M. Meclisi B : 18 14 . 12 . 1966 O : 1

advertisement
M. Meclisi
B : 18
14 . 12 . 1966
Fakat üzücü olarak 'gördüğüm bir 'husus var­
dır, 'onu arz etmeden mcvzuya geçmek istemiyoram. Bir yıl evvel sorulmuş olan 'bu sorulara
Sayın Cakanın ısrarla üzerinde durmasına, Di­
yarbakır Valililiğinin müteaddit yazılar yazmış
olmasına nağmen kesin ve. nihai .'bir cevap alın­
mamıştır.
Bu binanın iki yıldan beri (inşaatı bittiği ve
gayrimesul bir bekçiye tevdi edildiği halde, 'ha­
sara uğramış olan bu binanın hasar derecesinin
ne olduğu ve bu hasarın giderilmesi için ne ka­
dar bar masraf yapılmasının lâzımıgeldiği, kesin­
likle teshit edilmediği 'gibi, binanın nasıl işleti­
leceğine dair de kesin bir formül bulunamamış­
tır. Bu itibarla bu kaplıcanın [hususiyeti ve üze­
rine kurulması düşünülen tesisle birlikte ne şe­
kilde 'çalıştırılması lâzımgeldiği (hususundaki
görüşlerimi arz etmek istiyorum.
Muhterem arkadaşlarım; Diyarbakır'ın Çer­
mik ilçesinde ülkemizin en eski şifalı kaplıca
sularından birisi mevcuttur. Çermik
kaplıca­
ları kükürtlü bol radyoaktivitesi bulunan çeşit­
li deri ve mafsal hastalıklarında etkili şifalı bir
sudur. Bu şifalı suyun üzerinde asırlarca önce
yapılan eski tesisler bugün ihtiyaca cevap ver­
mez bir duruma /gelmiştir. Tesislerin eksikliği
ile birlikte bu müesseseye ümit bağlıyan vatan­
daşların 'günden glrnc çoğalması bunun ıslahı­
nı, genişletilmesini ve daha modern tesislerin
kurulmasını zorunlu kılmıştırj
Yulda onıbinlerce insanın şifa aradığı bu mü­
esseseye Doğu ve Güney - Doğu illerimizden ol­
duğu kadar diğer illerimizden de akın halinde
mustarip vatandaşlar ^gelmektedirler. İç turizm­
de 'olduğu kadar, ileride dış turizm için de ya­
rarlı 'Olabilecek bu .kaplıcalar bölgenin ve yur­
dun ekonomik hayatında mühim rolü olan tabiî
bir hazinedir. Bu itibarla Çermik kaplıcalarının
ihtiyaca cevap verecek bir tarzda genişletilme­
si, ıslahı ve modern tesislerle takviyesi millî
ekonomiyi olumlu bir yönde etkiliyecek büyük
bir hizmet 'olacaktır. Çermik kaplıcalarının eko­
nomi ve sağlık yönlerinden önemi göz önüne
alınarak 1953 yılında Çermik'te kaplıcanın bu­
lunduğu yerde modern bir hidro-fiziko terapi
müessesesi kurulmasına karar verilmiştir. Di­
yarbakır Numune Hastanesi fizik tedavi servi­
sine bağlı olarak çalışması öngörülen bu hidrofiziko terapi müessesesi bütün modern fizik te­
O :1
davi cihazlarını ve her türlü hidro-terapi tesis­
lerini havi yetişmiş personel nezaretinde çalışan
modern bir müessese olarak düşünülmüştür. Ay­
nı zamanda hasta yatırmak.suretiyle de her tür­
lü fiziko-terapi metotlarını kullanarak tedavi
hizmetleri yapması düşünülen bu müessese için
hazırlanan projeye 'göre, çam 'ormanları içinde
sağlık tesisleri, tabip ve personel lojmanları,
dinlenme yerleriyle birlikte geniş bir sağdık site­
si kurulması düşünülmüştür. Bu sitenin elektrik
ihtiyacı için bir elektrojen grupu kurulması dü­
şünülmüş ve ayrıca içme suyu ihtiyacı için de
bir proje hazırlanmıştır.
Malî portesi 100 milyon lira civarında olan
bu projenin (gerçekleşmesi bütçe imkânsızlık­
ları mülâhazasiyle mümkün olmamıştır. Pro­
jenin büsbütün terk edilmesi de politik se­
beplerle mümkün 'olmadığından proje tadil
edilmek suretiyle bu büyük sağlık sitesinin
yerine sadece hidro terapiye imkân veren ban­
yolu bir kaplıca otelinin yapılmam kararlaştı­
rılmıştır. Esas projeye nazaran çok daha mütovazi imkânlarla gerçekleştirilmesi
mümkün
olan bu kaplıca oteli inşasına başlanmış ve 2
yıldan beri de inşaatı tamamlanmıştır. Sağlık
Bakanlığının bir otel işletmeye şartları ve im­
kânları elvermediği için 2 yıldan beri inşası ta­
mamlanmış, hizmete açılacak durumda'ki
bu
otel sahipsiz ve bakımsız olarak terk edilmiş­
tir. Otelin işletmeye açılması için mefruşat
masrafı olarak 120 bin liranın tahsisi gerek­
mektedir. Bu tesisin yapılmasında proje sahibi
Sağlık Ba'kanlığıdır. Fakat bakanlık mevızuat
icabı veya şartları icabı otel işletemediğinden
bu oteli kimin işleteceği de kesinlikle bilinme­
mektedir. Bu sebeple 2 yıldan beri sahipsiz
kalan bina geçen yıl jandarma karakolu olara'k kullanılmış, sonra da il Bayındırlık Mü­
dürlüğü tarafından bir bekçinin himayesine
terk edilmiştir. 1965 yılı sonlarında binaya gi­
ren bâzı meçhul şahıslar otelin lavabo, muslu'k
ve benzeri sıhhi tesislerle kapı ve pencerelerini
çıikarıp satmışlar ve binada 30 bin lirahk hasar
meydana gelmiştir. Bu ihmal devam ettiği tak­
dirde bir müddet sonra binanın tamamen harabolacağnu ve milyonları bulan bir millî ser­
vetin yok olacağını söylemek: bir kehanet ol­
maz.
594 —
Download