2 - Ekol Gida

advertisement
Kuş Gribi ve Formycine® Gold Px
Dr. Susana Román, Vet. Hek., IQF Grup
Özet
Avian influenza, influenza virusünün A tipinin neden olduğu enfeksiyonel bir kanatlı
hastalığıdır. Influenzaya neden olan virüs Orthomyxoviridae ailesine (ARN virüs) ait olup A
tipi, doğada çok yaygındır. H5N1 adı ile anılan ve avian influenzaya neden olan virüs
Dünya’da pek çok ülkede salgına neden olmaktadır.
Virüsün taşıyıcı olarak bilinen doğal unsurlar (göçmen kuşlar, su kuşları,vb) kanatlı sürülerine
hastalık bulaştırıcı temel etmenlerdir. Evcil kanatlılarda (tavuk,hindi vb.) bulaşmayı takip eden
24 saatlik süre içinde ölüme varan çok ciddi sonuçlar gelişebilir.
Halen kuş gribine karşı aşı yoktur; ancak gelişti bu nedenlerle yeterli görülmemektedir. İnaktiv
edilmiş, yağda emülsiye aşılar, tavuk ve hindilerde ölüm oranının azaltılmasında, hastalığın
önlenmesinde veya her iki olumlu gelişmenin eldesinde etkili olduğu bulunmuştur. Öte
yandan bu aşı kimi zaman bireysel olarak bazı hayvanlarda etkisiz kalmak, yeni virus
oluşumlarına da yol açabilmektedir.
Kuş gribinin kontrolünde koruyucu amaçla sanitizasyona yönelik önlemler alınması, yem
hammaddelerinin ve yemin mikrobiyal bulaşıklığa karşı korunması çok önemlidir. Avian
Influenza virüsü, kanatlıdan kanatlıya solunum ve dışkı yoluyla kolaylıkla bulaşmaktadır. Bu
nedenle temizlik ve dezenfeksiyon kuş gribine karşı en etkili önlemlerden biridir. Kuş gribine
neden olan virüs dezenfektanlara karşı çok hassas olup, ısıl işlem veya kurutma işlemine
karşı da dayanıksızdır. Bu açıdan formaldehit kullanımı son derece etkilidir. Formaldehit
esaslı dezenfektanların kullanımı, bu tip viral enfeksiyonların kontrolünde oldukça etkilidir.
Kanatlı yetiştiriciliğinde yeme dışkı bulaşıklığı sıklıkla yaşanan bir sorundur. Özellikle yabani
kuşlar, tahıl ve diğer hammaddelerin depolandığı ve suyun bulunduğu alanlarda yaşarlar. Bu
hayvanların dışkıları doğrudan ve dolaylı olarak yeme ve suya bulaşabilir.
Biyo-güvenlik için yem üretiminde kullanılan tüm materyalinin fabrikaya girişi sırasında rutin
olarak Formycine® Gold Px ile muamele edilmesi büyük önem taşımaktadır. Stabilize edilmiş
bir ürün olan Formycine® Gold Px, yem hammaddelerini ve üretilen yemleri uzun süre patojen
bulaşıklığına karşı korumaktadır.
Avian influenza (Kuş Gribi)
Avian influenza, influenza virüsünün A tipinin neden olduğu enfeksiyonel bir kanatlı
hastalığıdır. Bazı kuşlar daha dayanıklı olsa da tüm kuşlar bu hastalığa karşı hassastırlar.
Influenzaya neden olan virüs Orthomyxoviridae ailesine (ARN virüs) ait olup, A tipi, doğada
çok yaygındır. A tipi influenza virüsleri, virüsün dış yüzeyindeki protein tipine (haemaglutinin
(HA) and neuraminidaz (NA)) yapısına bağlı olarak 2 alt gruba ayrılmaktadır (Şekil 1). HA ve
NA protein kombinasyonlarına bağlı olarak çok değişik tiplerde farklı virüsler oluşabilir. Viral
enfeksiyonlara neden olan alt tipler, dış yüzeyde yer alan proteine bağlı olarak
isimlendirilmektedir. H5N1 adı ile anılan ve avian influenzaya neden olan virüs, HA 5 protein
ve NA 1 proteine sahiptir. Bu H5N1 virüsü Dünya’da pek çok ülkede salgına neden
olmaktadır.
Öte yandan, influenza virüsleri bilinenden çok daha komplike bir yapı sergilemektedir.
İnfluenza A virüsünün alt tipleri daha alt şuşlara ayrılmaktadır. Çünkü, çoğalma aşamasında
küçük genetik değişimler (mutasyon) nedeniyle ortaya çıkan yeni kuşlar sürekli olarak eski
kuşların yerini almaktadır.
Şekil 1
Orthomyxovirid
ae ARN viraz
olup merkez
kapsülü genetik
şifre ve
nükleoprotein
içerir. Bunlar
lipid yapıdaki
hücre zarı ile
kaplanmıştır.
Haemoglutinis
ve
neuroaminidaz
dan oluşan bu
kısım virüsün
antijenik
yapısını
belirler.
Tip A İnfluanze virüsü zamana bağlı olarak değişime uğrayabilmektedir. Virüsün değişimi
bilinen iki yol ile olmaktadır. Bunlardan ilki antijenik drift (her bir kopyalama sırasında genetik
materyal çok az değişime uğrar),diğeri antijenik shift (genetik yapısı belirli materyal influenza
A virüsünün alt tipleri ile karışarak tamamen yeni bir virüs oluşumu).
Kuş gribi virüsünün alt tipi olan H5N1 kolaylıkla ve hızlı bir şekilde mutasyona uğrayabilmekte
ve diğer hayvan türlerine enfekte edebilen başka virüslerle karışabilmektedir. Şayet
insanlarda gribe neden olan virüs, ile H5N1 virüsü karışmış olursa antijenik shift sonucu çok
tehlikeli bir yeni bir virüs tipi ortaya çıkabilir ve kolaylıkla bulaşarak insandan insan geçebilir.
Kuş gribi yüksek oranda bulaşıcı olup, hemen hemen tüm kanatlılarda enfeksiyona neden
olmaktadır. Yabani kuşlar, özellikle ördek vb. su kuşları bu virüslerin doğal konakçısı
durumundadır. Bu hayvanlarda genellikle herhangi bir semptoma veya ciddi bir hastalığa
neden olmasalar da, kolaylıkla tavuk ve hindi gibi evcil kanatlılara geçebilmekte ve çok ciddi
hastalıklara ve ölümlere neden olabilmektedir. Hastalık aynı çiftlikteki kanatlıdan kanatlıya
doğrudan geçtiği gibi başka bir çiftliğe, bulaşık yem, araç-gereç ve insanla da çok kolay
taşınabilmektedir.
A tipi influenza virüsü zamana bağlı olarak değişebilmektedir. Antijenik yığılma olarak bilinen
değişimde 2 önemli yol vardır. Bunlardan biri virüsün çoğalma aşamasında genetik olarak
küçük değişimlere uğraması, diğeri ise diğer alt tipler ile genetik alışveriş yaparak genetik
değişime uğramasıdır. Bilim adamları, kuş gribine neden olan H5N1 alt tipinin çok hızlı
mutasyon geçirmesinden ve diğer alt tiplerle genetik karışıma girerek ortaya çıkan yeni
etkenin diğer hayvan türlerini de enfekte edebileceğinden büyük endişe duymaktadırlar.
Antijenik değişim, H5N1 virüsü insanlarda gribe yol açabilen, çok tehlikeli, insandan insana
geçebilecek yeni bir virüsün oluşumuna neden olabilir. Bu nedenle ciddi risk olabileceğine her
zaman dikkat çekilmektedir.
Hastalığın Özellikleri
Virüsün taşıyıcı olarak bilinen doğal unsurlar (göçmen kuşlar, su kuşları vb) kanatlı sürülerine
hastalık bulaştırıcı temel etmenlerdir. Taşıyıcılarda hastalık semptomu ve ciddi hiçbir belirti
görülmezken evcil kanatlılarda ( tavuk, hindi vb.) çok ciddi sonuçlar gelişebilir. Solunum yolu
veya temas ile hayvanlar enfekte olabilir. Laboratuar çalışmaları, hastalığın şiddeti ile
bağlantılı olarak hastalık unsurunun yumurta sarı ve akında da bulunduğunu göstermiştir.
Dikey bulaşma ile ilgili kesin veriler ortaya konulmuş, enfekte embriyoların kuluçka süresince
yaşayamayacağı düşünülmektedir.
Klinik Belirtileri
Enfekte hayvanlarda ciddi depresyon yanında tüylerde bozulma, yemi reddetme, aşırı su
içme, yumurta veriminde durma ve su gibi ishal görülmektedir. Ergin tavuklarda genellikle
ibik ve sakal’da şişme, göz etrafında ödem görülür. İbikler genellikle cyanotik olur ve
yüzeyden geçen damarlardaki kanamalara bağlı olarak nekrotik yapı sergiler. Hastalığın seyri
ile kesilen yumurta verimine ait son yumurta genellikle kabuksuzdur. İshal sulu ve parlak yeşil
renkte başlar ve tamamen beyaza döner. Başta ödemler görülür ve bunu boyun ödemleri
takip eder. Gözler kanlanır ve şişer. Bacaklarda (ayak ve diz arası) kanamalar görülür.
Solunum ile ilgili sorunlardan gribal enfeksiyon olduğu anlaşılır. Mukus birikimi olabilir.
Kafesteki tavuklarda kümesin bir noktasında hastalık başlayabilir. Bu bölgedeki hayvanlardaki
ciddi semptomları takiben, hastalık komşu kafeslere bulaşır.
Hastalığa ait ilk semptomları takip eden 24 saat içerisinde ölüm görülebilir. İlk 48 saat de
ölümler yaygınlaşır veya ölümler bir haftaya da dağılabilir. Nadir olarak ciddi düzeyde hasta
hayvanlar ölmeden hastalığı atlatabilir.
Broylerler de ciddi depresyon yemi ret ve ölüm oranındaki ciddi artış ilk sinyaller olmakla
birlikte hastalığa ait belirtiler nispeten daha az gözlenir. Yüz ve boyunda ödem ile kimi sinirsel
arazlar gözlenebilir.
Hindiler de bu hastalık yumurtacılara benzer olarak seyreder, fakat iki üç gün daha uzundur
ve genellikle sinüslerde şişme görülür.
Kaz ve ördeklerdeki semptomlar yumurtacılara benzer olup, sinüs şişmesi yanında gençlerde
sinirsel arazlarda görülebilir.
Kuş gribi ile enfekte olmuş bir sürünün geleceği ile ilgili tahminde bulunmak zordur. Hastalığın
ilk belirtilerini takip eden 2-12 günlük süre içerisinde sürünün tamamı ölebilir. Hastalıktan
kurtulan hayvanlar genellikle aşırı zayıflamış kötü kondisyondadırlar ve en erken birkaç hafta
sonra yumurtlayabilirler.
Kuş Gribinin Kontrolü
Aşılama
Halen kuş gribine karşı aşı yoktur; ancak geliştirme çabaları devam etmektedir. Bu işlemin
birkaç ay içinde sonuç vermeyeceği, verse dahi yeni tip virüslere karşı etkili olmayacağı ve
önemli miktarda üretiminin hemen yapılmasının mümkün olmadığı bilinmektedir.
Aşı ile hastalığın kontrol altına alınması bu nedenlerle yeterli görülmemektedir. İnaktiv
edilmiş, yağda emülsiye aşılar, tavuk ve hindilerde ölüm oranının azaltılmasında, hastalığın
önlenmesinde veya her iki olumlu gelişmenin eldesinde etkili olduğu bulunmuştur. Öte
yandan bu aşı kimi zaman bireysel olarak bazı hayvanlarda etkisiz kalmaktadır. Aşı doğal
olarak zayıf virüslerden veya zayıflatılmış hatlardan yararlanılarak hazırlanmaktadır. Bu
kaynakların kullanımı dezavantaj olmakla birlikte tahmin edilemeyen bir takım sorunlara ve
yeni virüs oluşumlarına neden olabilmektedir. Çünkü farklı virüsler kendi aralarında çapraz
korunmaya sahip olmadığı gibi bir aşının muhtemel farklı tipteki virüslerin hepsine birden etkili
olması da mümkün değildir. Aşının etkili olabilmesi için o bölgede hastalığa neden olan virüs
alt tipinin önceden tanımlanmış olması veya etkili bir aşının bu tanımlama yapılana kadar
ertelenmesi gerekir.
Dezenfeksiyon
Kuş gribi sorunun çözümüne yardımcı olabilecek alternatiflerden biri de, çiftlikteki üretim
aşamasında ve kesimhanelerde çok iyi biyo-güvenlik ve temizlik kurallarına uyulması, en üst
düzeyde dezenfeksiyon ve hijyen koşullarının sağlanmasıdır.
Genel olarak dezenfeksiyon işlemi bakteri, virüs ve mantarlara karşı etkindir. Ancak bilinen
dezenfektanlar tüm patojen mikroorganizmalara karşı aynı düzeyde etkinliğe sahip değildir.
Etki, belli bir sıralama içinde değişim göstermektedir. Etki, en azdan en çok’a doğru;
 Sporlar (örnek, botulism gibi clostrial hastalıklar) ve asite dayanıklı bakteriler (örnek,
Mycobacterium avium [avian tuberculosis] gibi mycobacterialar),
 Gram-negatif bakteriler (örnek, Pseudomonas, E. coli, Salmonella),
 Mantarlar (örnek, Candida [crop mycosis] and Aspergillus [aspergillosis]),
 Kılıfsız (zarfsız, Non-enveloped) virüsler (örnek, enteroviruses and adenoviruses),
 Gram-pozitif bakterileriler (örnek, Staphylococcus aureus)
 Lipid kılıflı virüslerdir (örnek, avian influenza virus). Görüldüğü gibi dezanfektanlardan
en çok etkilenenler kuş gribi virüsünün de içinde bulunduğu lipid kılıflı virüslerdir.
Spor oluşturan bakterilerin dezanfektanlarla yok edilmesi, dezenfektanlara hassas virüslerin
yok edilmesine göre çok daha zordur. İnfluenza virüsü pek çok dezenfektana karşı oldukça
hassas olup ısıtma veya kurutma işlemine karşı da çok dayanıksızdır. Bu açıdan formaldehit
de avian influenza virüsüne karşı oldukça etkilidir. Bu nedenle özellikle aşı üretiminde
formaldehitden yararlanılmakta, bulaşık ortamdan izole edilen virüs, yumurtada çoğaltılmakta,
aşı amaçlı kullanımından önce formaldehitle inaktive edilmektedir.
Kuş Gribine Karşı Formycine® Gold Px Kullanımı
Kuş gribinin kontrolünde koruyucu amaçla sanitizasyona yönelik önlemler alınması, yem
hammaddelerinin ve yemin mikrobiyel bulaşıklığa karşı korunması çok önemlidir. Avian
Influenza virüsü, kanatlıdan kanatlıya solunum ve dışkı yoluyla kolaylıkla bulaşmaktadır. Bu
nedenle temizlik ve dezenfeksiyon kuş gribine karşı et etkili önlemlerden biridir.
Kanatlı yetiştiriciliğinde yeme dışkı bulaşıklığı sıklıkla yaşanan bir sorundur. Özellikle yabani
kuşlar, tahıl ve diğer hammaddelerin depolandığı ve suyun bulunduğu alanlarda yaşarlar. Bu
hayvanların dışkıları doğrudan ve dolaylı olarak yeme ve suya bulaşabilir.
Bitkisel üretimden elde edilen materyallerin kullanımı ile hazırlanan yemlere patojen
bulaşıklığı, yapılan gözlem ve istatistiklerle de ortaya koyulduğu gibi hayvanlar için büyük
riskler taşımaktadır.
Biyo-güvenlik için yem üretiminde kullanılan tüm materyalinin fabrikaya girişi sırasında rutin
olarak Formycine® Gold Px ile muamele edilmesi büyük önem taşımaktadır. Stabilize edilmiş
bir ürün olan Formycine® Gold Px , yem hammaddelerini ve üretilen yemleri uzun süre patojen
bulaşıklığına karşı korumaktadır. Etki süresinin uzunluğu, yapısındaki folmaldehit ve
propiyonik asitin yavaş yavaş çok uzun sürede serbestleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Not: Kuş gribine karşı alınacak biyo-güvenlik önlemleri içinde Formycine® Gold Px yem
hammaddelerinde veya yemde en az 5 kg/ton (karma yem) düzeyinde kullanılmalı, yeme
mutlaka homojen olarak karıştırılmalıdır.
Download