IŞIĞIN SIRRI Bilim adamları ışığın bir elektromanyetik dalga olduğunu düşünüyorlardı. Taki Max Planck bazı deneylerinde ışığın taneciklermiş gibi davrandığını fark edinceye dek. Işık sanki devamlı dalgalar halinde değilde enerji paketleri gibi davranıyordu. Einstein ve Planck bu enerji paketlerini ışığın kuantumu veya foton olarak adlandırdılar. Relativite teorisine göre bir parçacığın ışık hızında gidebilmesi için kütlesinin sıfır olması gerekiyor. Demekki cismin kütlesinden kaynaklanan hiçbir enerji yoktur sadece hareketinden dolayı bir kinetik enerjisi vardır. Çünkü E 2= p c2m c 22 bağıntısına baktığımızda m=0 durumunda E 2= p c2 E= p c olur. Sonuç olarak ışığın enerjisi kütlesine bağlı değildir. Işık aslında hem dalga hem de parçacıklardan oluşur. Işığın bazı özellikleri dalga konsepti ile (girişim, kırınım gibi), bazı özellikleri ise sadece foton konsepti ile açıklanıyor. (fotoelektrik olay veya atomların enerji soğuması ve yayması gibi) Cismin hızı hiçbir zaman ışık hızına eşit veya ışık hızından büyük olamaz. Çünkü p= m u formülüne baktığımızda; = 1 2 u 1− 2 c p== 1 2 u 1− 2 c mu olur. Bu formül u=c ve u ≫c durumlarında fiziksel olarak anlamsız olur ve bir önem taşımaz. Sadece c ≫u olduğu durumda p=mu olur. Dolayısıyla fiziksel olarak bir anlam ifade eder. Bütün bunları grafikle de gösterecek olursak; UNIWEBSITY 2006 – IŞIĞIN SIRRI – SERHAT ARAS