Danışma Meclisi B : 135 25 . 8 . 1982 O : 3 Sayın Parlak

advertisement
Danışma Meclisi
B : 135
Sayın Parlak madde üzerinde açıklama hakkını kul­
lanmak ister.
'Buyurun efendim.
ÖZBR GÜRBÜZ — Beş kişiye indiren önergeye
ben de katılıyorum.
A. ASIM İĞNECİLER — Evvela bu önergeyi
oylayalım..
BAŞKAN — Müsaade ederseniz sayın İğneciler
mümkün değil. En aykırı olan maddenin metinden
çıkartılmasıdır. 'Bu itibarla onu müzakereye almam
mümkün değildir.
Sayın Gürbüz, siz maddenin
çıkartılmasından
sarfınazar ediyorsunuz?. Evet.
Sayın Parlak, buyurun.
EVLİYA PARLAK — Sayın Başkan, Danışma
Meclisinin değerli üyeleri;
Anayasa Tasarısına konulan bu 59 uncu madde­
nin liillk defa kanunlarda yer almış olduğunu görüyo­
ruz. ıBundan önceki mevzuatla ilgili kanunlarda, tü­
züklerde, yönetmeliklerde ve hatta toplu iş sözleşme­
lerinde bile yer almamıştır. Bu sebeple, bunun özel­
likle gerekçesini inceledim ve bu gerekçeyi inceledi­
ğimde de şu neticeye vardım1:
Bu maddenin burada yer almaması ve çıkarılma­
sı gerektiği kanısı ile bu önergeyi verdim. Gerekçe­
de deniliyor ki; «Bu madde ile küçük işyerlerinde ça­
lışanların tümünü himaye etmek amacı bulunmak­
tadır.» Ve bunun gerekçesi de (Himaye amacının
neticesi de) sendikal faaliyetlerin temelini teşkil eden
toplu iş sözleşmesinden, grev ve lokavt haklarından
onları alıkoymak. Yine gerekçede "kinci fıkrada, «Sa­
yıları pek çok olan 10 işçi çalıştıran işyerlerinde, top­
lu sözleşme yapılması esasen nadir rastlanan bir ih­
timaldir.» deniyor. O halde, niçin bu hükmü Ana­
yasaya alıyoruz?
Demek ki, işçimiz dağınık durumdaki, özellikle
kırsal kesimde, ekonomik, sosyal" ve kültürel alanlar­
da gelişmemiş yörelerdeki küçük işyerlerinde çalı­
şanlar sendika bilincine varmamıştır. Bunun aksi ifa­
de edildi, «Aidatların ödenmesi konusunda işçiler
bilinçlenmiştir, sendikasına aidatını öder» dendi. Hal­
buki, bu ifadeyle, bu açıklama ile işçilerimizin büyük
çoğunluğu henüz sendikanın önemini anlayamamış
ve sendikal hakkını bugüne kadar yasalar verdiği
halde kullanamamış demektir.
İkinci bir ihtimal olabilir; işçi, işvereni ile iyi iliş­
kiler içindedir; İşveren, işçi bu hakkını kullanamamış,
tamamen insani duygularla karşılıklı hüsnüniyetle an­
laşma içerisinde bugüne kadar bu haklarını bu şe­
25 . 8 . 1982
O:3
kilde sürdürmüşler. O halde, biz de bunu Anayasay­
la ellerinden almayalım. İsteyen işçi, sendika men­
faatini yararlı gören veya kayıtlı olmaya öngören iş­
çi sendikalı olabilsin; normal ilişkilerle, işverenle olan
ilişkilerini bugüne kadar sürdürmek isteyen veya bun­
dan sonra da sürdürmek isteyenlere imkân tanıya­
lım.
Aksi halde, acaba işverenlerin gösterdiği bu iyi
niyet, bundan sonra üç veya beş işçi olan yerde sen­
dikaya kayıt olma hakkı da olmayacağına göre; işve­
ren aynı iyi niyetli tutumunu sürdürecek midir?..
Gerekçede üçüncü fıkraya bakıyoruz; «Grev ve
lokavt uygulaması ise çalışanlar bakımından büyük
sakıncaları beraberinde getirmektedir.» diyor. Ben
çok şaşırdım, eğer grev ve lokavt uygulaması çalı­
şanlar açısından sakıncalı ise, iki gündür niye biz tar­
tışıyoruz ki? Biz sakıncalı bir ortam yaratmak için
çaba sarf etmiyoruz, çalışanlar için yararlı bir ortam
yaratmaya çalışıyoruz. O halde, yalnız beş işçi için
değil, tüm işyerlerinde bunu yasaklayalım, o zaman
sakıncalı durum ortadan kalkar, yararlı durum her
halde ortaya çıkar.
Yine, gerekçenin son cümlesi şöyle diyor: «Bu
himaye ile her halde çok yaygın bir işçi topluluğunu
kapsayacaktır.» Bunu, ben şu şekilde yorumlamak
durumunda kaldım veya kalabiliriz. Bu madde ile
çok yaygın bir işçi topluluğundan, toplu iş sözleş­
mesi, grev ve lokavt haklarını alıyoruz anlamı çıkı­
yor.
Biz, 62 nci maddeye baktığımızda, ülkemizde gö­
rülen memur-işçi arasındaki farklılığı, dengesizliği gi­
dermeyi amaç eden bir hüküm görüyoruz. Bu mad­
deye bakıyoruz, işçiler arasında denge ve farklılık im­
kânını ortadan kaldıracak; birtakım işçi toplu söz­
leşmeli olacak, grevli olacak, lokavt hakkı uygulana­
bilecek ve dolayısıyla kendini savunacak bir araca,
bir güvenceye sahip olacak; bir grubu ise, toplu iş
sözleşmesinden uzak, sadece işverenin vicdanı ile
karşı karşıya bırakılacak.
Memur-işçi ayırımını gidermeyi amaç edinen bu
Anayasada bu hükmün böyle yer alması, bence çeliş­
kili bir zihniyetin ifadesidir.
Saygılarımla arz ederim.
A. ASIM İĞNECİLER — Sayın Başkan, aleyh­
te konuşmak istiyorum.
BAŞKAN —Buyurun Sayın İğneciler
A. ASIM İĞNECİLER — Sayın Başkan, çok de­
ğerli arkadaşlarım;
— 599 —
Download