Platonik Gökbilim - MSGSÜ Fizik Bölümü

advertisement
MSGSÜ Felsefe Bölümü
26 Şubat 2011
Cemsinan Deliduman
Kış Dönümü
Yaz Dönümü
Ekinoks
 Ekinokslar: Gün ve gece sürelerinin eşit olduğu tarihler.
21 Mart İlkbahar’ın başlangıccıdır
(Nevruz, Aşure, Paskalya vb.)
23 Eylül Sonbahar’ın başlangıcıdır.
Güneş doğudan doğar.
 Yaz gündönümü: En uzun gün. 21 Haziran tarihindedir.
Güneş doğu ile kuzeydoğu arasından doğar.
 Kış gündönümü: En uzun gece. 21 Aralık tarihindedir.
Güneş doğu ile güneydoğu arasından doğar.
Doğu
Güney
Batı
Doğu
Güney
Batı
Yaz Dönümü
Ekinoks
Kış Dönümü
Gündoğumu
Öğlen gölgesi
Gündoğumu gölgesi
Günbatımı
Kış
Dönümü
Bahar
Ekinoksu
Güz
Ekinoksu
Yaz Dönümü
Majör Kuzey
Aydoğumu
Kış Gün
Dönümü
Minör Kuzey
Aydoğumu
Minör Güney
Aydoğumu
Majör Güney
Aydoğumu
Kuzey Kutbu
Güneşten gelen ışık
Gölge
Ekvator
 Platon (Timaeus): O’na göre evren kusursuz bir küre
şeklinde yaratılmıştı ve doğal düzgün çembersel
hareket edecek şekilde kurulmuştu.
 Aristo: Diğer konularda Platon ile uyuşmasa da bu
düşünceyi sahiplendi ve iç içe kürelerden oluşan kendi
evren modelini yaptı.
 Dünyayı hareketsiz duruyor şeklinde düşündüler.
Burada açıklamanın basitliği ölçütü kullanılmıştır.
 Arşimet (Kum Saatçisi kitabı): “... Samos’lu Aristarchus,
öncüllerinden evrenin şimdi söylenenden defalarca kat
daha büyük olduğu sonucunu veren bazı hipotezlerden
oluşan bir kitap çıkardı. Hipotezlerine göre, Dünya bir
çemberin üzerinde Güneş’in etrafında döner, Güneş bu
yörüngenin merkezindedir ve yine merkezinde
Güneş’in olduğu sabit yıldızlar küresi çok büyüktür...”
A’dan bakış
Cisim
B’den bakış
Uzak arka plan
A’dan bakış
B’den bakış
Güney
Kutbu
Ekvator
0 meridyeni
Ekvator
180 meridyeni
Kuzey
Kutbu
Batıya doğru
günlük hareket
Yıldızların küresi
(a) 2 küre modeli: İç küre günlük, dış küre yıllık hareketin kaynağı.
(b) 4 küre modeli: İç küreler ilmek hareketinin, dış küreler günlük
ve yıllık hareketlerin kaynağı.
Ptolemy’nin eseri...
(Matematiksel
Derleme)
birçoklarınca şöyle bilindi:
(Büyük Derleme)
Araplar bu ismi
al-Majisti (Muhteşem)
olarak çevirdiler.
 Batlamyus Platonik amaca hep sadık kaldı.
 Almagest: “... görünürdeki bütün düzensizliklerin düzgün
ve çembersel hareketlerce (çünkü bunlar eşitsizliklere ve
düzensizliklere yabancı olan tanrısal şeylerin doğasına
yakışır) üretildiğini göstermektedir, felsefede gerçekten
matematiksel kurama ait bu hedefin başarılı bir şekilde
üstesinden gelinmesi çok büyük, çok zor ve hala herhangi
bir kişi tarafından mantıklı bir yolla erişilememiş bir
şeydir.”
 Gezegenlerin ilmek hareketini açıklamak için.
 “Gezegenlerden gelen ışık miktarının yıl içinde
değişmesi” gözlemini açıklamak için.
 Dünya etrafında değil, dışmerkez etrafında sabit
hızlı hareket.
 “Gezegenlerin yıl içinde değişik hızlarla hareket
ettikleri” gözlemini açıklamak için.
 Dünya veya dışmerkez etrafında değil, ekuant
etrafında sabit hızlı hareket.
Dünya
ekuant
Tusi çifti sağdaki sayfada gösterilmiştir.
 Platonik gelenekte gökbilim, fiziksel gerçekliği anlatmaya
girişmeyi değil, ama yanlızca ona matematiksel bir
betimleme vermeyi (“olguları kurtarmayı”) amaçlıyordu.
 Gökcisimlerinin doğası tanrısal olduğu için, dünyada
bulunanlardan farklı yasalara uyarlar. İkisi arasında hiçbir
bağlantı yoktur ve bu gökcisimlerinin fiziği hakkında
herhangi birşey bilmemizi olanaksız kılar.
 Ancak dışmerkez ve özellikle de ekuant yeterince düzgün
olmayan hareketler oluşturdukları için çok eleştirildi.
 Ekuant fikrinden kurtulmak için Arap astronomlar ve
daha sonra Kopernik yeni modeller yaptılar.
 Babilliler gezegenlerin konumlarını ve yinelemelerini hesap




etmek için yöntemler geliştirdiler, ama bu düzenlilikleri
açıklamak için nedensel bir açıklama geliştirmediler.
Yöntemleri tamamen yararlıydı.
Benzer biçimde Platon ve Eudoxus astronomik yapıları
yararlı diye aldılar. Gezegenlerin içinde dolandıkları kalın
küresel kabukları sürdüren neden aranmamıştı.
Gökbilim, matematikle fizik arasında bir disiplin olarak
görülmüştü. Gerçekçi diye alınması gerekmiyordu.
Aristo ise en dıştaki kürenin (gökküre) bu iç içe geçmiş
küreler kümesini hareket ettiren neden olduğunu düşündü.
Batlamyus’ta ise yine yararlılık ön plana çıkmıştır.
 “Hala Batlamyus’un ve diğer gökbilimcilerin çoğunun
gezegenler kuramları, sayısal verilerle tutarlı olmalarına
karşın, benzer biçimde hiç de küçük olmayan zorluklar
çıkartıyorlarmış gibi görünüyorlardı. Çünkü bu kuramlar
belirli ekuantlar tasarlanılmadıkça yeterli değildiler;
bunun sonucunda bir gezegenin ne taşıyıcısında ne de
ilmeğinin merkezi etrafında sabit hızla hareket etmediği
gözüküyordu. Böylece bu tür bir sistem ne yeterince
mutlak ne de yeterince akla hoş görünüyordu.”
 “Dolayısıyla sınırlarını bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz
bütün evreni bir karmaşa içine koymaktansa, Dünya’dan,
şekline doğal olarak uyan hareketi neden daha fazla
sakınalım? Ve neden günlük dönüş görünümünün gök
cisimlerine ama gerçeğin Dünya’ya ait olduğunu kabul
etmeyelim?”
 “Bundan sonra gök cisimlerinin hareketlerinin çembersel
olduğunu hatırlayacağız. Çünkü bir kürenin hareketi bir
çemberde dönmektir; yanlızca bu eylemle, başı ve sonu
bulunamayan ya da biri diğerinden ayırt edilemeyen,
kendi içindeki aynı parçalarda hareket ederken, en basit
bedende şeklini ifade eder.”
Yıl
Bahar’ın
ilk
günü
Artık zamandan dolayı, yaklaşık her 130 yılda
bir gün kaybedilir.  Gregoryen takvim.
Mars’ın ilmek
hareketinin
Güneş merkezli
modelde açıklaması
Güneş merkezli modelde, her gezegen için yanlızca
iki değişken (yörüngenin yarıçapı ve gezegenin hızı)
gerekir. Sonrasında, hem parlaklıktaki değişim hem
de geriye doğru hareket ‘doğal’ olarak buradan çıkar.
Dünya merkezli modelde ise, yanlızca niteliksel bir
uyum için bile her gezegen için en azından beş
değişken (taşıyıcının yarıçapı ve hızı, ilmeğin
yarıçapı ve hızı, dışmerkezlinin sapması) gerekir.
2) Kopernik sistemi, Güneş, Merkür ve Venüs’ün diziliş
sorununu da çözer. Güneş evrenin merkezine
yerleştirildiği için, yanlızca Merkür ve Venüs’ün
dizilişi çözümlenmelidir.
1)
Dış gezegenlerin yörüngelerinin yarıçaplarını bulmak
Kopernik sisteminde daha kolaydır ve sonuçlar
gerçeğe daha yakındır.
4) Kopernik sistemi Venüs ve Merkür’ün neden sabah ve
akşam yıldızları olarak, çok yakınmış gibi görünmek
zorunda olduklarını doğallıkla açıklar.
3)
 Kopernik de Batlamyus gibi niceliksel başarı elde
etmek için, küçük ilmekler ve bazı dışmerkezliler
kullanmak zorunda kalmıştı. Gereken çember sayısı
otuzun üzerindeydi. Ay’ı ve Merkür’ü ele alırken
ekuantların denklerini bile kullanır.
 Pratiklik ve kolaylık bakımından ikisi arasında seçecek
çok az şey vardı.
 Kopernik’in kullandığı gözlem verileri yetersiz ve
kısmen hatalıydı.
 Ancak yine de Kopernik modelini kelimenin tam
anlamıyla doğru ve gerçeğin betimi olarak aldı.
Batlamyus
Kopernik
 Gökküre
 Batlamyus’a göre evren
 Günlük ve yıllık hareket
 Taşıyıcı çember
 İlmek Hareketi
 İlmek
 Platonik Gökbilim
 Dışmerkez
 Aristo’ya göre evren
 Ekuant
 Aristarchus’a göre evren
 Tusi çifti
 Paralaks
 Olguları kurtarmak
 Eudoxus’a göre evren
 Kopernik’e göre evren
Download