اَيَحْسَبُ اْلْ ِنْسَانُ اَنْ يُتْرَكَ سُدًى

advertisement
Temmuz 1989
İSLAM'DA KUL HAKKI
İsmail Öner
Konya Müftüsü
ِ ْ ‫ْس ُب‬
‫اْلن َْسا ُن اَ ْن يُتْ َر َك سُ ًدى‬
َ ‫اَيَح‬
Muhterem Müminler,
Allah'ü teala insanı en güzel şekilde
yaratmıştır. (1) Bütün varlıklardan üstün
kılınan insana şükrünü eda etmekten aciz
olduğu nimetler vermiş, bunun karşılığında
ise bazı sorumluluklar yüklemiştir. Bu
sorumlulukları,
Allah'ın
ve
kulların
haklarına riayet etmektir diye kısaca
özetleyebiliriz.
insan
boşuna
yaratılmadığı
gibi
başıboş ta bırakılmamıştır. (2) Allah'a ve
ahiret gününe yani amentünün esaslarına
inanan bir Mümin, İslam'ın şartlarını da
yerine
getirmek
zorundadır.
Bunlar
Allah'ın haklarıdır. İslam dini, insan
haklarının ayaklar altına alındığı ve
haysiyetinin hiçe sayıldığı bir zamanda ona
layık olduğu şerefi iade etmek için
gelmiştir. İnsan haklarını ön plana alan
dinimiz,
insanlara
renk,
soy
sop,
zenginliklerine
göre
muamele
etmeyi
başlangıçta
genel
prensiplerle
yasaklamıştır.
Muhterem kardeşlerim,
Allah'ın
hakkına
riayet
etmekle
emrolunduğumuz gibi, kulların hak ve
hukukunu
da
gözetmek
zorundayız.
İnsanları huzursuz edecek fitne ve fesattan
kendimize
yapılmasını
istemediğimiz
şeyleri başkalarına yapmaktan son derece
sakınmalıyız. Bütün İnsanların malı, canı,
namus ve şereflerini kendiminki kadar
kutsal tanımalıyız. Kim olursa olsun
insanlara hakaret etmekten, maddi ve
manevi haklarını zedelemekten, yalan ve
iftira, gıybet gibi İnsanları şahsiyetleri ile
oynamaktan son derece uzak durmalıyız.
Dinimiz doğruluğu nasıl tarif etmişse,
aynı ölçülerde insan başkalarına adil ve
ölçülü davranmalı "En yakın kimselerin
bile birbirlerinden kaçtığı" küfür ve
nifaktan uzak salim bir kalbden başka
hiçbir şeyin fayda vermediği" (4) Kıyamet
gününde Müslüman, Allah'ın huzuruna
üzerindeki kul hakkı ile çıkmamalıdır.
Kuranı Kerimde Allah'ın hakkından hemen
sonra kul hakkına riayet emredilir. (5)
Aynı
şekilde
Sevgili
Peygamberimiz
(S.A.S.) büyük günahların en büyüğünü
sayarken; Allah'a şirk koşmaktan başlar ve
devamında anaya, babaya asi olmak, yalan
yere şahitlik etmek, haksız yere adam
öldürmek, namuslu bir kadına iftira etmek,
yetim malı yemek gibi kul hakkını
ilgilendiren hususları öncelikle zikreder.
(6)
Muhterem kardeşlerim,
Kıyamet günü, üzerindeki kul hakkıyla
gelen kimseyi Peygamberimiz, iflas itmiş,
malı mülkü elinden çıkmış birine benzetir.
Buyuruyorlar ki "Gerçek müflis o kimsedir
ki Kıyamet gününde yığın yığın namaz
sevabı ile yığın yığın oruç sevabı ile yığın
yığın Hac ve Zekat sevabı ile gelmiştir.
Bunun fanında şuna hakaret etmiş, bunu
incitmiş, onun hakkını çiğnemiş, bütün
malını yemiş... Böylece kul hakkı ile
gelmiş ödeşmek için hak sahiplerine o
yığın
yığın
sevaplarından
vermeye
başlamış fakat haklarını ödeyemeden
sevapları
tükenmiştir.
Artık
vereceği
sevabı kalmamıştır. Ama orası ödeşme
yeridir. Ödeşmesi gerekmektedir. Sıra o
hak sahibinin günahlarını alıp berikinin
sırtına yüklemeye gelmiştir. Böylece belki
ömründe hiç işlemediği günah yüzünden
arzu etmediği kötü bir durumla karşılaşır.
İşte kul hakkına riayet etmeyenin hali
budur".
Kıyamet gününde "Müflis" bir duruma
düşmemek için varsa üzerimizdeki kul
haklarını dünyada iken ödemeliyiz.
İslam dini kul hakkı üzerinde çok
hassastır. Bu hususta din ve ırk farkı
gözetmez. Peygamberimiz (S.A.S.) "Bir
zımmiyi haksız yere öldüren kimsenin
Cennetin kokusunu alamayacağını" (7)
haber verir.
Unutmayınızki; Mahşer gününde ilk
hesap kul hakkından sorulacaktır. (8)
***
1(T in suresi: 4)
2) Kıyamet suresi: 36
3) Abese Suresi: 34-37
4) Şuara: 88-89
5) İsra: 23, Nisa: 36
6) T ecridi Sarih C. 12. S. 122
7) T ecrid: C. 8. 1309. hadis
8) T ecrid-i Sarih C. 12. 2050. hadis
Download