Güne* ve Y*ld*zlar - Ankara Üniversitesi Açık Ders Malzemeleri

advertisement
Güneş
GDM417 Astronomi
Güneş
• Güneş, Dünya’mıza en yakın olan
yıldızdır. Gezegenimizdeki hayatın
var olmasını sağlar.
• Bizim ısı ve ve ışık kaynağımızdır.
• Gece gökyüzünde gördüğümüz
yıldızlar da tıpkı Güneş’imiz gibidir.
Ancak çok uzakta olduklarından
onları küçük noktalar olarak
görürüz.
• Güneş’in uzaklığı 8 ışık dakikasıdır
(“sadece” 150.000.000 km).
Güneş
• Dünya’daki yaşam için vazgeçilmez
bir enerji kaynağıdır. Saniyede
4.0x1023 kilowatt enerji üreten dev
bir enerji makinasıdır.
• Dünya’nın bir yılda ürettiği enerjiyi,
saniyenin on milyonda biri kadarlık
bir sürede yayınlamaktadır.
• Her saniyede, 10 milyar atom
bombasının patlamasına eş değer
bir enerji üretiyor.
Güneş
•
•
•
•
•
•
Yarıçap = 110 x Dünya (700.000 km)
Kütle = 333000 x Dünya (1.99 x 1030 kg)
Yüzey sıcaklığı = 5800 K
Çekirdek sıcaklığı = 15.000.000 K
Işınım gücü = 4 x 1026 Watts (1033 erg/sn)
1 “Güneş Günü” =
 24.9 Dünya günü (ekvator)
 29.8 Dünya günü (kutuplar)
açısal büyüklüğü (0.5°)
Güneş ve Gezegenleri
• Güneş sistemimizde bulunan tüm gezegenleri ve kayaları
birleştirsek bile Güneş’in sadece %2 sini elde ederiz. Güneş
sistemimizin yaklaşık %98’ini Güneş kaplar (kütlesel olarak).
• Eğer Güneş’in içi boş olsaydı, içine 1 milyon tane Dünya
sığabilirdi.
• Güneş, ona yaklaşılmasına izin vermeyecek kadar
sıcaktır. 5500 derece sıcaklığındadır.
• Demir 1500 derecede erir, 2600 derecede ise kaynar.
Güneş’in sıcaklığı o kadar yüksektir ki demir kaynar
ve gaz haline geçer.
• Güneşin çapı yaklaşık
1.400.000 bin km’dir.
• Bu değer, Dünya’nın
çapının yaklaşık 100
katıdır.
• Güneş bir gaz topudur ve çok sıcaktır.
Dolayısıyla ona yaklaşmak veya üzerinde
durmak imkansızdır. Ancak böyle bir şansımız
olsaydı, onun üzerinde bir tam tur atmak,
Dünya’nın etrafında 10.000 tur atmakla eşdeğer
olurdu.
• Güneş’in kütlesi çok büyük olduğundan tüm
gezegenleri kendine çeker ve gezegenler onun
etrafında eliptik (neredeyse dairesel) yörüngelerde
sürekli dolanırlar.
Güneş’in Yüzeyi
• Güneş’in gözle görebildiğimiz bölgesi “fotosfer (ışık küre)” bölgesidir. Bu
bölgede sıcaklık 5700 °K civarındadır. Bu katı bir yüzey değildir. Işık kürenin
kalınlığı çok incedir (sadece 500 km kadar ya da Güneş yarıçapının
%0.1’inden daha az). Bu incelik sebebiyledir ki Güneş, tamamıyla gazdan
oluştuğu hâlde, bu kadar keskin bir kenara sahiptir.
• Bu katman içerisinde bazı Güneş etkinliklerini barındırmaktadır:
• Bulgurlanma :Konvektif hareketlerin Güneşfotosferindeki görüntüsü.
• Güneş Lekeleri :Manyetik etkinlikler sonucu oluşan fotosfere nazaran daha
soğuk bölgeler.
• Flareler ve Prominensler :Plazmanın yüzeyden fışkırması ile oluşan yapılar.
• Bu çekim kuvvetleri dışında tüm gök cisimleri
aslında birer mıknatıs gibidirler.
•
Tıpkı bir mıknatısı demir tozlarının arasına koyduğumuzda oluşan görüntü gibi Dünya
da benzer manyetik etkiye sahiptir.
•
Bu manyetik alan sayesinde Güneş’den gelen zararlı parçacıklar Bizlerden
uzaklaştırılırlar.
• Güneş de büyük bir
mıknatıstır. Ancak şekilde
görüldüğü gibi Dünya’ya
benzer basit şekilli
bir manyetik yapısı
yoktur.
• Bunun nedeni Güneş’in Dünya gibi katı olmaması, gaz ve
plazma olmasıdır. Bunun sonucu olarak Güneş üzerindeki
bazı bölgelerde çok kuvvetli manyetik alanlar oluşur. Bu
kuvvet nedeniyle bu bölgeler karanlık gözükür. Bu
karanlık bölgelere “GÜNEŞ LEKESİ” denir.
Güneş Lekesi
• Yaygın görüşe göre bunun
nedeni ısı taşınım
(konveksiyon) katmanındaki,
ısının taşınmasını engelleyen
yoğun manyetik alan bölgeleri.
• Manyetik alan çizgilerinin
düğümlendiği noktalarda ısı ve
enerji taşınımı engelleniyor.
Isının dışarıya çıkamadığı bu
noktaları biz Güneş lekesi
olarak görüyoruz.
• Leke bölgelerinde manyetik
alan fotosfere göre 1000 katı
daha fazla. Tipik değeri 1500
gauss kadardır.
Güneş’in Manyetik İlmekleri
Güneş’in Manyetik Alanı
• Güneş’in manyetik alanında görülen değişimler ve bunların sonucu olarak ortaya çıkan yüzey
parlaklık dağılımındaki düzensizliklerin temel kaynağı Diferansiyel Dönmedir.
• Dönme ve Konveksiyon sonucu ;
• Enlemsel Manyetik Alan Boylamsal Manyetik Alan
• Lekler
• Flare
• Prominens
• vd düzensizlikler
Güneş’in Dönmesi
Leke sayılarının yıllık değişimi: 11 yıllık çevrim
Maximum
number
Minimum
number
Güneş’te Flare ve Bulgurlanma
Umbra: merkezi karanlık bölge
Penumbra: umbranın çevresi
Karşılaştırmalı olarak Dünya
Güneş
• Çekirdekte üretilen enerji, ışınım yolu ile ışımasal bölgeden taşınır.
• Bu bölgede sıcaklık aralığı : 4 500 000 K ile 8 100 000 K dir.
• Işık fotonları her ne kadar ışık hızı ile hareket ediyor olsalar da, etkileşmenin
sayısı çok olduğundan fotonun yüzeye ulaşması milyonlarca yıl sürmektedir.
• Konvektif bölgede sıcaklık yaklaşık olarak 2 000 000 K dir.
• Konvektif bölgeye gelen enerji yüzeye konvektif hareketler ile taşınmaktadır:
Güneş
Konvektif bölgedeki sıcaklık 2x106 K dir, bu da bu
katmandaki ağır atomların bazı elektronların
kaybetmeden tutabilmesine izin verir. Bu durumda
katmandaki yıldız maddesi ışığa karşı daha donuk
olmasını sağlar. Işımasal katmandan gelen yoğun
ışınım ile bu katmanda sıcaklık iyice artar, akışkan
haldeki yıldız maddesi kararsız olur ve kaynama
hareketini başlatır. Katmanın daha derin
bölgelerindeki ısınan akışkan genişleyerek yükselir,
yüzeye doğru yaklaştıkça soğur. Soğuyan madde
tekrar geriye döner. Süre gelen bu hareket kendini
Güneş yüzeyinde bulgurlanma olarak gösterir.
Güneşten gelen enerji
onun modellenmesini
olanaklı kılar:
(1) Çekirdek,
(2) Işımasal bölge
(3) Konvektif bölge
İç bölgeler
• Çekirdek
• Enerji üretimi, kütlenin
%10’u, yarıçapın %29’u
• Işımasal bölge
• Geçirgen, kütlenin %80’i,
yarıçapın % 42’si
• Konveksiyon bölgesi
• Kaynama, ısısal
hareketler, kütlenin
%10’u, yarıçapın %29’u
Güneş’in İç Yapısı
Hidrojen+Hidrojen Helyum + Enerji
Güneş
• Birinci aşamada iki Hidrojen
atomu birleşerek Döteryum ,
elektron ve nötrino yayınlar.
• İkinci aşamada Döteryum bir
Hidrojen atomu ile etkileşerek
3He ve gamma ışınımı üretir.
• Son aşamada iki 3He birleşerek
bir 4He ve iki Hidrojen üretir. Bu
tepkimelerde reaksiyona giren
kütlenin 0.007’si enerjiye
dönüşür. Enerjinin miktarı E=mc2
formülü ile hesaplanabilir.
Konveksiyon
•
•
•
•
Kaynayan bir su kabı:
Isınan madde yükselir.
Soğuyan madde çöker.
Enerji su kabının alt
kısmından yüzeye, fiziksel
olarak ”konveksiyon
hücreleri” yardımıyla
taşınır..
• Güneş için de aynıdır.
Işıkküre
Güneş’in
görünen
katmanıdır.
Isısal hareketler nedeniyle
bulgurlanma
Güneş’in üst atmosferleri
• Fotosfer
• Kromosfer
• Geçiş Bölgesi
• Korona
Güneş’in Atmosferi
Kromosfer
Tam güneş tutulmasının öncesinde ve sonrasında
görülebilen, oldukça ince (2500 km) ve kırmızımsı
katman
Korona’nın Resmi
Güneş Rüzgarı
• Taç tabakasının üst bölgelerinde :
• Gaz çok sıcaktır
• Enerjisi çoktur
• Suyun kaynadığı kabın üst
kısımlarındakine benzer, ‘buharlaşma’ya
benzer gaz akıntıları.
• Rüzgar Koronal Delikler içinden geçerek
yayılır.
• Güneş rüzgarı, her bir saniyede bir
milyon ton Güneş kütlesini alır götürür!
• 4.6 milyar yılda, Güneş toplam
kütlesinin sadece % 10’unu
kaybetmiştir.
Koronal kütle atımları
Güneş atmosferinin en dış katmanı korona çok güçlü
manyetik alanlarla yapılanmıştır. Kapalı bir yapıya
sahip olan bu manyetik alanlar, genellikle güneş leke
gruplarının üzerinde gelişen olaylarla birdenbire açık
duruma geçebilirler. Şiddetle gelişen bu olaylar
sırasında ivmelenen güneş maddesinin hızı güneşin
çekim alanından kurtulmak için gerekli hıza (700
km/sn) eriştiği andan itibaren koronal kütle atımı
başlar.
Aurora
• Güneş rüzgarı,
Güneş sisteminin
dış sınırına kadar
etkisini sürdürür.
• Güneş yüzeyinden koparılmış yüklü parçacıklar,
elektronlar ve protonlardan oluşur..
• Yüklü parçacıklar ve manyetik alanlar etkileşir : ışık!
Güneşin Dünyamıza Etkileri;
Kutup Işıması
•
Kutup ışıması, güneş aktivitesinin tetiklediği
jeomagnetik fırtınalar Dünyada görüldüğü
zaman ortaya çıkan dinamik ve olağanüstü
bir görüntüdür.
2003 CME (koronal kütle atımı)
Oklahoma 10/29/2003
Jeomagnetik Fırtınalar
• Her büyük güneş patlamasının, aktif prominansın ya da koronal kütle atımının
ardından güneş maddesi ve beraberindeki magnetik alanı yavaş hareket eden
bir bulut gibi 1 ile 4 gün içerisinde Dünyaya gelmektedir.
• Bu yüklü plazma
başlatmaktadır.
Dünya
atmosferine
çarparak
jeomagnetik
fırtınayı
GELİŞEN JEOMAGNETİK FIRTINALAR
HANGİ SİSTEMLERİMİZİ ETKİLEMEKTEDİR
• Radyo Haberleşmeleri
Radyo haberleşmeleri iyonosferde
meydana gelen fırtınalardan bütün
enlemlerde etkilenmektedir. Böyle bir
durumda radyo frekanslarının bir
bölümü iyonosferde soğurulmakta diğer
bir bölümü de yansımaktadır.
• Bunun sonucunda radyo sinyalleri hiç beklenmedik
doğrultularda yayılmakta veya şiddetleri hızlı bir
biçimde bir azalıp bir artmaktadır. Bu olaylara neden
olan güneş aktivitesinden en çok etkilenen gruplar
kıtalar arası radyo yayını yapan radyolar, kıyı ile
haberleşen gemiler, havaalanları ile haberleşen
uçaklar ve amatör radyocular ve uydu operatörleridir.
Uydular
• Güneş aktivitesi sırasında artan
jeomagnetik fırtınalar ve mor ötesi
ışınım Dünya atmosferinin üst
katmanlarını ısıtmaktadır ve bunun
sonucu bu katmanlar
genişlemektedirler. 1000 km yükseklikte
dönen uyduların bulunduğu bölgelere
kadar yükselen ısınan hava bu
yüksekliklerde atmosferin
yoğunluğunun önemli oranda artmasına
neden olmaktadır. Bu da uyduların
hareketinin yavaşlamasına ve zamanla
yörüngelerinde istenmeyen yükseklik
kayıplarına yol açmaktadır.
İnsanlar İçin Radyasyon Tehlikesi
• Şiddetli güneş patlamaları sırasında yayınlanan yüksek
enerjili parçacıklar da, nükleer patlamaların ya da kazaların
ardından yayınlanan radyasyon enerjisi kadar, insan yaşamı
için tehlikelidir.
• Uzaydaki astronotlar her an sağlıklarını tehlikeye düşürecek
düzeyde
radyasyon
tehlikesiyle
karşı
karşıya
kalabilmektedirler. Radyasyon dozu olarak ölçülen yüksek
enerjili parçacıkların hücrelere girmesi kromozomların
ölmesine ve potansiyel kanser hastalıklarına yol açmaktadır.
İklim
• Güneş, atmosfer için, hava akımlarını
yönlendiren ısı üretim aracı gibidir. Uzun
yıllar sabit bir enerji kaynağı olarak
düşünülmüştür, fakat son yıllarda güneş
sabiti ile ilgili yapılan duyarlı ölçümler 11
yıllık çevrim içinde güneş sabitinde % 0.2 ye
varan değişimler olduğunu göstermiştir. Bu
süreç içerisinde zaman zaman bu değerin %
0.5 lere çıktığı da görülmüştür. Atmosfer
bilimciler güneş sabitinde gözlenen bu
miktardaki
değişimlerin
bile
iklim
değişiklikleri
için
yeterli
olduğunu
söylemektedirler.
Elektrik Dağıtımı
• Uzun mesafelere elektrik dağıtan taşıyıcı
elektrik hatlarının civarında hareket eden
magnetik alanlar oluşursa bu iletkenlerin
içerisindeki elektrik akımı indüklenmektedir.
Jeomagnetik fırtınalar bu olayın büyük
ölçüde gerçekleşmesine neden olmaktadır.
Elektrik dağıtım kuruluşları dağıtım sırasında
tüketicilerine çok uzun iletim hatlarından
alternatif akım göndermektedirler. Bu
hatlarda jeomagnetik fırtınalar sırasında
şebekeye zarar veren doğru akımlar
meydana gelmektedir. Böyle bir nedenden
dolayı 13 Mart 1989 Quebec, Kuzey Doğu
Amerika ve İsveç'de uzun süreli elektrik
kesintileri yaşanmıştır.
Yıldız Oluşum Bölgeleri
Evren, yıldız
oluşturacak madde
ile doludur.
Yıldız yaşamı bir bulutta başlar
Bulutlar,
yıldızların
oluştuğu gaz ve
tozu içeriler.
Bu, bildiğimiz toz değildir
İçeriğinde, düzensiz
karbon ve silikon
partikülleri bulunur.
Dengeleme görevi...
• Nükleer füzyon ile salınan enerji, iç tarafa doğru olan kütle çekimine
ters yönde kuvvet oluşturur.
Kütle çekimi
Bu iki kuvvet, yaşamı
boyunca bir yıldızın evrim
aşamalarını belirler.
Isısal
basınç
TT Tauri Yıldızları
• Güneş benzeri genç yıldızlardır
• ~107 yıl
• kütleleri 0.5 M☉< M < 3 M☉
• 1-8 gün arasında yörünge
dönemine sahip çok hızlı
dönmeye sahiptirler,
Huble uzay teleskobu ile çekilen IRAS 04302
2247 genç yıldızın görüntüsü.
Yıldızlararası Ortam
• Yıldızlararası ortamın ilk varlığı 18. yüzyılda William
Herschel tarafından fark edildi. Herschel yaptığı
gözlemlerle yıldızlar arasında karanlık alanlar
olduğunu gördü bu alanlardaki maddelerin yıldızların
görsel ışınımını sönümlediğini öne sürdü.
• Genelde gece gökyüzüne baktığımızda yıldızlar
arasında büyük boşlukların olduğunu sanırız. Ancak
dikkatli gözlemlediğimizde bazı bölgelerin
diğerlerine oranla daha karanlık olduklarını görürüz.
Oysa bazı bölgeleri ise daha parlak ve yaygın olarak
görürüz. İşte bu algı yıldızlar arasında boşlukların
değil onlar arasında bir ortam olduğu fikrini
doğurmuştur.
• Aslında bunun en iyi kanıtını bir galaksi resmine
baktığımızda özellikle galaksinin disk bölgesinde,
spiral kollarında bazı yerlerde karanlık alanlar hemen
dikkat çeker.
Yıldızlararası Ortam
• Yıldızlararası ortamdaki kütlenin %99’u gaz’dan (bunun %76 hidrojen
ve %22 si helyum) ve %1’i tozdan oluşmaktadır (Acker, 2005 ve
Lequeux, 2005).
• Yıldızlararası ortam hakkında en iyi bilgi ortamda yer alan ve gelen
ışınımın kaynağını yansıma yapan toz taneciklerinden gelmektedir.
• Yıldızlararası ortam daima bir önceki nesil yıldızların nükleosentez
sonucu üretilen elementlerce zenginleşmektedirler.
• Dolayısıyla galaksi kimyasal evriminde önemli bir role sahiptirler
Standart Gezegen Oluşum Teorisi
• Güneş Bulutsusu hipotezine göre moleküler bulutun büyüklüğü 20 pc idi ancak sadece 1 pc büyüklüğün
içinde çekimsel bir çökme meydana geldi.
• Çökme ile 0.01-0.1pc (2000 – 20000 AB)boyutunda yoğun bir çekirdek oluştu.
• Daha sonra bu yoğun çekirdekten de günümüzdeki Güneş meydana geldi.
• Eski meteoritler üzerinde yapılan çalışmalardan çökmeyi tetikleyen mekanizmanın Güneş yakınındaki bir
süpernova patlaması olduğunu göstermektedir.
• Süpernova patlamasıyla oluşan şok dalgaları bulutun çökmesini tetikledi.
• Yapılan hesaplar Güneş’i oluşturan dev moleküler bulutun Güneş’le birlikte 1000 ile 10000 arasında yeni
yıldız oluşturduğunu göstermektedir.
Standart Gezegen Oluşum Teorisi
• Açısal momentum korunumuna göre bulutsu hızlı döndükçe, atomlar
çarpışmaya başlar ve kinetik enerjilerini ısıya dönüştürür.
• Sonunda merkez daha yoğun ve sıcak olurken bulutsuda dönen yassı bir
disk halini alır. Bu süre yaklaşık 105 ile 106 yıl kadardır.
• Yassı diske gezegenimsi disk adı verilir ve çapı yaklaşık 200 AB kadardır.
• Bu evredeki Güneş T Tauri yıldızlarına benzer. Benzer T Tauri yıldızların
gözlemlerinden yola çıkılarak diskin kütlesinin yaklaşık 0.01 – 0.1 M_Güneş
arasında olduğu anlaşılmıştır.
• 50 milyon yıl içinde de merkezde termonükleer reaksiyon başlamış ve
Güneş hidrostatik dengeye oturmuştur.
Standart Gezegen Oluşum Teorisi
• Bu modelde öncelikle diskin orta düzlemindeki toz tanecikleri
çarpışmayla birbirlerine yapışmaya başlar ve 0.01-10 m aralığında
cisimler oluşur. İkinci aşamada çekimsel etki ile bu cisimlerin çarpışma
etkinliği artar ve km boyutlarında gezegenimsiler oluşur. Ayrıca
cisimler artık özel bir yörüngede dolanmaya başlarlar. Son aşamada
ise gezegenimsiler arasında karşılıklı çekimsel etkileşimler Kepler
yörüngelerinde küçük değişimlere neden olarak nihayi gezegenleri
oluşturur.
Güneş Sisteminin Oluşumu
Güneş Sisteminin Oluşumu

Bulut büzülmeye
başlar




yassılaşır
Merkezde Güneş
parlamaya başlar
Ortaya çıkan ışınım
sonucu Güeş’e
yakın gaz atılır.
Buz ve toz
yoğunlaşır (~10 km
boyutlarında) ve
bunların birleşmesi
ile gezegenler
oluşur.
Dev Moleküler Bulutlar
Zoom-in
M16
(Eagle)
M17
(Horseshoe)
Milky Way
M8
(Lagoon)
Hale-Bopp
Jupiter
Picture credit: W. Keel
Görüntüyü büyüttüğümüzde
Eagle
Nebula
(M16)
Picture credit: T.A. Rector & B.A. Wolpa
Daha büyüttüğümüzde
Eagle
Nebula
(M16)
Picture Credit: J. Hester & P. Scowen
Ve daha büyütüğümüzde
Eagle
Nebula
(M16)
Picture Credit: J. Hester & P. Scowen
Yıldız oluşum bölgesi
size of our solar system
Eagle
Nebula
(M16)
Picture Credit: J. Hester & P. Scowen
Buluttan yıldız doğumu
Gezegenimsi Disks
• HH30 gezegenimsi diskin görüntüsü (Burrows vd., 1996).
Önyıldızın Oluşumu
• Önyıldız oluşumu sırasında oluşan disklerin varlığına ilişkin birçok
gözlemsel kanıt mevcuttur.
Bilgisayar hesaplamalarına dayalı olarak bir güneş kütleli yıldızın evrimi
Güneş türü yıldızların sonu
Helyum tükendikten sonra, yıldızın dış katmanları atılır
Gezegenimsi Bulutsu
Download