1. İnsan İskeletinin Genel Yapısı ve Kemik Çeşitleri

advertisement
İnsanda Destek ve Hareket Sistemi
A. HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET
Canlı vücuduna desteklik görevi yapan, vücudun çeşitli kısımlarını koruyan ve hareketi sağlayan
sisteme destek ve hareket sistemi denir. Bu sistemlerin çalışmasını, sinir sistemi ve hormonlar birlikte
düzenler.
İskeletin üç ana tipi vardır; hidrostatik iskelet, dış iskelet ve iç iskelettir.
1. Hidrostatik İskelet
Hidrostatik iskelet, vücut sıvısı ve bu sıvıyı hareket ettirerek basınç oluşturan kaslardan meydana gelir.
Solucanlarda görülen hidrostatik iskelet, iç organları şoklardan korur, ayrıca yerde sürünmede ve
zeminde tünel açmada desteklik sağlar. Toprak solucanında halka şeklinde ve boyuna uzanmış kaslar
bulunur. Bu kasların kasılması ile ritmik hareketler oluşur.
2. Dış İskelet
Omurgasızlardan eklem bacaklılarda ve yumuşakçalarda görülen dış iskelet, ektoderm tabakasından
gelişir. Organik ve inorganik maddelerin hayvan vücudunun dış kısmında koruyucu bir tabaka meydana
getirmesiyle oluşur.
Dış iskelete sahip hayvanlarda kaslar iskelete içten bağlanır. İskeletin dışında hiçbir doku bulunmaz.
Hayvanın hareketini ve büyümesini sınırlar. Bu nedenle bazı hayvanlarda zaman değiştirilir, bazı
hayvanlarda ise üzerine yeni ekler yapılır. Karada yaşayan hayvanlarda su kaybını engeller.
3. İç İskelet
İç iskelet hayvanın yumuşak dokusu içine gömülmüş olarak bulunur, kıkırdak veya kemikler gibi sert,
destekleyici elemanlardan oluşur. Omurgalıların tamamında ve omurgasızlardan sünger ve derisi
dikenlilerde görülür. Omurgalı hayvanlarda mezoderm tabakasından gelişir.
İç iskelet vücudun içinde yer alır, bu nedenle büyümeyi sınırlamaz ve hareketi kolaylaştırır. Kaslar
iskelete dış yüzeyinden bağlanır. Üzerinde kıl, tüy, pul gibi vücut örtüleri bulunur. İç organları korur.
Organik ve inorganik maddelerden oluşur, kan üretir.
B. İNSANDA DESTEK VE HAREKET
İnsanda destek ve hareket sistemi kemik kıkırdak ve kas dokudan oluşur.
1. İnsan İskeletinin Genel Yapısı ve Kemik
Çeşitleri
Baş gövde ve üyelerden oluşan iskelette yaklaşık 206 adet kemik bulunur.
A. Kemik Doku ve Yapısına Göre Kemik Çeşitleri
Kemik doku, lagün adı verilen boşluklarda yer alan sitoplazmik uzantılarla birbirine
bağlantılı, osteosit adı verilen yıldız şeklindeki hücrelerin oluşturduğu, ara maddeli bir dokudur. Ara
maddesi organik ve inorganik kökenli olup osein denir. Kemik doku üzerinde yer alan katılgan dokudan
oluşan canlı periost denilen kemik zarı bulunur. Periost sinir ve kan damarları taşır, kemiğin
onarımından ve enine büyümesinden sorumludur.
Embriyonik dönemin ilk iki ayında kıkırdak yapılı olan iskelet daha sonra kemikleşmeye başlar,
doğumdan sonra 20-25 yaşına kadar devam eder.
Kemiklerin Görevleri:

Kemikler vücuda şekil verir, desteklik sağlar ve yaşamsal organları dış etkilerden korur.

Kaslarla beraber vücudu hareket ettirir.

Kemiklerin içinde bulunan kırmızı kemik iliği, kan hücreleri üretir.

Kalsiyum, fosfat, magnezyum gibi mineralleri depo eder.
Kemiklerin bir bölümü bağ dokudan bir bölümü ise kıkırdak dokudan oluşur. Kemikler yapılarına göre
ikiye ayrılır.
1. Sıkı (Sert) Kemik Doku
Belirgin boşluklar bulunmaz. Kan damarlarının ve sinirlerin yer aldığı boyuna Havers kanalları ve bu
kanalları enine birbirine bağlayan Volkmann kanallarına sahiptir. Bu kanalların ortasında akyuvar yapan
sarı kemik iliği bulunur. Uzun kemiklerin gövdesinde ve baş kısmındaki süngerimsi kemik doku
üzerinde, kısa ve yassı kemiklerin periost zarı altında yer alır.
2. Süngerimsi Kemik Doku
Düzensiz boşluklarında kırmızı kemik iliğinin bulunduğu ince kemik lamellerden oluşur. Uzun
kemiklerin baş kısmının içinde, yassı ve kısa kemiklerin iç kısmında bulunur.
B. Şekillerine Göre Kemik Çeşitleri
Kemikler şekillerine göre dörde ayrılır.
a. Uzun Kemikler
Kol ve bacak kemikleridir. Sıkı kemikten oluşmuş gövde kısmının ortasında sarı kemik iliği bulunur.
Gövdenin iki ucunda baş bölgesi bulunur. Baş kısmının içi süngerimsi kemik yapısındadır ve kırmızı
kemik iliği bulunur. Uzun kemiğin gövde ile baş kısmı arasında kemiğin boyuna uzamasını sağlayan
kıkırdak doku yapılı epifiz plağı bulunur.
b. Yassı Kemikler
Kafatası, kürek, kalça, kaburga kemikleri yassı kemiklerdir. Kalınlığı ve eni, boyundan az olan
kemiklerdir. Periost zarı altında sıkı kemik ortada ise kırmızı kemik, iliğini bulunduran süngerimsi
kemik doku bulunur.
c. Kısa Kemikler
El ve ayak bileklerinde kemikler kısa kemiklerdir. Eni, boyu ve kalınlığı yaklaşık birbirine eşittir. Yapısı
yassı kemiklere benzer.
d. Düzensiz Şekilli Kemikler
Omurlar ve bazı yüz kemikleri düzensiz şekillidir. Yapısı kısa ve yassı kemiklere benzer.
2. Kemik Dokunun Yapısını Etkileyen
Faktörler
Kemik yapımında kalıtsal faktörler, hormonlar, mineraller, vitaminler,(A,C,D),güneş ışığı, protein içeren
besinler almak etkilidir.
D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalizi denen kemik hastalığı görülür.
Yaşlanmaya bağlı olarak kemik ara maddesi azalırsa osteoporoz denilen kemik doku hastalığı görülür.
3. Kıkırdak Doku ve Çeşitleri
Omurgalıların embriyolarında, köpek balığı, vatoz gibi balıkların erişkinlerinde iskelet kıkırdaktan
oluşur.
Kıkırdak dokusunu hücrelerine kondrosit, ara maddesine ise kondrin adı verilir. Kıkırdak dokuda kılcal
kan damarları ve sinirler bulunmaz. Kıkırdak doku hücreleri bağ dokudan difüzyonla madde alış verişi
yapar.
Kıkırdak doku ara maddesine göre üçe ayrılır.
a. Hiyalin Kıkırdak
Kondrosit hücreleri fazladır. Hücreler ara maddesi saydamdır, kollojen lifler bulundurur. Basınca
dayanıklıdır. Embriyonik dönemde iskelet, erginlerde ise soluk borusu, kemiklerin eklem başları,
kaburga uçları hiyalin kıkırdak yapıdadır.
b. Elastik Kıkırdak
Hücre ara maddesinde bol miktarda elastik lifler bulunur. Kulak kepçesi, östaki borusu, epiglotis elastik
kıkırdak yapılıdır.
c. Fibröz Kıkırdak
Kollojen lifleri bol, kıkırdak hücreleri azdır. Basınç ve çekmeye dayanıklıdır. Omurlar arasındaki diskler
fibröz kıkırdak yapılıdır.
4. Eklemler ve Çeşitleri
İki kemiğin birleştiği yere eklem denir. Üç çeşit eklem vardır.
a. Oynar Eklem
Kol ve bacaklardaki eklemler oynar eklemlerdir. Eklem bölgesindeki kemiklerin uçlarında bağ dokudan
yapılı eklem kapsülü bulunur. Kapsülün iç kısmı sinovial sıvı (eklem sıvısı)salgılayan sinovial zar ile
sarılmıştır. Bu sıvı eklem boşluğuna gönderilecek kemiklerin birbirine sürtünerek aşınmasını önler.
Ayrıca eklem yüzeyi eklem kıkırdağı ile örtülüdür. İki kemiği birbirine bağlayan bağ dokudan yapılmış
ligament (eklem bağları) bulunur.
Eklem yapısı
b. Az Oynar Eklem
Omurgayı oluşturan eklemlerdir. Hareket yetenekleri sınırlıdır.
c. Oynamaz Eklem
Kafatası ve alt çene hariç yüzdeki eklemlerdir. Hareket yetenekleri yoktur.
5. Kas Doku ve Çeşitleri
Uyarıldıklarında kasılıp gevşeme özelliğindeki dokulara kas doku adı verilir. Kaslar hareket dışında
destek görevi de görür.
Kas hücresinin sitoplâzmasına sarkoplazma, hücre zarına sarkolemma, endoplazmik retikuluma ise
sarkoplazmik retikulum denir. Kas hücrelerinde kasılmayı sağlayan miyofibriller bulunur. Miyofibriller
aktin ve miyozin proteinlerinden oluşur.
Kaslar yapı ve çalışmalarına göre üçe ayrılır.
a. Çizgili Kas (İskelet Kası)
Hücreleri uzun ve silindir şekilli olup çok çekirdeklidir. Çekirdekleri hücrenin kenarında bulunur. Çizgili
kaslar isteğe bağlı çalışır. Düz kaslara göre hızlı kasılıp, çabuk yorulur.
Çizgili kaslarda aktin ve miyozin iplikleri düzenli aralıklarla dizildiğinden enine bantlaşma gösterir.
Aktin iplikleri ince olup ışığı az kırar, açık renkli görünür. miyozin iplikleri kalın olup ışığı çok kırar,
koyu renkli görünür. Yalnız aktin ipliklerinin bulunduğu açıklı bölgeye “I” bandı, yalnız miyozin
ipliklerinin bulunduğu açıklı bölgeye “H” bandı, miyozin ipliklerinin aktin iplikleri ile birlikte bulunduğu
bölgeye ise “A” bandı denir. I bandı ortasında Z çizgisi bulunur. İki Z çizgisi arasına sarkomer(kasılma
birimi)denir.
Çizgili kas hücreleri sitoplâzmasında oksijen taşıyan miyoglobin pigmenti bulunur.
b. Düz Kaslar
Hücreleri mekik şeklindedir. Çekirdekleri bir tane olup hücre ortasındadır. Otonom sinirlerle kontrol
edilir. Kasılmaları yavaş, istem dışı, ritmik ve uzun sürelidir.
Eklembacaklılar hariç omurgasız hayvanlarda bulunur, omurgalılarda ise dolaşım, sindirim, solunum,
boşaltım gibi sistemleri meydana getiren organların duvarlarında bulunur.
Düz kasın yapısı
c. Kalp kası
düz kaslar gibi istemsiz çalışır çizgili kaslar gibi de bağlantı yapı gösterir. Hücresinde bir veya
iki çekirdek bulunur, çekirdekler hücre ortasındadır. Kas telleri kısa boyludur, birbirine bağlandığı
yerlerde ara diskler bulunur.
6. İskelet Kasının Kasılma Mekanizması
Kasın kasılması için en küçük uyartı şiddetine eşik şiddet denir. Kas eşik şiddetinin altındaki uyarılara
tepki vermez, üzerindeki uyarılar ise hep aynı şiddette tepki verir. Buna ya hep ya hiç prensibi denir.
Kasın bir kez kasılıp gevşemesine ise kas sarsı ya da kasıl sarılması denir.
Kasılmanın(Kasıl Sarılma) grafiği:
1. Gizli evre (a-b): Kasın uyarılmaya başladığı an ile kasılmaya başladığı an arasındaki süredir.
2. Kasılma evresi (b-c): Kasılmanın başladığı an ile gevşemenin başladığı an arasındaki süredir.
3. Gevşeme evresi (c-d): Kasın gevşeyerek dinlenme haline geçmesidir.
Fizyolojik tetanos grafiği
Kasılı bir kasın gevşemesinden sonra tekrar kasılıncaya kadar bir süre dinlenmesi gerekir. Kas sık
aralıklarla uyarıldığında gevşemeye fırsat bulanamaz, sürekli kasılı kalır. Bu olaya fizyolojik tetanos denir.
Sağlıklı bir insanda kaslar tamamen gevşemez, hafif kasılı durumdadır. Bu duruma kas tonumu denir.
Kasın daha kısa sürede uyartılara cevap vermesini sağlar.
Çizgili kasların kasılması Huxley kayana iplikler modeli ile açıklanır. Çizgili kası oluşturan açık bantlı
aktin ipliği ile koyu bantlı miyozin ipliklerinin birbiri üzerine kayması ile kasılma ve gevşeme
gerçekleşir.
Kasılma sırasında
Gevşeme Sırasında
A bandının boyu değişmez
A bandının boyu değişmez
I bandı daralır
I bandı uzar
H bandı görülmez olur
H bandı ortaya çıkar
İki Z çizgisi arasındaki mesafe azalır
İki Z çizgisi arasındaki mesafe artar
Kasın boyu kısalır
Kasın boyu normale döner
Kasılma sırasında kasın hacmi ve kütlesi değişmez.
7. Kas Kasılmasının Kimyasal Olarak
Açıklanması
Herhangi bir kas biriminin kasılması için sinir hücreleri ile uyarılması gerekir. Kas hücreleri ile sinir
hücreleri arasındaki sinapslara motor uç plağı denir.

Kas kasılması sinir hücrelerinin akson uçlarından motor plak boşluğuna asetli kolin, nöradrenalin vb. kimyasal maddeler
salınmaya başlar.

Nörotransmitterler ile uyarılan kas hücreleri zarının Na+ iyonlarına geçirgenliği artar, elektriksel bir değişim olur.Oluşan
değişim ile sarkoplazmik retikulumlarda depo edilen Ca++ iyonları kasılma birimleri arasına salınır.

Ca++ iyonları miyozin lifleri üzerindeki ATP az enzimini aktifleştirerek ATP, ADP+P ye dönüşür.

Açığa çıkan enerji ile aktin ve miyozin iplikleri birbiri üzerinde kayar, kas kasılır.

Kasılma sonrasında Ca2+ iyonları sarkoplazmik retikuluma geri pompalanır, kas gevşer.
Kaslarda Kullanılan Enerji
Kasılma için enerji öncelikle kas sitoplazmasındaki ATP’den karşılanır.
ATP –ATPaz–> ADP + P + Enerji
Kastaki ATP tükendiğinde, kasta hazır bulunan kreatin fosfatlardan enerji elde edilir.
Kaslarınızın süreli çalışmasında kaslarda depo edilen glikojenler kullanılır.
Kasa gelen oksijen yeterli olmadığında oksijensiz solunum ile enerji elde edilir.
Kas kasılırken, oksijen, ATP, glikoz ve kreatin fosfat tüketilir. Karbon dioksit, kreatin, ADP, laktik asit,
inorganik fosfat ve ısı oluşur.
8. Kas iskelet ilişkisi
Çizgili kasları, kemiklere bağlayan bağ dokusuna tendon denir. İskelet kasları bir ucu kemiğe
bağlanırken diğer ucu hareketli bir ekleme bağlanır.
İskelet kasları çoğunlukla çiftler halinde çalışır. Çift kaslardan biri kasılırken diğeri gevşer. Bunlar
birbirine zıt çalışırlar bu kaslara antagonist kaslar denir. Kol ve bacak kasları antagonist kaslardır.
Karın ve sırt kasları ise aynı anda kasılıp gevşeyerek çalışır. Bu kaslara da sinerjit kaslar denir.
http://www.biyolojidersnotlari.com
Download