Endüstri devrimi ve bilim

advertisement
Endüstri devrimi ve bilim
Bilimsel bilgi ve bulguların teknoloji aracılığla endüstriye geçişi çağımızda
büyük hız kazanmıştır. Oysa , 19 yy başlarına gelinceye dek bu geçiş hem
etkisiz, hem de son derece yavaştı. Endüstri devrimi, 17. yy da yeralan
bilimsel devrimden 150 yıl geçtikten sonra başlayabilmiştir.
Endüstri devrimi İngiltere de buharlı makinelerin kullanılması ile başlar.
1850 li yıllarda İngiliz halkının önmeli bir bölümü endüstri merkezlerinde
toplanan işçilere dönüşmüş, İngiltere dünyanın atölyesi konumuna
gelmiştir. 19. yy ın 2. yarısında Avrupa ülkelerini hızla etkisine alan
endüstrileşme daha sonra Amerika’ya geçer.
Endüstri devrimine yol açan en önemli iki faktör
1-Teknolojik uygulamaya elverişli bilgi birikimi
2-Ticaret olanaklarının büyük boyutlar kazanması
Hem bilimi, hem de endüstriye dönüşen teknlojiyi niteleyen en önemli
özellik her iki alanda da başlayan gelimenin durmaması, giderek daha
büyük bir gelişme temposu kazanmasıdır.
IŞIĞIN DALGA KURAMI
• Işığın yapısal niteliği eski Yunanlılardan beri merak konusu olmuştur. 17.yy
da ortaya atılan iki teori;
• Dalga Teorisi: Huygens ışık ve sesin benzerliğini gözönünde tutarak bu
teoriyi ortaya atmıştır. Ses dalgalarının geçişi için gerekli ortamı hava
sağlıyordu. Oysa, ışık havasız yerlerde de ilerliyordu. Bu nedenle, o uzayın
“esir” denilen ve küçük esnek yuvarlardan oluşan bir ortamda dolu olduğu
fikrini ortaya atmıştır.
• Parçaçık Teorisi, Newton 1704 de yayınlanan “Optics” adlı kitabında
Huygens’in teorisini reddederek, parçacık teorisini ileri sürer: Işık, büyük bir
hızla hareket eden çok küçük parçacıklardan oluşmaktadır.
• İki teorinin de kuvvetli ve zayıf yanları vardır. Bunula birlikte Newton’dan
sonra bu konuda bir ilerleme göze çarpmaz. 18 yy boyunca parçacık teorisi
egemenliğini sürdürür. 19. yy da dalga teorisi kendini yeniden gösterir.
• Işık ve ses üzerinde denemeler yapan Thomas Young (1773-1829) elde ettiği
sonuçlara göre ışığın dalga olması durumunda açıklanabileceğini görür.
• Young’ın keşfettiği bir ilke modern dalga teorisinin temelini oluşturur. Buna
göre, eğer iki ışık dalgası birbirine yarım dalga uzunluğu kadar aykırı
düşüyorsa, birinin tepesi ötekinin tabanı ile birleşiyorsa, bu dalgalar birbirini
yok eder ve karanlık meydana gelir.
IŞIĞIN DALGA KURAMI
• Young’ın keşfettiği bir ilke modern dalga teorisinin temelini oluşturur. Buna
göre, eğer iki ışık dalgası birbirine yarım dalga uzunluğu kadar aykırı
düşüyorsa, birinin tepesi ötekinin tabanı ile birleşiyorsa, bu dalgalar
birbirini yok eder ve karanlık meydana gelir.
• Fizeau ve Foucault gibi bilim adamları, ışığın hızını ölçmede oldukça
başarılı sonuçlar alırlar. Fizeau bu hızın saniyede 315.300 km, Foucaoult ise
298.600 km olduğunu bulur. Michelson’ın yaptığı daha güvenilir bir ölçme
bu değerin 299.770 km olduğunu göstermiştir.
• Foucault ayrıca ışığın yoğun bir ortamda daha az hızla ilerlediğini
kanıtlarıyla göstererek paçacık teorisi çürütecek darbeyi indirir.
enerjinin korunumu
• Maddenin yapısı üzerindeki çalışmalar madde-enerji ilişkisini ön plana
çıkarmada gecikmez. Bu alanda ilk önemli girişimi Sadi Carnot (1786-1832)
yapmıştır.
• Carnot yaptığı çalışmalarla modern Termodinamiğin kurucusu olarak kabul
edilir. Amacı teori geliştirmekten çok mühendis olarak üretim maliyetlerini
düşürmektir .
• Carnot’un fikirlerini etkili hale getiren bilim insanları;
James Joule (1818-1889) ve Lord Kelvin (1824-1907)
Enerjinin korunumu ilkesi, enerjinin yoktan var edilemeyeceği ve yok
edilemeyeceğidir. Enerji ancak bir biçimden başka bir biçime
dönüşebilmektedir.
Enerjinin korunumu sonderece geniş kapsamlı olup mekanik, termal, optik,
elektrik ve kimyasal türden birçok uygulama gücü taşımaktadır. Joule
kimyasal enerjinin hem ısı enerjisine hemde mekanik enerjiye eşit
olduğunu ileri sürer.
enerjinin korunumu
• 1847 yılında Alman Helmholtz (1821-1894) , Joule’un yapmış olduğu
deneysel sonuçlara sürekli hareketin olasızlığına dayanarak soyut
düşünme ile aynı sonuca oulaşmıştır.
• Kelvin aynı zaanda enerji ve ısıyı ölçmek için bir ölçek geliştirir. Isı, madde
parçacıklarının gelişigüzel hareketlerinden doğduğuna göre, bu
hareketlerin olmadığı noktayı sıcaklık ölçeğinin “mutlak sıfı” noktası
olarak kabul etmiştir. Carnot teorik olarak bunun tüm maddeler için aynı
olduğu sonucunu çıkartmıştır. Kelvin deneysel sonuçlarını grafiğe
geçirerek bunun -273 oC olduğunu göstermiştir.
• Madde ve enerji ilişkisinde son derece önemli bir adımı da 20.yy
başlarında Einstein atar. Einstein, enerjinin korunumu ilkesi ile kütlenin
korunumu ilkesini birleştirir.
eLEKTRİK
• Newton dan sonra fizik alanında en önemli gelişme 19 yy da;
Faraday
James ClerK Maxwell
tarafından yapılmıştır.
Newton’ın “kuvvet” kavramına karşılık Faraday “alan” kavramını getirir.
Alan ona göre, paçacıkları çevreleyen ve parçacıkların bir tür uzanımı olan
bir uzay bölgesidir.
Gilbert’in 1600 de yayımladığı De Magnete elektrik ve manyetizma
konularındaki bilimsel çalışmalarının başlangıcı sayılır.
18 yy sonlarına gelinceye dek, elektrik dek, elektrik konusu ile ilgilenenler,
Gilbert’i izleyerek, çalışmalarını “elektrostatik” üzerinde yoğunlaşmıştır. 18
yy ikinci yarıda “elektrik akımı”nın keşfi ile yeni bir dönem başlar. Özellikle
bu yeni bilgiye dayanark Volta’nın pili bu konuda hızlı gelişmelere yol açar.
Leyden şişesini kullanan Galvani kurbağa bacağındaki kasılmaları
incelemiştir.
eLEKTRİK
• 19. yy başlaına dek Volta pilinin ürettiği türden elektriğe “hareketli
elektrik”, sürtünme ile üretilen elektriğe “gerilimli elektrik” deniyordu.
1827 yılında Ohm elektrik ile ilgili terimlere kesinlik kazandırdı.
• Volta pilinin icadından sonra Nicholson ce Carlisle adında iki İngilizin pilin
yapımında yaptıkları bir değişiklik önemli gelişmelere yol açar. Bu
gözlemler soncu “Elektrokimya” bilimi ortaya çıkmıştır.
• Sir Humpry Davy (1778-1829) elektrokimyasal yöntenler ile Na ve K
elementlerini keşfeder.
• Faraday, çeşitli maddelerin bir gramının serbest hale gelmesi için ne kadar
elektriğe ihtiyaç olduğunu ölçme yoluna gider. Buradan da bu miktar
maddenin atomsal ağırlığı ile orantılı olduğunu gösterir.
• Elektroliz, elektrolit, anot, katod , anyon, katyon, iyon gibi elektrokimyasal
birçok terimde bilime Faraday’ın katkısı olarak katılmıştır.
• Elektriğin mıknatıs ile ilişkisi 1820 de Oersted tarafından gözlemlenir.
eLEKTR0-manyetik kuram
• Faraday’ın (1791-1867) en önemli buluşu “elektromanyetik indüksiyon”
denen olayıdır.
• Faraday buluşunu basit bir deneyle şöyle kanıtlamıştır: Bir bobinden bir
mıknatıs çubuğu geçirerek. Bobini içi boş silindir biçiminde karton üzerine
10 m kadar bakır tel sararak elde etmiş ve üretilen akımı ölçmek için bir
galvanometreye bağlamıştır.
• Faraday’ın matematiksel olarak açıklayamadıklarını Maxwell açıklamıştır.
• Modern radyo-yayın tekniği Faraday, Mmaxwell ve Hertz’in bilimsel
çalışmalarına dayanır.
Evrim kuramI
• Darwin’e gelinceye kadar genel kanı canlı varlıkların aynı zamanda fakat
birbirinden bağımsız olarak yaratıldığı üzerinde toplanıyordu. Hıristiyan din
adamları evrenin yaratılışını en çok 6000 yıl önceye götürüyordu. Buna
göre canlı varlıkların ortaya çıkışı birkaç bin yıldan daha ileri gitmiyordu.
Darwin teorisi ise tüm canlı organizmaların geniş zaman süresinde ortak
bir kökenden evrim yoluyla ortaya çıktığını üzerine kurulmuştur.
• Evrim kuramı eski Yunanlılara kadar gider. Fransız bilim adamı Buffon
(1707-1788) 21 ciltlik Doğa tarihi kitabında evrim olgularından bahseder
fakat dini nedenlerden evrimden söz etmekten kaçınır. Evrim kavramını
açık bir dille ortaya atanlar arasında Erasmus Darwin ve Fransız Biyolog
Lamarck’da (1744-1829) vardır.
• İsveçli Linnaeus ile İngiliz Lyell’in canlıların sürekli değişim içinde
olamayacağını, aksi halde yaşayan canlılarla fosilleri sınıflama girişiminin
boş bir çaba olacağını öne sürerler.
DARWIN KURAMININ BİLİMSELLİĞİ
• 1-Tüm canlı varlıklar, aynı türde olanlar bile,az veya çok farklılık
göstermektedir. Hiçbir ailede her yönden birbirinin aynı (ikizler hariç) iki
birey gösterilemez.
• 2-Bu farklılıklar kalıtsal olup, ana-babadan yavruya geçecek niteliktdir.
• 3-Türler ve bireyler arasında çetin bir yaşam savaşı sürmekte, farklı özelliği
ile üstünlük sağlayanlar süreklilik kazanmakta, yarışmayı yitirenler yok olup
gitmektedir.
• 4-Uuzun jeolojik dönemler boyunca süren bu ayıklanma, giderek yaşama
gücü yüksek türlerin ortaya çıkmasını sağlayarak verim dediğimiz süreci
oluşturur..
MİKRO-BİYOLOJİ ve GEN TEORİSİ
• 19 yy çeşitli bilimsel başarıları arasında mikrop teorisi parlak biryer tutar.
• Pasteur, Koch ve Lister gibi bilim adamlarının çalışmalarına borçlu
olduğumuz bu teori, tıptaki uygulmasıyla insanlığa büyük yararlar
sağlamıştır.
• Bilim dünyasında aşının mucidi olan Pasteur , aşıyı çeşitli hayvan
hastalıklarını önlemede de kullanmıştır.
• Robert Koch (1843-1910) kendi geliştirdiği yeni bir teknikle başta
tüberküloz basili olmak üzere bazı basilleri belirlemeyi başarmıştır.
• Mikrop teorisini cerrahiye ilk kez Lister uygulamıştır.
GENetik bilimin doĞUŞU
• Avusturyalı keşiş George Mendel (1822-1884) bulunduğu manastırın
bahçesinde bezelye türleri üzerinde yaptığı önemli deneylerle kalıtım
bilimini kuran kişidir.
• Mendel deneylerinin başka bitkiler üzerinde de yapmıştır. Onu izleyen
araştırmacıların böcekler, balıklar, kurbağalar, kuşlar ve memeliler üzerinde
yürüttükleri deneyler onun teorisini desteklemiştir.
19.Yy Özellikleri
• 19.yy diğer yy dan ayıran en önemli özellik bilim endüstri ilişkisinde
kendini gösterir.
• Termodinamiğin iki ilkesi
• Elekromanyetik Teori
• Evrim Teorisi
• 19. yy bir yandan daha kapsamlı teorilerle, bilimin çeşitli kollarında
ulaşılmış sonuçları toplama ve birleştirme olanağı sağlarken , öte
yandan hemen her alanda uzmanlaşma eğiliminin doğmasına ve hız
kazanmasına yol açmıştır.
• Bu dönemin en önemli gelişmelerinden birisi üretime yönelik
araştırma laboratuarlarının kurulmasıdır. Bu laboratuarlarda
geliştirilen ürünler bunlara bağlı olan fabrikalarda seri olarak
üretilmiş ve satışa sunulmuştur. Özellikle ABD’deki sanayi atılımında
gerek devlet gerekse özel teşebbüs eliyle kurulan dev araştırma
laboratuarları etkin rol oynamışlardır.
19.Yy Özellikleri
• Bilimlerde felsefenin birbirinin kesin sınırlarla ayrıldığı bu yüzyılda,
bilimlerde uzlaşmanın başladığı ve bilgi üretiminin ivmesinin
inanılmayacak boyutlarda arttığı görülmektedir. Daha önceki devirlerde
olduğu gibi bilimin bütün sahalarının bilinmesinin ve hatta
tanınmasının imkanı kalmamış, bilim adamları öğrenme ve araştırma
faaliyetlerini bir ya da birkaç saha ile sınırlandırmaya başlamışlardır. Bu
yüzyılda çeşitli alanlarda elde edilen bulgulara dayanarak büyük çaplı
bilimsel kuramlar doğmuştur.fizikteki termodinamik ve elektromagnetik
kuramları ile biyolojideki evrim kuramı bir alanın sınırlarını aşmış ve birçok
uzmanlık sahasında tartışılır hale gelmiştir.
• Dönemin en önemli özelliklerinden bir diğeri de neredeyse Rönesans’tan
beri beslenen bilim sevgisinin bu dönemde had safhaya ulaşmasıdır.
İnsanlar birbiri ardına gelen
bilimsel ve teknolojik gelişmelerden büyük
ölçüde etkilenmiş, bilime büyük bir tutku ile bağlanmış ve bilimin her
sorunun çaresini bulacağına inanmışlardı. Bu hayranlık ve iyimserlik 20.
yüzyılın ortalarına kadar büyüyerek sürmüş ve bu andan sonra özellikle
nükleer tehlikenin etkisiyle yavaş yavaş makul sınırlar içerisine çekilmeye
başlamıştır.
Download