sinir sistemi (giriş) - Akdeniz Üniversitesi Akademik Bilgi Sistemi

advertisement
SİNİR SİSTEMİ (GİRİŞ)





Organizmada hücrelerin bulunduğu ortama iç ortam (hücreler arası sıvı ) adı
verilir. Hücrelerin yaşamlarını sürdürebilmeleri iç ortamın sıcaklık ve kimyasal
içerik yönünden (pH ve ozmotik güç gibi) değişmez tutulması gerekir. İç
ortamın değişmez tutulması “HOMEOSTAZİS” olarak tanımlanır.
Dolaşım, solunum, sindirim ve boşaltım sistemleri homeostazisi sağlamak için
çalışırlar.
Organların bu amaç doğrultusunda uyumlu bir şekilde çalışmasını sinir sistemi
ve endokrin sistem sağlamaktadır.
Sinir sistemi iç ve dış ortamda oluşan değişikliklere akut yanıtın oluşturulduğu
sistemdir. Bu sistem iskelet kaslarına gönderdiği emirlerle organizmanın dış
ortamdaki değişikliklerini, düz kas, kalp kası ve salgı bezlerine gönderdiği
emirlerle de iç ortamdaki değişiklikleri düzenler.
Endokrin sistem ise iç ortamın kimyasal yapısındaki değişikliklere uzun süreli
yanıtları oluşturur. Endokrin sistem görevini sinir sistemine bağımlı olarak
yapar. (Nöyroendokrin sistem).
SİNİR SİSTEMİ HÜCRELERİ
 Nöronlar: Sinir sisteminin esas fonksiyonunu
yapan hücrelerdir ve aksiyon potansiyelini
oluşturup iletirler.
 Glia hücreleri: Nöyronlara destek görevini
iüstlenirler.
Sinir sistemi hücreleri : Nöyronlar
 Nöronlar sinyalleri alır ve iletir
 Nöronlar bir hücre gövdesinden, dendrit ve
aksonlardan oluşmuştur
 Hücre gövdesi: çekirdek içerir, Golgi & ER(Nissel
cisimcikleri)
 Dendritler: Hücre gövdesinden dallanan oluşumlar.
Bilgileri alır & hücre gövdesine yollar
Nöronlar
Dendrit
Soma
Akson
Akson
 Hücre gövdesinden
ayrılan uzun yapılar
 Sinyalleri MSS’nden
götüren (efferent),
veya MSS’ne getiren
(afferent)
 Neuroglialarla etrafları
çevrilmiştir
 Nöyroglialarla etrafları
çevrilmiştir
Myelin tabaka
Bazı nöyronların aksonlarında glia hücreleri
tarafından oluşturulmuş myelin kılıf bulunur.
Bu nöyronlara myelinli nöyron adı verilir.
Myelin protein+ lipit ; çok iyi bir izolatördür,
iyonların akson membranından dağılıp
gitmelerini önler
 Myelinsiz sinirler de yine Schwann hücreleri
ile sarılıdırlar fakat bunlar myelin üretmezler.
Myelin devam
Myelin tabakadaki bölünmeler, “Ranvier
düğümleri” glial hücreleri arasında görülür
Bu kısımlarda iyonların akışı hızlıdır böylece
elektriksel potansiyeller veya impulslar
gelişirler)
Ranvier düğümleri
Myelin tabaka 1-2
mm’de bir
kesintiye uğrar
SALTOTORİ (SIÇRAYICI) İLETİ
 Miyelinli nöyronlarda aksiyon potansiyeli bir
ranvier boğumundan diğerine sıçrayarak
taşınmaktadır. Buna saltotori ileti adı verilir.
 Saltotori ileti impuls taşınma hızını bazı
nöyronlarda 120 m/sn’ye çıkarmaktadır.
FONKSİYONLARINA GÖRE NÖYRONLAR
 Duyu (afferent) nöyronu: Reseptörler ile
merkezi sinir sistemi arasında bağlantıyı
kuran nöyronlardır.
 Motor (efferent) nöyron: Merkezi sinir
sistemi ile effektör organ arasında bağlantıyı
kurar.
 İnternöyron (aranöyron): Merkezi sinir
sisteminde duyu nöyronu ile motor nöyron
arasında bağlantıyı kuran nöyronlardır.
SİNAPSLAR
 Sinapslar bir nöronun aksonunun (presinaptik
nöyron) diğer bir nöronun (postsinaptik nöyron)
soması, dendritleri veya aksonu ile yaptığı özel
bağlantılardır.
 Presinaptik nöyronun sinaptik yumruları ile
postsinaptik nöyron hücre zarı arasında 20nm lik
bir açıklık bulunmaktadır.Buna sinaptik açıklık
denir.
 Sinaptik iletiden sorumlu nöyronlar presinaptik
nöyronun sinaptik yumrusu içindeki veziküllerde
bulunmaktadır.
Sinapslar
 Bir aksonla diğer nöronlar
arasındaki veya bir effektör
organ arasındaki (kas gibi)
bağlantılardır
 Sinirler arasındaki boşluktur.
Nöron bağlantıları
Sinapslar
 iki nöron arasında
veya nöronla effektör
hücre arasındaki
bağlantılar
 Sinyaller, hücreler
arasında
neurotransmitter (örn.
ACh, NO) ler
aracılığı ile taşınır
SİNAPTİK İLETİ
 Presinaptik nörondaki aksiyon potansiyeli presinaptik
yumruya ulaştığı zaman bu bölgede bulunan veziküller
içerisindeki nörotransmitterler ekzositoz ile sinaptik aralığa
geçerler.Nörotransmitterler daha sonra postsinaptik nöyron
zarında bulunan kendilerine özgü reseptörlere bağlanarak
postsinaptik nöyronu ya uyarırlar(depolarizasyon) yada
inhibe ederler (repolarizasyon).
 Sinaptik iletiden sorumlu çok sayıda nörotransmitter madde
vardır.Bunlara örnek olarak asetilkolin,
norepinefrin(noradrenalin), epinefrin(adrenalin), dopamin,
serotonin, glisin, histamin, gama amino butirik asit (GABA)
verilebilir.
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ
 Merkezi sinir sistemi beyin ve medulla
spinalisten oluşmaktadır.
 Beyin; cerebrum(büyük beyin, cortex
cerebri), cerebellum(beyincik),
diencephelon (thalamus, hypotalamus),
mesensephalon(ortabeyin), pons ve
medulla oblongata dan oluşmaktadır.
 Mesensephalon, pons ve medulla
oblongatanın üçüne birden beyin sapı
bölgesi denilmektedir.
Merkezi sinir sistemi
Korteks
SİNİR
M.oblongata
SİSTEMİ
Pons
Retiküler
formasyon
Talamus
Hipotalamus
Epitalamus
Bazal
ganglionlar
Serebellum
M. Spinalis
Periferik sinir
sistemi
 Bütün sinir hücre
gövdeleri beynin
ve medulla
spinalisin
dışındadır
 Kaslar, salgı
bezleri ve
içorganlardan
bilgileri alır ve
gönderir.
 Aktivitesi iki tip
sinirle düzenlenir
1. 12 çift Kranial
Merkezi Sinir Sistemi
MEDULLA SPİNALİS
 Omurga kanalı içerisinde seyreden m.spinalis 31 bölüme
ayrılır.Bu bölümlerin 8 tanesi boyun bölgesinde
(cercical), 12 tanesi sırt bölgesinde (dorsal veya
thorasic), 5 tanesi bel bölgesinde (lumbar) ve 5 tanesi
sacral bölgede ve 1 tanesi de kuyruk sokumu bölgesinde
bulunur.
 Enine kesit incelendiğinde orta bölgede gri madde, dış
tarafta ise beyaz madde bulunur.Gri maddeyi nöyronların
soma ve dendritleri, ak maddeyi ise miyelinli aksonlar
oluşturur.
 Aksonlar m.spinalis içinde traktus adı verilen sinir
yollarını oluştururlar. Traktuslar merkezden perifere,
periferden merkeze belli tipte bilgiyi taşırlar. Dokunma ve
ağrı duyusu ayrı tarktuslarda taşınır.
Medulla spinalis (omurilik)
Merkezde boz madde = sinir hücreleri,
dendritler, nöroglialar, kan damarları, myelinsiz
sinir aksonları
Periferde ak madde =
myelinli sinir telleri ve nöroglialar
Afferent sinirler bir kök halinde dorsal kolona
girer, efferent sinirlerin aksonları ventral
kolondan çıkarlar (a-motor nöronların
aksonları)
Medulla spinalis
(devam)
Sinir hücreleri:
• İnternöron: Dorsal
kornuda,
çeşitli
nöronların birbirleri
ile
bağlantılarını
sağlayan nöronlar ve
senzorik nöronlar.
• Motonöron: Ventral
kornuda
aksonları
iskelet
kaslarına
giden,
lateral
kornuda
sempatik
sisteme ait motor
nöronlar.
M.SPİNALİS(DEVAM)
 M.spinalisin gri madde yapısının arka taraftaki iki çkıntısına
arka boynuz, ön taraftakilere ise ön boynuz adı verilir.
Dokunma, basınç, ağrı, soğuk ve sıcak gibi duyularını
taşıyan afferent nöyronlar arka boynuzdan giriş yaparlar.
 Merkezin emirlerini periferdeki effektör organa taşıyan
motor nöyronlar ise ön boynuzdan çıkış yaparlar.
 M.spinalis aynı zamanda bir refleks merkezidir. Basit
refleksler m.spinalis tarafından düzenlenir. Örneğin sıcak
bir cismin eli dokundurulduğu zaman elin hızla geri
çelimesinde olduğu gibi.
Medulla spinalis (devam)
Fonksiyonları
31 çift sinir
(motor+senzorik)
Bütün
gövdeyi
innerve eder
Refleks
merkezi olarak
Refleks arkı: Spinal sinirlerin senzorik (duysal) ve
motor lifleri refleks arkını oluşturur. Senzorik liflerle
gelen mesaj beyne yollanmaksızın, refleksif
davranışlar oluşur.
Örn. Kızgın bir ütüye dokunulduğunda elimizi
hemen çekeriz, fakat ağrısını uyarılar talamus
Medulla spinalis (devam)
BEYİN SAPI(KÖKÜ)
 Üst merkezlerle m.spinalis arasında bilgi taşıyan sinir
liflerinin geçtiği bölgedir.
 Merkezi sinir sisteminde nöronların somalarının bir araya
gelerek oluşturduğu yapıya nukleus, eğer somalar MSS
dışında ise ganglion adını alır. Beyin sapında bulunan bu
nukleuslar 12 çift periferik sinirlerin (cranial sinirler) 10
çiftinin çıkış yeridir.
 Beyin sapında solunum ve dolaşım gibi vital (hayati)
merkezler bulunmaktadır. Öksürme, hapşırma, kusma,
emme ve yutma gibi fonksiyonların merkezi de beyin
sapıdır.
 Bu bölgede retiküler formasyon da bulunmaktadır.
Retiküler Formasyon (Retiküler aktivasyon
merkezi)
R Ortalama 100 çekirdekten oluşan
sinirsel bir ağyapı, beyin kökünden
myelensefalona kadar uzanır.
R Vegetatif
motorik
düzenleme
fonksiyonu; hipotalamusla birlikte
kardiyak
refleksler,
dolaşımın
kontrolü
R Vücut
postürü
ve
maksatlı
hareketlerin kontrolü; hareket, kas
tonusunun devam ettirilmesi
R Korteks ile işbirliği; bilinçli olma, uyku, uyanıklılık ve
dikkat fonksiyonu
R Afferent bilgilerin limbik sisteme iletilmesi ve emosyonel
etkilerin oluşması; ağrı, önemli sesler (bebek, yavru)
Beyin Kökü = Mesensefalon + pons +
m.oblongata
•MESENSEFALON:
kranial sinirlerin
çekirdeklerini taşır
Bazı
hücre
•İşitsel ve görsel bilgilerin
uğrak
yeridir
(sesin
lokalizasyonu, başın ve
gözlerin
sesin
geldiği
yöne çevrilmesi, hareket
eden
cisimlerin
PONS: Cerebelluma sinirsel
köprü oluşturur, bazı kranial algılanması ve yerinin
sinirlerin sinaps noktasıdır, belirlenmesi)
göz hareketleri ve denge ile
ilgilidir
1. Kranial sinirler
12
çift sinir (afferent
& efferent)
Trigeminal
(V): yüz & dişler,
çiğneme için senzorik
Vestibulocochlear
(VIII):
işitme ve denge
Vagus
(X): önemli
parasempatetik sinir (kalp hızı,
respirasyon & sindirimin d
Motor
Parasempatetik: salgı
bezlerini, düz kasları ve kalp
kasını innerve eder
fonksiyon:
somatik motor (baş &
boyun)
2. Spinal sinirler
Spinal
Hem
ilikten dışarıya çıkarlar
senzorik hem motor sinirlerdir
Omur
bölgesi (cervical, thoracic...) ve
numaralarla sınıflandırılırlar: ( T5)
Medulla oblongata
VIII –XII. Sinirlerin hücre
gövdelerini bulundurur
Temel
fonksiyonların
kontrolü;
kardiovasküler
fonksiyonlar, soluma ..
Refleks
merkezi;
öksürme,
hapşırma,
esneme, yutma, kusma..
Retüler
aktivasyon
sistemini
bulundurur
Motor liflerin çaprazlaşma
bölgesi
CEREBRUM (Büyük beyin)
 Sağ ve sol hemisfere ayrılmış olup her bir hemisfer; frontal,
parietal, temporal ve occipital loba ayrılmıştır.
 Enine kesiti alındığında dışta boz madde içte ise ak madde
bulunur. Dış taraftaki gri yapı serebral kortekstir. Ak
maddeye gömülü olarak bulunan gri yapılar ise thalamus,
hipotalamus ve bazal ganglionlardır.
 Görme merkezi occipital kortekste, işitme alanı temporal
kortekste, dokunma, basınç, ağrı, sıcak, soğuk ve
proprioseptif duyuların (somatik duyu alanı) postsentral
gyrusda, iskelet kaslarının motor aktivitesi ile ilgili alanlar
(primer motor alan) presentral gyrusta bulunur.
 Bir hemisferdeki somatik duyu alanı ile primer motor alan
vücudun zıt tarafı ile ilgilidir. Sağ hemisferdeki bir hasarın
vücudun sol tarafında felce neden olması gibi.
Serebrum (Büyük Beyin)
Beynin
en geniş
bölümü (iki yarıma
ayrılmıştır)
Gyruslarla
yüzey alanı
genişletilmiştir
Longitudinal
bir
fissurla ayrılır
Corpus
Callosum
bilgilerin beyin yarımları
arasında
paylaştırılmasına yardım
Serebral korteks lobları, duyu ve motor
alanları Frontal lob: Primer
motor alan+premotor
alan
İskelet kaslarının
istemli hareketleri
kontrol edilir (eksite
veya inhibe edilir)
Paryetal lob: Genel
duyu merkezleri,
öğrenme, hafıza,
mantık merkezleri
Temporal lob: İşitme alanları,
işitilenlerin algılanması ve
değerlendirme
Oksipital lob:
görme ve
değerlendirme
Talamus : ara istasyon
Çekirdekler
topluluğu
Diencephalon’un
bir bölümü
Afferent
nöronlar burada
sinaps yaparlar,
Genellikle
sensorik duyulara
ve özel duyulara ait girdileri
alır ve bu bilgileri beyin
korteksine yollar
Ruhsal durumun ve ağrıların algılanması ile
ilişkilidir
Hipotalamus
Homeostasis’in devam etmesi için gerekli nukleusları bulundurur
1) Vücut ısısının kontrolü (kan
ısısı)
2) Vücut su dengesinin
sağlanması (osmolarite
değişimi, hipofiz, ADH, su
alımı)
3) Açlık, tokluk, iştah,
beslenme refleksleri
4)
Kan basıncının kontrolü,
kardiyovasküler ( KV)
düzenleme
5) Abdominal pelvik organların kontrolü (seksüel davranışlar, üreme
üz.etkisi)
6) Öfke, heyecan, korku (davranışsal özellikler, KV düzenleme)
7) Endokrinolojik fonksiyonu (Releasing hormonlar, ADH, Oksitosin)
BAZAL GANGLİONLAR
 Beynin ak maddesi içinde gömülü olan bu gri madde
kütlelerinin serebral korteks, beyin sapı ve thalamus ile
çok sayıda sinaptik bağlantıları vardır.
 Serebral korteks ve beyincik ile birlikte çalışarak iskelet
kaslarının motor aktivitelerini düzenlerler ve hareketlerin
planlanması ve programlanmasına katkıda bulunurlar.
 İsteğimizle başlatılan birçok hareketin daha sonra
otomatik olarak devam etmesinde bazal ganglionların
önemli bir etkisi vardır.
 Bazal ganglion hastalıklarının en önemlisi Parkinson
hastalığıdır. Bu hastalıkta hem istirahat hem de hareket
halinde el, kol ve bacaklarda titremeler vardır. Dopamin
yetersizliği sonucu oluşur. Tedavisinde dopamin
kullanılır.
Bazal ganglionlar
Serebrumun
derinlerindeki çekirdekler
Corpus Striatum &
Substantia nigra
Postür, motor
hareketlerin planlama ve
koordinasyonu için
önemlidir
Motor aktivasyonu
inhibe eder (Dopamine
ile)
Bu fonksiyonun kaybı
Hareketlerin zamanlama ve koordinasyonu
cerebral
kas tremorları
ile
korteksdeki motor alanların işbirliği
ile yapılır.
sonuçlanır
(Parkinson’s)
CEREBELLUM(BEYİNCİK)
 Herhangi bir hareketin yapılmasında iskelet kaslarımızın
birbiri ile uyumlu ve koordine bir şekilde çalışmalarını
sağlar.
 Beyincik bu fonksiyonları yerine getirirken beyin sapı
bölgesi, iç kulak, eklem ve kaslardan gelen proprioseptif
duyu bilgileri doğrultusunda çalışmaktadır.
 Beyincik hastalıklarında kaslarda gevşeklik, istemli
hareketlerin yapılması sırasında ellerde titreme, bir cisme
uzanırken uzaklık ayarının yapılamamsı (dismetri), sarhoş
konuşması şeklinde konuşma gibi durumlar görülür.
Serebellum = Beyincik
Vermisle
iki
hemisfere ve bunlar
da loblara ayrılmıştır
Dışta korteks, iç
kısımda akmadde ve
çekirdekleri taşır
Fonksiyonu:
•Motor
hareketlerin
integrasyonu
koordinasyonu
ve
•Dengenin sağlanması, motor öğrenme (bisiklet
kullanma), konuşmanın sağlanması
Otonom sinir sisteminin
sınıflandırılması
Sempatik– “dövüş veya kaç”
Parasempatik -- “dinlen veya
çalış”
Enterik sinir sistemi: GI
sistemde özelleşmiş sinir
ağı; Barsak duvarındaki
bez ve düz kasları regüle
eder (düzenler).
2. Spinal sinirler
Spinal
Hem
ilikten dışarıya çıkarlar
senzorik hem motor sinirlerdir
Omur
bölgesi (cervical, thoracic...) ve
numaralarla sınıflandırılırlar: ( T5)
Sempatik sinir sistemi
T1
& L2 arasından
çıkar
Vücudu
aktive eder
(“dövüş veya kaç”)
Kalp
hızı , Soluma
hızı artar, bronşioller
genişler, terleme
uyarılır
Glukoz
bırakılımı
artar, sindirim
aktiviteleri azalır
Organlardaki
nörotransmitter
Parasempatik sinir sistemi
kranial
ve S2-S4
sinirleridir
Dinlenme
durumuna sokar:
Kalp
hızı azalır,
bronşioller daralır,
pupillalar daralır
Organlardaki
transmitter Ach dir
Parasempatetik ve sempatetik sistem
SEMPATİK SİSTEMİN
ACİL DURUM FONKSİYONU
Fiziksel veya psikolojik etkiler stresli durumlarda geniş
bir sempatik aktivasyona neden olurlar;
Kalp hızı ve kasılma kuvveti artar
Kalp ve iskelet kaslarının damarlarında vazodilatasyon
Barsak ve deri kaslarının damarlarında
vazokonstriksiyon
Bronşioller genişler
Göz bebekleri (pupilla) genişler
Kıllar dikleşir
Kan glukozu ve yağ asitleri artar
Zihinsel dikkat artar
SEMPATİK VE PARASEMPATİK
SİNİRLER ARASINDAKİ ÖNEMLİ
FARKLILIKLAR
Sempatik
1) Preganglionik lifler kısa.
Ganglionlar spinal
kanalın yanında
2) Her preganglionik lif
pekçok postganglionik
nöronla sinaps yapar
(divergens). Koordineli
aktivasyon (1:10
ortalama) (1:200
Parasempatik
1) Preganglionik
lifleri
uzun. Ganglionları
organların
yakınlarında
2) Preganglionik
projeksiyonlar daha
az yaygın (yaklaşık
1:3)
SEMPATİK VE PARASEMPATİK SİNİRLER
ARASINDAKİ ÖNEMLİ FARKLILIKLAR (devam)
Sempatik
3) Preganglionik sinir
gövdeleri toraco-lumbar
kanalda yer alır
Parasempatik
3) Preganglionik gövdeler
cranial bölge ve sakral
kanalda bulunur
4) Adrenalin postganglionik 4) Ach postganglionik
transmitterdir
transmitterdir
5) Katabolik fonksiyon
5) Anabolik fonksiyonludur
6) Gövde ve ekstremiteleri
ve iç organları innerve
eder
6) Gövde ve ekstremiteleri
innerve etmez
OTONOMİK ETKİLERE GENEL BAKIŞ
1) Sempatik ve parasempatik sistemler aynı organ
ve dokularda karşıt etki gösterirler
2) Parasempatikler anabolik fonksiyonludur—enerji
biriktirme, sindirim, boşaltım (homeostasis)
3) Sempatikler dış çevreye uyumla ilgilenirler—ısı
değişimi, artmış fiziksel aktivite.
4) Otonomik etkiler :
1) Tonik –sürekli (örn. kan basıncının kontrolü)
2) Fazik – aralıklı (örn., tükrük oluşumu)
REFLEKSLER
 Refleks: Reseptörlerin uyarılmaları ile effektör organlarda oluşan
istem dışı yanıtlara denir.
 Reflekslerin oluşması sırasında sinirsel impulslar refleks arkı adı
verilen anatomik bir yolu izler.
 Refleks merkezi m.spinalisten başlayarak serebral kortekse
kadar merkezi sinir sistemi yapılarından herhangi biri olabilir.
 Refleks merkezinin m.spinalis olduğu refleksler basit
reflekslerdir. Karışık refleksler daha üst beyin bölgeleri
tarafından düzenlenir.
 Otonom sinir sisteminin kontrol ettiği refleksler visseral
reflekslerdir.Bu refleksler homeostazisin sağlanmasında
görevlidirler.
GÖRME FİZYOLOJİSİ
 Görme duyusunda reseptör organ gözdür.Gözdeki ışığa
duyarlı reseptörler ışık enerjisini sinir hücrelerinde aksiyon
potansiyeline dönüştürürler.
 Göz küresi üç tabakadan oluşmaktadır.
 1.En dıştaki sklera tabakası gözün ön tarafında saydam ve
ışığa geçirgen korneayı oluşturur.
 2.Ortadaki ikinci tabaka koroid tabakadır. Kan damarları ve
ışığı absorbe eden melanin pigmentini içerir.
 3.En iç tabaka retinadır ve ışığa duyarlı reseptörleri
içerir.Burada bulunan reseptörlerden koniler aydınlıkta ve
renk görmede, basiller ise alacakaranlıkta görmeyi
sağlarlar.
GÖZÜN ANATOMİK YAPISI
Gözün fonksiyonel anatomisi
 Pupilla: Göz bebeği; göze
girecek ışık miktarını iris (kas
tabakası) aracılığı ile ayarlar
 Lens: Visköz protein
yapısında, ışığı toplar ve kırar
 Vasküler tabaka: Kan damarlarını  Retina: Sinir (reseptör)
hücreleri tabakası
bulundurur.
 Fovea sentralis: Konilerden oluşan  Koroid tabaka: Koyu renkli
retinanın en keskin görüş alanı,
tabaka. Işık yansı-malarını
görüntü-nün oluştuğu bölge (Fotopik
önler
görüş alanı)
 Sklera: Fibröz, sert, gözü
 Makula lutea: Foveanın kenarında
koruyucu tabaka
kalan kısım (skotopik görüş alanı)
 Optik disk: Görme sinirinin göz küresini terkettiği yer. Kornea ?
UYUM(AKOMODASYON)
 Emetrop göz: Hiçbir kırma kusuru olmayan normal göze denir
 Gözün yakın noktası: Yakına bakma sırasında gözün net
olarak gördüğü en yakın mesafedir.Yakın nokta 10 yaşında 9
cm, 60 yaşında 83 cm’dir.
 Akomodasyon: Yakın görüşten uzak görüşe, uzak görüşten
yakın görüşe geçerken görüntüyü tam retina üzerine düşürmek
için gözün optik sisteminde olan değişikliktir.Akomodasyonda
lensin küreselliği değiştirilir. Yakına bakmada lens küreselliği
artırılırken, uzağa bakmada azaltılır. Lensin küreselliğini
değiştiren kaslar siliar kaslardır.
KIRMA KUSURLARI
 MİYOPİ:Göz küresinin ön-arka çapının uzun olmasına ya da lensin
kırma gücünün fazla olmasına bağlıdır.Düzeltilmesinde bikonkav
(içbükey) mercekler kullanılır.
 HİPERMETROPİ: Göz küresinin ön-arka çapının normalden kısa
olmasına veya lensin kırma gücünün az olmasına bağlı olarak
oluşur.Düzeltilmesinde bikonveks lensler kullanılır.
 ASTİGMATİZM: Kornea yüzeyinin düzgün olmaması, lens konumunun
veya yapısının düzensizliğinde görülür.Düzeltilmesinde silindirik
mercekler kullanılır.
 PRESPİOPİ: Yaşın ilerlemesine bağlı olarak lensin esneme yeteneğini
kaybederek yakın görme noktasının uzamasıdır. Yaşlı göz olarak da
tanımlanmaktadır.
Akkomodasyon: Uzağa ve yakına
uyum
 Lens, visköz protein içeren
saydam liflerden kuruludur.
Sabit gerilimi olan zonula lifleri
ile gergin şekilde tutulur.
 Lensin uzağa uyumu: Zonula
lifleri gerilir ve mercek
yassılaşır, ışık daha az kırılır
 Lensin yakına uyumunda
merceğin dışbükeyliği ve ışığı
kırma gücü artar
 Merceğin bükülebilirliği iki faktör tarafından
etkilenir:
1. Lensin kendi elastikiyeti
2. Zonula liflerinin gerginliği
Gözün ışığa uyumu
 Karanlığa uyum:
Aydınlık ortamdan
karanlık ortama
geçildiği vakit görme
eşiğinin düşmesini
ifade eder
 Karanlıkta renkli
maddelerin (rodopsin
) yapımı artar,
• Karanlığa uyum için
aydınlıkta pigment
sempatik etki ile pupilla
depoları boşalır
dilate olur
 Karanlığa basillerin
• Aydınlığa uyum için
uyum sağlaması için
parasempatik etki ile pupilla rodopsin depolarının
daralır
Retina reseptör hücreleri
Işığa duyarlı hücreler:
 Koniler: Gün ışığında
görüşü sağlar (fotopik
görüş). Renklere duyarlı.
Çözünürlüğü yüksek
 Basiller (Rod): Karanlıkta
görüşü sağlar (skotopik
görüş). Konilerden 1000
defa daha duyarlı fakat
çözünürlüğü düşük
Görmenin sinir yolları ve beyinde görüntünün işlenişi
Beyinde, retinadan gelen sinyaller
karşılaştırılarak derinlik algılanır
Çizgi ve sınırlar ayırt edilir
Renk ve parlaklık analizi yapılır
Boyutları ve hareket belirlenir
Pupilla çapının kontrolü, göz
hareketlerinin kontrolü yapılır
Kör noktaya düşen görüntü
tamamlanır
Ters görüntü düzeltilir
HİPEROPİ= Uzak görürlük
MYOPİ= Yakın görürlük
İŞİTME VE DENGE DUYUSU
 İşitme duyusunda reseptör organ olarak görev yapan kulak, ses
dalgalarını önce mekanik bir uyaran tipine dönüştürür, mekanik uyarı iç
kulakta yerleşmiş olan reseptörler aracılığı ile sinir liflerinde aksiyon
potansiyeline dönüştürülerek özel bir sinir yolu ile temporal korteksteki
işitme merkezine taşınır.
 İşitme duyusu iç kulakta bulunan koklea ile ilgilidir.
 İşitme sırasında ses dalgaları önce kulak zarını titreştirir, bu titreşim
orta kulakta bulunan kemikçiklere geçer.Kemikçiklerin titreşimi
kokleadaki sıvıyı hareket ettirince işitme reseptörleri uyarılır.Böylece
ses dalgaları orta kulakta mekanik enerjiye, iç kulakta işitme siniri
nöronlarında aksiyon potansiyeline dönüştürülüp, işitme merkezine
taşınmaktadır.
COCHLEA
İÇ KULAĞIN YAPISI
DENGE
 İç kulakta bulunan vestibül ve yarım daire kanallarının içi
sıvı ile doludur. Bu sıvının hareketi vestibül ve yarım daire
kanalları içinde bulunan denge reseptörlerini uyarırlar.
Yarım daire kanallarındaki reseptörler başın rotasyonel
(dönme) hareketleri ile uyarılır. Vestibül içindeki
reseptörler ise başın doğrusal hareketlerine duyarlıdır. Her
iki reseptör grubundan alınan bilgiler n.vestibulocochlearis
ile beyincik, serebral korteks ve m.spinalise taşınarak vücut
pozisyonuna göre baş pozisyonumuz ve dengemiz
korunmaktadır.
Download