Giriş Ben Niye Dil Bilgisi Sorularını Çözemiyorum? Sevgili Arkadaşlar, şimdi bu sorunuzun cevabını alacaksınız. Öncelikle burayı çok dikkatli okumalısınız. Dil bilgisi aslında zor değil hatta anlam ve paragraf konuları gibi yoruma açık olmadığı için anlam konularına göre daha kolay ve nettir! Peki, kolaysa ve netse biz neden hâlâ dil bilgisi konularını öcü gibi görüyoruz ve bu konuları yapamıyoruz? Nedeni çok basit: “Sorularda neye bakmamız gerektiğini bilmiyoruz.” Aslında hepimiz bir şekilde konuyu öğreniyoruz ama bu bilgiyi nerede, nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Şimdiiii… Kitabımızı çözmeye başlamadan hangi soru köklerinde neye bakmanız gerekiyor size bu taktikleri kısaca verelim. Sizce de iyi olmaz mı? Hazırsanız başlayalım. Ne Sorulursa Neye Bakılır? ➤ “ … sözcüklerden hangisi, kökünün türü bakımından farklıdır?” diyorsa sözcük köküne bakarız. İsim kök mü fiil kök mü başka bir şeye bakmanıza gerek yok. ➤ “ … altı çizili ek, işlevi bakımından farklıdır?” diye soruluyorsa ek, yapım eki mi çekim eki mi diye bakılır. Burada şu iki duruma dikkat edin: • Eğer tüm şıklarda çekim ekinin altı çizilmişse çekim ekinin hangi tür olduğu sorulmuştur. • Tüm şıklarda yapım ekinin altı çizilmişse farklı olan isteniyordur. (İsimden isim yapan, isimden fiil yapan, fiilden isim yapan, fiilden fiil yapan yapım ekleri.) ➤ “ … altı çizili sözcük, yapısı bakımından ötekilerden farklıdır?” diyorsa sözcük yapısına bakarız. Basit, türemiş ve birleşik sözcük ayrımı sorulmuştur. ➤ “ … altı çizili sözcük, türü / görevi bakımından diğerlerinden farklıdır?” denmişse sözcüğün ad, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil olup olmadığına bakılır. Bu sorularda genellikle ad, sıfat, zamir ve zarfın ayrımının sorulduğunu da unutmayalım! ➤ “ … ikileme tür veya görev bakımından farklıdır?” diye sorulursa ikilemenin ad, sıfat ve zarf olup olmadığına bakılır. ➤ Ad tamlaması sorulursa tamlayanı düşmüş isimleri asla tamlama olarak kabul etmemelisin! Onu soracak olursa “Tamlayanı düşmüş kaç isim / tamlama vardır?” diye özellik belirterek sorar. ➤ “ … tamlamalardan hangisi diğerlerinden farklıdır?” diye bir soru gördüğünde soruya iki şekilde yaklaşmalısın: • Ya isim tamlaması – sıfat tamlaması ayrımı sorulmuştur • Ya da isim tamlamalarının kendi içindeki ayrımı sorulmuştur. (Belirtili, belirtisiz, takısız ve zincirleme isim tamlaması) ➤ “Parçada / metinde / dizelerde kaç tane zamir kullanılmıştır?” sorusunda sadece sözcük hâlindeki zamirleri almalısın, ek hâlindeki zamirleri sormak isterse özellikle bunu belirtir. ➤ “... kaç çekimli eylem vardır?” dendiğinde lütfen panik yapma, sadece fiilleri say bu kadar! Aman haa, fiilimsi ve isim cümlelerini alma! Kip ekiyle çekimlenmiş fiilleri alacaksın. Emir kipinin ekinin olmadığına dikkat et ve emir kiplerini de çekimli eylem olarak al! 8 Giriş ➤ “ … hangisinde ek eylem farklı görevdedir?” denirse ek eylemin topu topu iki görevi var: • Ya ismi yüklem yapar: “Dün çok mutluydum.” • Ya da basit zamanlı eylemi birleşik zamanlı eylem yapar: “Az önce kitap okuyordum.” ➤ “ … cümlelerin hangisinin yükleminde zaman kavramı vardır / yoktur?” sorularında şuna dikkat edeceksin: • Haber kipleri zaman bildirir: Görülen geçmiş zaman, duyulan geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman ve geniş zaman. • Dilek kiplerinde zaman yoktur: Gereklilik kipi, istek kipi, şart kipi ve emir kipi. ➤ “... hangisinin yüklemi yapısı bakımından farklıdır?” diyorsa yüklemin basit mi, türemiş mi, birleşik mi olduğuna bakacaksın. ➤ Fiilde çatı sorularında sorulacaklar ve aranacak özellikler ise şunlardır: • “ … hangisinde çatı özelliği aranmaz?” diyorsa isim cümlesini aramalısın. • “…hangisi özne – yüklem ilişkisine göre farklıdır?” derse etken, edilgen, işteş ve dönüşlü çatıya bakmalısın. • “ … hangisi nesne – yüklem ilişkisine göre farklıdır?” derse geçişli, geçişsiz, oldurgan ve ettirgen çatıya bakmalısın. • “ … hangisi çatısı bakımından farklıdır?” derse önce özne – yüklem ilişkisine bak, baktın ki hepsi öznesine göre aynı özellikte hemen nesne – yüklem ilişkisine de bakarak cevabı bulabilirsin. ➤ Öge sorularında önce yüklemi ve hemen sonrasında özneyi bul. Ayrıca tüm soruları yükleme sor. Sakın ha sakın, fiilimsiye soru sorma! ➤ Öge bulurken tamlamaları, deyimleri, kelime gruplarını, birleşik eylemleri, söz öbeklerini asla parçalama! Bunları bütün olarak almalısın. ➤ “ … hangisi farklı bir ögeyi buldurmaya yöneliktir?” sorularını cümleye cevap vererek yapmalısın. Şöyle birkaç örnek verelim: Bugün ders çıkışı nereye gideceksin? (Eve gideceğim. / soru “eve” ögesini yani dolaylı tümleci buldurmaya yönelik.) Mutfakta kırılan neydi? (Vazoydu. / soru “vazoydu” ögesini yani yüklemi buldurmaya yönelik. Sakın buna vazo kırıldı deyip de soru özneyi buldurmaya yönelik deme!) ➤ Cümle türleri sorularında sorulacaklar ve aranacak özellikler şu şekildedir: • “… yüklemin türüne göre farklıdır?” denirse isim cümlesi ve fiil cümlesi isteniyordur. • “ … anlamına göre farklıdır?” denirse olumlu ve olumsuz cümleler soruluyordur. • “ … yapısına göre farklıdır?” denirse basit, birleşik, sıralı ve bağlı cümleler soruluyordur. • “... yüklemin yerine göre / öge dizilişine göre farklıdır?” denirse kurallı, devrik ve eksiltili cümle soruluyordur. Emin ol, bu kısa bilgiler her zaman işe yarayacaktır ve sana soruyu doğru çözdürecektir. Şimdi istersen kitabımızı çözmeye başlayalım.☺ 9 BÖLÜM 01 Ses Bilgisi SES BİLGİSİ A) Ünlü Uyumları 1. Küçük Ünlü Uyumu (Düzlük - Yuvarlaklık): Sevgili arkadaşım, burada sadece şu iki satırı bilmen yeterli olacak: • Bir hecede “a, e, ı, i” varsa bir sonraki hecede “a, e, ı, i” olmalıdır. • Bir hecede “o, ö, u, ü” varsa bir sonraki hecede “a, e” ya da “u, ü” olmalıdır. ▼ Öğrenci kardeşim, ben bu kuralı unuturum dersen şimdiye kadarki küçük ünlü uyumu soruları – son zamanlarda hiç sorulmuyor olmakla birlikte – şu bilgilerle çözebileceğin sorulardır: “a, e” den sonra “u” gelmez. Şıklarda böyle bir sözcük ara: kavun, karpuz, çamur, havuç, pamuk… “o, ö” ünlüleri Türkçede ilk hece dışında bulunmaz. Şöyle sözcükler ara: balon, şoför, otobüs, pardon… 2. Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık - İncelik): Canım öğrencim, “a, ı, o, u” kalın ünlüler; “e, i, ö, ü” ise ince ünlülerdir. Bir hecenin kalın ünlüyle başlayıp kalın ünlülerle devam etmesi ya da ince ünlüyle başlayıp ince ünlülerle devam etmesi kuralına büyük ünlü ya da kalınlık-incelik uyumu denir. Bak şöyle olur: ağaç, koltuk, öğrenci, akşam, sabah… Bir kalın bir ince ya da bir ince bir kalın olursa şu örneklerde olduğu gibi: kitap, kalem, kanepe, adres, domates… büyük ünlü uyumuna uymaz. Taktik Köşesi • Türkçe olduğu hâlde büyük ünlü uyumuna aykırı sözcükler de vardır: anne, hangi, elma, hani, kardeş… • “-ki, -ken, -leyin, -yor, -gil, -daş, -(i)mtırak” ekleri büyük ünlü uyumuna aykırı ekler olarak bilinse de bu eklerin büyük ünlü uyumuna uyduğu kullanımlar da vardır: dayım-gil > uymaz, teyzem-gil > uyar; koşar-ken > uymaz, yürür-ken uyar… B) Ünlülerle İlgili Ses Olayları 1. Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi): Sevgili arkadaşım, ünlü düşmesi dört şekilde meydana gelir ama sana hangi şekilde düşmeyi sorduğu çok önemli. Bu yüzden her ünlü düşmesine balıklama atlama! • Çekim eki getirilerek oluşan ünlü düşmeleri: alın-ı > alnı, fikir-e > fikre, nesil-i > nesli… • Yapım eki getirilerek (türetilirken) oluşan ünlü düşmeleri: oyun-a > oyna-, kuru-ak > kurak, yalın-ız > yalnız… • Birleşik eylemlerde oluşan ünlü düşmeleri: kayıp ol- >kaybol-, devir et- >devret-, sabır et- >sabret-… • Ünlü (ses) aşınması ile oluşan ünlü düşmeleri: ne+asıl > nasıl, ne+için >niçin, kahve+altı > kahvaltı… 2. Ünlü Türemesi: Öğrenci kardeşim, vereceğimiz şu dört (4) örnek ünlü türemesinde en çok çıkan kelimelerdir. Örnek : az-ı-cık, bir-i-cik, dar-a-cık, genç-e-cik (gencecik) • Bazı pekiştirilmiş sözcüklerde de ünlü türemesi olabilmektedir ve bu yönüyle soru olarak gelmektedir: Örnek : yap-a-yalnız, sap-a-sağlam, çep-e-çevre… 10 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Ses Bilgisi 01 Taktik Köşesi Bazı yerlerde “gülücük” ve “öpücük” sözcüklerini göreceksin. Sakın ha! Bunlar ünlü türemesi değil. İnanmıyorsan bak: gül- üş - cük: gülücük öp - üş - cük: öpücük 3. → Bu sözcüklerde ünlü türemesi yok. “ş” ünsüzü düştüğü için ünsüz düşmesi var. Ünlü Değişimi (Kalınlaşması): Ne kadar da kural varmış deme! Bu sadece iki sözcükte olur, onları bulman yeterli olacaktır: ben-e > bana ve sen-e > sana. Arayacağın kelimeler “bana” ve “sana” dır. 4. Ünlü Daralması: Genç kardeşim, bu iki şekilde olur: • “a, e” ile biten fiillere “-yor” eki getirilince “a, e” ünlüleri “ı, i, u, ü” ye dönüşür: anla-yor > anlıyor, dinle-yor > dinliyor, bekle-yor > bekliyor, gözle-yor > gözlüyor… • “y” kaynaştırma harfinin daraltıcı etkisiyle sadece ama sadece şu üç (3) sözcükte de daralma olur: de-y-ecek > diyecek, ye-y-ecek > yiyecek, ne-y-e > niye [“de-/ ye-” fiilleri ve “ne” sözcüğüne dikkat!] Taktik Köşesi Hocam, “-yor” ekinin olduğu her yerde daralma vardır, diyebilir miyiz? Daha neler?.. Asla diyemeyiz! Daralma olması için fiil “-e, -a” ile bitecek. “geliyor, okuyor, biliyor, seviyor…” bunlarda daralma söz konusu değildir. C) Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları 1. Ünsüz Düşmesi: Bu kural da gözünü korkutmasın. Şu birkaç durumu bil yeter: • “k” ile biten sözcüğe “-cik / -cek” eklerinden biri getirilerek yapılır: minik-cik> minicik, büyük-cek > büyücek… • “k” ile biten sözcüğe “-l” eki getirilerek yapılır: ufak-l- > ufal-, yüksek-l- > yüksel- … • Bazen de birleşme sırasında bazı kelimelerde olur: ast+teğmen > asteğmen, üst+teğmen > üsteğmen… 2. Ünsüz Türemesi (İkizleşmesi): Bu olay daha çok yabancı kökenli kelimelerde olur: af et- > affet- , zan et- > zannet-, his et- > hisset-, sır-ı > sırrı, hak-ı > hakkı… Taktik Köşesi • Her gördüğümüz çift ünsüze ünsüz türemesi demeyeceğiz arkadaş! Nasıl mı? Şöyle: millet, elli, anne… gibi kelimeler köktür, burada ünsüz türemesi yoktur! • 3. Ses-siz, el-ler, dil-ler… gibi kelimeler, ek almış Türkçe kelimeler olduğu için bu kelimelerde ünsüz türemesi yoktur! Ünsüz Yumuşaması (Değişimi) : “p, ç, t, k” sert ünsüzlerdir ve bu sert arkadaşlar, ünlüyle başlayan ek görünce yumuşayarak “b, c, d, g(ğ)”ye dönüşürler. Örnek : kitap-ı > kitabı, ağaç-ın> ağacın, kanat - ı > kanadı, toprak- ın > toprağın… PRATİK NOTLAR 11 BÖLÜM 01 Ses Bilgisi Taktik Köşesi “p, ç, t, k” ile biten bazı tek heceli sözcükler ve yabancı kökenli kelimelerde yumuşama olmayabilir ve buna ünsüz yumuşamasına aykırılık denir. Son zamanlarda çokça sorulan bir terimdir bu. • Tek heceli kelimelerde: top -u > topu, ip-i > ipi, süt-ün > sütün… • Yabancı kökenli kelimelerde: sanat-ın> sanatın, hukuk-a > hukuka, millet-in > milletin… Ayrıca “p, ç, t, k” ile biten özel isimlerde yumuşama yazıda gösterilmez: Örnek : İpek-e (İpek’e) , Karabük-e (Karabük’e), Tokat-a (Tokat’a)… 4. Ünsüz Sertleşmesi (Benzeşmesi/Uyumu): Bu ses olayının farklı adlarını da bil ki ÖSYM sorunca bu neydi deme! Bu kuralla ilgili olarak bilimsel olarak anlatılan “f, s, t, k, ç, ş, h, p” sert ünsüzlerinden sonra “c, d, g,” yumuşak ünsüzleriyle başlayan bir ek gelince bu ünsüzler sertleşerek “ç, t, k” ye dönüşür gibi tanımları unut gitsin. Biz senin hâlinden anladığımız için varız. ▼ “f, s, t, k, ç, ş, h, p” ünsüzüyle biten sözcüğe “ç, t, k” gelmişse orada ünsüz benzeşmesi vardır. Örnek : sanat-çı> sanatçı, taraf-tar > taraftar, bit-ki > bitki, et-tik > ettik, seç-kin > seçkin… Taktik Köşesi Lütfen uyanık ol ve kökte sakın benzeşme arama! Şu örneklerde olduğu gibi: hafta/ hasta / güfte… 5. N-B Çatışması (N-M Değişimi): “b” ünsüzü kendinden önceki “n” yi “m” ye dönüştürür. Buna gerileyici ünsüz benzeşmesi ya da dudak ünsüzü benzeşmesi de denir. Örnek : tembel, çember, cambaz, sümbül, ambar… Taktik Köşesi Hocam, inşallah burada aykırı bir durum yoktur, diyeceksin ama maalesef şu aykırılıkları da bilmelisin: • Bazı birleşik sözcüklerde ve özel isimlerde bu durum söz konusu olmayabilir: İstanbul/ Safranbolu/ onbaşı/ binbaşı/ sonbahar… 6. Ulama: Ünsüzle biten sözcüğü ünlüyle başlayan sözcüğe bağlamak, eski tabirle ulamaktır. Yalnız şuna dikkat et! Arada noktalama varsa ulama olmaz. Örnek : Pepee ne diyor: İki ekmek aldım, eve gidiyorum. (ulama var) (ulama yok çünkü virgül var) 7. Kaynaştırma (Koruyucu) Ünsüzü: Türkçede iki ünlü yan yana gelmez canım öğrenci, araya “y, ş, s, n” ünsüzlerinden uygun olan herhangi biri girer: Örnek : su-y-un, iki-ş-er, silgi-s-i, araba-n-ın … • Tabii ki kaynaştırma ünsüzü sadece iki ünlü arasında bulunmaz. Bazen bir ünlü, bir ünsüz arasında da bulunabilir. Örnek : o-n-da, bu-n-dan, şu-n-ların… ▼ Sıkı dur şimdi sana burada en çok düşülen noktadan bahsedeceğiz. 3. kişiye getirilen “n” kaynaştırma harfi ile 2. tekil kişi iyelik eki olan “n” yi sakın karıştırma! Senin ev-in-i → Burada “-in” eki 2. tekil iyelik ekidir. Tamlamamız “senin evin” şeklinde olduğu için kaynaştırma ünsüzü yoktur. Onun ev-i-n-i → Burada ise tamlamamız “onun evi” şeklinde olup “n” sesi bal gibi kaynaştırma ünsüzüdür. 12 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 02 Yazım Kuralları YAZIM KURALLARI 1. “De”nin Yazımı: Sevgili öğrenci, önce şunu bileceksin: Türkçede biri bağlaç, diğeri ek olan iki türlü “de” vardır. • “de” bağlacı: Her zaman ayrı yazılır. Benzeşmeye uğramaz yani “te/ta” olamaz. • “-de” eki: Bu, ek olduğu için her zaman bitişik yazılır ve benzeşmeye uğrar yani “-te/-ta”ya dönüşebilir. ▼ Ya hocam, Allah aşkına tanımlar tamam da ben yine nasıl çözeceğimi bilmiyorum, diyorsun biliyorum. Dur o zaman! Beni çok iyi dinle: Bak sınav yorgunu kardeşim, bağlaç olan “de/da”yı cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamı bozulmaz ama daralır. (Bak tekrar söylüyorum anlam bozulmaz sadece biraz daralır.) Ek olan “-de/-da”yı cümleden çıkarırsak anlam direkt bozulur. İstersen bu ikisini de deneyelim: Hafta sonu maça Ahmet de gelecekmiş / Hafta sonu maça Ahmet gelecekmiş. (Bak, anlam bozulmadı.) Bir de şuna bak: Eşyalarımın bir kısmı Ahmet’te kalmış. / Eşyalarımın bir kısmı Ahmet kalmış. (Burada anlam bozuldu.) 2. “Ki”nin Yazımı: Bak işte, bu tehlikeli ama senin falında güzel yollar görünüyor, Dinçer Hoca ve Tufan Hoca sana güzel, aydınlık, soru çözdürecek yollar sunacak. ☺ Şimdi dostum, Türkçede üç türlü “ki” vardır: Sıfat yapan “–ki” İlgi zamiri “–ki” Bunlar ek olan “-ki” lerdir ve daima bitişik yazılır. Bağlaç olan “ki” Bu ise daima ayrı yazılır. Ekler bitişik yazılır, bağlaç ayrı yazılır. Tamam bitti, bu kadar! Dur… Dur !.. Şaka tabii ki böyle soru çözemezsin !!! ▼ Sevgili öğrenci, buraya bak şimdi! “ki”nin yazımını farklı şekillerde bilen, anlatan arkadaşların olabilir tabii ki ama sana çok sağlam ve net soru çözdürecek bir yöntem sunacağız: Sana dört soru veriyoruz: (kiminki, neyinki, neredeki, ne zamanki) sorduğun bu dört sorudan birine yanıt alabiliyorsan “ki” ektir, bitişik yazılır; yok cevap alamıyorsan “ki” bağlaçtır ve ayrı yazılır. Bakalım: Karşıdaki dağlar karla kaplıydı. (neredeki dağlar?) Burada sıfat yapan “–ki” var. sıfat ad Akşamki maç saat kaçtaymış? (ne zamanki maç?) Burada sıfat yapan “–ki” var. sıfat ad Benim elbisem seninkinden daha güzel. (kiminki / neyinki? ) Burada ilgi zamiri “–ki” var. Anladım ki insan her türlü acıya alışıyor, sınava bile. (“kiminki / neyinki / neredeki / ne zamanki” bak hiçbirine cevap vermedi yapıştır, BAĞLAÇ) 24 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Yazım Kuralları 02 Taktik Köşesi Bak bu dört soru sana soru çözdürür ama şu istisnayı unutma: “SOMBAHÇEMİ” biraz açalım: “sanki, oysaki, mademki, belki, halbuki, çünkü, meğerki, illaki” bu sözcükler de yukarıdaki dört soruya cevap vermez ama bunlar kalıplaşmış biçimde her zaman bitişik yazılır, unutma!.. Ayrıca aranızda şu anda şunu düşünenler eminiz ki vardır: “ki”yi cümleden çıkaralım anlam bozulmuyorsa bağlaçtır. Yok canım kardeşim olmaz, onu “de” bağlacında yap ama o, “ki” bağlacında çok işe yarar bir kural değil; soru gider. İstersen denemesi bedava, deneyelim bakalım: Karşıdaki dağlar karla kaplıydı. “ki’yi çıkarınca “Karşıda dağlar karla kaplıydı. Farkında mısın anlam bozulmadı ama burada “ki” bağlaç değil, sıfat yapan “–ki”… Umarım anlaştık. 3. “Mİ”nin Yazımı: Arkadaşım, soru eki “mı/mi/mu/mü” soru anlamı versin ya da vermesin her zaman ayrı yazılır, “mi”den sonra gelen ekler “mi”ye bitiştirilir, görelim: Örnek : Sen de bizimle gelecek misin? (Burada soru anlamı var.) Kendine güzel mi güzel bir elbise almış.(Burada pekiştirme anlamı var.) 4. İkilemelerin Yazımı: İkilemeler özel bir söz grubudur, nazlıdır hata kaldırmaz. Bitişik yazarsan büyük yanlış yaparsın, onlar her zaman ayrı yazılır. Görelim: güle güle / yanı sıra / yan yana / peşi sıra / art arda / el ele / saçma sapan / ileri geri / aşağı yukarı… Taktik Köşesi Yalnız bazı ikilemeler vardır ki sırf sen afalla diye sorabilirler sana. Nasıl mı? Bak şimdi, ikilemeyi oluşturan sözcüklerden biri ya da her ikisi kendi öz anlamından sıyrılırsa yani anlam kayması olursa ikileme bitişik yazılır: birdenbire, gitgide, günbegün, gırgır… 5. Pekiştirmelerin Yazımı: Burada kastettiğimiz pekiştirme “m, p, r, s” ünsüzleriyle yapılan pekiştirmelerdir ve bunlar her zaman bitişik yazılır: masmavi, yemyeşil, tertemiz, ıpıssız, sapasağlam, yapayalnız, çepeçevre … 6. Kısaltmaların Yazımı: Karşımıza en çok çıkacak olan kurum, kuruluş, kurul adlarının kısaltmasıdır. İnanmıyorsan ÖSYM’nin sorduğu 2019 TYT sorusuna bak! • Kurum, kuruluş adları kısaltılırken kısaltılacak her sözcüğün ilk harfi ya da ilk birkaç harfi alınır ve büyük yazılır. Araya nokta konmaz. Kısaltmaya getirilen ekler kesme işaretiyle (’) ayrılır daha da önemlisi ekler, uzun okunuşa göre değil kısaltmanın son harfine göre gelir. Ayrıca kısaltma bir kelime gibi okunuyorsa kelime gibi okunuşuna ek getirilir: Örnek : TBMM’ne (yanlış) SGK’ya (yanlış) TDK’nın (yanlış) TBMM’ye (doğru) SGK’ye (doğru) TDK’nin (doğru) MEB’ye (yanlış) TEDAŞ’nin (yanlış) TÖMER’ne (yanlış) MEB’e (doğru) TEDAŞ’ın (doğru) TÖMER’e (doğru) TDK ve SGK örneklerinde ya böyle nasıl olur dediğinizi duyar gibiyiz. Sevgili arkadaşım, Türkçede “ka” diye bir harf yok, bu harf “ke” diye okunur. • Diğer bir kısaltma da uluslararası ölçü birimlerinin kısaltmasıdır. Bunda da nokta konmaz: cm’nin / kg’ın / m’nin gibi. Haa şunu da unutma burada kısaltmaya gelen ekler kelimenin uzun okunuşuna göre getirilir yukarıdakinin tam tersine. PRATİK NOTLAR 25 BÖLÜM 02 Yazım Kuralları • Bir de noktalı yapılan kısaltmalar vardır ki bunlarla günlük hayatta çok sık karşılaşırız: Örnek: Prof. Dr. Hamza Zülfikar / bkz. (bakınız) / s. (sayfa) c. (cilt)… 7. Gün ve Ay Adlarının Yazımı: Ey öğrenci, korkma! Çok kolay bir başlık bu. Belli bir gün ya da yıl belirtilmişse ay veya gün adı büyük harfle başlar, “gün” sözcüğü küçük yazılır. 22 Haziran 2019 Cumartesi günü… / 12 Eylül’de doğmuş. / Eylül 1983’te doğmuş. / 1983 Eylül’ünde doğmuş. Taktik Köşesi Eğer cümlede belli bir gün ya da yıl yoksa ay veya gün adı küçük harfle başlar. Haftaya cumartesi günü bizde toplanalım. / Önümüzdeki şubatta buraya gelecekmiş. 8. Sayıların Yazımı: Gündelik kullanımlarda ve metinlerde sayılar yazıyla ve sayıların her basamağı ayrı yazılır. Örnek : Kardeşim on bir yaşında piyano çalmaya başladı. / Kitap yüz seksen dört sayfadan oluşmuş. Taktik Köşesi • Çok işinize yaramasa da çek, senet, bankacılık işlemlerinde sahtekârlığı önlemek için sayıların yazıyla ve bitişik yazıldığını da bilin. • Öğrenci kardeşim, bak burası çok önemli! Sayılara getirilen ekler kesmeyle ayrılır ve ekleri getirirken ses olaylarına da (özellikle yumuşama ve sertleşme) dikkat etmelisin çünkü ÖSYM bazen Ses Bilgisi ve Yazım Kuralları’nı birleştirerek sorabiliyor, geçmiş yılların sorularına bir bak istersen ! 1974’den (yazımı yanlış) 63’den (yanlış) 7’inci (yanlış) 1974’ten (yazımı doğru) 63’ten (doğru) 7’nci (doğru) • “-er” üleştirme ekini yazıyla yazarız, sayıya getirirsen yazım yanlışıdır. 7’şer (yanlış), yedişer (doğru); 3’er (yanlış), üçer (doğru) 9. Yer-Yön Adlarının Yazımı: Sevgili öğrenci, yön adları özel isimden önce gelirse büyük harfle, özel isimden sonra gelirse küçük harfle başlar. Örnek : Doğu Karadeniz, Kuzey Avrupa / Avrupa’nın kuzeyi, Karadeniz’in doğusu Taktik Köşesi Ara yön adlarının bitişik yazıldığını bil. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kuzeydoğu Anadolu... Aman haa! “Güney Doğu Anadolu” şeklinde yazanlar var sakın! Bitişik ve ikinci yönü küçük yazacaksın dikkat et! 26 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Yazım Kuralları 02 10. Büyük Harflerin Kullanımı : Sevgili kardeşim, cümleler ya da dizeler büyük harfle başlarmış bunu da bilmeyen yoktur sanırım! Boşver buraları, neler büyük harfle başlar? Gel en önemli yerleri verelim sana : • Millet, boy, oymak adları : Örnek : Türk, Alman, Özbek, Tatar… • Dil ve lehçe adları : Örnek : Türkçe, Rusça, Kazakça, Uygurca… • Devlet adları : Örnek : Türkiye, İngiltere, Almanya… • Din ve mezhep adları ve bunların mensupları : Örnek : Müslümanlık, Müslüman, Hristiyanlık, Hristiyan… • Astronomi terimleri, gezegen ve yıldız adları : Örnek : Güneş, Dünya, Merkür, Halley... Taktik Köşesi Eğer dünya, güneş, ay adları terim olarak kullanılıyorsa büyük yazılır; benzetme ya da farklı yollarla terimsel anlamdan sıyrılırsa küçük yazılır. Örnek: Dünya’nın Güneş’e uzaklığı ne kadardı? / Sen dünyaları gezsen de benim gibisini bulamazsın. • Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvan sözleri : Örnek : Öznur Hanım, Uras Bey, Doktor Defne Hanım, Yörük Ali Efe… Taktik Köşesi Unvan bildiren sözcükler büyük harfle başlar dedik ama bu unvanlar akrabalık ismiyse yani kendi akrabamızsa unvan sıfatı değildir küçük harfle başlar. Aman unutma! Müslüm Baba (unvandır doğru) Adile Teyze (unvandır doğru) Fakaaaat Ayşe teyzeme gittik, dersen küçük harfle başlar. Umarım anlaştık.☺ • Cümle içinde özel adın yerine kullanılan unvan sözleri büyük harfle başlar. Örnek : Yaşanan gelişmeler hakkında Vali birazdan bilgi verecek. • Kurum, kuruluş, kurul adları : Örnek : Millî Kütüphane, Devlet Malzeme Ofisi, Sular Koleji, Yeşilay Derneği … • Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adları : Örnek : Atatürk Caddesi, Ziya Gökalp Bulvarı, Cemalpaşa Mahallesi, Karanfil Sokak… • Saray, köşk, han, kale, kule, anıt vb. adlar : Örnek : Dolmabahçe Sarayı,Çankaya Köşkü, Alanya Kalesi, Galata Köprüsü, Tonyukuk Anıtı… • Yer bildiren özel adlarda kısaltmalı söyleyiş söz konusuysa yer adları büyük yazılır : Örnek : Hisar’dan, Boğaz’dan… • Tarihî olay, çağ, dönem, devir adları : Örnek : Kurtuluş Savaşı, İlk Çağ, Orta Çağ’dan, Lale Devri, Tanzimat Dönemi’nden… • Düşünce, hayat tarzı, politika gibi anlamlar bildirdiğinde “batı” ve “doğu” sözcükleri: Örnek : Peyami Safa, eserlerinde genelde Batı’nın yaşam tarzını Doğu kültürüyle karşılaştırmıştır. PRATİK NOTLAR 27 BÖLÜM 02 Yazım Kuralları • Ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve özel kutlama günlerinin adları : Örnek : Anneler Günü, Cumhuriyet Bayramı, Öğretmenler Günü, Kurban Bayramı… • Mektuplarda ve resmî yazışmalarda hitaplar büyük harfle başlar: Örnek : Sevgili Kardeşim, Değerli Dostum, Sayın Rektör vb. Taktik Köşesi Tanrı, Allah, İlah sözcükleri özel isim olarak kullanılırsa büyük, özel isim olarak kullanılmazsa küçük harfle başlar. Örnek : Eski Yunan tanrıları, müzik dünyasının ilahı… • Gazete, dergi, sanat eseri özel isimleri büyük harfle ancak özel ada dahil olmayan gazete, dergi sözcükleri küçük harfle başlar. Aman dikkat! Örnek : Hürriyet gazetesi, Varlık dergisi, Türk Dili dergisi, Saraydan Kız Kaçırma tablosu… Taktik Köşesi Resmî Gazete’nin adı zaten “Resmî Gazete” olduğundan bu gazete büyük yazılır. • Yer adlarında ilk isimden sonra gelen deniz, nehir, göl, boğaz, dağ vb. adlar büyük yazılır. Örnek: Ege Denizi, Tuna Nehri, Van Gölü, Ağrı Dağı, Dicle Irmağı… • İl, ilçe, belde, köy sözcükleri özel addan bağımsız küçük harfle başlar. Örnek : Adana ili, Seyhan ilçesi, Havutlu beldesi, Karslılar köyü… • Kitap, makale, kurum adı vb. özel adlarda yer alan sözcüklerin ilk harfleri büyük yazıldığında ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki küçük harfle yazılır ancak özel adın tamamı büyük yazıldığında ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki de büyük harfle yazılır: Örnek: Ayaşlı ile Kiracıları, Dağlar ve Rüzgâr, Diyorlar ki, DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, KÜLTÜR VE DİL… • Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde sadece özel adlar büyük harfle başlar: Örnek: Antep fıstığı, Brüksel lahanası, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Çorum leblebisi, Maraş dondurması, Van kedisi… • Para birimleri büyük harfle başlamaz. Örnek : avro, dolar, lira… Şimdi de Ayrı veya Bitişik Yazılan Birleşik Sözcüklere Bakalım Arkadaşlar! Bu başlıkla ilgili soruları yanlış yapmak kaderiniz değil arkadaşlar, çok basit püf noktalarına dikkat ederseniz soru kaçırmazsınız buradan. Haydi bakalım neler var? En önemlilerini verelim: • “Baş” sözcüğüyle kurulan tüm sıfat tamlamaları bitişik yazılır: Örnek : Başöğretmen, başkomutan, başçavuş, başhemşire, başsavcı, başkent… • “Evi” sözcüğüyle kurulan tüm birleşik sözcükler bitişik yazılır: Örnek : Doğumevi, bakımevi, huzurevi, öğretmenevi, polisevi, aşevi… • Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki “başı” sözcüğüyle kurulan belirtisiz ad tamlamaları her zaman bitişik yazılır: Örnek : Aşçıbaşı, çeribaşı, elebaşı, ustabaşı… 28 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 02 Yazım Kuralları • “Alt, üst, üzeri” sözcükleri yüzey anlamında gerçek anlamını koruyorsa ayrı yazılır, gerçek anlamından sıyrılmışsa bitişik yazılır: Bak bunlar anlamından sıyrılmış, bitişik yazılmış. Bunlar ayrı çünkü anlamlarını koruyor. • olağanüstü • böbrek üstü bezi • akşamüzeri • yer üstü • ayaküstü Bir de sağ taraftakilere bakalım: • yer altı kaynakları • suçüstü • bilinçaltı Bu konuyla ilgili ne kadar bahsetsek az kalır ve bir o kadar da kafanız karışır. O yüzden biz en önemli gördüklerimizden de söz ederek konuyu noktalamayı uygun gördük: • Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: kaynana (kayın + ana), nasıl (ne + asıl), niçin (ne + için), pazartesi (pazar + ertesi), sütlaç (sütlü + aş)… • Etmek, edilmek, olmak, olunmak, eylemek, kılmak, kılınmak yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiillerde, isim herhangi bir ses düşmesine veya türemesine uğramazsa bu tür birleşik fiiller ayrı yazılır, isim ses düşmesi ya da türemesine uğrarsa bitişik yazılır: Örnek : Seyret-, kahrol-, zannet-, hapsol-, hükmolun- … / not et-, yardım et-, yok ol-, arz olun-, rica et- … • “Biraz, birazı, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiçbiri, herhangi” belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır. • Birleşme sırasında kelimelerden hiçbiri anlam değişikliğine uğramamışsa bu tür birleşik kelimeler ayrı yazılır. Bunlardan bazıları şu şekildedir: ✓ Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulan birleşik kelimeler: Örnek : Kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı, yunus balığı, deve kuşu, yaban domuzu, su aygırı… ✓ Bitki türlerinden birinin adıyla kurulan birleşik kelimeler: Örnek : Ayrık otu, kanarya otu, peygamber çiçeği, şeker pancarı, kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm… Taktik Köşesi Çiçek dışında anlamlar taşıyan narçiçeği (renk), suçiçeği (hastalık); yaygın bir şekilde gelenekleşmiş olan semizotu, dereotu bitişik yazılır. ✓ Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler ayrı yazılır: Örnek : çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu… • Hayvan, bitki, organ ve çeşitli nesne adlarıyla kurulan ve içinde renklerden birinin adı veya renk sözü geçmeyen renk adları bitişik yazılır: baklaçiçeği, camgöbeği, gülkurusu, kavuniçi, narçiçeği, vişneçürüğü, yavruağzı… • −an/−en, −r/−ar/−er ve −maz/−mez ekleriyle kurulmuş sıfat−fiil gruplarından kalıplaşmış birleşik kelimeler gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır: ağaçkakan, çöpçatan, dalgakıran… • Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır: alaşağı (etmek), albeni, ateşkes, sıkboğaz, çekyat, örtbas, veryansın (etmek), yazboz… • Kurallı birleşik fiiller bitişik yazılır: uyuyakalmak, gidedurmak, çıkagelmek, olagelmek, süregelmek, düşeyazmak, açıvermek, yapabilmek… PRATİK NOTLAR 29 BÖLÜM 02 Yazım Kuralları Yazımı En Çok Karıştırılan Sözcüklerin Doğru Yazımı abajur başıboş fantezi jenerasyon ön yargı sıra dışı abrakadabra başmakale fark et- jimnastik öngörü silüet acayip beyzbol fasulye kanepe önsezi soğukkanlı acente bilim adamı fermuar kapitülasyon özveri sömestir açıkgöz bilinçaltı film karakter paramparça stajyer açıortay bilirkişi flüt karate pardösü stüdyo adamakıllı bir an gardırop karmakarışık parşömen suçüstü adapte biraz gelebil- kastet- pekâlâ sürpriz aerobik birçok gelgelelim kavanoz pekiyi şarj aforoz birdenbire gelişigüzel kılavuz pek çok şefkat ağırbaşlı birebir(etkili) gökkuşağı kibrit perhiz şempanze akciğer bire bir(sayı-ölçü) gökdelen kilitlemek perspektif şizofren aksesuar birkaç gözaltı (gözetim) kirpik peş peşe şofben akupunktur birtakım (bazı) göz bebeği klasisizm poğaça şoför akşamüstü bir takım(sayı) gözyaşı komiser priz şövalye alçak gönüllü cankurtaran güneydoğu komodin profesör tabii ki alelacele cıva hak et- konservatuvar propaganda tabildot alın yazısı ciklet halüsinasyon kontör prosedür takdir alışveriş çikolata ham madde konuksever prospektüs tazyik alüminyum çöpçatan harikulade kopya psikiyatr tekdüze ampul darmadağınık havaalanı kupür psikoloji tespih anekdot darmaduman her biri kurdele radyasyon tıraş anneanne defetmek her şey laboratuvar randıman tuval antrenman dershane herhâlde(belki) lavabo randevu unvan apandisit dil bilgisi herhangi bir mademki rastgele (gelişigüzel) uluslararası apar topar dinozor her zaman mahvet- referandum üslup aperitif direkt hiçbir makine repertuvar üstünkörü arabesk diyalog hiç kimse materyal restoran varsayım ara söz doğumevi hoparlör maydanoz restorasyon vatansever ara sıra doküman hukuka menajer rögar vazgeçmek arkeolog düzyazı Hristiyan monolog röportaj vejetaryen art arda egzoz içgüdü mozaik rötuş virtüöz asfalt el ele içten içe müteahhit saçma sapan ya da ateş böceği emret- ikiyüzlü(riyakâr) ne var ki sağ ol yalnız ateşkes enikonu illüzyon olağanüstü salep / sahlep yanı sıra atölye enstitü illaki oldubitti sandviç yanlış ayırt et- enstrüman ilkokul oratoryo sanki yarımada bakış açısı entelektüel ilköğretim orijinal sarımsak yılan balığı basmakalıp erozyon inisiyatif Orta Çağ satranç yüzyıl(asır) baş başa espri insanoğlu ortaöğretim saygıdeğer zatürre başçavuş eşofman insülin ön söz sezaryen zeytinyağı 30 YAZIMI KARIŞTIRILAN SÖZCÜKLER BÖLÜM 03 Noktalama İşaretleri NOKTALAMA İŞARETLERİ Sevgili kardeşim, bu konu çok önemli! Her sene hiç şaşmaz bir hatta bazı seneler iki soru getiren bir konudur ama şunu da söylememiz gerekir: Noktalama işaretleri sadece bir dil bilgisi konusu değil aslında bir vurgu, tonlama işidir. “Ne demek vurgu ve tonlama işi hocam?” diyorsun şu an biliyoruz. Bak şöyle: Bir soruyu, bir cümleyi veya bir parçayı okurken noktalama işaretlerini tek tek tek tek yerleştirmeyeceksin; önce cümlenin veya parçanın tamamını okuyacaksın, hissedeceksin o duyguyu. Cümleyi söyleyen adam kızmış mı, sevinmiş mi, şaşkın mı, bir şeyleri mi sayıyor veya sıralıyor? Oku, o duyguyu hisset, vurgu ve tonlamayı anla; ondan sonra noktalama işaretlerini yerleştir. Haydi o zaman hazırsan başlayalım: 1. NOKTA ( . ) Sevgili kardeşim, bunu anlatmak sana hakaret gibi gelebilir; lütfen kusura bakma ama yine de biraz bahsedelim belki bilmediğin bir yer çıkacaktır: • Bitmiş cümlelerin sonuna konur. Örnek mi? Tabii ki hayır, örnek vermeyeceğiz. Bu kuralı babaannem de bilir.☺ • Bazı kısaltmaların sonuna konur. Örnek : Prof. (Profesör), Alb. (Albay) Alm. (Almanca), Ar. (Arapça), vb. (ve benzerleri) • Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur. Örnek : 6. (altıncı), 18. (on sekizinci), 16. yüzyıl (on altıncı yüzyıl)… • Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur. Örnek : 15.10.1958, 22.11. 1990… • En önemli maddesini söyleyelim ve geçelim: Saat ve dakika gösteren sayıları ayırmak için kullanılır. (Sakın haa, saatle dakika arasına iki nokta koymayasın!) Örnek : Toplantı 13.00’te başladı. / Tören 17.30’da yapılacakmış. 2. VİRGÜL ( , ) Sevgili öğrenci, virgülün nerede kullanıldığını ve onu nasıl kullanacağını hem konu anlatımlı kitaplardan okuyor hem öğretmenlerinden dinliyorsun bu yüzden sana nerede kullanıldığını değil nerelerde kullanılmadığını anlatacağız. Nerede kullanamayacağını kavratacağız. Dur kızma bize! Neden mi böyle bir yol izliyoruz çünkü ÖSYM’nin son yıllarda defalarca sorduğu soru tarzına baktığımızda virgülün nerede yanlış kullanıldığını veya nerelerde kullanılmayacağını sorduğunu görüyoruz. • Zarf-fiil eklerinden sonra virgül kullanılmaz: Örnek : Yanımıza gelip seni sordu. / Oraya gitmeden bize haber vermelisin. Taktik Köşesi Yalnız şuna dikkat etmelisin: Zarf-fiiller eş görevli sıralanırsa virgül koyabilirsin. Bak şöyle : Yanımıza gelip , bazı sorular sorup , cevaplarını alarak gitti. (Bak burada üç tane zarf-fiili sıraladı, sıkıntı yok; doğru.) 42 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Noktalama İşaretleri 03 • “Ve, veya, ya da, de, ki…” gibi bağlaçlardan önce veya sonra virgül kullanılmaz. Örnek : Sen de bizimle gelecek misin? Duydum ki unutmuşsun sen de beni. • Tekrarlı bağlaçların arasına virgül konmaz. Örnek : Hem ailenize hem arkadaşlarınıza her zaman dürüst olmalısınız. Ne iş yerine ne evine ulaşabiliyorduk. • Şart bildiren “-se / -sa / -ise” eklerinden sonra virgül kullanılmaz. Örnek : Sinemaya giderseniz lütfen bize de haber verin. Biraz düşünsen hatanı anlarsın. • Metin içinde “–ınca / -ince” anlamıyla zarf-fiil görevinde kullanılan “mı / mi” ekinden sonra virgül konmaz. Örnek : Sen çok konuştun mu benim içim daralıyor. Öyle insanlar vardır, konuştular mı herkes susar. Canım öğrencim, bizim içimiz elvermedi yaa! Gel sana virgülün en önemli kullanım alanlarını anlatalım, gözümüz arkada kalmasın; sen de gönül rahatlığıyla sorunu çöz. • Eş görevli sözcükleri veya ögeleri ayırmada kullanılır. Örnek : Uzun, ince, yorucu bir yoldayız. sıfat sıfat sıfat Karşıdaki dağlara, önündeki sürüye, yanındaki köpeğe baktı. Dolaylı t. Dolaylı t. Dolaylı t. • Kendi içinde virgül bulunmayan sıralı cümleleri ayırmada kullanılır. Örnek : Gittik, konuştuk, anlaştık. Yanımıza geldi, seni sordu, cevap alamadan gitti. • Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için kullanılır. Örnek : Ali Cenap Bey, yerinden usulca kalkarak toplantının yapılacağı salona doğru yürüdü. Taktik Köşesi Bu madde genelde tüm kaynaklarda böyle verilir ama şunu unutmamalısın: Özne, yüklemin dibinde, yanı başında da olabilir. Ne demek istiyorum biliyor musun? Yani özneyi vurgulamak için virgül kullanılır, demek daha doğrudur. Bak mesela şöyle : O, iyi bir insandı. özne yüklem • Cümle içinde ara söz veya ara cümleleri ayırmak için ara söz ve ara cümlelerin başına ve sonuna konur. Örnek : Adana’yı, doğduğu kenti, çok özlüyordu. ara söz PRATİK NOTLAR 43 BÖLÜM 03 • Noktalama İşaretleri Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan sözler arasına konur. Örnek : Çal güzelim, çal sevdiğim, çal bir tanem, çal!.. • Tırnak içine alınmayan alıntı cümlelerden sonra konur. Örnek : Yarın ben gelemeyeceğim, dedi. • Onay, ret, kabul, teşvik bildiren “evet, hayır, hayhay, tamam, peki, olur, haydi…”gibi ifadelerden sonra kullanılır. Örnek : Peki, öyle olsun. / Olur, ben de size katılırım. / Haydi, geç kalıyoruz. • Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur. Örnek : Sayın Başkan, / Sevgili Kardeşim, 3. NOKTALI VİRGÜL ( ; ) Sevgili öğrenci, utanmana gerek yok; bunu iki nokta ile çok karıştırdığını sağır sultan bile biliyor. Noktalı virgülde bilmen gereken sadece 3, bak yazıyla da yazayım sadece “üç” kural var. Başka da bir numarası yok, korkma ! • Kendi içinde virgül bulunan sıralı cümleleri ayırır. Örnek : Eve gelirken ekmek, yoğurt ve domates aldı; biber almayı unutmuştu. Dost ile ye, iç; alışveriş etme. • Cümle içinde virgüllerle ayrılmış küme, grup veya takımları birbirinden ayırmak için konur. Örnek : O dönemde doğan erkek çocuklara Mehmet, Mert, Mahmut; kız çocuklara Büşra, Kübra, Sena isimleri verilmişti. • Özneden sonra virgüllerle sıralanmış eş değerde ögeler varsa özneden sonra noktalı virgül kullanılabilir. Örnek : Edebiyatımız; sanatsız, ahenksiz, sıradan şiirlerle doldu son dönemde. ▼ Bak sevgili kardeşim şu anda hâlâ içinden diyorsun ki ben bunu iki noktayla karıştırıyorum ve karıştırmamak için ne yapmalıyım? Biz de sana diyoruz ki biz senin hâlinden anlıyoruz, sesli oku ve tüm dikkatini bize ver şimdi: Noktalı virgül, virgülün ağabeyi gibidir. Virgülün gücünün yetmediği yere gelir yani aslında virgül gibidir. Noktalı virgülden sonra açıklama yapılmaz, örnek sıralanmaz. Bu görevler, iki noktanın işidir. Ayrıca noktalı virgülden sonra özel isim yoksa küçük harfle başlanır. 4. İKİ NOKTA ( : ) Burada da söyleyebileceğimiz üç dört madde var ama senin işini görecek en önemli iki maddeyi ilk iki sırada vereceğiz. • Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlelerden sonra kullanılır. (Örnek sıralanacaksa iki noktadan sonra özel isim yoksa küçük harfle başlanır, unutma!) Örnek : Tanzimat Dönemi sanatçılarını sıralayalım: Namık Kemal, Ziya Paşa, Şemsettin Sami… Bu bölgede hemen her çeşit tahıl yetiştirilir: arpa, yulaf, buğday… 44 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Noktalama İşaretleri 03 • Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonuna konur. Örnek : Tek bir şeye ihtiyacımız var: Çalışkan olmak. İyi bir öyküde bulunması gereken iki özellik vardır: Sağlam bir kurgu, yalın bir dil. Taktik Köşesi İki noktadan sonra belli sayıda açıklama yapılacağı belirtilmişse (yukarıdaki örnekler gibi ) açıklamadan sonra üç nokta konmaz sadece nokta konur. • Ses bilgisinde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır. Örnek : a : ile / ka : til / i : cat … 5. ÜÇ NOKTA (…) Sevgili öğrencim, bu da basit başlıklardan biridir. • Anlatım olarak bitmemiş yani tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur. Örnek : Yanına vardım tam konuşacaktım ki … Önümüzde uçsuz bucaksız bir ova… • Kaba sayıldığı için ya da başka bir sebeple söylenmek istenmeyen sözler yerine konur. Örnek : Kılavuzu karga olanın burnu b… tan çıkmaz. Bu haberi …’den aldık. • Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur. Örnek : — Arabacı… Heey…Sana diyorum bee !.. Taktik Köşesi Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir. (Aman haa dikkat et, 2019 TYT’de ÖSYM sordu.) Örnek : Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. Taktik Köşesi Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanamazsın, ona göre! 6. SORU İŞARETİ (?) Yine burada bileceğin sadece iki üç madde var. • Gerçek soru ya da sözde soru cümlelerinin sonuna konur. Örnek : Ne zaman tükenecek bu sınav çilemiz? Seni unutur muyum hiç? Taktik Köşesi Soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna da soru işareti konabilir. Bu yüzden dikkatli olmalısın! Örnek : Gişedeki memur başını kaldırdı: —Mesleğiniz? PRATİK NOTLAR 45 BÖLÜM 03 Noktalama İşaretleri • Bilinmeyen veya kesin olmayan yer, tarih vb. durumlar için ayraç içinde kullanılır. Örnek : Fuzulî, 1496 ( ? ) yılında doğmuş. / Yunus Emre (1240? – 1320) yıllarında yaşamıştır. Taktik Köşesi Canım öğrencim, birden fazla soru cümlesi varsa onları virgülle sıralarsın son cümlenin sonuna soru işareti getirebilirsin, unutma ! Örnek : Anahtarları sana mı getireyim, burada mı bırakayım, gelip alır mısın? 7. ÜNLEM İŞARETİ (!) Hocam yok artık bunu da mı anlatacaksın, der gibisin. Zaten pek bir numarası yok, tamam kısa keseceğim, merak etme.☺ • Sevinç, korku, telaş, şaşma vb. gibi duygu bildiren cümle veya ifadelerin sonuna konur. Örnek : Hava ne kadar da sıcak! / Ne kadar zeki insanlar var! / Vah yavrum vah! • Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur. Örnek : Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! / Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! • Söylenen sözün tam tersini kastetmek için (alay, iğneleme için) ayraç içinde kullanılır. Örnek : Senin ne kadar titiz, temiz (!) olduğunu hepimiz biliyoruz. (Pis, pasaklı demek istemiş.) 8. KISA ÇİZGİ ( - ) Burada sana tek bir bilgi vereceğim diğer maddeleri zaten sen biliyorsun. Neler bunlar? Satır sonuna sığmayan sözcüğü bölmede, ek ve kökleri göstermede, ilgili sözcük veya tarihler arasında kullanılır vs. Sen asıl şunu bil: • Ara söz veya ara cümlelerin başına ve sonuna kısa çizgi konur. (Daha önce bahsetmiştik virgül de konabilirdi hatırla, her ikisi de olur yani.) Örnek : Benim annem - dünyanın en iyi insanı - hayatı boyunca bizi düşündü. Taktik Köşesi Sevgili dostum, bak buraya dikkat et; yoksa yazım sorusunu kaçırırsın! Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi konmaz. Sakın haa! Örnek : On on beş yıldır bu mahalledeydi. / Üç dört gün içinde kitaplarınız gelir. Burada yeri gelmişken en yaygın yapılan şu hataları yapmamanız için birkaç hatırlatmada bulunalım: • Sözcükleri ayırırken satır sonunda ve satır başında tek harfin bırakılmayacağını sakın unutma! Örnek : …….…..a- ………ara- ………..müdafa- ..……..müda- raba; değil ba olmalı. a değil; faa olmalı. • Birleşik sözcükler satır sonunda bölünürken bu sözcükler tek sözcükmüş gibi düşünülerek hecelere ayrılmalıdır, heceleme doğru yapılarak bölünmelidir: Örnek : ………….aslanağzı değil; 46 ………….asla- …………..baş- ………..ba- nağzı olmalı. öğretmen değil; şöğretmen olmalı. PRATİK NOTLAR BÖLÜM Noktalama İşaretleri 03 9. TIRNAK İŞARETİ (“ ”) • Başka bir kişiden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır. Örnek : Türk Dil Kurumu binasının yan cephesinde Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözü yazılıdır. Taktik Köşesi Bazen öğrencilerimiz şu ilginç soruyu soruyor bizlere: Hocam cümlenin sonundaki noktalama işareti tırnağın içine mi alınır, dışında mı kalır? Unutma, cümlenin içindeki noktalamaları yerleştirirsin, biter sonra tırnağı kapatırsın. Örnek : “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. • Cümlede özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır. Örnek : Eserlerinde her zaman “özgürlük” kavramını ön planda tutmuştur. • Cümle içinde eser adları veya yazı başlıkları tırnak içine alınabilir. Örnek : Bugün derste “Han Duvarları” şiirini inceledik. Taktik Köşesi Tırnak içine alınmış sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti kullanmaya gerek yoktur. Örnek : Yakup Kadri’nin “Milli Savaş Hikâyeleri” ni okudunuz mu? 10. KESME İŞARETİ (’) Sevgili dostum, kesme işaretinin kullanım alanları önemlidir. Hatta kullanılmadığı yerler dersek daha doğru olur çünkü ÖSYM seni oradan vurur. Lütfen buraya dikkat et! • Özel adlara getirilen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Örnek : Kurtuluş Savaşı’nı / Atatürk’üm / Türkiye Cumhuriyeti’ne • Kısaltmalara gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır. Örnek : TDK’nin / SGK’ye / TCDD’nin / TÜBİTAK’ın • Sayılara getirilen ekler kesme işaretiyle ayrılır. Örnek : 1983’te / 8’inci madde / 2’nci kat Taktik Köşesi Canım öğrencim, özel isme getirilen yapım ekleri ve yapım ekinden sonra gelen çekim ekleri kesmeyle ayrılmaz. “ Nasıl oluyor yaa bu?” deme, oluyor işte. Bak: Örnek : İstanbullular / Atatürkçülüğün / Hollandalıdan / Türkçenin… PRATİK NOTLAR 47 BÖLÜM 03 Noktalama İşaretleri • Özel adlara getirilen çokluk (çoğul) ekleri kesmeyle ayrılmaz. Örnek : Türklerin, Mehmet Âkifler, Müslümanlar… • Kurum, kuruluş, kurul adlarına getirilen çekim ekleri kesmeyle ayrılmaz. Bak bu karşına çok çıkacak, emin olabilirsin; bize güven ve dikkatli ol ! Örnek : Türk Dil Kurumunun / Türkiye Büyük Millet Meclisine / Atatürk Lisesinden… Taktik Köşesi Yukarıdaki maddenin tek istisnası vardır sevgili öğrenci! Lütfen uyanık ol, dururlar dururlar bu tek istisnayı sorarlar! Örnek : Avrupa Birliği’ne • Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur. Örnek : Rıza Paşa’ya, Ali Bey’den, Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb. • Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için kullanılır. Örnek : Çağır Karac’oğlan çağır Taş düştüğü yerde ağır 11. YAY AYRAÇ ( ) • Tiyatro metinlerinde kişilerin tavrını ve o anki durumunu vermek, okuyucunun zihninde canlandırmak için kullanılır. Örnek : Öğretmen Ali –– (Öfkeli bir yüz ifadesiyle etrafına bakınır.) Anlattıklarımı yine mi anlamadınız gençler? • Cümlenin anlamını tamamlayan, cümlenin dışında kalan ek bilgileri vermek için kullanılır. Örnek : Öğretmenlerimizin bize çok ilgili davrandıkları (Ahmet Hoca’nın ilgisinin en başta geldiğini söyleyebilirim.) herkes tarafından biliniyor. • Yabancı sözcüklerin okunuşu yay ayraç içinde gösterilir. Örnek : Shakespeare (Şekspir), İngiliz edebiyatının en önemli dram yazarıdır. Taktik Köşesi Hakkında açıklama yapılan söze gelecek olan ek varsa bu ek, yay ayraçtan önce gelir. Örnek : Necip Fazıl Kısakürek’in (1904-1983) edebiyatımıza kazandırdığı en önemli eseri “Çile”dir. 12. DÜZELTME İŞARETİ ( ^ ) Korkmayın sevgili arkadaşlar, düzeltme işareti kalkmadı hâlâ kullanılıyor. Başlıca kullanım alanları ise şunlar: • Anlam karışıklığını gidermek için kullanılır: hala – hâlâ / adet – âdet / kar – kâr… • Arapça ve Farsçadan dilimize giren bazı sözcüklerde “g” ve “k” ünsüzlerinden sonra gelen “a” ve “u” seslerine konur. Örnek : dergâh, tezgâh, dükkân, hikâye, kâğıt… • Arapça ve Farsça sözcüklere gelen “i” ekinin, belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır. Örnek : Edebî sanatlar, resmî belge, dinî bilgiler… 48 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 04 Sözcükte Yapı SÖZCÜKTE YAPI Şimdi, Türkçenin kimilerine göre en keyifli, kimilerine göre ise en zor (biz keyifli olduğunu düşünüyoruz tabii ki☺) konularından birine merhaba diyeceğiz. Hazırsan başlayalım: Kelimenin en küçük anlamlı birimine kök dendiğini ilkokul sıralarından beri bildiğini varsayıyoruz. Kökü iyi bulmadan bu konuda şansımızın az olduğunu bilmeni isteriz. Kök ile sözcük arasında kesinlikle bir anlam ilişkisi aramalısın sorularda. Ayrıca karşımıza “Kökünün türü yönüyle farklıdır?” şeklinde sorular da çıkabilmektedir. Sözcüğün kökü tür yönüyle ya isimdir ya da fiildir, yapacağın tek şey kökü bulmak ve köke “-mek, -mak” getirebiliyorsan fiil; getiremiyorsan isim demek. Birkaç örneğe ne dersin? • Saçlarım genç yaşta ağardı. (Burada altı çizili kelimenin kökünü “ak(ğ) (beyaz)” isim olarak bulduysan ve ardından yumuşama vardır dediysen bizden tam puanı aldın.) • Ekmekleri bıçakla ince ince diliyorum. (Burada ise cümlenin anlamına bakarak altı çizili kelimenin kökünü “dil-” fiil olarak aldıysan doğru yoldasın demektir.) • Allah’tan iyi bir kısmet diliyorum. [Burada yine cümlenin anlamından hareketle altı çizili fiilin kökünü “dil” (organ anlamında) isim olarak aldıysan üzerine “-e” yapım eki geldiğini ve ünlü daralması olduğunu da belirttiysen koşar adım konuya devam edebiliriz.] Taktik Köşesi Bazı kökler var ki hem isim hem de fiil olarak kullanılabilir ve bunlar arasında anlam bağı vardır. Biz bunlara “ortak kök” deriz. Örnek : güven, göç, boya, sıva… Bunun yanında bazı kökler de cümleye göre tamamen farklı anlamlarda kullanılabilir, bunlara “sesteş kök” deriz. Örnek : yaz, kır, iç, bin… Köklerle işimiz bu kadar! Türkçe, sondan eklemeli bir dil olduğu için şimdi de eklerden bahsedelim: Ekler, eğer kökün anlamını ya da görevini değiştirmiyorsa çekim eki; değiştiriyorsa yapım eki olarak adlandırılmaktadır. Başlıca çekim eklerinin ve yapım eklerinin neler olduğunu kesinlikle bilmelisin! A. ÇEKİM EKLERİ a. Hâl (Durum) ekleri b. İyelik (Sahiplik) ekleri c. Çoğul ekleri d. Tamlama ekleri Bu ekler, isimlere getirilen çekim ekleridir. Bazen karşımıza direkt isim çekim eklerini isteyen sorular çıkabilmektedir. e. İlgi zamiri f. Ek eylem a. Ek eylem b. Kip ekleri c. Şahıs ekleri 68 Bunlar ise fiil çekim ekleridir. Dikkat edersen ek eylemi iki tarafa da aldık çünkü ek eylem hem isme hem de fiile gelebilen çekim ekidir. PRATİK NOTLAR BÖLÜM Sözcükte Yapı 04 Taktik Köşesi Olumsuzluk eki olan “-me, -ma” fiillere getirilen bir ek olup bu ekin çekim eki mi yapım eki mi olduğu tartışmalıdır. ÖSYM bunu şimdiye kadar sormamıştır. Size tavsiyemiz, bu tarz bir soruyla karşılaşırsanız olumsuzluk eki “-me, -ma”nın hem yapım hem de çekim eki olarak alınabileceğini göz önünde bulundurarak soruyu çözün. 1. İsim Çekim Ekleri a. Hâl (Durum) Ekleri: Bazı farklı eklerle -özellikle iyelik ve yapım ekleri- karıştırıldığı için sizin korktuğunuz bir ek ama korkmayın biz hâlinizden anlıyoruz. Hâl eklerini şu başlıklarla inceliyoruz: Belirtme (Yükleme) Hâli (-ı, -i, -u, -ü): Eylemden etkilenen varlığı bildirir desem kafanda tuhaf tuhaf sorular belirebilir. O yüzden hâlinizden anlayan bir anlatımla bu eki alan sözcüğün neyi ve kimi sorularına cevap verdiğini -nesne dediğini duyar gibiyim- bil, sana yeter. Taktik Köşesi Sevgili arkadaşım, şimdi tüm dikkatini bana ver! Bu ek, iyelik eki ve yapım eki olarak da kullanılabilir. Bunları ayırt etmek çok kolay ama biz sanırım zoru seviyoruz.☺ • Neyi, kimi sorularına cevap veriyor ve anlamını değiştirmiyorsa belirtme durum ekidir. Örnek : Kapıyı kırdım.(Neyi kırdım?) • Sözcüğün önüne “onun” gelebiliyorsa iyelik ekidir. Örnek : Evi çok uzakmış. (Onun / evi uzakmış.) • Sözcüğün türünü değiştiriyorsa yapım ekidir. Örnek : Kazı çalışmaları sürüyor. (“Kaz-” kazı olmuş, fiilden isim yapan yapım ekidir.) Anlayıp anlamadığını görmeye ne dersin? Sana üç örnek yazıyorum ve bu ekin hangi görevde kullanıldığını bulmanı istiyorum: Tek dileği ona kavuşmaktı: (Bu sözcüğün önüne “onun” gelince “onun dileği” olabildiği için iyeliktir.) Meyveyi dalından kopararak yedi: (“Neyi?” sorusuna cevap veriyor, önüne “onun” gelmiyor; belirtmedir.) Önümde okunamayan eski bir yazı duruyordu: (Burada “yaz-” fiilini isim yaptığı için yapım ekidir.) Yönelme (Yaklaşma) Hâli(-e, -a): Yüklemin yöneldiği yeri ya da kavramı gösterir. Yönelme anlamı katar. Neye ve kime sorularına cevap verir. Taktik Köşesi Her “-e, -a ” eki yönelme eki değildir. Yine bunları cümledeki kullanımlardan çıkaracağız. Örnek : Koşa koşa geldi. (zarf-fiil) / Sınıfa girdi. (yönelme eki) Bulunma (Kalma) Hâli (-de, -da, -te, -ta): Yüklemdeki eylemin ya da durumun kaldığı, bulunduğu yeri bildirir. Neyde, nerede, kimde sorularının cevabıdır. PRATİK NOTLAR 69 BÖLÜM 04 Sözcükte Yapı Taktik Köşesi Bu ek bulunmanın dışında farklı görevlerde kullanılabilir. Yani her “-de,-da,-te,-ta” ya aman haa atlamayalım! Örnek : Sözde özne (sıfat yapmış), Bende para yok (bulunma eki) sıfat nasıl? kimde? Ayrılma (Çıkma) Hâli (-den, -dan, -ten, -tan): Ayrılma anlamı katar. Nereden, kimden sorularının cevabıdır. Taktik Köşesi Bu ek de ayrılmanın dışında farklı görevlerde kullanılabilir ve bizi buradan düşürebilirler aman dikkat! Örnek : Sıradan yaptı.), Okuldan ______ olay ___ (sıfat yapmış.), Bana gönülden ________ davranıyor.(zarf ________ _______ yeni geldim. ______ (ayrılma eki) sıfat nasıl? zarf nasıl? nereden? Taktik Köşesi Hâl(durum) ekleri konusunda ismin yalın hâlinden de bahsetmek isteriz. Herhangi bir hâl eki almayan isimler, yalın hâlde kullanılmıştır. Dikkat ederseniz herhangi bir hâl eki almazsa yalın hâl oluyor. Yani bu demek oluyor ki hâl ekleri dışında yapım ya da çekim hangi ekleri alırsa alsın o sözcük yalın hâlde kabul edilir. Mesela “ağaçlar” çoğul eki almış ancak yalın hâlde bir sözcüktür. “gözlükçü” de yapım eki alan yalın hâlde bir sözcüktür çünkü herhangi bir hâl eki almamıştır. b. İyelik (Sahiplik) Ekleri: Varlıkların neye / kime ait olduğunu bildirir. Sözcüğün önüne benim, senin, onun, bizim, sizin, onların geliyorsa tamlama kurmuş olursun. Sevgili öğrenci, tüm tamlanan ekleri iyelik ekidir, bunu unutma! Aşağıdaki koyu renkli altı çizili eklerde olduğu gibi. benim / ev-im → 1. tekil iyelik eki bizim / ev-imiz → 1. çoğul iyelik eki senin / ev-in → 2. tekil iyelik eki sizin / ev-iniz → 2. çoğul iyelik eki onun / ev-i → 3. tekil iyelik eki onların / ev-leri → 3. çoğul iyelik eki c. Çoğul Ekleri (-ler, -lar): Varlıkları çoğul yaptığını söylemeye gerek var mı? “Evler, arabalar, eşyalar…” d. Tamlama Ekleri: İsim tamlamalarında tamlayan (-ın, -in, -un, -ün) ve tamlanan (-ı, -i, -u, -ü) ekleridir. Örnek : Yol- un son-u, sevda-nın reng-i e. İlgi Zamiri (-ki) : İlgi zamiri olan “-ki” isim tamlamasında düşen tamlananın yerini tutar. Örnek : Evin borcu bitmedi / Evinki bitmedi. Senin arkadaşın gitti. / Seninki gitti. f. Ek Eylem: İsme getirilerek ismi yüklem yapan “-idi, -imiş, -ise, -dır ” ekleri de çekim ekidir. Örnek : Güzelmiş, hastaydı, yoksa, buradadır… 70 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Sözcükte Yapı 04 Taktik Köşesi Ek eylem biraz emek isteyen bir konudur. Burada hızlıca geçtik ancak ayrıntıları, ek eylem konusunda bulacaksınız. 2. Fiil Çekim Ekleri Sevgili öğrencim, birleşik zaman yapan ek eylemlerin, tüm kip eklerinin ve şahıs eklerinin fiil çekim eki olduğunu bilmeni rica edeceğiz senden. Ek eylem ve kip eklerinden bu konuların anlatıldığı ünitelerde bahsedildiği için size şimdilik, şahıs (kişi) eklerinden söz edeceğiz. Şahıs ekleri, eylemlere getirilerek eylemin kimin tarafından yapıldığını bildirir. Şahıs ekleri, farklı kiplerde değişebilmektedir. Tekil ve çoğul olmak üzere altı şahıs ekini şöyle verebiliriz: Şahıslar Şahıs Eki Çekimi Şahıs Eki Çekimi Ben / 1. tekil kişi -m sev-di-m -im sev-er-im Sen / 2. tekil kişi -n sev-di-n -sin sev-er-sin O / 3. tekil kişi - sev-di (ek yok) - sev-er (ek yok) Biz / 1. çoğul kişi -k sev-di-k -iz sev-er-iz Siz / 2. çoğul kişi -niz sev-di-niz -siniz sev-er-siniz Onlar / 3. çoğul kişi -ler sev-di-ler -ler sev-er-ler Taktik Köşesi Bize yakınıp da hocam, ben bunca şeyi nasıl aklımda tutacağım diyen öğrencilerimize gelsin şu örnek: Gelecektiniz: gel – ecek – idi –niz: Bunu aklında tutunca tüm fiil çekim ekleri de cepte demektir. Gel: fiil kökü -ecek: gelecek zaman eki → bütün kip ekleri, hem haber hem de dilek, fiil çekim ekidir. -idi: ek eylem → basit zamanlı fiili birleşik zamanlı yapan tüm ek eylemler, fiil çekim ekidir. -niz: → 2. çoğul şahıs eki → bütün kişi (şahıs) ekleri, fiil çekim ekidir. B. YAPIM EKLERİ Bu eklerin kökün türünü ya da anlamını değiştirdiğini bilerek hareket etmen gerekir. Tek tek ezberlemektense kökünü iyi ayırıp üstüne gelen eki bulman daha kolay bir yoldur. Örnek: Kitap- lık, süt-çü, akıl- lı, şeker-siz… altı çizili koyu ekler, isimden isim yapan yapım ekleridir. İz-le-, kan-a-, iyi-leş-, hasta-lan-…altı çizili koyu ekler, isimden fiil yapan yapım ekleridir. Seç-im, yay-ın, öl-ü, seç-kin… altı çizili koyu ekler, fiilden isim yapan yapım ekleridir. Sev-il-, bil-in-, döv-üş-, büyü-t-…altı çizili koyu ekler, fiilden fiil yapan yapım ekleridir. Taktik Köşesi • Sevgili öğrencim, bütün fiilimsilerin fiilden isim yapan yapım eki olduğunu, bütün çatı eklerinin fiilden fiil yapan yapım eki olduğunu bilmen işini daha da kolaylaştırır. • Kök hâlindeki sözcük, yapım eki aldığında buna GÖVDE denir. Gövdeden türemiş bir sözcük istendiğinde en az iki yapım eki alan sözcüğün sorulduğunu bil, hem de iyi bil: su-suz: gövdedir, su-suz-luk: gövdeden türemiş bir sözcüktür. PRATİK NOTLAR 71 BÖLÜM 04 Sözcükte Yapı Yapısına Göre Sözcükler Sözcüğün yapısını sakın cümle yapısıyla karıştırma dostum! Onlar basit, birleşik, sıralı ve bağlıydı. Sözcükler yapılarına göre basit, türemiş ve birleşik olarak üçe ayrılır: Basit Sözcük : Yapım eki almaz, istediği kadar çekim eki alabilir. Basit Yapılı Sözcük Örnekleri Sözcük Çekim Eki Çocuklara (çocuk-lar-a) “-lar” çoğul eki, “-a” yönelme ekidir. Dosttur (dost-tur) “-tur” ek eylemdir. Kitabımdan (kitap-ım-dan) “-ım” iyelik eki, “-dan” ayrılma durum ekidir. Gelecekmiş (gel-ecek-imiş) “-ecek” kip eki, “-imiş” ek eylemdir. Almıştık (al-mış-idi-k) “-mış” kip eki, “-idi” ek eylem, “-k” şahıs ekidir. Türemiş Sözcük: Yapım eki alan sözcüktür. Türemiş Yapılı Sözcük Örnekleri Sözcük Yapım Eki Soğuk (soğu-k) “-k” fiilden isim yapan yapım ekidir. Sözlük (söz-lük) “-lük” isimden isim yapan yapım ekidir. Açıl-(aç-ıl) “-ıl” fiilden fiil yapan yapım ekidir. Gidiş (git-iş) “-iş” fiilden isim yapan yapım ekidir. Sararmak( sarı-ar-mak) “-ar” isimden fiil, “-mak” fiilden isim yapan yapım ekidir. Birleşik Sözcük: Birden fazla sözcüğün birleşmesiyle oluşur ve oluşum yolları bize soru olarak gelebilir. Oluşumuna Göre Birleşik Sözcük Anlam Kayması Tür Kayması Ses Olayı Ad + ad Aslanağzı, kuşburnu, hanımeli ✓ Sıfat + ad Akdeniz, Eskişehir, sivrisinek ✓ Ad + fiil Gecekondu, ateşkes, bilgisayar Ad + fiilimsi Saçkıran, gökdelen, yediveren Fiil + fiil Gelgit, çekyat, kapkaç Fiil + fiil Bakakal- / gidedur- / alabil- Ad + ad Kaynana, cumartesi, kahvaltı ✓ Devret- / sabret- / kahrol- ✓ Hisset- / affet- / zannet- ✓ Ad + yardımcı eylem 72 ✓ ✓ ✓ ✓ Terk et- / memnun ol- / arz et- PRATİK NOTLAR BÖLÜM 05 İsimler (Adlar) İSİMLER (ADLAR) Türkçede isim ve fiil olmak üzere iki sözcük türü vardır. Diğer sözcük türleri bunların sınıflandırılmış ve sınırlandırılmış hâlidir. Sevgili arkadaşlarım, canlı ya da cansız tüm varlıkları, duyguları, düşünceleri ve kavramları karşılayan sözcüklere isim (ad) denildiğini hatırlatarak konumuza giriş yapalım. Adların sınıflandırılması ise şu şekildedir: A. Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar Varlıklara verilişine göre adlar ya özel ya da cinstir. Bildiğiniz gibi isim, tek varlığı karşılıyorsa özel; aynı türden varlıkları karşılıyorsa cins (tür) isimdir. Örnek : Türk Dil Kurumundan çıkan kitaplar Türkçenin gelişimi için çok önemlidir. (Bu cümlede altı çizili bölümler özel isimdir.) Taktik Köşesi Altı çizili örneklerde kurum, kuruluş, kurul adlarına getirilen eklerle (Türk Dil Kurumundan) özel isimlere getirilen yapım eklerinin ve yapım eklerinin üstüne gelen çekim eklerinin (Türkçenin) kesme işaretiyle ayrılmadığına amannn dikkat et! Örnek : Çocuklar, küçük yaşlardan itibaren anne ve baba sevgisiyle büyütülmelidir. (Bu cümlede ise altı çizili bölümler cins isimdir.) B. Varlıkların Oluşuna Göre İsimler Varlıklar oluşlarına göre ya somuttur ya da soyuttur. Sevgili öğrencim, karşımıza çıkan kavram beş duyudan en az biriyle algılanabiliyorsa -hissetmek diye bir duyu organımızın olmadığını hatırlatmak isteriz.☺- somuttur, algılanamıyorsa soyuttur. Örnek : Rüzgâr, ağacın dallarını kırmıştı. (Bu cümledeki altı çizili isimler somuttur.) Aşk, kimileri için bir rüyadan ibarettir. (Bu cümledeki altı çizili isimler soyuttur.) C. Varlıkların Sayılarına Göre İsimler Dikkat edin, burada sayıdan bahsediliyor: tekil, çoğul ve topluluk. Tek varlıktan söz ediliyorsa tekil isim, “-ler,-lar” çoğul ekini alarak birden fazla varlıktan bahsediliyorsa çoğul isim, biçimce tekil anlamca çoğulluk bildiriyorsa topluluk ismi olur. Örnek : İnsan, kuş misali uçmak ister. (Altı çizili sözcükler, tekil isimdir.) Denizler ve dağlar girmiş aramıza. (Altı çizili sözcükler, çoğul isimdir.) Bizim takım, kendi grubunda zorlu rakiplerle eşleşti. (Altı çizili sözcükler, topluluk ismidir.) İsimlerde Küçültme İsimlere getirilerek o isimlere küçültme anlamı katan eklerle yapılır. En çok kullanılan “-cık, -cik” ve “-cağız, -ceğiz” ekleridir: Örnek : “tepecik, kitapçık, evceğiz, yavrucağız…” Taktik Köşesi Sınavda sana küçültme ismi sorarsa her küçültme eki gördüğün yere atlama sakın! Burada seni düşürmek için bu ekleri almış küçültme sıfatı ya da küçültme anlamından sıyrılarak kalıplaşmış isimler verebilirler. Örnek : Küçücük bir evde yaşıyordu. (Burada küçültme adı değil, küçültme sıfatı vardır.) Kapıyı maymuncukla açtı. (Burada ise altı çizili sözcük; gelincik, bademcik, kızılcık, elmacık “kemiği” örneklerinde olduğu gibi küçültme anlamından sıyrılmış kalıplaşmış isimdir.) “Sözcükte Yapı” ünitesinde ad durum ekleri ve iyelik ekleri anlatıldığı için burada sadece küçültme ekinden söz edilmiştir. Bu konularda eksiği olan arkadaşlar “Sözcükte Yapı”nın ilgili kısmına bakabilirler. 88 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 06 Sıfatlar (Ön Adlar) SIFATLAR (ÖN ADLAR) Klasik tanımıyla konuya giriş yapalım: “Varlıkları niteleyen ya da belirten sözcüklere sıfat denir.” Bu tanımda bize demek istiyor ki bir sözcüğün sıfat olabilmesi için isimden önce kullanılması ve o isme sorduğumuz sorulara cevap vermesi gerekir. İkinci demek istediği şey ise sıfatların niteleme ve belirtme olmak üzere ikiye ayrıldığıdır. Hızımızı kesmeden sıfatların türleriyle devam edelim: 1. Niteleme Sıfatları Varlıkları durum, biçim, özellik ve renk gibi yönlerden tanıtan sıfatlardır. Nitelediği varlığa “Nasıl?” sorusu sorularak bulunur. Örnek : İyi insanları herkes sever. (Nasıl insanları? –iyi insanları) Çalışkan adamın eleştireni çok olur. (Nasıl adamın? – çalışkan adamın) Taktik Köşesi Bir sözcük, bir varlığı nitelemiştir şeklinde sorular çıkarsa sadece niteleme sıfatlarını aramalıyız. Bir sözcük, bir ismi belirtmiştir derse belirtme sıfatlarını aramalıyız. 2. Belirtme Sıfatları Varlıkları işaret, sayı, belgisizlik ve soru yönüyle belirtir. Kısaca bahsedelim: a. İşaret Sıfatı: Varlıkları işaret yoluyla belirtir. “bu, şu, o, öteki, beriki, buradaki, şuradaki, öbür…” başlıcalarıdır. İsme sorulan “Hangi?” sorusunun cevabıdır. Örnek : Bu sınıflar tek tek boyanmalı. (Hangi sınıflar? – bu sınıflar) Oradaki arabayı kim almış? ( Hangi arabayı? – oradaki arabayı) b. Sayı Sıfatı: Varlıkları sayı yoluyla belirten sıfatlardır. Örnek : Üç kişi geldi. (“Kaç kişi? - üç kişi” asıl sayı sıfatı) Altıncı katta oturuyor. (“Kaçıncı katta? – altıncı katta” sıra sayı sıfatı) İkişer kitap aldık. (“Kaçar kitap aldınız? – ikişer kitap” üleştirme sayı sıfatı) Bu işte üçte iki hissem var. (“Kaçta kaç hissen var? – üçte iki hissem” kesir sayı sıfatı) c. Belgisiz Sıfatlar: Varlıkların sayısını tam olarak değil de kesinlik bildirmeyen sözcüklerle belirtir. “birkaç, biraz, bazı, birçok, her, çok, az, hiçbir, bir, birtakım, çoğu…” başlıca belgisiz sıfatlardır. Örnek : Bazı insanları anlamakta zorlanıyorum. (Bazı kelimesi, “insanları” ismini belirsizlik yönüyle belirtmiştir.) Hiçbir işte dikiş tutturamadın. (Hiçbir kelimesi,“işte” ismini belirsizlik yönüyle belirtmiştir.) Taktik Köşesi “Bir” sözcüğünün yerine 2, 3 gelebiliyorsa bu sözcük sayı anlamı katıyorsa sayı sıfatıdır; bu sözcük “herhangi bir” anlamında belirsizlik bildiriyorsa belgisiz sıfattır. Örneğimizle zihninizde canlandıralım şimdi de: Örnek : Sınava sadece bir hafta kaldı. ( 2,3,4…hafta kaldı da diyebiliriz bal gibi sayı sıfatı.) Elbet bir gün buluşacağız. ( Ama hangi gün bu acaba? Tamamen belirsizlik bildiriyor, belgisizdir.) 94 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Sıfatlar (Ön Adlar) 06 d. Soru Sıfatları: İsimleri soru yoluyla belirten sözcüklerdir. “Ne, hangi, nasıl, ne kadar, kaçıncı, kaç…” karşınıza çıkacak en önemli soru sıfatlarıdır. Bu sözcüklerden sonra isim gelmesine aman dikkat et! Ayrıca soru sıfatlarının cevabının genelde sıfat tamlaması olduğunu bilmen de işe yarayacaktır. Örnek : Kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı? (“Beş yıl geçti.” cevabımız sayı sıfatı.) Hangi sınıf daha güzel? (“Şu sınıf daha güzel.” cevabımız işaret sıfatı.) Taktik Köşesi Arkadaşım, hep dedik ya sıfatlar isimlerden önce gelir. Bu durumun tek istisnası var, o da unvan sıfatları. Unvan gruplarında sıfat, isimlerden sonra da gelebilir. Örnek : Ahmet Bey, çok iyi bir insandır. (“Bey” unvan sıfatı isimden sonra gelmiş.) Adlaşmış Sıfatlar Burada sıfatı adlaştıracağız. Çok açık olmadı mı bu bilgi? Dur, biraz açalım konuyu: Ya niteleme sıfatından sonra gelen ismi düşürüp isimde ek varsa sıfata getireceksin ya da sıfata çekim eki getirerek yapacaksın! Örnek : İyi insanlarla dost olmalısın. (“İyilerle dost olmalısın” dediğimizde “iyilerle” adlaşmış sıfat olur.) Zor iş bana kolay işten daha çok zevk verir. (“Zor, bana kolaydan daha çok zevk verir.” dediğimizde “zor” ve “kolaydan” sözcüklerini adlaşmış sıfat yapmış oluruz.) Küçültme Sıfatları Genelde sıfata getirilen “-cık,-ce,-cek, -(i)mtırak, -(i)msi” ekleriyle yapılır. Örnek : Küçük bir bakışın çözer beni. / Küçücük bir bakışın çözer beni. Uzun bir sopa vardı elinde. / Uzunca bir sopa vardı elinde. Pekiştirme Sıfatları Anlamı daha güçlendirmek istediğimizde yapılan bir yoldur. Genelde sorularda şu iki yolu sorulur: 1. M-P-R-S yöntemiyle yapılanlar: “SPoRuM” kelimesiyle şifreleyip ünsüzleri alacak şekilde aklınızda tutabilirsiniz. Yapacağınız tek şey nitelik bildiren sözcüklerin ilk hecesinden sonra bu ünsüzlerden uygun olanını getirmek: _______ bir gökyüzü var üstümüzde. Örnek : Mavi bir gökyüzü var üstümüzde. / Masmavi Kuru bir dal parçasıyım ellerde. / Kupkuru _______ bir dal parçasıyım ellerde. 2. İkilemelerle yapılanlar: Aynı ya da yakın anlamlı sözcüklerle kurulu ikilemelerin ismi niteleyecek şekilde kullanılmasıyla yapılır. Hatta araya “-mı,-mi,-mu,-mü” soru eki getirilerek anlam daha da pekiştirilebilir: Örnek : Kara kara üzümler sarkmış asmalardan. Güzel mi güzel bir gün geride kaldı. PRATİK NOTLAR 95 BÖLÜM 06 Sıfatlar (Ön Adlar) Sıfatlarda Yapı Sıfatlar yapılarına göre basit, türemiş ya da birleşiktir. a. Basit yapılı sıfat: Yapım eki almamış sıfattır. Örnek : güzel ev şu adam mavi elbise… b. Türemiş yapılı sıfat: Yapım eki alan sıfatlardır. Örnek : tuzlu yemek acımasız çocuk suçsuz insan... c. Birleşik yapılı sıfat: Genelde sınavlarda bu kısım sorulur. O yüzden buraya dikkat etmelisiniz. Birleşik sıfatlar, birden çok sözcüğün birleşmesinden oluşan sıfatlardır. Anlamca kaynaşmış ve kurallı birleşik sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır. 1. Anlamca kaynaşmış birleşik sıfat: Birleşik yazılan kelimeler anlam kaymasına uğrayarak sıfat görevinde kullanıldıysa anlamca kaynaşmış birleşik sıfat olur. Örnek : Biraz para açıkgöz insan vurdumduymaz kadın birçok iş pisboğaz adam… 2. Kurallı birleşik sıfat: Bu da genel olarak iki farklı yolla yapılır. Bazen yapılış yolları bakımından farklı olan kurallı birleşik sıfat da sorulacağından yapılış yollarını da bilmelisin: 1. yol: Sıfatla ismin yerini değiştirip isme 3. tekil kişi iyelik ekini (-ı / -i / -u / -ü) getireceksin hepsi bu! Örnek : Soğuk hava / hava-s-ı soğuk şehir geniş bahçe / bahçe-s-i geniş ev… 2. yol: Sıfat tamlamasının üstüne – bak tekrar ediyorum sıfatın değil, sıfat tamlamasının üstüne – “-lı, -lık, -sız” yapım eklerinden birini getirerek bir ismi niteleyeceksin. Örnek : Uzun kol / uzun kol-lu gömlek üç gün / üç gün-lük dünya beş para / beş para-sız adam… Taktik Köşesi Takısız ya da belirtisiz ad tamlamalarına “-lı, -lık, -sız” yapım eklerinden biri getirilerek de kurallı birleşik sıfat elde edilebilir: Deri ceket / deri ceket+li adam ( takısız isim tamlamasından kurallı birleşik sıfat elde edildi.) Antep fıstığı / Antep fıstık+lı baklava ( belirtisiz isim tamlamasından kurallı birleşik sıfat elde edildi.) 96 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 07 Tamlamalar TAMLAMALAR Türkçede dördü isim, biri de sıfat olmak üzere beş tamlamamız bulunmaktadır. Ön yargılarını lütfen yık çünkü buraya kadar eksiksiz ilerlediysen burada da çok sıkıntı yaşamayacaksın sadece tamlamaların nasıl oluştuğunu ve birkaç kural bilerek ilerleyeceksin bu konuda. Öncelikle tamlamanın, tamlayan ve tamlanan olmak üzere iki unsurdan oluştuğunu bilelim. (Bunların yerini karıştırıyorsan tamlaYAN – tamlanAN “YANAN” şeklinde aklında tutabilirsin.) Kural gereği önce tamlayan sonra tamlanan gelir, kural dışı durumlardan birazdan bahsedeceğiz. Bu unsurların da oluşumunu sağlayan ekler vardır, bu ekler şunlardır: Tamlayan (-ın, -in, -un, -ün) / Tamlanan (-ı, -i,-u, -ü) → Asıl unsur tamlanandır. Tamlayan, tamlananı çeşitli yönlerden tamamlar. Alacakları ekler de yandaki gibidir. Tamlamalar; belirtili, belirtisiz, zincirleme, takısız ad tamlaması ve sıfat tamlaması olmak üzere beş şekilde olur. Takısız isim tamlaması üzerine tartışmalar sürse de biz çok küçük bilgiyle bundan da söz edeceğiz. 1. Belirtili isim tamlaması: Hem tamlayan hem de tamlanan ek alır. Örnek : Ev-in yol-u, para-n-ın ses-i… 2. Belirtisiz isim tamlaması: Sadece tamlanan ek alır. Örnek : Ev yol-u, para ses-i … 3. Zincirleme isim tamlaması: En az üç isimden oluşan tamlamalardır. Bu üç ismin yan yana gelişi şu şekillerde olmaktadır: İsim + tamlama: öğrencinin ev ödevi, babamın iş ortağı… – İsim tamlama isim tamlama Tamlama + isim: sonbahar rüzgârının yalnızlığı, yastık kılıfının deseni… tamlama isim tamlama isim Tamlama + tamlama: Okul müdürünün makam odası, ev arkadaşının yaz okulu… tamlama tamlama tamlama tamlama Taktik Köşesi Dikkat edersen üç isim dedik. Yani iki isim ve bir de sıfat verirler sana, üç isimmiş gibi kabul etme bunu. Bu zincirleme olmaz! Okulun eski hâli (“eski” sözcüğü sıfat olduğu için bu tamlama zincirleme olmaz.) Aşkın sonsuz gücü (“sonsuz” sözcüğü sıfat olduğu için zincirlemeden söz edemeyiz.) 4. Takısız isim tamlaması: Bunun çıkma ihtimali çok düşük çünkü bazılarına göre bu tamlamaların sıfat tamlaması olarak alınması daha doğrudur. Ne tamlayan ne de tamlanan ek alır. Tamlayan, tamlananın neyden yapıldığını belirtir. Aman kafam karıştı diye verdiğimize pişman etme bizi. İki örnekle yollayalım bu tamlamayı: Örnek : Demir masa (İkisi de ek almamış tamlayan “demir”, tamlananın “masa” neyden yapıldığını veriyor.) Yün çorap (İkisi de ek almamış tamlayan “yün”, tamlananın “çorap” neyden yapıldığını belirtmiş.) 102 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Tamlamalar 07 5. Sıfat Tamlaması: Sıfatların olduğu her yerde – niteleme ya da belirtme fark etmez – sıfat tamlaması vardır. Örnek : Güzel kız, bir elma, altıncı sınıf, karanlık yol, şu adam, birkaç mendil… Buraya kadar size tamlamaları tanıtmaya çalıştık. Bir de özellikle belirtili isim tamlamalarında farklı durumlar söz konusudur, bunlar bize direkt soru kalıbı olarak gelmektedir. Bunları bilirseniz bu konuyla ilgili hiçbir sorudan korkmanıza gerek kalmaz. Haydi başlayalım: • Belirtili isim tamlamalarında araya sözcük veya söz grubu girebilir ve bu genellikle sıfat olur. Örnek : Adamın dinmek bilmeyen bir acısı vardı. / Göğün parlak ve cezbedici mavisi bana huzur verir. (araya giren söz grubu) (araya giren söz grubu) • Belirtili isim tamlamalarında tamlayan düşebilir. Taktik Köşesi Böyle bir soruyla karşılaşınca hemen iyelik eklerini aramalısın, genelde iyeliğin olduğu yerde tamlayan yoksa cevabımız odur. Örnek : Arkadaşım seni arıyor. (Benim/ arkadaşım) / Köyünüz çok güzel. (Sizin / köyünüz) … • Belirtili isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan yer değiştirebilir. Taktik Köşesi Bu tür soruların cevabı devrik cümlelerde saklıdır. Hemen devrik cümleyi bul ve kurallıya çevir! Örnek : Kapısı yine açık kalmıştı sınıfın. (Sınıfın kapısı yine açık kalmıştı.) • Belirtili isim tamlamalarında tamlayan eki (-ın, -in, -un, -ün) yerine “-den,-dan” ekleri de kullanılabilir: Taktik Köşesi Bu tür sorularda tamlayan kelimenin üstüne çoğul eki “-ler, -lar” ardından da “-dan,-den” ekleri gelir. Tamlanan ise genellikle belgisizlik bildiren bir sözcük olur. Örnek : Çocuklardan bazısı çözemedi. (Çocuk+lar+dan “lar+dan” bazısı “belgisiz sözcük”) • Belirtili isim tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan ortak olabilir. Taktik Köşesi Hangi unsurun ortaklığını soruyorsa o unsurun tek olmasına dikkat et. Yani tamlayan ortaklığında bir tamlayan, tamlanan ortaklığında ise bir tamlanan vardır. Örnek : Annenin ve kardeşlerinin sözünden çıkma (Tamlanan tek olduğu için tamlanan ortaktır.) Adana’nın kebabı ve şalgamı meşhurdur. (Tamlayan tek olduğu için tamlayan ortaktır.) ––––––––– • Belirtili isim tamlamalarında tamlayan 1. tekil kişi zamiri (ben) ise tamlayan ve tamlanan eki olarak “–im” kullanılır. 1. çoğul kişi zamiri (biz) ise tamlayan “-im”, tamlanan “-imiz” ekini alır. PRATİK NOTLAR 103 BÖLÜM 07 Tamlamalar Taktik Köşesi Hani yukarıda tamlayan ve tamlanan eklerini verdik ya onlarla yetinme sen. Tamlayanın “ben” ya da “biz” zamirleri olduğu durumlarda tamlayan ve tamlanan ekinin değişebileceğini unutma. Bunlar da belirtili isim tamlamasıdır. Örnek : Benim evim okula uzaktı. / Bizim dersimiz birazdan biter. • Bir isim tamlaması bir sözcüğün sıfatı olarak kullanılabilir. Taktik Köşesi Bu tür sorularda isim tamlamasının belirtisiz olduğunu ve bu isim tamlamasının kendisinden sonra gelen isme sorulan Nasıl? sorusunun cevabı olduğunu bilmelisin. Örnek : Fıstık yeşili elbise sana çok yakışmış. (Nasıl elbise? “fıstık yeşili elbise”) b.siz isim tam. isim Güneş rengi yapraklar taşırım ruhumda. (Nasıl yapraklar? “güneş rengi yapraklar”) b.siz isim tam. isim • Belirtili isim tamlamalarında başa gelen sıfat sadece tamlayanı, belirtisizde ise tüm tamlamayı etkiler. Örnek : Mavi masanın örtüsü (Mavi olan masadır, masanın örtüsü değil çünkü belirtili isim tamlamasıdır.) sıfat b.li isim tamlaması Mavi masa örtüsü (Mavi olan masa değil, masa örtüsüdür çünkü belirtisiz isim tamlamasıdır.) sıfat b.siz isim tamlaması • Belirtili isim tamlamalarında tamlanan eki düşebilir: Örnek : Bizim köyde şimdi havalar soğumuştur. (Bizim köyümüzde) Sizin araba ne kadar eder? (Sizin arabanız) • Sevgili arkadaşlar, belirtili isim tamlamasında bırakın tamlanan ekinin düşmesini tamlanan sözcük olduğu gibi düşebilir, yani ortadan kalkabilir. Nasıl mı? Bak aynen şöyle: Örnek : Elimdeki kitap Ayşe’nin. (Ayşe’nin kitabı) Masanın üstündeki bardak kimin? (Kimin bardağı) • İsim tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan bazen de her ikisi zamir olabilir. Örnek : Onun kitabını okuyorum. (Tamlayan zamir.) Öğrencilerin bazısı gelmemiş. (Tamlanan zamir.) Bunların birkaçını alacağım. (Tamlayan ve tamlanan zamir.) 104 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 08 Zamirler (Adıllar) ZAMİRLER (ADILLAR) İsmin yerine kullanılan sözcüklere zamir adı verilmektedir. Bunu bir örnekle açıklamaya çalışalım: “Ahmet’i dün sinemada arkadaşlarıyla Canan görmüş.” cümlesini şöyle kuracak olursak: 1 2 3 4 “Onu, dün orada birileriyle kim görmüş?” görüldüğü gibi numaralı sözcükler yukarıdaki isimlerin yerini tutmaktadır. 1 2 3 4 Aslında zamirlerin mantığı bu kadar basit! Zamirler, sözcük ya da ek biçiminde oluşlarına göre iki gruba ayrılır ancak karşımıza en çok çıkan zamirler sözcük biçiminde olanlardır. A. Sözcük Biçiminde Zamirler Şahıs (Kişi), işaret, belgisiz ve soru gibi çeşitleri vardır. 1. Şahıs (Kişi) Zamirleri: Kişi isimlerinin yerini tutan ben, sen, o, biz, siz, onlar, bende, senden, onu, bana, sana… gibi zamirlerdir. Örnek : Bu kadar kitabı siz mi okudunuz? (burada “siz” kişi zamiridir.) Taktik Köşesi • “Kendi” kelimesi ve türlü çekimleri “kendisi, kendimiz, kendim…” Türkçede dönüşlülük zamiri olarak kullanılmaktadır. Bu zamir, kişilerin yerini tuttuğundan kişi zamiri olarak da değerlendirilir. Örnek : Ödevini kendin yap. (“Kendin” kişi/ dönüşlülük zamiridir.) / Buraya sen gel. (Buraya kendin gel.) • Bazen de “kendi” zamiri kişi zamirleriyle beraber özneyi pekiştirme amaçlı kullanılabilir: Örnek : Bu soruları sen kendin çözmelisin. (Özneyi pekiştirme amaçlı kullanılmıştır.) Sakın haa! Bu cümlede anlatım bozukluğu var mı deme! Yok canım, pekiştirme anlamı var. 2. İşaret (Gösterme) Zamirleri: İsimlerin yerini işaret yoluyla tutan zamirlerdir. Bu, şu, o, burada, şurada, beriki, öteki, bunlar, şunlar, öbürü…gibi zamirlerdir. Örnek : Kaç gündür bunu arıyordum. (Burada “bunu” zamiri cins ismin yerini tuttuğu için işaret zamiridir.) Taktik Köşesi Sevgili arkadaşım, kişi zamiri olan “o” ile işaret zamiri olan “o”yu sakın karıştırma eğer “o” insanın yerini tutuyorsa kişi, insan dışı herhangi bir varlığın yerini tutuyorsa işaret zamiridir. Örnek : Onu tamir etmem lazım. (Muhtemelen bozuk bir eşyadan söz edildiği için işaret zamiridir.) Yaptığı hatalardan dolayı onu affetmeyeceğim. (İnsanın yerine kullanıldığı için kişi zamiridir.) 3. Belgisiz Zamirler: İsimlerin yerini belirsizlik yönüyle tutar, hangi ismin yerini tuttuğu belli değildir. Birazı, bazısı, biri, kimse, hiçbiri, çoğu, birkaçı, şey…gibi zamirlerdir. Örnek : Anlattıklarımı bazıları anlamamış. (“Bazıları” tam olarak belli olmayan isimlerin yerini tutmuştur.) 4. Soru Zamirleri: İsimlerin yerini soru yoluyla tutar. Kim, kimi, kimde, ne, nerede, nereye, hangisini, kaçı… gibi zamirlerdir. Soru zamirlerinin cevabı ya isimdir ya da yine zamirdir. Örnek : Dün nerede kaldın? (Arkadaşlarımda kaldım. Cevabımız isimdir.) / Bu soruyu kim çözdü? (O çözdü. Cevabımız zamirdir.) B. Ek Biçimindeki Zamirler: İyelik ve ilgi zamiri olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir. 1. İyelik Zamirleri: İyelik ekinin olduğu yerde iyelik zamiri de vardır. Örnek : Evim __ çok büyüktü. (Dikkat edin altı çizili ek iyelik zamiridir. benim / evim çok büyüktü.) 2. İlgi Zamiri: Belirtili isim tamlamalarında düşen tamlananın yerini tutan “-ki” eki, ilgi zamiridir. (Kiminki / neyinki sorularının cevabıdır.) Örnek : Senin arkadaşın gelmedi. / Seninki gelmedi. 110 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 09 Zarflar (Belirteçler) ZARFLAR (BELİRTEÇLER) Genç arkadaşım, çok ilginç bir konuyla karşı karşıyayız ama sen yine de hemen korkma! Neden ilginç olduğunu söyleyeyim, çok kapsamlı bir konudur. Mesela bir sözcük isim, sıfat, zamir değilse türünü de bilmiyorsan yapıştır zarf… Şaka tabii ki atlama hemen.☺ Zarfın çok çeşidi olacak o yüzden böyle dedik, haydi bakalım başlayalım: Fiilleri, fiilimsileri veya ad soylu sözcükleri çeşitli yönlerden belirten sözcüklere zarf denir. Beş bölümde inceleyebiliriz zarfları: 1. Durum (Hâl) Zarfları: Fiilleri, fiilimsileri durum bakımından belirten zarflardır. Fiile veya fiilimsiye sorulan “Nasıl?” sorusunun yanıtıdır. Örnek : Dün okula yürüyerek gitmiş. durum fiil zarfı Hızlı koşma, terlersin. durum fiil zarfı Belki ben de sizinle gelirim. (Fiile sorulan “nasıl” sorusunun yanıtı, “belki” sözcüğü olasılık zarfıdır.) durum zarfı fiil Bu konu hakkında mutlaka görüşelim. (Fiile sorulan “nasıl” sorusunun yanıtı “mutlaka” sözcüğü kesinlik zarfıdır.) durum zarfı fiil 2. Zaman Zarfları: Fiilleri, fiilimsileri veya ad soylu sözcükleri zaman bakımından belirten, sınırlayan zarflardır. “Ne zaman?” sorusunun yanıtıdır. Geçen hafta kısa bir tatile çıktı. zaman zarfı fiil Az önce zaman zarfı o da buradaydı. isim soylu sözcük (Fiile sorulan “ne zaman” sorusunun yanıtı “geçen hafta” zaman zarfıdır.) (Yüklem “burada” zamiridir yani isim soylu sözcük. “Ne zaman” sorusunu sorduğumuzda zaman zarfını elde ediyoruz.) Akşam, hep birlikte konsere gideceğiz. (“Akşam” sözcüğü zaman zarfıdır.) zaman fiil zarfı Taktik Köşesi Bak dostum, “Ne zaman” sorusu bize zaman zarfını buldurur ama zaman bildiren sözcükler bazen “ne zaman” sorusuna yanıt olmayabilir bu durumda sözcük zarf olmaz, farklı türdedir. Biliyoruz şaşırdın ama korkma! Kolay anlaşılacak bir şey, bak şimdi: Akşam, birçok şairin şiirinde kullandığı temadır. özne yüklem Bu örnekte cümleyi ögelerine ayırdığımızda şunu görüyoruz: “Birçok şairin şiirinde kullandığı tema olan ne?” Cevap: “akşam” yani özne oldu. Şimdi bu sözcük zarf tümleci olmadı ve özne oldu, o hâlde sözcük de zarf değildir tür olarak isimdir. Haydi buna bir örnek daha verelim hem de şiir dizesi olsun: Geceleri bana verin, gündüzler size kalsın. belirtili yüklem özne yüklem nesne Bakın burada da “geceleri” sözcüğü ve “gündüzler” sözcüğü “ne zaman” sorusunun yanıtı değildir. Cümlede nesne ve özne görevinde kullanılmıştır. Dolayısıyla tür olarak baktığımızda isimdir. 116 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Zarflar (Belirteçler) 09 3. Yer-Yön Zarfları : Fiilleri, fiilimsileri yer-yön bakımından belirten zarflardır. “Ne yöne / ne tarafa / nereye / nere?” sorularının yanıtıdır. Sana 8 tane sözcük vereceğiz sadece 8 tane! Bu sözcükler çekim eki almadığı sürece yer-yön zarfı olarak kullanılır. İleri / geri, aşağı / yukarı, içeri / dışarı, öte / beri sözcükleri çekim eki almadığı sürece yer-yön zarfı olur. Örnek : Aşağı inersen sana her şeyi anlatırım. / Biraz öte git, ben de oturayım. yer-yön fiil yer-yön fiil zarfı zarfı Hava soğudu, içeri girelim. yer-yön fiil zarfı / Çok geçmeden geri döndü. yer-yön fiil zarfı Taktik Köşesi Yer-yön bildiren sözcükler çekim eki alırsa zarf olmaktan çıkar, adlaşır. Cümlede öge görevi olarak da zarf tümleci olmaz; özne, nesne veya dolaylı tümleç olabilir. Örnek : Daha sakin bir yer bulmak için ileriye gidebiliriz. dolaylı yüklem tümleç Bu cümlede görüldüğü gibi “ileriye” sözcüğü yönelme hâl eki almış cümlede dolaylı tümleç olmuştur, sözcük türü olarak da isim görevindedir. Örnek : Bizi içeride beklemelisin. dolaylı yüklem tümleç / İçeriyi yeni temizledik. belirtili yüklem nesne Bu cümlelerde de “içeride” sözcüğü bulunma hâl eki almış ve dolaylı tümleç olmuştur, sözcük türü yine isimdir. “İçeriyi” sözcüğü belirtme hâl eki almış ve cümlede nesne olmuştur yine isimdir. Taktik Köşesi Yer-yön bildiren sözcükler eğer bir addan önce kullanılırsa bu durumda sıfat olur. Aman haa, gözlerini dört aç ve dikkatli oku! Örnek : Aşağı mahalleden bir çocukla evlenmiş. sıfat ad Bölgenin içeri bölümlerinde de aynı sıkıntı yaşanıyor. sıfat ad Ey sevgili, yüzünü öte tarafa döndürme! sıfat ad 4. Miktar (Azlık-Çokluk, Ölçü, Nicelik ) Zarfları : Fiilleri, fiilimsileri miktar yönünden belirten; sıfatları ve kendi türünden sözcükleri yani zarfları derecelendiren zarflardır. “Ne kadar?” sorusunun yanıtıdır. Örnek : Bu yıl, derslerine çok çalıştı. miktar fiil zarfı / Kusura bakmayın, toplantıya biraz geciktim. miktar fiil zarfı Yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi fiile sorulan “Ne kadar?” sorusunun yanıtı bize miktar zarfını verir. PRATİK NOTLAR 117 BÖLÜM 09 Zarflar (Belirteçler) Bu soruyu sıfata veya zarfa sorduğumuzda derecelendirme zarfını elde ederiz. Bakalım: “en ⇒ en üstünlük zarfı / daha ⇒ üstünlük zarfı / kadar ⇒ eşitlik derecesi / pek, çok, epey, hayli, gayet, oldukça ⇒ Aşırılık zarfı” yapar. Yalnız şuna dikkat etmelisin bazen sorularda “en” sözcüğünü üstünlük zarfı diye kabul ettiklerini de görebiliriz. Örnek : Sınavdan daha iyi bir sonuç bekliyordu. üstünlük sıfat sıfat ad zarfı / O, çok hızlı aşırılık zarf zarfı yürüyordu. fiil 5. Soru Zarfları: Fiilleri, fiilimsileri soru bakımından belirten zarflardır. Öğrenci arkadaşım, olaya şöyle de bakabilirsin: Diğer zarfları bulmak için sorduğun soruların hepsi aslında soru zarfıdır. “Nasıl, ne zaman, ne kadar, neden, ne, niçin, niye...” sorularını fiile veya fiilimsiye sorarsan aldığın cevap da zarf olacaktır. Bu şekilde pratik düşünelim! Örnek : Buraya kadar nasıl soru zarfı geldin? / fiil Tatiliniz ne zaman başlayacak? soru zarfı Koşarak geldim. (cevap, zarf.) zarf fiil / fiil Yarın başlayacak. (cevap, zarf.) zarf fiil Taktik Köşesi “Ne” sözcüğü tehlikeli bir sözcüktür dostlar, dikkat edelim! Neden mi? Çünkü sıfat olur, zamir olur ve zarf olur bu yüzden kullanım yerine dikkat etmeliyiz! Peki, bunu nasıl anlayacağız? “Ne” sözcüğü bir isimden önce gelirse ve “hangi” anlamındaysa sıfattır, “ne” sözcüğü “niçin” anlamında kullanılmışsa zarftır; bir ismin yerini tutmuşsa zamir olarak kullanılmıştır. Bakalım: Örnek : Bu düğün ne gün yapılacakmış? (İsme yönelik “hangi” anlamındadır, sıfattır.) soru ad sıfatı Ne soru zarfı ağlıyorsun karşımda? fiil Bize çarşıdan 118 ne getirmiş? soru zamiri (Fiile yönelik “niçin” anlamındadır, zarf olmuştur.) (Soruya isim ya da zamirle cevap verebiliyoruz, yani bir ismin yerini tutmuştur, zamirdir.) PRATİK NOTLAR BÖLÜM 10 Edat / Bağlaç / Ünlem EDAT / BAĞLAÇ / ÜNLEM Sevgili arkadaşlar, isim soylu sözcüklerin son konusuyla karşı karşıyayız. Kolay ve aslında eğlenceli bir konudur bu. Gerçi edatı ve bağlacı sıklıkla karıştıran öğrencilerimiz şimdiden söylenmeye başlamışlardır ama inanın ki arkadaşlar, bu konunun çok fazla bir numarası yok; edat ve bağlaçta sadece sözcük bileceğiz, öğreneceğiz. Sözcüklere hâkim olsak tamamdır bu iş. EDAT (İLGEÇ) Tek başına anlamı olmayan ve başka bir sözcükle öbekleşerek cümlede anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Başlıca edatlar : “gibi, sanki, kadar, ile, için, göre, mi, üzere, sadece, değil, -e karşı / -e karşın / -e rağmen / -e dek / -e değin / -e doğru / -e dair / -den beri / -den dolayı / -den sonra / -den başka / -den itibaren / -den ötürü /-mek üzere … ” “bir, tek, yalnız, ancak” sözcükleri “sadece” anlamında kullanılırsa edattır. Sevgili arkadaşlar, yukarıda da söylediğimiz gibi edatlar tek başına kullanılmaz. Başka sözcükle öbekleşir bir söz grubu olur ve yine başka bir sözcüğün sıfatı, zarfı olur ya da edat öbeği ek eylem alır yüklem olur. Şimdi bunları görelim: Örnek : Aslan gibi adam üç günde eridi. ad + edat ad edat öbeği sıfat olmuştur. / Yaşayacaksak insan gibi yaşayalım. ad + edat fiil edat öbeği zarf olmuştur. Benim de düşüncem, sizinkiler gibiydi. zamir + edat + “-idi” ek eylem edat öbeği“–idi” ek eylemini alarak yüklem olmuştur. Akşama kadar odasında ders çalıştı. (edat öbeği fiile yönelik kullanılmış ve zarf olmuş.) edat fiil O değil sen bize yardımcı olabilirsin. edat Arkadaşlar, edatlar bazen anlamsal ilgiyle de sorulabilir. Mesela; Ankara’ya uçakla gidecekmiş. (“uçak+ile” edat öbeği “araç / vasıta” anlam ilgisi kurmuştur.) edat öbeği Etkinliğe Ceren’le katıldık. (“Ceren + ile” edat öbeği “birliktelik” anlam ilgisi kurmuştur.) edat öbeği Yüzüme şaşkınlıkla baktı. (“şaşkınlık + ile” edat öbeği “durum” anlamı katmıştır.) edat öbeği Taktik Köşesi “İLE” sözcüğü hem edat hem bağlaç olur. Peki, nasıl ayıracağız? Şöyle yapacağız arkadaşlar : “İle” yerine “ve” koyabiliyorsak “ile” bağlaçtır; “ve” koyamıyorsak “ile” edattır. Yukarıdaki üç örnekte de edat görevindeydi. Bir de bağlaç olma şekline bakalım: Örnek : Öznur ile Elif gezmeye gittiler, henüz dönmediler. (ve) (Görüldüğü gibi “ile” yerine “ve” koyabiliyoruz, “ile” bağlaçtır.) 124 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Edat / Bağlaç / Ünlem 10 Taktik Köşesi “Bir, tek, yalnız, ancak” sözcükleri “sadece” anlamında kullanılırsa edattır, demiştik. Buna da bakalım: Örnek : Burada bir sana güvenirim. Sırrımı yalnız sana açabilirim. / Bize tek o destek oldu. / Bu soruları ancak o çözer. Görüldüğü gibi altı çizili sözcükler “sadece” anlamındadır ve edattır. BAĞLAÇLAR (BAĞLAMA GRUBU) Tek başına anlamı olmayan; eş görevli sözcükleri, ögeleri veya cümleleri bağlayan sözcüklerdir. Arkadaşlar, daha önce de söylediğimiz gibi bu konunun pek bir numarası yok! Sadece sözcük bileceksiniz, öğreneceksiniz. Diğer dil bilgisi konuları gibi burada soru sorma falan yok, sözcük ya bağlaçtır ya da değildir bu kadar !.. Başlıca bağlaçlar: “ ve, veya, ya da, yahut, veyahut, de, ki, ile , bile, ama, fakat, lâkin, ancak, yalnız, oysa, oysaki, halbuki, çünkü, meğerki, zira, nitekim, üstelik, hatta, hem…hem, ya…ya, ne…ne, ister…ister, gerek… gerek, kâh…kâh ” vb. Bu konunun soruları nasıl sorulur? Arkadaşlar genelde bağlacın neyi bağladığını yani eş görevli sözcük mü, öge mi yoksa cümleleri mi bağladığını sorarlar. Haydi bakalım: Ailesini ve arkadaşlarını hiç aramamıştı. (Bağlaç, nesneleri bağlamış.) Annesi ve babası onu çok özlemişti. (Bağlaç, özneleri bağlamış. ) Sana ve ona daha önce söylemiştim. (Bağlaç, dolaylı tümleçleri bağlamış.) Anladım ki insan hata yaptıkça olgunlaşıyor. (“ki” bağlacı cümleleri bağlamış.) Bizimle gelebilirsin ama bizi üzmeyeceksin. (“ama” bağlacı cümleleri bağlamış.) Ne Adana’da ne Ankara’da bu kitabı bulabildim. (Bağlaç dolaylı tümleçleri bağlamış.) dolaylı tümleç dolaylı tümleç Ne şiş yansın ne kebap. ( “ne…ne” bağlacı özneleri bağlamış.) özne özne Ne kızı verir ne dünürü küstürür. ( “ne…ne” bağlacı cümleleri bağlamış.) 1.cümle 2.cümle Kâh çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi Kâh inerim yeryüzüne seyreder âlem beni (“kâh…kâh” bağlacı cümleleri bağlamıştır.) ▼ Bak, canım öğrencim! Burada da sana bir güzellik yapıp pratik bir yöntem verebiliriz. Mesela şu ikili bağlaçların nerede cümleleri, nerede ögeleri ayırdığını bulamıyorsan o zaman şuna bak: Cümlede tek yüklem varsa bağlaç ögeleri ayırmıştır, cümlede birden fazla yüklem varsa yani bağlı cümleyse bağlaç cümleleri ayırmıştır diyebilirsin. PRATİK NOTLAR 125 BÖLÜM 10 Edat / Bağlaç / Ünlem ÜNLEMLER Aslında ilkokuldan beri bildiğin bir konu basit, biliyoruz; “Anlatmanıza gerek yok.” diyorsun ama olsun biz yine de bahsedelim: Sevinç, korku, şaşkınlık, heyecan, telaş vb. duyguları veya seslenmeleri belirten sözcüklerdir. Bu tanımda da belirttiğimiz gibi iki grupta inceleyebiliriz: A) Duygu Bildiren Ünlemler Örnek : Üff! Arabaya bak. (Beğenme) Bravo! Okulunu birincilikle bitirmişsin. (Takdir etme) Hoppala, bir de bu çıktı! (Beklenmezlik) Eyvah, anahtarı içeride unuttum! (Telaş) Vah vah, gencecik yaşta yazık oldu adama! (Acıma) B) Seslenme (Hitap) Bildiren Ünlemler Örnek : Hey! Alo! Hişt! Hop! vb. Taktik Köşesi Ünlem bildiren sözcükler çekim eki aldığında ünlemlikten çıkar, adlaşır. Örnek : Onun âhı gitmiş, vâhı kalmış. tamlayan tamlanan tamlanan Bu örnekte görüldüğü gibi “âhı” ve “vâhı” sözcükleri ad tamlamasında tamlanan olmuştur. Yani ünlem, tamlanan eki alarak isimleşmiştir. Taktik Köşesi Bazı sözcükler asıl ünlem olmadıkları hâlde cümlede ünlem görevi kazanabilir. Bakalım nasıl oluyor ? Örnek : Dostum! Bana yardım et! (Bu örnekte asıl ünlem olmayan isim ve fiil görevli sözcükler, seslenme bildirdiği için ünlem isim fiil görevi kazanmıştır.) Kooooşuuuun! Yetişiiiiiiin! fiil fiil 126 (Asıl ünlem olmadığı hâlde bu örnekteki fiiller, ünlem görevi kazanmıştır.) PRATİK NOTLAR BÖLÜM 11 Fiilde (Eylemde) Anlam ve Kip FİİLDE (EYLEMDE) ANLAM VE KİP Sınava girecek sevgili arkadaşlar, bu konu çok önemsediğimiz bir konu. Çünkü ÖSYM her sene mutlaka fiillerle ilgili soru sorar. Ha şöyle bir durum var: Fiiller geniş ve kapsamlı bir konu, farklı alt başlıklardan soru geliyor ama her zaman geliyor bu yüzden de dikkatli olmamız gerekiyor. Haydi bakalım: Fiiller; iş, oluş, hareket bildiren sözcüklerdir. Bunu ilkokuldan beri biliyoruz, tamamdır. Peki karşınıza ne gelecek? Mesela şöyle bir soru kalıbı var başta: “Kaç çekimli eylem vardır?” Nedir bu çekimli eylem? Bilenler sayfayı hışırdatsın, duyalım.☺ Çekimli Eylem Kip ve kişi ekleriyle çekime girmiş eylemlerdir. Ya hocam, biz bu çekim olayını anlamıyoruz! Tamam kardeşim, sakin ol! Hâlinden anlıyoruz, daha pratik söyleyelim: ▼ Fiilimsi olmadığı sürece tüm fiiller çekimli eylemdir. Evet, yanlış okumadın! Çekimli eylem sorarlarsa tüm fiiller çekimli eylemdir, fiil bulman yeterlidir. Örnek : Sen benim çığlıklarımı duymazsın geceleri / Sen benim özlemlerimi bilmezsin Sen beni hiç bilmezsin / Hiç, hiç bilmezsin sen beni / Ben ölsem üzülmezsin Bak mesela bu dizelerde koyu renkle gösterilenler çekimli fiildir. Hepsi kip ve kişi ekiyle çekimlenmiştir. Fiilde Anlam Sevgili öğrenci arkadaşım, bu başlıkta sana vereceğimiz bilgiye dikkat et! Çünkü “Fiilde Çatı” konusunda da çok işine yarayacak. Fiiller anlamlarına göre üç grupta incelenir: 1. Kılış (İş) Fiilleri: Nesne alabilen fiillerdir. Pratik düşünelim “onu” sözcüğünü kabul edebilen fiillerdir. Örnek : İç- / yıka- / taşı- / dök- / boya- / anla- / bekle- / yaz- vb. 2. Durum Fiilleri : Bu fiiller nesne almayan fiillerdir. Yani “onu” sözcüğünü kabul etmez. Ama şunu iyi bilmelisin: Durum fiilleri anlık bir durumda gerçekleşir ve kendi irademizle yaptığımız fiillerdir. Örnek : Gül- / ağla- / sus- / otur- / kalk- / yürü- / bak- / gel- / git- vb. 3. Oluş Fiilleri : Bu fiiller de nesne almayan fiillerdir ancak durum fiilleriyle karıştırmamanız için şu farkı bileceksiniz: Oluş fiilleri irademiz dışında gerçekleşir ve eylemin gerçekleşmesi için belli bir süreç gerekir. Örnek : Sol- / paslan- / uza- / büyü- / doy- / acık- / filizlen- / sarar- / küflen- vb. Fiilde Kip Bir de “Kip” denen bir şey var, adeta fiillerin kıyafetidir; fiili şekle sokar. Bakalım: A) Haber (Bildirme) Kipleri Sevgili öğrenci, bu kipte “zaman” kavramı vardır. Zaten soruyu da bu tanımla soracaklardır sana. Neler bu haber kipleri? 140 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 11 Fiilde (Eylemde) Anlam ve Kip 1. Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman: İşin geçmişte yapıldığını bildirir. Eylemlere “-dı, -di, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü” ekleri getirilerek yapılır. Örnek : Dün akşam geç saatlerde buraya uğradı. 2. Duyulan (Öğrenilen) Geçmiş Zaman: Bu kip de işin geçmişte yapıldığını bildirir. Genellikle eyleme başkasından duyulma anlamı katar. Eylemlere “-mış, -miş -muş, -müş” ekleri getirilerek yapılır. Örnek : Ailesinden kalan tüm tarlayı çok ucuza satmış. 3. Şimdiki Zaman : Eylem ve anlatışın aynı anda yapıldığını bildirir. Eylemlere “-( ) yor” eki getirilerek yapılır. Örnek : Kardeşim, ben geldim geleli odasında ders çalışıyor. 4. Gelecek Zaman : Anlatış şimdi, eylem daha sonra yapılır. Eylemlere getirilen “-ecek / -acak” ekleriyle yapılır. Örnek: Önümüzdeki günlerde öğrenci başarılarıyla ilgili bir toplantı yapacağım. 5. Geniş Zaman : Anlatış şimdi, eylem her zaman yapılır. Eylemlere getirilen “-( ) r” ekiyle yapılır. Örnek : Sabahları arkadaşlarımla yürüyüş yaparım. Sevgili arkadaşım bak, dikkat et bu beşinde de ortak kavram “ZAMAN”dır. B) Dilek (Tasarlama) Kipleri Bu kipte “zaman” kavramı yoktur. 1. İstek Kipi : Eylemlere getirilen “-e / -a” ekleriyle yapılır. Örnek : Bu soruları ben çözeyim. 2. Dilek-Şart Kipi : Eylemlere getirilen “-se / -sa” ekleriyle yapılır. Bu ek, eyleme bazen dilek bazen de koşul anlamı katar. Örnek : Sen de bizimle gelsen. (Dilek anlamı var.) Biraz düşünsen beni anlarsın. (Koşul anlamı var.) 3. Gereklilik Kipi : Eylemlere “-meli / -malı” ekleri getirilerek yapılır. Örnek : Şu yazı işlerini bir an önce halletmelisin. 4. Emir Kipi : Kendine mahsus kip eki yoktur, kişi ekleriyle çekime girer. Taktik Köşesi Emir kipinin 1.tekil ve 1.çoğul şahıs çekimi yoktur. Neden mi? Çünkü insan kendi kendine emir veremez, ortaya şizofrenik bir durum çıkar.☺ 1. tekil: ---- 1. çoğul: - - - - 2. tekil : Sen gel. 2. çoğul: Siz gelin / geliniz. 3. tekil: O gelsin. 3. çoğul: Onlar gelsinler. Fiillerde Olumsuzluk Fiillerin olumsuz biçimde çekimi, kip ve kişi (şahıs) eklerinden önce fiillere getirilen “-me, -ma” olumsuzluk ekiyle yapılır. Örnek: geldim / gelmedim, yapacağım / yapmayacağım, gitmeliyim, gitmemeliyim… PRATİK NOTLAR 141 BÖLÜM 11 Fiilde (Eylemde) Anlam ve Kip Taktik Köşesi Sevgili arkadaşlar, geniş zaman kipinin olumsuz çekiminde geniş zaman eki olan “-r, -ar, -er” kullanılmaz, düşer. I. tekil ve I. çoğul kişi dışındaki çekimlerde olumsuzluk eki olarak “-mez, -maz” eki getirilir. 1. tekil: giderim / gitmem 1. çoğul: gideriz / gitmeyiz 2. tekil: gidersin / gitmezsin 2. çoğul: gidersiniz / gitmezsiniz 3. tekil: gider / gitmez 3. çoğul: giderler / gitmezler Taktik Köşesi Gençler, şimdiki zamanın olumsuz çekimlerinde “-yor” ekininin etkisiyle “-me, -ma” olumsuzluk ekinin daralarak “-mı, -mi, -mu, -mü” olacağını da unutmayın! Örnek: gidiyorum / gitmiyorum, alıyorsun / almıyorsun, okuyoruz / okumuyoruz… Fiilde Kip (Zaman / Anlam) Kayması Fiil kipinin, başka bir kipin anlamını karşılayacak biçimde kullanılmasıdır. Örnek : Haftaya size geliyorum. (Haftaya demiş ama şimdiki zaman kipi “-yor” kullanılmış.) Mustafa Kemal, 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’ni toplar. (Geçmiş zaman yerine geniş zaman kipi “-r” kullanılmış.) Keloğlan, annesinin sözünü dinler ve erkenden eve gider.( Geniş zaman kipi “-er” geçmiş zaman yerine kullanılmış.) Taktik Köşesi Sevgili öğrenci dostum, kip kayması bir anlatım bozukluğu değildir. Aman haa! Fiilde Zaman Öğrencilerin korkulu rüyası olan bu başlık aslında o kadar kolay, o kadar kolay ki… 1. Basit Zamanlı (Çekimli) Fiil: Tek kip eki almış fiillerdir. (Kip ve kişi eki alabilir sıkıntı yok, yeter ki ek eylem almasın!) 2. Birleşik Zamanlı (Çekimli) Fiil: Bir kip eki almış fiilin üzerine “-idi / -imiş / -ise” ek eylemlerinden biri getirilirse eylem, birleşik zamanlı (çekimli) olur. Üç şekilde oluşturulur: a. Hikâye birleşik zaman: Fiil + kip eki + -idi ⇒ geliyordu (şimdiki zamanın hikâyesi) b. Rivayet birleşik zaman: Fiil + kip eki + -imiş ⇒ çıkacakmış (gelecek zamanın rivayeti) c. Şartlı birleşik zaman: Fiil + kip eki + -ise ⇒ okursa (geniş zamanın şartı) Biraz daha pekiştirelim: Yarın gece Adana’dan İstanbul’a gideceğiz. (Sadece gelecek zaman eki almış, basit zamanlıdır.) Bu olanlara çok üzülür. (Geniş zaman eki almış, basit zamanlıdır.) Söylenenler, onu hiç etkilememişti. ( Birleşik zamanlı fiil olup duyulan geçmiş zamanın hikâyesidir.) Her sabah bu saatlerde iş yerine gelirmiş. ( Birleşik zamanlı fiil olup geniş zamanın rivayetidir.) Bu ödevleri yapacaksa çabuk yapsın. (Birleşik zamanlı fiil olup gelecek zamanın şartıdır.) 142 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 12 Fiilde (Eylemde) Yapı FİİLDE (EYLEMDE) YAPI İşte geldik fiillerin en baba konusuna!!! ÖSYM’nin belki de en fazla soru sorduğu fiil alt başlığıdır, dikkat etmek lazım sevgili dostlar! Fiiller, yapılarına göre üçe ayrılmaktadır, isterseniz tablolaştıralım: Yapılarına Göre Fiiller Basit Yapılı Fiiller Türemiş Yapılı Fiiller Birleşik Yapılı Fiiller Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller Yardımcı Eylemle Kurulu Birleşik Fiiller Kurallı (Özel) Birleşik Fiiller • Yeterlik Fiili • Tezlik Fiili • Sürerlik Fiili • Yaklaşma Fiili 1. Basit Yapılı Fiiller Yapım eki almamış fiillerdir, istediği kadar çekim eki alabilir önemli değil. Örnek : Bu kitaptaki soruları vakit kaybetmeden çözmelisin. (“Çözmelisin” fiili, yapım eki almadığı için basit yapılıdır.) Yaşanan olaylar beni çok üzdü. (“Üzdü” fiili, sadece kip eki aldığından basit yapılıdır.) Dün geldi, bugün gidecekmiş. (“Geldi” fiili kip eki almış, basit yapılıdır. Aynı şekilde “gidecekmiş” fiili de “–ecek” kip ekini ve “-imiş” ek eylemini almış, bunlar çekim ekidir ve fiil, basit yapılıdır.) Sözcük birleşik zamanlı olabilir bu bizi ilgilendirmez. “Ne demek yani, nasıl ilgilendirmez?” diyebilirsin sevgili öğrenci ama şunu unutma fiilde zaman ayrı bir kavramdır fiilde yapı apayrı bir kavramdır. Yani sözcük basit yapılı ama birleşik zamanlı olabileceği gibi türemiş yapılı veya birleşik yapılı ama basit zamanlı da olabilir. Daha da güzel kavrayabilmen için örnekleyelim: Örnek: Bu sabah erken kalkmıştık. (Bak, sevgili arkadaşım! Burada fiilimiz “kalk-mış-idi-k” kip + ek eylem aldığından birleşik zamanlıdır ancak yapım eki almadığından basit yapılıdır. Yani bu fiilimiz; birleşik zamanlı, basit yapılıdır.) 2. Türemiş Yapılı Fiiller En az bir yapım eki almış fiillerdir. Örnek : Arkadaşımın sınavda iyi bir yer kazanmış olmasına çok sevindim. (“sev-in-di-m” “-in” yapım ekidir, türemiş fiil olmuştur.) Bugün edebiyat dersimiz biraz erken başladı. (“baş-la-dı” “-la” yapım ekidir, türemiş fiil yapmıştır.) Müdürün istediği dilekçeyi ona yazdırdım. (“yaz-dır-dı-m” “-dır” yapım ekidir, türemiş fiil yapmıştır.) 148 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 12 Fiilde (Eylemde) Yapı 3. Birleşik Yapılı Fiiller Birden fazla sözcüğün kaynaşıp kalıplaşmasıyla veya birlikte kullanılmasıyla oluşan fiillerdir. Birleşik fiillerin alt başlığı fazla, bu yüzden gözünüzü dört açın gençler! Üç şekilde meydana gelir: a. Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller: Birleşik fiili oluşturan sözcüklerden birinin ya da tümünün gerçek anlamından sıyrılması ve sözcüklerin yeni bir anlamı karşılamak üzere birleşmesi gerekmektedir. Bazıları bitişik yazılırken bazıları da ayrı yazılır: Örnek : Diplomanı almak için okula başvurmalısın. Sınava girmekten son anda vazgeçti. Bu konuda haklı olduğunu varsayalım. Sınava bir hafta kala edebiyat çalışası tuttu. Göresim geldi, güzel yârim seni. Bu başlıkla ilgili şunu da bilmelisin: Deyimler, yüklem olunca anlamca kaynaşmış birleşik fiil olarak kabul edilir ve ayrı yazılır. Örnek : Öğrencilerin yaptıkları hatalara göz yummamalısın. Konuşulanları daha iyi anlayabilmek için kulak kesildim. Bu konuyu anlatana kadar dilimde tüy bitti. Emlakçı, müşterisinin iyice düşünmesi için açık kapı bıraktı. b. Yardımcı Eylemle Kurulan Birleşik Fiiller: İsme getirilen “et- / ol- / eyle- / buyur- ” gibi yardımcı eylemlerle kurulan birleşik fiillerdir. Yardım et- / memnun ol- / devam et- / kastet- / devret- / kaybol- / hisset- ... Taktik Köşesi Canım öğrenci, “et-/ ol-” fiilleri her zaman yardımcı eylem değildir; bazen bağımsız fiil olarak da kullanılabilir. Bu durumda başlı başına kendi anlamı vardır bu fiilin. Örnek : Saat sekizde evde olurum. (Yardımcı eylem değildir, burada “bulunmak” anlamı vardır.) Meyveler bu yıl erken oldu. (Yine yardımcı eylem değildir, “olgunlaşmak” anlamındadır.) Bu ev iki milyon lira eder. (Bak, “et-” fiili, “değer, paha” anlamındadır, yine bağımsız fiildir.) Taktik Köşesi Sevgili arkadaşım, daha önceden de bahsettiğimiz gibi yardımcı eylemlerle kurulu birleşik fiillerin yazımına lütfen dikkat et! Birleşme sırasında ses olayı varsa bitişik, yoksa ayrı yazılır. Şöyle güzel birkaç örnekle bu durumu güzelce kavratalım sana: Örnek : En sevdiğim kitabı kaybettim. (kayıp + ettim: kaybettim “ünlü düşmesi var”, bitişik yazmalıyız.) Ona sunduğum teklifi ısrarlarıma rağmen reddetti. (ret + etti: reddetti “ünsüz türemesi var”, bitişik yazılmalı.) Hiçbir anne, yavrusunu terk etmemeli! (terk + etmemeli: terk etmemeli “ses olayı yok” ayrı yazılmış.) c. Kurallı (Özel) Birleşik Fiiller: Özel bir şekilde iki eylemin yan yana gelmesiyle oluşan birleşik eylemlerdir. Kendi içinde dörde ayrılır: • Yeterlik Birleşik Fiili (Fiil + “-ebil-”) Bu fiil, cümleye “olasılık, izin verme, gücü yetme” anlamlarını katar. PRATİK NOTLAR 149 BÖLÜM 12 Fiilde (Eylemde) Yapı Örnek : Bu eşyaları ben taşıyabilirim. (gücü yetme) Arkadaşlarınla dışarı çıkabilirsin. (izin verme) Yapılacak etkinliğe ben de katılabilirim. (olasılık) Taktik Köşesi Sevgili öğrenci, burada çok dikkat etmen gereken bir husus var çünkü yeterlik fiili sorulursa şimdi vereceğimiz şekliyle sorulur! Nedir bu? Anlatalım: Yeterlik fiilinin olumsuz çekimi yapılırken “-ebil-” fiilinin “-bil-” kısmı düşer. “-ebil-“ fiilinin “-e /-a” kısmı kalır. Bak tekrar söylüyoruz soru kaçırırsan buradan kaçıracaksın, biz biliyoruz!.. Nasıl oluyor ona bakalım: Gelebilirim ⇒ gelemem (Örneklerdeki koyu renkli “-e/-a” aslında “-ebil- / -abil-” fiilidir.) Yazabiliyorum ⇒ yazamıyorum Okuyabildi ⇒ okuyamadı • Tezlik Birleşik Fiili (Fiil + “-iver-”) Bu fiil, cümleye “hemen, çabuk, çabucak” anlamlarını verir. Haa şunu da unutma öğrenci kardeşim, bu fiille birlikte bu sözcükleri de kullanırsan gereksiz sözcük kullanımından anlatım bozukluğu yaparsın aman haa!!! Örnek : Anlattıklarımı yazıver lütfen! Ödevini kolaylıkla yapıverdi. Çocuk, kavgaya bulaşmadan olay yerinden uzaklaşıvermiş. • Sürerlik Birleşik Fiili (Fiil+“-ekal-/ -edur- / -egel-”) Bu fiil, cümleye “eylemin sürdüğü, devam ettiği” anlamını verir. Örnek : Genç adam, giden geminin ardından bakakaldı. Siz gidedurun, ben geliyorum. Bu deyim, böyle söylenegelmiştir. • Yaklaşma Birleşik Fiili (Fiil + “-eyaz-”) Bu fiil, cümleye “neredeyse, hemen hemen, az kalsın, ramak kaldı” anlamlarını katar. Burada da dikkat edeceksin çilekeş öğrencim! Bu sözcüklerle beraber bu fiili kullanırsan yine gereksiz sözcük kullanımından anlatım bozukluğu olur. Örnek : Seni birden karşımda görünce korkudan öleyazdım. Karşıdan karşıya geçerken düşeyazdım. 150 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 13 Ek Fiil (Ek Eylem) (-idi/ -imiş/ -ise/ -dır) EK FİİL (EK EYLEM) (-idi / -imiş / -ise / -dır) Evet arkadaşlar, geldik en sevdiğiniz başlığa (!) Korkmayın yahu, bunun da pek bir numarası yok, bakın şimdi bu ek eylemin ne işe yaradığını hemen kavrayacaksınız. 1. İsim soylu sözcüklere gelir ve sözcüğü yüklem yapar. Örnek : Aldığı elbise güzeldi. (“güzel- idi” şeklinde okuyabiliyorsak gördüğünüz “-di” aslında ek eylem “-idi” oluyor.) Sınav soruları kolaymış. (“kolay- imiş” “-imiş” ek eylem ) Taktik Köşesi “-ise” ek eylemi genelde cümlenin ortasında yer alıp koşul anlamlı yan cümle kurar. Örnek : Sen yoksan ben gelmem. (yok- ise-n) 2. Basit zamanlı fiile gelir, fiili birleşik zamanlı yapar. Daha önce örneklemiştik yine de bakalım: -idi (hikâye birleşik zaman) -imiş (rivayet birleşik zaman) -ise (şart birleşik zaman) Örnek : Yazmıştı (yaz- mış – idi) / arayacakmış (ara-y- acak- imiş) / giderseniz (git-er-ise-niz) Görüldüğü üzere bu sözcüklerde bir kip ekinin üzerine “-idi / -imiş / -ise” ek eylemleri gelerek fiili birleşik zamanlı yapmıştır. Bir de şöyle deneyelim: “gel-” fiilini “şimdiki zamanın şartı” ile çekimleyelim : gel- iyor- ise “oku-” fiilini “geniş zamanın rivayeti” ile çekimleyelim : oku-r- imiş “git-” fiilini “gerekliliğin hikâyesi” şeklinde çekimleyelim : git-meli-idi-n Geniş Zamanın Ek Eylemi (-dır) : Bu ek eylem apayrı, çok farklı bir ek eylemdir. -ım -sın -dır -ız -sınız Bu ek eylem, sadece isim soylu sözcüklere gelir ve sözcüğü yüklem yapar. (“-dır” hariç) “-dır” eki hem isme hem fiile gelebilir ancak fiile geldiğinde birleşik zamanlı eylem yapmaz, cümleye “kesinlik” veya “olasılık” anlamı katar. -dırlar Örnek : Bugün biraz yorgunum. (“yorgun” isim gövdesine “-um” eki getirilerek sözcük yüklem yapılmıştır.) Sen kötüsün. (“kötü” isim köklü bir sözcük ve getirilen “-sün” eki geniş zamanın ek eylemidir, ismi yüklem yapmıştır.) “-dır” ek eylemi bazen kullanılır ama bazen de düşebilir sevgili dostum, dikkat etmelisin! Örnek : Sınıfta on kişi var. (“-dır” ek eylemi düşmüş. “Sınıfta on kişi vardır.”) Her şeye rağmen hayat güzel. (“-dir” ek eylemi düşmüş. “Her şeye rağmen hayat güzeldir.”) Taktik Köşesi Ek eylemin olumsuzu “değil” sözcüğüdür. Örnek : Ben çok akıllıyım. / Ben çok akıllı değilim. 156 / O çocuk, iyi biridir. / O çocuk iyi biri değildir. PRATİK NOTLAR BÖLÜM 14 Fiilimsi (Eylemsi) FİİLİMSİ (EYLEMSİ) Sevgili öğrenci, Türkçenin yine önemli ve diğer ünitelerle bağlantılı konularından biriyle baş başayız. Güzel konudur, eğlenceli konudur. Burada sadece bazı özel kuralları ve ekleri bilmen yeterli; bu, sana soru çözdürür. Hazırsan başlayalım mı? Eylemsiler, eylem anlamlı isim, sıfat ve zarflardır en kısa tanımıyla. Ne demek bu tanım? Yani cümle içerisinde eylem anlamını koruyan ama görev olarak isim, sıfat veya zarf gibi kullanılan sözcüklerdir. Fiil midir? Aslaaaa! Çünkü fiiller gibi çekime girmez ama fiil gibi davranır. Şimdi sana dört kural söyleyeceğiz. Bu dört kuralı çok iyi bilirsen ve bunlara dikkat edersen fiilimsilerden soru kaçırmazsın! Bir sözcüğün fiilimsi olabilmesi için; 1. Fiil kök veya gövdelerinden türetilmesi, 2. Son hâliyle fiilden isim yapan ek almış olması, (Bu ne demek ? Şu demek: Tüm fiilimsi ekleri fiilden isim yapan yapım ekidir.) 3. Olumsuzluk eki “-me / -ma”yı kabul edebilmesi, 4. Eylem anlamını devam ettirmesi gerekir. Taktik Köşesi Bak sevgili dostum, fiilimsiler cümlede yan yargı (yan cümle) kurar. Bir cümlede kaç tane fiilimsi varsa o kadar yan yargı vardır. Ayrıca fiilimsiler çekimli eylem değildir, fiiller gibi çekime girmez bunları unutmamalısın. Fiilimsileri üç grupta inceleyebiliriz: 1. İsim-fiil (Ad-eylem) : Fiil kök veya gövdelerine “-ma / -ış / -mak” eklerinden biri getirilerek yapılır. (Bunu “MA-Y-IŞ-MAK” diye kodlayabilirsin.) Örnek : Sana oraya gitmeni söylemiştim. (“gitmeni” sözcüğü fiil kökünden türemiş, fiilden isim yapan ek almış, olumsuzluk ekini getirebilirsiniz. Dolayısıyla fiil anlamını da koruyor hâlâ, o hâlde bu sözcük isim-fiildir.) Güzel ve etkili konuşmak bir yetenektir. (“konuşmak” sözcüğü yukarıdaki dört kurala da uygun olduğu için isim-fiildir.) Buraya gelişin hepimizi mutlu etti. (“gelişin”sözcüğü yine isim-fiildir.) Taktik Köşesi • Sınavdan sınava koşan öğrenci kardeşim, fiilimsi eklerini alan bazı sözcükler, eylem anlamını yitirip yeni bir kavrama isim olduğu için kalıplaşır ve kalıcı ad olur. Mesela, Örnek : Bu soğuk havada dondurma yiyenlere ne demeli? (“dondurma” sözcüğü fiil anlamını yitirmiş ve kalıcı bir isim olmuştur.) Çalı çırpıyı tutuşturmak için çakmak arıyordu. (“çakmak” bir nesneye isim olmuştur, eylem anlamı ve görevi yoktur, fiilimsi değildir.) • Canım öğrencim, olumsuzluk eki olan “-me / -ma” ekleriyle isim-fiil eki olan “-me / -ma”yı karıştırma! Olumsuzluk eki, adı üstünde olumsuzluk bildirir. Örnek : Seninle konuşmaya ihtiyacım var. (Burada isim-fiil ekidir, olumsuzluk anlamı yok.) Bir daha asla benimle konuşma. (Burada ise olumsuzluk eki olarak kullanılmıştır.) 162 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Fiilimsi (Eylemsi) 14 2. Sıfat-fiil (Ortaç) : Fiil kök veya gövdelerine “-an / -ası / -mez / -ar / -dik / -ecek / -miş” eklerinden biri getirilerek yapılır. Sıfat-fiil ekini alan sözcükler, genelde sıfat tamlaması kurar. Örnek : Sorgulayan insandan korkmamalıyız. / Öpülesi elleri vardır annelerimizin. sıfat-fiil sıfat-fiil Aşılmaz dağları aştık. / sıfat-fiil Koşar adım yanımıza geldi. sıfat-fiil Bilindik davranışlar sergiledi. / Yapılacak işlerim var. sıfat-fiil sıfat-fiil Çözülmüş soruları tekrar inceliyordu. sıfat-fiil Taktik Köşesi Bazı arkadaşlarımız sıfat-fiil bulmakta sıkıntı yaşayabilir çünkü sıfat-fiilin bazı ekleri (“-mez / -ar / -dik / -ecek / -miş”) kip eklerine benziyor ve karıştırmakta da haklısınız. Ama merak etmeyin biz hâlinizden anlıyoruz ve nasıl karıştırmayacağınızı da biliyoruz.Onu size söyleyeceğiz şimdi : Bilmeniz gereken ilk şey şu: Fiil kip ekleri cümlenin sonundaki yüklemde olur ve sizi soruda çeldirmek için devrik cümle kullanabilirler bu yüzden cümleyi dikkatli okuyun, cümle devrikse kurallı hâle getirip bakın. Bilmeniz gereken ikinci şey de sıfat-fiiller sıfat tamlaması kurar. Hadi beraber bakalım : Örnek : Toplantı bu salonda yapılacak. Bu cümlede yüklemdeki fiilde “-ecek/-acak” eki kullanılmış bu kip ekidir. Akşama yapılacak toplantıya hazır mısın? sıfat-fiil ad Bu cümlede “toplantı” ismine “nasıl?” sorusunu sorduğumuzda sıfat olan “yapılacak” cevabını alıyoruz dolayısıyla burada sıfat-fiil olur. Taktik Köşesi Sıfat-fiillerde de kaynaşıp kalıplaşma söz konusu olabilir, çok sık sorulan bir şey değil ama yine de bilmelisin! Örnek : Kışın gelmesiyle yakacak giderleri arttı. (Altı çizili sözcük kalıplaşmıştır ve sıfat-fiil değildir.) O noktada birleşen sular bir çağlayan oluşturuyordu. sıfat-fiildir PRATİK NOTLAR sıfat-fiil değildir!!! 163 BÖLÜM 14 Fiilimsi (Eylemsi) Taktik Köşesi Arkadaşlar, bazen sıfat-fiilin önündeki ad düşebilir bu durumda tıpkı adlaşmış sıfatta olduğu gibi burada da adlaşmış sıfat-fiil meydana gelir. Ayrıca buna lütfen dikkat edin çünkü ÖSYM tarafından sorulan bir ifadedir! Örnek : Gelen, gideni aratır. (“Gelen insan, giden insanı aratır.” mantığıyla bakarsak altı çizili sözcükler, önündeki ad düştüğünden adlaşmış ortaç olmuştur.) Davette tanıdıklara rastladım. (“tanıdık insanlara” mantığıyla baktığımızda altı çizili sözcük yine adlaşmış sıfat-fiildir.) 3. Zarf-fiil (Ulaç / Bağ-eylem / Bağ-fiil): Üzgünüm öğrenci kardeşim, ayraç içindeki diğer isimleri de bilmek zorundasın çünkü soruyorlar!.. Fiil kök veya gövdelerine “-ip / -ince / -erek / -meden / -dıkça / -ken / -eli / -esiye / -cesine / -meksizin /-ir…….-mez / -e……..-e / -dığında /-dığından” eklerinden biri getirilerek yapılır. Öğrenci dostum, burada da pratik düşün lütfen! Zarf-fiil gördüğün yerde zarf vardır diyebilirsin. Şimdi örneklere bakalım : Yanımıza gelip seni sordu. / Gülünce yüzünde güller açıyordu. / Koşarak uzaklaştı buradan. Gitmeden bize haber verin. / Okudukça okuyasım geliyor. / Okurken farkına vardım. Görüşmeyeli çok oldu. / Ölesiye seviyordu onu. / Bardaktan boşalırcasına yağmur yağdı. Durmaksızın çalışıyordu. / Gelir gelmez uyudu. / Bata çıka ilerledik çamurlu yolda. Zirveye vardığında anladı her şeyi. Taktik Köşesi Sevgili dostlar, bazen bu ekleri alan her sözcük zarf-fiil olmayabilir. İşte buraya dikkat etmelisiniz! Sözcük zarf olabilir hatta zarf tümleci olabilir ama zarf-fiil değildir. Nasıl yani hocam diyorsun biliyorum, bak şöyle olur: Örnek : Onu delicesine seviyordu. (Altı çizili sözcük “deli“ isim kökünden türetilmiştir. Bu yüzden fiilimsi olamaz.) Yaşlı adam yol boyunca konuştu. (Burada da “boyunca” sözcüğü “boy” isim kökünden türetildiği için fiilimsi olamaz.) Taktik Köşesi Bazen öğrencilerimiz soruyor: “Hocam ne sorulunca neye bakacağız, biz bulamıyoruz?” Korkacak bir şey yok, genelde zarf-fiilin soruları şöyle soruluyor: “…hangisinde fiilimsi farklı bir sorunun yanıtıdır?” veya “…hangisinde fiilimsi durum bildirmektedir /… zaman bildirmektedir?” tarzında sorular göreceksiniz. Peki, nasıl çözeceğiz? Bakalım: Örnek : Okula yürüyerek gitmiş. (Burada yükleme sorduğumuz “nasıl” sorusunun yanıtı olan “yürüyerek” fiilimsisi durum bildirmektedir yani durum zarfıdır.) Giderken bu kitapları da götürmelisin. (Burada “giderken” zarf-fiili “ne zaman” sorusunun yanıtıdır yani zaman zarfı olmuştur. Kısacası sevgili öğrenci dostum, zarf-fiiller ya durum zarfı ya da zaman zarfı olur, diyerek bu konuyu da noktalayalım. 164 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 15 Fiilde (Eylemde) Çatı FİİLDE (EYLEMDE) ÇATI Eminiz ki fiil başlıklarından en sevdiğiniz konuya geldik. Tamam tamam kızmayın, bu konuya öğrencilerin genelde gıcık olduğunu biliyoruz ama inanın ki gerçekten de çok kolay bir konu! Çok minik püf noktalarını bilirseniz bu konudan soru kaçırmayacağınıza adımız gibi eminiz!.. Çatı nedir, ne demektir önce buna bakalım: Eylemlerin özne ya da nesne alıp almamalarına göre taşıdıkları özelliğe “fiilde çatı özelliği” denir. Peki, hemen buradan bir soru soracaklar sana hazır mısın? Diyecekler ki: “Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çatı özelliği aranmaz?” Canım kardeşim başlığa bak, hâlâ farkına varmadıysan tanımı oku! Konu “Eylemde Çatı” Eee yani, yanisi şu: Çatı özelliği sadece fiil cümlelerinde aranır, yüklemi fiil olan cümlelerde aranır. Yüklemi isim olan cümlede çatı aranmaz. Fiil çatıları iki başlıkta incelenir: A) Özne-Yüklem İlişkisine Göre Fiiller 1. Etken Fiiller: Yüklemde bildirilen eylemi yapan kişinin belli olduğu fiillerdir. Bu tanım karışık oldu, anlamadım diyorsanız kısacası şudur canım arkadaşım: Gerçek özne alan fiillerdir. Yalnız şuna dikkat etmelisin etken fiiller, “-l/-n/-ş” çatı eklerini almaz! Örnek : Ezgi, bize güzel bir yemek yaptı. gerçek etken özne fiil Sabahları bir saat yürüyorum. etken fiil (“yapan kim?” / Ezgi. Gerçek öznedir.) (“yürüyen kim?” / “ben” gizli özne aynı zamanda gerçek öznedir. Dolayısıyla “yürüyorum” fiili, etken bir fiildir.) 2. Edilgen Fiiller : Fiillere “-( ) l / -( ) n” çatı eklerinden biri getirilerek yapılır. Edilgen çatılı fiilin yüklem olduğu cümlede işi yapan kişi belli değildir yani özne, sözde öznedir. Şöyle de diyebiliriz: Özne işi yapan değil, işten etkilenen konumdadır. Bakalım, pratik yapalım: Örnek : Çaylar, güzel bir sohbet eşliğinde içildi. sözde özne edilgen fiil “İçilen ne?” Cevap: “Çaylar” peki arkadaşım, çaylar kendi kendine mi içildi birileri tarafından mı? Evet, doğru bildin birileri tarafından. O zaman “içildi” fiili edilgendir. Örnek : Sınav kitapçıkları biraz erken dağıtıldı. sözde özne edilgen fiil Sevgili öğrenci, sınav kitapçıkları kendi kendine mi dağıtıldı yoksa birileri tarafından mı? Evet cevabını duydum, birileri tarafından dedin. O hâlde “dağıtıldı” fiili edilgen çatılı fiildir. ▼ Sevgili öğrenci kardeşim, eğer buraya kadar verdiğimiz bilgiler sana biraz karışık geldiyse sana çok çok çok harika bir pratik bilgi verelim, bu bilgiyle bir tane bile soru kaçırmazsın, gözünü dört aç! Fiilin başına “başkası tarafından” ifadesini getirebiliyorsan fiil, edilgen çatılıdır. Bitti, bu kadar. 172 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 15 Fiilde (Eylemde) Çatı 3. Dönüşlü Fiiller : Fiillere “ -( ) l / -( ) n ” çatı eklerinden biri getirilerek yapılır. Dönüşlü fiillerin yüklem olduğu cümlelerde işi yapan kişi yani özne bellidir, gerçek öznedir ve en önemli ayırt edici özellik de şu: Öznenin yaptığı işten yine özne kendisi etkilenir yani ne demek bu? Öznenin yaptığı iş, eylem özneye geri döner. Örnek : Zeynep, düğüne gitmeden süslendi. gerçek özne dönüşlü fiil Bu cümlede soralım “süslenen kim?” Cevap: “Zeynep.” peki, “etkilenen kim?” Eee yine Zeynep, o hâlde “süslendi” fiili dönüşlü fiildir. Örnek : Çocuk, annesine sevgiyle sarıldı. gerçek özne dönüşlü fiil Bu cümleye baktığımızda “sarılan kim?” Cevap: “çocuk” “etkilenen kim?” yine “çocuk” (Bazı arkadaşlar şu anda içlerinden şunu geçiriyor: “Anne etkilenmiyor mu?” Tabii ki etkileniyor ama biz özneye bakıyoruz çocuk etkileniyor.) O hâlde “sarıldı” fiili, dönüşlü fiildir. Taktik Köşesi Bak sevgili kardeşim, edilgen ve dönüşlü çatıyı karıştırıyorsan şunu dene: Fiilin başına “başkası tarafından” getirebiliyorsan o fiil edilgen çatılıdır ama getiremiyorsan o fiilin öznesi gerçek öznedir dolayısıyla dönüşlü çatılıdır. İşte bu kadar kolay ! 4. İşteş Fiiller : Birlikte veya karşılıklı yapılan fiillerdir. Fiillere “-( )ş” / isimlere “-leş /-laş ” eklerinden biri getirilerek yapılır. Peki, bunu nasıl sorarlar? Şöyle soruyorlar canım kardeşim: “…hangisinin yüklemindeki fiil yapılışı yönüyle ötekilerden farklıdır?” yani sana şunu soruyor: Eylem hangisinde karşılıklı, hangisinde birlikte yapılmış? İşte tam da buna bakacağız. Haa, bu arada şunu söylemeden geçmeyelim: İşteş fiiller birden fazla kişi veya varlık tarafından yapılır ve gerçek öznedir bunlar. Örnek : Bu konuyu daha önce tartıştık. (karşılıklı işteşlik) Anlatılanlara uzun süre gülüştüler. (birlikte işteşlik) Onunla hemen her sabah selamlaşırım. (karşılıklı işteşlik) Patlama sesiyle kuşlar uçuştu. (birlikte işteşlik) Taktik Köşesi Arkadaşım, bazı fiiller vardır ki çatı eki almadığı hâlde işteştir, tek kişi tarafından yapılamaz. Neler mi bunlar? Bakalım: Örnek : Savaş- / barış- / yarış- / güreş- vb. Taktik Köşesi Bazı fiiller de vardır ki işteş gibi görünmelerine rağmen tek kişi tarafından yapılır. Bu fiiller işteş değildir, genelde etken fiildir. Örnek : Serdar, işimizin yoğunluğunu görünce hemen sıvıştı. özne etken fiil PRATİK NOTLAR 173 BÖLÜM 15 Fiilde (Eylemde) Çatı B) Nesne-Yüklem İlişkisine Göre Fiiller 1. Geçişli Fiiller: Nesne alabilen fiillerdir. “Kimi, neyi (belirtili nesne); ne (belirtisiz nesne)” sorularına cevap verir. Pratik düşünecek olursak “onu” sözcüğünü kabul eden fiillerdir. İç- / yaz- / taşı- / biç- / kır- / yıka- / dök- / anla- / sev- / bekle- / gör- vb. Örnek : Eşyalarını bir üst kata taşıdı. belirtili nesne geçişli fiil Taktik Köşesi Sevgili öğrenci, sana şöyle bir soru soracaklar hazır mısın? “… cümlelerin hangisinde nesne bulunmadığı hâlde yüklemdeki fiil geçişlidir?” Bakalım nasıl oluyormuş? Örnek : Dün gece uzun uzun düşündüm. (“Kimi/ neyi düşündüm?” cevap yok ama biz “onu düşündüm” diyebiliyoruz, dolayısıyla cümlede nesne olmasa da “düşündüm” fiili, geçişli bir fiildir.) 2. Geçişsiz Fiil: Nesne alamayan fiillerdir. “Kimi, neyi (belirtili nesne); ne (belirtisiz nesne)” sorularına cevap vermez. “Onu” sözcüğünü kabul etmeyen fiillerdir. Uyu- / gül- / sus- / otur- / ağla- / bak- / gel- / git- / kızar- / paslan- / morar- vb. Örnek : Çocuklar erkenden uyudu. (“Onu uyudu.” diyemiyoruz dolayısıyla “uyudu” fiili geçişsiz fiildir.) Anlattıklarıma çok güldü. (“Onu güldü.” diyemeyiz dolayısıyla “güldü” fiili de geçişsiz fiildir.) 3. Oldurgan Fiiller: Geçişsiz fiillere “-r / -t / -dır”çatı eklerinden biri getirilerek fiil, geçişli hâle getirilir. Bu fiillere oldurgan fiil denir. Geçişsiz Fiil Oldurgan Fiil Gül- Gül-dür- Uyu - Uyu-t- Ağla- Ağla- t- Sus- Sus-tur- Bit- Bit-ir- 4. Ettirgen Fiiller: Geçişli fiillere “-r / -t / -dır” çatı eklerinden biri getirilerek fiilin geçişlilik derecesi artırılır. Bu fiillerde “eylemi başkasına yaptırma, ettirme anlamı” vardır. Geçişli Fiil 174 Ettirgen Fiil İç- İç-ir- Yıka- Yıka-t- Sev- Sev-dir- Anla- Anla-t- Yaz- Yaz-dır- PRATİK NOTLAR BÖLÜM 16 Cümlenin Ögeleri CÜMLENİN ÖGELERİ Sevgili arkadaşım, şimdi göreceğin ve sorularını çözeceğin konu Türkçenin söz dizimiyle ilgili çok önemli bir konusudur. Önemi nereden geliyor onu da söyleyelim: Ögeler, hem cümle bilgisinin temellerinden biridir hem de ÖSYM tarafından yapılan tüm sınavlarda her sene sorulmaktadır. Şimdi gelelim konumuza. Bu konuyu “Temel Ögeler” ve “Yardımcı Ögeler” olmak üzere iki başlıkta inceleyebiliriz. A) TEMEL ÖGELER Türkçedeki temel ögeler, yüklem ve öznedir. 1. Yüklem : Cümlede yargı bildiren ögedir. Genelde sonda bulunur. “Tamam da hocam sıkıntı daha başta başlıyor ben zaten yüklemi bulamıyorum.” diyen arkadaşları duyuyoruz şu anda. Haklısınız hemen açıklayalım: Bakın arkadaşlar, yüklem ya çekimli eylemdir yani kip ve kişi eki almış bir fiildir ya da ek eylem almış isim soylu sözcüktür. Özellikle devrik cümlelerde yüklemin sonda olmadığı da unutulmamalıdır. ▼ Bak sevgili öğrenci, şunu unutma: Yüklem tek bir sözcük olabildiği gibi birden fazla sözcükten de oluşabilir yani söz öbeği olabilir buna dikkat edeceksin !.. Örnek : Tatilde de sabahları erkenden uyanıyordu. Yüklem (Yüklem tek sözcükten oluşmuş.) Sunduğumuz her teklife burun kıvırıyordu. Yüklem (“burun kıvır-” bir deyimdir, söz öbeğidir; bir bütün Evin önü, geniş ve yeşillik bir alandı. Yüklem (Yüklem, sıfat tamlamasıdır. Bakın, bölünemez.) olarak alınır, bölünmez.) 2. Özne : Yüklemde bildirilen işi yapan kişi veya yüklemdeki duruma konu olan varlıktır. Peki, nasıl bulunur bu arkadaş? Çok kolay! Önce yüklem bulunur, sonra yüklem “-en /-an” durumuna getirilir ve yükleme “-en ne? / -en kim?, olan ne? / olan kim?” sorularından biri yöneltilir. Aldığımız cevap öznedir. Örnek : O, uzun bir aradan sonra memleketine geldi. (“Gelen kim?” sorusunun yanıtı öznedir.) Özne Yüklem Uzun, ince, yorucu bir yoldayım. Yüklem (“Uzun, ince, yorucu bir yolda olan kim?” sorusunun yanıtı “Ben” gizli özne olur.) Taktik Köşesi Bak dostum, az önce yüklemde söylediğimiz şey öznede de geçerli. Özne, tek bir sözcükten oluşabileceği gibi bir söz öbeğinden de oluşabilir. Bakalım: Örnek : Her seferinde harika işler çıkaran sanatçı, yine güzel bir çalışma sunmuş bizlere. Özne Yüklem Özne Çeşitleri a. Gerçek Özne : İşi yapanın belli olduğu öznelerdir. (Mesela yukarıda gördüğünüz öznelerin hepsi gerçek öznedir.) b. Sözde Özne : Edilgen çatılı fiillerin yüklem olduğu cümlelerde görülen öznelerdir. Örnek : Sınav kitapçıkları, vaktinden erken dağıtıldı. Sözde özne Yüklem Bu örnekte görüldüğü gibi “sınav kitapçıkları” dağıtılma işini kendisi yapmıyor dolayısıyla sözde öznedir. 190 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Cümlenin Ögeleri 16 Taktik Köşesi Sevgili dostum, gizli özne denen bir şey de var. Bu, cümlede yer almaz; bunu yüklemdeki şahıs ekinden çıkarırsın. Gizli özneyi bul ama sakın ha, öge sayısına dahil etme! Örnek : Bugün çok ders çalıştık. (Çalışan kim? Biz. Gizli öznedir.) Yüklem B) YARDIMCI ÖGELER 1. Nesne : Öznenin yaptığı işten etkilenen ögedir. Özne bulunduktan sonra yükleme sorulan “ne” sorusu belirtisiz nesneyi; “kimi, neyi, nereyi” soruları belirtili nesneyi buldurur. Örnek : Elindeki bardağı masanın üzerine bıraktı. (neyi bıraktı? / “elindeki bardağı” belirtili nesne ) Belirtili nesne Yüklem Çantasından kalın bir kitap çıkardı. (ne çıkardı? / “kalın bir kitap” belirtisiz nesne) Belirtisiz nesne Yüklem 2. Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı) : Sevgili öğrenci, bu öge öznenin yöneldiği, bulunduğu ya da çıktığı (ayrıldığı) yeri gösteren ögedir. Sana bunu isim hâl ekleriyle de anlatabiliriz, daha pratik olur senin için. Bu öge “-e / -de / -den” hâl eklerini alan ögedir. Yüklem ve öznede temel sorularımız neydi, hatırla? ⇒ “kim” ve “ne” İşte bu sorulara “-e/-de/-den” getirerek soru sorarsan dolaylı tümleci bulursun, pratik düşün! (kime, neye, nereye / kimde, neyde, nerede / kimden, neyden, nereden sorularını soracaksın.) Örnek : Evden okula yürüyerek gidiyordu. (“Nereden” ve “nereye” sorularının yanıtıdır.) Dolaylı t. Dolaylı t. Yüklem Arkadaşın sınıfta Özne Dolaylı t. seni Belirtili nesne bekliyor. Yüklem (“Nerede” sorusunun yanıtıdır.) 3. Zarf Tümleci : Arkadaşım; bu öge yüklemi zaman, durum, yer-yön, miktar, nedenlik (niçin / neden -sonuç) bakımından tamamlayan ögedir. Yükleme sorulan “neden/niçin, nasıl, ne zaman, ne kadar, ne yöne/ne tarafa” gibi soruların yanıtıdır. Örnek : Duru, kardeşiyle oyun oynamak için aşağı indi. Özne Zarf Tümleci Zarf t. Yüklem Kısa süre sonra Zarf t. gülerek Zarf t. yanımıza Dolaylı t. geldi. Yüklem (“Niçin” ve “ne yöne” sorularının yanıtıdır.) (“Ne zaman” ve “nasıl” sorularının yanıtıdır.) 4. Edat Tümleci: Genelde “kimle/neyle” sorularına yanıt olur ancak edat tümleci zarf tümleci olarak da kabul edildiğinden son yıllarda bununla ilgili soru karşımıza çıkmamıştır. Örnek : Ankara’ya arabayla gidecekmiş. / Bu konuyu arkadaşınla konuşmalısın. Dolaylı t. E.t. // Z.t. Yüklem Belirtili n. E.t. // Z.t. Yüklem Görüldüğü gibi “Kimle/neyle” sorularına yanıt aldığımızda edat tümleci diyebildiğimiz gibi “nasıl” sorusunu sorarsak zarf tümleci de diyebiliriz. Peki nasıl olacak? Sorunun gelişine göre davranmalıyız arkadaşlar! PRATİK NOTLAR 191 BÖLÜM 16 Cümlenin Ögeleri Taktik Köşesi Sevgili öğrenciler, ögelerde olmazsa olmaz dediğimiz, dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var. Bunları iyi bilirseniz aklınızın bir köşesine yazarsanız ÖGELERDEN SORU KAÇIRMAZSINIZ!!! Haydi bakalım: 1. Öge çözümlemelerinde önce yüklem bulunur, sonra özne bulunur sonra neyi bulursanız bulun hiç önemli değil. 2. Öge çözümlemesi yapılırken tamlamalar, deyimler, birleşik eylemler, söz grupları (edat öbeği, fiilimsi öbeği vb.) bölünemez, bir bütün olarak alınır. 3. Canını dişine takıp ders çalışan sonra da oflayıp puflayan arkadaşım, sana muhteşem bir tüyo verelim: Bir cümlenin yüklemi isim veya isim soyluysa o cümlede % 99 nesne bulunmaz. Hemen şıklarda nesne olanları eleyebilirsin. Peki hocam neden %100 değil de %99 dediniz? Çok minik de olsa birkaç istisna var tabii ki! Mesela, Örnek : Ben, kazandıklarımı sana Özne Belirtili nesne Dolaylı t. borçluyum. Yüklem (isim soylu) (Bak, gördün mü?☺) 4. Vurgulu öge çok sorulan bir şey değildir ama yine de bil! Yüklem fiilse yüklemden bir önceki öge vurguludur, yüklem isim soyluysa yüklemin kendisi vurguludur. Daha çok madde var ama bunlar sana soru çözdürecek kadar yeterlidir. 5. Canım öğrencim, cümledeki herhangi bir ögeyi açıklamak için iki virgül ya da iki kısa çizgi arasında verilen açıklayıcı sözlere ara söz denir. Yargı niteliğinde olan ve cümlenin herhangi bir ögesi olmayan cümlelere ise ara cümle denir. Örnek: Divan şiirinde aşk teması, siz de iyi bilirsiniz, çokça işlenmiştir. ara cümle (cümle dışı unsurdur.) Ankara’ya, öğrencilik yıllarımın geçtiği şehre, uzun zamandır gidemedim. ara söz (dolaylı tümlecin açıklayıcısıdır.) 6. Sevgili kardeşim, sana muhteşem bir bilgi daha verelim: Herhangi bir ögenin içinde olmayan bağlaçlar, ünlem bildiren ifadeler ve seslenme ünlemleri, ara cümleler öge çözümlemesine dahil edilmez. Yani cümle dışı unsurdur. (CDU) Örnek : Ey Sevgili! CDU Sen ki Özne CDU beni B’li.n. bir bakışınla yaktın. (sıralama ⇒ “özne-nesne-zarf tümleci-yüklem”) Zarf t. Yüklem 7. “Soru hangi ögeyi buldurmaya yöneliktir?” biliyoruz korktuğun bir soru tarzı bu ama inan ki çok kolay!.. Sakın sakın yükleme sorduğun öge sorularıyla çözmeye kalkışma!!! Vallahi soru gider. Bak şimdi bu soruyu şu taktikle çözeceksin: Soruya direkt cevap ver ve cümleyi kur, verdiğin cevap hangi ögeyse soru da o ögeyi buldurmaya yöneliktir. Bak bakalım nasıl oluyormuş: Dün beni arayan kim? → Şimdi, soruya direkt cevap verelim: Dün seni arayan oydu. // Dün seni arayan Özgür’müş. Yüklem Yüklem Bak gördün mü? Normalde “kim” sorusu özneyi buldururken bu soru tarzında sorulardan hareket edemeyiz. Cevap yüklem oldu. Dün akşam neredeydin? → Aynı şekilde soruya cevap verelim: Dün akşam evdeydim. Bak, cevap yüklem oldu; o hâlde çok dikkatli olacaksın sevgili öğrenci! Yüklem 192 PRATİK NOTLAR BÖLÜM 17 Cümle Türleri (Çeşitleri) CÜMLE TÜRLERİ (ÇEŞİTLERİ) Sevgili arkadaşım, fiilimsi ve öge biliyorsan işin çok kolay! Tek bilmen gereken aşağıdaki dört başlık: A) YÜKLEMİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER Yüklemler, türlerine göre isim ya da fiildir. Örnek : O, derslerine geçen seneye göre daha iyi çalışıyor. (Bu cümlede “çalış-” fiili “-ıyor” kip ekini almıştır, fiil cümlesidir.) Öğrencilerimizden aldığımız dönütlere göre geçen hafta yaptığımız sınav zormuş. (Bu cümlede “zor” isim soylu sözcük, “-imiş” ek eylemiyle yüklem olmuş; son hâliyle isim olduğundan isim cümlesidir.) ▼ Önce yüklemi bul ve yüklemin ek almış son hâline bak. Sakın sadece köküne bakma! Yüklemin yapım eki almış son hâline mastar ekini (“-mek, -mak”) getirebiliyorsan yüklemin türü fiildir, getiremiyorsan isimdir. Taktik Köşesi • Yükleminde fiilimsi olan cümleler isim cümleleridir. Örnek : “ Tek isteği doktor olmaktı.” • Sesteş köklerin isim ya da fiil olduğunu ancak cümledeki anlamdan çıkarabilirsin: Örnek : “En sevdiği çiçek güldü. (“gül” burada isimdir.) “Bana sebepsiz yere güldü.” (Burada ise “gül-” fiildir.) B) ÖGE DİZİLİŞİNE GÖRE (YÜKLEMİN YERİNE GÖRE) CÜMLELER Bu başlıkta sana kurallı, devrik ve eksiltili cümleler sorulmaktadır. Örnek : Yalnızlığın insanı hem korkutan hem de insana huzur veren bir yanı vardır. (Kurallı cümle) Hayallerim uçuşurdu göğün sonsuz maviliğinde. (Devrik cümle) Günlerdir süren tarifsiz bir keder…(Eksiltili cümle) ▼ Cümlenin yüklemini doğru bulabiliyorsan hiç endişelenme! Yüklem sondaysa kurallı, sonda değilse devrik, hiç kullanılmadıysa eksiltili cümledir. Örnek : “Ruhundaki güzelliği tanırım ötelerden.” (Bu cümlede yüklem olan “tanırım” sonda yer almadığı için cümlemiz devriktir.) “Kitaplar, hayal dünyamı süsler.” (Bu cümlede yüklem olan “süsler” sonda yer aldığı için cümlemiz kurallıdır.) “Senin sesini duymak yıllar öncesinden...” (Bu cümlede yüklem olmadığından cümle, eksiltilidir.) 206 PRATİK NOTLAR BÖLÜM Cümle Türleri (Çeşitleri) 17 Taktik Köşesi Bazen cümlelerde ek eylem düşebilir, amaaann haaa! Bu cümlelere eksiltili deme. Bu cümleler tamamlanmıştır ve bu cümlelerin sonuna nokta konur. Hemen örnekleyelim: Örnek : Öğretmenimiz, iyi bir insan. (Bu cümle eksiltili değil, yüklemimiz “iyi bir insan(dır)” “-dır” ek eylemi düşmüştür.) Kardeşim, çalışkan bir öğrenci. (Bu cümle de eksiltili değil, yüklemimiz “çalışkan bir öğrenci(dir)” “-dir” ek eylemi düşmüştür.) C) ANLAMINA GÖRE CÜMLELER Bir cümle anlamına göre olumlu ya da olumsuzdur. Bunun yanında soru, ünlem, istek, emir… gibi anlamlar da sorulabilir. Örnek : İtalya’da en çok hangi yemeği sevdin? (Soru cümlesi) Arkadaşımın dedesi geçen hafta vefat etmiş. (Olumlu cümle) Ne güzel bir hava var bugün! (Ünlem cümlesi) Yanıma hiç kimse izin almadan gelmesin. (Emir cümlesi) Cebimde kitap alacak kadar para yoktu. (Olumsuz cümle) Ben de seninle sinemaya geleyim. (İstek cümlesi) Erken uyursan erken kalkarsın. (Şart cümlesi) Bu yemeği kim sevmez ki? (Sözde soru cümlesidir. Cevap beklenmeyen sadece anlamı daha etkili kılmak için kullanılan cümlelerdir, bu cümlelerin sonuna da dikkat ettiğiniz gibi “?” konur.) ▼ Türkçede “-me, -ma, -mez, -maz, -sız, -siz, -suz, -süz ekleri; değil ve yok” sözcükleri, cümleyi olumsuz yapar. Bunları gördüğün an, anlamına da dikkat ederek iş gerçekleşmemişse korkmadan olumsuz cümle diyebilirsin. Taktik Köşesi • Sakın şuna düşme! Cümlede bildirilen iş, hoşa gitmeyen bir durum olsa da gerçekleşmişse o cümle olumludur. Örnek : “Yine bu sene sınıfta kaldı.” Sınıfta kalmak kötü de olsa “kal-” eylemi gerçekleştiği için olumludur.) “Bu yaşıma kadar hiç kimsenin kalbini kırmadım.” (Her ne kadar kalp kırmamak güzel bir durum olsa da iş gerçekleşmediği için ve “-ma” olumsuzluk ekini aldığı için cümle olumsuzdur.) • Bazen bize biçimce ve anlamca olumluluk, olumsuzluk yönü sorulabilir. Cümlede olumsuzluk ekleri ya da sözcüklerinden biri varsa o cümle kesinlikle biçimce olumsuzdur. Cümleyi yeniden kurduğumuzda olumluluk bildiriyorsa anlamca olumludur. Örnek : “Ne arayanım var ne soranım” (Biçim olumlu, anlam olumsuz; arayan soranım yok demek istiyor.) “Ben de o çocuğu sevmiyor değilim.” (Biçim olumsuz, anlam olumlu çünkü sevmiyor ve değil iki olumsuzluk yan yana gelince olumlu anlam bildirir, yani seviyor.) PRATİK NOTLAR 207 BÖLÜM 17 Cümle Türleri (Çeşitleri) D) YAPILARINA GÖRE CÜMLELER Cümleler; basit, birleşik, sıralı ve bağlı olmak üzere dört yapıdadır: ▼ Sevgili arkadaşım, cümledeki tüm sözcüklere tek tek bak. Hemen cümlenin yüklemini bul. Tek bir yüklem varsa ve yan cümle yoksa o cümlenin BASİT olduğunu bil. Seninle okula kadar ben geleceğim. (Tek yüklem var “geleceğim” başka da yargı bildiren unsur yok.) ▼ Yüklemi buldun ama bu sefer cümlede fiilimsi de varsa -sayısı hiç önemli değil- o cümle BİRLEŞİK cümledir. Hatta daha da terimsel ifadeyle girişik birleşik cümledir. (Birleşik cümlenin girişik birleşik, iç içe birleşik, şartlı birleşik ve ki’li birleşik şekillerinin olduğunu bilmen işe yarar.) Örnek : Seni görünce çok mutlu oluyorum. (Fiilimsi var “gör-ünce” o yüzden girişik birleşik cümledir.) Annem, yazın beraber tatile çıkabiliriz, dedi. (Aktarma bir cümle, doğrudan anlatım var. “Annem dedi.” / “Yazın beraber tatile çıkabiliriz.” Bu iki cümlenin birleşmesiyle oluşmuş, bu sebeple iç içe birleşik cümledir.) O, haberi duysa çok mutlu olacaktır. (Yan cümle “duysa” –sa şart ekiyle kurulduğundan şartlı birleşik cümledir.) Duydum ki bir daha benimle konuşmayacakmışsın. (Dikkat ederseniz bu sefer de birleşik cümlemiz “ki” bağlacıyla kurulmuş, “ki”li birleşik cümledir.) ▼ Cümlede iki yüklem (,) ya da (;) ile ayrıldıysa SIRALI cümleyi buldun demektir. Aklına şu soru gelebilir: Hocam, iki yüklem dışında fiilimsi de varsa ne olur? Değişen bir şey olmaz yine sıralı cümledir. Örnek : Hepimiz çok yüksek notlar aldık, sınıfı başarıyla geçtik. (“aldık-geçtik” yüklemleri virgülle ayrıldığı için sıralı bir cümledir.) ▼ Cümlede iki yüklem varsa ve bu yüklemler bağlaçlarla (ve, veya, çünkü, ancak…) bağlanıyorsa BAĞLI cümledir. Örnek : Her şey gönlünce olsun dedi ve arkasına bile bakmadan gitti. (“dedi-gitti” yüklemleri “ve” bağlacıyla sıralandığı için bağlı cümledir.) Taktik Köşesi Sıralı cümlelerde iki cümle arasında öge ortaklığı varsa bu cümlelere bağımlı sıralı cümle denir. Öge ortaklığı yoksa bu sefer de bağımsız sıralı cümle denir. Aynı durum bağlı cümleler için de geçerlidir. Öge ortaklığı olan bağlı cümlelere, bağımlı bağlı cümle denir. Öge ortaklığı olmayan bağlı cümlelere ise bağımsız bağlı cümle denir. Bazen bu tarz soruyorlar. Hatta bazen hangi ögelerinin ortak olduğunu bile sorabiliyorlar. Hemen bu durumu örnekleyelim: Örnek : Yorgan gitti, kavga bitti. (Herhangi bir öge ortaklığı olmadığı için bağımsız sıralıdır.) Ben bilgisayarı açtım, hâlim olmadığını anlayınca açtığım gibi kapattım. (kim açtı? “ben” öznesi ve neyi açtım? “bilgisayarı” nesnesi ilk cümlede kullanılmış ancak ikinci cümlede kullanılmadığından biz, bu ögeleri ortak alırız. Öznesi ve nesnesi ortak bağımlı sıralı cümle deriz. Dikkat et, iki ögesi ortak.) Yağmur yağdı ancak ben ıslanmadan okula gittim. (Herhangi bir öge ortaklığı olmadığından ve “ancak” bağlacıyla bağlandığından bağımsız bağlı cümledir.) Örnek : Arkadaşlarım sinemaya gitmiş oysa ben de gidecektim. (nereye gitmiş? “sinemaya” dolaylı tümleci, ilk cümlede kullanılmış ama ikinci cümlede kullanılmadığından, bu ögeyi ikinci cümle için de kullanabileceğimizden ve iki cümle “oysa” bağlacıyla bağlandığından bu cümleye dolaylı tümleci ortak bağımlı bağlı cümle deriz.) 208 PRATİK NOTLAR