EĞİTİM YÖNETİMİNDE KURAM VE UYGULAMA Sosyal Bir Sistem Olarak Okul Okul, alt sistemlerden meydana gelen ve eğitim sisteminin bir alt sistemi konumunda olan sosyal bir örgüttür. Sosyal sistemlerin yapıları gereği okulların amaçları, karmaşık ve çok boyutludur. Okulların çok farklı değişkenleri içine alan bir sistem özelliğine sahip olması sebebiyle, bütünlük anlayışı içerisinde incelenmesi gerekmektedir. Sistem Kavramı Günlük hayatta çokça kullanılan bir kavram olan sisteme çeşitli anlam ve yorumlar yüklenebilir. Bir aracın ateşleme sistemi, ekolojik sistem, eğitim sistemi, sağlık sistemi, vergi sistemi… Her sistem etkileşim içinde olan öğe ya da özelliklerden oluşur. Bu nedenle sistem, her bir parçası ve bütünü birbiriyle ve çevresiyle etkileşim içerisinde olan ilişkili unsurlardan oluşan bir bütünü ifade eder. Belirli bir çevrede gerçekleşen olay ya da davranışları sistem anlayışı içerisinde bütüncül bir yaklaşımla incelemek önemlidir. Sistem Kuramı ve Sistemlerin Sınıflandırılması Sistem kuramı, doğa ve fen bilimleri alanlarında uzun yıllar önce kullanılmaya başlanmış olup yeni bir kavram değildir. Genel Sistemler Kuramı’nın çerçevesini şekillendiren biyolog Ludvin V. Bertalanffy, 1951 yılındaki bir makalesinde « sistem kuramı » terimini kullanmıştır. Daha sonra sistem kuramını geliştirerek ona farklı bakış açıları kazandıran Hoy ve Miskel (1991, 2010) sistemlere ilişkin bakış açılarını üç boyutta sınıflandırmaktadır: Rasyonel Sistemler Doğal Sistemler Açık Sistemler Rasyonel Sistemler Yaklaşımı, kökü klasik yönetimin bilimsel düşüncesine dayanan bu yaklaşım, örgütleri belirli örgütsel amaçların gerçekleştirilmesi amacıyla tasarlanmış formel araçlar olarak görür. Doğal Sistemler Yaklaşımı, rasyonel sistemler yaklaşımının tersi bakış açısına sahiptir. Örgütleri belirli amaçları gerçekleştirmek üzere kasıtlı olarak kurulmuş yapısal düzenlemeler olarak değil, öncelikli olarak kendi özel koşulları içerisinde varlığını sürdürme ihtiyacını karşılamaya çalışan sosyal gruplar olarak görmektedir. Açık Sistem Yaklaşımı, örgütsel davranışın dış çevrelerden soyutlanmayacağı düşüncesine dayanan bu yaklaşım, örgütleri sadece çevreden etkilenen değil aynı zamanda çevreye bağlı sistemler olarak görür. Sosyal Sistem Modelinin Varsayımları Sosyal bir sistem, etkileşim içinde olan ve ayrı bir sosyal varlık veya yapı oluşturan, birbirine bağlı öğeler ya da alt sistemler ve etkinlikler bütünüdür. Sosyal sistemlerin temel varsayımları ve okul açısından bazı çıkarımları aşağıda özetlenmiştir: Sosyal sistemler, bütüne anlamlı katkıda bulunan aynı zamanda ondan beslenen, birbirine karşılıklı bağlı parçalar, özellikler ve etkinliklerden oluşur. Sosyal sistemler, amaç odaklıdır ve çok sayıda amaca sahiptir. Sosyal sistemler, insanlardan oluşur. Sosyal sistemler, yapısaldır. Belirli iş ya da işlemlerin yapılması ve kaynakların tahsisi için farklı öğe ya da birimler gereklidir. Sosyal sistemler, normatiftir. Formel kurallar ve düzenlemeler ile informel etkenler uygun davranışı belirler. Sosyal sistemler yaptırım uygular. Sosyal sistemler, açık sistemlerdir. Çevre sisteme girdi sağlar ve çevreyle arasında sürekli bir etkileşim vardır. Sosyal sistemler, kavramsal ve görelidir. Sosyal sistemlerin, kendine özgü kültürleri vardır. Sosyal sistemler politiktir. Güç ilişkileri, sosyal ilişkileri önemli ölçüde etkiler. Sosyal Sistemlerin Temel Özellikleri Sosyal sistemlerin bazı temel özelliklere sahip olması beklenir. Bunlar; Her sistem belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere tasarlanmalıdır. Sistemin öğeleri kurulmuş bir düzene sahip olmalıdır. Sistemin öğeleri arasında karşılıklı ilişkilerin olmasıdır. Bir sürecin temel bileşenleri (bilgi akışı, enerji ve materyaller) sistemin temel öğelerinden daha önemlidir. Özetle, tüm sistemler belirli amaçlar için çalışır ve bir bütünlük özelliği gösterir. Sosyal sistemler açıklanırken sınırlar, homeostasis, denge, entropi, sinerji ve eş sonluluk gibi kavramları da açıklamakta fayda var. Sistemin Sınırları Günümüzde sosyal sistemler olarak örgütlerin sınırlarını etkileyen önemli kavramlardan biri sınırsız örgüt yapısıdır. Bu yapı, hiyerarşik örgüt yapısından katılımlı, yatay ve esnek düşünülmektedir. Sınırlı örgüt beklenmektedir. kademelendirmeye geçiş süreci olarak yapısından sınırsız örgüt yapısına geçiş Homeostasis Homeostasis, bir grup düzenleyicinin sistemin bileşenleri arasında kararlı bir durumu sürdürmek adına eylemde bulunma sürecidir. Örneğin, bir organizma sıcak bir ortamdan soğuk bir ortama girdiğinde, denge mekanizmaları vücut sıcaklığını korumak için bazı tepkileri tetikler. Benzer şekilde, bir okulda denge ve sağlam bir örgüt yapısının korunabilmesi için önemli unsurlar, alt sistemler ve etkinlikler korunarak sürdürülmelidir. Denge Bir sistemde hiçbir parçanın durumunu veya diğer parçalarla ilişkisini değiştirmeyecek şeklide sistemin sosyal ve biyolojik parçalarının birbiriyle sabit ilişkiyi sürdürmesi durumunda denge oluşur. Sistemin tüm parçaları ilişkili olduğundan bir parçadaki değişim, kaçınılmaz olarak diğer parçaları da etkiler. Bu nedenle, sistem denge durumunu yeniden oluşturur. Entropi Örgütlerde güç kaybı, yok olma tehlikesi gibi durumlar yaşanabilir. Bütün sistemlerde yaşanabilecek bu problemli dönemler çevrasine uyum sağlayan ve gelişim gösteren örgütlerde daha az yaşanmaktadır. Yok olma tehlikesi, güç kaybı entropi olarak düşünülürken yok olmaya karşı alınan tedbirler ise negatif entropi olarak ifade edilmektedir. Sinerji Eşgüdüm, imece usulü, takım çalışması, takım ruhu… Sosyal sistemler amaç odaklıdır ve sosyal sistemleri oluşturan temel unsur insandır. İnsanlar kendi başlarına başaramayacakları işleri birlik olarak başarırlar. Ortak amaçlar için aynı doğrultuda çaba göstermek, örgütün amaçlarını daha etkili bir şekilde gerçekleştirmesini sağlayacaktır. Bu doğrultuda takım halinde çalışma, örgüt için önemli bir anlam ifade etmektedir. Eş Sonluluk Hoy ve Miskel (2010), bu kavramı açık sistemlerde aynı sonuca farklı başlangıç noktaları ya da değişik yollar izleyerek ulaşmanın mümkün olduğunu belirtmek amacıyla kullanmışlardır. Bir amaca ulaşmak için tek ve ideal bir yol yoktur. Sosyal Bir Sistem Olarak Okulun Öğeleri Hoy ve Miskel (1991, s. 29) sosyal sistem modelini okul örgütüne uyarlamışlardır. Bu doğrultuda açık sistem özelliği gösteren sosyal bir yapı olan okullar, girdi, süreç, çıktı, geri bildirim ve çevre öğelerinin etkileşiminden oluşur. Girdi Açık bir sistem çevreden bazı girdiler alır ve bunları bir dizi dönüşüm sürecinin ardından ürün ya da hizmet biçiminde çıktıya dönüştürür. Açık bir sistemin materyal, insan kaynağı, finansal kaynaklar ve bilgi olmak üzere dört temel girdisi söz konusudur. Bu bağlamda okulun girdileri: insan ve sermaye kaynakları, görev ve eğitim politikaları, materyal ve yöntemler ile ekipmanlar şeklinde özetlenebilir. Süreç Sistemin süreçleri, ürün ya da hizmetlerin üretimi için gerçekleştirilen etkinlik ve işlevlerdir. Sistemin aldığı girdiler çıktı olarak tanımlanan bir değere dönüştürülür ve ardından çevreye sunulur. Sistemin dönüşüm sürecinde yapısal ve bireysel değişkenlerin yanında kültürel ve politik unsurların etkisi görülür. Çevre Açık bir sistem olan okulun çevresi, çok farklı değişkenleri içine alan bir örüntüden meydana gelir. En basit şekliyle, okul örgütünün sınırları dışında kalan her şey çevreyi oluşturur. Okul, sosyal çevreyle sürekli etkileşim içerisindedir. Bu durum okul ile çevre arasında belirli bir uyumu gerekli kılmaktadır. Diğer okul binaları, il ya da ilçe milli eğitim müdürlüğü, merkez teşkilatı ve tüm toplum bir okulun çevresini oluşturmaktadır. Çıktı Bir sistemin dönüşüm sürecinden geçen girdiler çıktı olarak yeniden çevreye sunulur. Sistemlerin çıktıları ürün ya da hizmet biçiminde olabilir. Açık bir sistem olan okulun amaçları karmaşıktır ve tanımlanması kolay değildir. Bu nedenle, bir okulun çıktı kalitesi ya da göstergesi olarak sadece merkezi sınavlardaki öğrenci başarısını değerlendirmek yetersiz bir yaklaşım olur. Eğitim ve okul sistemlerinin birey ve toplum üzerindeki etkileri uzun erimli olmakla birlikte kazanımları uzun vadede ortaya çıkar ve etkilerini de uzun süre devam ettirir. Geri Bildirim Bu mekanizma, okulun gerçekleştirdiği etkinliklere, iç ve dış çevrenin tepkilerinin yeniden sistem için bir girdi olarak kullanılmasını sağlar. Açık sistemler çevreleriyle sürekli etkileşim halinde olduğu için çevreden geri bildirim olarak çeşitli enformasyon alırlar. Bir sistemin geri bildirim unsurları iç ya da dış geri bildirim döngüsü şeklinde olabilir. Bu sebeple örgüt iç ve dış dinamikleri geri bildirim sürecinde aktif rol alabilir. Sosyal bir sistem olan okulun girdi, süreç, çıktı, çevre ve geri bildirim döngüsü olmak üzere bazı temel öğeleri ve bu öğeleri oluşturan ilgili değişkenler aşağıda özetlenmektedir. Sosyal Bir sistem Olarak Okulun İşlevleri Eğitim sistemi, okulu kapsayan bir üst sistem konumundadır. Okul, eğitim sistemindeki alt sistemlerden en önemli kritik ve etkili sistemdir. Sosyal bir sistem olan okulun kendine özgü bir kültürü, amacı ve yapısı vardır. Okul, amaç, yapı, süreç ve iklim boyutlarından oluşmaktadır. Bu bağlamda eğitim sisteminin gerçekleştirmeyi planladığı amaçlara ulaşmak için gerekmektedir. bu boyutların etkili bir şekilde düzenlenmesi Okulun toplumsal bağlamda üç farklı işlevinden söz edilebilir: Öğrencileri dış çevrenin güçlüklerinden korumak ve onlar için yaşamı kolaylaştırmak, Dış çevrede kolay rastlanabilecek istenmeyen unsurları, okuldan içeri sokmayarak öğrenci davranışlarını temizlemek, Çok farklı koşullardan gelen öğrenciler arasında ortak noktalar oluşturarak birbirlerini dengelemedir. Coleman (1987) okul ve sosyal yapı arasındaki ilişkileri ele aldığı çalışmasında iki farklı yönelimden bahsetmektedir: Birincisine göre okullar, çocukları doğumla birlikte ailelerinden kaynaklanan olumsuzluklardan kurtaran toplumsal bir araç olarak görülmektedir. İkincisine göre ise okulları ailenin daha geniş bir yapısı olarak görür. Başka bir anlatımla okul, ailenin ve toplumun aynasıdır. Okul ailenin değerlerini pekiştirerek aileyi güçlendirir. Açık ve Sağlıklı Okul Sistemi Örgütlerin amaçlarını gerçekleştirmek, yaşamlarını sürdürmek ve gelişmek için aşağıda sıralanan dört problemi çözmeleri gerekmektedir. a. Yeterli kaynak sağlama ve çevreyle uyum içinde yaşama, b. Amaçlarını belirleme ve gerçekleştirme, c. İçsel bütünlüğü koruma, d. Kendine özgü bir değer sistemi oluşturma ve sürdürme. Bu durumları başarıyla gerçekleştiren ve kendini geliştiren okullar sağlıklı bir yapıya sahiptir Açık ve sağlıklı bir okul sisteminin teknik, yönetsel ve kurumsal düzeylerinin birbiriyle uyum içerisinde olması gerekmektedir. Okulun *teknik düzeyinde moral ve akademik önem; **yönetsel düzeyinde müdürün etkililiği, anlayış, yapıyı kurma ve kaynak desteği; ***kurumsal düzeyde ise kurumsal bütünlük gibi özellikleri söz konusudur. Sağlıklı bir okul, çevresine uyum sağlayan ve toplumsal beklentilere cevap verebilen okuldur. Açık ve sosyal bir sistem olan okul, toplumun ihtiyaç ve beklentilerine duyarlı olmak zorundadır. Gevşek Yapılı Sistemler Olarak Okul Gevşek yapılı sistemler, eylemlerin katı standartlara bağlanmasının zor olduğu sistemlerdir. Eğitim örgütlerini diğer örgütler gibi yönetmek, aşırı kontrol ve denetime bağlamak, değişmez kural ve prosedürler belirlemek ve aşırı standardizasyon oluşturmak çok zordur. Bu sebeple eğitim örgütleri, gevşek yapılı sistemlere örnek olarak verilebilir. Gevşek yapılı sistemler yaklaşımı okulun bürokratik yapı ve işleyişine karşıt bir düşünce ortaya koymaktadır.