e ve üy ür m sö a, nt ra a, m kı yı ı lk ha e iy Türk larda an al in iç ük rl gü öz ve ş rı ba ı rş savaşa ka Türkiye halkıyla dayanışmaya! Türkiye halkı son bir haftadır onlarca şehirde alanlara çıkarak AKP Hükümeti’ni istifa çağırıyor. Taksim Gezi Parkı’nı yıkılarak ranta açılmasına karşı başlayan direniş kısa sürede bütün ülkeye yayıldı. Ağırlığını gençlerin oluşturduğu ve ancak milyonlarla ifade edilebilecek kitleler Türkiye’nin dört bir yanında ayağa kalktılar. Sorun çoktan Gezi Parkı’nın yerine inşa edilecek alışveriş merkezi (AVM) olmaktan çıktı. Artık emekçi halk; işçiler, aydınlar, kadınlar ve gençler değişik alanlara yönelik onlarca taleplerini ileri sürer hale geldiler. Türkiye’yi bir padişah gibi yönetmeye çalışan Başbakan R. T. Erdoğan ve AKP Hükümeti özellikle son yıllardaki ve aylardaki politik kararları ve uygulamalarıyla meşruiyet temellerini yitirmiştir. Bütün demokratik kuralları ve yasaları çiğneyen, ülkeyi giderek otoriter bir tarzda yönetmeye çalışan Erdoğan ve ekibine karşı onlarca şehirde yüzbinlerce emekçi, “yeter artık, dur!” diyerek alanlara çıkıyor. Erdoğan ve ekibi, demokratik haklarını kullananlara “bunlar çapulcu”, “bunlar marjinal” diyerek azgınca saldırıyor, tonlarca zehirli gaz kullanıyor. Hükümet kabul etmese de asıl olarak kendisi marjinal konumdadır. Halkın bütün kesimleri kendi öz talepleriyle birlikte birleşiyor ve ortak mücadele etmenin zeminini hazırlıyor. Türkiye halkı bugün yıkıma, talana, ranta, sömürüye ve savaşa karşı barış ve özgürlük için alanlara çıkıyor. 5 Haziran günü kamu sendikaları kendi alanlarında genel greve çıkacaklar; işçi sendikaları ülke genelinde eylemlere katılıyor ve güçlenmesi için büyük bir çaba içindeler. Yaşasın uluslararası dayanışma ! Taksim’de sabahın alaca karanlığında polisin göstericilere azgınca saldırmasından sonra bütün dünyada Türkiye ile dayanışma eylemleri yapıldı. Özellikle Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsviçre ve İsveç gibi Avrupa ülkelerinde yaşan Türkiye kökenli göçmenler “Gün dayanışma, gün mücadele günüdür” diyerek alanlara çıktılar. Ardından onlarca şehirde yerli emekçilerle birlikte dayanışma eylemleri düzenlendi. Bu dayanışma eylemleri bundan sonra da devam etmelidir. Biz, Avrupa’nın değişik ülkelerinde örgütlenen Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonları (DİDF) ve İngiltere’de örgütlenen Türk-Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (Day-Mer) olarak bütün Türkiye kökenli emekçileri yerli emekçilerin de katılımıyla dayanışma gösterileri yapmaya, yapılan gösterilere katılmaya çağırıyoruz. Türkiye’deki emekçilerin bu desteğe ihtiyacı var; AKP Hükümeti’nin gerçek yüzünü ortaya koymak için, barış ve kardeşlik için, Türkiye’nin yerüstü ve yeraltı zenginliklerinin talan edilmemesi ve ranta açılmaması için, doğanın korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam alanı bırakılması için yerlilerle birlikte protesto gösterilere katılalım. Irkçılığa ve milliyetçiliğe dur diyelim ! Türkiye’deki mücadeleyle dayanışma eylemlerinin güçlü geçmesi, bütün kesimlerden katılımın sağlanması herkesin arzuladığı bir durumdur. Son günlerde yapılan eylemlere katılanlar arasına ırkçı, milliyetçi çevreler sızmaya çalışmaktalar ve provokatif tutumlar içine girmekteler. Avrupa’nın bütün ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli göçmen işçi ve emekçileri bu çevrelerin provokasyonlarına karşı durmaya, bu çevrelerin gösterileri hedefinden saptırma girişimlerine izin vermemeye çağırıyoruz. Yaşasın Türkiye halklarının mücadelesi Yaşasın uluslararası dayanışma! DIDF - Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonları (DIDF) 310, All. du Dragon. 91000 EVRY - www.didf-france.fr