TBMM B:43 Şimdi, eğer bir memlekette mahkeme kararları

advertisement
TBMM
B:43
27 .12 . 2007
O: 2
Şimdi, eğer bir memlekette mahkeme kararları uygulanmayacaksa, o zaman mahkemeleri de
kaldıralım. Sizin gücünüz yetiyor. Buyurun kaldırın.
Şimdi, ben, evvelsi gün burada bir konuşma yaptım. 5 tane üniversite rektörü... Otuz küsur gün­
dür, Hacettepe, Galatasaray, Selçuk, Bilecik -bir iki yer daha vardı, şu anda hatırlayamadım- rektörle­
ri bir aydan fazla bekliyor orada. Orada Bilecik'e atanan kişinin size tarifini yapayım: Bu kişinin "İslam
dininde reform olmaz" diye bir yazısı var, başka bir şeyi yok. Yani bir ilahiyat fakültesi kökenli.
Şimdi, bakın, siz devletin hele üniversitelerini hem din odaklı hem dini düşünceler odaklı bir ya­
pılandırmaya götürürseniz, bu üniversitelere çok kötülük yapmış olursunuz. Bilim yönünden, tekno­
loji yönünden, insanlığa hizmet etmiş nice nice bilim adamlarımız var. YÖK Başkanlığı, 105 tane
üniversitenin rektörünün başına getiriyorsunuz. Ee, şimdi, bu adam diyor "Mahkeme kararlarına ria­
yet etmeyin." Bilecik Rektörlüğüne gelen kişi de diyor ki "İslam dininde reform olmaz." Böyle bir
şey olur mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Genç, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
KAMER GENÇ (Devamla) - Peki, böyle bir insanı bu üniversitelerin başına getirirseniz, bu
üniversitelerden ne bekliyorsunuz siz? Siz, tamamen dini bir yapılanmayı yükseköğretimde öne ge­
tiriyorsunuz. İstanbul Üniversitesinde, bugün gazetelerde yazıyor. Efendim, işte, bir tarikat liderine
karşı yazı yazan öğrenciler dövülüyor, otuza yakın öğrenci gözetim altına alınıyor, üçü yaralı. Ee, şim­
di, üniversitelerde böyle tarikatlar hâkim olursa, böyle bir üniversitede bilim, teknoloji, eğitim olur
mu? Olmaz. Yani, onun için, sayın milletvekilleri, tabii, bundan sonra da düşüncelerimizi dile geti­
receğiz, zamanımız da çok az. Bana göre çok büyük yanlışlıklar yapılıyor. Birileri, Abdullah Gül ve
bazıları, bu memlekette, olabilir, yani din odaklı bir devlet yönetimi isteyebilirler. Suudi Arabistan
Kralı'nı getirip de onun dizlerinin önünde oturup, onun fotoğrafının önünde oturabilirler. Ama bu Tür­
kiye Cumhuriyeti devleti bu zihniyetle yönetilemez. Yönetildiği takdirde, bunun en büyük sıkıntısı­
nı bu yöneticiler göreceklerdir.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Van) - Başın göğe erdi!..
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Saygıdeğer arkadaşlarım, konuşan bütün milletvekili arkadaşlarımızın kürsü masuniyeti vardır,
doğrudur. Hiçbirisine saygısızlık yapmak kimsenin haddi değildir. Fakat, millet iradesiyle seçilmiş
bir Millet Meclisinin seçmiş olduğu bir Cumhurbaşkanına hitap tarzı, doğrusu, çok yadırgayıcı ol­
maktadır; yani yanıltıcı olmaktır. Böyle bir ifade olamaz.
ASIM AYKAN (Trabzon) - Meclise yakışmıyor, Meclise...
BAŞKAN - Filan kişiler beğendi, filan beğenmedi; ayrı bir şey yani, millet iradesi böyle tecel­
li etmiştir. Başka zaman başka şekilde tecelli eder, ama bugün Sayın Abdullah Gül bizim Cumhurbaşkanımızdır, Recep Tayyip Erdoğan da bizim Başbakanımızdır. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Birileri sevmedi, beğenmedi vesaire diye böyle bir ifade olmaz arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti'ni
korumak...
KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, nerede ve ne zaman konuşacağımı iyi bilen bir
insanım...
-15-
Download