kamu görevlileri derken, sanıyorum, kastettik

advertisement
TBMM
B:50
16 . 1 .2008
0:1
İki milletvekili arkadaşım, kamu görevlilerinin -kamu görevlileri derken, sanıyorum, kastettik­
leri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olan kamu görevlilerini kastediyorsunuz- bunların
toplu sözleşme hakkına sahip olmadığını ve dolayısıyla da grev hakkına sahip olmadığını, acaba bu
hakların bu kesime ne zaman verileceği şeklinde bir soru yönelttiniz bana.
Değerli arkadaşlar, Anayasa'nın 53, 54'üncü maddelerinde kamu görevlilerinin, daha doğrusu,
kamu çalışanlarının sendika kurma hakkı, grev, toplu sözleşme hakkıyla ilgili düzenlemeler vardır.
Tüm kamu çalışanları, işçi olsun memur olsun, sendika kurma hakkına sahiptir. Ancak toplu sözleş­
meyle ilgili düzenlemede "işçiler" tabiri geçtiği için ve "çalışanlar" tabiri geçmediği için memur­
larla ilgili toplu sözleşme imkânına şu anda sahip değiliz ancak toplu görüşme yapabiliyoruz
Anayasa'nın ilgili maddesi gereği. Tabii ki grev hakkına da sahip değiller.
Şu anda bir Anayasa değişikliği gündemimizde, Parlamentoya gelecek. Doğrusu, kişisel olarak
ben, tüm çalışanların sendika kurma hakkına sahip olduğu gibi, işçiler gibi onların da diğer haklara
sahip olmasını düşünüyorum. Daha önceki Bakanlığım döneminde de toplu sözleşme ve görüşme­
lerden de sorumluydum. Bu aşamada da sendikalarımız ve konfederasyonlarımızla yaptığımız gö­
rüşmelerde bu düşüncemi kendileriyle paylaşmıştım. Hazır, işte bir Anayasa gündemimize geliyor.
Siyasi partilerimiz, ilgili arkadaşlar, bu Anayasa çalışmalarında bunu gündeme aldırarak yasalaşması
konusunda gayret edebilirler.
"Müzeler yeterince korunmuyor, bölge müzeleri acaba kurulabilecek mi?" dendi. Tabii, Sayın
Günay'ın görev alanına giren bir konu ama şunu biliyorum ki, daha önce Sayın Atilla Koç da Kül­
tür ve Turizm Bakanı iken bu konuyu hep gündeme getirirdi. Zannediyorum, sözleşmeli personel
almak suretiyle personel açığını gidererek, bu konuda müzelerde yaşanan sorunu çözmeyi arkadaş­
larımız tercih ettiler. Bunun üzerinde şimdiki Kültür ve Turizm Bakanımız da çalışıyor. Bölge mü­
zeleri kurulup kurulamayacağı konusunda tam bir bilgim yok ama müzelerin korunması konusunda,
eksik olan personeli tamamlama konusunda bir çalışma yapıldığından haberim var.
Diğer bir milletvekili arkadaşım Sayın Kaçır da ilköğretim çağına geldiği veya bu çağı geçtiği
hâlde hâlâ ülkemizde okuma yazma öğrenememiş vatandaşlarımızın olduğunu söyledi ki doğrudur.
Zaten bu bölümde Zorunlu İlköğrenim Çağı Dışında Kalmış Okuma-Yazma Bilmeyen Vatandaşla­
rın, Okur-Yazar Duruma Getirilmesi veya Bunlara İlkokul Düzeyinde Eğitim-Öğretim Yaptırılması
Hakkında Kanun'da da değişiklik yapılıyor. Gerçekten, ülkemizde bu durumda olan vatandaşları­
mıza yönelik, başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşları okuma
yazma öğretmek için kurslar düzenliyorlar. Mesela, 2000 yılından 2007 yılına kadar geçen bir süreçte,
Türkiye'de bu vatandaşlarımıza okuma yazma öğretmek için 64.754 kurs açılmış, 1 milyon 411 bin
civarındaki vatandaşlarımız bu kurslarda okuma yazma öğrenme imkânı bulmuşlar.
Yine Bakanlığımla ilgili de bir soru vardı. Gerçekten, cezaevlerimize de gelen, önce tutuklu
sonra hükümlü hâline gelen vatandaşlarımızın arasında da okuma yazma bilmeyenler var. Bunlarla
ilgili de ceza infaz kurumlarımızda okuma yazma kursları açılıyor. Altı yıllık bir süre içerisinde de
cezaevlerimize gelip de okuma yazma bilmeyen 20.800 civarındaki vatandaşımıza cezaevlerinde de
okuma yazma öğretmişiz.
Efendim, sürem doldu değil mi? Sorularla ilgili notlarıma bakıyorum, sanıyorum tamamladım
Sayın Başkanım. Eğer cevap alamamış arkadaşım varsa onlara da yazılı cevap veririm.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Sayın Ağyüz, herhalde sorunuzu tekrarlamak istiyorsunuz, zamanımız olduğu için size söz ve­
riyorum efendim.
Buyurun Sayın Ağyüz.
-352-
Download