Isparta Çözüm Gazetesi | “Kalp hastalıklarının temeli çocukluk

advertisement
“Kalp hastalıklarının temeli çocukluk çağlarında atılıyor”
Açıklama: 10-17 Nisan Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle bilgiler veren SDÜ Araştırma ve
Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Varol, kalp
hastalıklarının temelinin çocukluk çağlarında atıldığını ifade ederek, çocuklara doğru davranış ve
beslenme örnekleri gösterilmeli ve onlara sağlıklı yaşama prensipleri aşılanması gerektiğini
belirtti.
Kategori: ISPARTA
Eklenme Tarihi: 11 Nisan 2017
Geçerli Tarih: 18 Temmuz 2017, 18:46
Site: Isparta Çözüm Gazetesi
URL: http://www.ispartacozum.com/haber_detay.asp?haberID=3658
Çocukken edilen alışkanlıklar kalıcı olduğunu ve tüm hayatı etkilediğini dile getiren
Varol, şu bilgileri aktardı; “Kalp-damar hastalıkları dünyada ve ülkemizde en başta
gelen ölüm nedenidir. Kalp hastalıkları dendiğinde kalp kapak hastalıkları, kalp
kaslarının zayıflığına bağlı oluşan kalp yetmezliği, kalpteki çeşitli elektriksel aktivite
bozukluklarına bağlı ritim bozuklukları ve doğuştan olan ve erişkin yaşa kadar
gelebilen konjenital (doğumsal) kalp haslıkları (örn. kalp delikleri) bu grubun içine
girer.
Fakat esas ve en çok ölüme sebep olan durum kalp damarlarının ateroskleroza (damar
sertliğine) bağlı tıkanması ve bunun sonucunda oluşan kalp krizidir. Aslında kalp
damarlarını ani olarak tıkayan durum aterosklerotik plağın kendisi değil plağın
üzerinde bir fissür (çatlak) oluşması ve bu çatlağın üzerine ani pıhtı oturmasıdır.
Ülkemizde ölümlerin %55’i kalp-damar hastalıklarına bağlıdır. Kalbimizin yaşı
biyolojik yaştan farklı olabilir. Bunu öğrenmenin yollarından birisi kalp-damar
hastalıklarına yönelik kardiyovasküler riskin hesaplanmasıdır. Hastalığı oluşturan
risk faktörlerinden korunulduğu sürece kalp ve damar hastalığına bağlı ölümlerde
yüzde 50’den fazla azalma görülebilmektedir. Kardiyovasküler hastalıklardan
korunmaya çocukluk döneminde başlayıp erişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde devam
edilmeli, bu yaşam şekli haline getirilmelidir.
Erkeklerde 40, kadınlarda ise 50 yaş sonrasında, özellikle ailesinde erken kalp hastalığı
öyküsü (ailesinde erkeklerde <55 yaş ve kadınlarda <65 yaş) bulunanlar kalp ve damar
hastalıkları açısından risk altındadır. Bunlar değiştirilemez ve önlenemez faktörlerdir.
Ancak şişmanlık, kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon), sigara (tütün ürünleri), şeker
hastalığı, hareketsiz yaşam, kan yağlarının yüksekliği (kolesterol yüksekliği) diğer risk
faktörleri arasındandır ve pek çoğu önlenebilmekte ya da yaşam tarzı değişiklikleri ile
kontrol altına alınabilmektedir. Temel olarak öneriler aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Beden ağırlığınıza dikkat edin: Kilo verme, kan basıncı ve kan yağları üzerinde ve
koroner kalp hastalığını azaltıcı etkiye sahiptir. Kilo fazlalığı olanların ve obezlerin
mutlaka kilo vermesi gereklidir. Bel çevresi kadınlarda 80 – 88 cm, erkeklerde 94-102 cm
ise daha fazla kilo alınmamalıdır. Esas bel çevresi hedefi kadınlarda 80 cm, erkeklerde
94 cm’nin altıdır.
Kan basıncına dikkat edin: Kan basıncı yüksekliği sadece kalbe değil aynı zamanda
beyine ve böbreklere de zarar verir. Hedef kan basıncı 140/90 mm Hg’nin altında
olmalıdır. Yüksek kan basıncı olan hastalar, fizik aktivitelerini artırmalı, kilolarını
azaltmalı, stresten uzak durmalı, alkol ve tuz alımını kısıtlamalı, meyve-sebze ve az
yağlı süt ürünleri tüketmelidir. Ayrıca hekiminin önerdiği ilaçları düzenli almalıdırlar.
Sigaradan uzak durun: Sigara damar sertliği hastalığının gelişmesi ve ilerlemesine
neden olurken diğer yandan kalp krizini tetiklemektedir. Az miktarda sigara içmenin
dahi zararlı olacağı akılda tutulmalıdır. Aşırı alkol tüketimi de hem aşırı kalori
kaynağı olarak kilo kontrolünü engellemekte hem de kan yağlarını bozmaktadır.
Şeker hastalığına dikkat edin: Diyabeti olanlar, diyabeti olmayanlara göre kadınlarda
5, erkeklerde 3 kat daha risklidir. Kalp damar hastalıklarından korunmak için
diyabetli hastalar kan şekerlerini normal ölçülerde tutmalıdır.
Fiziksel aktivite yapın: Her türlü egzersiz kalp damar hastalığı riskini azaltır. Haftada
en az 150 dakika ortalama düzeyde, veya 75 dakika ağır egzersiz tavsiye edilmektedir.
Günde 30 dakika, haftada 5 gün akılda kolay tutulabilecek bir formül. Vücudunuzu
hareket ettirip, kalori tüketmenize yol açacak her şey fizik aktivite olarak kabul
edilmektedir. Yürümek, bisiklete binmek, yüzmek gibi aerobik egzersizler kalbinize iyi
gelecektir. En basiti, kolay uygulanabilir olanı yürümek olduğundan, egzersize onunla
başlamakta fayda vardır
Beslenme düzeninizi değiştirin:
Kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse, kalp hastası olma ihtimali de o kadar
yüksektir. LDL kolesterol, kanda, kolesterolü taşıyan başlıca pakettir. Kanda yüksek
olduğu zaman damarların iç yüzüne yapışıp, plaklar oluşturur. Kalp sağlığınız için
dengeli ve doğru beslenmenin önemi büyüktür. Kolesterolün belirli bir seviyede
tutulması için yağ tüketimine çok dikkat edilmelidir. Hayvansal kaynaklı yağlardan
uzak durulmalı, tereyağı dozunda tüketilmeli, zeytinyağı, ayçiçek, mısırözü, soya gibi
bitkisel yağları tercih edilmelidir. Kırmızı etin tüketimini sınırlandırmalı, et tercihi
balık, hindi ve tavuktan yana kullanılmalıdır. Beslenmede, fasulye, mercimek, bezelye
gibi kolesterolsüz protein kaynaklarına yer verilmelidir. Yağsız veya az yağlı, süt ve
süt ürünleri tüketilmelidir. Konsantre süt, sakatat ve sosis, sucuk, salam gibi
gıdalardan uzak durulmalıdır. Düşük kalorili sebze ve meyveler kalp hastalıklarına
karşı koruyucu maddeler içerirler. Günde 3 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir.
Beyaz un yerine işlenmemiş buğday unu (kepekli) tercih edilebilir. Fast food
yiyeceklerden uzak durulmalı.
Stresten uzak durun
Kişi her şeyden önce kendisiyle barışık olmalıdır. Çok çabuk karar veren, hızlı hızlı
konuşan, hızlı hızlı işlerini yapan, çabuk çabuk yemek yiyen sabırsız kişiler (A tipi
kişilik) yavaşlamasını bilmelidir. İç huzur ve aile ortamındaki mutluluk kalp
sağlığının korunmasında
çok etkilidir. İş ortamının da mümkün olduğu kadar keyifli hale gelmesi için;
kontrolsüz hırs ve rekabet duygusundan uzak durulmalıdır.
Çocukluklarınızı kalp sağlığı konusunda bilinçlendirin
Kalp hastalıklarının temeli çocukluk çağlarında atılmaktadır. Aterosklerotik plakların
5-6 yaşlarında yağlı çizgilenme şeklinde temelinin atıldığı, başladığı bilimsel bir
gerçektir. Çocuklara doğru davranış ve beslenme örnekleri gösterilmeli ve onlara
sağlıklı yaşama prensipleri aşılanmalıdır. Çocukken edilen alışkanlıklar kalıcıdır ve
tüm hayatı etkilemektedir.
Bunların dışında önemli bir konu da küçük yaşlarda (özellikle 5-15 yaşları arası)
geçirilen akut eklem romatizması denilen “Beta hemolotik streptokok”larla oluşan
mikrobik bir hastalıktır. Bu mikrop boğazda anjin şeklinde başlar ve daha sonra
eklemlere ulaşır ve asıl büyük hasarı kalpte yapar. Bu durum da ileriki yaşlarda kalp
kapaklarında darlık ve/veya yetmezliğe neden olmakta ve bu da kalp yetmezliği ve
ölüme sebep olabilmektedir. Bu durumdan korunmak için akut farenjit ve/veya tonsillit
olarak adlandırılan boğaz enfeksiyonlarında mutlaka beta mikrobunun araştırılması
ve yeterli dozda ve sürede penisilin ile tedavi edilmesi gerekir. Ayrıca erken tanı
konulmamış ve tedavisi uygun bir şekilde yapılmamış enfeksiyonlar kalp zarı iltihabi,
kalp adalesi iltihabı yaparak ilerde kalp yetmezliğine sebep olabilir.
Download