Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 Asım ÇOBAN 1 Mehmet TEMĠR 2 EĞĠTĠM COĞRAFYASI BAKIMINDAN ĠKĠ EKSTREM ġEHĠR: ANTALYA VE ġANLIURFA3 Özet Mekana veya zamana bağlı olmaksızın devamlılığı olan süreçlerden birisi Ģüphesiz eğitimdir. Gerek formel, gerekse enformel olarak sürekli içinde yer aldığımız eğitim süreci bireyin kiĢisel geliĢiminde baĢlıca etkendir. Bireylerin eğitimine verilen önem, toplumsal kalkınmıĢlığın baĢta gelen göstergelerinden biridir. Dünya üzerinde coğrafi mekan koĢulları bakımından birbirinin aynı özelliklere sahip, ancak kalkınmıĢlık düzeyleri arasında belirgin farklılıklar bulunan birçok ülke bulunmaktadır. Çevrenin doğal koĢulları aynı olmasına rağmen ortaya çıkan bu geliĢmiĢlik farkının sebebi tereddütsüz eğitime verilen önemle açıklanmaktadır. Çevrenin doğal boyutunun iyi okunabilmesi, tüm kaynakların yerli yerinde ve rantabl bir Ģekilde değerlendirilmesi ancak eğitim sayesinde mümkün olabilmektedir. Doğal kaynakları ne kadar zengin olursa olsun eğitime önem vermeyen, gerekli eğitim yatırımı yapmayan, iyi yetiĢmiĢ insan kaynaklarından yoksun hiçbir ülkenin uluslararası rekabette baĢarı Ģansı yoktur. Bugün zengin enerji kaynaklarına sahip Ortadoğu ülkelerinin önemli miktarda gelir elde etmelerine rağmen bilimde, teknolojide hiçbir varlık gösterememelerinin sebebi eğitime gerekli yatırımın yapılamamasına bağlanmaktadır. Yine Kore yarımadasında yer alan Kuzey ve Güney Kore örnekleri de konunun öneminin anlaĢılması adına baĢlı baĢına bir örnek teĢkil etmektedir. Türkiye’de eğitime verilen önem ve eğitime ayrılan genel bütçe payı sürekli artmakta, eğitim ile ilgili istatistikler sürekli olumlu değiĢme göstermektedir. 1928 yılında harf inkılabı ile alfabe değiĢikliği gerçekleĢen ülkemizde 2015 de, yaklaĢık 1 Doç. Dr. Amasya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, [email protected] ArĢ. Gör. GaziosmanpaĢa Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, [email protected] 3 Bu çalıĢma 11-14 Mayıs 2017 tarihleri arasında Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen ejercongress 2017 de sözlü bildiri olarak sunulmuĢtur. 2 Asım Çoban _ Mehmet Temir 90 yılda okur-yazar oranı % 96,2 ye yükselmiĢtir. Ancak ülkemiz coğrafyasında görülen tabi ve beĢeri farklılıklar yerel anlamda eğitim istatistiklerinde önemli farklılıkları da beraberinde getirmiĢtir. 2015 yılı verilerine göre Türkiye’de okuryazar oranı en yüksek olan vilayet % 98,5 ile Antalya, en düĢük okur-yazar oranına sahip olan vilayet ise % 90 ile ġanlıurfa olarak tespit edilmiĢtir. Bu çalıĢmada bu iki eksterm değere sahip illerimizin eğitim istatistikleri karĢılaĢtırılmıĢ, farklılıkların nedenleri ve buna bağlı olarak da çözüm önerileri ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Anahtar kelimeler: Antalya, ġanlıurfa, Eğitim, Eğitim Coğrafyası TWO EXTREME CĠTĠES RELATED TO EDUCATĠON GEOGRAPHY: ANTALYA VE ġANLIURFA Abstract Education is a continuous process with out mentioning the placeand time. Both formalandin formalare the basic factor stoimprove the personal development of an individual through education process. The importance given to the education of an individual is one of the most important significances of the development of the society. There are countries that share the same geography in the world but their economic alands cientific development level sare quite different. It is obvious that the differencese enamong these countries is there sult of importanc et hatthey give to the educational though the natural structure is nearly the same. It is clear that education facilitates touse all the sources rantably and wisely. The countries can not compete with the other sifthey do not give importance to the education and if they do not have qualified human sourcesal though they have vast of natural sources. Today, Middle -East countries withs plendid energy sources make greata mount of money but the reason why the yare not known in the world of technology and science is that they have not invested the necessary amount of money on the education of their people. Also, two countries, North and South Korea situated on Korean Penninsula, are good examples to understand the importance of the subject. The importance given to the education and the investment made in education in Turkey is increasing continuouslyand as a result the statistic sabout education is changing in a positive way. The percentage of the literate people has increasedupto %96.2 in 2015 since the Alphabet revolution realized in 1928. The difference of the landscape and other factors bring some difference in the educational statistics in our country related to the locality. According to the 2015 data, the most literatecity in Turkey is Antalya with the percentage of % 98,5 and the lowest is ġanlıurfa with the percentage of % 90. Inthis study, the education statistics of the two extremcities in Turkey were compared and the reasonsons of the differences were foundoutand solutions were made. Key words: Antalya, ġanlıurfa, Education, Education Geography SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 78 Eğitim Coğrafyası Bakımından İki Ekstrem Şehir: Antalya ve Şanlıurfa GĠRĠġ Aydınlanma çağından itibaren baĢlayan süreçte batılı devletler hızlı bir kalkınma temposu yakalamıĢ, kısa zamanda teknolojide büyük geliĢmeler gerçekleĢmiĢtir. Özellikle günümüz dünyasında değiĢim ve dönüĢüm baĢ döndürücü bir Ģekilde gerçekleĢmekte, geliĢmiĢ ülkelerle geliĢmekte olan veya geri kalmıĢ ülkeler arasında refah düzeyi bakımından derin uçurumlar ortaya çıkmaktadır. Ġnsanlık tarihinin her döneminde olduğu gibi günümüzde de bilgiye sahip olan toplumlar kalkınma yarıĢında öne geçmekte, eğitime gerekli yatırımı yapmayan veya yapamayan toplumlar bu medeniyet yarıĢında geri kalmaktadırlar. Akdeniz Bölgesinin batı kesiminde yer alan Antalya ilinin 20.815 km² lik alanı vardır. Antalya’nın sahip olduğu arazinin % 77,8’i dağlık alanlardan ve yüksek platolardan oluĢmaktadır. Antalya’nın sadece % 10,2 si ovalıktır. Dolayısıyla Antalya topografik olarak ülkemizin engebeli alanların daha geniĢ yer tuttuğu illerinden biridir. Doğal olarak bu çetin topografya il genelinde ulaĢımı önemli ölçüde engeller. ġanlıurfa’nın genel coğrafi görünümüne bakıldığında Antalya ile mukayese edilemeyecek kadar sade bir görünüme sahiptir. 18.584 km² alana sahip olan ġanlıurfa arazisinin % 22 si engebeli, % 61,7 si platolar ve % 16,3 ü ovalardan meydana gelmektedir. Eğitim istatistiklerinin ele alındığı çalıĢmalarda öncelikle toplumların okuryazarlık oranlarının ortaya konulması büyük önem taĢımaktadır. Günümüzde toplumların eğitim nitelikleri kapsamında okuryazarlık oranı yanında, eğitim kademelerine göre mezun olanların oranları da ayrı bir öneme sahiptir. Günümüzde okuryazarlıktan öte, eğitimin kalitesi ve hangi düzeyde ve nasıl bir eğitim alındığı ön plana geçmiĢtir. Bu duruma bağlı olarak bir Ģehirdeki okullaĢma oranı, öğretmen baĢına düĢen öğrenci sayıları ve bunların eğitim basamaklarındaki dağılıĢı önemlidir. Ayrıca Ġlköğretim, ortaöğretim ve yükseköğrenim görmüĢ nüfusun ülke nüfusu içindeki konumu ayrı bir değer kazanmaktadır (Doğanay, 1994, 163). Bir yerleĢim yerinde eğitim nitelikleri üzerinde doğal ve beĢeri etkenler belirleyici olabilmekte, eğitim düzeyinin çağdaĢ dünya normlarına yükseltilebilmesi için gerekli alt yapı yatırımları çevre koĢullarından büyük ölçüde etkilenebilmektedir. Çevrenin doğal elemanları eğitim için gerekli alt yapının hazırlanmasında dezavantaj oluĢtururken, modern anlamda bir eğitim sisteminin hazırlanması da iyi yetiĢmiĢ bireylerin ortaya koyacağı performansa bağlı olarak değiĢebilmektedir. Bu yönü ile bakıldığında bir ülkedeki ekonomik geliĢmiĢlik kadar, eğitimdeki geliĢmiĢlik de önemlidir. Hatta eğitim, ekonomik geliĢmelere kaynaklık ettiğinden daha önemlidir (Koday, 2005). Günümüz dünyasında iletiĢim ve biliĢim teknolojisinde gelinen nokta dikkate alındığında eğitimsiz bir toplumun ekonomik olarak da geliĢmesi mümkün değildir. Kaldı ki dünyada artık kalkınmıĢ ülkeler sanayi toplumu olarak nitelendirilmemekte, kalkınmıĢlık düzeyini belirtmek için yaygın olarak ‘’bilgi toplumu’’ ifadesi kullanılmaktadır. Bu açıdan eğitilmemiĢ veya nitelikli eğitim almamıĢ nüfuslar ülkeler için bir güç kaynağı olmaktan uzaktır (Doğanay ve Zaman, 2002). Ulusların her alanda topyekun kalkınmasında tetikleyici faktör tereddütsüz eğitim düzeyleridir. Çünkü eğitimin artması sosyal ve ekonomik etki yaparak diğer unsurları olumlu etkiler (HoĢgörür ve Zengin, 2005, 2-12) Bilimsel araĢtırmalar eğitim düzeyi ile kalkınmanın unsurları olan ekonomik büyüme, siyasal ve toplumsal geliĢme arasında doğrusal iliĢkiler olduğunu ortaya çıkarmıĢtır (Çakmak, 2008, 33-41). 21.y.yılın tartıĢmasız tek süper gücü ABD’nin ekonomik baĢarısını sağlayan ikinci en önemli avantajı giriĢimcilik kültürünün getirdiği teknolojik, yenilikçi cesareti ve yükseköğretim kurumlarının üstünlüğü olduğu SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:15, Ekim 2017, s. 77-90 79 Asım Çoban _ Mehmet Temir belirtilmiĢtir (Brzezinski, 2012: s.74).Dünyada refah düzeyi yüksek tüm ülkelerde ekonomik geliĢmenin eğitim düzeyiyle doğrudan bağlantılı olduğu bir gerçektir. Ülkemizin geliĢim sürecine ait verilerde bu durumu doğrulamaktadır (ÇalıĢkan, Karabacak ve Meçik, 2013: s. 2948). Dünya ülkeleri için geçerli olan ekonomik kalkınma-eğitim iliĢkisi Ģüphesiz genel olarak ülkemiz, dar çerçeve de de bölgesel geliĢmiĢlik farklılıklarına da yol açmaktadır. Bu açıdan Türkiye’de ekonomik büyüme ile eğitim durumu ve nüfus arasında sıkı iliĢki vardır (Telatar ve Terzi, 2010). ÇalıĢma sahasını oluĢturan Antalya ile ġanlıurfa’nın ekonomik düzeyleri ile eğitim nitelikleri arasında da mutlak anlamda bir bağlantı bulunmaktadır. Ayrıca eğitimin niteliği arttıkça iĢ alanında uzmanlaĢma ve toplumun ekonomik hareketlenmesi de artar. Günümüzün bilgi ve teknoloji çağı olduğu dikkate alındığında ise eğitim alanında uzmanlaĢma kaçınılmazdır (Akyüz, 2001: s. 283). 2016 yılı istatistiki verilerine göre Türkiye’de okuryazar oranının en yüksek olduğu il olan Antalya ile en düĢük olduğu il olan ġanlıurfa’nın eğitim niteliklerini karĢılaĢtırmayı ve ortaya çıkan farklılıkların nedenlerini ortaya koymayı hedefleyen bu çalıĢmada doğal etkenlerin sanılanın aksine eğitimin geliĢmesini engellemediği görülmektedir. Topografik yapısı yüksek ve engebeli olan Antalya’da eğitim seviyesi her kademede yüksekken, daha çok elveriĢli topografyaya sahip olan ġanlıurfa’da eğitim seviyesinin düĢük olması dikkati çekmektedir. Benzeri bir sonucun ortaya çıktığı yerleĢim yeri de Afyonkarahisar ilinin Sandıklı ilçesidir. Sandıklı ilçesinin kasaba ve köylerinde arazi yapısının tarıma elveriĢli olduğu alanlarda, ekonomik imkânların fazla olmasının bir neticesi olarak eğitime olan ilgi azdır. Bunun yanında arazi yapısı dağlık ve ormanlık olan köy ve kasabalarda eğitime olan ilgi fazladır (Çöl, 2010: s. 75). Bu çalıĢmada da 2016 yılı verilerine göre Türkiye’de okuryazar oranı en yüksek olan Antalya ili ile, aynı dönemde Türkiye’de okuryazar oranının en düĢük olduğu ġanlıurfa ili eğitim coğrafyası bakımından ele alınmıĢ ve karĢılaĢtırılarak incelenmiĢtir. Eğitimin çeĢitli verilerine göre karĢılaĢtırılan bu iki ilimizde ortaya çıkan farklılıkların nedenleri ayrıntılı bir biçimde ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. ÇalıĢmanın Amacı ve Önemi Bu çalıĢmanın amacı 2016 yılı ADNKS verilerine göre okuryazarlığın % 90 lık değerle en düĢük düzeyde olduğu ġanlıurfa ili ile aynı verilere göre Türkiye’de okuryazarlık ortalamasının % 98,5 lik değerle en yükse olduğu Antalya ilini eğitim coğrafyası bakımından karĢılaĢtırmaktır. 2016 yılı eğitim istatistiklerine göre iki uç örneği oluĢturan bu illerimizde eğitimin niteliğini karĢılaĢtırmalı bir biçimde ortaya koyarken, ortaya çıkan farklılığın nedenleri üzerinde durulacaktır. Eğitimin nitelikleri bakımından ortaya çıkan bu farklılıklara her iki ilin coğrafi özellikleri açısından da bakılacak, doğal koĢullar ile eğitim iliĢkisi ortaya konulacaktır. Bir yerleĢim yerinin doğal çevre koĢulları eğitimin niteliği üzerinde belirleyici olmakta, ancak baĢlı baĢına belirleyici bir etken olmadığı da mutlaktır. Topografik koĢullar bakımından ġanlıurfa, Antalya’ya rağmen genel olarak daha avantajlı bir yerleĢim yeridir. Daha çok geniĢ düzlüklerden meydana gelen, ekonomik ve sosyal alt yapıyı engelleyen bir engelin olmadığı ve geniĢ tarım imkânlarının bulunduğu ġanlıurfa’nın eğitim istatistikleri bakımından, özellikle de okuryazar oranı bakımından en geride olmasında topografik koĢulların dıĢında baĢka faktörlerin bulunduğun yadsınamaz bir gerçektir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 80 Eğitim Coğrafyası Bakımından İki Ekstrem Şehir: Antalya ve Şanlıurfa Her iki ilimizle ilgili çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢ olmasına rağmen, iki eksterm örneği oluĢturan bu Ģehirlerimizi eğitim nitelikleri bakımından mukayese eden bir bilimsel çalıĢmaya rastlanılmamıĢtır. Yöntem Bu çalıĢmada 2016 yılına göre en yüksek ve en düĢük okuryazarlık değerlerine sahip iki ilimiz Antalya ve ġanlıurfa’nın coğrafi yapılarına bağlı olarak fiziki ve beĢeri özellikleri incelenmiĢ, bu iki Ģehre ait eğitim verileri ortaya konularak, bunlarla bağlantılı olarak değerlendirmelerde bulunulmuĢtur. Böylece eğitim konusu coğrafya yönüyle de ele alınmıĢ ve değerlendirmeler ortaya konmuĢtur. AraĢtırmaya konu olan her iki ilimize ait nüfus ve eğitime ait istatistikî veriler genel olarak TUĠK’ ten elde edilmiĢtir. Konu ile ilgili hazırlanmıĢ akademik ve kurumsal yayınlardan da istifade edilmiĢtir. Bu bağlamda daha önce eğitim coğrafyası üzerine yapılmıĢ çalıĢmaların yanında, hem Antalya, hem de ġanlıurfa ile ilgili yayınlar gözden geçirilmiĢtir. Elde edilen veriler tablolar halinde gösterilmiĢ ve böylece daha kolay anlaĢılabilirlik sağlanmıĢtır. Bu bağlamda Antalya ve ġanlıurfa illerinin genel olarak örgün eğitim içinde yer alan özellikleri incelenmiĢtir. Her iki Ģehrimize ait eğitim faaliyetlerinin alt yapısın oluĢturan ait okul, derslik, öğretmen ve öğrenci sayıları ortaya konmuĢtur. Bununla birlikte okullaĢma verilerinde tüik dıĢında resmi kurumlara ait veriler kullanılmıĢtır. Elde edilen verilerden hareketle Antalya ile ġanlıurfa illerimizin eğitim coğrafyası bazı yönleri karĢılaĢtırmalı olarak ortaya konmuĢ ve ortaya çıkan farklılıkların nedenleri üzerinde durulmuĢtur. Bulgular AraĢtırmaya konu olan her iki Ģehrimizde de nüfusun il coğrafyasına dağılıĢının genellikle doğal çevre faktörlerinin etkisiyle Ģekillendiği görülmektedir. Antalya’da nüfusun yatay dağılıĢını belirleyen en önemli etken topografya iken, ġanlıurfa’da daha çok beĢeri etkenlerin belirleyici olduğu ortaya çıkmaktadır. Her iki ilimizin nüfusunun artıĢında belirleyici olan etkenler de farklı olup, Antalya’nın nüfusu, 2000 yılı verilerine göre en fazla göç alan 3.ilimiz olmasında da görüldüğü gibi iç göçlerle büyürken; aynı yıl verilerine göre % -38,9 luk oranla 55. Sırada yer alan ġanlıurfa’da nüfus artıĢının bu kadar yüksek net göç hızına rağmen doğal yollarla gerçekleĢen artıĢla ilgili olduğu görülmektedir. Nüfus artıĢ yolları farklı olan bu iki Ģehrimizin eğitim düzeyleri de aynı değildir. Nüfusun eğitim düzeylerine göre farklı dağılıĢ göstermesinin çeĢitli sebepleri vardır. Bu nedenler arasında daha çok sosyal ve ekonomik faktörler önemli bir paya sahiptir. Oysa Türkiye genelinde eğitimin niteliksel geliĢimini belirleyen en önemli etken olarak hep topografik koĢullardan kaynaklandığı ifade edilmiĢtir. Oysa bu değerlendirme bu iki eksterm Ģehir örneğinde belirleyici bir etken olmamıĢtır. Diğer yönden bir Ģehrin nüfus özelliklerini bilmeden eğitim özelliklerini tam olarak açıklayabilmek mümkün değildir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:15, Ekim 2017, s. 77-90 81 Asım Çoban _ Mehmet Temir Tablo 1. Ġllerin Toplam Nüfusları (TÜĠK) ĠL YIL ERKEK KADIN TOPLAM Antalya 2015 1.156.076 1.132.380 2.288.456 2016 1.174.936 1.153.619 2.328.555 2015 950.493 941.827 1.892.320 2016 976.938 963.689 1.940.627 ġanlıurfa AraĢtırmamıza konu olan iki ilimizin 2015 ve 2016 yıllarına ait cinsiyete göre ve toplam nüfuslarına bakıldığında bir önceki yıla göre Antalya’nın nüfusu % 1,75 artarken; ġanlıurfa’nın nüfusu ise aynı dönemde % 2,55 oranında artmıĢtır (Tablo:1). Aynı yıllar arasında Antalya’da erkek nüfustaki değiĢim %1,63, kadın nüfustaki değiĢim ise %1,87 dir. ġanlıurfa’da ise erkek nüfustaki değiĢim oranı %2,78, kadın nüfustaki değiĢim oranı % 2,32 dir. Antalya ve ġanlıurfa illerinde nüfus artıĢı sürekli pozitif yönde değiĢim göstermiĢ, Antalya’da bu değiĢim daha çok il dıĢından gelen göçlerle sağlanmıĢtır. Oysa ġanlıurfa daha çok bölge içinde ve kırsal kesimden göç alırken, gelenlerden daha fazla dıĢarıya göç vermiĢtir. Dolayısıyla ġanlıurfa nüfusunda görülen pozitif yönlü değiĢim Antalya’da olduğu gibi il dıĢından gelen göçlerle değil, doğal nüfus artıĢına bağlı olarak gerçekleĢmiĢtir. Tablo 2. AraĢtırma Merkezlerinde Yıllara Göre Nüfus ArtıĢ Oranları (TÜĠK) Dönemler 20072008 20082009 20092010 20102011 20112012 20122013 20132014 20142015 %o %o %o %o %o %o %o %o Antalya 38,4 32,0 30,1 32,4 23,7 30,9 29,4 29,2 ġanlıurfa 33,0 24,8 30,3 31,3 26,3 22,4 24,0 25,0 AraĢtırmaya konu olan illerde yıllık nüfus artıĢ oranlarının birbirine yakın değerlerde seyrettiği görülmektedir (Tablo: 2). Antalya’da yıllık nüfus artıĢında belirleyici etken alınan göçler iken (2000 yılında Türkiye genelinde %o 64,3 lük oranla net göç oranı en yüksek 3.il), göç veren bir il olarak ġanlıurfa’da yüksek düzeyde seyreden yıllık nüfus artıĢında doğal nüfus artıĢı birincil etkendir (2000 yılında ġanlıurfa %o -38,9 luk oranla net göç hızı bakımından 55. Sırada yer almaktadır). 2007-2015 yılları arasında nüfus artıĢının en düĢük olduğu dönem Antalya’da %o 23,7 lik oranla 2011-2012 dönemi, ġanlıurfa’da ise %o 22,4 lük oranla 20122013 dönemidir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 82 Eğitim Coğrafyası Bakımından İki Ekstrem Şehir: Antalya ve Şanlıurfa Tablo 3 Antalya ve ġanlıurfa’da 2015 Yılı Genel Okuryazarlık Oranları ĠL Okuryazarlık durumu Toplam Erkek Kadın Okuma bilmeyen yazma 30.105 6.416 23.689 Okuma bilen yazma 1.972.728 1.010.340 962.388 Bilinmeyen 25.044 13.158 11.886 Toplam 2.051.121 1.028.114 997.963 Antalya ġanlıurfa Okuma bilmeyen yazma 153.186 24.670 128.516 Okuma bilen yazma 1.411.007 771.660 639.347 Bilinmeyen 12.318 4.439 7.879 Toplam 1.576.460 800.718 775.742 Antalya’da 2015 yılı okuryazarlık oranlarına bakıldığında30.105 i erkek, 23.689 u kadın olmak üzere 30.105 kiĢinin okuryazar olmadığı görülürken; ġanlıurfa’da 24.670 i erkek, 128.516 sı kadın olmak üzere toplam 153.186 kiĢinin okuryazar olmadığı görülmektedir (Tablo: 3). Okuryazar olup olmadığı bilinmeyen kiĢi sayısına göre Antalya’da toplam 25.044 kiĢinin, ġanlıurfa’da ise toplam 12.318 kiĢinin okuryazar olup olmadığı bilinmemektedir. Bu sayının Antalya’da daha fazla, ġanlıurfa’da daha az olmasının sebebi Ģehirlerin topografyasından kaynaklanmaktadır. ġanlıurfa’da yerleĢik hayatın bulunduğu her yere ulaĢabilmek, herkesle yüz yüze görüĢme mümkün olabiliyorken, Antalya’nın topografik yapısı ulaĢılabilirliği kısıtlamakta, özellikle Toroslar üzerinde yaĢayan ve göçebe hayvancılıkla uğraĢan insanlarımızın eğitim niteliklerinin öğrenilmesi güçleĢmektedir. Tablo 4 Antalya ve ġanlıurfa’da 5-19 YaĢ Arasındaki Nüfus Ve Toplam Nüfusa Oranı Yıl Antalya ġanlıurfa 2010 2011 2012 2013 2014 2015 5-19 yaĢ arası nüfus 466.154 475.704 481.598 491.990 501.909 509.418 Toplam nüfusa oranı % 23,6 23,3 23,0 22,8 22,6 22,2 5-19 yaĢ arası 633.862 648.954 660.413 670.345 678.618 688.937 SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:15, Ekim 2017, s. 77-90 83 Asım Çoban _ Mehmet Temir nüfus Toplam nüfusa oranı % 38,1 37,8 37,5 37,2 36,8 36,4 Nüfus artıĢının doğal yollardan ziyade daha çok iç göçlere bağlı olarak (bu dönemde Antalya’nın net göç hızı %o12,8) gerçekleĢtiği Antalya’da 2010 yılında toplam nüfusun % 23,6 sını okul çağındaki nüfus oluĢtururken, nüfustaki artıĢın daha çok doğal yollarla arttığı (ġanlıurfa’nın 2010 net göç hızı %o-3,0) ġanlıurfa’da bu oran % 38,1 dir (Tablo: 4). Eğitim coğrafyası araĢtırılan bu iki ilimizde de toplam nüfus içinde 5-19 yaĢ arası nüfusun oranı giderek azalmakta olup, 2015 yılı verilerine göre Antalya’da toplam nüfusun % 22,2 si, ġanlıurfa’da ise nüfusun %36,4 ü bu yaĢ aralığındakilerden meydana gelmektedir. Tablo 5 Antalya’da 6+ YaĢ Nüfusun Eğitim Düzeyi Ve Cinsiyete Göre DağılıĢı (TÜĠK, 2015) Bitirilen Eğitim Düzeyi Toplam Erkek Kadın Bilinmeyen 25.073 13.187 11.886 Okuma yazma bilmeyen 30.104 6.415 23.689 Okuma bilen bir okul bitirmeyen 225.262 93.889 131.373 Ġlkokul 576.941 263.881 313.060 Ġlköğretim 262.874 148.660 114.214 dengi 207.187 116.980 90.207 Lise ve dengi mesleki okul 408.496 229.102 179.394 Yüksekokul ve Fakülte 272.664 146.712 125.952 Yüksek lisans 15.375 8.770 6.605 Doktora 3.929 2.346 1.583 Toplam 2.027.905 1.029.942 997.963 Bitirilen eğitim düzeyi Toplam Erkek Kadın Bilinmeyen 12.318 4.439 7.879 Okuma yazma bilmeyen 153.189 24.673 128.516 Okuma bilen bir okul 401.139 167.595 233.544 Ortaokul ve mesleki okul SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 84 Eğitim Coğrafyası Bakımından İki Ekstrem Şehir: Antalya ve Şanlıurfa bitirmeyen Ġlkokul 395.524 204.097 191.427 Ġlköğretim 224.215 143.560 80.655 dengi 143.092 87.346 55.746 Lise ve dengi mesleki okul 134.418 88.575 45.843 Yüksekokul ve Fakülte 82.884 52.267 30.617 Yüksek lisans 3.889 2.717 1.172 Doktora 1.119 776 343 Toplam 1.551.787 776.045 775.742 Ortaokul ve mesleki okul 2015 yılı TÜĠK eğitim istatistiklerine göre Antalya’da eğitim düzeyi bilinmeyenlerin toplam sayısı 25.073 (13.187 erkek, 11.886 kadın), ġanlıurfa’da 12.318 (4438 erkek, 7879 kadın) kiĢidir (Tablo: 5-6). Eğitim seviyesi bilinmeyen kiĢi sayısının ġanlıurfa’ya nazaran Antalya’da daha fazla olması topografyaya bağlı olup, eriĢilemeyen kırsal nüfusun yaĢadığı yerel çevre koĢulları ile ilgilidir. Arazisinin % 70 inin yüksek dağlık alanlardan meydana geldiği Antalya’da hayvancılıkla meĢgul olan ve yüksek kesimlerde ikamet eden insanlarımızla ilgili yeteri kadar bilgi edinmenin zorluğuna bağlı olarak, Antalya’da okuma durumu bilinmeyen insan sayısı daha kalabalık çıkmaktadır. Antalya’da okuryazar olmayan erkek nüfusu 6.415 kiĢi (toplam erkek nüfusunun % 0,55 i), okuryazar olmayan kadın nüfusu 23.689 (toplam kadın nüfusunun % 2,09 u) kiĢidir. Oysa ġanlıurfa’da okuryazar olmayan erkek sayısı 24.673 (toplam erkek nüfusunun % 2,6 sı), kadın sayısı ise 128.516 (toplam kadın nüfusunun % 13,64 ü) kiĢidir. Antalya’da okuma bilen ancak herhangi bir okul bitirmemiĢ erkek sayısı 93.889, kadın sayısı 131.373 kiĢidir. ġanlıurfa’da bu gruba giren erkek sayısı 167.595, kadın sayısı ise 233.544 dür. ġanlıurfa’da toplam kadın nüfusunun % 24,8 ini oluĢturan okuma bilen ancak herhangi bir okuldan mezun olmayan kadınların daha çok ilkokul eğitimini yarıda bırakarak evlendirilen, istihdam sebepli okuldan alınan veya bölgede Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla düzenlenen okuma yazma kurslarına katılanlar oluĢturmaktadır. Dolayısıyla bölgede düzenlenen okuma yazma eğitim verme projelerinden istendik sonuçların elde edildiği görülmektedir. Bu durumda ġanlıurfa’da yaĢayan ve okuryazar olmayan, toplam kadın nüfusunun % 13,6’sını oluĢturan kesime okuryazarlık formasyonu kazandırmak adına ısrarla okuma kurslarını düzenlenmesinin büyük yarar sağlayacağı açıkça görülmektedir. Antalya’da erkek nüfusun % 22,8 i (263.881 kiĢi), kadın nüfusun ise % 27,6, ġanlıurfa’da erkeklerin % 21,5 i ( 204.097), kadın nüfusun ise % 20,1 i (191.427) ilkokul mezunudur. Her iki Ģehirde yaĢayan ve ilkokul mezunu olan nüfusun mukayesesine bakıldığında oransal olarak en düĢük değerin ġanlıurfa kadın nüfusuna ait olduğu görülmektedir. Ġlköğretim okulu SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:15, Ekim 2017, s. 77-90 85 Asım Çoban _ Mehmet Temir mezunlarının Antalya erkek nüfusu içindeki oransal değeri % 12,9 (148.660 kiĢi), kadın nüfustaki değeri % 10,1 (114.214 kiĢi) dir. Bu kategoride ġanlıurfa’da erkek nüfusun oranı % 15,1 (143.560 kiĢi), kadın nüfus oranı % 8,6 (80.655 kiĢi) dır. Ġlköğretim mezunlarının oranının da en düĢük olduğu kesim ġanlıurfa kadın nüfusudur. Antalya’da ortaokul ve dengi mesleki okul mezunu olan erkeklerin oranı % 10,1 (116.980 kiĢi), kadınların oranı % 8.0 (90.207) dir. ġanlıurfa’da ise ortaokul ve dengi mesleki okul mezunu olan erkeklerin oranı % 9,2 (87.346 kiĢi), kadınların oranı % 6,0 (55.746 kiĢi) dir. Okul düzeyi yükseldikçe ġanlıurfa’da hem erkek, hem de kadın nüfusta toplam nüfusa göre oransal değerler azalmaktadır. Antalya’da lise ve dengi meslek lisesi mezunu erkeklerin toplam erkek nüfusa oranı % 19,8 (229.102 kiĢi), ġanlıurfa’da % 9,3 (88.575 kiĢi); aynı eğitim düzeyine sahip kadın nüfusun Antalya’daki oranı % 15,8 (179.394 kiĢi), ġanlıurfa’da % 4,9 (45.843 kiĢi) dir. Bu eğitim düzeyinde de görüldüğü gibi ġanlıurfa’da eğitim düzeyinin artıĢı oransal değerin düĢmesine sebep olmaktadır. Aynı zamanda üniversitenin varlığına bağlı olarak öğrenci Ģehri olarak ta tanımlanabilecek olan bu iki Ģehrimizden Antalya’da yüksekokul veya fakülte mezunu erkeklerin oranı % 12,7 (146.712 kiĢi), ġanlıurfa’da % 5,5 (52.267 kiĢi) dir. Aynı eğitim düzeyine sahip kadın nüfusun oranlarına bakıldığında ise bu oran Antalya’da % 11,1 (125.952 kiĢi), ġanlıurfa’da % 3,3 (30.617 kiĢi) dir. Bir Ģehirde üniversitenin varlığı tereddütsüz o Ģehirde üniversite eğitimin teĢvik edecek, Ģehir nüfusunun eğitim düzeyinin yükselmesine olumlu katkı sağlayacaktır. 1982 de kurulan Akdeniz Üniversitesinin Antalya’da üniversite eğitimi oranlarının yükselmesinde önemli bir etkendir. 1992 de kurulan Harran Üniversitesinin de ġanlıurfa gençliğinin eğitim düzeyi üzerinde elbette belirleyiciliği vardır. Ancak bu etki Antalya’daki kadar belirgin olamamıĢ, yerel kültürel değerler kaynaklı engeller bütünüyle aĢılamamıĢtır. Antalya’da yüksek lisans yapan erkeklerin oranı % 0,8 (8770), kadınların oranı ise % 0,6 (6605 kiĢi) dir. Yüksek lisans eğitimi yapan erkeklerin ġanlıurfa’daki oranı % 0,3 (2717 kiĢi), kadınların oranı % 0,1 (1172 kiĢi) dir. Eğitimin en üst düzeyini oluĢturan doktora eğitimi yapan Antalyalı erkeklerin oranı % 0,2 (2346 kiĢi), kadınların oranı ise % 0,1 (1583 kiĢi) dir. ġanlıurfa’da doktora yapan erkeklerin oranı % 0,1 (776 kiĢi), kadınların sayısı ise % 0,03 (343 kiĢi) dir. Tablo 6 Antalya ve ġanlıurfa’da Ġlkokul ve Ortaokul, ġube, Öğretmen ve Derslik Sayıları (TÜĠK, 2014-2015) ġehir Ġlkokul + Ortaokul ġube Okul Öğretmen Derslik Ġlkokul Ortaokul Ġlkokul Ortaokul Ġlkokul Ortaokul Ġlk.+Ortaokul Antalya 236 267 22 23 16 16 24 ġanlıurfa 174 329 24 30 27 23 37 SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 86 Eğitim Coğrafyası Bakımından İki Ekstrem Şehir: Antalya ve Şanlıurfa Antalya ve ġanlıurfa’nın ilkokul ve ortaokul sayılarına bakıldığında Antalya’da ilkokul, ġanlıurfa’da ortaokul sayısının fazla olduğu görülmektedir (Tablo: 7). Ortaokul sayısının daha fazla olduğu ġanlıurfa’da ilkokul ve ortaokullarda Ģube sayıları, öğretmen baĢına düĢen öğrenci sayıları ve okulların ortalama derslik sayıları Antalya’dan daha fazladır. Antalya’da gerek ilkokulda, gerekse ortaokulda öğretmen baĢına 16 öğrenci düĢüyorken, ġanlıurfa’da ilkokullarda öğretmen baĢına 27, ortaokullarda ise öğretmen baĢına 23 öğrenci düĢmektedir. Ġlkokul ve ortaokul düzeylerine bakıldığında Antalya ilinde fiziki imkanların daha uygun olduğu, ġanlıurfa’da fiziki koĢulların daha yetersiz olduğu görülmektedir. 2014-2015 yılı Türkiye genel verilerine bakıldığında 197 kiĢiye bir ilkokul, 292 kiĢiye bir ortaokul düĢtüğü, ilkokulda Ģubeye 21 öğrenci, ortaokulda 25 öğrenci düĢmektedir. Türkiye ortalaması olarak ilkokul düzeyinde 18 kiĢiye bir öğretmen, ortaokulda ise 25 kiĢiye bir öğretmen düĢmektedir. Ġlkokul ve ortaokul seviyesinde derslik baĢına düĢen öğrenci sayısı Türkiye ortalaması 27 dir. Oysa derslik baĢına düĢen öğrenci sayısı Antalya’da 24, ġanlıurfa’da 37 dir. Antalya’da eğitim yatırımlarının Türkiye ortalamasının üzerinde, ġanlıurfa’da ise Türkiye ortalamasının altında bir eğitim yatırımının yapıldığı görülmektedir. Tablo 7 Antalya ve ġanlıurfa’da Ortaöğretim ġube, Öğretmen ve Derslik Sayıları (TÜĠK, 2014-2015) ORTAÖĞRETĠM Ortaöğretim toplamı Genel ortaöğretim Mesleki ve teknik ortaöğretim Okul ġube Öğr. Derslik Okul ġube Öğr. Derslik Okul ġube Öğr. Derslik Antalya 460 21 14 26 458 23 14 25 462 19 14 27 ġanlıurfa 581 24 19 28 571 23 18 27 589 25 19 29 Türkiye 466 21 14 28 446 22 14 26 481 21 14 29 2014-2015 ders yılı ortaöğretim düzeyinin araĢtırmaya konu olan Ģehirlerdeki istatistiki verileri karĢılaĢtırıldığında ortaöğretimde Türkiye genelinde 466 öğrenciye bir okul düĢerken, Antalya’da 460, ġanlıurfa’da ise 581 öğrenciye bir okul düĢtüğü görülmektedir (Tablo: 8). Ortaöğretimde Türkiye genelinde ve Antalya’da 21 öğrenciye bir Ģube düĢerken, ġanlıurfa’da 24 öğrenciye bir Ģube düĢmektedir. Türkiye’de ortaöğretimde öğretmen baĢına düĢen öğrenci sayısı Antalya ile aynı olup, 14 kiĢidir. Bu değer ġanlıurfa’da ise 19 dur. Genel ortaöğretime ait verilere bakıldığında, Türkiye genelinde 446 kiĢiye bir okul düĢerken, bu sayı Antalya’da 458, ġanlıurfa’da ise 571 dir. Dolayısıyla ġanlıurfa’da bir okula düĢen öğrenci sayısı Türkiye genel ortalamasından 125, Antalya’dan ise 113 öğrenci daha fazladır. Bu verilerde de açıkça görüldüğü gibi ġanlıurfa, genel ortaöğretimin fiziksel özellikleri bakımından fevkalade geride yer almaktadır. Genel ortaöğretimde Türkiye geneli ve Antalya’da 14 öğrenciye bir öğretmen düĢerken, ġanlıurfa’da bir öğretmene 18 öğrenci düĢmektedir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:15, Ekim 2017, s. 77-90 87 Asım Çoban _ Mehmet Temir Mesleki ve Teknik ortaöğretimde Türkiye genel ortalaması olarak okul baĢına 481 öğrenci düĢerken, Antalya’da 462, ġanlıurfa’da 589 öğrenci düĢmektedir. Mesleki ve Teknik ortaöğretimde ġanlıurfa’nın bir okulunda Türkiye ortalamasından 108, Antalya’dan ise 127 daha fazla öğrenci öğrenim görmektedir. Mesleki ve Teknik ortaöğretim düzeyinde Türkiye genelinde ve Antalya’da 14 öğrenciye bir öğretmen düĢerken, ġanlıurfa’da 19 öğrenciye bir öğretmen düĢmektedir. Ġstatistiki verilerde de ortaya çıkan tabloya göre ġanlıurfa eğitim yatırımları açısından hem Türkiye geneline, hem de Antalya’ya göre daha geri kalmıĢtır. Fiziksel alt yapıda görülen yetersizlik doğal olarak eğitimin nitelikleri üzerinde de belirleyici olmuĢtur. Tablo 8 Antalya ve ġanlıurfa’da TaĢımalı Eğitim Ġstatistikleri (TÜĠK, 2014-2015) YerleĢim yeri TaĢınan toplam öğrenci sayısı TaĢınan ilkokul öğrenci sayısı TaĢınan sayısı ortaokul öğrenci Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Türkiye 850.405 436.193 414.212 302.047 153.738 148.309 548.358 282.455 265.903 Antalya 19.703 10.002 9.701 8.597 4.387 4.210 11.106 5.615 5.491 ġanlıurfa 72.389 37.800 34.589 24.428 12.437 11.991 47.961 25.363 22.598 2014-2015 ders yılında Türkiye genelinde taĢımalı eğitim kapsamında taĢınan toplam öğrenci sayısı 436.193 ü erkek, 414.212 si kız öğrenci olmak üzere 850.405 (Tablo: 9) dir. Türkiye’nin 81 ili içerisinde taĢımalı eğitim kapsamında en fazla taĢınan öğrencinin yaĢadığı Ģehir ġanlıurfa’dır. 2014-2015 ders yılında ġanlıurfa’da 37.800 ü erkek, 34.589 u kız öğrenci olmak üzere toplam 72.389 öğrenci taĢımalı eğitim kapsamında yer almaktadır. Türkiye genelinde taĢınan öğrencilerin % 35,5 i ilkokul, % 64,5 i ise ortaokul öğrencilerinden oluĢmaktadır. Antalya’da taĢınan öğrencilerin % 43,6 sı ilkokul, % 56,4 ü ortaokul öğrencilerinden ibaretken; ġanlıurfa’da taĢımalı eğitim kapsamında yer alan öğrencilerin % 33,7 si ilkokul, % 66,3 ü ortaokul öğrencilerinden oluĢmaktadır. Bu durumda hem Türkiye genelinde, hem Antalya’da, hem de ġanlıurfa’da ilkokul öğrencilerinden çok, ortaokul öğrencileri taĢınmaktadır. Ġlkokulun bulunduğu çoğu yerleĢim yerinde ortaokulun olmaması, taĢımalı eğitim kapsamında ortaokul öğrencilerinin daha fazla yer almasına yol açmaktadır. Doğal çevre koĢullarının yerinde eğitimi engelleyecek özeliklere sahip olmadığı ġanlıurfa’da diğer Ģehirlerimizden daha çok öğrencinin taĢımalı eğitim kapsamına alınması da okuryazarlık oranının Türkiye ortalamasının altında kalmasını engelleyememiĢtir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 88 Eğitim Coğrafyası Bakımından İki Ekstrem Şehir: Antalya ve Şanlıurfa SONUÇ ve ÖNERĠLER ADNKS 2016 yılı verilerine göre Türkiye’de okuryazar oranının en yüksek olduğu il % 98,5 lik değerle Antalya, okuryazarlığın en düĢük olduğu il ise % 90 lık değerle ġanlıurfa’dır. Eğitim faaliyetlerinin yaygınlık kazanması ve bu alanda istenilen sonuçların elde edilmesini doğrudan etkileyen etkenlerin çoğunlukla doğal çevre faktörleri olduğu üzerinde durulmuĢ, çevrenin olumsuz etkilerini en aza indirmek için de ülkeler sürekli önlemler almıĢlardır. Türkiye’de eğitim öğretim çalıĢmalarının yaygınlaĢtırılmasını topografik koĢullar ve olumsuz iklim Ģartlarının engellediği üzerinde durulmuĢtur. Türkiye’de okuryazarlığın en yüksek ve en düĢük olduğu Ģehirler olan Antalya ve ġanlıurfa’nın doğal çevre koĢulları karĢılaĢtırıldığında sözü edilen doğal engelleyici etkenlerin bu iki örnekte asla belirleyici olmadığı dikkati çekmektedir. Eğitim coğrafyasını olumsuz yönde etkileyen etkenlerden birisi de göç hareketleridir. Bu Ģehirlerden Antalya göç alırken, ġanlıurfa göç vermektedir. Göç alan yerleĢmelerde toplumsal eğitimin yapısı etkilenmektedir (ġahin, 2014: s,57). Fiziki coğrafya koĢulları açısından bakıldığında esasen olumsuz etkilenmesi gereken Ģehir ġanlıurfa değil, Antalya olmalıdır. Antalya ilinin % 77,8 i dağlık ve yüksek platolardan meydana gelirken, ġanlıurfa’nın engebelik sahaları yüzölçümünün sadece % 22 sine tekabül etmektedir. Kaldı ki ġanlıurfa toprakları içerisinde en yüksek yer Diyarbakır ile ġanlıurfa arasında yer alan Karacadağ’dır (1938 m). Ġnsanlık tarihinin her döneminde toplumların refah seviyesini belirleyen en önemli etken her zaman eğitim faaliyetleri olmuĢtur. Nüfusun sadece sayısal çoğunluğunun baĢlı baĢına bir avantaj ve caydırıcılık faktörü olduğunun kabul gördüğü dönemler geride kalmıĢ, kemiyetten daha çok keyfiyet bir avantaj niteliği kazanmıĢtır. Türk toplumu üzerinde yaĢadığı coğrafyanın stratejik özelliklerinden dolayıdır ki hem sayısal olarak çoğalmak, hem de niteliksel olarak çağı mutlaka aĢmak zorunda olduğunun bilincinde olmalıdır. Tüm ülkede öncelikle okuryazarlık konusu sorun olmaktan çıkarılmalı, bu ülkenin en ücra köĢesinde de olsa akıl-baliğ olup ta okuma yazma bilmeyen tek bir insanın bile kalmamasına özen gösterilmelidir. Eğitim sistemi üzerinde revizyona gidilmesi gerekiyorsa mutlaka çevrenin doğal ve beĢeri coğrafya nitelikleri dikkate alınmalı, sadece falanca toplumlarda ortaya çıkan sonuçlar baz alınmak kaydıyla sistem değiĢikliğine gidilmemelidir. Toplumların yerel kültürel anlayıĢlarının eğitimi olumsuz etkileyen yönleri mutlaka revize yoluna gidilmeli, nitelikli eğitim için topyekün bir seferberlik baĢlatılmalıdır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde okuma seferberliği yanında, okuryazarlık üzerinde etkili olan kız çocuklarının okutulmaması, erken evlilik gibi insani de, islami de olmayan uygulamaların izale edilmesi için çeĢitli çalıĢmalar ortaya konulmalıdır. Türk toplumunun en önemli eksikliklerinden biri olan kitap okuma alıĢkanlığının kazandırılması için ülke genelinde her türlü çalıĢmalar ivedilikle yapılmalı, seyreden değil, okuyan bir toplum niteliği kazandırılmalıdır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:15, Ekim 2017, s. 77-90 89 Asım Çoban _ Mehmet Temir KAYNAKLAR Akyüz, H. (2001). Eğitim sosyolojisinin temel kavram ve alanları üzerine bir araĢtırma. Ġstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları. Brzezinski, Z. (2012). Stratejik vizyon. Amerika ve küresel güç buhranı. Ġstanbul TimaĢ Yayınları. Çakmak, Ö. (2008). Eğitimin ekonomiye ve kalkınmaya etkisi. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi 11, 33-41. ÇalıĢkan, S., Karabacak, M. ve Meçik, O. (2013). Türkiye’de eğitim-ekonomik büyüme iliĢkisi: 1923-2011: kantitatif bir yaklaĢım. Yönetim Bilimleri Dergisi, 11( 21), 29-48). Çöl, M. (2010). Sandıklı ilçesinde eğitim-coğrafya iliĢkisi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. Doğanay, H. ( 1994). Türkiye beĢeri coğrafyası. Ankara: Gazi Büro Kitapevi. Doğanay, H. ve Zaman, S. (2002). Ortaöğretim coğrafya eğitiminde hedefler- stratejiler ve amaçlar. Doğu Coğrafya Dergisi, 7(8), 10-25. HoĢgörür, V. ve Zengin, G. (2005). Ekonomik ve sosyal kalkınmada eğitim, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2 (2), 2-12. Koday, S. (2005). GümüĢhane ilinin eğitim coğrafyası. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5(1), 45-56. Telatar, O. M. ve Terzi, H. (2010).Nüfus ve eğitimin ekonomik büyümeye etkisi: Türkiye üzerine bir inceleme. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 24(2), 197214. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s. 77-90 90