Slayt Başlığı Yok

advertisement
HAZIRLAYAN:
Fikret YILDIRIM
9 EYLÜL İLKÖĞRETİM OKULU
MENEMEN-İZMİR
Sağlık Sunumları:
http://hastaneciyiz.blogspot.com
VÜCUDUMDA NELER VAR?
ÇEVREMİZİ NASIL ALGILIYORUZ?
• DUYU ORGANLARI
• İnsanlar değişen bir çevre içinde yaşarlar.
• Çevrede meydana gelen değişikliklere göre insan
vücudu kendini ayarlamak mecburiyetindedir.
DUYU ORGANLARI
• Vücudumuza dış ortamdan gelen bilgiler,
duyu organları yoluyla sinir sistemine taşınır.
• Duyu organları içinde özel hücre grupları olan
duyu almaçları (hücreleri) yer alır.
DUYU ORGANLARI
• Bu duyu almaçları sayesinde çevremizdeki bir
cismin rengini, sesini, kokusunu, sertliğini,
yumuşaklığını, sıcaklığını ve soğukluğunu fark
ederiz.
• Duyu organları tarafından alınan bu uyarılar
beyne iletilir.
• Beyin, gelen uyarıları değerlendirerek vücut
için gerekli komutları verir.
GÖZ VE KISIMLARI
GÖZ VE KISIMLARI
Nasıl Görürüz?
• Göz, yüz bölgesinde, göz çukuru denilen
yuvalarda bulunur.
• Şekli yuvarlaktır. Göz, ışığı algılayan duyu
hücrelerine sahip görme organımızdır.
• Göz, görme işinde doğrudan görev alan
kısımlar ve koruyucu kısımlardan
oluşmuştur.
• Koruyucu yapılar kaşlar, göz kapakları,
kirpikler, göz yaşı bezleri ve göz kaslarıdır.
• Göz üç tabakadan oluşur. Dıştan içe doğru
sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabakadır.
a. Sert Tabaka
• Göz yuvarlağını en dıştan saran beyaz renkli
sert tabakadır.
• Sert tabaka gözün iç kısmını korur ve göz
yuvarlağının ön tarafında saydam tabakayı
meydana getirir.
• Saydam tabaka (kornea) sert tabakanın incelip
saydamlaşmasıyla oluşmuştur.
• Saydam tabaka, ışığı kırar ve göz bebeğinde
toplanmasını sağlar.
b. Damar Tabaka
• Sert tabakanın altında yer alır.
• Gözü besleyen kan damarları bakımından
zengindir.
• Damar tabakanın iç yüzeyi, siyah renk maddesi
taşıyan hücrelerden oluşur.
• Bu tabaka gözün içini karanlık bir odaya
çevirir. Fazla ışık bu tabakada emilir.
İris:
• Damar tabakanın gözün ön tarafında
düzleşmesiyle düz kaslardan oluşmuş bir
yapıdır.
• Daralıp genişleyerek göze girecek ışık
miktarını ayarlar.
• Göz Bebeği:
• İrisin ortasında bulunan, göze ışık girmesini
sağlayan açıklıktır.
• Göz Merceği (Göz Billûru):
• Canlı, esnek ve saydam bir yapıdır.
• Göze giren ışığı kırıp ağ tabakaya düşmesini
sağlar. Göz merceği, kaslarla damar tabakaya
bağlıdır.
c. Ağ Tabaka (Retina)
• En içteki tabakadır.
• Yapısında görme duyu hücreleri bulunur.
• Işığa duyarlı hücrelerin bir kısmı koni, bir
kısmı çomak şeklindedir.
• Çomak şeklinde olanlar zayıf ışıkta görmeyi
sağlar.
• Koni şeklinde olanlar parlak ışıkta ve renkli
olarak görmemizi sağlar.
c. Ağ Tabaka (Retina)
• Görüntüler, ağ tabaka tarafından alınarak elektrik
sinyalleri şeklinde sinirlere verilir.
• Sinirler, görüntüyü beyne iletir.
• Görüntü beyinde algılanır.
• Ağ tabaka üzerindeki sarı benek görmenin en iyi
olduğu, kör nokta görmenin olmadığı yerdir.
• Sarı benek, göz merceğinin ışığı odakladığı yerde
bulunur.
• Kör nokta, görme sinirlerinin gözden çıktığı ışığa
duyarlı olmayan bir bölgedir.
Görme Olayının Gerçekleşmesi
• Göze dışarıdan gelen ışık, sırasıyla şu
kısımlardan geçer ve ağ tabakaya ulaşır:
Işık
kornea
göz bebeği
göz merceği
retina (ağ tabaka)
• Göz bebeğinden geçen ışınlar, mercekte
kırılarak ağ tabaka üzerinde sarı benekte ters
görüntü oluşturur.
• Ters görüntü sarı benekteki duyu hücreleri
tarafından görme sinirlerine gönderilir.
• Görüntü, sinir hücreleri tarafından beynin
görme merkezine taşınır.
• Görme merkezinin uyarıları değerlendirmesi
sonucu net, düz görüntü oluşur.
Göz Uyumu:
• Bakılan cismin uzaklığına bağlı olarak, göz
merceği kaslarının kasılıp gevşemesiyle
şişkinleşir veya yassılaşır. Buna göz uyumu
denir.
• Cisim uzaktaysa göz merceği daralır.
• Cisim yakındaysa göz merceği şişkinleşir.
Göz Kusurları
• a. Miyopluk
• Görüntü sarı benekte değil, retina tabakasıyla
mercek arasında oluşur.
• Miyop insanlar yakını görür, fakat uzaktaki
cisimleri net göremez.
• Sebepleri
• Göz merceğinin şişkinleşerek ışığı fazla
kırması ya da göz yuvarlağının optik eksen
boyunca geriye doğru uzaması.
• Düzeltilmesi
• Kalın kenarlı mercekle düzeltilir.
b. Hipermetropluk
• Hipermetrop gözde görüntü retina tabakasının
gerisinde oluşur.
• Hipermetrop göz uzaktaki cisimleri görür,
fakat yakındaki cisimleri net göremez.
• Sebepleri
• Göz merceğinin ışığı normalden az kırması ya
da göz yuvarlağının optik eksen boyunca
arkadan öne basık olması.
• Düzeltilmesi
• İnce kenarlı mercekle düzeltilir.
• c. Astigmatlık
• Merceğin veya saydam tabakanın yüzeyinin
pürüzlenmesiyle oluşur. Silindirik mercekle
düzeltilebilir.
• ç. Presbitlik
• Göz merceğinin esnekliğini kaybetmesiyle
oluşur. İnce kenarlı mercekle düzeltilir.
Yaşlılarda görülür.
• d. Katarakt
• Merceğin saydamlığını yitirmesiyle oluşur.
Ameliyatla düzeltilir.
• e. Şaşılık
• Göz yuvarlağını hareket ettiren kasların
normalden uzun ya da kısa olmasından
kaynaklanır.
• Ameliyatla düzeltilebilir.
• f. Renk Körlüğü
• Bazı renkleri ayırt edememe durumudur.
Kalıtsal bir hastalıktır.
• Genelde renk körleri kırmızı ve yeşil
rengi ayırt edemez.
Nasıl İşitiriz?
• Kulak, işitme ve denge organıdır. Cisimlerin
titreşmesi sonucu havada ses dalgaları oluşur.
• Kulak, ses dalgalarını algılayan duyu
organımızdır.
• Kulak; dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç
bölümde incelenir.
a. Dış Kulak
• Kulak kepçesi ve kulak yolundan oluşur
• Kulak kepçesi, kıkırdaktan yapılmış kıvrımlı
ve esnek bir yapıdır.
• Çevreden gelen sesleri toplar. Ses dalgaları
kulak yoluyla orta kulağa iletilir.
b. Orta Kulak
• Kulak zarı çekiç, örs, üzengi kemiklerinden
oluşur. Östaki borusu orta kulağa açılır.
• Kulak yoluyla gelen ses dalgaları kulak zarını
titreştirir.
• Çekiç, örs ve üzengi kemikleri bu titreşimleri
iç kulağa aktarır.
• Östaki borusu orta kulağı, yutağa bağlar. Dış
kulak ve orta kulak arasındaki basıncı
dengeler.
c. İç Kulak
• İç kulakta hem işitme hem de vücudun dengesini
sağlamakla ilgili yapılar bulunur.
• Oval pencere, yarım daire kanalları ve salyangozdan
oluşur.
• Orta kulaktan küçük kemiklerle taşınan titreşimler
iç kulakta oval pencereye aktarılır.
• Salyangozda, korti organı denilen yapıda işitme
duyu hücreleri vardır.
• Salyangoz içindeki sıvı tarafından iletilen ses
uyarıları, duyu hücreleriyle algılanarak işitme
sinirleriyle beyne iletilir.
• Beyinde bu uyarılar yorumlanarak işitme olayı
tamamlanır.
Yarım Daire Kanalları
• Salyangozun üst kısmında bulunur.
• Birbirine dik yarım daire şeklinde üç
kanaldan oluşur.
• Her iki kulağımızda bulunur.
• İçinde sıvı vardır. Yarım daire kanalları
beyincik ile birlikte görev yaparak
dengede durmamızı sağlar.
• İşitme olayı ile ilgisi yoktur.
Nasıl Koku Alırız?
Nasıl Koku Alırız?
Nasıl Koku Alırız?
• Burun, koku alma organımızdır. Burun boşluğu iki
delikle dışarı açılır. Iç taraftan yutağa bağlanır.
• Burun boşluğunun üstünde burnun içini örten epitel
doku üzerinde koku sinirlerinin yoğun olduğu sarı
bölge vardır.
• Bu yüzey mukus salgısı yapar. Buraya mukoza da
denir. Koku sinir uçları mukoza içinde gömülüdür.
• Koku taşıyan gazlar, burna girdikten sonra mukus
sıvısı içinde çözünerek duyu sinirlerini uyarır. Sinirler
uyarıları beyne iletir. Böylece koku algılanır.
Nasıl Koku Alırız?
Koku yorgunluğu
• Burundaki duyu hücreleri çabuk
yorulur.
• Sürekli aynı koku gelirse, zamanla
hissedilen koku azalır ya da hiç koku
hissedilemez.
• Buna koku yorgunluğu denir. Bu
durumda burun, ancak farklı bir kokuyu
algılayabilir.
• Nezle olan birinde burundaki mukus
tabakası kalınlaştığından koku alma
duyusu zayıflar.
• Burun, koku alma organı olduğu gibi
solunum sisteminin de bir organıdır.
• Beynimizde koku ile tat uyarıları aynı
merkezde değerlendirildiği için, koku
alma ile tat birbiriyle yakından ilgilidir.
• Bu yüzden yiyeceklerin tadını ve
kokusunu birlikte algılarız. Nezle olunca
besinlerin tadını da iyi alamayız.
Nasıl Tat Alırız?
• Dil, tat alma organımızdır. Epitel doku ile
örtülüdür.
• Dil üzerinde tat tomurcukları bulunur.
• Tat tomurcukları içinde duyu hücreleri vardır.
• Bu tomurcuklarda dört ana tat algılanır:
• Acı, tatlı, tuzlu ve ekşi. Tat tomurcukları dilin
belli kısımlarında yoğunlaşmıştır.
• Bu yüzden dilin bazı bölümleri belli tatları daha
iyi algılar.
Nasıl Tat Alırız?
Nasıl Tat Alırız?
• Bir maddenin tadının algılanabilmesi için
maddenin tükürük sıvısı içinde çözünmesi
gerekir.
• Dilde çözünen tat molekülleri tat
tomurcuklarını uyarır.
• Uyarı, tat tomurcuğundan sinirlere aktarılır
ve beyne iletilir.
Nasıl Tat Alırız?
• Tadın alınmasında, besinin koku
moleküllerinin uyarmasıyla burun da rol
oynar.
• Dil, besinleri ağzımızda çevirerek dişlerimizle
parçalamaya yardım eder.
• Ayrıca, ses ve harflerin çıkışına yardım ederek
konuşmamızı sağlar.
Derimizle Nasıl Algılarız?
Derimizle Nasıl Algılarız?
• Deri, vücudu çepeçevre saran, geniş yüzeyli bir
organımızdır.
• Deri, insanda;
• - Dokunma, basınç, sıcaklık, ağrı gibi mekanik
duyuları algılar.
• - Terlemeyle boşaltıma yardımcı olur.
• - Mikropların girişini engeller.
• - Solunuma yardımcıdır.
• - Vücut ısısının ayarlanmasında etkilidir.
• Deri, üst ve alt deri olmak üzere iki tabakadan
oluşur.
Deri
a. Üst Deri (Epidermis)
• Üst deri, ölü tabaka ve malpighi tabakasından oluşur.
• Ölü Tabaka (Korun):
• Sertleşmiş protein ve ölü hücrelerden oluşur.
Mikropların vücuda girişini engeller.
• Canlı Tabaka (Malpighi):
• Ölü tabakanın altında bulunan canlı hücrelerden oluşan
kısımdır.
• Bu tabakada ölen hücreler üst tabakayı oluşturur.
Deriye renk verir.
b. Alt Deri (Dermis)
• Kıl kökleri, kan damarları, sinirler, duyu
hücreleri, ter bezleri, bağ doku ve yağ hücreleri
bulunur.
• Duyu almaçları (duyu hücreleri) vücudun her
yerine aynı oranda dağılmamıştır.
• Örneğin topuklarımızın ısıya duyarlılığı ile
elimizin ısıya duyarlılığı farklıdır.
DUYU ORGANLARININ SAĞLIĞI
• Göz:
• Okurken ve yazarken odanın ışık durumuna
dikkat etmeliyiz.
• Aşırı güneş ışınlarından kaçınmalıyız. Tozlu,
dumanlı yerler göz sağlığı için zararlıdır.
• Gözlerde meydana gelen hastalıklarda
gecikmeden doktora gidilmelidir.
Kulak:
• İşitme sinirleri çok çalıştığında yorulur.
• Gürültülü yerlerde sürekli bulunan kimselerde
işitme kaybı olur.
• Kulak sağlığını korumak için gürültüden uzak
yerlerde durulmalıdır.
• Müzik aletlerinin sesi kendi işiteceğimiz kadar ve
kulağımıza zarar vermeyecek kadar açılmalıdır.
• Kulak sert cisimlerle karıştırılmamalı, kulak
yoluna sivri cisimler sokulmamalıdır.
• Kulak dış darbelerden korunmalıdır. Patlama
sesi gibi kuvvetli seslerde ağız açılmalıdır.
Burun:
• Burun sivri cisimlerle karıştırılmamalı, kıl
kopartılmamalıdır.
• Nezle, grip gibi hastalıklardan korunmalıdır.
• Sık görülen burun kanamalarında hekime
gidilmelidir.
Deri:
• Deri temizliğine önem verilmelidir.
• Deride oluşan kirli tabaka solunuma ve
terlemeye engel olur.
• D vitamini oluşturmak için güneş banyosu
yapılmalıdır.
• Gereğinden fazla güneşte kalınırsa, güneşin
zararlı ışınları deri kanserine ve yanıklara sebep
olabilir.
Dil:
• Ağız sağlığını korumak için, çok soğuk ve sıcak
gıdalar alınmamalıdır.
• Alkol ve sigara ağız sağlığı açısından çok
zararlıdır, kesinlikle zararlı maddelerden uzak
durulmalıdır.
TEŞEKKÜRLER
Fikret YILDIRIM
9 EYLÜL İLKÖĞRETİM OKULU
MENEMEN-İZMİR
Sağlık Sunumları:
http://hastaneciyiz.blogspot.com
Download