Daha İyi Bir Gelecek İçin Enerji Verimliliği

advertisement
Daha İyi Bir Gelecek İçin
Enerji Verimliliği
www.knaufinsulation.com.tr
Daha İyi Bir Gelecek İçin...
Hepimiz biliyoruz ki, üzerinde yaşamımızı sürdürebileceğimiz
tek bir dünya var. Ancak, dünyamızı, dolayısıyla geleceğimizi,
farkında olmadan her gün tehdit ediyoruz.
Fosil kaynaklı birincil enerji kaynaklarının kullanımında
ortaya çıkan sera gazları etkisi ile oluşan küresel iklim
değişimi, dünyamıza karşı tehditini giderek arttırıyor.
Önlem alınmadığı takdirde, dünyamızda yaşanacak iklim
değişikliklerinin neden olacağı zararlar, geri dönülemez
noktaya ulaşacak. Dünyamızın geleceğini tehdit eden
sera gazı emisyonlarının %77’si kömür, petrol, doğal
gaz gibi birincil enerji kaynaklarının yanmasıyla oluşuyor.
Özellikle fosil kaynaklı yakıtların yanması ile ortaya
çıkan ve iklim değişiminde önemli rol oynayan CO2’nin
atmosferdeki oranı hızla artış göstermektedir. Dünya
ikliminde değişime sebep olan küresel ısınmanın etkileri
zirvelerden okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara
kadar dünyanın her noktasında derinden hissediliyor.
Küresel ısınmayı, yaşamımızı tehdit eder boyuta taşıyan
ana unsurların başında ise enerji tüketimi geliyor.
Çözüm: Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği, tüketilen enerji miktarının, yaşam
standardında ya da üretimde miktar ve kaliteyi
düşürmeden en aza indirilmesidir. Özet olarak enerji
verimliliği, gereksiz enerji kullanımından kaçınmaktır.
Enerji verimliliğinde en önemli faktör enerji tasarrufudur;
yani mevcut enerji kayıplarının önlenmesi yoluyla tüketilen
enerji miktarının, kaliteyi ve performansı düşürmeden
en aza indirilmesidir. Günlük yaşantımızın her anında,
enerjiyi daha verimli kullanmak için büyük bir potansiyel
bulunur. Isıtma, aydınlatma ve ulaşım ihtiyaçlarımızı
karşılarken, günlük yaşamımızda yapabileceğimiz küçük
değişikliklerle enerjiyi daha verimli kullanabilir, zararlı
gaz emisyonları ile ve dolayısıyla dünyamızı tehdit eden
küresel iklim değişimi ile mücadele edebiliriz. Ayrıca,
enerji verimliliği sadece iklim değişikliği ile mücadele
etmek için değil, bireysel anlamda kazancımızda tasarruf
sağlamamız ve konforlu bir yaşam sürdürebilmemiz için
de büyük öneme sahiptir. Örneğin, yalıtımı yapılmış bir ev,
enerji tüketiminden önemli oranda tasarruf sağlamasının
yanında, yaşam alanlarımızda termal konforu arttırır ve
yapıları da birçok zararlı dış etkiden korur.
Dünya’da
Enerji Verimliliği
Dünyada 1900’lü yılların ortasından itibaren yaşanan
hızlı nüfus artışı ve teknolojik gelişmeler, toplam enerji
ihtiyacının çok hızlı bir şekilde artmasına sebep olmuş
ve bu enerji ihtiyacının karşılanması için de en uygun
yol olarak da fosil yakıtların kullanımı görülmüştür. Fakat
çok hızlı bir ivme ile artan enerji tüketimi, hem dünya
ekonomisinde çeşitli krizlere sebep olmuş, hem de insan
yaşamına ve çevresine telafisi mümkün olmayan zararlar
vermeye başlamıştır. Bunun sonucu olarak da, dünya
ülkeleri yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeye ve
enerjiyi çok daha verimli kullanma yoluna girmişlerdir. Bu
anlayış içerisinde, tüm dünya ülkeleri, enerji verimliliği
üzerine stratejiler üretmiş ve kendilerine belirli zaman
dilimlerini kapsayan somut hedefler koymuştur.
Avrupa Birliği
Ülkeleri'nde
Enerji Verimliliği
Tüm dünyada olduğu gibi, AB ülkeleri de, enerjide diğer
ülkelere olan bağımlılığını azaltmak, enerji maliyetlerini
düşürmek, sera gazı emisyonunu azaltarak dünyamızı ve
yaşamı korumak amacıyla enerji verimliliğini sağlayacak
birçok çalışma ve planlama yapmış ve bunda önemli
ölçüde başarı sağlamıştır.
AB ülkelerinde, 2020’ye kadar sera gazları emisyonunda
%20 düşüş sağlanması, yenilenebilir enerji kaynakları
kullanımı oranının %20’ye ulaştırılması, 1990 yılındaki
tüketimin %20 altına inilmesi hedeflenmiştir.
Avrupa Birliği Binalarda Enerji Performansı Direktifi
2010 yılı Mayıs ayında AB parlamentosu ve AB Konseyi tarafından yenilenerek kabul
edilen direktif, tüm üye ülkelere aşağıdaki maddeleri uygulamayı şart koşmaktadır.
• Yeni inşaat ve renovasyonlarda yalıtım kalınlıkları optimum maliyet hesabı üzerinden belirlenecektir.
• Renovasyon veya yenileme yapılan tüm binalarda üst düzey enerji verimliliği standartları uygulanacaktır.
• Tüm üye ülkeler 2020 yılına kadar yeni ve var olan binalarda “düşük enerji stratejisi” geliştirmek
mecburiyetindedir.
• Geliştirilmiş Enerji Performans Sertifikaları daha yüksek kalite ve kontrol sistemlerinden geçirilerek
binalarda teşhir edilecektir.
Bu önlemler sayesinde Avrupa Birliği, inşaat sektöründe aşağıdaki hedeflere ulaşmayı planlamaktadır:
• 2020'ye kadar AB enerji kullanımını %5-6 azaltmak.
• AB ekonomisine yılda 25 Milyar Euro luk bir tasarruf sağlamak.
• 450,000 kişiye yeni istihdam sağlamak.
• 2020'ye kadar karbon salınımını %4-5 azaltmak.
Türkiye’de
Enerji Verimliliği
Ülkemiz, maalesef enerji konusunda dışa bağımlı bir
ülkedir. Türkiye, yıllık ortalama enerji ihtiyacının %73’ünü
ithal etmektedir. Ülkemizdeki ham petrol ihtiyacının
%93’ü, doğal gaz ihtiyacının ise %97’si ithalat ile
karşılanmaktadır. Türkiye, enerji ithalatına yaklaşık olarak
60 milyar dolar ödemektedir ve bu da yıllık ithalatımızın
%25’ine
denk
gelmektedir.
Herkes
tarafından
bilinmektedir ki, enerji ithalatımız, cari açığın en önemli
kaynağıdır.
Enerji Yoğunluğu, bir dolarlık ürün ya da hizmet üretebilmek
için harcanan enerji miktarıdır. Bir toplumun, enerji
yoğunluğunun düşük olması; üretilen ürün ya da hizmetin
daha az enerji ile elde edilmesi demektir. Türkiye’nin
kişi başına düşen enerji tüketimi OECD ülkelerinin
ortalamasının yaklaşık olarak beşte biri olmasına karşın,
Türkiye’nin enerji yoğunluğu OECD ortalamasının yaklaşık
iki katıdır. Diğer bir ifade ile; ülkemizde bir dolarlık ürün
ya da hizmet üretmek için OECD ülkelerine kıyasla iki kat
fazla enerji kullanılmaktadır.
Enerjinin daha verimli kullanılmasını bir hedef olarak
belirleyen ülkemizde, 2007 yılında Enerji Verimliliği
kanununu yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, 2008 yılında
enerji kaynaklarının ve enerji kullanımında verimliliğin
arttırılmasına dair bir yönetmelik yürürlüğe girmiştir.
Kanun ve yönetmelik çerçevesinde, enerji üretim,
iletim, dağıtım ve tüketim aşamalarında, tüm enerji
tüketim birimlerinde enerji verimliliğinin arttırılması
ve desteklenmesi, toplum genelinde enerji bilincinin
geliştirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından
yararlanılması ile ilgili hükümler yer almaktadır. Ayrıca,
2011 ve 2013 yılları arasındaki dönemi kapsayan bir iklim
değişikliği eylem planı hazırlanmış ve bu plan içerisinde
enerji yoğunluğunun %20 azaltılması hedefi yer almıştır.
Aynı plan içerisinde, 2023 yılında 1 milyon konut ile
toplam kullanım alanı 10.000 metrekarenin üzerindeki
ticari ve kamu binalarında standartları sağlayan ısı yalıtımı
ve enerji verimli sistemlerin oluşturulması, 2017 yılına
kadar tüm binalara enerji kimlik belgesi verilmesi, kamu
kuruluşlarının bina ve tesislerinde yıllık enerji tüketiminin
2023 yılında %20 azaltılması gibi kritik öneme sahip
maddeler yer almıştır.
Binalarda
Enerji Performansı
Yönetmeliği
Binalarda Enerji Performansı
Yönetmeliği, 5 Aralık 2009
tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Bu yönetmeliğe göre, 01 Ocak 2011 tarihi itibari ile inşa edilen
tüm yeni binaların enerji verimliliği açısından yönetmeliğe
uygun tasarlanmaları ve Enerji Kimlik Belgesi sahibi olmaları
zorunlu hale gelmiştir.
Mevcutta yer alan binalar ise 2017 Mayıs ayına kadar Enerji
Kimlik Belgesi’ni almak zorundadırlar. Bu belge binanın
ayrılmaz bir parçası olacak ve yapı ile ilgili her türlü işlemde bu
belge şart koşulacaktır.
Isı Yalıtımının Enerji Verimliliğindeki Önemi
Yıllık enerji tüketiminin %73’ünü ithalat ile karşılayan
ülkemizde, özellikle binaların ısıtılması ve soğutulmasında
kullanılan enerjinin azaltılması ile sağlanabilecek
tasarruf çok yüksektir. Ülkemizde tüketilen enerjinin
yaklaşık olarak %35’inin konutlarda harcandığı tahmin
edilmektedir. Konutlarda tüketilen enerjinin de %82’sinin
ısıtma ve soğutma amaçlı kullanıldığı öngörülmektedir. Bu
sebeple, özellikle yapılarda enerji tasarrufu sağlayacak
çözümler üretmek, ülkemizin birincil hedefleri arasında
yer almaktadır.
Isıtma ve soğutmada enerji verimliliği sağlamanın en
etkin yolu ise şüphesiz ısı yalıtımı uygulamasından
geçmektedir. Doğru ısı yalıtım uygulaması ile enerji
tüketiminde %50’ye varan tasarruflar sağlanabildiği
bilinen bir gerçektir. Ülkemizde yer alan binaların
yaklaşık olarak %85’inin yalıtımsız olduğu düşünülürse,
ısı yalıtımının ülkemiz ekonomisi, enerji verimliliği ve
bireysel kazancın tasarrufu anlamında ne kadar önemli
olduğu ortaya çıkmaktadır. Ancak, yalıtımın binanın
tümü için gerekli bir uygulama olduğunu da unutmamak
gerekmektedir. Yapı çevresinde, herhangi bir yüzeyin
yalıtımsız olması, soğuk ortam ile sıcak ortam arasında
ısı köprüsü oluşturarak enerji kaçağı oluşmasına neden
olur. Bu da, yalıtım uygulamasının verimliliğini yüksek
oranda düşürür.
Isı yalıtımının sağladığı faydalar
3
Yapı genelini ısıtmak ya da soğutmak için gerekecek enerji masraflarından
%50'ye kadar tasarruf sağlar.
3
Enerji tüketimini azaltarak sera gazı salınımını ve sonucunda ortaya çıkan
küresel iklim değişimi etkisini minimize eder.
3
Yapı içerisinde homojen bir sıcaklık dağılımı ve buna bağlı olarak daha
konforlu bir yaşam alanı sunar.
3
Yoğuşma ve yoğuşmanın sebep olabileceği küf ve mantar oluşumu gibi
yapıya ve yaşam alanlarına zarar verebilecek oluşumları engeller.
3
Doğru yalıtım uygulaması ile, yaşam alanlarının gürültüye karşı korunumu
sağlanabilir.
%25
%35
%15
%10
%15
Yapılarda ısı kaçaklarının %25’inin yalıtılmamış
çatılardan, %35’inin duvarlardan, %25’inin kapı
ve pencerelerden kalan %15’inin ise temelden
oluşma eğiliminde olduğu bilinmektedir.
Doğru yalıtım uygulaması yapıldığı takdirde,
bu ısı kaçaklarını büyük oranda engellemek
mümkündür. Isı yalıtımının maliyeti, bir bina
maliyetinin ortalama olarak %3 ile %5'i
arasındadır ve sağladığı enerji tasarrufu ile
kendini çok kısa sürede geri öder. Ayırca ısı
yalıtım uygulaması, yapıları kışın soğuktan
korumasının yanında yazın da sıcağa karşı
muhafaza eder. Aynı şekilde soğutmada
kullanılan enerjiden de tasarruf sağlayarak
enerji faturalarını düşürür.
Bilindiği üzere, ısınan hava yükselir ve çatıdan
dışarı çıkma eğilimi gösterir. Bu sebeple, çatı ilk
olarak yalıtılması gereken yapı detayıdır. Ayrıca,
güneş ışınlarına en yüksek oranda maruz kalan
bölge çatılardır. Bu sebeple çatı yalıtımı, sıcak
hava şartlarında ortaya çıkan soğutma için
kullanılan enerji ihtiyacında da yüksek tasarruf
imkanı sağlar. Sadece çatı yalıtımı yaptırarak
ısıtma ve soğutma ihtiyacında %25’e varan
tasarruf sağlanabilir.
Çatı yalıtımı yaparak yüksek ısı yalıtım performansı
sağlayabilir ve binanızı yangına karşı korurken dış
mekanda oluşan gürültülere karşı da ek koruma
sağlarsınız. ECOSE® Teknolojisi ile üretilen mineral yün
yalıtım malzemeleri, enerji verimliliği açısından yüksek
performans gösterirken, geri dönüştürülebilir ham madde
içeriği ve doğal bağlayıcısı sayesinde sağlıklı yaşam
alanları oluşturulmasına da yardımcı olur.
Knauf Insulation San. Ve Tic. A.Ş.
75. Yıl Mahallesi (Küçük Organize Sanayi)
1. Cadde No:1/G 26250 Eskişehir - Türkiye
Tel: +90 222 228 2800 Fax: +90 222 228 2804
www.knaufinsulation.com.tr
KI -ENERJİ VERİMLİLİĞİ - 01.2015-1
Knauf Insulation Eskişehir Üretim Tesisi, başta Türkiye olmak üzere
birçok Avrupa, Ortadoğu ve Asya ülkesine yüksek kalitede yalıtım
ürünleri sunmaktadır. 150.000 m2 açık alana, 20.000 m2 kapalı üretim
alanına ve 45.000 ton üretim kapasitesine sahip Eskişehir tesisinde,
ülkemizin enerji harcamalarından tasarruf sağlayacak çözümler
üretiyoruz ve 20’nin üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
Download