Politik Pazarlama

advertisement
T.C.
ÇUKUROVA ÜN VERS TES
SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ
LETME ANAB L M DALI
POL T K PAZARLAMA VE POL T K PAZARLAMA UYGULAMALARINA
YÖNEL K E
L MLER: ÜN VERS TE Ö RENC LER ÜZER NE B R
UYGULAMA
Beyza AYDO AN
YÜKSEK L SANS TEZ
ADANA – 2007
T.C.
ÇUKUROVA ÜN VERS TES
SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ
LETME ANAB L M DALI
POL T K PAZARLAMA VE POL T K PAZARLAMA UYGULAMALARINA
YÖNEL K E
L MLER: ÜN VERS TE Ö RENC LER ÜZER NE B R
UYGULAMA
Beyza AYDO AN
Danı man : Doç. Dr. Fatma DEM RC OREL
YÜKSEK L SANS TEZ
ADANA – 2007
i
ÖZET
POL T K PAZARLAMA VE POL T K PAZARLAMA UYGULAMALARINA
YÖNEL K E
L MLER: ÜN VERS TE Ö RENC LER ÜZER NE B R
UYGULAMA
Beyza AYDO AN
Yüksek Lisans Tezi,
letme Anabilim Dalı
Danı man: Doç. Dr. Fatma DEM RC OREL
Eylül 2007, 105 Sayfa
Siyasi partilerin seçmen oylarını etkileyebilmek ve kendi lehlerine
çekebilmek için yaptıkları çalı malar politik pazarlama kapsamı içinde yer
almaktadır. Politik pazarlama, siyasi parti lideri veya adaylarının en yüksek
sayıdaki oy potansiyeline ula mak ve seçimi kazanabilmek için kullanılan
tekniklerin tümüdür.
Bugün dünyadaki geli melerin özellikle de küreselle menin etkisiyle
ideolojiler önemlerini yitirmeye ba lamı lardır. Bu durum siyasi partilerin gerek
programları gerek söylemleri açısından birbirlerine benzemelerine yol açmı tır.
Bu nedenle siyasi partiler seçim kampanyalarında farklı stratejiler geli tirmeye
ba lamı lardır.
Bu çalı manın amacı, özellikle seçim dönemlerinde yapılan politik
pazarlama uygulamalarının seçmenler üzerinde etki olu turup olu turmadı ını
belirlemektir. Bu do rultuda, seçmenlerin siyasi partilere oy verme gerekçeleri,
kampanya dönemlerinde yapılan politik pazarlama çalı malarıyla ba lantılı olarak
incelenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Politik Pazarlama, Seçim Kampanyası, Seçmen Davranı ları
ii
ABSTRACT
POLITICAL MARKETING AND THE ATTITUDES TOWARD POLITICAL
MARKETING APPLICATIONS:
A STUDY ON UNIVERSITY STUDENTS
Beyza AYDO AN
Master’s Thesis, Business Department
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Fatma DEM RC OREL
September 2007, 105 Pages
Political marketing includes all the studies made by political parties for
effecting the voters in favour of their side. Political marketing is the technique to
reach the maximum number of vote of the political party leader or candidates.
Today, ideologies lose their importance because of the effects of the
developments in the world especially the globalisation. This situation causes to
resemble political parties to each other both their programs and their thesis.for
this reason, political parties begins to improve different strategies in their election
campaigns.
The purpose of this study is to determine the effects of political marketing
activities on voters especially in the election period done by political marketing
practice. So the reasons for voters to choose political parties have been
examined with the political marketing activities together during the campaign
periods.
Key Words: Political Marketing, Election Campaign, Voting Behaviour
iii
ÖNSÖZ
Özellikle
seçim
dönemlerinde
siyasi
partilerce
yapılan
tanıtım
kampanyaları, seçmenlerin oy tercihlerini etkileme açısından önemli etkiye
sahiptir. Bu nedenle politik pazarlama kampanyalarının, seçmenlerin oy
vermelerine yönelik tutumlarını nasıl etkiledi inin anla ılması siyasi partiler ve
adaylar için büyük önem ta ımaktadır.
Politik pazarlama uygulamalarının Çukurova Üniversitesi ö rencileri
açısından nasıl de erlendirildi ini ve seçim dönemlerinde yapılan kampanya
çalı malarının oy verme tercihlerini nasıl etkiledi ini saptamak amacıyla
gerçekle tirdi im tez çalı mam boyunca beni her konuda destekleyen, yol
gösteren, de erli görü leriyle çalı mama en büyük katkıyı sa layan danı man
Hocam Sayın Doç. Dr. Fatma DEM RC OREL’e,
Çalı mamın her a amasında destek ve anlayı larını esirgemeyen,
özellikle literatür a amasının her anında yanımda bulunan ba ta ablam Ervim
AYDO AN olmak üzere sevgili aileme,
Uzun sayılabilecek bu süreçte moral kayna ım olan ni anlım rfan ÜN’e
te ekkürlerimi bir borç bilirim.
Beyza AYDO AN
Eylül 2007
Adana
iv
Ç NDEK LER
ÖZET .......... .......................................................................................................... i
ABSTRACT .......................................................................................................... ii
ÖNSÖZ ................................................................................................................ iii
EK LLER L STES ............................................................................................ vii
TABLOLAR L STES ........................................................................................ viii
GR
.................................................................................................................... 1
B R NC BÖLÜM
POL T K PAZARLAMA
KAVRAMI VE POL T K PAZARLAMANIN B LE ENLER
1.1. Politika Kavramı .................................................................................. 3
1.2 Politik Pazarlama Kavramı ................................................................... 4
1.2.1 Politik Pazarlamanın Tanımı ......................................................... 4
1.2.2 Politik Pazarlamanın Geli imi ....................................................... 6
1.2.3 Politik Pazarlamanın Özellikleri .................................................... 8
1.2.4 Politik Pazarlamanın Amaçları .................................................... 11
1.2.5 Politik Pazarlamanın Di er Pazarlama Türlerinden Farkları ....... 13
1.3 Politik Pazarlamanın Bile enleri ......................................................... 15
1.3.1 Politik Pazarlamada Ürün ........................................................... 15
1.3.1.1 Siyasi Partinin Lideri ........................................................ 16
1.3.1.2 Siyasi Partinin Programı .................................................. 17
1.3.1.3 Siyasi Partinin Adayları ................................................... 19
1.3.2 Politik Pazarlamada Fiyat ........................................................... 21
1.3.2.1 Fiyatlandırmanın Amaçları ............................................... 22
v
1.3.3 Politik Pazarlamada Da ıtım ....................................................... 24
1.3.3.1 Do rudan (Direkt) Da ıtım............................................... 26
1.3.3.2 Dolaylı (Endirekt) Da ıtım................................................ 26
1.3.4 Politik Pazarlamada Tutundurma................................................ 27
1.3.4.1 Tutundurma Karması ....................................................... 30
K NC BÖLÜM
POL T K PAZARLAMADA SEÇMEN KAVRAMI VE
SEÇ M KAMPANYASI
2.1 Kamuoyu Nedir? ................................................................................. 32
2.2 Seçmen Kavramı ................................................................................ 34
2.2.1 Seçmen Davranı ları ................................................................. 35
2.2.2 Seçmen Davranı larını Etkileyen Faktörler ............................... 36
2.3 Seçim Kampanyası ............................................................................ 39
2.3.1 Seçim Kampanyasının Geli imi ................................................. 39
2.3.2 Seçim Kampanyasına Hazırlık Süreci ....................................... 40
2.3.2.1 Kamuoyu Ara tırmaları .................................................. 41
2.3.2.2 Kamuoyu Bölümlendirme ve Hedef Seçmen Kitlesinin
Seçimi............................................................................ 43
2.3.3 Kampanya Hedeflerinin Belirlenmesi Süreci .............................. 44
2.3.4 Seçim Kampanyasında Kullanılacak Araçlar ............................. 45
2.3.5 Kampanyanın majı.................................................................... 47
2.3.6 Kampanya Yönetimi .................................................................. 49
vi
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
POL T K PAZARLAMA UYGULAMALARINA YÖNEL K
E
L MLER N BEL RLENMES ÜZER NE B R SAHA ARA TIRMASI:
ÜN VERS TE Ö RENC LER ÖRNE
3.1 Ara tırmanın Önemi ve Amacı ........................................................... 50
3.2 Ara tırma Modeli ve Hipotezler .......................................................... 51
3.3 Ara tırma Metodolojisi ........................................................................ 53
3.3.1 Anakütlenin Belirlenmesi ve Örneklem Seçimi .......................... 53
3.3.2 Örnek Çapının Belirlenmesi ....................................................... 54
3.3.3 Veri Toplama Yöntemi ............................................................... 55
3.3.4 Anket Formunun Hazırlanması .................................................. 56
3.4 Ara tırmanın Kısıtları ve Öneriler ....................................................... 57
3.5 Ara tırmada Elde Edilen Verilen Analizi ve Bulgular .......................... 57
3.5.1 Tanımlayıcı Bilgiler .................................................................... 58
3.5.2 Ö rencilerin Seçimlerde Oy Kullanma Durumları ...................... 63
3.5.3 Politik Pazarlama Çalı malarının Seçmenler Üzerindeki
Etkileri ........................................................................................ 64
3.5.4 Siyasi Partilerin Yaptıkları Propagandalara Yönelik Görü ler .... 70
3.5.5 Siyasi Partinin Beklentileri Kar ılamaması Durumunda
Seçmenlerin Tutumları .............................................................. 71
3.5.6 Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Kapsamında
Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü ler .......... 71
3.6 Ara tırma Hipotezlerinin Test Edilmesi ............................................... 74
SONUÇ VE ÖNER LER ........................................................................... 91
KAYNAKÇA ............................................................................................. 94
EK ........................................................................................................... 99
ÖZGEÇM
............................................................................................ 104
vii
EK LLER L STES
ekil 1.1 Da ıtım Kanalı .......................................................................... 24
ekil 1.2 Haberle me ............................................................................... 28
ekil 3.1 Ara tırma Modeli ....................................................................... 51
viii
TABLOLAR L STES
Tablo 3.1. Ankete Katılan Ö rencilerin Cinsiyet Da ılımı ................................... 58
Tablo 3.2. Ankete Katılan Ö rencilerin Ya ları ................................................... 59
Tablo 3.3. Gelir Düzeyine Göre Da ılım ............................................................. 59
Tablo 3.4. BF Ö rencilerinin Da ılımı .............................................................. 60
Tablo 3.5. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö rencilerinin Da ılımı .................... 61
Tablo 3.6. Tıp Fakültesi Ö rencilerinin Da ılımı................................................. 61
Tablo 3.7. . .B.F Ö rencilerinin Okudukları Sınıf ............................................... 61
Tablo 3.8. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö rencilerinin Okudukları Sınıf ........ 62
Tablo 3.9. Tıp Fakültesi Ö rencilerinin Okudukları Sınıf .................................... 63
Tablo 3.10. Ö rencilerin Oy Kullanım Oranları ................................................... 63
Tablo 3.11. Tanıtım Kampanyalarının Etki Düzeyi ............................................. 64
Tablo 3.12. Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin
Tercihlerdeki Etkisi ........................................................................... 65
Tablo 3.13. Kamuoyu Ara tırma Sonuçlarının Tercihlerdeki Etkisi ..................... 67
Tablo 3.14. Siyasi Partilerin Özelliklerinin Tercihlerdeki Etkisi............................ 67
Tablo 3.15. Parti Liderinin Özelliklerinin Tercihteki Etkisi ................................... 68
Tablo 3.16. Parti Tercihinde Etkili Olan Di er Unsurlar ...................................... 69
Tablo 3.17. Siyasi Parti Propagandalarına Yönelik Önermeler........................... 70
Tablo 3.18. Propaganda Çalı malarının Etkili Olabilmesi çin Sahip
Olması Gereken Özellikler ............................................................... 70
Tablo 3.19. Oy Verilen Siyasi Partinin Beklentileri Kar ılamaması Durumunda
Seçmen Tutumları.......... .................................................................. 71
ix
Tablo 3.20. Ö rencilerin Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Sırasında
Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü leri ................ 72
Tablo 3.21. Kadın ve Erkeklerden Olu an Grupların Parti Özelliklerinden
Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi
Sonuçları.................... ...................................................................... 77
Tablo 3.22. Parti Liderlerinin Özellikleri le Cinsiyet Arasındaki li kinin
Analiz Testi Sonuçları ...................................................................... 78
Tablo 3.23. Kadın ve Erkeklerden Olu an Grupların Seçim Kampanyalarından
Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi
Sonuçları................. ......................................................................... 79
Tablo 3.24. Parti Tercihinde Di er Unsurlar le Cinsiyet Arasındaki
li kinin Analiz Testi Sonuçları .......................................................... 81
Tablo 3.25. Gelir Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine
Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları.............................. 82
Tablo 3.26. Sıralamalar................ ...................................................................... 84
Tablo 3.27. Parti Liderlerinin Özellikleri le Gelir Düzeyi Arasındaki
li kinin Analiz Testi Sonuçları .......................................................... 85
Tablo 3.28. Gelir Gruplarının Seçim Kampanyalarından Etkilenme Düzeylerine
Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları.............................. 86
Tablo 3.29. Sıralamalar.............. ........................................................................ 88
Tablo 3.30. Parti Tercihinde Di er Unsurlar le Gelir Grupları Arasındaki
li kinin Analiz Test Sonuçları........................................................... 89
1
GR
Pazarlama 1970’li yıllara kadar geleneksel olarak ürünlerin ve hizmetlerin
satı ı, her bir alı veri
sonucu belirli bir kazanç sa lanması ve toplumun
ihtiyaçlarının en iyi biçimde kar ılanması yöntemleri ile ilgili konulara a ırlık
vermi tir. Ancak, bu yıllardan sonra kapsamı geni lemi
ve hayır kurumları,
sanat kurulu ları, e itim kurumları, vakıflar, dini kurum ve kurulu lar gibi kar
amaçsız örgütleri de içeren bir karakter kazanmı tır. Bir çok sosyal kurum,
toplumda iyi bir yere sahip olabilmek için pazarlama çalı malarından
yararlanma yolunu seçmektedir. Siyasi partileri de bu kategori içinde dü ünmek
mümkündür. Çünkü siyasi partilerin, seçmenlerin oylarını kazanabilmek için
yaptıkları faaliyetler pazarlama eylemleriyle yakından ilgilidir.
Siyaset ve pazarlama arasındaki bu ili ki bazı direnmelerden sonra
kendini kabul ettirebilmi ve politik pazarlama olarak literatürdeki yerini almı tır.
Siyasi partilerin seçmen oylarını kazanabilmek için yürüttükleri çe itli faaliyetler
vardır. Bu faaliyetlerin her birini sistemin bir parçası olarak dü ünmek
mümkündür. Çünkü her bir faaliyet birbiriyle ba lantılıdır ve politik pazarlamanın
ba arısı bu faaliyetlerin bütünüyle ilgilidir. Siyasi partinin yürüttü ü bu faaliyetler
parti veya aday menfaatleri üzerine de il, seçmen istek ve ihtiyaçları üzerine
kurulmalıdır.
Bu çalı manın temel amacı, üniversite ö rencilerinin seçim dönemlerinde
siyasi partiler tarafından yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik
e ilimlerinin ve siyaset pazarlamasında etkili oldu u dü ünülen bazı araçların
seçmenlerin tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu unun saptanmasıdır.
Bu çalı manın, önemli bir oy potansiyelini olu turan gençler üzerinde ne
tür politik pazarlama faaliyetlerinin etkili olabilece i konusunda politikacılara
yardımcı olabilece i dü ünülmektedir.Seçmenler üzerinde hangi kampanyaların
daha etkili oldu unu kavrayan politik parti liderleri ve adayları, seçmenlerin oy
tercihlerini kendilerinden yana kullanmalarında etkili olabileceklerdir. Çalı manın
bu yönüyle prati e katkı sa layaca ı söylenebilir.
2
Çalı ma üç bölümden olu maktadır. Çalı manın ilk iki bölümünde
konunun teorik yapısı ortaya konulmaya çalı ılmı , üçüncü ve son bölümde ise
konunun üniversite ö rencileri tarafından de erlendirildi i anket çalı masından
elde edilen bulgulara ve çalı manın sonuçlarına yer verilmi tir.
Birinci bölümde, politika ve politik pazarlama ile ilgili temel kavramlar
tanımlanmaya çalı ılmı tır. Politik pazarlama uygulamalarının di er pazarlama
türlerinden farkları üzerinde durulmu tur. Politik pazarlamanın bile enleri
tanımlanmı tır.
kinci bölümde, politik pazarlamanın asıl hedefi olan seçmenler üzerinde
durulmu tur. Seçim kampanyası bütün detaylarıyla ele alınmaya çalı ılmı tır.
Üçüncü ve son bölümde ise, partilerin özellikle seçim dönemlerinde
yürüttükleri politik pazarlama uygulamalarına yönelik üniversite ö rencilerinin
dü üncelerini belirlemeye yönelik saha çalı masının amacı, önemi, kapsamı,
metodolojisi,
örnekleme
süreci,
çalı mada
kullanılan
anket
formunun
hazırlanması ve anketin uygulanmasına ili kin bilgiler ile ara tırma kapsamında
geli tirilen hipotezler ve elde edilen bulguların analizi yer almaktadır.
Çalı ma, sonuçların de erlendirilmesi ve önerilerle tamamlanmı tır.
3
B R NC BÖLÜM
POL T K PAZARLAMA KAVRAMI VE POL T K PAZARLAMANIN
B LE ENLER
1.1. Politika Kavramı
Politika, köken olarak Yunanca; “Polis, Politica, Politeia” sözcüklerinden
kaynaklanmaktadır (Çam, 1995, ss.21-22). Hemen bütün dillerde “Politika“
sözcü ü
de i ik
anlamlarda
kullanılabilmektedir.
Siyaset
teriminin
Batı
dillerindeki kar ılı ı “Politika “ olarak kabul edilmektedir.
Politikanın herkesçe payla ılan belli bir tanımı yoktur. Literatürdeki
de i ik tanımlar farklı bilim adamlarınca farklı
ekillerde yorumlanmaktadır.
Politika; ülke, devlet, insan yönetimi biçiminde tanımlanabilir (Prelot, 1972,
ss.5). Politika, politik otorite ile ilgili kurumların olu masında ve bu kurumların
i lemesinde rol oynayan davranı ları konu alan sosyal bir bilim dalıdır (Kı lalı,
1992, ss.22). Bütün sosyal bilimlerde oldu u gibi politikanın da konusu insandır.
Politikanın ilgi alanı devleti, ülkeyi ve insanları yönetmek, devleti
uluslararası alanda ayakta tutmak, ülkenin dirli ini ve birli ini koruyarak
insanların mutlulu unu sa lamaktır.
Siyaset bilimcilerine göre politikanın iki ana ö esi vardır; bunlardan biri
devlet, di eri iktidardır. Ancak politikanın devlet olmadan önce de oldu unu göz
önünde bulundurdu unda dinamik olan ö enin “ ktidar “ oldu u sonucuna
ula ılır. ktidar; sosyal ili kiler çerçevesi dahilinde bir iradenin, ona kar ı
gelinmesi durumunda dahi yürütülebilmesi imkanıdır (Kı lalı, 1992, ss.22-24).
Politikanın temel özellikleri a a ıdaki gibi özetlenebilir (Attilla, 1997, ss.9-10);
4
1.
Politika evrensellik ve süreklilik ta ıyan bir kavram ve gerçekliliktir.
Politikanın temelinde bir “çıkar ve çatı ma” ili kisi vardır. nsanlar
arasındaki dü ünce ve çıkar ayrılıkları her zaman var olaca ından,
politika da var olacaktır.
2.
Politika toplumdaki de erlerin bölü ümü için verilen bir iktidar
mücadelesi ve çatı madır. Bu mücadele ve çatı ma, toplumda sürekli
bir istikrarsızlık olu maması için kaçınılmaz bir süreçtir. Yani iktidar
mücadelesi belli bir
düzen ve denge çerçevesinde ilerlemek
zorundadır. Aksi takdirde mücadele verilecek bir iktidar kalmayabilir.
3.
Politikanın sadece bir “çatı ma” de il, aynı zamanda bir “uzla ma”
oldu u unutulmamalıdır. Toplumdaki farklı çıkar gruplarının iktidara
ili kin isteklerinin denge zemininde uzla tırılması görevi de politikaya
aittir.
1.2. Politik Pazarlama Kavramı
1.2.1. Politik Pazarlamanın Tanımı
Teknoloji alanında önemli geli melerin ya anmasına ba lı olarak
toplumdaki insanların ki isel ihtiyaçları da de i mektedir. Ya anan de i iklikler
sadece teknoloji alanıyla sınırlı kalmayıp, sosyal ve siyasal bilimlerde de kendini
göstermektedir. Bu de i iklilerin sonucu olarak pazarlama uygulamalarında da
geli meler ya anmaktadır. Geçmi ten beri bilinen pazarlama anlayı ında akla
sadece bir mal veya hizmet gelirken imdilerde bu tanım geni lemi tir. Çünkü
mal veya hizmet dı ında siyasi partilerin, örgütlerin, ideolojilerin ve hatta ki ilerin
pazarlanabilme olana ı vardır. Nitekim 1960’lı yılların pazarlama tanımında
sadece mal ve hizmetlerin pazarlanması söz konusu iken, sonraki dönemlerdeki
tanımlarda dü üncelerin de pazarlanabilece inden söz edilmektedir (Gegez,
1990, ss.39).
Toplum içerisinde belli bir konuma gelebilmek için sosyal kurumlardan bir
ço u pazarlamanın ilke ve eylemlerini kullanmayı tercih etmektedirler. Bunun
nedeni kendi fikirlerini topluma kabul ettirmek için uzun vadede ve sürekli olarak
5
toplumu ikna etme durumunda olmalarıdır. E er iknanın süreklilik özelli i yoksa
ki i, kurum veya örgütün fikri belli bir süreçten sonra toplum tarafından
reddedilecek duruma gelecektir. Günümüzde siyasi partilerin çalı malarını bu
çerçevede dü ünebilmek mümkündür. Siyasi partilerin, seçmenlerin tercihlerini
etkilemek ve kendi lehlerine çekebilmek için seçim dönemlerinde yapmı
oldukları faaliyetler pazarlama uygulamalarıyla yakından ilgilidir (Akdo an ve
Tan, 1999, ss.34).
Politik pazarlama, aday ve partilerin gereksinimlerinin belirlenmesiyle
ba lar. Bu gereksinimlerin kar ılanmasına yönelik çözümler geli tirilip çe itli
kampanya ve stratejilerle seçmenlere sunulur ve kar ılı ında seçmenlerin
deste i elde edilmeye çalı ılır. Kazanılan oyların kar ılı ında adaylar ve partiler,
oy sahiplerinin memnuniyetini ve daha sonraki dönemlere ili kin desteklerini
sürekli kılabilmek için gerekli ileti ime devam ederler.
Politik ya amdaki parti, aday ve liderlerin tüm çabası kendilerini ve
programlarını bir ürün olarak biçimlendirip, bu ürünü seçmene tercih ettirmektir.
Bunun için hedef seçmenlere yönelik ileti im araçları kullanılmaktadır. Bu
çabalar politik ya amdaki pazarlama çabalarıdır (Bayraktaro lu, 2002, ss.58).
Politik pazarlama bir adayın potansiyel seçmenlerine uygunlu unu
sa lamak, adayı en yüksek sayıdaki seçmen kitlesinin ve bu kitledeki her bir
seçmenin tanımasını sa lamak, rakiplerle ve muhalefetle farkını yaratmak ve
minimum araçla, bir kampanyayı kazanmak için gerekli olan oy sayısını elde
etmek amacıyla kullanılan tekniklerin tümüdür (Bongrad, 1991, ss.17).
Politik pazarlama en basit tanımıyla; partinin belirledi i amaç ve hedefler
do rultusunda , modern pazarlama tekniklerinin kullanılmasıdır. Siyasilerin
seçim
dönemlerinde
parti
politikalarını,
ideolojilerini
ve
dü üncelerini
pazarlayabilmek için yaptıkları bir dizi eylemdir de denilebilir. Bu pazarlama
anlayı ının varlık nedeni, toplumun ihtiyaç, istek, arzu ve beklentilerini
kar ılamaktır. Politik kampanyalarda pazarlama tekniklerinin kullanılmasının
nedeni üç ana maddede özetlenebilir (Leiss, 1990, ss.348):
6
1.
Bu gibi tekniklerin geni
bir kitle tarafından kabul görmü
ve
kullanılan, denenmi teknikler olması.
2.
Her zaman çok para harcayan adayın seçimleri kazanamaması.
3.
Bu
tip
ara tırmalarla
politikacıların
seçmenlere
daha
iyi
odaklanması ve daha iyi cevap verebilmesi.
Politik
pazarlamada
partilerin
amaçlarına
eri ebilmesi,
rakipleri
kar ısında üstünlük sa layabilmesi, gelecekte varlıklarını devam ettirebilmesi ve
seçmenlerin zihninde kalıcı bir yer edinebilmesi için etkili bir tanıtıma ihtiyaçları
vardır. Bu nedenle politik pazarlama sadece seçim zamanları de il, politik
partinin ömrü boyunca gerekli olan çalı malar olarak görülmelidir (Kurtuldu ve
Kırkbir, 2005, ss.58).
Philip Kotler politik pazarlama kavramını
u
ekilde tanımlamaktadır:
“Adayların kendilerini seçmen pazarına koyarak, seçmen satın alımını yani oy
potansiyelini maksimize etmek için, modern pazarlama tekniklerinden özellikle
pazarlama ara tırmalarının ve ticari reklamcılı ın kullanıldı ı pazarlama
faaliyetleridir” . Gary Mouser ise, siyasal kampanyaları, pazarlama disiplini
içinde farklı bir yakla ımla de erlendirmi tir. Bu yakla ıma göre “pazarlamayı
kitle davranı larını etkilemek için yönetimsel bir teknikler bütünü olarak”
tanımlayarak, pazarlamanın iki temel karar alma alanı oldu unu kabul etmi tir.
Bu karar alanları, ikna edici ileti im, ürün tasarımı ve da ıtımında tüketici
davranı kalıplarına uygunlu u sa lama kararlarıdır (Karakaya, 2000, ss.48).
1.2.2. Politik Pazarlamanın Geli imi
Modern anlamda siyasi partilerin ortaya çıkı ı 19. yy. Avrupa ve
Amerika’sına rastlamaktadır. Ortaça
boyunca etkili olan, Monar ik ve
Aristokratik devlet yönetimi biçimleri, Aydınlanma, Amerikan Ba ımsızlık Sava ı
ve Fransız Devrimi ile yava yava yıkılmaya ba lamı ve yerini, seçime dayalı
temsili demokrasiye bırakmı tır. Temsili demokrasilerde, tüccarlar, toprak
sahipleri ve i adamlarından olu an muhafazakar ve liberal partiler etkinken, bu
7
yapıya 19. yy.’ nin ikinci yarısından sonra emekçileri temsil eden ve örgütleyen
partilerde katılmı tır. Politik e ilimlerin yeni yeni yerle meye ba ladı ı o
dönemde, bugüne oranla daha homojen bir yapıya sahip olan seçmen kitlesini
etkileme çalı maları daha basit ve kolay olmu tur. Bunun bir di er sebebi ise,
partilerle seçmenin fiziksel olarak daha küçük ve yakın durumda bulunmasıdır.
Bu da birebir ili kilerin daha yo un ve etkili olmasına olanak tanımı
ve
sonuçları do rudan etkilemi tir. Siyasetçilerin yalnızca propaganda faaliyetleri,
seçim sonuçlarında ba arıyı yakalamalarını sa lamı tır (a.g.e., ss.47).
Pazarlama tekniklerinin politik amaçlar için kullanımı tarih içinde yava
geli mi tir. Parti liderleri ve politikacılar fonksiyonlarının kısıtlayıcısı olarak
gördükleri bu yenilikleri ö renmek zorundaydılar. Onların yetenekleri sözden
çok icraatla ilgiliydi. Politikacılar, bütün bu direnmelere ve hor görmelere
ra men yirminci yüzyılın ba ından itibaren kitlelerin etkilenebilmesi için
reklamların
ikna
gücünün
kullanılması
gerekti ini
anlamı lardır
(O’Shaughnessy, 1990, ss.38).
Geleneksel pazarlamadaki promosyon yakla ımının politik pazarlamaya
giri iyle beraber, seçim kampanyaları daha da renkli bir hal almı tır.
Politik pazarlama kavramı, bilimsel biçimde ilk olarak Amerika Birle ik
Devletleri’nde kullanılmaya ba lanmı tır. Politik pazarlamanın geli iminin
kitlesel seçimler ve medyadaki geli melere paralel olarak gerçekle ti i
söylenebilir. lk olarak ABD’ de geli mi olmasının nedeni, ba kanlık sistemi,
bakanlıklar için düzenlenen geleneksel seçimler ve modern medyanın geli mesi
olarak görülebilir (Harris, 2001, ss.35-36).
Politik alandaki rekabetin yo unla ması, politik pazarlamadaki geli meleri
de zorunlu kılmı tır. Ayakta kalabilmek ve seçmenin be enisini kazanabilmek,
ona en etkili vasıtayla ula maya ba lıdır. Seçmeni tanıma ihtiyacı, daha yakın
ili kilere girmeyi gerektirir. Bu ili kiyi de pazarlama teknikleri sa lamaktadır .
Politik pazarlamanın bir alt elemanı olan reklamın televizyonda yer
almaya ba laması, 1960 yılında gerçekle ebilmi tir. Bu yılda gerçekle tirilen
8
Amerikan ba kanlık seçimlerinde, John F. Kennedy ve rakibi Richard Nixon
arasındaki ünlü televizyon düellosu ile politik pazarlamada güçlü bir araç olan
siyasal reklamlar, medya araçlarında yer almaya ba lamı tır (Sezgin vd., 1991,
ss.106). 1960 yılındaki Amerikan ba kanlık seçimlerine birkaç gün kala, ba kan
adayları
Richard
Nixon
ve
John
F.
Kennedy,
televizyonda
tartı ma
programlarına katılmı lar ve bu yöntemle seçmenleri ikna etme çabasına
girmi lerdir. Bu program, o günün dünyasında, siyasal reklamcılık açısından bir
gövde gösterisine dönü mü tür. Kennedy, bu programda iyi bir performans
göstermi
ve
program,
seçim
sonucunda
Kennedy’nin
rakibi
Nixon’u
geçmesinde önemli bir katkı sa lamı tır (Gürbüz ve nal, 2004, ss.17).
Türkiye’ de çok partili seçim sistemine geçilmesinden itibaren politik
promosyon araçları kullanılmaya ba lanmı tır. Promosyonun yo un olarak
kullanıldı ına örnek olarak Adnan Menderes’in radyo konu maları, “Yeter Söz
Milletindir” sloganı ve o zamana göre bir teknoloji harikası olarak görülebilecek
afi
ve el ilanları gibi araçlar gösterilebilir. 1980’li yıllarda yapılan seçimlerle
birlikte,
siyasal
promosyon
araçları
daha
yo un
olarak
kullanılmaya
ba lanmı tır. Türkiye’deki siyasal çevreler tarafından siyasal ileti imin öneminin
anla ılmasıyla birlikte, bu yöntemleri uygulayan siyasal danı manlar ve
pazarlama irketleri ortaya çıkmı tır. Bu irketler ve danı manlar, 6 Kasım 1983
ve 29 Kasım 1987 Türkiye Milletvekili Genel Seçimleri kampanyalarında çe itli
siyasal partilere ve adaylara hizmet sunmu lardır. Özellikle, 20 Ekim 1991
Milletvekili Genel Seçimleri sırasında yürütülen seçim kampanyaları tam olarak,
bu tür profesyonel irketlerin gözetim ve denetiminde sürdürülmü tür. Siyasal
ileti imin önemini anlayan partiler ve liderleri, bu tarihten itibaren seçim
kampanyalarını siyasal ileti im uzmanlarının yardımıyla ve ilgili promosyon
araçlarından büyük ölçüde yararlanarak gerçekle tirmeye ba lamı lardır (a.g.e.,
ss.14).
1.2.3. Politik Pazarlamanın Özellikleri
Politik pazarlama, her ki i ve kurumu etkilemekte ve herhangi bir
kurumun veya adayın ba arılı olması konusunda çok önemli bir görev
9
üstlenmektedir (0’Cass, 2001, ss.1003). Politik pazarlamanın genellikle, politik
pazarlama sürecini ve örgütsel bile imleri ihmal etti i, siyasal varlıklar – partiler
ve adaylar – ve seçmenler arasındaki ileti im süreci ile daha çok ba lantılı
oldu u gözükmektedir (Baines ve Lewis, 2002, ss.6).
Politik pazarlamanın; seçim dönemleri ve sonrasında kesintisiz olarak,
siyasi parti, siyasi aday ve/veya fikrin potansiyel seçmen kitlesine uygunlu unu
sa lamak, en geni alanda kamuya tanıtılmasını sa lamak, kamunun ihtiyaçları
ve taleplerinden hareketle kamu yararına proje ve hizmetlerin üretilmesi,
rakiplerden farkların ortaya konması ve parti veya aday için en geni ve istikrarlı
seçmen deste inin sa lanması için bir program dahilinde gerçekle tirilen
faaliyetler bütünü oldu u göz önünde bulundurulursa, özellikleri de a a ıdaki
gibi sıralanabilir (Attilla, 1997, ss.16):
1.
Politik pazarlama kesintisiz bir pazarlama süreci ve faaliyetidir.
2.
Politik pazarlamanın konusu siyasi parti, siyasi aday veya taraftar
bulunması
istenen
bir
çerçeveye
iktidarların
fikrin/ideolojinin
(hükümetlerin)
pazarlanmasıdır.
pazarlanması
da
Bu
dahil
edilebilir.
3.
Politik pazarlama; pazarladı ı ürünle (parti, aday, fikir), mü terisinin
(seçmen, kamu) ortak bir payda ve yarar çevresinde bulu masını
sa lar.
4.
Politik pazarlama; parti, aday veya fikrin en geni kamusal alanda
tanınması ve destek bulması için çaba harcar.
5.
Politik pazarlamanın sorumluluk alanları seçim dönemleriyle sınırlı
kalmaz, seçim sonrası da devam eder.
Ticari pazarlamanın en önemli altı terimi – ürün, pazar, tüketici, farklılık,
satı
ve kar - politik alanda kısaca analiz edildi inde, politik pazarlamanın
a a ıdaki özelliklerine de ula mı oluyoruz (Bongrad, 1991, ss.18):
Ürün: Politik pazarlamada ba arılı olması istenen ürün üç ö eden olu ur.
Adayın fikirleri, ba lantıları ve adayın kendisi. Söz konusu olan bir global
10
imaj, “ki iler-fikirler”dir, ürün ücretsizdir, ancak yapılacak seçim herkesin
ortak gelece ini ilgilendirmektedir.
Pazar: Politika alanında gerçek bir pazar yoktur, yalnızca “bir seçmen alıcı
kitlesinden” söz edilebilir. Objektif ve somut bir talep yoktur, oy verme
ya ındaki vatanda lar vardır. Adayın savundu u fikirlere ba lı olan politik
pazarlama, mü terileri “nitelendirmeye” ve “nicelendirmeye” izin verir.
Politik pazarlama, ilgili seçmenin beklentilerine en iyi cevap verecek aday
profilini tanımlamaya da olanak sa lar.
Tüketici: Politik pazarlama için tüketici her eyden önce bir vatanda tır ve
dikkatini çekip ilgi uyandırmak için ona, kendisinin, ailesinin, kentinin ya da
ülkesinin gelece ini ilgilendirecek bilgiler sunmak gerekir.
Fark yaratmak: Fark yaratmak, rekabet kar ısında bir “artı” yaratmaktır.
Politik pazarlamada, fikirler ve insanlar arasında ikili bir rekabet olgusu
vardır. Fikirlerin birbirlerine olan üstünlüklerini göstermek güçtür. Daha çok,
bir
ki inin
sa lamlı ıyla,
bir
ileti im
kendi
tarzıyla,
ki isel
kampanyasının
ileti im
gücüyle
organizasyonu
farklılık
ve
yaratabilme
kapasitelerine ba lıdır.
Satı : Politik pazarlamanın i levi bir ki inin bilgisini ve fikirlerini organize
etmek, öhretini olu turmak, ölçmek ve son tahlilde aday lehine bir kabul
olgusu ba latmaktır.
Kazanç: Politik etkinlikten do an ortak kazancı, önceden nicelendirmek
mümkün de ildir. Adayın kendisi için kazanç, seçilmesi ve böylelikle politik
pazarlamada direkt bir kazanç sa lamasıdır.
11
1.2.4. Politik Pazarlamanın Amaçları
Siyasal ürün ile ticari ürünün pazarlamaları arasında benzerlikler
bulunmaktadır. Siyasetin sundu u ürün soyut olmakla beraber gelece e yönelik
verilen sözler veya uzun dönemli tatmin sa layan de erli sayılabilecek nesneler
olabilmektedir. Pazarlama esnasında kullanılan metodlarda bilgi açık ve net bir
ekilde de il çeli kili ve karma ık bir halde yer almaktadır. Bir partinin
pazarlama amacı, ülke idaresinde o partinin yeterlili ine olan güveni
yansıtmalıdır.
Ancak partinin sundu u ürünler seçmende ço unlukla ku ku
uyandırmakta ve bu nedenle de partiler bu ku kuları da ıtacak siyaset izlemek
zorunda kalmaktadırlar. Partiler, seçmenlerin partileriyle ilgili risk algılamalarını
da ıtmak durumundadırlar (Gürbüz ve nal, 2004, ss.24).
Politik pazarlamada aktörler, parti üyelerini ve parti yöneticilerini i aret
eder. Politik pazarlamada hedef ise, devleti biçimlendiren bu aktörlerin rolünü
ele geçirmeye çalı maktır. Bu nedenle seçmenler politik pazarlamanın
ürünlerinden yararlanan ve hizmeti satın alıcılar olarak görülebilecek olan grubu
olu turur. (a.g.e., ss.25). Politik pazarlama, seçimlerde bir partinin ba arılı
olmasını amaçlamaktadır. Ve genellikle, seçimlerde seçmenin oy tercihini
etkileme üzerine biçimlendirilmektedir (Butler ve Collins, 1994, ss.19).
Politik pazarlama, siyasal pazarlamacıların amaçlarını gerçekle tirmeye
yönelik olarak, parti ve seçmenler arasında faydalı de i im ili kilerinin
olu turulması
ve
sürdürülmesi
için
dizayn
edilmi
siyasal
ve
seçim
programlarının analizini, planlanmasını, uygulanmasını ve kontrolünü amaçlar
(O’cass, 2001, ss.1004).
Pazarlama politikasında amaç, bir adayı di er adaylardan farklı kılarak
fikirlerini seçmenlerin gözünde de erli göstermek, ba arılı bir duyarla tırma
sonrasında, bireylerin dü ünce, tavır ve alı kanlık biçimlerinde de i iklik
yaratarak ortak bir çıkar sa lamaktır (Bongrad, 1991, ss.17). Politikanın
pazarlamada uygulanma hedefi; seçim kampanyalarının ba langıcından seçim
dönemine kadar olan dönemde hedef kitlenin aklında kalabilmek ve dikkatini
12
kazanabilmektir. Politik pazarlamanın birincil amacı, seçimlerden sonra bile
hedef kitlenin dikkatinin devamlılı ının sa lanmasıdır (Attilla, 1997, ss.47).
Seçim kampanyalarında kesin amaç, seçimi kazanmaktır. Kazanmak için
u temel sorulara cevap bulmak gerekir (Akat, 1993, ss.97);
1.
Hangi seçim bölgelerine kesin gözüyle bakılabilir ?
2.
Kimler ikna edilebilir ?
3.
Hangi
gruplardan
tamamen
ümitsiz
(oy
vermeyen)
olarak
bahsedilebilir ?
4.
Bizi destekleyebilecek “muhtemel seçmenlere” nasıl ula ılabilir ?
5.
Ne tür “slogan ve vaatler” etkin olabilir ?
Politik pazarlamanın amaçları yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde öyle
sıralanabilir (Attilla, 1997, ss.47);
1.
Politik örgütü, adayı ve fikirlerini en geni
seçmen kitlesine
tanıtmak,
2.
Politik örgütün, adayın veya fikrin en geni alanda kabul ve destek
görmesini sa lamak,
3.
Politik partinin veya adayın rakiplerinden farkını ortaya koymak,
4.
Seçimlerden en fazla oy alarak çıkmak, yani seçimlerle ilgili
belirlenen pazarlama hedeflerine ula mak,
5.
Sa lanan bu deste in süreklili ini sa lamak,
6.
Seçmen deste ini artırmak.
Aslında politik pazarlamanın ana amacı, partinin varolu
amaçlarının
yerine getirilmesidir. Ancak, bu amaç her zaman en yüksek oy sayısına sahip
olup iktidar olmak olmayabilir. Burada amaç üç farklı ekilde olabilir (Topuz,
1991, ss.179);
1.
Parti veya adayın dü ünce ve görü lerini duyurmak,
2.
Seçimi
kazanmasa
bile
iyi
oranda
oy
toplayarak
gücünü
kanıtlamak, di er adaylarla pazarlık yapacak konuma gelmek,
3.
Ço unlu un oylarını alarak iktidar olmak.
13
1.2.5. Politik Pazarlamanın Di er Pazarlama Türlerinden Farkları
Pazarlama kelimesi tek ba ına genellikle ticari pazarlama olarak
algılanmaktadır.
Ancak pazarlama bilimi sadece kar amaçlı alanlarda
uygulanıp, kar amaçsız kurulu larda uygulanmayacak kadar dar kapsamlı
de ildir.
Günümüz
ko ullarında
pazarlama
uygulamaları,
kar
amaçlı
organizasyonlardan kar amaçsız kurum ve kurulu lara transfer edilen bir süreç
olarak görülmektedir. (Gürbüz ve nal, 2004, ss.50).
Politik ya amda partiler, adaylar, liderler, kendilerini, programlarını bir
ürün olarak ekillendirip seçmenin bu ürünü tercih etmesi için çalı maktadır.
Ürünün tercih edilmesi kar ılı ında da oy istemektedirler. Bunun için hedef
seçmenlere yönelik ileti im araçları kullanılmaktadır. Bu çabalar politik
ya amdaki pazarlama çalı malarıdır (Bayraktaro lu, 2002, ss.58). Pazarlama
teorisinin
politikaya
uygulanması
sürecinde
“tüketici”
kavramının
yerini
“seçmen”, “mü teri” kavramının yerini ise “taraftar” almaktadır.
Tüketici tamamen kendi çıkarına göre tercihini kullanırken, bir seçmen oy
verirken sadece kendi çıkarını de il ba kalarının, örne in toplumun, ülkenin ya
da devletin çıkarını dü ünerek de tercihini yapabilir.
Politik pazarlama ile ticari pazarlama arasında belirli farklılıklar oldu una
dair iddiaları Kotler u ekilde yorumlamı tır: (Tan, 1998, ss.10)
1.
Herhangi bir ticari ürün, örne in, bir kutu fasulye veya bir ton çelik
özellikleri açısından zamanın herhangi bir anında aynıdır. Fakat,
di er yandan politik adaylar de i kendirler. Çünkü politik adaylar
sözlerinden dönebilirler.
2.
Ticari ürünler normalde tüketicinin arzu etti i herhangi bir anda
alım için hazırdır. Fakat politik ürünler birkaç yılda bir satı
için
piyasaya sürülür.
3.
Ticari bir ürün veya hizmet alan bir tüketici genellikle bir zaman
sürecinde ki isel çıkarlar bekler. Birçok seçmen ise oy kullandıktan
sonra ki isel bir çıkar ummayı beklemez.
14
4.
Ticari ürün ve hizmetler üzerinde satı ları artırmak için katı
pazarlama taktikleri uygulandı ı halde, politik alanda seçmenlere
yönelik katı pazarlama taktiklerinin uygulanması seçmen üzerinde
olumsuz etki bırakabilir. Yüksek vergi uygulamasını programına
alan bir aday bunu katı satı reklamlarıyla seçmene benimsetmeye
çalı ırsa büyük bir riski üzerine almı olur.
5.
Bir firma yaptı ı yatırımın kar ılı ında iyi bir gelir getiren pazar
payını
elde
edebilirse
ba arılıdır,
politik
aday
ise
oyların
ço unlu unu aldı ı takdirde ba arılıdır.
6.
Ticari ürün ile politik adayın amaç ve hedefleri farklıdır. Ticari ürün
karı gözler. Politik aday ise gücü hedefler. Ticari ürün firması
tatminkar mü teriler olu turarak daha fazla karı güvence altına
almaya çalı ır. Politik aday ise, tatminkar vatanda lar olu turarak
daha fazla gücü güvence altına almak için açık bir çalı ma
yapmaz.
Tüketici bir mal veya hizmet satın alırken bir bedel öder ve alım amacı
sadece kendi çıkarıdır. Seçmen ise tercihini yaparken sadece kendi çıkarını
de il toplumun veya devletin çıkarını dü ünecek
ekilde tercih yapabilir.
Tüketicinin satın alma eylemi sırasında ödeyece i bedel belli iken, siyasi
tercihlerin bedelini tahmin etmek zordur. Bununla beraber, mal ve hizmet
pazarlaması ile politika pazarlaması arasındaki farklılıklar a a ıdaki gibi
sıralanabilir ( slamo lu, 2002, ss.34-35):
1. Seçmenler aynı günde oy kullandıklarından, gerçek anlamda satın
alma kararı verip vermedikleri ku kuludur.
2. Mal ve hizmet satın almalarında satın almanın maliyeti ve riski
hesaplanabilir. Politik pazarlamada ise hesaplanamaz.
3. Mal ve marka tercihlerinde ürünü satın almadan önce, denemek
mümkündür. Politik pazarlamada ise böyle bir olanak yoktur.
4. Mal ve hizmet satın almalarında satın alma kararları oldukça
bireyseldir. Halbuki politik pazarlamada böyle bir olanak yoktur.
5. Politik ürünün tercihi ideolojik olabilirken, mal ve hizmetlerde daha
çok akılcıdır.
15
6. Mal
ve
hizmetlerde
reklamın
etkisi
ölçülebilirken,
politik
pazarlamada böyle bir ölçümün yapılabilece ini gösteren herhangi
bir kanıt yoktur.
7. Mal ve hizmet tercihlerinde tüketicinin sahip oldu u bilgi düzeyi
siyasi tercihlerdeki seçmen bilgisinden daha çok ve niteliklidir.
8. Bir mal veya markanın performansı bireye göredir. Halbuki siyasal
partinin performansı çıkar gruplarına göre farklıdır. Ayrıca siyasi
ürünün kalitesini de erlendirmek son derece zordur.
1. 3. Politik Pazarlamanin Bile enleri
Politik pazarlama da tıpkı ticari pazarlama gibi dört bile enden olu ur. Bu
bile enler ürün, fiyat, tutundurma ve da ıtımdır. Bu dört de i kenden siyasi
partinin ideolojisi ve amaçlarına ba lı olarak, hedef seçmen kitlesinin özellikleri
de göz önünde bulundurularak bir karma olu turulmaya çalı ılır. Burada asıl
amaç oy potansiyelini artırmaktır.
1. 3.1. Politik Pazarlamada Ürün
Ticari pazarlamada ürün bir ihtiyaç yaratmak veya bir ihtiyacı kar ılamak
amacıyla piyasaya sürülür, mal veya hizmet olarak tanımlanır. Politik
pazarlamada ise, ürün denildi inde lider, siyasi parti, parti programı, parti
adayları ve lideri, partinin yapısı ve ideolojisi gibi konular gündeme gelir. Nasıl
mal veya hizmet satın alan tüketici grupları farklı faydaları göz önünde
bulunduruyorlarsa her bir seçmen de siyasal ürünün farklı özelliklerine önem
verebilir. Bu nedenle siyasi parti lideri, ürünün seçmenler üzerinde etkili
olabilecek özelliklerini ara tırmalı, tespit etmeli ve buna göre parti programlarına
yön vermelidir.
Pazarlama programlarının hazırlanmasına ürün planlaması ile ba lanır.
Ürünün stratejik bir karar de i keni olarak önemi, bir siyasi partinin tüm
pazarlama faaliyetlerinin esasını olu turmasıdır. Ürün; fiyat, tutundurma ve
16
da ıtım kararlarının ekillendirilmesine dayanır. Bir ba ka de i le, planlama ve
geli tirme programının çıktısı olan ürün, di er pazarlama programlarının
girdisini olu turur (Pınar, 1970, ss.49).
Siyasi partiler kamuoyunun istek ve ihtiyaçlarını kar ılamaya çalı ırlar.
Parti önce kamuoyu ara tırmalarıyla seçmenlerin istek ve ihtiyaçlarını tespit
eder. Daha sonra bu istek ve ihtiyaçları kar ılayacak ürün yani fikir geli tirilir. Bir
ürün kamuoyunun ihtiyaçlarını kar ılamaya yönelik çözümler sunmuyorsa kabul
görmesi de mümkün olmaz. Bir siyasi partinin ba arısı her
eyden önce
fikirlerinin kamuoyu tarafından kabul görmesine ba lıdır. Politik pazarlamadaki
ürün kavramı; lider, parti programı ve adaylardan olu ur.
1.3.1.1. Siyasi Partinin Lideri
Adayın siyasette ba arılı olabilmesi için önünde izlemesi gereken belirli
bir süreç vardır. Öncelikle partisinde itibar kazanmalı, siyasal bir stil
geli tirmelidir. Aday bu süreçte örgüt üyelerinin görünen isteklerini ara tırarak
ö renebilecektir. kinci olarak en yakın seçimde aday oldu unu sergilemeli ve
parti yöneticileri ve yardımlarını aldı ı gruplarla samimiyet kurmalıdır. Üçüncü
olarak ön seçimi kazanırsa, genel seçime gidecektir. Kampanya stratejisi,
reklam, görünüm ve kaynak sa lanması konularında önemli kararlar alacaktır.
Seçmen analizleri, hedefleri seçme, kaynakları da ıtma ve maksimum etki için
zamanlama sorunlarıyla kar ıla acaktır. Dördüncü a amada, e er aday
seçilirse, yeniden seçilecek
ekilde görevinin gereklerini uygulamalıdır.
Kullandı ı
aldı ı
konu ma
sanatı,
konum,
içinde
yer
aldı ı
siyasal
organizasyonun bir fonksiyonu olacaktır. Aday her a amada, pazarın
gereksinimlerini, algılarını ve tercihlerini iyi anlamalıdır. Aday, tüketici
davranı ının güvenilir ve geçerli modellerini içselle tirmeli, benimsemeli ve
siyasal pazara aynen uygulamalıdır (Kotler, 1975, ss.768).
Liderlik, yönetim bilimlerinde en çok ara tırılan konulardan birisi olmasına
kar ın lideri lider yapan nedir sorusuna herkesçe kabul görmü
bir cevap
17
vermek mümkün de ildir. Yine de liderli in özelliklerinden bazılarını a a ıdaki
gibi sıralanabilir ( slamo lu, 2002, ss.117):
1. Lider me ru otorite gücüne sahip olmalıdır.
2. Lider ekibini cesaretlendirip yönlendirebilmelidir.
3. Lider güven duyulan ki idir.
4. Lider geni bir öngörü yetene ine sahip gerçekçi bir ki idir.
5. Lider dürüst ve adildir.
6. Lider kendisini izletir ve ba kalarından yararlanmasını bilir.
7. Lider birle tiricidir.
8. Lider de i imcidir.
1.3.1.2. Siyasi Partinin Programı
Bir siyasi parti programı, partiyi di er partilerden ayıran ve iktidara
gelindi i zaman seçmen yararına yapılması planlanan eylemleri bütün
ayrıntılarıyla gösteren programlar bütünüdür. Bu programın partinin ideolojisi ve
imajıyla tutarlı olması gerekmektedir. Aksi takdirde seçmenin partiye güvensizlik
duymasına neden olur. Toplumların e itim düzeyleri arttıkça tercih yaparken
partinin programını gözden geçirme ihtimalleri de artar. Bu nedenle, parti
programı önemli bir referans kayna ı olarak görülebilir ( slamo lu, 2002,
ss.123).
Program yapma, kolay olmayan bir faaliyettir ve zorlu u toplumun
yapısının karma ıklı ından, toplumu meydana getiren kategorilerin amaç ve
dileklerinin çatı masından ileri gelmektedir. Ço u kez yapılacak i leri siyasi parti
tayin etmek, kamuoyuna sunmak, ikna etmek, sonra da uygulamaya geçirmek
zorunda kalmaktadır. Ülkenin bazı sorunlarına öncelik tanınması, iktisadi
kalkınmada belirli bir modeli benimsemesi, tercihler yapması, toplumsal ya da
kültürel alanda belirli sorunlara öncelik tanıması ya da tanımaması, ülkenin
dünya düzeyindeki ili kilerini belli bir felsefe ve çerçeve içinde ayarlaması,
ülkenin imkanlarıyla siyasi parti görü ü arasında asgari bir uyum sa lanması,
siyasi partinin programının ve bu programın uygulanmasının ö elerini olu turur.
18
Görüldü ü üzere program yapmak ve programı gerçekle tirmek, günlük
politikanın ötesinde ülkenin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısının
uzun dönemde de i mesinde vazgeçilmezdir.
Siyasi partiler, program yapma, kar ıt programları ele tirme, yeni
programlar ortaya koyma faaliyetlerinde kamuoyunun e itilmesi siyasal
bakımdan biçimlenmesine yol açmakta, seçmenlerin gerek iktidar gerekse
muhalefet partileri kar ısında daha uyanık tutum içerisinde olmasına imkan
vermektedir. Toplumun siyasal e itimi bakımından, partilerin programlarla
ortaya çıkmaları, seçmene tercih hakkı vermeleri, geleneksel toplumdan
modern topluma geçi te önemli bir ilerleme olu turmaktadır (Çiftlikçi, 1996,
ss.130).
Siyasi parti programının ta ıması gereken bazı özellikler a a ıda
sıralanmı tır ( slamo lu, 2002, ss.125-126):
1. Parti programı milli olmalıdır.
2. Siyasi partinin felsefesi, ideolojisi ve kimli i ile tutarlı olmalıdır.
3. Ülke sorunlarını, bunların öncelik sırasını dikkate almalıdır.
4. Çözüm önerileri ülke ve dünya gerçekleri ile uyumlu olmalıdır.
5. Kendi içinde tutarlı olmalıdır.
6. nandırıcı ve güven verici olmalıdır.
7. Partinin ürünü olmalıdır.
8. Hedefleri gerçekçi ve ula ılabilir olmalıdır.
9. Bilimsel verilere dayanmalıdır.
Parti programı, lideri, adayları ve partiyi seçmen zihninde belirli bir konuma
yükselten en önemli silah oldu u için, hazırlanması ve sunulması büyük önem
ta ır. Bu nedenle, parti programı, ülkenin stratejik konumunu geli tirecek
ipuçları vermelidir. Ekonomik anlamda, bir ülkenin stratejik konumu u soruların
cevabını gerektirir (a.g.e):
1. Ülkenin yatırım politikaları nasıl geli tirilir ?
2. Hangi endüstriyel grupların geli tirilmesi daha yararlı olur ?
19
3. Ulusal ticaret politikası nasıl olmalıdır ?
4. Ulusal makro ekonomik politikalar nasıl olmalı ve aralarındaki
dengeler nasıl kurulmalıdır ?
Bu dört soruyu herkesi ikna edecek tarzda cevaplandırmak demek, siyasi
ürünleri rasgele bir mantıkla de il, ciddi ara tırmalara ve analizlere ba lı olarak
üretmek demektir.
1.3.1.3. Siyasi Partinin Adayları
Aday, devlete, siyaset yolu ile hizmet etmeye istekli ve seçilmek için
gerekli artlara sahip olarak seçimlere katılan ki idir. Seçilme yeterlili i yasayla
önceden belirlenmi olan bazı artlara ba lıdır.
Adaylar, bir siyasi partinin kimli i, ideolojisi, imajı ve vitrini hakkında fikir
veren ürün karmalarından birisi ve belki de en önemlisidir. Bir parti için
adaylarını belirlemek büyük önem ta ır. Dolayısıyla, partinin adaylarını
belirlemesinde baz aldı ı unsurlarla, seçmenlerin baz aldıkları unsurlar her
zaman tam olarak örtü meyebilir. Böyle bir durumda partinin güçlü olarak
gördü ü aday, seçmenler tarafından benimsenmemi
olabilir. Adayların
belirlenmesinde kamuoyu yoklamaları parti için önemli bir kriter olabilir.
Kamuoyu ara tırmaları, hangi adayın hangi bölgede daha güçlü oldu unu
belirlemede yol gösterici olabilir.
Siyasi partilerin milletvekili adaylarını tespit ederken uygulayacakları
ahlaki de erler parti yöneticilerinin dünya görü lerine göre de i ir. Ancak,
parlamenter sistem uygulayan ülkelerin tecrübeleri ile belirlenen, ülkenin ve
toplumun gelece ini etkileyecek, ona yön verecek, ayrıca siyasi partinin seçim
ba arısıyla yakından ilgili olan adaylarda olması gereken özellikleri a a ıdaki
ekilde sıralamak mümkündür (Çiftlikçi, 1996, ss.37):
20
•
Aday her eyden önce demokratik sistemin üstünlü üne inanmalı,
•
Ülke meseleleri görü ülürken son derece atak ve dikkatli olmalı,
halkın aleyhine olan hiç bir eye destek vermemeli,
•
Geçmi te kendini ispatlamı olmalı,
•
Alanında uzman olmalı,
•
Politikayı bir tür zengin fantezisi olarak görmemeli,
•
Halkını tanımalı, hissiyatını bilmeli, halkını anlamalı,
•
Ülkenin problemlerini bilmeli,
•
Aile hayatına, milli ve manevi de erlere önem vermeli,
•
aibesiz, dürüstlü ü ve saygınlı ı belli localar tarafından de il de
bizzat halk tarafından tescilli olmalı,
•
Para harcayarak milletvekili olmayı hedeflememelidir. Siyasi parti
bu kriterleri esas aldı ında büyük ölçüde seçmen tarafından kabul
görebilecek adayları tespit edebilir.
Bununla beraber seçmenler adaylarda u özellikleri ararlar ( slamo lu,
2002, ss.129):
•
Ula ılabilirlik:
bulunurlar.
Seçmenler
Bunu
adaylardan
gerçekle tirebilmek
de i ik
için,
isteklerde
adaya
ula ıp
ula amayacaklarını dikkate alır, kolay ula ılabilecek adayı tercih
ederler.
•
Yöresel Tutkuluk: Yöresine hizmet götürmekle ünlenmi adaylar
tercih edilir.
•
Yardımcılık: Bireylerin ki isel sorunları ile ilgilenen adaylar, bu
ünlerini seçmenleri çekmede kullanabilirler.
•
Mütevazılık: Seçmenler kendilerinden olanı tercih ederler. O
nedenle seçmenlerle birebir ili ki kuranlar ba arılı olmaktadırlar.
•
Bilgelik: Bilgi ve deneyim i yapma ba arısının önemli bir kayna ı
oldu undan, bu özelli e dikkat ederler.
•
Geçmi teki
Ba arılar:
Seçmenlerin
geçmi teki ba arıları önemlidir.
nezdinde
adayların
21
•
Dürüstlük ve Güvenilirlik: Seçmen özü sözü bir olan insanlardan
ho lanır.
Politikaya girmeye karar veren bir aday, ba arılı olabilmek için u dört
problemi çözmelidir (Kotler, 1975, ss.766-767):
1. Politik bir organizasyona katılmalı ve tanınmalıdır. Parti içinde saygı
ve liderlik kazanacak bir politik stil geli tirmeli, bunun için de siyasi
parti organizasyonu üyelerinin ne istediklerini, hangi özellikleri
aradıklarını ortaya çıkarmalıdır.
2. Seçimlerde
partisinin
adayı
olmak
konusunda
ilgili
oldu unu
göstermelidir. Parti yöneticileri ile dostluk kurmalı ve onların deste ini
kazanmaya çalı malıdır. Ön seçimlerde ba arılı olabilmek amacıyla
da delegelerin deste ini sa layacak giri imlerde bulunmalıdır.
3. E er ön seçimleri kazanırsa, seçmenlerin oyunu alabilmek için,
kampanya stratejileriyle ilgili önemli kararlar vermelidir. Aday
seçmenlerin
analizinde,
hedeflerin
belirlenmesinde,
kullanımında maksimum etkiyi olu turacak
kaynakların
ekilde kampanyasını
yürütmeli, araçların kullanım yeri ve zamanı konusunda ayarlamalar
yapmalıdır.
4. Seçilirse kendisini yeniden seçtirecek türden icraatlar yapmalıdır.
1.3.2. Politik Pazarlamada Fiyat
Ticari amaçla piyasaya sunulan her mal ve hizmetin bir bedeli vardır, bu
bedel fiyatla ölçülür. Fiyat, bir mal veya hizmetin elde edilmesi için ödenen
bedeldir.
Tüketicilerin ihtiyaçlarının neler oldu unun, bu ihtiyaçları kar ılamak için
üretilecek malların nasıl olması gerekti inin, üretim örgütlenmesi açısından
izlenecek politika ile da ıtım kanallarının belirlenmesinde fiyat sisteminin büyük
bir fonksiyonu bulunmaktadır. Ki inin fiyatını ödemeden ticari mal ve
hizmetlerden yararlanması mümkün olmaz. Ticari mal ve hizmetlerde gerek
üretici gerekse tüketici açısından karar vermede etkili olan en önemli unsur,
22
piyasa durumu ve olu an fiyattır. Bu durum siyasi partilerin vaat ettikleri mal ve
hizmetler ya da kamusal mal ve hizmetlerde ise farklıdır. Bu malların fiyat
yoluyla de erlendirilmesini imkansız kılan
ey faydanın özel tüketime tahsis
edilememesi ve maliyetinin bireysel boyutta hesaplanamamasıdır.
Politik pazarlamada parasal olarak fiyattan ve kardan söz etmek zordur.
Ancak, ürüne ödenen fiyatlar olarak tanımlanabilecek bazı unsurlar vardır.
Politik pazarlamada fiyat; partiye üye olmak için ödenen aidatlar ve ba ı lar
olabilece i gibi, adaya veya partiye oy vermek ve parti politikalarını
desteklemek de olabilir. Partiyi veya adayı desteklemek amacıyla sandık ba ına
gitmenin maliyeti ve kampanya için yapılan ba ı lar da ödenen fiyatlar olarak
kabul edilebilir (Gürbüz ve nal, 2004, ss.63).
1.3.2.1. Fiyatlandırmanın Amaçları
Siyasi parti hedef ve amaçlarından sadece pazarlamayla ilgili kararlar
de il, ayrıca kamu gelir ve giderleriyle ilgili kararlar da etkilenir. Mantıksal olarak
siyasi parti yönetimi, kamu gelirleri ve kamu giderleriyle ilgili kararları almadan
önce bu konuda ula mak istedikleri hedefi belirlemelidir. Ancak uygulamada pek
az siyasi parti kamu gelirleri ve giderleriyle ilgili hedeflerini veya kamu maliyesi
politikalarını bilinçli ve açık olarak önceden belirler. Günümüzde siyasal iktidar,
devlet adına kamu gelirleri ve giderleri aracılı ıyla ekonomi içerisinde büyük rol
oynamakta, düzenleyici, geli tirici etkiler yaratabilmektedir. Bu etkilerin seçmen
faydasını maksimize edecek do rultuda yapılabilmesi, uygulanan politikaların
ba arısına ba lıdır. Böyle bir uygulamanın amacı enflasyona yol açmaksızın
imkanlar ölçüsünde istihdam düzeyinin yükseltilmesi, ekonomide dengenin
sa lanması,
ekonomik
kalkınmanın
gerçekle mesi,
gelir
da ılımının
düzenlenmesidir (Butler ve Collins, 1994, ss.37).
Siyasi partilerin gerek ekonomik denge ve ekonomik kalkınma ve
gerekse kaynak da ılımı açısından alacakları kararların ta ıdı ı önem söz
konusu faaliyetlerle ilgili düzenlemeler sırasında büyük özen gösterilmesini,
çözümler yaratılmasını, amaçlar arasında ortaya çıkabilecek çatı maların
23
giderilmesini veya amaçlar arasında tercihler yapılabilece inin bilincinde
olunmasını zorunlu kılmaktadır. Burada önemli olan kamu maliyesinin genel
hedefleriyle siyasi partinin tüm pazarlama karar de i kenlerinin birbirine uygun
hale getirilmesidir. Bu çerçevede, bir siyasi partinin vaatleriyle ilgili harcamaların
kar ılanmasında gelir da ılımıyla ilgili kararlarını tespit ederken ula mak istedi i
hedefleri unlardır (Çiftlikçi, 1996, ss.137-139,Tan,2002, ss.48):
1. Oyların Maksimizasyonu: Oyların maksimizasyonu, siyasi partinin ana
amacı olarak kabul edilir. Temel olarak siyasi partinin vaatleriyle ilgili
talep ve bunların giderleri hakkında bilgi sahibi oldu u veya bu
fonksiyonları tahmin edebilece i ve ayrıca her alternatif kamu maliyesi
kararından ne kadar oy sa lanaca ını belirleyebilece i varsayımına
dayanmaktadır.
2. Belirli Bir Oy Oranının Hedeflenmesi: Bazı siyasi partiler kamu
maliyesiyle ilgili kararlarında hedef olarak tatminkar bir oy oranı belirleyip
bunu ba armaya çalı ırlar. Kamu maliyesi kararları hedeflenen oy
oranını sa layacak ekilde yönlendirilerek tespit edilmektedir.
3. Uzun Vadede Oyların Maksimizasyonu: Siyasi partiler kemer sıkma ya
da acı reçete diye adlandırılan kamu maliyesi politikalarıyla kamu
gelirlerini
artıran,
kamu
harcamalarını
kısan
kararlarıyla
ülke
ekonomisinde ve seçmenlerin gelirlerinde daha sonra yarataca ı olumlu
etkiden yararlanmayı amaçlamaktadır. lk a amada seçmene daha fazla
yük getirecek olmasına ra men, uzun vadede ekonomide ve seçmende
olumlu sonuçlar olu turacak bir politika amaçlanmaktadır.
4. Kamu
Bölümlerinde
Derinli ine
Girme:
Hedeflenen
kamuoyu
bölümleri ele geçirilerek oylar maksimize edilebilir. Burada kamuoyunun
uygun
ekilde bölümlendirilmesi ve her kamuoyu bölümünün kamu
harcamalarına katılma yüklerinin uygun ekilde belirlenmesi önemlidir.
5. Cari Oyların Maksimizasyonu: Siyasi partiler fertlerin gelirlerini
artırarak, kamu harcamalarına katılım yüklerini hafifleten kamu maliyesi
kararlarıyla, ilk seçimlerde oylarını maksimize etmeyi hedefleyebilir.
Kamu hizmetlerinin bir bölümünü kısıp, buradan sa lanan fonları toplum
bireylerinin gelirlerini artıracak ekilde kullanması ya da vergi yükünün
hafifletilmesiyle seçmende olu turulan olumlu etkiden yararlanılarak oylar
24
artırılabilir. Özellikle, iktidardaki siyasi partilerin seçimlerden önce seçim
ekonomisi de denilen bu uygulamaları sıkça yaptıkları söylenebilir.
1.3.3. Politik Pazarlamada Da ıtım
Da ıtım, partinin söz ve vaatleriyle ilgili mesajlarının seçmenlere
ula tırılmasıyla ilgili tüm çabaları kapsar. Da ıtım stratejisi, adayların ki isel bir
ekilde seçmenlere yönelmede kullandı ı yöntemler ve kanallarla ilgilidir.
Politik pazarlamada da ıtım denince; siyasi ürünün yani parti liderinin,
adaylarının, politikalarının ve propagandalarının hedef seçmen kitlesine do ru
zaman, do ru yer ve do ru ekilde ula tırılması akla gelmektedir. Bu ula tırma
aracısız
ekilde do rudan seçmenlere ula mak olabilece i gibi, bir takım
aracılar kullanılarak da yapılabilir. Politika uzun soluklu bir u ra oldu undan
ve devamlılı ı gerekti inden, iki yol bir arada kullanılmalıdır. Bu iki farklı yöntem
ekil 1.1’de gösterilmektedir. Siyasi ürünün seçmenlere ula tırılmasında en
etkili olan kanal ku kusuz lider ve parti yönetimidir ( slamo lu, 2002, ss.136).
Parti Yönetimi ve Lider
Mahalli
Adaylar
Örgütler
Üyeler
Gönüllüler
Parti
Çalı maları
Propaganda
SEÇMENLER
ekil 1.1 : Da ıtım Kanalı
Kaynak: A.Hamdi
slamo lu, “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite
Yakla ımı”, (2002, ss.136)
25
Bir siyasi parti için da ıtımla ilgili kararlar iki ana kısımda ele alınabilir
(Çiftlikçi, 1996, ss.143-144):
1. Da ıtım
Kanalının
Seçimi:
Nasıl
bir
da ıtım
eklinin
uygulanaca ı, mesajların seçmene ula tırılmasında hangi tip
ve ne kadar aracı kullanılaca ıyla ilgilidir.
2. Fiziksel Da ıtım: Mesajların siyasi partiden seçmenlere akı ı,
yani mesajların gitmesi gereken yere zamanında ve minimum
masrafla ula tırılmasıdır.
Da ıtım kanalı, siyasi partinin ürünleri olan adayları, fikirleri, ideolojileri,
politikaları, ülke sorunlarına ili kin çözüm önerileri ve bütün söz ve vaatleriyle
ilgili mesajlarının siyasi partiden hedef kamuoyuna do ru akı ında izlenen
yoldur. Siyasi partiler, çe itli eylemler yaparak mesajların akı ını sa lar ya da
siyasi partiyle hedef kamuoyu arasına çe itli ki ilerle, örgütler girer ve çe itli
eylemler yaparak mesajların akı ını sa larlar. Böylece hedef kamuoyuna bir
fikrin, dü üncenin, görüntünün, mesajın ula tırılması sa lanır. Siyasi ürünler
birbiri ardına dizilmi
çe itli türde örgütlerden geçerek, sanki belli bir yol
izleyerek hedef kamuoyuna ula ırlar. Siyasi partiyle hedef kamuoyu arasında
yer alan örgütler, siyasi partinin kendi içinde olu turdu u birimler, bölümler ve
siyasi parti dı ında yer alan ileti im araçları olmak üzere iki grupta toplanabilir.
Partinin hedef pazara ula abilmesi için ileti im araçlarını rasyonel bir biçimde
kullanması gerekmektedir (Limanlılar, 1991, ss.37).
Da ıtım kanalı kararlarının iki önemli yönü vardır. Bunlardan birincisi,
siyasi partinin mesajları için seçilen kanalların, bütün di er pazarlama
kararlarını etkilemesidir. Di eri ise, bu kararların siyasi partinin kendi içindeki ve
dı ındaki örgütlerle ba lantılar kurması ve bu ba lantılar sonucunda onların
bazı isteklerine uyma gere ini de beraberinde getirmesidir. Kanal kolaylıkla
de i tirilemedi inden dolayı, da ıtım kanalı kararı, statükoyu koruma e ilimine
yol açar (Kotler, 1984, ss.171).
Da ıtım kanalları, kanal üyeleri arasındaki ili kilerin niteli ine göre
do rudan ve dolaylı olarak ikiye ayrılır (Mucuk, 1994, ss.227).
26
1.3.3.1. Do rudan (Direkt) Da ıtım
Do rudan da ıtımda siyasi parti, do rudan seçmene hitap etmekte ve
gerekli pazarlama fonksiyonlarını da kendisi yerine getirmektedir. Do rudan
da ıtımın geleneksel pazarlama anlayı ındaki ba lıca avantajlarını politik
pazarlamaya uyarlarsak, siyasi partiye sa ladı ı avantajları a a ıdaki ekilde
sıralamak mümkün olabilir (a.g.e):
•
Siyasi parti, seçmen ile yakın ili ki kurabilmesi nedeniyle
kamuoyundaki de i meleri daha iyi izleyebilme imkanına sahip
olur.
•
Siyasi parti genel olarak, geni bir hareket serbestisine sahip
olur.
•
Pazarlama faaliyetleri etkin bir biçimde kontrol edilebilir.
•
Ola anüstü
bir
pazarlama
çabası
veya
teknik
hizmet
gerekti inde siyasi parti bunları kendi örgütüyle sa layıp
sa layamayaca ını bilebilir.
Bu avantajların yanı sıra, do rudan da ıtım yüksek maliyetli bir seçimdir.
1.3.3.2. Dolaylı (Endirekt) Da ıtım
Dolaylı da ıtım, siyasi parti ile seçmen arasındaki mesaj akı ının bir
takım ticari kurulu larla sa lanmasıdır. Bu yolla, daha kısa zamanda ve daha
dü ük maliyetle daha çok sayıda seçmene ula mak mümkündür. Siyasi
ürünlerin dolaylı da ıtımında genel ve bölgesel olarak iki farklı politika yürütülür
(Mimtad,
1987,
ss.1).
Genel
politika,
siyasi
ürünlerin
seçmen
farkı
gözetmeksizin aynı mesaj ve görüntü ile tüm seçmenlere ula tırılmasıdır.
Bölgesel politika ise, ürün ve ürüne yönelik mesajların yöresel özelliklere
uyumlu hale getirilmesidir. Genel politikanın en zayıf yönü, seçmenlerin ya da
yörenin ihmal edildi i izlenimini vermesidir.
27
1.3.4. Politik Pazarlamada Tutundurma
Bir siyasi partinin iktidara gelebilmesi için, siyasi ürünleri parti felsefesi
do rultusunda, seçmenlerin arzu, istek, ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak
üretmesi yeterli de ildir. Bunların yanında bir parti, kamuoyunda tutunmasını
sa layan ürünlerin, fikirlerin ve mesajların kamuoyuna uygun zamanda, uygun
yerde ve etkin bir biçimde sunulması faaliyetlerini de yürütmelidir. Bu nedenle
politik pazarlamada tutundurma; bir siyasi partinin, bir adayın ya da liderin
kendine ya da üretti i politika ve hizmetlere ili kin bilgileri kitlelere, hedef
seçmenlere ya da bireylere istenilen biçimde ula tıran ve birçok bile enden
olu an bir haberle me sürecidir. Haberle me süreci, hem bilgilerin ilgiliden
kamuoyuna akı ını, hem de kamuoyundan gelen geri bildirimleri kapsar.
ekil
1.2.’de gösterilmektedir ( slamo lu, 2002, ss.139).
Kaynak, bilgi göndereni temsil eder. Bilgiyi gönderen, gönderi amacına
uygun olarak bilgiyi çarpıcı biçimde ifreler. Yani, söz, yazı, müzik, resim ya da
görüntüye dönü türür. Bu hale gelmi olan bilgi mesaja dönü ür. Mesaj uygun
haberle me kanalları ile kitlelere ula tırılır. Kitleler, verilen bu mesajı algılar ve
yorumlar. Yorumlamanın amaç do rultusunda olup olmadı ı kontrol edilir. E er,
arzulanan amaç gerçekle memi ise, mesaj yeniden düzenlenir.
28
Haberle meyi Etkileyenler
Fakirler
ifreleyici
Haber
Kanallar
ifre
Çözücü
KAYNAK
Parti
Lider
Aday
Edinilen
Bilgi
ALICI
Söz
Yazı
Resim
Görüntü
Gazete
Radyo
Dergi
TV
Beklentiler
Deneyimler
Alı kanlıklar
Tercihler
Bireyler
Gruplar
Geribesleme
ekil 1.2. Haberle me
Kaynak: A.Hamdi slamo lu, “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite Yakla ımı”,
(2002, ss.139)
Pazarlamada modern kampanyalarda seçmeni ikna etmekten daha fazla
önemli olan, potansiyel taraftarları belirlemek ve ileti ime geçmektir (Harris,
2001, ss.38). Parti, seçimlerde kullanaca ı yeni ürün planlarını ve etkili ileti im
tekniklerini,
pazar
bilgisi
ve
ürün
planlaması
a amalarından
sonra
belirlemektedir. leti im ve kampanya a aması genel ileti im ve resmi seçim
kampanyasının her ikisini de içermektedir. Parti toplumla olan ileti imini,
seçimlerde ba arı elde etmeye yardımcı olacak ekilde sa lamaya çalı malıdır
(Ingram ve Lees-Marshment, 2002, ss.46).
leti im tekni i açısından bir tutundurma çalı masının ba arısında hedef
seçmenlere uygun metot ve araçlarla hitap edilmesi önemli bir unsurdur. Ayrıca,
29
hedef seçmenlerin ve ihtiyaçların iyi bilinmesi ve iletilen mesajlarla yol
gösterilmesi de önemlidir. Etkili bir ileti im için belirtilen noktalara dikkat etmek
gerekir (Mucuk, 1994, ss.166):
•
Mesaj, haber alıcısı açısından dikkat çekici olmalıdır.
•
Mesaj, alıcılar tarafından de i ik yorumlanmayacak ekilde açık
seçik olmalıdır.
•
Mesaj, seçmenlerin ihtiyaçlarını, problemlerini göstermeli ve
durumlarına uygun
ekilde ihtiyaçlarını kar ılayabilece i yolları
göstermelidir.
Tüketicilerin i letmelerce yürütülen tutundurma faaliyetlerinden ne
ekilde etkilendi ini açıklamaya yönelik birçok model geli tirilmi tir. Ço unlukla
davranı
bilimlerindeki geli melerden ve o konulardaki bilgilerin i
uygulanmasından
tutundurmanın
yararlanan
bu
modellerin
en
hayatına
önemlilerinden
biri,
belli ba lı fonksiyonlarını kapsayan AIDA modelidir (Kotler,
1994, ss.602-605; Johnson ve di ., 1994, ss.54-55).
AIDA modeli, ba
harfleriyle modelin ismini olu turan tutundurma
fonksiyonlarını birbirini izleyen a amalar halinde vermektedir. Modelde
tutundurma fonksiyonları, ürün konusunda de inilen yeniliklerin benimsenme
süreci modelinin farkında olma, ilgilenme, de erleme, deneme benimseme
a amalarına paralel olarak belirlenmektedir. Söz konusu fonksiyonları veya
modelin a amalarını kısaca politik pazarlamaya uygulayacak olursak u durum
ortaya çıkar (Mc.Carthy, 1975, ss.391-392):
1. Dikkat
Çekmek
(Attention):
Siyasi
parti,
öncelikle
neler
sundu unu seçmene duyuracak, onu ürününden haberdar ederek
dikkatini çekecektir.
2. lgi Uyandırmak (Interest): Ürünün varlı ından haberdar olan
seçmenin o ürüne ilgi göstermesi sa lanacaktır.
3. stek
Uyandırmak
(Desire):
lgi
olumlu
yöne
çekilerek
de erlendirme, ürüne oy verme arzu ve iste ine dönü türülecektir
4. Harekete Geçirme (Action): Oy verme iste inin oy verme
eylemine dönü mesiyle oy verme gerçekle tirilecektir.
30
1.3.4.1. Tutundurma Karması
Pazarlama faaliyetleri ba ta olmak üzere siyasi partinin yaptı ı her ey
tutundurma etkisine sahiptir. Seçmenlerin tutumlarını partiye kar ı olumlu
biçimde yönlendirmek, mevcut oyları korumak ve artırmak için yapılan
haberle me çalı malarının bütününe birden tutundurma karması veya ileti im
karması adı verilir.
Tutundurma karması ba lıca dört faaliyet grubundan olu maktadır
(Çiftlikçi, 1996, ss.157-160, O`Shaughnessy, 1990,ss.25-29, Butler ve Collins,
1994, ss.20).
1. Ki isel Propaganda: Oy toplamak amacıyla potansiyel olarak görülen
seçmenlerle kar ılıklı konu mak, görü mek, sonuca ula maktır. Ba lıca
özellikleri unlardır:
•
Ki isel Kar ıla ma: Lider, aday ve propagandistler ile hedef seçmenler
arasında direkt ili ki kurulur.
•
Dostluk li kileri Geli tirme: ki taraf arasında sürekli bir ili ki kurarak
seçmenin siyasi partiye ba lılı ı sa lanır.
•
Dinleme ve Kar ılık Verme Zorunlulu u Olması: Seçmen oy vermese
bile dinleme zorunlulu u duyar.
•
Propagandistlerin Gerekli Bilgileri Toplaması: Siyasi partiler bu
sayede direkt olarak seçmenlerin istek ve ihtiyaçları, beklentileri
hakkında bilgi sahibi olur.
2. Reklam: Hizmetlerin, malların, fikirlerin veya
ahısların geni
kitlelere
duyurulması ve benimsetilmesi amacıyla bir ücret kar ılı ında ki isel olmayan
bir biçimde sunulmasıdır. Ba lıca özellikleri unlardır:
•
Geni kitleye yönelik olma,
•
Tekrarlanabilme ve her yana yayılabilme,
•
Anlamlı ve etkili biçimde sunulabilme,
•
Ki isel olmama.
31
3. Tanıtım ve Halkla li kiler: Televizyon, radyo ve basın yayın araçlarında
siyasi parti, partinin yöneticileri, adayları veya vaatleri hakkında yayınlanan
siyasal haber, röportaj vb. ekillerdeki tanıtıcı çalı malardır. Genellikle bir ücret
ödenmez. Ba lıca özellikleri unlardır:
•
Yüksek
Do ruluk
Derecesi:
Kamuoyunu
do rudan
ilgilendiren
yayınlardır.
•
Kitlelere
Kolayca
Ula ma:
Haber
eklinde
olması
nedeniyle
propagandistlerden ve reklamlardan ho lanmayan kimselere de ula ır.
•
Merak ve lgi Uyandırma: Bir partiyi veya vaatlerini merak ve ilgi
uyandırıcı hale getirir.
4. Oy Artırıcı Di er Çabalar: Yukarıda özetlenen faaliyet gruplarının dı ında
kalan, sürekli olarak yürütülmeyen ve devamlılı ı olmayan faaliyetlerdir. Bu
faaliyetleri, hitap etti i kitlelere göre u ekilde sınıflandırmak mümkündür:
•
Seçmenlere yönelik verilen konferans, toplantı, hediye vb.
•
Aracılara yönelik ileti im araçlarının merkezlerine düzenlenen ziyaret,
basın toplantısı vb.
•
Propagandistleri özendirmeye ve te vik etmeye yönelik çe itli maddi ve
manevi primler, e itim seminerleri vb.
32
K NC BÖLÜM
POL T K PAZARLAMADA SEÇMEN KAVRAMI VE SEÇ M
KAMPANYASI
2.1. Kamuoyu Kavramı
Kamuoyu teriminin birinci unsuru olan “ kamu “, belli bir sorunla
kar ıla mı , bu sorun etrafında toplanmı bireylerden olu an bir gruptur. Grup
içindeki ki iler sorunun çözümü hakkında çe itli görü lere sahiptirler ve soruna
bir çözüm yolu bulmak için birbirleriyle tartı maya giri irler (Herbert, 1966,
ss.46).
kinci unsuru olan “oy” sözcü ünün anlamı ise “kanaat” dır. Oy, yani
kanaat terimi ise, tartı malı bir konuda ifade edilen görü tarzları kar ılı ında
kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu’nun sözlü ünde “oy” sözcü ünün kar ılı ı iki
anlam içermektedir. Oy’ un birinci anlamı, bir toplantıya katılanların, bir sorunla
ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, yani rey’ dir. Di er anlamı ise bu
tercihi belirten i aret veya sözdür (Türkçe Sözlük, 1992, ss.97).
“Kamu” ve “oy” unsurlarının anlamlarından hareketle, kamuoyu; kamu
ya antısı ile ilgili olan tartı malı bir sorun kar ısında, bu sorunla ilgilenen
ki ilerin veya ki i gruplarının ta ıdıkları kanaatlerin anlatımlarıdır. Bu anlatımlar
hem ço unluk hem de azınlık kanaatlerini içine alır (Sezer, 1972, ss.5).
Kamuoyu, belli sorunlar çevresinde toplanmı grup veya grupların belli
sorunlar ve olaylar kar ısındaki tutumları, davranı ları, bu konuya ya da olaya
bakı ları, bu olay ya da konuda e ilimidir (Georgez, 1964, ss.11).
33
Politik pazarlamanın hedefi, pazarlama karması araçlarıyla ilgili grup ya
da gruplar içerisinde amaca uygun hakim kanaatleri olu turmaya çalı maktır.
Hakim kanaatlerin olu masında ya da kamuoyunun belirmesinde ba lıca iki
unsur rol oynamaktadır. Bunlardan birincisi ço unluk faktörü olan sayı
unsurudur. “Kamuoyu ço unlu un kanaatidir” de denilebilir.
kincisi ise,
yo unluk ya da etkinlik unsurudur. Köklü ve kesin olarak açıklanan ve
benimsenen bir görü , azınlı ın görü ü de olsa, ço unluk tarafından gev ek ve
köksüz olarak payla ılan kar ı görü e eninde sonunda üstün gelebilir. Di er
taraftan, iyi örgütlenmi ve amacına yönelmi grupların görü leri, zayıf örgütlü
veya hiç örgütlenmemi toplulukların kararsız ve de i ken e ilimleri kar ısında
daha etkili olabilirler. Buda gösterir ki; kamuoyu olayında nitelik unsuru, nicelik
unsuruna göre daha a ır basar (Kapani, 1975, ss.115).
Kamuoyunun meydana gelmesi için belirli ko ulların gerçekle mesi
gerekmektedir. Bu ko ullar unlardır (Attilla, 1997, ss.33):
•
Belli bir konuda ortaya çıkan kamuoyu, ki ilerin davranı larına etki
yapmalıdır. Bu nedenle, bu sorunun sadece bir gazeteci
yardımıyla açıklanması henüz kamuoyuna konu olması için yeterli
de ildir. Tartı malı konu kamuoyunu olu turan grup ya da grupları
yakından etkilemelidir.
•
Kamuoyunun tepkileri yazı yolu ile ifade edilebilmelidir.
•
Tartı ma konusu olan durum birçok kimse tarafından tekrar
edilebilir olmalıdır.
•
Sorun, açıkça anla ılabilmelidir.
•
Olaylara kar ı gösterilen tepki, olumlu ya da olumsuz olmak üzere
iki yönlü olmalıdır, di er bir deyi le kanaatlerin kutupla ması
gerekir.
34
2.2. Seçmen Kavramı
Geleneksel pazarlamadaki tüketicinin yerini, politik pazarlamada seçmen
almaktadır. Yani seçmen, politik pazarlamadaki tüketicidir. Politik pazarlamada
üç tür seçmen vardır. Bunlar (Limanlılar, 1991, ss.35);
•
Militanlar (Parti Yanda ları): Partiye inanan, güvenen ve parti
çalı malarında aktif olarak görev alan/almaya hazır seçmenlerdir.
•
Sempatizanlar
(Partiye
Üye
Kaydedilecekler):
Bu
ki iler
kendili inden bu noktaya gelebilecekleri gibi, partinin bir üyesinin
yakını veya dostu olması nedeniyle de bu duruma gelebilirler.
•
Herhangi
Bir
Parti
Yanda ı
Olmayanlar
(Parti
Yanda ları
Olmadıkları Halde Ba ka Seçenek Bulamayanlar): Bu tür
seçmenler, genellikle bir defalık deneyici mü terilerdir. Bazen
sessiz ço unluk, bazen yüzer-gezer oylar olarak adlandırılan bu
tür seçmenler, son ana kadar hangi partiye/ki iye oy verece ine
karar veremeyen/vermeyen ve belki de sandık ba ında oyunu
belirleyen seçmenlerdir.
Seçmen kavramından bahsedebilmek için seçmenin, a a ıdaki üç ko ulu
ta ıması gerekmektedir (Gürbüz ve nal, 2004, ss.30).
•
Seçmenin yönetilme haklarının savunulması ve parlamentoda
temsil edilme vb. gibi konularda istek ve gereksinimi bulunmalıdır.
•
Bu
istek
ve
gereksinimlerin
kar ılanması
do rultusunda
seçmenlerin kullanabilecekleri oy verme hakları bulunmalıdır.
Kullanılacak
oy,
taraflar
arasında
de i imi
sa layacaktır.
Türkiye’de oy kullanma ya sınırı 18’dir. Bu ya ı doldurmu olan
ki iler, hedef seçmen grubu içinde yer alabilirler.
•
Seçmenin her
gerekmektedir.
eyden önce oy kullanma arzusunun olması
35
2.2.1. Seçmen Davranı ları
Seçmen davranı ları iki dönemli olarak incelenebilir (Attilla, 1997, ss.65):
1. Seçim Dönemi Davranı ı (Oy Verme): Oy verme davranı ı belirli kriterlere
göre analiz edilebilir. Bunlardan en belirgin olanları üç ana ba lık altında
toplanabilir:
•
Katı Siyasal Tercihler (Fanatik): Daha çok geleneksel bir yakla ım
içeren bu davranı , “Babadan o ula” diye de tanımlanabilir. Tercih
de i melerine, tercih ettikleri partinin ba arı veya ba arısızlı ının etki
etme oranı çok dü üktür. Tercih ettikleri partiye olan ba lılık yüksektir,
tıpkı takım tutar gibi parti tutarlar. Bir süre sonra ba lılık gösteren ideoloji
veya lider de i ime u rasa bile manevi ba lılık devam edebilir.
•
Esnek Siyasal Tercihler: Siyasal partilerin program ve çalı malarına
göre de i me esnekli i gösterirler. Seçim döneminde beklentilerini
bulamadı ını
dü ündükleri
partiye
yeniden
oy
vermemeyi
tercih
edebilirler. Tercihlerdeki bu de i im genellikle benzer özellikler ta ıyan
partiler arasında olur. Ço unlukla belirli bir dünya görü ü üzerinde
temellenen seçmenin siyasal tercihleri ve siyasal tercih de i mesi de
asgari bu ölçülerde de erlendirdi i partiler arasında olur. Bu kesimin
siyasal tercihleri, partinin hakim söylemine, programına, adayın kimli ine
veya liderine göre belirlenebilir.
•
Gezen Siyasal Tercihler: Seçim döneminin son anına kadar genellikle
tercihlerinde belirli bir netle me görülmez. Siyasal tercihleri kolaylıkla
de i ebilir, ancak bu de i menin izlenebilir bir nedeni olmayabilir. Bu
seçmenler “kararsız” olarak da adlandırılabilir. En önemli özelli i,
tercihlerini belirleyen etkenlerin son derece de i ken olmasıdır. Bundan
dolayıdır ki, bu kesimin siyasal tercihlerini yönlendirebilmek için bir
strateji belirlemek oldukça güçtür.
2.
Seçim
Dönemi
Dı ındaki
Seçmen
Davranı ları:
atmosferinden uzak dönemlerde siyasal davranı lar genel olarak üç
ortaya çıkabilir:
Seçim
ekilde
36
•
Siyasetle Aktif Olarak
lgilenenler: Siyasetle her dönemde içli
dı lıdırlar. Ülkedeki siyaseti yakından takip etmekle kalmaz, ço unlukla
bir siyasi olu um içerisinde aktif olarak yer alırlar. Parti üyesi veya parti
sempatizanı olarak çalı malara katılırlar, yönlendirilirler. Resmen veya
fiilen
sorumluluk
üstlenirler.
Bir
di er
de i le,
partilerinin
veya
savundukları siyasi fikirlerin gönüllü propagandacısıdırlar.
•
Siyasetle Pasif Olarak lgilenenler: Bu tür bir siyasal davranı daha çok
kendi çerçevesini a mamaya özen gösteren bir siyasetle ilgilenme biçimi
olarak
ekillenir. Ülkedeki siyasetle ilgisiz de ildirler. Ancak, ülke
siyasetiyle olan ilgileri, siyasi dü ünce ve de erlendirmelerini kendi
çevreleriyle tartı manın daha üstüne çıkmaz. Parti üyesi olsalar bile, parti
çalı malarını takip etmek veya çalı malara aktif olarak katılmak gibi bir
çabaları yoktur.
•
Siyasetten Uzak Olanlar: Siyaset ile olan ilgileri ço u zaman sadece
seçim dönemlerinde oy verme eklindedir. Siyasi gündemi düzenli takip
etme, o konuda dü ünce olu turma gibi bir çabaları yoktur. Siyasi
de erleri ise belirli bir bütünlük ta ımaz.
2. 2. 2. Seçmen Davranı larını Etkileyen Faktörler
nsanı çe itli yönleriyle inceleme konusu yapan davranı
bilim dalları,
ekonomik etkenler yanında psikolojik ve sosyolojik etkenlere önem verirler.
Bunlardan psikoloji, insanı birey olarak ele alıp inceleme konusu yaparken,
tüketici/seçmen davranı larını açıklamada yayarlı davranı larda bulunur. Ancak
psikolojide bütünüyle açıklayıcı kesin bir model yoktur, sadece çe itli teoriler
faydalı bilgiler vermektedirler (Mucuk, 1994, ss.67).
Davranı lar psikolojik ve sosyolojik etkenlerden etkilenir. Davranı ları
ekillendiren ba lıca psikolojik etkenler
unlardır (Çiftlikçi, 1996, ss.56-60;
Odaba ı ve Barı , 2002, ss. 77-207; Torlak, 2000, ss.63-71):
1. htiyaçlar ve Güdüler: Güdüler seçmeni harekete geçiren güçlerdir. Güdü,
ki inin tatmin etmeye çalı tı ı uyarılmı bir ihtiyaçtır. Bir ihtiyaç gizli de olabilir,
37
ancak güdü olabilmesi için uyarılmı
olması gerekir. Güdüleme veya
motivasyon ise, ki inin eyleminin yönünü, iç veya dı
bir uyarıcının etkisiyle
harekete geçirmesidir. Seçmenlerin oy verme güdüleri iyi tanındı ı ölçüde
yönlendirilebilir.
2. Ö renme Süreci: nsan beynine giren çe itli uyarıcılar, insan davranı larını
etkileyen etkenlerin ba ında gelir. Psikologlara göre insanın psikolojik varlı ı ve
özellikleri büyük oranda, ö renme süreci boyunca elde edilen deneylerle
belirlenir.
Canlının duydu u veya sezdi i herhangi bir etken (ses, söz, ekil) uyarıcı
olup, buna gösterilen iç veya dı davranı a ise tepki denir. nsan uyarıcılara
kar ılık vererek yani tepki göstererek ö renir. Belirli bir uyarıcıya kar ı
gösterilen aynı tepki, zamanla bir davranı biçimini do urur. Seçmenlere kar ı
yönlendirilen uyarıcıların da niteli i ve cinsi ayarlanarak istenilen davranı elde
edilebilir.
3. Ki ilik: nsanın kendine özgü psikolojik ve biyolojik özelliklerinin bütünü
birden ki ili i olu turur. Ki ilik seçmenin davranı larını etkilese de, bu etkinin
niteli i henüz açıklı a kavu mamı tır. Ancak ki ilik ve dı
etkenler kar ılıklı
etkile im içinde seçmen davranı ını etkileyebilir.
4. Algılama: Algılama bir olay veya nesnenin varlı ı üzerinde duyular yoluyla
bilgi edinmedir. Algılama süreci ile ki i, çevresinde olu an uyarıcılara anlam
verir. Algılama, ihtiyaç, güdü ve tutumları artlandırmak yolu ile seçmenin oy
verme davranı larını etkileyebilir. Hedef seçmen grubunun algılarını istenilen
yöne çekebilmek, oy potansiyelini artırmayı sa lamada adaya/partiye yardımcı
olabilir.
5. Tutum ve nançlar: Ki inin bir fikre, nesneye veya bir sembole ili kin olumlu
veya olumsuz duyguları veya e ilimleri tutumu belirler. Tutum, seçmenin
algılamasını ve davranı ını do rudan etkiler.
38
nanç ise, ki isel deneye veya dı kaynaklara dayanan bilgileri, görü leri
ve konuları kapsar.
nançlar da tutumdan etkilenir. Tutumlarda, ki inin
geçmi teki deneyimleri, çevresi ve ailesiyle olan ili kileri ve ki ili i rol oynar.
Temel olarak siyasal ürünün seçmenin tutumuna uymasını sa lamaya yönelik
çalı malar, oyları artırıcı etki yaratabilir.
Ki inin ihtiyaç, güdü, davranı ve tutumları büyük oranda içinde ya adı ı
sosyal ortam tarafından ekillendirilir. Davranı ları ekillendiren di er bir unsur
olan sosyolojik etkileri ise a a ıdaki
ekilde açıklamak mümkündür (Kotler,
1980, ss.76-79).
1. Kültür: Ki i isteklerinin en önemli belirleyicisi olan kültür,
insanlarca yaratılan de er sisteminin örf-adet, tutum, ahlak, inanç, sanat
ve sembollerin karı ımını ifade eder.
2. Alt Kültür: Ço unlukla bölgesel nitelikli olan, kültürün belirli
davranı veya ya am biçimini öngören alt bölümüdür. Daha çok kültürün
homojen yapısının bozulması ile ortaya çıkan bölgesel, dini, etnik köken
vb. boyutlarda görülen ortak niteliklerdir.
3. Sosyal Sınıf: Birbirleri ile sıkı ili kileri olan ve davranı sal
beklentileri benzer olan ki ilerin olu turdu u bir sosyal yapıdır. Gelir tipi,
kayna ı, meslek, e itim, de er yargıları vb. gibi pek çok de i ken sosyal
sınıfları belirleyen nedenlerdir.
4. Referans ve Baskı Grupları: Aile, Yakın çevre, arkada lar,
kom ular vb. ba ta olmak üzere ki inin tutum, davranı
ve fikirlerini
etkileyen insan topluluklarıdır.
5. Aile: Ki inin do du u andan itibaren en yakın ili kide
bulundu u ortam ailesidir. Aile bireylerinin birbirlerini her yönden etkileme
düzeyleri çok yüksek oldu undan, oy verme davranı ına da etkisi
yadsınamaz.
Oy verme davranı ları ki iden ki iye farklılıklar gösterdi inden,
tutundurma çalı maları sırasında sosyolojik etkenlerin göz önünde
bulundurulması gerekmektedir.
39
2. 3. Seçim Kampanyası
Seçim, yöneticilerin yönetilenlerce belirlenmesini sa layan bir i lem,
hukuki eylem ve araçlar bütünü olarak tanımlanabilir. Seçimin en basit, en çok
bilinen i levi yönetilenlerin temsilini sa lamaktır. Seçim siyasi partileri yaratır;
di er bir deyi le seçimler partinin özelliklerinin do u u ve geli mesinde önemli
bir rol üstlenir (Cottered ve Claude, 1991, ss.10,73).
Politik anlamda seçim; yasalar tarafından sınırları ve süresi çizilmi bir
çerçevede Devletin ve ülkenin yönetimini üstlenecek ki ilerin, iktidar sahiplerinin
seçmenin tercihi ile seçilmesi sürecidir. Seçmen ise, seçimlerde üstlendi i oy
verme göreviyle, kendisini, Devleti ve ülkeyi yönetme yetkisini bir adaya veya
partiye verme hakkına sahiptir (Attilla, 1997, ss.36).
Seçim kampanyası, siyasal partilerin yapmı
oldukları faaliyetlerle
ideolojilerini, programlarını veya adaylarını seçmenlerin be enisine sunmasıdır.
Yapılan bu faaliyetler belirli bir süreç gerektirir. Bu süreç, kampanyanın ba ında
belirlenmi
olan amaçlara ula abilmek için siyasi parti veya aday tarafından
tanıtıma, tutundurmaya, reklama ve organizasyona yönelik yürütülen çabaların
tümünü kapsar (Tan, 2002, ss.101).
Siyasi parti veya adayların daha fazla seçmene ula mak, siyasal adayı
tanıtmak ve iktidara gelmek için seçmenin deste ine ihtiyaç duymaları seçim
kampanyalarının organize edilmesini gerekli kılmı tır.
2. 3. 1. Seçim Kampanyasının Geli imi
Seçim kampanyaları kamuoyunu ilgilendiren toplumsal, ekonomik ve
teknolojik de i ikliklerden önemli ölçüde etkilenir. Kampanyaları yürütürken
dikkat edilmesi gereken en önemli unsur; seçim stratejisinin do ru bir biçimde
ekillendirilmesidir.
40
Strateji, belirlenen hedeflere ula mak için çizilen yolu ifade eder. Seçim
kampanyasındaki en önemli hedef, seçimi kazanmaktır. Bu nedenle seçim
kampanyası stratejisi, belirlenen hedefler do rultusunda yürütülmelidir. Aday ve
partinin özellikleri, seçmenlerin sosyokültürel yapıları ve seçimin türü gibi bir çok
de i ken, strateji ile ilgili kararların alınmasında etkili olmaktadır. Kampanyanın
teması, adaya üstünlük kazandıracak
ekilde kolayca anla ılır olmalı ve
kampanyanın tüm ileti im faaliyetlerinde bu temaya yer verilmelidir. Adayın
iktidar veya muhalefette olması da stratejiyi etkiler. Adayın iktidarda olması
durumunda strateji genel olarak iktidarın gücü ve önemi üzerine kurulur. Ayrıca
iktidarın icraatların anlatılması da uygun bir strateji olarak kullanılabilir.
Muhalefette olan adayın i i iktidardaki adaya göre daha zordur. Çünkü
muhalefetteki aday seçmenleri de i imin gereklili ine inandırmak ve bu
de i imi sa layacak en uygun adayın kendisi oldu una ikna etmek üzerine
stratejisini olu turmalı ve yürütmelidir. Muhalefet, iktidarın ne tür konularda ne
tür çözümler üretti ini ya da üretemedi ini sorgulayarak, iktidarın kendisini
savunmaya iten yolu izler ( www.yerelsecim.com, Eri im Tarihi, 12.04.2007).
2. 3. 2. Seçim Kampanyasına Hazırlık Süreci
Politikacılar genellikle politik pazarlamaya ihtiyaç duyduklarını ancak
kampanyaların ba langıcından hemen önce fark ederler. Bunu seçimlerden
hemen önceye bırakmak parti ve aday için olumsuz bir durumdur. Çünkü
kendilerini halkın yararına adadıkları konusunda insanları en iyi ikna
edebilecekleri dönem, hiçbir ey talep etmedikleri ve milletvekilli ine ve iktidara
aday olmadıkları dönemdir. Politik ya amın her alanında yürütülen sürekli bir
pazarlama çalı ması, seçim döneminde yapılacak olan kampanyalara hazırlık
niteli indedir ve ona destek olur (Bongrad, 1991, ss.32-33).
Her aday seçim kampanyası çalı malarına ba lamadan önce, amaçlarını
tanımlamalı, ki isel yeterliliklerini ve özelliklerini, parti örgütünün gücünü ve
kaynaklarını sa lıklı bir
ekilde de erlendirmelidir. Aday, seçim stratejisini
belirlemeden önce rakiplerini, çevresini ve hedef
seçmenlerini tanımalıdır.
Kampanyanın dayandırılabilece i konunun seçmenleri nasıl etkileyece i ile ilgili
41
analizler yapılmalıdır. Hazırlık a amasında “aday”, “kamuoyu” ve “konular”
olmak üzerinde üç ekilde ara tırma yapılmalıdır. Aday açısından ara tırmalar,
seçmenlerin
adayları
nasıl
gördüklerini
ö renmek
açısından
önemlidir.
Seçmenlere yönelik ara tırmalar oy verme kalıpları, oy vermenin demografik
ba lantıları ve seçmenlerin tutumlarını belirler. Üçüncüsü ise, konular üzerine
yapılan ara tırmadır. Seçmenlerin, üzerilerinde yo un bir
ekilde durdukları
konuları belirlemek için yapılır. Böylece partinin ve adayın seçmenlerin
kar ısında hangi konuyu ön plana çıkaraca ı tespit edilir( www.yerelsecim.com,
Eri im Tarihi, 12.04.2007).
2. 3. 2. 1. Kamuoyu Ara tırmaları
Kamuoyunu temsil etmek için seçilen bir örnek grubu olu turan bireylerle
görü ülerek belirli bir konu hakkındaki e ilimlerini, kanaatlerini, görü lerini ya da
tutum ve davranı larını tespit etmek amacıyla yapılan ara tırmalara kamuoyu
ara tırmaları denir (Tufan, 1995, ss.11). Kamuoyu ara tırmaları, en geni
uygulama alanını genellikle seçimlere çok az bir süre kala yürütülen siyasal
seçim kampanyaları döneminde bulmaktadır.
Kamuoyu
ara tırmaları
özellikle
seçim
dönemlerinde,
bireylerin
tutumlarını, kanaatlerini, çe itli siyasal konulardaki görü lerini parti ve liderlere
aktarmaya aracılık ederler. Bu açıdan, seçmenler içinde önem arz eden
ara tırmalardır.
Seçmenlerin
tutumlarını,
sorunlarını,
ula mak
istedikleri
çözümleri ve önerdikleri çözüm yollarını bu ara tırmalar aracılı ıyla ö renen
aday veya parti, iktidara gelmesi durumunda bunları uygulama fırsatı bulabilir
(Kalender, 2000, ss.105).
leti im tekniklerinin devreye girdi i tüm i lerde harekete geçmeden önce,
dü üncelerin dayandırılaca ı temel bilgilere ihtiyaç duyulur. Hızlı teknolojik
geli meler, artan rekabet ve çevre problemleri gibi faktörler siyasi partilerin
kararlarını bilgi temeline dayandırmalarını zorunlu kılmaktadır. Tutum ve
davranı ların ö renilmesi, siyasi parti yöneticileri için önemli bir avantajdır.
Yöneticilerin bilgiye kar ı sistematik bir yapıya sahip olmaları ve herhangi bir
42
sorunla kar ıla madan önce bilgi sahibi olmaları gerekir. Özellikle politika
alanında, problemler ortaya çıktıktan sonra bilgi arayı ına girmek demek,
önceli i
rakiplere
kaptırmak
zamanında ve istenilen
demektir.
Kamuoyu
ara tırması,
bilgilerin
ekilde derlenmesi, de erlendirilmesi ve alınacak
kararlarda öncülük etmesi siyasi partinin tüm çabalarını, özellikle de
kampanyanın
mükemmelli ini
etkileyecektir.
Bilgilerin
derlenmesi
ve
de erlendirilmesi a amalarında görev alan parti içi i levlerin konuya olan
hakimiyetleri bu noktada çok önemlidir. Aksi takdirde yanlı
kararlar ortaya
çıkabilir (Çiftlikçi, 1996, ss.206-207).
Kamuoyu ara tırmaları sonucunda seçmenlerin hangi konularda ne
beklentileri oldu u, tutum ve davranı larının ne yönde oldu u tespit edilmeye
çalı ılır. Böylece kampanya, seçmenin beklentilerini kar ılamaya yönelik olarak
yürütülebilir. Beklentileri paralelinde hareket edildi ini gören seçmen ise, oyunu
bu do rultuda kullanabilir.
Kamuoyu ara tırmaları siyasi partinin kendi ara tırma grubu tarafından
yapılabilece i gibi, ba ımsız uzman kurulu lara da yaptırılabilir. Stratejik önem
arz eden konularda, gizlilik açısından siyasi partinin kendi ara tırma grubuyla
çalı ması daha sa lıklı olabilir. Siyasi partiler genellikle mali güçleri oranında
kamuoyu ara tırmalarına yönelirler, güçleri yetmiyorsa medyada hali hazırda
var olan ara tırma bulgularından yararlanırlar (a.g.e.).
Siyasi partiler, organizasyonu düzenleyecek parti ve aday imajlarını
belirleyecek,
mesajların
temalarını
anla ılabilir
sloganlara
dönü türecek
danı manlara ihtiyaç duyarlar. Kampanya danı manları olarak tanımlanabilecek
bu ki iler ücret talep etmeden görev alabilecekleri gibi, ücret kar ılı ında
çalı acak olan profesyonel uzmanlar da olabilirler.
Profesyonel danı manlar iki ekilde görevlendirilebilirler. Danı manların
hizmetlerinden kampanyanın ba ından sonuna kadar faydalanılabilir ya da
sadece kampanyanın özel safhalarında destekleri talep edilebilir.
Politik
danı manlar seçimden önceki tüm belirsizlikler içinde tahminlerini yürüterek
43
tepkileri önceden görmeye çalı ırlar ve bunları kendi adaylarının hizmetine
sunarlar (Bowler ve Farrell, 1992, ss.14).
2. 3. 2. 2. Kamuoyu Bölümlendirme ve Hedef Seçmen Kitlesinin Seçimi
Seçim kampanyalarında, hedef seçmen kitlesinin belirlenmesi en önemli
a amalardan biridir. Seçim kampanyası ortamında her seçmenin aynı oldu unu
veya aynı davranı ları sergileyeceklerini dü ünmek do ru de ildir. Hedef kitle,
co rafik, demografik, mesleki, kültürel veya inanç faktörleri göz önünde
bulundurularak belirlenir. Seçim kampanyası esnasında yapılacak olan
kamuoyu ara tırmaları, siyasi partinin programı ve adaylarına hangi kamuoyu
bölümlerinin
duyarlı
oldu unu
belirlemek
amacıyla
yapılır.
Böylece,
kampanyanın sorumluları bu sonuçları de erlendirerek hangi kategoriyi ne
ekilde de erlendirebileceklerini ve bu yolda kullanmaları gereken araçları tespit
edebilirler. Kategorisi, etnik kökeni, çalı tı ı sektör, e itim düzeyi, sahip oldu u
araba ve üyesi oldu u kulübe kadar hakkında pek çok veri olan bir kitleye
yönelik spesifik bir ileti im stratejisi belirlemek mümkündür (Tan, 2002, ss.108109).
Politik pazarlamanın amacı, parti politikaları ve programı için kamu
deste inin sa lanmasına yöneliktir. Planlama süreci ise, çevreden gelen tehdit
ve fırsatlarla organizasyonun veya parti kaynaklarının
yöneliktir. Dı
kar ıla tırılmasına
çevrenin denetlenmesi ve çevre üzerindeki stratejinin etkisi
de erlendirme açısından önemli olabilir. Siyasal parti içeri i, özel olarak
bölümlendirilen seçmen gruplarının, do ru olarak hedeflenip hedeflenmedi ini
belirleyebilmelidir. Pazarlama planlaması, çevreden gelen etki ve kamuoyu
de i imleri konusuna özen gösterir. Politik pazarlama planlamasının bu
özelli iyle, hedef pazar seçiminin do ru olması ve hedeflenilen pazardaki
seçmen taleplerinin ortaya çıkarılması sa lanabilecektir. Siyasi partilerin
gereksinim duydukları ey rekabet edecekleri sorunları ve seçmen gruplarını
belirlemektir (Baines vd., 2002, ss.6-9).
44
Pazarda adayın konumunu güçlendirmek için, ürün, fiyat, da ıtım ve
tutundurma pazarlama karması araçlarından yararlanılır. Bu araçlar hedef
seçmen potansiyelinde olan her seçmen grubu için belirlenmelidir. Seçmen
profilinin özelliklerinin belirlenmesi pazar analizi ve pazarlama ara tırmasından
faydalanılmasını gerektirir (Gürbüz ve nal, 2004, ss.133).
2. 3. 3. Kampanya Hedeflerinin Belirlenmesi Süreci
Aday veya parti seçim kampanyasına ba lamadan önce hedeflerini
belirlemelidir. Kampanya hedefleri de i ken olmakla beraber belli ba lıklar
altında incelenebilir (Topuz, 1991, ss.180-182, Baines vd, 2002, ss.12, Gürbüz
ve nal, 2004, ss.106-112):
1. Hedef Kitleyi Rahatlatmak: Adayların oylarına kesin gözüyle baktıkları
seçmenleri vardır. Bunlar siyasi partinin do al hedefleridir. Partiler seçim
stratejilerini belirlerlerken, genellikle kesin gözüyle baktıkları bu seçmen grupları
dı ında kalan kesime yönelik çalı ırlar. Ancak unutulmaması gereken udur ki;
bu kitleye unutuldukları hissi verilirse oy kayıplarının ya anması kaçınılmazdır.
Partinin yalnızca deste ine tam olarak inandı ı grupların üzerinde durmaları da
yanlı bir politikadır. Hedefler belirlenirken yapılacak olan çalı maların dengeli
bir biçimde programlanması gerekmektedir.
2. Kamuoyu Olu turanları Kazanmak: Siyasi parti veya adaylar kamuoyu
olu turan ki ilerin deste ini kazanabilmek için nasıl bir strateji uygulamaları
gerekti ini belirlemek durumundadırlar. Bu ki iler ya toplumdaki ekonomik
durumlarının a ırlı ı ile ya da mesleki etkinlikleriyle çevrelerinde saygınlık
kazanmı güvenilir ki ilerdir. Eski bakanlar, önemli görevlerde bulunmu eski
devlet memurları, ünlü yazarlar, profesörler, sanatçılar, emekli generaller, bazı
büyük i adamları, kırsal kesimlerdeki büyük toprak sahipleri, bazı mezhep ve
tarikat liderleri, ço u zaman kamuoyunu etkileyebilecek durumda olurlar. Siyasi
parti ve adaylar seçim kampanyasına hazırlanırken bu gibi ki ilerle ili kiler
kurmayı dü ünürler.
45
3. Kararsız Olan Seçmeni Seçmek: Strateji saptanırken üzerinde durulacak en
önemli konulardan birisi de belirli bir e ilimi olmayan ki ilerin oylarını elde
edebilmek için izlenecek yolların tespitidir. Bunlar kendilerini dalgalara bırakmı
seçmenlerdir. Bazı yazarlar bu oylara yüzen oylar veya dalgalanan oylar, bu
çevrelere de bataklık
demektedirler. Bu çevrelerin insanları politika ile pek
ilgilenmezler, belirli bir ideolojileri yoktur. Kimi destekleyecekleri kesinlikle belli
olmaz. E itim, kültür ve genel bilgi düzeyleri ço u zaman ortanın altında
olmakla beraber, seçim kampanyalarından etkilenme düzeyleri yüksektir.
Dolayısıyla, siyasi partiler stratejilerini belirlerken mutlaka bu çevrelerin
deste ini kazanma yollarını aramalıdırlar.
4. Partiyi Ele tiren Seçmenlerin
üphelerini Gidermek: Bu tür seçmenler
olayları izleyen seçmenlerdir ancak e ilimleri kesin de ildir, yön de i tirebilirler.
Bu gruptaki seçmenlerin siyasi partiyle ilgili bazı tereddütleri vardır. Seçim
stratejileri
sırasında
bu
grupların
tereddütlerini
giderebilecek
mesajlar
gönderilmelidir. Kesin bir kararı olmayan ve esnek durumdaki bu seçmenlerin
oylarını kazanmak kararlı seçmen gruplarının oylarını kazanmaya çalı maktan
daha kolaydır.
5. Alt Grupları Etkilemeye Yönelik Stratejiler: Kampanya stratejilerini
belirlerken siyasi partiler seçmen kitlelerinin hangi meslek gruplarında
olduklarını göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Seçmen kitlesini belirli alt
gruplara ayırarak her bir grubun ihtiyaçlarını saptayarak hareket etmek siyasi
partilerin i ini biraz daha kolay hale getirebilir. Seçmen kitlesini bir bütün olarak
ele almak hem seçim programını hem de kitleler tarafından do ru anla ılmayı
zorla tırır.
2. 3. 4. Seçim Kampanyasında Kullanılacak Araçlar
Bir siyasi partinin tanıtım ve benimsetme stratejisi için çe itli araçların
kullanımı gereklidir. Bu araçlar üç kategoride toplanabilir (Çiftlikçi, 1996, ss.221223):
46
1. Adayların Halkla
li kileri: Bir adayın zamanını nasıl kullanaca ı
planlanırken, maksimum sayıdaki ki iyle kar ıla ıp, onların elini sıkıp birkaç
sözcük edebilmesine olanak sa lamalıdır. Çünkü adayın bizzat kendisinin hedef
seçmenleriyle kuraca ı iyi bir ileti im sonucunda oy verme tercihleri önemli
ölçüde etkilenebilir. Adayların seçmenlerle do rudan ileti im kurmaları için u
yollar uygulanabilir:
Halk Toplantıları: Binlerce seçmeni bir spor salonunda veya
meydanda bir araya getirmek her adayın hedefidir. Ancak bu tür toplantılarda
sarf edilen çabalara ve harcanan yüklü paralara ra men genellikle parti
taraftarları toplandı ından kar ı çıkılabilir. Yalnız büyük kitleleri bir araya
getirmenin yarattı ı duygusal ortamların kararsız seçmenleri etkilemek ve
kendine çekmek açısından yarataca ı pozitif etkinin de göz önünde
bulundurulması gerekir. Ayrıca medyanın da bulunaca ı bu tür toplantılarda
verilebilecek etkili mesajların milyonlarca ki iye ula ma imkanı da vardır.
Mahallelere Yapılan Geziler: Aday kapı kapı dola arak kahvelerde,
çar ıda, pazarda ve halk kümelerinin bulundu u di er mekanlarda rastladı ı
ki ilerle el sıkı arak daha yakın ili kiler kurabilir. Bu ili kileri aday bizzat kendisi
zamanı yetti ince yapabilece i gibi, siyasi partinin gönüllüleri de halkla bir araya
gelerek partinin programını anlatabilirler. Bu tür geziler yapılmadan önce
belirlenecek etkili mesajlarla henüz kararlarını vermemi
olan seçmenler
etkilenebilir.
Destek Komitesi: Destek komitesi, seçim kampanyası boyunca adayı
destekleyen, ona yol gösteren ve kampanyasına maddi manevi her türlü katkıda
bulunan kamuoyunca tanınmı
sanatçılar, bilim adamları, sporcular vb.
ki ilerden olu an bir kuruldur. Ayrıca aday, hangi sayıda olursa olsun tüm
seçmenlerle bir arada olaca ı ve seçmenleri her an programı hakkında
bilgilendirebilece i bir seçim kampanyası merkezine de sahip olmalıdır.
2. Basın li kileri: Medya, özellikle seçim dönemlerinde siyasi partinin veya
adayın seçmenleriyle olan ili kilerini yakından takip eder. Bu nedenle medyada
daha sık ve olumlu bir
ekilde yer alabilmek için, siyasi partinin medya
mensuplarıyla olan ili kilerini sıcak ve samimi tutması gerekir. Medyayla olan
ili kilerin profesyonel ki ilerce de yönetilmesi gerekir. Bu nedenle profesyonel
uzmanlar görevlendirilerek, medyanın elde etmek istedi i bilgiler ve siyasi
47
partinin
medyaya
ula tırmak
istedi i
mesajlar
çe itli
dökümanlarla
desteklenerek bu bürolar aracılı ıyla iletilir. Ayrıca, basın bültenleri ve bildirileri
de yayınlanarak bilgiler medyaya ula tırılabilir.
3. Reklam Araçları: Afi ler, el ilanları, bro ürler, kitapçıklar, mektuplar, rozetler,
etiketler, tv, gazete raklamları vb. çe itli reklam araçları kullanılarak hedef
kitleye mesajlar ula tırılabilir.
Kampanya araçlarının etkili ve verimli kullanımının gerçekle tirilebilmesi için
uygun aracın seçimi, zamanlaması, programlanması ve araçlar arasında uyum
sa lanması da dikkatle izlenmesi gereken noktalardır.
2. 3. 5. Kampanyanın majı
Kamuoyu önüne sürükleyici ve etkileyici bir kimlikle çıkmak isteyen
herkesin öncelikle vizyon sahibi olması gerekir. Bunun ilk yolu ise entelektüel bir
görünüm kazanmaktır. yi bir imaj hedef seçmen kitlesi üzerinde olumlu bir etki
uyandırmak açısından son derece önemlidir. maj, insanlara kendinizi gerçekte
olmadı ınız gibi gösterip aldatmak için de il, kim oldu unuzu ve ba kalarına
neler sunabilece inizi dürüst, samimi ve açık bir
ekilde ifade etmek için
kullanılan yardımcı bir araçtır(Tan, 2002, ss.112).
Pek çok siyasi kampanyanın hedefi yeni bir imaj belirlemek veya mevcut
imajı olumlula tırmak ve düzeltmektir. E er bir adayın imajı de i tirilmek
isteniyorsa kesinlikle mevcut imajın tam zıttı olan bir imaj yaratılmamalıdır.
Böyle bir durum kamuoyunun güvenini sarsabilir. Ayrıca imaj de i ikliklerinde
rakipleri taklit etmekte kampanyayı olumsuz etkileyebilir. maj belirlemede veya
düzeltmede köklü de i ikliklerden çok, yumu ak geçi ler kullanılmalıdır
(a.g.e.,ss.113)
Politik pazarlama uygulamalarında politik ürünle ilgili imaj seçimleri üç
farklı unsurdan olu ur (Çiftlikçi, 1996, ss.217,218):
48
1. Parti majı: Hem geleneksel parti imajını hem de siyasi partinin bir seçimde
ortaya atmaya çalı tı ı özel bir imajı içerir. maj, siyasi partinin e it olarak, hem
partinin geleneksel noktalarını hem de kampanya özel konularını hesaba
kataca ı
ekilde dizayn edilebilir. Parti imajının iletilmesinde partinin artan
miktarda öz imajını sanatsal olarak dizayn edilen logolarla veya uygun parti
renkleriyle desteklemek gerekir.
2. Lider majı: Politik ürünün di er bir parçası olan lider imajı, günümüz
kampanyalarında artan bir
ekilde ön plana çıkmaktadır. Kalite ara tırmaları
yapılarak partinin ba ını çeken adayın zayıf ve kuvvetli oldu u yönler ortaya
çıkarılmakta ve gereken önlemler alınmaktadır.
3. Parti Programı majı: Siyasi partinin imaj çalı malarını yürüttü ü di er bir
unsur da parti programıdır. Siyasi partiler ço u kez yapılacak i leri belirlemek,
kamuoyuna
sunmak,
durumundadırlar.
ikna
Ülkenin
etmek,
bazı
sonra
sorunlarına
da
uygulamaya
öncelik
geçirmek
tanınması,
iktisadi
kalkınmada belirli bir modelin benimsenmesi, tercihlerin yapılması, toplumsal ya
da kültürel alanda belirli sorunlara öncelik tanınması ya da tanınmaması,
ülkenin dünya düzeyindeki ili kilerini belirli bir çerçeve içinde ayarlaması,
ülkenin
imkanlarıyla
siyasi
partinin
programının
ve
bu
programın
uygulanmasının unsurlarını olu turur.
Bir kampanyanın hedefi belirlenirken parti uzmanları politik ürünün üç
unsuru arasında uygun bir denge kurmaya çalı ırlar. Bu üç unsurun önem sırası
kampanyanın çalı maları sırasında de i tirilebilir. Kampanya için zamanlama,
kampanyanın araçları, medyanın ilgisini çekmek ve seçmen deste ini
maksimum yapmaya çalı mak, kampanya organizasyonu ve ana adayların
faaliyetlerini belirlemek, kampanya faaliyetlerinin hangi safhada maksimum
ortaya çıkaca ını belirlemek gibi sorunlarla ilgili kararlar oldukça önemlidir.
49
2. 3. 6. Kampanya Yönetimi
Seçimlerde kampanya, siyasi parti yönetimiyle ve adayla devamlı
görü erek yapılanları ve yapılacakları analiz eden bir yönetici veya ortak
yönetim tarafından idare edilir. Kampanya yöneticisi genellikle parti lideri
tarafından atanır. Adayın seçim kampanyası dönemi boyunca bir de karargah
merkezine ihtiyacı vardır. Karargah merkezi, kampanya boyunca ziyaretçilerin
a ırlanabilece i, toplantıların yapılabilece i ve talimatların verilebilece i, bir
süreli ine kiralanan bir büro veya otel katı olabilir. Ayrıca, merkezde rakiplerin
çalı maları yakından takip edilip raporlanabilir. Bunlar dı ında kampanya
yürütülürken finansmanın da iyi bir ekilde organize edilmesi gereklidir. Çünkü
seçim kampanyası ciddi maliyetler getiren bir süreçtir. Kampanyaya ayrılan
bütçe belirlenmeli ve harcamalar önem sırasına göre yapılmalıdır.
50
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
POL T K PAZARLAMA UYGULAMARINA YÖNEL K E
L MLER N
BEL RLENMES ÜZER NE B R SAHA ARA TIRMASI: ÜN VERS TE
Ö RENC LER ÖRNE
Çalı manın buraya kadar olan bölümünde politikayla ilgili genel
kavramlara,
politik
pazarlamanın
tanımına
ve
bile enlerine,
seçim
kampanyalarına ve seçmen davranı larına ayrıntılı bir biçimde yer verilmi ve
çalı manın teorik alt yapısı olu turulmu tur. Daha önceki bölümlerde yer alan
teorik bilgiler do rultusunda hazırlanmı
olan bir saha çalı masına yer
verilmektedir.
Çalı manın üçüncü bölümü olan bu bölümde, Çukurova Üniversitesi
ö rencilerinin politik pazarlama uygulamalarına yönelik e ilimleri belirlenmek
üzere yapılan saha çalı masından elde edilen verilerin analizi sonucu ula ılan
bulgular açıklanmaktadır. Bu bölümde, öncelikle ara tırmanın önemi, modeli ve
hipotezler ile ara tırmanın metodolojisine ili kin bilgiler yer almaktadır. Ayrıca,
saha ara tırması sonucunda elde edilen verilerin analizi, ula ılan bulgular ve
hipotez testlerinin sonuçlarına ili kin de erlendirmeler de bu bölümde
incelenmektedir.
3.1. Ara tırmanın Önemi ve Amacı
Siyasi partilerin seçmen oylarını etkileyebilmek ve kendi lehlerine
çekebilmek için yaptıkları çalı malar politik pazarlama kapsamı içinde yer
almaktadır. Politika pazarlaması, siyasi parti lideri veya adaylarının en yüksek
sayıdaki oy potansiyeline ula mak ve seçimi kazanabilmek için kullanılan
tekniklerin tümüdür.
51
Bugün dünyadaki geli melerin özellikle de küreselle menin etkisiyle
ideolojiler önemini yitirmeye ba lamı tır. Bu durum siyasi partilerin gerek
programları gerek söylemleri açısından birbirlerine benzemelerine yol açmı tır.
Bu nedenle siyasi partiler seçim kampanyalarında farklı stratejiler geli tirmeye
ba lamı lardır.
Partiler
gerek
maddi
gerekse
manevi
çabalarıyla
gerçekle tirdikleri politik pazarlama çalı malarıyla oy potansiyellerini artırmayı
hedeflerler.
Bu
ba lamda,
seçmenlerin
politik
pazarlama
çalı maları
kapsamında önem verdikleri konuların tespit edilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de özellikle 1980’lerden bu yana siyasi partiler seçim dönemlerinde
çok yo un kampanyalar geçirmektedirler. Bu çalı mayla siyasi partilerin,
seçmene yönelik politik pazarlama uygulamalarında hangi de i kenlere ne
ölçüde önem vermeleri gerekti i konularında belirli mesajlar alabilecekleri
dü ünülmektedir.
Bu çalı manın temel amacı, üniversite ö rencilerinin seçim dönemlerinde
siyasi partiler tarafından yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik
e ilimlerinin ve siyaset pazarlamasında etkili oldu u dü ünülen bazı araçların
seçmenlerin tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu unun saptanmasıdır. Aynı
zamanda bu çalı mada, ö rencilerin cinsiyet ve gelir düzeyleri ile sözü edilen
araçlar arasındaki ili kilerin ortaya konması da amaçlanmı tır.
3.2. Ara tırma Modeli ve Hipotezler
Yukarıda belirtilen amaca uygun olarak bu çalı mada tanımlayıcı ara tırma
modeli kullanılmı tır. Tanımlayıcı ara tırmalar, problem modelinde yer alan
de i kenlerin açık tanımlarına odaklanmaktadır. Tüketici profili olu turma,
potansiyel pazar belirleme ve ürün kullanım düzeyini belirleme çalı maları ile
tutum anketleri, satı
analizleri, medya ara tırmaları ve fiyat anketleri
tanımlayıcı ara tırmalara birer örnek te kil etmektedir. Tanımlayıcı çalı malarda
hemen hemen her türlü bilgi kayna ından yararlanılabilmesine ra men, bu
yöndeki
çalı malar
a ırlıklı
olarak
ikincil
veri
kaynaklarına
ve
anket
52
çalı malarına dayanmaktadır (Hawkins ve Tull, 1994). Bu çalı ma da, benzer
ekilde ikincil veri kaynaklarına ve anket çalı masına dayanmaktadır.
Ara tırma modeli
ekil 3.1’de sunulmu tur. Modelde, siyasi parti
tercihlerini etkileyebilecek unsurların, ö rencilerin cinsiyet ve gelir gibi sosyodemografik özelliklerinden ba ımsız olup olmadı ını, aynı zamanda farklı
disiplinlerden gelen ö rencilerin, siyasi parti tercihlerini etkileyen unsurların
geldikleri disiplinden ba ımsız olup olmadı ı belirlenmeye çalı ılmı tır.
Politik pazarlama uygulamaları kapsamında seçmenlerin tercihlerini
etkileyebilecek konular dört temel grupta incelenmi tir:
1. Parti özellikleri,
2. Parti liderinin özellikleri,
3. Tanıtım kampanyası kapsamında yürütülen faaliyetler,
4. Di er unsurlar.
HEDEF K TLEYE
L K N ÖZELL KLER
SEÇMEN TERC H N
ETK LEYEB LECEK
UNSURLAR
Parti Özellikleri
1a
Cinsiyet
1b
Parti Liderinin Özellikleri
1c
1d
Tanıtım Kapmasında
Yürütülen Faaliyetler
2a
2b
2c
Gelir Düzeyi
2d
ekil 3.1. Ara tırma Modeli
•
•
•
•
Di er Unsurlar:
Ailenin Görü ü
Çıkan Yazılar
Siyasi Kitaplar
TV Programları
53
Ara tırmanın Hipotezleri:
Yukarıda açıklanmaya çalı ılan model çerçevesinde ara tırmanın hipotezleri u
ekilde tanımlanmı tır:
H1a= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin
özelliklerinden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılık göstermektedir.
H1b= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin
özellikleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili ki vardır.
H1c= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim
kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeyleri
cinsiyetlerine göre farklılık göstermektedir.
H1d= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında
çıkan haberler vb di er unsular ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili ki vardır.
H2a= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin
özelliklerinden etkilenme düzeyleri gelir düzeylerine göre farklılık göstermektedir.
H2b= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin
özellikleri ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili ki vardır.
H2c= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim
kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeyleri gelir
düzeylerine göre farklılık göstermektedir.
H2d= Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında
çıkan haberler vb di er unsular ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili ki vardır.
3.3. Ara tırmanın Metodolojisi
3.3.1. Anakütlenin Belirlenmesi ve Örneklem Seçimi
Çukurova
Üniversitesi
ö rencileri
üzerine
yapılan
bu
çalı manın
anakütlesini söz konusu üniversitenin ö rencilerinin tamamı olu turmaktadır.
Çukurova Üniversitesi Merkez Ö renci
leri’nden alınan ve 2005-2006 E itim-
Ö retim yılına ait ö renci sayısının tamamı 32.530’dur. Ancak, bu ö rencilerin
hepsine ula abilme olana ının kısıtlı olması nedeniyle öncelikle bir çalı ma
evreni olu turulmu
ve evren içerisinden bir örnek seçme yoluna gidilmi tir.
Çalı ma evreninin olu turulmasında ö rencilerin ö renim gördükleri disiplinle 3
54
ana grupta ele alınmı tır. Bunlar; Sa lık, Sosyal ve Fen Bilimleri’dir. Buradan
hareketle her bir disiplinden ilgili bir fakülte seçilmi , bu seçim yapılırken de
fakültelerin ö renci yo unlu u dikkate alınmı tır. Ayrıca, her fakültenin ikinci
ö retimi bulunmadı ı için sadece birinci ö retim ö rencileri çalı ma evrenine
dahil edilmi tir. Bu bilgiler ı ı ında çalı ma evrenini olu turan fakülteler
ve
ö renim gören ö renci sayıları a a ıdaki gibidir:
Çalı ma Evreni (N)
Örnek Sayısı
ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi
1802
145
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
2123
122
Tıp Fakültesi
837
64
Toplam
4762
Bu çalı ma evreni içerisinden örnek kütlenin seçiminde tesadüfi olmayan
örnekleme yöntemi seçilmi tir. Ö rencilere rahatlıkla ula ılabilece i dü ünülen
ders saatlerinde dersliklerde bulunan ö rencilere anketler da ıtılmı , ders
ba lamadan veya ders bitiminde anketler yanıtlanarak, teslim edilmi tir.
3.3.2. Örnek Çapının Belirlenmesi
Bu ara tırmada, anakütlenin standart sapması bilinmedi i için örnek
hacmi tahmininin oranlar üzerinden yapılması uygun bulunmu tur. Uygulamada
en yaygın kullanılan ve a a ıda gösterilen örnekleme formülünde gerekli
de erler yerine konularak, ara tırmada veri sa layacak örneklemin büyüklü ü
hesaplanmı tır (Kurtulu , 2004, ss.191; Zikmund, 1986, ss.473):
n=
p .(1 − p ) ( 0 . 50 ).( 1 − 0 . 50 )
=
= 384
(e Ζ ) 2
( 0 . 05 1 . 95 ) 2
Formülde, n örnek hacmini,
p incelenen olayın görü sıklı ını,
e hata payı oranını,
Z ise güven aralı ını temsil etmektedir.
55
Örneklem büyüklü ü; %95 güven aralı ında (Z), %5 hata payı (e) ve 0.50
popülasyon oranına (p) göre hesaplanmı ve örneklem sayısı (n) 384 olarak
belirlenmi tir. Bu sayının anakütle (çalı ma evreni) içindeki payı 384/4762 =
0.08 yani %5’den büyüktür. Dolayısıyla, oran %5’den büyük oldu u için
hesaplanan örnek büyüklü ü, N-n / N-1 düzeltme faktörü ile çarpılarak
küçültülmelidir(Kurtulu , 2004, ss.192).
384 .
4762 − 384
= 353
4762 − 1
Düzeltme faktörü ile düzeltildikten sonra elde edilen örnek sayısı 353
olarak belirlenmi tir. Bu örnek sayısı ile çalı mak yeterli olacaktır.
3.3.3. Veri Toplama Yöntemi
Bu ara tırmada kullanılan veriler, tez çalı masının amacına uyan veri
toplama yöntemi olan "anket" yöntemi ile toplanmı tır. Anket, bir ara tırma
projesinin amacına ula abilmesi için gerekli olan verileri üretme ve su yüzüne
çıkarma
aracıdır
(Nakip,
2003,
ss.97).
Anket
yöntemi,
elde
etmeyi
amaçladı ımız bilgilere, daha kolay, daha hızlı, daha ucuz ve daha do ru bir
ekilde ula abilmeyi sa lamaktadır (Ba , 2001, ss.22).
Çukurova Üniversitesi ö rencileri üzerinde veri toplamada öyle bir yöntem
izlenmi tir: Ara tırmacı, ara tırma kapsamında daha önce belirlenen 3 ayrı
fakültenin ö rencilerine anketleri elden da ıtmı
ve daha sonra toplamı tır.
Ara tırmada 01-11 Mayıs 2007 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi
ö rencilerine ö renim gördükleri bölümlerde da ıtıp toplama eklinde, yüzyüze
görü me yoluyla toplam 355 anket uygulanmı tır. Yapılan 355 anketten, hatalı
ya da eksik olan 24 anketin de çıkarılması i lemi neticesinde analizler, toplam
331 cevaplayıcıdan alınan bilgiler do rultusunda yapılmı tır. Anketlerden elde
edilen verilerin tasnif ve analizinde SPSS istatistik paket programı kullanılmı tır.
56
3.3.4. Anket Formunun Hazırlanması
Anket formundaki soruların bir kısmı, politik pazarlama konusunda
yapılmı çe itli ulusal ve uluslararası kaynaklı çalı malardan sa lanmı , di er
bir kısmı ise ara tırmanın içeri i, seçilen örneklem, uygulamanın yeri ve zamanı
da göz önünde bulundurularak ara tırmacı tarafından hazırlanmı tır.
Ek-1’de sunulan ve 16 soruyu içeren anket formu toplam üç bölümden
olu maktadır. Anket formunun ilk bölümünde yer alan sorular ara tırmaya
katılan üniversite ö rencilerinin hangi fakülte ve bölümde okudu unu ve kaçıncı
sınıfta oldu unun saptanmasına yönelik olarak hazırlanmı tır. Anket formunun
ikinci bölümü onbir sorudan olu maktadır. Bu bölümdeki ilk soru, deneklerin
daha
önce
herhangi
bir
genel
seçimde
oy
kullanıp
kullanmadı ının
saptanmasına yöneliktir. Di er soruların bir kısmı, siyasi partilerin politik
pazarlama uygulamalarının seçmen davranı ları üzerindeki etkilerini ölçmeye,
bir kısmı siyasi liderlerin özelliklerinin seçmenler üzerindeki etkilerini ölçmeye ve
di er bir kısmı da deneklerin politik pazarlama uygulamalarına yönelik
e ilimlerini belirlemek amacıyla sorulmu tur.
Anket formunun son bölümü olan üçüncü bölümünde ise, örnek kütlede
yer alan deneklerin demografik ve sosyoekonomik özelliklerini ortaya çıkarmaya
yönelik sorular yer almaktadır.
Ankette yer alan dördüncü, be inci, altıncı ve yedinci sorular üç noktalı bir
derecelendirme ölçe i (Etkisi yok-Kısmen etkili-Oldukça etkili)
eklinde
hazırlanmı tır. Ankette yer alan onüçüncü soru ise, seçmenlerin siyasi partilerin
seçim kampanyaları hakkındaki çe itli uygulamalarına yönelik tutumlarını
ölçmeyi amaçlamı tır. Bu sorunun hazırlanmasında "dene in, bir nesne, bir
tutum ya da bir davranı konusunda kendisine sunulan ifadelere katılma ya da
katılmama derecesini ölçen Likert ölçe i" (Nakip, 2003, ss.119) be
noktalı
olarak kullanılmı tır. Cevaplayıcılardan soruda yer alan yargıları ne derecede
tasvip ettiklerini, bu yargılara "Kesinlikle katılmıyorum", "Katılmıyorum",
"Kararsızım", "Katılıyorum", "Kesinlikle katılıyorum” ifadelerini göz önünde
bulundurarak cevap vermeleri istenmi tir. Buna göre, 1: Kesinlikle katılmıyorum,
57
2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum olarak
kodlanmı tır. Di er tüm sorular ise çoktan seçmeli sorular olarak hazırlanmı tır.
Hazırlanan ankete ili kin tüketicilerin tepkilerinin ölçülmesi amacıyla,
uygulamaya geçilmeden önce, kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 30 ki ilik
bir gruba anket uygulanmı tır. Bu ön test çalı ması tüketicilerle kar ılıklı
görü me
eklinde yapılmı
ve cevaplayıcıların, ankette yer alan soruların
anla ılabilirli i, kapsamı, uzunlu u vb. konulara ili kin görü leri alınmı tır. Bu
do rultuda gerekli de i iklikler yapılarak anket formuna son ekli verilmi ve
esas örne i olu turan deneklerle çalı ılmaya ba lanmı tır.
3.4. Ara tırmanın Kısıtları Ve Öneriler
Ara tırma kapsamına dahil edilen bireyler, Çukurova Üniversitesi ktisadi
ve dari Bilimler Fakültesi, Mühendislik- Mimarlık Fakültesi ve Tıp Fakültesi’nde
ö renim ö rencileri içerisinden seçilmi tir. Di er fakültelerde okuyan ö renciler
kapsam dı ında tutulmu tur. Bu ara tırmanın önemli kısıtlarından biridir.
Ara tırmanın bir di er kısıtı, sadece üniversite ö rencileri üzerinde çalı manın
yapılmı olmasıdır. Oysa siyaset pazarlaması konusunda yapılan bir çalı manın
toplumun di er kesimlerini de içine alacak
ekilde daha geni
kitlelerde
yapılması daha sa lıklı sonuçlar verecektir. Çünkü bir toplumda siyasi parti
tercihinde bulunan seçmenler, 18 ya
üstü olmak üzere çok farklı ya
gruplarından, farklı kesimlerden olu maktadır.
3.5. Ara tırmada Elde Edilen Verilerin Analizi Ve Bulgular
Bu bölümde, ilk olarak anket çalı masına katılan ö rencilerin demografik
ve sosyoekonomik özellikleri, ö rencilerin politik pazarlama uygulamalarına
yönelik
dü üncelerine
yer
verilmektedir.
Ayrıca
bu
bölümde,
siyaset
pazarlamasında etkili oldu u dü ünülen araçların seçmen olarak ö rencilerin
tercihleri üzerindeki etkisinin ne düzeyde oldu unda dair bulgulara de inilmekte,
58
ö rencilerin bazı sosyo-demografik özellikleri ile siyaset pazarlamasında etkisi
olabilecek araçlar arasında ili kiler olabilece ini öngören hipotezlere ili kin
analiz sonuçlarına yer verilmektedir.
3.5.1. Tanımlayıcı Bilgiler
Anket çalı masına katılan ö rencilerin demografik ve sosyoekonomik
özellikleri ile hangi fakültede ve bölümde ö renim gördükleri ve kaçıncı sınıfta
olduklarına ili kin bazı tanımlayıcı bilgiler a a ıda yer almaktadır.
a) Cinsiyet
Ankete katılan deneklerin cinsiyetlerine göre da ılımları Tablo 3.1’de yer
almaktadır.
Tablo 3.1. Ankete Katılan Ö rencilerin Cinsiyet Da ılımı
Cinsiyet
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
Kadın
121
36,6
Erkek
210
63,4
Toplam
331
100,0
Ankete katılan üniversite ö rencilerinin %36,6’sı kadınlardan, %63,4’ü
erkeklerden olu maktadır.
b) Ya
Ankete katılan deneklerin ya larına göre da ılımlarına Tablo 3.2’de yer
verilmektedir.
59
Tablo 3.2. Ankete Katılan Ö rencilerin Ya ları
Ya
Denek Sayısı (n)
19
13
3,9
20
35
10,6
21
49
14,8
22
65
19,6
23
73
22,1
24
59
17,8
25
17
5,1
26
16
4,8
27
2
,6
28
1
,3
31
1
,3
331
100,0
Toplam
Oran (%)
Tablo 3.2’de de görüldü ü üzere ankete katılan ö rencilerin ya ları 19 ile
31 arasında de i mektedir. Toplam katılımcılar içerisinde 20-24 ya arası 281
ki i ve % 84.9 oranı en kalabalık ya grubunu olu turmaktadır.
c) Gelir
Ankete katılan deneklerin aylık ortalama hane gelirlerinin ne oldu u
sorulmu ve elde edilen cevaplar Tablo 3.3’de sunulmu tur.
Tablo 3.3. Gelir Düzeyine Göre Da ılım
Gelir Düzeyleri
Denek Sayısı(n)
Oran (%)
Cevap vermeyi reddetti /bilmiyor
55
16,6
500 YTL ve altı
18
5,4
501-1000 YTL
74
22,4
1001-2000 YTL
106
32,0
2001-3000 YTL
42
12,7
3001-4000 YTL
19
5,7
4001-5000 YTL
6
1,8
60
Tablo 3.3` ün devamı:
5001-6000 YTL
4
1,2
6000 YTL üzeri
7
2,1
Toplam
331
100,0
Ankete katılan ö rencilerin gelir grupları yukarıdaki Tablo 3.3’de
belirtilmi tir. Buna göre; deneklerin %32’si 1001-2000 YTL arasında gelir
grubuna, %22,4’ü 501-1000 YTL, %12,7’si 2001-3000 YTL, %5,7’si 3001-4000
YTL, %5,4’ü 500 YTL ve a a ısı, %2,1’i 6000 YTL üzeri, %1,8’i 4001-5000 YTL,
%1,2’si 5001-6000 YTL arasında gelir grubuna sahiptir. Deneklerin %16,6’sı ise
ya aylık kazancı ile ilgili bilgi vermeyi reddetmi ya da bu konu hakkında bilgi
sahibi olmadı ını belirtmi tir.
d) Ö rencilerin Ö renim Gördükleri Fakülte ve Bölümlere Göre Da ılımı
Çukurova Üniversitesi ö rencilerinin politik pazarlama uygulamalarına
bakı açılarının belirlenmesine yönelik yapılan anketimize katılan ö rencilerin
fakülte ve bölümlerine göre frekans ve yüzde da ılımları Tablo 3.4, 3.5 ve
3.6’da gösterilmi tir.
Tablo 3.4. BF Ö rencilerinin Da ılımı
. .B.F. Bölümleri
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
47
32,4
ktisat
29
20,0
Maliye
31
21,4
Ekonometri
28
19,3
Uluslararası li kiler
10
6,9
Toplam
145
100,0
letme
Ankete katılan ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö rencilerinin toplam
sayısı
145’tir.
Bu
sayı,
ankete
katılan
toplam
ö rencilerin
%43,8’ini
olu turmaktadır. Bölümlerine göre ayırmak gerekirse, fakültedeki ö rencilerin
61
%32,4’ü i letme, %20’si iktisat, %21,4’ü maliye, %19,3’ü ekonometri ve %6,9’u
uluslararası ili kiler bölümünde okumaktadır.
Tablo 3.5. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö rencilerinin Da ılımı
Mühendislik-Mimarlık
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
Bilgisayar Mühendisli i
20
16,4
Elektrik Mühendisli i
39
32,0
Makine Mühendisli i
33
27,0
Mimarlık
30
24,6
122
100,0
Fakültesi Bölümleri
Toplam
Ankete Çukurova Üniversitesinin Mühendislik-Mimarlık Fakültesinden
toplam 122 ö renci katılmı tır. Bu sayı, ankete katılan toplam ö renci sayısının
% 36,8’ini olu turmaktadır. 122 ö rencinin %16,4’ü Bilgisayar Mühendisli i,
%32’si Elektrik Mühendisli i, %27’si Makine Mühendisli i ve %24,6’sı Mimarlık
bölümü ö rencisidir.
Tablo 3.6. Tıp Fakültesi Ö rencilerinin Da ılımı
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
Tıp Fakültesi
Tıp
64
100,0
Ankete katılan ö rencilerin 64’ü Tıp Fakültesi ö rencisidir. Bu sayı,
ankete katılan toplam ö renci sayısının % 19,3’ünü olu turmaktadır.
e) Ö rencilerin Ö renim Gördükleri Sınıfa Göre Da ılımı
Tablo 3.7. . .B.F Ö rencilerinin Okudukları Sınıf
. .B.F.
Ö rencilerinin
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
1. Sınıf
0
0
2. Sınıf
44
30,3
Okudukları Sınıf
62
Tablo 3.7` nin devamı:
3. sınıf
27
18,6
4. Sınıf
74
51,1
Toplam
145
100,0
ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi ö rencilerinden ankete katılanların %51,1’i
son sınıf ö rencisidir. Bu oran deneklerin büyük bir kısmını olu turmaktadır.
%30,3’ü 3. sınıfta, %18,6’sı ise 2. sınıfta okumaktadır.
Tablo 3.8. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö rencilerinin Okudukları Sınıf
Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
1. Sınıf
38
31,2
2. Sınıf
46
37,7
3. sınıf
24
19,7
4. Sınıf
14
11,4
Toplam
122
100,0
Ö rencilerinin
Okudukları Sınıf
Ankete katılan Mühendislik-Mimarlık Fakültesi ö rencilerinin %31,2’si 1.sınıfta,
%37,7’si 2. sınıfta, %19,7’si 3. sınıfta, %11,4’ü ise son sınıfta okumaktadır. Bu
fakülteden ankete katılan deneklerin daha çok küçük sınıflardan olmasının
sebebi, mühendislik fakültesinin geli mekte olması ve bazı fakültelerin son
sınıflarında henüz ö renci bulunmamasıdır.
63
Tablo 3.9. Tıp Fakültesi Ö rencilerinin Okudukları Sınıf
Tıp Fakültesi
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
1. Sınıf
0
0
2. Sınıf
2
3,1
3. sınıf
1
1,6
4. Sınıf
7
10,9
5. sınıf
17
26,6
6. Sınıf
37
57,8
Toplam
64
100,0
Ö rencilerinin
Okudukları Sınıf
Ankete katılan Tıp Fakültesi ö rencilerinin büyük ço unlu unu olu turan
%57,8’lik bir kısmı 6. sınıf ö rencisidir. %26,6’sı 5. sınıfta, %10,9’u ise 4. sınıfta
okumaktadır. Deneklerin daha çok üst sınıflar arasından seçilme sebebi, daha
önce oy kullanmı olma ihtimallerinin yüksek olmasıdır.
3.5.2. Ö rencilerin Seçimlerde Oy Kullanma Durumları
Ö rencilerin daha önce herhangi bir genel seçimde oy kullanıp kullanmadıkları
sorulmu ve alınan cevaplar Tablo 3.10’da sunulmu tur.
Tablo 3.10. Ö rencilerin Oy Kullanım Oranları
Oy Kullanımı
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
Evet
119
36,0
Hayır
212
64,0
331
100,0
Toplam
Ankete katılan toplam 331 dene in %36’sı genel seçimlerde daha önce
oy kullanmı , %64’ü ise daha önce oy kullanmamı tır.
64
3.5.3. Politik Pazarlama Çalı malarının Seçmenler Üzerindeki Etkileri
a) Oy Kullanılacak Parti Tercihinde Tanıtım Kampanyalarının Etkisi
Deneklerden, seçimlerde oy kullanırken siyasi partilerin yapmı oldukları
tanıtım kampanyalarının ne derece etkili oldu u sorulmu
ve elde edilen
cevaplar Tablo 3.11’de sunulmu tur
Tablo 3.11. Tanıtım Kampanyalarının Etki Düzeyi
Etki Düzeyi
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
Etkisi yok
70
21,1
Kısmen etkili
192
58,0
Oldukça etkili
69
20,8
331
100,0
Toplam
Tablo 3.8’deki sonuçlar de erlendirildi inde, ankete katılan ö rencilerin
% 58’inin seçimlerde oy kullanırken siyasi partilerin seçim dönemlerindeki
tanıtım kampanyalarından kısmen de olsa etkilendikleri anla ılmaktadır.
Ö rencilerin %20,8’i ise kampanyalarda oldukça yüksek düzeyde etkilenerek oy
kullandıklarını belirtmi lerdir. Geri kalan %21,1’li kısım ise, kampanyalardan
etkilenmediklerini ifade etmi lerdir.
b)
Tanıtım
Kampanyaları
Kapsamında
Yürütülen
Faaliyetlerin
Oy
Kullanılacak Partiyi Belirlemedeki Etkisi
Siyasi partilerin tanıtım kampanyaları kapsamında yaptıkları faaliyetlerin,
deneklerin siyasi parti tercihlerindeki etkisini ölçmek amacıyla üç noktalı bir
dereceleme
belirtilmi tir.
ölçe i
kullanılmı tır.
Elde
edilen
cevaplar
Tablo
3.12’de
65
Tablo 3.12. Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin
Tercihlerdeki Etkisi
Faaliyetlerin Etki Düzeyi
Partilerin seçim dönemlerinde
ki i adreslerine parti
politikalarını veya adayları
tanıtmak için gönderdikleri
kitapçık, bro ür vb. yayınları
Liderlerin televizyon
konu maları
Gazete reklamları
Mitingler
Televizyon reklamları
Liderlerin gazete demeçleri
Kahve toplantıları
Açık oturumlar
Konser vb etkinlikler
Evlere da ıtılan yiyecek vb
hediyeler
Partinin belirledi i sloganlar
Açık hava reklamları (Afi ,
bayrak, poster, bilboard vb.)
Siyasi
partilerin
Etkisi yok
(%)
Kısmen etkili
(%)
Oldukça etkili
(%)
45,9
46,8
7,3
20,5
50,2
29,3
58,6
25,7
49,2
26,9
57,4
12,4
64,7
58,3
36,0
52,9
40,2
49,2
31,1
48,0
24,5
22,4
5,4
21,5
10,6
23,9
11,5
39,6
10,9
19,3
48,9
55,9
40,5
37,8
10,6
6,3
seçim
dönemlerinde
ki ilerin
adreslerine,
parti
politikalarını veya adayları tanıtmak için gönderdikleri kitapçık, bro ür vb.
yayınların oy tercihleri üzerinde oldukça etkili oldu unu dü ünenlerin oranı %7,3
iken, kısmen etkili oldu unu dü ünenlerin oranı %46,8’dir.
Parti liderlerinin seçim öncesi tanıtım kampanyaları dolayısıyla yaptıkları
televizyon konu malarının denekler üzerindeki etkisine bakıldı ında; deneklerin
%50,2’sinde bu faaliyetin kısmen etkili oldu u, %29,3’ünde ise oldukça etkili
oldu u görülmektedir.
Siyasi partilerin kampanyalarını kamuoyuna duyurmak için verdikleri
gazete reklamlarının denekler üzerindeki etkilili i
u
ekildedir: deneklerin
%58,6’sı bu reklamların etkisi olmadı ını, %36’sı ise kısmen etkili oldu unu
belirtmi lerdir.
Siyasi partilerin düzenledikleri mitinglerin oy verme tercihi üzerine etkisi
olmadı ını
dü ünen
deneklerin
dü ünenlerin oranı ise %52,9’dur.
oranı
%25,7,
kısmen
etkili
oldu unu
66
Siyasi partilerin kampanyalarını tanıtmak için hazırlattıkları televizyon
reklamlarının oy tercihleri üzerinde kısmen etkili oldu unu dü ünenlerin oranı
%40,2, etkisi olmadı ını dü ünenlerin oranı ise %49,2’dir.
Parti liderlerinin verdikleri gazete demeçlerinin denekler üzerindeki
etkisine
bakıldı ında;
deneklerden
%49,2’sinde
kısmen
etkili
oldu u,
%26,9’unda ise etkisi olmadı ı görülmektedir.
Parti liderleri e li inde düzenlenen kahve toplantılarının oy verme
kararları üzerindeki etkisi olmadı ını dü ünen deneklerin oranı %57,4, kısmen
etkili oldu unu dü ünenlerin oranı ise %31,1’dir.
Parti liderlerinin seçim kampanyaları do rultusunda yaptıkları açık
oturumların seçmenlerin oy verme tercihi açısından oldukça etkili oldu unu
dü ünen deneklerin oranı %39,6, kısmen etkili oldu unu dü ünenlerin oranı ise
%48’dir.
Siyasi partiler tarafından düzenlenen çe itli konser ve benzeri etkinliklerin
oy verme kararları üzerine etkisine ili kin bulgular
u
ekildedir: deneklerin
%64,7’si bu tür etkinliklerin etkisi olmadı ını, %24,5’i ise kısmen etkili oldu unu
belirtmi lerdir.
Seçim kampanyaları döneminde siyasi partilerce evlere da ıtılan yiyecek
vb. hediyelerin oy kullanma tercihi üzerine etkisi olmadı ını belirten deneklerin
oranı %58,3, kısmen etkili oldu unu belirtenlerin oranı ise %22,4’tür.
Partinin belirledi i sloganların oy kullanma kararları üzerine etkisi
olmadı ını belirten deneklerin oranı %48,9, kısmen etkili oldu unu belirten
deneklerin oranı ise % 40,5’tir.
Ankete katılan deneklerin %55,9’u siyasi partilerce hazırlanan açık hava
reklamlarının oy verme tercihlerine etkisi olmadı ını, %37,8’i ise kısmen etkili
oldu unu belirtmi lerdir.
67
c) Kamuoyu Ara tırma Sonuçlarının Oy Kullanılacak Partiyi Belirlemedeki
Etkisi
Deneklere, seçimlerden hemen önce yapılan kamuoyu ara tırmalarının
sonuçlarından etkilenip etkilenmedikleri sorulmu , elde edilen cevaplar Tablo
3.13’de sunulmu tur.
Tablo 3.13. Kamuoyu Ara tırma Sonuçlarının Tercihlerdeki Etkisi
Etki Düzeyi
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
Etkilenmem
200
60,4
Kısmen Etkilenirim
118
35,6
Oldukça Etkilenirim
13
3,9
331
100,0
Toplam
Ankete katılan 331 denekten %60,4’ü seçim dönemlerinden hemen önce
yapılan
ara tırma
sonuçlarından
etkilenmediklerini,
%35,6’sı
kısmen
etkilendiklerini, %3,9’u ise oldukça etkilendiklerini belirtmi lerdir.
d) Siyasi Partilerin Sahip Oldukları Özelliklerin Seçmenlerin Oy Verme
Kararlarındaki Etkisi
Siyasi partilerin sahip oldukları özelliklerin seçmenlerin oy verme kararları
üzerindeki etkileri soruldu unda deneklerden Tablo 3.14’te görülen cevaplar
elde edilmi tir.
Tablo 3.14. Siyasi Partilerin Özelliklerinin Tercihlerdeki Etkisi
Faaliyetlerin Etki Düzeyi
Parti deolojisi
Parti Programı
Etkisi yok
(%)
1,2
5,4
Kısmen etkili
(%)
9,4
29,6
Oldukça etkili
(%)
89,4
65,0
68
Tablo 3.14` ün devamı:
Parti Lideri
Parti Politikası
Partinin Adayları
Parti craatları
Partinin Geçmi i
3,3
3,6
12,7
3,0
6,0
33,2
15,4
46,8
14,2
26,9
63,4
81,0
40,5
82,8
67,1
Tablo da görülen siyasi parti özelliklerinin hemen hemen tamamının
deneklerin
siyasi
parti
tercihleri
üzerinde
çok
önemli
etkileri
oldu u
anla ılmaktadır. “Partinin adayları” dı ındaki tüm özelliklerde etki düzeyinin
oranları oldukça yüksek çıkmı tır. Öte yandan, parti ideolojisi, politikası ve
icraatları, deneklerin üzerinde en fazla durdukları özellikler olarak öne
çıkmaktadır. Buradan elde edilen ilginç bir bulgu da; “parti liderinin”
deneklerin seçimleri üzerindeki etkisinin di erleri kadar yüksek olmamasıdır. Bu
sonucun çıkmasının nedeni, ara tırmaya katılan deneklerin tamamının
üniversite ö rencisi olmaları, dolayısıyla iyi bir e itim düzeyine sahip olmaları ve
bu sebeple de daha çok parti programları ve e er varsa daha önceki
icraatlarının
neler
oldu unu
incelemelerinden
kaynaklandı ı
eklinde
söylenebilir.
e) Parti Liderinin Özelliklerinin Oy Vermede Etkisi
Deneklere bir siyasi partinin liderinin ne gibi özelliklerinin oy verme
kararlarında önemli oldu u sorulmu
ve elde edilen cevaplar Tablo 3.15’te
sunulmu tur.
Tablo 3.15. Parti Liderinin Özelliklerinin Tercihteki Etkisi
Lider Özelli i
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
Yaptı ı propaganda
11
3,3
E itimi
32
9,7
Yapaca ı i ler (icraatı)
187
56,5
Etnik Kökeni
18
5,4
Cinsiyeti
0
0,0
Geçmi tecrübesi
83
25,1
Toplam
331
100,0
69
Bir siyasi parti liderinin yapaca ı i ler veya gelecek için söz verdi i
icraatları deneklere oy verme kararını etkilemede en önemli özelliktir. Ankete
katılan deneklerin %56,5 gibi yarıdan fazlası bir liderin yapaca ı i lerin içeri ine
bakarak kararlarını vermektedirler. Bu özelli i %25,1’lik oranla liderin geçmi teki
tecrübesi, %9,7 oranla e itimi, %5,4 oranla etnik kökeni, %3,3 oranla yaptı ı
propaganda izlemektedir. Bu bilgiler ı ı ında, bir parti liderinin ne
ekilde
propaganda yaparsa yapsın, e itimi ve etnik kökeni nasıl olursa olsun seçmeni
daha fazla ilgilendiren özelli inin vaat etti i icraatları oldu unu söylemek
mümkündür.
f) Oy Kullanılacak Partiyi Belirlemede Etken Olan Di er Unsurlar
Deneklere,
partilerin
seçim
dönemlerinde
uyguladı ı
tanıtım
kampanyaları ve parti özelliklerinden ba ımsız olarak siyasi tercihlerini etkileyen
etmenler sorulmu tur. Alınan cevaplar Tablo 3.16’da gösterilmi tir.
Tablo 3.16. Parti Tercihinde Etkili Olan Di er Unsurlar
Ba ımsız Unsurlar
Ailenin Görü ü
Çıkan Yazılar
Siyasi Kitaplar
TV Programları
Toplam
Denek Sayısı (n)
58
164
85
24
331
Oran (%)
17,5
49,5
25,7
7,3
100,0
Siyasi tercihi etkileyen parti özellikleri ve tanıtım kampanyaları dı ında
etkileyen çe itli unsurlar vardır. Tablo 3.16’da görülen sonuçlara göre; parti
hakkında çıkan yazılar, ankete katılan deneklerin %49,5’i için siyasi parti
tercihini etkileyebilen ba ımsız unsurların ba ında gelmektedir. Deneklerim
%25,7’si
okudukları
siyasi
kitaplardan,
görü lerinden etkilendiklerini belirtmi lerdir.
%17,5’i
ise
ailelerinin
siyasi
70
3.5.4. Siyasi Partilerin Yaptıkları Propagandalara Yönelik Görü ler
Deneklere öncelikle siyasi partilerin propaganda yapmalarına gerek olup
olmadı ı sorulmu tur. Daha sonra ise yapılan propaganda çalı malarının oyları
etkilemede hangi özelliklere sahip olması gerekti i sorulmu tur. Alınan cevaplar
Tablo 3.17 ve Tablo 3.18’de gösterilmi tir.
Tablo 3.17. Siyasi Parti Propagandalarına Yönelik Önermeler
Önermeler
Propaganda her zaman
yapılmalı
Propaganda sadece seçim
dönemlerinde yapılmalı
Propaganda yapmaya
gerek yoktur
Toplam
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
106
32,0
78
23,6
147
44,4
331
100,0
Ankete katılan deneklerin %44,4’ü propaganda yapılmasını gereksiz
bulurken, %32’si propagandanın her zaman yapılması gerekti ini, %23,6’sı ise
sadece seçim dönemlerinde yapılması gerekti ini ifade etmi lerdir.
Tablo 3.18. Propaganda Çalı malarının Etkili Olabilmesi çin Sahip Olması
Gereken Özellikler
Propaganda Özellikleri
Denek Sayısı (n)
Oran (%)*
Gerçekçi vaatler içermesi
115
34,7
Ki isel menfaatlerime
8,0
26
uygun olması
Sorun çözücü olması
207
62,5
Propagandalar beni
63
etkilemez
19,0
• Birden fazla cevap i aretlendi i için toplamları %100’ü geçmektedir.
Ankete katılan deneklerin %62,5’ine göre; siyasi partilerin yaptıkları
propaganda çalı malarının etkili olabilmesi için ta ıması gereken en önemli
özellik sorunların çözümüne yönelik alternatifler sunmasıdır. Deneklerin
%34,7’si gerçekçi menfaatler içermesini, %8’i ise ki isel menfaatlerine uygun
olmasını
öncelikli
olarak
belirtmi lerdir.
propagandalardan etkilenmediklerini belirtmi tir.
Cevaplayıcıların
%19’u
ise,
71
3.5.5. Siyasi Partinin Beklentileri Kar ılamaması Durumunda Seçmenlerin
Tutumları
En son seçimde oy verilen siyasi partinin seçmenin beklentilerini
kar ılamaması durumunda, nasıl bir tutum sergilenece ine yönelik sorulan
soruda Tablo 3.19’da görülen cevaplar elde edilmi tir.
Tablo 3.19. Oy Verilen Siyasi Partinin Beklentileri Kar ılamaması
Durumunda Seçmen Tutumları
Tutumlar
Bir Daha O Partiye Oy
Vermem
Tekrar Oy Veririm
Daha iyisi Olmadı ını
Dü ündü ümden Tekrar
Oy Veririm
Zaman Geçince Tekrar
De erlendiririm
Fikrim Yok
Toplam
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
116
35,0
5
1,5
45
13,6
146
44,1
19
331
5,7
100,0
Ankete katılan deneklerin %44,1 gibi önemli bir ço unlu u, oy verdikleri
siyasi partinin beklentilerini kar ılamaması durumunda bir süre zaman
geçmesini bekleyip tekrar de erlendirme yapacaklarını, %35’i bir daha o partiye
oy vermeyeceklerini, %13,6’sı daha iyisi olmadı ını dü ündü ünden tekrar aynı
partiye oy vereceklerini belirtmi lerdir. Deneklerin %5,7’si ise bu konuda ne
yapacaklarını konusunda fikirlerinin olmadı ını belirtmi lerdir. Daha önce oy
veren deneklerin %1,5’lik çok küçük bir bölümü ise, herhangi bir yargılama
yapmaksızın tekrar aynı partiye oy vereceklerini belirtmi lerdir.
3.5.6. Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Kapsamında Uyguladıkları
Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü ler
Deneklere, siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında uyguladıkları
pazarlama faaliyetlerine yönelik görü leri 5’li Likert Ölçe i yöntemiyle
72
sorulmu tur. Bu kapsamda belirlenen altı ifadeye ankete katılan 331 dene in
verdi i cevaplar Tablo 3.20’de sunulmu tur.
Tablo 3.20. Ö rencilerin Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Sırasında
Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü leri
Partilerin seçim kampanyaları
sırasında reklam ajanslarından
yararlanmaları do rudur.
Partilerin
seçim
kampanyaları
sırasında bro ür, bayrak, flama gibi
eyleri kullanmalıdırlar.
Partiler
seçim
kampanyaları
sırasında
TV,
radyo,gazete,
bilboard vb. araçlar aracılı ıyla
reklam yapmalıdırlar.
Partiler
seçim
kampanyaları
sırasında
açık
hava
mitingi
düzenlemelidirler.
Seçim dönemlerinde TV kanalları
tüm partilere konu ma hakkı
vermelidir.
Her partinin bir sloganı olmalıdır.
•
6,9
Std. Sapma
Aritmetik
Ortalama
n
Kesinlikle
Katılıyorum
Yargılar
Kısmen
Katılıyorum
Hiç
Katılmıyoru
m
Pek
Katılımıyoru
m
Kararsızım
Katılma Düzeyi (%)
16,0 13,0 48,0 16,0
331 3,50
1,145
13,0 22,4 11,2 42,6 10,9
331 3,16
1,258
9,1
18,1 12,1 41,7 19,0
331 3,44
1,240
5,1
12,1 12,7 44,4 25,7
331 3,73
1,124
3,0
3,6
21,1 68,3
331 4,48
0,954
6,3
15,7 15,4 32,9 29,6
331 3,64
1,234
3,9
n toplam cevaplayıcı sayısını ifade etmektedir. Likert ölçe i ile ölçeklenen yanıtlar için
1= Hiç katılmıyorum, 2= Pek Katılmıyorum, 3= Kararsızım,
4= Kısmen katılıyorum, 5=
Kesinlikle Katılıyorum eklinde kodlanmı ve ortalamalar bu puan de erlerine göre
hesaplanmı tır.
Deneklerin siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında uyguladıkları
pazarlama faaliyetlerine yönelik görü leri 6 yargı cümlesiyle ölçülmeye
çalı ılmı olup, ö rencilerin bu yargılara vermi oldukları cevaplar Tablo 3.20’de
özetlenmi tir. Bu tabloya göre;
Siyasi
partilerin
seçim
kampanyaları
sırasında
reklam
ajanslarından
yararlanmalarının do rulu una kısmen katılan deneklerin oranı %48’dir. %16’sı
partilerin reklam ajanslarından kesinlikle yararlanmaları do rultusunda görü
73
belirtmi lerdir. Deneklerin sadece %6,9’u ise bu tür ajanslardan yararlanılmasını
do ru bulmadıklarını belirtmi lerdir.
“Partiler siyasi kampanyalar sırasında bayrak, flama, bro ür gibi yazılı ve görsel
eyleri kullanmalıdır” ifadesine kısmen katılan denklerin oranı %42,6, pek
katılmayanların oranı ise %22,4’tür. Bu ifadeye kesinlikle katılan denklerin oranı
%10,9’dur.
Partilerin yine seçim kampanyaları süresince TV, radyo, gazete ve bilboardlar
aracılı ıyla reklam yapmaları gerekti i konusuna kısmen katılan deneklerin
oranı %41,7, kesinlikle katılanların oranı ise %19’dur. Geri kalan kısmın %12,1’i
kararsız olduklarını, %27,2’si ise bu tür reklamların gerekti i dü ünmediklerin
belirtmi lerdir.
Seçim kampanyaları sırasında partilerin açık hava mitingleri düzenlemelerini
yargısına ise denekler büyük oranda katılmı lardır. %44,4’lük oranındaki
denekler kısmen bu ifadeye katılırken,
Deneklerin
sadece%5,1’i
ise
bu
%25,7’si ise kesinlikle katılmı lardır.
mitinglerin
düzenlenmesi
ifadesine
katılmadıklarını belirtmi lerdir.
Deneklere yöneltilen 6 yargı ifadesi içerisinde en çok katılım oranı alan ifade,
seçim dönemlerinde TV kanallarının tüm partilere konu ma hakkı vermeleri ile
ilgili olmu tur. Deneklerin %68,3’ü gibi yüksek bir kısmı TV kanallarının
kampanya döneminde bütün partilere konu ma hakkı vermeleri gerekti ini
belirtmi lerdir. Bu ifadeye katılmayan deneklerin oranı ise %3’le sınırlı kalmı tır.
“Her partinin bir sloganı olmalıdır” yargısına deneklerin %6,3’ü hiç katılmazken,
%29,6’sı ise kesinlikle katılıyorum ifadesini kullanmı lardır, %32,9’u ise bu
ifadeye kısmen katılmı tır.
74
3.6 Ara tırma Hipotezlerinin Test Edilmesi
Çalı ma kapsamında geli tirilen H1a, H1c hipotezlerinin test edilmesinde
Mann-Whitney U testi uygulanmı tır.
"Mann Whitney U" testini T testinin parametrik olmayan kar ılı ı olarak
kabul etmek mümkündür. Bu test için verinin da ılımı konusunda bir ko ul öne
sürülmez. Ancak verinin rasgele toplanmı olması gereklidir. "Mann Whitney U"
testi ile ba ımsız iki grubun aynı da ılıma sahip ana kütlelerden geldi i hipotezi
test edilir, "t" testi için ko ulların uygun olmadı ı durumlarda bu test
uygulanmalıdır. Mann-Whitney U testinde;
•
Ba ımsız de i kene ait veriler sayısal karakterler ile ifade edilmeli,
•
Örneklem birbirinden ba ımsız olarak rasgele seçilmeli ve
•
Ba ımlı de i kene ili kin ölçümler, sıralama, aralık veya oran ölçe inde
olmalıdır.
H2a,
H2c
hipotezlerinin
test
edilmesinde
Kruskal-Wallis
testi
uygulanmı tır.
Kruskal-Wallis H testi, birbirinden ba ımsız iki yada daha fazla grubun
(örneklemin) ba ımlı bir de i kene ili kin ölçümlerinin kar ıla tırılarak iki
da ılım arasında anlamlı bir fark olup olmadı ını test etmek amacı ile kullanılır.
Bu testte ve parametrik olmayan di er testlerde, gruplara ait ölçümlerin
kar ıla tırılmasında aritmetik ortalama yerine ortanca (medyan) de er esas
alınır. Ortanca (medyan), büyükten küçü e yada küçükten büyü e do ru
sıralanan bir serinin orta de eridir. Kruskal-Wallis H testi iki grup için MannWhitney U testi ile aynı sonucu verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili kin
da ılımın kar ıla tırılması sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması
durumunda farklılı ın kayna ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak MannWhitney U testi ile kar ıla tırılabilir.
75
Kruskal-Wallis H testi, parametrik testlerin kullanımına ili kin
artların
sa lanmaması durumunda ba ımsız örneklemler için tek-faktörlü varyans
analizi yerine kullanılır.
Kruskal-Wallis H testinde, ba ımsız de i kene ait veriler;
•
Sayısal karakterler ile ifade edilmelidir.
•
Birbirinden ba ımsız rasgele örneklem üzerinden elde edilmelidir.
•
Ba ımlı de i kene ili kin ölçümler aralık veya oran ölçe indedir.
H1b, H1d, H2b, H2d test edilmesinde Ki-Kare testi uygulanmı tır.
"Ki-kare" analiz yöntemi özellikle sosyal bilimler alanındaki çalı malarda
yaygın olarak kullanılan bir analiz yöntemidir. "Ki-kare" analiz yöntemi verilerin
sunulu
biçimine göre "Ki-kare uygunluk testi" ve "Ki-kare ba ımsızlık testi"
olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
Aslında "Ki-kare" analiz yöntemi sadece ili kilerin saptanmasında de il,
aynı
zamanda
de i kenler
arasındaki
farklılıkların
belirlenmesinde
de
kullanılmaktadır. "Ki-kare" analiz yöntemi frekans da ılımları üzerinden i lem
yapan bir analiz yöntemidir. ki de i kenin birbirlerinden ba ımsız olması
aralarında bir ili kinin bulunmadı ı anlamına gelir. "Ki-kare" testi de i kenlerin
ba ımsızlı ını ölçmede yaygın olarak kullanılır. Öte yandan "Ki-kare" analiz
yöntemi iki de i ken arasındaki ili kinin iddeti konusunda oldukça sınırlı bilgi
verir. Gözlenen "Ki-kare" de erinin büyüklü ü sadece modelin veriye uyumunun
bir göstergesi de ildir. Bu de er örnek hacminden de etkilenmektedir. Bu
nedenle "Ki-kare" analiz yöntemiyle ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli
özellikle serbestlik derecesidir. Serbestlik derecesi arttıkça "Ki-kare" testi normal
da ılıma benzemeye ba lar. Ayrıca "Ki-kare" de eri serbestlik derecesine ba lı
oldu undan, analizde yer alan gözlem sayısı arttıkça "Ki-kare" de eri de artar.
Sonuçta anlamlı farklılıkların varlı ına ili kin i aretler elde etme olasılı ı da
artar. "Ki-kare" analiz yönteminde Ho (sıfır hipotezi) olarak de i kenler arasında
ili ki yoktur varsayımı öne sürülür. Aslında "Ki-kare" analiz yöntemi iki de i ken
arasında sistematik bir ili kinin var olup olmadı ını belirlemeye yardım eder.
76
Yani "Ki-kare" analiz yöntemi bir çapraz tabloda yer alan de i kenler arasındaki
gözlenen ili kinin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadı ını test etmek
amacıyla kullanılır.
Bu
nedenle
"Ki-Kare"
analiz
yöntemi
daha
çok
dü ük
ölçüm
düzeylerindeki de i kenler arasındaki ili kilerin incelenmesinde kullanılır. "Kikare" analiz yöntemi gözlenen frekans de erleri ile teorik olarak beklenen
frekans de erlerinin kar ıla tırmasını yapar. Bir çapraz tabloda yer alan her bir
hücre için bu iki de er arasındaki farkın kareleri alınır. Beklenen de ere olan
oranı bulunur. Bu oranların toplamı ise "Ki-Kare" de erini verir. Bulunan bu
de er kritik tablo de erinden büyük ise anlamlı bir ili kinin varlı ından söz
edilebilir.
Ki-Kare Ba ımsızlık Testi, veri setindeki de i kenlerin farklı ölçütlere ya
da belirli bir amaca göre iki ya da çok yönlü çapraz tablo biçiminde
sınıflandırılması halinde de i kenlerin belirlenen özellikleri arasında bir
ba ımlılı ın olup olmadı ı test edilmek istenebilir. De i kenlerin alt grupları
arasında ba ımlılık, birlikte de i im olup olmadı ını ortaya çıkarmak amacıyla
uygulanan "Ki-kare" testi "Ki-kare" ba ımsızlık testi olarak adlandırılır. Ho
hipotezi ba ımlılık yoktur
eklinde kurulur. "Ki-kare" ba ımsızlık testi, tablo
tipine ve tablo gözlerinde frekansların beklenen de erlerinin büyüklükleri göz
önüne alınarak farklı ekillerde uygulanır ve farklı isimlerle belirtilir.
a. Siyasi Parti Tercihinde Partilerin Özellikleri le Cinsiyet Arasındaki
li kinin Analizi
Ö rencilerin,
özelliklerinden
oy
verecekleri
etkilenme
siyasi
düzeylerinin,
partiyi
belirlemede
cinsiyetlerine
partilerin
göre
farklılık
gösterebilece ine yönelik olarak geli tirilen H1a hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo 3.21’de görülmektedir.
77
Tablo 3.21. Kadın ve Erkeklerden Olu an Grupların Parti Özelliklerinden
Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi Sonuçları
Sıralamalar
Siyasi partinin görü ü
Siyasi partinin programı
GRUP
(Cinsiyet)
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
N
121
210
331
121
210
331
Sıra
Ortalaması
Sıra
Toplamı
175.39
160.59
21222.50
33723.50
156.45
171.50
18931.00
36015.00
Tablo 3.21`in devamı:
Siyasi parti lideri
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Siyasi partinin
politikaları
Siyasi partinin
milletvekili adayları
Siyasi partinin icraatı
Siyasi partinin geçmi i
121
210
331
121
210
331
121
210
331
121
210
331
121
210
331
168.46
164.58
20384.00
34562.00
161.93
168.35
19593.00
35353.00
157.84
170.70
19098.50
35847.50
162.81
167.84
19700.50
35245.50
176.74
159.81
21385.50
33560.50
Test statisti i (a)
Parti lideri
12407.000
Partinin
politikaları
12212.000
Partinin
milletvekili
adayları
11717.500
Partinin
icraatı
12319.500
Partinin
geçmi i
11405.500
18931.000
34562.000
19593.000
19098.500
19700.500
33560.500
-1.647
-.422
-.862
-1.294
-.701
-1.881
.100
.673
.389
.196
.483
.050
Mann-Whitney U
Partinin
görü ü
11568.500
Partinin
programı
11550.000
Wilcoxon W
33723.500
-2.543
Z
Asymp. Sig.
.011
(2-tailed)
a Grouping Variable: Cinsiyet
Mann-Whitney U testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; ö rencilerin, oy
verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti özellikleri içerisinde “parti lideri,
partinin politikaları, milletvekili adayları, partinin icraatı” özelliklerinden etkilenme
düzeyleri
α=0,05
anlamlılık
düzeyinde
cinsiyetlerine
göre
farklılık
göstermektedir. Parti liderinden etkilenme düzeyi bakımından iki cinsiyet
grubunun aralarında fark bulunmadı ı görülmektedir. “Partinin görü ü ve
78
partinin geçmi i” , özellikleri bakımından ise, olasılık de erleri p<0.05 anlamlılık
seviyesinde oldu undan, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından, kadın
ve erkek denekler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmu tur.
Partinin
programı
açısından
ise,
α=0,10
anlamlılık
düzeyinde
farklılık
bulunmu tur. Bu sonuçlara göre; ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede partilerin özelliklerinden etkilenme düzeylerinin cinsiyetlerine göre
farklılık gösterebilece ine yönelik olarak geli tirilen H1a hipotezi kısmen
desteklenmektedir.
Mann-Whitney U testine ili kin bulgular, partinin görü ü ve partinin
programı özellikleri bakımından bayan ö renciler açısından, partinin geçmi i
özelli i bakımından da erkek ö renciler açısından anlamlı bir farkın ortaya
çıktı ını göstermektedir. Buna göre, erkek ö rencilerin oy verecekleri partiyi
belirlemede partinin geçmi inden kız ö rencilere göre daha fazla etkilendikleri,
partinin görü ü ve partinin programından da kız ö rencilerin erkek ö rencilere
göre daha fazla etkilendikleri eklinde bir sonucun ortaya çıktı ı görülmektedir.
b. Siyasi Parti Tercihinde Parti Liderlerinin Özellikleri
le Cinsiyet
Arasındaki li kinin Analizi
Oy verilecek siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile
ö rencilerin cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili ki olabilece ine yönelik olarak
geli tirilen H1b hipotezinin test edilmesinde uygulanan Ki-Kare testi sonuçları
Tablo 3.22’de görülmektedir.
Tablo 3.22. Parti Liderlerinin Özellikleri le Cinsiyet Arasındaki li kinin
Analiz Testi Sonuçları
Pearson Chi-Square
(Ki-Kare)
Likelihood Ratio
Linear-by-Linear
Association
N of Valid Cases
De er
Sd
Olasılık De eri
6.789(a)
4
.147
7.749
4
.101
1.302
1
.254
329
a Teorik de erlerin (eij) %20’sinden fazlası (5)’den küçük de ildir.
Olasılık de eri <.05
79
Tablo 3.22 incelendi inde, p=0.147 olarak elde edilmi tir. Bulunan
sonuç, p<0.05 anlamlılık seviyesinde olmadı ından, ö rencilerin, oy verecekleri
siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile cinsiyetleri arasında
anlamlı bir ili ki bulunamamı tır. Dolayısıyla, H1b hipotezi desteklenmemektedir.
c.
Siyasi
Parti
Tercihinde
Seçim
Kampanyalarında
Yürütülen
Faaliyetlerden Etkilenme Düzeyi le Cinsiyet Arasındaki li kinin Analizi
Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim
kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeylerinin
cinsiyetlerine göre farklılık gösterebilece ine yönelik olarak geli tirilen H1c
hipotezinin test edilmesinde uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo
3.23’de görülmektedir.
Tablo 3.23. Kadın ve Erkeklerden Olu an Grupların Seçim Kampanyalarından
Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi Sonuçları
Sıralamalar
Partilerin tanıtım amaçlı da ıttı ı
kitapçık, bro ür vb yayınlar
Liderlerin televizyon konu maları
Gazete reklamları
Mitingler
Televizyon reklamları
Liderlerin gazete demeçleri
Kahve toplantıları
GRUP
(Cinsiyet)
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
N
121
210
331
121
210
331
121
210
331
121
210
331
121
210
331
121
210
331
121
210
331
Sıra
Ortalama
sı
163.29
167.56
19758.00
35188.00
147.24
176.81
17816.00
37130.00
175.75
160.38
21266.00
33680.00
166.91
165.48
20196.00
34750.00
171.92
162.59
20802.00
34144.00
167.60
165.08
20279.00
34667.00
167.83
164.95
20307.00
34639.00
Sıra
Toplamı
80
Tablo 3.23`ün devamı:
Kadın
121
Erkek
210
Toplam
331
Kadın
121
Erkek
210
Toplam
331
Kadın
121
Erkek
210
Toplam
331
Kadın
121
Erkek
210
Toplam
331
Kadın
121
Erkek
210
Toplam
331
Açık oturumlar
Konser vb etkinlikler
Evlere da ıtılan yiyecek vb
hediyeler
Partinin belirledi i sloganlar
Açık hava reklamları
158.85
170.12
19221.00
35725.00
167.90
164.90
20316.50
34629.50
168.10
164.79
20339.50
34606.50
172.70
162.14
20897.00
34049.00
163.08
167.68
19733.00
35213.00
Test statisti i (a)
Bro ür vb
yayınlar
TV
konu maları
Mann12377.000
Whitney U
Wilcoxon W
19758.000
Z
-.437
Asymp. Sig.
.662
(2-tailed)
a Grouping Variable: Cinsiyet
Gazete
reklamları
Mitingler
TV
reklamları
Gazete
demeçleri
10435.000
11525.000
12595.000
11989.000
12512.000
17816.000
-2.954
33680.000
-1.623
34750.000
-.144
34144.000
-.946
34667.000
-.250
.003
.105
.885
.344
.803
Test statisti i (a)
Kahve
toplantıları
Mann-Whitney
12484.000
U
Wilcoxon W
34639.000
Z
-.299
Asymp. Sig.
.765
(2-tailed)
a Grouping Variable: Cinsiyet
Açık
oturumlar
Konser vb
etkinlikler
Da ıtılan
hediyeler
Parti
sloganları
Açık hava
reklamları
11840.000
12474.500
12451.500
11894.000
12352.000
19221.000
-1.136
34629.500
-.325
34606.500
-.342
34049.000
-1.071
19733.000
-.479
.256
.745
.733
.284
.632
Mann-Whitney U testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre;
seçim
kampanyaları kapsamında yürütülen faaliyetler içerisinde “TV konu maları”
hariç di er tüm de i kenlerinin olasılık de erleri p<0.05 anlamlılık seviyesinde
bulunmadı ından, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından kadın ve
erkek denekler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı tır.
Sadece, TV konu malarının α=0,05 anlamlılık düzeyinde gruplara göre farklılık
gösterdi i bulunmu tur. De i kenlerin ço unlu u açısından gruplar arasında bir
farklılık bulunmadı ından, ö rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede
81
partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme
düzeylerinin cinsiyetlerine göre farklılık gösterebilece ine yönelik olarak
geli tirilen H1c hipotezinin desteklenmedi i görülmektedir.
Mann-Whitney U testine ili kin bulgular, “TV konu maları” faaliyeti
bakımından erkek ö renciler açısından anlamlı bir farkın ortaya çıktı ını
göstermektedir. Buna göre, erkek ö rencilerin parti liderlerinin televizyon
konu malarından kız ö rencilere göre daha fazla etkilendikleri
eklinde bir
sonucun ortaya çıktı ını belirtmek mümkündür.
d. Siyasi Parti Tercihinde Di er Unsurlar le Cinsiyet Arasındaki li kinin
Analizi
Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında
çıkan haberler vb di er unsular ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili ki
olabilece ine yönelik olarak geli tirilen H1d hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları Tablo 3.24’te görülmektedir.
Tablo 3.24. Parti Tercihinde Di er Unsurlar le Cinsiyet Arasındaki li kinin
Analiz Testi Sonuçları
Pearson Chi-Square
(Ki-Kare)
Likelihood Ratio
Linear-by-Linear
Association
N of Valid Cases
De er
Sd
Olasılık De eri
1.003(a)
3
.801
.981
3
.806
.265
1
.607
329
a Teorik de erlerin (eij) hiçbiri (5)’den küçük de ildir.
Olasılık de eri <.05
Tablo 3.24 incelendi inde, p=0.801 olarak elde edilmi tir. Buna göre
α=0,05 anlamlılık düzeyinde, ö rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede “ailenin görü ü, parti hakkında çıkan yazılar, siyasi TV programları,
kitaplar” gibi unsurlar ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili ki bulunamamı tır.
Dolayısıyla, H1d hipotezi desteklenmemektedir.
82
e. Siyasi Parti Tercihinde Partilerin Özellikleri le Gelir Düzeyi Arasındaki
li kinin Analizi
Ö rencilerin
özelliklerinden
oy
verecekleri
etkilenme
siyasi
düzeylerinin
partiyi
gelir
belirlemede
düzeylerine
göre
partilerin
farklılık
gösterebilece ine yönelik olarak geli tirilen H2a hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları Tablo 3.25’te görülmektedir.
Tablo 3.25. Gelir Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine Göre Elde
Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları
Siyasi partinin görü ü
Siyasi partinin programı
Siyasi parti lideri
Siyasi partinin politikaları
Siyasi partinin milletvekili
adayları
Siyasi partinin icraatı
Siyasi partinin geçmi i
GRUP
(Gelir
Grupları)
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Sıra
Ortalama
sı
N
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
165.59
173.44
137.11
162.56
170.23
162.65
152.61
180.95
159.24
165.39
170.15
151.44
157.67
176.72
155.94
166.82
165.15
166.17
167.50
172.01
135.18
83
Test statisti i (a,b)
Partinin
Partinin
görü ü
programı Parti lideri
Chi-Square
14.709
.746
9.425
df
2
2
2
Asymp. Sig.
.001
.689
.009
a Kruskal Wallis Test
b Grouping Variable: Gelir grupları
Partinin
politikaları
2.398
2
.301
Partinin
milletvekili
adayları
4.064
2
.101
Partinin
icraatı
.052
2
.974
Partinin
geçmi i
6.414
2
.040
Kruskal-Wallis testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; ö rencilerin, oy
verecekleri siyasi partiyi belirlemede, parti özellikleri içerisinde “partinin görü ü,
parti lideri ve partinin geçmi i” özelliklerinden etkilenme düzeyleri α=0,05
anlamlılık düzeyinde gelir gruplarına göre farklılık göstermektedir. Partinin
milletvekili
adayları
özellili inden
etkilenme
düzeyi
bakımından
α=0,10
anlamlılık düzeyinde üç gelir grubu arasında fark bulunmaktadır. Öte yandan,
“Partinin programı, politikaları ve icraatı” özellikleri bakımından ise, α=0,05
anlamlılık seviyesinde, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından, gelir
grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı tır. Bu
sonuçlara göre; ö rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin
özelliklerinden
etkilenme
düzeylerinin
gelir
düzeylerine
göre
farklılık
gösterebilece ine yönelik olarak geli tirilen H2a hipotezinin desteklendi i
söylenebilir.
Kruskal-Wallis testi iki grup için Mann-Whitney U testi ile aynı sonucu
verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili kin da ılımın kar ıla tırılması
sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması durumunda farklılı ın
kayna ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-Whitney U testi ile
kar ıla tırılabilir.
Tablo 3.25 incelendi inde, partinin görü ü, partinin liferi,
milletvekili adayları ve partinin geçmi i
açısından üç gelir grubu arasında
farklılık vardır. Dolayısıyla, Mann-Whitney U testi ile yapılan ikili kar ıla tırmalar
sonucunda a a ıda Tablo 3.26’da görülen sonuçlar elde edilmi tir.
84
Parti görü ü
Parti lideri
Adaylar
Parti geçmi i
Parti görü ü
Parti lideri
Adaylar
Parti geçmi i
Parti görü ü
Parti lideri
Adaylar
Parti geçmi i
Gelir
grupları
Dü ük
Orta
Toplam
Dü ük
Orta
Toplam
Dü ük
Orta
Toplam
Dü ük
Orta
Toplam
Gelir
grupları
Dü ük
Yüksek
Toplam
Dü ük
Yüksek
Toplam
Dü ük
Yüksek
Toplam
Dü ük
Yüksek
Toplam
Gelir
grupları
Orta
Yüksek
Toplam
Orta
Yüksek
Toplam
Orta
Yüksek
Toplam
Orta
Yüksek
Toplam
Tablo 3.26. Sıralamalar
Sıra
Sıra
N
Ortalaması Toplamı
147
144.47
21237.00
148
151.51
22423.00
295
147
135.25
19882.00
148
160.66
23778.00
295
147
139.56
20516.00
148
156.38
23144.00
295
147
145.93
21451.50
148
150.06
22208.50
295
N
147
36
183
147
36
183
147
36
183
147
36
183
N
148
36
184
148
36
184
148
36
184
148
36
184
Sıra
Sıra
Ortalaması Toplamı
95.12
13982.00
79.28
2854.00
91.35
94.64
13429.00
3407.00
92.11
91.57
13539.50
3296.50
95.57
77.42
14049.00
2787.00
Sıra
Sıra
Ortalaması Toplamı
96.43
14272.00
76.33
2748.00
94.79
83.10
14028.50
2991.50
94.84
82.88
14036.50
2983.50
96.45
76.26
14274.50
2745.50
85
Bu sonuçlara göre;
Siyasi parti tercihlerinde, parti görü ünden orta gelir grubundaki
ö rencilerin dü ük ve yüksek gelir grubundaki ö rencilerden, dü ük gelir
grubundaki ö rencilerin de yüksek gelir grubu ö rencilerinden daha fazla
etkilendikleri söylenebilir.
Siyasi
parti
tercihlerinde,
parti
liderinden
orta
gelir
grubundaki
ö rencilerin di er iki gruba göre daha fazla etkilendi i görülmektedir.
Siyasi parti tercihlerinde, partinin milletvekili adaylarından orta gelir
grubundaki ö renciler, di er iki gruba göre daha fazla etkilenmektedirler.
Siyasi parti tercihlerinde, partinin geçmi inden orta gelir grubundaki
ö rencilerin dü ük ve yüksek gelir grubundaki ö rencilerden, dü ük gelir
grubundaki ö rencilerin de yüksek gelir grubu ö rencilerinden daha fazla
etkilendikleri söylenebilir.
f. Siyasi Parti Tercihinde Parti Liderlerinin Özellikleri le Gelir Düzeyi
Arasındaki li kinin Analizi
Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin
özellikleri ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili ki olabilece ine yönelik olarak
geli tirilen H2b hipotezinin test edilmesinde uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları
Tablo 3.27’de görülmektedir.
Tablo 3.27. Parti Liderlerinin Özellikleri le Gelir Düzeyi Arasındaki li kinin
Analiz Testi Sonuçları
Pearson Chi-Square
(Ki-Kare)
Likelihood Ratio
Linear-by-Linear
Association
N of Valid Cases
De er
Sd
Olasılık De eri
10.476(a)
8
.100
12.146
8
.145
.046
1
.830
329
a Teorik de erlerin (eij) hiçbiri (5)’den küçük de ildir.
Olasılık de eri <.05
86
Tablo 3.27 incelendi inde, p=0.100 olarak elde edilmi tir. Buna göre
α=0,10 anlamlılık düzeyinde, ö rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile gelir düzeyleri arasında bir ili ki
bulunmu tur. Dolayısıyla, H2b hipotezi α=0,10 düzeyinde desteklenmektedir. Bir
ba ka ifadeyle, parti liderinin özellikleri ö rencilerin gelir düzeyinden ba ımsız
de ildir.
g.
Siyasi
Parti
Tercihinde
Seçim
Faaliyetlerden Etkilenme Düzeyi
Kampanyalarında
Yürütülen
le Gelir Düzeyi Arasındaki
li kinin
Analizi
Ö rencilerin
oy
verecekleri
siyasi
partiyi
belirlemede
partilerin
seçim
kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeylerinin
gelir düzeylerine göre farklılık gösterebilece ine yönelik olarak geli tirilen H2c
hipotezinin test edilmesinde uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları Tablo
3.28’de görülmektedir.
Tablo 3.28. Gelir Gruplarının Seçim Kampanyalarından Etkilenme Düzeylerine
Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları
Sıralamalar
Partilerin tanıtım amaçlı da ıttı ı
kitapçık, bro ür vb yayınlar
Liderlerin televizyon konu maları
Gazete reklamları
Mitingler
GRUP
(Gelir Grupları)
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
N
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
Sıra
Ortalaması
162.38
173.13
151.47
155.65
175.47
169.33
154.59
178.13
162.71
165.98
170.80
146.36
87
Tablo 3.28`in devamı:
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Dü ük
Orta
Yüksek
Toplam
Televizyon reklamları
Liderlerin gazete demeçleri
Kahve toplantıları
Açık oturumlar
Konser vb etkinlikler
Evlere da ıtılan yiyecek vb
hediyeler
Partinin belirledi i sloganlar
Açık hava reklamları
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
147
148
36
331
162.05
172.22
156.56
154.62
174.66
176.89
162.93
172.38
152.32
167.33
159.72
186.42
167.26
168.83
149.25
170.55
164.67
152.88
161.75
169.06
170.76
164.39
170.20
155.31
Test statisti i (a,b)
Bro ür
vb
yayınlar
ChiSquare
Df
Asymp.
Sig.
TV
Gazete
TV
Gazete
konu maları reklamları Mitingler reklamları demeçleri
2.325
3.824
5.997
2.287
1.504
4.432
2
2
2
2
2
2
.313
.148
.050
.319
.471
.109
a Kruskal Wallis Test
b Grouping Variable: Gelir grupları
88
Test statisti i (a,b)
Kahve
toplantıları
ChiSquare
Df
Asymp.
Sig.
Açık
oturumlar
Konser vb
etkinlikler
Da ıtılan
hediyeler
Parti
sloganları
Açık hava
reklamları
1.981
2.793
1.762
1.325
.652
1.005
2
2
2
2
2
2
.371
.247
.414
.515
.722
.605
a Kruskal Wallis Test
b Grouping Variable: Gelir grupları
Kruskal-Wallis testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre;
seçim
kampanyaları kapsamında yürütülen faaliyetler içerisinde “Gazete reklamları”
hariç di er tüm de i kenlerinin olasılık de erleri p<0.05 anlamlılık seviyesinde
bulunmadı ından, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından gelir grupları
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı tır. Sadece, gazete
reklamlarının α=0,05 anlamlılık düzeyinde gruplara göre farklılık gösterdi i
bulunmu tur. De i kenlerin ço unlu u açısından gruplar arasında bir farklılık
bulunmadı ından, ö rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede
partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme
düzeylerinin gelir gruplarına göre farklılık gösterebilece ine yönelik olarak
geli tirilen H2c hipotezinin desteklenmedi i görülmektedir.
Kruskal-Wallis testi iki grup için Mann-Whitney U testi ile aynı sonucu
verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili kin da ılımın kar ıla tırılması
sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması durumunda farklılı ın
kayna ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-Whitney U testi ile
kar ıla tırılabilir.
Tablo 3.28 incelendi inde, gazete reklamları açısından üç
gelir grubu arasında farklılık vardır. Dolayısıyla, Mann-Whitney U testi ile
yapılan ikili kar ıla tırmalar sonucunda a a ıda Tablo 3.29’da görülen sonuçlar
elde edilmi tir.
Gazete reklamı
Tablo 3.29. Sıralamalar
Gelir grupları
Sıra
N
Ortalaması
Dü ük
147
137.54
Orta
148
158.39
Toplam
295
Sıra
Toplamı
20218.50
23441.50
89
Gelir grupları
Gazete reklamı
N
Dü ük
Orta
Toplam
147
36
183
Gelir grupları
Gazete reklamı
N
Dü ük
Orta
Toplam
Sıra
Ortalaması
91.05
95.88
Sıra
Ortalaması
148
94.24
36
85.33
184
Sıra
Toplamı
13384.50
3451.50
Sıra
Toplamı
13948.00
3072.00
Bu sonuçlara göre; siyasi parti tecihlerinde orta gelir grubundaki
ö rencilerin di er iki gruba göre gazete reklamlarından daha fazla etkilendi i
söylenebilir.
h. Siyasi Parti Tercihinde Di er Unsurlar le Gelir Düzeyi Arasındaki
li kinin Analizi
Ö rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında
çıkan haberler vb di er unsular ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili ki
olabilece ine yönelik olarak geli tirilen H2d hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları Tablo 3.30’da görülmektedir.
Tablo 3.30. Parti Tercihinde Di er Unsurlar le Gelir Grupları Arasındaki
li kinin Analiz Testi Sonuçları
Pearson Chi-Square
(Ki-Kare)
Likelihood Ratio
Linear-by-Linear
Association
N of Valid Cases
De er
Sd
Olasılık De eri
3.689(a)
6
.719
3.776
6
.707
.232
1
.630
329
a Teorik de erlerin (eij) %20’sinden fazlası (5)’den küçük de ildir.
Olasılık de eri <.05
Tablo 3.30 incelendi inde, p=0.719 olarak elde edilmi tir. Buna göre
α=0,05 anlamlılık düzeyinde, ö rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede “ailenin görü ü, parti hakkında çıkan yazılar, siyasi TV programları,
90
kitaplar”
gibi
unsurlar
ile
gelir
düzeyleri
arasında
anlamlı
bulunamamı tır. Dolayısıyla, H2d hipotezi desteklenmemektedir.
bir
ili ki
91
SONUÇ VE ÖNER LER
Politik pazarlama, pazarlama alanında henüz yeni sayılabilir. Ancak
görünen u ki; en hızlı geli en pazarlama alanlarından biri olacaktır. Seçmen
her geçen gün daha bilgili ve bilinçli hale geldi inden, hangi partiye oy
verece ini belirlerken partiyi tanımak ve kendisine sunaca ı yararları bilmek
istemektedir.
Di er yandan siyasi partiler de hem kendilerini seçmenlerce kabul edilen
ve desteklenen hale getirmek hem de di er siyasi partilerden farklıla tırabilmek
için çe itli seçim kampanyalarını kullanma yolunu seçmektedirler. Durum böyle
olunca özellikle seçim dönemlerinde sıklıkla rastlanılan politik pazarlama
çalı malarının önemi de artmaktadır.
Siyasi partiler, bugünün ko ullarında kendilerini bir ürün olarak görmek
ve sürekli yenileyip geli tirmek durumundadırlar. Pazarlama kavramındaki
tüketicinin yerini de böylece seçmenler almaktadır. Politik pazarlama sadece
parti bünyesince yürütülebilecek bir çalı ma olarak görülmemeli ve parti dı ında
ba ımsız bir anlayı la da yürütülmelidir. Politik pazarlamanın hedefi sadece
partinin seçmen tarafından kabul edilmesini sa lamak de il, aynı zamanda
seçmenle parti arasında bir köprü görevi görüp gerekli de i ikliklerin zamanında
yapılmasına katkı sa lamaktır.
Üniversite ö rencilerinin seçim dönemlerinde siyasi partiler tarafından
yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik e ilimlerinin ve siyaset
pazarlamasında
etkili
oldu u
dü ünülen
bazı
araçların
ö rencilerin
(seçmenlerin) tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu unu belirlemek amacıyla
yapılan bu çalı mada, saha ara tırması do rultusunda ortaya çıkan bulgular
ı ı ında a a ıdaki sonuçlar elde edilmi tir:
•
Ankete katılan üniversite ö rencilerinin %36,6’sı kadınlardan, %63,4’ü
erkeklerden olu maktadır.
92
•
Ankete katılan toplam ö renciler içerisinde 20-24 ya arası 281 ki i %
84.9 oran ile en kalabalık ya grubunu olu turmaktadır.
•
Ö rencilerin %32’si 1001-2000 YTL arasında gelir grubuna, %22,4’ü
501-1000 YTL, %12,7’si 2001-3000 YTL, %5,7’si 3001-4000 YTL, %5,4’ü
500 YTL ve a a ısı, %2,1’i 6000 YTL üzeri, %1,8’i 4001-5000 YTL,
%1,2’si 5001-6000 YTL arasında gelir grubuna sahiptir.
•
Ankete katılan ö rencilerin %44’ü ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi
ö rencilerinden, %37’si Mühendislik-Mimarlık Fakültesi ö rencilerinden
ve %19’u Tıp Fakültesi ö rencilerinden olu maktadır.
•
Ankete katılan toplam 331 dene in %36’sı genel seçimlerde daha önce
oy kullanmı , %64’ü ise daha önce hiç oy kullanmamı tır.
•
Siyasi partilerin oy verme kararı üzerinde en fazla etki gösteren
özelliklerinin parti ideolojisi, parti politikası ve partinin icraatları oldu u
görülmektedir.
•
Propaganda çalı malarının etkili olabilmesi için sorun çözücü nitelikte
olması gerekmektedir.
•
Ö rencilerin
oy
verecekleri
siyasi
partiyi
belirlemede
partilerin
özelliklerinden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre kısmen farklılıklar
göstermektedir. Buna göre, erkek ö rencilerin oy verecekleri partiyi
belirlemede partinin geçmi inden kız ö rencilere göre daha fazla
etkilendikleri,
partinin görü ü ve partinin programından da kız
ö rencilerin erkek ö rencilere göre daha fazla etkilendikleri eklinde bir
sonucun ortaya çıktı ı görülmektedir.
•
Ö rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim
kampanyaları
kapsamında
yürüttükleri
faaliyetlerden
etkilenme
düzeylerinde cinsiyetlerine göre farklılık saptanamamı tır.
•
Ö rencilerin, parti liderlerinin yaptıkları TV konu malarından etkilenme
düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılıklar göstermektedir. Buna göre; erkek
ö renciler,
kız
ö rencilere
göre
bu
konu malardan
daha
fazla
belirlemede
parti
etkilenmektedirler.
•
Ö rencilerin,
oy
verecekleri
siyasi
partileri
özelliklerinden etkilenme düzeyleri, gelir gruplarına göre farklılıklar
göstermektedir.
93
Politik pazarlamayı sadece seçim dönemlerinde yapılması gereken
çalı malar olarak de il, bir siyasi partinin bütün ömrü boyunca yapması gereken
birincil görevi olarak dü ünmek gerekir. Siyasi partiler sürekli olarak seçmen
istek ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak çe itli sözler ve vaatlerde
bulunurlar.
Burada
unutulmaması
gereken
nokta
partinin
kampanya
programının bu söz ve vaatlerle ba da masıdır. Aksi takdirde havada kalan bu
sözler seçmen kitlesinin olumsuz tepkilerini çekecektir.
94
KAYNAKÇA
Akat, Ömer (1993), “Pazarlama Açısından Seçim Kampanyaları ve Yönetimi”,
Uluda Üniversitesi, . .B.F. Dergisi, C.XIV, SS.1-2, ss.90-99
Akdo an, ükrü ve TAN,Ahmet (1999), “Politik Pazarlama Uygulamalarına
Farklı Bir Bakı – Siyasi Partiler Örne i”, Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:13.,
SS.77, ss. 34-39
Attilla, Nülüfer (1997), “Politika Pazarlaması Örnekleriyle Türkiye’de Politika
Pazarlaması ve Bir Kampanya Araçları Etkinlik Ara tırması”, Yayımlanmamı
Yüksek Lisans Tezi, Uluda Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa
Baines, Paul R., Lewis, Barbara R. (2002), “The Political Marketing Planning
Process: Improwing Image”, Marketing Intelligence and Planning, V.20, No:1,
ss.6-14.
Bayraktaro lu,
G.Güdüm
(2002),
“Geleneksel
Pazarlamada
Politik
Pazarlamanın Yeri”, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
C.9., SS.3., ss.58-84
Bongrad, Michel (1991) “Politikada Pazarlama” ( Çev.Fato Ersoy), stanbul,
leti im Yayınları
Bowler, Shaun ve M.Farrell, David (1992), “Electoral Strategies and Political
Marketing: The Study of Election Campaigning”, New York, St. Martin’s Press
Inc., ss.14-22
Butler, Patrik ve Collins Neil (1994), “Political Marketing Structure and Process”,
European Journal of Marketing, V.28, no:1, ss.19-34
Cottered, Jean-Marie ve Claude Emeri (1991), “Seçim Sistemleri” (Çev.Ahmet
Kotil), stanbul, leti im Yayınları
95
Çam, Esat (1995), “Siyaset Bilimine Giri ”, stanbul, Der Yayınları
Çiftlikçi, Ahmet (1996), “Siyaset Pazarlaması ve Siyasi Partilerin Malatya’daki
Uygulamaları”, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, nönü Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Malatya
Gegez, A.Ercan (1990), “Pazarlamanın Geli im süreci ve Politik Pazarlama”,
Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:4, SS.19, ss.39-40
Georges, Burdeau (1964), “Demokrasi”, Ankara, A.Ü.Hukuk Fakültesi Yayınları
Gürbüz, Esen ve nal,M.Emin (2004), “Siyasal Pazarlama”, Ankara, Nobel Yayın
Da ıtım
Harris, Phill (2001), “To spin or not to Spin, that is the Question: The
Emergence of Modern Political Marketing”, Manchester, The Marketing Review,
ss.35-53
Herbert, Blumer (1996), “The Mass, The Public and Public Opinion”,
(Der.Bernard Berelson ve Morris Janavitz), Reader In Public Opinion and
Communication, New York City, The Free Press
http://www.yerelsecim.com/DetaySon.asp?HABERID=60 - 12.04.2007
http://www.yerelsecim.com/DetaySon.asp?HABERID=63 - 12.04.2007
Ingram, Peter ve Lees-Marshment, Jennifer ( 2002), “The Anglicisation of
Political Marketing: How Blair ‘out-marketed’ Clinton”, Journal of Public affairs,
V.2, No:2, ss.40-51
slamo lu, A.Hamdi (2002), “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite Yakla ımı”,
stanbul, Beta Yayınları
96
Kalender, Ahmet (2000), “Siyasal leti im: Seçmenler ve kna Stratejileri”,
Konya, Çizgi Yayınları
Kapani, Münci (1975), “Politika Bilimine Giri ”, Ankara, Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Yayınları
Karakaya, Yelis (1993), “Politik Reklamcılık ve Bir Uygulama Örne i”,
Yayımlanmamı
Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, stanbul
Kı lalı, A.Taner Kı lalı (1992), “Siyaset Bilimi”, Ankara, mge Kitabevi
Kotler, Philip (1975), “Overview of Political Candidate Marketing”, Advances in
Consumer Research, V.12, p.761-769
Kotler, Philip Kotler (1980), “Marketing Management: Analysis, Planning and
Control”, New Jersey, Prentice Hall Inc., ss.74-89
Kotler, Philip (1984), “Pazarlama Yönetimi” (Çev. Nejat Muallimo lu), stanbul,
Beta Basım Yayın Da ıtım
Kotler, Philip (1994), “Marketing Management”, Eight Edition, Prentice Hall Inc.,
New Jersey
Kurtuldu, Hüseyin ve Kırkbir, Fazıl (2005), “Siyaset Pazarlaması ve Demografik
Özelliklerin Parti Seçimine Etkileri”, Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:19., SS.1.,
ss.58-61
Kurtulu , Kemal (2004), “Pazarlama Ara tırmaları“, Geni letilmi
7. Basım,
Literatür Yayınları: 114, ubat, stanbul.
Leiss, William (1990), “Social Communication in Advertising”, Canada, Nelson
Canada Lmt.,
97
Limanlılar, Mehmet (1991), “Siyasal Pazarlama”, Pazarlama Dünyası Dergisi,
Yıl:5, SS.29, ss.29-39
M. Johnson, Eugene, L. Kurtz, David and E. Scheuing, Eberhard (1994), “Sales
Management”, Mc-Graw Hill Inc.
Mc.Carthy, Jerome E. (1975), “Basic Marketing: A.Management Approach”, 5th
ed., Richard D.Irwin Inc. Homewood,III, ss.391-412
Mimtad, M.Zeki(1987), “Derneksel Pazarlama”, Pazarlama Dünyası Dergisi,
Yıl:1, SS.6, ss.1-11
Mucuk, smet (1994), “Pazarlama lkeleri”, stanbul, Der Yayınları
Odaba ı, Yavuz ve Barı , Gülfidan (2002), “Tüketici Davranı ı”, 2. Baskı,
Mediacat Yayınları, stanbul
0’Cass Aron (2001), “Political Marketing: An Investigation of the Political
Marketing Concept and Political Market Orientation in Australian Politics”, New
York, European Journal Of Marketing, V.35, No:9/10, ss.1003-1025
O’Shaughnessy, Nicholas (1990), “The Phenomenon of Political Marketing”,
New York, St.Martin’s Press
Pınar, Cengiz (1970), “Pazarlama Politika ve Stratejileri”, zmir, Ege Üniversitesi
Yayınları
Sezer, Duygu (1972), “Kamuoyu ve Dı Politika”, Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Fakültesi Yayınları, Ankara, Sevinç Matbaası
Sezgin, Selime, Özkale, Lerzan, Ülengin, Füsun, Uray, Nimet (1991),
“Pazarlama Stratejileri ve Karar Alma Mekanizması”, stanbul, leti im Yayınları
98
Tan, Ahmet (2002), “ lke ve Uygulamalarıyla Politik Pazarlama”, stanbul,
Papatya Yayınları
Topuz,
Hıfzı
(1991),
“Siyasal
Reklamcılık
Dünya’dan
ve
Türkiye’den
Örneklerle”, stanbul, Cem Yayınevi
Torlak, Ömer (2000), “Tüketim” , nkılap Yayınları:72, stanbul
Tufan, Hülya (1995), “Kamuoyu Kimin Oyu?”, stanbul, Kesit Yayıncılık
Tull, Donald SS. ve Del I. Hawkins(1993), “Marketing Research“, Sixth Edition,
Macmillan Publishing Company, New York
Türkçe Sözlük, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu,
(1992) stanbul, Milliyet Tesisleri Baskısı
99
EK
“ Politik Pazarlama ve Politik Pazarlama Uygulamalarına Yönelik
E ilimler: Üniversite Ö rencileri Üzerine Bir Uygulama”
ANKET SORULARI
yi günler. Hazırladı ım yüksek lisans tezi için politik pazarlama uygulamalarıyla
ilgili bir ara tırma yapıyorum. Bununla ilgili çe itli sorularım olacak.
imdiden
katkılarınız için te ekkür ediyorum.
Doç.Dr.Fatma Demirci Orel
Beyza Aydo an
Ç.Ü. ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi
Not: Anket sadece I. Ö retim ö rencileri üzerinde uygulanacaktır.
1. Hangi Fakülte ve Bölümde okuyorsunuz?
( ) ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi / Bölümü:
( ) Tıp Fakültesi
( ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi / Bölümü:
2. Kaçıncı Sınıftasınız? _________
3. Daha önce genel seçimlerde (milletvekili) hiç oy kullandınız mı?
( ) Evet
( ) Hayır
4. Sizce, seçimlerde oy kullanılırken partilerin yapmı oldukları tanıtım
kampanyaları ne kadar etkilidir?
( ) Oldukça etkilidir
( ) Kısmen etkilidir
( ) Etkisi yoktur
100
5. Siyasi partilerin tanıtım kampanyası kapsamında yaptıkları a a ıdaki ne
tür faaliyetler oy kullanaca ınız partiyi belirlemede etkilidir?
Partilerin seçim
dönemlerinde ki i
adreslerine parti
politikalarını veya adayları
tanıtmak için gönderdikleri
kitapçık, bro ür vb.
yayınları
Liderlerin televizyon
konu maları
Gazete reklamları
Mitingler
Televizyon reklamları
Liderlerin gazete demeçleri
Kahve toplantıları
Açık oturumlar
Konser vb etkinlikler
Evlere da ıtılan yiyecek vb
hediyeler
Partinin belirledi i sloganlar
Açık hava reklamları (Afi ,
bayrak, poster, bilboard
vb.)
Faaliyetlerin etki düzeyi
Etkisi yok Kısmen
Oldukça
etkili
etkili
6. Oyunuzu kullanırken, seçimlerden hemen önce yapılan kamuoyu
ara tırmalarının sonuçlarından etkilenir misiniz?
( ) Oldukça etkilenirim
( ) Kısmen etkilenirim
( ) Etkilenmem
101
7. Oy verirken siyasi parti tercihinizde, bir partinin a a ıdaki özelliklerinin ne
kadar etkili olup olmadı ını belirtiniz.
Etkisi yok
Siyasi partinin görü ü
(ideolojisi)
Siyasi partinin programı
Siyasi parti lideri
Siyasi partinin politikaları
Siyasi partinin milletvekili
adayları
Siyasi partinin icraatı
Siyasi partinin geçmi i
Di er ……………………….
Etki düzeyi
Kısmen
Oldukça
etkili
etkili
8. Oy verece iniz parti liderinin hangi özelli i sizce en önemlidir? (Tek ık
i aretleyiniz)
( ) Yaptı ı propaganda
( ) E itimi
( ) Yapaca ı i ler (icraatı)
( ) Etnik kökeni
( ) Cinsiyeti
( ) Geçmi tecrübesi
( ) Di er ……………..
9. Partilerin seçim dönemlerinde uyguladı ı tanıtım kampanyaları ve parti
özelliklerinden ba ımsız olarak a a ıdakilerden hangisi siyasi parti
tercihinizi belirlemede en fazla etkilidir? (Tek ık i aretleyiniz)
( ) Ailemin siyasi görü ü
( ) Partilerle ilgili yazılı basında çıkan ve reklam amaçlı olmayan her
türlü haber, kö e yazarlarının yazıları ve de erlendirmeler
( ) Siyasetle ilgili okudu um kitaplar
( ) Partilerle ilgili televizyonda yapılan ve reklam amaçlı olmayan
programlar
( ) Di er …………………..
10. Siyasi partilerin seçmen oylarını kazanmak için yaptı ı propaganda ile
ilgili a a ıdaki önermelerden hangisine katılıyorsunuz? (Sadece tek ık
i aretleyiniz)
( ) Propaganda her zaman yapılmalıdır.
( ) Propaganda sadece seçim dönemlerinde yapılmalıdır.
( ) Propaganda yapmaya gerek yoktur.
102
11. Yapılan propaganda çalı malarının oyunuzu etkileyebilmesi için hangi
özelliklere sahip olması gerekir?
( ) Gerçekçi vaatler içermesi
( ) Ki isel menfaatlerime uygun olması
( ) Sorunların çözümüne yönelik alternatifler sunması
( ) Propagandalar beni etkilemez
12. Oy verdi iniz/ verece iniz partinin beklentilerinizi kar ılamaması
durumunda nasıl bir tutum sergilersiniz? (Tek ık i aretleyiniz)
( ) Bir daha o partiye oy vermem
( ) Tercih etti im partinin icraatı ne olursa olsun tekrar aynı partiye oy
veririm
( ) Daha iyisi olmadı ını dü ündü ümden tekrar oy veririm
( ) Belirli bir zamanın geçmesini bekler ve tekrar de erlendiririm
( ) Fikrim yok
( ) Di er………………
13. Siyasi partilerin seçim kampanyaları ile ilgili a a ıdaki ifadelere ne
ölçüde katılıp katılmadı ınızı belirtiniz.
Partilerin seçim kampanyaları
sırasında reklam ajanslarından
yararlanmaları do rudur.
Partilerin seçim kampanyaları
sırasında bro ür, bayrak, flama
gibi eyleri kullanmalıdırlar.
Partiler seçim kampanyaları
sırasında TV, radyo,gazete,
bilboard vb. araçlar aracılı ıyla
reklam yapmalıdırlar.
Partiler seçim kampanyaları
sırasında açık hava mitingi
düzenlemelidirler.
Seçim dönemlerinde TV
kanalları tüm partilere konu ma
hakkı vermelidir.
Her partinin bir sloganı
olmalıdır.
14. Cinsiyetiniz:
( ) Kadın
( ) Erkek
15. Ya ınız: ………..
Kesinlikl
e
Katılıyor
um
Katılma/Katılmama Derecesi
Kısmen
Kararsız Pek
Katılıyor ım
Katılmıyor
um
um
Hiç
Katılmıyor
um
103
16. Hanenizde aylık ortalama toplam gelir a a ıdaki aralıklardan hangisinde
yer almaktadır?
(
(
(
(
(
(
(
(
(
) Cevap vermeyi reddetti/bilmiyor
) 500 YTL ve a a ısı
) 501 – 1000 YTL
) 1001 – 2000 YTL
) 2001 – 3000 YTL
) 3001 – 4000 YTL
) 4001 – 5000 YTL
) 5001 – 6000 YTL
) 6000 YTL’nin üstü
104
ÖZGEÇM
K
SEL B LG LER
Adı Soyadı
: Beyza AYDO AN
Uyru u
: T.C
Do um Yeri
: Seyhan / ADANA
Do um Tarihi
: 01 Eylül 1981
Medeni Durumu
: Bekar
Sürücü Belgesi
: B sınıfı
Adres
: Cemalpa a Mah. Cevat Yurdakul Cad.
Aydo an Apt. Kat:1 No:2
01120 Seyhan-ADANA
Ev : (322) 459 23 26
Cep : (530) 403 37 72
[email protected]
E
T M DURUMU
Yüksek Lisans
: Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
letme Ana Bilim Dalı, Adana
Lisans
: Mersin Üniversitesi, Mersin, 2000-2004
letme (2,81/4)
Lise
: Adana Koleji, Adana, 1996-1999 (3.38/5)
DENEY M
MOTOROLA, Adana
Regional Project Planner/Analyst, Kasım 2007-
105
ECZACIBA I NTEMA, Adana
Satı – Muhasebe Sorumlusu, Mart 2006-Ekim 2007
ZARA, Adana
Satı Danı manı, Ekim 2004-Mart 2005
KENT YATIRIM MENKUL DE . A. ., Adana
Stajyer, Temmuz-A ustos 2003
N TEL KLER
Yabancı Dil
: ngilizce- yi Düzeyde
Almanca- Ba langıç Düzeyinde
Bilgisayar Bilgisi : MS Office; Word, Excel, PowerPoint
SPSS, Internet, SAP R/3
KONFERANS VE SEM NERLER
29-30 Nisan 2004 : “Finansçı Olmayanlar çin Finans” Milli
Prodüktivite
Merkezi, Mersin
Eylül 2003-Haziran 2004 : Genç Giri imci Geli tirme Programı,
KOSGEB,Mersin
Kasım-Aralık 2005 : Avrupa Birli i Sertifika Programı, Çukurova
Üniversitesi, Adana
Download