dilekçe

advertisement
Arz-ı
Hal'den Dilekçeye Uzanan Bir Devlet Geleneği
DİLEKÇE
V
atandaş ile devlet arasındaki en etkili iletişim aracı dilekçe.
Sonu arz ederim ile biten ve üslubunda saygı esası gözeti­
len dilekçenin bilinen çok eski bir tarihi var. Bugünlerde yerini
mail ya da telefona terk etmekte olsa da dilekçe, resmi yazışma­
larda geçerliliğini korumaktadır.
Meclis Bülteni- Dilekçe, aynı zamanda
tarih içinde insanların geçirmiş olduğu
sosyal, ekonomik v e hatta siyasal süre­
cin de aynası gibi görülmektedir. Döne­
min imkanları, ihtiyaçları, yaşamı şekil­
lendiren konuları dilekçe sayfalarından
günümüze ışık tutmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe
Komisyonu'nca hazırlanan rapora göre
dilekçe kitaplar dolduracak bir hikaye­
ye sahip. 19'uncu yüzyıl öncesi biraz da
seçkinlere özgü bir hak gibi görülen di­
lekçe, modern devletler döneminde vatandaş-devlet ilişkisinin en temel belge­
sine dönüşmüş bulunmaktadır. İnsanlar
özellikle Türkiye B ü y ü k Millet Meclisi'ne ihtiyaçlarına göre ve akla gelebile­
cek her konuda istek ve şikayette bulun­
maktadırlar.
Akla gelebilen hemen her konuda va­
tandaşlar dilekçe vermektedirler. Maddi
yardım isteğinden, mahkumlara genel
af isteğine, Türk vatandaşlığına geçme
isteğinden, Vatana Hizmet Tertibinden
maaş bağlanması isteğine kadar yüzler­
ce konuda dilekçe yazılmaktadır.
Dilekçe hakkı ilk olarak,
İngiltere'de 1245
tarihinde çıkarılan
Magna
carta'da yer almaktadır. Ancak o yıllar­
da dilekçe hakkı, kral karşısında belirli
hallerde sadece Baronlara tanınmıştır.
Dilekçe hakkının Amerika'daki ilk uy­
gulaması 1765 yılına rastlamaktadır.
Fransa'da 1789 İhtilali öncesinde halkın
Krala dilekçe verme hakkı vardı. Ancak
Meclise dilekçe verilemiyordu.
Almanya'da
vatandaşlara
Baumstrakin teklifi ile Dilekçe
nın korunmasını temin eden
1871'de Bismark Anayasası'nda
rilmiştir.
Mebus
Hakkı­
hükme
yer ve­
Arzuhal Taşından İstidanameye
Osmanlı döneminde "Dilekçeye" "arz-ı
hal" veya "istidaname" denilirdi. İstan­
bul'da, halkın dilek ve şikayetlerini su­
nabileceği Divan-ı Hümayun'un kapılan, prensip olarak herkese, her türlü mü­
racaata açıktı. Burada padişahın kendisi
ve icraatları da rahatlıkla şikayete konu
olabilirdi. Dilek ve şikayetler Şer'iye
Sicil Defterlerine kaydedilirdi.
Taşradakiler ise, bu konuda hazırladık­
ları bir dilekçeyi mahkeme siciline kay­
dettirdikten sonra kendilerine en yakın
kadıya verirler. Kadı, dilekçeyi Divan-ı
Hümayun'a gönderir ve oradan gelecek
karara göre gerekeni yapardı. Türkçe
bilmeyen teb'aya Divanda bulunan ter­
cümanlar yardımcı olurdu.
Osmanlı döneminde, dilek ve şikayetle­
ri bildirmenin bir başka yolu da "Arzu­
hal Taşı" diye adlandırılan yerlerdi. Di­
lek ve şikayetler Arzuhal Taşlarına bıra­
kılır, buradaki dilek ve şikayetler görev­
li saray memuru tarafından alınıp ince­
lendikten sonra padişaha takdim edilir­
di.
EGEMENLIK
KAYıTSıZ
ŞARTSıZ
Arz-ı Haller ya da halk deyimiyle arzu
haller daha çok arzuhalciler tarafından
yazılırdı. Halkın şikayetlerine ilişkin di­
lekçeleri yazan kişiye Arzuhalci denilir­
di. Arzuhalcilik müstakil bir meslekti.
Bunların başında "Arzuhalci Başı" is­
miyle biri bulunurdu.
1876 yılına kadar dilek ve şikayetlerini
iletilmesi böyle oldu. Bu tarihten sonra
dilekçe hakkı anayasal teminat altına
alındı.
İstidanameden Dilekçeye
TBMM'nin açıldığı 23 Nisan 1920'yi
takip eden ilk günlerde kumlan komis­
yonlar arasında İstida Encümeni (Di­
lekçe Komisyonu) oluşturuldu. Bu dö­
nemde dilekçelerle ilgili kararlar özel
"Defter" 1ère geçirildi. İstida Encümeni
Kararlan "Haftalık Mukanerat Cetveli"
adı ile her hafta Cumartesi günü bastırı­
larak neşredildi. Dilekçe hakkı daha
sonraki Anayasalarda da korundu.
4709 sayılı kanunla 2001 yılında değiş­
tirilen 1982 yılında kabul edilen bugün­
kü Anayasa'nın 74'üncü maddesi, "Va­
tandaşlar ve karşılıklılık esası gözetil­
mek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden
yabancılar kendileriyle veya kamu ile
ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yet­
kili makamlara ve Türkiye Büyük Mil­
let Meclisine yazı ile başvurma hakkına
sahiptir. Kendileriyle ilgili başvurmalan n sonucu, gecikmeksizin dilekçe sa­
hiplerine yazılı olarak bildirilir. Bu hak­
kın kullanılma biçimi kanunla düzenle­
nir." demektedir.
Meclise Verilen Dilekçe Ne Oluyor?
TBMM'ye yazılan dilekçeler Dilekçe
Komisyonu'na ulaşıyor. Kanun ve içtü­
zükte belirlenen şartlara uygunluğu in­
celemesi yapılıyor. Şekil şartları
uygun olan dilekçeler uzmanlarca
değerlendiriliyor.
MILLETINDIR_
Download