TBMM B:79 19.3. 2008 O: 2 Buradan da anlaşıldığı gibi, Toprak

advertisement
TBMM
1 9 . 3 . 2008
B:79
O: 2
Buradan da anlaşıldığı gibi, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13'üncü mad­
desi, tarım topraklarının amaç dışı kullanımında çok elzem durumlarda çok stratejik birtakım faa­
liyetlerde kullanımına müsaade ediyor. Biz buraya iki bent daha ekliyoruz. Bunlardan bir tanesi (f)
ve diğeri (g) bendi. İki maddeden ilki: "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine
20/02/2001 tarihli ve 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu uyarınca yenilenebilir enerji kaynak alan­
larının kullanımıyla ilgili yatırımları" ve (g) bendi olarak da "Jeotermal kaynaklı teknolojik sera
yatırımları"nı ekliyoruz.
Tabii ki, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim temel felsefemiz, Türkiye'de mevcut tarım ara­
zilerimizi korumak, bunların amaç dışı kullanımını önlemek. Ancak bu kanunun -şu anda yüce Mec­
liste görüşülen kanunun-1 'inci maddesinde, yenilenebilir enerji kaynak alanlarına tahsis edilmesi ve
jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımlarına tarım alanlanmızın tahsis edilmesi konusu bizim
grubumuzca uygun görülmüş, biz bu l'inci maddede olumlu görüş bildirmiştik komisyon çalışma­
larımızda da. Ancak bu kanun tasarısının tümü üzerinde 2'nci maddeden dolayı olumsuz oy kulla­
nacağımızı burada belirtmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, neden l'inci maddeyi olumlu buluyoruz? Siz de takdir edersiniz ki, Tür­
kiye'nin enerjisi, enerji temini dışarıya bağlı, ithalata bağımlı. Yaklaşık olarak ithalatımızın yüzde
70'ini enerji giderlerimiz oluşturuyor. Bu anlamda enerji açığımız, ülkemizin, gerçekten çok ciddi bo­
yutlarda. Düşünün ki Türkiye enerji ithal eden bir ülke olmaz ise bugün 65-70 milyar dolar civarın­
daki dış ticaret açığımızın sıfır seviyelerine düşeceğini ve ülke ekonomisine sağlayacağı katkıları bir
göz önüne getirmenizi buradan istiyorum. Dolayısıyla, hem ekonomik anlamda hem de yenilenebi­
lir enerji kaynaklarının çevre dostu olması, ekonomik olması, özellikle son günlerde sıkça konuştu­
ğumuz küresel ısınmaya neden olan fosil kaynaklı enerji kaynaklarının çevreye, dünyaya verdiği
olumsuzluklardan sonra elbette ki ülkemizde de bu tip enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve yaygın­
laştırılmasında çalışmalarımızın olması gerektiğini düşünüyoruz.
Değerli arkadaşlarım, yenilenebilir enerji kaynakları, son günlerde enerji sektöründe de çokça
konuşulan bir konu. Doğanın kendi evrimi içerisinde bir sonraki gün aynen mevcut olabilen enerji
kaynaklarını yenilenebilir enerji olarak tanımlıyoruz. Bunlar hidrolik, yani, su, güneş, rüzgâr ve jeo­
termal gibi doğal kaynaklar yenilenebilir olmalarının yanında temiz enerji kaynaklandır. Bugün dün­
yada yaygın olarak kullanılan yakıtlar, yakılınca biten ve yenilenemeyen enerji kaynaklarıdır. Nükleer
enerji, tüm dünyada beraberinde getirdiği teknik, politik, çevresel ve ekonomik sorunlarla birlikte
rahat tercih etmediğimiz bir enerji kaynağı çeşididir. Ancak, ne yazık ki, bütün dünya yavaş yavaş
nükleer enerjiden vazgeçerken biz, demode olmuş bu enerji türünü 9 Kasım 2007 tarihinde Meclis­
ten 5710 sayılı Kanun'la geçirdik ve ülkemizi, bir anlamda, gelecekte yaşanabilecek sorunlarla karşı
karşıya getirmiş olduk.
Değerli arkadaşlarım, fosil, nükleer ve diğer enerji üretim yöntemlerinde atmosfere sera gazı
olarak ifade edilen zararlı gazlar salınmakta, bu gazlar dünyamızın iklim koşullarını etkilemekte, ha­
vayı, suyu, tüm çevreyi kirletmektedir. Son günlerde fosil yakıtların neden olduğu sera gazı salınımındaki artış, bilindiği gibi, küresel ısınmaya sebep olmaktadır. Küresel ısınmanın neticesinde ortaya
çıkan kuraklık, dünya tarım üretimini olumsuz olarak etkilemektedir. Dünyadaki bu gelişmelerden
ülkemiz de nasibini almış, son yıllarda kuraklığın sebep olduğu tanmsal üretim kayıpları ülkemiz eko­
nomisini olumsuz etkilemiştir.
Bu değerlendirmeler gösteriyor ki, temiz enerji kaynaklan olan yenilenebilir enerji kaynaklarını
en rasyonel şekilde kullanmamız gerekiyor. İşte bu nedenle, bu kanun değişikliğinin ülkemizin enerji
-807-
Download