05/09/20176 sirküler no : 2017/115 kurumların

advertisement
SİRKÜLER TARİHİ
SİRKÜLER NO
: 05/09/20176
: 2017/115
KURUMLARIN, İŞTİRAKLERİNİN KARLARINI SERMAYEYE EKLEMESİ SONUCU BEDELSİZ
ALDIKLARI HİSSELERİ KAYITLARA ALMALARI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ VERGİSEL GELİŞME:
1. Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin Konuyla İlgili Bölümü Danıştay Kararı İle İptal
Edilmiştir:
Kurumlar, kar yedeklerini (serbest yedek akçeleri yada dönem karı) sermayeye
eklediklerinde pay sahiplerine bedelsiz olarak nominal bedelle hisse senedi (pay senedi)
vermektedir. Bu hisselerin karını sermayeye ilave eden kurumlara iştirak etmiş olan
(bedelsiz hisseleri alan) kurumda ne şekilde değerlendirileceği hususu 1 Seri No’u
Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde aşağıdaki şekilde belirtilmişti:
“Dönem kârından ayrılan yedekler kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması
halinde ise bu işlem sonucu ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesi ile fiilen kâr payı
dağıtılması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki halde de ortaklar, kurum bünyesinde
oluşan kârlar üzerinde tasarrufta bulunma imkanına sahip olmaktadır. Dolayısıyla, kâr
yedeklerinden karşılanan sermaye artırımları sonucunda ortaklarca bedelsiz iştirak hissesi
iktisap edilmesi durumunda, alınan bu iştirak hisseleri nominal bedelle iştirak hesaplarında
izlenecek ve iştirak kazançları istisnası nedeniyle kurumlar vergisine tabi tutulmayacaktır.”
Özetle, tebliğin bu ifadesine istinaden; bir kurum, iştirak ettiği kurumun karlarını
sermayesine eklemesi sonucu aldığı bedelsiz hisseleri bir yandan nominal değeri ile
aktifteki iştirakler (yada bağlı ortaklıklar veya menkul kıymetler) hesaplarına ilave ederken
karşı hesap olarak ta aynı tutarı temettü (kar payı) gelirleri hesabına kaydetmektedir.
Bu şekilde kayıtlara alınan kar payları, tam mükellef kurumlardan elde edilmişse (girişim
sermayesi dışındaki diğer fon ve yatırım ortaklıkları katılma payları ve hisse senetleri hariç)
kurumlar vergisi açısından iştirak kazancı istisnası kapsamında vergi dışı kalmaktadır.
Bu kayıt sonucu; iştiraklere ait hisse adeti artmakta ancak, bedelsiz alınan hisseler
nominal değeri ile kayıtlara alındığından sonuçta buna bağlı maliyet düşmemektedir. Bu
hisselerin daha sonra satışında ise; nominal değerini aşan kısım satış karını oluşturmaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın resmi internet sitesinin mevzuat bölümünde yer alan 1 Seri No’lu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda yer verdiğimiz paragrafının baş tarafına
aşağıdaki ibare ilave edilmiştir:
“(Bu paragraf, Danıştay 4. Dairesi Başkanlığının 14.06.2017 tarih ve Esas No: 2013/2951,
Karar No: 2017/5260 sayılı Kararıyla iptal edilmiştir.)”
2.Konunun Değerlendirmesi:
İptal kararı sonrası tebliğin anılan paragrafı yok kabul edildiğinden aşağıdaki şekilde
hareket edilmesi gerekecektir:
İştiraklerin kar yedeklerini sermayeye eklemeleri sonucunda sermaye artışı nedeniyle
alınacak bedelsiz hisseler aktifte ve pasifte herhangi bir artışa neden olmayacaktır. Diğer
bir ifadeyle; iştirakler (yada bağlı ortaklıklar veya menkul kıymetler) hesabına ve karşı
hesap olarak da temettü gelirleri (iştirak kazançları) hesaplarına herhangi bir kayıt
yapılmayacaktır.
Bunun neticesinde, eldeki hisse adeti artmış ama bunların kayıtlardaki değeri değişmemiş
olacaktır. Bu hareket şekli, tebliğin anılan bölümündeki sermaye yedeklerinin (örneğin;
enflasyon fark hesapları) sermayeye eklenmesi sonucu alınan bedelsiz hisselerin kayıt şekli
olarak belirtilen durum ile aynıdır.
Tabiatıyla, bu işlem neticesiyle gelir doğmayacak, iştirak kazançları istisnası da
uygulanmayacaktır.
Eldeki hisseler daha sonra satıldığında ise eskisinden farklı olarak, bunların maliyetine bir
ilave gelmediğinden satış karı eski uygulamaya göre bu hisselerin nominal değeri kadar
daha fazla olacaktır.
İptal kararına istinaden idari işlem niteliğindeki tebliğin anılan paragrafı baştan itibaren
hükümsüz sayılmaktadır. Bu durumda ise, tebliğin iptal edilen paragrafı doğrultusunda
geçmişte yapılan işlemler de hukuki dayanağını kaybetmektedir. Bunun düzeltilmesinin,
telafi edilmesinin çok güç olabileceği malumdur.
Tabiatıyla, iptal kararına karşı vergi idaresinin temyiz davası açma durumu da
bulunmaktadır. Temyizde iptal kararının bozulması ihtimali de mevcuttur.
3. Diğer Hususlar:
Tebliğdeki iptal edilen paragraf, kurumlarca alınan bedelsiz hisselerin durumu ile
ilgilidir.Gerçek kişiler için bu şekilde alınan bedelsiz hisseler öteden beri kar dağıtımı
kapsamında sayılmamaktadır.
Öte yandan, enflasyon düzeltmesi fark hesapları gibi sermaye yedeklerinin sermayeye
ilavesi sonucu bedelsiz alınan hisselerin durumunda bir değişiklik sözkonusu değildir.
Sermaye yedeklerinin sermayeye ilavesi sonucu alınan bedelsiz hisseler kayıtlarda bir
tutar artışına yol açmamaktadır.
SAYGILARIMIZLA.
Download