerinde ve başka ülkelerin kültürlerindeki çeşitlilikleri birleştirmeyi öğrenmede bulunmaktadır. Bugün bir genç, Erasmus Programı çerçevesinde seyahat ederse, sınırlar ile karşılaşmamakta ve Avrupalıların birbirlerine ne kadar yakın olduklarını, eğilimlerinin birbirine ne kadar benzediğini, ümitlerini ve endişelerini gayet net olarak görebilmektedir. 1 Toplumda, bilhassa en zayıf ve en fazla mağdur olanların, ihtiyar insanların, hastaların, ailelerin ve zor durumdaki çocukların muzdarip oldukları endişeler mevcuttur. Avrupa için dayanışma ve sosyal adalet, sadece bir kelimeden ibaret değildir. Bunlar; değer, ilke ve somut politikalardır. Bugün, eskisi kadar ciddi olmayan tehlikelerin yanısıra, daha vahim olan diğer tehlikelerin de mevcut olduğu, bilincimizde yenilenme mecburiyeti bulunan, boşa harcanmaması gereken bir mirastır. Aynı zamanda kooperasyon, entegrasyon ve mültilateralizm, Avrupa için sadece bir kelimeden ibaret değildir. Bunlar, bizim birbirimizle olan ilişkilerimizin, kimliğimizin köklerini oluşturmaktadırlar. Bütün bunlar politik bir uyumluluk ortaya çıkardığı takdirde, bu durum, terör tehdidi altında bulunan dünyamıza ve uluslararası ilişkilerin istikrarlılığına çıkar sağlayacaktır. Bizler de, bundan 47 sene önce olduğu gibi, tarihi bir etaba ulaşmış bulunmaktayız. Bizim önümüzde de yolun bir bölümü daha bulunmaktadır. Bugün, dünyaca evrensel karakteri ve açıklığı ile tanınmakta olan, değişik kültür ve insanların kavşağı olan Roma'dan verdiğimiz mesaj budur. Önümüzde bulunan bu yolda, barış içerisindeki bir Avrupa kıtasında kardeşçe yaşayabilmek ve anlaşabilme rüyamızı gerçeğe dönüştürmek, hemfikir olmak için gerekli olan cesaret ve kudretin bizleri terk etmemesini dilerim. İnsanlar arasında, halklar, dinler, denizler ve sınırları aşarak. 2