BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA

advertisement
BAĞLANMA ve TERAPİ DE
BAĞLANMA
YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD
BAĞLANMA NEDİR?
Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide,
çocuğun bakım veren kişiyle yakınlık arayışı ile
kendini gösteren, özellikle stres durumlarında
belirginleşen, tutarlılığı ve sürekliliği olan duygusal bir
bağ
(Thompson, 2002)
JOHN BOWLBY
John Bowlby’nin yaşamının
kuramına etkileri;
John Bowlby’nin yaşamının
kuramına etkileri;
•
•
•
•
26 Şubat 1907’ de Londra da doğmuştur
Zayıf bir anne ilgisi
4 yaşında bakım vereni evden ayrıldı
7 yaşında yatılı okul hayatın başladı
• Trinity Collage’da psikoloji eğitiminden sonra tıp ve
psikiyatri eğitimi aldı
• Melanie Klein’ın öğrencisi oldu
• Bağlanma Kuramını geliştirmiştir
• Bağlanma ve Kayıp en önemli eserdir
Bowlby’e göre
Bağlanma davranışı içgüdüsel bir eğilim olup, temel
hedefi içgüdüsel ihtiyaçların karşılanmasıdır.
Dünya ile daha iyi başa çıktığı düşünülen bir kişi ile
yakınlığı koruma (yakınlarda kalma ve ayrılıklara
direnme) bağlanmanın tanımlayıcı özelliğidir.
Bağlanmanın temel işlevi ise tehlikelerden korunmadır
(Bowlby, 1973,Bowlby, 1979)
Bağlanma;
Sosyal ilişkilerin kurulmasında temel belirleyici olan
etkili bir davranışsal sistem
Anne ve çocuk etkileşimi
sürecinde çocuklar iki temel
zihinsel model geliştirirler;
• Benlik modelleri
• Başkaları (diğerleri) modelleri
(Bowlby 1988)
SOSYAL BAĞLAMDA
Kendisi ve başkaları hakkındaki beklenti
ve varsayımlarını belirleyerek dünyayı
öngörmesini
Kendisini onunla bir ilişki içine
yerleştirmesini sağlar
• Benlik modeli daha çok yakın ilişkilerde yaşanan
bağlanma kaygısı
• Başkaları modeli ise daha çok yakın ilişkilerde
mesafeyi koruma ve kaçınma davranışı ile ilişkilidir
Kendi ve başkaları
Kendi
•Değerli miyim?
•Yeterli miyim?
•İsteniyor muyum?
•Seviliyor muyum?
Başkası
•Güvenilir mi?
•Ulaşılabilir mi?
•Yeterli mi?
•İster mi?
Ainsworth ve arkadaşları (1978);
Ainsworth yabancı durum testi…
• Güvenli
• Kaygılı
• Kaçıngan
Güvenli bağlanma gösteren
çocuklar
Annelerinin her zaman yanlarında olup, stres
durumlarında yardımcı olacaklarından emin olan
çocuklardır
Anne ayrıldığında tepki göstermelerine karşın
döndüğünde kolaylıkla yatışırlar
Kaygılı bağlanma örüntüsü olan
çocuklar,
Çağırdıklarında annenin yanıt vereceğinden ya da
yardımcı olacağından emin olamayan çocuklardır
Bu nedenle ayrılığa direnirler ve anne döndüğünde
yatışmazlar. Araştırıcı davranışlarda bulunmaya ilişkin
kaygıları vardır
Kaçıngan bağlanma örüntüsü olan
çocuklar;
Annelerinin yardımcı olacağına ilişkin hiç güveni
olmayan çocuklardır.
Sürekli olarak çocuklarını geri çeviren ya da reddeden
anneleri olan bu çocuklar ayrılığa tepkisiz kalıp anne
döndüğünde yakın durmazlar.
Main ve Solomon (1986);
Dezorganize-dezoryante bağlanma örüntüsü
Yabancı durum testinde stereotipik, asimetrik ve
zamansız hareketlerin varlığı
Bakım verenden korkma
Bartholomew ve Horowitz (1991)
Benlik ve başkalarının içsel çalışma modelinden yola
çıkarak;
• Güvenli
• Saplantılı
• Kayıtsız
• Korkulu
bağlanma biçimlerini ortaya koymuşlardır.
Bağlanma süreci dönemlere ayrılarak
incelendiğinde;
İlk 8-12,
hafta
8-12 hafta6 ay
6-24 ay
• Bağlanma öncesi dönem
• Bebek annenin uyaranları ile hareketlenir.
• Çevresindeki kişilere yönelme davranışı gösterir ancak
kişileri ayırt edebilme yetisi azdır
• Bağlanmanın ilk işaretleri görülür
•
Bu dönemde bebek anneyi yabancılardan ayırt etmeye
ve dikkatini daha çok anneye yönlendirmeye başlar
• Bağlanma davranışı yakınlık arayışı ile kendini gösterir
• Küçük çocuklarda bağlanılan kişilerden ayrılma ile belirginleşir.
• Annenin yokluğunda gerginlik-huzursuzluk, varlığında ise
rahatlık duygusu olur.
Bağlanmanın tam olarak biçimlenme süreci ise
ikinci ve üçüncü yıla yayılmaktadır.
•
•
•
•
Bu süreçte bağlanmayı etkileyen etmenler;
Annenin sosyal desteği
Anne-baba ilişkisi
Babanın geleneksel rolü ve kültürel farklılıklardır
(Bowlby, 1969)
Doğum öncesi dönem;
Annenin bedeninde meydana gelen değişiklikleri
benimsemesi,
olumlu duygularını henüz doğmamış olan bebeğine
aktarabilmesi
(Bloom, 1995)
Bağlanma;
İlk temel ilişki olan anne çocuk ilişkisi, sonraki
yaşam dönemlerindeki bağlanmalar için örnek
olur
(Collins ve Laurson, 2003)
Çocukluktan yetişkinliğe bağlanma
Bağlanma davranışının ebeveynden arkadaşlara kayması
Erken çocukluk
yakınlık sağlama
güvenli cennet
Erken ergenlik

Yetişkinlik
yakınlık sağlama
güvenli cennet
yakınlık sağlama
güvenli üs

Çocuk bağlanması
Yetişkin bağlanması
Kaygı ve stresle etkinleşme
Tamamlayıcı roller (çocuk ve yetişkin)
Karşılıklı roller (iki arkadaş)
Dıştan gösterilen (dokunma)
Içsel temsilciler(inançlar)
“bağlanma”davranış sistemi
“bakım verme” ile cinsel eşliğin bütünleşmesi
Fuccillo
TERAPİDE BAĞLANMA KURAMI
BİR YETİŞKİN TERAPİYE NEDEN GELİR?
•
•
•
•
•
Şimdiki yaşam koşullarında stres yaşama
Uzun süredir sorunlarının olması
Kişisel gelişim isteği
Başkalarının önermesi
……
Psikoterapinin sonuçları;
“Duygusal öğrenme”
terapötik bağ temelinde gelişir
Psikoterapi süreci sonunda,
Terapistle kurulan ilişkiyle aktive olan geçmiş ilişkiler
DÜZELTİCİ
DUYGUSAL
YAŞANTILAR
GÜVENLİ
TERAPÖTİK TEMEL
(Bowlby 1988)
Psikoterapi süreci sonunda,
Terapistle kurulan yeni ve güvenli bir ilişki, beynin
yeniden yapılanmasını sağlar
Terapötik ilişki
• Güvenli ilişki özelliklerini taşımalıdır;
– Terapist çevre ve zaman açısından tutarlı olmalı
– Güvenilir olmalı
– Yansıtıcı olmalı
– Hastanın olumsuz duygu ve düşüncelerini tolere
edebilmeli
– Hastayla ortak bir ritm tutturmalı
GÜVENLİ TERAPÖTİK
İLİŞKİ NASIL
SAĞLANIR?
Mallinckrodt'a (2010) göre,
Her psikoterapi ilişkisinde bağlanma bağları bulunmaz,
bu bağ tedavi sırasında gelişebilir
Danışan ve terapist bağlanma bağları süreç içinde
değişmiş olabilir
Terapinin büyük bir kısmı, zayıf bir bağ oluşturmanın,
daha sonra ise oluşan bu zayıf bağı güçlü bir
bağlanma bağına dönüşme mücadelesi olarak
düşünülebilir.
Winnicott’a (1969) göre;
Terapistin güvenli bir temel rolü alması
olumsuz duyguların ifade edilmesine
öfkeli bir olumsuz aktarımın
yapılmasına
Bowlby’ye göre bağlanma kuramının
terapötik etkileri;
• Danışanın önceki deneyimleri aktarım ilişkisi üzerine
etkilidir
Terapistin amacı;
• Danışanın bağlanma figürleriyle ilişkili kederlerinin
etkisini azaltıp
• Şimdiki yakın ilişkilerini daha iyi tanımasını
• Yeniden yapılandırmasını sağlamaktır
(Bowlby 1977)
Bowlby’e göre
• Terapi danışanın güven hissetmesiyle başlar
• Terapist danışanın duygu ve düşüncelerini keşfedip, ifade etmesi
için güvenli bir temel sağlar
Güvenli üs sağlayan anne rolü gibi
(Bowlby 1988)
Bowlby’e göre terapistin görevi;
Birinci Görev:
Danışanlara acı veren anıları ve duyguları,
karakteristik ama yıkıcı savunmaları ve uygun
olmayan inanç ve davranışları keşfetmeye
başlayabilecekleri güvenli bir cennet ve güvenli bir
yer sağlamaktır.
Terapistin görevi
İkinci ve Üçüncü Görev;
Danışanların, kendileri ve diğerleri hakkındaki
inanç ve beklentilerin, terapötik ilişki de dahil olmak
üzere tüm ilişkilerde düşüncelerini, hissettiklerini ve
hareketlerini
nasıl
etkilediğini
düşünmeye
yöneltmektir.
Terapistin görevi
Dördüncü görev;
Mevcut algı ve beklentilerinin ortaya çıkardığı
duygu ve eylemlerin, çocukluğunda ve ergenlik
döneminde karşılaştığı olayların ve durumların bir
ürünü olabileceğini düşünmesini sağlamaktır
Terapistin görevi
Beşinci görev;
Danışanın önceki düşünme biçimleri ve davranış
yollarının mevcut yaşamları için uygun olmadığını
anlamalarını sağlamaya yardımcı olmak, alternatif ve
daha sağlıklı başa çıkma ve ilişki yolları hayal etmek
ve uygulamasını sağlamaktır
Terapistin görevi
Sonuç olarak;
Terapist, danışanın eski ve bilinçdışı
kalıplaşmışlıklara köle olmaktan vazgeçmesini,
hissetmesini, düşünmesini ve yeni yollarla hareket
etmesini sağlamayı amaçlamalıdır
TEŞEKKÜRLER…
Download