FUTBOLDA KOORDİNASYON

advertisement
FUTBOLDA
KOORDİNASYON-ESNEKLİK
Prof. Dr. Mustafa Ferit ACAR
Arş.Gör. Melih BALYAN
Arş.Gör. Faik VURAL
KOORDİNASYON
Genel anlamda koordinasyon (eşgüdüm) bir hareketin
oluşumu boyunca merkezi sinir sistemi ile iskelet kasları
arasındaki işbirliği olarak tanımlanabilir.
Koordinasyon Kapasitesi: Gerek sterotip, gerekse de
doğaçlama olarak sporcunun belirli koşullardaki
motorsal eylemlerini mükemmellikte (precision) ve
ekonomik şekilde yapmasını, sportif jestleri kısmen de
olsa daha hızlı öğrenmesini sağlamaktadır.
Koordİnasyonun farklı ayrımları yapılamaktadır. Bu
ayrımlardan birisi GENEL KOORDİNASYON ve ÖZEL
KOORDİNASYON’dur.
GENEL KOORDİNASYON
Çok yönlü olan bir motor
öğrenmenin sonucudur. Farklı
spor disiplinlerinde
bulunabilmektedir. Günlük
yaşamın ve sporun çok değişik
alanlarında ortaya çıkmaktadır.
ÖZEL KOORDİNASYON
Belirli bir spor disiplininin
gerektirdiği sınırlı yetenekleri,
tekniği ve hareket profillerinin
kombinasyonlarını gerçekleştirme
kapasitesidir.
KOORDİNASYON KAPASİTESİNİN
ÖNEMİ







Spordaki motorsal eylemlerin ve motorsal jestlerin daha
doğru, tam, ekonomik ve etkili olması sağlanır.
Hareket öğrenimi ne kadar yeni ve zor olursa bu kapasite
ölçüsünde daha çabuk ve tamlıkla gerçekleşir.
Benzer hareketleri daha az kuvvet ve daha az enerji ile
gerçekleştirme şansı verir. Yorgunluğun geciktirilmesi
sağlanır.
Hareketin akıcılığı sağlanmaktadır.
Beyinde kortikal kontrol rahatlar. Hareketler sterotip hale
gelir ve dikkat performansta etkili başka öğelere yönelir.
Daha sonraki yıllarda tekniğin gelişimini etkileyen en
önemli faktör olacaktır.
Diğer sportif becerilerin daha kolay kazanılması
sağlanmaktadır.
Sportif kazalardan ve sakatlıklardan korunulur.
KOORDİNASYON KAPASİTESİNDE
PERFORMANSI SINIRLAYAN FAKTÖRLER






İntramüsküler ve intermüsküler
koordinasyon
Reseptörlerin fonksiyonel durumu
Motor öğrenme kapasitesi
Motor repertuvar zenginliği, motorsal
deneyim ve otomatizasyon
Yaş ve cinsiyet
Yorgunluk ve diğer olumsuz faktörler
KOORDİNASYON KAPASİTESİNi
GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ




Global (bütünsel yani
bütünden parçaya/
tümdengelim) yöntem
Analitik (parçasal yani
parçadan bütüne/
tümevarım)
Birleşik (konsantre /
karma) yöntem
Mental antrenman
yöntemi
KOORDİNASYON ANTRENMALARINDA
METODOLOJİK PRENSİPLER








Antrenmanlar için uygun yaş 7-11
arasıdır.
Genel ve özel koordinasyon
farklılığını göz önünde tutmak
gerekir.
Görsel bilgi girişinden
yararlanılmalıdır.
Sözel bilgi girişinden
yararlanılmalıdır.
Hareketlere yumuşak ve dikkatli
başlanmalıdır.
Antrenman yöntemleri ve hareket
sürekli değiştirilmelidir.
Kompleks hareketler
kullanılmalıdır.
Hareketler yorgunken
yapılmamalıdır.
KOORDİNASYON ÇALIŞMALARINDA
KULLANILABİLECEK MALZEME ÖRNEKLERİ
ESNEKLİK
Esneklik harekette büyük bir öneme
sahiptir. Bir kimsenin becerileri büyük
açılarda ve kolay olarak
gerçekleştirilmesinde önde gelen temel
gerekliliktir.
Böyle hareketlerin başarılı olarak
gerçekleştirilmesi gerek duyulandan
daha yüksek olması gereken eklem
açısı ve hareket genliğine bağlıdır.
Hareketleri büyük bir genlikte
uygulama yetisi esneklik çoğu
zamanda hareketlilik olarak
tanımlanmaktadır.
ESNEKLİĞİN yetersiz gelişimi ve yeterli esneklik
yedeklerinin olmayışının ortaya çıkartacağı
sorunlar şunlardır;




Öğrenme yada değişik hareketlerin
yetkinleştirilmesi azalır.
Sporcular yaralanmalara eğilimli olurlar.
Kuvvet, sürat ve koordinasyon gelişimi
olumsuz etkilenir.
Bir hareketin nitelikli olarak yapılması
özelliği sınırlanır.
Esnekliği etkileyen etmenler
ANATOMİK ve FİZYOLOJİK FAKTÖRLER;
 Eklemin yapısı ve çeşidi
 Tendon eklem ve bağlarının uzunluğu ve esneme
yeteneği
 Ekleme komşu olan veya yakından geçen kaslar
 Agonist kasların gevşeme veya gerilme yetenekleri
•
•
•
•
Kaslar arasındaki koordinasyon
Genel vücut ısısı ve spesifik kas ısısı
Yorgunluk
Kas kuvveti
DİĞER FAKTÖRLER;






Isınma
Hareketin uygulanmaya başlanmadan önceki
durumu
İklim
Antrenman kalitesi ve yoğunluğu
Günün saatleri (Gece ve sabahın erken
saatlerinde düşük esneklik seviyesi)
Yaş ve cinsiyet (Çocuk-yetişkin farkı)
Esnekliği geliştirmek için kullanılan
yöntemler
Kişi üç gruptan oluşan yöntemleri kullanabilir;
 Etkin (aktif) yöntem
Statik yöntem
Balistik yöntem


Pasif yöntem
Birleşik Yöntem
ETKİN (aktif) YÖNTEM;
Bir eklemin esneklik düzeyinin sadece
bireye özgü kassal etkinlikler aracılığıyla
geliştirildiği yöntemdir.
Statik yöntemde kişi vücut bölümlerinden
ikisini birbirine doğru hareket sınırlarına
kadar büker yada yaklaştırır ve bu konumu
6-12 saniye kadar korur.
Balistik yöntemde ise vücut bölümlerinin
salınımlar yoluyla etkin bir biçimde
yönlendirilmesi söz konusudur.
PASİF YÖNTEM;
Bu yöntemde doruk esneklik eş yada ağırlık
kullanımı ile gerçekleşir. Bu yöntem (eşli olarak)
ayak bileği, kalça, omurga, omuzlar ve el bileği
eklemleri için uygulanabilir.
Ağırlık kullanımı (bar, dambıl) ise ayak bileği,
omuz, diz esnekliğinin geliştirilmesi için
uygundur. Buna karşın ağırlıkla ağrı eşiğini
aşabilir yada iki üyeyi sınırlarının ötesine
zorlayarak kas çekmelerine neden olabilir.
Ağırlığın yükü az olmalı dikkatlice uygulanmalı ve
aşamalı olarak arttırılmalıdır.
BİRLEŞİK YÖNTEM;
Eş eklem sınırına kadar sporcunun kol yada
bacaklarını büker. Ayrıca bu eş sporcunun
etkinliklerinde doruk düzeyde izometrik
kasılmaları uygular. Sporcu daha önceden
belirlenmiş sınırlarının ötesinde daha geniş
bir hareket genliğinde kol yada bacağını
kaldırır yada yaklaştırır. Daha sonra sporcu eş
tarafından uygulanan dirence karşı üst
düzeyde izometrik kasılma uygular. İzometrik
kasılma sporcunun fiziksel olarak
dayanabildiği bir ölçüde bir çok tekrarla 5-6
saniye yöntemsel ilkelere bağlı olarak
uygulanır.
ESNEKLİK GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ
Antrenman yöntemi açısından esneklik GENEL ve
ÖZEL olmak üzere iki bölümde incelenir.
Genel esneklik düzeyi sporcuların tüm vücut
eklemlerinde bir sporun özel gereklerini göz önüne
almadan geliştirdikleri hareketlilik düzeyi kavramını
açıklamaktadır.
Özel hareketlilik yada esneklik ise branşa özgü
gereksinimleri ifade eder. Bu yapıların edinilmesi
spora başlangıç yıllarında gerçekleştiği için her
genç sporcunun antrenman içeriğinde mutlaka
bulunmalıdır.
Eğer istenilen esneklik derecesine ulaşılmış ise
bunun anlamı esneklik çalışmalarını bırakmak değil
bu düzeyi koruma çalışmalarıyla devam edilmesidir.
Esneklik alıştırmaları antrenmanın hazırlık evresine
konulmalıdır.
Esneklik alıştırmalarının öncesinde en az 10 dk. jog
ve ısınma alıştırmalarını kapsayan genel bir ısınma
yer almalıdır.
Alıştırmaların seçimi, zorluk düzeyi, sporcunun
hazırlık düzeyi ile ilişkili olmalıdır. Seçilen her
alıştırma 10-15 tekrar ile 3-5 set uygulanmalıdır.
Dinlenme aralarında gevşeme alıştırmaları
yapılmalıdır(çalışan kasların sallanması, hafif ve kısa
süreli masaj).
Uygulama sırasında hareketlerin genliği aşacak
biçimde arttırılmalıdır. Başlangıçta sporcu fazla
zorlanmamalı, ilerledikçe aşamalı bir biçimde hareket
genliğinin sınırlarını arttırmak için zorlamalıdır.
Esneklik çalışmalarının dönemlemesi hazırlık
evresinden başlayarak geliştirilmelidir. Özel
antrenmanlar ile kas gruplarının enerji değişimi
ve aşırı kas tutuklukları giderilerek yarışma
dönemine aktarım yapıldığında yarışma
evresinde sadece kazanılan bu özelliklerin
korunması gerçekleştirilecektir. Yine de esneklik
günlük antrenmanların bir parçası olmalıdır ve
ısınmanın sonuna doğru yoğunlaştırılmalıdır.
Esneklik antrenmanın en iyi düzeyine günde iki
kere tekrarlandığında ulaşır. Haftada 4-6
çalışmayı sabah erken saatlerde yapanlar bile
yeterli esneklik düzeyine kolayca ulaşmaktadır.
Çocukların esneklik yetileri 5 yaşından 8 yaşına kadar sabittir.
12-13 yaşlarında en ileri gelişim düzeyine ulaşır.
Okul öncesi dönemde çocukların esneklik kapasiteleri iyidir.
Fakat kemik ve eklemleri tam gelişmediği için aşırı zorlamalardan
kaçınılmalıdır.
ilkokul çağlarında genel esneklik çalışmalarına yer verilebilir. 10
yaşlarından sonra omurganın ve kalça ekleminin esneklik gelişim
hızı durduğundan, bu yaştan sonra antrenmanlara önem
verilmeye başlanmalıdır. Çünkü daha geç dönemlerde yapılacak
antrenmanlarda beklenen fayda azalmaktadır. “Ağaç yaşken
eğilir” atasözünün ardında belli oranda bu anlam yatmaktadır.
Puberte döneminde de aşırı boy uzaması ve benzeri gelişimsel
farklılıklar nedeniyle esneklikte bozulmalar gözükmektedir.
Omurga ve kalça eklemi yönünden en tehlikeli dönemdir. Bu
dönemde esneklik alıştırmalarına dikkat edilmelidir.
18-22 yaşlarında esneklik antrenmanları yetişkinlerde olduğu gibi
yapılmalıdır.
LÜTFEN
Download